Aylık arşivler: Ekim 2023

“Bir Nokta, Bir Çizgi Sonsuzluğun Resmi" Sanatseverlerle Buluştu

Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi, Volkan Bulut’un ilk kişisel sergisi olan “Bir Nokta Bir Çizgi Sonsuzluğun Resmi” isimli resim sergisine ev sahipliği yaptı. Sanatçının, maneviyatı sanatla buluşturduğu sergisi 31 Ekim’e dek SKSM’de ziyarete açık kalacak.

 

44. yaşına özel 44 adet eser yer alıyor

Sergi açılışını ailesi ve sanatseverlerle birlikte gerçekleştiren Volkan Bulut, ilkokul çağından bu yana çalışmalarına devam ettiğini belirterek,  “Çalışmalarımda sadece nokta ve Elif harfini kullanarak sonsuz olasılıkta desenler ile yüce Allah’ın sonsuzluğunu resmetmeye çalışıyorum. Çizimlerimin ana teması; bir nokta bir çizgi … Yüce Allah’ın yarattığı sonsuzluğunun resmi, yaratılmış bütün mevcudat bir noktadan var olmuş ve Elif harfinden suret bulmuştur, geri dönüş de Elif harfinden o noktayadır. Nokta; hiçlik makamını, Elif; her şeyin başlangıcını sembolize ediyor. Elif olabilmek için önce kaynağı bulmak gerekiyor. Bunu da noktalarla temsil ediyorum. 30 yıllık bir yolculuk bu. Sergiye ev sahipliği yapan Küçükçekmece Belediyesi’ne ve Belediye Başkanı Kemal Çebi’ye teşekkür ediyorum. Bu sergi, benim gönül bahçem. Tüm sanatseverleri sergime davet ediyorum” diye konuştu.

Sergide, sanatçının 44.’ü yaşına özel 44 adet eser yer alıyor

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Kocaeli'deki tiyatroseverler çok şanslı”

Hamlet karakterini ülkemizde ilk oynayan kadın oyunculardan olan Ayla Algan ve sesli kitap yayıncılığını Türkiye’de ilk defa sürekli bir medya uygulaması olarak internet üzerinde başlatan Mehmet Atay, Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 13.  Kocaeli Kitap Fuarı’nın konuğu oldu. Duayen sanatçıların Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Aydın Sigali’nin moderatörlüğündeki söyleşisinde geçmiş ile bugünün tiyatrosu konuşuldu. Duayen sanatçılar Kocaeli’de tiyatronun arkasının sağlam olduğunu ve onu destekleten bir kimliğin bulunduğu için Kocaelili sanatseverlerin çok şanslı olduğunu belirtti.

 

VEHBİ KOÇ ANISINI ANLATTI

Tiyatronun bir felsefe olduğunu ifade eden Ayla Algan,”Tiyatro, edebiyatla çok ilişkilidir. Komedi bile olsa içeriklerini insana iyi anlatan, insan varlığını kendi kendine tanıtan bir yapıya sahiptir. Tiyatro yaşatmak kolay bir iş değil. Bir hikâyemi anlatayım. Boğazda bir yer kiraladık. Vehbi Koç bizim yalıya geldi. Geldi ama 5 dakika sonra gitti. Muhsin hocaya sorduk neden fazla kalmadı diye. ‘Tiyatrodan para kazanılır mı ?’ diye sorusuna kazanılmadığı söylenince hemen gitti. Şehre bir gelip gidenler var. Artık o kişiler yok. Şimdi bir gençlik var ki tiyatroya gidiyor. Ama o da tablet çocuğu oldu. O ne isterse bilgisayardan bulabiliyor. Dolayısıyla tiyatro bundan dolayı geriledi. Zorla ayakta tutmaya çalışıyoruz” dedi.

 

KURUMSALLAŞMA SORUNLARI

Türkiye’de kurumsallaşmamış sorunlar olduğunu ifade eden Mehmet Atay ise, “Oyunculuk ve altyapı meselesini bu konuda sayabiliriz. Oyuncular olarak maalesef kurumsallaşamıyoruz. Metin Yazarlığı meselesi de kurumsallaşmamış. Tiyatro bölümü haddinden çok fazla. Asıl sorun fazlalığı değil, nitelikli eğitim veren bölümler az. Bu şekilde de kaliteli oyuncuların yetişmesi de zorlaşıyor. Yazarlık meselesi de var. Anadolu kültürünü bilen yazarlarımız bizi anlatıyor. Metropol yazarlarının ise gözlemleri çok sınırlı.

Yalnız dekor ve kostüm noktasında ise çok ilerleme var” dedi.

 

“ŞEHRİN GERÇEK KÜLTÜREL DİNAMİĞİ TİYATROLARDIR”

Şehrin gerçek kültürel dinamiğinin tiyatrolar olduğunu sözlerine ekleyen Atay, “Şehirlerin demografik yapısı birden bire değişmeye yapıştı. Semtlerdeki insan profili değişmeye başladı. Ankara için konuşuyorum. Oyundan oyuna seyirci profilinin değiştiğini de görüyoruz. Kafedeki alışverişten bile seyirci profilini görebiliyoruz. Bu nedenle şu sonuca varabiliriz. Şehrin gerçek kültürel dinamiği tiyatrolardır. Kocaeli bu konuda çok şanslı. Bir kimlik var arkasında. Koltukları hiç boşluk bırakmayınız” İfadelerini kullandı. Program sonunda Ayla Algan ve Mehmet Atay’a Büyükşehir Belediyesi tarafından Kocaeli Ansiklopedisi hediye edildi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Memorial'da Görev Değişimi… Yeni CEO Bora Uludüz Oldu

Memorial Sağlık Grubu’nun 16 yıllık CEO’su Uğur Genç görevini, dijitalleşmenin Türkiye’deki önemli isimlerinden biri olan Bora Uludüz’e devrediyor. Türkiye’de, 2005 yılından bu yana özel sağlık sektörünün gelişmesine yönelik öncü çalışmaları ile tanınan ve kurumun 1 hastaneden; 12 hastane, 2 tıp ve 1 Wellness merkezine büyüme sürecini yöneten Genç, Memorial Yönetim Kurulu ve Aydın Holding İcra Kurulu’nda görevine devam edecek.

Türkiye Sağlık Sektörüne yön veren, pek çok “ilk”e imza atan, 8000 çalışanıyla kaliteli ve güvenilir sağlık hizmetini dünyanın her ülkesinden hastaya ulaştıran ve geçtiğimiz yıl Romanya yatırımıyla dünyaya açılan Memorial Sağlık Grubu’nun genel müdürlüğüne, Türkiye’de dijital sigortacılığın gelişmesine  liderlik eden Bora Uludüz getirildi. Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamlayan Uludüz, Harvard Üniversitesi’nde MBA yaptı. Kariyerine, 2008 yılında McKinsey & Company’de başlayan, 2008-2017 yılları arasında ağırlıklı banka ve sigortacılıkta danışmanlık projeleriyle uzmanlaşarak çeşitli yöneticilik pozisyonlarında görev alan Uludüz, bu sektörlerde dijitalleşme süreçlerine liderlik etti. 2017-2021 yılları arasında Garanti BBVA’da Dijital Bankacılık Direktörü, 2021 yılından günümüze kadar ise Sigortam.net CEO’su görevlerini başarıyla yöneten Uludüz, 16 Ekim 2023 tarihi itibariyle Memorial Sağlık Grubu CEO’su olarak görevi devralacak.                                                                                         

Deneyimli isim Uğur Genç yönetim kurulunda… 

Memorial’ın 2007 yılından bu yana genel müdürü olan Uğur Genç ise kariyerine, Arthur Andersen ve Accenture’da yönetim danışmanı olarak başladı. Türkiye’de sağlık turizminin gelişimi ile hasta deneyimine öncülük eden çalışmalarıyla tanınan ve ülkenin, yabancı hastalara yönelik bir cazibe merkezi konumuna ulaşmasında önemli katkıları bulunan Genç, 2012 yılında Capital Dergisi tarafından düzenlenen Türkiye’deki en başarılı 40 yaş altı genç genel müdürün belirlendiği “Başarıya Yürüyenler” yarışmasında birinci oldu. Uğur Genç, Business Life’ın, her yıl geleneksel olarak düzenlediği araştırmada “Türkiye’nin En Etkili 50 CEO’su” arasında yer aldı.

Sağlık sektöründeki tecrübelerini, katıldığı pek çok seminer, eğitim ve konferansla sağlık yöneticilerine aktaran Genç; Memorial Sağlık Grubu Yönetim Kurulu ve perakende, tekstil ile dijital bankacılık sektörlerinde faaliyet gösteren Aydın Holding’in İcra Kurulu’nda görevini sürdürecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Allianz'ın Startup'larla İş Birliği Yaptığı HackZone Scale Up Accelerator 4. Yılında, Başvurular Başladı

Gelişen teknoloji trendlerini tüm iş modellerine uygulamak üzere çalışan Allianz Türkiye, üç yıldır gerçekleştirdiği açık inovasyon programını, dördüncü yılında da HackZone Scale Up Accelerator ile kararlılıkla devam ettiriyor. Sigorta sektöründe inovasyonu ileriye taşımayı ve startupların girişimlerini hızlandırmayı hedefleyen HackZone Scale Up Accelerator Programı’na başvurular başladı.

Program ortağı Hackquarters ile birlikte 2020 yılından bu yana her yıl gerçekleştiren açık inovasyon programında Allianz Türkiye, sektörü geliştirmeye yönelik start-up’larla birlikte yenilikçi iş modelleri geliştirerek onların girişimlerini hızlandırmaya odaklanıyor. Her yıl, HackZone Open Insurance Programı’nı daha da ileriye taşıyan Allianz Türkiye, altı aylık

hızlandırma programı olan HackZone Scale Up Accelerator Programı’na başvuruları kabul etmeye başladı. HackZone Programlarıyla sigorta sektörüne açık inovasyonu katmayı amaçlayan Allianz, bu çalışmalar kapsamında bugüne kadar 20 ülkeden 336 start-up’ı değerlendirdi. 32 start-up, 50 mentor ve eğitmen ile 280 saatlik görüşme gerçekleştirdi. Programda yer alan start-up’lar şimdiye kadar ekosistemden 4,9 milyon dolar yatırım aldı.

Programa başvuran start-up’lar, bu yılın ana temaları olarak belirlenen “Yapay zekâ (AI) ve makine öğrenmesi (ML)”, “Üretken yapay zekâ (generative AI)”, “İklim krizi ile mücadele” ve “Oyunlaştırma (gamification)” alanlarında sigorta çözümleri üzerine çalışacaklar. 

Allianz Türkiye Pazarlama ve Dijital Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Onur Kırcı, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada “Allianz Türkiye olarak HackZone Scale Up Accelerator Program ile start-up’larla iş birliğimizi artırarak onları güçlendirmeyi amaçlıyoruz. 2020 yılında başladığımız açık inovasyon yolculuğumuz dördüncü yılında da tüm hızıyla devam ediyor. İş birliği, tasarım ve kodlama odaklı HackZone Programlarımızda start-up’lara API’lerimizi (Uygulama Ara Yüz Programları) açtık ve onlarla birlikte üretmeye başladık. Start-up’larla birlikte yarattığımız etki, günden güne arttı ve programı ileri bir noktaya taşıdı. Start-up’larla ürettiğimiz yenilikçi modeller sayesinde sektörün dönüşümüne önemli katkılar sağladık. Sektörde bir ilke imza atarak yaygınlaştırdığımız inovasyon kültürünü, fark yaratan fikirler ve start-up iş birliklerimizle destekleyerek sektörün ileri bir noktaya taşınmasına öncülük etmekten gurur ve mutluluk duyuyoruz” dedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Göz Sağlığını Korumanıza Yardımcı 8 Etkili Öneri

1.Sağlıklı beslenmek:

Göz sağlığı için bazı besin maddeleri oldukça önemlidir.

A vitamini

Belki de göz sağlığı açısından en iyi bilinen besin A vitaminidir. Retinanızın, ışık ışınlarını gördüğümüz görüntülere dönüştürmeye yardımcı olması için bol miktarda A vitaminine ihtiyacı vardır. Ayrıca yeterli miktarda A vitamini olmazsa göz kuruluğu gelişebilir. Havuç, tatlı patates, kavun, kayısı A vitamini içeren besin kaynaklarıdır.

Lutein ve zeaksantinin 

Birçok kronik göz hastalığının oluşumunu engellediği bilinmektedir. Bu maddelerden en zengin besinler özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler (lahana, ıspanak vb.) ve diğer renkli meyve ve sebzelerdir (brokoli, mısır, bezelye, Trabzon hurması, mandalina vb.).

C Vitamini

Bilimsel araştırmalara göre C vitamini, katarakt ve sarı nokta hastalığı gelişme riskini azaltmaktadır. Günlük rutininizde C vitamini içeren besinlere (portakal, greyfurt, çilek, domates vb.) yer vermek oldukça önemlidir.

E vitamini 

Göz sağlığının korunmasında faydalı bir antioksidandır. Bitkisel yağlar (mısır yağı, aspir gibi), fındık, badem, ayçiçeği çekirdeği, buğday tohumu, tatlı patates, avokado iyi birer E vitamini kaynağıdır.

Omega-3 

Yağ asitleri görsel gelişim ve retina fonksiyonları için çok önemlidir. Aynı zamanda sağlıklı bir gözyaşı üretimi için de yeterli miktarda omega-3 alınması gerekmektedir. Haftada en az 2 öğün balık tüketimi (özellikle somon, ton balığı gibi soğuk su balıkları) yeterli miktarda omega-3 alımı için önerilmektedir.

Çinko minerali 

Retinanın sağlıklı kalmasına yardımcı olur ve gözlerinizi ışığın zararlı etkilerinden koruyabilir. Ancak çinko, vücudumuzdaki kırmızı kan hücrelerinin oluşmasına yardımcı olan bakır miktarını azaltabilir. Baklagiller (fasulye, barbunya, börülce vb.) hem çinko hem bakır içerirler. Çinko açısından zengin diğer yiyecekler arasında yağsız kırmızı et, kümes hayvanları, istiridye ve zenginleştirilmiş tahıllar bulunur.

2.Düzenli uyku uyumak:

Uyku, tüm vücut için olduğu gibi gözler için de bir dinlenme ve yenilenme dönemidir. Nasıl ki vücudunuzun geri kalanı yenilenmek için uykuya ihtiyaç duyuyorsa, gözleriniz de aynı şekilde uykuya ihtiyaç duyar. Gözlerimiz uyandığımız andan uyuyana kadar gün boyunca sürekli bir aktivite halindedir. Toz, kirlilik ve ışık gibi zorlanmaya ve zarara neden olabilecek çeşitli çevresel faktörlere maruz kalırlar. Dolayısıyla uyku, gözlerimizin rahatlayabileceği, yenilenebileceği ve ertesi günün aktivitelerine hazırlanabileceği zamandır.

Uykunun en derin aşamasında toksinler dışarı atılıyor!

Uykunun en derin aşamasında gözlere kan akışı artar, gerekli besin maddeleri sağlanır ve zararlı toksinler dışarı atılır. Bu süreç, sağlıklı gözleri korumak için çok önemli olan gözlerdeki hücrelerin onarımına yardımcı olur. Ayrıca uyku sırasında gözlerin yağlanması ve beslenmesi için gerekli olan gözyaşı üretimi de artar. Uyku eksikliği bu süreçleri bozar ve göz kuruluğu, göz yorgunluğu, bulanık görme gibi çeşitli sorunlara yol açar.

Az uyku sarın nokta yapıyor!

Ayrıca uyku eksikliğinin halk arasında sarı nokta hastalığı olarak da bilinen yaşa bağlı makul dejenerasyonu ve glokom (göz tansiyonu) hastalığı riskini arttırdığı bilinmektedir. Dolayısıyla uyku ile göz sağlığı arasında doğrudan bir bağlantı olduğu ve yeterli dinlenmenin göz bakımı için hayati önem taşıdığı açıktır.

3.Güneş Gözlüğü:

Birçok kişi cildi güneşin zararlı etkilerinden korumak için koruyucu kremler kullansa da gözlerin korunması genelde ihmal edilir. Ultraviyoleye uzun süre maruz kalmak katarakt, göz tümörleri, sarı nokta hastalığı, pterjium (göz eti ya da kuş kanadı olarak bilinir), kuru göz hastalığı gibi birçok göz hastalığına sebep olabilir. Gözlerinizi yıllarca ultraviyole ışınlarına maruz kalmaktan korumak için erken yaşta uygun güneş gözlüğü takmaya başlamak önemlidir. Fakat güneş gözlüğü kullanırken ultraviyole korumasına mutlaka dikkat edilmelidir. Ultraviyole-A ve B koruması %100 olan ya da 400 nanometreye kadar ultraviyole ışınlarını engelleyen (UV400) güneş gözlükleri tercih edilmelidir. Aksi takdirde faydadan çok zarar verebilir.

4.Ekran Süresini Sınırlama:

Özellikle pandemiyle birlikte günlük rutinlerimiz oldukça değişti. Uzaktan eğitim ve uzaktan çalışma gibi uygulamalarla birlikte dijital ekranlara maruziyetimiz de oldukça arttı. Dijital ekran maruziyeti ile beraber bulanık görme, çift görme, odaklanmada zorlanma, göz yorgunluğu, göz ve çevresinde ağrı, kızarıklık, yanma gibi şikâyetler yaşıyorsanız dijital göz yorgunluğu sendromunuz olabilir. Hâlihazırda bulunan göz bozukluklarınız (özellikle astigmat), göz kuruluğunuz, kirpik iltihabınız, kontakt lens kullanımınız varsa dijital ekran göz yorgunluğu daha şiddetli olabilir. Kullanılan ekranın kalitesi ve çözünürlüğü, yazıların okunabilirliği, ekranın parlaklığı ve kontrastı, yaydığı mavi ışık seviyesi de semptomların şiddetini etkilemektedir. Basit önlemlerle bu şikâyetleri azaltmak veya ortadan kaldırmak mümkündür. Bilgisayar ekranına uygun ergonomik pozisyonda oturmak, her 20 dakikada bir 20 saniye 5-6 metre uzağa doğru bakmak ve odağınızı değiştirmek, dijital ekranlarda her 2 saatte bir 15 dakika mola vermek, sık göz kırpmak, mavi ışık filtreleyen gözlükler kullanmak (faydası tartışmalıdır) dijital göz yorgunluğu sendromunun engellenmesinde faydalı olabilir.

5.Sigarayı Bırakmak: 

Sigara kullanımı gözünüzde değişen ciddiyette hastalıklara da sebep olabilir. Sigara kullananların veya sigara dumanına maruz kalanların en sık yaşadığı göz problemi kuru göz hastalığıdır. Gözlerde kızarıklık, yanma, batma, kaşıntı gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Katarakt, sarı nokta hastalığı, optik sinir hastalıkları, üveit gibi daha ciddi göz hastalıklarına da yol açtığı kanıtlanmıştır. Graves hastalığı (zehirli guatr) bulunanlarda özellikle sigara kullanımının mutlaka sonlandırılması gerekiyor, aksi takdirde çok ciddi komplikasyonlara yol açarak ameliyat gerektiren durumlara sebebiyet verebiliyor.

6.Koruyucu Gözlük Kullanımı:

Gözler vücut ön yüzünün sadece %0.5’ini oluşturmalarına rağmen, travmaları tüm vücut yaralanmalarının yaklaşık %10’unu oluşturmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tüm dünyada her yıl 1 günden fazla iş gücü kaybına neden olan 55 milyondan fazla göz yaralanması meydana gelmektedir. Tüm hastaların ortalama 750.000’i hastaneye yatırılırken, vakaların 500.000’i körlükle sonuçlanmaktadır. Uygun bir koruyucu gözlük kullanımı ile bu kazaların %90’ından korunmak mümkündür. Dolayısıyla ileri bir sağlık sorununa ve iş gücü kaybına yol açmasını engellemek için özellikle riskli iş kollarında uygun koruyucu gözlük kullanımı hayati önem arz etmektedir.

7.Göz Hijyeni:

Gözleriniz sağlığınızın önemli bir parçasıdır ancak hijyen söz konusu olduğunda çoğu zaman uygun bakımı göz ardı ederiz. Birkaç sağlıklı alışkanlık ve günlük rutininize eklemeler enfeksiyon, kontaminasyon ve göz hastalıklarından kaçınmanıza yardımcı olabilir. Doğru el yıkamayla viral konjonktivit (göz nezlesi) gibi yaygın göz enfeksiyonlarından kaçınabilirsiniz. Mikropların başkalarına yayılmasını önlemek için mümkünse havlu, makyaj malzemesi veya göz damlalarını paylaşmaktan kaçının. Hijyen aynı zamanda blefaritin (kirpik dibi iltihabı) tedavisinde de önemlidir. Blefarit, tekrarlama eğiliminde olduğundan uygun göz kapağı hijyeni (çay ağacı yağı içeren göz şampuanlarının kullanımı gibi) çok önemlidir.

Makyaj yapanlar dikkat!

Makyaj kalıntıları göz tahrişine ve kızarıklığa neden olabilir. Makyajınızı, özellikle inatçı maskaranızı çıkarmak için sıcak kompresler, makyaj mendilleri veya hindistancevizi yağı gibi doğal alternatifler kullanın. Makyajınızı çıkarmadan asla uyumayın. Kalıcı makyaj ve kalıcı takma kirpik gibi kirpik diplerinde uzun süreli değişikliklere neden olabilecek uygulamalardan kaçının. Herhangi bir makyaj malzemesi kullanımı sonrası göz kapağınızda ya da gözünüzde tahriş meydana gelirse aynı makyaj ürününü tekrar kullanmaktan kaçının.

 

8.Düzenli Göz Muayenesi:

Doğumdan itibaren birçok hastalığın erken teşhis ve tedavisi için rutin göz muayenelerini aksatmamak oldukça önemlidir. Yeni doğan bir bebek, normal zamanında doğmuşsa 1. Ayında, 6-12 ay arasında, 3 yaşında ve okul öncesinde en az bir kez göz muayenesinden geçmelidir. Özellikle bu yaş gruplarında başlayan göz bozuklukları, erken tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme kayıplarına sebep olabilmektedir. Erişkin bireylerde herhangi bir ek hastalık veya aile öyküsü yoksa 40 yaşından sonra yılda bir kez göz muayenesi olması önerilmektedir. Glokom, sarı nokta hastalığı, katarakt gibi yaşla birlikte görülme sıklığı artan göz hastalıklarının erken teşhisinde yıllık kontroller oldukça önemlidir. Diyabet, hipertansiyon gibi göz sağlığını etkileyebilecek sistemik hastalığı bulunanların veya ailesinde genetik göz hastalığı bulunanların 40 yaşından önce de en azından yılda bir göz kontrolü olması önerilmektedir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bel Sağlığını Tehdit Eden 10 Hatalı Alışkanlık

Sonbaharın gelmesiyle birlikte soğuyan hava pek çok hastalığa davetiye çıkarmasının yanı sıra omurga sağlığımızı da tehdit ediyor. Ayrıca hareketsiz bir yaşam tarzı, masa başında geçirdiğimiz uzun saatler, spor yaparken bedenimizi fazla zorlamamız ve daha pek çok hatalı alışkanlıklarımız bel ağrısı, tutulmalar ve bunlara bağlı olarak hareket kısıtlılığına neden olabiliyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Murat Hamit Aytar, ülkemizde her 10 kişiden 8’inin hayatında en az bir kez bel ağrısı sorunu yaşadığına dikkat çekerek, “Omurgamızın hareketli kısmının en altında kalan, yük binen taşıyıcı kısmı olan belimiz konumu itibariyle ağır yük, hatalı hareketler, travmalar ile alışkanlıkların getirdiği birçok olumsuz duruma maruz kalarak yıpranıyor ve sorunlu hale gelebiliyor. Omurlarımız arasında yer alan kıkırdak yapılı disklerimize bağlı oluşan dejenerasyon ve yıpranma bel ağrısı ile tutulmalara yol açabilen bel fıtığına neden olabiliyor. Ayrıca kemik, tendon, kas yapıları, omurilik ve omurilikten çıkan sinir köklerinde oluşan problemler de bel ağrısıyla sonuçlanabiliyor. Tüm bu etkenler zamanında tedavi edilmezse ilerleyerek büyük cerrahi girişimler ile düzeltilebilen önemli sorunlara dönüşebiliyor” diyor. Aslında, yaşam alışkanlıklarımızda yapacağımız düzenlemelerle vücudumuzun tüm yükünü üstlenen belimizi korumak tamamen elimizde. Doç. Dr. Murat Hamit Aytar, bel sağlığımızı tehdit eden 10 hatalı alışkanlığımızı anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!  

Terli halde sokağa çıkmak 

Mevsim değişiminde serin havalar belde kas ile tendonların soğuması, bunun sonucunda kolaylaşmış tutulmalar ve ağrılar anlamına geliyor. Doç. Dr. Murat Hamit Aytar, “Bel sağlığınız için sonbahar mevsimine göre giyinmeniz, ince giyinip üşümemeye ve kalın giyinip terlemeye fırsat vermemeniz çok önemli. Özellikle terlemek ve ardından soğuk havaya maruz kalmak bel ağrılarının temel sorumlularından biridir. Zira, terli bölgeler soğuk havayla aniden temas edince kas spazmlarına, böylece bel ağrılarına neden olabiliyor” diyor.

 Isınmadan spor yapmak

Düzenli spor yapmak sağlıklı bir omurga için en etkili yöntemlerden biri ama iyi ısınmadan, kontrolsüz, ani şekilde başlanan aktivite ve ağır yük altına girilen sporlar bel sorunlarına davetiye de çıkarabiliyor. Bu nedenle vücut geliştirme ile squash gibi ağır ve omurgaya yüklenilen sporlarda iyi ısınmayı, kontrollü hareket etmeyi alışkanlık edinmeye özen gösterin. 

 Fast – food tarzı beslenmek

Aldığımız kilolar da bel sorunlarına yol açan bir diğer önemli nedeni oluşturuyor. Abur cubur veya fast-food olarak adlandırdığımız bol kalorili ve sağlıksız beslenme alışkanlığı, artan kilo ile özellikle bel bölgesi yağlanmasıyla birlikte bele binen yükü çok artırarak bu bölgedeki kas kalitesini düşürüyor.

 Ağır ve büyük çanta taşımak

 Ağır ve büyük çantayı, özellikle de tek tarafta vücudumuza asimetrik yük oluşturur şekilde taşıma alışkanlığı da belimizdeki kas kalitemizi düşüren hatalı alışkanlıklarımızdan.   

Korseyi bilinçsizce kullanmak

Sonbaharla birlikte havalar giderek serinlerken belimizi korumak amacıyla korse ve kuşak gibi destekleri sürekli ve gereğinden fazla kullanmamız bel kaslarımızı tembelleştirip, zayıflamalarına neden olabiliyor. Doç. Dr. Murat Hamit Aytar, bunun sonucunda destekleyici ürünlerin belimize faydadan çok zarara yol açtıklarına işaret ederek, “Korse ve kuşakları; zorlanabileceğiniz çalışma ortamında, soğuk ve rüzgârlı havalarda veya ciddi ağrılı tutuk bir anınızda ihtiyaç duyduğunuz süre kadar kullanmanız bel sağlığınız için en doğru olanıdır” diyor.

Yumuşak yatakta yatmak

“Yumuşak yatakta yatmak kadar, yerde çok sert zeminde yatma alışkanlığı da belimiz için hiç istemediğimiz yıpratıcı faktörlerdendir” uyarısında bulunan Doç. Dr. Murat Hamit Aytar, “Orta sert, ortopedik veya yoğun içerikli visko süngerden yapılmış, vücudun şeklini alan ama çökmeyen yataklar en ideal seçimdir” bilgisini veriyor. 

 Masa başında uzun saatler oturmak

Kapalı, özellikle klimalı ortamlarda masa başında oturmak ve omurgamızı hatalı bir şekilde döndürmek bel sorunlarına davetiye çıkarmak gibi. Bilgisayar başında uzun saatler çalışmak belimizi hem uygunsuz pozisyona maruz bırakıyor hem de kasların zamanla zayıflayıp yağlanmaya başlamasına yol açıyor. Doç. Dr. Murat Hamit Aytar, bel sağlınız için masa başında çalışıyorsanız bel boşluğunu destekleyen bir yastık kullanmanız gerektiğini belirterek, “Ayrıca dik ya da dike yakın bir oturuş pozisyonu da bel sağlığınız için çok önemli. Kullandığınız bilgisayarın seviyesini, klavyenin bulunduğu yeri ve masa yüksekliğini de vücut ölçülerinize uygun hale getirmeyi ihmal etmeyin” diyor.  

Klimaya doğrudan maruz kalmak

Ofiste ya da evde doğrudan klimaya maruz kalmak da bel sağlığını tehdit ediyor. Bu nedenle klimaların hava üfleyen kanallarının önünde durmamaya özen gösterin.  Ayrıca sıcak ortamdan çok soğuk ortama aniden geçmemeye de dikkat edin. 

Teknolojik cihazları kullanırken öne eğilmek!

Elimizden neredeyse hiç düşürmediğimiz cep telefonuna veya dizüstü bilgisayar ekranına bağımlı olmak, yani öne eğik pozisyonda telefona veya bilgisayar ekranına bakar halde uzun zaman geçirmek bel sağlığını olumsuz etkiliyor. Doç. Dr. Murat Hamit Aytar, cihazların olumsuz etkilerine karşı omurgamızı korumak için dikkat etmemiz gereken noktaları şöyle anlatıyor: 

  • Bilgisayar ekranınızın üst kenarını göz seviyesine hizalar şekilde konumlayın,  bilgisayar altı sehpa ya da yükselti kullanın
  • Başınızı çevirerek açılı bakmak yerine telefonu veya bilgisayar ekranını karşınıza alın
  • Mümkünse aynı pozisyonda uzun süre kalmayıp ara ara mola verin
  • Baş -boyun – sırt esneme hareketleri yapın, hatta mümkünse ayağa kalkın
  • Birkaç adım atın ve ayakta esneme hareketleri yapın

 Sigara içmek 

Sigara kullanımı bele ait dejenere olmuş yapıların iyileşme sürecine olumsuz etkisiyle bel sağlığını tehdit ediyor. Belin yanı sıra vücudumuzda yol açtığı pek çok zarar nedeniyle sigara içiyorsanız, hemen bırakmanız çok önemli. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mustafakemalpaşa'da Kültür Sanat Şöleni Yaşanacak

Yeteneklerini keşfetmek için Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin kurslarına katılan yüzlerce kursiyer, kültür sanat şöleni ile sertifikalarına kavuşacak.

Mustafakemalpaşa Belediyesi, Mustafakemalpaşa Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Kültür Sanat Şöleni için dopdolu bir program organize etti. Üç gün boyunca sürecek etkinlik programını Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar sosyal medyasından duyurdu.

13 Ekim Cuma Günü, Türk Sanat Müziği Resitali ile başlayan etkinlik, 14 Ekim Cumartesi Günü, Çocuk Mehter Gösterisi, Halk Oyunları, Çocuk Koro ve Bale gösteriyle devam edip, 15 Ekim Pazar Günü Gitar Dinletisi ve Türk Halk Müziği ile son bulacak.

Belediye Başkanı Mehmet Kanar, ‘’Kültür ve sanat şöleni kapsamında dopdolu bir program hazırladık. 33 Yıldır özlemle beklediğimiz Mustafakemalpaşa Kültür Merkezi’miz hazırlanan eşsiz program ile tam anlamıyla bir şölen olacak. Kültür ve sanatla yoğurulan gençlerin ilçemize kazandırılması için tüm desteklerimizi sürdüreceğiz. Mustafakemalpaşa kültür, sanat ve sporun kalbi olacak. Bu özel etkinliğimize tüm halkımız davetlidir.’’ Dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye'yi Teknoloji Toplumuna Dönüştürüyoruz

Sosyal Teknoloji Enstitüsü Lideri ve Sözcüsü Murat Kader, Van Teknokent, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Van Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile hayata geçirilen Yazılım Van projesi kapsamında 40 yazılımcı adayı ve 15 akademisyenle bir araya geldi. Yazılım sektörü ve teknoloji okur yazarlığı hakkında oldukça çarpıcı bir seminere imza atan Kader, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nin teknolojik kalkınma açısından stratejik önemine dikkat çekerek, özellikle Van gibi sınır hattında bulunan illerin, nitelikli yazılımcı yetiştirme ve teknoloji üssü olma açısından oldukça güçlü potansiyele sahip olduğunun altını çizdi. 

 

Yazılımın Ekonomiye Domino Etkisi 

 

Kader, yazılım dünyasının, ekonomide zincirleme etki yaratma gücünden kaynaklı oldukça stratejik bir konumda olduğunu belirtti ve şöyle devam etti; “Sadece son 10 yılda internet, mobil telefonlar ve artan kurumsal bilişim teknolojileri yatırımlarının etkisiyle oyun, dijital dönüşüm ve mobil uygulamalar gibi birçok dijital sektörün doğuşuna sebep oldu. Bu sektörlerin toplam büyüklüğü, yazılım sektörünün 5 katına yaklaştı ve büyüme hızı yazılım sektörünün en az üç katı seviyesinde. Bir ülkenin ekonomik büyümesi, sektörlerinin dijital dönüşümü, şirketlerinin verimliliği, geleneksel mesleklerin sürekliliği, yazılım sektörünün gelişmesiyle ve yayılmasıyla doğrudan ilişkili. 

 

Yazılımcı İhtiyacı Artıyor

 

Teknoloji şirketlerinin yazılımcı ihtiyacı sürekli artıyor, ancak aynı hızda yazılımcı yetişmiyor ve arz talep dengesizliği oluşuyor. İşte tam bu nedenlerle harekete geçtik. Yazılımcı yetiştiren organizasyonlara katkılar sunmaya, yazılımcı adaylarına deneyimlerimizi anlatmaya başladık ve yolculuğumuza Türkiye’nin en doğusundaki Van şehrini ziyaret ederek başladık.”

 

Sosyal Teknoloji Enstitüsü olarak, bölgede daha fazla nitelikli yazılımcı yetiştirilmesi için yerel ve merkezi yönetim yetkilileriyle de görüştüklerini belirten Murat Kader, “STE çatısı altında başlattığımız eğitim-kariyer-istihdam faaliyetlerimizle Türkiye’yi teknoloji üreten bir topluma dönüştürmeyi hedefliyoruz. Özellikle üniversite ve teknokentlerdeki yazılım ekosistemini büyütmemiz ve girişimci potansiyelini doğru yönlendirmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı. 

 

Teknoloji toplumuna dönüşebilmemiz için dijital yetkinliği yüksek insan kaynağına ihtiyacımız olduğunun altını çizen Kader, “Teknolojik kalkınmanın 81 ilde eş zamanlı gerçekleşebilmesi için kamu ve özel sektör liderleri ile omuz omuza çalışıyoruz. Amacımız Türkiye’nin dijital ekonomideki konumunu küresel çapta güçlendirmek. Bu da ancak yazılım ve teknoloji üretiminin günlük hayatımızın bir parçası haline gelmesiyle mümkündür” dedi.

 

Üniversite ve teknokent ziyaretlerine hız kesmeden devam edeceklerini belirten Murat Kader, yazılım odaklı bir zirve düzenleyeceklerini, bu zirveyle yurt içinden ve yurt dışından yazılım dünyasına ilgi duyan on binlerce üniversite öğrencisiyle, teknokentleri, teknoloji şirketlerinin liderlerini bir araya getirmeyi planladıklarını söyledi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mastodon'u Gizli ve Güvenli Tutmanın Yolları

Sosyal ağlar bizi uzun zamandır kullanıcıların internet üzerinde bir araya gelmeyi ve arkadaş edinmeyi sevdiği fikrine alıştırdı. Ancak bir zamanlar Facebook, Instagram, X (eski Twitter), TikTok gibi daha küçük toplulukları tercih edenler için bunlar artık çok büyük hale geldi. Bu yaygın sosyal ağların dışına itilenler de Mastodon’a katılmaya karar verdiler.

Mastodon X’e benzemekle birlikte merkezi olmayan, açık kaynaklı yazılım tabanlı bir sosyal platform. Bu platform tek bir ağ oluşturmak ve birbirleriyle etkileşim kurmak için bir araya getirilen, merkezi olmayan çok sayıda sunucu (‘örnekler’ olarak da adlandırılır) üzerinde çalışıyor. Kullanıcılar tercihlerine ve ayarlarına göre bu örnekleri seçebiliyor veya diğer örneklerden üyelerle iletişim kurabiliyor. Bu da daha iyi özelleştirme ve kontrol imkanları sunuyor.

Kaspersky uzmanları, kullanıcıların Mastodon’daki gizliliklerini güçlendirmelerine ve kişisel verilerini güvende tutmalarına yardımcı olmak için faydalı ipuçları ve içgörüler hazırladı.

Gizlilik politikası ne olacak?

Mastodon’da her örnek için özel gizlilik politikaları düzenleniyor. Genel olarak bunların hepsi veri toplama, kullanım, depolama ve güvenlik ile üçüncü taraflarla bilgi paylaşımı hakkında temel maddelere sahip. Bazı durumlarda kullanıcılardan toplanan kişisel verileri silme, değiştirme veya başka şekilde kullanma haklarından bahseden, özellikle yasalara saygı duyan sunuculara rastlayabilirsiniz Bunlar genellikle GDPR’ye tabi olan Avrupa Birliği sunucularıdır.

O halde gizlilik ayarlarımızı yapalım!

  • Eğer bir X kullanıcısıysanız bazı ayarlar size tanıdık gelebilir. Birkaç tür Mastodon hesabı vardır: Herkese açık (herkes için kullanılabilir), liste dışı (gönderileriniz hala herkes tarafından görülebilir, ancak herkese açık zaman çizelgelerinde listelenmez) ve yalnızca takipçileriniz için olanlar.
  • Her sunucunun kendi gizlilik politikasına sahip olduğunu unutmamak önemlidir. Bu nedenle kayıt olmadan önce tüm ayrıntıları incelemeyi unutmayın. Bu noktada paylaşabileceğimiz güvenli bir ipucu, yalnızca güvendiğiniz örnekleri kullanmak ve güvenmediğiniz sunucuları kullanan kullanıcılarla herhangi bir kişisel veri paylaşmamaktır.
  • Gönderiler ayrıca üç farklı gizlilik seviyesine sahip olabilir. Herkes tarafından görülebilenler, takipçiler tarafından görülebilenler ve yalnızca gönderide adı geçen kullanıcılar tarafından görülebilenler.
  • Gönderilerin otomatik olarak silinmesine yönelik kurallar ve istisnalar belirlemek, arşivcilerin depolanan tüm bilgilerin tam arşivini dışa aktarabilmesi ve indirebilmesi açısından iyi bir seçenektir.
  • Ayrıca, kişisel ve diğer hassas bilgileri aktarmak ve paylaşmak için direkt mesajlaşmayı kullanmaktan kaçınmanız iyi olacaktır. Bu gibi mesajlar örneklerde açık metin olarak saklanır. Yani uçtan uca şifreleme (E2EE) gibi herhangi bir özel ekstra şifreleme türü kullanmazlar.

Peki ya güvenlik?

  • Diğer tüm hizmetler gibi Mastodon da veri sızıntılarıyla karşı karşıya kalabilir. Bunu göz önünde bulundurarak, öncelikle bu tür durumlarda kişisel bilgileri tespit edecek ve koruyacak güvenilir bir güvenlik çözümü kurmak iyi bir seçenek olacaktır. Ayrıca bu hizmetler kişisel verilerinizin sızdırılıp sızdırılmadığını kontrol edebilecek özelliklere de sahiptir.
  • Kimlik avından kaçınmak için yalnızca AppStore ve Google Play gibi resmi mağazalarda sunulan uygulamaları yüklemek daha güvenli bir tercih olacaktır.
  • Bilinmeyen web siteleri için herhangi bir bağlantı alırken dikkatli olmak özellikle önemlidir. Bu tür durumlar, kötü amaçlı yazılımları edinmenize veya bir kimlik avı hizmetine yönlendirilmenize neden olabilir. Modern güvenlik çözümleri olası kimlik avı web sitelerini veya kötü amaçlı yazılım dosyalarını tespit edebilir, böylece bilgisayarınız ve verileriniz güvende kalır.

Kaspersky Web İçerik Analisti Anna Larkina şunları söylüyor: “X.com veya Threads gibi diğer sosyal medya platformlarıyla karşılaştırıldığında Mastodon kesinlikle daha az düzenlemeye tabi. Bununla birlikte, tüm platform katılımcıları tarafından uyulması gereken kurallar var. Diğer tüm çevrimiçi yayınlarda olduğu gibi, kullanıcılar Mastodon’da bilgi yayınlarken her zaman ‘yayınlamadan önce düşün’ kuralına uymalıdır.”

Mastodon’daki gizlilik ve güvenlik ayarları hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Kaspersky’nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelinde işletmeleri, kritik altyapıları, hükümetleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, gelişmiş ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için önde gelen uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetleri ile Siber Bağışıklık çözümlerini içeriyor. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunmaktadır ve şirket 220.000’den fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli olanı korumalarına yardımcı oluyor. kaspersky.com adresinden daha fazla bilgi edinin.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MetLife ve SigortamJet'ten Yeni İş Birliği

Türkiye’nin önde gelen ferdi kaza, hayat, tamamlayıcı sağlık sigortaları ve bireysel emeklilik şirketlerinden MetLife Emeklilik ve Hayat online sigorta teklifleri karşılaştırma platformu SigortamJet ile iş birliği anlaşması imzaladı.

 

Farklı sigorta şirketlerinin ürünleri hakkında müşterilerini detaylı olarak bilgilendiren SigortamJet, müşterilerin sigortamjet.com.tr web sitesi üzerinden karşılaştırma yaparak ihtiyaç ve beklentilerine en uygun ürünü satın almalarına imkân sağlıyor. Anlaşma kapsamında sigortamjet.com.tr üzerinden yapılacak Tamamlayıcı Sağlık Sigortası karşılaştırmalarında; 500’ün üzerinde anlaşmalı olduğu kurumda ve özel hastanelerde, SGK fark ücreti ödemeden muayene, tahlil ve tetkik yaptırılmasını sağlayan MetLife Emeklilik ve Hayat da yer aldı.

 

MetLife’ın Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürününü satın almak isteyen müşteriler, SigortamJet’in Çağrı Merkezi üzerinden de alım yapabilecek. Kaza sonucu diş tedavi teminatının yanı sıra terör, pandemi, doğal afet durumlarınında da teminat sağlayan MetLife Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünü, ek olarak sunduğu zengin içerikli asistans hizmetleri ile de ön plana çıkıyor. Asistans hizmetleri kapsamında yer alan online doktor, online diyetisyen, psikolojik danışmanlık, check-up ve diş paketlerinin yanında sigortalılar günlük hayatta ihtiyaç duyabilecekleri tıbbi yardım, konut yardım, organizasyonel hizmetler ve anlaşmalı kurumlarda indirimli hizmet gibi konularda da destek alabilirler.

 

SigortamJet’in dijital gücünün kendilerine önemli bir katkıda bulunacağına ve her iki şirketin birlikte verimli bir sinerji yakalayacağına inandığını ifade eden MetLife Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Deniz Yurtseven: “Müşterilerimizin sağlık ihtiyaçlarına yanıt vermenin yanı sıra birbirinden değerli ek hizmetlerle yaşam kalitelerini koruma imkânı sunduğumuz MetLife Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünümüzün, iş birliğine imza attığımız SigortamJet platformu sayesinde hedef kitlemize çok daha pratik ve hızlı bir şekilde ulaşacağına inanıyoruz” dedi.

 

Anlaşmadan dolayı oldukça mutlu olduklarını dile getiren SigortamJet Genel Müdürü Birol Şanlı ise sözlerini şöyle sürdürdü: “Sigortalılarımızın yaşamlarında karşılaştıkları risklere yönelik en doğru çözümleri üreterek huzur ve güven içinde yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak adına en iyi sigorta şirketleriyle iş birliği yapıyoruz. Bu doğrultuda MetLife Emeklilik ve Hayat ile de önemli bir iş birliği gerçekleştirdik. Böylece müşterilerimize daha geniş bir yelpaze sunuyoruz.”

 

 

MetLife hakkında

MetLife, Inc. (NYSE: MET), kendisine bağlı ortaklıkları ve iştirakleri (“MetLife”) aracılığıyla bireysel ve kurumsal müşterilerinin daha güvenli bir gelecek inşa etmelerine yardımcı olmak için sigorta ürünleri, yıllık gelir sigortaları, çalışan yan hakları ve varlık yönetimi alanlarında hizmet veren, dünyanın önde gelen finansal hizmet şirketlerinden biridir. 1868’de kurulan ve dünya çapında 40’tan fazla pazarda faaliyet gösteren MetLife; Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Latin Amerika, Asya, Avrupa ve Ortadoğu’da pazar lideri konumundadır. Ayrıntılı bilgi için metlife.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı