Aylık arşivler: Ekim 2023

Cumhuriyet'in 100. Yılı Özel Etkinliği: Şile Bezi'ni Anlamak Enstalasyonu

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını kutlama etkinlikleri çerçevesinde, cumhuriyet tarihine tanıklık etmiş kültürel mirasımız olan Şile Bezi, özel bir enstalasyon etkinliğiyle Şile’nin tarihi sahnelerine yeniden tanıklık etti.

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı bölümü ile Şile Belediyesi Kolektif Tasarım Merkezi kursiyerleri tarafından hazırlanan bu özel enstalasyona Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, Ak Parti Şile İlçe Başkanı Erdoğan Akgül, Kamu Kurum Amirleri, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kemal Can, Araştırma Görevlisi Melis Kabail, Moda Tasarımcısı Erol Albayrak, kursiyerler ve davetliler katıldı.

 

Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun

Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı bu özel etkinlikte yaptığı konuşmada: “Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümüne ulaşmanın heyecanını ve gururunu yaşıyoruz. Şanlı tarihimizin en önemli dönüm noktası olan 100. Yılımızda, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, silah arkadaşlarını, Cumhuriyetimizin kuruluşuna öncülük eden tüm kahramanlarımızı rahmetle yâd ediyor, vatan topraklarımızı kanlarıyla sulayan tüm aziz şehitlerimize ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Böylesine kültürel değerlere sahip olmanın ve onun yaşatılması için büyük mücadele veren Şileli kadınlarımızın dokudukları Şile Bezimizin çeşit çeşit birbirinden farklı tasarımlarla bizlerle buluşturulması, kültürel değerlerimize verdiğimiz önemin bir kanıtıdır. Cumhuriyet tarihimize tanıklık etmiş, Şile’mizi, Şile’mizin değerlerini, anılarını, hatıralarını, yaşanmışlıklarını anlatan bu özel etkinliğimiz Cumhuriyetimizin 100. yıl kutlamalarıyla birleşti. 1932 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Şile ziyareti sırasında uğradığı dönemin tahlisiye istasyonunda verdiği talimatla yapılan Atatürk yolunu anlatan bu özel etkinlikte, tarihi  değerimiz tahlisiye istasyonumuzun bir kolu olan kayıkhanemize gerçekleşerek bir bütünlük oluştu. Feneriyle, Şile beziyle, tahlisiye istasyonuyla, endemik bitkileriyle, köy köy, sokak sokak her adımında önemli kültürel değerler barındıran Şile’mizin tüm güzelliklerini anlatan bu etkinlikte emek verenlere teşekkür ediyorum. Bu değerlerimizi her zaman hatırlamalıyız. Bu güzel coğrafyamızın ne zor şartlarda kazanıldığını hatırlamalıyız. Hatırlamalıyız ki daha çok sahip çıkalım, koruyalım, daha ileri seviyelere çıkaralım. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun.” dedi.

 

Şile Bezi’ni Anlamak

27 Ekim Cuma günü 17.00’de Tarihi Şile Tahlisiye Kayıkhanesi’nde gerçekleşen enstalasyona Şile’nin ve Şile Bezi’nin zengin tarihi ve kültürel önemi vurgulandı. Katılımcılar, bu özel enstalasyon sayesinde Şile’nin Cumhuriyet tarihini ve Şile Bezi’nin derin anlamını farklı bir yorumla deneyimleme fırsatı buldu.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Başkanı Prof. Kemal Can konuşmasında:  “İnsan eliyle yapılan mekânlarda geçen zamanın izleri üzerinde yapılandırılan ‘Yapay Çevrede Lif Sanatı’ niteliğindeki bu etkinlik, her yönüyle ve tüm argümanları ile Şile’ye ait bir Şile Bezi projesinin bir sonucu olarak Cumhuriyetin 100. yılına ithaf edildi.” dedi.

Konuşmalarında enstalasyon çalışması hakkında bilgi veren Prof. Kemal Can: “Şile Bezi herhangi bir yerde, herhangi bir şekilde dokunmuş sıradan bir ürün değildir. Onu yalnızca dış görünüşünün güzelliğiyle ve işlevselliğiyle değerlendirmek eksik ve yüzeysel olur. Şile Bezi’nin fiziksel dış görünüşünün çok ötesinde değeri ve anlamı vardır. Bu bağlamda, üzerinde “Gazi Sofrası” motifi işlenmiş bir Şile Bezi gördüğünüzde, aslında siz yalnızca bir bez görmüyorsunuz; Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1932 yılında Şile’ye gelişine, Tahlisiye İstasyonu’nu ziyaret edişine tanıklık ediyorsunuz demektir. Enstalasyonda yer alan Şile Bezlerinin boylarının kademeli olarak kısaltılmasıyla oluşturulan önden, yandan rakursi görünüşlerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine yaptırılan merdivenli Atatürk Yolu’na gönderme yapılmış, bezler üzerine yansıtılan Şilemizin doğal, tarihi, kültürel değerlerine, zenginliklerine dair görüntülerle yukarıda açıklananların somuta indirgenmesi amaçlanmıştır. Şile Bezi’ne daha yakından bakın, dokunun, hissedin, düşünün anlayacaksınız. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Zorlu Holding ve Grup Şirketlerinden Cumhuriyet'in 100. Yılına Özel Kalıcı Eser “1923" Müzikali

Zorlu Holding ve Grup şirketleri, Cumhuriyet’in 100. yılında Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığı ve sorumluluğunun göstergesi olarak Atatürk’ün en büyük eseri Cumhuriyet’e kalıcı bir sanat eseri bırakarak, Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu, Piu Entertainment ve Zorlu Performans Sanatları Merkezi yapımcılığında,  “1923” müzikalini hayata geçirdi. Milli Mücadele ile başlayarak Cumhuriyet’in kuruluş sürecini anlatan en büyük sahne sanatları eseri olma özelliğini taşıyan “1923” müzikali ile ilgili olarak Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül; “2023 Cumhuriyetimizin 100. yılı, Zorlu Grubu olarak bizim de ne mutlu ki 70. yılımız… ‘1923’ müzikali ile Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığımız ve sorumluluğumuzu yansıtırken, Cumhuriyet’in kuruluş hikayesini yeni nesillere en etkili şekilde ve kalıcı bir eserle aktarabilmeyi istedik. Cumhuriyetimizin 100. yılı hepimize kutlu olsun” dedi. 

Zorlu Holding ve Grup şirketlerinin katkılarıyla, Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu, Piu Entertainment ve Zorlu Performans Sanatları Merkezi yapımcılığında, Cumhuriyet’in 100. yılına özel olarak hazırlanan, sahne üstü ve arkasında 200 kişilik bir ekiple hayata geçirilen ve hazırlıkları 18 ay süren “1923” müzikalinde, bir müze gezisi sırasında kaybolarak, kendilerini Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele’yi başlattığı Bandırma Vapuru’nda bulan dört arkadaşın hikayesi anlatılıyor. Bandırma’yı sarsan dalgalardan Meclis’in açılışına, Büyük Taarruz’dan Cumhuriyet’in kuruluşuna uzanan ve yer yer fantastik öğeler içeren serüvende, sanatseverler büyüleyici dakikalar yaşıyor.

 

Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül: ‘Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığımız ve sorumluluğumuzu Atatürk’ün en büyük eseri Cumhuriyet’e kalıcı bir sanat eseri bırakarak yansıtmak istedik.’ 

Müzikal ile ilgili Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, “Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamak bizi gerçekten çok heyecanlandırıyor. Toplum olarak gösterdiğimiz fedakarlıkları, kurtuluş mücadelesini, toplumun her kesiminde yapılan o büyük devrimleri hatırlayınca içimi büyük bir şükran duygusu kaplıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarını bir kez daha sevgi, saygı ve minnetle anıyorum” dedi. 

 ”Bugün bize düşen görev Cumhuriyet değerlerini ve ne büyük zorluklarla kurulduğunu hatırlamak ve yeni nesillere en iyi şekilde anlatmak” diyen Yüngül, “Cumhuriyet’in kurulduğu zamanın koşullarını, mücadeleyi herkesin, bilhassa da çocuklar ve gençlerin çok iyi bilmesi ve anlaması gerektiğini düşünüyorum. 2023 Cumhuriyetimizin 100. yılı, Zorlu Grubu olarak bizim de 70. yılımız. Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığımız ve sorumluluğumuzu Atatürk’ün en büyük eseri Cumhuriyet’e kalıcı bir sanat eseri bırakarak yansıtmak istedik. Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde daha uzun yıllar sahnelenecek müzikalin olabildiğince geniş kitlelere ulaşarak Anadolu’ya yayılması en büyük temennimiz” şeklinde sözlerini sürdürdü.

 

“Cumhuriyet’in değerlerinden aldığımız ilhamla Akıllı Hayat 2030 stratejimiz doğrultusunda her canlı ve doğa için sürdürülebilir bir yaşam sunmak, ülkemizin sosyal ve ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak üzere var gücümüzle çalışıyoruz.”

Yüngül sözlerine şöyle devam etti: “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma hedefi doğrultusunda, Cumhuriyet’in ilke ve değerlerine bağlılıkla çalışan bir Grup olarak, Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemize bu müzikali sunmayı arzu ettik. Biz her yeni güne Cumhuriyet’in açtığı yolda ilim, bilim, inovasyon ve teknolojiyle uyanan bir Grubuz. Cumhuriyet’in değerlerinden aldığımız ilhamla Akıllı Hayat 2030 stratejimiz doğrultusunda, her canlı ve doğa için sürdürülebilir bir yaşam sunmak, ülkemizin sosyal  ve ekonomik  refahına katkı sunmak üzere çalışıyoruz. Yenilikçiliğimiz, girişimci ruhumuz, en büyük gücümüz olan nitelikli insan kaynağımız, ortak akılla hareket etmemiz ve toplumsal faydayı her şeyin önünde gözetmemiz sayesinde kalıcı değerler yaratma yolunda ilerliyoruz.

Bugün “1923” müzikalini büyük bir coşku, mutluluk ve heyecanla izledik. Eğer Zorlu Grubu olarak ülkemizin dünyaya açılan bir penceresi olduysak, 160’ı aşkın ülkede ürün ve hizmetlerimizle milyonlarca insanın hayatına dokunarak daha iyi bir dünya hayaline katkıda bulunuyorsak bu Cumhuriyetimizin bize sunduğu vizyonun bir sonucu. Zorlu Grubu olarak, Cumhuriyet değerlerimize sahip çıkmaya, onları korumaya ve her daim yaşatmaya devam edeceğiz. Bu müzikalin daha aydınlık yarınlara ulaşma yolunda herkese ilham vereceğine gönülden inanıyoruz.’

 

Müzikal güçlü yapım kadrosu ile dikkat çekiyor 

Işık ve ses tasarımından dans koreografilerine, canlı orkestra kullanımından dönem kostümlerine kadar Milli Mücadele ile başlayarak Cumhuriyet’in kuruluş sürecini anlatan Türkiye tiyatro tarihinin en büyük ve en kapsamlı sahne sanatları eserlerinden biri olma özelliğini taşıyan müzikal, aynı zamanda Zorlu PSM’nin tüm teknik altyapısını sonuna kadar kullanan ilk yerli proje oldu. 

Müzikalin yapım kadrosu ise Türkiye tiyatro sahnesinden ve uluslararası alanda başarılı işlere imza atan isimlerden oluşuyor. Müzikal, Türkiye’nin en önemli yazarlarından Yekta Kopan ve Mert Dilek ile yurt içinde ve yurt dışındaki önemli tiyatro çalışmalarıyla tanınan yönetmen Mehmet Ergen tarafından kaleme alındı. Mehmet Ergen, aynı zamanda uluslararası festivaller ve oyun projeleriyle Türkiye modern tiyatro sahnesinin sevilen oyunlarında yönetmenlik yapan Lerzan Pamir ile birlikte oyunun yönetmenliğini de üstleniyor.

Ödüllü besteci Tuluğ Tırpan müzikalin müziklerini üstlenirken koreografisi modern dans ve müzikal alanında Türkiye’nin önde gelen ismi koreograf Beyhan Murphy’nin imzasını taşıyor. Eserin tarih danışmanlığını ise İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyasi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan üstleniyor.

Müzikalin tasarım süreçlerinde de yine tiyatro dünyasının en iyileri arasında yer alan isimlerin imzası bulunuyor. Dekor tasarımında Royal Shakespeare Company’den San Francisco Opera’ya kadar dünyanın önde gelen kültür sanat kurumlarındaki prodüksiyonların dekor ve kostüm tasarımını gerçekleştiren ve İngiltere’de birçok kez Yılın Tasarımcısı ödülüne layık görülen Robert Innes Hopkins, kostüm tasarımında Küheylan, Sidikli Kasabası, Damdaki Kemancı gibi oyun ve müzikallerin kostümlerinde imzası bulunan Gül Sağer, ışık tasarımında dünyanın önemli tiyatro topluluklarından Kneehigh Theatre’da 20 yıl boyunca sayısız çalışmaya imza atan, Shakespeare’s Globe, Royal Shakespeare Company ve English National Opera gibi dünyanın önde gelen tiyatro, opera ve müzikallerinin ışıklarını tasarlayan, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’ta birçok kez En İyi Işık Tasarımcısı ödülüne layık görülen Malcolm Rippeth ve multimedya tasarımında Royal Opera House, Royal Shakespeare Company, National Ballet of Canada ve Traverse Theatre Edinburgh gibi dünyaca ünlü sanat kurumlarında çalışmalar yapan ödüllü video tasarımcısı Douglas O’Connell yer alıyor. Müzikalin başrollerinde; Kerem Alışık, Özge Özder ve Ece Dizdar ile yeni neslin yetenekli oyuncuları Elif Gülalp, Ülkü Hilal Çiftçi, Metin Boray Dikenelli, Ozan Persentili yer alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gölcük'te Film Festivali Keyfi Bekçi Filmi ile yaşanacak

Gölcük Belediyesi, 2. Kocaeli Film Festivali kapsamında Kazıklı Kervansarayı Kültür Yapısı’nda ödüllü “Bekçi” adlı filmi Gölcüklülerle buluşturacak.

Gölcük Belediyesi “Sanat Kenti Gölcük” sloganı ile kültür-sanat etkinliklerini sürdürüyor. Gölcük Belediyesi; 2. Kocaeli Film Festivali kapsamında, ödüllü bir film olan “Bekçi” adlı filmi Kazıklı Kervan Sarayı Kültür Yapısı’nda Gölcüklülerle buluşturacak. 3 Kasım Cuma günü saat 20.00’da başlayacak olan ücretsiz film gösterimine tüm Gölcük halkı davet edildi.

 

FİLMİN KONUSU

Kasabanın mezarlığında bekçilik yapan Salih, ilerlemiş yaşına rağmen her gün işten eve iki kilometrelik yol gider. Her akşamüstü bekçi kulübesine gelip sabah gün doğmadan geri dönen Salih’in hayatı sadece bundan ibarettir. Kendi halinde bir yaşantısı olan Salih, yaptığı işten dolayı bir süre sonra gerçek dünyadan kopmaya başlar. Kulübeye gelirken giderken kasaba yolunda yaşadıkları, gece kulübeye gelen adamlar ve Salih’in rüyasına giren genç kız onun psikolojisinin bozulmasına neden olur. Zamanla paranoya görmeye başlayan Salih, artık gerçekle hayali birbirine karıştıracak hale gelir. Durmuş Akbulut’un yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Turan Özdemir, Serhan Süsler, Koray Ergun, Uğur Karabulut, Engin Çelik gibi isimler yer alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İBB Şehir Tiyatroları'nda Bu Hafta (1-5 Kasım 2023)

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Kasım ayının ilk haftasında 9 oyunla seyirci karşısına çıkıyor.

Bu hafta tiyatroseverleri, Tolstoy’dan Ibsen’e, Savaş Dinçel’den Nezihe Meriç’e klasik ve çağdaş yazarların eserlerinin ön planda olduğu zengin bir repertuvar bekliyor.

Bu hafta; Savaş ve Barış, Bir Halk Düşmanı, Gidiş Dönüş Moskova, Hayat Der Gülümserim, Komik Para, Zehir, Uçurtmanın Kuyruğu, Çın Sabahta, Benim Küçük Yıldızım adlı oyunlarımız seyirciyle buluşacak.

 

Oyun biletleri, gişelerden, sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/ ve  biletinial.com  adreslerinden temin edilebilir.

 

Bu Haftanın Programı (1-5 Kasım 2023)

 

SAVAŞ VE BARIŞ

1805 ve 1820 arasında geçen, tarihsel bir anlatı özelliği de taşıyan “Savaş ve Barış” Napolyon’un 1812’de Rusya’yı işgalinin hemen öncesinde hayatları tümüyle değişen Rus aristokrasisini konu edinir. Bir yanda aşk ilişkileri, aile ve salon hayatını anlatılırken, savaş ve savaşın geri dönülemez yıkımı da devam etmektedir. Savaş ve Barış, birçok yönüyle bir tarih anlatısının özelliklerini taşırken, aynı zamanda yaşama, inançlara, insanın yaşama amacına dair felsefi düşünceleri barındıran, politik ve sosyolojik çıkarımların yer aldığı destansı bir eserdir. Savaş ve muharebelerin, Napolyon ve Kutuzov gibi tarihi şahsiyetlerin arka fonu oluşturduğu oyunda, aşk hikayeleri, kişisel zaaflar, aile içi çatışmalar ve kayıplar toplumun genelinden oyundaki her bir karaktere kadar uzanan bir panorama oluşturur. Lev Tolstoy’un yazdığı,  Eva Mahkovic’in uyarladığı, Aslı Önal’ın çevirdiği, Aleksandar Popovski’nin yönettiği oyunda Ayşegül İşsever, Berfin Berber, Can Başak, Defne Gürmen Yüksel, Deran Özgen, Dilara Demirdüzen, Doğan Altınel, Ersin Bağcıoğlu, İlker Sami Kılıç, İpek Uğuz, Levent Üzümcü, Melisa Demirhan, Mesut Çırak, Murat Bavli, Mutlu Güney, Nevzat Sinan Taştan, Ogeday Erkut, Osman Kaba, Salih Şimşek, Sefa Turan, Taha Karakaş, Yağmur Topçu rol alıyor. Oyun, 1-4 Kasım 2023 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

 

BİR HALK DÜŞMANI

Kentin yegâne gelir kaynağı olan kaplıcalarla ilgili araştırmasından şüphelerini haklı çıkartan bir sonuç alan Dr. Stockman’ın mücadelesi, Ibsen’in güçlü kalemiyle, “halkın yararı” sayılan şeyin, çıkar prizmasında şekil değiştirmesini anlatan bir “mesel”e dönüşüyor.

Henrik Ibsen’in yazdığı, Dilek Başak Carelius’un çevirdiği, Orhan Alkaya’nın yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Burçak Çöllü, Cem Baza, Derya Yıldırım, Gökhan Mete, Hakan Arlı, Hazal Uprak, Mert Tanık, Müge Akyamaç, Rahmi Elhan, Tankut Yıldız rol alıyor. Oyun, 1-4 Kasım 2023 tarihleri arasında Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde.

 

GİDİŞ DÖNÜŞ MOSKOVA (RETRO)

Eşinin ölümünden sonra Moskova’da kızı ve damadının yanında yaşamaya başlayan Nikolai Mihayloviç Çmutin, sakin ve huzurlu bir yaşam sürmek umuduyla köyüne gitmek istemektedir. Babasının köyde tek başına yaşayamayacağını düşünen kızı Ludmilla ve bir türlü anlaşamadığı damadı Leonid ise onu evlendirme planları yapmaktadır. Leonid, Çmutin’in birini eş olarak seçmesini umut ederek üç yalnız kadını eve davet eder. Üç gelin adayının da aynı anda eve gelmesiyle planlar karışacaktır.

Alexander Galin’in yazdığı, Hale Kuntay’ın çevirdiği, Engin Gürmen’in yönettiği oyunda Aybar Taştekin, Ayşe Nurseli Tırışkan Akpınar, Esra Ülger, Hikmet Körmükçü, Mahperi Mertoğlu, Zihni Göktay rol alıyor. Oyun, 1-4 Kasım 2023 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde.

 

HAYAT DER GÜLÜMSERİM

Yıllarca olağanüstü kadın karakterlere hayat vermiş bir oyuncu, AVM yapılmak üzere yıkılacak bir sahneye veda eder. Anlatılmaya değer bulunmayan farklı sınıflardan kadınların sıcak ve aşina hayat hikâyeleri, ilk kez aktarılır.

Özen Yula’nın yazıp yönettiği oyunda Sema Keçik, Serkan Bacak rol alıyor. Oyun, 1-4 Kasım 2023 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.

 

KOMİK PARA

Doğum gününde Henry akşam işten dönerken metroda kendi çantası yerine yanlışlıkla bir başkasının çantasını alır. O çantanın içinde tam 1 milyon 735 bin pound para vardır. Evde onu bekleyen karısı Jean, Henry için bir doğum günü sürprizi hazırlamaktadır. Bu doğum günü kutlaması için aile dostları Betty ve Vic de davetlidirler. Henry para dolu çanta ile eve gelir. Hemen uçak biletleri alınır ama eve bir dedektif gelir ve işler karışır, soluksuz macera başlar.

Ray Cooney’in yazdığı, Haldun Dormen’in çevirdiği, Özgür Atkın’ın yönettiği oyunda Ada Alize Ertem, Can Alibeyoğlu, Elyesa Çağlar Evkaya, Emrah Derviş Soylu, Hasip Tuz, Nurdan Kalınağa, Özgür Atkın, Uğur Dilbaz rol alıyor. Oyun, 1-4 Kasım 2023 tarihleri arasında Gaziosmanpaşa Sahnesi’nde.

 

ZEHİR

Geçmişte yaşadıkları trajik kaybın ardından ayrılan çift, yıllar sonra bir araya gelmek zorunda kalır. Bu buluşma, acılı bir geçmiş hesaplaşmasına dönüşür. Karşı tarafın da neler hissettiğine dair eksik bırakılan taşlar yerine oturur. Kadın ve erkek dünyasının bakış açısına odaklanan eser Hollanda prömiyerinin ardından birçok dile çevrilmiştir.

Lot Vekemans’ın yazdığı Şaban Ol’un çevirip yönettiği oyunda Sevinç Erbulak, Ahmet Saraçoğlu, Aslıhan Kandemir, Eraslan Sağlam rol alıyor. Oyun, 1-4 Kasım 2023 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

 

UÇURTMANIN KUYRUĞU

Çocukluğu babası tarafından otoriteyle bezenmiş, sıkı bir disiplinle yetiştirilmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adam, hayatına son vermeye karar verir. İntihar mektubunu yazıp bitirdiği an kapı çalar. Karşısında ilk defa gördüğü, tanımadığı bir misafir vardır. Gelen adam hayatına ve tüm çocukluğuna dair her şeye hakimdir. Zaman geçtikçe sohbet ilgi çekici bir hal alır. Etkileyici bir iç hesaplaşma başlar. Savaş Dinçel’in yazdığı,  Barış Dinçel’in yönettiği oyunda Gün Koper, Ali Yoğurtçuoğlu rol alıyor. Oyun, 1-4 Kasım 2023 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

 

ÇIN SABAHTA

Zengin bir ailede yetişen Güneşi, ailesinin dayatmalarından kaçarak, kendi özgür yaşamını kurmak için mütevazı bir daireye taşınır. İdeolojilerine sıkı sıkıya bağlanmış olan Güneşi’nin boşlukta debelendiği yaşamına, hemen yan dairesine taşınan Feriha girer. Ömrü boyunca hayalini kurduğu ‘damı akmayan eve’ taşınmayı nihayet başaran Feriha’nın umudu ve mutluluğu, Güneşi’nin dünyasına pek çok yenilik getirecektir. Nezihe Meriç’in yazdığı Hülya Karakaş’ın yönettiği oyunda, Ayşe Günyüz Demirci, Hülya Karakaş rol alıyor. Oyun, 4 Kasım 2023 tarihinde Beylikdüzü Yakuplu Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

 

Çocuk Oyunu

BENİM KÜÇÜK YILDIZIM (3+ Yaş)

Bir gün bir yıldız kayar… Gökyüzünden… Küçük kız onun peşine düşer… Belki gözündeki yıldıza ulaşamaz; ama bir yıldız şarkıcı kargaya, tavuklar için bir Yıldız gibi pırıl pırıl parlayan bir mısır tanesine, her nefes aldıkça bir yıldız parıldayan ateş böceğine rastlar… Hepsiyle arkadaş olur… Sonunda gerçek yıldızın içinde olduğunu sevgi kardeşlik dostluk olduğunu anlar.

Cengiz Özek’in yazıp yönettiği oyunda Ayşe Günyüz Demirci, Buğra Can Ildırışık, Yunus Erman Çağlar, Kamer Karabektaş, Mana Alkoy, Özge Kırdı, Pınar Pamuk, Tevfik Şahin rol alıyor. Oyun, 5 Kasım 2023 tarihinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ZKSM'de 100'üncü Yıla Özel Panel ve Sergi

Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında; kültür, sanat, medeniyet birikimimizden bir seçki sunan Zeytinburnu Kültür Sanat’ın “100 Aydın 100 Kitap” sergisi açıldı. Sergi açılışının hemen akabinde yine aynı başlıkla, Cumhuriyetimizin 100 yıllık birikiminin konuşulduğu ve Moderatörlüğünü Prof. Dr. Turgay Anar’ın yaptığı, “100 Aydın 100 Kitap” panelinin konuşmacıları ise Prof. Dr. Haşim Şahin ve Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk oldu.

Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel olarak Zeytinburnu Kültür Sanat tarafından düzenlenen “100 Aydın 100 Kitap” sergisi yine aynı adı taşıyan bir panel programıyla birlikte Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde açıldı. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Turgay Anar’ın yaptığı panelin konuşmacıları ise Prof. Dr. Haşim Şahin ve Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk oldu. Sergi açılışına Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy ve Zeytinburnu Kaymakamı Adem Uslu da katıldı. 

Panelin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Turgay Anar, “Bu güzel günde, bu güzel etkinlikte buluşmak gerçekten bir milleti millet yapan temel değerler üzerinde uzlaştığımızın, anlaştığımızın, aslında bizi biz yapan o temel mayanın ne olduğunu çok güzel bir bayram atmosferi içinde bize sunduğu için anlamlı geliyor bana.” diyerek sözü Prof. Dr. Haşim Şahin’e verdi.

 

PROF. DR. ŞAHİN: “HER ŞART ALTINDA DEVLETİMİZ VAR OLACAKTIR…”
Prof. Dr. Haşim Şahin şunları kaydetti: “Türkiye Cumhuriyeti’nin, Cumhuriyetimizin 100. yılı. Ama bir tarihçi olarak öncelikle şunu hatırlatarak başlamak istiyorum, biz daha çok yüzyıllar kutlarız. Çünkü Türk devletinin dört bininci yılı. Büyük Türkiye’nin, yani bir sınırları Çin’e dayanan, bir sınırları Macaristan’a kadar uzanan Büyük Türkistan sahasının ve Oğuzların ve büyük atamız Hunların kurduğu devletle başlayan, fasılasız şekilde devam eden, bağımlılığı, esareti asla kabul etmeyen ve her şart altında devletini aralıksız devam ettirebilen dünyadaki ender milletlerden birisi olarak hem binlerce yıllık geçmişimizi ve devlet geleneğimizi hem de artık hanedan sisteminin sona ermesinden sonra farklı bir yönetim anlayışıyla, cumhuriyet sistemiyle devam eden varlığımızın ilelebet devam etmesini arzuladığımı bir tarihçi olarak ifade etmek isterim.”

 

PROF. DR. ÇORUK: “EDEBİYAT VE SANATTA TARİHİ SÜREKLİLİK ESASTIR”
Cumhuriyet tarihimizde roman sanatının gelişimi üzerine konuşan Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk ise, “Gerek devlette olsun, gerek edebiyat ve sanat hareketlerinde olsun süreklilik esastır. Yani bir tarihî olay olduğunda tarihî bir mesele ortaya çıktığında bu olayı eskiden bağımsız bir şekilde gelişeceğini, eskiden bağımsız bir şekilde yeninin inşa edileceğini düşünmek mümkün değildir. Dolayısı ile aynı durum Cumhuriyet romanı için de geçerlidir. Cumhuriyet romanında ele alınan pek çok konu ta Tanzimat’tan itibaren tartıştığımız ve hâlâ tartışmaya devam ettiğimiz konular arasındadır. Bir örnek verecek olursak Doğu-Batı meselesi, modernleşme meselesi hâlâ sıcaklığını, değişen zamanın icaplarına göre Tanzimat Dönemi’nde başlayan bu meselenin günümüzde de, günümüz romanında ve edebiyatında da devam ettiğini pekâlâ söylemek mümkündür.” ifadelerine yer verdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yenişehir Belediyesi Nuri Ulusu Kütüphanesi hizmete açıldı

Mersin Yenişehir Belediyesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun adını verdiği kütüphaneyi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda hizmete açtı. Menteş Mahallesi’nde 2021 yılında inşa edilen Yenişehir Belediyesi Kerimoğlu Kültür Kompleksi’nde kurulan kütüphane,ders çalışma alanlarıve öğrencilerinbilgiye erişimi noktasında mahallede önemli bir açığı kapatacak.

Pirireis Mahallesi’nde bulunan Yenişehir Belediyesi Akademi’de 2021 yılında açılan Ülkü OngünKütüphanesi’nin ardından Yenişehir Belediyesi, Menteş Mahallesi’ne de kütüphane kazandırdı. Kerimoğlu İnşaat bağışlarıyla yapılan ve taziyeevi ile kütüphaneden oluşan Yenişehir Belediyesi Kerimoğlu Kültür Kompleksi’nde kurulan kütüphaneye Mustafa Kemal Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun adı verildi. Yenişehir Belediyesi Nuri Ulusu Kütüphanesi’nin açılışına, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’in yanı sıra Nuri Ulusu’nunoğlu ve aynı zamanda eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mustafa Kemal Ulusu, Kerimoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Özdemir, oda ve sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.

“Mersin’in en büyük kütüphanesini, Yenişehir Halk Kütüphanesi’ni açacağız.”

Kütüphanenin açılışında konuşan Başkan Abdullah Özyiğit, “Bugün gerçekten benim için de çok özel ve anlamlı bir gün. Bugün Nuri Ulusu Kütüphanesi’ni, Yenişehir Belediyesi Kerimoğlu Kültür Kompleksi’nde açıyoruz. Burası aslında bir yıldır hizmet veriyor. Kompleksimizde artık Nuri Ulusu’nun adı yaşayacak.  Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakınında bulunan belki on kişiden biri, son yıllarını birlikte geçirdiği ve her adımından, her düşüncesinden haberdar olan çok kıymetli bir insanın ismini burada yaşatacağız.” dedi.Kısa süre içerisinde Mersin’in en büyük kütüphanesini yapmak için çalışmalarına başlayacaklarını ifade eden Başkan Özyiğit, “Yakın zamanda bir kütüphane daha açma çalışmamız geçen ay başında Yenişehir Belediye Meclisimizde aldığımız kararla gerçekleşecek. Kentimizin en merkezi yerlerinden bir tanesinde Mersin’in en büyük kütüphanesini, Yenişehir Halk Kütüphanesi’ni açacağız. Burada nasıl Yılmaz kardeşim destek olduysa, orada da bir hayırsever hemşehrimiz destek olacak.  Her iki Beceri Temelli Eğitim Merkezi(BETEM)’mizi ve Kültür Kompleksimizi bağışlarla yaptık. Hatta bugün de ailelerimize söz verdik, bir ilkokulu da kentimize kazandıracağız, onu da bağışla yapacağız. Bunlar bize duyulan güven ile ilgili. Bugün BETEM’de eğitim alan çocuklarımızın ailelerle bir araya geldik, onlar çok mutluydu, çocuklarımızla ben de gurur duydum. Yenişehir halkı olarak eğitimde, sanatta, kültürde Atatürk’ün bize çizdiği yolda, onun ışığında yürümeye devam edeceğiz ve Atatürk’ün izinden ayrılmayacağız.” diye konuştu.

“Yenişehir’e hizmetten rahatsız olanlar kendi işlerine baksınlar.”

Geçtiğimiz günlerde bazı basın yayın organlarında çıkan ve gerçeği yansıtmaya iddialarla ilgili konuşan Başkan Abdullah Özyiğit, “Anlamakta güçlük çektiğim bir noktayı söylemek istiyorum. Bir hayırsever vatandaşımız bir yerde inşaat yapıyor. Yan tarafında da ‘bize bir kütüphane yapın’ dedim. ‘Hay hay’ dedi. Ondan sonra basında bir haber gördük. Efendim biz sanki arsayı imara açmışız, konuta açmışız gibi hiç aslı astarı olmayan, yasal olarak mümkün olmayan şeyler. Ama bunlar için kısaca şunu söylüyorum. Bunlar hizmet düşmanıdır, bunlar halk düşmanıdır, bunlar iftiracıdır, bunlar yalancıdır. Ve maalesef haber kaynağı bizde de meclis üyesi olarak görev yapan bir arkadaşımız. Çok üzüntü verici. Yenişehir’e hizmetten rahatsız olanlar kendi işlerine baksınlar. Yenişehir’e hizmete devam edeceğiz. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Bayramınız kutlu olsun, yaşasın Cumhuriyet.”şeklinde konuştu

Nuri Ulusu’nun oğlu Mustafa Kemal Ulusu ise yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Sevgili Yenişehirliler, benim için çok mutlu bir gün. Atatürk’e 12 yıl, bir fiil hep yanı başında hizmet eden Çankaya Köşkü kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun oğluyum. Aynı zamanda yine Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya ilk bandırma vapuruyla Samsuna giderken hizmetkarı olan geminin birinci kamaratörü Hacı Teyfik’in de torunuyum. Zaten adımızı da soyadımızı da koyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Efendim dediğim gibi Nuri Ulusu 12 Yıl Atatürk’ün hep yanı başındaydı. Bugün benim için hüzünlü de bir gün rahmetli babacığım hep derdi ki; ‘Allah benim canımı ya 29 Ekim’de ya da 10 Kasım’da alsın’. Böyle bir Atatürkçü’ydü, ben de onun oğluyum. Adım Mustafa Kemal. Bu güzel 100. yılı yürekten kutluyorum. Varolsun, hepsi nurlarda yatsınlar.”

Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Yenişehir Belediyesi Kerimoğlu Kültür Kompleksi’nin yapımını üstlenen Kerimoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Özdemir’e teşekkür plaketi verdi. Açılışın ardından Mustafa Kemal Ulusu, “Atatürk’ün Yanı Başında” isimli kitabını da vatandaşlar için imzaladı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DHL yelken takımı “As One" ile 100. Yıl Cumhuriyet Kupası'nda grubunun birincisi oldu

Cumhurbaşkanlığı 4. Uluslararası Yat Yarışları’nın İstanbul etabı Cumhuriyet 100. Yıl Kupası tamamlandı. DHL Express Türkiye’nin yelkenlisi “As One” yarıştığı Gezgin B Sınıfı’nda birinci oldu.

 

DHL Express Türkiye’nin ana sponsorluğunu üstlendiği, İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Kulübü tarafından bu yıl dördüncü kez düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları’nın İstanbul etabı, Cumhuriyet 100. Yıl Kupası yapılan ödül töreniyle sahiplerini buldu. Hakan Yemlihaoğlu kaptanlığında, DHL Express Türkiye çalışanlarından oluşan ekibiyle yarışa katılan DHL Yelken Takımı, Gezgin B Sınıfı’nda birinci oldu. Bu yıl ilk defa suya indirilen DHL As One yelkenlisi, yarışların Muğla etabı olan Halikarnas 100. Yıl Kupası’nı da kendi sınıfında birincilikle tamamlamıştı.

DHL Express Türkiye CEO’su Volkan Demiroğlu, kazandıkları ödülle ilgili şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin 100. yılında, “As One” yelkenlimizle ödül kazanmanın büyük gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Böylesine anlamlı bir günde bize bu sevinci yaşatan tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları’na bu yıl 18 ekip arkadaşımız katıldı ve üç gün boyunca farklı ekipler halinde mücadele ettiler. Bu yıl ilk defa suya indirdiğimiz As One yelkenlimizle önce Muğla’da sonra da İstanbul’da kazandığımız başarılar bizi çok mutlu etti. Dünya çapında bilinen ve ülkemizin tanıtımında çok önemli bir rol üstlenen Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışları’nın hem ana sponsoru hem de yarışçısı olmaktan gurur duyuyoruz.”

DHL Express Türkiye, ayrıca geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Cumhurbaşkanlığı Trofesi Kupası’nın kazanan takımına özel bir ödül verdi. Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencileri tarafından atıklardan ileri dönüşümle tasarlanan ödül heykelciğini Cumhuriyet 100. Yıl Kupası’nı kazanan MSI Yelken Takımı’na DHL Express Türkiye Ticari Birimlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selver Yıldız Küçükkoyuncu takdim etti. 

 

DHL Hakkında 

1969 yılında kurulan DHL, lojistik sektörünün lider global markasıdır. DHL bünyesinde yer alan birimler, ulusal ve uluslararası paket teslimatından e-ticaret gönderi ve taşımacılık çözümlerine, uluslararası ekspres kara, hava ve deniz yolu taşımacılığından endüstriyel tedarik zinciri yönetimine uzanan benzersiz bir lojistik hizmet portföyü sunar. Dünya çapında 220’yi aşkın ülke ve bölgede yaklaşık 395 bin çalışanıyla DHL, müşterilerinin sınırları aşmasına, yeni pazarlara ulaşmasına, işlerini büyütmesine ve gönderilerini sevdiklerine ulaştırmasına yardımcı olur. 

Teknoloji, yaşam bilimleri, sağlık, mühendislik, üretim & enerji, perakende ve otomotivin de aralarında bulunduğu pek çok büyümekte olan pazar ve sektöre özel çözümleriyle “Dünyanın lojistik şirketi” olarak konumlanan DHL, DHL Group’un bir parçasıdır. Grup, 2022 yılında 94 milyar euro gelir elde etmiştir. Gerek sürdürülebilir ticaret uygulamaları gerekse topluma ve çevreye karşı duyduğu sorumlulukla, dünyaya pozitif katkı sağlayan DHL Group, 2050 itibarıyla sıfır emisyon hedefine ulaşmayı amaçlamaktadır. DHL Express, DHL Group’un uluslararası ekspres hava taşımacılığı alanında faaliyet gösteren global lider firmasıdır. 

DHL Express Türkiye Hakkında 

1981 yılında kurulan DHL Express Türkiye, geniş müşteri kitlesiyle Türkiye’de hızlı hava taşımacılığı sektörünün lideri konumundadır. İstanbul ve Sabiha Gökçen Havalimanlarından günde toplam 4 uçuş gerçekleştiren DHL Express, İstanbul’un iki yakasından da uçak kaldıran “Ekspres Hava Taşımacılığı” firmasıdır. DHL Group bünyesinde yer alan DHL Express, yakın zamanda 135 milyon Euro yatırımla İstanbul Havalimanı’nda hayata geçirilen yeni Gateway binasında hizmet vermeye başlamıştır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemer Belediyesi Kick Boks takımından 6 madalya

Kemer Belediyesi Kick Boks Takımı, Cumhuriyet’in 100’ncü yılına özel düzenlenen 100. yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Şampiyonası’nda 6 madalya kazandı.

Döşemealtı ilçesinde Döşemealtı Spor Salonu’nda düzenlenen şampiyonaya katılan Kemer Belediyesi Kick Boks Takımı, Galip Akif ve Tuğberk Budak yıldızlar kategorisinde altın madalya kazanırken, Buğra Gürcan, Metehan Güner ve Deniz Bilalov bronz madalya aldı. Minikler kategorisinde mücadele eden Emir Saz ise bronz madalya kazandı.

Turnuvaya katılan diğer Kemer Belediyesi Kick Boks takımı sporcuları Ayberk İzgi, Arman Şeker, Asım Sefa Elibol, Burak Onur, Yunus Bilal ve Fatih Şimşek, mücadeleleri ile göz doldurdu.

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, yaptığı açıklamada, Volkan Kaplan’ın öğrencilerini tebrik ettiğini belirterek, Kemer’e 6 madalya ile dönen sporculara başarılarının devamını dilediğini söyledi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tehditler Ardı Ardına: Kaspersky, Lazarus'un Meşru Yazılımları İstismar Eden Yeni Kampanyasını Ortaya Çıkardı!

Kaspersky Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT), kötü niyetli Lazarus grubunun dünya çapındaki kuruluşları hedef alan yeni kampanyasını ortaya çıkardı. Security Analyst Summit’te (SAS) sunulan araştırma, kötü amaçlı yazılımlar aracılığıyla dağıtılan ve meşru yazılımlarla yayılan sofistike APT kampanyasının detaylarını ortaya koydu.

GReAT ekibi, dijital sertifikalar aracılığıyla web iletişimini şifrelemek için tasarlanmış meşru bir yazılım aracılığıyla hedeflerine virüs bulaştıran bir siber güvenlik olayını tespit etti. Söz konusu güvenlik açıkları raporlanmasına ve yama yayınlanmasına rağmen, dünya genelindeki kuruluşlar hala yazılımın kusurlu sürümünü kullanarak Lazarus saldırı grubu için giriş noktası sağlamaya devam ediyor.

Saldırganlar kurbanı kontrol etmek için yüksek düzeyde karmaşık yapıya sahip, gelişmiş denetimden kaçınma teknikleri kullanan bir “SIGNBT” kötü amaçlı yazılımı konuşlandırdı. Ayrıca daha önce savunma sanayi yüklenicilerini, nükleer mühendisleri ve kripto para sektörünü hedef aldığı bilinen LPEClient aracını da kullandılar. Bu kötü amaçlı yazılım, ilk bulaşma noktası olarak hareket ediyor ve kurbanın profilinin çıkarılmasında ve yükün iletilmesinde önemli bir rol oynuyor. Kaspersky araştırmacılarının gözlemleri, LPEClient’in bu ve diğer saldırılardaki rolünün 3CX tedarik zinciri saldırısında da görüldüğü üzere Lazarus grubu tarafından kullanılan taktiklerle uyumlu olduğunu gösteriyor.

Araştırma derinleştikçe, Lazarus kötü amaçlı yazılımının bir yazılım satıcısı olan ilk kurbanını daha önce de birkaç kez hedef aldığı ortaya çıktı. Bu tekrar eden saldırı modeli, muhtemelen kritik kaynak kodunu çalmak veya yazılım tedarik zincirini bozmak niyetinde olan kararlı ve odaklanmış bir çabaya işaret ediyor. Tehdit aktörü, şirketin yazılımındaki güvenlik açıklarından sürekli olarak yararlanma yoluna gitti ve yazılımın yama uygulanmamış sürümünü kullanan diğer şirketleri hedef alarak kapsamını genişletti. Kaspersky’nin Endpoint Security çözümü tehdidi proaktif olarak tespit etti ve diğer hedeflere yönelik daha fazla saldırıyı önledi.

Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi Baş Güvenlik Araştırmacısı Seongsu Park“Lazarus grubunun devam eden faaliyetleri, gelişmiş kabiliyetlerinin ve sarsılmaz motivasyonlarının bir kanıtı niteliğinde. Küresel ölçekte faaliyet gösteriyorlar ve çeşitli yöntemlerle çok çeşitli sektörleri hedef alıyorlar. Bu durum, daha fazla dikkat gerektiren, devam eden ve gelişen bir tehdide işaret ediyor” dedi.

 

Kaspersky araştırmacıları, bilinen veya bilinmeyen bir tehdit aktörünün hedefli saldırısının kurbanı olmamak için aşağıdaki önlemlerin alınmasını tavsiye ediyor:

  • Bilinen güvenlik açıklarını kapatmak için işletim sisteminizi, uygulamalarınızı ve antivirüs yazılımınızı düzenli olarak güncelleyin.
  • Hassas bilgilerinizi isteyen e-postalara, mesajlara veya aramalara karşı dikkatli olun. Herhangi bir kişisel bilgiyi paylaşmadan veya şüpheli bağlantılara tıklamadan önce gönderenin kimliğini doğrulayın.
  • SOC ekibinize en son tehdit istihbaratına (TI) erişim sağlayın. Kaspersky Tehdit İstihbaratı Portalı , şirketin tehdit istihbaratına erişim noktasıdır ve Kaspersky tarafından 20 yılı aşkın bir süredir toplanan siber saldırı verilerini ve içgörülerini sağlar.
  • GReAT uzmanları tarafından hazırlanan Kaspersky çevrimiçi eğitimiyle siber güvenlik ekibinizi en son hedefli tehditlerle mücadele edecek şekilde geliştirin
  • Uç nokta düzeyinde tespit, araştırma ve olayların zamanında düzeltilmesi için Kaspersky Endpoint Detection and Response gibi EDR çözümlerini kullanın.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Diablo IV Sezon 2: Kan Sezonu'nu bu Cadılar Bayramı'nda oynamanız gereken beş neden

Diablo IV Sezon 2, “Kan Sezonu,” 17 Ekim Salı günü, yılın en ürkütücü zamanı olan Cadılar Bayramı için tam zamanında başladı! Yeni sezon, oyuna vampir temalı içerik getiriyor ve oyuncuları koltuklarının ucunda tutacak bir kan dolu macera sunuyor. Bu ürpertici yeni bölüm, oyuncuları hemen kadim Kan Lordları’nın güç arayışında olduğu bir göreve daldırıyor ve yalnızca vampir güçleri olan bir kahraman onlara karşı durabilir.

Zengin anlatısı, güçlü yetenekleri, zorlu patronları ve ödüllerin hazinesi ile bu sezon, her Diablo hayranı için tüylerini ürperten bir deneyim olmaya ve bu Cadılar Bayramında Sanctuary’nin karanlık, gotik dünyasına derinlemesine dalma fırsatı sunmaya hazır.

İşte bu Cadılar Bayramında karanlığı benimsemeniz için beş ikna edici neden:

1. Erys ve Gemma Chan ile Karanlığı Kucaklayın

İlk defa Sezon 2, sesini esrarengiz bir Vampir Avcısı olan   Erys’e veren ürkütücü derecede parlak Gemma Chan’ı içeriyor – bu, yaklaşan karanlığa karşı verilen mücadeleye güçlü bir hikaye anlatımı ve yoğunluk katıyor. Erys sadece bir karakter değil; Diablo IV’ün Kan Sezonu boyunca oyuncuların oyunun manzarasını keşfederken umut ışığı olarak hizmet ediyor. Sezon 2, Diablo IV ikonik temaları olan karanlık, iyi ile kötü arasındaki sonsuz mücadele ve karanlık güzellikle dolu bir dünyaya daha derinlemesine dalıyor.

2. Vampir Gücünü Ortaya Çıkarın

Eski Kan Lordları harekete geçtikçe, kahramanın krallığı savunmak için vampir gücünün özünü kullanması gerekmektedir. Oyuncular, Elit Vampirlerle epik karşılaşmalar sonucu güçlü anlaşmalar ve vampir yetenekleri kazanırlar. Bu yeni kazanılan güçler, gölgelerin ve kızıl öfkenin ölümcül dansı içinde, oyuncunun düşmanın kan sihrini onlara karşı kullanmasına olanak tanır. Oyuncuların yolculuğu, Vampir Lordu’na karşı bir yüzleşme ile sonuçlanır ve onun dönüşümünü durdurmak, onun kötü planını engellemenin anahtarı haline gelir.

3. Ciddi Bir Tehlike Ortaya Çıkıyor

Sanctuary, bir zamanlar umudun bir sığınağıyken, şimdi vampir ordusunun sürekli saldırısı altında ve karanlık efendileri için kan toplama amaçları altında titriyor. İşte tam burada oyuncunun yolculuğu gerçekten başlıyor. Güçlü Vampir Avcısı Erys ile bir araya gelerek düşmanın planlarını keşfetmeli ve Lord Zir’in Kanlı Yükselişi’ni durdurmaya çalışmalısınız. Bu tehlike dolu bir görevdir ve oyuncunun zırhını kan sihriyle doldurmasını gerektirir, yeni Paragon Glifler, benzersiz eşyalar ve her oyuncunun benzersiz oyun tarzına uygun Efsanevi güçler de dahil olmak üzere özelleştirme seçeneklerini açar.

4. Kan Hasadı Sizi Bekliyor

Sezonel dünya etkinliği olan Kan Hasadı’na katılarak ilerleme ve itibar kazanın. Burada oyuncu, yerel ve zindan etkinliklerinde vampir ordularıyla karşı karşıya gelirken, karakterini yaklaşan karanlığa karşı güçlendirmek için güç ve ödüller toplar.

5. Karanlıkla Yüzleşin: Yeni Son Oyun Zorlukları

Beş yeni bitirici patronla karşılaşmak için hazırlıklı olun, hem tanıdık düşmanlar hem de görünmeyen kötüler içerir. Her biri, kurnaz bir strateji ve sarsılmaz bir kararlılık gerektiren benzersiz bir mücadele sunuyor. Bu düşmanları yenerek, karakterleri sürekli yaklaşan karanlığa karşı güçlendirecek özel ve olağanüstü eşyalar elde edin. Bu savaşlar korkaklara göre değildir, ancak kahramanların gerçekten şekillendiği yerlerdir. Ebedi Diyar, Şöhret Ödülleri, Elemental Direnç Sistemleri ve Mücevher Deposu güncellemeleriyle bu sezon, oyun deneyimini geliştiren yaşam kalitesi iyileştirmeleri getiriyor. Sanctuary’deki yolculuk daha da akıcı ve son derece rafine olacak ve oyuncuların kendilerini gerçekten önemli olan şeye, yani yaklaşan karanlığa karşı verilen destansı savaşa tamamen kaptırmalarını sağlayacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı