Aylık arşivler: Ekim 2023

Xiaomi Serisinin Yeni Lansman Ürünleri 6 Ekim İtibarıyla Hepsiburada'da Ön Satışa Sunuldu

Akıllı telefon dünyasının önemli isimlerinden Xiaomi, amiral gemisi modellerine bir yenisini daha ekliyor. Geçtiğimiz günlerde resmen tanıtılan Xiaomi 13T ve 13T Pro modellerinden oluşan Xiaomi 13T serisi sınıfında rakipsiz performansıyla göz dolduruyor. Teknoloji meraklılarının dört gözle beklediği seri 6 Ekim itibarıyla Hepsiburada’da avantajlı fırsatlarla satışa sunuldu. Yeni ürünler Hepsiburada limitiyle 3 taksit ile satın alınabilecek, üstelik Xiaomi Airfryer hediyesiyle.

 

Ön taraftan bakıldığında daha rafine ve şık bir cihaz olarak göze çarpan Xiaomi 13T,  arka bölümde kare biçimli kamera modülü ve rahat bir tutuş sağlayacak yarı kavisli  tasarımı ile kullanım kolaylığı sağlıyor. Seri tasarımıyla da dikkat çekiyor. Suni deri ve cam olmak üzere iki farklı yüze sahip olan serinin siyah,yeşil ve alp mavisi renk seçenekleri bulunuyor. Xiaomi 13T Serisi, özellikle Leica iş birliğindeki profesyonel kamerası ile ön plana çıkıyor. Leica Authentic Look ve Leica Vibrant Look olmak üzere iki orijinal Leica fotoğraf stili ile tanıtılan seride, klasik Leica estetiğinin yanı sıra doğal renk üretimi, güçlü kontrast ve kullanıcılara LeicaM-Typ240 Film Modundan uyarlanan Leica Sepia ve Leica Blue dahil olmak üzere 6 Leica filtresi sunuluyor.

 

Serinin amiral gemisi  Xiaomi 13T Pro ise ekranıyla dikkat çekiyor. Akıllı telefon ön yüzünde 1.5K çözünürlük (1440 x 3200) ve 144Hz yenileme hızı sunan 6.67 inç OLED ekran ile destekleniyor. Ayrıca Corning Gorilla Glass Victus ile korunan bu panelin güneş ışığı ve yansımalara karşı 2.600 nit tepe parlaklığa ulaşabiliyor. Ek olarak temel modelde bulunan %100 DCI-P3, TrueDisplay, HDR10, HDR10+ ve Dolby Vision desteği yerini koruyor.Xiaomi 13T Pro’nun diğer özellikleri arasında, çift stereo hoparlör, suya ve toza karşı IP68 sertifikası, ekran altı parmak izi sensörü, Bluetooth 5.3 ve 5G desteği yer alıyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Giyilebilir Sağlık Teknolojileri Girişimi Interrupt 7 Milyon TL Taleple Kitle Fonlamada

Parkinson hastalığı olan bireylerde görülen ‘donma fenomeni’ semptomunu durduran giyilebilir tıbbi cihaz üreticisi Interrupt Engineering, MoveMate projesiyle yatırım turuna çıktı. Küresel ölçekte büyük bir pazar potansiyeli olan sağlık teknolojileri pazarına inovatif çözümler sunan girişim, paya dayalı kitle fonlaması mevzuatı gereği şirket paylarının %16’sının yatırımcılara arzıyla 7 milyon TL fon talep ediyor. Altı kişiden oluşan genç ve idealist ekibiyle İTÜ ARI Teknokent bünyesinde çalışmalarına devam eden Interrupt’ın fonbulucu platformundaki yatırım turu 9 Aralık 2023’e kadar tüm yatırımcıların katılımına açık.          

Biyomedikal mühendisleri Şeyma Yılmaz, Hilal Çevik ve optik tasarım mühendisi Osman Eldeş tarafından temelleri atılan, 2022’de İTÜ ARI Teknokent bünyesinde kurulan Interrupt Biyomedikal ve Mühendislik Anonim Şirketi paya dayalı kitle fonlama turunu başlattı. 

Girişim şirketi, hareket kontrolünü etkileyen bir dizi semptomla karakterize Parkinson hastalığında görülen ‘donma fenomeni’ni durduran giyilebilir tıbbi cihaz MoveMate’i üretiyor. MoveMate’in geliştirilmesi, üretimi ve dağıtımı için gereken kaynağı sağlamak üzere şirket paylarının %16’sının yatırımcılara arzıyla 7 milyon TL fon talep eden Interrupt, yatırım turu öncesinde Doç. Dr. Hasan Erdem’den 1 milyon 400 bin TL yatırım taahhüdü aldı. fonbulucu platformundaki yatırım turunun başlama tarihi olan 10 Ekim 2023 Salı günü saat 10.00 itibari ile 20 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara %30 fazladan pay vereceğine duyuran şirkete 9 Aralık 2023’e kadar yatırım yapılabilecek. 

“Ürünümüz küresel pazarda yer bulabilecek donanımda”

Ürün hakkında bilgi veren Interrupt Engineering Kurucu Ortağı ve CEO’su Şeyma Yılmaz, “MoveMate, özel bir algoritma sayesinde hastaların donma anlarını tespit eden ve bu anlarda hastalara işitsel uyarı vererek yürümeye başlamalarına yardımcı olan bir teknoloji. Hastaların günlük yaşamlarını daha bağımsız bir şekilde sürdürebilmelerini sağlayan teknolojimiz, ayak bileğine takılarak kolaylıkla kullanılabiliyor ve her hastanın ihtiyacına göre özelleştirilebiliyor. Halihazırda yaklaşık 10 milyon olan Parkinson hastası sayısının dünya genelinde artan yaşlı nüfus nedeniyle önümüzdeki 10 yıl içinde ikiye katlanması öngörülüyor. Dolayısyla semptomları durdurabilen MoveMate gibi ürünlere küresel ölçekte ciddi bir ihtiyaç duyulması bekleniyor. Ürünümüz Türkiye’de üretildiği için ihracat potansiyeli son derece yüksek olup sağlık teknolojilerindeki hızlı gelişmelerle küresel pazarda da yer bulabilecek donanımda” dedi.

“Gerçek zamanlı çözümler sunuyoruz”

Yatırımcılara çağrıda bulunan Şeyma Yılmaz, “Parkinson hastalığı gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen nörolojik sorunları çözmek için yenilikçi ve etkili çözümler sunuyoruz, alanında profesyonel danışmanlarımız ve ekibimizle işin hem mühendisliği hem doğası hakkında donanım sahibiyiz. Ayrıca regülasyonların ve uluslararasılaşmanın farkındayız, bunlar için çalışıyoruz. Türkiye ve Amerika’da satışlara hızla başlamak için bir kitleye hitap etmeye başladık. Parkinson hastalarının günlük sorunlarını onların rahatsız olmayacağı, hayatını kolaylaştıracağı biçimde ürünler geliştirmek için ilk adımımızı attık. Diğer giyilebilir sağlık teknolojileri alanında üretim yapan şirketlerden farklı olarak gerçek zamanlı çözümler sunuyoruz. Yatırımcılarımız erken aşama bir girişim olan Interrupt Engineering’e destek olarak ürün tasarımı ve PoC sürecini tamamlamış, pazar hazırlığı neredeyse bitmiş bir şirkete ortak olmuş olacaklar” ifadelerini kullandı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Canon, B2C İş Ortakları ile Bir Araya Geldiği “Birlikte Daha Güçlüyüz" Temalı Etkinliğinde 2024 Büyüme Vizyonunu Paylaştı

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, Antalya Ela Excellence Otel’de gerçekleştirdiği 3 günlük etkinlik kapsamında Türkiye’deki B2C iş ortakları ile bir araya geldi. Türkiye pazarındaki bayileri, kanalları, online oyuncuları ve önemli dikey sistem entegratörlerini bir araya getiren etkinlikte mevcut stratejilerle birlikte geleceğe yönelik projeksiyonlar ve yatırım planları paylaşıldı. İş ortaklarıyla kurduğu güçlü iş birliği yapısına bağlılığını vurgulayan Canon; bu etkinlik aracılığıyla müşterilerinin değişen ihtiyaçlarının yanı sıra iş ortaklarının talep ve beklentileri doğrultusunda planlamalarını daima güncel tuttuğunu da bir kez daha gösterdi. Bu planlamalarda ise sürdürülebilir büyüme ve müşterilere daha yakın bir stratejik yaklaşımın odak noktası olduğu paylaşıldı. 

Canon Orta Doğu ve Türkiye bölgesel yapılanması sonrası bu yıl, Canon B2C İş Ortakları Etkinliği’nin ikincisi gerçekleştirildi. Etkinlik gündeminde “Birlikte Daha Güçlüyüz” temasıyla kurumsal görünüm, iş birimlerinin 2023 yılı öne çıkanları, çeşitlilik ve kapsayıcılık, sürdürülebilirlik, ürün kampanyaları ve stratejileri gibi konular ele alındı. Canon’un 2024 yılı ve sonrası vizyonunun yanı sıra etkinlik programı sonrası kurulan ürün demo alanıyla 2023’ün öne çıkan görüntüleme teknolojileri ürünleri ziyaretçilerin deneyimine sunuldu. Bununla birlikte Canon, devam eden yatırımları ve bu yöndeki planlarıyla ilgili öngörülerini paylaşarak Türkiye pazarına olan inancını yeniden dile getirdi. 

Toplantıda söz alan Canon Eurasia Ülke Direktörü Alexandre Emeryk; “Görüntüleme teknolojileri alanında Türkiye’de sahip olduğumuz pazar büyüklüğüne rağmen ülkenin potansiyelinin büyüklüğü Türkiye’yi bizim için önemli bir odak noktası haline getiriyor. Bu sebeple burada yaptığımız ve yapmaya devam edeceğimiz çalışmalardan güç alıyor; oluşan her bir ihtiyaca son teknolojilerimizle çözüm üretme tutkumuzu sürdürüyoruz. Bu tutku ve istikrarlı başarımızın ardında ise kendini adamış bir ekip, değerli iş ortaklarımız ve büyüme konusundaki ortak kararlılığımız bulunuyor. İşte bugün bu ortak çabalarımızın sonuçlarını ve başarılarını kutlamak için bir aradayız. 2023 yılındaki girişimlerimiz sayesinde kullanıcılarımız ve iş ortaklarımızla bağlarımızı güçlendirerek müşteri memnuniyetini artırdık ve böylece Türkiye’yi bölgenin en hızlı büyüyen pazarı haline getirdik.” ifadelerine yer verdi.

Etkinlikte ayrıca yarının müşterisinin ihtiyaçlarına cevap vermek için kanal gelişimi, akıllı yatırımlar ve yeni değer önermeleri konuları öne çıktı. Bu başarıların arkasında güçlü iş ortaklıklarının olduğunu belirten Canon Orta Doğu ve Türkiye B2C İş Birimi Direktörü Binoj Nair: “Bugün, Canon Orta Doğu ve Türkiye olarak güçlendirilmiş yapımız sonrası ikinci B2C iş ortakları etkinliğimize ev sahipliği yapıyoruz.  60 farklı firmadan 100’ün üzerinde bayi ve iş ortağımızın katıldığı bu etkinlik, geçen yıl başladığımız ve 2023 yılında da gerçekleştirmeyi sürdürdüğümüz başarılı etkinliklerin devamı niteliğinde konumlanıyor. 

2024 yılında da stratejik odağımız aynasız ürün serimizin genişletilmesi ve hizmet ağımızın geliştirilmesi de dahil olmak üzere önemli pek çok noktayı kapsıyor. Bu planlarımız doğrultusunda tüm satış ve satış sonrası süreçlerde benzersiz bir kullanıcı deneyimi yaşatmaya devam edeceğiz.

Daha parlak bir geleceğe doğru yol alırken, kurumsal vizyonumuzu ve ‘Ömür Boyu Görüntüleme Ortağı’ olma isteğimizi hep birlikte gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Canon, ürün ve hizmet ağıyla üretimden baskı ve depolamaya kadar görüntülemenin yaşam döngüsündeki her detayını kapsıyor. Türkiye, Orta Doğu ve Türkiye bölgesinin en büyük ve en genç nüfusuna sahip olması sebebiyle stratejik coğrafyamızda özel bir yere sahip. Ayrıca hem kamera hem de baskı alanındaki gelişmiş kanal yapısı, Türkiye’yi büyük potansiyele sahip bir pazar olarak konumlandırıyor.” diyerek duygularını dile getirdi. 

Program kapsamında, etkinlik alanında kurulan özel demo ve ürün deneyim alanında ise “EOS R Sistemi’nin 5 yılı” içerisinde 2018’den bu yana geliştirilen 11 tam kare aynasız kamera gövdesi, 35 lens ve çeşitli aksesuarlar ilk kez bir arada sergilendi.  Bunun yanında kurulan diğer görüntüleme ve baskı teknolojileri alanlarında ise ev-ofis yazıcılarından, profesyonel görüntüleme ürünlerine; vlog kameralarından kompakt fotoğraf yazıcılarına kadar farklı segment ve çözümlere hitap eden ürünler katılımcıların deneyimine sunuldu. 

Canon, B2C iş ortakları ile kurduğu güçlü bağlarıyla ortak yolculuklarına dair kararlılığını sürdürüyor ve dinamik Türkiye pazarında ortak büyümeye doğru iş birliği içinde yol alma hedefini devam ettiriyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

PETRONAS Madeni Yağlar, EMEA Bölgesinde Gelişmiş Performansa İmza Atmak Üzere Stratejik Liderlik Ekibinde Değişime Gitti

PETRONAS Madeni Yağlar (PLI), 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere EMEA bölgesi liderlik ekibini stratejik olarak yeniden yapılandırdı. Yapılan değişiklikler, müşteri odaklı iş modelindeki gelişimin arkasından geldi ve şirketin EMEA bölgesindeki pazar dinamiklerine ve müşteri ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde yanıt verme yeteneğini artırmak için tasarlandı.

 

Yeni model, Orta ve Kuzey Avrupa İş Birimi Başkanı Bart Janssen, İberya İş Birimi Yöneticisi Luca Gabella, İtalya ve Afrika İş Birimi Yöneticisi Ciro Lupo ve Türkiye ve Orta Doğu İş Birimi Yöneticisi Burak Işıldak tarafından yönetilecek olan dört ayrı iş biriminden oluşuyor. Bu iş birimleri, iş modelinin sürdürülebilirliğini sağlamak için temel finansal göstergelerle birlikte PLI’ın stratejik gündemi ve ticari sonuçlarını yönlendirme sorumluluğuna sahip olacak.

 

Yeni atamaların yanı sıra Jose Eliseo Abascal Di Giulio, departmanlar arası ve içindeki etkileşimi daha da geliştirmek ve uçtan uca müşteri deneyimi sağlamak üzere Pazarlama, Müşteri Hizmetleri ve Müşteri Mükemmelliği işlevlerini içerecek şekilde yeniden düzenlenen EMEA bölgesi pazarlama organizasyonunun liderliğini üstlenecek.

 

İş Birimi Yöneticileri, Nisan 2023’te atanan EMEA Bölge Yöneticisi Giuseppe Pedretti’ye bağlı olacak.

 

Giuseppe Pedretti, yeni liderlik yapısına dair şunları söyledi: “Yeni liderlik yapımız altında EMEA bölgesinde endüstri çevikliği ve müşteri odaklılık konusunda bir sonraki adımı atacak kabiliyete sahibiz. Bu dönüşüm, yerel operasyonlarımızı güçlendirerek ekiplerin rekabet ortamında yollarını daha kolay bulmalarını ve müşterilerimize, iş ortaklarımıza, distribütörlerimize ve diğer paydaşlarımıza, birlikte eşsiz bir değer sunmalarını sağlıyor.” 

Giuseppe Pedretti, EMEA Bölgesi Yönetici Direktörü

1 Nisan 2023 tarihinden geçerli olmak üzere Giuseppe Pedretti EMEA Bölgesi Yönetici Direktörü olarak atandı. Giuseppe, daha önce PLI’da Ticari İşlerden Sorumlu Başkan olarak önemli bir deneyimin yanı sıra, FMCG tarzı ticari mükemmellik uygulamalarını PLI’ya dahil eden lider olarak haklı bir üne sahip. Bu, şirketin ana büyüme kanallarına yönelik üst düzey ve uzun vadeli büyüme stratejisi açısından büyük önem taşıyor ve özellikle Çin (İpek Yolu), İtalya (Cavour), Brezilya (Strada) ve diğerleri için pazara giriş yollarını açıyor. Giuseppe, Mart 2020’den bu yana Asya Bölge Genel Müdürü olarak üstlendiği son görevinde PLI’nın Çin, Hindistan ve Malezya gibi yıldız pazarlarındaki ticari iş büyümesini ve operasyonlarını büyük bir başarıyla yönetti. Giuseppe, EMEA bölgesindeki sorumluluklarına ek olarak Arexons iş biriminin sorumluluğunu da üstleniyor.

Luca Gabella, İberya İş Birimi Başkanı

Avrupa ve Latin Amerika’da bankacılıktan otomotive, gaz ve akaryakıttan FMCG’ye kadar çeşitli sektörlerde farklı becerilerde uzmanlaşan 20 yıllık deneyime sahip Luca Gabella, kısa bir süre önce PLI’nin stratejik gündemini ve ticari sonuçlarını yönlendirmekten sorumlu olarak İberya İş Birimi Başkanı olarak atandı. Luca strateji, operasyon yönetimi, bütçeleme, lojistik, perakende, dağıtım, maliyet yönetimi, insan gelişimi ve koçluk, iş süreçleri yönetimi ve kontrolü konularında uzmanlaşmıştır. Rotadan pazara tasarım ve dağıtım ağı optimizasyonu konularında geniş deneyime sahiptir.

Bart Janssen, Orta ve Kuzey Avrupa’dan ve İhracattan Sorumlu İş Birimi Yöneticisi

İşin büyümesini hızlandırmak için etkin dönüşüm, ticari operasyonların ve organizasyonların tasarlanması ve yürütülmesinde başarılı bir lider olarak 20 yılı aşkın deneyime sahip olan Bart, Orta ve Kuzey Avrupa’dan ve İhracattan Sorumlu İş Birimi Yöneticisi olarak Fransa, İngiltere, Almanya, Benelüks, Avusturya, Polonya, Baltıklar, Doğu Avrupa, Balkanlar ve Orta Asya için gündemi ve ticari sonuçları yönlendirmekten sorumlu olacak.

Janssen’in ticari stratejiler oluşturma, tedarik zincirlerinin optimizasyonu, operasyonel yeteneklerin geliştirilmesi, organizasyon yapılarının yeniden tasarlanması, organizasyonel etkinliği artırma, maliyetleri optimize etme ve işletme sermayesini iyileştirme becerileri yıllar boyunca takdir edildi ve bu da ona yeni görevinde ilerleme sağlayacak deneyimi kazandırdı. Janssen, Tilburg, Hollanda’dan Ekonometri ve Operasyonel Araştırma alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Kariyeri boyunca 30’dan fazla ülkede ve 5 kıtada yaşamış ve çalışmıştır.

BURAK IŞILDAK, Türkiye ve Orta Doğu İş Birimi Başkanı

Madeni yağ sektöründe 24 yıllık deneyime sahip olan Işıldak, 1998 yılından bu yana PLI’da çalışıyor. Başlangıçta Türkiye ve Orta Doğu’daki satışları yönetti ve bölgenin pazar müdürü oldu. Şimdi ise İş Birimi Başkanı olarak bölgeye liderlik ediyor, yeni satış stratejilerini uyguluyor ve kapsamlı pazar bilgisiyle PLI’ın Türkiye ve Orta Doğu’daki büyümesine önemli katkılarda bulunuyor.

Jose E. Abascal Di Giulio, EMEA Bölgesi Pazarlama, Ticari Mükemmellik ve Müşteri Hizmetleri Başkanı

Giulio, kariyeri boyunca Küresel Pazarlama ve Müşteri Mükemmelliği, Pazar Yönlendirme ve Satış Verimliliği konularında güçlü bir tutku geliştirdi. Elde ettiği olağanüstü sonuçlar ve geçmişteki kanıtlanmış performansıyla, çok sayıda kuruluşun iş hedeflerine ulaşmasına yardımcı oldu. Daha önce PLI ASIA’da Pazarlama ve Ticari Mükemmellik Başkanı olan Giulio, yeni yapılanmada EMEA bölgesinde görev üstlendi. Bu yeni görevinde Giulio, Petronas’ı tercih edilen iş ortağı olarak konumlandırmak için ticari girişimlerin tasarlanmasına, geliştirilmesine ve uygulanmasına liderlik etmek üzere EMEA için eksiksiz bir müşteri ve ticari organizasyon kurmaktan sorumlu olarak.

PETRONAS Madeni Yağlar Hakkında:

PETRONAS Madeni Yağlar (Petronas Lubricants International), Malezya’nın ulusal petrol şirketi Petronas’ın global madeni yağ üretim ve pazarlama iş koludur. 2008 yılında kurulan ve kökleri 1912 yılına kadar dayanan PETRONAS Lubricants International, küresel çapta 80’den fazla pazarda yüksek kaliteli otomotiv ve endüstriyel madeni yağ ürünleri üretmekte ve pazarlamaktadır. Merkezi Kuala Lumpur’da bulunan PETRONAS Madeni Yağlar, 27 ülkede 30’un üzerinde pazarlama ofisine sahipken, 1993 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet göstermektedir. Şu anda ilk 10 arasında yer alan PETRONAS Lubricants International (PETRONAS Madeni Yağlar), dünyanın önde gelen madeni yağ şirketlerinden biri olarak konumunu korumak için agresif bir iş büyüme stratejisi yürütüyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Özgür Özyurt, İtalyan Moda Dergisine Kapak Oldu!

İtalya’nın Önde Gelen Moda Dergilerinden Biri Olan The Style Researcher, Ekim Sayısının Kapak İsmi Olarak Türk Influencer Özgür Özyurt’a Yer Verdi.

Dünya moda ikonları Gigi Hadid, Cate Blanchett, Tilda Swinton gibi ünlülerin de yer aldığı ‘The Style Researcher dergisi’ tarzı, stili, ürettiği içerikler ve gerçekleştirdiği projelerle ilgi çeken sosyal medya fenomeni Özyurt’a Ekim sayısı kapağında yer vererek, ilk kez bir Türk Influencer’ı kapağına taşıdı.

İtalya’nın popüler moda dergisi The Style’ın yeni sayısında ilk kez bir Türk influencer kapak olarak yer aldı. Gigi Hadid, Cate Blanchett, Tilda Swinton gibi dünyaca ünlü isimlerin yer aldığı ve dünya modasının nabzını tutan The Style Researcher, yeni sayısında Özgür Özyurt’u kapağına taşıyarak geniş bir röportaj yaptı.

İTALYAN MODA DERGİSİ THE STYLE BİR İLKE İMZA ATTI!

İtalya’da Türk yapımlarının giderek popülerleşmesi ve Türk oyunculara olan ilgi influencerları da mercek altına aldı. İtalyan moda dergisi, Özgür Özyurt ile tanıştıktan sonra 15 kişilik profesyonel bir ekiple tasarımcı Hilal Keşan imzalı 30 parçalık bir moda çekimi gerçekleştirdi. Moda direktörlüğünü Olga Kalemci’nin yaptığı kapak çekimlerinde, özel röportajı True Victoria kaleme aldı.

Özgür Özyurt’un kapağında yer aldığı The Style Researcher’ın Ekim sayısı basılı ve dijital olarak tüm İtalya’da yayınlandı.

Bel Fıtıklarında Erken İyileşme Mümkün Olabiliyor

Bel ağrıları günümüzde sıklıkla gündeme gelen ve her yaş grubunu yakından ilgilendiren bir sağlık sorunu olarak ortaya çıkıyor. Bu ağrıların nedeni doğuştan gelen yapısal farklılıklar olabildiği gibi, travmalar veya aşırı zorlama gibi durumlar da olabiliyor. Bel fıtıkları, bel kayması ve omurga kanalında daralma gibi hastalıklarda bazı durumlarda tedavi için ameliyat gerekebiliyor. Son dönemlerde geliştirilen endoskopik cerrahi teknikler bel ameliyatlarında olduğu gibi çoğu omurga ameliyatlarında da hastaların hızla sağlığına kavuşmasına olanak sağlıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Omurga Merkezi’nden Doç. Dr. Salim Şentürk, Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde düzenlenen “Endoskopik Lomber Cerrahi Teknikler” konulu toplantıda özellikle bel ağrılarının nedenleri ve güncel tedavi yaklaşımları hakkında önemli bilgiler verdi.

Endoskopik lomber cerrahi teknikler hızla yaygınlaşıyor

Başkanlığını Omurga Merkezi’nden Prof. Dr. Onur Yaman ve Doç. Dr. Salim Şentürk’ün yaptığı toplantı ülkemizin önde gelen beyin ve sinir cerrahisi uzmanlarını buluşturdu. Toplantıda canlı vaka eşliğinde endoskopik lomber cerrahinin incelikleri masaya yatırıldı. Doç. Dr. Salim Şentürk minimal invaziv omurga cerrahisinin son yıllarda oldukça öne çıktığını belirterek şu açıklamaları yaptı;

“Minimal invaziv omurga cerrahisi; dünyada olduğu gibi ülkemizde de popülerliği artan, gittikçe hekimlerin daha çok ilgi duyduğu bir cerrahi saha haline geldi. Aynı zamanda hastalar da bu cerrahi teknikler ile ameliyat olmak istiyor. Fakat omurga cerrahisinde uygulanan minimal invaziv yani küçük kesi yöntemler özel eğitimler gerektiren cerrahi tekniklerdir. Biz de tecrübelerimizi, hastanemizde uyguladığımız canlı cerrahilerle meslektaşlarımıza aktardık ve her yönüyle bu teknikleri konuştuk. 2024 yılında da toplantılarımız devam edecek.“

Uzun süren bel ağrılarının nedeni bel fıtığı veya bel kayması olabilir

Bel ve bacak ağrılarının nedeni çoğunlukla yanlış duruş pozisyonu, ani zorlama veya kas zayıflığı gibi mekanik nedenler olabilmektedir. Bu ağrılar medikal tedavi ve istirahat ile kendiliğinden iyileşebildiği gibi uzun süren bel ağrılarının altında bel fıtığı veya bel kayması gibi rahatsızlıklar görülebilmektedir. Böyle durumlarda ise şikayetlerin geçmemesi durumunda cerrahi tedavi alternatifleri uygulanmaktadır. Bel ve bacak ağrılarının sebebi değerlendirilmekte, kalıcı tedavisinde cerrahinin yeri göz ardı edilmemektedir.

Günübirlik bu yöntemle hastalar hızla iyileşiyor

Bel bölgesinde görülen hastalıkların cerrahi tedavisinde geçmişten günümüze kadar birçok yöntem kullanılmıştır. Cerrahi yöntemlerde; açık cerrahi, mikrocerrahi gibi alternatiflerin yanı sıra güncel yöntemlerden birisi de endoskopik cerrahidir. Endoskopik cerrahinin diğer cerrahi yöntemlerden farkı ise bel bölgesinde sadece 7 milimetrelik bir kesi olması ve tüm işlemin bu kesi içinden yapılabilmesidir. Açılan kesinin içerisine bir kamera yerleştirilmekte ve 4.1 milimetrelik bir boşluktan tüm cerrahi müdahale tamamlanabilmektedir. Hem hastaya hem de hekime konfor sağlayan bu yöntem ile hastalarda kas ve kemik kaybı oluşmaması, işlem sırasında hasar riskinin en aza indirilmesi sayesinde hızlı iyileşme ve aynı gün taburculuk gibi ayrıcalıklar sunulmaktadır. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sürekli Yorgunsanız Dikkat! Duygusal Tükenmişlik Yaşıyor Olabilirsiniz

Kişinin yaşamının herhangi bir alanında ki yoğun stresin neden olduğu ve psikolojik iyi oluşu üzerinde bozucu bir etkiye neden olan bir kavram olarak tanımlayabiliriz. Duygusal tükenmişliğin nedenleri söz konusu olduğunda temel olarak akıllara iş hayatındaki problemleri getirse de iş hayatındaki problemler dışında duygusal tükenmişliğe neden olan pek çok farklı faktörler yer almaktadır. Aile ve partner ilişkisinde ki sorunlar, sağlık sorunları, ekonomik, iş hayatındaki dengesizlikler, sürekli ve hızlı değişen yaşam koşulları, kayıplar, kişinin baş etme mekanizmalarının zayıf olması, sürekli baskı altında hissetmek mükemmeliyetçi beklentiler ve aşırı sorumluk algısı duygusal tükenmişliğe neden olan faktörler arasında sıralanabilir. 

 

Profesyonel destek alın!

Ne yazık ki kişiler duygusal tükenmişlik yaşadıklarını fark edemiyor ya da geç fark edebiliyorlar. Farkına varılsa da destek alma konusunda kişiler daha az adım atabiliyorlar. Bunun temel sebeplerinden biri ve en önemlileri duygusal tükenmişliğin anksiyete ya da depresyon benzeri ruhsal hastalıklar kadar önemsenmemesi, problemleri çok fazla büyüttüklerine dair manipüle ediliyor olmaları ya da duygusal tükenmişliği normalleştiriyor olmaları olabilir. Ne yazık ki genellikle duygusal tükenmişliğin son aşamalarında yani kayıplar arttıkça kişiler destek için terapiye başvurabiliyorlar. Hâlbuki duygusal tükenmişlik profesyonel yardım gerektiren bir durumdur. Psikoterapi özellikle kişinin stresini yönetebilmesi için baş etme mekanizmalarını gelişte bilmesine yardımcı olabilmektedir. 

 

Duygusal tükenmişlik belirtileri nelerdir?

Duygusal tükenmişlik yaşayan kişilerde; sürekli yorgun ve enerjisiz hissetme hali, iştah ve uykuda işlevsel olmayan değişimler, kalp çarpıntısı ve nefes darlığı gibi fiziksel semptomlar, özel yaşama ya da iş yaşamına karşı ilgisizlik ya da isteksizlik, kişinin kendisini değersiz ve yetersiz hissetmesi, kontrol etmekte güçlük yaşadığı kaygı duygusunun olması, iş hayatı gibi günlük işlevselliğinde düşüşlerin olması, kendisi sosyal ortamlardan izole etmek gibi belirtiler temel olarak görülebilinir.

 

Duygusal tükenmişlikle başa çıkabilmek için neler yapılabiliriz?

 

1.Yaşadıklarının fark etmek; 

Kendinize ‘’Ne yaşıyorum hangi duyguları en çok hangi olay durum ya da kişilerin yanında hissediyorum?’’ gibi sorulara cevap bularak belirtilerinizi tanımlayabilirsiniz.

 

2.Sosyal destek kaynakları; 

Aile ve arkadaş gibi sosyal destek sistemleriyle iletişim halinde olmak, duyguları paylaşmak ve gerekli görülen durumlarda onlardan destek almak oldukça önemli.

 

3. Değişim için harekete geçmek;

Probleme neden olan kaynağı belirledikten sonra değişim için harekete geçecek adımlar atmak önemli. Örneğin bu durum romantik ilişkide ki bir duygusal tükenmişlik ise partnerinize bunu ifade etmek, çözüm önerilerini konuşmak, uzman desteği almak ya da ilişkiyi sonlandırabiliyor olmak atılacak adımlara örnek olarak verilebilir. 

 

4.İş ve Özel hayat dengesini sağlayın; 

Yeterlilik (iş hayatı, sorumluluklar) ve keyif (aktivite, hobiler) alanlarınız arasında denge sağlamak duygusal tükenmişlik üzerinde koruyucu bir rol oynayacaktır. 

 

5.Düzenli spor ve dengeli beslenme; 

Ruh ve beden bütündür. Duyguların değişmesi için çoğu zaman davranış değişikliğinde bulunmak kişiyi hissettirebilir. Duygusal tükenmişlik yaşayan kişilerde daha az istek ve hareketsizlik kişilerin tükenmişliği daha yoğun yaşamalarına neden olabilmektedir.

  

5.Gevşeme egzersizleri;

Stres düzeyini azaltıcak nefes egzersizi, meditasyon ve aşamalı kas gevşetme gibi tekniklerden faydalanın. 

 

6.Profesyonel destek alın; Bazen yorulabilir olduğunuzdan daha güçsüz hissedebilirsiniz. Bazı duygularla baş etmek normalden daha zor gelebilir. Bu son derece normal ve doğal bir durumdur. Destek almak herkes kadar bu süreçte sizin de hakkınız. Hissettiğiniz duyguları küçümsemeyin ruh sağlığınızı önemseyin ve destek almaktan çekinmeyin. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Meme Kanseri Tedavisi Anne Olmanızı Engellemesin

Meme kanseri tedavisi gören ve hastalığı atlatan kadınların hamile kalma ihtimali daha zor olabiliyor. Ancak kanser, cerrahi işlem, kemoterapi ve radyoterapi nedeniyle yumurta dokusunu kaybetme riski olan kişilerin bu tedavi öncesinde yumurtalarını dondurup, tedavi süreci bittikten sonra bu yumurtaları kullanıp gebe kalabileceklerini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Doğurganlık döneminde meme kanserine yakalananlar ve hamile kalmayı planlayanlar tedaviden önce yumurtalarını dondurarak tedavi sonrasında hamile kalabilirler. Yumurtalar yasal olarak 5 yıl saklanabilirken, bakanlık onayı ile bu süre daha da uzayabiliyor” dedi.

Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak tıp alanında da çok önemli gelişmeler oluyor. Bu gelişim alanlarından birinin de tüp bebek olduğunu paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Gebeliğin oluşmasını etkileyen çok önemli iki faktör var, yumurta ve sperm kalitesi. Yaşla birlikte bu kalite düşüyor. Bunun yanında kanser, kemoterapi, radyoterapi tedavileri de yumurta dokusunu olumsuz etkiliyor. Bu noktada meme kanseri tanısı konulan genç hastaların eğer hamile kalma istekleri de varsa, tedaviye başlamadan önce bir tüp bebek uzmanından destek almaları çok önemli. Hastalara da bu konuda bilgilendirme yapılmalı” diye konuştu.

Yumurta dondurma işlemi uzun bir zaman gerektirmiyor

Yumurta dondurma işleminin çok uzun zaman ayrılması gerektiren bir işlem olmadığını hatırlatan Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Tedavi, adetin herhangi bir döneminde başlanabilir.  Amacımız hormon tedavisi ile birlikte yumurtaları uyarmak ve onları belli bir sayı ve olgunluğa ulaştırmak. Yaklaşık 10-11 günde istediğimiz gelişmeyi elde ediyoruz ve yumurta toplama işlemine geçiyoruz. Yumurtalar toplandıktan sonra iyi kalitede yumurtalarımızı donduruyoruz. Kısaca tedavinin yaklaşık 14 gün sürdüğünü söyleyebiliriz. Yumurta dondurma işlemiyle meme kanseri hastalarının da tedavileri tamamlandıktan sonra anne olma şansları oluyor” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sosyal Medya Hesaplarını Korumanın 6 Yolu

Dijitalleşmenin giderek yayıldığı ve herkesin birbiriyle kolayca bağlantı kurabildiği sosyal medya ortamında, kullanıcılar dijital varlıklarını yansıtan güçlü çevrimiçi hesaplar oluşturmaya odaklanıyor. Türkiye’de internet kullanımına yönelik yapılan bir araştırma, nüfusun %83’ünün internet kullanıcısı olduğunu, %73’ünün ise sosyal medya platformlarını aktif bir şekilde kullandığını gösteriyor. Aktif bir sosyal medya hesabına sahip dijital yaşam, heyecan verici deneyimler sunsa da elde edilen veriler, 62,5 milyon sosyal medya kullanıcısının mevcut risklerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Kullanıcıların sosyal medyadaki birçok tehlikeden habersiz olarak güvenlik ve gizliliklerine zarar verecek hatalar yaptığını belirten Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, sosyal medya kullanıcılarının dijital kimliklerini korumasının 6 yolunu paylaşıyor.

 

Dijitalleşmenin yayılmasıyla birlikte artan sosyal medya kullanımı, günümüzün önemli iletişim araçlarından biri haline geldi. Bu platformlar, kullanıcıların dijital kimlik oluşturmalarına ve sosyal iletişimlerini sürdürmelerine imkan sağlarken, bazı tehditleri de beraberinde getiriyor.

Türkiye’de internet kullanımına yönelik yapılan bir araştırma, nüfusun %83’ünün internet kullanıcısı olduğunu, %73’ünün ise sosyal medya platformlarını aktif bir şekilde kullandığını gösteriyor. Yine aynı araştırmadan elde edilen sonuçlara göre 14 ila 64 yaş arası internet kullanıcıları günde ortalama 7 saat 24 dakika internette vakit geçiriyor. Dünya genelinde ise bu durum ortalama 6 saat 37 dakika olarak kaydediliyor. Sonuçlar, Türkiye’de sosyal medya kullanımının dünyaya kıyasla ne kadar yaygın olduğunu ortaya koyuyor. 

 

62,5 Milyon Sosyal Medya Kullanıcısı Tehdit Altında

 

Dijital ortamın barındırdığı tehditler hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan ya da kendilerine fazla güvenen sosyal medya kullanıcıları kimlik hırsızlıkları, taklitçilik ve gizlilik sorunlarıyla karşılaşabiliyor. Sayısı 62,5 milyonu bulan sosyal medya kullanıcısının dijital ortamda birçok tehlikeye maruz kaldığını söyleyen Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, “Sosyal medya, ilişkilerinizi veya kariyerinizi çevrimiçi ortamda geliştirmek için uygun ortamı sağlasa da gizlilik sorunları, siber saldırılar ve zorbalıklara karşı kullanıcıları hedef haline getirebiliyor. Bu nedenle mevcut risklerin bilinciyle hareket etmek, sizi ve sevdiklerinizi dijital ortamın tehlikelerine karşı koruyor.” açıklamasında bulunarak, sosyal medya kullanıcılarının dijital kimliklerini korumasının 6 yolunu paylaşıyor.

 

1. Mümkün olduğunca çevrimiçi geçirdiğiniz zamanı sınırlayın. Dijital dünyada çok fazla zaman geçirilmesi bilgisayar korsanlığına, sosyal mühendislik saldırılarına, tacize veya itibarı tehlikeye atan konuşmalara maruz kalmaya davetiye çıkarıyor. Türkiye’deki internet kullanımının sıklığı ele alındığında sosyal medya kullanımının azaltılması, kullanıcıları olası tehditlerden uzak tutuyor.

 

2. Kişisel bilgilerinizi paylaşmaktan kaçının. Çevrimiçi alışveriş, internet bankacılığı veya belirli hizmetlere kayıt yapılmadığı sürece, kişisel bilgiler paylaşılmamalı ve herkese açık hale getirilmemeli. E-posta adresi, telefon numarası, ev adresi ve diğer tanımlanabilir kişisel bilgilerin paylaşılması, kullanıcıları siber saldırganların hedefi haline getiriyor.

 

3. Çevrimiçi hesaplarınızı güçlü parolalar ile koruyun. Hesapların büyük ve küçük harfler içeren, en az 8 karakterden oluşan güçlü parolalar ile korunması, siber tehditlere karşı caydırıcı bir önlem oluşturuyor. Hesapların sık sık gözden geçirilerek, en son gizlilik ayarlarının ve özelliklerin güncel tutulması önem taşıyor. Aynı zamanda hesap girişlerinde 2FA ve MFA çözümlerinin kullanılması, parolaların açığa çıkma ihtimaline karşı ek güvenlik katmanı sağlıyor.

 

4. Gardınızı asla düşürmeyin. Sosyal medya veya diğer platformlar aracılığıyla yayılan dolandırıcılıklara ve diğer sosyal mühendislik planlarına karşı dikkatli olunmalı. Rahatsız eden konuşmalar detaylı bir şekilde incelenerek, şüpheli gönderilen bağlantılara tıklanmaması ve para vadeden kişilerle iletişime geçilmemesi önem taşıyor.

 

5. Paylaşım yaparken risk almayın. Kişiyi ve aile üyelerini savunmasız bırakabilecek, konum veya seyahat planları gibi video ve fotoğrafların paylaşılması, siber suçlulara davetiye çıkarıyor. Saldırganlar bu sayede itibarı zedeleyebilecek ve dijital veya fiziksel dünyada çeşitli zararlara maruz bırakabilecek hassas bilgileri kişiye karşı kullanabiliyor. Hesaplarınızın gizlilik ayarlarını kontrol ederek her şeyi herkesle paylaşmayın.

 

6. Temel görgü kurallarını kullanın ve sorumlu bir kullanıcı olun. Günlük hayatta uygulanan tüm iletişim kurallarının, çevrimiçi dünyada da geçerli olduğunun unutulmaması gerekiyor. Spam yapılmaması, sahte haber veya hassas medya içeriklerinin paylaşılmaması ve başkalarını rahatsız edebilecek davranışlardan kaçınılması ideal bir internet ortamının oluşmasında önemli etkenler arasına giriyor.

 

Laykon Bilişim Hakkında:

Laykon Bilişim Teknolojileri, bilişim güvenliği alanındaki profesyonel ürün ve çözümleri ile çözüm ortaklarına satış ve destek veren bir teknoloji şirketidir. Yenilikçi teknolojinin, tüm sektörlerdeki hizmet sağlayıcılara, telekomünikasyon şirketlerine ve BT tedarikçilerine dağıtımını yapan Laykon Bilişim Teknolojileri, bayi kanalının teknolojiyi benimseme sürecini hızlandırmaktadır. 2016’da 500 milyon kullanıcıyı koruyan Bitdefender’in Türkiye distribütörü olarak hizmet vermeye başlayan Laykon Bilişim Teknolojileri, 2018 yılında lider güvenlik duvarı sağlayıcısı WatchGuard, 2019 yılında felaket kurtarma ve iş sürekliliği alanında faaliyet gösteren Narbulut yedekleme çözümleri ve 2020 yılında veri sızıntısı önleme çözümü CoSoSys DLP ürünlerinin distribütörlüğünü üstlenmiştir. Bilişim sektöründe uzun yıllardır müşteri sadakati ve bayi kanalı yapılanması çalışmalarında bulunmuş uzman kadrosu ile siber güvenlik, iş sürekliliği ve bulut çözümleri alanında kullanıcılarına yeni teknolojiler götürmeye devam eden Laykon Bilişim Teknolojileri, ihtiyaç duyulan hizmetleri, gelişmekte olan teknoloji çözümleri pazarının gerektirdiği çeviklik ve esneklikle sunma konusunda uzmanlaşmıştır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Marka Kopyalamanın Tehlikeleri: Şirketinizin İtibarını Webde Marka Adınızın Yasadışı Kullanımından Nasıl Korursunuz

Tanınmış markalar sıkça siber suçlular tarafından istismarın hedefi haline gelebiliyor. Bunlar kalitesi şüpheli mal ve hizmetleri tanıtmak için ünlü bir markanın adının arkasına saklanabiliyor veya markanın müşterilerinin, iş ortaklarının veya çalışanlarının peşine düşebilirler. Marka temsilcileri, bilgi güvenliği departmanı da dahil olmak üzere genellikle kötü niyetli marka klonlarının varlığından söz konusu eylemler müşteri desteğine gönderilen e-posta mesajlarına veya sosyal ağlarda skandala yol açana kadar haberdar olmuyor. Bu tür olaylar markanın itibarını olumsuz etkiliyor. 

Bunların en yaygın olanları üç gruba ayrılıyor.

Mağazalardaki Sahte Uygulamalar

Günümüzde neredeyse her işletmenin, müşterilerinin çevrimiçi hizmetlere kolay erişimi için kendi uygulaması mevcut. Hatta bazılarının birden fazla uygulaması bulunur. Kullanıcılar çevrimiçi bir mağazada bir uygulama aradığında birden fazla sonuçla karşılaşıyor. Çoğu kullanıcı en popüler seçeneği indirecek olsa da (ki bu genellikle gerçek olandır), bazılarının dolandırıcıların tuzağına düşmesi ve sahte uygulamaları yüklemesi olasılıklar dahilinde oluyor. Özellikle bağlantının doğrudan alındığı durumlarda bu geçerli hale geliyor. Bu tarz kötü amaçlı bir uygulama, bankacılık Truva atlarından kullanıcının mobil cihazına uzaktan erişim sunan araçlara kadar hemen her şeyi gizleyebiliyor. Kaspersky uzmanları yakın zaman önce Google Play’de popüler anlık mesajlaşma uygulamalarının casus yazılım kodu içeren birkaç değiştirilmiş sürümünü buldu.

Sahte Sosyal Medya Hesapları

Belirli bir markaya aitmiş gibi görünen sosyal medya hesapları, siber suçlular tarafından farklı amaçlarla kullanılabiliyor. Bunlar genellikle yanlış bilgi yaymak için kullanılıyor. Bunlar arasında sözde belirli bir kurumsal markaya bağlı yasallığı şaibeli hizmetler (çevrimiçi kumarhaneler gibi) veya düpedüz dolandırıcılık faaliyetleri (her türlü ödül, bilet veya bitcoin için eşantiyonlar) yer alabiliyor. Bununla birlikte sahte hesap kötü amaçlı kimlik avı bağlantıları da dağıtabilir veya daha karmaşık sosyal mühendislik saldırıları için bir platform görevi görebiliyor.

Kimlik Avı Siteleri

Bir şirketin web sitesinde müşteriler, iş ortakları veya çalışanlar için bir üyelik alanı varsa, bu hesaplara ait kişisel kimlik bilgileri saldırganların ilgisini çekiyor. Bir noktada saldırganlar, en azından bu bilgileri diğer siber suçlulara yeniden satmak amacıyla giriş bilgilerini ve şifreleri toplamak için böyle bu tarz web sitelerini taklit etmeye çalışacaklardır.

Şirketinizin İtibarını Kopya Sitelerden Nasıl Korursunuz?

Söz konusu vakaların büyük çoğunluğunda, bir web sitesinin, uygulamanın veya sosyal medya hesabının taklit edilmesini içeren yasadışı planlar başkalarını (bireyleri veya işletme kullanıcılarını) hedef alıyor. Ancak bundan asıl zarar gören, kötü niyetli bir biçimde taklit edilen markanın itibarıdır. Bu nedenle, bu tür marka taklitleri hızlıca tespit edilmesi ve önemli bir zarara yol açmadan önce ortadan kaldırılması büyük önem taşıyor. 

Bu konudaki uzmanlığımızı paylaşmak ve şirketlerin marka ikizlerini zamanında tespit etmelerine yardımcı olmak için Kaspersky Digital Footprint Intelligence hizmetini güncelledik. Kaspersky Digital Footprint Intelligence, müşterilerin dijital ayak izlerini izlemelerini ve bununla ilişkili potansiyel riskleri ve güvenlik açıklarını belirlemelerini sağlamak için tasarlandı. Bir süre önce, marka adlarını kullanan veya typosquatting ve combosquatting kullanılarak kaydedilen kimlik avı sitelerinin izlenmesinin yanı sıra bir alan adı kaldırma hizmeti ile de işlevselliği desteklendi.

Bu hizmet, artık şirketin adını yasa dışı olarak kullanan sosyal ağlardaki hesapları ve mağazalardaki uygulamaları izlemeye, tanımlamaya ve kaldırmaya da olanak tanıyor. Kaspersky Digital Footprint Intelligence hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz.

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Kaspersky’nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelinde işletmeleri, kritik altyapıları, hükümetleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, gelişmiş ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için önde gelen uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetleri ile Siber Bağışıklık çözümlerini içeriyor. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunmaktadır ve şirket 220.000’den fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli olanı korumalarına yardımcı oluyor. kaspersky.com adresinden daha fazla bilgi edinin.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı