Dünyanın en çok ziyaret edilen üçüncü kripto para borsası Bybit’in CEO’su ve kurucu ortağı Ben Zhou, kurumsal ve perakende yatırımcılara kripto piyasasına birinci sınıf erişim sunabilmek için  Token2049’a katıldı.

Singapur’da düzenlenen ve dünyanın en popüler kripto etkinliklerinden olan Token2049’un ana sahnesinde konuşmacı olan Zhou, kripto borsalarının geleceği hakkındaki kendi vizyonunu anlattı: “İşimiz, piyasayı kasıp kavuracak bir sonraki uygulamayı veya dijital varlığı ortaya çıkarmak değil. Bizim işimiz, kripto piyasasına son derece verimli, elverişli erişim sunmak için düşük ücretler almak ve gerekli yolları inşa etmek. Şu anda bu hizmetlerin başka yerlerde sunulduğunu göremiyorum.”

Merkeziyetsiz finanstan (DeFi) da bahseden Zhou, Bybit ürünlerinin DeFi kullanımını kolaylaştırdığını ifade etti ve sözlerine şöyle devam etti: “DeFi’ye aşığız ve yatırımcıları DeFi’ye getirmek istiyoruz. Ancak blok zinciri cüzdanlarının kullanımı hâlâ birçok kişinin gözünü korkutuyor. Bu nedenle, ETH stake ederek elde edilen getirileri veya on-chain ABD Hazine Bonosu gibi gerçek dünya varlıklarını kullanıcıların hizmetine sunmak amacıyla herkesin kullanabileceği basitlikte ürünler geliştirmeye ve meraklı olan herkesi bilgiyle donatmaya kararlıyız.”

Ayı piyasasında pazar payını önemli ölçüde artırmayı başaran Bybit, CoinGecko tarafından ölçülen güvenirlik dâhil birçok metriğe göre en iyi üç kripto para borsası arasında. 

Rekabetin üst düzeyde olduğu kripto para piyasasında,  Bybit’in son yıllardaki göz dolduran performansından mutlu olduğunu ifade eden Zhou, “Binance’in başına kötü bir durumun gelmesini istemiyoruz” diyerek sözlerine devam etti: “En iyi ürünleri sunma konusunda bize esin kaynağı olması için güçlü bir rekabet istiyoruz. Özellikle de kurumsal alanda. Ayrıca, geleneksel finans ürünlerini geride bırakan getiriler sunmak da istiyoruz.”  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Elli Ülkenin En İyi Acenta Ve Tur Operatörleri B2b Toplantılar İle Katılımcılarla Buluşacak!

Turizmin tüm renklerini bir araya getirme mottosu ile Dream Project organizasyonunda, 4-5 Ekim 2023 tarihleri arasında, İstanbul Kongre Merkezi’nde bu yıl ilk kez kapılarını açacak olan İstanbul Turizm Fuarı, ulusal ve uluslararası turizm profesyonellerini bir araya getiriyor. Kontrat dönemi olması dolayısıyla otel-acenta kontratları için mükemmel bir zamanlama fırsatı sunan fuar aynı zamanda erken rezervasyon kampanyalarının başlangıç dönemi olması sebebiyle tüm markaların kampanyalarını aynı anda duyurmasına olanak sağlayacak.

Fuar kapsamında; Uluslararası markalar ve Türkiye, 2023 yılı sezon değerlendirmesi ve 2024 yılı beklentiler (Oteller,Dernekler-Birlikler, İç Turizm, Tur operatörleri), Sinema ve dizi sektörünün turizmdeki rolü, Almanya-Türkiye arasındaki turizm ilişkileri, Doldur-Boşalt turizmden geleceğin turizmine, Ekonominin yumuşak gücü:Hizmet ihracatı, Ülkeler oturumu, Kongre karar süreçleri, The Future Medical Tourism konu başlıklı oturumlar yer alacak. 

Konferansa TÜRSAB, AKTOB, TTYD başkanları ve turizm sektörünün önde gelen üst düzey yetkililerinin yanı sıra Cannes film festivalinde aldığı ödülle adından sıkça söz ettiren Merve Dizdar, OGM Pictures Yönetim Kurulu’ndan Onur Güvenatam, Netflix Orijinal içerik direktörü Pelin Diştaş, Dünya Turizm Konseyi Direktörü Andrew Brown, DRV Alman Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Nobert Fiebig,    Azarbeycan ve Letonya Seyahat Acenteleri Birliği Başkanları, Kazan – Sirbistan – Macaristan ve Arnavutluk Turizm Ofis Başkanları da konuşmacı olarak katılıyor. 

ELLİ ÜLKENİN EN İYİLERİ HOSTED BUYER

50 ülkenin Türkiye’ye en çok turist ve grup gönderen acenta ve tur operatörlerini B2B toplantılar ile katılımcılarla buluşturan fuar, aynı zamanda Türkiye’nin ticari hacmini arttırma yönünde önemli bir rol üstleniyor.

PROFESYONEL RANDEVU SİSTEMİ

Yurtdışından gelen satın alıcılar ile stand açan fuar katılımcıları, online randevu sistemi üzerinden randevu alarak standlarında B2B görüşmeler yapma fırsatı bulacak. Aynı zamanda www.istanbulturizmfuari.com.tr  web sitesinde ziyaretçi kaydı oluşturan sektör temsilcileri de stand açan fuar katılımcılarından randevu alabilecek.

15 BİNİN ÜZERİNDE PROFESYONEL  

5 bin 356 metrekare alanda yer alacak fuarın, dünyadan ve Türkiye’den turizm profesyonelleri, oteller, etkinlik mekanları, tur operatörleri, acentalar, toplantı destek firmaları ve servis sağlayıcıları, MICE profesyonelleri ve diplomatik temsilcileri ağırlayarak 220 katılımcı firma ve 15 binin üzerinde turizm profesyonelini buluşturması hedefleniyor. Sadece turizm sektöründe faaliyet gösteren profesyonellerin ağırlanacağı fuarda, online randevu sisteminde planlanacak randevular ve B2B görüşmelerle özel işbirliklerine de imza atılacağı öngörülüyor. Büyük bir ticari hacim yaratması hedeflenen fuarın, güçlü işbirliklerinin de başlangıç durağı olması bekleniyor. 4 Ekim 2023 akşamı Swissotel The Bosphorus’ta gerçekleştirilecek ITF Gala Party ile de sektör profesyonelleri eğlenirken aynı zamanda networklerini geliştirme fırsatı bulacak. 

TURİZM ZİRVESİ İLE SEKTÖRE YÖN VERİLECEK

Fuar kapsamında gerçekleşecek Turizm Zirvesi’nde ulusal ve uluslararası konuşmacılar ile turizm sektöründeki yeni trendler belirlenip 2023 yılı sezonu değerlendirilirken, 2024 yılı beklentileri masaya yatırılacak. Turizm Zirvesi kapsamında; Almanya Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Norbert Fiebig, İspanya Seyahat Acentaları Birliği Konfederasyonu Başkanı Carlos Garrido, Fransa Tolouse Turizm Board , Suudi Arabistan Turizm Board temsilcileri gibi dünyadan ve Türkiye’den çok önemli isimler panelist olarak yer alacak.

SAĞLIK TURİZMİ DE BU FUARDA

Fuarda ayrıca Trust Global iş birliği ile sağlık turizmi dünyasının kapıları aralanacak. Dünya genelindeki sağlık turizmi paydaşları ile biraraya gelerek sektördeki güncel gelişmeleri takip etmek ve yenilikçi fikirlerle dolu bir etkinlik deneyimi yaşamak isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat sunan fuarda Medical Tourism Pavillion’unda sağlık kuruluşları (hastane-klinik-acente)  yer alacak.

 

İSTANBUL TURİZM FUARININ KATKILARI NELER OLACAK?

• İstanbul’un tam şehir merkezinde (ICC) yer alacak fuar sadece sektör profesyonellerine yönelik olacaktır.
• Kontrat dönemi olması dolayısıyla otel-acenta kontratları için mükemmel bir zamanlama fırsatı sunacaktır.
• Erken rezervasyon kampanyalarının başlangıç dönemi olması sebebiyle tüm markaların kampanyalarını aynı anda duyurulmasını sağlayacaktır.
• Uluslararası önemli acentalar ve tur operatörleri, karar verici satın alıcı olarak fuarımızda bulunacaktır.
• Fuar için özel olarak hazırlanan B2B platform üzerinden sadece (karar verici  satın alıcı) hosted buyerlar ile değil, profesyonel ziyaretçiler ile de B2B toplantılar yapılacaktır.
• Ulusal ve Uluslararası konuşmacılar ile gerçekleştirilecek ‘’Turizm Zirvesi’’ ile yeni trendler ele alınacak ve 2023 turizm sezonu değerlendirmesi ile 2024 beklentiler masaya yatırılacaktır.
• Fuar kayıt alanı dünyaca ünlü yeni dijital medya ajansı Ouchhh firmasının yapay zeka ile dünyaca ünlü eserleri yer alacak ve sektör paydaşları kayıt alanında bu deneyimi tecrübe edebilecekler.
• Global karar verici satın alıcılara boğazda üst düzey tekne gezisi ve tarihi yarım ada gezisi ile destinasyon tanıtımı yapılacaktır.
• Fuarın ilk gün akşamı Swissotel The Bosphorus Otel’de Ouchhh eserleri ile gerçekleştirilecek ITF Gala Party katılımcılar için eşsiz bir deneyim olacaktır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

• Schneider Electric veri merkezlerinde yaşanan yetenek açığının yönetilmesi ve böylece dijital dönüşümün hızlandırılması için çözüm yolları sunuyor.

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne liderlik eden Schneider Electric, bilgi depolama ve yönetme konusunda kritik bir rol üstlenen veri merkezlerinde yaşanan yetenek açığına dikkat çekiyor. 

Uptime Institute tarafından yayınlanan son araştırmalara göre, 2025 yılına kadar dünya genelinde veri merkezlerini çalışır durumda tutmak için en az 2,3 milyon tam zamanlı personel gerekecek. Özellikle Asya Pasifik, Orta Doğu ve Afrika bölgelerindeki internet devleri ve yerleşim sağlayıcıları bu talebin büyük bir bölümünü oluşturuyor. Bu noktada Schneider Electric, veri merkezi yetenek açığını giderme yolunda atılması gereken adımlara dikkat çekiyor.

Şirketin veri merkezi yetenek açığını kapatma için yürüttüğü stratejik adımlar ise şunlar:

1. Gig Ekonomisini Benimsemek: Kısa vadeli sözleşmeler ve serbest çalışma ile karakterize edilen gig ekonomisi, hızla popülerlik kazanıyor. Veri merkezi şirketleri, çeşitli yeteneklere sahip profesyonellere hızlı erişim sağlayarak projeleri hızlandırabilir ve maliyetleri kontrol altında tutabilirler.

2. Aktarılabilir Yeteneklere Odaklanmak: Veri merkezlerinin ihtiyaç duyduğu beceriler sadece teknik uzmanlıkla sınırlı değil. Farklı alanlarda deneyime sahip bireyler, veri merkezi operasyonlarında da başarılı olabilirler. Bu çeşitlilik, sektöre yeni bakış açıları getirebilir ve inovasyonu teşvik edebilir.

3. Mentorluk Programları ile Desteklemek: Yeni nesil veri merkezi yeteneklerini teşvik etmek için mentorluk programlarına önem verilmelidir. Deneyimli profesyoneller, yeni başlayanlara rehberlik ederek beceri açığını kapatmalarına yardımcı olabilirler.

Schneider Electric, bu adımların yanı sıra profesyonel gelişim platformları gibi özel oluşumlarla sektör oyuncularının mevcut yeteneklerini yükseltmelerine ve yeni teknolojik, sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği gelişmelerine ayak uydurmalarına yardımcı olarak veri merkezi sektöründeki beceri açığını kapatmaya yardımcı olmak için çalışıyor.

 

Schneider Electric Hakkında

Schneider’in amacı herkesin enerji ve kaynaklardan en iyi şekilde faydalanmasına yardımcı olmak, süreçleri ve sürdürülebilirliği ilişkilendirmektir. Schneider Electric’te biz buna Life Is On diyoruz.

Misyonumuz Sürdürülebilirlik ve Verimlilikte dijital iş ortağınız olmaktır.

Dijital dönüşümü teşvik etmek amacıyla kullanım döngüsünün tamamında dünya lideri süreç ve enerji teknolojilerini, uç nokta – bulut bağlantı ürünlerini, kontrolleri, yazılım ve hizmetleri entegre ediyor; evler, binalar, veri merkezleri, altyapı ve sektörlerde entegre şirket yönetimini mümkün kılıyoruz.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünya’da yaklaşık 50 milyona yakın demans hastasının olduğu tahmin ediliyor. Hastalığın belirlenmiş risk faktörleri genetik süreçleri de kapsıyor. Demansın en yaygın formundaki bir hastalığı olan Alzheimer ile ilgili tüm merak edilenleri Liv Hospital, Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk anlattı.

 Demans; bilişsel işlevlerde bozulmaya neden olan bir sendromdur. Hafızayı, düşünmeyi, yönelimi, kavramayı, hesaplamayı, öğrenme kapasitesini, dili ve muhakeme yapabilmeyi etkiler. 

Alzheimer, demansın en yaygın halidir
 Alzheimer hastalığı ise demansın en yaygın formundaki bir hastalıktır. Diğer ana formlar damar hastalıklarına bağlı demans, lewy cisimcikli demans ve beynin özellikle ön kısmını tutan demanstır. Demansın farklı formları arasındaki sınırlar çok da keskin olmamakla birlikte ve farklı formlar sıklıkla bir arada bulunabilmektedir. 

Hastalığın oranı her geçen gün artışta
 Dünya çapında, 50 milyona yakın demans hastasının olduğu tahmin ediliyor. Bu oranın 2050 yılına kadar neredeyse 3 katı olacak şekilde, yaklaşık üçte ikisinin yaşadığı düşük ve orta gelirli ülkelerde çıkması tahmin ediliyor. 

Çok faktörlü bir süreç
 Alzheimer hastalığının patofizyolojisi çok faktörlü bir süreci kapsar. Nörolojik inflamasyon süreci sonunda sinir hücresi ölümü ile sonuçlanan karmaşık bir süreçtir. 

Genetik risk faktörü hastalığın öyküsünü başlatabilir
 Hastalık için en iyi belirlenmiş genetik risk faktörü ailede demans öyküsü olmasıdır. Beyinde oluşan patolojik süreç ile kalıtsal faktörlerin hastalığa yol açtığı bilinmektedir.

Ailede birinci derece yakınlarında AH tanısı olan kişilerde hastalığın ortaya çıkma riskinin %30 oranında arttığı bildirilmiştir.

Hastalığa zemin hazırlayan faktörler
 Kazanılmış birçok faktör hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Bu faktörlerden en yaygın karşılaştıklarımız ise hipertansiyon, kan yağ düzeyi bozuklukları, beyin damar hastalıkları, şeker metabolizmasındaki değişiklikler ve kafa travmasıdır. Orta yaş grubunda damarsal risk faktörlerinin etkin bir şekilde kontrol altına alınması hastalığın gelişim riskini, ilerlemesini ve şiddetini azaltır. Tüm dünyada Alzheimer hastalığı etiyolojisinin üçte birinin düzeltilebilir risk faktörlerine bağlı ortaya çıkmış olduğu söylenebilir.

Hastalığı önlemeye dair yeni tedavilerin önünün açılacağına inanılıyor
 Geç yaş demansının en sık nedeni Alzheimer hastalığıdır. Gelişen tanı testleri ile erken dönemde tanı koyulabilir olmasına rağmen tedavi konusunda henüz bir ilerleme kaydedilmemiştir. Genetik, epigenetik ve biyokimyasal çalışmalar ilerledikçe erken tanı ile hastalığı önleme veya yavaşlatmaya yönelik yeni tedavilerin önü açılacaktır. 

Hastalığın erken tanınması çok önemli
 Erken yaş başlangıçlı alzheimer hastalığı ileri yaş başlangıçlı alzheimer hastalığından klinik durum ve ailesel formun daha sık olmasıyla ayrılmaktadır. Erken yaş başlangıçlı alzheimer hastalığında erken dönemlerden itibaren hastalığın tanınması, hastalık yönetimi ve özellikle bakım sağlayanlara yardımcı olunabilmesi açısından çok önemlidir. 

Demans, yaşam kalitesine dikkat edildiğinde kaçınılmaz bir sonuç değil!
 Yaş, demansın bilinen en güçlü risk faktörü olsa da demans biyolojik yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu değildir. Yapılan araştırmalar; fiziksel olarak aktif olan, sigara içmeyen, sağlıklı beslenen, kilosunu kontrol eden, fazla alkol kullanımından kaçınan, kolesterol, kan basıncı ve kan şekeri seviyelerine dikkat eden kişilerde bilişsel yıkım ve demans riskinin azalabileceğini gösterir. Ek risk faktörleri arasında depresyon, sosyal izolasyon, düşük eğitim düzeyi, bilişsel aktivitelerin azlığı ve hava kirliliği yer alır.

Bazı faktörler hastalığa benzer semptomlara yol açabilir
 Alzheimer ve demansta tedavi seçenekleri sınırlı olduğundan bu durumu taklit edebilen veya benzer şikayetlere neden olan hastalıklara, tedavi ile geri döndürülebilen durumlara özellikle dikkat etmeliyiz. 

• Bazı enfeksiyonlar ve bazı bağışıklığı bozan durumlar, metabolik ve endokrin anormallikleri (tiroid problemleri, düşük kan şekeri (hipoglisemi), çok az veya çok fazla sodyum, kalsiyum veya B12 vitamini emilimini bozan hastalıklar, demans benzeri semptomlara veya kişilik değişikliklerine neden olabilir.
• Beslenme yetersizlikleri, yetersiz sıvı alımı (dehidrasyon), kronik alkolizm, yeterli tiamin (B1 vitamini) almamak ve diyetinizde yeterli miktarda B6 ve B12 vitamini almamak demans benzeri semptomlara neden olabilir. Bakır ve E vitamini eksiklikleri de demans semptomlarında benzer tabloya yol açabilir.
• Bazı ilaçların yan etkileri veya bir ilaca reaksiyon ya da birkaç ilacın etkileşimiyle de farklı bir semptoma rastlanılabilir.
• Subdural hematomlar gibi düşme sonrası yaşlılarda yaygın olan beynin yüzeyi ile beynin üzerindeki örtü arasında kanama yine demansa benzer semptomlara neden olabilir. Bazı beyin tümörleri de nadiren demans benzeri bir semptom ile ortaya çıkabilir. Doku ve organlar yeterli oksijen almadığında ortaya çıkan durumlar örneğin, ciddi uyku apnesi, astım, kalp krizi veya karbon monoksit zehirlenmesi gibi nedenlerden dolayı demans benzeri bilişsel bozukluklar ortaya çıkabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Laykon Bilişim, SIEM çözümleri üreten yerli güvenlik şirketi LogAlarm’ın distribütörü oldu. Anlaşma kapsamında Laykon Bilişim’in iş ortakları, LogAlarm’ın SIEM çözümünü kullanarak müşterilerinin güvenlik açıklarını, iş operasyonlarını kesintiye uğratmadan, analiz edip savunma stratejileri geliştirmesine yardımcı olacak.

 

Bilişim güvenliği alanında profesyonel çözüm ve ürünleriyle iş ortaklarına satış ve destek hizmeti veren Laykon Bilişim, Türk mühendisler tarafından geliştirilen SIEM (Güvenlik Bilgileri ve Olay Yönetimi) hizmeti LogAlarm’ın distribütörü oldu. Anlaşma kapsamında LogAlarm’ın toplamda 5 yıl süren Ar-Ge çalışması sonucu ortaya çıkardığı SIEM çözümü, Laykon Bilişim ile Türkiye’de daha geniş alanda iş ortaklarına ulaştırılacak. Ürün portföyünü genişleten Laykon Bilişim’in iş ortakları, LogAlarm’ın SIEM çözümünü kullanarak müşterilerinin güvenlik açıklarını iş operasyonlarını, tüm güvenlik araçlarının verilerini tek bir panelden yönetip raporlayarak tıpkı bir maestro gibi gelişmiş savunma stratejileri üretmesine yardımcı olacak.

 

Alev Akkoyunlu: “Siber Güvenliğin Her Alanında Destek Olma Taahhüdümüzü Pekiştiriyoruz.” 

 İki şirket arasındaki iş birliğine dair yaptığı açıklamada ürün portföylerini LogAlarm SIEM çözümüyle geliştirmeye devam ettiklerini dile getiren Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, “Saldırılar arttıkça ve daha sofistike bir yapıya kavuştukça kuruluşların potansiyel güvenlik tehditlerini ve güvenlik açıklarını iş operasyonlarını kesintiye uğratmadan önce tanımasına ve ele almasına yardımcı olan SIEM güvenlik çözümlerine de ihtiyaç artıyor. Ürün portföyümüzü LogAlarm SIEM çözümüyle genişleterek, kurumsal güvenlik ekiplerinin kullanıcı davranışı anormalliklerini tespit etmesine ve tehdit tespiti ve olay müdahalesiyle ilişkili manuel süreçlerin çoğunu otomatikleştirmesine yardımcı olmayı hedefliyoruz. Bir kuruluş hangi ölçekte olursa olsun, BT güvenliği risklerini izlemek ve azaltmak için proaktif adımlar atmak oldukça önemlidir. LogAlarm ile bayii ağımıza ve müşterilerimize güvenliğin her alanında destek olma taahhüdümüzü pekiştiriyoruz.” ifadelerinde bulundu.

 

Kenan Işık: “Değer Sunan Çözümler Üretmeye Devam Edeceğiz.”

Laykon Bilişim ile distribütörlük anlaşması yapmaktan mutluluk duyduklarını dile getiren LogAlarm Kurucu Ortağı Kenan Işık, “Uzun yıllar siber güvenlik alanında sahip olduğumuz bilgi ve deneyimi kullanarak, Türk mühendislerimizle 5 yıllık Ar-Ge çalışması sonucunda geliştirdiğimiz LogAlarm’ı, dünya standartlarında bir çözüm olarak pazara yaymak için güvenilir bir partnerle yola çıktık. Bundan sonraki süreçte hedefimiz, Türkiye ve sonrasında dünya pazarının lider markalarından biri olarak bu alanda ürün gamımızı geliştirmek. LogAlarm marka çatısı altında Ar-Ge ekibimiz ile Türkiye pazarında Siber Güvelik ve Veri Koruma Çözümleri üzerine çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Amacımız, ilk günkü heyecanımızla Laykon Bilişim ile yaptığımız distribütörlük anlaşması doğrultusunda gücümüze güç katarak ülkemiz adına katma değerli ürünler geliştirmek ve Türk mühendislerin de sektörde söz sahibi olduğu bir konuma ulaşmak.” açıklamasında bulundu.

 

Laykon Bilişim Hakkında:

 Laykon Bilişim Teknolojileri, bilişim güvenliği alanındaki profesyonel ürün ve çözümleri ile çözüm ortaklarına satış ve destek veren bir teknoloji şirketidir. Yenilikçi teknolojinin, tüm sektörlerdeki hizmet sağlayıcılara, telekomünikasyon şirketlerine ve BT tedarikçilerine dağıtımını yapan Laykon Bilişim Teknolojileri, bayi kanalının teknolojiyi benimseme sürecini hızlandırmaktadır. 2016’da 500 milyon kullanıcıyı koruyan Bitdefender’in Türkiye distribütörü olarak hizmet vermeye başlayan Laykon Bilişim Teknolojileri, 2018 yılında lider güvenlik duvarı sağlayıcısı WatchGuard, 2019 yılında felaket kurtarma ve iş sürekliliği alanında faaliyet gösteren Narbulut yedekleme çözümleri ve 2020 yılında veri sızıntısı önleme çözümü CoSoSys DLP ürünlerinin distribütörlüğünü üstlenmiştir. Bilişim sektöründe uzun yıllardır müşteri sadakati ve bayi kanalı yapılanması çalışmalarında bulunmuş uzman kadrosu ile siber güvenlik, iş sürekliliği ve bulut çözümleri alanında kullanıcılarına yeni teknolojiler götürmeye devam eden Laykon Bilişim Teknolojileri, ihtiyaç duyulan hizmetleri, gelişmekte olan teknoloji çözümleri pazarının gerektirdiği çeviklik ve esneklikle sunma konusunda uzmanlaşmıştır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, gençlerin yazılım alanında kendilerini geliştirmeleri için yapay zekâ eğitim programı başlattı. En az 500 kişi ile 3 hafta, toplam 18 saat yapılacak eğitim ile gençlerin kariyerlerine daha iyi bir başlangıç yapmaları hedefleniyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yapay zekâ eğitim programı başlatıyor. Program ile gençlerin yazılım alanında kendilerini geliştirmeleri hedefleniyor. En az 500 kişi ile 3 hafta, haftada 2 gün, günde 3 saat toplamda 18 saat yapılacak yapay zekâ eğitim programı, gençlerin kariyerlerine daha iyi bir başlangıç yapmalarına yardımcı olmak adına planlandı. Eğitim için 2 Ekim ile 13 Ekim tarihleri arasında talepler toplanacak. 21 Ekim’de başlayacak yapay zekâ eğitim programı, 12 Kasım’a kadar devam edecek. Başvurular bizizmir.com sitesinden alınacak.

Sertifika verilecek

Eğitime katılan gençler, iş hayatında başarılı olmak için gereken teknoloji ve inovasyon becerilerini kazanacak. Program işleyişi, çevrim içi olarak herkesin kolayca katılabileceği şekilde tasarlanacak. Katılımcılara, eğitim bitiminde Google işbirliğini belirten sertifika verilecek.

Hangi dersler olacak?

Haftada iki gün (cumartesi-pazar) 3 saat yapılacak eğitimlerde; “Yapay Zekaya Giriş-Yapay Zeka Nedir?-Makine Öğrenmesi (ML) vs Derin Öğrenme (DL)-Gelecekte Yapay Zeka”, “Veri Bilimi için Temel Python Programlama-Değişken Tanımlama ve Açıklanabilir Kod Yazma-Python’da Temel Veri Tipleri-Koşullu İfadeler & Döngüler-Fonksiyonlar-Kullanışlı Python Metotları”, “Veri Bilimi için Temel Python Kütüphaneleri & Veri Ön İşleme – NumPy – Pandas”, “Veri Bilimi için Temel Python Kütüphaneleri & Keşifsel Veri Analizi (EDA) – Pandas (Devamı) – Matplotlib & Seaborn 2”, “Makine Öğrenmesi 101-Regresyon vs Sınıflandırma vs Kümeleme Problemleri – Regresyon Temelleri – Feature Engineering (Özellik Mühendisliği)-Model Değerlendirme Ölçütleri”, “Makine Öğrenmesi 101 & Google Cloud Platform-Makine Öğrenmesi 101 (Devamı)-Google Cloud Platformda Yapay Zeka Uygulamaları” dersleri yer alacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

15 Uluslararası Avrasya Ekonomileri Kongresi, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Bu yıl DEÜ’nün girişimleriyle ilk kez kongre olarak yapılan organizasyonda, ekonomi politikaları, uluslararası ilişkiler, sürdürülebilir büyüme ve kalkınma gibi konular iki gün boyunca masaya yatırılacak. 23 farklı oturum başlığında gerçekleştirilecek kongrenin açılış oturumunda konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Türkiye’nin 20 devlet araştırma üniversitesinden biri olan Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, Avrasya ve Türkiye özelinde yerel, bölgesel ve ulusal dinamiklerin de tartışılacağı toplantılarda, iki gün boyunca bilimsel öngörülerimizi kamuoyu ile paylaşacak ve katılımcılarımıza akademik bir perspektif sunmaya çalışacağız” dedi.

Ekonominin çok yönlü olarak ele alındığı ve bu alanda çalışan araştırmacı ile karar vericilerin bir araya geldiği 15 Uluslararası Avrasya Ekonomileri Kongresi, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Bu yıl DEÜ’nün girişimleriyle ilk kez kongre olarak planlanan organizasyonda, ekonomi politikaları, uluslararası ilişkiler, sürdürülebilir büyüme ve kalkınma gibi konular masaya yatırılacak. DEÜ Sürekli Eğitim Merkezi 15 Temmuz Şehitler Salonu’nda düzenlenen kongrenin açılış oturumuna; DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel, Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgut Özkan, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi adına Prof. Dr. Jusup Primbaev, Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Selahattin Sarı, DEÜ Üst Yönetimi, DEÜ akademik ve idari kadrosu ile öğrenciler katıldılar.

23 OTURUM YAPILACAK

19-20 Eylül tarihlerinde DEÜ Sürekli Eğitim Merkezi bünyesindeki konferans ve toplantı salonlarında, 23 farklı oturum başlığında gerçekleştirilecek kongrenin açılış oturumunda konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, ekonomi politikalarından uluslararası ilişkilere, sürdürülebilir büyüme ve kalkınma kavramlarından yerel dinamiklere kadar birçok konunun organizasyon kapsamında ele alınacağını belirtti. Böylesi büyük bir organizasyona ev sahipliği yapmalarından dolayı mutluluk duyduklarını kaydeden Rektör Hotar, “Türkiye’nin 20 devlet araştırma üniversitesinden biri olan Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, Avrasya ve Türkiye özelinde yerel, bölgesel ve ulusal dinamiklerin de tartışılacağı toplantılarda, iki gün boyunca bilimsel öngörülerimizi kamuoyu ile paylaşacak ve katılımcılarımıza akademik bir perspektif sunmaya çalışacağız” dedi.

“ÜNİVERSİTELER AKILCI YAPILARDIR”

Rektör Hotar, yükseköğretim kurumlarının sorumluluğunun, sadece öğretim ve araştırma faaliyetinde bulunmak olmadığını dile getirdi. Üniversitelerin kişiye ve topluma bilim ile yön veren akılcı yapılar olduğunu vurgulayan Rektör Hotar, “Üniversiteler, yerelden küresele giden yolda sürece katkı sağlamalı; bilim insanları da bilgi ve tecrübeleriyle burada yol göstermelidir. Dünyanın en büyük ekonomileri arasına girmeyi hedefleyen ülkelerde, büyüme stratejilerinin temeli birtakım gerçeklikleri fark etmeye dayanmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu, ekonomik kalkınmanın milli ve yerli anlayışla desteklenmesine; çözüm arayışında bölgesel iş birliklerinin teşvikine dayılıdır. İşte bu prensip, bölgesel aktör olmak yerine küresel güç olmayı hedefleyen ülkemizin çevresinde rol model olmasına da neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.

“DESTEĞİMİZ SÜRECEK”

Kongrenin başarılı ve verimli geçmesini dileyen Rektör Hotar, sözlerini şöyle sonlandırdı: “İktisadi hayatın temeli insan olduğu için bütün süreç akıl ve mantık eksenli politikalara dayandırılmalıdır. Elbette ülkemiz adına makro ve mikro göstergelerin olumlu olması, atılan adımların doğruluğunu da özetlemektedir. Üniversitemizin uluslararasılaşma misyonuna da katkı sunan etkinliğin gerçekleştirilmesinde pay sahibi olan mensuplarımıza; Beykent Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi ve Avrasya Ekonomistler Derneği’ne; ilgili kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz. DEÜ olarak bizler, ülkemizin ihtiyaç duyduğu her konuda, gerek yetişmiş insan gücümüz; gerekse bilimsel faaliyetlerimiz ile desteğimizi sunmaya devam edeceğiz. Kongrenin başarılı ve verimli geçmesini diliyoruz.”

DEÜ’YE TEŞEKKÜR

Sektörel analiz, uluslararası ticaret, finans, globalleşme, girişimcilik, büyüme, mikro ve makro ekonomi ile kalkınma gibi oturum başlıklarında yapılan kongrenin açılış oturumunda Rektör Hotar’ın yanı sıra; Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel, Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgut Özkan, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi adına Prof. Dr. Jusup Primbaev ve Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Selahattin Sarı da konuşmalar gerçekleştirdiler. DEÜ ile iş birliklerine verdikleri öneme ve DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’a desteklerinden dolayı teşekkür eden konuşmacılar, kongrenin hayırlı olmasını dilediler. Konuşmaların ardından Rektör Hotar, kongrenin düzenlenmesinde emeği geçenlere günün anısına hediye takdiminde bulundu. Program, aile fotoğrafı çekimi ile sona erdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı