Hava sıcaklıkları düşerken gribal enfeksiyonlar da yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Bağışıklığını kuvvetlendirmek isteyenler geçiş mevsiminde destekleyicilere yöneliyor. Antioksidanlar da bağışıklık sistemimizin dostu. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Dilara Kocacık Uygun, “Vücudumuzu enfeksiyonlardan, mikroplardan ve diğer hastalık yapıcı etkenlerden koruyan antioksidanlar, bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun hastalıklara karşı daha dirençli hale gelmesini sağlıyorlar. O nedenle çinko, selenyum ve e vitamini gibi antioksidandan zengin gıdalarla beslenmek bağışıklığı güçlendirecektir” dedi.

 

Sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biri; hastalıklardan korunmak için vücudumuzun savunma mekanizması olan bağışıklık sistemimiz. Bağışıklık sistemi bizi çevresel tehditlere karşı korurken sağlıklı bir yaşam sürmemizi de sağlıyor. Antioksidanlar da bağışıklık sisteminin çevresel tehditlere karşı savaşmasında yardımcı oluyor.

Bağışıklık Sistemi: Vücudumuzun Askerleri 

Bağışıklık sisteminin vücudumuzu enfeksiyonlardan, mikroplardan ve diğer hastalık yapıcı etkenlerden koruyan karmaşık bir sistem olduğunu söyleyen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Dilara Kocacık Uygun, “Doğumda bağışıklık sistemimiz olgunlaşmamıştır. Yaşla birlikte, enfeksiyonlarla karşılaştıkça ve dengeli beslenme ile gelişme gösterir ve iki ana bileşenden oluşur: doğal bağışıklık sistemi ve edinilmiş bağışıklık sistemi. Doğal bağışıklık sistemi, doğuştan gelen bir savunma sistemidir. Cildimiz, mukozal (sümüksü) salgılar ve belirli hücreler (nötrofiller, makrofajlar) gibi fiziksel bariyerler, vücudumuzu mikroplardan korur. Edinilmiş bağışıklık sistemi ise sonradan gelişen bir sistemdir. Vücudumuz bir enfeksiyonla karşılaştığında ya da koruyucu aşılarla özel bağışıklık yanıtları oluşturur ve bu vücudumuzu gelecekte aynı mikroplara karşı daha etkili hale getirerek kolay iyileşmemizi  sağlar” diye konuştu.

 

Zararlı maddelere karşı vücudumuzun koruyucusu: Antioksidanlar

Beslenme, bağışıklık hücrelerinin gelişimi, bakımı ve optimal işleyişinde anahtar rol oynuyor. Gıdalarla alınan besinlerin bağışıklık sisteminin uygun şekilde çalışmasını sağlamada önemli rol üstlendiğini hatırlatan Uygun, “Antioksidanlar, vücudu serbest radikaller olarak bilinen zararlı moleküllerin olumsuz etkilerine karşı koruyan bileşiklerdir. Serbest radikaller aracılığıyla oluşabilecek hücre hasarlarının engellenmesinde önemli rol alırlar” diyerek bazı önemli antioksidanları sıraladı:

• Çinko: Temel bir eser elementtir ve çeşitli hücresel işlevler için gereklidir; özellikle, oksidatif-antioksidatif dengenin korunmasında önemli rol oynar.
• Selenyum: Bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna katkı sağlar. Vücudumuzdaki birçok işlevin gerçekleşmesinde rol alır.
• Vitamin C: Güçlü bir antioksidandır. Ayrıca bağışıklık sistemi hücrelerinin sağlığını destekler.
• Vitamin E: Hücre zarlarını serbest radikallerin zararlarından korur ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
• Beta-Karoten: Vücudumuzda A vitamininin üretimine katkıda bulunur ve bağışıklık sistemini destekler.

Antioksidanların, bağışıklık sistemini destekleyerek vücudun hastalıklara karşı daha dirençli hale gelmesini sağladığını ifade eden Uygun, “Bağışıklık hücreleri iltihaplanmanın azaltmasında yardımcı olur. Ayrıca bağışıklık sistemi, enfeksiyonlara karşı savaşırken oluşabilecek serbest radikaller gibi zararlı maddeler antioksidanlar ile nötralize edilerek hücrelerin hasar görmesini önleyebilirler” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

Sağlıklı Yaşam: Sağlıklı Bağışıklık ve Sağlıklı Nesiller

“Sağlıklı bir yaşam tarzı, bağışıklık sistemini ve antioksidan seviyelerini desteklemenin en iyi yollarından biridir. Dengeli ve doğal beslenme, düzenli egzersiz, iyi bir uyku ve stresten kaçınma bağışıklık sistemimizi güçlendirir ve hastalıklardan korunmamıza yardımcı olur. Sonuç olarak, bağışıklık sistemi ve antioksidanlar vücudunuzun sağlığını korumak için önemlidir. Sağlıklı bir yaşam, sağlıklı bağışıklık ve sağlıklı nesillerin anahtarıdır. “

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Hakkında:

Ülkemizde alerji ve immünoloji alanında kurulan ilk dernek olan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), erişkin- çocuk alerji ve klinik immünoloji uzmanlarını bir çatı altında toplamaktadır. Alerji ve Klinik İmmünoloji biliminin ve hizmetinin ülkemizde gelişimine katkı sağlamayı ve alerjik – immünolojik hastalıklar konusunda toplumda farkındalık oluşturulmasını hedefleyen AİD, uluslararası katılımlı kongre ve bilimsel toplantılar gerçekleştirerek branş hekimlerinin ve ilişkili sağlık personelinin en yeni bilgiler ile güncellenmesi sağlanmaktadır. Uluslararası bilimsel kurumlarla (AAAAI, EAACI, SIAF, WAO) iş birliği yapan dernek bu iş birliklerinin ışığında uluslararası kurumların düzenlediği kongre ve kursları ülkemizde başarıyla gerçekleştirmiş, ülkemizi başarıyla temsil ederek biliminin ilerlemesine önemli bir katkı sunmuştur. Yine farkındalık yaratma misyonuyla öne çıkan dernek, üyeleri için bilimsel toplantılara katılımı için maddi destek sağlamakta dernek üyeleri dışında da bedelsiz bir şekilde kurs ve okul şeklinde çeşitli eğitim toplantıları düzenlenmektedir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Günümüzde yaklaşık 55 milyon kişi demans (bunama) hastası olarak yaşamını sürdürürken, Alzheimer hastalığı en sık bunama nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Son yıllarda giderek yaygınlaşan hastalık ilerleyici beyin hücre kaybı ile seyrediyor ve hastalığın evresine göre çeşitli bilişsel bozukluklar, duygusal/ davranışsal değişiklikler ve fiziksel/ fonksiyonel gerilemelere yol açıyor. Modern çağda ortalama yaşam süresi giderek uzarken Alzheimer hastalığının görülme sıklığının da arttığını belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Kaya, “Yapılan çalışmalar; Alzheimer hastalığının 65 yaşın üzerindeki kişilerde yüzde 3-11, 85 yaşın üzerinde ise yüzde 20-47 oranında görüldüğünü, 65 ile 85 yaşları arasında hastalığın görülme sıklığının her beş yılda bir 2 katına çıktığını ortaya koyuyor. Günümüzde Türkiye’de 300 bin civarında Alzheimer hastası bulunurken, genç nüfusun giderek yaşlanacağı bir ülke olarak Türkiye’de 30-40 yıl sonra bu hastalığın en önemli sağlık sorunlarından biri haline geleceği görülüyor” diyor. Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Kaya, bunama ile normal yaşlanma sürecine bağlı unutkanlığın karıştırılmaması gerektiğinin altını çizerken, hastanın ve ailesinin günlük yaşantısını kabusa çevirebilen Alzheimer’a karşı toplumsal farkındalığın oluşturulmasının son derece önemli olduğunu vurguluyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim ÜyesiYıldız Kaya, 1-30 Eylül Dünya Alzheimer Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada Alzheimer hastalığı ile normal bir unutkanlık arasındaki 10 önemli farkı ve Alzheimer’ın en sık rastlanan 10 belirtisini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.  

 Günlük yaşam aktivitelerini bozan hafıza kaybı

Özellikle hastalığın erken evresinde yakın zamanda öğrenilen bilgileri unutma en sık görülen bulgulardan biridir. Hastalar önemli günleri veya olayları unuturlar. Sürekli aynı soruları tekrarlarlar ve bu nedenle not almaya veya yakınlarından bazı işlerini yapabilmek için yardım istemeye başlarlar. Yaşlanmaya bağlı hafıza bozukluğunda ise hasta bazen isimleri ve randevuları unutabilir fakat daha sonra bu bilgileri hatırlar.

 Plan yapma ve problemleri çözmede güçlük

Kişi gereken bir işi planlamada ve hesap yapmada zorluk yaşamaya başlar. Aylık parasal hesapları yönetmede zorlanır. Daha önce yapabildikleri işleri daha uzun sürede bitirirler ve konsantre olmakta zorlanırlar. Yaşlanmaya bağlı süreçte ise finansal işlevlerde, hesaplamada veya evinin mali işlerinde nadiren hatalar yaparlar.

Bildikleri günlük işleri yapmada zorluk

Alzheimer hastaları rutinde yaptıkları günlük işlerini yapmakta zorluk yaşarlar. Bildikleri bir yere gitmekte, evlerinin yolunu zorlanabilirler. Alışveriş listesini hazırlayamazlar veya çok iyi bildikleri bir oyunun kurallarını hatırlayamayabilirler. Yaşlanmaya bağlı dönemde ise kişiler bazen yeni aldıkları fırın gibi bir aleti çalıştırma veya televizyon dizisini kaydederek tekrar seyretme gibi daha kompleks işlerde hatalar yapabilirler.

 Zamanı ve bulunduğu mekanı karıştırma

Alzheimer hastaları günleri, mevsimleri ve zamanı karıştırırlar. Bazen buldukları ortamı ve hatta kendi evlerini tanıyamazlar ve oraya nasıl geldiklerini sorarlar. Yaşlanmaya bağlı unutkanlıkta ise haftanın hangi günü olduğunu karıştırıp sonra ipuçları ile hatırlarlar. 

 Görsel algılamada zorluk yaşama

Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Kaya “Bazı Alzheimer hastalarında gördüğünü algılamakta zorluk olabilir. Bu nedenle okumada ve yazmada zorluk ve bazen yürürken denge kaybı gelişebilir. Ayrıca bazı durumlarda mesafeyi ayarlamakta ve renklerin ayrımını yapmakta zorluk gelişmesi nedeniyle özellikle araba kullanmayı beceremezler. Yaşlanmaya bağlı durumlarda ise kişinin katarakt gibi göze bağlı sağlık sorunu var ise görme bozuklukları görülür” diyor. 

 Konuşma ve yazmada zorlanma

Alzheimer hastaları bir sohbete katılmak ve konuşmayı takip etmekte zorlanırlar. Konuşurken aniden durup ne söyleyeceklerini unuturlar veya söylediklerini tekrar etmeye başlarlar. Kelime bulmakta, eşyaların ismini bulmakta zorluk çekerler ve yanlış kelimeler ile isimlendirirler. Yaşa bağlı süreçlerde ise bazen doğru kelimeyi bulmakta zorluk olabilir.

 Eşyaların yerini bulmakta zorluk

Alzheimer hastaları eşyaları alışılmadık yerlere koyup daha sonra o yeri hatırlayamazlar. Birlikte yaşadıkları kişileri eşyalarını çalmakla suçlayabilirler. Yaşa bağlı unutkanlıkta nadiren eşyalarını koydukları yerleri unutsalar da daha sonra arayarak bulabilirler.

 Karar vermede zorluk

Özellikle hastalığın ilerleyen dönemlerinde hastalar bir işle ilgili karar verme ve muhakeme yeteneğinde zorluk yaşarlar. Mali işlerini planlayamazlar. Banyo yapma, el yıkama gibi öz bakımları ilgili işlevlerinde bozulma olur. Yaşa bağlı unutkanlık döneminde bazen yanlış kararlar vererek hatalar yapabilirler ancak daha sonra bunu çözebilirler.

 Sosyal aktivitelerden ve işyerinden uzak durma 

Alzheimer hastaları bir konuşmaya dahil olup konuyu takip edemediklerinden dolayı sosyal aktivitelerden, eskiden yaptığı hobilerden ve aktivitelerden kaçınırlar. Yaşa bağlı süreçte ise bazen isteksizliğe bağlı ailevi ve sosyal olaylara katılmama olabilir.

 Kişilik ve duygulanımda değişiklikler 

Alzheimer hastalığı olan bireylerde şüphecilik, akıllarının kolaylıkla karışması, depresyon, endişe ve korku hali gelişebilir. Güvenli alanlarından çıktıklarında, ev yaşamında nedeni olmaksızın, kolaylıkla sinirli veya üzgün ruh haline geçebilirler. Yaşlanmaya bağlı dönemde ise kişilerin bazı işlerini yapmakta kendilerine özgü yöntemleri olup, bu rutinleri bozulduğunda kızgınlık ve huzursuzluk yaşayabilirler.  

Unutkanlığınız bu nedenlerden olabilir!

Acıbadem Fulya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Kaya “Yaşlanmanın dışında vitamin eksiklikleri, hormonal bozukluklar gibi bir çok nedenle bilişsel bozukluklar gelişebileceği aşikar olup kişilerde varolan unutkanlığın Alzheimer hastalığına mı veya diğer nedenlere mi bağlı olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır. Eğer unutkanlık nedeni Alzheimer hastalığına ve bunama nedenlerine bağlı değilse diğer tedavi edilebilir unutkanlık nedenleri göz önünde bulundurularak kişinin yaşam kalitesi düzeltilebilir. Eğer bulgular Alzheimer hastalığına bağlı ise erken evrede tedavi başlanması, hastalık sürecinin yavaşlatılması ve hem hasta hem de aile bireylerinin gelecek dönemleri ile ilgili plan ve yaşamlarını düzenlemeleri açısından önem taşımaktadır” diyor.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sigorta sektörünün önde gelen şirketlerinden Neova Katılım Sigorta, sigorta sektöründe geleceğe yön verecek fikirleri arıyor. Üniversite öğrencileri ve yeni mezunlara yönelik düzenlenecek Neova Ideathon kapsamında gençler para ödüllerinin ve Neova’da kariyer imkanının sahibi olacak.  

 

Sigorta sektörünün teknolojik ve dijital gelişimine öncülük eden, inovatif yaklaşımlarıyla müşteriyi odağa alan ürün ve hizmetler geliştirmeye devam eden Neova Katılım Sigorta, gençlere ve yeni fikirlere yatırım yapmaya devam ediyor. Şimdi de sigorta sektörünün geleceğini şekillendirecek fikirlerle buluşabilmek adına üniversite öğrencilerinin veya yeni mezunların katılımı ile Ideathon programı düzenliyor. Başvuruların neovasyon.com üzerinden alınacağı yarışma kapsamında dereceye giren fikirler ve gençler para ödüllerinin ve Neova’da kariyer fırsatının sahibi olacak. Birincinin 20 bin TL, ikincinin 15 bin TL, üçüncünün 10 bin TL ödülle buluşacağı Ideathon kapsamında kazananlar aynı zamanda Neova’nın MT ve Kampüs programlarında değerlendirmeler sonrasında yer alabilecekler.

 

Başvurular 13 Ekim’e kadar devam ediyor

Katılımcılar, bireysel olarak ya da takım olarak Neova Ideathon’daki yerlerini alabiliyorlar. Ideathon sayesinde şirket yöneticilerinin bilgi birikiminden yararlanabilecek katılımcılar, mentor desteğiyle projelerini ya da fikirlerini hayata geçirme fırsatı elde edebilecekler. Neova Ideathon için son başvuru tarihi 13 Ekim 2023. Etkinlik ve ödül töreni ise 20-21 Ekim tarihinde gerçekleşecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Samsung, geliştirdiği yeni akıllı telefon Galaxy M34 5G ile kullanıcıların bir telefondan beklediği tüm özellikleri fiyat/performans odağında sunuyor. Galaxy M34 5G’nin uzun ömürlü bataryası, göz kamaştırıcı ekranı, profesyonel düzeyde kameraları, güçlü işlemcisi ve uzun süreli yazılım desteği, her yaştan kullanıcı ihtiyaçları için özel olarak üretildi. 

 

Türkiye pazarına, koyu mavi, mavi ve gümüş olmak üzere 3 renk ve 6-128 GB versiyonu ile giriş yapan Samsung Galaxy M34 5G, güçlü özellikleri ve ulaşılabilir fiyatlandırma seçenekleriyle dikkatleri üzerinde topluyor. 6000 mAh kapasiteli bataryası ile kesintisiz güç sunarken, 6.5 inçlik 120Hz FHD+ Super AMOLED ekranıyla daha canlı ve net bir görsel deneyim sağlıyor. Kameralarıyla da kusursuz bir deneyimi beraberinde getiren Galaxy M34 5G, 50MP OIS ana kamera, 8MP ultra geniş, 2MP makro ve 13MP ön kamerasıyla çeşitli çekim tekniklerini kullanıcılarla buluşturuyor. Yazılım desteği açısından uzun vadeli güvence sunan Galaxy M34 5G, 4 yıl boyunca Android güncellemeleri ve 5 yıl boyunca güvenlik güncellemeleri alacak. Exynos 5nm 1280 işlemci, hızlı ve akıcı bir kullanım için mükemmel bir performans gösterirken, Gorilla Glass 5 ekran koruması dayanıklılığı artırarak kullanıcıların cihazlarını uzun ömürlü ve güvende tutmalarına yardımcı oluyor. Galaxy M34 5G, teknoloji tutkunlarına etkileyici bir deneyim sağlamak için özel olarak tasarlandı. 

 

Çift SIM girişi ile kullanıcıları karşılayan cihaz, 1 TB’a kadar artırılabilir hafızası ile kullanıcılara geniş depolama alanı sunuyor.

 

6000 mAh Batarya Kapasitesi

Galaxy M34 5G’nin öne çıkan özellikleri arasında, günlük kullanım sırasında şarj endişesi yaşamadan uzun süreli performans sunabilmesi yer alıyor. 6000 mAh batarya kapasitesine sahip Galaxy M34 5G ile kullanıcılar, şarjı düşünmeden, 4K 30 FPS video çekebiliyor, gelişmiş ekranla oyun oynayabiliyor ve günlük işlerini hız kesmeden tamamlayabiliyorlar. Galaxy M34 5G’nin batarya kapasitesi, kullanıcıların gün boyu süren yoğun kullanım gereksinimlerini kolaylıkla karşılayabiliyor. Ayrıca 25W hızlı şarj desteği sunan Galaxy M34 5G, 30 dakikada %43’lük bir dolum performansı sunuyor.

 

Büyüleyici 6.5 inç 120Hz FHD+ Super AMOLED Ekran

Galaxy M34 5G’nin 6.5 inçlik 120Hz FHD+ Super AMOLED ekranı, önceki modellere göre daha da geliştirildi. Güneş altında bile mükemmel görünüm sunan 1000 nit parlaklık ile, görsel deneyim bir üst seviyeye taşınıyor. Galaxy M34 5G’nin 120Hz yenileme hızına sahip ekranı, kullanıcıların gözlerini yormadan daha akıcı bir kullanım sağlıyor. Mavi ışık oranının %6.5’in altına indirilmesiyle göz sağlığı daha da emin bir hale geliyor. Galaxy M34 5G’nin ekranı, film izlerken, oyun oynarken veya sosyal medyada gezinirken daha canlı ve net bir deneyim sunuyor. Galaxy M34’ün 5G ekranı, mavi ışığın zararlı etkilerini azaltma özelliği ile SGS tarafından verilen Eye Care Certification belgesini almıştır. Bu belgeye sgs.com adresinden ulaşabilirsiniz.

 

Profesyonel Kamera Deneyimi

Galaxy M34 5G, 50MP OIS ana kamera ile değerli anları yüksek görüntü kalitesi ile ölümsüzleştirmeye olanak tanıyor. 8MP ultra geniş ve 2MP makro kameraları ile her tür çekim deneyimini yaşamak artık çok konforlu. Gece modu (nightography) ve OIS özellikleri, kullanıcıların düşük ışık koşullarında dahi net ve keskin fotoğraflar çekmesini mümkün kılıyor. Ana kamerada 4K 30fps video çekimleri yapılabiliyor. 13MP ön kamerası ile Galaxy M34 5G, selfie deneyimini bir üst boyuta taşıyor. 

 

Uzun Süreli Güncelleme Desteği

Samsung, kullanıcıların cihazlarını güncel ve güvende tutma konusundaki kararlılığını bir kez daha gösteriyor. Galaxy M34 5G, kullanıcılara 4 yıl boyunca Android güncellemeleri ve 5 yıl boyunca güvenlik güncellemeleri sunarak uzun ömürlü bir deneyim vadediyor. Böylece kullanıcılar, yeni uygulamaları ve özellikleri deneyimlemeye devam edebiliyorlar.

 

Güçlü Performans: Exynos 1280 İşlemci 

Galaxy M34 5G’nin gücü Exynos 1280 işlemcisi ve 5G teknolojisi ile destekleniyor. Bu işlemci, kullanıcılara hızlı ve akıcı bir deneyim sunmak için tasarlandı. Exynos 1280, 5nm mimari ve yüksek performansıyla ön plana çıkıyor ve kullanıcıların her türlü görevi hızlı bir şekilde gerçekleştirmelerine olanak tanıyor. Ayrıca, 5G teknolojisinin desteği sayesinde internet kullanımı daha da hızlı hale geliyor. Galaxy M34 5G, güçlü işlemci ve 5G teknolojisi kombinasyonuyla kullanıcılarına en iyi deneyimi sunmayı hedefliyor.

 

M34 5G ‘Ses Odağı’ özelliğiyle çevresel gürültüler yok oluyor

Samsung Galaxy M34 5G modelinde bulunan ‘Ses Odağı’ özelliği ortamdaki sesleri filtreleyerek sadece konuşan bireyin sesini karşı tarafa aktarabiliyor. Böylece, ses kalitesi iyileştirilerek daha net bir görüşme yapılmasına imkan sağlanıyor. Arka plan gürültüsünü filtreleyerek gereksiz sesleri engelleyen ‘Ses Odağı’ özelliği, ses frekanslarını yükselterek arama deneyimini daha üst bir seviyeye taşıyor. Ses Odağı özelliği, en gürültülü ve kalabalık ortamlarda dahi kullanıcıların sesini arka plandaki seslerden ayırarak, telefon ve görüntülü görüşmelerde daha net bir ses kalitesi sunabiliyor.

 

Gorilla Glass 5 Ekran Koruması

Gorilla Glass 5 ekran koruması, mobil telefonların dayanıklılığını artırarak kullanıcıların cihazlarını uzun ömürlü ve güvende tutmalarına yardımcı oluyor. Çizilmelere, düşmelere ve darbelere karşı son derece dayanıklı olan bu teknoloji, kullanıcıların günlük yaşamlarında karşılaştıkları olası tehlikelere karşı ekranlarının zarar görmesini engelliyor. Ayrıca, ince ve şeffaf yapısı sayesinde cihazların estetik görünümünü koruyor ve ekran altındaki görüntü kalitesini etkilemiyor. Gorilla Glass 5, mobil telefonların uzun ömürlülüğünü artıran önemli bir bileşen olarak Galaxy M34 5G ile mükemmel bir uyum yakalıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin lider özel sektör elektrik üretim şirketi Enerjisa Üretim, öğrencilerin hem mesleki hem de kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak eğitim olanakları ve ekipmanlar ile destek sağlayacağı Manisa Celal Bayar Üniversitesi öğretim görevlilerine eğitim düzenledi. 11-13 Eylül’de gerçekleştirilen eğitim programı kapsamında  öğretim görevlilerine yönelik derinlemesine enerji sektörü eğitimleri ve saha gezisi düzenlendi.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu ile Enerjisa Üretim arasındaki iş birliği, Enerjisa Üretim’in sektörün sürdürülebilirliğini sağlama vizyonu kapsamında enerji sektöründe nitelikli çalışan yetiştirilmesine odaklanıyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında imzalanan protokol sayesinde öğrenciler, enerji sektörünün gereksinimlerine uygun bir şekilde hazırlanma ve sektörün geleceğine katkı sağlama fırsatı yakalayacak. 

Enerjisa Üretim’in İstanbul Ataşehir’de bulunan merkez ofisini ve Balıkesir’de bulunan Balıkesir Rüzgar Enerji Santralini 3 günlük program kapsamında ziyaret eden akademik kadro, öncelikli olarak Enerjisa Üretim hakkında detaylı bilgiler alırken rüzgar enerjisinin temelleri, enerji piyasaları, elektrik üretim teknolojileri, enerji santralleri optimizasyonu ve varlık yönetimi, proje mühendisliği, proje geliştirme ve izin süreçleri gibi sektörün temel unsurları ile ilgili alanında uzman profesyonellerden eğitimler alma fırsatı yakaladı. Öğretim görevlileri, Enerjisa Üretim’in merkezi kontrol odası Senkron’u da ziyaret ederken, VR teknolojisi kullanılan alanları deneyimleme şansına sahip oldular. Sadece enerji üretimi konusunda değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve sektördeki en güncel bilgilere sahip olma konusunda da katkı sağlama amacıyla detaylı bir program hazırlandı.

Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale, bu iş birliğinin önemini vurgulayarak şunları söyledi: “Eğitim konusu özellikle yenilebilir alanda sektörün gelişmesi ve sürdürülebilir olması açısından kritik olarak değerlendirdiğimiz başlıklar arasında yer alıyor. Enerjisa Üretim olarak odağımız sektörümüzün büyümesi, gelişmesi ve güçlenmesi ve bu bakış açısıyla geleceğimiz olarak gördüğümüz gençlerimize destek vermek bizim için oldukça önemli. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu ile yaptığımız iş birliği ile sektördeki insan kaynağının gelişimine katkıda bulunmaya odaklanıyoruz. Akademisyenleri Enerjisa Üretim merkez ofisimizde ve santrallerimizde ağırlamak ve iş birliği kapsamında sektöre yönelik paylaşımlarda bulunmak bizler için değerli. Protokol sayesinde de sektöre nitelikli profesyoneller yetiştirmeye olan taahhüdümüzü bir kez daha göstermeyi amaçlıyoruz” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın en büyük tencere ve tava üreticisi Tefal, Türkiye’de 30 yıldır yüksek kaliteli, uzun ömürlü ve inovatif ürünleriyle rekabette ayrışarak, hızla büyüyen sektörün başrol oyuncularından biri olmayı sürdürüyor. Bugün Türkiye’de elektrikli mutfak aletlerinden ütülere, kişisel bakımdan süpürgeye toplam 6 kategoride yılda ortalama 1 milyon 260 bin ürün satarak, pazardaki 3’üncü sıraya konumlanıyor. 

 

GFK ölçümlemelerine göre Türkiye’de küçük ev aletleri pazarı 2023’ün ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre %166 oranında büyüyerek 30 milyon 580 bin TL’ye ulaştı. Satılan ürün sayısında ise %37,7 artış yaşandı. Türkiye’deki 30’uncu yılını dolduran Tefal, kalite, inovasyon ve dayanıklılık ile özdeşleşen ürünleriyle, hızla büyüyen küçük ev aletleri pazarının önemli oyuncularından biri. 

 

“6 kategoride 695 ürün ile evde geçirilen zamanı değerli kılıyoruz”

Tefal’in çatı şirketi Groupe SEB’in Türkiye Genel Müdürü Ege Pekkınran, “Tefal, Türkiye’de sayısız eve girmiş, milyonlarca anıya ortak olmuş bir marka. 30 yıl önce mutfak gereçleriyle başlayan serüvenimiz, bugün 6 kategoride toplam 695 ürün ile evlerin genelinde devam ediyor. Farklı ürünlerle farklı tüketici profillerine ulaşabiliyoruz. Köklerimiz yurtdışında olsa da, adeta bu ülkenin bir markası gibi kabul görmüş durumdayız. Tefal olarak hep “iyi yaşamı” temsil ettik; bundan sonraki süreçte amacımız tüketicileri her zaman daha kaliteli, daha uzun ömürlü, daha inovatif ürünlerle buluşturmaya ve evde geçirdikleri zamanı değerli ve keyifli kılmaya devam etmek olacak.” dedi

 

Her yıl 150 bin yeni müşteri, internet satışlarında %130 artış

Tefal, Türkiye’de pazaryerleri satışları hariç, her yıl 150 bin yeni müşteri kazanıyor. Tüketici 121 satış noktasında Tefal ürünlerine erişebiliyor. Bununla birlikte, Türkiye’de sektör genelinde hem ciro hem ürün adedi bakımından internet satışlarındaki büyüme, geleneksel satış kanallarına göre %20 oranında daha yüksek ölçümlenirken, Tefal de bu dinamiklere paralel olarak kendi e-ticaret sitesi ve pazaryeri satışlarında giderek artan bir ivme yakalamış durumda. Marka 2022-2023 yıllarının ilk yarı verileri karşılaştırdığında %94 seviyesinde ciro artışı elde ederken, internet satışlarında bu oran %130’a çıkıyor. 

 

Türkiye’de satılan her 5 ütüden 1’i Tefal

Tefal ütü kategorisinde Türkiye pazarından %27,5 oranında pay alıyor. Satılan ürün adedine bakıldığında ise bu oran %21 seviyesinde ölçülüyor. Pro Express Protect GV9230 modeli, Türkiye’nin en çok satan buhar kazanlı ütüsü olarak öne çıkıyor. Durilium taban ve mikro kireç filtresiyle güçlendirilmiş modeller de tüketiciler tarafından yoğun olarak tercih ediliyor.

 

Türkiye Airfryer kategorisinde dünyadaki 2’nci, Avrupa’daki en büyük pazar

Airfryer’lar yıllık %37,2’lik büyüme oranıyla, günümüzde Türkiye’deki küçük ev aletleri pazarının itici gücü konumunda. Rakamlar, bu yılın ilk yarısında geçen senenin aynı dönemine göre 5 kat daha fazla airfryer satıldığını ortaya koyuyor. Türkiye airfryer pazarı dünyada 2’nci, Avrupa’da ise en büyük pazar konumuna gelmiş durumda. Geleneksel fritözler ise, kategori içerisinde ürün adedi bazında %2’nin altına düşerek yavaş yavaş hayatımızdan çıkıyor.

 

Tefal mutfakta teknolojiyle performansı buluşturan, kullanımı kolay ürünler yaratma anlayışının eseri Easyfry ile bu kategoride yer alıyor. Yine Cook4me ve Optigrill ürünleri ile mutfakta teknolojiye yer açarak, zaman tasarrufu sağlayan, ihtiyaçlara yönelik çok yönlü ve uzun ömürlü ürünlerle portfolyosunu genişletiyor.

 

Dünyanın bir numaralı tencere ve tava markası

Tencere ve tava kategorisinde dünyada lider olan Tefal, Türkiye’de de yenilikçi ürünleriyle rekabette ayrışıyor. Örneğin bu yıl ortasında tüketici ile buluşan seramik kaplamalı (RE)NEW tavalar, üretim sürecindeki karbon emisyonlarını %75 oranında azaltan, %100 geri dönüştürülmüş alüminyum gövdesiyle fark yaratıyor. Çıkartıp takılabilen patentli kulp teknolojisi ve birbiri içine geçerek saklanabilme özelliğiyle az yer kaplayıp çok iş yapan Ingenio serisi de sektöründe tek olmasıyla dikkat çekiyor.

 

Marka, elektrikli mutfak aletlerinde ayrıca uzun ömürlü ve yüksek kaliteli blender’ları, mutfak aksesuarları kategorisinde teknolojisi ve kalitesiyle öne çıkan Ice Force bıçaklar, yemek yapmayı daha güvenli hale getiren elektrikli düdüklü tencereleri ve tüketici taleplerine göre yeni ürünlerle genişleyen elektrikli süpürge tasarımlarıyla da dikkat çekiyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı