Aylık arşivler: Eylül 2023

Türkiye'nin Teknoloji Lideri 23 Yaşında!

Bankacılık, finans, sigorta, perakende ve otomotiv başta olmak üzere farklı sektörlerdeki deneyimini yenilikçi teknolojilerle birleştirerek şirketlerin dijital dönüşüm yolculuklarında güvenli bir rehber olan GTech; 23 yıldır bilişim ekosistemine değer katıyor.

Günümüz iş dünyası, teknolojinin hızlı evriminin etkisiyle büyük bir dönüşüm yaşıyor. Teknolojik yenilikler, iş yapma biçimlerini kökten değiştiriyor ve işletmeleri daha hızlı, daha verimli ve daha rekabetçi hale getiriyor. Dijital dönüşümün, iş dünyasının temel taşlarından biri haline gelmesi şirketlerdeki değişim ivmesini de giderek artırıyor. İşletmeler, bilgiye anında erişim, akıllı otomasyon sistemleri ve veri analitiği gibi teknolojilere uyum sağlayarak rekabet avantajı yakalıyor. 

Alanında uzmanlaşmış kadrosu, farklı sektörlerdeki deneyimi ve özelleştirilmiş ürün ve çözümleri ile GTech, 23 yıldır şirketlerin teknolojik altyapılarını modern platformlara taşıyor. Ar-Ge çalışmalarına ve insan kaynaklarına yaptığı yatırımlarıyla öne çıkan GTech; finansal teknolojiler ve veri mühendisliği alanında sektör ihtiyaçlarını ve kurumların beklentilerini öngörerek %100 yerli ürün ve çözümler geliştiriyor. 

“Global bir oyuncu olma” hedeflerini 2023 yılında daha da ileriye taşıdıklarını söyleyen GTech Kurucu Ortağı ve CEO’su Mine Taşkaya; GTech olarak hem analitik hem de finansal teknolojiler alanında kurumlara bir pusula gibi yol gösteriyor ve dijital dönüşüm yolculuklarına mentorluk ediyoruz. Ar-Ge bizim her zaman önceliğimiz. Bundan sonra da yeni ürünler geliştirmeye devam edecek, dijital bankacılık ve API çözümlerimiz ile finans sektörünün dijital dünyadaki ihtiyaçlarını karşılamayı sürdüreceğiz. Özellikle yeni nesil bankacılık ve finansal teknolojiler alanlarında ortaya çıkan fırsatları yakından takip ediyor, bunları doğru değerlendirip hızla aksiyona geçerek yurt içinde ve dışında büyümemizi destekliyoruz. Hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. yılında finansal teknoloji ihracatında %400 büyümek” dedi. 

Son bir yılda Doğan Yatırım Bankası, Fups Bank gibi finans sektörünün güçlü yeni oyuncularının altyapılarını kurarak müşteri portföylerini daha da büyüttüklerini belirten Taşkaya; “2023 yılına girerken müşteri odaklı yaklaşımımızı yurt dışında daha geniş bir coğrafyaya taşıyarak uluslararası çapta Finansal Teknolojiler sunan bir şirket olma hedefi koymuştuk. Gerçekleştirdiğimiz iş ortaklıkları ve hayata geçirdiğimiz projelerle bu hedefimize her geçen gün adım adım yaklaşmanın heyecanını yaşıyoruz. Geçen yılın sonunda açtığımız Dubai ofisimizle Avrupa’dan sonra Körfez Bölgesi, Güney Asya ve Afrika’ya sunduğumuz ürün ve çözümlerimizle kurumlara değer katmaya devam edeceğiz” diyerek GTech’in global büyüme yolcuğuna dikkat çekti. 

GTech Hakkında:

2000 yılında kurulan GTech, birçok farklı sektörlerdeki deneyimlerini, global teknolojik gelişmelerle birleştirerek kurumlara katma değer yaratan ürünler ve çözümler sunmaktadır. Dijital dönüşüm yolculuklarında kurumlara güvenli bir rehber olan GTech, sektördeki hızlı değişime kolay adapte edilen çözümleri ile şirketlerin teknolojik altyapısını modern platformlara taşıyarak daha rekabetçi olmalarını sağlayan son derece çevik bir yapıya sahiptir. Müşteri odaklı yaklaşımı, verinin her katmanı ve her alanı üzerinden edindiği bilgi ve derin saha tecrübesi ile GTech, Veri Analitiği ve Finansal Teknolojiler olmak üzere 2 ana başlık altında uçtan uca hizmetlerini sunmaktadır. Analitik alanında; Büyük Veri ve Analitik, Veri Ambarı ve İş Zekası,   Sistem ve Veri Tabanı Yönetimi, Bütçe Planlama ve Finansal Konsolidasyon hizmetleri ile Analitik Sigortacılık ürünü Wiseboard Insurance, Analitik Perakendecilik ürünü Wiseboard Retail ve   İK Bütçe Planlama ürünü Cubeview HR’ı sağlamaktadır. Finansal Teknolojiler alanında; Ana bankacılık ürünü Symphony Banking,  Tüketici finansmanı ürünü Symphony Lending, Dijital Kanal ürünü Symphony Digital, API ve açık bankacılık ürünü Symphony LABs, Yasal raporlama ürünü Magic Reports, İleri analitik ürünü Smartbank, ve Moody’s Analytics Risk Yönetimi ürünlerini sağlamaktadır. TÜBİTAK, Üniversiteler, iş ortakları iş birliği ve bütünsel yaklaşımı ile sektörlerin ihtiyaçlarını ön görerek AR-GE merkezlerinde değer yaratan çözümlere odaklanan GTech, uzun süredir Avrupa ve İngiltere’deki müşterilerine hizmet vermenin yanı sıra 2022 yılında Dubai ofisini açarak Körfez Bölgesi’de de kurumların dijital dönüşümlerine rehberlik etmektedir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İş Bankası'nın Girişimci Kadınlara Desteği Sürüyor

Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin (WEPs) imzacısı olan ve Mart ayında yayımladığı “Kadının Güçlenmesi Bildirgesi” ile kadın işletmecilere 5 yıl içerisinde 100 milyar TL tutarında finansman desteği sağlayacağını taahhüt eden Türkiye İş Bankası, söz konusu desteği hızlı bir şekilde kadın girişimcilere ulaştırıyor. 

 

2022 yılında girişimci kadın müşterilerine 20,9 milyar TL’lik nakdi ticari kredi sağlayan İş Bankası, bu kredi hacminin 12 milyar TL’sini KOBİ ve işletme segmentindeki girişimci kadın müşterilerine kullandırdı. Bankanın, 2023 Ağustos itibarıyla girişimci kadınlara kullandırdığı toplam kredi miktarı 15,9 milyar TL, söz konusu kredi hacmi içinde işletme-KOBİ segmentindeki kredi tutarı ise 7,8 milyar TL oldu. 

EBRD ile imzalanan sözleşmeyle kadın işletmelere 1,1 milyar TL’lik kaynak

Banka, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile imzaladığı sözleşmeyle, “Kadın İşletmelere Finansman ve Danışmanlık Desteği Programı-TurWiB” kapsamında sağladığı 76 milyon dolar kaynağı, Ağustos 2022’den itibaren 18 ay içinde belirlenen kriterlere uygun müşterilere kullandırıyor. İş Bankası, bu sözleşme ile 2023 Ağustos ayı itibarıyla kadın işletmelere 1,1 milyar TL  kaynak sağladı. 

2.585 girişimci / girişimci adayı kadına eğitim

İş Bankası, kadın girişimcileri sadece finansal açıdan desteklemiyor, sunduğu eğitim ve mentörlükle de onlara yol arkadaşlığı yapıyor. Banka, 2022 Haziran ayından bu yana Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğinde devam ettirdiği Girişimde Kadın Gücü Projesi ile 2.585 girişimci ve girişimci adayına eğitim verdi. Eğitim ve mentörlük sürecini başarıyla tamamlayan 3 girişimci/girişimci adayı kadını  Silikon Vadisi’ne götürecek olan İş Bankası, 10 kadına da geliştirme desteği sunacak. Ayrıca, garantörlüğünü Applied Value Group (AVG), finansmanını İş Bankası’nın üstleneceği şekilde projeye dahil olan girişimci ve girişimci adayı kadınlara 100 bin TL’ye kadar teminatsız ve sıfır faizli kredi imkanı sağlanacak.  

Türkiye İş Bankası Kadının Güçlenmesi Bildirgesi aşağıdaki 7 maddeden oluşuyor:

 

  • Kadınların ekonomik bağımsızlığını sürdürebilmeleri, iş hayatında aktif rol almaları Banka’nın stratejik öncelikleri arasında yer alır.
  • Kadınların finansal hizmetlere erişimi konusunda odaklı çalışmalar yürütür.
  • Kadınların ekonomik hayattaki yerini deneyim paylaşımı, eğitim ve iş birlikleri gibi finansal olmayan faaliyetlerle de destekler.
  • Pazarlama ve reklam faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet ayrımcılığını önlemeye yönelik tutum sergiler.
  • Banka, tüm faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetir ve konuyla ilgili farkındalık geliştirme fırsatları yaratmayı amaçlar. Bu yaklaşımın değer zincirindeki tüm paydaşlarca benimsenmesi için çalışır.
  • İnsan kaynakları politikalarında kadınların farklılaşan talep ve ihtiyaçlarını gözetir.
  • Kadın çalışan ve yönetici oranının yükselmesini teşvik edici uygulamalar ve işbirlikleri yapar.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Pasifik Eurasia, Kombine Taşımacılıkta Zirveyi Hedefliyor

Asya’dan Avrupa’ya Demir İpek Yolu hayalinin gerçekleşmesi için 2019 yılından bu yana ülkeler arası önemli anlaşmalara ve taşımalara imza atan, 2022 yılında hava yolu ve deniz yolu taşımacılığına da başlayarak tüm taşıma modları ile lojistiğe yön veren Pasifik Eurasia, demiryolu merkezli olmak üzere kombine ve multimodal taşımacılıkta sektör lideri olmayı hedefliyor.

Pasifik Eurasia Genel Müdürü Erol Erkan, Pasifik Eurasia’nın farklı sektörlerde 40’a yakın şirketi bünyesinde bulunduran Pasifik Grubu’nun bir üyesi olduğunu hatırlatarak, “Lojistik sektöründe hisseleri borsada işlem gören sayılı şirketlerden biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Piyasa değeri 300 milyon doların üzerinde olan şirketimiz demiryolu, denizyolu ve karayolu gibi farklı taşımacılık modlarını birleştirerek Asya ve Avrupa arasında, yine denizyolu ve havayolu ile tüm dünyaya kapıdan kapıya hızlı ve güvenli taşımacılık çözümleri sunuyor” diye konuştu. 

Lojistik sektörüne yön veren organizasyonlarda aktif olarak rol aldıklarını hatırlatan Erol Erkan, “15-16 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen 10. Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı’na ‘altın’, 18-19 Eylül’de gerçekleştirilen dünyanın en önemli lojistik konferanslarından JCtrans’a ‘diamond’ sponsor olduk. Pasifik Eurasia olarak bir taraftan lojistik sektöründeki kararlı büyümemizi sürdürürken, diğer taraftan da sektöre destek veriyoruz. Bu katılımların verimli iş birlikleri ortaya çıkaracağına inanıyoruz” dedi. 

Demir İpek Yolu güzergahında, lojistik sektörünün yetkin firmaları ile yaptıkları iş ortaklıkları ve partnerlik anlaşmaları sayesinde güzergâh boyunca kapı teslimi taşımacılık yaptıklarına dikkat çeken Erol Erkan, 2023 yılında ‘’Demiryolu Tren İşletmeciliği” Yetki Belgesi aldıklarını, kendi lokomotif  ve vagonları ile Türkiye parkurunda  yük treni işletmeye hazır olduklarını, “Bu belge ile demiryolunda serbestleşme sürecinde Demiryolu Tren İşletmeciliği yapma  hakkı kazanarak, bu konuda faaliyet gösteren üç şirketten biri olduk. 5 lokomotif ve 240 vagonluk bir portföyle sektöre girmeye hazırız” dedi.

“Orta Koridor’un durumunu yakından takip ediyoruz”

 Dünyada lojistik ile ilgili konuşmaların hepsinde ‘orta koridor’un yer aldığına dikkat çeken Erol Erkan, şunları söyledi:

“Orta koridorun yeniden canlanması için hattın durumunun her aşamasını yakından takip ediyoruz. Trans-Hazar Uluslararası Taşıma Güzergahı Uluslararası Birliği üyesi olmamız sebebi ile şu an sürecin tüm aşamalarına hakimiz. Orta koridorun Gürcistan kısmında demiryolu yapım çalışmalarından dolayı yaşanan aksaklıklar nedeniyle durma noktasına gelen taşımaları, karayolu ve denizyolu taşımacılığı ile tamamlayarak kesintisiz taşımayı sürdürdük. Bu sayede Orta koridordan gerçekleşen taşımalarının sekteye uğramadan devam etmesini sağladık.”

Avusturya Demiryolları Rail Cargo ile partner olduklarını da hatırlatan Erkan, “Bu sayede Pasifik Eurasia olarak Avrupa’dan Anadolu’ya araç taşımalarını sadece biz yapıyoruz. Firmamızın operasyonel kabiliyetleri sayesinde gösterdiği performans hem yurt içinde hem yurt dışında büyük yankı uyandırdı ve Avrupa Anadolu parkurunda yeni ürün türlerinden pek çok talep almaya başladık. Bunun yanı sıra yurt içi araç taşımalarında da oldukça yoğun çalışıyoruz” dedi.

Ülkemizin doğu coğrafyasına yönelik farklı parkurlarla ilgili olarak da yoğun bir çalışma ve görüşmeler yaptıklarını,  görüşmelerden olumlu sonuç alınacağına inandıklarını ifade eden Erol Erkan, Pasifik Eurasia’nın yeni rotalar oluşturulması ve mevcut rotaların canlandırılması konusunda her zaman üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini söyledi.

“150 milyon TL’lik yatırım ile Köseköy’deki kapasitemizi 3’e katlayacağız”

 Avrupa-Asya-Avrupa taşımalarında kilit noktada bulunan Köseköy Terminali’ne yapacakları yatırımla ilgili proje ve fizibilite çalışmalarının tamamlandığını anlatan Erol Erkan, şunları söyledi:

“Var olan Gümrüklü Lojistik alanını büyütmek için hazırlanan proje kapsamında Ekim ayında ilk betonu atacağız. Mevcut 10 bin metrekarelik gümrüklü depolama alanını 20 bin metrekare daha büyüterek, toplamda 30 bin metrekarelik bir gümrüklü depolama alanına sahip olacak olan Köseköy terminalinde bugünün rakamları ile yaklaşık 150 milyon TL civarında bir yatırım öngörüyoruz. Bu yatırımla kapasitemizi yaklaşık 3 kat artıracağız. Bu şekilde operasyonel gücümüzü arttıracak, ihracat ve ithalatı desteklerken, yeşil lojistiğe de daha fazla katkıda bulunacağız.”

Pasifik Eurasia’nın haziran ayında halka açıldığını hatırlatan Erol Erkan, dünyada ve orta koridorda yaşanan olumsuzluklara rağmen, yıl sonunda beklediğimiz ciro hedeflerine ulaşacağız dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sürekli Dışarıdan Yemek Sağlığa da Bütçeye de Zararlı

Evde yemek yapmanın maliyet açısından avantaj sağladığını dile getiren uzmanlar, günümüz koşullarında hazır yemeklerin, zaman ve pratiklik kazandırmış olsa da obezite başta olmak üzere kalp damar hastalıkları ve diyabet gibi kronik hastalıklara neden olabildiğini vurguluyor. Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Nurseda Hatunoğlu, “Evde yemek yapmanın, dışarıda yemek yemeye göre en temel farklarından biri besin hijyenin daha iyi sağlanmasıdır. Hijyenin sağlanamadığı durumlarda, besinler çeşitli nedenlerle kirlenerek besin zehirlenmelerine neden olabilmektedir.” uyarısında bulundu. 

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Görevlisi Nurseda Hatunoğlu, sürekli dışarıdan yemenin gerek ekonomik gerekse de sağlık açısından etkilerini değerlendirdi. 

Günümüzde dışarıdan yeme alışkanlığının arttığına dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hatunoğlu, “Gelişen besin endüstrisi, yaşam biçiminde ve sosyo-kültürel yapıdaki değişimler bireylerin daha fazla toplu beslenme hizmetlerinden yararlanmasına, hazır veya yarı-hazır besinlerin tüketiminde artışa neden olmaktadır. Bugünkü çevremiz kolaylıkla elde edilebilen oldukça ucuz, lezzetli ve yüksek enerjili besinlere kolay ulaşım sağlamaktadır.” dedi.

Dışarıda genellikle yüksek kalorili, işlenmiş ve yağlı yemek bulunuyor 

Genetik ve hormonal etmenlerin dışında obeziteye neden olabilen en önemli çevresel etmenin beslenme alışkanlığı olduğuna vurgu yapan Hatunoğlu, “Bu nedenle doğru bir beslenme davranışını sağlamada sürekli dışarıdan yemek uygun değildir. Dışarıda yemek yemek genellikle yüksek kalorili, işlenmiş ve yağlı fast food veya restoran yemeklerini içerebiliyor. Bu tür besinlerin fazla miktarda tüketimi obezite başta olmak üzere kalp damar hastalıkları, diyabet gibi kronik hastalıklara neden olabiliyor. Ancak sağlıklı besin seçimleri yapılarak dışarıdan yemek yemek, sağlıklı bir beslenmeye olumlu yönde etki edebilir. Doğru restoran seçimi, porsiyon kontrolü, işlenmiş, aşırı tuz ve şeker içeren besinlerden kaçınılarak dışarıda da sağlıklı bir beslenme sürdürülebilir. Böylece kişi hem iştah kontrolünü yapacak hem de sosyal açıdan kendisini iyi hissedecektir.” açıklamasında bulundu.

Hazır yemekler uzun vadede sağlık sorunlarına neden olabiliyor

Hatunoğlu, günümüz koşullarında hazır yemeklerin, zaman ve pratiklik kazandırmış olsa da sağlıksız besin içeriğine sahip olabildiğine dikkati çekerek, bu besinlerin yüksek miktarda katkı maddesi, yağ, tuz ve şeker içerebildiğini ve bu besinlerin uzun vadede tüketildiğinde çeşitli sağlık sorunlarına neden olabildiğini anlattı.

Çoğu restoran menüsünün sağlıklı ve dengeli yemek seçeneklerini içerdiğini kaydeden Hatunoğlu, şöyle devam etti:

“Ancak bir yemek ne kadar sağlıklı olursa olsun porsiyon kontrolüne dikkat edilmediği sürece yüksek kalori alımına neden olabilir. Bu nedenle hem hazır yemeklerde hem de restoran yemeklerinde bilinçli ve dengeli tercihler yapmak sağlık açısından oldukça önemli. Doğru hazırlama, bekletme ve pişirme yöntemleri kullanılmazsa besin içeriklerinde kayıp oluşabilir. Ayrıca kızartma gibi yöntemler kullanıldığında sağlığa zararlı maddeler ortaya çıkar. İşlenmiş besinler de daha az besin değerine sahiptir.”

İştah kontrolünü düzenlemede zorluk yaşanabiliyor 

Hatunoğlu, dışarıdan yemek yemenin, doğru seçimler yapıldığında porsiyon kontrolü ve besin çeşitliliğine dikkat edildiğinde kişinin günlük besin ihtiyaçlarını karşılayabildiğini ifade ederek, “Bu nedenle sağlıklı yemekleri içeren menüye sahip restoran seçimlerinin yapılması önemlidir. Ancak günlük alınması gereken karbonhidrat, protein, yağ dengesi kurulmadığında kişi iştah kontrolünü düzenlemede zorluk yaşayabilir.” diye konuştu.

Doğru seçimler yapılırsa dışarıdan yiyerek de sağlıklı beslenmek mümkün 

Dışarıdan sağlıklı bir yemek seçilmesinin mümkün olduğunu da kaydeden Hatunoğlu, restoran menüsü incelenerek posa, vitamin ve mineral içeriği zengin olan taze sebzeler ile hazırlanmış salata, ızgara veya buharda pişirilmiş et ve sebze yemekleri ile çorbaların da tercih edilebileceğini anlattı.

Nurseda Hatunoğlu, dışarıda yemek yemenin dengeli ve sağlıklı seçimler yapıldığı takdirde besin ihtiyaçlarını karşılamada bir seçenek olabileceğini ancak evde yemek hazırlamanın, besin içeriğini korumada ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığını kazandırmada önde geldiğini vurguladı.

Evde yemek yapmak keyifli bir hale dönüştürülebilir

Evde yemek yapmanın, dışarıda yemek yemeye göre en temel farklarından birinin besin hijyenin daha iyi sağlanması olduğunu belirten Hatunoğlu, evde yemek yapmanın yararları konusuna değinerek sözlerini şöyle tamamladı: 

“Hijyenin sağlanamadığı durumlarda, besinler çeşitli nedenlerle kirlenerek besin zehirlenmelerine neden olabilir. Toplu beslenmenin yapıldığı yerlerde besinlerin hazırlanması ve bekletilmesi sırasında besin değeri kayıpları daha fazla olur. Ayrıca evde yemek yapmak maliyet açısından da avantaj sağlar. Evde yemek yapmayı teşvik etmek için; evde yemek yapmak bir iş yükü gibi görülmeden keyifli ve pratik bir hale dönüştürülebilir. Haftalık besin alışverişi yapılarak, haftalık yemek planlaması yapılabilir. Lezzetli, düşük bütçeli ve pratik tarifler oluşturulabilir. Gıda katkı maddesi içermeyen dondurulmuş ürünler tercih edilebilir. Sebzeler, özellikle yeşillikler önceden yıkanıp kurutularak saklanabilir.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uzmanlar Uyarıyor! Yaşam Tarzı Alışkanlıkları Alzheimer Riskini Artırabilir

Sigara içmek, yüksek tansiyon, obezite, şeker hastalığı, düşük fiziksel aktivite, yetersiz uyku ve yüksek stres seviyelerinin Alzheimer riskini artırdığını vurgulayan uzmanlar, yaşam tarzında yapılacak olumlu değişikliklerin Alzheimer riskini azaltmada önemli bir rol oynayabildiğini söylüyor. Uzman Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, “Ancak unutulmamalıdır ki yaşam tarzı değişiklikleri, mevcut Alzheimer hastalığını tedavi etmez; sadece riski azaltabilir veya hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, yaşam tarzı ve Alzheimer ilişkisi hakkında bilgi vererek, Alzheimer riskini azaltmanın yollarını anlattı.

Alp, Alzheimer hastalığının, yaşlı bireyler arasında hafıza kaybına ve zihinsel fonksiyon bozukluğuna yol açan yaygın bir nörodejeneratif hastalık olduğunu ifade ederek, hastalığın oluşumu üzerinde genetik faktörlerin yanı sıra yaşam tarzı faktörlerinin de etkili olabildiğini söyledi.

Yaşam tarzını optimize ederek Alzheimer riskini azaltabileceğimizi ifade eden Alp, sigara içmek, yüksek tansiyon, obezite, şeker hastalığı ve düşük fiziksel aktivite gibi faktörlerin Alzheimer riskini artırabildiğine dikkat çekti. Alp, ayrıca yetersiz uyku ve yüksek stres seviyelerinin de riski yükseltebildiğini kaydetti.

Sosyal izolasyon ve yalnızlık Alzheimer riskini artırabilir 

Düzenli fiziksel aktivitenin, beyin sağlığına katkıda bulunduğunu ve Alzheimer riskini azaltabildiğini belirten Alp, şöyle devam etti:

“Özellikle yüzme, koşu, bisiklet gibi kardiyovasküler egzersizler ve ağırlık antrenmanları faydalı olabilir. Bu egzersizler, kan akışını artırarak ve inflamasyonu azaltarak beyin fonksiyonlarını korumaya yardımcı olur. Antioksidan açısından zengin meyve ve sebzeler, omega-3 yağ asitleri ve düşük doymuş yağ içeren diyetler, Alzheimer riskini azaltabilir. Akdeniz diyeti gibi sağlıklı beslenme planları, bu konuda etkili olabilir. Bulmaca çözme, satranç oynama veya yeni bir dil öğrenme gibi zihinsel aktiviteler, beyin plastisitesini artırabilir ve kognitif rezervi güçlendirebilir. Bu, Alzheimer’ın etkilerini geciktirebilir veya hafifletebilir.

Kronik stres, kortizol seviyelerini yükseltir ve beyin sağlığını olumsuz etkiler. Ayrıca sosyal izolasyon ve yalnızlık da Alzheimer riskini artırabilir. Stres yönetim teknikleri ve sosyal etkileşim, bu riski azaltmada yardımcı olabilir. Yetersiz uyku, beynin “temizlik” mekanizmalarını engeller ve toksik proteinlerin birikmesine yol açabilir. Uykusuzluk, bu nedenle Alzheimer riskini artırabilir.”

Alzheimer riskini düşürmek için yaşam tarzında olumlu değişiklikler yapılmalı

Uzman Psikolog Zeynep Betül Alp, Alzheimer ve yaşam tarzı değişiklikleri konusunda güncel araştırmalara atıfta bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Güncel araştırmalar, yaşam tarzı değişikliklerinin Alzheimer riskini azaltabileceğini gösteriyor. Özellikle beslenme, egzersiz, kognitif eğitim gibi çoklu müdahalelerin bir arada uygulandığı çalışmalar, en umut verici sonuçları veriyor. Örneğin, aerobik egzersizin amiloid plak birikimini azaltabileceği belirtildi. Sağlıklı bir diyetin, özellikle Akdeniz diyetinin, bilişsel fonksiyonları korumada etkili olabileceği gösterildi. Ayrıca, uyku kalitesinin iyileştirilmesinin Alzheimer’ın etkilerini hafifletebileceği belirlendi. 

Sonuç olarak, yaşam tarzınızda yapacağınız olumlu değişiklikler, Alzheimer riskinizi azaltmada önemli bir rol oynayabilir. Ancak unutulmamalıdır ki yaşam tarzı değişiklikleri, mevcut Alzheimer hastalığını tedavi etmez; sadece riski azaltabilir veya hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Her zaman bir sağlık uzmanıyla konsültasyon yapmanız önerilir.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Europcar Mardin'i Dünyaya Taşıyor

Mardinli Ünlü Yaşam Koçu Murat Çuhadar tarafından yapımcılığı üstlenilen “Bab-ıl Şark Mardin” isimli belgeselin ilk gala gösterimi geniş bir katılımcı kitlesiyle seyirci karşısına çıktı. 

Ulaşım sponsorluğunu Europcar Mardin ofisinin üstlendiği galaya siyaset ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve halkın da ilgisi yüksek oldu. Sinema filmi formatında hazırlanan belgesel seyirciden tam not aldı. Gala turları Eylül sonunda önce Türkiye’de, ardından Azerbaycan, Rusya, Almanya, Fransa, İngiltere, İsveç ve Amerika’da seyirci karşısına çıkacak.

5000 yıllık tarihi bir kadim şehri dünyaya tanıtmaya hazırlanan “Bab-ıl Şark” belgeselinin turizmin Mardin’de ivme kazanması adına önemli bir çalışma olması beklenirken, milyonlarca insana ulaşılması hedeflenen projede iki yüz kişi görev aldı. 

Mardin Galası Büyük Yankı Uyandırdı 

Mardin Eczacılar Odası Konferans Salonunda gerçekleşen galaya gösterilen ilgi oldukça fazlaydı. Şehir dışından gelen yoğun katılımcı sebebiyle salonda yer kalmaması ile birlikte birçok izleyici organizasyonu bahçeden takip etti. Artuklu Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı “Öğretmence Projesi” gönüllülerinden oluşan kültür sanat ekibi izleyicilere eşsiz bir resital sunarak; santur, arbane, keman ve klarnet eşliğinde mini bir konser verdiler.

Europcar’dan Genç Sporculara Destek 

Europcar Mardin Ofis İşletmecisi İş İnsanı Fırat Bakaç, öğretmenlerin yoğun ilgisi ve genç öğrencilerin heyecanlı katılımları karşısında sosyal sorumluluk çerçevesinde marka adına öğrencilere spor ayakkabı yardımı yapma kararı aldı. Düzenlenen çekilişle birçok öğrenci Europcar tarafından hediye edilen spor ayakkabılarına kavuştular.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Egeli Down Sendromlu Sporcu İrem Özdemir'den Avrupa Şampiyonasında 5 madalya

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde öğrenim gören milli yüzücü İrem Özdemir, İtalya’da Down Sendromlu sporculara özel olarak düzenlenen Avrupa Yüzme Şampiyonasında 4 gümüş 1 bronz madalya kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Egeli sporcu; 50 metre ve 200 metre kurbağa, 100 metre kelebek, 200 metre bireysel karışık yarışlarında gümüş madalya, 50 metre kelebek kategorisinde ise bronz madalya kazandı.

İrem Özdemir’in yakaladığı başarından ötürü gurur duyduklarını ifade eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Spor Bilimleri Fakültemiz Antrenörlük Eğitimi Bölümü öğrencisi İrem Özdemir, İtalya’da düzenlenen Down Sendromlular Avrupa Şampiyonası’nda katıldığı 8 yarıştan 5 madalya kazandı. Ege Üniversitesi olarak özel gereksinimli öğrencilerimizin eğitimlerine ayrı bir önem gösteriyoruz. Bu bakımdan İrem’in başarısı bizleri oldukça gururlandırdı. Egeli sporcular her dalda ulusal ve uluslararası başarılar elde etmeyi sürdürüyor. Kariyeri boyunca 150’ye yakın madalya sahibi olan Down Sendromlu yüzücümüz İrem Özdemir’i ve antrenörlerini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.

Down Sendromlu sporcular için özel olarak bu yıl İtalya’da düzenlenen SUDS 2023’te sporcular; atletizm, yüzme, artistik yüzme, basketbol, futsal, judo, tenis ve masa tenisi branşlarında mücadele verdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cumhuriyetin 100. Yılında 1923 Metre Kulaç

Avcılar’da Cumhuriyetin 100. yılı kutlamaları coşkuyla başladı. Avcılar Belediyesi ve Kent Kültür Kalkınma Derneği’nin düzenlediği etkinlikte bir araya gelen 200’den fazla yüzücü sabahın ilk saatlerinde Avcılar Sahil’de buluştu. 7’den 77’ye bir çok yaştan vatandaşın yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte yüzücüler Denizköşkler Plajı’ndan denize açıldı. Cumhuriyet’in 100’ncü yılı için denize açılan sporcular 1923 metre kulaç atarak bir ilke imza attı. Etkinliğin sonunda tüm katılımcılara madalya ve hediyeler verilirken, saatlerinde ‘1923’ metreyi tutturan 10 ilk sporcuya özel ödül verildi.

Başkan Hançerli’den Sporculara Tebrik

Etkinliğin gerçekleştiği saatlerde Birleşmiş Milletler’de konuşma yapmak üzere ABD’de olan Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, yayınladığı mesajla sporcuları tebrik etti. Hançerli sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada; “Ben Amerika’da Birleşmiş Milletlerde olduğum için katılamadım ama 200’den fazla profesyonel yüzücü bugün Avcılar’da 1923 metre kulaç atarak bir ilke imza attılar. Bu değerli etkinlikle kulaç atan tüm yüzücülerimizi yürekten kutluyorum.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ericsson Yeni İleri Düzey Sorun Giderme Özelliğiyle Hizmet Deneyimini İyileştiriyor

  • Makine Öğrenimi ve Yapay Zeka tabanlı yeni ileri düzey sorun giderme özelliği, ağ analitiğinde daha yüksek hız ve verimlilik sunacak.
  • Abone merkezli analiz için iletişim servis sağlayacıların (CSP) çekirdek şebeke ve diğer kaynaklardan seçilen verileri çekmek için gömülü sistem zekasını kullanacak.

Ericsson, Expert Analytics ürününe ileri düzey sorun giderme özelliği kazandıran yeni bir eklenti geliştirdiğini duyurdu. Ericsson Expert Analytics’in gelişmiş sorun giderme özelliği, makine öğrenmesi ve yapay zeka araçları kullanarak telekom şebekesi verilerini gerçek zamanlı olarak analiz edip, ortaya çıkan sorunların temel nedenini belirliyor.

Ağ ve abone odaklı analitik bir fonksiyon olarak tasarlanan bu yeni özellik, iletişim servis sağlayıcıların (CSP) şebeke genelinde hizmet deneyimini izleyip iyileştirmelerine olanak sağlayacak. Bu süreç, hizmet deneyiminin abone bazında analizine başlayarak, karşılaşılan sorunların temel nedenini belirlemek için gerekli verilerin toplanmasını içeriyor. Veriler, ürünün entegre zekası tarafından dinamik bir şekilde uygulanan iş akışları ile optimize edilerek, üst düzey hizmet deneyimi hedefleniyor.

Ericsson Expert Analytics’in genişletilmiş yeni sürümünde, analiz için gereken veri miktarını ve veri toplama sıklığını azaltmak için yeni veri toplama teknikleri kullanılıyor. Ürün, Ericsson çift modlu 5G Çekirdek sistemine entegre yazılım problarını kullanarak ağ fonksiyonlarından gereken olay verilerinin yanı sıra, Sanal Test Erişim Noktası (vTAP) veri toplama yoluyla elde ettiği ilave verileri gerçek zamanlı analitik süreçlere aktararak, iletişim servis sağlayıcılarının derhal aksiyon almasını sağlıyor. 

Ericsson Başkan Yardımcısı ve İş ve Operasyon Destek Sistemleri Çözüm Alanı Başkanı Mats Karlsson, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “5G’nin dönüştürücü potansiyelinin ortaya çıkardığı yeni özellikler, otomasyona ve veri odaklı ağlara olan ihtiyacı da artırıyor. Sorun giderme süreçlerini bir sonraki düzeye taşıyan Ericsson Expert Analytics, entegre zekası ve yerleşik bilgi birikimi (built-in domain knowledge)  ve otomatik olay oluşturma (automatic incident generation) özelliğiyle sorun giderme işini son derece kolaylaştırıyor. Makine öğrenimi tabanlı anomali tespiti sayesinde abone odaklı analizler için eyleme geçirilebilir içgörüler sunarken, şebeke sorunlarının daha hızlı, daha doğru ve daha verimli bir şekilde çözülmesine yardımcı oluyor.”

TPG Telecom Avustralya Bulut Altyapısı ve Ağ Hizmetlerinden Sorumlu Genel Müdür Chris Tsigros, şunları ifade etti: “Ericsson Expert Analytics, TPG’ye, müşterileri etkileyen sorunları tahmin etme, önceliklendirme ve çözmek için eyleme geçirilebilir, davranışsal içgörüler edinme becerisi kazandırıyor. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamamıza katkıda bulunacak bu beceri, aynı zamanda şirketimiz büyüdükçe şebeke çalışmalarımızın diğer alanları için de öncü ve harika bir temel olacak.” 

Telekom endüstri analisti ve stratejik danışman Chris Lewis, şu değerlendirmede bulundu: “Ericsson’un entegre gelişmiş sorun giderme yaklaşımı, olay verilerini akıllıca kullanarak gerçek zamanlı deneyim içgörüsü sağlayıp, karşılaşılan sorunların temel nedenini abone düzeyinde saptayabilme özelliği ile fark yaratıyor. İşin sırrı da burada yatıyor: ürün, dinamik bir şekilde iş akışları oluşturarak, Sanal Test Erişim Noktası (vTAP) ve olay verilerinin doğru kombinasyonuyla yalnızca derin Uçtan Uca (E2E) sorun giderme için gereken verileri topluyor. Bu sayede sorun giderme sürecini daha etkili kılarken, toplam sahip olma maliyetini de ciddi ölçüde azaltıyor.”

Ericsson Expert Analytics ürününe, halihazırda Abone İçgörüleri (Subscriber Insights), Uzman İçgörüleri (Expert Insights) ve Otomatikleştirilmiş İçgörüler (Automated Insights) uygulamalarını içeren bir eklenti olarak İleri Düzey Sorun Giderme (Advanced Troubleshooting) özelliği ekleniyor. Eklentiyle birlikte, ürünün en son sürümü, gereken bilgileri toplamak için olay verilerinden yararlanarak abone düzeyinde gerçek zamanlı bir deneyim içgörüsü sunuyor. Verileri akıllı ve etkili bir şekilde işleyerek ciddi bir maliyet düşüşüne katkı sağlıyor.

5G’nin yaygınlaşmasıyla birlikte, zaman ve maliyet bakımından verimli bir şekilde toplanması ve analiz edilmesi gereken verilerin boyutu ve çeşitliliği de artmaya başladı. Buna ek olarak, 5G’ye eşlik eden yeni özellikler, beklentiler ve kullanım senaryoları, şebekeler arasında önceden görülmemiş bir karmaşıklık yaratıyor. İletişim Servis Sağlayıcıların (CSP) bu karmaşıklığı yönetirken kullanabilecekleri araçlar sunan Ericsson Expert Analytics, sorunların ortaya çıktığı anda, abone düzeyinde çözülmesine imkan sağlıyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Siemens, Kablosuz Elektrikli Araç Şarj Alanında Bir Adım Daha Atıyor

CharIN; Siemens AG, WiTricity ve MAHLE öncülüğünde Kablosuz Güç Aktarımı Geliştirme Ekibi’ni kurdu. Ekip, elektrikli araçlar için kablosuz şarj çözümlerinin dünya çapında benimsenmesini ve standartlaştırılmasını teşvik ederek sorunsuz bir kablosuz şarj deneyimi sağlamayı amaçlıyor. Sektör uzmanlarının katılımına açık olan bu geliştirme ekibi, faaliyetlerine Eylül ayında başlayacak.

 

Kablosuz Güç Aktarımı Geliştirme Ekibi’nin kuruluşu, elektrikli araçlar için sorunsuz kablosuz şarj çözümleri sağlanması ihtiyacına dayanıyor. Bu alandaki boşluklar, araç orijinal ekipman üreticileri (OEM) için zorluklar teşkil ederken, kablosuz şarjın hızla benimsenmesine de engel oluşturuyor. Siemens AG, WiTricity ve MAHLE öncülüğünde kurulan CharIN Geliştirme Ekibi, bu boşlukları zamanında kapatarak kablosuz güç aktarma teknolojisinin gelişen elektrikli mobilite ekosistemine başarılı şekilde entegre edilmesini ve etkili şekilde kullanılmasını sağlamayı amaçlıyor.

 

CharIN Ekibi, statik 11 kW şarj sistemine odaklanarak araçların şarj edilmesine yönelik kablosuz güç aktarımı (WPT) teknolojisindeki standartların uyumlaştırılması için aktif olarak çalışacak. CharIN Ekibi, mevcut WPT standartlarındaki boşlukları gidererek kesintisiz, verimli ve evrensel kablosuz şarj çözümleri için bir temel oluşturmayı hedefliyor. Kablosuz şarjın kullanılabileceği durumların belirlenmesi, bu teknolojinin çeşitli elektrikli araç platformlarına entegrasyonunda çok önemli bir rol oynayacak. CharIN Ekibi, birlikte çalışma prensiplerine yönelik titiz test prosedürleri ve sertifikasyon yönergeleri tanımlayarak, kablosuz şarj çözümlerinin güvenilir, verimli ve farklı platformlarla uyumlu olmasını sağlamayı amaçlıyor. CharIN Ekibi, ayrıca, kablosuz güç aktarımıyla ilgili teknolojilerin bir arada çalışmasının sağlanmasına odaklanacak ve elektrikli araç şarjının geleceği için uyumlu bir ekosistemin gelişimini teşvik edecek.

 

Konuyla ilgili bir açıklama yapan CharIN e.V. Yönetim Kurulu Başkanı Claas Bracklo, “Yeni CharIN Geliştime Ekibi’nin kurulmasıyla akıllı şarj alanında yeni bir dönemin önünü açıyoruz. Bilgiyi paylaşarak ve iş birliğini teşvik ederek kablosuz şarj çözümlerinin sorunsuz entegrasyonunu destekliyor ve dünya çapında elektrikli araçların geleceğine enerji katıyoruz” dedi. 

 

CharIN Ekibi’nin başındaki Thomas Wuerz (Siemens AG) ise “Bu geliştirme ekibini kablosuz şarj seçeneklerini son müşterilere kısa süre içinde sunabilmek amacıyla kurduk” şeklinde konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı