Aylık arşivler: Eylül 2023

Sepsis: Vücudun Sessiz Fırtınası

Sepsis; hem dünyada hem de ülkemizde sağlıkla ilgili sorunlar arasında önemli bir yere sahiptir. Her yıl 13 Eylül, tüm dünyada “Dünya Sepsis Günü” olarak anılır. Doğrudan bulaşıcı olmayan ancak enfeksiyonlarla bulaşan sepsis hakkında her bireyin bilinçlenmesi, farkındalığının artması çok önemli. Tekrarlama riskinin kişinin sağlık durumu ve altta yatan nedenlerine bağlı olarak değişebileceğini belirten Liv Hospital, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. G. Dilek Arman: “Sepsis, vücudun sessiz fırtınası gibidir; ilk bakışta sakin gibi görünse de aslında içsel bir kaosun habercisidir.” diyerek sepsisin belirtilerinin neler olduğunu, neden önemli olduğunu, kimlerde görüldüğünü teşhis ve tedavisinde neler yapıldığını anlattı.
 

Sepsis, ciddi bir sağlık sorunudur ve her bireyin bu konuda bilinçlenmesi önemlidir. Tüm dünyada Sağlık otoriteleri, herkesin sepsis hakkında bilinçlenmesi, enfeksiyonların erken teşhis edilmesi ve etkili tedaviyle ilgili farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulamaktadır.

Sepsis nedir?
Sepsis, enfeksiyon sonucu vücudun bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesiyle ortaya çıkar. Bağışıklık sistemi, enfeksiyonla savaşmak yerine vücuda zarar vermeye başlar. Bu durum, enfeksiyonun bir bölgede sınırlı olsa bile, vücudun organ ve sistemlerinin etkilenmesine ve yetmezliğine neden olabilir.

Sepsis, vücudun sessiz fırtınası gibidir; ilk bakışta sakin gibi görünse de aslında içsel bir kaosun habercisidir. Bakteriler, adeta gizli bir ordu gibi hızla yayılırlar, bağışıklık sistemi ise çaresiz bir şekilde mücadele etmeye çalışır. Bu süreç, tıpkı okyanusta dalgaların yüzeyde görünmez bir şekilde çarpışması gibi vücudun derinliklerinde gerçekleşir. Eğer erken müdahale edilmezse, bu sessiz fırtına korkunç bir yıkıma dönüşebilir.

Neden önemli?
Her yıl 47-50 milyon sepsis olgusu gelişmekte ve en az 11 milyon can sepsis nedeni ile kaybedilmektedir. Bu demektir ki her 5 ölümden biri sepsis ile olmaktadır. Olguların %40’ını beş yaşından küçük çocuklar oluşturmaktadır.

Sepsis nedenleri
Sepsis, daima enfeksiyon nedeni ile gelişir. Çoğu zaman pnömoni ya da ishal gibi bakteriyel, virüs veya mantarlarla gelişen enfeksiyonlar tetikleyici olmaktadır.

Sepsis doğrudan bulaşıcı değildir. Ancak enfeksiyonlar bulaşıcı olabilir.  Tekrarlama riski ise kişinin sağlık durumu ve altta yatan nedenlere bağlı olarak değişebilir.

Sepsis belirtileri
Sepsis acil bir durumdur. Belirtileri arasında aşırı titreme ve kas ağrılarının eşlik ettiği ateş, hızlı nefes alma, hızlı kalp atışı, düşük kan basıncı, zihinsel karışıklık ve/veya konuşma bozukluğu ve ciltte renk değişiklikleri bulunur. Zamanla idrar miktarında azalma söz konusu olabilir.  Özellikle ileri yaştaki bireylerde sepsis gelişimine rağmen hiç ateş olmayabileceği de akılda tutulmalıdır.

Erken tanı ve tedavi gerçekleştirilmesinde sepsis, organ yetmezliği, kalp krizi, inme ve hatta ölüme yol açabilir. Bu nedenle sayılan belirtiler fark edildiğinde acilen tıbbi yardım için başvurulmalıdır.

Günümüzde artan antibiyotik direnci nedeni ile erken tedavi ile dahi ölüm söz konusu olabilmektedir.

Diğer yandan Sepsis gelişmiş ve tedavi olmuş kişilerde %50’ye varan oranda uzun dönem fiziksel ve fizyolojik etkileri görülmektedir.

Sepsis kimlerde görülür?
Sepsis, her yaştan insanı etkileyebilir ancak yaşlılar, bebekler, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve kronik sağlık sorunlarına sahip bireyler daha yüksek risk altındadır.

Hastanede hastalıkları nedeni ile yatan hastalarda görülme riski yüksek olsa da yapılan çalışmalar sepsis olgularının en az %80’inin hastane dışında geliştiğini göstermektedir.

Teşhis ve tedavi
Sepsisin erken teşhisi kritik öneme sahiptir. Kan testleri, radyolojik incelemeler ve diğer tetkiklerle teşhis edilir. Tedavi, genellikle hastanede yapılır ve antibiyotikler, sıvı tedavisi ve solunum desteği gibi yöntemleri içerebilir.

Önlemler esas olarak enfeksiyonların önlenmesini kapsar; kişisel hijyenin sağlanması, maske-mesafe gibi korunma önlemlerinin alınması, gerekli aşıların yapılması yer alır. Ölümün önlenmesi için ise enfeksiyon belirtileri görüldüğünde hemen tıbbi yardım alınması gereklidir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İhtiyaç dışı estetik uygulamalar ruhsal sorunları işaret ediyor

Fiziksel bir soruna sahip bireylerin özgüveninin olumsuz etkilenebileceğini belirten uzmanlar bu gibi durumlarda estetik müdahalelerin bireyin benlik saygısını desteklemek adına uygun olabileceğini söylüyor. Ancak endişe uyandıran estetik uygulamaların varlığına da değinen  Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bireyin ihtiyacı dışında, sağlığını olumsuz etkileyecek düzeyde, maddi imkanlarını zorlayarak, birtakım duygusal dalgalanmaların etkisinde veya çarpıtılmış bir güzellik anlayışının peşinde ve en nihayetinde estetikten uzak bir görünüme sahip olunmasına yol açan ‘sağlıksız’ taleplerdir.” açıklamasını yaptı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, estetik müdahalelerin sadece kadınlar tarafından yoğun ilgi görmediğini ifade ederek, konunun kadın-erkek gereksinimleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Bireyin temel öz bakım gereksinimlerini (dış görünüşünü, temizliğini, yerine ve zamanına uygun giyimini) ihmal etmesinin ruhsal sorunlar açısından bir işaret olabilirken, bakımı ve dış görünüşü ile aşırı uğraşlarının da soru işaretleri oluşturabildiğini anlatan Bal, şöyle devam etti:

“Birey fiziksel bir soruna sahipse veya fiziksel görünümüne dair hoşnut olmadığı bir durum söz konusu ise bu durum özgüvenini olumsuz etkileyebilir. Bu noktada medikal estetik uzmanı ve ruh sağlığı profesyoneli ile değerlendirme sonucunda yapılacak estetik müdahaleler bireyin benlik saygısını desteklemek adına uygun bir adım olabilir.”

Maddi imkanları zorlayarak estetik yaptırmak sağlıksız bir durum

Endişe uyandıran estetik uygulamalara değinen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bireyin ihtiyacı dışında, giderek artan biçimde, sağlığını olumsuz etkileyecek düzeyde, maddi imkanlarını zorlayarak, birtakım duygusal dalgalanmaların etkisinde veya çarpıtılmış bir güzellik anlayışının peşinde ve en nihayetinde estetikten uzak bir görünüme sahip olunmasına yol açan ‘sağlıksız’ taleplerdir.” dedi.

Bal, bireylerin zaman zaman değişime ihtiyaç duyabileceğini de kaydederek, şöyle devam etti:

“Bazen yaşam koşullarında, bazen alışkanlıklarında bazen de dış görünümlerinde değişime ihtiyaç duyabilirler. Bu değişim kimi zaman bir ihtiyaçtan kaynaklıdır, kimi zaman da yeterince değerlendirilmemiş tetikleyicilerin etkisindedir.”

Kişiler eksik, yetersiz, kusurlu olma algısına kapılabiliyor

Bireyin kendine sahip olduğundan çok farklı bir ‘ideal’ tanımladığında ve bu tanıma uymadığını düşündüğünde eksik, yetersiz, kusurlu olma algısına kapılabileceğine dikkat çeken Bal, “Kişilik değerini; güzel ve herkes gibi olma, ideali yakalama ile oluşturacağını düşünerek estetik değişimler ile meşgul olabilir. Ait olmak istediği toplumda kabul görmek ve onaylanmak için de ‘standart’ olanı yakalama çabası çok da şaşırtıcı değildir.” açıklamasını yaptı.

“Estetik işlemlerde de değişime dair bir doyumsuzluktan söz ediyorsak, yapılan hiçbir müdahale bizi uzun süre iyi hissettirmiyorsa, fiziksel ve duygusal olarak tatmin etmiyorsa, artık görünenin ardındaki meseleleri ele alma vaktimiz çoktan gelmiştir.” diyen Bal, “Olmaya çalıştığımız kişiye, içine olduğumuz çevreye, bulunduğumuz yere, sürdürdüğümüz ilişkilere ve sahip olduğumuz bedene dair sorunlar tüm hayatımızı etkisi altına almış gözükmektedir.” şeklinde konuştu.

Beden algısı bozukluğu yaşayan biri ne kadar çok estetik operasyon geçirse de tatmin olmuyor

Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, ‘beden algısı’ kavramına değinerek şunları dile getirdi:

“Asıl mesele göz ardı edildiğinde, örneğin beden algısı bozukluğu yaşayan biri ne kadar çok estetik operasyon geçirse de tatmin olmayacaktır. Duygudurum bozukluğu yaşayan biri manik atağın etkisinde hızlı bir karar ile estetik müdahale yaptırabilir. Gerçekliği değerlendirme yetisinde sorun yaşayan, psikotik atak geçiren birey ise takıntılı biçimde bir dizi estetik operasyon geçirse de zihninde tahayyül ettiği sorunun bir türlü giderilmediğini düşünerek bu davranışı tekrarlayabilir. Depresyondaki bir kimse hayatını, dünyayı daha karamsar bir gözle değerlendirirken iyi olma çabasıyla benzer müdahalelerde bulunabilir. Hatta saçında küçük bir değişiklik yapan kimselere karşı depresyon yakıştırmalarının yapılması toplumda oldukça yaygındır.”

Sosyal medyada tanınmış kişilere benzemeye çalışmak estetik uygulamaları artırıyor

Çeşitli mecraların insan davranışları üzerindeki etkisine dikkat çeken Bal, “Özellikle sosyal medyada göz önünde bulunan tanınmış kişilerle yakınlık kurma çabasında olan geniş bir kitle var. Toplum tarafından kabul gördüğü düşünülen bir kimse gibi görünmeye çalışarak popüler olanı uygulama ve böylece aidiyet hissetme veya ‘diğerleri’nden geri kalmama gibi sebepler bu tip uygulamaların yaygınlığını arttırmaktadır.” dedi.

Uzmanlar tarafından değerlendirilen ve uygun görülen estetik müdahalelerin bireyin fiziksel veya ruhsal açıdan iyi olma halini desteklediğini belirten Bal, “Başvuru sebepleri yeterince araştırılmayan estetik işlemler ise bu taleplerin altında yatan birincil sağlık sorunlarını besleyebilir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Alper Erözer model sevgilisi Abigail Goddey ile Nişantaşı'nda görüntülendi

Türkiye’nin pop müziğinde yükselen ismi Alper Erözer, sevgilisi Abigail Goddey ile birlikte Nişantaşı’nda görüntülendi. Genç şarkıcı, son single’ı “Gönlüne Göre” ile büyük beğeni topluyor.

Alper Erözer, ilişkisi hakkında şunları söyledi: “Bana güzel enerji veren insanlarla vakit geçirmeyi tercih ediyorum. Bu benim için çok önemli.” İlişkisinin zaman zaman yoğun programları nedeniyle zorlu geçtiğini ancak tekrar bir araya geldiklerini dile getirdi.

Genç şarkıcının sözlerine göre, pozitif enerjiyi korumak ve yüksek tutmak önemli bir öncelik. “İnsanların mutluluğundan rahatsızlık duyan bazı kişiler her zaman olacaktır, bu yüzden kendi enerjinizi korumak çok önemli. Ayrıca, nazarın da gerçek bir etkisi olduğuna inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Alper Erözer ve Abigail Goddey, Nişantaşı’ndaki alışverişlerini tamamladıktan sonra klasik bir şoförlü araçla ayrıldılar.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“İzmir'in Renkleri ve Sesleri" Bu Sergide

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen “İzmir’in Renkleri ve Sesleri” sergisi kapılarını açtı. Türkiye ve Yunanistan’dan yüze yakın sanatçının eserlerinin yer aldığı sergi Konak Metro Sanat Galerisi’nde 14 Eylül’e kadar açık kalacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Sanat Festivali kapsamında düzenlenen “İzmir’in Renkleri ve Sesleri” adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Konak Metro İstasyonu Sanat Galerisi’nde düzenlenen serginin açılışına İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, Yunanistan Konsolosluk Temsilcisi Georgias Ntoulias, Uluslararası Sanat Birliği (International Art Union) Dernek Başkanı Maria Loumpourdi, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sanatçılar, yazarlar, sporcular ve çok sayıda sanatsever katıldı. 14 Eylül 2023 tarihine kadar sanatseverleri ağırlayacak sergide resim, heykel, seramik, fotoğraf ve çok sayıda roman sergilenecek.
 
“Sanat dostluğa ve kardeşliğe hizmet ediyor”
Serginin açılış konuşmasını yapan İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, uluslararası ilişkilere, kültüre sanata çok değer veriyor. Sanatın evrensel gücüne, birleştirici gücüne inanıyoruz. Sanatın dostluğa, barışa ve kardeşliğe hizmet ettiğini çok iyi biliyoruz. Yunanistan ve Türkiye dostluğuna çok büyük bir önem veriyoruz. Tüm sanatçıları bir araya getiren bu oluşuma teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

“Bu renkler kardeşliği resmediyor”
Uluslararası Sanat Birliği (International Art Union) Dernek Başkanı Maria Loumpourdi, “Bugün sizin sayenizde bizim kurmaya çalıştığımız sevgi ve kardeşlik köprüsüne bir taş koymaktasınız. Tüm sanatçı arkadaşlarımın önünde kalben eğiliyorum. Sanat Birliği olarak şimdiye kadar 14 büyük organizasyonu gerçekleştirdik. Bu sergideki renkler bizim kardeşliğimizi resmediyor. Burada bir aile olmayı başardık. Onları birleştiren sanat ve sevgidir” dedi.

Türkiye’den 68, Yunanistan’dan 31 sanatçının 120 eseri
Serginin Küratörü Oray Erdağ, “Sergimizde Türkiye’den 68, Yunanistan’dan 31 konuk sanatçımızın toplam 120 eseri sergileniyor. Yunanistan’dan Mata Papaioannou, Türkiye’den Ayşegül Akay, Nurcan Elver ve Hüseyin Sedat Özkök yazarlarımız kitaplarıyla sergimizde yer alıyor. Bu etkinliklerin tek bir amacı var o da dünyada dostluğu barışı ve kardeşliği yaymak ve insanların barışa hizmet etmesini sağlamaktır” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Trabzonspor – Fenerbahçe rekabeti  “Öğretmen" filmi ile beyazperdeye taşınıyor!

Dünya futbol tarihine damga vuran olaylar silsilesine konu olan Trabzonspor – ve Fenerbahçe takımlarının ezeli rekabeti “Öğretmen” filmi ile beyazperdeye taşınıyor. Trabzon’un Çaykara ilçesine tayin olan koyu Fenerbahçeli bir öğretmenin başından geçen trajikomik olayları konu alan filmin teaser’ı yayınlanırken, görüntülerde Trabzonspor’un Katarlılara satılmasının mizahi dille anlatılması dikkat çekiyor. Dağıtımını TME Films’in üstlendiği “Öğretmen”, 20 Ekim’de vizyonda olacak.

Gişe rekortmeni senarist Yılmaz Okumuş’un senaryosunu yazdığı; komedi film serileriyle tanınan ünlü yönetmen ve yapımcı Bilal Kalyoncu’nun yönetmen koltuğunda oturduğu Karadeniz komedisi “Öğretmen”, seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor. 

Trabzon’un Çaykara ilçesine tayin olan koyu Fenerbahçeli bir öğretmenin gözünden anlatılacak olan trajikomik olaylar, Trabzonspor – Fenerbahçe rekabetinin sertliğini resmederken aynı zamanda mesleğine aşık bir öğretmenin öğrencileri için yapamayacağı hiçbir şeyin olmadığını seyirciye gösteriyor.

Yapımcılığını TRT’nin ve AKC Sinema TV’nin yaptığı “Öğretmen” filmin kadrosunda usta sinema oyuncuları, Ufuk Özkan, Asuman Dabak, Necmi Yapıcı, Onur Dilber, Ulaş İnan Torun, Burak Satıbol, Adem Yılmaz, Seymen Aydın gibi büyük isimlerin yanı sıra sosyal medyada Trabzonluların sevgilisi olmuş Bilal Hancı gibi yetenekli genç oyunculara da yer veriyor.  

Film hakkında açıklama yapan senarist Yılmaz Okumuş; “Hayatımı mizaha adamış biri olarak, mizahın en gür sesi ülkemizde Trabzon olmalı anlayışıyla, yıllardır Karadeniz projelerine can veriyorum. İnşallah Temel, Sümela Manastırı filmi ile kırdığımız rekorları alt üst edecek müthiş bir işe imza atacağımızı düşünüyorum” diyor.

“Öğretmen filmiyle ülkemize spor ile oluşan rekabetin ve farklılıklarımızın bir çatışma alanına evrilmesini değil, sevgi ve kardeşliklerin temelini oluşturabileceğini anlatacağız” diyen filmin yönetmeni ve yapımcısı Bilal Kalyoncu, filme dahil oluşunu şöyle anlatıyor: “Hikâyeyi ilk duyduğumdan beri, bir Çaykaralı olarak bu filmi ben çekmeliyim diye heyecan yapmıştım. Çok şükür, hikâyeyi ilk dinledikten 5 yıl sonra çekmek yine bana nasip oldu.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye'nin ilk Kâğıt ve Kitap Müzesi binden fazla eseri ziyaretçileriyle buluşturuyor

Türkiye’nin ilk kâğıt ve kitap sanatları müzesi olma özelliği taşıyan ve içinde bir sanat galerisi de bulunduran Ege Üniversitesi (EÜ) Kâğıt ve Kitap Sanatları Müzesi, bine yakın esere ev sahipliği yapıyor. Müzede; el yapımı kâğıt üretimi demo odası, organik yazı malzemeleri, dünya renkli kâğıtları, günümüz renkli kâğıt sanatçıları, modern kâğıt sanatı bölümleri, kitap sanatları, exlibris, matbaa, sanatçı kitapları, çocuk kitapları, kitap biçimleri, kitaplardaki ustalar, baskı teknikleri, minyatür kitaplar ve tipografi bölümleri bulunuyor.

 

“Evrensel müze kategorisinde”

Müzede kâğıt ve kitabın hem kültürel hem sanatsal evrimini gözler önüne serdiklerini belirten EÜ Kâğıt ve Kitap Sanatları Müzesi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Seda Ağırbaş, “Ege Üniversitesi Kâğıt ve Kitap Sanatları Müzesi, 2012 yılından bu yana ziyaretçilerine hizmet veriyor. Müzemizin alt katında kâğıtlarımızı,  üst katında kitaplarımızı sergiliyoruz. Müzemiz, ziyaretçilerine kâğıdın yapımını, organik yazı malzemelerini, papirüs, parşömen ve kâğıt olmak üzere kâğıdın nasıl yapıldığını ve bugüne kadar kâğıdın nasıl bir evrim geçirdiğini bize anlatırken aynı zamanda kâğıdın ve kitabın tarihsel süreçlerini de gösteriyor. Kitap bölümümüzde ise kitabın evrimini, bugünkü şeklini alışını, ciltlenmesini görüyoruz. Salvador Dali, Pablo Picasso gibi birçok sanatçının özgün çalışmalarını kitaplarımızda gördüğümüz için müzemiz aynı zamanda bir çağdaş sanatlar müzesi. Eserlerimiz; kişi, kurum ve sanatçıların bağışlarıyla bir araya geldi. Ayrıca, Türkiye’de ilk, dünyada eşi benzeri olmayan bir üniversite müzesi olmasından dolayı evrensel bir müze kategorisinde” dedi.

 

“Müzede dünyanın en küçük kitabı sergileniyor”

Müzede her yaştan ziyaretçiyi ağırladıklarını belirten Dr. Öğretim Üyesi Ağırbaş, “Müzemizde boyutları 2.4’e 2.9 milimetre olan dünyanın en küçük kitabını sergiliyoruz. O kadar küçük ki sadece büyüteç ile bakılabiliyor. Başta çocuklar olmak üzere bütün ziyaretçilerin odak noktası. Ayrıca sosyal sorumluluk projeleri de yapıyoruz, toplumun her kesiminden çocuklar, gençler ve yetişkinleri müzemizde ağırlayıp, onlarla söyleşiler ve atölye etkinlikleri gerçekleştirdik. Bundan sonra yapılacak etkinliklerde, özellikle öğrenciler olmak üzere tüm halkımızı müzemize bekliyoruz” diye konuştu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Fazıl Say-Serenad Bağcan Sabancı Üniversitesi “Geleceğe Söz Ver" Burs Fonu İçin Konser Verdi

Sabancı Üniversitesi, “Geleceğe Söz Ver” burs programı kapsamında düzenlediği etkinlikte Fazıl Say’ı, yeni projesi “Dünya Anne” şarkıları ile ağırladı. Fazıl Say’ın kadın şairlerin eserlerinden esinlenerek bestelediği şarkılar, Serenad Bağcan yorumuyla izleyicilerle buluştu. Etkinliğin bilet satışından elde edilen gelirin tamamı Sabancı Üniversitesi tarafından burs fonuna bağışlanacak. 

Sabancı Üniversitesi, başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilerin desteklenmesi için hayata geçirdiği “Geleceğe Söz Ver” Burs Programı kapsamında Tuzla Kampüsü’nde anlamlı bir etkinliğe imza attı. Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici’nin açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, gençlere yönelik ilham verici söyleşisi ile yer alırken, dünya ünlü piyanist-besteci Fazıl Say anlamlı bir konsere imza attı. 

Konserde, Fazıl Say’ın kadın şairlerin eserlerinden esinlenerek bestelediği “Dünya Anne” şarkıları, Serenad Bağcan’ın güçlü sesiyle yorumlandı. Yekta Kopan’ın anlatıcılığında gerçekleşen konserde Say’a kontrbasta Volkan Hürsever ve davulda Ferit Odman eşlik etti. “Dünya Anne” albümünde, Şükûfe Nihal Başar, Nilgün Marmara, Sezen Aksu, Ece Temelkuran, Bejan Matur gibi isimlerin şiirleri yer alıyor.

Sabancı Holding Grup şirketlerinin yöneticileri, iş dünyasının önde gelen temsilcileri, Sabancı Üniversitesi mezunları, bursiyer ve bağışçıların katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, bilet gelirlerinden elde edilen gelirin tamamı “Geleceğe Söz Ver” burs fonuna aktarılacak. Burs desteği önceliği deprem felaketinden zarar gören gençlere verilecek. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AKM'de Bu Hafta

ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNDE BU HAFTA

SEZON AÇILIŞINA ÖZEL İKİ KONSER 

(13-19 Eylül)

SEZON AÇILIŞ KONSERİ// MUHAYYER // CUMHURBAŞKANLIĞI KLASİK TÜRK MÜZİĞİ KOROSU // AKM TİYATRO SALONU // 17 EYLÜL PAZAR// 11:30

Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu, 2023-2024 sezonunun açılış konserinde, dinleyicileriyle “Muhayyer” başlıklı konseriyle buluşacak. Konserde, klasik Türk müziğinin kadim makamlarından Muhayyer takım seslendirilecek. Konserin solisti Atakan Akdaş’ın klasik ve neoklasik dönemlerden seçtiği dört Hicaz eserle sahne alacağı konserde saz solistleri Aziz Şükrü Özoğuz (keman) ile Murat Bağdatlı (ud) ise Nuri Halil Poyraz ile Hasan Özçivi’ye ait iki nadide saz eserini seslendirecekler. Şef Mehmet Güntekin’in yöneteceği konser 17 Eylül 2023 Pazar günü saat 11:30’da, AKM Tiyatro Salonu’nda.

SEZON AÇILIŞ KONSERİ// MEVLEVİ MUKABELESİ HZ.MEVLÂNÂ CELÂLEDDÎN-İ RÛMÎ’NİN VUSLATININ 750.YILI // İSTANBUL TARİHİ TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUĞU// AKM TİYATRO SALONU// 17 EYLÜL PAZAR// 20.00 

İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu, yeni sezonunu Mehmet İhsan Özer’in sanat yönetmenliğinde; Hz.Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin vuslatının 750. yılı anısına postnişin Nezih Çetin’in yöneteceği Mevlevi Mukabelesi ile 17 Eylül’de Atatürk Kültür Merkezinde açıyor. 

MERAGİ’DEN ESERLER VE HİCAZ FASLI KONSER// İSTANBUL DEVLET TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUĞU// AKM ÇOK AMAÇLI SALON// 13 EYLÜL ÇARŞAMBA// 19:00 

Beş asrı aşkın zamanı aşarak günümüze ulaşmış İslam dünyasının müzik alanında en büyük isimlerinden olan Abdülkadir Meragi’nin pek çoğu şaheser olarak değerlendirilebilecek türden olan eserleri 13 Eylül Çarşamba akşamı Ferruh Yarkın’ın sanat yönetmenliğinde İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu tarafından yeniden seslendirilecek. Programda ayrıca hicaz faslına yer verilecek. 

MEŞK AKŞAMI KONSER//İSTANBUL DEVLET TÜRK MÜZİĞİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA TOPLULUĞU// AKM ÇOK AMAÇLI SALON //14 EYLÜL PERŞEMBE// 19:00 

İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu, Ertan Bilgi ve Jülide Bilgi solistliğinde, Cumhuriyetimizin 100.yılında Cumhuriyet dönemi bestekârlarının bestelerinden oluşan özel bir konserle seyircisiyle buluşacak. 

KANUN RESİTALİ // İSTANBUL TARİHİ TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUĞU// AKM ÇOK AMAÇLI SALON //15 EYLÜL CUMA // 19:00 

Turgut Özüfler, klasik icra ve modern müzik anlayışı ile harmanladığı tarzını, vereceği kanun resitali ile Atatürk Kültür Merkezinde sanatseverlerle buluşturacak. 

ANADOLU ATEŞİ// AKM TÜRK TELEKOM OPERA SALONU// 18 EYLÜL PAZARTESİ // 20.30

 Kaynağını Anadolu’nun binlerce yıllık mitolojik ve kültürel tarihinden alan, hemen hemen her yöreden derlenmiş 3.000 halk dansı figürü ve halk müziğini içinde barındıran özgün proje Anadolu Ateşi, AKM’de yanmaya devam ediyor. Her gösteriminde yoğun ilgiyle karşılanan özel performans, 18 Eylül akşamı AKM Türk Telekom Opera Salonunda sanatseverlerle buluşacak. Bugüne kadar 85 ülkede 3500 gösteri ile 20 milyonu aşan sanatsever tarafından izlenen Anadolu Ateşi, AKM misafirlerine halk danslarını bale, modern dans ve dansın diğer disiplinleri ile sentezleyerek modern standartlarda kültürel şölen yaşatmaya devam edecek.

KLONDIKE// AKM YEŞİLÇAM SİNEMASI //12-13-14 EYLÜL // 14.00-16.30-18.30

Yönetmen Maryna Er Gorbach’un 2022 yapımı ‘Klondike’ filminin konusu:Ukrayna – Rusya sınırında yaşayan Irka, köyü ayrılıkçı gruplar tarafından kuşatılmış olmasına rağmen evini terk etmeyi reddeden hamile bir kadındır. Ne var ki 17 Temmuz 2014 günü Irka ve ailesi kendilerini uluslararası bir uçak kazası felaketinin merkezinde bulacaktır. Film, 12 Eylül Salı- 13 Eylül Çarşamba-14 Eylül Perşembe 14:00, 16:30, 18:30 saatlerinde gösterimde olacak.

AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİNDE BU HAFTA

RİTİM ATÖLYESİ// 14-15 EYLÜL //AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİ // 13:00
 
Eğitmen Eda Kocatürk  ve Ceren Yılmazoğlu eşliğinde 7-12 yaş grubundaki öğrenciler kendilerine dağıtılan vurmalı çalgılarla önce ritim kalıplarını öğrenirler ardından toplu olarak oluşturdukları ritim grupları ile çalınan müziğe eşlik ederek içlerindeki müzisyeni ortaya çıkarma fırsatı bulurlar.

ERKEN MÜZİK ATÖLYESİ//AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİ // 14-15 EYLÜL // 14.00

Eğitmen Eda Kocatürk ve Ceren Yılmazoğlu eşliğinde 4-6 yaş arasındaki çocukların Erken Müzik Eğitimi kapsamında yer davulu, metalofon, ritim çubukları, ses boruları, üçgen ziller gibi orff çalgılarını kullanarak ritmik duygularını geliştirme, orkestranın bir parçası olma, el-göz-beyin koordinasyonunu geliştirme ve konsantrasyonu artırma gibi kazanımların yanı sıra çocukların oyun ve müzik aracılığıyla keyifli zaman geçirmelerine olanak tanır.

EBEVEYN-ÇOCUK MÜZİKLE TANIŞIYORUM // AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİ //14-15 EYLÜL 16.00 // 16-17 EYLÜL 17.00
 Eğitmen Eda Kocatürk ve Ceren Yılmazoğlu eşliğinde 3-4 yaş grubu cocuklar ve ebeveynleri atölye alanında birlikte bulunarak sınıf ortamı için ilk alıştırmalarını yaparlar. Vurmalı çalgılar kullanılarak, renklerle, çeşitli görsellerle oyunlar oynanır ve müziklere eşlik ederler. Bu atölyede çocukların tempo algıları gelişir, birlikte hareket etmeyi öğrenirler ve çalgıları çalarken psikomotor becerilerini geliştirirler, gördüklerini, duyduklarını taklit ederler. Müzikal çalışmalarına ilk adımlarını aileleriyle birlikte atmış olurlar.

ÇOCUKLAR İÇİN YARATICI DANS//AKM  ÇOCUK SANAT MERKEZİ//16 EYLÜL CUMARTESİ//14.00

Yaratıcı dans atölyesi, 4-6 yaş grubu çocukların sevdiği güncel müzikler eşliğinde basit hareket kombinasyonları ve dans cümlelerini doğaçlama ve hayal güçleri ile  birleştirerek, sanat ve eğlence yolu ile zihinsel ve fiziksel gelişimlerini destekleyen bir atölyedir.Eğitmen Can Kandara eşliğinde 45 dakika sürmektedir.

ÇOCUKLAR İÇİN DANS ATÖLYESİ// AKM  ÇOCUK SANAT MERKEZİ//16 EYLÜL CUMARTESİ//15.00

Eğitmen Can Kandara eşliğinde 8-12 yaş grubu çocukların sevdiği güncel şarkılar eşliğinde senkronize hareket edilir. Hareket kombinasyonları ve dans cümleleri oluşturulur. Bu atölye çocukların beden koordinasyona katkı sağlar, ritim kulaklarını geliştirir.

PİYANO KAŞİFLERİ// AKM  ÇOCUK SANAT MERKEZİ//16 EYLÜL CUMARTESİ//15.00

4-6 yaş grubundaki minik piyanistler, eğitmenler Eda Kocatürk / Ceren Yılmazoğlu önderliğinde Piyano Atölyesinde çocuklar müzikal yeteneklerini keşfetme, yaratıcılıklarını geliştirme ve piyanoyu deneme fırsatı bulacaklar. 

MİNİ BALE ATÖLYESİ// AKM  ÇOCUK SANAT MERKEZİ//16 EYLÜL CUMARTESİ//15.00

Eğitmen Can Kandara eşliğinde 4-5 yaş grubu cocuklar bale atölyeleri  aracılığıyla geleceğin sanatçıları, sanatseverleri olacak çocuklarımıza dans ve ritim hissini yaşatılarak müzik kulaklarının gelişmesine, vücutlarının düzgün, dengeli ve kuvvetli gelişiminin sağlanmasına, canlandırılan masal ve hikayeler ışığında hayal güçlerinin artmasına, bale figürlerinin sağladığı düzen ve ölçüyle el-kol-bacak koordinasyonunun gelişmesine, özgüven duygularının güçlenmesine ve sanatla iç içe büyümelerine katkıda bulunacaklardır.

LEGO EDUCATİON İLE YARATICI ELLER İŞ BAŞINDA// AKM   ÇOCUK SANAT MERKEZİ//16 EYLÜL CUMARTESİ//15.00

Bütünsel bir yaklaşımla tasarlanan Lego Education ile Yaratıcı Eller atölyesi,  5-6 yaş grubu çocukların hem soyut düşünme, benzerlik kurma, sıralama, ince motor becerileri, ifade gücü, mantıksal düşünme, el-göz koordinasyonu gibi becerilerini geliştirmelerine hem de hayal güçlerini heyecanla ve sevinçle beraber kullanıp yeni keşifler yapmalarına destek oluyor. 

MEYVE SEBZE ORKESTRASI ATÖLYESİ// AKM  ÇOCUK SANAT MERKEZİ//17 EYLÜL PAZAR//13.00

Eğitmen Rana Aleyna Dönmez’in Meyve ve Sebzeler ile Müzik Atölyesi, elektronik bir devre aracılığı ile meyve ve sebzeleri birer müzik enstrümanına dönüştürüyor. 6-8 yaş grubu çocuklar için oldukça ilgi çekici ve eğlendirici bir atölye olan etkinlikte, meyve ve sebzelere hem vurmalı çalgıların hem de melodik çalgıların sesleri atanarak çocukların birçok sesi deneyimlemesi sağlanıyor. Bununla birlikte temel ritim kalıplarını ve sayma yöntemlerini öğrendikten sonra çocuklar, farklı gruplar halinde ritim çalgılarında, eşlik çalgılarında ve solo çalgılarda görev alarak bir orkestranın farklı üyeleri gibi hareket ediyorlar.Takım çalışmasını öğrenme, zihin ve beden arasında koordinasyon kurma, konsantrasyon süresinde uzama, stres atma, birbirini dinleme, refleksleri kuvvetlendirme, farkındalık duygusunu artırma gibi kazanımları olan atölye çocukların özgür doğaçlama yeteneklerini öne çıkararak özgüven kazandırıyor. 

RESİM ATÖLYESİ// AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİ//17 EYLÜL PAZAR//14.00

Eğitmen Metin Ceyran önderliğinde 5-10 yaş grubu çocuklar, resim yaparken iç dünyalarını keşfederken aynı zamanda el becerilerini de geliştiriyor. Fırça tutma, renk seçimi ve dokularla oynamak gibi süreçler, ince motor becerilerini güçlendiriyor. Görsel hafızaları ve dikkat süreçleri de bu atölyeler sayesinde güçleniyor. Her atölye için özenle seçtiğimiz temalar, çocukların hayal gücünü harekete geçiriyor ve onların sanatsal yeteneklerini ortaya çıkarmasını sağlıyor. Boya ve fırçaların sihirli dünyasında gezinirken, kendi dünyalarında keşiflere çıkıyorlar. Resim yaparken duygusal ifade ve özgüven de gelişiyor. Çocuklar, hissettiklerini ve düşündüklerini renkler aracılığıyla ifade ederek duygusal zekalarını güçlendiriyorlar. Ayrıca, diğer katılımcılarla etkileşimde bulunarak sosyal becerilerini de geliştiriyorlar.

ÇOCUKLAR İÇİN DRAMA ATÖLYESİ// AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİ//17 EYLÜL PAZAR//15.00-16.00

Eğitmen Başak Ova’nın gerçekleştirdiği yaratıcı drama, yaratıcılık ve estetik düşünceyi geliştiren, sosyal beceriyi, iletişimi ve özgüveni sağlayan, sanatla çözüm ve arayışlara çıkılan bir atölyedir. 7-11 yaş grubu çocukların hayal gücünü sahne üzerinde yansıttıkları atölye, kendilerini tanıma sürecinde de çocuklara yeni bir yöntem kazandırır. Yaratıcı Drama Atölyesi ile bir konuda rol yapmak, canlandırmak, doğaçlamalarla yeni deneyimler kazanmak, çocuklarla beraber bir yaşantı ve olaydan yola çıkarak bir serüvene atılmaktır. 4-6 yaş grubu çocuklar için ise yaratıcı drama atölyesi 16.00’da yapılacaktır.

PİYANO İLE TANIŞIYORUM //AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİ//17 EYLÜL PAZAR// 16.00
  

Eğitmen Eda Kocatürk ve Ceren Yılmazoğlu’nun atölye içeriği: Öğrencilerimiz atölyemizde piyano hakkında bilgi edindikten sonra kısa bir resital dinleyecek . Ardından piyano çalgısını deneme fırsatları olacaktır. Atölye sokak hayvanları için geliştirilen “hermamabirnota” projesi kapsamında gönüllü öğretmenler tarafından yapılmaktadır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere'de yelkenler, Kurtuluşun Kahramanlarına Saygı için açılıyor

Spor kenti Narlıdere, 15-16-17 Eylül tarihlerinde ‘İzmir’in Kurtuluş Kupası Yelken Yarışları’ ile 4. Narlıdere Belediyesi Deniz Festivali’ne ev sahipliği yapacak. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, bu sene Cumhuriyetimizin 100.yılını, İzmir’in kurtuluşunun 101.yılını kutladıklarını belirterek, “Narlıdere’de yelkenler bu sene de kurtuluşun kahramanlarına saygı için açılacak. Herkesi bu büyük heyecana ortak olmaya ve görsel şöleni yaşamaya davet ediyoruz” diye konuştu.

Narlıdere, Cumhuriyetimizin 100.yılı ve İzmir’imizin kurtuluşunun 101.yılında ‘İzmir’in Kurtuluş Kupası Yelken Yarışları’ ile 4. Narlıdere Belediyesi Deniz Festivali’ne ev sahipliği yapacak. Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve Türkiye Yelken Federasyonu’nun İzmir Türk Koleji (İTK) Yelken Kulübü’nün katkılarıyla düzenlediği İzmir’in Kurtuluş Kupası Yelken Yarışları, 15-16-17 Eylül tarihlerinde yapılacak. 15 Eylül Cuma günü saat 13.00’da Altıevler Mahallesi’nde yer alan İTK Yelken Kulübü’nden başlayacak ve büyük bir heyecana sahne olacak yarışlar, Optimist, ILCA 4 ve ILCA 6 sınıflarında düzenlenecek. 200’den fazla sporcunun katılacağı ve üç gün sürecek yarışların ödül töreni ise 17 Eylül Pazar günü saat 17.30’da İTK Yelken Kulübü önünde gerçekleştirilecek.

 

HERKES İÇİN SPOR İLKESİ

Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, ‘herkes için spor’ ilkesiyle yola çıktıklarını belirterek, “Narlıdere Belediyesi olarak sporu teşvik etmeyi ve sporcu nesiller yetiştirmeyi vazifemiz olarak görüyoruz. Bir deniz kenti olan Narlıdere’mizde yelken sporunun daha da yaygınlaşması gerektiğine inanıyoruz. Geleneksel hale getirdiğimiz 4. Narlıdere Belediyesi Deniz Festivali ve ev sahipliği yaptığımız İzmir’in Kurtuluş Kupası Yelken Yarışları da bu amacımıza hizmet ediyor. Narlıdere’de yelkenler kurtuluşun kahramanlarına saygı için açılacak. Herkesi bu büyük heyecana ortak olmaya ve görsel şöleni yaşamaya davet ediyoruz” diye konuştu.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Enerjisa Üretim ve Güler Legacy İş Birliğinde Çocuklara Özel Geleneksel Basketbol Kampı Düzenlendi

Türkiye’nin lider özel sektör enerji üretim şirketi olan Enerjisa Üretim, Güler Legacy iş birliği ile Adana Tufanbeyli’de gerçekleşen basketbol kampıyla sekizinci kez çocuklarla buluştu.

Türkiye’nin öncü ve lider özel sektör elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, Güler Legacy ile Adana Tufanbeyli’de düzenledikleri basketbol kampı ile çocukları, sporun birleştirici gücüyle bir araya getirdi. Bedensel ve zihinsel gelişime büyük katkı sağlayan spor dallarından biri olan basketbol ile çocuklara ulaşan Enerjisa Üretim ve Güler Legacy, 3 yıldır ülkenin farklı illerinde gerçekleştirdikleri basketbol kampları ile bin beş yüzden fazla çocuğun gelişimine katkı sağladı. 

Deprem bölgesindeki çocukların spor yoluyla iyileşmelerini odak noktasına alarak çalışmalarını şekillendiren Enejisa Üretim’in Adana Tufanbeyli’de gerçekleştirdiği basketbol kampına toplam 50 çocuk katıldı. 8 – 12 yaş grubu 50 çocuğun temel basketbol eğitimi aldığı kampta; çocukların atletik performans ölçümü ve takibi yapılırken, basketbol temel duruşu, top hakimiyeti ve dripling, şut mekaniği, savunma, hücum bilgisi, pas çeşitleri, temel oyun kuralları, takımdaşlık, iletişim ve yardımlaşma ile eğitsel oyunların tekniği anlatıldı.

Enerjisa Üretim, düzenledikleri basketbol kamplarının, sadece spor ve basketbolun önemini değil, aynı zamanda yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik konularını da çocuklara aktardıklarını belirtti. Geleneksel hale gelen bu kamplarda, Güler ailesinin desteğiyle birlikte çocuklara değerli deneyimler sundukları için mutlu olduklarını belirten şirket, toplumun ve çevrenin daha iyi bir geleceği için çocukları eğiterek, bilinçlendirerek ve sporla buluşturarak sürdürülebilir bir dünya için adımlar atmaya devam edeceklerini açıkladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı