Tam şu anda ekran karşısında ne iş yapıyorsanız hemen durun ve sadece 1 saniye o pozisyonda kendinizi gözlemleyin! Ne görüyorsunuz? 

Bilgisayar ekranına odaklanmış, omuzlar önde, dirsek ve el bilekleri bükülü halde klavyede yazıyorsunuz! Ya da öne eğilmiş şekilde elinizdeki cep telefonuna bakıyorsunuz! Bu ve benzeri yanlışları her gün ve üstelik çoğunlukla hiç farkında olmadan yapıyoruz. İşte masa başı çalışanları tehdit eden hastalıklara karşı farkındalık oluşturabilmek için “19-24 Eylül Ofiste Sağlık Farkındalık Haftası” kapsamında açıklamalar yapan Acıbadem Altunizade Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Arel Gereli hem tehlikeleri hem de 10 adımda korunma yollarını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Günümüzde hızla yaygınlaşan el, kol ve omuz ağrısı şikayetleri özellikle masa başı çalışanların daha sık kapısını çalıyor. Zira modern çağın hareketsiz (sedanter) yaşam tarzına bir de ofiste masa başında yanlış duruş pozisyonları eklendiğinde sorun çok daha ilerleyerek kabusa dönüşebiliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Arel Gereli “Yoğun iş temposu, sosyal medya kullanımı, devamlı değişen gündem beynimize sürekli veri akışına neden oluyor. Çoğu kez su içmeyi, nefes almayı, hareket etmeyi unutuyoruz. Uzun saatler ekran karşısında hareketsiz kalıyoruz. Bu durum omuz, kol ve ellerimizi çok yıpratıyor üstelik farkında bile değiliz” diyor. Masa başı çalışanları tehdit eden hastalıklar ve önlem alma konusunda farkındalık yaratabilmek amacıyla 19-24 Eylül Ofiste Sağlık Farkındalık Haftası kapsamında hem kendiniz hem de arkadaşlarınız için basit ama etkili bir testle farkındalık oluşturabilir, sağlığınız için sadece 1 saniyede çok ciddi yol kat edebilirsiniz! 

 

Ağrılar peşimizi bırakmıyor, çünkü!

Masa başında çalışırken yaptığımız bu hatalar nedeniyle ağrılar peşimizi bırakmazken Prof. Dr. Arel Gereli süreci şöyle özetliyor: “Bilgisayar veya cep telefonu karşısında kendimizi sabitlemek için omuzlarımız öne doğru, el ve dirseklerimiz bükülü vaziyette devamlı kasılı kalmak gerekiyor. Uzun süre bu şekilde kalan kaslar ve eklemler esnekliklerini yitiriyor. Kısa vadede kronik ağrıya sebep olurken yıllar içerisinde bu dokular ani yüklenmelere uyum sağlayamıyor. Sonuç olarak omuz ve dirsekte kas yırtıkları, ellerde eklem kıkırdağı kayıpları kaçınılmaz oluyor. Bunun yanısıra, bilgisayar başında yada cep telefonu kullanırken ellerimiz tekrarlayan hareketler yapar. Zaman içinde bu hareketler dokuları kalınlaştırarak yanındaki sinirin sıkışmasına ya da kanal içinde takılmasına neden olur. Saydığımız mekanizmalar zamanla karpal tünel sendromu, eklem kireçlenmeleri, tetik parmak, omuz kası yırtığı hastalıklarına ilerler. Cerrahi müdahale kaçınılmaz olur. Ama bazı basit önlemlerle bunların önüne geçmek mümkün.”

 

Farkındalıkla önlemek mümkün! 10 etkili önlem!

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Arel Gereli basit ama etkili 10 önlemi şöyle sıralıyor; 

1. Öncelikle masa başında çalışırken hangi pozisyonda durduğunuzun farkına varın. Dik durun, omuzlarınızı geriye alın. Dik durduğunuzda ekran, gözünüzün hizasında olmalıdır.
2. Klavyede yazarken el ve dirseklerinizi aşırı bükük durumda uzun saatler tutmayın.
3. Bilgisayar başında kısa molalar verin. Kontrolsüz kullanım; sinir sıkışması, omuz kası yırtığı, kireçlenme gibi hastalıkların yatkın bünyelerde daha erken görülmesine yol açıyor.
4. 40 dakikada bir ellerinizi 3 dakika dinlendirin.
5. Telefon elinizdeyken geçirdiğiniz sürenin farkında olun. Elinizde devamlı telefon tutmayın, kullanmadığınızda ellerinizi boş bırakın.
6. Farkındalığınızı arttırmak için etrafınızdaki insanları uyarın, onları da bilinçlendirin. Zira farkındalık masabaşı çalışanlarda görülen el, kol ve omuz sorunlarında kurtarıcı oluyor.
7. Ağrıların sebebi çoğu kez bu organlarımıza aşırı yüklenmeden kaynaklandığından, güçlendirme amacıyla ağırlık egzersizleri yapmaktan kaçının. Bilinçsizce yapılan ağırlık egzersizleri kas yırtığı gibi sakatlanmalara yol açabiliyor.
8. Masabaşı çalışanlarda düzenli egzersiz yaparak ağrıları azaltmak mümkün. Ancak, egzersize ilk defa başlıyorsanız hafif tempoda başlayıp, zaman içerisinde artırın.
9. Egzersiz/spor öncesi iyi ısınma, spor sırasında ise esneme temelli hareketlere ağırlık verilmesi masabaşı çalışanları sakatlanmalardan korur.
10. Alacağınız tüm tedbirlere rağmen el, kol ve omuz ağrısı çekiyorsanız mutlaka bir uzman görüşü alın. Çünkü ilerleyen dönemlerde ağrıya hareket kaybı, uyuşma eşlik ettiğinde; ağrılar gece uykudan uyandırdığında cerrahi müdahale gerekebiliyor. Hekime başvurmayı geciktirmek, basit tedavi yöntemleriyle giderilebilecek bir sorunun çok daha ağırlaşmasına neden oluyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kalıcı ve jel ojeler, uzun ömürlü oluşları ve zengin tasarım seçenekleriyle her yaştan kadın tarafından tercih ediliyor. Ojelerin güzel görüntüsü kadar masum olmadığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hazal Sönmezler Selek, “Sürekli kalıcı oje yaptırmak tırnak ve et yapısında bozulmaya, el üzerinde cilt lekeleri oluşumuna neden olabilir. Kalıcı oje özel zamanlarda ve güvenilir merkezlerde yaptırılmalı” açıklamasında bulundu.

 

Tırnağı olduğundan daha uzun gösterme ve farklı şekillere sokabilme seçeneği sunan jel tırnak uygulaması, her yaş grubu tarafından tercih ediliyor. Jel tırnak ve kalıcı oje kullanımının oldukça konforlu ve ellerin bakımlı ve güzel görünmesini sağladığını ancak uygulama yaptırırken bazı şeylere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hazal Sönmezler Selek, “Bunların başında kullanılan aletlerin sterilizasyonu geliyor. Manikürcünüze kullanılan aletlerin her danışan sonrası temizlenip temizlenmediğini ve sterilizasyon yapılıp yapılmadığını sorun” dedi.

 

UV ışığı elde yaşlanmaya ve lekelenmeye sebep olabilir

Kalıcı oje uygulaması sırasında oje ve jel uygulandıktan sonra bunların sabitlenmesi için ellerin UV’ye maruz kaldığını hatırlatan Dr. Hazal Sönmezler Selek, “Bu UV maruziyeti uzun vadede el derisinde yaşlanmaya, buna bağlı lekelenmelere ve en önemlisi kanser gelişimine neden olabilir. Bu yüzden ellerimizi korumak için suya dayanıklı en az 30 SPF bir güneş koruyucu veya parmak uçları kesik bir opak eldiven kullanılabilir. Ancak tırnaklarımızı UV’den korumanın bir yolu olmadığını ve buradan da kanser gelişebileceğini unutmamak gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

Özel zamanlarda yaptırılmalı

Kalıcı oje ve jel tırnak uygulaması sırasında mekanik travmaların da olabildiğini paylaşan Dr. Hazal Sönmezler Selek “Bu da tırnak yapısında bozulmaya, mantar enfeksiyonlarına, bakteriyel enfeksiyonlara hatta tırnakta düşmeye neden olabilir. Sık olmamak koşuluyla, özel zamanlar için, güvenilir bir merkezde kalıcı oje ve jel tırnak uygulaması yaptırabilirsiniz. Ancak aralıksız ve sürekli uygulamadan kaçınılmalı” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuk hastalıkları polikliniklerine başvuruların en sık sebeplerinden biri de ebeveynlerin, çocuklarının sık hastalandığından endişe etmesi oluyor. Çok sık hastalanma durumu aileleri kaygılandırıyor ancak aslında bu çocukların yarısı tamamen sağlıklı olarak kabul ediliyor. Oldukça küçük bir oranda, immün (bağışıklık) yetmezlik ya da kronik hastalık bulunuyor. Çocuklarının sık hastalandığı düşüncesi ile doktora başvuran ailelerin çocuk hastalıkları konusunda bilinçli olması önem taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Anıl Doğan Bektaş, sık hastalanan çocuklara yaklaşım ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. 

 

Çocuk yılda 10-12 kez ÜSYE geçirebilir 

Çoğunlukla 5 yaşın altında, kreşe veya okula giden ya da kreş veya okula giden kardeşi olan çocuklarda, üst solunum yolu enfeksiyonları yılda 10-12 kez geçirilebilir. Bir üst solunum yolu enfeksiyonunun da ortalama 7-15 gün arası sürdüğü düşünüldüğünde,  bu çocuklar yılın yarısını hasta şekilde geçirebilmektedirler. Bu, sık hastalanma olarak kabul edilmemelidir. 

 

Bağışıklık yetmezliği araştırılmalıdır

Yılda 2-3 defadan fazla ağır enfeksiyon, 3’ten fazla otit, sinüzit, bronşiolit, bronşit gibi enfeksiyonlar, sık karşılaşılan enfeksiyon etkenleri dışındaki etkenlerle enfekte olmak, iki aydan daha uzun süreli antibiyotik kullanımı, beklenmeyen bir komplikasyon gelişen, çoğunlukla ayaktan ve ağızdan tedavi yeterli olmayan hastalarda bağışıklık yetmezliği araştırılmalıdır.

 

Sık hastalanan çocuklarla ilgili bilmeniz gerekenler

1. Kreş ve anaokuluna giden çocukların özellikle ilk iki yılda enfeksiyon geçirme sıklığı oldukça yüksektir.
2. Pasif sigara içiciliği de üst solunum yolu enfeksiyon riskini artırmaktadır.
3. 5 yaş altı çocuklar sonbahar-kış sezonunda 5-6 defa üst solunum yolu enfeksiyonu geçirebilirler.
4. Sağlıklı çocuklar, yaşamlarının ilk 3 yılında genellikle 1 pnömoni (zatürre) ve 2 otitis media (orta kulak enfeksiyonu) dışında ciddi bir enfeksiyon geçirmezler, tedaviye yanıtları iyidir ve büyüme gelişmeleri normal olarak izlenmektedir.
5. Tekrarlayan enfeksiyonları olan çocukların %30 kadarının altta yatan alerjik yapıları vardır, bu nedenle kronikleşmiş alerjik rinit (saman nezlesi) olan çocuklar yanlışlıkla sık tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonu tanısı alabilmektedir.
6. Ancak alerjik alt yapısı olan çocuklar otit, sinüzit ile dirençli ve uzun süreli üst solunum yolu enfeksiyonlarına daha yatkındır, bu çocukların da büyüme ve gelişmeleri normaldir.
7. Bu çocuklarda alerjik alt yapılı çocuklara özgü yüz görünümleri (burunda sürekli ellerle burnu silmeye bağlı yatay çizgi vb.) olabilir.
8. Alerjik alt yapısı olan çocuklarda kanda IgE düzeyleri yüksek saptanabilir, genellikle ailede de alerjik yatkınlık mevcuttur.
9. Alerjik yatkınlığı olan çocuklarda bağışıklık yetmezliği alerji ile birlikte görülebilir.
10. Sık hastalanan çocukların %10’unda kronik bir hastalık da vardır ve bu çocukların aynı zamanda büyüme gelişmeleri de yaşıtlarına kıyasla geride kalmıştır.
11. Bağışıklık (immün) yetmezliği olan çocuklar, sık hastalanan çocukların yaklaşık %10’unu oluşturur. Bu çocuklarda büyüme gelişme geriliği, ailede bağışıklık yetmezliği olan birey varlığı, erken kardeş ölümü, tedaviye dirençli ve genellikle hastane yatışı gerektiren enfeksiyonlar geçirme sık karşılaşılmayan enfeksiyon etkenleri ile sık hastalanma, kronik ishal, sık tekrarlayan apseler, iyileşmeyen cilt yaraları, yaygın cilt lezyonları, lösemi ve lenfoma gibi kanser türleri nedeniyle bağışıklığı baskılanmış çocuklar olabilir.
12. Sık hastalanma şikayeti olan çocuklarda detaylı bir öykü ve fizik muayene, bunun gerçekten sık hastalanma mı yoksa normal bir durum mu olduğunun ayırt edilmesinde en kıymetli tanı aracıdır.
13. Hastalanma yaşı, sıklığı, hangi bölgede geçirilen enfeksiyon olduğu gibi detaylar hem etkenin belirlenmesinde hem de gerçekten bağışıklık sorunu olup olmadığının saptanmasında çok önemli bir yer tutmaktadır.
14. Çocuğu değerlendiren pediatri hekimi, gerekli tetkikleri istedikten sonra hastada bağışıklık hücrelerinin yaşa göre normal sınırlarda olup olmadığını, anemi veya alerjik yatkınlığı olup olmadığını inceler. Sonrasında ise gerekli görülen çocuklarda ileri inceleme kararını verir.
15. Çocuklarda enfeksiyon sıklığını azaltabilmek ve geçirilen enfeksiyonların daha kolay atlatılmasını sağlayabilmek için, çocukları mümkün oldukça havasız ve kalabalık ortamlardan korumalı, pasif sigara içiciliğinden uzak tutmalı, dengeli beslenme ve yeterli uyku uyuduklarına dikkat edilmeli, alerjik yatkınlığı olan çocuklarda alerjenlerden mümkün oldukça kaçınılmalıdır.
16. Bağışıklık yetmezliği olan çocuklarda da tanının zaman kaybedilmeden konulması ve bu çocukların özellikle ağır enfeksiyonlara karşı korunması çok önemlidir.
17. Çocuklar paketli gıdalardan uzak tutulmalı, hareketsiz yaşamdan uzak tutulmalı, uygun psikolojik ortam sağlanmalı ve sık antibiyotik kullanımından kaçınılmalıdır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Okul zili çaldı, yeni eğitim öğretim yılı heyecan ve coşkuyla başladı bile.

Ebeveynler çocuklarının yaş gruplarına göre tüm listeleri tamamlama telaşında. Özellikle okul çantası;    ihtiyaçlar listesinde ilk sırada yer alıyor. Sırtta veya elde taşınacak olan okul çantalarının çocuğun omurga sağlığı üzerindeki etkisi ve bunu en sağlıklı şekilde ayarlama yapma görevi ise anne babalara düşüyor. Peki o halde okul çantası konusunda nelere dikkat edilmeli, neler yapılmalı?

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden, Doç. Dr. Sinan Karaca ‘okul çantası kullanımının omurga sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri ve alınabilecek önlemler’e dikkat çekti

Okul çantası, birçok öğrencinin günlük yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır. Öğrencilerin kitaplar, defterler, kırtasiye malzemeleri ve hatta bazen dizüstü bilgisayarlar gibi önemli eşyalarını taşımak için kullandığı bu çantalar, çocukların eğitim hayatında vazgeçilmezleridir. Bununla birlikte, okul çantalarının yanlış kullanımı veya aşırı ağırlıkla doldurulması, çocukların sağlığına zarar verebilecek ciddi sorunlara yol açabilir.

Okul çantasının çocukların omurga sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir?

Okul çantasının ağırlığı ve yanlış kullanımı, çocukların omurga sağlığına zarar verebilir. İşte bu olumsuz etkilerin bazıları:

Bel ve Sırt Ağrıları: Aşırı ağırlık taşıma veya yanlış taşıma biçimleri, çocuklarda bel ve sırt ağrılarına yol açabilir.

Kötü Duruş Alışkanlıkları: Ağır çantaları tek omuzda taşıma veya eğilmiş bir şekilde yürüme, çocuklarda kötü duruş alışkanlıklarına neden olabilir.

Omurga Deformiteleri: Hızlı büyüme döneminde çocukların omurgası hızla gelişir. Aşırı ağırlık taşımak veya yanlış taşıma biçimleri, omurga deformitelerine sebep olabilir.

Sinir Sıkışmaları: Ağır çantaların neden olduğu sürekli baskı, omurga etrafındaki sinirleri sıkıştırabilir.

Omurga Esnekliğinin Azalması: Yanlış taşıma biçimleri, omurganın doğal esnekliğini azaltabilir.

Okul çantalarının çocukların omurga sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek için neler yapılabilir?

Doğru Çanta Seçimi: Çocuğunuz için uygun bir okul çantası seçmek önemlidir. Omuz askıları rahat ve ayarlanabilir olmalıdır. Sırt çantası şeklinde tasarlanmış çantalar, yükü daha iyi dağıttığından omurga sağlığı için daha uygun bir seçenektir.

Ağırlık Kontrolü: Okul çantasının ağırlığı, çocuğun vücut ağırlığının %10’unu geçmemelidir. Ağırlığı kontrol etmek için çocuklarınıza düzenli olarak çanta içeriğini gözden geçirmelerini ve gereksiz eşyaları çıkarmalarını öğretmelisiniz.

Dengeli Taşıma: Okul çantasının omuz askıları, çantanın her iki omuza eşit olarak dağıtılmasını sağlamalıdır. İki omuz askısının kullanılması, yükün eşit olarak taşınmasına yardımcı olur.

Ara Sıra Mola Verme: Çocuğunuzun okul çantasını her zaman sırtında taşımasını engellemek için, ara sıra çantayı yerde veya bir masada dinlendirmesini teşvik edin. Bu, omurga üzerindeki sürekli baskıyı azaltacaktır.

Egzersiz ve Doğru Duruş: Çocuklarınıza düzenli egzersiz yapmalarını ve doğru duruş alışkanlıkları kazanmalarını öğretin. Bu alışkanlıklar, omurga sağlığına olumlu katkılarda bulunur.

Sonuç olarak, okul çantası kullanımında dikkatli olunması ve çocuklara doğru taşıma teknikleri öğretilmesi son derece önemlidir. Omurga sağlığını korumak için çocukların omuzlarına yüklenen ağırlık kontrol edilmeli ve çantalar doğru şekilde taşınmalıdır. Unutmayın, çocukların sağlığı geleceğin teminatıdır ve bu nedenle omurga sağlığını korumak, uzun vadeli bir yatırımdır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında düzenlenen “Ulaşım Dairesi Başkanları Konya Çalıştayı” Türkiye’nin farklı şehirlerinden ulaşım dairesi başkanlarını Konya’da buluşturdu. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin hafta kapsamında Kültürpark’ta düzenlediği Konya’da Bisikletli Günler etkinliği yoğun ilgi gördü.

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Ulaşım Dairesi Başkanları Konya Çalıştayı” farklı şehirlerden ulaşım daire başkanlarını Konya’da buluşturdu.

Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı’nda düzenlenen çalıştayda, ulaşım daire başkanlarına Büyükşehir Belediyeleri’nin sürdürülebilir ulaşım konusunda iyi uygulama örnekleri sunum eşliğinde anlatıldı. 

 

HEYET BÜYÜKŞEHİR’İN TOPLU ULAŞIM ÇALIŞMALARINI İNCELEDİ

Daire başkanlarından oluşan heyet daha sonra Konya Büyükşehir Belediyesi Akıllı Ulaşım Uygulamaları ve Trafik Kontrol Merkezi, Tramvay Atölyesi, Paylaşımlı Bisiklet Sistemi, Bisiklet Tamir İstasyonu ve Farklı Tasarım Bisiklet Parkları, Katanersiz Tramvay Hattı ve Otobüs Atölyelerinde incelemelerde bulundu. Heyet ayrıca bisiklet tramvayı ve Alaaddin-Adliye arasında hizmet veren katanersiz tramvayla da yolculuk yaptı.

İncelemelerini tamamlayan ulaşım daire başkanları daha sonra Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Kültürpark’ta düzenlediği “Konya’da Bisikletli Günler” etkinliğine katıldı. Etkinlik alanında kurulan çadırları ziyaret eden heyet, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Konya’da Sürdürülebilir Ulaşım Fotoğraf Yarışması”nda dereceye girenlere ödüllerini takdim etti.

 

“ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Ödül törenine katılan Konya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında düzenlenen etkinliklerin büyük bir coşkuyla başladığını belirterek, “Büyükşehir Belediyesi olarak aslında bu haftada geçekleştireceğimiz etkinlikleri biz 365 gün Konya’da gerçekleştiriyoruz. Bu manada üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz” dedi.

 

“KONYA’DA BİSİKLETLİ GÜNLER” ETKİNLİĞİ İLGİ GÖRÜYOR

Konya Büyükşehir’in Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında hafta sonu Kültürpark’ta düzenlediği “Konya’da Bisikletli Günler” etkinliği Konyalı bisikletseverler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı.

İki gün boyunca etkinlik alanında kurulan; ücretsiz bisiklet tamir çadırı, firmaların indirimli bisiklet satış çadırları, Konya’da bisiklet konusunda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının tanıtım çadırları, blender bisiklet çadırı, nostaljik bisiklet çadırı ile elektrikli scooter bilgilendirme çadırı bisiklet meraklılarıyla buluştu. Ayrıca bisiklet akrobasi gösterileri ile bisiklet temalı oyun grupları da etkinliğe katılanlara unutulmaz anlar yaşattı.

 

BİSİKLETSEVERLER ETKİNLİKLERDEN MEMNUN

Etkinliğe katılan vatandaşlar, Konya’nın “Bisiklet Şehri” olduğunu vurgulayarak Konya Büyükşehir Belediyesi’nin bu yöndeki çalışmalarını çok beğendiklerini ifade etti. Katılımcılar, Konya Büyükşehir Belediyesi’ne bisikletle ve ulaşımla ilgili çalışmaları için teşekkür etti.

 

ÜCRETSİZ BİSİKLET TAMİR ÇADIRLARI 

Avrupa Hareketlilik Haftası boyunca ücretsiz bisiklet tamir çadırları şehrin farklı noktalarında bisiklet meraklılarının hizmetinde olacak. Cumartesi ve Pazar günleri Kültürpark’ta hizmet veren bisiklet tamir çadırları; 18 Eylül Pazartesi Sancak Kapalı Yüzme Havuzu önü, 19 Eylül Salı Aziziye Cami önü, 20 Eylül Çarşamba Akıcılar Parkı, 21 Eylül Perşembe Harmancık Kapalı Pazar Alanı, 22 Eylül Cuma Doğuş Mahallesi Ali Ukdem Cami önünde olacak.

22 Eylül’e kadar bisiklet tramvayının ücretsiz hizmet vereceği hafta kapsamında her gün çok sayıda etkinlik de bisiklet severlerle buluşacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Canik Belediyesi Rahvan At Yarışları büyük heyecana sahne oldu. 

Kültürel mirasların yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için adından söz ettiren programlar düzenlemeye devam eden Canik Belediyesi, Canik yöresinde yetişen, rahvan atlar arasında çevikliği ve kendine ait yapısıyla ön plana çıkan Canik Atları’nın tanıtılması ve ata sporu rahvan biniciliğin yaşatılması adına ilçede Canik Belediyesi Rahvan At Yarışları Festivali düzenledi. 30 ilden 96 binicinin katıldığı ve 9 farklı kategoride büyük heyecana sahne olan yarışlarda, derece elde eden biniciler ödüllerin sahibi oldu. Yarışlarda derece elde eden binicilere ödüllerini takdim eden Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, Canik atlarının bilinirliğini arttırmak ve ata sporu rahvan biniciliğin yaşatılması adına ilçede çok özel ve anlamlı bir programa imza attıklarını ifade ederek, “Canik’imizde düzenlediğimiz güzide festivalimizle  Canik Atlarımızın ve rahvan atların tanıtılmasına, nesillerimizin ata sporumuz rahvan biniciliğine olan ilgililerini artırmaya yönelik katkı sunmuş olduk” dedi. 

 

“Canik Atları’nın tanıtılmasına yönelik katkı sunmuş olduk”

Türk milletinin hayatında atın özel bir konumu olduğunu işaret eden Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, Canik Belediyesi Rahvan At Yarışları Festivali’yle ilçede yetişen ve rahvan atlar arasında kendine ait belirgin özellikleriyle dikkat çeken Canik Atları’nın tanıtılmasına ve ata sporun rahvan biniciliğin yaşatılmasına yönelik katkı sunduklarını ifade etti. Başkan Sandıkçı, “Canik’imizde düzenlediğimiz bu güzide festivalimizle, geçmişten günümüze tarihi öneme sahip olan at yetiştirme kültürünü ve geleneklerimizi yaşatmak adına büyük bir adım attık. Canik Atları’nın ve rahvan atların tanıtılmasına, nesillerimizin ata sporumuz rahvan biniciliğine olan ilgililerini artırmaya yönelik katkı sunmuş olduk” dedi. Başkan İbrahim Sandıkçı, yarışmalar öncesinde Canik Atına binerek vatandaşları selamladı. 

 

Biniciler Hünerlerini Sergiledi 

Canik Belediyesi Rahvan At Yarışları’na katılan biniciler, Canik Belediyesi tarafından Dereler Mahallesi’nde özel olarak kurulan hipodromda birincilik için kıyasa mücadele etti. Heyecan ve rekabete sahne olan yarışlarda, ‘baş koşu’, ‘baş altı’, ‘büyük orta’, ‘küçük orta’, ‘deste’, ‘4’lü taylar’, ‘3’lü taylar’, ‘2’li taylar’ ve ‘yerli dörtnal yarışı’ olmak üzere toplam 9 kategoride ödüller verildi. Yarışlarda birinci olan ve derece elde eden biniciler ödüllerini, Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı’nın elinden aldı. Yarışlara katılan biniciler ve vatandaşlar, geleneklerin yaşatılması adına ilçede gerçekleştirilen etkinlikler ve programlardan dolayı Başkan İbrahim Sandıkçı’ya teşekkür etti. 

Canik Belediyesi Rahvan At Yarışları Festivali’ne, Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, AK Parti Samsun İl Başkanı Mehmet Köse, AK Parti Canik İlçe Başkanı Mahmut Gençay, Canik Belediyesi Meclis Üyeleri, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, biniciler, rahvan at yetiştiricileri ve vatandaşlar katıldı. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Kürek Milli Takımı, Balkan Şampiyonası’ndan madalyalar ile döndü. 16-17 Eylül tarihlerinde Romanya’nın Bükreş kentinde düzenlenen şampiyonada Milliler toplam 16 madalya kazandı.

Romanya’nın başkenti Bükreş’in Pantelimon bölgesinde gerçekleştirilen yarışlarda Kürek Milli Takımı, 4 Altın, 8 Gümüş ve 4 Bronz olmak üzere toplam 16 madalya elde etti. Kürek Milli Takımının 39 sporcu ve 20 ekip ile katıldığı ve kıyasıya geçen yarışlarda Türkiye Kürek Milli Takımı, genel sıralamada ise şampiyonayı 3. sırada tamamladı.

 

 2023 Balkan Şampiyonası’nda Kürek Milli Takımının aldığı dereceler şu şekilde yer aldı:

4 ALTIN – 8 GÜMÜŞ – 4 BRONZ: TOPLAM 16 MADALYA

 

ALTIN

• YILDIZ ERKEKLER TEK ÇİFTE (JMB1X)

MUHAMMED EFE YILMAZ

 

• YILDIZ KADINLAR TEK ÇİFTE (JWB1X)

ZEYNEP ACAR           

 

• YILDIZ ERKEKLER SEKİZ TEK (JMB8+)

MEHMET ERALP AKTAŞ (D) – MUSTAFA YENİPAZARLI – KÖKSAL DORUK KOÇAK – DEVRİM SALMAN – BERAT KOPAL – YASİN KAAN DERE – EGE DİNÇTÜRK – BARLAS BALI – ONUR SÖNMEZ

 

• YILDIZ ERKEKLER DÖRT ÇİFTE (JMB4X)

EFE KARA – MUSTAFA EFE KINALI – BURAK ONUR TAŞ – MUHAMMED EFE YILMAZ

 

GÜMÜŞ

• GENÇ KADINLAR DÖRT TEK (JWA4-)

DAMLA SUNGUNAPA – BEYZA KURTULMUŞ – MEDİNENUR YİĞİTOĞLU – ZEYNEP ERSOY

 

• GENÇ ERKEKLER İKİ ÇİFTE (JMA2X)

MEHMET YILDIZ – GİRAY YAZÇAYIR

 

• YILDIZ KADINLAR İKİ ÇİFTE (JWB2X)

HÜMA NAZ SAÇLI – SILA ERGÜL

 

• YILDIZ ERKEKLER DÖRT TEK (JMB4-)

DEVRİM SALMAN – BERAT KOPAL – YASİN KAAN DERE – EGE DİNÇTÜRK

 

• YILDIZ ERKEKLER İKİ TEK (JMB2-)

ONUR SÖNMEZ – BARLAS BALI

 

• GENÇ KADINLAR İKİ TEK (JWA2-)

MEDİNENUR YİĞİTOĞLU – DAMLA SUNGUNAPA

 

• GENÇ KADINLAR İKİ ÇİFTE (JWA2X)

ZEYNEP ACAR – EDA ERKAN

 

• GENÇ ERKEKLER SEKİZ TEK (JMA8+)

ŞÜKRÜ YÜŞA ASLAN – YASİN ŞEN – BİLAL SARILAR – EYMEN ERVİN KAY – GÖKMEN KAAN SEZER – AHMET ERDEM – YİĞİT YAŞAR DOĞRUOK – YUSUF ZİYA ATEŞ – SELİN BOZ (D)

 

 

BRONZ

• GENÇ ERKEKLER İKİ TEK (JMA2-)

BİLAL SARILAR – EYMEN ERVİN KAY

 

• GENÇ ERKEKLER TEK ÇİFTE (JMA1X )

SÜLEYMAN YILMAZ

 

• YILDIZ KADINLAR DÖRT ÇİFTE (JWB4X)

ECE ARSLAN – YAĞMUR BERKKAM – HÜMA NAZ SAÇLI – SILA ERGÜL

 

• GENÇ KADINLAR TEK ÇİFTE (JWA1X)

NİSAN İPAR

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İBB’nin düzenlediği 3. Ulugazi Yağlı Güreşlerinde altın kemerin sahibi bu yıl da değişmedi. 2021 ve 2022’de başpehlivan olan Hüseyin Gümüşalan, finalde karşılaştığı Abdullah Güngör’ü mağlup ederek birinciliğe ulaştı. Gümüşalan, üst üste üçüncü altın kemerini İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun elinden aldı. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün güreşe verdiği değerin neticesi olarak 1933’ten 1938’e kadar her yıl yapılan Ulugazi Güreşleri, Atatürk’ün vefatı sonrası ilk kez 2021 yılında yeniden düzenlendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul’un organizasyonuyla yeniden canlanan gelenek, İstanbul’da yağlı güreş sporunun yaşatılmasına katkılar sunmaya başladı. Bu yıl 3. kez düzenlenen Atatürk’ün emaneti Ulugazi Yağlı Güreşlerinde, 64’ü başpehlivan olmak üzere 500 güreşçinin katılımıyla gerçekleşti. 

 

“GÜREŞÇİLERİMİZE ZEVAL GELMESİN”

Orhangazi Şehir Parkı’ndaki karşılaşmaların kura çekimin tanıklık eden ve ilk karşılaşmaları izleyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yarı final eşleşmelerini izlemek için yeniden yerini aldı. Finale kalan Hüseyin Gümüşalan ve Abdullah Güngör’ün müsabakası öncesi kısa bir konuşma yaparak güreşlere katılan tüm pehlivanlara geleneği yaşattıkları için teşekkür eden İmamoğlu şunları söyledi:

“Güreşçilerimize zeval gelmesin, gururla onların mücadelesini izliyoruz. Yüzyıllardır bu topraklarda geleneğimiz olan ata sporumuz, güreşimiz ve güreşin bize ait kısmıyla, yağlı güreşler tabii bu işin bu mücadelenin, o centilmenliğini, o kültürünü, o ahlakın, o inancın,  usta çırak ilişkisinin her yönüyle irdelenmesi bu felsefe sadece spora dair değil, insan olmanın mücadele etseniz de herkesin kazanmasının kaybedenin olmadığı bir mücadelenin varlığını hissettiğimiz yağlı güreşler, ayrı bir öneme sahip.”

 

“ATATÜRK’ÜN BAŞLATTIĞI BİR SÜREÇ EKSİK KALDI”

“83 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk İstanbul’da güreşlerin yapılması, tanıtılması adına başlattığı bir süreç eksik kaldı, yarım kaldı. 83 yıl sonra tekrar İstanbul’da yağlı güreşlerimizi başlattık. 3. bu yıl İstanbul’da hemşehrilerimizle buluşuyor. Çocuklarımız, ailelerimiz izliyor. Ata sporunun daha çok sevilmesine vesile oluyor. Dolayısıyla bu bize ait kültürümüzün, sporumuzun yaşaması ve yaşatılması adına emeği geçen herkese burada nefesiyle, sesiyle, yüreğiyle emek veren eğitimcileriyle, hocalarıyla, güreşçileriyle, kıymetli ağalarımızla Kırkpınar’dan Elmalı’ya birçok yerdeki çok kıymetli güreşlerimize emek veren yöneticilere, herkese gerçekten milletimiz adına teşekkür ediyorum.”

 

“GÜREŞÇİLERİMİZİN HER BİRİSİNİ ALNINDAN ÖPÜYORUM”

“Cumhuriyetimizin 100. yılında böylesi bir mücadelenin ayrı bir önemi var. Bu bakımdan buradaki güreş yapan güreşçilerimiz İstanbul’da cumhuriyetimizin 100. yılında Ulugazi Yağlı Güreşlerinde çok özel bir mücadelenin içinde oldular. Her birisini alnından öpüyorum. Umut ediyorum ki büyük ve özel bir geleneğe dönüşecek ve İstanbul’dan da yağlı güreşçimiz dünyanın en güzel şehri, 20 milyona yakın insanın yaşadığı İstanbul’dan da bütün dünyaya tanıtılacağı yılları hep birlikte yaşayacağız. Tekrar emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Şimdiden kazananı kaybedeni olmayacak olan bu mücadelede birazdan pehlivanların mücadelesinde başpehlivan olacak ve mücadelenin içinde olacak olan her iki pehlivanımız da tebrik ediyor nice yağlı güreşlerde Ulugazi Güreşlerinde buluşmak dileğiyle hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”

Final müsabakasının ardından Başpehlivan Hüseyin Gümüşalan altın kemer ve kupasını, finalist Abdullah Güngör ile güreşlerin üçüncüleri İsmail Koç ve Nedim Gürel madalya ve kupalarını İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun elinden aldı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk basketboluna yeni sporcular kazandırabilmek adına Beylikdüzü Basketbol İhtisas Kulübü altyapı organizasyonu tarafından düzenlenen altyapı seçmeleri iki gün sürdü. Beylikdüzü Belediyesi iş birliğiyle Aydın Örs Spor Salonu’nda yapılan ve yoğun ilgi gösterilen seçmelere farklı yaş guruplarından 250 sporcu katıldı. Seçmelerin ardından başarılı olan sporcular altyapı takımlarıyla antrenmanlara katılmaya hak kazanacak.

Geçtiğimiz sene Türkiye Basketbol Erkekler 2. Ligi’nde mücadelesine devam eden ve ligin güçlü adaylarından olan Beylikdüzü Basketbol İhtisas Kulübü, farklı yaş grupları için oyuncu seçmeleri yaptı. Beylikdüzü Belediyesi’nin de katkılarıyla ilçedeki genç yeteneklerin bulunması ve Türk basketboluna kazandırılması için çalışan Beylikdüzü Basketbol İhtisas Kulübü, altyapı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek oyuncu seçmelerini bu sezon da sürdürdü. Aydın Örs Spor Salonu’nda düzenlenen ve yoğun ilgi gösterilen seçmelere; 2006, 2007,2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 doğumlu 250 aday katıldı. İki gün süren oyuncu seçmelerinde fiziksel ölçümlerinin yapılmasının ardından basketbol sahasında temel basketbol hareketlerinin yapıldığı antrenmanla seçmeler tamamlandı. Seçmelerin ardından başarılı olan sporcular altyapı takımlarıyla antrenmanlara katılmaya hak kazanacak.

 

“Hepimizin ortak amacı çocukların başarılı olmasını sağlamak”

Beylikdüzü Basketbol İhtisas A Takımı Başantrenörü ve Altyapı Genel Koordinatörü Köksal Kezik, seçmeler ve basketbol altyapısında geleceği hakkında bilgi vererek, “Beylikdüzü Belediyesi Gençlik Spor Hizmetleri müdürlüğünün de desteği ile birlikte alt yapı seçmeleri düzenliyoruz. Amacımız burada çocukları küçük guruplardan alıp daha yukarılara taşımak. Altyapı uzun bir süreç bu kapsamda gerek ailelerin gerek sporcuların biraz sabırlı olması gerekiyor. İlçemizde bu işi çok iyi yapan kulüplerimiz var. Hepimizin ortak amacı ise genç nesilleri yukarılara taşıyarak başaralı olmalarını sağlamak istiyoruz. Burada en büyük iş ailelere düşüyor. Ailelerin çocukları ile birlikte antrenman salonunu görmesini ve bu sürecin bir parçasını olmasını istiyoruz. Umarım gelecekte buradan yetişecek başarılı sporcular, ülkemizi ve kentimizi temsil eder. Öte yandan ilçemizde oynadığımız karşılaşmalarda, bizleri yalnız bırakmayan ve her zaman destekleyen taraftarlarımızı yeni sezonda da yapılacak maçlara bekliyoruz” şeklinde konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı