İlhamını yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alarak, insan üzerinden aktaran bir öykü kitabı: “Organik Cinayetler”
Yazar Ozan Çakmakoğlu’nun, günümüzde yaşanan doğaya yabancılaşma ve “Doğayı insan penceresinden bakarak yargılama” yanılgısına dikkat çekmek için yazdığı öykü kitabı “Organik Cinayetler”, Yol Akademi Yayınevi’nin markası olan Mythos Kitapetiketiyle çıktı.
Kitabın Özeti: Kitap, ilhamını genelde yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alan öyküler içeriyor. Ne var ki, öykülerin kahramanları söz konusu hayvanlar değil, insanlar. Böylelikle hem doğayla empati kurmaya çalışmanın artıları ve eksileri hem de kurgusunu doğadan alan cinayet öyküleri ortaya çıkıyor.
Söz gelimi “Koş” isimli öykü, Troya savaşını andıran hayali bir savaşta, yer altındaki sığınaklarında mahsur kalmış ve düşmanla kuşatılmış birkaç yüz askerin ok ve mızrak yağmuru altında, sahili aşıp; denize, kendilerini bekleyen ve yerlerini meşalelerle belli eden sandallara koşmalarını anlatıyor. Bu hikâye, kumun altında yumurtadan çıkan deniz kaplumbağalarının martı, yengeç ve diğer yırtıcıların yarattığı katliamın içinde denize ulaşmaya çalışmasından yola çıkarak yazıldı. Elbette sürpriz son da yine aynı olaydan yola çıkılarak ve gerçeğe mümkün olduğunca sadık kalarak aktarıldı. Genel olarak kitaptaki öyküler, benzer mantıkta oluşturulmuş kurgulara sahip.
Kitabın yazarı Ozan Çakmakoğlu; “Kitapta, ekolojiye, doğaya; özellikle de yaban hayatına ilgi duyan hemen herkesin ilgisini çekecek öyküler olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında fantastik ve korku/gerilim türü sevenleri çekecek pek çok unsur da barındıran bir öykü kitabı” açıklamasını yapıyor.
KİTAP İNFO:
Kitap adı: Organik Cinayetler
Yazar adı: Ozan Çakmakoğlu
Kitabın türü: Öykü
Sayfa sayısı: 140 sayfa
Yayınevi: Mythos Kitap (Yol Akademi Yayınevi’nin markası)
Ozan Çakmakoğlu Hakkında
1977 yılında İzmir’de doğdu. Mahalli İdareler ve ardından Kamu Yönetimi bölümlerini bitirdikten sonra uzun süre web yazılımcılığı ve çeşitli kafe – restoran zincirlerinin bilgi işlem müdürlüğünü yaptı. Daha sonra İzmir’deki ilk korku evi olan Pandora’nın Evi’ni kurdu. Ardından İzmir Alsancak’ta korku temalı bir bar olan Pandora Bar’ı hizmete açtı.
Şu anda kurumsal bir firmada bilgi işlem sorumlusu olarak çalışıyor ve aynı zamanda A.Ö.F. Laborant ve Veteriner Sağlık bölümü ikinci sınıfta okuyor.
Okumaya küçük yaşta -muhtemelen- annesine özenerek başladı. Giderek korku ve gerilim literatüründen daha fazla keyif aldığını fark etti ve okuma yoğunluğunu ister istemez bu yöne kaydırdı.
Dünyada “vulture culture” olarak anılan anlayışa mensup. Doğal hayvan ölümleri sonucu ortaya çıkan, doğadan topladığı kalıntılardan heykeller ve dekoratif objeler yaptığı bir atölyesi ve fırsat buldukça söz konusu kültür ve ekolojik sistemin korunmasıyla ilgili deneyimlerini eklemeye çalıştığı “akbabablog.net” adında bir blogu var. Okçuluktan, doğa yürüyüşlerinden ve dünyayı gezmekten keyif alıyor.
Türk Eğitim Vakfı Kocaeli Şubesi Türk Müziği Korosu, Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde Cumhuriyetin 100. yılına özel, Atatürk’ün sevdiği şarkılarının seslendirildiği bir konser gerçekleştirdi
56 yıldır eğitimde fırsat eşitliği için çalışan Türkiye’nin köklü vakıflarından Türk Eğitim Vakfı (TEV), kurulduğu günden bu yana başarılı ve maddi desteğe ihtiyaç duyan öğrencilere burs vererek binlerce gencin hayatına dokunmaya devam ediyor. Türk Eğitim Vakfı Kocaeli Şubesi bünyesinde faaliyet gösteren Türk Müziği Korosu, Süleyman Demirel Kültür Merkezi’ndeCumhuriyetin 100. yılına özel bir konser gerçekleştirdi.Tenzile Akman şefliğinde gerçekleşen konserde, TEV bursiyerleri ve TEV gönüllerinden oluşan 35 kişilik koro, Atatürk’ün sevdiği şarkıları seslendirerek dinleyicilere 100. yıl heyecanını bir kez daha yaşattı. Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Türk Eğitim Vakfı Kocaeli Şubesi Türk Müziği Korosu konserine İzmit Belediyesi Başkan Yardımcısı Sibel Solakoğlu, Kocaeli Baro Başkanı Mehmet Gül, İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol, Eski Kocaeli Baro Başkanı Bahar Gültekin, STK yönetici ve başkanları, davetliler ve TEV bursiyerleri katılım sağladı.
14 TEV bursiyeri ve 21 TEV gönüllüsü olmak üzere toplam 35 kişiden oluşan Türk Eğitim Vakfı Kocaeli Şubesi Türk Müziği Korosu’nda TEV Kocaeli Şube Başkanı Derya Kurt, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Zafer Utkan, Kocaeli Üniversitesi Biyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Fazıl Özen, Kocaeli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Çağın Karabıçak, Mimar Fahri Çelebi,Toplum Ruh Sağlığı merkezi yönetici Necdet Turan, Avukat Meral Türkçakal gibi isimler yer alıyor. TEV Kocaeli Şube Başkanı Derya Kurt konserin ardından gerçekleştirdiği konuşmada “Türk Eğitim Vakfı olarak Cumhuriyetimizin 100. yılına özel böyle bir konsere ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. TEV Kocaeli Şubemiz bünyesinde faaliyet gösteren Türk Müziği Korosu, Atatürk’ün en sevdiği şarkılara yeniden hayat vererek unutulmaz anlar yaşattı. TEV Kocaeli Şubesi Türk Müziği Korosu olarak ikinci kez gerçekleştirdiğimiz konserin böylesine anlamlı bir şekilde Cumhuriyetimizin 100. yılına denk gelmesi, bizim için çok kıymetli. Programa katılım sağlayarak bizimle birlikte 100. yıl coşkusunu yaşan bütün katılımcılarımıza ve bu anlamlı etkinlikte emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
TEV Kocaeli Gönüllü Platformu katkılarıyla gençlerin eğitim yolculuklarına destek sağlamak hedefiyle düzenlenen konser kapsamında toplanan bağışlar, Türk Eğitim Vakfı‘nın eğitimde fırsat eşitliği için yürüttüğü projelere aktarılarak öğrencilere umut ışığı olacak.
Çankaya Belediyesinin son teknoloji ile tarihi buluşturduğu Abidin Paşa Köşkü Milli Mücadele Müzesi, ilk haftada yüzlerce ziyaretçi ağırladı. Tarihi müzeyi gezmek isteyen vatandaşlar, Türkiye’nin dört bir yanından Başkent’e geliyor.
BİR HAFTADA YAKLAŞIK 1000 ZİYARETÇİ
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in hizmete açtığı Abidin Paşa Köşkü Milli Mücadele Müzesi, 23 Ocak tarihinden itibaren ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Açılışa özel olarak ilk hafta ücretsiz gezilebilen müzeyi bu süre içerisinde bine yakın vatandaş ziyaret etti.
Milli Mücadele Müzesi, 1 Şubat 2024 tarihinden itibaren ücretli olarak ziyaret edilecek. Girişlerde tam bilet 50 TL, öğrenci bileti ise 25 TL olacak.
TEKNOLOJİYLE DONATILMIŞ TARİH DENEYİMİ
Kurtuluş ve kuruluş mücadelesinde stratejik değer taşıyan; aynı zamanda Ankara tarihinin ayakta kalan en önemli yapılarından biri olan Abidin Paşa Köşkü’nü Milli Mücadele Müzesi’ne dönüştüren Çankaya Belediyesi, ziyaretçilerine son teknolojiyle donatılmış etkileşimli bir tarih deneyimi sunuyor.
Müze girişinde Atatürk’ün tarihi “Nutuk” sayfalarından oluşturulan portresi yer alıyor. Engelli yurttaşlar için özel tasarlanmış kiosk uygulamasıyla, etkileşimli bilgilendirme fırsatı sunuluyor. Abidin Paşa Odası, Milli Mücadele Basın Odası, Sinema Odası, Kahramanlar Odası, Cephe Odası’nın bulunduğu müzede, görsel çalışmalar, etkileşimli vitrinler ve duvarların yanı sıra müze ziyaretçileri, Atatürk hologramı ile fotoğraf çektirme imkanı buluyor.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen 5 bin 336 fotoğrafın yarıştığı “Bankın Hikayesi” fotoğraf yarışması sonuçlandı. Yarışmanın birincisi ‘Bostanlı Sahil’ isimli fotoğrafıyla Akif Çubuk oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki İSTON AŞ tarafından düzenlenen yarışmanın teması, şehir sakinlerinin kentteki banklarda geçirdiği zaman olarak belirlenmişti. Türkiye’nin 74 ilinden İSTON “Bankın Hikâyesi” fotoğraf yarışmasına 1795 katılımcı, 5 bin 336 fotoğraf ile katıldı. Profesyonel ve amatör fotoğrafçıların çektikleri fotoğraflar; İzzet Keribar (Fotoğraf Sanatçısı – Kurul Başkanı), Merih Akoğul (Fotoğraf Sanatçısı – Yazar), Mustafa Seven (Fotoğraf Sanatçısı – Yazar), Doğan Arslan (Akademisyen – Sanatçı), Dr. Elif İpek Atayman (İBB İştirakler İletişim Koordinatörü – Akademisyen), Fevzi Alp Atar (İSTON Genel Müdürü), Dr. Emine Hilal Korucu’dan (İSTON Basın Müşaviri – Fotoğraf Sanatçısı) oluşan jüri tarafından değerlendirildi.
Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) danışmanlığında gerçekleşen yarışmada; birincilik ödülü ‘Bostanlı Sahil’ isimli fotoğrafıyla Akif Çubuk’un oldu. İlhan Uzunismail ‘Gün Batarken’ isimli fotoğrafıyla ikinci, Sebahattin Özveren ‘Vapurlar’ fotoğrafıyla üçüncü oldu. Hasan Uçar ‘Aile Ziyareti’, Taşkın Mışe ‘Terlikli Kadın’, Togay Erol ‘Tren İstasyonu’ isimli fotoğrafları ile mansiyona layık görüldü. İSTON özel ödülü Seval Oral Nurtan’ın ‘Kız Kulesi’ isimli eserine verildi. Yarışmaya katılan 35 eser de sergilemeye değer görüldü.
Değerlendirme sonucu, yarışmanın birincisine 30 bin TL TFSF Altın Madalya, ikincisine 20 bin TL + TFSF Gümüş Madalya, üçüncüsüne 15 bin TL + TFSF Bronz Madalya; mansiyon kazanan 3 eserin her birine 10 bin TL + TFSF Mansiyon, İSTON özel ödülünü kazanan esere 10 bin TL ödül verilecek. Fotoğrafları sergilemeye değer görülen 35 eser sahibinin her biri 1000 TL ödül alacak. Yarışmada dereceye giren eser sahiplerine ödül ve plaketleri düzenlenecek tören ile takdim edilecek.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 104’üncü yılı kutlamaları kapsamında 24 Aralık Pazar günü düzenlenen 88. Büyük Atatürk Koşusu’na katıldı ve koşu kapsamında toplanan bağışlarla TEGV Ankara Semahat-Dr. Nüsret Arsel Eğitim Parkı’ndaki 229 çocuğun eğitim giderlerine destek olundu. 88. Büyük Atatürk Koşusu “Cumhuriyetin Yüzleri Eğitim İçin Koşuyor” kampanyasının ise son etkinliği oldu. Bu kampanya kapsamında toplamda 5 bin 564 çocuğa ulaşıldı.
“Bir Çocuk Değişir, Türkiye Gelişir” mottosuyla çağdaş nesillerin yetişmesi için Türkiye genelindeki etkinlik noktalarında ilköğretim çağındaki çocuklara nitelikli eğitim desteği sağlayan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) bu yıl 88’incisi düzenlenen Büyük Atatürk Koşusu’na katıldı. TEGV’le koşan 51 koşucu “Cumhuriyetin Yüzleri Eğitim için Koşuyor” kampanyasıyla adımlarını nitelikli eğitim desteğine dönüştürdü. ler 39 katılımcı açtığı kampanyalarla TEGV’e destek oldu.Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 104’üncü yılı kutlamaları çerçevesinde 24 Aralık Pazar günü düzenlenen 88. Büyük Atatürk Koşusu’nda toplanan bağışlarla TEGV Ankara Semahat-Dr. Nüsret Arsel Eğitim Parkı’ndaki 229 çocuğun eğitim giderlerine destek olundu.
“Cumhuriyetin Yüzleri Eğitim İçin Koşuyor” kampanyasının son etkinliği oldu
TEGV’in Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına özel olarak hazırladığı “Cumhuriyetin Yüzleri Eğitim İçin Koşuyor” kampanyası kapsamında yaratılan etkiyle bugüne kadar binlerce çocuk nitelikli eğitim desteğiyle buluştu. 88. Büyük Atatürk Koşusu, tüm seneye yayılan “Cumhuriyetin Yüzleri Eğitim İçin Koşuyor” kampanyasının son etkinliği oldu. Bu kampanya kapsamında toplamda 5 bin 564 çocuğa ulaşıldı.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) hakkında:
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), başta Suna Kıraç olmak üzere, eğitimin her şeyin başı olduğuna yürekten inanan bir grup sanayici, yönetici ve akademisyenin girişimi ile devlet tarafından verilen temel eğitime destek olmak amacıyla 23 Ocak 1995 tarihinde kuruldu. İlköğretim çağındaki çocuklara okul dışı saatlerde ücretsiz eğitim desteği vermeye odaklanan TEGV, yıllar içinde Türkiye’nin eğitim alanında faaliyet gösteren en yaygın sivil toplum kuruluşu oldu. TEGV 2009 yılında Bakanlar Kurulu tarafından “izin almadan yardım toplama” hakkına sahip vakıflardan biri olarak tanındı. Vakıf Türkiye genelinde halen 27 ilde 6 Eğitim Parkı, 42 Öğrenim Birimi ve 24 Ateşböceği ile toplam 72 etkinlik noktasında çocuklara nitelikli eğitim desteği vermeye devam ediyor.
Aralık ayında genel ticaret sistemine göre ihracat %0,4 arttı, ithalat %11,0 azaldı
Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2023 yılı Aralık ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %0,4 artarak 23 milyar dolar, ithalat %11,0 azalarak 29 milyar 39 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ocak-Aralık döneminde ihracat %0,6 arttı, ithalat %0,5 azaldı
Genel ticaret sistemine göre ihracat 2023 yılı Ocak-Aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,6 artarak 255 milyar 777 milyon dolar, ithalat %0,5 azalarak 361 milyar 774 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Aylara göre dış ticaret, Aralık 2023
Aralık ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat %1,7, ithalat %4,2 azaldı
Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2023 Aralık ayında %1,7 azalarak 21 milyar 400 milyon dolardan, 21 milyar 41 milyon dolara geriledi.
Aralık ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat %4,2 azalarak 21 milyar 704 milyon dolardan, 20 milyar 799 milyon dolara geriledi.
Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret fazlası Aralık ayında 242 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi %2,9 azalarak 41 milyar 840 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı %101,2 oldu. İhracat gelişim hızı, Aralık 2023 İthalat gelişim hızı, Aralık 2023
Dış ticaret açığı Aralık ayında %37,8 azaldı
Aralık ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %37,8 azalarak 9 milyar 713 milyon dolardan, 6 milyar 39 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Aralık ayında %70,2 iken, 2023 Aralık ayında %79,2’ye yükseldi.
Dış ticaret açığı Ocak-Aralık döneminde %3,2 azaldı
Ocak-Aralık döneminde dış ticaret açığı %3,2 azalarak 109 milyar 541 milyon dolardan, 105 milyar 997 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Aralık döneminde %69,9 iken, 2023 yılının aynı döneminde %70,7’ye yükseldi.
İhracat, ithalat ve dış ticaret dengesi, Aralık 2023
Aralık ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %92,9 oldu
Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2023 Aralık ayında imalat sanayinin payı %92,9, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %5,1, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,5 oldu.
Ocak-Aralık döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı %94,2, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,8, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,5 oldu.
Aralık ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı %68,3 oldu
Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2023 Aralık ayında ara mallarının payı %68,3, sermaye mallarının payı %17,0 ve tüketim mallarının payı %14,7 oldu.
İthalatta, 2023 Ocak-Aralık döneminde ara mallarının payı %72,2, sermaye mallarının payı %14,6 ve tüketim mallarının payı %13,2 oldu.
Sektörlere göre dış ticaret, Aralık 2023
Aralık ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu
Aralık ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 679 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 314 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 254 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 217 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 22 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %28,2’sini oluşturdu.
Ocak-Aralık döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 21 milyar 92 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 14 milyar 826 milyon dolar ile ABD, 12 milyar 786 milyon dolar ile Irak, 12 milyar 468 milyon dolar ile Birleşik Krallık ve 12 milyar 381 milyon dolar İtalya ile takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %28,8’ini oluşturdu.
İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı
İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Aralık ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 209 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 270 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 514 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 470 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 330 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %44,1’ini oluşturdu.
Ocak-Aralık döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 45 milyar 602 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 44 milyar 980 milyon dolar ile Çin, 28 milyar 684 milyon dolar ile Almanya, 19 milyar 902 milyon dolar ile İsviçre, 15 milyar 778 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %42,8’ini oluşturdu.
Ülkelere göre ihracat, Aralık 2023 Ülkelere göre ithalat, Aralık 2023
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat %2,4 arttı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Aralık ayında bir önceki aya göre ihracat %2,4, ithalat %0,2 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2023 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat %3,3 artarken, ithalat %9,0 azaldı.
Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı %4,6 oldu
Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Aralık ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %92,9’dur. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %4,6’dır. Ocak-Aralık döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,2’dir. Ocak-Aralık döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %3,8’dir.
Aralık ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %77,8’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %12,7’dir. Ocak-Aralık döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %80,7’dir. Ocak-Aralık döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %10,7’dir.
Teknoloji yoğunluğuna göre imalat sanayi ürünleri dış ticareti, Aralık 2023
Özel ticaret sistemine göre ihracat 2023 yılı Aralık ayında 20 milyar 696 milyon dolar oldu
Özel ticaret sistemine göre, 2023 yılı Aralık ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %0,4 azalarak 20 milyar 696 milyon dolar, ithalat %11,2 azalarak 27 milyar 318 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Aralık ayında dış ticaret açığı %33,6 azalarak 9 milyar 971 milyon dolardan, 6 milyar 622 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Aralık ayında %67,6 iken, 2023 Aralık ayında %75,8’e yükseldi.
İhracat 2023 yılı Ocak-Aralık döneminde 232 milyar 310 milyon dolar oldu
Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2023 yılı Ocak-Aralık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,2 azalarak 232 milyar 310 milyon dolar, ithalat %0,9 azalarak 339 milyar 58 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ocak-Aralık döneminde dış ticaret açığı %0,2 azalarak 106 milyar 963 milyon dolardan, 106 milyar 748 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Aralık döneminde %68,7 iken, 2023 yılının aynı döneminde %68,5’e geriledi.
Özel ticaret sistemine göre dış ticaret, Aralık 2023
Bu konu ile ilgili bir sonraki haber bülteninin yayımlanma tarihi 28 Şubat 2024’tür. ____________________________________________________________________________________________________
AÇIKLAMALAR
Dış ticaret istatistikleri genel ticaret sistemi ve özel ticaret sistemi olmak üzere iki farklı ticaret sistemine göre hesaplanmaktadır. Genel ticaret sisteminde, bir ülkenin ekonomik alanına giren ve ekonomik alanından çıkan mallar kapsanmaktadır. Bu sistemde, ülkenin ekonomik alanını oluşturan serbest bölgeler, gümrük antrepoları ve serbest dolaşım alanına giren veya bu alanlardan çıkan mallar hesaplamalara katılmaktadır. Özel ticaret sisteminde ise, gümrük antrepoları ve serbest bölgeler istatistiklerde yer almamakta, sadece ülkenin serbest dolaşım alanına giren ve bu alandan çıkan mallar kapsanmaktadır.
Bu bağlamda, Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle üretilen dış ticaret istatistiklerinin ödemeler dengesi ve ulusal hesaplar gibi ekonomik istatistiklerde yapılan revizyonlara uyumlu hale getirilmesi amacıyla, Ocak 2020’den itibaren ayrıntılı olarak genel ticaret sistemine göre yayımlanmaktadır. Özel ticaret sistemine göre dış ticaret istatistiklerine ise bülten ve ekinde özet olarak yer verilmektedir.
MNG Kargo, zeytinyağı, bal ve kaşar başta olmak üzere gıda ürünlerini, avantajlı fiyatlarla Türkiye’nin dört bir yanına taşıyor. Ayrıca şirket, özel olarak sunduğu paketleme ve ambalaj çözümleriyle taşıma kriterlerine uygun gıda ürünlerinin güvenle taşınmasını sağlıyor.
Türkiye’nin öncü kargo şirketlerinden MNG Kargo, üreticilere ve satıcılara olan desteğini sürdürüyor. Zeytinyağı, bal ve kaşar başta olmak üzere yerel üreticilerin ürettiği, taşıma kriterlerine uygun ambalajlarla gıda ürünlerini Türkiye’nin dört bir yanına taşıyan MNG Kargo, sunmuş olduğu ambalaj çözümleriyle de yöresel ürünleri avantajlı fiyatlarla gideceği noktalara ulaştırıyor.
Gıda kampanyalarına özel çağrı yönetim merkezi kuruldu
Gıda kampanyası kapsamında zeytinyağı ve bal gönderimleri için özel olarak geliştirilen korumalı ambalajlar ile taşıma süreçlerini yürüten MNG Kargo aynı zamanda kolilerin üzerinde ürünlere dikkat çekmek için özelleştirilmiş etiketler kullanıyor. Özenli paketleme ve koruma sayesinde, ürünlerin güvenli ve taze bir biçimde alıcıya ulaşması sağlanırken, gıda kampanyası kapsamında kurulan özel çağrı yönetim merkeziyle müşterilere daha etkin bir destek sağlamayı da amaçlıyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan MNG Kargo Ticari Faaliyetlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Veysi Armağan Kesen: “MNG Kargo olarak, geçmişten bu yana gerçekleştirdiğimiz kampanyalarla yöresel zenginliklerimizi Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam ediyoruz. Kampanya kapsamında gıda ürünlerine özel geliştirdiğimiz korumalı ambalajlar, bilgilendirici etiketler, özel çağrı yönetim merkezi ve sunduğumuz 3 iş günü içinde tazmin değerlendirmesiyle müşterilerimizin gıda gönderilerini taşıyoruz.”
Akdeniz bölgesinde narenciye, elma, fıstık, nar; Karadeniz bölgesinde pirinç, fındık, çay; Marmara ve Ege bölgelerinde ise zeytin ve zeytinyağı başta olmak üzere mevsimine göre yetiştirilen tüm ürünleri avantajlı taşıma fiyatlarıyla tüketiciler ile buluşturduklarını belirten Kesen, “Her ürün grubuna özel olarak kurguladığımız kampanyalarımızla, yöresel zenginlikleri Türkiye’nin tamamına ulaştırıyor, yerel üreticilerimize katkı sağlamaya devam ediyoruz.” dedi.
İlhamını yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alarak, insan üzerinden aktaran bir öykü kitabı: “Organik Cinayetler”
Yazar Ozan Çakmakoğlu’nun, günümüzde yaşanan doğaya yabancılaşma ve “Doğayı insan penceresinden bakarak yargılama” yanılgısına dikkat çekmek için yazdığı öykü kitabı “Organik Cinayetler”, Yol Akademi Yayınevi’nin markası olan Mythos Kitapetiketiyle çıktı.
Kitabın Özeti: Kitap, ilhamını genelde yaban hayvanlarının günlük yaşamındaki ilginç ama pek de bilinmeyen olaylardan alan öyküler içeriyor. Ne var ki, öykülerin kahramanları söz konusu hayvanlar değil, insanlar. Böylelikle hem doğayla empati kurmaya çalışmanın artıları ve eksileri hem de kurgusunu doğadan alan cinayet öyküleri ortaya çıkıyor.
Söz gelimi “Koş” isimli öykü, Troya savaşını andıran hayali bir savaşta, yer altındaki sığınaklarında mahsur kalmış ve düşmanla kuşatılmış birkaç yüz askerin ok ve mızrak yağmuru altında, sahili aşıp; denize, kendilerini bekleyen ve yerlerini meşalelerle belli eden sandallara koşmalarını anlatıyor. Bu hikâye, kumun altında yumurtadan çıkan deniz kaplumbağalarının martı, yengeç ve diğer yırtıcıların yarattığı katliamın içinde denize ulaşmaya çalışmasından yola çıkarak yazıldı. Elbette sürpriz son da yine aynı olaydan yola çıkılarak ve gerçeğe mümkün olduğunca sadık kalarak aktarıldı. Genel olarak kitaptaki öyküler, benzer mantıkta oluşturulmuş kurgulara sahip.
Kitabın yazarı Ozan Çakmakoğlu; “Kitapta, ekolojiye, doğaya; özellikle de yaban hayatına ilgi duyan hemen herkesin ilgisini çekecek öyküler olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında fantastik ve korku/gerilim türü sevenleri çekecek pek çok unsur da barındıran bir öykü kitabı” açıklamasını yapıyor.
KİTAP İNFO:
Kitap adı: Organik Cinayetler
Yazar adı: Ozan Çakmakoğlu
Kitabın türü: Öykü
Sayfa sayısı: 140 sayfa
Yayınevi: Mythos Kitap (Yol Akademi Yayınevi’nin markası)
Ozan Çakmakoğlu Hakkında
1977 yılında İzmir’de doğdu. Mahalli İdareler ve ardından Kamu Yönetimi bölümlerini bitirdikten sonra uzun süre web yazılımcılığı ve çeşitli kafe – restoran zincirlerinin bilgi işlem müdürlüğünü yaptı. Daha sonra İzmir’deki ilk korku evi olan Pandora’nın Evi’ni kurdu. Ardından İzmir Alsancak’ta korku temalı bir bar olan Pandora Bar’ı hizmete açtı.
Şu anda kurumsal bir firmada bilgi işlem sorumlusu olarak çalışıyor ve aynı zamanda A.Ö.F. Laborant ve Veteriner Sağlık bölümü ikinci sınıfta okuyor.
Okumaya küçük yaşta -muhtemelen- annesine özenerek başladı. Giderek korku ve gerilim literatüründen daha fazla keyif aldığını fark etti ve okuma yoğunluğunu ister istemez bu yöne kaydırdı.
Dünyada “vulture culture” olarak anılan anlayışa mensup. Doğal hayvan ölümleri sonucu ortaya çıkan, doğadan topladığı kalıntılardan heykeller ve dekoratif objeler yaptığı bir atölyesi ve fırsat buldukça söz konusu kültür ve ekolojik sistemin korunmasıyla ilgili deneyimlerini eklemeye çalıştığı “akbabablog.net” adında bir blogu var. Okçuluktan, doğa yürüyüşlerinden ve dünyayı gezmekten keyif alıyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü İç Hastalıklar Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Zeki Karasu’nun başkanlığını yürüttüğü, Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD / TASL) ile Amerikan Karaciğer Araştırmaları Derneği (AASLD) ortak logolu toplantılarının beşincisini İzmir’de gerçekleştirecek.
Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği ve Amerikan Karaciğer Araştırmaları Derneği iş birliğinde 16-17 Şubat 2024 tarihlerinde “AASLD-TASL Hepatology Connect” kongresi düzenlenecek. Program kapsamında Türk ve Amerikalı bilim insanları; karaciğer hastalıklarının tanı ve tedavisi, bu hastaların bakımı, karaciğer hastalıklarının klinik ve eğitim boyutu konularında en güncel bilgileri paylaşacak.
Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) Başkanı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü İç Hastalıklar Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Zeki Karasu’yu makamında ağırlayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin köklü birimlerinden olan Tıp Fakültemiz, karaciğer hastalıkları alanında da küresel düzeyde başarılı çalışmalara imza atıyor. Karaciğer hastalıkları alanına yönelik yürütülen bilimsel araştırmalar, sunulan tanı ve tedavi hizmetleri hem ulusal düzeyde hem de uluslararası düzeyde kabul ve beğeni görüyor. Gastroenteroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Zeki Karasu’nun başkanlığını yürüttüğü Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği ile Amerikan Karaciğer Araştırmaları Derneği iş birliğinde ortak logolu bilimsel toplantılarının beşincisini İzmir’de gerçekleştirilecek. Çok önemli bulduğum ve alana yönelik en güncel bilgilerin paylaşılacağı uluslararası konferansın düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum” dedi.
“Dünyadaki pek çok dernekle iş birliği çalışmalarına başladık”
Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Abdullah Zeki Karasu, “TKAD, karaciğer hastalıkları ile ilgilenen hekimleri çatısı altında toplayan ulusal bir meslek derneğidir. Karaciğer hastalıkları ile ilgili tüm dünyada en önde gelen dernek AASLD’dir. TKAD, ülkemizin karaciğer hastalıkları alanında gerçekleştirdiği gelişmelere paralel olarak son yıllarda dünyadaki konuyla ilgili diğer derneklerle ve AASLD ile iş birliği çalışmalarına başlamıştır. AASLD, dünyada ilk kez TKAD ile ortak logo kullanımıyla bilimsel toplantılar yapmayı kabul emiştir. AASLD-TKAD ortak logolu toplantılıların beşincisi 16-17 Şubat 2024 tarihlerinde İzmir’de gerçekleştirilecektir” diye konuştu.
Prof. Dr. Abdullah Zeki Karasu, “Tıp alanında diğer branş derneklerine baktığımızda da Amerikan branş derneklerinin benzer Türk branş dernekleri ile ortak logolu gerçekleşen ve sürdürülen başka organizasyon bulunmamaktadır; bu anlamda TKAD tek örneği teşkil etmektedir. Kasım 2023’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Boston kentinde düzenlenen ve dünyanın değişik yerlerinden toplantıya iştirak eden 8 binin üzerindeki katılımcıyla ‘dünya kongresi’ havasında gerçekleşen ‘AASLD 2023 Kongresi’ sırasında resmi programın içinde Türk-Amerikan karaciğer dernekleri ortak toplantısının yer alması da ülkemiz adına önemli bir prestij kaynağı olmuştur. Zira ilk kez bir ülke derneği TKAD adıyla anılan bir panel AASLD kongre programı içinde yer almış ve Türkiye adı tüm katılımcıların dikkatini çekmiştir. Üniversitemizin karaciğer hastalıkları alanındaki başarılı çalışmaları, öğretim elemanlarının bu tür organizasyonlarda aktif görev almaları, hem ulusal düzeyde hem de uluslararası düzeyde kabul ve beğeni görmeleri bizleri gururlandırmıştır” dedi.
Bulanık ve sisli görüyorsanız, renkler parlaklığını kaybediyor ve sararıyorsa, okurken daha fazla ışığa ihtiyaç duyuyorsanız, gözünüzün önüne perde inmiş gibi hissediyorsanız, dikkat… Tüm bu belirtiler katarakt hastalığına işaret edebiliyor. Kataraktın tedavi edilebilir körlük sebeplerinin en başında geldiğine dikkat çeken Acıbadem International Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir, “Katarakt ameliyatında tercih ettiğimiz üç odaklı akıllı lensler gözlük ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Bu üç odaklı akıllı lensler sayesinde hasta aynı mercek ile yakını, orta mesafeyi ve uzağı gözlüksüz olarak görebiliyor. Ameliyat sonrasında; bilgisayar kullanımı, televizyon izleme mesafesi, araç içinde uzak ve yakın görüntü, mutfakta görüş mesafesi gibi orta mesafelerde de çok başarılı sonuçlar alıyoruz. Akıllı lensler ile hastalar ömür boyu gözlükten kurtuluyorlar” diyor.
Görme kaybına yol açabiliyor!
Halk arasında “göze perde inmesi” olarak da bilinen katarakt, gözümüzdeki saydam merceğin bulanıklaşması ve içinde oluşan çeşitli lekelenmelerle birlikte saydamlığını yitirmesiyle oluşan bir göz hastalığı olarak tanımlanıyor. Tedavi edilmezse görme kaybına yol açan katarakt hastalığı, ilk sinyalleri yakın görmede bulanıklaşma, renklerde solukluk ve sisli görme gibi sorunlarla veriyor. Dr. Nezih Özdemir, katarakt belirtilerini “Hasta bulanık ve sisli gördüğünü, net seçemediğini belirtir. İleri dönemde göz bebeğindeki bulanıklık belirginleşir. Muayenede miyop gelişmesi, derece değişiklikleri görülür. Renkler parlaklığını kaybeder ve sarı renk tonları oluşur. Çarpık ya da çift görme başlar. Okurken daha fazla ışığa ihtiyaç artar. Göz tansiyonu artar. Işık hassasiyeti doğar. Gece araç kullanma güçlüğü, güneş ışığından, araç farlarından rahatsız olmak, ışık kaynaklarının etrafında haleler görme şikayetleri artar” diyerek anlatıyor.
40 yaşından sonra düzenli muayene şart!
Yaşla birlikte rastlanma sıklığı artan ve 55-60 yaş civarındaki kişilerde gözün merceğinde başlayan hafif bir matlaşma ve sertleşme ile kendini gösteren katarakt, 60 yaşlarında yüzde 15-20; 65 yaşından sonra yüzde 30-40; 75 yaş üstünde ise yüzde 50 oranında görülüyor. Kataraktın dünyada tedavi edilebilir körlük sebeplerinin en başında geldiğine hatta tüm sebeplerin yaklaşık yarısını oluşturduğuna değinen Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir, hastalığı erken fark etmek için 40 yaşından sonra düzenli olarak göz doktoruna giderek muayene olmayı tavsiye ediyor.
Operasyon 15-20 dakika sürüyor
Son yıllarda büyük ilerleme kaydeden katarakt cerrahisi, günümüzde tüm tıbbi işlemler içinde en başarılı ve hasta memnuniyeti açısından en yüz güldürücü girişimler arasında yer alıyor. Katarakt ameliyatında genellikle anestezi verilmiyor, bunun yerine gözler damla ile hafif şekilde uyuşturuluyor. İşlem her göz için yaklaşık 15-20 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanıyor. Göze korneadan 2-3 mm çapında bir kanal yoluyla eriştiklerini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir,“Fakoemülsifikasyon tekniği ile bulanıklaşan mercek, ultrasonik titreşimler ile parçalanarak, göz içinde eritilerek yok edilir. Katarakt alındıktan sonra monofokal yani tek odaklı mercekler veya akıllı mercekler göz içine yerleştirilir. İki göze farklı günlerde operasyon yapılır. Son yıllarda fakoemülsifikasyon tekniği katarakt ameliyatlarında kullanılmaktadır” diyor.
Akıllı lensler orta mesafede net görüş sağlıyor
Uzun zamandan beri katarakt ameliyatlarında “Akıllı Lens” olarak da adlandırılan trifokal, yani üç odaklı ve EDOF 2 (uzak ve ara mesafe) lensler kullanılabiliyor. EDOF lensler uzak ve ara yakın görmeyi sağlıyor. Hem kataraktı olan hem de yakını görme sorunu yaşayan kişilere uygulanan bu yeni nesil trifokal, yani üç odaklı akıllı lensler sayesinde hasta tek bir mercekle yakını, ara mesafeyi ve uzağı gözlüksüz olarak görebiliyor. Akıllı lenslerin en önemli özelliğinin ara mesafede sağladığı netlik olduğunu vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir, “Kişiye özel bu lenslerin seçimi önceden yapılan detaylı ölçüm ve tetkiklere göre yapılır. Akıllı lens uygulanan katarakt ameliyatı sonrası bilgisayar kullanımı, televizyon izleme mesafesi, araç içinde uzak ve yakın görüntü, mutfakta görüş mesafesi gibi görme kalitesinin en önemli olduğu orta mesafelerde de net görüş elde edilir” diyor. Akıllı lens teknolojisi, katarakt hastalığının yanı sıra aynı anda tek mercek ile yakın ve uzağı gözlüksüz olarak görmek isteyen 40 yaş üstü hastalar ile göz numarası lazerle düzeltilemeyecek kadar çok yüksek olan genç hastalarda da tercih ediliyor.