Aylık arşivler: Ekim 2023

Yıldız Entegre, Orman Ürünleri Sektörünün Zirvesinde

Yıldız Entegre, İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması 2022 sonuçlarına göre, son 3 yıldır gösterdiği başarıyı tekrarladı ve 
 bir kez daha orman ürünleri sektörünün zirvesinde yer aldı. 

 

Yıldız Entegre, İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl açıklanan ve sanayinin önde gelen şirketlerinin finansal performansını değerlendiren “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması” nın 2022 sonuçlarına göre, bir kez daha orman ürünleri sektörü şirketleri arasında zirvede yer aldı. 

 

Son üç yıldır olduğu gibi bu yıl da sektörün zirvesinde yer almanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Yıldız Entegre Pazarlama ve Ürün Geliştirme’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Melike Alkan, “Cumhuriyet’in 100. yılında dünyada ve Türkiye’de ulaştığımız konum, gelecekteki çalışmalarımız için bize büyük güç veriyor. Ardında büyük emek, özveri ve çaba bulunan bu başarı tablosu için, emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza ve iş ortaklarımıza teşekkür ediyoruz.” dedi.

 

Yıldız Entegre olarak hem marka değerini artıracak çalışmalara hem de sektörü geliştirecek yenilikçi yatırımlara aralıksız devam edildiğini ifade eden Alkan, “Şirketimize hem üretim hemde istihdam sağlayacak yatırımlarımıza, müşterilerimize ve paydaşlarımıza daha etkin şekilde ulaşmak için dijital dönüşüm projelerine ve  pazarlama yatırımlarına ağırlık verdik. Sadece ekonomik başarılarla yetinmeyip ‘sürdürülebilir iyiliğin izinde’ mottosuyla toplum için de fayda yaratan projeler geliştirmeye önem veren bir şirketiz. Bu kapsamda sosyal marka olma yolculuğumuzu desteklemek amacıyla farklı kesimlere dokunan çalışmalar gerçekleştirmeye devam edeceğiz.”

Orman ürünleri sektöründe sahip olduğu 8 tesis, 1 liman ve 1 depo ile faaliyetlerini sürdüren ve 80’nin üzerinde ülkeye ihracat yapan Yıldız Entegre, yıllık cirosunun yüzde 15’ini dış satışlar yoluyla elde ediyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Depremde Güvenli Gelecek

KAY-YAP Analiz Laboratuvarı, Türkiye’nin analiz laboratuvarları sahnesinde bir öncü olarak 12 yılı aşkın süredir üretici ve tüketici gruplara yurt içi ve yurt dışında analiz hizmetleri sunmaktadır.

Laboratuvar, her geçen yıl büyüyerek, sektöre parametre, cihaz ve uzmanlık ekleyerek hizmet yelpazesini genişletmeye devam etmektedir. Şimdi sizlere KAY-YAP’ın sunduğu hizmetleri ve bu hizmetlerin güvenliğimiz için neden kritik olduğunu ayrıntılı olarak sunuyoruz.

Tarafsızlık ve Güvenilirlik: KAY-YAP’ın Temel İlkeleri

KAY-YAP, bilimsel analizlerde tarafsızlık ve bağımsızlığı ön planda tutar. Laboratuvarımızın temel ilkelerinden biri, verilen hizmetlerde gizliliği ve güvenilirliği sağlamaktır. Personel, ekipman ve metodolojik yeterlilik düzenli iç ve dış denetimlerle kontrol edilir. Ayrıca, laboratuvar ulusal ve uluslararası laboratuvarlar arası karşılaştırma deneylerine ve yeterlilik testlerine katılarak kalite standartlarını sürekli yükseltmektedir.

Akreditasyon ve Yetkilendirmeler: Güvenilirliğimizin Kanıtı

KAY-YAP Analiz Laboratuvarı, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından akredite edilmiştir (TS/EN ISO 17025). Ayrıca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nden yetkilendirilmiş bir analiz merkezidir. Bu akreditasyonlar ve yetkilendirmeler, laboratuvarımızın kalitesini ve güvenilirliğini belgelemektedir.

Depremde Güvenli Gelecek: KAY-YAP’ın Rolü

Depremler, insanların ve yapıların güvenliği için büyük bir tehdittir. KAY-YAP Analiz Laboratuvarı, yapı laboratuvarı kapsamında taze beton ve karot analizleri, donatı çeliği analizi, agrega analizi, bims deneyleri, çimento analizi ve beton karma suyu analizi gibi testlerle hem üretilecek betonun kalitesini hem de yapıların deprem dayanıklılığını değerlendirir. Bu testler, gelecekteki depremlere karşı hazırlıklı olmamıza yardımcı olur.

Doğal Taşlarda Kalite: Analiz

Türkiye, doğal taşlar konusunda dünya genelinde önemli bir konuma sahiptir. KAY-YAP’ın doğal taş analizleri, bu değerli kaynakların kalitesini ve uygunluğunu inceler. Laboratuvarımız, Türk doğal taşlarının uluslararası pazarda rekabetçi olmalarını destekler.

Çevre Koruma ve Sürdürülebilirlik: Çevre Laboratuvarı

KAY-YAP’ın çevre laboratuvarı, su ve atık su analizi, zemin suyu analizi, proses analizleri gibi hizmetler sunar. Bu analizler, çevre yönetiminin ve sürdürülebilirliğin sağlanmasına katkı sağlar. Çevresel etkileri kontrol altına alır ve insan sağlığını korumaya yönelik bilgiler verir.

Maden Analizlerinde Uzmanlık: KAY-YAP’ın Katkısı

KAY-YAP Analiz Laboratuvarı, endüstriyel üretimde, çevre yönetiminde ve araştırmalarda maden analizleri konusunda uzmandır. Modern cihazlarımız ve deneyimli ekibimiz, çeşitli minerallerin ve elementlerin bileşimini ve özelliklerini belirlemek için kullanılır.

Gübre Sahteciliğine Karşı: Analiz Kalkanı

Son zamanlarda çiftçilerimizin yaşadığı ekonomik problemlerin başında sahte gübrelere ayırdıkları bütçe geliyor. Gübre sahteciliğini önlemek Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiş KAY-YAP Analiz Laboratuvarı gibi analiz laboratuvarlarına numune gönderimi ile yapılan testlerde mümkün olabiliyor. Laboratuvar, gübrelerde üretici ve tüketici arasında doğruluğu teyit etmede kalkan görevi görüyor.

Sonuç: Güvenli Geleceğe Doğru Adım Atın

KAY-YAP Analiz Laboratuvarı, akılcı yönetim ve bilimsel bakış açısıyla gelecekte de güvenilir bir lider olarak hizmet vermektedir. Müşterilerine bilim ve teknolojiyi birleştirerek en iyi analiz hizmetini sunmayı taahhüt eder. Güvenli ve bilimsel çözümlerle geleceğe ışık tutar.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hepsiburada CEO'su Nilhan Onal Gökçetekin, 2023 Heroes Kadın Liderler Küresel 100 Listesine Seçildi

  • Nilhan Onal Gökçetekin, iş dünyasında kadınları destekleyen ve iş yerinde cinsiyet eşitliğine yönelik değişimi teşvik eden çalışmaları nedeniyle 2023 Küresel 100 Kadın Lider listesine dahil edildi.
  • İngiltere merkezli INvolve tarafından YouTube ortaklığıyla seçilen Heroes Rol Model Listesi’nde, şirket içinde ve dışında toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama konusunda çalışmaları olan ve liderlik eden kadın yöneticilere yer veriliyor.

 

Hepsiburada CEO’su Nilhan Onal Gökçetekin, şirket içinde ve dışında toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama konusunda çalışmalar yürüten ve öncülük eden uluslararası kadın liderlerin yer aldığı 2023 Heroes Rol Model Listesi’ne (Heroes Role Model List) seçildi. İş dünyasında çeşitliliği ve kapsayıcılığı destekleyen İngiltere merkezli küresel bir ağ olan INvolve tarafından oluşturulan ve YouTube tarafından desteklenen 2023 Heroes Kadın Yöneticiler Rol Model Listesi’nde dünya çapındaki küresel şirketlerin üst düzey pozisyonlarında yer alan 100 kadın yöneticiye yer veriliyor.

 

Organizasyonun Nilhan Onal Gökçetekin’i tanıttığı yazıda Gökçetekin’in iş dünyasında çeşitliliği savunan, yenilikçi bir lider olduğu belirtilirken 25 yılı aşan kariyeri boyunca cinsiyet eşitliğini ve kadın girişimciliğini desteklediği hatırlatıldı ve Hepsiburada bünyesinde ve e-ticaret ekosistemi içinde kadınları güçlendirmeye yönelik öncü girişimlere liderlik ettiği aktarıldı. Tanıtım yazısında ayrıca Gökçetekin’in Hepsiburada bünyesinde çalışan kadınların kariyer gelişimlerini teşvik eden Hepsinspire platformunu kurduğu ve şirket bünyesinde kadın yönetici sayısını artırarak kurum içinde dengeli bir hiyerarşi oluşturmayı hedeflediği belirtilirken deprem bölgesindeki kadın girişimci ekosistemini güçlendirmeye yönelik çalışmalarına da dikkat çekildi.

 

Hepsiburada’nın Nasdaq’da işlem gören, kadın bir girişimci tarafından kurulmuş ve kadın bir CEO tarafından yönetilen çok sınırlı sayıdaki şirketlerden biri olduğunu hatırlatan Nilhan Onal Gökçetekin, “Hepsiburada olarak her alanda kadınların güçlendirilmesini ve girişimciliklerinin desteklenmesini en temel ilke olarak kabul etmiş olan bir şirketiz. Kadın çalışan oranımız %50 civarında; kadın yöneticilerimizin oranını ise %40’a çıkardık ve bu oranı daha da artırmayı hedefliyoruz. Verdiğimiz desteklerle bugüne dek 45.000 girişimci kadının e-ticaret kanalıyla dijital ekonominin bir parçası haline gelmesini sağladık. Deprem bölgesine yönelik yaptığımız çalışmalarla da kadın girişimcilerin yanında olacağımıza ve işlerini büyüteceğimize söz verdik. Tüm bu çalışmalarda kadın çalışanlarımız bizim en büyük destekçimiz. 

 

Bu listede yer almama vesile olan çalışmalar konusundaki desteklerinden ötürü Hepsiburada’nın kurucusu Hanzade Doğan’a ve aynı çatı altında birlikte çalıştığım tüm kadın ekip arkadaşlarıma teşekkür ederim. Kadın gücüyle dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için mücadeleye devam edeceğiz.” dedi. 

 

Listede yer alan isimler arasında, S&P Global Ratings Başkanı Martina Cheung, BNY Mellon Investment Management Küresel Başkanı Hanneke Smits, JP Morgan Başkan Yardımcısı Efe Ukala, Mastercard Kıdemli Başkan Yardımcısı Stefany Bello da bulunuyor. Nilhan Onal Gökçetekin’in yanı sıra listede yer verilen iki Türk kadın yönetici ise Vodafone Grubu Dünya İcra Kurulu Üyesi ve Avrupa Üst Yöneticisi Serpil Timuray ve Boeing Türkiye CEO’su Ayşem Sargın oldu.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İyot Eksikliği Yaşayanlar Brokoli ve Ispanak Tüketmemeli

İyot, tiroid bezinin büyüme, beyin gelişimi ve enerji metabolizmasının hızından sorumlu tiroid hormonlarını üretebilmesi için gerekli bir mineraldir. İyotun vücutta eksik olmasının tiroid hormonu seviyelerinin düşmesine neden olarak çeşitli sağlık sorunlarına yol açabildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyyüp Kenan Özok, “İyot eksikliği yaşayan kişiler brokoli, ıspanak, kara lahana, karnabahar, soya fasulyesi, şalgam ve turp gibi besinleri tüketmemeli. Bu besinler iyotun tiroid bezinde tutulmasını zorlaştırır ve guatr hastalığının oluşmasına neden olabilir” açıklamasında bulundu.

Yetişkin bir insanın günde 150 mcg iyot tüketmesi önerilir. Hamilelerde bu miktar 220 mcg, emziren annelerde ise 290 mcg’dir. İyot eksikliği yaşamamak ya da varsa mevcut eksikliği gidermek için iyot açısından zengin besinlerin diyete dahil edilmesinin ilk adım olduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyyüp Kenan Özok, “Toplumda görülen iyot eksikliğini gidermek adına normal tuz içerikleri iyotlu tuza çevrilmiştir. İyot eksikliğinin kontrol altına alınmasında iyotlu tuz kullanmak gerekli. Ancak iyotlu tuz ısı, nem ve ışıktan etkilenir. Bu nedenle kapaklı bir kapta, dolapta ve kuru bir ortamda muhafaza edilmeli. Ayrıca yemeklere piştikten sonra ya da sofrada tuz eklenmeli. Bunun yanında deniz yosunları, Morina balığı, ton balığı ve karides gibi iyot içeren deniz ürünleri, süt, yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri ve yumurta da iyot bakımından zengin ürünler arasında yer alıyor” diye konuştu.

 

İyot eksikliği depresyon ve enerjisizlik olarak belirti gösterebilir

Düşük iyot alımı, hamilelik, sigara, florür ve klorlu su ve Brassica ailesinden (karnabahar, brokoli, kale, lahana, Brüksel lahanası) sebzelerin çiğ olarak tüketilmesinin iyot eksikliğinin başlıca nedenleri arasında olduğunu paylaşan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyyüp Kenan Özok, “İyot eksikliğinin belirtileri arasında baş dönmesi, bayılma, ciltte kuruluk, depresyon, enerjisizlik, kabızlık, kilo alma, kolesterol yüksekliği, saç dökülmesi, unutkanlık, üşüme, yorgunluk, el ve ayakların soğuk olması, tekrarlayan enfeksiyonlar, kabızlık, kas güçlüğü, eklem katılığı ve böbrek işlevlerinde azalma sayılabilir” dedi.

Dr. Eyyüp Kenan Özok, vücutta iyot eksikliği belirtilerinin kısa sürede kontrol altına alınmazsa kişide tiroid kanseri, erken doğum veya düşük, kadınlarda kısırlık, sinir sistemi rahatsızlıkları, büyümede gerilik, zihinsel bozukluklar, yumurtalık kanseri, tiroide bağlı otoimmün hastalıklar, prostat kanseri, kalpte büyüme, meme kanseri, kalp yetmezliği gibi rahatsızlıkların görülebildiğini veya varolan hastalıkların kötüleşebildiğini de vurguladı.

 

 

 

Fazla iyot da sağlığa zararlı

Günde 2.000 miligramın üzerindeki aşırı iyot dozlarının özellikle verem veya böbrek hastalığı gibi durumlarda tehlikeli olabileceğinin de altını çizen Dr. Eyyüp Kenan Özok, “İyot fazlalığı tiroidin papiler kanserine ve hipertiroidiye neden olabilir. Hamile kadınlar ve emziren anneler de belirtilen dozların üzerinde iyot kullanmamalı. Sonuç olarak farklı kimselerin vücutları farklı doz miktarlarına tepki verdiğinden iyot kullanımında mutlaka doktora danışılmalı ve dikkatli olunmalı. Özellikle Hashimoto tiroiditi veya hipotiroidizm olgularında iyot alımı mutlaka doktora danışılmalı. İdrarda iyot atılımı testi yapılması vücudun iyot eksikliği hakkında fikir veren bir laboratuvar testidir” dedi.

 

İyotun 6 yararı

1. Metabolizma hızının kontrolü – optimal enerji düzeyi: İyot tiroid bezlerinin çalışmasını etkilediği için, vücudun bazal metabolik hızının kontrolünden doğrudan sorumludur. 

2. Kanserden korunma – meme kanserinin önlenmesi: İyot, kanserli hücrelerin kendi kendini öldürmesi demek olan apoptozu (planlı hücre ölümü) teşvik eder. Mutasyona uğramış hücrelerin yok edilmesine yardımcı olurken sağlıklı hücrelere zarar vermez. İyottan zengin gıdaların meme tümörü gelişmesini baskıladığını gösteren kanıtlar vardır. 
 

3. Detoks özelliği: İyot vücuttan kurşun, cıva gibi ağır metallerin ve başka biyolojik toksinlerin atılmasını sağlayabilir. İyodun meme bezlerinin sağlığı, midede yerleşen gastrit ve mide kanseri nedeni Helicobacter pylori bakterisine karşı antibakteriyel etki göstermesi, antioksidan etkileri gibi tiroid dışı birçok yararı vardır.

4. Bağışıklık: İyot bağışıklığı destekler. Serbest hidroksil radikallerini yakalar. Antioksidan aktiviteyi uyararak ve artırarak kanser ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıklara karşı korunmayı sağlar. 

5. Cilt, saç ve diş sağlığı: Kuru, tahriş olmuş, pullanan ve enflamasyonlu bir cilt yapısı iyot eksikliğinin sık rastlanan bir belirtisidir. İyot parlak bir cilt, canlı saçlar ve sağlıklı dişler için önem taşıyan bir eser mineraldir. İyot eksikliği saç dökülmesi nedenidir. 

6. Büyüme ve gelişme: Bebeklikte ve büyüme çağında yeterli iyot alınmaması veya hamilelerdeki iyot eksikliği önemli bir büyüme-gelişme geriliği nedenidir. İyot eksikliğinin aşırı olması kretinizm denen ağır bir gerilik tablosuna neden olur. Bu noksanlıkların önlenmesi için hamilelerde ve büyüme çağında iyot desteği önemli bir konudur. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemik Metastazında Yeni Gelişen Yöntemler

Halk arasında ‘kanserin kemiğe sıçraması’ olarak bilinen kemik metastazının görülme sıklığı günümüzde giderek yaygınlaşıyor. Son yıllarda kanser tedavilerinin gelişimine paralel olarak yaşam süresi uzadıkça metastatik kemik kanseri ile çok daha fazla karşılaşıldığını belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji, Ortopedik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Seyit Ali Gümüştaş “Kemik metastazı mevcut kanserin ilerlediğini gösterir. Akciğer ve karaciğerden sonra en sık metastaz alan üçüncü bölgedir. Kanser tipine bağlı olarak kemik metastazının görülme sıklığı yüzde 70’i bulabilmektedir” diyor. Hastaların en sık başvuru nedeninin şiddetli ağrı, şişlik, topallama ve kemikte kırık olduğunu, bu nedenle bu tür şikayetlerin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Seyit Ali Gümüştaş kemik metastazı hakkında bilinmesi gerekenleri ve tedavide yeni gelişmeleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

Bu belirtilerle kendini gösterebiliyor!

Son yıllarda kanser tedavilerinin gelişimine paralel olarak yaşam süresi uzadıkça metastatik kemik kanseri ile karşılaşma sıklığı da artıyor. Genellikle yavaş seyirli ilerleyen, iyi ve kötü huylu olmak üzere ikiye ayrılan kemik tümörlerinde hastaların sıklıkla ağrı şikayetiyle hekime başvurduğunu, ağrıda belirleyici unsurun ise istirahatta bile devam etmesi ve zamanla şiddetinin artması olduğunu belirten Doç. Dr. Seyit Ali Gümüştaş “Hasta geceleri ağrı nedeniyle uykudan uyanabilir ve standart ağrı kesicilerden yeterli fayda görmeyebilir. Geceleri uykudan uyandıran ağrı kötü huylu kemik tümörlerinin bir göstergesi olsa da nadiren iyi huylu tümörde de görülebilir. Vücutta düzensiz sınırlı, hızlı büyüyen ve ağrılı şişlikler ile topallama da kötü huylu olması açısından uyarıcı olmalıdır” diyor.  

 

Erken tanı hayati önem taşıyor!

Sıklıkla 40 yaş sonrası ortaya çıkan kemik metastazı mevcut kanserin ilerlemiş olduğunu gösteriyor. Bu hastaların alanında uzman hekimler (Ortopedik Onkoloji hekimi, Tıbbi ve Radyasyon Onkolojisi, Patoloji, Radyoloji ve Nükleer tıp) tarafından değerlendirilip tanı ve tedavisine karar verilmesi gerekiyor. Doç. Dr. Gümüştaş, kemik metastazlarının tüm kemiklerde gelişebilmekle birlikte en sık omurga, pelvis (leğen kemiği), femur (uyluk) ve humerus (kol) bölgesinde görüldüğünü belirterek şöyle konuşuyor: “Kemik metastazı tanısının konulmasının hayati önemi vardır. Özellikle kemiğin kendisinden kaynaklanan tümörlerden ve hastanın mevcut tümöründen başka bir odaktan kaynaklanmadığı ortaya konulmalıdır. Aksi taktirde hastanın yaşamını ciddi şekilde olumsuz etkileyecek geri dönüşümsüz hatalara yol açılır.”

Tedavide çok hızlı gelişmeler yaşanıyor

Son yıllarda teknolojideki ve tıp alanındaki hızlı gelişmeler sayesinde kemik metastazlarının tedavisinde çok önemli yenilikler yaşanıyor. Bazı iyi huylu tümörler sadece takip edilirken, birçoğunun ameliyat ile çıkarılmasının tedavi için yeterli olduğunu, kemiğin kendisinden kaynaklanan kötü huylu tümörlerin asıl tedavisinin ise ameliyat ile temiz bir şekilde çıkarılması olacağını vurgulayan Doç. Dr. Gümüştaş sözlerine şöyle devam ediyor: “Bazılarının tedavisinde cerrahiye ek olarak kemoterapi ve/veya radyoterapi uygulanır. Kemik metastazlarının ameliyat ile tedavisinde kapalı ya da açık yöntemler uygulanabilir. Kemik metastazlarının tedavisinde yeni gelişmeler; görüntüleme eşliğinde (tomografi, seyyar röntgen) kapalı uygulanan yakma (radyofrekans ablasyon, mikrodalga ablasyon) ve dondurma (krioablasyon) işlemleridir.” 

 

Tümör yüksek ısıda yakılıyor

Acıbadem Fulya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji, Ortopedik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Seyit Ali Gümüştaş, son yıllarda sık kullanılan yöntemlerden Radyofrekans ablasyon (RF) ile bazı iyi huylu kemik tümörleri ve kemik metastazlarının, tümörün görüntüleme eşliğinde yüksek ısıda kapalı olarak yakılması suretiyle tedavi edilebildiğini belirterek “Bu yöntem özellikle genel durumu çok iyi olmayan ve açık cerrahiyi tolere edemeyecek kemik metastazı hastalarında hayati öneme sahiptir. RF ablasyon işlemi çok spesifik olup özellikle kemik ve yumuşak doku tümör cerrahisi ile ilgilenen Ortopedi ve Travmatoloji hekimi ya da Girişimsel Radyologlar tarafından yapılmaktadır” diyor. Doç. Dr. Gümüştaş bu yöntemde ısının tümör üzerinde eritme/küçültme etkisi gösterdiğine, bazen ameliyata gerek bırakmayabildiğine dikkat çekerek “İyi ve kötü huylu kemik tümörlerinde uygulanabilmektedir. Düşük riskli ve hızlı sonuç alınabilen etkin yöntemdir. Radyoterapiye dirençli ya da tekrarlamış kemik metastazlarında uygulanabilmesi ekstra avantajıdır. Seçilmiş hastalarda radyofrekans ablasyon ile tümörü yaktıktan sonra aynı giriş yerinden çimentolama işlemi güvenle uygulanabilir” diye konuşuyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere 2.Kitap Kültür Günlerinde Görkemli Final

Narlıdere Belediyesi’nin 30 Eylül – 1 Ekim tarihlerinde Tarihi Yukarıköy’de gerçekleştirdiği 2.Kitap ve Kültür Günleri, ‘Memleketimin Halleri’ ve ‘Türkiye’nin 2.Yüzyılında Eğitim Hakkı’ söyleşileri ile sona erdi. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, 2 gün boyunca Narlıdere’de kültür-sanat şöleni yaşattıklarını ifade ederek, “2.Kitap ve Kültür Günlerimizde değerli konuşmacılarımızdan çok değerli fikirler edindik, ufkumuzu genişlettik. Bu güzel programa emek veren tüm katılımcılarımıza ve yurttaşlarımıza yürekten teşekkür ediyor, gelecek yıl görüşmek üzere diyoruz” diye konuştu. 

 

Narlıdere Belediyesi’nin İzmir’e armağan ettiği, şehrin yaşayan müzesi Tarihi Yukarıköy’de gerçekleştirdiği 2.Kitap ve Kültür Günleri sona erdi. Kitap stantlarının kurulduğu, söyleşi ve okur-yazar buluşmalarının yer aldığı 2.Kitap ve Kültür Günleri’nin final gününe de vatandaşların yoğun ilgisi vardı. Etkinliğin ikinci gününde, usta gazeteciler Faruk Bildirici, L.Doğan Tılıç ve İpek Özbey ‘Memleketimin Halleri’ söyleşisi ile Narlıdereliler ile buluşurken, günün bir diğer programında ise 27. Dönem CHP Milletvekili Yıldırım Kaya ve Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan ‘Türkiye’nin 2.Yüzyılında Eğitim Hakkı’ panelinde yurttaşlarla bir araya geldi. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in de Narlıdere Belediyesi 2.Kitap ve Kültür Günleri’nde yapılan söyleşileri ilgiyle takip etti, stantları ziyaret ederek yazarlar ve vatandaşlarla bol bol sohbet etti.  

BAŞKAN ENGİN’DEN TEŞEKKÜR 

Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, 2.Kitap ve Kültür Günlerine katılım sağlayan konuşmacıların engin görüşlerinden faydalandıklarını ifade ederek, “2 gün boyunca çok değerli isimlerin çok değerli fikirlerini dinledik ve ufkumuzu genişlettik. Biz Narlıdere için ‘kültür sanat kenti’ ibaresini kullanıyoruz. Çünkü biz şehrimizi geleceğe götürürken kültür-sanattan ve bilimden ilham alıyoruz. Şu anda bir arada olduğumuz Yukarıköy de bu çabamızın en güzel örneklerinden birini oluşturuyor. Yerel halka sahip çıkan, geçmişin mirasını geleceğe taşıyan bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz” dedi. 

İki gün boyunca Narlıdereliler ile olan tüm katılımcılara teşekkür eden Başkan Engin, “Türkiye’de isim yapmış gazeteci, akademisyen, yazar, eğitimci ve sanatçı dostlarımızı burada ağırladık. Etkinliğimizin son konuşmasını her zaman önceliğimiz olan eğitime ayırdık. Çünkü eğitimin geleceğimiz olduğunu biliyoruz. Narlıdere Belediyesi olarak Nar Çiçekleri Anaokullarımızla, öğrencilerimize yönelik beslenme desteğimizle ve kültür-sanat kurslarımızla her zaman geleceğimizin teminatı çocuklarımızın yanındayız. İki gün süren 2.Kitap ve Kültür Günlerimizde değerli konuşmacılarımızdan çok değerli fikirler edindik, ufkumuzu genişlettik. Bu güzel programa emek veren tüm katılımcılarımıza ve yurttaşlarımıza yürekten teşekkür ediyor, gelecek yıl görüşmek üzere diyoruz” diye konuştu. 

USTA GAZETECİLER MEMLEKETİN HALİNİ ANLATTI

Narlıdere Belediyesi 2.Kitap ve Kültür Günleri’nin ikinci gününde usta gazeteciler Faruk Bildirici, L.Doğan Tılıç ve İpek Özbey ‘Memleketimin Halleri’ söyleşisi ile yurttaşlarla bir araya geldi.  Faruk Bildirici, gazetecilerin toplumu doğru bilgilendirmedeki rolüne dikkat çekerek, “Kamuoyu araştırmaları ile değil kamuoyu yönlendirmeleri ile karşı karşıyayız. Bu yüzden biz gazeteciler doğru bilginin topluma ulaşması noktasında daha çok çaba harcamalıyız” dedi. L.Doğan Tılıç ise ‘memleketin hali iyi’ diyenlerle daha çok iletişim kurmaları gerektiğinin altını çizerek, “Yerel seçimler öncesinde Sivil Anayasa’yı, aileyi, yaşam tarzına müdahaleyi konuşacağımız bir döneme giriyoruz. Biz gazeteciler her zaman olduğu gibi bu süreçte de doğruyu söylemeye devam edeceğiz” diye konuştu. Söyleşinin moderatörlüğünü üstlenen İpek Özbey de gazetecilerin kamplaştırıldığına dikkat çekerek, “Gazetecilerin bir şeylerin sözcüsü olmasını bekliyorlar. Gazetecilerin görevi sadece işini yapmak olmalı” ifadelerini kullandı. 

EĞİTİMDE TAVİZ YOK

Günün ikinci söyleşisinde ise, 27. Dönem CHP Milletvekili Yıldırım Kaya ve Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan ‘Türkiye’nin 2.Yüzyılında Eğitim Hakkı’ panelinde yurttaşlarla buluştu. Yıldırım Kaya, Narlıdere’nin bir demokrasi kenti olduğunu ifade ederek, “Gazi M.Kemal Atatürk, Cumhuriyetin eğitim devrimleriyle geleceğe taşınacağını biliyordu ve eğitim devrimlerinin temellerini İzmir’de attı. Bizim bu temelleri yıkmak isteyenlerle mücadelemiz devam edecek” dedi. Feray Aytekin Aydoğan da özellikle karma eğitimin engellenmesine yönelik çabalara ve eğitimde fırsat eşitliğine dikkat çekerek, “Köy Enstitüleri ile bu ülkenin en yoksul çocukları hekim, sanatçı, öğretmen oldular. Şimdi ise 1,5 milyon çocuk örgün eğitimde değil. Karamsarlığın üstünden hep birlikte gelecek, karanlıkları birlikte aydınlığa çevireceğiz” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ece Dizdar ve Öner Erkan'ın Başrollerini Paylaştığı 'Evlilikten Sahneler' 5 Ekim Akşamı Zorlu PSM'de

İki sezondur kapalı gişe sahnelenmeye devam eden Versus Tiyatro ve Zorlu PSM ortak yapımı Evlilikten Sahneler 5 Ekim akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde sahnelenmeye devam ediyor.

 

Sinemanın ölümsüz isimlerinden Ingmar Bergman’ın kült filminden, ödüllü oyuncu ve yönetmen Kayhan Berkin rejisiyle sahneye uyarlanan, ‘’İki insan bir ömür bir arada yaşayabilir mi?”, “Aile nedir?”, “Şefkat nedir?”, “Aşk nedir ne değildir?” sorularına yanıt arayan Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın başrollerini paylaştığı Evlilikten Sahneler tiyatroseverleri evli çiftin başına gelenleri yakından izlemeye davet ediyor.

 

Oyunda 10. evlilik yıldönümlerini kutlamak üzere olan ideal bir çift görünümündeki iki çocuk sahibi mutlu bir çiftin; bir çeşit sığınak olarak kurdukları evliliklerinin kimi dönemlerini yakından izleme fırsatını bulacak olan seyirci, görünürde mükemmel olan bu çiftin sevgi, nefret, arzu, tekeşlilik, özgürlük, iletişimsizlik gibi kavramlarla mücadele edişlerini yakından gözlemleyecek. Bir tür evlilik araştırması olan oyunda Ece Dizdar ve Öner Erkan’ın yanı sıra Kayhan Berkin, Pınar Göktaş ve Naz Buhşem de rol alıyor.

 

Çoğu zaman kadın ve erkek kimliğinde önemli dönüşümlere yol açan ve onu biçimlendiren bir çerçeve haline gelen evliliği oyunun merkezine koyan Versus Tiyatro ve Zorlu PSM ortak yapımı olan Evlilikten Sahneler 5 Ekim akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde.

 

Versus Tiyatro ve Zorlu PSM ortak yapımı Evlilikten Sahnelerin biletleri passo.com.tr üzerinden satışta.

Zorlu Performans Sanatları Merkezi

Zorlu Performans Sanatları Merkezi (Zorlu PSM), on yılı aşkın süredir ilham verici sanat deneyimleri yaratarak ve dünya sanatına ev sahipliği yaparak daha çok insana sanatı keşfetmeleri ve sanatla dönüşmeleri için ilham veriyor! Ulusal ve uluslararası kültürel iş birlikleri, seçkin kurum ve sanatçılarla olan ortak çalışmalarıyla sanatseverler ve yeni sanat izleyicileri için özgür, yaratıcı, dönüştüren ve geliştiren bir sahne yaratıyor. Bugünün sanatçıları ile birlikte yarının sanatçılarına da hayal dünyalarını geliştirecek yaratıcı fırsatlar sunuyor, sanatın büyüleyici yolculuğunda onlara destek oluyor! Sanatseverlere 11.sezonunda da “Dünyan Değişsin” mottosuyla seslenen ve eğlence hayatının buluşma noktası olan Zorlu PSM, sanata gönülden bağlı yaklaşık 150 çalışanıyla birlikte yenilenmeye ve sürprizler sunmaya devam ediyor. Bugüne kadar 5 milyondan fazla sanatseveri ağırlayan Zorlu PSM, Türkiye’deki kültür sanat faaliyetlerinin yaklaşık yüzde 15’ini gerçekleştiriyor. Dünyaca ünlü müzikallerden, dünya çapındaki müzisyenlere, büyük prodüksiyonlu tiyatrolardan, kendi yapımlarına kadar kadar uzanan nitelikli performansları sanatseverlerle buluşturan Zorlu PSM, dünya standartlarında çok amaçlı sanat merkezi olarak tasarlanan ve global bir sahne olma vizyonuyla hareket ediyor. Zorlu PSM, yenilikçi, dinamik, güncel, güvenilir, eğlenceli, çok sesli kapsayıcı, iddialı, sıra dışı yapısıyla performans sanatları merkezi olmanın ötesine geçerek kültür sanat sektörünün gelişimine katkı sağlıyor. Zorlu PSM, 7 farklı mekanda benzersiz bir kültür-sanat deneyimi sunuyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemer Belediyespor Sezona Galibiyetle Başladı

Süper Amatör Lig’de mücadele eden Kemer Belediyespor, sezonun ilk maçında deplasmanda karşılaştığı Avsallar Belediye’yi 7-1 mağlup etti.

 

Süper Amatör Lig’de Kemer’i temsil eden Kemer Belediyespor, fizik ve kondisyon açısından çok iyi hazırlandığı ligde ilk maçından galibiyetle ayrıldı.

 

Avsallar Belediye’ye konuk olan Kemer Belediyespor, bol gollü geçen karşılaşmayı 7-1 kazanarak sezona iyi bir başlangıç yaptı ve liderlik koltuğuna oturdu.

 

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, yaptığı açıklamada, “Kemer Belediyespor’u ligdeki ilk maçında, deplasmanda aldığı farklı galibiyetten dolayı kutluyorum. Yenilediğimiz stadımızda oynanacak karşılaşmalarda ise tüm vatandaşlarımızı futbol takımlarımızı desteklemeye davet ediyorum” dedi

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Teksüt, İSO 500 Sıralamasında Yer Aldı

Türkiye’nin en büyük süt ve süt ürünleri kuruluşlarından Teksüt, İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşları (2022) sıralamasına girme başarısını gösterdi. Teksüt Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Arınık son üç yılda yaptıkları yatırımlarının karşılığını almaya başladıklarını paylaştı.

 

Türkiye’nin en köklü süt ve süt ürünleri kuruluşu Teksüt, İstanbul Avrupa, İstanbul Anadolu, Bursa, İzmir ve Ankara Bölge müdürlükleri ve dağıtım merkezleri ile Türkiye’nin büyük bir kısmına ürünlerini ulaştırıyor. Marketlerin yanı sıra Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformlarında ürünlerini müşterileri ile buluşturuyor. Türkiye’nin süt ve süt ürünlerini 4 kıtada 42 ülkeye ihraç ediyor.  İhracat yaptığı ülkeler Japonya’dan Amerika’ya kadar 4 kıtada geniş bir coğrafyaya dağılıyor. 2022 verilerine göre Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşları sıralamasında 498. sırada  yer aldı

 

İSO verilerini değerlendiren Teksüt A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Arınık, Türkiye’de ve dünyada son üç yılın oldukça hareketli geçtiğini, çeşitli gelişmelerin Teksüt’ün büyümesine katkı sağladığını paylaştı. Gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve zorlukları aşmak için yatırım yapmayı tercih ettiklerini belirterek bu stratejinin başarıyı getirdiğini aktardı.

 

Teksüt Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Arınık, 2020 yılından itibaren dünya genelinde görülmeye başlayan belirsizlik dönemini bir fırsat olarak değerlendirdiklerini belirterek düzenli ve planlı bir şekilde yatırım yaptıklarını aktararak şunları söyledi: “Teksüt olarak üretim, kalite, satış, pazarlama ihracat ve insan kaynakları da dahil olmak üzere bir bütün olarak hareket ediyor, planlamalar yapıyoruz. Hem Türkiye’de hem de yurtdışında Teksüt ürünlerinin pazar payını artırabilmek için üretim altyapımızı güçlendiriyoruz, çalışanlarımıza yatırım yapıyoruz”. 

 

Türk süt sektörü dünyayla rekabet ediyor

Günlük süt işleme kapasitemizi bin tonun üzerine çıkarttık. Lojistik altyapımızı gözden geçirerek yatırımlarımızı artırdık. Operasyon maliyetlerimizi azaltacak önlemlere yoğunlaştık. Performans yönetimini geliştirecek altyapı yatırımlarımızı gerçekleştirdik.  Enerji tasarrufu sağlayacak önlemler üzerinde durduk. Süt üretiminde UHT hatlarımızın kapasite artırımını sağladık. Proses ve dolum makine yatırımımızı yaptık. Yoğurt, ayran, tereyağı ve krema hatlarımızda kapasite artırımlarını tamamladık. Üretim tesisimizde üretim mimarisini yeniden gözden geçirerek yeni üretim alanlarına olanak sağlayacak şekilde iyileştirmeler yaptık. Ürün gamımızı geliştirerek yeni ürünleri piyasaya sunduk. Makine yatırımlarımızı yaparken yerli üretimi tercih ettik.

 

İhracat ağımızı dört kıtada geliştirdik 

Cevdet Arınık, “2022 yılının başında ihracatı, ev dışı tüketim kanalını ve perakende bulunabilirliğimizi arttırmayı hedeflemiştik. Yıl boyunca bu hedeflerde güçlü yol aldık. İhracat ağımızdaki ülke sayısını 42’ye çıkardık. Ürünlerimiz üstün lezzet ödülüne layık görüldü. 

 

67 yıldır süt ürünleri üretiyor 

Teksüt, kuruluş tarihi olan 1956 yılı itibarıyla bugün Türkiye’nin en köklü süt ve süt ürünleri firması. Balıkesir’in Gönen ilçesinde kurulan ve ilk kurulduğunda yerel ölçekte beyaz peynir üretimiyle yola çıkan firma, süreç içinde tesislerini ve ürün çeşitlerini genişleterek, bugün yine Gönen’de bulunan 27 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 80 bin metrekare üzerine kurulu modern fabrikasında üretimini sürdürüyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbank'ta Bayrak Değişimi: Hakan Binbaşgil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Murahhas Üyeliğe Atandı; Kaan Gür Genel Müdürlük Görevine Getirildi

Akbank’tan yapılan açıklamaya göre 2012 yılından beri Genel Müdürlük görevini yürüten Hakan Binbaşgil, 2 Ekim 2023 tarihinden itibaren Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Murahhas Üye olarak atanmıştır. Yine aynı tarih itibarıyla Genel Müdürlük görevine Kaan Gür getirilmiştir. 

 

Konuya ilişkin yaptığı açıklamada Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer: “Bankamızda çok önemli bir bayrak değişimi gerçekleştiriyoruz. Kurumumuzda 21 senedir önemli görevler üstlenmiş, 12 yıla yakın da Genel Müdürlük yapmış olan Sayın Hakan Binbaşgil, görevini Sayın Kaan Gür’e devrederek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Murahhas Üye olarak çok önemli bir pozisyona geçiyor. Kendisine tüm emekleri ve özverili çalışmaları için teşekkür eder, Akbank Yönetim Kurulu adına şükranlarımı sunarım. Hakan Bey’in uzmanlığı ve bilgi birikimiyle bu yeni pozisyonda da Akbank’a önemli katkılarda bulunmaya devam edeceğine yürekten inanıyorum. Yeni Genel Müdürümüz Kaan Bey, 30 yılı aşkın bankacılık tecrübesiyle çok deneyimli bir isim. 2011-2017 yılları arasında Akbank üst yönetiminde de görev yapan değerli çalışma arkadaşımız Kaan Gür; bütün tecrübesiyle yuvaya geri dönüyor. Kendisinin Hakan Bey’den aldığı bu güçlü bayrağı daha da iyi noktalara taşıyacağına inanıyor, yeni görevinde başarılar diliyorum. Bankamıza, müşterilerimize ve hissedarlarımıza hayırlı olmasını dilerim” dedi.

 

Hakan Binbaşgil de konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Eski bir Akbanklı ve lider takımımızın başarılı bir üyesi olan Sayın Kaan Gür’e Genel Müdürlük görevini teslim etmekten ötürü büyük bir memnuniyet duyuyorum. Akbank’ın yeni dönemde de yenilikçi stratejik çizgisini aynı şekilde başarıyla devam ettireceğine, güçlü lider takımı ve yetkin çalışanlarıyla paydaşları için en iyi değeri yaratacağına inanıyorum.  Bu vesileyle uzun yıllar güvenini ve desteklerini hep arkamda hissettiğim başta Sayın Suzan Sabancı Dinçer olmak üzere Yönetim Kurulumuza, birlikte çok iyi bir ekip çalışması sergilediğimiz yakın mesai arkadaşlarıma ve tüm Akbanklılara içten teşekkürlerimi sunarım. Yeni dönemde de bankamızın gelişimine olan yakın desteklerim sürecektir. Başta müşterilerimiz ve yatırımcılarımız olmak üzere tüm paydaşlarımıza da gösterdikleri güven ve yakın iş birliği için teşekkür ederim.”

 

Akbank’ın yeni Genel Müdürü Kaan Gür ilk açıklamasında, “Akbank’a bu önemli görev için yeniden katılmaktan dolayı çok mutluyum. Ülkemizin en köklü kurumlarından biri olan Akbank’ın Genel Müdürlük görevini üstlenmek benim için büyük bir onur ve ayrıcalık. Akbank’ın önümüzdeki dönemde, Sayın Hakan Binbaşgil’in bizlere bıraktığı sağlam temeller üzerinde daha da büyüyüp gelişeceğine olan inancım tam. Akbank, başarılarla dolu bir geçmişe sahip. Akbank’taki güçlü ekiple birlikte bu mirası daha da yüceltmek, yepyeni ufuklara taşımak için hazırız” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı