Galatasaray ve Nike, 2023-2024 sezonu iç saha formasını #zaferkükreyişi mesajıyla görücüye çıkardı.

Türkiye Süper Ligi’nde en çok şampiyonluğu bulunan takım olma unvanına sahip olan Galatasaray, yıllardır beklenen klasik parçalı formasını taraftarlar ile buluşturuyor.

Nike tarafından hazırlanan iç saha forması, sporcuların ve taraftarın en iyi şekilde performans göstermelerine olanak sağlarken, daha az atık daha çok döngüsel tasarım bilinci ile geri dönüştürülmüş polyester kullanılarak üretildi.

2023-2024 iç saha forması  ilk kez 4 Haziran tarihinde, ilerleyen günlerde tanıtımı yapılacak olan dış saha forması ise 12 Haziran tarihinde gsstore, GS Store ve Nike mağazalarında satışa sunulacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Telekom sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği vizyonu kapsamında; enerji veri yönetimi platformları, yeni nesil şehir uygulamaları ve GES projeleri gibi yenilikçi çözümlere odaklanıyor

Yeni nesil teknolojilerin enerji, tarım, sanayi, ulaşım, sağlık, bina ve şehirlerde kullanımını yaygınlaştırarak, en yüksek düzeyde kaynak tasarrufu sağlamayı amaçlayan Türk Telekom, enerji kaynaklarının verimli kullanılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması yönündeki çalışmalarını sürdürüyor.

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik etmek ve tüm paydaşlarımız için sürdürülebilir değer yaratmak için çalışıyoruz. Şehirlerin dijital dönüşümü için uçtan uca sağladığımız ürün ve çözümlerimizin yanında, güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları alanında da teknoloji dönüşümünü destekliyor, karbon tasarrufu sağlanmasına katkı sağlıyoruz” dedi.

Türk Telekom, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü için yaptığı açıklamasında; sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları hakkında bilgi verdi. Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde teknolojiyi kullanarak daha yaşanabilir bir geleceğe katkı sağlamayı ve ekosisteminde bulunan tüm paydaşları için sürdürülebilir değer yaratmayı amaçlayan Türk Telekom, bu kapsamda teknolojiyi insanın, toplumun, doğanın iyiliğine ve faydasına dönüştürme hedefiyle projelerine devam ediyor. 

5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne yönelik açıklama yapan Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Türk Telekom olarak tüm iş süreçlerimizde, stratejilerimizde ve kurumsal kararlarımızda sürdürülebilirliğin evrensel ilkelerini göz önüne alarak hareket ediyoruz. Küresel e-Sürdürülebilirlik Girişimi GeSI’nin raporuna göre, dünyada elektrik tüketimini son yıllarda azaltan nadir operatörler arasında yer alıyoruz. Yeni nesil iletişim teknolojileri ile güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi gibi alternatif kaynaklara yönelerek karbon salımının azaltılmasına katkı sağlıyoruz. Bu kapsamda kendimize koyduğumuz; 2023 yılındaki güneş enerjisinden yararlanma kapasitemizi, 2020 yılı değerine göre yüzde 60 oranında arttırma hedefimize ulaştık. GES yatırımlarımız ile karbon ayak izini azaltmayı ve iklim değişiminin sebep olduğu risklerin yönetimine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Geçtiğimiz ay da açıkladığımız gibi Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulum çalışmalarımız kapsamında da toplam ek 88 MWe kapasite tahsisi ile şirketimizin GES kapasitesi 405,8 MWe’a ulaştı. Yeni tahsis edilen kurulum kapasitesi ile ulaşılan toplam kapasite, Türk Telekom Grubu’nun mevcut toplam yıllık elektrik tüketiminin yüzde 65’ine tekabül ediyor. Ayrıca, Türkiye’nin dijital dönüşümünün lideri Türk Telekom olarak, daha yaşanabilir kentlerin oluşumuna da katkı sağlıyoruz. Yeni Nesil Şehir İnisiyatifi ile ulaşım, enerji, çevre, yaşam, sağlık ve güvenlik alanlarında 14 kentte; trafikten kamu güvenliğine, sulamadan aydınlatmaya kadar akıllı yaşama dair tüm alanlarda enerji tasarrufu sağlarken, 5G, yapay zekâ ve IoT teknolojileriyle desteklediğimiz çözümler sayesinde belediyeler bugüne kadar elektrikte yüzde 40’a, sulamada yüzde 30’a varan tasarruf yaptı. Yeni Nesil Şehir inisiyatifini her geçen gün genişleterek, hizmet sağladığımız kentlerin sayısını artırmayı hedefliyoruz” dedi. 

Türk Telekom, ulaşımdan çevreye, sağlıktan enerjiye; 58’den fazla farklı teknoloji çözümüyle şehirlerin dijital dönüşümlerine katkı sağlıyor

Türk Telekom’un Yeni Nesil Şehirler Projesi için iş birliği yapılan şehir sayısı; Edirne, Aksaray, Mersin, Düzce, Karaman, Kars, Kocaeli, Elâzığ, Antalya, Kütahya, Kırşehir, Denizli ve Konya’nın ardından Osmaniye’nin eklenmesiyle 14’e ulaştı. Türk Telekom, ayrıca bugüne kadar, 30’dan fazla yerel yönetime sunduğu yazılım çözümleriyle belediyelerin verimliliğini artırarak maliyetlerini düşürmesine, optimizasyon ve tasarruf sağlamasına destek oldu.  

Türk Telekom GES projelerine odaklandı

Öte yandan; karbon ayak izini azaltmak, iklim riski yönetimine katkıda bulunmak amacıyla Güneş Enerji Santrali (GES) projelerini de hızlandıran Türk Telekom, kısa süre önce Diyarbakır, Ağrı ve Sivas’ta GES kuracağını açıkladı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Doğadaki ayak izini azaltarak 2040’da “Net Sıfır” hedefine ulaşmak için çalışan Banvit BRF su ve enerji tasarrufu, geri dönüşümlü ambalaj kullanımı, hayvan refahı, atık yönetimi, eğitim ve ağaçlandırma gibi farklı alanlarda sürdürülebilirlik projeleri gerçekleştiriyor. 

Dünyanın çevre kirliliği, iklim krizi, doğal kaynakların sınırlılığı gibi pek çok sorun yaşadığı, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldiği günümüzde; kurum ve kuruşlar, sivil toplum örgütleri bu alandaki sorunların çözümüne nasıl katkı sağlanabileceği üzerine çalışıyor. 1972 yılından bu yana her yıl 5 Haziran’da kutlanan “Dünya Çevre Günü” nedeniyle, bu alandaki uygulamalar da kamuoyunda bir kez daha gündeme geldi.

Faaliyetlerinde sürdürülebilirliği gözeten ve süreçlerini konuya katkı sağlayacak uygulamalar ile destekleyen Banvit BRF’nin CEO’su Tolga Gündüz, Dünya Çevre Günü nedeniyle yaptığı açıklamada daha iyi bir dünya için toplumun her kesimine önemli görevler düştüğünü hatırlattı. Gündüz; “Ülkemizin önde gelen gıda üreticilerinden biri olarak sofralara değer katacacak, hazırlanması kolay ürünler üretmekle kalmıyor, faaliyetlerimizde sürdürülebilirlik konusunu da odağımıza alıyoruz. 2040 yılına kadar üretim sürecimizdeki doğrudan veya dolaylı salınımları azaltmak ve “Net Sıfır” olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Dolayısıyla sürdürülebilirlik alanında attığımız adımları hızlandırmak en önemli hedeflerimiz arasında. “2040 Net Sıfır” hedefimiz doğrultusunda doğadaki ayak izimizi azaltmak amacıyla; su ve enerji tasarrufundan geri dönüşümlü ambalajların kullanımına, hayvan refahı, atık yönetimi, eğitim ve ağaçlandırma çalışmalarına kadar uzanan farklı alanlarda projeler sürdürüyoruz” dedi.

Yaptıkları çalışmalar sonucunda geri dönüştürülebilir ambalaj malzemesi oranını %96’ya çıkardıklarını ve 2025 yılında bu oranı %100’e yükseltmeyi hedeflediklerini belirten Gündüz; “Su tasarrufu konusunda da uzun yıllardır çalışmalar yürütüyoruz. Bandırma kampüsümüzde 2022 yılında arıttığımız suyun ortalama %43’ünü içme suyu kalitesinde geri kazandık. 2020 yılından 2022 yıl sonuna kadar piliç eti üretiminde tüm tesislerimiz toplamında kg başına yaklaşık %10 oranında da su tasarrufu sağladık. Şirket olarak ayrıca 2030 yılına kadar elektrik tüketimimizin %50’sini de yenilenebilir kaynaklarından sağlamayı hedefliyoruz. Gelecek nesillere bırakabileceğimiz en değerli miras yaşanabilir bir dünya. Bu nedenle çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz” dedi.  

Banvit BRF’nin üretim kampüsleri  “Sıfır Atık” belgelerine sahip ve üretim süreci de “sıfır gıda kaybı modeli” ile gerçekleştiriliyor. Şirket, üretim sürecinde oluşan organik atıkları işleyen ve geri kazanılmasını sağlayan bir tesise de sahip. Burada ortaya çıkan ham madde, evcil hayvan yemi üreten firmalara satılarak hayvan beslenmesine dolaylı olarak katkı sağlanıyor. 

Ağaçlandırma projelerine de ağırlık veren şirket, üretim tesislerinin bulunduğu Bandırma, Elazığ ve Manisa bölgelerinde 40 bin ağaçlık “Banvit BRF Ormanları”nı oluşturdu. Çevre ve üretim sürecindeki bu çalışmaların yanı sıra gıda kaybı ve israfı ile bilinçli gıda tüketimi konularında toplumda olumlu davranış değişimleri sağlamak üzere çalışan Banvit BRF, Akıllı Çocuk Sofrası projesi ile gelecek nesilleri bilinçlendirerek, dünya için kalıcı bir etki sağlamayı hedefliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Stratejik Dönüşüm Planı ve 2050 Karbon Nötr hedefi çerçevesinde geleceğin enerjisini üretmek üzere çalışmalar yürüten Tüpraş, Avrupa su ekosisteminin güçlenmesi için yeni teknolojileri destekleyen lider paydaş kuruluş Water Europe’a katılan ilk Türk sanayi şirketi oldu.  

Türkiye’nin enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan Tüpraş, su verimliliği alanında önemli çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Su verimliliği ve atık su geri kazanım çalışmalarıyla sürdürülebilir su yönetimine odaklanan şirket, küresel su ekosisteminin güçlenmesine katkı sağlayacak yeni bir adım attı. Su yönetiminde iş birlikleri aracılığıyla yeni teknolojileri kullanmak amacıyla Avrupa su pazarının lider paydaş kuruluşu Water Europe’a katılan Tüpraş, Türkiye’deki sanayi kuruluşları içinde platforma üye ilk şirket oldu. 

“Su verimliliği çalışmalarımızla, son on yılda 175 milyon metreküp atık suyu geri kazanarak yeniden kullandık”

Şirketin tüm iş süreçlerinde, sınırlı bir kaynak olan suyun verimli kullanımına büyük önem verdiklerini ifade eden Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, “Türkiye’nin enerjisini üretirken, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın rehberliğinde, topluma ve çevreye karşı sorumlu bir anlayışla hareket ediyoruz. Yaşam için hayati öneme sahip suyun her damlasına değer veren bir şirket olarak, üretim süreçlerimizi geliştiriyoruz. 2022 yılı Birleşmiş Milletler Su Raporu’nda da belirtildiği gibi; iklim değişikliğinin etkilerine karşı dirençli bir su ekosisteminin sağlanabilmesi, döngüsel ekonomi ve optimum kaynak verimliliğinin desteklenmesiyle mümkün. Stratejik Dönüşüm Planımız kapsamında ham su tüketimi ve atık su deşarjını en aza indirgemeyi amaçlıyoruz. Son 10 yılda tüm rafinerilerimizde 175 milyon metreküp atık suyu geri kazanarak yeniden kullandık. Bir başka deyişle yaklaşık 2,5 milyon kişinin bir yıllık su tüketimine eşit miktarda su tasarruf ettik” dedi. 

Water Europe üyeliğinin, Tüpraş’ın su yönetiminde süregelen istikrarlı çalışmalarının bir sonucu olduğunu belirten Yelmenoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa su pazarının lider paydaş kuruluşu Water Europe’a katılan ilk Türk sanayi kuruluşu olmaktan mutluluk duyuyoruz. Water Europe, alanında en önemli sektörel oluşumların başında geliyor. Su konusunda Avrupa politikalarına ve destek programlarına yön vermek, proje konsorsiyumları oluşturmak, üyelerine yenilikçi çözümlerini pazara sunma fırsatı vermek, dijital dönüşüm, su kalitesi, su ve döngüsel dönüşüm gibi birçok alanda çalışmalar yürütüyor. Su konulu ve fonlanmaya hak kazanan AB Horizon 2020 projelerindeki ortakların %75’i Water Europe üyesi. Tüm açılardan, üyeliğimizin sürdürülebilirlik ve stratejik dönüşüm hedeflerimiz için önemli bir değer yaratacağına inanıyoruz”.

Tüpraş’ın su verimliliğine yönelik çalışmaları:

Tüpraş su verimliliğine odaklanan bir şirket olarak, Ar-Ge’nin döngüsel ekonomi alanındaki çalışmalarını; atık suların geri kazanımıyla temiz su kullanımının azaltımı, rafineri atıklarının endüstriyel simbiyozla farklı endüstrilerde kullanımı, atıklar içerisindeki değerli ürünlerin geri kazanımı ve atıkların yenilikçi teknolojilerle yeniden değerlendirilmesi gibi hedefler doğrultusunda yürütüyor.  Bu kapsamda AB fonu almaya hak kazanmış üç projenin yanında, Ar-Ge Merkezinde birçok proje devam ediyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Depremden etkilenen işletmelerin yanında duran Vodafone Business, işletmelerin altyapı ve yedekleme gibi ihtiyaç duyduğu teknolojik çözümleri ‘Destek Paketi’ ile 6 ay ücretsiz, 18 ay indirimli olacak şekilde karşılıyor.

İşletmelerin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone Business, depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elâzığ olmak üzere OHAL ilan edilen 11 ilde işletmelerin çarklarını tekrar çevirebilmelerine Destek Paketi ile destek olmaya devam ediyor. İşletmelerin ihtiyaç duyduğu Bulut Bilişim, Veri Kurtarma-Yedekleme ve Radiolink gibi teknolojik çözümleri en uygun şekilde sunmayı hedefleyen Vodafone Business, işletmelerin altyapı ve yedekleme ihtiyaçlarını, 6 ay ücretsiz, 18 ay indirimli olacak şekilde karşılıyor. 

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Yaşadığımız bu felaketin yaralarını hep birlikte sarabilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Sağladığımız Destek Paketi ile Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elâzığ olmak üzere 11 ilimizde deprem felaketinden etkilenen işletmelerin altyapı ve yedekleme ihtiyaçlarını karşılıyoruz. 11 ilimizde yer alan işletmeler Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip. İşletmelerin bundan sonraki süreçte elde edeceği verimlilik artışları ve performans kazanımları, ülkemizin ekonomik büyümesi açısından da kritik bir rol oynayacak. Vodafone Business olarak, tüm imkânlarımızı kullanacak ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz.”

Destek Paketi neleri kapsıyor?

Destek Paketi; Bulut Bilişim, Veri Kurtarma ve Yedekleme ve Radiolink Mini hizmetini kapsıyor. Bulut Bilişim hizmetinde işletmeler, Türkiye’de bulunan son teknolojiye sahip Vodafone Veri Merkezlerindeki bulut altyapısına verilerini ve iş yüklerini taşıyabiliyor, esnek, yedekli ve yüksek erişilebilirlikli altyapıyı güvenle kullanabiliyor. Veri Kurtarma ve Yedekleme hizmetinde işletmeler, kritik verilerini kaybetmeden operasyonlarına devam edebiliyor, iş sürekliliğini güvence altına alabiliyor. Radiolink Mini hizmetinde işletmeler, işin devamlılığını her koşulda sağlamak için, düşük maliyetli, esnek ve hızlı kurulum sunan, hasar durumunda hızlı şekilde yapılandırılan Radiolink internet hizmeti kullanabiliyor ve işletmesinin internet erişimini sağlayabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Savaş nedeniyle Rusya’da iş kaybı yaşayan Türk müteahhitlere Körfez umut oldu. Isınan ilişkilerle son dönemde artan sektörel temaslar kapsamında dünyanın en büyük ikinci şirketi olan Saudi Aramco yetkilileri, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ile iletişime geçti ve gelecek dönem projelerinde işbirliği için Türk müteahhitlerle Ankara’da bir araya geldi. Sektör için ilk aşamada yıllık 10 milyar dolarlık yeni iş potansiyeli taşıyan Suudi Arabistan, Rusya’daki kaybı telafi edecek.

Türk müteahhitlerin en büyük pazarı olan Rusya’daki taahhüt işleri, savaş nedeniyle hızlı biçimde yavaşladı. Sektörün 2023 yılında 11 milyar dolarlık proje üstlendiği Rusya’da bu rakam geçen yıl 2,3 milyar dolara ve bu yılın ilk 5 ayında da 626 milyon dolara geriledi. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde doğacak bu açığı, son dönemde ısınan siyasi ilişkilere paralel artan sektörel temaslar neticesinde Suudi Arabistan’ın kapatması bekleniyor. Ülkenin dünya devi şirketi Saudi Aramco’nun ilgisi, savaşın etkileri üzerine yurt dışında yeni pazar ve proje arayışını hızlandıran Türk müteahhitlerin yüzünü güldürdü. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) üyeleri, Aramco yetkilileriyle 30-31 Mayıs 2023 tarihlerinde Ankara’da bir araya geldi. 

TMB Başkanı Erdal Eren, yapılan etkinlikte Saudi Aramco’nun hayata geçirmeyi planladığı projelerin Türk müteahhitlik ve teknik müşavirlik firmalarına tanıtılarak işbirliği imkanlarının araştırıldığını, temaslar neticesinde daha detaylı görüşmeler için yaz döneminde ülkeye yeni bir müteahhitlik heyeti ziyareti düzenlenmesi kararı alındığını ifade etti. Yıllık 50 milyar dolarlık proje portföyüne sahip Aramco, Türk müteahhitler için büyük bir iş potansiyeli taşıyor. Suudi Arabistan, genel olarak taahhüt alanında yakın dönemde toplam 3 trilyonu bulacak dev yatırım portföyüyle bölgede öne çıkarken; Türk müteahhitleri için ilk aşamada yıllık 10 milyar dolarlık yeni iş potansiyeli barındırıyor. 

Başkan Eren: “Sıkıntılar geride kaldı”

TMB ve Aramco işbirliğinde Ankara’da düzenlenen “Suudi Arabistan’da İş Fırsatları” konulu etkinliğe, 80 dolayında Türk müteahhit ve teknik müşavirlik firmasından temsilciler katıldı. Toplantıda açılış konuşmasını yapan TMB Başkanı M. Erdal Eren, Suudi Arabistan ile işbirliğinin yansıması olarak Saudi Aramco ile çalışmaktan memnun olduklarını belirtti. Eren, Suudi Arabistan’ın Türk müteahhitlerin yurt dışı faaliyetlerinde yaklaşık 25 milyar dolar tutarındaki 386 proje ile altıncı ülke konumunda yer aldığını, iki ülke arasında yaşanan sıkıntıların geride kaldığını ve Aramco’nun yeni dönem projelerinde yer alarak Suudi Arabistan’ın kalkınma programlarına katkıda bulunmak istediklerini ifade etti.

100 milyar dolarlık proje planlanıyor

Toplantıda konuşan Aramco Kıdemli Başkan Yardımcısı Abdulkarim A. Al-Ghamdi ise, Aramco’nun Suudi Arabistan’daki çalışmalarını ve mevcut iş fırsatlarını Türk müteahhitlik firmaları ile paylaşma imkânı sağladığı için TMB’ye teşekkür etti. Al-Ghamdi, Türkiye’nin başarılı bir geçmişe sahip birçok yetkin ve saygın müteahhitlik firmasına ev sahipliği yaptığını, Aramco’nun hedeflerine ulaşmak için Türk müteahhitlik firmalarının uzmanlığından faydalanmayı amaçladığını ifade etti. Al-Ghamdi, Aramco’nun petrol, doğal gaz, petro-kimya, enerji ve elektrik, altyapı ve konut projeleri gibi farklı alanları kapsayan bir proje portföyüne sahip bulunduğunu belirterek, önümüzdeki yakın dönemde başlatılması planlanan 100 milyar doların üstünde projenin planlama sürecinin devam ettiğini kaydetti. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı