Aylık arşivler: Temmuz 2023

Blok zinciri testi sektörlerin potansiyelini artırıyor

Kuruluşlar dünyanın dört bir yanında; veri depolamayı, güvenliği ve yönetimi geliştirmek için blok zinciri teknolojisine yöneliyor. Statista verilerine göre blockchain çözümleri üzerine yapılan harcamaların 2024 yılında 19 milyar dolar değerine ulaşması bekleniyor. Bu durumun blok zinciri ağında oluşturulan uygulamaların kapsamlı bir şekilde test edilme ihtiyacıyla sonuçlandığını söyleyen TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Blok zinciri testinin, sistem performansından uygulamanın güvenliğine kadar çeşitli kalite aşamalarının geliştirilmesine yardımcı olmada çok önemli olduğunu düşünüyorum.” açıklamasında bulundu. 

 

Blok zincir; verilerin hacklenmesini veya değiştirilmesini imkansız kılan bilgileri kaydetmek için önemli bir teknolojik gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Uygulamaların güvenlik açıklarını tespit etmek, potansiyel saldırı noktalarını belirlemek ve güvenlik önlemlerini doğrulamak için ise bir araç olan blok zinciri testleri devreye giriyor. Uygulamanın bütünlüğünün ve doğruluğunun sürekli olarak kontrol edilmesi, doğru çalıştığını ve beklenen sonuçları ürettiğini doğrulamak blok zincir testleri sayesinde mümkün olabiliyor. 2024 yılında 19 milyar dolar değerine ulaşması beklenen blockchain çözümleri üzerine yapılan harcamalar, blok zincir testlerinin gerekliliğini ortaya koyuyor. Blok zinciri alanında farklı platformlar, protokoller ve standartlar bulunduğunu söyleyen TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Uygulamaların belirlenen standartlara uygunluğunu ve sektör regülasyonlarına uyumluluğunu doğrulamak için titizlikle çalışmak önemli. Bu noktada devreye giren blok zinciri testi hizmetleri, kullanıcılar için kapsamlı çözümler sunuyor.” ifadelerini kullandı.  

 

“Blok Zinciri Test Uygulamaları Daha da İşlevsel Hale Gelecek”

Önemli bir dönüşüm sağlayan ve çeşitli avantajlar sunan blok zinciri teknolojisi, birçok sektöre güven ve şeffaflık getiriyor. Bu dönüşümün güvenli ve sağlam temeller üzerine inşa edilmesinde blok zinciri test uygulamalarının önemine değinen TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Blok zinciri testi güvenli, performanslı ve doğru çalışan blok zinciri uygulamalarının geliştirilmesi ve işletilmesi için kritik bir adım. 2024 yılında 19 milyar dolar değerine ulaşması beklenen harcamaları göz önüne aldığımızda blok zinciri test uygulamalarının kullanıcıların ve kurumların güvenini artırma konusunda daha da işlevsel hale geleceğini ön görüyorum.” açıklamasında bulundu. 

 

Blok Zinciri Test Tipleri Neler?

 

Sistem performansını, dayanıklılığını ve güvenilirliğini değerlendirmek için yapılan blok zinciri testleri, teknolojinin sektördeki kullanımını analiz etmek ve faydalarını belirlemek için önemli bir değerlendirme aracı olarak karşımıza çıkıyor. Barış Sarıalioğlu, blok zinciri test tipleri ve detaylarına değiniyor.

• Fonksiyonel Test: Blok zincirine bir blok eklenmesi, blok boyutu, zincir boyutu gibi bileşenlerin, sistemlerin ve işlevlerinin temel testidir. İşlemin geçerliliği doğrulandıktan sonra yeni blok zincire eklenir.

• Entegrasyon Testi: Bileşenler ve sistemin farklı bölümleri arasındaki entegrasyonu veya ara yüzleri test eder. Blok zinciri uygulamasında birden fazla bileşen bulunduğundan, tüm bileşenlerin düzgün bir şekilde entegre edildiğini test etmek için entegrasyon testleri düzgün ve sık yapılmalıdır.

• Güvenlik Testi: Blok zinciri, yüksek güvenlikli finans, hükümet veya düzenleyici ortamlarda kullanıldığından, blok zinciri uygulamasında hata ayıklaması için güvenlik testi esastır.

• Performans Testi: Blok zinciri uygulamalarının en önemli kriterlerinden biri hızdır. Performans, ağın boyutuna bağlıdır ve işlemler bu tür testlerde test edilir.

• Döngü Testi: Bir blok zincirinin gücü, işlemlerin ağa eklendiği sırada tüm döngüler arasında fikir birliği yoluyla korunur. Bu konsensüs protokolünün, işlemlerin uygun sırada saklandığından emin olmak için test edilmesi gerekir.

• Akıllı Sözleşmeler Testi: Akıllı sözleşmeler, işlemleri otomatik olarak yürüten blok zincirindeki yazılım modülleridir. SC testi, işlemlere dahil olan tarafların kurallara uyduklarından emin olmayı içerir.

• API Testi: Uygulamaya bağlı olarak, blok zinciri olayları veya harici uygulamaları tetikleyebilir. API burada kilit bir rol oynar ve API testinin, blok zinciri sisteminin içindeki ve dışındaki uygulamaların etkileşimini dikkate alması gerekir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Telekom'dan internet deneyimini artıran teknoloji çözümleri

Türk Telekom, yüksek hızda sağladığı fiber internet kullanımını yenilikçi ürünlerle destekliyor. Yüksek hızda WiFi’yı yaşam alanlarında kullanmaya yönelik çözümler sunan Türk Telekom, Mesh WiFi, router, repeater ve powerline gibi yeni nesil destekleyici teknolojileri, avantajlı tekliflerle Türk Telekom mağazalarında müşterileri ile buluşturuyor.  

WiFi teknolojisini en güçlü ve verimli haliyle müşterilerine ulaştıran Türk Telekom, çok daha yüksek bir nominal hız ve yeni teknolojiyle desteklenen müşteri deneyimi sunacak WiFi 7’yi de kullanıcıları ile buluşturacak olmanın heyecanını yaşıyor. 

Türk Telekom, sağladığı yüksek hızda fiber interneti, kullanıcılarının daha da iyi deneyimleyebilmesi için en yeni teknolojilerle zenginleşen ürün portföyü ile sunuyor. Müşteri deneyimi odaklı çalışmalarını sürdüren Türk Telekom, kullanıcılarının WiFi deneyimlerini artıran yeni nesil teknoloji ürünlerini kullanıma sunuyor. Türk Telekom, günümüzde kablosuz ağ performansının artmasıyla iş, eğlence, güvenlik, akıllı ev konseptli her türlü uygulamanın yüksek kapasiteli WiFi üzerinden kullanılmasına yönelik çözümler üretiyor. 

Mesh modemden, home plug ve repeater’a kadar geniş bir ürün gamı ile hizmet veren Türk Telekom, WiFi teknolojisini en güçlü ve verimli haliyle müşterileri ile buluşturuyor. Daha yüksek bant genişliği, daha fazla kullanıcı kapasitesi, düşük gecikme süresi, enerji tasarrufu gibi faydalara sahip WiFi 7 ile de yeni teknolojilerle desteklenen müşteri deneyimi sunulacak.

Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden, “Yaygın fiber altyapımızla ülkemizin her şehrini hızlı internetle buluştururken, yenilikçi müşteri deneyimini hep daha ileriye taşıma hedefiyle çalışıyoruz. Farklı ihtiyaç hızlarına yönelik internet portföyünü ve 1000 Mbps hızında fiber interneti kullanıcılarımıza sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Müşteri deneyimini artıran yaklaşımımız çerçevesinde, yüksek hızlarda sunduğumuz fiber internet deneyimini destekleyici yeni nesil teknoloji ürünlerini Türk Telekom mağazalarımızda avantajlı tekliflerle müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz” dedi.

 

Yüksek hızlarda kablosuz bağlantı kullanımına yönelik çözümler 

Dünyanın önde gelen teknoloji markalarıyla güçlü iş birlikleri yapan Türk Telekom, her geçen gün kullanıcılarının internet ve WiFi deneyimlerini artıracak çözümler sağlayan birçok yeni nesil cihazı portföyüne ekliyor. Türk Telekom, düşük gecikme süresi ve yüksek hız sağlayan Mesh WiFi ürünü ile müşterilerine tüm evi kapsayan yüksek hızlı WiFi’ya sahip olma imkanı sunuyor. Router, modem sinyalinin erişemediği noktalarda ya da çok sayıda kullanıcının internete bağlanması durumunda kullanılıyor. Repeater, modemden kablosuz olarak aldığı internet sinyalini daha uzak noktalara ulaştırabiliyor. Powerline ise modemden uzak noktalara internet bağlantısını elektrik prizlerini kullanarak kablolu olarak ileterek kullanıcıların internet deneyimlerini destekliyor. Mesh WiFi, router, repeater ve powerline gibi yeni nesil destekleyici teknolojiler Türk Telekom mağazalarında 12 ay taksit avantajı ile kullanıcılarla buluşuyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir, Uluslararası Tekstil Bienali'ne ev sahipliği yapacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi, küratörlüğünü yazar, sanatçı Nihat Özdal’ın yaptığı Uluslararası Tekstil Bienali’ne ev sahipliği yapacak. 2 Eylül-24 Kasım tarihlerinde ziyaretçilerini ağırlayacak bienal Türkiye için bir ilk olacak. Tekstil sektörüyle adını duyurmuş İzmir’e Tekstil Bienali’nin çok yakışacağını söyleyen Başkan Tunç Soyer, “İzmir Tekstil Bienali dünyaya önemli mesajlar veren sıkı bir başlangıç yapacak. Kumaşın farklı yönlerinin sanatçılar tarafından yorumlanacağı bienale hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisi yoğun olacak” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye ve dünya sanat tarihine adını yazdıracak bir bienali sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Küratörlüğünü sanatçı Nihat Özdal’ın yaptığı Uluslararası Tekstil Bienali 2 Eylül’de kapılarını açacak. 24 Kasım’a kadar açık olacak sergilerde, 25 farklı ülkeden 61 katılımcı yer alacak. Eserler Atlas Pavyonu, Pakistan Pavyonu, Efes Antik Kenti, Namazgâh Hamamı, Carfi Konağı, Etz Hayim Sinagogu, Alga ve Vakıflar Konağı’nda sergilenecek.  

İZFAŞ ev sahipliğinde yapılan, tekstil ile ilişkili fuarlarda bienal ile ilgili konuşmalar ve atölyeler yapılacak Tekstil sektörüyle adını duyurmuş İzmir’e Tekstil Bienali’nin çok yakışacağını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir Tekstil Bienali dünyaya önemli mesajlar veren sıkı bir başlangıç yapacak. Kumaşın farklı yönlerinin sanatçılar tarafından yorumlanacağı İzmir Tekstil Bienali Türkiye için de bir ilk olacak” dedi.

Tekstilin gücünü ve derinliğini deneyimle fırsatı sunacak

Bienal mekanlarına dağılacak şekilde sergiyi 3 tema altında toparladıklarını ifade eden küratör Nihat Özdal, “Yavaşlık ve Zaman, Dokunuş ve Duygu, Bağlantı ve Sürdürülebilirlik çatısı altında eserleri ziyaretçilerle buluşturacağız. İzmir’de Ulucak Höyük’te bulunan 8 bin yıllık dokuma malzemeleri, şehrin tarihte en eski tekstil merkezi olduğu yönünde güçlü kalıntılara işaret ediyor. Kumaşlar, toplumların yaşayışından sanatına, mitolojilerinden inanç sistemine pek çok bilgiyi barındırır. Bir kumaşa sarılarak dünya ile buluşan insan yine bir kumaşa sarılarak öteki dünyaya yolcu edilir. Doğumda ve ölümde yanımızda olan tek malzeme kumaştır. Arkeolojik olarak tekstil tarihinde güçlü bir imajı olan İzmir, bugün de hem fuarları, hem bu alanda faaliyet gösteren firmaları ile önemli bir merkez olmaya devam ediyor” dedi. 

Yavaş tekstil hareketi

Tekstilin insanoğlunun varoluşundan beri günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Nihat Özdal, “İpliklerin, kumaşların ve dikişlerin etkileyici bir kombinasyonu olan tekstil sanatı, estetik değerinin yanı sıra derin anlamlar da taşır. Yavaş tekstil hareketi ise günümüzde hızla yayılan bir felsefedir. Bu bienal, tekstil sanatının yavaşlık ve bağlantı temasını keşfetmek ve izleyicilere tekstilin gücünü ve derinliğini deneyimlemek için bir fırsat sunuyor” diye konuştu.

İzleyicileri etkileyici bir yolculuğa davet ediyor

Tekstil Bienali, tekstil sanatının yavaşlık, dokunuş ve bağlantı temalarını keşfetmek için bir platform sunacak. Temasının “Yavaşla, Dokunuşa Odaklan!” olduğu bienalde sanatçıların el emeği ve özenle yaratılan eserleri, izleyicilere tekstilin gücünü ve anlamını yeniden hatırlatacak. Sergi, yavaşlık hareketinin değerlerini yansıtan sürdürülebilir ve etik uygulamaları da vurgulayacak. İzleyiciler, dokunarak, gözlemleyerek ve düşünerek tekstilin zengin dünyasına adım atacak. Bu bienal, tekstil sanatının derinliklerine inmek, yavaşlık ve bağlantı kavramlarını anlamak isteyen herkes için bir deneyim sunacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Meslek Fabrikası Narlıdere'de sertifika heyecanı yaşandı

Narlıdere Belediyesi’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Meslek Fabrikası’nda A1 İngilizce, Dijital Pazarlama ve Kadın Üst Giysileri Dikimi eğitimi alan kursiyerler sertifikalarına kavuştu

Narlıdere Belediyesi’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Meslek Fabrikası’nda sertifika heyecanı yaşandı. A1 İngilizce, Dijital Pazarlama ve Kadın Üst Giysileri Dikimi kurslarını başarıyla tamamlayan kursiyerler sertifikalarını İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Dairesi Başkanı Anıl Kaçar ve Meslek Fabrikası Şube Müdürü Zeki Kapı’nın elinden alı. Meslek Fabrikası Narlıdere Kurs Merkezi’nde alanında uzman isimler tarafından ücretsiz olarak verilen eğitimleri başarıyla tamamlayan kursiyerler, kendilerine yeni istihdam kapıları açacak ilk adımı başarıyla tamamladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Dairesi Başkanı Anıl Kaçar, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası, kentimizin 24 ilçesi ve 34 noktasında işsizlik ve yoksullukla mücadelesini sürdürüyor. Yurttaşlarımıza kamu hizmeti veriyor ve istihdam yaratılması noktasında önemli bir görev üstleniyor. Bizler de katıldığımız her sertifika töreninde bu kamu hizmetini sizlerle buluşturduğumuz için çok mutlu oluyoruz. Hem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer hem de Narlıdere Belediye Başkanımız Ali Engin’in halkçı vizyonu ile bütünleşen bu projenin sizlere yeni bir yol, yeni bir mutluluk getirmesini diliyoruz. Sizleri yürekten tebrik ediyoruz” dedi. 

Meslek Fabrikası Şube Müdürü Zeki Kapı da sertifikalarına kavuşan kursiyerleri tebrik ederek, meslek hayatlarında başarılar diledi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tepe Savunma ve Güvenlik, 2022 yılı Sürdürülebilirlik Raporu'nu yayımladı

Tepe Savunma ve Güvenlik, 2022 yılında sürdürülebilirlik çatısı altında gerçekleştirdiği tüm faaliyetlerinin yer aldığı ‘Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. Dijitalleşme ve ekonomik açıdan da sürdürülebilir politikalar izlediklerini belirten Tepe Savunma ve Güvenlik Yönetim Kurulu Başkanı Levent Güler, “2022 yılı şirketimizin her açıdan büyüdüğü bir yıldı. 2022 yılında yüzde 30 büyüyen şirketimiz, özellikle dijital dönüşüm kapsamında hayata geçirdiğimiz uygulamalar ve yenilikler sayesinde karbon ayak izinin yüzde 10 azaltılmasına destek olduk” dedi.

 

2019 yılından bu yana Sürdürebilirlik Raporu hazırlayıp kamuoyuyla paylaşan Tepe Savunma ve Güvenlik, 2022 raporunu da yayımlayarak tüm paydaşlarının erişimine açtı. Bu yıl dördüncü kez yayımlanan raporda, 2022 yılında sürdürülebilirlik çatısı altında gerçekleşen faaliyetler ve 2023 yılı taahhütleri yer aldı.

‘Değer verdikleriniz bize emanet’ mottosuyla hizmet veren Tepe Savunma ve Güvenlik Yönetim Kurulu Başkanı Levent Güler’in de mesajının yer aldığı rapor, 17 Mayıs’ta şirketin kurumsal web sayfası üzerinden erişime açıldı. Güler mesajında, “Şirketimiz tüm faaliyetlerinde ve çalışmalarında şeffaflığı ve hesap verebilirliği ilke edinmiştir. Bu nedenle de 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’nda bu ilkeler doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızın tüm verilerini paydaşlarımıza sunuyoruz. Geçtiğimiz yıl, sadece ekonomik değil sürdürülebilirlik açısından da oldukça verimli bir yıldı” diye konuştu.

PEYK PROJESİ İLE KÂĞIT KULLANIM MİKTARI YÜZDE 40 AZALTILDI

Tepe Savunma ve Güvenlik’in hayata geçirdiği projeler doğrultusunda yüzde 30 büyüdüğünü ifade eden Güler, “Dijital dönüşüm kapsamındaki uygulamalarımız neticesinde karbon ayak izinin azaltılması konusunda çalışmalara başladık. Yaptığımız araştırmalar sonucunda şirkette kâğıt sarfiyatının çok fazla yaşandığını ve toner ile yazıcı bakımı masraflarının arttığını belirledik. Fazla kâğıt kullanımını azaltarak süreci dijitalleştirmek adına 2022 yılının Mayıs ayında Peyk Projesi’ni hayata geçirerek; işe alım, işten ayrılma gibi tüm imzalı işlemlerde kullandığımız kâğıt, toner ve kargo gibi masrafların yüzde 40 azaltılmasını sağladık. Bordro süreçlerini de dâhil ettiğimiz projemiz aynı zamanda TÜBİTAK tarafından da zaman damgası vurularak saklanıyor ve hukuki olarak da geçerliliği bulunuyor. Yazılı olan tüm resmî belgelerimizi süreç içerisinde bu projeye dâhil ederek basılı kâğıt ihtiyacını tamamen ortadan kaldırdık. Böylece dolaylı da olsa ülkemizdeki ağaçların korunmasına destek oluyoruz. Hem çalışanlarımız hem de hizmet verdiğimiz müşterilerimiz için de yeni uygulamaları hayata geçirdiğimiz 2022 yılındaki başarımızı, 2023 yılında da sürdürmeye kararlıyız. Bu doğrultuda da çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

 

“RAPOR, ŞEFFAF İLETİŞİM ANLAYIŞIMIZI YANSITIYOR”

Raporda, çevresel etkiyi azaltma konusundaki taahhütleri de vurguladıklarının altını çizen Güler, “Sosyal sorumluluk konusunda da önemli çalışmalara imza atıyoruz. Toplumda fark yaratmak amacıyla sosyal projelere destek veriyor ve sosyal sorumluluk bilincini şirket genelinde yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. İş sağlığı ve güvenliği, çalışan memnuniyeti ve eşitlik gibi konulara büyük önem vererek, çalışanlarımızın refahını ve iş yaşam kalitesini artırmaya yönelik çeşitli projeler yürütüyoruz. Ekonomik açıdan sürdürülebilir bir gelecek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şirketimizin ekonomik performansını güçlendirerek istikrarlı bir büyüme sağlamaya odaklanıyoruz. Aynı zamanda tedarik zinciri yönetimi, etik iş uygulamaları ve şeffaflık konularında yüksek standartları benimseyerek, tüm paydaşlarımızla güvene dayalı uzun vadeli ilişkiler kurmayı hedefliyoruz. Tepe Savunma ve Güvenlik olarak, sürdürülebilirlik raporumuzla hem geçmişte elde ettiğimiz başarıları hem de gelecekteki hedeflerimizi paylaşıyoruz. Bu rapor, şirketimizin sürdürülebilirlik alanındaki taahhüdünü ve çabalarını gösterirken, açık ve şeffaf bir iletişim anlayışını da yansıtıyor” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Amerikalıların protein ihtiyacını karşılamaya gittiler

Amerika Birleşik Devletleri’ne 2022 yılında ihracatını yüzde 48’lik artışla 71 milyon dolardan 105 milyon dolara çıkaran Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü, New York Fancy Food Show Fuarı’nda yeni ticari bağlantıların zeminini hazırladı.

Dünya’nın en büyük gıda ürünleri ithalatçısı konumundaki Amerika Birleşik Devletleri’nin protein ürünleri ithalatındaki payını artırmak isteyen Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünün lideri, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği 25-27 Haziran 2023 tarihlerinde New York’ta gerçekleşen Summer Fancy Food Show Fuarı’na katılarak Türk su ürünlerini ve hayvansal mamullerini Amerikalıların beğenisine sundu.

Türkiye Milli Katılım Organizasyonu Ege İhracatçı Birlikleri tarafından gerçekleştirilen Summer Fancy Food Show Fuarı’nın ABD’nin en büyük gıda fuarı olduğunu aktaran Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, 2022 yılında 220 milyar dolar gıda ürünleri ithal eden ABD’ye Türkiye’nin gıda ürünleri ihracatının sürekli arttığına temas etti.

 

ABD’ye ihracatta 250 milyon dolar hedefliyoruz

Türkiye’nin ABD’ye gıda ihracatının 2018 yılında 924 milyon dolar iken, 2022 yılı sonunda 1 milyar 815 milyon dolara yükseldiği bilgisini paylaşan Girit, “Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak 2022 yılında ABD’ye ihracatımızı yüzde 48’lik artışla 71 milyon dolardan 105 milyon dolara taşıdık. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği olarak bu ihracatın 63 milyon dolarlık büyük dilimini yaparak Türkiye’nin ABD’ye yaptığı su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatının yüzde 60’ını tek başımıza gerçekleştirdik. Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak ABD’ye ihracatımızı orta vadede 250 milyon dolara çıkarmak istiyoruz. İhraç ettiğimiz ürünlerde balık 56 milyon dolarla açık ara önde yer alırken, tabii bal ihracatımız 18,2 milyon dolar, süt ürünleri ihracatımız 11 milyon dolar ve yumurta ihracatımız 5 milyon dolar seviyesinde. Fancy Food Fuarı’nda Türkiye standındaki tadım alanında Türk somonu, bal, peynir, şarap, zeytinyağı ağırlıklı menülerle Türk gıda ürünlerinin tanıtımını başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Bal özelinde ABD pazarının yapısına uygun yoğun bir çalışma başlattık. Numune ballarımızı ziyaretçilerin beğenisine sunduk” diye konuştu.

ABD pazarında bilinen levrek, çipura ve peynir çeşitleri ve Türkiye’nin son yıllarda ihracatta yıldız ürünlerinden olan Türk somonunu sergilediklerini ifade eden Girit, Türk somonunun fuar ziyaretçileri tarafından yoğun ilgiyle karşılandığını, önümüzdeki süreçte ABD’ye Türk somonu ihracatında büyük bir artış beklediklerini sözlerine ekledi.

New York Summer Fancy Food Show Fuarı’nda, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’ni Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih İşliel ve Yönetim Kurulu Üyeleri Nedim Kalpaklıoğlu ve Mehmet Şahin Çakan’dan oluşan bir heyet temsil etti. Türkiye’nin New York Başkonsolosu Reyhan Özgür, New York Ticaret Müşavirleri Filiz Köseyener, Bilgehan Ramazan Caner ve Osman Nuri Gökbulut fuar sırasında ESÜHMİB’in standını ziyaret ettiler.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Herkes için yoga

Milas Belediyesi tarafından ücretsiz olarak düzenlenecek yoga dersleri ile kadınlara sağlıklı yaşamın kapısı aralanacak. Yoga kursuna 18 yaş üstü kadınların başvuruda bulunabileceği ve katılım sayısının kontenjanla sınırlı olduğu belirtildi. 
Milas Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürlüğü bünyesinde ücretsiz olarak başlayacak yoga dersleri ile vücut esnekliğinin sağlanması ve zihnin olumsuz düşüncelerden arınması hedeflenirken, Burçin Bozkurt eğitmenliğinde Milas Atatürk Spor Kompleksi’nde gerçekleşecek yoga kursuyla ilgili 0 (252) 512 58 80 detaylı bilgi alınabileceği bildirildi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başarılı oyuncu Patrick Wilson, “Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı" ile yönetmen koltuğunda!

Amerikan basını tarafından Hollywood’un Korku Filmleri Kralı olarak anılan başarılı oyuncu Patrick Wilson, kariyer yolculuğuna yönetmeliği de ekledi. Wilson’ın ilk yönetmenlik deneyimi sevilen korku serisi Ruhlar Bölgesi oldu. Ruhlar Bölgesi’nin orijinal kadrosunu yeniden bir araya getiren serinin son filmi ‘Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı’da hem oyuncu hem de yönetmen olarak karşımıza çıkan Wilson, filmi hayranları için çok daha ilgi çekici kılıyor. Korku severlerin merakla beklediği ‘Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı’, ülkemizde 7 Temmuz’da vizyona girecek.

 

Lambert ailesinin korkunç destanının son bölümünde ‘Ruhlar Bölgesi’nin orijinal kadrosunun yeniden bir araya gelmesi ile hikâye kaldığı yerden devam ediyor.

Ruhlar Bölgesi ve Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2’nin ardından “Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı” filmiyle Josh Lambert rolüne geri dönen Patrick Wilson, bu kez yönetmen koltuğuna oturuyor ve ilk yönetmenlik serüvenine dair açıklamalarda bulunuyor. 

 

Hâlâ kendi tarzımı bulma aşamasındayım

Başarılı oyuncu ilk yönetmenlik deneyiminde, Ruhlar Bölgesi, Korku Seansı ve Aquaman filmlerinin yönetmeni James Wan’ı kendisine örnek aldığını anlatan Wilson: “Filminizi çekmenin pek çok yolu var. Amacım güçlü yönlerimden; beni heyecanlandıran, ilgimi çeken ve tutkulu olduğum şeylerden yararlanmaktı. Sürekli bir öğrenme durumundayım ve sanırım hâlâ kendi tarzımı bulma aşamasındayım” diyor ve korku filmi oyunculuğunu çok sevdiğini vurgulayarak şöyle devam ediyor: “İkinci filmden sonra, Lambert ailesine dair daha fazla yapılacak, söylenecek ya da keşfedilecek bir şey kalmadığını hissettim. Oğlumu kurtarmıştım, kendim ele geçirilmiş ve kurtarılmıştım; bir korku filminde olabilecek neredeyse her şeyi yaşamıştım. Ancak Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı kendime şu soruyu sordurdu: Aile travmanızı unutmak için hipnotize edildiğinizde, on yıl sonra o aileye ne olur?” 

 

Çocuk karakterlerin büyüdüğünü izleyeceğiz

Filmin yapımcısı Jason Blum, Lambert’ların destanını sonuca bağlamak için orijinal kadroyu bir araya getirebilmiş olmalarına çok sevindiklerini açıklarken, “Oyuncu kadrosunun nasıl yaşlandığını görmek, özellikle de çocuk oyuncuların büyüyüp genç birer adam olduklarına şahit olmak, benim için hikâyenin özünü vurguluyor” diyor. 

Ruhlar Bölgesi serisinin ilk iki filminde çocuk oyuncu olarak oynadığı Dalton rolünü yeniden canlandıran Ty Simpkins ve yönetmen Wilson’ın ilişkileri ise çok eskiye, ilk filmin de ötesine dayanıyor. Ty’nin yıllar önce birlikte oynadıkları Little Children filminde oğlunu oynadığını anlatan Wilson, onu üç yaşından beri tanıdığını aktarıyor ve şöyle konuşuyor: “Onu bu kadar uzun zamandır tanıyor olmam sayesinde çok rahat bir şekilde zorlayabildim ve harika bir iş çıkardık”.

 

Hikâye 10 yıl sonra devam ediyor

İkinci filmin on yıl sonrasını anlatan serinin beşinci filmi, Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı’da Josh ile Renai (Rose Byrne) boşanmıştır ve Josh (Patrick Wilson) dolduramadığı büyük boşluklar varmış gibi görünen hayatını toparlamaya çalışmaktadır. Ty Simpkins’in canlandırdığı Dalton artık genç bir yetişkindir. Doğu Yakası’nda bir sanat okuluna giden Dalton babasıyla gergin bir ilişki yaşamaktadır. Dalton iblislerini kesin olarak dindirmek için, ailelerinin karanlık geçmişi ve bir dizi yeni ve daha korkunç olaylarla yüzleşerek kırmızı kapının ardında gizlenen Öte’nin her zamankinden daha derinlerine inmelidir.

Ülkemizdeki dağıtımını TME Films’in üstlendiği “Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı”, 7 Temmuz’da vizyonda olacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Serdar Azmoun: “Türkiye'den transfer teklifi aldım"

Tivibu Spor’un konuğu olan İranlı Türkmen futbolcu Serdar Azmoun, Çiğdem Günal’ın sorularını yanıtladı. Kariyerini Rusya Ligi’nde attığı gollerle yükselten golcü Serdar Azmoun “Ben Fenerbahçe’yi çocukluğumdan beri çok severim ama artık profesyonelim. Dolayısıyla önemli olan kariyerim için en doğru olanı yapmak” dedi.

Türk Telekom’un dijital televizyon platformu Tivibu, spor dünyasının sevilen isimlerini ekrana getirmeye devam ediyor. Zenit, Rubin Kazan gibi Rus takımlarında geçirdiği başarılı sezonların ardından Almanya Ligi ekiplerinden Bayer Leverkusen’e transfer olan forvet oyuncusu Serdar Azmoun Tivibu’da Çiğdem Günal’a konuk oldu. Geçtiğimiz sezonla ilgili değerlendirmelerde bulunan Serdar Azmoun, “Sezon iyi geçti. Çok iyi ama genç bir kadromuz var. Avrupa Ligi’nde yarı final oynayacağımızı tahmin etmiştim çünkü başarılı olabilecek yetenekli bir kadroya sahiptik. İyi bir teknik direktörümüz var. Final bile oynayabilirdik” dedi. Geçtiğimiz yıl Bayer Leverkusen’in teknik direktörlük koltuğuna oturan efsane libero Xabi Alonso ile ilişkilerine değinen Serdar Azmoun “Xabi Alonso bize bir hoca gibi değil bir baba gibi yaklaştı. Aslında ihtiyacımız olan şey buydu. Tabii ki teknik analizler konusunda da yardımcılarıyla birlikte çok iyi iş çıkardı” dedi.

 

“Türkiye’den teklif aldım”

Ülkemizde ve dünyada başlayan transfer dönemi ile birlikte, birçok isim ve birçok takım anılmaya devam ediyor. Bu sezon Türkiye’den transfer teklifi aldığını dile getiren Azmoun şunları söyledi; “Bu sezon Türkiye’den transfer teklifi aldım. Büyük bir takımdı ama ismini vermek istemiyorum. Türk kültürünü çok seviyorum. Türkiye Süper Ligi’nde oynamayı çok isterdim ama bir teklif olsa da bu transfer gerçekleşmedi. İmzalar atılmadan futbolda transfer gerçekleşmez.” 

 

“Fenerbahçe’yi çok seviyorum”

İran Türkmenlerinden olmasından dolayı Türkçe’ye oldukça hakim olan Serdar Azmoun, çocukluğundan beri Fenerbahçe’yi çok sevdiğini ifade etti. Azmoun; “Fenerbahçe’yi çok seviyorum. Real Madrid’i de çok seviyorum ama bu sevgi başka anlamda bir sevgi. Real Madrid’i sevmem başka bir İspanyol takımında oynamayacağım anlamına gelmez. Kariyerim için en iyi olanı yapmak zorundayım. En iyi motivasyona sahip olacağım bir yerde olmam gerek. Fenerbahçe’de, Galatasaray’da, Beşiktaş’ta oynamayı her futbolcu ister” dedi. Ali Koç ile ilişkisine değinen Azmoun, Ali Koç’la arkadaşlık ilişkisi olduğunu, arkadaşlık ile profesyonelliğin farklı şeyler olduğunu, sadece Fenerbahçe’de değil Türkiye’de olmanın çok güzel olacağını ifade etti.

“Arda Güler çok iyi bir oyuncu”

Çiğdem Günal’ın Arda Güler hakkında sorduğu soruyu yanıtlayan Serdar Azmoun şunları söyledi; “Arda Güler çok iyi bir oyuncu ve futbolu müthiş. Umarım kendisi için çok güzel şeyler olur. Umarım onu Barcelona veya Real Madrid’de görürüz çünkü bunu yapabilecek gücü var. Şu an Türkiye’nin en yetenekli oyuncusu. Bence doğru yolda. Umarım büyük takımlarda oynar ve bu seviyede kalır” dedi.

Röportajın sonuna doğru gelirken futbolda her şeyin mümkün olduğunu dile getiren Serdar Azmoun, profesyonel oyuncu olduklarını ve kariyerleri için iyi olacaksa her şeyi yapabileceklerini söyledi. Bunun Suudi Arabistan Ligi’ne gitmek de olabileceğini söyleyen Azmoun, şu an Bayer Leverkusen’le kontratı olduğunu ancak son ana kadar her şeyin mümkün olabileceğini söyledi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İznikli yüzücü Guinness için İznik'te ter döküyor

İznik’te Guinness denemeleri gerçekleştiren Erhan Turan yüzme, bisiklet ve koşu branşlarında iki gün boyunca ter dökecek.

Temmuz 2023 itibariyle 268’i triatlon, 262’si açık su ile sportif aktivitelerle toplamda 650 etkinlikte ter döken İznikli Yüzücü Erhan Turan 2023 yılında toplam 2123 km koşu ve 8888 km bisiklet sürüşü hedefi olduğunu belirtiyor.

Türkiye, Fransa, Belçika, Polonya, Beyaz Rusya, Avusturya, İspanya, İtalya ve Amerika da katıldığı triatlon ve açık su yarışlarında şampiyonluk alan Turan Guinness Rekorlar Kitabı için 28 Nisan 2023’te başladığı ve 30 Ağustos 2023’e kadar her gün devam edeceği triatlon hedefinde 69. günü geride bıraktı. İznik İnciratlı’nda yüzme ile başladığı triatlona sırasıyla bisiklet ve koşu etabıyla devam etti. Gün boyunca bu parkurları devam edeceğini belirten Erhan Turan, hedefini 125 gün olarak belirlediğini 125. Günü Çanakkale’de bitirmeyi hedeflediğini belirtirken bu çalışmada İznik’in olması gerektiğini ve bu yüzden burada da gerçekleştirdiğini belirtti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı