Aylık arşivler: Ocak 2024

Yazar Ozan Çakmakoğlu'nun ilk öykü kitabı 'Organik Cinayetler' Çıktı

İlhamını yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alarak, insan üzerinden aktaran bir öykü kitabı: “Organik Cinayetler”

Yazar Ozan Çakmakoğlu’nun, günümüzde yaşanan doğaya yabancılaşma ve “Doğayı insan penceresinden bakarak yargılama” yanılgısına dikkat çekmek için yazdığı öykü kitabı “Organik Cinayetler”, Yol Akademi Yayınevi’nin markası olan Mythos Kitap etiketiyle çıktı.

Kitabın Özeti: Kitap, ilhamını genelde yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alan öyküler içeriyor. Ne var ki, öykülerin kahramanları söz konusu hayvanlar değil, insanlar. Böylelikle hem doğayla empati kurmaya çalışmanın artıları ve eksileri hem de kurgusunu doğadan alan cinayet öyküleri ortaya çıkıyor.

Söz gelimi “Koş” isimli öykü, Troya savaşını andıran hayali bir savaşta, yer altındaki sığınaklarında mahsur kalmış ve düşmanla kuşatılmış birkaç yüz askerin ok ve mızrak yağmuru altında, sahili aşıp; denize, kendilerini bekleyen ve yerlerini meşalelerle belli eden sandallara koşmalarını anlatıyor. Bu hikâye, kumun altında yumurtadan çıkan deniz kaplumbağalarının martı, yengeç ve diğer yırtıcıların yarattığı katliamın içinde denize ulaşmaya çalışmasından yola çıkarak yazıldı. Elbette sürpriz son da yine aynı olaydan yola çıkılarak ve gerçeğe mümkün olduğunca sadık kalarak aktarıldı. Genel olarak kitaptaki öyküler, benzer mantıkta oluşturulmuş kurgulara sahip.

Kitabın yazarı Ozan Çakmakoğlu; “Kitapta, ekolojiye, doğaya; özellikle de yaban hayatına ilgi duyan hemen herkesin ilgisini çekecek öyküler olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında fantastik ve korku/gerilim türü sevenleri çekecek pek çok unsur da barındıran bir öykü kitabı” açıklamasını yapıyor.

 

KİTAP İNFO:

Kitap adı: Organik Cinayetler

Yazar adı: Ozan Çakmakoğlu

Kitabın türü: Öykü

Sayfa sayısı: 140 sayfa

Yayınevi: Mythos Kitap (Yol Akademi Yayınevi’nin markası)
 

Ozan Çakmakoğlu Hakkında

1977 yılında İzmir’de doğdu. Mahalli İdareler ve ardından Kamu Yönetimi bölümlerini bitirdikten sonra uzun süre web yazılımcılığı ve çeşitli kafe – restoran zincirlerinin bilgi işlem müdürlüğünü yaptı. Daha sonra İzmir’deki ilk korku evi olan Pandora’nın Evi’ni kurdu. Ardından İzmir Alsancak’ta korku temalı bir bar olan Pandora Bar’ı hizmete açtı.

Şu anda kurumsal bir firmada bilgi işlem sorumlusu olarak çalışıyor ve aynı zamanda A.Ö.F. Laborant ve Veteriner Sağlık bölümü ikinci sınıfta okuyor.

Okumaya küçük yaşta -muhtemelen- annesine özenerek başladı. Giderek korku ve gerilim literatüründen daha fazla keyif aldığını fark etti ve okuma yoğunluğunu ister istemez bu yöne kaydırdı.

Dünyada “vulture culture” olarak anılan anlayışa mensup. Doğal hayvan ölümleri sonucu ortaya çıkan, doğadan topladığı kalıntılardan heykeller ve dekoratif objeler yaptığı bir atölyesi ve fırsat buldukça söz konusu kültür ve ekolojik sistemin korunmasıyla ilgili deneyimlerini eklemeye çalıştığı “akbabablog.net” adında bir blogu var. Okçuluktan, doğa yürüyüşlerinden ve dünyayı gezmekten keyif alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yazar Ozan Çakmakoğlu'nun ilk öykü kitabı 'Organik Cinayetler' Çıktı

İlhamını yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alarak, insan üzerinden aktaran bir öykü kitabı: “Organik Cinayetler”

Yazar Ozan Çakmakoğlu’nun, günümüzde yaşanan doğaya yabancılaşma ve “Doğayı insan penceresinden bakarak yargılama” yanılgısına dikkat çekmek için yazdığı öykü kitabı “Organik Cinayetler”, Yol Akademi Yayınevi’nin markası olan Mythos Kitap etiketiyle çıktı.

Kitabın Özeti: Kitap, ilhamını genelde yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alan öyküler içeriyor. Ne var ki, öykülerin kahramanları söz konusu hayvanlar değil, insanlar. Böylelikle hem doğayla empati kurmaya çalışmanın artıları ve eksileri hem de kurgusunu doğadan alan cinayet öyküleri ortaya çıkıyor.

Söz gelimi “Koş” isimli öykü, Troya savaşını andıran hayali bir savaşta, yer altındaki sığınaklarında mahsur kalmış ve düşmanla kuşatılmış birkaç yüz askerin ok ve mızrak yağmuru altında, sahili aşıp; denize, kendilerini bekleyen ve yerlerini meşalelerle belli eden sandallara koşmalarını anlatıyor. Bu hikâye, kumun altında yumurtadan çıkan deniz kaplumbağalarının martı, yengeç ve diğer yırtıcıların yarattığı katliamın içinde denize ulaşmaya çalışmasından yola çıkarak yazıldı. Elbette sürpriz son da yine aynı olaydan yola çıkılarak ve gerçeğe mümkün olduğunca sadık kalarak aktarıldı. Genel olarak kitaptaki öyküler, benzer mantıkta oluşturulmuş kurgulara sahip.

Kitabın yazarı Ozan Çakmakoğlu; “Kitapta, ekolojiye, doğaya; özellikle de yaban hayatına ilgi duyan hemen herkesin ilgisini çekecek öyküler olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında fantastik ve korku/gerilim türü sevenleri çekecek pek çok unsur da barındıran bir öykü kitabı” açıklamasını yapıyor.

 

KİTAP İNFO:

Kitap adı: Organik Cinayetler

Yazar adı: Ozan Çakmakoğlu

Kitabın türü: Öykü

Sayfa sayısı: 140 sayfa

Yayınevi: Mythos Kitap (Yol Akademi Yayınevi’nin markası)
 

Ozan Çakmakoğlu Hakkında

1977 yılında İzmir’de doğdu. Mahalli İdareler ve ardından Kamu Yönetimi bölümlerini bitirdikten sonra uzun süre web yazılımcılığı ve çeşitli kafe – restoran zincirlerinin bilgi işlem müdürlüğünü yaptı. Daha sonra İzmir’deki ilk korku evi olan Pandora’nın Evi’ni kurdu. Ardından İzmir Alsancak’ta korku temalı bir bar olan Pandora Bar’ı hizmete açtı.

Şu anda kurumsal bir firmada bilgi işlem sorumlusu olarak çalışıyor ve aynı zamanda A.Ö.F. Laborant ve Veteriner Sağlık bölümü ikinci sınıfta okuyor.

Okumaya küçük yaşta -muhtemelen- annesine özenerek başladı. Giderek korku ve gerilim literatüründen daha fazla keyif aldığını fark etti ve okuma yoğunluğunu ister istemez bu yöne kaydırdı.

Dünyada “vulture culture” olarak anılan anlayışa mensup. Doğal hayvan ölümleri sonucu ortaya çıkan, doğadan topladığı kalıntılardan heykeller ve dekoratif objeler yaptığı bir atölyesi ve fırsat buldukça söz konusu kültür ve ekolojik sistemin korunmasıyla ilgili deneyimlerini eklemeye çalıştığı “akbabablog.net” adında bir blogu var. Okçuluktan, doğa yürüyüşlerinden ve dünyayı gezmekten keyif alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yazar Ozan Çakmakoğlu'nun ilk öykü kitabı 'Organik Cinayetler' Çıktı

İlhamını yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alarak, insan üzerinden aktaran bir öykü kitabı: “Organik Cinayetler”

Yazar Ozan Çakmakoğlu’nun, günümüzde yaşanan doğaya yabancılaşma ve “Doğayı insan penceresinden bakarak yargılama” yanılgısına dikkat çekmek için yazdığı öykü kitabı “Organik Cinayetler”, Yol Akademi Yayınevi’nin markası olan Mythos Kitap etiketiyle çıktı.

Kitabın Özeti: Kitap, ilhamını genelde yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alan öyküler içeriyor. Ne var ki, öykülerin kahramanları söz konusu hayvanlar değil, insanlar. Böylelikle hem doğayla empati kurmaya çalışmanın artıları ve eksileri hem de kurgusunu doğadan alan cinayet öyküleri ortaya çıkıyor.

Söz gelimi “Koş” isimli öykü, Troya savaşını andıran hayali bir savaşta, yer altındaki sığınaklarında mahsur kalmış ve düşmanla kuşatılmış birkaç yüz askerin ok ve mızrak yağmuru altında, sahili aşıp; denize, kendilerini bekleyen ve yerlerini meşalelerle belli eden sandallara koşmalarını anlatıyor. Bu hikâye, kumun altında yumurtadan çıkan deniz kaplumbağalarının martı, yengeç ve diğer yırtıcıların yarattığı katliamın içinde denize ulaşmaya çalışmasından yola çıkarak yazıldı. Elbette sürpriz son da yine aynı olaydan yola çıkılarak ve gerçeğe mümkün olduğunca sadık kalarak aktarıldı. Genel olarak kitaptaki öyküler, benzer mantıkta oluşturulmuş kurgulara sahip.

Kitabın yazarı Ozan Çakmakoğlu; “Kitapta, ekolojiye, doğaya; özellikle de yaban hayatına ilgi duyan hemen herkesin ilgisini çekecek öyküler olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında fantastik ve korku/gerilim türü sevenleri çekecek pek çok unsur da barındıran bir öykü kitabı” açıklamasını yapıyor.

 

KİTAP İNFO:

Kitap adı: Organik Cinayetler

Yazar adı: Ozan Çakmakoğlu

Kitabın türü: Öykü

Sayfa sayısı: 140 sayfa

Yayınevi: Mythos Kitap (Yol Akademi Yayınevi’nin markası)
 

Ozan Çakmakoğlu Hakkında

1977 yılında İzmir’de doğdu. Mahalli İdareler ve ardından Kamu Yönetimi bölümlerini bitirdikten sonra uzun süre web yazılımcılığı ve çeşitli kafe – restoran zincirlerinin bilgi işlem müdürlüğünü yaptı. Daha sonra İzmir’deki ilk korku evi olan Pandora’nın Evi’ni kurdu. Ardından İzmir Alsancak’ta korku temalı bir bar olan Pandora Bar’ı hizmete açtı.

Şu anda kurumsal bir firmada bilgi işlem sorumlusu olarak çalışıyor ve aynı zamanda A.Ö.F. Laborant ve Veteriner Sağlık bölümü ikinci sınıfta okuyor.

Okumaya küçük yaşta -muhtemelen- annesine özenerek başladı. Giderek korku ve gerilim literatüründen daha fazla keyif aldığını fark etti ve okuma yoğunluğunu ister istemez bu yöne kaydırdı.

Dünyada “vulture culture” olarak anılan anlayışa mensup. Doğal hayvan ölümleri sonucu ortaya çıkan, doğadan topladığı kalıntılardan heykeller ve dekoratif objeler yaptığı bir atölyesi ve fırsat buldukça söz konusu kültür ve ekolojik sistemin korunmasıyla ilgili deneyimlerini eklemeye çalıştığı “akbabablog.net” adında bir blogu var. Okçuluktan, doğa yürüyüşlerinden ve dünyayı gezmekten keyif alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bilge Çınarlar'dan Türk Sanat Müziği Konseri

Karşıyaka Bilge Çınarlar Sağlıklı Yaş Alma Merkezi Türk Sanat Müziği Korosu sahne performansıyla beğeni topladı.

Koronun sanat yönetmeni Birkan Balcı’nın yönetiminde seslendirdiği eserlere izleyiciler de eşlik etti.

Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Özlem Ceylan, “Bile Çınarlar Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’mizde üyelerimiz çok güzel işler gerçekleştiriyorlar. Onları sahnede izlerken gururlanıyoruz” dedi.

Karşıyaka Belediyesi Bilge Çınarlar Sağlıklı Yaş Alma Merkezi, her yıl onlarca farklı branşta düzenlenen kurslarla 60 yaş ve üzeri Karşıyakalı yurttaşları sosyal yaşamla buluşturmaya devam ediyor. Üye sayısı 3 bini aşan merkezde uzman eğitmenlerle ahşap ve seramik boyama, üç boyutlu şekillendirme, ev dekorasyonu, qulling, jüt ip aksesuar, makrome, kâğıt rölyef, zihin ve beden egzersizi, resim, akıl ve zekâ oyunları, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, İngilizce, Almanca, Fransızca, satranç, diksiyon, örgü, cam altı boyama, briç ve yoga kursları düzenleniyor. Sezon boyunca üyeler korolar, tiyatro ve kitap kulüpleri gibi çeşitli sosyal etkinlik ve aktivitelere de katılım gösteriyor. Özellikle Türk Sanat Müziği Korosu’nun yıl boyunca hazırlandığı konserler izleyicilerin de beğenisiyle karşılanıyor.

MÜZİK ŞÖLENİ YAŞANDI
Koronun sanat yönetmeni Birkan Balcı’nın yönetiminde Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde gerçekleştirdiği konser Karşıyakalıların yoğun ilgisiyle karşılandı. Koro ve solo olarak seslendirilen Türk Sanat Müziğinin birbirinden güzel eserlerine izleyiciler de eşlik etti. Salonda adeta bir müzik şöleni yaşandı.

Karşıyaka’da yaş almış yurttaşların evlerinde kapandıkları bir emeklilik hayatına itilmediklerini belirten Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Özlem Ceylan, “Başkanımız Dr. Cemil Tugay, özellikle yaş almış büyüklerimize yönelik çalışmaları önemsiyor. Değerli büyüklerimiz için eve kapanmak, yalnızlığa itilmek gibi bir kaderi kabul etmiyoruz. Yaş almış yurttaşların toplum hayatına daha aktif katılımı için çalışıyoruz. Büyüklerimizin hayat tecrübesiyle toplumsal hayatı daha güzel, daha renkli hale getirmek istiyoruz. Bilge Çınarlar Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’nde düzenlediğimiz kurs, kulüp ve etkinliklerle üyelerimizin sosyalleşmesine, aktif bir yaş alma dönemi yaşamalarına imkân sunuyoruz. Yaptıkları tüm çalışmalar ayrı ayrı gurur kaynağımız oluyor. Türk Sanat Müziği Korosu’nun konserlerini de ilgiyle takip ediyoruz. Hem değerli büyüklerimize hem sanat yönetmenimiz Birkan Balcı’ya, emeği geçenlere ve konsere iştirak eden Karşıyakalılara teşekkür ediyoruz” diye konuştu.–

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EY, sağlık ve yaşam bilimleri sektörüne yönelik birleşme ve satın alma raporunu yayımlandı

EY (Ernst & Young), sağlık ve yaşam bilimleri alanında gerçekleşen küresel birleşme ve satın alma yatırımlarını analiz ettiği EY M&A Firepower raporunun 12.sini yayımladı. Rapora göre, sağlık ve yaşam bilimleri birleşme ve satın alma harcamaları 2023 yılında %34 artış göstererek 191 milyar dolara yükseldi. Hem değer hem de hacim açısından sektör içindeki satın almaların hakimi ise 65,2 milyar dolar yatırım ile “onkoloji” alanı oldu.

Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi şirketi EY’ın (Ernst & Young), 12. sini yayımladığı küresel EY M&A Firepower raporuna göre; sağlık ve yaşam bilimleri birleşme ve satın alma harcamaları açısından 2023, 2022’yi geride bıraktı. 2022’de 126 olan toplam birleşme ve satın alma hacmi 2023 yılında 118’e düşse de yatırımlar 2023 yılında %34 artışla 191 milyar dolara yükseldi.

Büyük ilaç şirketlerinin etkili gücü

EY M&A Firepower raporu, 2023’teki toparlanmanın temel nedenlerinden birinin, yaşam bilimleri sektörünün en büyük oyuncuları olan çok uluslu ilaç şirketlerinin birleşme ve satın almalara artan katılımı olduğunu gösterdi. 2023 yılında birleşme ve satın alma yatırımlarının üçte ikisinden fazlası (%69) büyük ilaç şirketlerinden geldi, bu rakam 2022’de %38’di. 2023’te sektördeki anlaşma yapma sürecini domine eden büyük ilaç şirketlerinin tümü, değeri 1 milyar dolar veya daha fazla olan en az bir anlaşma imzaladı.

Birleşme ve satın alma harcamalarındaki artış 2024’te de devam edecek

Artan birleşme ve satın alma yatırımlarına rağmen sektör hâlâ 1,37 trilyon dolardan fazla anlaşma yapma kapasitesine sahip. Bu rakam, EY M&A Firepower raporunun tarihinde, 2022 yılı hariç görülen en yüksek rakamlardan birisi. Bu çerçevede rapor, birleşme ve satın alma harcamalarındaki artış eğiliminin 2024 yılı ve sonrasında da devam edeceğini ortaya koyuyor. Bu beklentinin üç temel nedeni bulunuyor; ilki, biyofarma endüstrisi hâlâ rekora yakın birleşme ve satın alma potansiyeline ve ciddi bir etki gücüne sahip. İkincisi, sektör önümüzdeki beş yıl içinde büyük gelir zorluklarıyla karşı karşıya, bunun için inorganik büyümeyi güvence altına alması gerekiyor. Bir diğer neden ise satın alan şirketlerin lehine bir alıcı piyasasının olması.

Birleşme ve satın alma hedefleri: onkoloji ve nadir hastalıklarla ilgili alanlar

EY raporuna göre; onkoloji pazarının devasa büyüme potansiyeli, şirketlerin son beş yıldaki birleşme ve satın alma harcamalarına yansıyor. Onkoloji hem değer hem de hacim açısından endüstri satın almalarında hakim durumda. 2023’te onkoloji varlıklarına yapılan birleşme ve satın alma yatırımı 65,2 milyar dolara ulaştı.

Bu varlıklara yönelik yoğun rekabet, şirketlerin diğer terapötik alanlardaki hedeflere kıyasla daha yüksek katsayılar ödemesine de yol açtı. Son on yılda onkoloji alanındaki satın almalarda hedef şirket gelirlerinin ortalama 11,9 katına denk gelen katsayılar göz önüne alındığında, satın almacıların bu alandaki anlaşmalarından değer elde etmelerini sağlamak için çalışmaları gerekiyor.

Onkolojinin yanı sıra, değişen düzenleyici ortam diğer varlıkların da cazip satın alma hedefleri haline gelmesine yol açıyor. IRA (ABD Enflasyonu Azaltma Yasası) gibi mevzuatın nadir hastalık ilaçlarının fiyatını etkileme olasılığı düşük olduğundan, nadir hastalıklar konusunda uzmanlaşmış şirketler önemli bir birleşme ve satın alma hedefi haline geldi. Yüksek katsayılara ulaşan bu şirketler, son 12 ayın en büyük anlaşmalarından bazılarını gerçekleştirdi.

EY Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri T. Ufuk Eren, EY M&A Firepower raporu ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

2023 yılında, küresel ilaç sektöründe gerçekleşen önemli anlaşmaların sektörü yeniden canlandırdığına tanık olduk. Sektör içindeki bazı şirketler, birleşme ve satın alma seçeneklerini büyümeyi güvence altına almak için stratejik bir yol olarak görüyor. Sektördeki şirketlerin önündeki zorluk ise, gelecekte kalıcı değer sağlamak için şimdiden doğru anlaşmaları yaptıklarından emin olmak. Ancak yaşam bilimleri şirketlerinin, doğru anlaşmaları yapmanın tek bir işlemden ziyade bir süreç olduğunu anlaması önemli. 2024’te de devam etmesi muhtemel olan zorluklara rağmen, anlaşma yapma zorunluluklarını fark edip bu süreci doğru bir şekilde yönetebilen yaşam bilimleri şirketleri, gelecekte değerlerini güvence altına alan iyi bir konumda olacaklar.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yazar Ozan Çakmakoğlu'nun ilk öykü kitabı 'Organik Cinayetler' Çıktı

İlhamını yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alarak, insan üzerinden aktaran bir öykü kitabı: “Organik Cinayetler”

Yazar Ozan Çakmakoğlu’nun, günümüzde yaşanan doğaya yabancılaşma ve “Doğayı insan penceresinden bakarak yargılama” yanılgısına dikkat çekmek için yazdığı öykü kitabı “Organik Cinayetler”, Yol Akademi Yayınevi’nin markası olan Mythos Kitap etiketiyle çıktı.

Kitabın Özeti: Kitap, ilhamını genelde yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alan öyküler içeriyor. Ne var ki, öykülerin kahramanları söz konusu hayvanlar değil, insanlar. Böylelikle hem doğayla empati kurmaya çalışmanın artıları ve eksileri hem de kurgusunu doğadan alan cinayet öyküleri ortaya çıkıyor.

Söz gelimi “Koş” isimli öykü, Troya savaşını andıran hayali bir savaşta, yer altındaki sığınaklarında mahsur kalmış ve düşmanla kuşatılmış birkaç yüz askerin ok ve mızrak yağmuru altında, sahili aşıp; denize, kendilerini bekleyen ve yerlerini meşalelerle belli eden sandallara koşmalarını anlatıyor. Bu hikâye, kumun altında yumurtadan çıkan deniz kaplumbağalarının martı, yengeç ve diğer yırtıcıların yarattığı katliamın içinde denize ulaşmaya çalışmasından yola çıkarak yazıldı. Elbette sürpriz son da yine aynı olaydan yola çıkılarak ve gerçeğe mümkün olduğunca sadık kalarak aktarıldı. Genel olarak kitaptaki öyküler, benzer mantıkta oluşturulmuş kurgulara sahip.

Kitabın yazarı Ozan Çakmakoğlu; “Kitapta, ekolojiye, doğaya; özellikle de yaban hayatına ilgi duyan hemen herkesin ilgisini çekecek öyküler olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında fantastik ve korku/gerilim türü sevenleri çekecek pek çok unsur da barındıran bir öykü kitabı” açıklamasını yapıyor.

 

KİTAP İNFO:

Kitap adı: Organik Cinayetler

Yazar adı: Ozan Çakmakoğlu

Kitabın türü: Öykü

Sayfa sayısı: 140 sayfa

Yayınevi: Mythos Kitap (Yol Akademi Yayınevi’nin markası)
 

Ozan Çakmakoğlu Hakkında

1977 yılında İzmir’de doğdu. Mahalli İdareler ve ardından Kamu Yönetimi bölümlerini bitirdikten sonra uzun süre web yazılımcılığı ve çeşitli kafe – restoran zincirlerinin bilgi işlem müdürlüğünü yaptı. Daha sonra İzmir’deki ilk korku evi olan Pandora’nın Evi’ni kurdu. Ardından İzmir Alsancak’ta korku temalı bir bar olan Pandora Bar’ı hizmete açtı.

Şu anda kurumsal bir firmada bilgi işlem sorumlusu olarak çalışıyor ve aynı zamanda A.Ö.F. Laborant ve Veteriner Sağlık bölümü ikinci sınıfta okuyor.

Okumaya küçük yaşta -muhtemelen- annesine özenerek başladı. Giderek korku ve gerilim literatüründen daha fazla keyif aldığını fark etti ve okuma yoğunluğunu ister istemez bu yöne kaydırdı.

Dünyada “vulture culture” olarak anılan anlayışa mensup. Doğal hayvan ölümleri sonucu ortaya çıkan, doğadan topladığı kalıntılardan heykeller ve dekoratif objeler yaptığı bir atölyesi ve fırsat buldukça söz konusu kültür ve ekolojik sistemin korunmasıyla ilgili deneyimlerini eklemeye çalıştığı “akbabablog.net” adında bir blogu var. Okçuluktan, doğa yürüyüşlerinden ve dünyayı gezmekten keyif alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aşık Veysel eserleriyle anıldı

Aşıklık geleneğinin en büyük temsilcileri arasında yer alan Aşık Veysel, Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen konserle anıldı. Oda Orkestrası eşliğinde sahne alan Nida Ateş, büyük halk ozanının türkülerini seslendirdi.
Düzenlediği etkinliklerle kentin kültür sanat yaşamını zenginleştiren Nilüfer Belediyesi, Türkiye’nin önemli değerlerinden Aşık Veysel’i, özel bir konser ile andı. Sanatçı Nida Ateş, Oda Orkestrası eşliğindeki ‘Ben Giderim Adım Kalır Aşık Veysel Türküleri” konserinde Aşık Veysel’in unutulmaz eserlerini seslendirdi. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleşen konsere türküseverler büyük ilgi gösterdi. Salonun tamamen dolduğu programı, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de eşi Zeynep Terzioğlu Erdem ile birlikte izledi.
Orkestra düzenlemelerini Ozan Sarı’nın yaptığı programda Nida Ateş, Aşık Veysel’in ‘Gönül Sana Nasihatım’, ‘Kara Toprak’, ‘Seherde Ağlayan Bülbül’, ‘Anlatmam Derdimi Dertsiz İnsana’, ‘Ben Gidersem Sazım Sen Kal Dünyada’ başta olmak üzere birçok parçasını icra etti. Ateş, konseri  Aşık Veysel’in akıllara kazınan eseri ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’ ile  tamamladı.

Salonu dolduranlardan büyük alkış alan Nida Ateş, Nilüfer Belediyesi’ne ve Başkan Turgay Erdem’e teşekkür ederek “Nilüfer Belediyesi’nde konser vermek büyük rahatlık. Böyle gitmesi en büyük umudumuz” dedi. 
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de, Aşık Veysel’in güzel ezgilerini seslendiren Ateş’e ve orkestraya teşekkür ederek “Çok güzel bir geceydi. Aşık Veysel’in eserleriyle güzel bir yolculuk yaptık oldu” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Soytarılar Okulu Antalyalı çocuklarla buluştu

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT), Soytarılar Okulu adlı oyunuyla 1.Uluslararası Sömestr Festivali’ne katıldı. Antalyalı miniklerle buluşan İzBBŞT’nin oyunu çocuklar tarafından çok sevildi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT), 1. Uluslararası Sömestr Festivali kapsamında Antalya’da sahne aldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (AŞT) ev sahipliğinde düzenlenen festivalde İzBBŞT, ‘Soytarılar Okulu’ adlı oyunuyla miniklerle buluştu. AŞT Yıldız Kenter Sahnesi’nde sahnelenen oyunda çocuklar eğlenirken öğrendi. Doktor Sinir ve öğrencilerinin maceralarına konuk olan çocukların neşesi sahneyi doldururken, oyun ebeveynler tarafından da ilgiyle takip edildi.

Coşkunuz her daim sürsün

Oyunun ardından AŞT Yetişkin Tiyatrosu Biriminden Sorumlu Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Selim Turgay Deli tarafından, İzBBŞT Sahne Direktörü Ceren Demirel’e çiçek ve plaket takdim edildi. Antalya’da harika bir festivale imza atıldığını belirten Ceren Demirel, “Çocuklar için düzenlenen bu festivalin katlanarak, büyüyerek devam etmesini diliyoruz. Burada olmak çok güzel. Emek veren herkese çok teşekkür ediyoruz. Coşkunuz her daim sürsün” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Gençlik Tiyatrosu yeni  ekiple yeni döneme başladı

Nilüfer Kent Tiyatrosu bünyesinde çalışmalarına geçen yıl başlayan Nilüfer Gençlik Tiyatrosu, yeni ekiple tiyatroseverlerin karşısına çıkmak için çalışmalarına başladı. Nilüfer Gençlik Tiyatrosu 2024, 6 aylık çalışma sürecinin ardından sahnede performans sahneleyecek.

Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun (NKT), gençlere tiyatro sanatının her alanı ile tanıştırmak ve tiyatro yapmalarını sağlamak amacıyla hayata geçirdiği “Nilüfer Gençlik Tiyatrosu” projesi, ikinci yılında yepyeni bir ekiple çalışmaya başladı.
Ocak 2024’de yapılan duyuruya gelen başvurularla oluşturulan 20 kişilik yeni ekip, proje yürütücüleri Ada Göktepe, NKT’li Tasarımcı Burak Etöz, oyuncular Burakhan Yılmaz ve Ayşe Güreşci ile yaklaşık 6 ay sürecek detaylı atölyeler sürecine başladılar.
Yaklaşık 16 hafta kadar oldukça yoğun ve geniş kapsamlı programıyla gençleri sadece sahne önü değil, tiyatronun bütün önemli alanlarıyla tanıştırmayı hedefleyen Nilüfer Gençlik Tiyatrosu,  “Oyun nasıl hazırlanır?”, “Kostüm nasıl tasarlanır?”, “Sahne amiri ne iş yapar?”, ”Ses tasarımı nasıl yapılır?”, “Oyunculuk ne demektir?”, “Yönetmen nasıl çalışır?” gibi bir çok farklı alanda atölyelerle ilerleyecek.
Atölyelerle eş zamanlı ilerleyecek beden hazırlık, oyunculuk ve metin çalışmalarının ardından ekip, önümüzdeki Mayıs ve Haziran aylarında performanslarını sahneleyecekler.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İş Bankası ve Petrol Ofisi Grubu'ndan “Bilim Kuşağı Atölyeleri"

6 Şubat deprem felaketinden etkilenen bölge başta olmak üzere ülkemizde çocukların erken yaşta bilim ve bilimsel düşünce ile tanışmasına katkıda bulunmak amacıyla Türkiye İş Bankası ve Petrol Ofisi Grubu tarafından “Bilim Kuşağı Atölyeleri” projesi hayata geçirildi. Bilimi seven, keşfeden, merak eden, sorgulayan nesiller yetiştirilmesine destek olmayı amaçlayan proje ile 3 yılda 8-13 yaş arası 750 bin çocuğa ulaşılması planlanıyor.

 Toplumsal gelişme ve ilerlemenin kalıcılığını sağlamak için geleceğe yatırım yapan Türkiye İş Bankası ve Petrol Ofisi Grubu “Bilim Kuşağı Atölyeleri” projesini başlattı. Türkiye’nin geleceğini tasarlayacak çocuk ve gençlerin bilim ve teknolojiye liderlik etmelerinde kıvılcım etkisi yaratırken, ülkemizin sosyal, toplumsal ve bilimsel ilerlemesine katkıda bulunmayı hedefleyen proje ilk olarak 6 Şubat 2023’teki büyük deprem felaketinden etkilenen bölgelerdeki çocuklara yönelik olarak hayata geçirildi. 

Çocukların deneyler yaparak temel bilimsel kavramlarla tanışmalarını; bilim ve teknolojiye duydukları ilgiyi ve merak duygularını artırmayı amaçlayan “Bilim Kuşağı Atölyeleri” projesi, bilim eğitimcisi ve bilim gönüllüleri gözetiminde, 8-13 yaş arası çocukların katılımıyla gerçekleştiriliyor. Aynı zamanda çocukların rahatlıkla kullanabildikleri, kullanırken hayal dünyalarını ve bakış açılarını zenginleştiren bilim kitinin gönderildiği okullarda gönüllü öğretmenlerin yönlendirmesiyle çocuklar eğlenceli bilim içeriğiyle tanışıyor. Projenin, öğrencilerin akademik ve sosyal başarısına da pozitif etki etmesi hedefleniyor. 

“Birlikte, akıl ve vicdanla, bilimin ışığında hareket edelim”

100. yılını kutlayan İş Bankası’nın, ilk günden bu yana sürdürülebilir kalkınmayı en büyük öncelik olarak gördüğünü ifade eden İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, projenin, geçen yıl yaşanan 6 Şubat’taki deprem felaketinin açtığı yaraları sarmak, deprem bölgesindeki çocukların hayal kurmaya teşvik etmek, geleceğe güvenle ve umutla bakan bireyler haline dönüştürmek ve bölgede istihdamı artırmak amacıyla geliştirildiğini söyledi.

Aran, aynı bilinci ve aynı yaklaşımı paylaştıkları Petrol Ofisi Grubu ile birlikte hayata geçirmekten büyük mutluluk duydukları proje ile çocukların deprem sonrasında yaşadıkları travmanın ardından eğitim hayatlarında oluşan boşluğu bir nebze de olsa doldurmayı arzu ettiklerini ifade etti. “Birlikte, akıl ve vicdanla, bilimin ışığında hareket edelim” diyen Aran, kurumların, şirketlerin sosyal sorumluluk alanında yaptıkları iş birliklerinin önemine işaret etti. Hakan Aran, “Var olan bir ihtiyacın karşılanmasında birlikte hareket edilmesi durumunda ancak makro düzeyde bazı şeyler değişecek ve bir kartopu etkisi yaratılacaktır. Bilim Kuşağı Atölyeleri projesinin etkilerini gelecekte, çocuklarımız büyüdüğünde yapacakları başarılı işlerde göreceğiz. Biz bu umutla aslında bir tohum atmış olduk, bunun için yola çıktık” dedi. 

“Bilimin eğlenceli yüzüyle bir araya gelen çocuklar tarihi yeniliklere önayak olacak”

Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu ise, Bilim Kuşağı Atölyeleri’nin toplumun yüzde 25’inden fazlasını oluşturan çocukların gerçek potansiyellerinin açığa çıkmasında önemli rol oynayacağına inandıklarını belirterek; “Hedefimiz çocukları bilimle, sorgulama becerisiyle buluşturarak akıl ve vicdanla üreten sağlıklı ve mutlu bireyler olmalarına katkı sağlamak. Bilimin sıcak ve eğlenceli yüzüyle bir araya gelen, kendilerini güven ve mutlulukla ifade eden çocukların tarihi yeniliklere önayak olacağından emin olduğumuz fikirlerini duymak için sabırsızlanıyoruz” şeklinde konuştu. 

Birinci yılını dolduran deprem felaketi sırasında afet bölgesine kesintisiz enerji tedariki yapabilmiş olmalarını her koşula hazır olma kabiliyetlerine borçlu olduklarının altını çizen Abbasoğlu; “Yaşadığımız felaket bize hep hazır olmanın, bilime, teknolojiye ve ortak akla dayalı sürdürülebilir ve vicdanlı üretimlerin ne denli hayati olduğunu bir kez daha kanıtladı. Bu anlayışın yeni nesillerde hayat bulması için elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz. Deprem bölgesinden başlayarak tüm yurda yayacağımız proje ile 2025 sonu itibarıyla 750 bin çocuğa ulaşmayı hedefliyoruz ki bu sadece başlangıç. Yarınlarımıza anlamlı katkılar sağlama heyecanımıza ortak olan Türkiye İş Bankası ile yol almaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi. 

 2025 sonuna kadar 750 bin çocuğa ulaşacak

Öncelikli olarak deprem bölgesindeki ilk ve orta öğretim seviyesindeki devlet okulları ile diğer illerdeki ilk ve orta öğretim seviyesindeki dezavantajlı devlet okullarını kapsayan projede, 6 Mayıs-27 Aralık 2023 tarihleri arasında toplam 52 atölye gerçekleştirildi, 1.402 çocuğa ulaşıldı ve 154 okula bilim seti gönderimi yapıldı. Bilim seti gönderimi yapılan okullarda görev alan rol model öğretmenler 2 aylık bir eğitim programına alındı. Öğretmenler bu programda yapay zekâ, kodlama, robotik gibi bilim müfredatı eğitimlerini tamamladılar. Okullarda gerçekleştirilen atölyelerle kademeli olarak 85.902 çocuğa ulaşıldı. Böylece 2023 yılında proje kapsamında toplam 87.304 çocukla buluşuldu. 

2024 yılının ilk Bilim Kuşağı Atölyeleri ise 13-14 Ocak tarihlerinde Adana ve Hatay’da gerçekleştirildi. Atölyelere Adıyaman, İskenderun ve belirlenecek diğer şehirlerle devam edilecek. Projeyle 2025 yılı sonuna kadar 8-13 yaş arası toplam 750 bin çocuğa ulaşılması hedefleniyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı