Aylık arşivler: Ekim 2023

SANKO Enerji, Sürdürülebilirlik Hedeflerini Anlattı

Fortune 500 Türkiye’nin “Yeni Hız Çağı: Sıfırla ve Yeniden Keşfet’ başlıklı Dijital Zirve ve Ödül Töreni gerçekleşti. Zirvede ‘Şirketlerin Sürdürülebilirlik Adımları ve Gelecek Dönem Hedefleri’ konulu panele katılan SANKO Enerji Sürdürülebilirlik Müdürü Yener Esen, “Bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da sadece yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak yüzde yüz yenilenebilir enerji portföyümüzü koruyacağız” dedi.

 

Fortune Türkiye Borsa Editörü Zeynep Aktaş’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde konuşan SANKO Enerji Sürdürülebilirlik Müdürü Yener Esen, SANKO Enerji’nin gelecek dönem hedefleri ve sürdürülebilirlik konusunda atılan adımları anlattı. Şirketlerin sürdürülebilirlik stratejileri, verimli ve etkin projeler ve şirketlerin gündemindeki konuların ele alındığı panelde SANKO Enerji Sürdürülebilirlik Müdürü Yener Esen, Türkiye’nin en büyük uluslararası yenilenebilir enerji şirketi olma hedefiyle ilerlediklerini belirterek “Bugüne kadar olduğu gibi, önümüzdeki yıllarda da sadece yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak yüzde yüz yenilenebilir enerji portföyümüzü koruyacağız” diye konuştu. 

 

SANKO Enerji 1000 MW güce sahip

SANKO Enerji’nin hidroelektrik, rüzgâr, güneş ve jeotermal enerji santrallerinden toplam 1000 MW kurulu güce sahip olduğunu anımsatan Esen, “Bu kurulu güce 2008 yılından bugüne kadar geçen 15 yılda ulaştık. Bu kaynakları hiçbir israfa neden olmadan azami verimlilik ile kullanmak için gayret gösteren bir şirket olarak, sadece teknik verilere odaklanmıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Net sıfır yerine net pozitif etki

2021 yılında şirketin Sürdürülebilirlik Yönetim Sistemini kurmak için çalışmalara başladıklarını da anlatan Esen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu an başkanlığını CEO’muzun yaptığı bir Sürdürülebilirlik Komitemiz, bu komiteye bağlı olarak çalışan dört farklı çalışma grubumuz var. Yüzde 100 yenilenebilir enerji şirketi olmamız, çevresel açıdan bize en büyük avantajı sağlasa da sürdürülebilirliği sadece çevre odağında tutmayarak, sosyal ve yönetişim konularını da dahil ederek, net sıfır yerine net pozitif bir etki oluşturmayı hedefliyoruz.”

 

Doğal afetlere dayanıklı santraller

Pozitif etki oluşturmak için yöntemleri ele aldıklarını dile getiren Esen, “6 Şubat cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketlerinden birisini yaşadık. 17 Ağustos depremini İstanbul’da yaşadım. Günlerce elektrik kesintisi nedeniyle birçok problem yaşadık. Bu felaketlerden çıkaracağımız en önemli ders, enerji alanında yapılan yatırımların doğal afetlerden sonra sürekliğinin sağlanabilmesi ile başarılı kabul edilebileceğidir. Bizler, İş Sürekliliği ve Acil Durumların Yönetilmesi projesi kapsamında tüm santrallerimizde oluşabilecek tüm senaryolara karşı teorik ve pratik uygulamalar yaptık. Bu çalışmalarımız periyodik olarak devam ediyor. Dijitalleşme konusuna da özel önem veriyoruz. Kriz sonrasında hızlı toparlanma ve değişime ayak uydurmak için dijitalleşme konusunda da önemli çalışmalar yürütüyoruz. Şirketlerin strateji konusunda ciddi bir bakış açısı sergilemesi gerekiyor. Odağında insan olmayan bir şirketin sürekliliği mümkün değildir” diyerek sözlerine son verdi. 

 

Fortune 500 ödül töreni gerçekleşti

 

Fortune 500 Dijital Zirvesi sonrasında düzenlenen Fortune 500 Ödül Töreni’nde Türkiye’nin önde gelen şirketlerine teşekkür plaketi takdim edildi. Fortune 500 Etkinliğine katkılarından dolayı SANKO Holding adına Kurumsal İletişim Direktörü Pınar Ulutaş’a plaket takdim edildi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Abdi İbrahim 'Bilimsel Gündem' Bülteninde Bu Hafta: Alzheimer'da Erken Tanı Mümkün mü?

Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü tarafından hazırlanan “Bilimsel Gündem” bültenlerinin yeni sayısında, birbirinden ilginç konular ele alınıyor. Binlerce yıl önce geleneksel Çin tıbbının bir parçası olarak geliştirilen Çigong (Qigong) egzersizleri, çağımızın en büyük toplumsal sağlık sorunlarından Alzheimer’da erken tanı çalışmaları ile Akdeniz tarzı beslenmenin kanser ve kalp hastalıkları üzerindeki etkileri, son sayının öne çıkan başlıkları. 

 

 TÜRKİYE’NİN iyileştiren gücü Abdi İbrahim’in Medikal Direktörlüğü’nce hazırlanan ve 2 hafta bir yayımlanan, “Bilimsel Gündem” bültenlerinin son sayısı, her zamanki gibi çok yararlı bilgileri ve tıptaki önemli yeni gelişmeleri ele alıyor. 

 

Akdeniz tarzı beslenme, kanser ve kalp hastalıklarına karşı koruyor

“Bilimsel Gündem”in yeni sayısında, özetle şu içerikler yer alıyor: 

  • Çin kökenli, sağlık için egzersiz felsefesi: Binlerce yıl önce geleneksel Çin tıbbının bir parçası olarak geliştirilen Çigong (Qigong) egzersizlerin insan sağlığına etkisi ve inme hastaları üzerinde yapılan çalışmaların sonuçları.
  • Alzheimer’a erken tanı: Alzheimer hastalığının semptomlar ortaya çıkmadan önce erken tespit edilmesi için sürdürülen kinik çalışmalar.
  • Akdeniz Yaşam Tarzı: Akdeniz yaşam tarzı ile kanser, kardiyovasküler hastalık (KVH) ve tüm nedenlere bağlı mortalite arasındaki ilişkinin incelendiği araştırmadan elde edilen sonuçlar.

Spotify ve YouTube’a da yükleniyor

Tıbbın popüler alanındaki tüm yeni gelişmelerin, sade, kolay anlaşılır ve bilgilendirici bir yapıda kamuoyu ile paylaşıldığı bültenler, 25 bin KVKK onaylı kişiye mail yoluyla iletiliyor. Tıp alanındaki gelişmelerin yanı sıra Türk ve yabancı bilim insanları hakkında da bilgi paylaşımı yapılan referans kaynak niteliğindeki bültenler, Abdi İbrahim web sitesinde yayımlanıyor. Bunun yanı sıra her yeni sayısı podcast formatında Spotify’a yükleniyor ve sonrasında bu podcastler Youtube üzerinden de paylaşılıyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu Ameliyat Meme Kanserinin İzlerini Onarıyor

2020 yılında dünya genelinde 2 milyon 300 bin yeni meme kanseri tespit edilmiş. Bu sayı, yaklaşık olarak her 8 kadından 1’inin meme kanseri olduğunun da göstergesi. Meme kanserinin görülme oranı geçmiş yıllara göre giderek artıyor. Ancak meme kanseri yaygınlaşırken tedavideki başarı oranlarının yükselmesi de dikkat çekiyor. Uzmanlar bu durumda, kadınların bilinçlerinin artmasının ve tarama programlarına daha sık başvurmalarının önemli bir payı olduğunu söylüyorlar. Tarama programları sayesinde erken teşhis oranı yükseliyor, erken teşhiste tedavi başarısı daha yüksek olduğu için kadınların hayata tutunma oranı artıyor. 

Hastalık artıyor ama tedavi başarısı da yükseliyor

Meme kanserinin tedavisinde farklı yöntemler olsa da cerrahi tedavi hala önemli bir yer tutuyor. Tedavide hastaların büyük bir bölümünde, dişilik sembolü olarak algılanan meme korunabiliyor. Ancak yine de bazı durumlarda memenin kısmi veya tümüyle alınması gerekebiliyor. Kanserle savaşmak gibi zorlu bir mücadeleye meme kaybı sonrasında estetik kaygılar de eklenince, hastalarda özgüven kaybından ciddi travmaya kadar uzanan önemli sorunlar gelişebiliyor. Aslında meme kanseri sebebiyle memede oluşan deformasyonlar ve meme kaybı  ‘meme onarımı ameliyatı’ ile başarıyla düzeltilebiliyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Saçak, meme onarımı ameliyatlarında doğal görünüme oldukça yakın sonuçlar elde edilebildiğine işaret ederek, “Meme onarımı; protez, doku genişletici ve doku transferi gibi çeşitli yöntemlerle yapılıyor. Bu ameliyatların yöntemleri ve zamanlamaları; hastaların genel sağlık durumları, bireysel ihtiyaçları ile tercihleri gibi çeşitli etkenler göz önünde bulundurularak planlanıyor. Meme onarımı ameliyatı sayesinde hastalar özgüvenlerine yeniden kavuşuyor ve yaşamlarına daha sağlıklı devam edebiliyorlar” diyor.

 Aynı anda veya geç zamanlı onarım 

Cerrahi olarak tamamı veya bir kısmı alınan memenin tekrar bir bütün haline getirilmesi ‘meme onarımı’ olarak adlandırılıyor. Meme onarımı; mastektomi (memenin alınması) ile aynı anda ve geç zamanlı olmak üzere iki şekilde yapılabiliyor. Onarımın zamanlamasında kişisel tercihler ve hayat tarzı önemli olsa da; hastanın yaşı, genel sağlık durumu, kanserin evresi, ameliyat sonrası radyoterapi ve/veya kemoterapi alınıp alınmayacağı gibi pek çok nokta da göz önüne alınıyor. Mastektomi ile aynı anda onarımla hastalıklı olmayan meme cildi ve bazı durumlarda meme ucu korunarak normale yakın, oldukça tatmin edici meme görünümü elde edilebiliyor. “Aynı anda yapılan meme onarımıyla hastalar ikinci kez ameliyattan kurtuluyorlar. Daha da önemlisi meme kaybı yaşamadıkları için psikolojik ve sosyal zorluklar çekmiyorlar” diyen Prof. Dr. Bülent Saçak, sözlerine şöyle devam ediyor: “Öte yandan ameliyat ve hastanede yatış süreleri, iş ile normal hayata dönüş zamanları göreceli olarak daha uzun oluyor. Geç onarımda edilen estetik sonuçlar ise mastektomi ile aynı anda onarımla karşılaştırıldığında her zaman daha az tatmin edici kalıyor.” 

 Meme ucu yapılabiliyor 

Mastektomi ile meme ucunun da alındığı hastalarda ameliyattan ve ışın tedavisi de uygulanacaksa ışın tedavisinin bitiminden 4-6 ay sonra, lokal anestezi altında, lokal deri flepleriyle meme ucu oluşturulabiliyor. Meme ucunu çevreleyen ve areola olarak adlandırılan, meme cildinin diğer kısımlarıyla ton farkı olan bölge ise tatuaj işlemiyle başarıyla yapılıyor. İlerleyen dönemde, iyileşme tamamlandıktan sonra belirgin olan asimetriler varsa, bunları gidermek, görünümünü iyileştirmek için iz düzeltimi, meme dikleştirme ve yağ grefti uygulaması yapılabiliyor. 

 Meme onarımında üç yöntem

Meme onarımı; protezler, hastaların kendi dokuları ve her iki yöntemin birlikte kombine edildiği, temel olarak üç yöntemle gerçekleştirilebiliyor. Prof. Dr. Bülent Saçak, bu yöntemleri şöyle özetliyor: 

Protezler ile onarım: Vücudun başka bir kısmından doku almadan, silikon protezler ile meme onarımı yapılabiliyor. Bu metot için hastanın isteği kadar uygunluğu da önem taşıyor. En uygun hastalar vücudunda başka bir bölgeden ameliyat istemeyen, meme cebi yeterli, radyoterapi almamış/almayacak hastalar oluyor.

Hastanın kendi dokularıyla onarım: Vücudun başka kısımlarından alınan dokuların taşınarak şekillendirilmesi ile yapılan onarımdır. Hastanın kendi dokularıyla gerçekleştirilen onarım, dokuların benzer nitelikleri nedeniyle doğala en yakın sonuçları veriyor. Vücutta en sık başvurulan doku kaynağı karın bölgesi oluyor. Ayrıca kalça, sırt ve uyluk, diğer özdoku kaynaklarını oluşturuyor. 

Her iki yöntemin kombine edilmesi: Her iki tekniğe ait olumsuzlukların diğer metodun yardımıyla ortadan kaldırılması prensibine dayanıyor. İki tekniğin risklerini de içerdiği için günümüzde en az tercih edilen yöntemdir. 

 İyileşme süresi 3-4 haftayı buluyor

Hastanın günlük yaşam aktivitelerine dönüş süresi, tercih edilen onarım yöntemine bağlı olarak değişmekle birlikte, genellikle 3-4 haftayı buluyor. Birçok onarım yönteminde, ameliyat bölgesindeki kan ve sıvıları dışarı almak için kullanılan drenler 1-2 hafta içinde sonlandırılıyor. Hastanın ilk 3 hafta içinde, işlem yapılan taraftaki omuz ve kol hareketlerini kısıtlaması iyileşmeyi hızlandırıyor ve ağrıyı azaltıyor. Yürüyüş gibi basit egzersizlere hemen ilk günden itibaren başlanabilirken, pilates ve ağırlık kaldırma gibi kompleks egzersizler için 2 ay kadar beklemek gerekebiliyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sinir Sıkışmasının 6 Önemli Belirtisi

Sinirlerin çevresindeki dokuların sinirlere baskı yapması sonucu oluşan sinir sıkışması; ağrı, kaslarda kuvvetsizlik, uyuşma ve karıncalanma ile kendini belli ediyor. Sağlığı olumsuz etkileyerek yaşam konforunu bozan sinir sıkışması birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Sinir sıkışması, tedavi edilmediğinde ise zamanla his ve kas kaybına neden olabiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nergiz Hüseyinoğlu, sinir sıkışması ve nedenleri hakkında bilgi verdi. 

 

Kas ve kemik arasında ilerleyen sinirler, beyinden aldığı sinyalleri vücuttaki organlara taşıyan kablo benzeri yapılardır. Sinirler, deriden aldıkları dokunma, soğuk, sıcak gibi duyuları da üst merkezlere iletmekle görevlidir. Sinir sıkışması, insan vücudundaki tendon, kemik ve kıkırdak gibi dokuların sinirlere baskı yapması sonucundan ortaya çıkmaktadır. Sinir sıkışmalarına tuzak nöropati denilmektedir. Tuzak nöropatilerin % 90’nını elde meydana gelen ‘karpal tünel sendromu’ oluşturmaktadır. Geçirilen travmalar, ameliyatlar, kırık iyileşmesi sürecinde ortaya çıkan aşırı gelişmiş bağ dokuları da sinir sıkışmasına neden olabilmektedir. Ayrıca fıtıklar, kemik çıkıntıları ve omurilik kanalındaki daralma da sinir sıkışmasına yol açabilmektedir.

 

Sinir sıkışmasının belirtilerini biliyor musunuz? 

Sinir sıkışması sonucunda ağrı belirleyici bir özelliktir. Bazı sıkışmalarda ise ağrı ortaya çıkmayabilir. Sinir sıkışması parmaklarda uyuşma ve karıncalanma, kavrama işlemi sırasında güçsüzlükle kendini belli etmektedir. Ayrıca, sıcak ve soğuktan aşırı etkilenme, kaslarda kuvvetsizlik ve terleme bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. 

  1. Geceleri uykudan uyandıran el uyuşması,
  2. Sinir sıkışmasının görüldüğü bölgedeki ödem,
  3. Sıkışmasının olduğu bölge boyunca ortay çıkan ağrı ya da sızı,
  4. İlerlemiş durumlarda güç kaybı.
  5. Hareket ederken kaslarda katılık
  6. El ve parmaklarda karakteristik deformasyonlar

 

Sinirler neden sıkışır?

Dokuların sinirlere uyguladığı baskı sonucunda ortaya çıkan sinir sıkışmasının nedenleri çok fazladır. Sinir sıkışmasının nedenleri arasında aşağıdakiler olabilmektedir. 

  • Bel fıtığı sinir sıkışmasının önemli bir nedenidir.
  • Omurga üzerindeki omurlar arasındaki jölemsi maddenin dış tabakasının yırtılmasıyla ortaya çıkan disk fıtıklaşması sinirleri ve sinir köklerini sıkıştırabilmektedir.
  • Travma ve yaralanmalar sonrasında sinir sıkışması ortaya çıkabilir.
  • Oturuş ve duruş bozuklukları önemli bir nedendir.
  • Ağır spor aktiviteleri sınır sıkışmasına neden olabilir.
  • Doğumsal anomaliler ve genetik faktörler sinir sıkışmasının nedeni olabilir.
  • Şeker hastalığı, tiroid düzensizlikleri ile kist ve tümör oluşumları sinir sıkışması oluşturabilir.

 

Sinir sıkışmasının 4 türü

Sinir sıkışmasının bilinen önemli çeşitleri şunlardır:

  • Karpal tünel sendromu (el bileğinde sinir sıkışması)
  • Fıtıklaşmış disk (omurga üzerinde sinir ve sinir kökü sıkışması)
  • Kubital tünel sendromu (dirsekte ulnar sinir sıkışması)
  • Peroneal sinir sıkışması (bacakta ve dizde sinir sıkışması)

 

Teşhis için EMG yapılmalı

Sinir sıkışmasının teşhisi hastanın şikayetleri, fiziki muayene, elektrofizyolojık inceleme ve görüntüleme yöntemleri ile konulabilmektedir. Özellikle elektromiyografide (EMG) sinirlere elektrik uyarısı verilerek sinirin çalışıp çalışmadığı ortaya çıkar. Sinirlerin iletimde bir sorun varsa yeri ve derecesi belirlenir. Ayrıca uyarının kasa ulaşıp ulaşmadığı, kasın bu uyarılara yanıtı da değerlendirilmektedir. EMG işlemi sırasında özel bir cihaz ve elektrotlar aracılığıyla kas ve sinirlerden gelen uyarılar dijital ortama veri halinde aktarılmaktadır. Dijital ortamdaki veriler nörologlar tarafından yorumlanmakta ve herhangi bir anormallik durumunun olup olmadığı değerlendirilmektedir. EMG’nin yapılması iki aşamadan oluşmaktadır. Elektrotların cilde yapıştırıldığı yüzey EMG’si ve iğne elektrotunun kas içine girdiği iğne EMG’si olarak iki aşamaya ayrılmaktadır. İlk aşamada sinir iletim durumu belirlenmektedir. Bunun için, hastanın kol veya bacaklarına iletken madde sürülerek kaydedici kablolar bağlanmakta ve uyarıcı elektrot aracılığı ile elektriksel uyarılar verilmektedir. Kaydedici kablolar sayesinde elde edilen veriler bilgisayara aktarılmakta, veriler dijital ortamda işlenmekte ve bilgisayarın ekranına yansıtılmaktadır. İkinci aşamada ise steril iğne belirli kaslara batırılmakta,  kasların istirahatte ve kasılı haldeki elektriksel faaliyeti yine bilgisayar ekranına yansımakta ve doktor tarafından incelenmektedir. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

VakıfBank Sezonu Şampiyonlar Kupası'yla Açtı

Türkiye’nin uluslararası alanda en çok kupa kazanan takımı VakıfBank, yeni sezonunun ilk maçında Fenerbahçe Opet ile karşılaştı. AXA Sigorta Şampiyonlar Kupası karşılaşmasında rakibini 3-2 yenen sarı-siyahlılar sezonun ilk kupasını kaldırdı.

TVF Burhan Felek Voleybol Salonu’ndaki mücadeleye güçlü bir giriş yapan VakıfBank, 9-5’te rakibine mola aldırdı. Moladan sonra oyun dengelenirken; 14-14’te skor eşitlendi. Çekişmeli geçen set sonunda VakıfBank 25-23 kaybetti. İkinci seti 7-2 ile açan VakıfBank, setin devamında rakibine yakalandı. Set sonunu güçlü oynayan sarı-siyahlılar 25-22’lik skorla durumu 1-1’e getirdi. Baştan sona çekişmeli geçen 3. sette VakıfBank, 1 set sayısı çevirdi ancak Fenerbahçe Opet 25-23 ile skoru 2-1’e getirdi. Sarı-siyahlılar 4. sete yavaş girse de toparlandı ve 25-23’lük skorla maçı final setine taşıdı. Final setine ağırlığını koyan VakıfBank 15-12’lik skorla seti ve kupayı kazandı.

VakıfBank’ta Jordan Thompson 30 sayıyla takımının en skorer ismi olurken; karşılaşmanın en değerli oyuncusu seçildi.  Sarı-siyahlılarda Thompson ile beraber Gabi 21, Ali Frantti 11 sayıyla çift hanelere ulaştı. Bahar Akbay’ın 9 sayıyla tamamladığı mücadelede Zehra Güneş 6 sayı kaydetti.

Abdi Serdar Üstünsalih: “Sezonun geri kalanı için önemli bir motivasyon kazandık”

Karşılaşmanın ardından zaferi değerlendiren VakıfBank Spor Kulübü Başkanı Abdi Serdar Üstünsalih, “Sezona şampiyonlukla başladığımız için çok mutluyuz. Her ne kadar çok kısa bir hazırlık dönemi geçirebilmiş olsak da kadromuz kalitesini gösterdi ve ilk hedefimize ulaştık. Sezonun geri kalanı için de önemli bir moral ve motivasyon kazandık. Yarıştığımız tüm kupaları kazanmak için çıktığımız bu yolda ilk adımı da böylelikle atmış olduk. Tüm sporcu, antrenör ve yönetici arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Bugün aynı zamanda Dünya Kız Çocukları günü. Bu kupayı 37 yıldır hayallerine ortak olduğumuz kız çocuklarına hediye ediyoruz. Rakibimizi de mücadelesi için tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

Jordan Thompson: “Takımımla gurur duydum” 

Karşılaşmanın en değerli oyuncusu seçilen Jordan Thompson şampiyonluktan duyduğu mutluluğu dile getirirken, “Çok heyecanlıyım ve takımımla çok gurur duydum. Zorlu bir maçta bir arada kalmayı başardık. Henüz çok kısa bir zamandır beraberiz ve güçlü bir rakibe karşı oynadık. Kazandığımız için çok mutluyum” dedi.

Gabi: “Aile gibi oynadık”

VakıfBank kaptanı Gabi ise, “Sezona kupayla başlamaktan daha iyisi olamaz. Maç içinde inişlerimiz çıkışlarımız oldu. Bugün en önemli olan şey takım ruhumuzdu. Aile gibi oynadık. Pes etmeden savaştık. VakıfBank mantalitesi de bunu gerektirir” şeklinde konuştu.

2013, 2014, 2017 ve 2021 yıllarının ardından tarihinde 5. kez Şampiyonlar Kupası zaferi yaşayan VakıfBank, 2023-2024 Sultanlar Ligi ilk maçında ise 14 Ekim Cumartesi 14.00’te Karayolları’nı ağırlayacak. 

FEENERBAHÇE OPET – VAKIFBANK: 2-3

SALON: TVF Burhan Felek Voleybol Salonu

HAKEMLER: Ozan Çağı Sarıkaya, Ramazan Çevik

FENERBAHÇE OPET: Meliha Diken 7, Eda Erdem Dündar 7, Bojona Drca 3, Arina Fedorovtseva 18, Aslı Kalaç 11, Magdalena Stysiak 31, Gizem Örge (L), Meryem Boz 1, Buse Ünal 1

VAKIFBANK: Cansu Özbay 2, Gabi 21, Bahar Akbay 9, Jordan Thompson 30, Ali Frantti 11, Zehra Güneş 6, Ayça Aykaç (L), Aleksia Karutasu 2, Bianka Busa 1, Sarah Van Aalen

SETLER: 25-23, 22-25, 25-22, 23-25, 12-15

SET SÜRELERİ: 30’, 29’, 29’, 29’, 19’

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Burhaniye Belediyespor Kupada Tarih Yazıyor

Denizli Atatürk Stadı’nda oynanan Ziraat Türkiye Kupası 2 tur maçında Burhaniye Belediyespor, TFF 2 Lig ekibi Denizlispor’u deplasmanda 3-2 mağlup etti. Burhaniye Belediyespor, 19 dakikada Kadir Kaya’nın penaltıdan attığı golle 1-0 öne geçti. Denizlispor’da 45+2. dakikada Mehmet Eren Singin, attığı golle skoru eşitledi. İlk yarı 1-1’lik skorla sona erdi.

57.dakikada Gökhan Süzen’in kullandığı köşe vuruşunda Emre Yıldırım’ın kafa golüyle ev sahibi ekip 2-1 öne geçti. Son dakikalara kadar mücadeleyi bırakmayan Burhaniye Belediyespor, 87 dakikada Berk Karınlı’nın ortasında, Kadir Kaya’nın kafa golüyle 2- 2’lik eşitliği sağlarken, golden 2 dakika sonra Mustafa Kaya yaptığı presle, Denizlispor Kalecisi Ali Eren’in hatasını affetmedi. Güçlü rakibine karşı iyi mücadele eden Burhaniye Belediyespor 89 dakikada yeniden öne geçti. Ziraat Türkiye Kupası’nda yoluna emin adımlarla ilerleyen Burhaniye Belediyespor, bir üst tura yükselme başarısı gösterdi. Takımımızı tebrik ediyoruz.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere'nin Minikleri Lige 3'te 3'le Başladı

İzmir Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nun organize ettiği U-12 Şenlik liginde mücadele eden Narlıdere Belediyespor U-12 takımı, 3’te 3 yaparak sezona fırtına gibi girdi. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin de minik sporcuları tebrik ederek, “Narlıdere Belediyesi olarak her zaman en büyük yatırımı çocuklarımıza yapıyoruz. Spor aşkıyla büyüyen evlatlarımızı ve onları yetiştiren hocalarımızı tebrik ediyor; 15 Ekim Pazar günü saat 13.00’te Ali Artuner Stadyumumuzda oynayacakları Karabağlar Yeşilyurt FK mücadelesinde başarılar diliyorum” diye konuştu.

Narlıdere büyüyen çocuklara spor sevgisi aşılayan ve sporcu nesiller yetiştiren Narlıdere Belediyesi’nin minikleri başarılarıyla da kendilerinden söz ettiriyor. İzmir Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nun organize ettiği U-12 Şenlik liginde mücadele eden Narlıdere Belediyespor U-12 takımı 3’te 3 yaparak sezona fırtına gibi girdi. Üç maçta 16 gol atıp sadece 2 gol yiyen Narlıdere’nin minikleri, 3 haftalık performanslarıyla adeta göz doldurdu. 15 Ekim Cumartesi günü saat 13.00’te Narlıdere Belediyesi Ali Artuner Stadyumu’nda 2 puan gerisinde yer alan Karabağlar Yeşilyurt FK ile karşılaşacak olan Narlıdere’nin süper yetenekleri, rakibini geçerek 4’te 4 yapmayı hedefliyor. Antrenörleri Yaşar Özel ile birlikte antrenmanlarına devam eden süper yetenekler, sezon sonunda şampiyonluğu hedefliyor.

Minik sporcuları 3 haftalık performansları nedeniyle tebrik eden Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, “Narlıdere Belediyesi olarak her zaman en büyük yatırımı çocuklarımıza yapıyoruz. Çocuklarımız katıldıkları bu tarz turnuvalarla hem sporla büyüyecek hem de centilmence yarışmayı öğrenecek. İnanıyoruz ki her biri başarılı birer sporcu olarak ülkemizi dünyada temsil edecek. Spor aşkıyla büyüyen evlatlarımızı ve onları yetiştiren hocalarımızı tebrik ediyor; 15 Ekim Pazar günü saat 13.00’te Ali Artuner Stadyumumuzda oynayacakları Karabağlar Yeşilyurt FK mücadelesinde başarılar diliyorum” diye konuştu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Üretici Mimar ve Tasarımcılar için Benzersiz Bir Yapay Zeka Platformu: MOON

Yaratıcılığın ve inovasyonun ışığında tasarım dünyasını dönüştürmeye adanmış bir APP olan MOON PLATFORM, yeni bir sektörün kapılarını aralıyor. Hizmet kategorisinde yer alan MOON CRM; müşteri verilerini A’dan Z’ye depolama, mevcut ve potansiyel müşterilerinizi analiz edip öncelik sırasına koyarak fırsatlara odaklanma ve müşterilere ihtiyaç duydukları tekliflerle pro aktif olarak ulaşma imkânı sunacak. 

        MOON CRM ile Globale Ulaşmak Mümkün!

İngiltere de kurulan ve yakın zamanda ilk kez Türkiye’de faaliyete geçecek olan MOON Platform; kullanıcıları global pazarda öne çıkarırken aynı zamanda iş ağlarını genişletme imkânı sunacak. Kişiselleştirilmiş ve entegre bir şekilde hizmet sunan MOON CRM; satış öncesi, satış süreci ve sonrasını uçtan uca dijitale taşıma imkânı sağlayacak. Ayrıca satış performansı, finans akışı, siparişlerin durumu, stok ve satın alma süreç takibi ile kullanım kolaylığı sunacak. 

Moon CRM içerisinde yer alan Proje Yönetimi ile; sahadaki projelerin tüm aşamaları, kullanılan malzemeler, siparişin ilerleme adımları, hak ediş seviyeleri ve yürütülen tüm görevlerin izlerini verimli bir sistem üzerinden yönetmek tek bir platform üzerinden olacak. Ayrıca kullanıcıların ‘Teknik Servis’ ile periyodik bakımları ve sözleşmeleri takip edebilecek, sahada bekleyen işleri verimli yönetip servis gelirlerini denetleme fırsatı olacak.

MOON CRM; Starter, Pro ve Premium seçenekleriyle gelir modeli oluşturacak!

Mimarlar, üretici firmalar ve tasarımcılar için tüm fırsatların takip edileceği bir platform olan Moon, kişiye özel hizmet paketleri ile işlevsel bir deneyim sunacak. Starter, Pro ve Premium olarak 3 ayrı ücretlendirme içeren MOON CRM, kullanıcılara gelir modeli sunmayı hedefliyor. 

Girişimcilik örneğiyle adından başarı ile söz ettiren Moon Platform Kurucusu Sefer Doğan Özdoğan: Biz MOON ile sektöre bambaşka bir bakış açısı getirmeyi istiyoruz. Sektörün ihtiyaçlarını tek bir noktadan karşılamayı; zaman verimliğini, doğru ürünü doğru yerde kullanmayı, ürün kıyaslamalarının yapılmasını hedefliyoruz. Teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak insanların bilgiye daha hızlı ulaşmasını, üreticiler ile daha hızlı iletişim kurmasını ve tasarıma katkı sağlamasına imkân sunuyoruz. Aynı zamanda tasarlanmış ve üretilmiş olan ürünlerinde müşteriye ulaşmasını hızlandırmayı, kullanıcının tercihlerinde kişiselleştirilmiş konularda daha hızlı geri bildirim alarak kitleleri yönetmelerine olanak sağlıyoruz. Bu doğrultuda üreticileri ve mimarları globalleştirmeye çalışıyoruz. MOON ile sadece Türkiye’de değil Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya, Polonya dahil tüm üreticileri bir araya getiriyoruz ve eşit şartlarda ürün kimlik kartları ile projelerinin içerisinde yer almalarını sağlıyoruz. Bu ayrıca üreticilerin ve mimarların geçmiş tecrübelerini kayıt altına alarak, ihtiyaçlarını doğru bir şekilde yönetebilecekleri yapay zekâ platformu sunuyor. MOON Platform sayesinde birkaç saat içerisinde insanların tasarıma dair ihtiyaçlarını doğru konumlandırdıklarını ve bunları konfigüratör kullanarak, ürün optimizasyonları kullanarak, ürünlerin arttırılmış gerçeklerini kullanarak hatta Metaverse’de tasarlamış oldukları ürünleri bire bir deneyimleyip, gezerek zaman ve mekân tasarrufu da sağlamayı hedefliyoruz. Bunların üzerine her geçen gün yenilerini ekleyerek bir MOON Point noktaları konumlandırmayı istiyoruz.’ açıklamasında bulundu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bach'ın Majestik Eseri “Goldberg Varyasyonları” Özür Aydın Yorumuyla CRR'de!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu, 15 Ekim Pazar akşamı, saat 19.00’da klasik batı müziğinin unutulmaz eserlerinden Johann Sebastian Bach’ın Goldberg Varyasyonları’na ev sahipliği yapacak. Bu olağanüstü eser, Berlin’de yaşayan ve uluslararası arenada büyük başarılara imza atmış değerli piyanistimiz Özgür Aydın’ın eşsiz yorumuyla dinleyicilere sunulacak.

 

J. S. Bach’ın besteciliğinin doruk noktasında yer alan Goldberg Varyasyonları, pek çok piyanistin kariyerleri boyunca sahnede yorumlamak istediği, barok dönemin en iddialı ve büyülü kompozisyonlarından biri olarak değerlendiriliyor. Soluk kesen varyasyonlar, unutulmaz aryası ve her bir varyasyonuyla dinleyiciyi barok dönemin sihirli dünyasına sürükleyen Goldberg Varyasyonları, CRR Konser Salonu’nda sanatseverleri bekliyor.

 

Müzikseverlerin J. S. Bach’ın muhteşem eserini, Özgür Aydın’ın eşsiz yorumuyla dinleme imkânı bulacağı konser 75 dakika sürecek.

 

Konser biletleri 40-90-120 ve 150 TL olarak Biletix’te ve CRR Konser Salonu gişesinde satışa sunuldu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kampüslerde festival heyecanı: Selfy Fest'e geri sayım başladı

Türk Telekom’un gençlik markası Selfy, eğlenceyi ve müziği üniversite kampüslerine taşıyor. ‘Selfy Kampüste’ konseptiyle 12-26 Ekim tarihleri arasında üniversitelerde; konserler, oyun turnuvaları, çeşitli yarışmalar ve birbirinden renkli aktiviteler düzenlenecek. KÖFN ve Can Bonomo’nun en sevilen şarkılarını gençlerle birlikte seslendireceği Selfy Fest23’te, ayrıca Türk Telekom yöneticileri ve ekranların sevilen isimleri kariyer sohbetlerinde öğrencilerle buluşacak. 

Türk Telekom’un gençlik markası Selfy, her yıl olduğu gibi bu yıl da keyifli anların sponsoru olarak birbirinden özel etkinlikleri öğrencilerle buluşturuyor. ‘Selfy Kampüste’ konseptiyle düzenlenen Türk Telekom Selfy Fest; bu yıl 12-26 Ekim tarihleri arasında Isparta, Kayseri, Antalya, Eskişehir ve Balıkesir’de gerçekleştirilecek. Festival kapsamında KÖFN ve Can Bonomo sevilen şarkılarını üniversitelilerle birlikte seslendirecek. Gençler, oyun turnuvaları, söyleşiler ve birbirinden heyecanlı aktivitelerle festival coşkusunu kendi kampüslerinde yaşayacak. Festival boyunca Muud Karaoke ve Selfy Quiz gibi gün boyu devam edecek etkinlikler ve yarışmalar düzenlenecek. Festival kapsamında gerçekleştirilecek GAMEON FC24 turnuvası gençlerin heyecan dolu karşılaşmalarına sahne olacak. 

Festival hakkında açıklamalarda bulunan Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden, “Türk Telekom olarak gençlerin ihtiyaç ve beklentilerini anlamaya çalışarak, teklif ve hizmetlerimizi gençlerin hayatının her anına değer katacak şekilde tasarlıyoruz. Yaptığımız araştırmalarla gençlerin beklentilerini tespit ediyor, onlara faydalı olacak hizmetler oluşturuyoruz. Selfy’de gençlere özel olarak sınırsız, esnek ve avantajlı mobil tekliflerin yanında gençlerin hayatlarına daha fazla dokunabilmek için seyahat indirimi, konser ve tiyatro indirimli bilet hakkı gibi faydalar da sunuyoruz. Bununla birlikte, her yıl gerçekleştirdiğimiz ve artık gelenekselleşen Selfy Fest’te konserden oyun turnuvalarına, kariyer sohbetlerinden çeşitli yarışmalara kadar gençlerin hem eğlendiği hem de yeni deneyimler elde ettiği bir ortam yaratıyoruz. Gençleri bu yıl da dopdolu bir Selfy Fest bekliyor.” diye konuştu. 

 

Türk Telekom yöneticileriyle söyleşiler  

Eğlenceyi üniversitelilerin ayağına götüren Türk Telekom, Selfy Fest23 kapsamında öğretici etkinliklere de imza atacak. Türk Telekom yöneticileri, öğrencileri kampüslerinde ziyaret ederek, başarılı oyuncu Atakan Çelik’in moderatörlüğünde gerçekleşecek sohbetlerde gençlere deneyimlerini aktaracak. Tivibu Spor’un ekran yüzleri Erkut Öztürk, Tümer Metin, Erman Özgür ve Elvir Baljic ‘Futbol Kariyer Söyleşileri’nde; tecrübelerini üniversitelilerle paylaşacak. 

 

“Selfy Kampüste”nin sanatçı programı şöyle;

12 Ekim – Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi (KÖFN)

17 Ekim – Kayseri Erciyes Üniversitesi (KÖFN)

19 Ekim – Antalya Akdeniz Üniversitesi (KÖFN)

24 Ekim – Eskişehir Anadolu Üniversitesi (Can Bonomo)

26 Ekim – Balıkesir Üniversitesi (Can Bonomo)

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı