Aylık arşivler: Ağustos 2023

Boğaziçili Akademisyen Yapay Zekâ Buluşlarında Patent Başvuru Hakkı Sahipliğini İnceleyecek

“Yapay zekânın geliştirdiği bir icadın patent başvuru hakkı kime ait?” Hukuki açıdan henüz net bir cevabın verilemediği bu soruya yanıt bulmak için Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Özgür Arıkan araştırmalarına Oxford Üniversitesi’nde başlıyor. Avrupa Birliği’nin (AB) Marie Sktodowska Curie Uluslararası Burs ve Araştırma Dolaşım Destekleri Programı (MSCA) kapsamına alınan “legAIstatus” projesiyle, yapay zekânın fikri mülkiyet hakları konusunda yasa yapıcılara yön gösterilmesi hedefleniyor.

Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Fikri Mülkiyet Hukuku Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Özgür Arıkan, yapay zekâ ile fikri mülkiyet hukuku ilişkisini patent hakları açısından ele alacağı çalışmaya Oxford Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Robert Burrell danışmanlığında başlıyor. Dr. Öğr. Üyesi Arıkan, Roma hukuku alanındaki çalışmalarından da faydalanarak Roma kölelerinin yasal statüsünün bu tartışmaya ışık tutup tutamayacağını, projenin ev sahibi yükseköğretim kurumu olan Oxford Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştıracak.

 

“YAPAY ZEKÂ GELİŞTİKÇE YENİ HUKUKİ BOŞLUKLAR OLUŞUYOR”

Gittikçe gelişen yapay zekâ teknolojisinin başta fikri mülkiyet hukuku olmak üzere birçok alanda boşluklara neden olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Arıkan, projenin ortaya çıkma sürecini şöyle özetliyor:

“Yapay zekâ son yıllarda inanılmaz bir gelişme kaydetti ve her geçen gün güçlenmeyi sürdürüyor. Ancak gelişen bu teknolojiyle birlikte hukuki açıdan daha önceden öngöremediğimiz boşluklar ortaya çıkıyor ve bu nedenle tüm dünyadaki yasa yapıcıları yeni zorluklar bekliyor. Fikri mülkiyet hukuku çerçevesinde de önemli boşluklar söz konusu. Yapay zekâlar hem resim çizip, müzik bestelemek gibi eser üretebilecek hem de patent başvurusuna konu olabilecek buluş yapabilecek bir düzeye geldi. ‘Peki, yapay zekânın geliştirdiği fikri ürünler üzerindeki haklar kime ait olmalı?’ Bu konu hukuki açıdan bir tartışma alanı doğuruyor. Marie Sktodowska Curie Uluslararası Burs ve Araştırma Dolaşım Destekleri Programı (MSCA) tarafından desteklenmeye layık görülen “legAIstatus” projemizle bu soruya bir yanıt vermek için çalışacağız.”

 

“ROMA HUKUKU SORULARIMIZA IŞIK TUTABİLİR Mİ?”

Dr. Öğr. Üyesi Arıkan, bu yanıta ulaşmak için Roma hukukunda yer alan kölelerin yasal statüsünün yapay zekâ sistemleri için de bir fikir verebileceği bilgisini paylaşıyor. Roma hukukunda kölelerin hukukun öznesi değil nesnesi olduğunu ifade ederek, “Roma döneminde kölelerin mülk edinme (mülkiyet) hakkı da dahil hür kişilere tanınan hakları olmamasına rağmen bazı köleler ticari becerileri ile sahipleri tarafından kendilerine bırakılan sermayeyi işleterek birtakım kazanımlar elde edebiliyordu. Kölelerin bizzat oluşturdukları tüm kazanımlar sahiplerinin mülkiyetine dahil oluyordu. Kölelerin sermayeyi işletirken altına girdikleri hukuki sorumluluklardan ise sahipleri ancak dolaylı ve sınırlı olarak sorumlu tutulabilmekteydi. Günümüze döndüğümüzde, Roma hukukunda yer alan bu hukuki statü yapay zekâ sistemlerinin meydana getirdikleri buluşlarda hak sahipliği sorunu için bir çözüm sunabilir mi? Bu soruya aradığımız cevap aslında güncel bir yasal boşluğu doldurmayı, bir alternatif sunmayı amaçlıyor” diye belirtiyor.

Dr. Öğr. Üyesi Arıkan, proje tamamlandığında yasa yapıcılara yön gösterecek bir yaklaşımın ortaya çıkması hedeflediklerini söylüyor. İlerleyen aşamalarda ise konuyu yapay zekânın üçüncü kişilerin patent ve diğer fikri mülkiyet haklarını ihlal etmesi durumunda ne olacağını incelemek için genişletmek de istiyor.

 

Dr. Öğr. Üyesi Özgür Arıkan kimdir?

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi lisans programından 2007’de mezun olan Dr. Öğr. Üyesi Arıkan yüksek lisans eğitimine İngiltere’nin saygın yükseköğretim kurumları arasında gösterilen Manchester Üniversitesi’nde fikri mülkiyet hukuku alanında devam etti. Doktora çalışmasını ise aynı üniversitede hukuk alanında tamamladı. Akademik çalışmalarını Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Fikri Mülkiyet Hukuku Anabilim Dalı’nda sürdüren akademisyenin marka hukuku, tasarım hukuku, patent hukuku ile fikri haklar alanlarında uzmanlığı bulunuyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky ikinci çeyreğin en son APT trendlerini açıkladı

Kaspersky’nin 2023’ün ikinci çeyreğine yönelik Gelişmiş Kalıcı Tehdit (APT) trendleri hakkındaki son raporunda araştırmacılar, yeni ve mevcut kampanyaların gelişimini masaya yatırdı. Rapor güncellenen araç setleri, yeni kötü amaçlı yazılım varyantlarının oluşturulması ve tehdit aktörleri tarafından yeni tekniklerin benimsenmesi dahil olmak üzere yeni dönemdeki APT faaliyetlerine ışık tutuyor.

iOS için daha önce keşfedilmemiş kötü amaçlı yazılım platformunun kullanımını da içeren ve uzun süredir devam eden “Operation Triangulation” kampanyasının açığa çıkması bu dönemin önemli gelişmelerinden biri oldu. Uzmanlar ayrıca herkesin farkında olması gerektiğine inandıkları başka ilginç gelişmeler de yeni raporda paylaştılar. 

 

Raporda öne çıkan önemli noktalar şöyle:

Asya-Pasifik yeni bir tehdit aktörüyle tanışıyor- Mysterious Elephant

Kaspersky, Asya-Pasifik bölgesinde faaliyet gösteren ve “Mysterious Elephant” (Gizemli Fil) olarak adlandırılan yeni bir tehdit aktörü ortaya çıkardı. Söz konusu tehdit aktörü son kampanyalarında kurbanın bilgisayarında dosya ve komut yürütebilen ve virüslü sistemde yürütülmek üzere uzak sunucudan dosya veya komut alabilen yeni arka kapı aileleri kullandı. Kaspersky araştırmacıları yazılımın Confucius ve SideWinder ile benzerliklerini gözlemlemiş olsa da, Mysterious Elephant kendisini diğerlerinden ayıran farklı ve benzersiz bir TTP setine sahip.

 

Güncellenen araç setleri: Lazarus yeni zararlı yazılım varyantı geliştirdi,

BlueNoroff macOS’a saldırdı

Tehdit aktörleri, Lazarus’un MATA çerçevesini yükseltmesi ve MATA kötü amaçlı yazılım ailesinin yeni bir varyantı olan MATAv5’i tanıtmasıyla tekniklerini sürekli olarak geliştirdiğini gösteriyor. Lazarus’un finansal saldırı odaklı bir alt grubu olan BlueNoroff, son kampanyalarda Truva atı bulaşmış PDF okuyucuların kullanımı, macOS kötü amaçlı yazılımlarının uygulanması ve Rust programlama dili de dahil olmak üzere yeni dağıtım yöntemleri ve programlama dilleri kullanıyor. Ayrıca ScarCruft APT grubu, Mark-of-the-Web (MOTW) güvenlik mekanizmasından kaçan yeni bulaşma yöntemleri geliştirdi. Bu tehdit aktörlerinin sürekli geliştirdiği taktikler, siber güvenlik uzmanları açısından yeni zorluklar ortaya koyuyor.

 

Jeopolitik etkiler APT faaliyetlerinin başlıca itici gücü olmaya devam ediyor

APT kampanyaları coğrafi olarak dağınık kalmaya devam ediyor. Saldırganlar saldırılarını Avrupa, Latin Amerika, Orta Doğu ve Asya’nın çeşitli bölgelerinde yoğunlaştırıyor. Sağlam bir jeopolitik zemine sahip olan siber casusluk, bu çabaların baskın bir gündemi olmaya devam ediyor.

Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Güvenlik Araştırmaları Lideri David Emm, şunları söylüyor: “Bazı tehdit aktörleri sosyal mühendislik gibi bilindik taktiklere bağlı kalırken, diğerleri evrim geçirerek araç setlerini yeniliyor ve faaliyetlerini genişletiyor. Dahası, ‘Operation Triangulation’ kampanyasının arkasındakiler gibi yeni ve gelişmiş aktörler sürekli olarak sahaya çıkıyor. Bu aktör, sıfır tıklamalı iMessage istismarları yoluyla dağıtılan, daha önce bilinmeyen bir iOS kötü amaçlı yazılım platformu kullanıyor. Bu koşullarda tehdit istihbaratı ve doğru savunma araçları eşliğinde tetikte olmak, küresel şirketler için çok önemli, Böylece kendilerini hem mevcut hem de yeni ortaya çıkan tehditlere karşı koruyabilirler. Üç aylık incelemelerimiz, siber güvenlik ekiplerinin ilgili risklerle mücadele etmesine ve bunları azaltmasına yardımcı olmak için APT grupları arasındaki en önemli gelişmeleri vurgulamak üzere tasarlandı.”

APT Q2 2023 trendleri raporunun tamamını okumak için lütfen Securelist’i ziyaret edin.

Kaspersky araştırmacıları, bilinen veya bilinmeyen bir tehdit aktörünün hedefli saldırılarının kurbanı olmamak için aşağıdaki önlemlerin alınmasını öneriyor:

  • Sisteminizin güvenliğini sağlamak için işletim sisteminizi ve diğer üçüncü taraf yazılımlarını en son sürümlerine derhal güncelleyin. Olası güvenlik açıklarından ve güvenlik risklerinden korunmak için düzenli bir güncelleme programına sahip olmak önemlidir.
  • GReAT uzmanları tarafından geliştirilen Kaspersky çevrimiçi eğitimiyle siber güvenlik ekibinizi en yeni hedefli tehditlerle mücadele edecek şekilde geliştirin.
  • Tehdit aktörleri tarafından kullanılan gerçek TTP’lerle güncel kalmak için en son Tehdit İstihbaratı bilgilerini kullanın.
  • Uç nokta düzeyinde tespit, araştırma ve olayların zamanında düzeltilmesi için Kaspersky Endpoint Detection and Response gibi EDR çözümlerini uygulayın.
  • Özel hizmetler, yüksek profilli saldırılarla mücadeleye yardımcı olabilir. Kaspersky Managed Detection and Response hizmeti, izinsiz girişleri erken aşamalarında, failler hedeflerine ulaşmadan önce tespit etmeye ve durdurmaya yardımcı olabilir.  Bir saldırıyla karşılaşırsanız, Kaspersky Olay Müdahale hizmeti duruma müdahale ederek sonuçları en aza indirmenize, özellikle de güvenliği ihlal edilmiş düğümleri belirlemenize ve altyapıyı gelecekteki benzer saldırılardan korumanıza yardımcı olur.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TurkNet'in GigaFiber'li Arkadaşını Getir kampanyası, hem sizi hem arkadaşlarınızı sevindiriyor

TurkNet, GigaFiber’li Arkadaşını Getir kampanyası ile kullanıcılar, sadece hızlı ve sınırsız bir internete sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda arkadaşlarını da avantajlı fiyatlarla internetin hızlı dünyasına davet edebiliyor.

TurkNet GigaFiber’li Arkadaşını Getir kampanyası sayesinde kullanıcılar 1.000 Mbps eşit download (indirme) ve upload (yükleme) hızıyla birlikte avantajlı fiyatlardan faydalanabilecek.

 

TurkNet, daha çok kullanıcıyı GigaFiber’in eşsiz hızına ulaştırmayı amaçlıyor

TurkNet’in GigaFiber’li Arkadaşını Getir kampanyası, dünya standartlarında internet hızına ulaşmak isteyen kullanıcılar için muhteşem bir fırsat sunuyor. Daha çok kullanıcıyı TurkNet GigaFiber hızına ulaştırmayı amaçlayan TurkNet, hem mevcut hem de yeni kullanıcılarına sunduğu avantajla hem onların hem de sevdiklerinin yüksek hızda interneti en verimli şekilde kullanmalarına olanak sağlıyor.

TurkNet’in bu eşsiz kampanyası sayesinde, sevdiklerini dünya hızıyla tanıştıran herkes büyük kazanç elde ediyor. TurkNet GigaFiber altyapısında olan arkadaşını TurkNet GigaFiber hızına davet edenler, sınırlı süre için ilk 6 ay 249,90 TL yerine 179,90 TL ödeyerek yüksek hızların keyfini doyasıya çıkarabiliyor. 

 

TurkNet GigaFiber altyapısı olmayanlar da fırsatlardan yararlanabiliyor

GigaFiber altyapısı olmayanlar ise, tanıdıklarını TurkNet’e davet ettiklerinde kazanmaya devam ediyor. Sınırlı süre için geçerli olacak kampanyada, TurkNet’liler GigaFiber’li olmayan sevdiklerini de TurkNet hızına davet ederek, hem kendileri hem de sevdikleri 1 ay ücretsiz internet fırsatından yararlanıyorlar.

 

TurkNet Hakkında

1996’da bağımsız bir yeni nesil telekom operatörü olarak, bireylerin ve kurumların iletişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan TurkNet; internet veri merkezi ve barındırma gibi hizmetler sunuyor. TurkNet’in yaygın ve yüksek kapasiteli ulusal veri omurgası, Türkiye’nin her bölgesine yüksek kalitede güvenli hizmet sunabilmek üzere tasarlandı. Yenilikçi ürünler sunmak için yerel, ulusal ve uluslararası bağlantılarını sürekli genişleten TurkNet, Türkiye’nin En Büyük 100 Bilişim Şirketi arasında yer alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

SCP Temalı Taktiksel Oyun Contain'in İlk Geliştirici Bildirimi Yayımlandı.

Yaklaşık bir buçuk yıldır SinginGiant firması tarafından geliştirilmekte olan Contain oyunumuz, ülkemiz de ilk SCP* detayları içeren Taktik FPS oyunu olarak piyasaya çıkacak. 

Oyunun tüm aydınlatmaları ve assetleri Unreal Engine 5 oyun motoruna geçirilmesiyle beraber, tamamen yenilendi. SinginGiant ekibindeki 3D artistlerin yoğun çalışması sonucunda birçok asset de tekrar elden geçirilmeye devam ediyor. FPS oyunlarında özellikle vuruş hissiyatının çok önemli olduğunun bilincinde olan ekip, bu konuda çok hassas davranıyor. 

Geliştirici ekibin başında olan Sonat Samir bu konuda şunları söyledi: “SinginGiant’da çalışan herkes taktik FPS oyunlarını çok seven ve uzun zamandır bu tip oyunları oynayan geliştiricilerden oluşuyor. Ekibimiz özellikle silahlar konusunda uzman 3D artistlere sahip. Sadece animasyon değil silahlara takılan aparatlar, ses ve efektler konusunda da oldukça seçici davranıyoruz. Oyuncunun silahını istediği gibi özelleştirebilmesini ve bunları kullanırken hissetmesini istiyorum”. 

Contain hikayesi görevlerle ilerlemeye devam edecek. Birden fazla düşman tipini kontrol altına almanız, durdurmanız veya yok etmeniz gerekirken, bir yandan da doğaüstü anomalilerle karşılaşmaya başlayacaksınız. Görevler sırasında karşılaşacağınız bazı paranormal olaylar ise rastgele çalışmaya devam edecek.

Contain Steam’in yanı sıra Güney Kore’de özel olarak Smilegate firmasının Stove platformunda, Erken Erişim olarak piyasaya sürülecek. Erken Erişim çıkışında yer alacak silahların listesi ise şöyle: 

Birincil Silahlar; (Erken Erişim’in başında)

AR15, M4, MP5, FN FAL, Kriss Vector, SIG MCX Spear, SIG MPX SBR, SIG MCX Virtus, AK203, UMP45, SpringfieldPDW, MK18, AKM, MP7, G36, Scar-H, G3A3, M14.

İkincil Silahlar; (Erken Erişim’in başında)

Glock 19 Gen4, 1911, Beretta m9, FN Five Seven, 2011 JW, HK USP.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Doğuş Otomotiv 2022 Entegre Sürdürülebilirlik Raporu'nu yayınladı

Bu yıl 14’üncüsü yayınlanan ve paydaş beklentileri doğrultusunda hazırlanan Sürdürülebilirlik Raporu, Doğuş Otomotiv’in tüm sürdürülebilirlik performansını içeriyor.

Doğuş Otomotiv 2030 yılına kadar karbon ayak izini yüzde 30 azaltmayı hedeflediğini açıkladı. 

Doğuş Otomotiv’in 2009 yılından bu yana sürdürülebilirlik stratejilerini, ilgili politika ve uygulamalarını ve öncelikli konular altında yer alan performanslarını şeffaf bir biçimde paydaşlarına ulaştırdığı Sürdürülebilirlik Raporu’nun 14’üncüsü yayınlandı. 

“Gelecek için Şimdi” temasıyla yayınlanan 2022 yılı raporu, 2017 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda şirketin öncelikleriyle örtüşen 14 hedefle uyumluluğunu da kamuya açıklıyor. 

Rapor kapsam ve içeriğinin entegre rapora dönüşümünü tamamlayan Doğuş Otomotiv,  sürdürülebilirlik performanslarına yer verdiği 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’yla birlikte finansal ve operasyonel bilgilerin yer aldığı rapor içeriğiyle uluslararası entegre rapor kriterlerine uyumu da sağlamış oldu. 

Global Reporting Initiative (GRI) Standards 2021 Raporlama İlkeleri’nin kapsamlı içeriğine uygun olarak hazırlanan raporda Doğuş Otomotiv’in iş yapma biçimi, sürdürülebilirlik alanında öncelikli konu başlıklarında performansları, aldığı pozisyon ve şirketin finans dışı alanlardaki etki alanları yer aldı. 

Doğuş Otomotiv’in 2022 yılındaki sadece çevre dostu ürün ve hizmetler tarafında değil, tüm değer zincirinde ölçme ve değerlendirme, paydaşlarına yanıt verebilme performansını geliştirme ve uyum süreçlerine entegrasyon için atılan adımların detaylarıyla yer aldığı raporda bazı öne çıkan başlıklar ise şöyle: 

 

  1. 218 bin 889 kg kağıt/karton atığın geri dönüşümüyle 3 bin 720; 214 bin 044 kg ahşap ambalajın geri dönüşümüyle 642 ağaç kurtuldu,
  2. Kurumsal Yönetim Uyum Derecelendirme Notu 9,74 oldu,
  3. Dijital dönüşüm projeleriyle 133 Milyon TL; çalışan önerileri sayesinde 34 Milyon TL tasarruf sağlandı,
  4. Kadın Çalışan Oranı yüzde 33,78’e ulaştı ve 2025 hedefi yüzde 37 olarak belirlendi,
  5. 2,4 Milyon Dolarlık GES Yatırımı yapıldı, 7 bin 956 adet solar panel ile 1148 tCO2e salımı engellendi ve kullanılan elektriğin yüzde 115’i Yenilenebilir Enerji oldu,
  6. Çalışan başına karbon ayak izi 23,86 tCO2e düşürüldü,
  7. 8,7 milyon avro elektrikli araç finansman kredi anlaşması imzalandı,
  8. Birlemiş Milletler Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri’ne (UN WEPs) imza atıldı ve UNGC Global Compact Türkiye kurucu üyesi olundu,
  9. 73 dijital proje tamamlandı.
  10. 5 Entegre Yönetim Sistemi Sertifikasyonu (ISO 14001, ISO 50001, ISO 27001, ISO 45001, ISO 9001) alındı,
  11. 2030’a kadar karbon ayak izinin yüzde 30 azaltılması hedeflendi,
  12. Kişi başı eğitim saati 19,68 oldu, 3 bin 267 saat Dijital Yetkinlik Geliştirme Eğitimleri verildi,

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

OMO'dan Geri Dönüşümün Yeniden Hayat Verme Gücünü Gösteren Çalışma

2022’de başlattığı projesiyle plastik atıkları çocuklar için oyun parkına dönüştüren OMO, geri dönüşümün yeniden hayat verme gücünü somut olarak göstermek için dikkat çeken bir açıkhava çalışmasına imza attı. 

6 Şubat Depremleri’nin ardından OMO Çocuk Parkları projesiyle afet bölgesinde beş oyun parkını çocuklarla buluşturan marka, yeni parklar için insanlara yeni çalışmasıyla çağrıda bulundu. Bir ortaokulun çöp kutusunun yanına yerleştirilen dev pipet kaydırak “Kim yepyeni bir kaydırağı çöpe atar ki?” mesajıyla insanları hemen yanında bulunan OMO geri dönüşüm kutusuna yönlendiriyor. Plastikler atığa değil oyun parkına dönüşsün diyen OMO’nun bu dev kaydırak çalışması da geri dönüştürülecek ve parkların üretiminde kullanılacak.

“Değişim Sensiz Olmaz” çağrısıyla 2022 yılında plastik atıkları oyun parklarına dönüştürerek çocuklarla buluşturan OMO, geri dönüşümün gücünü somut örneklerle göstermeye devam ederken dikkat çeken bir açıkhava çalışmasını hayata geçirdi. Kullanılan su şişelerinin, kapların, ambalajların birer atık değil, geri dönüşümle yeniden hayata dönüştürülebilen nesneler olduğunu göstermek için pipetin kaydırak şeklini aldığı dev bir 3D çalışmaya imza attı. Ümraniye Tantavi Atatürk İlkokulu’daki çöp kutusunun yanına kurulan dev çalışma, “Kim yepyeni bir kaydırağı çöpe atar ki?” mesajıyla insanlara geri dönüşüm çağrısında bulunuyor. 

OMO’nun ilgi çekici yeni çalışmasında yer alan ve yapay zeka (AI) ile yapılan QR kod ile Hatay Güzelburç Kızılay Konteyner Kent’e kurulan oyun parkı ekranda açılan portal üzerinden 360 derece gezilebiliyor. Böylece OMO, insanlara geri dönüşüm kutularında biriktirilen plastik atıkların nasıl mutluluğa dönüşebildiğini bire bir deneyimleterek gösteriyor. 

 

Plastikler atığa değil, çocuklar için oyun parkına dönüşmeye devam ediyor

OMO Çocuk Parkları projesiyle Ağrı ve Trabzon’daki çocuklarla iki oyun parkı buluşturan marka, 6 Şubat Depremleri’nin ardından yeni oyun parklarını bu bölgeye yönlendirdi. Malatya, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay’daki çocuklarla beş oyun parkı buluştu. Yeni oyun parkları için çalışmalarına devam eden OMO, insanları plastiklerini OMO geri dönüşüm kutularında biriktirmeye davet ediyor. Burada biriken plastikler, depremden etkilenen yerleşim alanlarında çocuklar için oyun parklarına dönüşmeye devam ediyor.  

OMO Marka Müdürü Elif Yıldırımcan, “Geri dönüşüm alışkanlığını desteklemek için plastiğin bir atık olmadığını, geri dönüşümle farklı formda yeniden hayata dönüştürülebilen bir nesne olduğunu göstermek istiyoruz. Mesajımızı ürettiğimiz oyun parklarıyla somut bir örnekle vermenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu bilinci yaymak için insanların ilgisini çekecek bir açıkhava çalışmasıhazırladık. Pipetten kaydırağımız ile insanlara bugün kullandıkları plastik ürünlerin yarın çocukların yüzünü gülümsetecek kaydırağa, salıncağa, tahterevalliye dönüşebilir olduğunu göstermek istiyoruz. Çünkü gerçek değişim kolektif çaba istiyor, değişim siz olmadan olmuyor.” dedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

GEN, Azerbaycan'ın ilk ilaç fabrikasını kuracak

Türk ilaç sektörünün önemli değerlerinden biri olan GEN, global oyuncu olma yolunda büyük adımlar atıyor. GEN, hisselerinin tamamı Azerbaycan Cumhuriyeti’ne ait olan Azerbaycan Yatırım Şirketi (AIC) ve ilaç şirketi SIA Pharmaceutical LLC ile birlikte, Azerbaycan’ın ilk ilaç fabrikasını kurmak üzere anlaşma imzaladı.

Kurulduğu tarihten itibaren karşılanmamış sağlık ihtiyaçlarına çözümler üreten GEN, hem yerli üretimin önemli bir parçası haline geldi hem de yatırımları sayesinde global oyuncu olma yolunda stratejik başarılar elde etti. Şimdiye kadar Türkiye, Almanya, Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan ve Gürcistan’da etkin bir şekilde faaliyet gösteren GEN, sektör adına önemli bir anlaşmaya daha imza attı. GEN, uzun yıllar faaliyet gösterdiği Azerbaycan’da güvenilirliğini kanıtlayarak Azerbaycan Devleti’nin sahibi olduğu Azerbaycan Yatırım Şirketi (AIC) ile anlaştı. 

GEN, AZERBAYCAN’IN İLK İLAÇ ÜRETİM TESİSİNİ KURACAK

GEN, AIC ve ilaç şirketi SIA Pharmaceutical LLC ile birlikte, Azerbaycan’ın ilk ilaç üretim tesisinin kurulması için hissedarlık sözleşmesi imzaladı. Bakü’de imzalanan hissedarlık sözleşmesi uyarınca GEN‘in %66, AIC’nin %29, SIA Pharmaceutical LLC’nin ise %5 oranında hissedar olduğu Gen Pharma Caucaus Manufacturing Operations Ltd. kurulması konusunda taraflar anlaşmaya vardı. Bu önemli anlaşma ile Azerbaycan tarafından tahsis edilen Pirallahi Industrial Zone içerisideki 52.000 m²’lik alana bir ilaç üretim tesisi kurulacak. Böylece, şimdiye kadar tamamen ithalata dayalı olan 900 milyon dolarlık Azerbaycan ilaç pazarındaki ilk yerli üretim tesisi hayata geçirilmiş olacak. Bu büyük ölçekli üretim tesisinin Azerbaycan’ın ilaç alanındaki teknolojik gelişimine katkı sağlaması ve ülke için önemli bir istihdam alanı yaratması beklenirken, ilerleyen süreçlerde komşu ülkelere ilaç ihracatına da imkân sağlaması planlanıyor.

Fabrikanın, 36 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilecek olan birinci fazının 14.000 m² kapalı alana sahip olması planlanıyor. Ayrıca 2026 yılında tam kapasite ile faaliyete geçmesi öngörülen fabrikada tablet, film tablet, sert jelatin kapsül, yumuşak jelatin kapsül, toz süspansiyon, saşe ve likit tip olmak üzere tek vardiyada yıllık 50 milyon kutu ilaç üretilmesi hedefleniyor. 

GEN’İN YURT DIŞINDAKİ İLK ÜRETİM TESİSİ

Ankara Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 43.000 m²’lik üretim alanına sahip olan GEN, bu dev global adım sayesinde yurt dışındaki ikinci tesisini açmış olacak. Yatırımları, teknolojik alt yapısı ve deneyimli kadrosu ile esnek ve cesur adımlar atmaya devam eden şirket, yatırımlarını güçlendirme sözünü tutmaya devam ediyor.

 

GEN Hakkında:

Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilaç şirketlerinden biri olarak, nadir hastalıklar ve karşılanmamış sağlık ihtiyaçlarına dünya çapında çözümler sunan GEN, ilaç sektörünün önemli bir küresel aktörü olma hedefine emin adımlarla ilerlemektedir. 2021 yılında halka arz olan GEN, Avrupa İlaç Ajansı (EMA), Türkiye, Rusya, Kazakistan, Azerbaycan ve Filipinler otoriteleri tarafından GMP onaylı son teknoloji üretim tesisi, donanımlı Ar-Ge merkezleri, güçlü iş ortakları, yurt içi ve yurt dışında yaptığı cesur yatırımlar ile, yenilikçi tedavileri ihtiyaç sahiplerinin kullanımına sunmaktadır. Turquality programına dahil olan sayılı ilaç firmalarından biri olarak GEN, Türkiye, Almanya, Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan ve Gürcistan ofislerindeki uzman kadrosu ile, etik ve bilimsel ilkeler çerçevesinde, geleceğin sağlık firması olma hedefinde büyümeye ve inovasyona hız kesmeden devam etmektedir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Matriks Android Yazılımcı Meslek Edindirme Programı'nda 50 kadın aday eğitime başladı

Türk yazılım mühendisleri tarafından Türkiye’de geliştirilen, big data tabanlı altyapılardan beslenen, sektörün ilk mobil uygulaması ve yapay zekâ destekli finansal veri izleme-işlem platformunun mimarı Matriks’in başta deprem bölgesindeki kadınlar olmak üzere sektöre yeni kadın yazılımcılar kazandırmak için hayata geçirdiği ‘Android Yazılımcı Meslek Edindirme’ programında ilk adım atıldı. Kodlama testi ve mülakat aşamalarını geçen 50 kadın aday ‘Android Yazılımcı Meslek Edindirme’ programı kapsamında eğitimlere başladı. 

Matriks’in, depremden etkilenen 11 ilde ikamet eden, bu illerdeki üniversitelerde okuyan ya da mezun olan kadınları yazılım sektörüne kazandırmak hedefliyle ‘’Android Yazılımcı Meslek Edindirme’’ programına toplam 425 başvuru geldi. Deprem bölgesinden gelen başvuruların önceliklendirildiği mülakat süreçlerinden sonra seçilen 50 kadın aday, 27 Temmuz Perşembe günü Up School tarafından gerçekleştirilen ‘101’ seansında hem programın içeriği hakkında bilgi aldı hem de Matriks yöneticileriyle tanışma fırsatı buldu.

50 ADAY ÜÇ AY SÜRECEK EĞİTİM PROGRAMINA KATILACAK

Güçlü kadrosu, güçlü alt yapısı ve müşterilerine sunduğu hızlı, etkin ve güçlü teknik desteği, kadın yazılımcıları sektöre kazandırmak için başlattığı programla yepyeni bir boyuta taşımaya hazırlanan Matriks, ‘’Kadın Android Yazılımcı Meslek Edindirme’’ programıyla, kadınlara teknik donanım ve özgüven kazandırarak kariyerlerine başlama imkânı sağlamayı amaçlıyor. Teknolojide rol model kadınlar yetiştirmeyi hedefleyen eğitim teknolojisi girişimi Up School tarafından yürütülecek eğitim programına dahil olan 50 aday, üç ay sürecek eğitim programına katılacak.

Programda 30 saat özgüven eğitimi ve 100 saat teknik eğitim verilecek. Teknik eğitimler 40 saat canlı eğitim, 24 saat asistan desteği ve 36 saat on-demand videodan oluşacak. Matriks’in deneyimli Mobil Gelişme ekibinin program boyunca devam edecek mentorluk desteği ile katılımcıların daha yakından tanınması ve geri bildirimler alınması da planlanıyor.

Ayrıca programda öğrencilerin motivasyonunun artıracak ve networklerini geliştirecek sektörden uzman konuşmacıların da davet edileceği tecrübe aktarım buluşmaları da yer alacak. Programdan mezun olan kadınlar hem Matriks’te hem de Up School’un kariyer havuzunda yer alarak yazılım sektöründe çalışma şansı yakalayacak.   

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Sigorta Birliği 'Burs Fonu' ile Depremzede Gençlerin Yanında

Türkiye Sigorta Birliği deprem bölgesine yaptığı yardımları, Türk Eğitim Vakfı çatısı altında üniversite öğrencileri için oluşturduğu ‘Türkiye Sigorta Birliği Burs Fonu” ile sürdürüyor.  TSB Başkanı Atilla Benli: “Depremzede kardeşlerimizi bu mücadelede yalnız bırakmıyoruz. Üye şirketlerimizle birlikte Cumhuriyet’imizin 100. yılında, ülkemizin Yeni Yüzyılı’nda, gençlerimizin yanında olmanın heyecanıyla geleceğe umutla bakıyoruz.”

Sigorta sektörünün rehber kuruluşu Türkiye Sigorta Birliği (TSB), 6 Şubat depremlerinin ardından bölgedeki hayatın olağan akışına dönmesi için desteklerini sürdürüyor. TSB, Türk Eğitim Vakfı (TEV) iş birliğiyle ‘Burs Fonu’nu hayata geçirerek Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 100 depremzede üniversite öğrencisine 4 yıllık öğrenim hayatları boyunca eğitim bursu desteği sağlayacak. 

Yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen depremlerin izlerini silmek için tüm Türkiye’nin seferber olduğunu hatırlatan TSB Başkanı Atilla Benli şunları söyledi: “Türkiye Sigorta Birliği olarak ilk günden itibaren ‘tek yürek’ olduk ve bu seferberlikte yerimizi aldık. Üye şirketlerimizin destekleriyle bölgeye ulaştırdığımız yardımların yanı sıra SEDDK ve DASK başta olmak üzere devletimizin ilgili kurumlarıyla güç birliği ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Zararların bir an önce giderilebilmesi ve hasar tazmin sürecinin hızla işletilebilmesi için sigorta şirketleri olarak hasar süreçlerinin hızlandırılmasından, çağrı merkezlerinde depremden zarar görenlere yönelik ayrı hatların açılmasına ve bölgede hasar iletişim merkezlerinin kurulmasına kadar bir dizi önlem aldık ve almaya devam ediyoruz.”

Bölge ziyaretlerinde sigorta sektöründeki meslektaşlarıyla, sanayicilerle ve depremzedelerle  pek çok kez bir araya geldiklerini hatırlatan Benli“6 Şubat depremiyle zarar gören bölgeye gerek sektörel çözümlerimizle gerek insani yardımlarımızla destek olmaya devam ediyoruz. Yıkımın büyüklüğü ortaya çıktığı andan itibaren TSB olarak bu mücadelede depremzede kardeşlerimizin yanında olduk ve bunun uzun soluklu bir mücadele olduğu bilinciyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Çalışmalarını “Sigorta Kıymet Bilmektir” anlayışıyla yürüttüklerini belirten TSB Başkanı şöyle devam etti: “Biz sigortacılar, hayatın, sağlığın, sevdiklerimize güvenli bir gelecek sunabilmenin, büyük emeklerle elde ettiğimiz varlıkların ne denli kıymetli olduğunu çok iyi biliyor ve tüm bunları korumanın yollarını geliştirmek için canla başla çalışıyoruz. Öte yandan bizim kültürümüzde en kıymetli varlığımız ailemizdir. Gençlerimiz ise hepimizin evlatları, ülkemizin aydınlık yarınlarının teminatıdır. O nedenle üniversite öğrencisi geçlerimize yönelik başlattığımız bu projeyi çok önemsiyoruz. TEV iş birliği ve üye şirketlerimizle birlikte hayata geçirdiğimiz ‘Burs Fonu’ ile gençlerimizin yanında olmanın heyecanını duyuyor ve Cumhuriyet’imizin 100. Yılında   gençlerimizle geleceğe umutla bakıyoruz.”

Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Banu Taşkın ise, afetin getirdiği kayıpların herkesi derinden sarstığına dikkat çekerek şu ifadelerde bulundu: “Bunun etkisini en çok hissettiğimiz alanlardan biri de eğitim oldu. Türk Eğitim Vakfı olarak afetin öğrencilerimiz açısından getirdiği zorluklara ve ihtiyaçlara cevap verebilmek için ilk günden bu yana gayretle çalışıyoruz. Türkiye Sigorta Birliği Burs Fonu ile gençlerimizin eğitimleri yarıda kalmayacak ve onları yalnız bırakmayacağız. Türkiye Sigorta Birliği ve üye şirketlerine, öğrencilerimizin hayat yolunu aydınlatacak bu katkıları için şükranlarımızı sunarız.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

CES İleri Kompozit IDEF'23'te Yoğun İlgi Gördü

Türkiye’de savunma sanayiinin en büyük buluşması IDEF’23 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı tamamlandı. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 689 yerli, 772 yabancı katılımcı olmak üzere toplam 1.461 firmaya ev sahipliği yapan fuarda, Savunma ve Havacılık alanında ileri kompozit çözümleri sunan CES de yer aldı.

IDEF’23’te personel ve platform koruma çözümlerini sergileyen CES standını yurt içinden ve yurt dışından birçok katılımcı ziyaret etti. Ziyaretçileri arasında Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa AVSEVER, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment TATLIOĞLU, Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Atilla GÜLAN, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif ÇETİN, MSB Bakan Yardımcısı Şuay ALPAY, SSB Başkan Yardımcıları Mustafa ŞEKER ve Hüseyin AVŞAR, SSB Silah ve Mühimmat Daire Başkanı Mehmet Emin DALFESOĞLU başta olmak üzere üst düzey pek çok askeri yetkilinin de olduğu CES, yüksek mühendislik ve ileri teknoloji içeren ürünleriyle sivil ve askeri profesyonellerden tam not aldı.

Küresel Pazarda Rekabetçi Çözümler Sunuyor

İleri kompozit alanında Türkiye’de en büyük üretim kapasitesine sahip şirketlerden biri olan CES’in, kara, deniz ve hava araçlarında kullanılan kompozit ürünleri de katılımcılar tarafından detaylıca incelendi. Airbus, Sikorsky gibi havacılık devlerinin kalifikasyonlarından başarıyla geçen CES, IDEF’23’ün öne çıkan şirketlerinden biri olarak katılımcıların yoğun ilgi ve beğenisi ile karşılaştı.

CES, Türkiye ve Avrupa’nın savunma ve havacılık alanında önde gelen şirketlerinden biri olarak konumlanıyor ve bu alanlardaki gelişim ve inovasyonu gösteren başarılı çalışmalarıyla küresel pazarda rekabetçi çözümler sunuyor.

Savunma sanayii alanında önemli atılımlar ve yatırımlarıyla uluslararası arenada büyümeye devam eden CES, bölgede önemli bir fuar olan IDEF’23 fuarını başarıyla sonlandırmanın gururunu yaşıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı