Aylık arşivler: Ekim 2023

Çoklu kanal stratejisiyle sürdürülebilir büyümesini devam ettiren Teknosa e-ticaret brüt işlem hacmini üçe katladı

Fijital perakendeci olma yolunda teknoloji odaklı bütünsel bir müşteri deneyimi sunan Teknosa, hem mağazacılıkta hem e-ticarette pek çok yeniliği hayata geçirerek 2023 yılının 9 ayında geçen yıla göre yüzde 130 büyüme oranıyla 24,9 milyar TL ciroya ulaştı. Pazaryeri yatırımıyla e-ticarette büyüme atağına geçen Teknosa, brüt işlem hacmini (GMV) üç katından da fazla artırarak, yaklaşık 5 milyar TL’ye çıkardı.

Sabancı Holding iştiraklerinden Teknosa, müşteri ve dijitalleşme odaklı yatırımlarının büyümedeki olumlu etkilerini görmeye devam ediyor. Benzersiz müşteri deneyimi için çoklu kanal deneyimini artıran Teknosa, 2023 yılının 9 ayında da sektörün üzerinde güçlü bir büyüme performansı sergiledi. Türkiye teknoloji perakendeciliğinin ve e-ticaretin öncü markası Teknosa, 2023 yılının 9 ayında geçen yıla göre yüzde 130 büyüyerek, 24 milyar 861 milyon TL ciroya ve 591 milyon TL net kâra ulaştı. Türkiye’de sektörünün ilk teknoloji odaklı pazaryeri iş modelini tüketicilerle buluşturan Teknosa, e-ticaretteki başarılı ve sürdürülebilir büyüme stratejisiyle brüt işlem hacmini (GMV) yüzde 211 oranında artırarak, 4 milyar 963 milyon TL’ye taşımayı başardı.

Teknosa, ilk iki çeyrekteki güçlü performansını üçüncü çeyrekte de devam ettirerek, geçen yılın aynı dönemine göre cirosunu yüzde 129, e-ticaret brüt işlem hacmini de yüzde 197 oranında artırdı. Teknosa, üçüncü çeyrekte FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr) tutarını cirodan da fazla artırarak, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 145 oranında artışla 950 milyon TL’ye ulaştırdı.

 

“Dijitalleşme ve teknoloji alanında stratejik yatırımlarımızı aralıksız sürdürüyoruz”

2023 yılı 9 ay sonuçlarını değerlendiren Teknosa Genel Müdürü Sitare Sezgin, sürdürülebilir kârlı büyüme odağıyla ve çoklu kanal stratejisiyle istikrarlı bir başarı yakaladıklarını belirterek, şunları söyledi: “Bu yılın 9 ayında mağazalarda ve e-ticarette gerçekleştirdiğimiz atılımlarla geçen yıla göre büyüme ivmemizi devam ettirerek 24,9 milyar TL ciroya ve 591 milyon TL net kâra ulaştık. E-ticarette de brüt işlem hacmimizi (GMV) üç katına çıkararak pazarın ve dünya örneklerinin de üzerinde bir büyüme sergilemekten çok mutluluk duyuyorum. Bu başarıda emeği geçen tüm ekibimi kutluyorum.

“Yeni konsept mağazalar, çoklu kanal ve dijital özelliklerle akıllı teknoloji deneyimi sunuyor”

Bu yılın üçüncü çeyreğinde dijital kanallarımızla birlikte yeni mağaza yatırımlarımızda ve mevcut mağazalarımızı dijital konsepte dönüştürme çalışmalarımızda hız kesmedik. İzmir, Muğla ve Eskişehir illerinde yeni mağazalarımızı açarken, Bursa, Tokat ve Kahramanmaraş’taki mağazalarımızı, müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkaracak benzersiz müşteri deneyimi sunmak ve teknoloji odaklı bütünsel müşteri deneyimine sahip olmak amacıyla dijital konsepte dönüştürme kapsamında yeniledik. Özel markamız Preo’da ürün çeşitliliğini artırmayı sürdürdük. Ayrıca değer odaklı işlerimizde büyümeye devam ederek daha fazla müşteriye ulaşmayı başardık. Çevresel etkiyi en aza indirgemek hedefiyle yenilenmiş telefon ve bakım onarım hizmetlerimizle müşterilerimize hizmet sunmaya devam ediyoruz.  Önümüzdeki dönemde bunu daha da ileriye taşıyarak farklılaşan uygulamalarımızla kişiselleştirilmiş ve katma değerli hizmetler sunmayı hedefliyoruz. 16 yıldır devam eden Kadın için Teknoloji projemizin yeni dönem eğitimlerini başarıyla sürdürüyoruz. Deprem bölgesinde yüz yüze eğitimleri de kapsayan projemizde bu yıl 4 bin kadına ulaşmayı hedefliyoruz. Teknosa olarak yenilikçi uygulamalarımız ve elde ettiğimiz başarılarımızla üçüncü çeyrekte de pek çok önemli ödüle layık görüldük. Fortune ve Capital dergisi en büyük şirket listelerine girme başarısı gösteren şirketimiz, Türkiye’nin ilk 500 bilişim şirketinin seçildiği ‘Bilişim 500’ araştırmasında ‘Donanım’ kategorisinde birincilik elde etti.  Ayrıca, benzersiz müşteri deneyimi girişimleri sağlayan kurumların ödüllendirildiği ‘Türkiye Customer Experience Awards 2023’te ‘Best Digital Tranformation’, ‘Best Use of Technology’ ve ‘Business Change and Transformation’ kategorilerinde altın, ‘Best Innovation in CX’ kategorisinde gümüş ödülün sahibi olduk. En yüksek puan toplayanların bulunduğu ‘Overall Winner’ kategorisinde de altın ödül kazandık.

 

“Ülkemizde bizi gururlandıran ödüllerin yanı sıra küresel ölçekte de çok değerli ‘Ölçekte Başarı’ ödülüne layık görüldük”

Teknosa olarak, sadece ülkemizdeki değerlendirmelerde değil dünya genelinde büyük işletmelere pazaryeri altyapısı sağlayan Mirakl tarafından Londra’da düzenlenen Platform Pioneer Summit Dünya Turu Konferansı’nda pazaryeri iş modeliyle ‘Ölçekte Başarı’ ödülünün de sahibi olduk.

 

 ‘En Büyük Armağan: Türkiye Cumhuriyeti’

Ayrıca eylül ayında Cumhuriyetimizin 100. yılı kapsamında, çok özel bir projeyi hayata geçirdiğimizi söylemekten ekibim ve şirketimiz adına gurur duyuyorum: ‘En Büyük Armağan: Türkiye Cumhuriyeti.’ Bu proje ile yapay zekâ teknolojisiyle Atatürk’ün sesini gerçeğe en yakın haliyle üreterek; Ata’mızın kendi sesinden hiç duyulmayan sözlerini seçerek, halkımıza armağan ettik. Cumhuriyet değerlerinin ışığında üretmeye, çevreye, topluma ve insana pozitif etki yaratmak için tüm paydaşlarımız, sektörümüz ve ülkemiz için daha fazla değer yaratmaya kararlıyız ve bu yolda devam edeceğiz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Güneydoğu'nun ayçiçeği ihracatı 9 ayda 400 milyon dolar

Tarımsal destek kapsamında Trakya’daki Meriç ve Kuzey Marmara havzalarında yetiştirilen yağlık ayçiçeği için üreticilere ödenen tutarın ton başına 1.000 TL’den yeni dönemde 1.500 TL’ye çıkarılmasını değerlendiren Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, aşırı sıcaklara bağlı olarak verim kaybı yaşayan bölgede verilen bu desteği ayçiçek yağı üreticileri olarak memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. 

Kasım ayına sayılı günler kala yağmur sezonunun henüz başlamadığına dikkat çeken Kadooğlu, verilen desteğine önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

Şu an Trakya’daki üreticilerimizin kötü bir hasat sezonu geçirdiklerini biliyoruz, öyle ki bazı noktalarda verim kaybının yüzde 75’lere ulaştığı bilgisini alıyoruz. İklim şartları nedeniyle yaşanan verim kaybı karşısında üreticilerin bir mağduriyet yaşamaması için, kamunun hızlı hareket ederek desteğini artırması çok yerinde olmuştur. Yağlı tohumlar şu anda Türkiye’nin en fazla ithal ettiği 10 üründen biri ve yakın coğrafyamızdaki Ukrayna-Rusya krizi hammaddeye erişim konusundaki belirsizlikleri tetikliyor. Bu durum karşısında yerli üretimin sürdürebilirliğini sağlamak üzere, şartların elverişsiz olduğu dönemlerde üreticilere verilen destekler önemini daha da artırıyor. Yeraltı sularının yetersiz seviyede olduğu ve su kısıtı yaşandığı tespit edilen bölgelere verilmesi planlanan sertifikalı tohum kullanım desteği de bizce büyük önem taşıyor.”

“Güneydoğu Anadolu’nun ayçiçeği ihracatı 9 ayda 400 milyon dolar”

KG başına ihracat fiyatlarında yüzde 25 düzeyinde yaşanan düşüşe rağmen Türkiye’nin yılın ilk 9 ayında 1,1 milyar dolar düzeyinde bitkisel yağ ihraç ettiğini ifade eden Kadooğlu şunları söyledi:

Güneydoğu Anadolu bölgesi olarak yılın ilk 9 ayında 400 milyon dolar bitkisel yağ ihracatına imza atarak, Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payımızı yüzde 36’ya taşıdık. Gelecek dönemde farklı pazarlara açılarak yeni iş fırsatlarıyla bir açılım sağlayabiliriz. Özellikle ayçiçek yağı tüketiminin artmaya başladığı Asya ülkeleri ilgimizi çekiyor. Sektörümüzün Güneydoğu Anadolu bölgesinden Uzak Doğu pazarına ihracatı geçen yıl 40 milyon doları aşmış, bu gelirin 10 milyon dolardan fazlası da ayçiçek yağından gelmişti. Bu bölgedeki gıda ithalatçısı firmalarla temaslarımız devam ediyor.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tarım ürünleri ihracatının lideri EİB sürdürülebilir gıda sistemi için çalışıyor

Sürdürülebilirlikte öncü Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 7 Tarım Birliği, sürdürülebilir gıda sistemi oluşturmak adına yaptığı çalışmalarını daha ileri taşıyabilmek için Tarım ve Orman Bakanlığı ile masaya oturdu.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanları ve Yönetim Kurulu üyelerinin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Türkiye’nin gıda ve organik ürün ihracatının lideri olan yıllık 7,3 milyar dolarlık tarım ürünleri ihraç eden Ege İhracatçı Birlikleri olarak 10 milyar dolar hedefimize ulaşmak ve gıda sistemimizin iyileştirilmesi için bütün paydaşlarımızla sıkı temas halindeyiz. Bu kapsamda ulusal bir yol haritası belirlemek için pestisitler, biyoteknik mücadele, sözleşmeli tarım gibi sürdürülebilir gıda sistemini baz alan net hedefler içeren önerilerimizi Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı ile istişare ettik. Tarım ve Orman Bakanımız da sözleşmeli tarım modeline geçiş için son hazırlıkların yapıldığını, bu uygulama başladığında üretimin kontrollü bir şekilde gerçekleşeceğini, kalıntı konusunda da önemli adımlar atılacağını dile getirdi.” dedi.  

Başkan Uçak, “Kalıntısız ve kaliteli üretimle ihracat pazarlarımızı korumak, yeni pazar olanakları yaratmak için üreticiler, ihracatçılar, üniversitelerimiz, Bakanlıklarımız olarak hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Akdeniz Meyve Sineğine Karşı Biyoteknik Mücadelenin Yaygınlaştırılması Projesi ve İyi Tarım Uygulamaları Projemiz Ege İhracatçı Birlikleri olarak üreticilerimize kimyasal mücadele yerine biyoteknik mücadele için tuzaklar dağıtıyoruz. Bahçelerden numuneler alıp analiz ettiriyoruz, üreticilerimizle devamlı temas halindeyiz.” diye konuştu.   

EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, AB Yeşil Mutabakatı’nın sorumluluklarına sektörlerimizi daha iyi hazırlayabilmek açısından önemli bir gündemi oluşturan sürdürülebilirlik üzerine 2019 yılından itibaren yoğun bir çalışma süreci başlattıklarını hatırlattı.

Başkan Işık, “EİB olarak diğer kurumlarla, üniversitelerle, araştırma enstitüleriyle, Tarım İl ve İlçe teşkilatları, borsalar, ziraat odaları, ticaret odaları gibi kurumlarla yaptığımız ortak çalışmalarla çiftçiden başlayıp rafa kadar uzanan tedarik zincirinde sürdürülebilirliği sağlamak için çalışıyoruz. Aflatoksin ve okratoksin oluşumunu önlemek için birçok proje yürütüyoruz. Kuru meyve sektöründeki başarının arkasında 35-40 yıldır devam eden sürdürülebilirlik eksenli çalışmalar yatıyor. Organikte de dünyada lideriz, organik gibi zor bir ürünü yapan ülkemiz pestisitte de önemli bir yol kat etti. Türkiye’nin Ege sayesinde organik sektöründe 35 yıllık büyük bir deneyimi var. Ege’nin tarıma ve gıdaya bakışı tamamen sürdürülebilirlik üzerine kurulu. Türkiye 2022 yılında yüzde 15 artışla 34, 2 milyar dolarlık tarım ürünleri ihraç ederken, Ege İhracatçı Birlikleri yüzde 17 artışla 6 milyar 727 milyon dolarlık ihracatla Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının yüzde 19’unu tek başına gerçekleştirerek Türkiye şampiyonu oldu. Hem iyi tarım uygulamaları, hem organik tarım teşvikleri gerekiyor. Devlet tarafından verilmiş ve verilecek olan desteklerin bu dinamiklere göre kurgulanması gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı’ya ihracatımızın devamlılığı için desteklere yönelik beklentilerimizi dile getirdik. Tarım ürünlerinin üretiminin devamlılığı, kalıntı sorununun çözülmesi, tarım ürünleri rekoltesinin dengeli bir şekilde artması ve Uzakdoğu pazarlarına açılmamız için destekler hususunda taleplerimizi istişare ettik.” dedi.     

Toplantıya Ege İhracatçı Birlikleri adına, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk, Ege Su Ürünleri Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, Ege Zeytin Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, Ege Zeytin Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Uygun, Ege Zeytin Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Güngör Şarman, EİB Genel Sekreteri İ.Cumhur İşbırakmaz katılım sağlamıştır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocukluk travmaları kekemeliği ortaya çıkarıyor

Çocukluk travmaları kekemeliği ortaya çıkarıyor

 

Kişilerin kekemelikleri tıpkı parmak izleri gibi kendine özel

 

Kekemelik, konuşma akıcılığının bozulmasıyla karakterize edilen bir dil ve konuşma bozukluğu olarak tanımlanabiliyor. Kekemeliğin doğrudan psikolojik sebeple ortaya çıkar denilemeyecğini belirten Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar,  psikolojik sebeplerin yalnızca varolan akıcılık bozukluğunun şiddeti, sıklığı, ortaya çıkışı gibi özelliklerini etkileyebileceğini söylüyor. Dündar, çocukluk dönemi deneyimleri veya travmalarının kekemeliğin ortaya çıkmasının gözle görünür hale gelmesinde etkili olabileceğine dikkat çekiyor.

 

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar,

kekemeliğin psikolojik nedenleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Psikolojik nedenlerle ilişkilendirilebiliyor

Kekemeliğin, konuşma akıcılığının bozulmasıyla karakterize edilen bir dil ve konuşma bozukluğu olarak tanımlanabileceğini ifade eden Dündar, sözlerine şöyle devam etti:

“Akıcılık bozukluklarından olan kekemelik genetik faktörler, beyin işlevleri, çevresel koşullar ve dil gelişimi gibi çeşitli faktörlerle ilişkilendirildiği gibi psikolojik nedenlerle de ilişkilendirilebilir. Ancak kekemelik doğrudan psikolojik sebeple ortaya çıkar diyemeyiz. Psikolojik sebepler yalnızca var olan akıcılık bozukluğunun şiddeti, sıklığı, ortaya çıkışı gibi özelliklerini etkileyebilir.”  

Çocuklu dönemi travmaları etkili mi?

Kekemeliğin ortaya çıkmasında çocukluk dönemi travmalarının rolüne işaret eden Dündar, “Çocukluk dönemi deneyimleri veya travmaları, hayatımızın pek çok alanını olduğu gibi dil ve konuşma gelişimimizi de etkileyebilir ancak kişide kekemeliği yoktan var etmez. Bunun yerine kekemeliğin ortaya çıkmasının gözle görünür hale gelmesinde etkili olabilir ya da belirtileri olumsuz anlamda tetikleyebilir.” şeklinde ifade etti.

Terapi süreci kişiye özel

Kekemeliğin tedavisi hakkında bilgi veren Dündar, “Kişilerin kekemelikleri tıpkı parmak izleri gibi özgündür bu sebeple de terapi süreçlerinin de aynı şekilde kişiye özel olması gerekir. Bu alanda kullanılan, konuşmanın daha akıcı gelmesini hedefleyen teknikleri içeren pek çok yaklaşım olmakla birlikte izlenecek en doğru yol bir dil ve konuşma terapistinden değerlendirme alarak kekemeliğin ve kişinin özelliklerine uygun bir terapi planlaması yapmak olacaktır.” dedi.

Erken müdahale son derece önemli

Kekemelik tedavisinde erken müdahalenin önemine de vurgu yapan Dündar, şunları kaydetti:

“Erken müdahale, kekemeliğin etkilerini azaltmak ve terapi sürecini kolaylaştırmak açısından büyük önem taşır. Kekemelik belirtilerinden şüphelenildiğinde, ebeveynlerin bir dil ve konuşma terapisi uzmanına başvurması ve terapist ile iş birliği içinde çocuğu desteklemesi son derece önemlidir. Bu süreçte ebeveynler sabırlı ve destekleyici olmalı, çocuğun konuşma akıcılığının ve kendine güveninin arttırılmasına zemin hazırlayacak bir ortam oluşturmalıdırlar. Tüm bunların temelinde de uygun dil ve konuşma terapisi seçeneklerine erişim sağlanmasını içeren bir yaklaşım benimsenmelidir.”

Dündar, yetişkinlik döneminde kekemelikle başa çıkmak, dil ve konuşma terapisi sürecine değinerek, “Yetişkinlik döneminde kekemelikle başa çıkmak bazen zor olabilir çünkü bu durum sosyal etkileşimler ve mesleki başarılar üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Ancak bu terapi sürecinin de fayda sağlamayacağı anlamına gelmemektedir. Kişiye uygun sürecin doğru şekilde bir dil ve konuşma terapisti ile planlanması, bireyin günlük yaşamına uyarlanması, kişinin iş ve sosyal hayatını da içine alacak şekilde destekleyici bir yaklaşım benimsenmesi ile yetişkinlik döneminde de kekemeliğin yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri ile baş etmek mümkündür.” şeklinde sözlerini tamamladı. Doi numarası: https://doi.org/10.32739/uha.id.42724

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Eskişehir Şehir Hastanesi 5 Yaşında

10.5 Milyon Hastaya Şifa Dağıtan Eskişehir Şehir Hastanesi, 5’nci Yılını Kutluyor

                                                                          

Açıldığı tarihten itibaren Eskişehir’i çevresine şifa dağıtan bir sağlık üssüne dönüştürürken, aynı zamanda birçok farklı alanda bir çekim merkezi haline getiren Eskişehir Şehir Hastanesi’nin hizmete girmesinin beşinci yılı törenle kutlandı.

 

Etkinliğe Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet İlker, Muharip Hava Kuvveti Komutanı İsmail Güneykaya, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, Eskişehir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Yaşar Bildirici, Eskişehir Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Sungur, Akfen İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Selim Akın, Akfen Şehir Hastaneleri Genel Müdürü Uğur Kılınç ve davetliler katıldı. Kutlamada kurdele kesimi ve açılış konuşmalarının ardından plaket takdimleri ile mini bir konser de düzenlendi.

 

Akfen İnşaat tarafından Kamu-Özel İşbirliği (PPP) modeliyle yapımının tamamlanmasının ardından, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nca hizmete alınan Eskişehir Şehir Hastanesi, açılışının beşinci yılını kutluyor.

Eskişehir ve komşu illerini dünya standartlarında ileri teknoloji sağlık hizmetleri ile tanıştıran Eskişehir Şehir Hastanesi’nin beşinci yılı nedeniyle bir etkinlik düzenlendi.

Etkinliğe Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet İlker, Muharip Hava Kuvveti Komutanı İsmail Güneykaya, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, Eskişehir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Yaşar Bildirici, Eskişehir Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Sungur, Akfen İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Selim Akın, Akfen Şehir Hastaneleri Genel Müdürü Uğur Kılınç ve davetliler katıldı. Kutlamada kurdele kesimi ve açılış konuşmalarının ardından plaket takdimleri ve mini bir konser de düzenlendi.

 

5 YILDA 10 MİLYONU AŞKIN

HASTAYA HİZMET VERİLDİ

 

Eskişehir Şehir Hastanesi’nde beş yıl içinde 10 milyon 500 bin hastaya hizmet verildi. Bu zaman içerisinde 236 bin ameliyat gerçekleştirildi. Hastanenin geçen 5 yılında sağlık hizmetlerinin yanı sıra 9 milyon 350 bin kişilik yemek, 5.1 milyon kilogram çamaşır yıkama, 8.6 milyon kiloluk atık toplama, 2.9 milyon sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmeti hayata geçirildi.

Hastane’de öncülük edilen bazı önemli operasyonlar ve tedaviler arasında, zorlu ve hassas bir işlem olan Epilepsi Pili Cerrahisi yer alıyor. Ayrıca, solunum sistemini ve kalp fonksiyonlarını detaylı olarak inceleyen Solunum Fizyolojisi Kardiyopulmoner Egzersiz Testi gibi gelişmiş teşhis yöntemleri de hastanede başarıyla uygulanıyor. Bununla birlikte Geleneksel Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Biriminde Ozon Tedavisi gibi yenilikçi ve alternatif tedavi yöntemleri de başarıyla gerçekleştiriliyor. Eskişehir Şehir Hastanesi, bu tür yenilikçi ve öncü tedavi yöntemleriyle bölge sağlık hizmetlerinde öncü bir rol üstleniyor.

 

BULUNDUĞU BÖLGEYİ DEĞİŞTİREN

YENİLİKÇİ UYGULAMALAR

 

Eskişehir Şehir Hastanesi çeşitli hizmet yelpazesi ile bölgenin sağlık ihtiyaçlarına cevap vermeye devam ediyor. Bu yenilikçi adımlar arasında Sağlıklı Yaş Alma Merkezi, sosyal sorumluluk bilinciyle kurulan Sosyal Market, çalışanların aileleri için düşünülmüş Eskişehir Şehir Hastanesi Kreşi, ve toplum sağlığının önemli bir bölümünü oluşturan Obezite Merkezi bulunuyor. Ayrıca, yaşlı nüfusa yönelik özel bir bakım sunan Geriatri Atölyesi, yanık hastaları için özel olarak tasarlanmış Yanık Merkezi, uyku bozukluklarını tedavi eden Uyku Merkezi, terapotik aferez işlemleri gerçekleştiren bir birim ve kronik yaraların tedavisinde uzmanlaşmış Kronik Yara Bakım Merkezi gibi spesifik ihtiyaçlara yönelik birimler de hastane bünyesinde faaliyet gösteriyor. Tüm bu hizmetlerle birlikte, YGAP (Yoğunlaştırılmış Geriatrik Bakım Programı) Birimi de hastalara kapsamlı bir sağlık hizmeti sunuyor.

 

37 AMELİYATHANE VE

254 POLİKLİNİK ODASI VAR

 

Eskişehir Şehir Hastanesi, açıldığından bu yana modern sağlık hizmetlerini geniş bir alanda sunarak bölge halkının ve geniş bir coğrafyanın sağlık ihtiyaçlarına cevap vermeyi başardı. 333 bin metrekarelik kapalı alanda faaliyet gösteren Hastane, son teknolojiye sahip tesisleri ve geniş imkânları ile dikkat çekiyor.

188 bin 536 metrekare genişliğindeki arazi üzerinde hayata geçirilen Hastane, 1150 yatak kapasitesine sahip durumda bulunuyor. Hastanede yoğun bakım için ayrılmış 199 yatak bulunuyor. Eskişehir Şehir Hastanesi’nde 37 ameliyathane ve 254 poliklinik odası ile sağlık hizmetleri geniş bir yelpazede sunuluyor.

Acil durumlara hızlı müdahale edebilmek için donatılmış bir heliporta da sahip olan hastane bünyesinde yer alan 2 bin 300 araç kapasiteli bir otopark, hastalar ve ziyaretçileri için büyük bir kolaylık sağlıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir'de 10 Uluslararası EgeArt Sanat Günleri başladı

Ege Üniversitesinden Cumhuriyetin 100 Yılına Özel Sanat Şöleni

İzmir’de 10 Uluslararası EgeArt Sanat Günleri başladı

İzmir’in sanat gündemini belirleyen, Ege

Üniversitesinin köklerinden ve geleneklerinden gelen güçle düzenlediği “EgeArt

Sanat Günleri”, Cumhuriyetin 100’üncü yılında “Vefa” konseptiyle onuncu kez

kapılarını sanatseverlere açtı. EÜ Atatürk Kültür Merkezinde (AKM)

düzenlenen açılış törenine Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak,

üniversite üst yönetimi, senato üyeleri, akademisyenler ve İzmirli sanatseverler

katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende

katılımcılara EgeArt tanıtım filmi izletildi. Tören açılışında bir konuşma

gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Cumhuriyetimizin 100’üncü

Yılında ‘Vefa’ teması ile onuncu kez Uluslararası EgeArt Sanat Günleri’nin ev

sahibi, üreteni ve mimarı olmaktan gurur ve mutluluk duyduğumuzu belirtmek

istiyorum. Ege Üniversitesi; 68 yıllık köklü geçmişi, güçlü akademik kadrosu,

nitelikli bilimsel çalışmaları, seçkin öğrenci ve mezunlarıyla ülkemizin öncü

yükseköğretim kurumlarından biridir. Tam Akredite, Öğrenci Odaklı, Araştırma

Üniversitesi olarak sanata karşı daima duyarlı bir yaklaşım sergileyip, eğitimi

kültür ve sanatla bütünleştiriyoruz” dedi.

“Sanatı farklı kültürlerin perspektifinden ele alıyoruz”

Başarının yalnızca akademik alanı kapsamadığını söyleyen Rektör Prof.

Dr. Budak, “Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi bizler için başarı yalnızca,

akademik anlamda değil, kültürel, sanatsal ve sportif anlamda da donanımlı,

kendini

geliştirmiş

bireyler

olabilmekten

geçiyor.

Cumhuriyetimizin ‘Yüzüncü Yıl’ını üniversitemizin tüm birimleriyle ortak

hazırladığımız 300’ün üzerinde etkinliğin olduğu yoğun bir programla gururla

kutluyoruz. 100 yıllık kazanımlarımızı, Türkiye yüz yılı vizyonuyla kültürel,

sanatsal ve bilimsel etkinliklerle gençlerimize sunuyoruz. Bu kapsamda

düzenlediğimiz Uluslararası EgeArt Sanat Günleri; resimden fotoğrafa,

heykelden seramiğe, gelenekselden yapay zekâya, camdan enstalasyona olmak

üzere birbirinden özel sergilere, çalıştaylara, yarışmalara, film gösterimlerine ve

daha birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Cumhuriyetimizin 100 Yılına ithafen

Cumhuriyete olan vefamızın yansıması olarak belirlediğimiz; Köklerimizden 

Gelen Güç, Geleceğe Taşıdığımız Değer ‘Vefa’ temasıyla sanatı farklı

kültürlerin perspektifinden ele alıyoruz” dedi.

108 ülkeden bin 200 sanatçı katılıyor

EgeArt kapsamında uluslararası pek çok sanatçının eserlerinin

sergileneceğini dile getirten Rektör Prof. Dr. Budak, “Sanatın her dalından

sunulacak eserlerle 1 Aralık tarihine kadar, 108 ülkeden bin 200’ün üzerinde

sanatçıyı İzmir’de sanatseverlerle buluşturacağız. Sanatın ve vefanın birleştirici

gücüyle kültürlerarası etkileşimin artmasını sağlayacak bu sanatsal şölenin,

sanatın gelişimine çok değerli katkılar sunacağına yürekten inanıyorum. EgeArt

Sanat Günleri kapsamında bizlerle iş birliği içinde olan kurum, kuruluşlara,

üniversitemiz mensuplarına ve sanata gönül vermiş siz değerli katılımcılara

yürekten teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Katkı sunanlara plaket verildi

Konuşmaların ardından İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı Yönetim

Kurulu Başkanı Filiz Eczacıbaşı Sarper’e EgeArt Onur Ödülü takdim edildi.

Törende; Ara Güler Koleksiyonuna katkılarından ötürü Doğuş Holding Sanat

Danışmanı Çağla Saraç’a, Anıt Sanatçılar; Seramik Sanatçısı Mehmet Tüzüm

Kızılcan’a, Ebru Sanatçısı Hikmet Barutçugil’e, Ressam Habip Aydoğdu’ya,

EgeArt Küratörü EÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü öğretim

üyesi Doç. Dr. Dizar Ercivan Zencirci’ye, Cumhurbaşkanlığı Arşivi Dairesi

Başkanı Ahmet Şahin’e, Kültür ve Turizm Bakanlığı adına İzmir İl Kültür ve

Turizm Müdürü Murat Karaçanta’ya, Özel Kütahya Gülsüm Güral Müzesi

Müdürü Ahmet Ercan’a ve karma sergilerin alan küratörlerine plaket takdimi

gerçekleştirildi.

Hikmet Barutçugil’den “Ebru Performansı”

Plaket takdimlerinin ardından 2020 yılında UNESCO kriterlerinde Kültür

Bakanlığı tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak ilan edilen Ebru Sanatçısı

Hikmet Barutçugil, sergilediği ebru performansı ile sanatseverleri büyüledi.

Rektör Prof. Dr. Necdet Budak da Barutçugil’e sahnede eşlik ederek ebru sanatı

icra etti. Böylesine büyük bir organizasyonda bir eser bıraktığı için mutluluk

duyduğunu ifade eden Barutçugil, “Ebru sanatı gün geçtikçe daha çok

yaygınlaşıyor. Daha önce ebru sanatının üzerine bir kitap yazılmadığını fark

ettim ve 17 senelik bir uğraşın ardından bununla ilgili bir kitap yazdım. Kitabım,

ülkemizde ebru sanatının bilinmesine ve yayılmasına da katkı sağladı. Kendi

kültürümüzün içinden gelen bir sanatın yaygınlaşmasına katkı sağlama elbette ki

sevindirici” dedi. 

Törenin ardından katılımcılar, etkinlik kapmasında açılan sergileri

gezerek eserleri incelediler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Atakey satışlarını üçüncü çeyrekte yüzde 103 artırdı

Atakey satışlarını üçüncü çeyrekte yüzde 103 artırdı

 

Atakey bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın ayın dönemine göre satışlarını yüzde 103 oranında artırırken, yıl sonu beklentisinin üzerinde kar marjı elde etti.

Atakey 2023 3. çeyrek net satış hasılatı 661 milyon TL ile geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla %103 oranında büyüme gerçekleştirdi. Böylece 9 aylık toplam hasılat 1.44 milyar TL’ye ulaşarak, 6 aylık rakamlara göre %85 artış gösterdi. 

Temmuz ayında halka arzını gerçekleştiren şirketin FAVÖK marjı, %32 olan beklentiyi aşarak %37 ‘ye ulaştı.  2023 ün 3. çeyreğinde 187 milyon TL net kar elde edilerek, 9 aylıkta toplam 300 milyon TL kümüle net kar rakamına ulaşıldı. İlk iki çeyrek toplamı 26 bin ton olan mamul satışları 3. çeyreğin sonunda %75 artarak 45 bin ton oldu. Satış gelirlerindeki gelişmelerde ihracat gelişmeleri, güçlü talep artışı,  fiyat değişimleri ve ekonomik büyüme faktörleri ön plana çıktı. 

Şirket sürdürülebilirlik politikalarını destekleyici adımlarına hız kesmeden devam etti. 

Bu bağlamda, Atakey tohumluk patates tarlalarında Sürdürülebilir Tarım Girişimi (Sustainable Agriculture Initiative) platformu tarafından yapılan Çiftlik Sürdürülebilirlik Değerlendirme (Farm Sustainability Assessment ) denetimi sonucunda,  en yüksek seviye olan “Altın (Gold)” derece sertifikasına hak kazandı. 

Piyasa koşullarında, mevcut kredi maliyetleri ve fon getirileri dengelenmeye başladığından, finansal borçluluğu düşürme adımları 4. çeyrek itibari ile atılmaya başladı. Portföy genişletme stratejisi kapsamında soğan halkası üreten fabrika yatırımı için ön hazırlıklar tamamlandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EY'dan geleceği şekillendiren yapay zekâya (AI) 1,4 milyar dolarlık yatırım

EY’dan geleceği şekillendiren yapay zekâya (AI) 1,4 milyar dolarlık yatırım

Uluslararası danışmanlık, denetim, kurumsal finansman, strateji ve vergi şirketi EY (Ernst & Young), yapay zekâ (AI) inovasyon ve geliştirme çalışmalarının tümünü tek bir platformda, “EY.ai” altında topladı. 1,4 milyar dolarlık yatırım ile hayata geçirilen bu birleşik platform, şirketlerin yapay zekâ teknolojisinin avantajlarına verimli bir şekilde erişmesi, işlerini geliştirip dönüştürmesi için yardımcı olacak.

On yılı aşkın süredir yapay zekâyı birçok küresel teknoloji çözümüne yerleştiren ve bunu üç yıllık bir yatırım planıyla güçlendiren EY; 2023 yılında özellikle insan yeteneklerini ve yapay zekâyı (AI) bir araya getiren “EY.ai” platformuna 1,4 milyar dolarlık yatırım yaptı. EY.ai, güçlü bir yapay zekâ ekosistemi tarafından desteklenen strateji, operasyon, dönüşüm, risk, denetim ve vergi gibi konularda derin deneyime sahip, öncü EY teknoloji yetkinliklerinden ve yapay zekâ platformundan oluşuyor. 

EY bu yatırım ile yapay zekâ ve son teknoloji geliştirme araçlarını, başarısı kanıtlanan küresel teknoloji aracı olan EY Fabric’e yerleştirerek 60.000’den fazla EY müşterisinin ve 1.5 milyonun üzerinde tekil kullanıcının kullanımına sunacak. Atılan bu adımla müşterilere hizmet veren ekiplerin şirketler için öncelikli olan iş dönüşümü konularına daha hızlı yanıt vermeleri sağlanacak. Yapay zekâya yapılan yatırım sayesinde müşterilerle çalışma biçimini de geliştiren EY’a göre, bu gelişmiş teknolojinin benimsenmesinin önündeki en önemli engellerden biri, güven konusuydu. Bu nedenle; 2022’de hesap verebilirlik, güvenlik, gizlilik, şeffaflık, adalet, kapsayıcılık ve mesleki sorumluluk değerlerini içeren EY.ai ilkelerini resmileştiren EY; bu ilkelerin rehberliğinde hükümetlerle, çok uluslu standart belirleyici kurumlarla, sektör dernekleriyle ve sivil toplum kuruluşlarıyla aktif olarak birlikte çalışıyor. Bu doğrultuda, yapay zekânın etkin ve güvenilir kullanımına yönelik en iyi uygulamaların geliştirilmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. 

Bu yatırım, aynı zamanda AI alanında bilgi ve becerilere sahip EY çalışanlarının potansiyellerini daha yukarıya çıkarmalarına da yardımcı olacak. 4.200 teknoloji odaklı EY ekip üyesi ile başlayan pilot programın ardından oluşturulacak “EY.ai EYQ” programı ile EY, çalışanlarına özel yapay zekâ tabanlı öğrenme ve gelişme olanakları sunacak. EY’ın geniş kapsamlı öğrenme programı, 2018’de başlatılan ve bugüne kadar 100.000’den fazla sertifikanın alındığı AI, veri ve analitik öğrenme programlarının yanı sıra 2020’de başlatılan EY Tech MBA eğitim programını da içeriyor.

EY.ai, yapay zekâ alanındaki çeşitli çalışmaları, teknolojileri ve akademik yetenekleri kapsayan bir ekosistemi de bir araya getiriyor. Bu ekosistem; Dell Technologies, IBM, Microsoft, SAP, ServiceNow, Thomson Reuters ve UiPath dahil olmak üzere dünyanın en yenilikçi kuruluşlarından bazılarının yanı sıra yapay zekânın geleceğini tanımlayan diğer lider şirketlerle yapılan öncü iş birliklerini içeriyor.

EY Türkiye Danışmanlık Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Gökhan Gümüşlü, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“EY.ai platformunu “daha iyi bir çalışma dünyası oluşturma” hedefimiz doğrultusunda, müşterilerimiz ve toplum genelinde güven oluşturmak ve değer yaratmak üzere hayata geçirdik. Çok sayıda veri ve yapay zekâ profesyoneli tarafından güçlendirilen EY.ai, EY ekiplerinin yapay zekâ ile operasyonlarında devrim yaratmayı hedefleyen şirketlere sağlayabileceği tüm bilgi ve içgörü yelpazesinin kilidini açmaya hazırlanıyor. Daha da önemlisi, iş birliğine dayalı olan EY ekosistemi, müşterilerini bugün mevcut olan en gelişmiş teknoloji, altyapı ve yeterlilik ile buluşturmada kritik bir rol oynuyor. EY.ai, bu ekosistemde yer alan iş birliği içinde olduğumuz lider firmaların yetenekleri ile yapay zekâ teknolojisinde uzman ekiplerimizi bir araya getirirken, müşterilerimize benzersiz bir hizmet sunmayı amaçlıyor.”

 

Konuyla ilgili detaylı bilgiye EY web sitesi üzerinden ulaşılabilir.

 

EY Hakkında

EY olarak amacımız; müşterilerimiz, çalışanlarımız ve toplum için değer yaratırken aynı zamanda sermaye piyasalarında güvenin ve daha iyi bir çalışma dünyasının oluşmasına katkıda bulunmaktır. Dünya çapında 150’den fazla ülkede, sahip olduğumuz veri ve teknoloji ile hizmet veren ekiplerimizle, denetimde güveni sağlarken müşterilerimizin gelişmesine ve dönüşmesine destek oluyoruz. Bağımsız denetim, danışmanlık, hukuk, kurumsal finansman, strateji ve vergi hizmetlerimizle iş dünyasının karşılaştığı zorluklara yeni çözümler sunacak doğru soruları soruyoruz.

EY adı küresel organizasyonu temsil eder ve Ernst&Young Global Limited’in her biri ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olan, bir veya daha çok, üye firmasını temsil edebilir. Sınırlı sorumlu bir Birleşik Krallık şirketi olan Ernst&Young Global Limited müşteri hizmeti sunmamaktadır. 

Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) kapsamında; EY’ın kişisel verileri nasıl topladığı, kullandığı ve bireylerin sahip olduğu haklara dair bilgilere ey.com/tr_tr/privacy-statement adresinden ulaşabilirsiniz. EY üye şirketleri yerel kanunların yasakladığı bölgelerde hukuk hizmeti sunmaz.

 Daha fazla bilgi için lütfen ey.com adresini ziyaret edin.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konak'ta 100 yıl coşkusu sürüyor

Konak’ta 100 yıl coşkusu sürüyor

Konak Belediyesi Popüler Müzik Korosu’nun Cumhuriyetimizin 100 Yılı Özel

Konseri, İzmirlilere 100 yıl heyecanıyla dolu muhteşem bir gece yaşatırken,

Atatürk’ün İzinde Çağdaş Türk Kadınları Cumhuriyet Sergisi de İzmir Kadın

Müzesi’nde ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Konak Belediye Başkanı Abdül

Batur, “Cumhuriyet’in peşinden koşmaya, Mustafa Kemal’le yaşamaya devam

edeceğiz” diye konuştu.

Konak Belediyesi’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yaşını kutlamak için

düzenlediği etkinlikler Güzelyalı Parkı’nda verilen Cumhuriyetimizin 100 Yılı

Özel Konseri’yle devam etti. Konak Belediyesi Popüler Müzik Korosu’nu Şef

Ferda Yılmaz yönetiminde dinleyicileriyle buluşturan konser, İzmirlilere 100 yıl

heyecanıyla dolu muhteşem bir gece yaşattı. Konak Belediye Başkanı Abdül

Batur, Konak Belediye Meclisi üyeleri, muhtarlar ve vatandaşların katıldığı

konserde Atatürk şarkıları ve marşları seslendirildi. Vatandaşlar konsere

bayraklarıyla eşlik etti.

“Cumhuriyet’in peşinden koşacak, Mustafa Kemal’le yaşayacağız”

“Cumhuriyet Bayramı Konak’ta böyle kutlanır” diyen Konak Belediye Başkanı

Abdül Batur, Konak’ın, İzmir’in ve Türkiye’nin dört bir yanının kıpkırmızı Türk

bayraklarıyla donatıldığını belirterek, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün

sevgisini ve saygısını şu kalplerden hiçbir zaman atamazlar. O bizim en büyük

değerimiz. Bize emanet ettiği cumhuriyeti ilelebet muhafaza edeceğiz.

Cumhuriyet’in peşinden koşmaya, Mustafa Kemal’le yaşamaya devam edeceğiz.

Sonsuza kadar cumhuriyet, sonsuza kadar Mustafa Kemal Atatürk. Yaşasın

cumhuriyet” diye konuştu.

Karma sergi açıldı

İzmir Kadın Müzesi de Konak Belediyesi’nin 100 yıl etkinliklerine özel bir

sergiyle dahil oldu. Atatürk’ün İzinde Çağdaş Türk Kadınları Cumhuriyet Sergisi

açıldı. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un açtığı sergi, İzmirli kadın

sanatçıların eserlerini bir araya getirdi. Karma sergi, 17 Kasım’a kadar ziyaret

edilebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sanal ikizler, meme kanseri rekonstrüktif cerrahisinde devrim yaratıyor

Sanal ikizler, meme kanseri rekonstrüktif cerrahisinde devrim yaratıyor

Her yıl Ekim ayı boyunca “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında yapılan çalışmalarla, dünya genelinde kadınlar arasında en yaygın kanser türü ve başlıca ölüm nedeni olan meme kanseri konusunda farkındalık yaratmak hedefleniyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de yılda yaklaşık 19 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor. Meme kanseri genellikle mastektomi (memenin ameliyat ile alınması) gibi karmaşık bir tıbbi tedavi gerektiriyor. Rekonstrüktif cerrahi süreci çoğunlukla acı verici ve uzun bir süreç olabiliyor. Ancak, dijital dönüşüm ve teknolojik inovasyon çağında, kişiselleştirilmiş rekonstrüktif cerrahi de dahil olmak üzere, sağlık hizmetlerinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Daha etkili ve minimal çözümlerin önü açılırken meme kanseri teşhisiyle karşı karşıya kalanlar için yeni bir umut doğuyor.

Tüm bu gelişmeler ışığında, Dassault Systèmes, 3DEXPERIENCE platformu ve 3DEXPERIENCE Lab ile kanser tedavisi ve hasta bakımının dönüşümünde kritik bir rol oynuyor. Sanal ikizler, yalnızca kişiselleştirilmiş rekonstrüktif cerrahi operasyonları mümkün kılmakla kalmıyor, aynı zamanda ezber bozan teknolojilerin geliştirilmesini de sağlıyor. LATTICE MEDICAL, MATTISSE cihazı ile tek bir operasyonla 3D baskılı biyo-emilebilir bir implant ile hastanın kendi yağ dokusunu yenileyerek uygulanan meme rekonstrüksiyonu operasyonunun öncüsü oldu. Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE Lab programına yeni katılan LATTICE MEDICAL, hasta merkezli çözümler tasarlamak, üretim ölçeğini büyütmek ve klinik gelişimi hızlandırmak için 3DEXPERIENCE platformunu kullanacak. Firma geçtiğimiz yıl, Gürcistan’ın Tiflis şehrinde bir hasta üzerinde MATTISSE implantını kullanarak ilk rekonstrüktif ameliyatı başarıyla gerçekleştirdi. Bu operasyon meme rekonstrüksiyonu ameliyatına yaklaşımı önemli ölçüde geliştirerek sağlık teknolojisi inovasyonunda bir ilke imza attı.

Tıbbi uzmanlık ve teknolojik inovatörler arasındaki iş birliğinin etkisi dünyanın ilk tam simülasyonlu 3D radyoterapi odası olan, bir başka 3DEXPERIENCE Lab ürünü VORTHEx Projesi’nde de görülüyor. Fransa’daki Hartmann Enstitüsü ile iş birliği içinde başlatılan bu proje, bireyleri hastalıkları boyunca desteklemek ve tedavi sırasındaki endişelerini azaltmak için son teknolojiyi kullanıyor. Bu sayede hastalar tedavi prosedürü başlamadan önce süreci sanal olarak deneyimleyebiliyor. 3D simülasyon; oda, robot kolu, hasta konumlandırması ile seans koşulları ve adımları dahil olmak üzere tedavinin teknik yönlerini ve prosedürlerini gerçekçi bir şekilde yeniden oluşturuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı