İhracatçıların, “Reeskont kredilerinde faiz oranı ticari kredi faiz oranlarını aştı. Reeskont kredilerindeki faiz oranı politika faizinden bağımsız belirlenmeli” talebi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından karşılık buldu. 

 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve TC Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın Türk ekonomisinin yönetimine geçmesi sonrasında reel sektörün haklı taleplerini yerine getiren bir anlayışın hakim olduğunu dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, reeskont kredilerinde ihracatçıların talebine uygun düzenlemenin de bunun bir sonucu olduğunu kaydetti. 

 

“Orta Vadeli Programa göre 2026 yılı sonu için 302,2 milyar dolar ihracat hedefimiz var” diyen Eskinazi, “Türk ekonomisinde son yıllardaki yanlış politikalar ihracatçılarımızı yordu, öz sermayelerimiz eridi. İşletmelerimizin üretime ve ihracata devam etmesi için finansman hayati derecede önemli. Finansman maliyetlerimizi düşüren adım nedeniyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve TC Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’a teşekkür ediyoruz” diye konuştu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

VakıfBank, 2020 yılında Dünya Bankası ile imzaladığı 250 milyon dolar tutarındaki uzun vadeli kredi anlaşması kapsamında sağladığı uluslararası kaynağın tamamını reel sektörün kullanımına sundu.

Çeşitlendirilmiş fonlama yapısı ve uluslararası fonlama alanındaki lider konumuyla uzun vadeli, uygun maliyetli yabancı kaynağı Türkiye’ye getiren VakıfBank, 2020 yılında Dünya Bankası ile reel sektöre yönelik imzaladığı 250 milyon dolar tutarındaki uzun vadeli sözleşme kapsamında kredi kullandırımlarını hızlı bir şekilde tamamladı. VakıfBank, kısa bir süre önce de Fransız Kalkınma Ajansı ile Yeşil Konut Projesi anlaşmasının 100 milyon Euro tutarındaki ikinci dilimi için imzaları atmıştı. 

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, Dünya Bankası ile imzalanan 250 milyon dolarlık kaynağın tamamının amacına uygun olan şekilde kullandırıldığına işaret ederek, “Önceliğimiz hem salgından hem de depremden etkilenen firmalarımız oldu. Söz konusu kaynağın temininden bu yana, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde faaliyetlerini sürdüren ve salgından olumsuz bir şekilde etkilenen tam 122 firmaya toplam 63 milyon dolar, deprem felaketinden etkilenen 259 firmaya ise toplam 106 milyon dolar tutarında fonlama sağladık” diye konuştu.

“120 kadın girişimciye 52 milyon dolar kredi”

Kaynak kullandırımı kapsamında kadın girişimcilere öncelik verildiğinin altını çizen Üstünsalih, “Farklı bölgelerde faaliyet gösteren 120 kadın girişimciye 52 milyon dolar, gelişmekte olan bölgelerdeki 61 firmaya ise 29 milyon dolar kredi kullandırımı gerçekleştirilerek neredeyse tüm alt segmentlerde kredi sözleşmesinde yer alan minimum tutarların üzerine çıkmayı başardık” dedi. Söz konusu kaynağın banka tarihindeki en uzun vadeli fonlama kaynağı olma özelliği taşıdığını vurgulayan Üstünsalih, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu yönüyle de kredi sözleşmesinin hedef kitlesinde yer alan reel sektördeki firmalarımızın uzun vadeli fonlama ihtiyaçlarına da cevap vermiş olduk. Dünya Bankası yetkililerinin son açıklamalarına baktığımızda, ülkemize yönelik hâlihazırda devam etmekte olan 17 milyar dolarlık mali pakete ek olarak 18 milyar dolar tutarında yeni bir paket hazırlığı içinde olduklarını görüyoruz. Türkiye’nin aktif büyüklükte iki büyük bankasından biri olarak, planlanan bu ilave fonlama kapsamında da reel sektördeki firmalarımıza destek olmayı sürdürmeye hazırız ve her zaman olduğu gibi çeşitli kaynaklar aracılığıyla ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

• Sanko Enerji Grubu, 2020’de işletmeye aldığı toplam 50 MW’lık kurulu güce sahip Akyel 1 ve Akyel 2 Rüzgar Enerji Santralleri sahasında kurulumunu tamamladığı 50 MW’lık güneş enerji santrali ile ilk hibrit projesini İç Anadolu Bölgesi’nde gerçekleştirmiş oldu.
• Yüzde yüz yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapan şirketin bundan sonraki hedefi güneş ve hidroelektrik enerjisini bir araya getirmek olacak.

 

Karaman’da bulunan ve toplam 50 MW’lık kurulu güce sahip iki rüzgar enerji santralini 50 MW’lık Akyel 1 GES’le güçlendirerek ilk hibrit projesini başarıyla devreye alan Sanko Enerji Grubu, güneş enerjisindeki ilk adımını da bu projeyle atmış oldu. Kurulduğu günden bu yana yalnızca yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapan ve rüzgar, hidroelektrik ve jeotermal alanlarında toplam 1.000 MW’lık kurulu gücü bulunan Sanko Enerji, bu projeyle hem güneş enerjisi alanına adım attı hem de ilk hibrit projesini başarıyla hayata geçirdi.   

 

Akyel 1 ve Akyel 2 sahası kapsamında kurulan Akyel 1 GES, 12 invertör ve 75 bin 452 panel ile 48.000 hanenin enerji ihtiyacına denk gelen temiz enerji üretecek ve yıllık 27 bin 232 ton karbon salımını önleyecek. Sanko Enerji CEO’su Hakan Yıldırım, ilk günden bu yana sorumlu ve temiz enerji üretimi yapmayı ilke edinen bir şirket olarak ilk hibrit projelerini Cumhuriyetin 100. Yılı’nda hayata geçirmiş olmaktan gurur duyduklarını belirterek bundan sonraki hedeflerinin güneş ve hidroyu bir araya getirecekleri bir hibrit projesini devreye almak olduğunu belirtti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

– Regülatör kurumların onaylarının alınmasının ardından DHL Group, MNG Kargo’nun satın alımını 5 Ekim tarihinde tamamladı.

– Entegrasyon, DHL eCommerce yönetiminde başlıyor.

– MNG Kargo, DHL Group’un Avrupa eCommerce paket ağını tamamlıyor.

Bonn/İstanbul, 6 Ekim 2023: DHL Group, Türk kargo teslimat şirketi MNG Kargo Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş. (MNG Kargo) ve iştiraklerinin satın alma işlemini tamamladı. Rekabet Kurumu ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan gerekli onayların alınmasının ardından hisse devir işlemi tamamlandı ve Türkiye’nin önde gelen kargo teslimat şirketlerinden MNG Kargo, artık resmi olarak DHL ailesinin bir parçası oldu. MNG Kargo, DHL Group’un eCommerce (DHL e-ticaret) iş birimine dahil olacak ve entegrasyon DHL eCommerce yönetiminde ilerleyecek.

DHL eCommerce CEO’su Pablo Ciano, “MNG Kargo’nun kargo teslimat hizmetlerindeki uzmanlığı ve yurt içindeki yaygın ağı, Türkiye’deki hizmet teklifimizi daha da genişletmemize ve sınır ötesi Avrupa kargo ağımızı geliştirmemize yardımcı olacak. Yeni çalışma arkadaşlarımıza sıcak bir “hoş geldiniz” diyoruz ve yurt içi ve ötesindeki muazzam eCommerce potansiyelinden birlikte yararlanmayı sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi. 

Bu satın alma, Türkiye’de halihazırda mevcut olan çeşitli DHL bölümleriyle iş birliği yoluyla, DHL Group müşterilerinin Türkiye içinde ve sınır ötesinde benzersiz lojistik tekliflerinden faydalanmalarını sağlayacak.

Türkiye’nin tüm şehirlerinde 27 transfer merkezi ve 800’ü aşkın şubesi ile hizmet veren MNG Kargo, DHL eCommerce biriminin bir parçası olacak ve DHL eCommerce Avrupa kargo teslimatı ağını tamamlayacaktır. Dijitalleşmeye yatkın, genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan Türkiye’deki e-ticaret pazarının, önümüzdeki yıllarda AB pazarlarından daha yüksek, çift haneli büyümesi bekleniyor. DHL eCommerce’in yaygın global ağını ve dijital uzmanlığını MNG Kargo’nun yerel ayak iziyle birleştiren DHL Group, Türkiye pazarının yüksek büyüme potansiyelinden yararlanmayı hedefliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Turizm Fuarı (İTF) 4-5 Ekim’de dünya turizm devlerini bir araya getirdi. 200 stantlı katılımcı firmanın yer aldığı fuarı 13.500 profesyonel kişi ziyaret etti. Amerika’dan Japonya’ya, Afrika’dan Ortadoğu’ya, Avrupa’dan Asya’ya Baltıklar’dan Avrasya’ya kadar 50 ülkenin 250 uluslararası satın almacısı 6500 B2B görüşme yaptı. Bulundukları bölgeden Türkiye’ye en çok turist ve grup gönderen acenta ve operatörlerden oluşan katılımcılara yeni ürün ve hizmetlerin tanıtımı yapılarak geniş bir platformda turizmde 2024’ün yol haritası çizildi.

Dünya turizminin büyük oyuncuları İstanbul Turizm Fuarı’nda (İTF) bir araya geldi. 4 Ekim’de başlayan fuarın açılışını Dream Project Ceo ve Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Ataman, World Travel & Tourism Council Regional Director Andrew Brown,  Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Müberra Eresin, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü Timuçin Güler, Türk Hava Yolları Yurtiçi Satış Başkanı Aşkın Cantimur, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, K.K.T.C. Başbakan Yardımcısı ve Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu yaptı.

 

TÜRKİYE’Yİ GLOBAL ANLAMDA KONUMLANDIRACAK 

Son yıllarda Türkiye turizminin atağa kalktığını, yerli-yabancı turist anlamında dünyanın dikkat çeken ülkeleri arasında yer aldığını ifade eden Volkan Ataman, “Turizmde elde edilen başarıları daha ileri taşımak için girişimlerimizi hızlandırdık. İstanbul, dünya turizminin başkenti. Bu güzel şehrin görkemli ve prestijli bir organizasyona ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz için bu fuarı yapma kararı aldık. İstanbul’un merkezinde ulusal ve uluslararası sektör profesyonellerini bir araya getiriyoruz. Fuarımız İstanbul ismini alsa da Türkiye’yi global ölçekte turizm alanında konumlandıracak ve kapsayacak bir fuar” dedi.  

 

250 SATIN ALMACI İSTANBUL’DA 

Pazar çeşitliliğine İTF olarak çok büyük önem verdiklerine vurgu yapan Volkan Ataman, “Bu doğrultuda Amerika’dan Japonya’ya, Afrika’dan Ortadoğu’ya, Avrupa’dan Asya’ya Baltıklar’dan Avrasya’ya kadar 50 ülkeden 250 uluslararası satın almacıyı fuarımız kapsamında İstanbul’da ağırlıyoruz. Hosted buyerlarımız bulundukları bölgeden Türkiye’ye en çok turist ve grup gönderen acenta ve operatörlerden oluşuyor. Katılımcılar düzenlediğimiz B2B görüşmelerle yeni iş birliklerine imza atacak. Yeni iş birliklerini başlatmaktan ve ülkemizin koyduğu hedeflere katkı sunmaktan İTF olarak büyük bir mutluluk duyuyoruz. Yeni ürün ve hizmetlerin tanıtımının yapıldığı bu geniş platformda turizmde 2024’ün yol haritası çiziliyor. Turizm sektörü adına elimizden gelen özveriyi göstererek, ülkemiz için çalışıyoruz” dedi. Turizm sektöründe yeni sezon anlaşmalarının Ekim ayından itibaren yapıldığına dikkat çeken Ataman, “Bu dönem aynı zamanda yeni kontratların da imzalandığı bir dönem. Bu organizasyonla bir araya getirdiğimiz oteller ve acentelerimizin yeni dönem kontratlarına da imza atmalarını hedefliyoruz. Bu yoğun çalışan turizm sektörü için çok büyük bir kolaylık olacak” ifadelerini kullandı.

 

YENİ YIL BEKLENTİLERİ MASAYA YATIRIDI  

Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği fuar kapsamında gerçekleşen Turizm Zirvesi’nde ulusal ve uluslararası konuşmacılar ile turizm sektöründeki yeni trendler belirlenip 2023 yılı sezonu değerlendirilirken, 2024 yılı beklentileri masaya yatırıldı. Konferansta TÜRSAB, TUROB,  AKTOB, TTYD başkanları ve turizm sektörünün önde gelen üst düzey yetkililerinin yanı sıra Cannes film festivalinde aldığı ödülle adından sıkça söz ettiren Merve Dizdar, ödüllü yönetmen Cem Karcı, OGM Pictures Yönetim Kurulu’ndan Onur Güvenatam, Netflix Orijinal içerik direktörü Pelin Diştaş, Dünya Turizm Konseyi Direktörü Andrew Brown, DRV Almanya Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Nobert Fiebig, Kazan ve Sirbistan Turizm Ofis Başkanları da konuşmacı olarak yer aldı. 

Sektör gelişimine ve yeniliklere önem veren fuar kapsamında 12 ayrı konu başlığında 57 ayrı konuşmacı deneyimlerini paylaştı. Yoğun katılımla gerçekleşen paneller kapsamında; Uluslararası markalar ve Türkiye, 2023 yılı sezon değerlendirmesi ve 2024 yılı beklentiler (Oteller,Dernekler-Birlikler, İç Turizm, Tur operatörleri), Sinema ve dizi sektörünün turizmdeki rolü, Almanya-Türkiye arasındaki turizm ilişkileri, Turizmde yapay zekanın etkileri ve önemi, Geçmişten geleceğin turizmine, Ekonominin yumuşak gücü:Hizmet ihracatı, Ülkeler oturumu, Kongre karar süreçleri, The Future of Medical Tourism konu başlıklı oturumlar yer aldı. 

250 kişilik Hosted Buyer grubu Boğaz’da tekne gezisi ile İstanbul’un güzelliklerini keşfetti. Ayrıca Swissotel The Bosphorus’ta gerçekleştirilen Cosmos Theatre By Itf Gala Party ile sektör profesyonelleri eğlenirken aynı zamanda networklerini geliştirme fırsatı buldu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Omurga cerrahisi alanında dünya çapında referans merkezlerinden biri olan Memorial Ankara Hastanesi Omurga Merkezi, dünyada omurga cerrahisi uzmanlarının ileri düzeyde eğitimine yönelik çalışmalar yapan İsviçre merkezli AO Spine Europe tarafından uluslararası Omurga Eğitimi Merkezi seçildi. Merkez, Avrupa’nın birçok ülkesinde bulunan AO Spine Omurga Cerrahisi Merkezi’nin uluslararası öğrenci ve fellow programına dahil oldu.

 

‘’Tarafsız ve titiz bir değerlendirme yapıldı’’

Memorial Ankara Hastanesi Omurga Merkezi’nden Prof. Dr. Emre Acaroğlu, bu konuda çok titiz bir değerlendirmeden geçirilerek bu başarıya imza atıldığını şu sözlerle aktardı. “Omurga cerrahisi uzmanlarının ileri düzeyde eğitimi konusunda önemli çalışmalar yapan AO Spine Europe, omurga cerrahisinde üst düzey yetkinlikleri olan bazı merkezleri, omurga cerrahisi eğitim merkezi olarak seçmektedir. Bütün dünyada yaygın ve oldukça kabul gören bir dernek olan AOSpine seçimlerini tarafsız ve titiz bir çalışmayla yapmaktadır. Merkez seçiminde vaka sayısı ve çeşitliliği, multidisipliner yaklaşım olanakları ve merkez tarafından sunulan bilimsel yayınlar dikkate alınmaktadır.

 

‘’Bizim için büyük bir onur’’

Prof. Dr. Acaroğlu, Memorial Ankara Hastanesi’nin tüm omurga rahatsızlıklarının tanı ve tedavisinde deneyimli uzmanları, ileri teknolojileri ve bütün omurga sağlığı ile ilgili birimleri içeren yaklaşımları ile öne çıktığını belirterek, “ Merkezimizde; skolyoz kifoz, bel fıtığı, omurga enfeksiyonları ve tümörleri, omurga kırıkları, bel ve boyun ağrıları modern tıbbın tüm imkanları ile tedavi edilmektedir. Hastalarımızın tanı ve tedavileri Ortopedi ve Travmatoloji, Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi gibi cerrahi dallara ek olarak Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Anesteziyoloji ve Nöroloji gibi dalların uzmanları tarafından da bütüncül bir yaklaşımla yürütülmektedir. Burada tanı tedavi hizmetlerimizi en yüksek kalitede sunmamız ile birlikte AOSpine Europe tarafından eğitim merkezi olarak seçilmek büyük bir onur” dedi.

 

‘’Omurga cerrahisi eğitimi almak isteyen uzmanlar için de büyük bir fırsat’’ 

Prof. Dr. Emre Acaroğlu eğitim sürecinin detaylarını ise şöyle anlattı:   “Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden omurga cerrahları AO Spine merkezine her yılın 1-31 Mayıs tarihleri arasında web sayfası üzerinden başvuru yapmakta, AO Spine merkezinde yapılan titiz bir değerlendirmeden sonra uygun görüldüğü takdirde, masrafları AO Spine tarafından karşılanarak  Memorial Ankara Hastanesi Omurga Cerrahisi Kliniği’nde 6 ila 12 haftalık bir dönem için omurga cerrahisi eğitimine gelmekteler. Şu ana kadar merkezimiz birçok ülkeden fellow kabul etti ve üst düzeyde geribildirimler aldı. AO Spine eğitim sistemine bu şekilde akredite olmak bizim için bir onur olduğu gibi, omurga cerrahisi eğitimi almak isteyen adaylar için de büyük bir fırsat.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dönüşen çağa ayak uyduran ve bir dijital atılım başlatarak pek çok yeniliği hayata geçiren Fenerbahçe Spor Kulübü, bir ilke daha imza atıyor. Dijital sanata yatırım yapmak isteyenler için Vakt-i Fener tablosunun en önemli iki parçasını NFT (Non-Fungible Token) olarak satışa sunuyor. 

 

Fenerbahçe USA Derneği’nin, ‘Cumhuriyetimizin Işığında 100 Yıl Gururla’ teması ile 7 Ekim tarihinde düzenleyeceği Geleneksel Fenerbahçe Balosu’nda Fenerbahçe için bir ilk hayata geçiyor…  

 

Fenerbahçe Spor Kulübü ve Fenerbahçe USA Derneği’nin ortak çalışmalarıyla hayata geçen, New York’ta yaşayan mix medya/kolaj konsept sanatçısı Burak Karavit çalışması olan sanat eseri Vakt-i Fener’in 2 önemli parçası açık arttırma ile NFT olarak satışa çıkıyor.

 

‘Tarihin Sanatı’ olarak kabul edilen; gelecek nesillere Fenerbahçe tarihini aktaran bir görsel atlas niteliğinde olan Vakt-i Fener’in, Fenerbahçe logosunun 5 aşamalı geçiş yaparak Atatürk portresi ve 103 gollü şampiyonluğumuz gibi iki önemli parçasının Fenerbahçe USA Derneği’nin düzenleyeceği baloda NFT olarak satışa çıkacak olması, dijital sanat kavramının spor dünyasındaki yansıması olacak.

 

Vakt-i Fener eserinin iki önemli parçasına sahip olmak isteyen Fenerbahçelilerin özel bir ilgi ve talebiyle karşılanması beklenen NFT’lerin satışından elde edilecek tüm gelir bu özel akşamda Fenerbahçe Spor Kulübüne aktarılacak. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de ticari alacak sigortası kullanımı her geçen yıl artıyor. Nakit akışlarını ve ticaretlerini güvence altına alırken risk seviyelerini de önceden bilerek tedbirini almak isteyen şirketler, ticari alacak sigortasına yöneliyor. Allianz Trade’in Türkiye’nin en büyük 500 şirketine yönelik bu yıl 6.sını düzenlediği Ticari Alacak Risk Yönetimi anketine göre, şirketlerin yüzde 45’i alacak sigortası kullanıyor.  

Son yıllarda bilinirliği hızla artan alacak sigortasına şirketlerin gösterdiği talep de aynı oranda artıyor. Allianz Trade Türkiye’nin alacak sigortasına yönelik farkındalığı artırmak adına, Türkiye’nin en büyük 500 şirketi özelinde bu yıl 6. kez düzenlediği anket sonuçları açıklandı. Allianz Trade’in bu yılki anketine Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan 365 şirket katılım gösterdi. Anket sonuçlarına göre Ticari Alacak sigortası en çok kullanılan teminat ürünlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. 

 

Şirketlerin yüzde 70’i ihracat yapıyor 

 

Ankete katılan şirketlerin yüzde 70’i ihracatçı konumda ve ankete verdikleri yanıtlar da alacak sigortasının öneminin gün geçtikçe önem kazandığının kanıtı niteliğinde. Bu ihracatçı şirketlerin büyük çoğunluğu yeni ihracat müşterilerini yurt dışı fuarlarında ve hedef ülkelere yapılan ziyaretlerde bulduklarını iletiyor. Allianz Trade bu aşamada devreye giriyor ve çalışmayı hedefledikleri alıcıların riskini ölçerek yol gösterici oluyor. Doğru pazarlarda, doğru müşteriler ile güvenle ticaret yaparak büyümelerini sağlıyor. Şirketler yurt dışı pazarlarda ticaret yaparken hasar veya tahsilat süreçleri ile stres altına da girmiyor. Hasar oluştuğu takdirde Allianz Trade’in dünyanın dört bir yanında bulunan yurt dışı ofisleri aracılığı ile alıcı hangi ülkede olursa olsun, hukuki ve bürokratik süreçlerini yürütüyorlar. 

 

Ticari alacak sigortasının şirketler nezdindeki gücünü gün geçtikçe artırdığını belirten Allianz Trade Türkiye CEO’su Ahmet Ali Bugay, “Ticari alacak sigortasının şirketlerimiz tarafından ilgi görmesi, nakit akışlarını ve iş süreçlerini alacak sigortası ile güvence altında tutmaları, bu konudaki bilinirliğin de arttığını gösteriyor. İçinde bulunduğumuz şartlarda ankette çıkan rakamlar sevindirici olmakla birlikte risk yönetimi açısından ürünün kullanımında ciddi artış potansiyeli olduğuna da işaret ediyor” dedi. 

 

2023 yılında şirketlerin odağında üretim ve kârlılık performansı olduğunu belirten Bugay, “Şirketler kârlılıklarını korumak adına tıpkı 2022 yılında olduğu gibi 2023’te de alacak ve maliyet yönetimine odaklandı. Allianz Trade olarak biz de Türkiye’deki şirketlerin yarına güvenle bakmaları ve sürdürülebilir bir büyüme sağlamaları için var gücümüzle çalışmayı sürdürüyoruz. Alacak riskini sağduyu ile yöneten, sektöründe katma değerli iş yapan şirketlerimizin yanında durarak, onların yurt içi ya da ihracat pazarlarında güvenle ticaret yapmaları, büyümeleri ve varlıklarını korumaları adına çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

Allianz Trade Hakkında

Allianz Trade, şirketlere yurt içi ve ihracat pazarlarında güvenli ticaret çözümleri sunarak karlı bir şekilde büyümelerine destek olmaktadır. 52 ülkede 5.500 çalışanıyla 85 milyondan fazla şirketi takip ederek güçlü bir bilgi ağına sahip olan Allianz Trade, müşterilerinin alacak riskini onlarla birlikte yöneterek doğru pazarlarda kredibilitesi yüksek firmalarla çalışmaları için destek vermektedir. Allianz Trade’in günlük olarak takip ettiği şirketlerin toplam büyüklüğü küresel GSYİH’in %98’sini oluşturmaktadır. Ticari bir alacağın ödenmemesine bağlı olarak ortaya çıkabilecek kayıpları tazmin eden alacak sigortasının nihai amacı şirketleri büyük ölçekli kayıplara karşı korumaktır. Kayıp gerçekleştiğinde ise uzman küresel tahsilat ağı ve yerel avukatlık büroları sayesinde alıcı hangi ülkede olursa olsun, tahsilat yetkisini devralarak hukuki ve bürokratik tüm işlemleri ilgili ülkede müşterisinin adına doğrudan yürütüp müşteri ilişkilerini koruyarak olumlu sonuçlar alınmasını sağlamaktadır. Allianz Grubu’nun bir iştiraki olan alacak sigortasında dünya lideri Allianz Trade, S&P tarafından AA kredi notuna layık görülmüştür. 2022 yılı konsolide cirosu 3.3 milyar Euro, dünya çapında firmalara sağladığı yıllık teminat tutarı ise toplam 1.057 milyar Euro’dur.

 

Daha fazla bilgi için allianz-trade.com/tr ve LinkedIn adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

Allianz Grubu Hakkında

 

Dünyanın en güçlü sigorta ve finans topluluklarından olan Allianz, 70’ten fazla ülkede 155 bini aşkın çalışanıyla 126 milyonun üzerinde müşterisine hizmet veriyor. Yönetimi altındaki yaklaşık 2 trilyon avroyla dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketleri arasında yer alan Allianz Grubu, Türkiye’de Allianz Trade, Allianz Partners ve Allianz Türkiye ile faaliyet gösteriyor. Bu topraklardaki faaliyetlerine 1923 yılında Şark Sigorta adı altında başlayan, Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt olan ve 2023 yılında Türkiye’deki 100’üncü yılını kutlamanın onurunu yaşayan Allianz Türkiye yoluna, 2008 yılından bu yana Allianz Grubu’nun parçası olarak devam ediyor. Allianz Türkiye’nin çatısı altında, elementer sigortalarda Allianz Sigorta, bireysel emeklilik ve hayat sigortalarında ise Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik şirketleri bulunuyor. Konsolide verilere göre 2021 yılını 18,1 milyar Türk lirası prim ve katkı payı üretimiyle tamamlayan Allianz Türkiye, sektöre müşteri deneyimi, çeviklik, dijitalizasyon, çalışan bağlılığı, sürdürülebilirlik ve inovasyon alanlarında liderlik ediyor. Allianz Türkiye; 2.400 çalışanı, 12 bölge müdürlüğü, 4.000 acentesi, 1.500 banka şube kanalı ve 7.200 anlaşmalı kurumuyla 81 ilde 6,2 milyon müşterisinin ihtiyaç duyduğu her an onlara “Allianz Seninle” diyebilmek amacıyla çalışıyor. Allianz Türkiye’nin genel merkezi ‘Allianz Tower’ İstanbul’da, operasyon merkezi ‘Allianz Kampüs’ İzmir’de bulunuyor. Toplumsal risk farkındalığının artırılmasına katkı sağlamak amacıyla kurulan Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi ile Allianz’ın, 2008 yılından bu yana Türkiye’ye yaptığı yatırımları 1 milyar avroyu aşıyor. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Temiz enerji üreterek karbon salınımını azaltmak amacıyla 2021 yılında Güneş Enerji Santrali’nin kapasitesini 3 katına çıkaran Karşıyaka Belediyesi, son 8 ayda 4 milyon 500 bin TL değerinde elektrik üretimi gerçekleştirdi.

 

Toplam 1.634 kWp güce sahip olan GES ile bu kapasiteye ulaşmış Türkiye’de ilk ve İzmir’de tek ilçe belediyesi olan Karşıyaka, hem doğanın korunmasına hem de ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaya devam ediyor. 

 

ELEKTRİK TÜKETİMİNİN 4’TE 1’İNİ KARŞILIYOR

Başkan Dr. Cemil Tugay’ın göreve gelmesinin ardından başlattığı çalışmalar sonucunda 2021 yılında Güneş Enerji Santrali’nin kapasitesi toplam 1.634 kWp’e ulaştırıldı. Türkiye’de bir ilçe belediyesi bünyesinde bu kapasiteye sahip ilk GES olan tesis, 2022 yılında Karşıyaka Belediyesi’nin toplam elektrik tüketiminin yüzde 23’ünü, 2023 yılının 8 ayında yüzde 25’ini karşıladı. Yamanlar Dağı eteklerindeki santralde 2021 yılında 2 milyon 430 bin TL, 2022 yılında 4 milyon 460 bin TL, 2023 yılının ilk 8 ayında ise 4 milyon 500 bin TL değerinde elektrik üretilerek kuruma gelir sağlandı. 

 

KARBON SALINIMI DÜŞÜYOR, DOĞA KORUNUYOR

Güneş Enerji Santrali’nde ürettiği enerji ile 2022 yılında toplamda 1.116,25 tC02 salınımını engelleyerek çevreye önemli bir katkı sağlayan Karşıyaka Belediyesi, 2030 yılına kadar kapasite artışını sürdürerek kendi elektrik ihtiyacının tamamı kadar enerji üreten bir belediye haline gelmeyi hedefliyor.

 

BAŞKAN TUGAY: “GELECEĞE YATIRIM YAPIYORUZ”

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Yaşadığımız dönem hepimizin çok yoğun enerjiye ihtiyaç duyduğumuz bir dönem. Ama bu enerjiyi üretme yollarımızın iklim krizini büyütmeyecek artırmayacak yollar olması lazım. Bu temiz enerji ya da sürdürülebilir yöntemlerle enerji üretimini gerektiriyor. Biz de kentimizde, Karşıyaka’da öncelikli olarak enerjiyi verimli kullanmak, mümkün olduğunca enerji tüketimini düşürmek ama aynı zamanda da güneş enerjisi, rüzgar enerjisi hatta jeotermal ile temiz, yenilenebilir, sürdürülebilir enerji üretmek için çaba gösteriyor, bunun için yatırımlar yapıyoruz” dedi. 

 

TEMİZ ENERJİYE TEŞVİK 

Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı 1,5 yıl önce revize ettiklerin belirten Başkan Tugay, “2030 yılına kadar belediyenin tüm enerji tüketimini güneş enerjisinden karşılayacak şekilde toplam 7 mW güce sahip bir güneş enerjisi santrali kurmak üzere planlarımızı yaptık. Bunları aşama aşama gerçekleştireceğiz. Toplumun enerjiyi verimli kullanması ile ilgili olarak da yaptığımız pek çok eğitim bilgilendirme faaliyeti var. Zaman zaman paneller düzenliyoruz. Yeşil site – yeşil apartman konsepti ile ilgili bir karar aldık. Elektrik ve su tüketiminde belirli oranlarda düşme sağlayan vatandaşlarımızın katı atık bedellerini onlara iade ediyoruz. Bunun gibi teşvik edici yöntemlerle insanların enerjiyi daha verimli daha az kullanmaları için çaba gösteriyoruz. Ama aynı zamanda bir taraftan da şehrimizde hem belediye hem de mümkünse diğer vatandaşlarımızın öncelikli olarak güneş enerjisini kullanarak yenilenebilir enerji üretim yöntemlerine yönelmelerini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı