Uçuş operasyonu ve veri analitiğiyle ilgili yenilikçi fikir, ürün ve çözümlerle müşterilerini destekleyerek havacılık ve seyrüsefer veri tabanı hizmeti sunan Keyvan Havacılık, Routes World 2023’e gold sponsoru olarak katılacak. Şirket, Cumhuriyet’in 100’üncü yılına özel olarak ilk kez Türkiye’de düzenlenecek global etkinlikte yeni iş birliklerine imza atarak uluslararası pazardaki hakimiyet alanını genişletecek. 

Dünya havacılığının en prestijli organizasyonu olarak kabul edilen Routes World 2023; 15-17 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleştirilecek. Global havacılık sektöründen 4 bine yakın üst düzey yöneticiyi bir araya getirecek etkinliğe, geniş bir yelpazede sunduğu çözümleriyle sektörde fark yaratan Keyvan Havacılık da etkinliğin Gold Sponsoru olarak katılım sağlayacak.   

Havacılık sektörüne yeni katkılar sunmaya hazırlanıyor 

Dünya çapında onaylı havacılık ve seyrüsefer veri tabanı hizmetleri sunan, EASA LOA Tip 1 Dat Sağlayıcı sertifikasına sahip tek Türk şirketi olan Keyvan Havacılık, etkinlikte iş birlikleri geliştirerek yeni fırsatlara kapı aralayacak. Çin’deki Ana Hat Sivil Uçak Projesi’nden sorumlu ana kuruluş olan COMAC Shanghai Aircraft Customer Service Co. Ltd. ile Çin’de yer alan havayolları ve uçak operatörlerine daha iyi müşteri hizmetleri, ürün ve dijital çözümler sunmak adına mutabakata varan Keyvan; etkinlikte söz konusu anlaşmanın detaylarını da paylaşacak. Geçtiğimiz yıl ekim ayında önce GE Aerospace ile olan anlaşmasını, ardından da ASELSAN ile iş birliklerini açıklayan Keyvan Havacılık, devamında bir yıl boyunca TUSAŞ, AYJET, BİTES gibi ülkemizin yerli ve milli firmaları ile de çeşitli konularda iş ortaklıkları geliştirdi. Yerli firmaların yanı sıra Polonya, Almanya, Çin gibi ülkelere de hizmet veren ve Cumhuriyet’in 100. yılında yeni iş birliklerine hazırlanan Keyvan, ülkemiz ve havacılık sektörü adına yeni katkılar sunmaya hazırlanıyor.

“Global oyuncularla bir araya gelerek yeni fırsatlar yaratacağız”

Bu yıl Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olan uluslararası etkinliğin küresel pazardaki konumlarını güçlendirmek için büyük bir fırsat olduğuna dikkat çeken Keyvan Havacılık CEO’su ve Kurucusu Mehmet Keyvan, “Havacılık sektöründe sürdürülebilirlik, inovasyon ve iş birliği konularında öncü olma vizyonumuzla, Gold Sponsor olarak yer katıldığımız Routes World 2023’te global oyuncularla bir araya geleceğiz. Üç gün boyunca sürecek bu etkinlik, sektördeki son gelişmeleri takip etmek, iş birlikleri geliştirmek ve gelecekteki projelerimizi paylaşmak için değerli bir platform sunacak. Yeni iş fırsatları keşfetmek ve sektördeki diğer liderlerle bir araya gelerek deneyimlerimizi paylaşmak için de eşsiz bir ortam sağlayacak. Keyvan olarak, geleceğin havacılık sektörünü şekillendirmek ve yaratıcı çözümler üretmek adına çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi.  

Havacılık sektörünün büyümesinde önemli rol oynuyor

İlk kez düzenlendiği 1995 yılından bu yana ev sahipliği için dünyanın önde gelen havalimanları ve destinasyonlarının zorlu bir rekabet sürecinden geçtiği Routes etkinlikleri; hava yolları, havalimanları ve destinasyonların gelecekteki hizmetlerini planlamaları ve müzakere etmeleri için bir buluşma merkezi sağlıyor. Pandemi sonrası 27.si Amerika’da gerçekleşen Routes World, Türk havacılık tarihi ve Türkiye ile birlikte İstanbul’un uluslararası arenada tanıtımı adına önemli bir buluşma olacak. . 2023 yılında 28’inci defa gerçekleştirilecek olan bu önemli etkinliğin, havacılık sektörünün toparlanma sürecinde önemli bir rol oynaması hedefleniyor. Routes World 2023, İstanbul’a ise küresel bir aktarma merkezi olmanın ötesinde, doğrudan destinasyon sağlama fırsatı sunuyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Oluklu mukavva ambalaj, kâğıt ve atık yönetimi sektörlerinde Avrupa pazarının liderlerinden Prinzhorn Group, Türkiye’ye adım attığı 2013 yılından bu yana ülkeye yaklaşık 170 milyon Euro yatırım yaptı. Prinzhorn Group Yönetim Kurulu Başkanı Harald Ganster, grubun toplam çalışan sayısı ve satışlarının %15’ini oluşturan Türkiye’nin, grup için çok önemli bir pazar olduğunu, Türkiye’ye güvendiklerini, yatırımlarıyla Türkiye ekonomisinin büyüme yolculuğuna katkı sağlamaya devam edeceklerini söyledi.

Avusturya merkezli Prinzhorn Group, 16 ülkede 10 binin üzerinde çalışanı ve yıllık 2,9 milyar Euro cirosuyla oluklu mukavva ambalaj, kâğıt ve atık yönetimi sektörlerinde Avrupa’da ilk beş şirket arasında yer alıyor. Döngüsel ekonomi, sürdürülebilir gelecek ve daha iyi bir dünya vizyonuyla 170 yıldır faaliyetlerini sürdüren grup çatısı altında üç iş birimi faaliyet gösteriyor: Dunapack Packaging (oluklu mukavva ambalaj çözümleri), Hamburger Containerboard (yüksek kaliteli kâğıt üretimi) ve Hamburger Recycling (ikincil hammadde toplama ve atık yönetimi). Grup, üç iş birimi arasındaki entegrasyonu artırarak yarattığı değeri büyütmeye odaklanıyor.

Türkiye’de 4 oluklu mukavva ambalaj fabrikası, 2 kâğıt fabrikası ve 4 atık yönetim tesisi ile sektöre, ekonomiye ve istihdama katkı sağlayan Prinzhorn Group, Türkiye pazarına girdiği 2013’ten bu yana ülkeye yaklaşık 170 milyon Euro yatırım yaptı. 2022 yılında Türkiye’de faaliyet gösteren üç iş birimine 19 milyon Euro yatırım yapan grup, son on yılda Türkiye’deki çalışan sayısını 850’den 1500’e yükseltti.

Prinzhorn Group Yönetim Kurulu Başkanı Harald Ganster, “Prinzhorn Group olarak uzun vadeli ve değer yaratma odaklı bir bakış açısını benimsiyoruz. Kârımızın önemli bir bölümünü yeni yatırımlara yönlendirerek, son teknolojiyi iş süreçlerimize entegre ediyor, operasyon verimliliği ve çalışanlarımızın sürekli gelişimine katkı sağlayarak müşterilerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Türkiye, iş gücümüzün ve satışlarımızın yüzde 15’ini oluşturan, faaliyet gösterdiğimiz 16 ülke arasında çok önemli bir pazar. Türkiye ekonomisinin güçlü potansiyeline ve buradaki çalışanlarımızın adanmışlık ve yetkinliğine duyduğumuz güvenle önümüzdeki yıllarda da büyümemizin devam edeceğine, ekonomiye, topluma ve çevreye kattığımız değeri sürdüreceğimize inancımız tam” dedi.

“Döngüselliği yaşıyoruz”

Döngüselliği iş stratejilerinin merkezine aldıklarını belirten Dunapack Packaging Yönetim Kurulu Başkanı Max Hoelbl şunları söyledi: “Üç iş birimimiz, değer zincirimiz içinde birbirine bağlıdır. Her iş birimi, Prinzhorn Group’un güçlü performansına katkı vermek için çalışırken her alanda sürdürülebilirliği sağlamayı benimser.” 

“Döngüselliği yaşıyoruz” amacı ile hareket ettiklerini belirten Hoelbl, “Bu amaç, Prinzhorn Group olarak neyi temsil ettiğimizi, işimizin bizler için anlamını ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek için katkımızın ne olduğunu tanımlıyor. Temel değerlerimiz: İnsan, performans ve sorumluluk” dedi.

Paydaşlarıyla iş birliği içinde şeffaf ve profesyonel bir sürdürülebilirlik yönetimi sağlamak için her yıl Sürdürülebilirlik Raporu yayınlayan Prinzhorn Group, kapsamlı bir karbonsuzlaştırma yol haritasını da faaliyetlerine entegre etmeye hazırlanıyor.

Çorlu Oluklu Mukavva Ambalaj Fabrikasında Kapasite Artışı

Dunapack Packaging’in oluklu mukavva ambalaj alanında Türkiye’nin pazar liderlerinden biri olduğunu vurgulayan Dunapack Packaging Yönetim Kurulu Üyesi Buğra Sükan, “Denizli, Çorlu, Adana ve Eskişehir olmak üzere Türkiye’nin dört farklı şehrindeki oluklu mukavva ambalaj fabrikalarımızda toplam 600 milyon m² üretim hacmine sahibiz. Türk pazarının artan ihtiyaçlarına cevap vermek için Çorlu fabrikamızda geçen yıl başlatılan genişleme çalışmalarının tamamlandığını paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. 7.500 m² genişleyen fabrikamızda daha yüksek kapasiteyle gıda, tüketim malları, mobilya, otomotiv, perakende ve e-ticaret gibi pek çok sektör için %100 geri dönüştürülebilir ürünlerimizi üretmeye ve ambalaj çözümlerimizi sunmaya devam edeceğiz” dedi.

“Kâğıt üretimiyle ambalaj ve inşaat sektörlerine destek veriyoruz”

Hamburger Containerboard Türkiye Operasyon Direktörü Velişah İner Türkiye’de hem ambalaj hem de inşaat sektörlerine destek verdiklerini, üretimlerini sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonominin önemli bir parçası oldukları bilinciyle gerçekleştirdiklerini belirterek “Her gün daha iyi ol” mottosuyla çalışanlarına inanmaya ve onlara yatırım yapmaya devam ettiklerini söyledi.

“Türkiye, atık geri dönüşümünde büyük bir potansiyele sahip”

Hamburger Recycling olarak, atık üreten endüstriler için güvenilir bir hizmet sağlayıcısı olduklarını belirten Hamburger Recycling Türkiye Genel Müdürü Ebru Tunç Akbulut şunları söyledi: “Atıkları, sıfır atık kurallarına bağlı olarak yönetiyoruz. Hedefimiz, atık miktarlarını en aza indirmek, maddesel geri dönüşüm oranlarını en üst düzeye çıkarmak ve sıfır depolama hedefine ulaşmaktır. Müşterilerimize en iyi atık yönetimi çözümlerini sunuyor ve onların sürdürülebilirlik hedeflerini destekliyoruz. Ana hedefimiz, çevresel etkiyi azaltmak. Aynı zamanda kendi işimizin de çevresel etkisini azaltmak için yatırımlar yapıyoruz. Antalya’daki depolarımızdan birinde kendi temiz enerjimizi üretmek için güneş enerji santrali kurmak üzere çalışmalarımıza başladık.”

Akbulut sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye 85 milyon nüfuslu bir ülke olarak önemli miktarda atık üretiyor ve atık geri dönüşümü konusunda büyük bir potansiyele sahip.Biz de atık toplama sistemleri, konteynerler, kompaktörler, presler, toplama ekipmanları gibi teknolojik çözümlerimizle; sağlık ve güvenlik kurallarına ve sürdürülebilirlik hedeflerine önem vererek müşteri taleplerini esnek, hızlı ve verimli bir şekilde karşılıyoruz.”

 

Prinzhorn Group

Prinzhorn Group, 16 ülkede 10.000 çalışanı ve yıllık 2.9 milyar Euro cirosuyla Prinzhorn Group, oluklu mukavva ambalaj, kâğıt ve atık yönetimi sektörlerinde Avrupa’da ilk beş şirket arasında yer alıyor. Merkezi Avusturya’nın Viyana kentinde olan Prinzhorn Group çatısı altında üç iş birimi faaliyet gösteriyor: Dunapack Packaging (oluklu mukavva ambalaj çözümleri), Hamburger Containerboard (yüksek kaliteli kâğıt üretimi) ve Hamburger Recycling (ikincil hammadde toplama ve atık yönetimi). 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

B2B ve e-ticaret lojistiği (fulfillment) alanında 10 yıldır hizmet veren teknoloji odaklı lojistik şirketi OPLOG, Amazon’da uzun yıllar operasyon yöneticiliği görevinde bulunan Azeem Baig’i Fulfillment Direktörü pozisyonunda bünyesine kattığını duyurdu. Azeem Baig, İngiltere ve Amerika depolarının ardından Almanya’da depo açma hazırlığında olan OPLOG’un tüm fulfillment merkezlerinde operasyon verimliliğini artırma ve müşteri deneyimini güçlendirme süreçlerini yönetecek. 

 

Kurulduğu günden bu yana kendi teknolojilerini kullanarak müşteri deneyimini mükemmelleştirmeye odaklanan OPLOG, bu hedefini global arenada da sürdürüyor. 2022’de Esas Private Equity’den aldığı yatırım ardından global fulfillment ağını genişleterek İngiltere ve ABD’de ilk depolarını açan OPLOG, Amazon’un deneyimli ismi Azeem Baig’i kadrosuna dahil etti. Şirket, bu yeni atamayla bulunduğu lokasyonlarda hizmet kalitesini kusursuzlaştırmaya, hızlı ve doğru teslimatlar için stratejilerini iyileştirmeye ve son tüketici deneyimini geliştirmeye odaklanacak.  

OPLOG Kurucusu ve CEO’su Halit Develioğlu, “OPLOG olarak vizyonumuz, global pazarlara açılmayı hedefleyen B2B ve e-ticaret markaları için bir köprü görevi görmek. Aynı zamanda Türkiye dahil faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde müşterilerimize aynı hizmet kalitesini sunmak. Azeem Baig’in aramıza katılması, OPLOG’un geleceğini şekillendiren stratejik bir adım. Kendisinin Amazon’da edindiği tecrübenin de desteğiyle müşteri odaklı yaklaşımımızı en üst düzeyde tutarak operasyonel süreçlerimizi mükemmelleştireceğimize inanıyorum. Azeem’in global arenadaki güçlü deneyimi de OPLOG’un global yolculuğunda daha etkin hale gelmesi için bir rehber olacak” dedi.

Azeem Baig, 2006 yılında Manchester Üniversitesi Politika, Felsefe ve Ekonomi lisans programını bitirdi. 2020’de Bradford Üniversitesi’nden İşletme yüksek lisans derecesiyle mezun oldu.  Kariyerine 2016 yılına kadar İngiltere’deki lojistik şirketi Royal Mail’de devam etti. Royal Mail’deki 8 yıllık deneyimi boyunca Operasyon Yönetimi, Performans İyileştirme, Finans Yönetimi, Depolama, Nakliye ve Lojistiği kapsayan Güvenlik Yönetimi birimlerinde yönetici pozisyonunda bulundu. 2016 yılında Amazon’a transfer olan Azeem Baig, Amazon’da geçirdiği yedi yıl boyunca MENA ve EMEA bölgelerinde Operasyon Müdürü ve Ülke Yöneticisi olarak birçok kilit pozisyonda görev aldı. Şirketin global fulfillment stratejisini geliştirme ve uygulama konusunda derin bir uzmanlığa sahip olan Baig, görev süresi boyunca Orta Doğu’daki Amazon Taşımacılık’ın operasyon maliyetlerini %12 oranında azalttı ve Amazon Lojistik için altı yeni teslimat istasyonunun faaliyete geçmesine öncülük etti.

OPLOG, fulfillment merkezlerinin bulunduğu üç kıtada müşteri odaklı kusursuz fulfillment hizmeti sunma vizyonunu, Baig’in deneyimiyle yeni bir boyuta taşımayı hedefliyor. Baig, rolü ile ilgili “Müşterilerimize değer katmak için çıkacağımız bu yolculukta misyon ve vizyonumuza dair değerli içgörülerini paylaşan Halit Develioğlu’na ve OPLOG ekibine teşekkür ederim. Önümüzde, müşterilerimize dijitalleşen ticarette başarılı olmaları için yardımcı olacak birçok heyecan verici proje var. Yeni rolümde, global büyümemizi hızlandırmak üzere yeteneklerimi ve deneyimimi kullanmak için heyecan duyuyorum” ifadelerini kaydetti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Emirates, uçuş ağı genelindeki olağanüstü talebin keyfini çıkararak tüm geniş gövdeli filosunu büyütmeye devam ederken, deneyimli Airbus kaptanlarını karşılamak için önlerine kırmızı halılar seriyor. Emirates, şimdi Airbus A380 filosu için deneyimli pilotları ‘Direct Entry Captains programme’ Kaptanlar için Doğrudan Giriş programına başvuru yapmaya davet ediyor.

Emirates dünya çapında bir işe alım kampanyası başlattı. İlgilenen pilotlar ve aileleri, 4 Ekim’de Dubai saatiyle 13.00’te çevrimiçi bir bilgilendirme oturumuna veya belirlenen yerlerdeki tanıtım günlerine katılabiliyor ve heyecan verici fırsatları bu adres üzerinden takip edebiliyor: www.emiratesgroupcareers.com/pilots/

Kaptanlar için Doğrudan Giriş programı, A330, A340, A350 ve A380 gibi Airbus’ın kontrollü uçuş yapan geniş gövdeli uçaklarında en az 3.000 saat güncel komuta deneyimine sahip, teknik açıdan yetenekli kaptanlara yönelik olarak hazırlandı. Adayların, diğer uygunluk kriterlerini karşılamanın yanı sıra çok mürettebatlı, çok motorlu uçaklarda toplamda minimum 7.000 saat uçuş süresine sahip olmaları gerekiyor.

35.000 fitte yaşam

Emirates’in pilotları, havayolunun filosunu uçurmayı profesyonel açıdan tatmin edici, ödüllendirici ve heyecan verici buluyor. Yeni katılan kaptanlar, havayolunun 260 uçaktan oluşan filosunu uçurmaktan gurur duyan 1515 A380 pilotu da dahil olmak üzere 4200 kişilik güçlü bir uçuş ekibi topluluğuna dahil olacak. Havayolunun dünyadaki en genç ve en gelişmiş filolarından olan tamamı geniş gövdeli filosu Emirates’in ikonik Airbus A380’leri ve Boeing 777’lerini içeriyor. Emirates, A350’lerden oluşan filosunu 2024 yılının ortalarında, 777-9’ları ise 2025 yılında teslim almaya başlayacak.

Havayolunun pilotları aynı zamanda altı kıtayı kapsayan en kapsamlı küresel güzergâh ağlarından birinde uçmanın heyecanını ve macerasını da yaşıyor.Orta Doğu’daki bölgesel rotalardan çok uzun mesafeli varış noktalarına ve kutuplar arası uçuşlara kadar çeşitli ve ilgi çekici seyahat noktalarında çalışıyorlar.

Yaşam boyu eğitim

Emirates, 10 tam uçuş simülatörünü barındıran mevcut tesisiyle yenilikçi pilot eğitimine sağlam yatırım yapmaya devam ediyor. Emirates’in güçlü, kanıta dayalı kurum içi eğitim programları, özel olarak tasarlanmış çalışma ortamlarında son derece deneyimli eğitmenler tarafından veriliyor.Havayolunun en son 135 milyon ABD Doları tutarındaki yüksek teknolojili pilot eğitim tesisinin Mart 2024’te açılması planlanıyor. 63.300 fitkarelik tesis, pilot eğitim kapasitesini %54 artıracak ve A350’ler ile Boeing 777-9’lar da dahil olmak üzere 6 tam uçuş simülatörüne daha ev sahipliği yapacak.

Pilotlar ayrıca Emirates Havacılık Okulu ve Emirates Havacılık Üniversitesi’ndeki bir dizi teknik olmayan eğitim programına da erişebiliyor.

Emirates ve Dubai’de Yaşam

Emirates’in yabancı pilot topluluğu, 111 ülkeden uçuş güvertesindeki meslektaşları ile 160’ı aşkın milletten iş arkadaşlarıyla güvenli, emniyetli, çok kültürlü Dubai şehrinde yaşamanın ve çalışmanın tadını çıkarıyor. Pilotlar rekabetçi ve vergiden muaf bir maaş, geniş konaklama imkânı, eğitim ödeneği ve mükemmel diş, sağlık ve hayat sigortasına sahip oluyorlar. Ayrıca işe gidiş ve dönüşte şoförle ulaşım, çamaşırhane hizmetleri, 42 günlük yıllık izin, yıllık izinlerde onaylanmış Business Class uçak biletleri, indirimli kargo, arkadaşları ve aileleri için olağanüstü indirimli seyahat avantajları ve çok daha fazlasından yararlanıyorlar.

Pilotlar, Emirates’teki iyi tanımlanmış kariyer yollarını takdir ediyor. Emirates’teki kaptanlar, kariyerlerine yönetim pilotu, işe alım pilotu, teknik pilot, standart kaptan, eğitim kaptanı, denetim kaptanı, kontrolör ve eğitmen olarak devam edebiliyor. Ayrıca pilotların yaklaşık %40’ı 10 yılı aşkın bir süredir havayolunda uzun ve verimli bir kariyerin tadını çıkararak çalışıyor. 1380 pilot 10-19 yıl, 173’ü 20-29 yıl ve 5’i de 30 yılını tamamladı. 34 yılı aşkın hizmet süresiyle en uzun süre görev yapan iki pilot ise 1989 yılında aynı gün havayoluna katıldı.

Son beş ayda havayolu, bu programla, Hızlandırılmış Komuta ve Yardımcı Pilotlar olmak üzere üç işe alım programına 172 yeni pilotu ekibine dahil etti.

Hızlandırılmış Komuta Programı

Halihazırda dar gövdeli uçaklara komuta eden ve en az 1500 saatlik Airbus uçuş deneyimine sahip Airbus Kaptanları için tasarlanmıştır. Artırılmış bir maaş paketi kapsamında A380 Yardımcı Pilot olarak katılıyorlar. Minimum 700 uçuş saati ve tekrar eden iki başarılı kontrolün ardından, hızlandırılmış komuta yükseltmeye genellikle bir yıldan biraz fazla bir sürede hak kazanırlar.

Yardımcı Pilot

Adayların çok motorlu, çok mürettebatlı uçak deneyimine, geçerli bir Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) Havayolu Taşıma Pilotu Lisansına (ATPL) ve 20 tonluk maksimum kalkış ağırlığına sahip uçaklarda en az 2.000 saat deneyime sahip olmaları gerekmektedir.

Çeşitli uçuş güvertesi rolleri hakkında daha fazla bilgi edinmek ve bilgilendirme oturumuna kaydolmak isteyen pilotlar buraya tıklayabilir.

 

Emirates Hakkında: 

Emirates, dünyayı global merkezi olan Dubai aracılığıyla birbirine bağlayan, dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden biridir. Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Modern, verimli ve rahat uçaklarıyla 1987 yılından beri Türkiye’deki yolcularını Dubai üzerinden dünyaya bağlıyor. Emirates, ikonik çift katlı süperjumbo Airbus A380 ve Boeing 777 – 300ER uçakları ile İstanbul Havalimanı’ndan haftada toplam 21 sefer gerçekleştiriyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sigorta sektörünün önde gelen şirketlerinden Neova Katılım Sigorta, deprem bölgesindeki acenteleriyle bir araya geldi. Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’daki acentelerin katıldığı buluşmalarda Neova’nın deprem bölgesine yönelik hasar dosyalarının değerlendirilmesi ve önümüzdeki dönem planlamaları üzerine konuşuldu. 

 

Neova Katılım Sigorta, 6 Şubat Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve ülkece hepimizi derinden sarsan deprem felaketi sonrası bölgeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Genel müdür yardımcılarının ev sahipliğinde yapılan buluşmada Teknik, Hasar ve Satış ekiplerinin katılımıyla bölgedeki acentelerle bir araya gelindi. 6 Şubat Kahramanmaraş depremi sonrasında bölgede neler yapıldığının, yeniden inşa sürecinin, iş kabul tarafındaki çalışmaların ve gelecek dönem planlamalarının konuşulduğu buluşmalara Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’dan acenteler katıldı.

 

Neova, deprem bölgesinde hızlı aksiyon aldı

 

Deprem bölgesinde 11 ilde toplam 418 acentesi olan Neova, depremin hemen sonrasında hızlı aksiyonlar aldı. Acenteler ve servislerine destek olmak amacıyla depremden bir hafta sonra 3 adet karavanı bölgede konuşlandırdı. 17 Mart itibari ile bunlara bilgisayar ve internet erişimi sağlanan 3 adet konteyner daha eklendi. Malatya, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da yer alan konteynerler, acenteler, eksperler ve tüm iş ortakları için hizmete alındı ve iş ortakları bu konteynerleri ofis olarak kullanmaya başladı. Bu doğrultuda alınan aksiyonlar, hızlı hasar ödemesi yapılmasına destek olurken, Neova’nın depremin meydana geldiği günden itibaren acenteler ve iş ortaklarına desteğini sürdürmesini sağladı. Kurulan deprem komitesiyle depremden etkilenen illerde yer alan 369 acentenin komisyon ödemeleri muaccel borçlarına bakılmaksızın yapıldı. Yapılan aksiyonlar ve ziyaretlerle birlikte acentelerine büyük önem verdiğini gösteren Neova Sigorta’nın deprem bölgesindeki çalışmaları acenteler tarafından da takdir edildi. Neova, deprem bölgesinde acentelerinin ihtiyaç ve beklentilerine yönelik çalışmalarını önümüzdeki dönemde de sürdürmeyi hedefliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DHL Express Türkiye, kurum kültürünün özünü oluşturan insan odaklı yaklaşımıyla, eşitlik ve kapsayıcılığa verdiği önemle bir kez daha Great Place to Work Türkiye’nin Best Workplaces for Women™ Listesi’nde yer aldı. Great Place to Work Enstitüsü’nün kadın çalışanlar için eşit ücret, iş yerinde yükselme, iş yerinde ayrımcı politikalara maruz kalma veya eğitim olanaklarından yoksun kalma gibi mağduriyetler konularında değerlendirme yaptığı ve  kadın çalışanlar için adil iş yeri deneyimi sunan en iyi işyerini çalışanların oylarıyla belirlediği listede, 1000+ Çalışan Kategorisi’nde üst sıralarda yer almaya hak kazanan DHL Express Türkiye, GPTW’den aldığı ödüllere bir yenisini ekledi.

DHL Express Türkiye CEO’su Volkan Demiroğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “DHL Express Türkiye olarak insan odaklı kurum kültürümüzle bu yıl pek çok ödülün sahibi olduk. Sektörümüzün lider kurumlarından biri olmanın yanı sıra, eşitlik ve kapsayıcılık ilkelerini benimsediğimiz çalışma ortamımız ve çalışanlarımıza verdiğimiz değerle sektörümüze öncülük ediyoruz. Çalışanlar tarafından yapılan  değerlendirmeye dayalı anket sistemiyle dünyanın en prestijli organizasyonlarından biri olan  Great Place to Work Enstitüsü listesinde yer almak  bizim için çok anlamlı. Bu yıl, hem “Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2023 Listesi”ne hem de “En İyi İşverenler Sosyal Sorumluluk ve Gönüllülük 2023 Listesi”ne girmeye hak kazandık. Geçtiğimiz günlerde de DHL Express olarak üçüncü defa “Avrupa’nın En İyi İş Yeri” unvanını aldık. Son olarak “2023 Best Workplaces for Women Listesi”nde de ilk üçte yer almanın mutluluğunu yaşıyoruz.   DHL Express Türkiye olarak eşitlik ve kapsayıcılık ilkelerimiz ve “As One” ekip birlikteliği yaklaşımımızla  tüm çalışanlarımız için ideal bir iş yeri olma deneyimini sürdüreceğiz.”.

 

DHL Hakkında

1969 yılında kurulan DHL, lojistik sektörünün lider global markasıdır. DHL bünyesinde yer alan birimler, ulusal ve uluslararası paket teslimatından e-ticaret gönderi ve taşımacılık çözümlerine, uluslararası ekspres kara, hava ve deniz yolu taşımacılığından endüstriyel tedarik zinciri yönetimine uzanan benzersiz bir lojistik hizmet portföyü sunar. Dünya çapında 220’yi aşkın ülke ve bölgede yaklaşık 395 bin çalışanıyla DHL, müşterilerinin sınırları aşmasına, yeni pazarlara ulaşmasına, işlerini büyütmesine ve gönderilerini sevdiklerine ulaştırmasına yardımcı olur. 

Teknoloji, yaşam bilimleri, sağlık, mühendislik, üretim & enerji, perakende ve otomotivin de aralarında bulunduğu pek çok büyümekte olan pazar ve sektöre özel çözümleriyle “Dünyanın lojistik şirketi” olarak konumlanan DHL, DHL Group’un bir parçasıdır. Grup, 2022 yılında 94 milyar euro gelir elde etmiştir. Gerek sürdürülebilir ticaret uygulamaları gerekse topluma ve çevreye karşı duyduğu sorumlulukla, dünyaya pozitif katkı sağlayan DHL Group, 2050 itibarıyla sıfır emisyon hedefine ulaşmayı amaçlamaktadır. DHL Express, DHL Group’un uluslararası ekspres hava taşımacılığı alanında faaliyet gösteren global lider firmasıdır. 

DHL Express Türkiye Hakkında

 

1981 yılında kurulan DHL Express Türkiye, geniş müşteri kitlesiyle Türkiye’de hızlı hava taşımacılığı sektörünün lideri konumundadır. İstanbul ve Sabiha Gökçen Havalimanlarından günde toplam 4 uçuş gerçekleştiren DHL Express, İstanbul’un iki yakasından uçak kaldıran “Ekspres Hava Taşımacılığı” firmasıdır. DHL Group bünyesinde yer alan DHL Express, yakın zamanda 135 milyon Euro yatırımla İstanbul Havalimanı’nda hayata geçirilen yeni Gateway binasında hizmet vermeye başlamıştır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Diş hekimi ile ilk tanışmadan önce, ilerlemiş diş çürüğü veya yüzde şişliğe sebep olan diş apsesi gibi, ağrıyı deneyimledikleri şikayetleri olan çocuk hastaların diş tedavilerine uyum gösterebilmeleri çok mümkün olmuyor.  “Küçük yaşlarda oluşan diş hekimi fobisi ise maalesef kolay aşılamıyor.” Açıklamasında bulunan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir“Ebeveynlerin çocukların diş bakımlarında etkin rol oynaması gerekiyor. Ağız hijyeni alışkanlıklarının doğru teknik ve ürün seçimleriyle eksiksiz tamamlanması ve ‘aile merkezli’ diş hekimliği anlayışının bebeklik döneminden itibaren benimsenmesi çok önemli” dedi.

Diş çürüklerinin başlangıç aşamasında tespit edildiği, güncel yaklaşımlara olanak sağlayan ‘Minimal invaziv’ tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yapan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Minimal invaziv çocuk diş hekimliği, çürüğün erken teşhisinde, çürüğe sebep olan etkenlerin ortadan kaldırılarak, ilerlemesine engel olmayı ve ‘gerekli’ durumlarda dişlerin ileri düzey tedavilerinin yapılmasını hedefleyen bir tedavi felsefesidir. Temel amaç, mümkün olduğu kadar ‘diş dokusunun korunarak’; ‘dişlerin aletlerle temizlenerek tedavi edilmesine gerek kalmadan’ çürüklerin ilerlemesini engellemek ve planlanan koruyucu tedavilerle oluşabilecek yeni çürüklerin de önüne geçmektir.” İfadelerini kullandı.

 

Karbonhidrat tüketimi azaltılmalı

Bu yaklaşımın ancak evde ebeveynlerin sürekli desteği ile sağlanabileceğine vurgu yapan Nurgül Demir, rutin diş hekimi kontrollerinin aksatılmaması ile başarı sağlanabileceğinin altını çizdi. Çocuk hastanın çürük riskinin belirlenmesinin önemine de dikkat çeken Demir şunları söyledi: “Risk unsurları hakkında ebeveynlerin bilgilendirilmesi ve diş hekiminin yönlendirmelerine mutlak suretle uyulması başarıda büyük önem taşır. Çocuğun karbonhidrat tüketim sıklığının azaltılması, diş hekiminin önerileri doğrultusunda seçilen florlu ürünlerle ağız hijyeni alışkanlıklarının düzenli olarak sağlanması ve hastanın çürük risk durumuna göre belirlenen aralıklarla profesyonel flor uygulamalarının yapılması en az uygulanacak tedaviler kadar önemlidir.”

 

Diş çürüğüne karşı flor

Florun, diş dokularını güçlendirdiğini ve gelişmiş ülkelerde çürük dişlerin tedavisinde kullanıldığına vurgu yapan Dt. Nurgül Demir “Gümüş diamin florid gibi, topikal gümüş preparatları da 40 yılı aşkın bir süredir çürüklerin durdurulmasında ve diş hassasiyetinin azaltılmasında yaygın olarak kullanılıyor. Florun, diş tedavilerinde kullanılması, çürük bakterisinden etkilenmiş dokuları onararak, derin çürük tedavilerine olan ihtiyacı önemli düzeyde azaltır. Bu da dişi, sağlıklı dokularıyla ağızda tutmanın yanında, tedavi maliyetlerini de önemli ölçüde düşürecektir. minimal invaziv tedavilerde yalnızca ebeveyn ve çocuk diş hekimi iş birliğiyle başarı sağlanabileceği unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.

 

Diş çürüğüne karşı kullanılan florun önemine dikkat çeken Nurgül Demir minimal invaziv tedavi seçeneklerinin diğer faydalarını ise şu şekilde sıraladı;

 

-Flor vernik uygulamaları, flor içerikli geçici dolgular, özel tekniklerle uygulanabilen paslanmaz çelik kaplamalar ve son zamanlarda giderek popülerleşen ‘gümüş diamin florid’ uygulamaları minimal invaziv diş tedavilerinin bazılarıdır. 

 

-Başlangıç aşamasında olan çürüklerin ilerlemesini durdurmalarının yanısıra; dişin canlı kısmına yakın olan çürüklerin kanal tedavisine gerek kalmadan ağızda tutulabilmesini de sağlar.

 

-Farklı sağlık problemleri nedeniyle uyutularak diş tedavileri yapılamayan hastaların klinik koşullarda tedavi edilebilmesine olanak sağlaması, 

-Uyum problemi olan çocukların diş hekimi fobilerinin aşılmasında geçici tedaviler olarak kullanılabilmesi, 

-Erken çocukluk çağı çürükleri olan hastalar uyutularak tedavi edilebilecek yaşa gelene kadar çürüklerin belirli bir seviyede tutulmasının sağlanması

 

-Özel gereksinimli, ağız hijyenini sağlamakta zorlanan hastalarda uygulanabilmeleri diğer avantajlarıdır. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı