Aylık arşivler: Mart 2024

Kirpi Sonic 2 ile animasyon keyfi Tivibu'da

Türk Telekom’un televizyon platformu Tivibu, aksiyondan komediye farklı türde birbirinden özel yapımı izleyicilerle buluşturmayı sürdürüyor. Geniş içerik yelpazesine sahip platform, mart ayında Ramazan Özel ve Güçlü Kadınlar klasörlerini vitrine ekliyor. Ramazan Özel klasöründe usta şeflerden yemek tarifleri, Ramazan ruhunu yansıtan birçok farklı program ve belgeseller yer alacak. Güçlü Kadınlar klasöründe ise mart ayında Kadınlar Günü’ne özel, güçlü kadın kahramanların yer alacağı dopdolu filmler bulunuyor.

Tivibu mart ayında, “Kirpi Sonic 2”, “A Good Person”, “Büyük Felaket: Asit Yağmuru”, “Umudu Yakalamak”, “Kuğu Prenses: Bir Peri Masalı Doğuyor” yapımlarını, Film klasöründe izleyicilerin beğenisine sunuyor. 

Klasörün animasyon kategorisinde öne çıkan içeriği “Kirpi Sonic 2” insan biçiminde bir kirpi olan Sonic’in yardımcısı Tails ile birlikte Dr. Robotnik ve ortağı Knuckles’ın medeniyetleri yok etme girişimlerine karşı gösterdikleri mücadeleyi konu ediniyor. Klasörün diğer yapımı olan “Büyük Felaket: Asit Yağmuru” uçurumun kenarında sallanan bir dünyada, bir kız ve boşanmış ebeveynlerinin, iklim felaketiyle yüzleşmesini ve ondan kaçmaya çalışması için güçlerini birleştirmesini anlatıyor. Tivibu Film klasöründe yer alan bir diğer animasyon 2023 yapımı “Kuğu Prenses: Bir Peri Masalı Doğuyor”, Uberta’nın kraliyet asasını Odette ve Derek’e devretmesini ve rakip Kraliçe Wixom’un krallığın en büyük taç giyme törenini mahvetmesini anlatıyor.

Morgan Freeman’lı kadrosuyla 2023 yapımı “A Good Person” ölümcül bir kazaya karışmasının ardından hayatı altüst olan Allison’nın hikâyesini anlatırken, yönetmen koltuğunda Joshua Caldwell’in oturduğu “Umudu Yakalamak”Afganistan’da yaralanan bir denizcinin hikâyesini konu ediniyor.

Sinemaseverlerden tam not alan filmler “Kirala Satın Al” klasöründe

Tivibu, Kirala Satın Al klasöründe; başrollerinde Dennis Quaid, Colin Ford ve Joelle Carter’ın yer aldığı “The Hill” filmini izleyicilerle buluşuyor. Film, profesyonel beyzbol oynamak için fiziksel engelinin üstesinden gelen ve aşırı koruyucu babasının tavsiyelerine karşı çıkan Rickey Hill’in hayat hikâyesini konu ediyor.

Tivibu, Kirala-Satın Al klasöründe yer alan diğer yapım ise “The Creator” filmi oluyor. Film, insanlarla yapay zekâ arasındaki bir savaşın ortasında, yapay zekânın yakalanması zor mimarını yakalayıp öldürmek için görevlendirilen deneyimli bir eski özel kuvvetler ajanının hikâyesini anlatıyor. 

Klasörde yer alan bir diğer film ise başrolünde Jared Leto’nun olduğu 2022 yapımı “Morbius” oldu. Film, Dr. Michael Morbius’un muzdarip olduğu nadir görülen kan hastalığını, deneysel bir yöntemle tedavi etmesini konu alıyor.

Kadın kahramanlar “Güçlü Kadınlar” klasöründe izleyicilerle buluşuyor

Tivibu, mart ayı boyunca Kadınlar Günü’ne özel, kadın başrollerin bulunduğu birbirinden farklı içeriği seyircisiyle buluşturuyor. Tivibu Vitrin’e eklenen “Güçlü Kadınlar” klasöründeki komedi, dram, aksiyon, macera türündeki birçok film, 6 Mart’tan itibaren Tivibu izleyicilerinin beğenisine sunuluyor.

DC Comics başyapıtlarından aksiyon-macera türündeki “Wonder Woman”, başrollerinde Demet Akbağ, Yetkin Dikinciler’in bulunduğu yerli komedi filmi “Nadide Hayat”, belgesel kategorisinde en uzun ömürlü İngiliz hükümdarının hayatının anlatıldığı “Kraliçe Elizabeth” Tivibu’nun “Güçlü Kadınlar” klasöründe ilgiyle karşılanacak yapımlar arasında bulunuyor.

Ramazan ayına özel içerikler Tivibu’da

Türk Telekom’un televizyon platformu Tivibu, Ramazan ayına özel programları ekrana getiriyor. Ramazan Özel Klasörü, 4 Mart Pazartesi – 12 Nisan Cuma tarihleri arasında Tivibu ekranlarında olacak. Ramazan ayı boyunca “Kâbe İmamları ile Mukabele”, “Deniz ile Ramazan Mutfağı”“Esma-ül Hüsna”“Kur’ân-ı Kerîm’den Dualar” ve belgeseller Ramazan Özel klasöründe izleyici ile buluşacak.

Ramazan Özel klasöründe, Şef Deniz Orhun’un sunduğu “Deniz ile Ramazan Mutfağı”nda geleneksel Türk mutfağından farklı yörelere ait tarifler olacak.  Bunun yanı sıra klasörde, Anadolu camilerinin mimarisini anlatan “Camilerimiz”, “Peygamber Duaları”, “İlahi” ve “Hadis” gibi programlar da yer alıyor. 

Polisiye, suç, drama ve daha fazlası Tivibu Dizi klasöründe

 Dizi tutkunlarından tam not alan dizileri izleyicilerle buluşturan Tivibu, “Alert: Missing Persons Unit” ve “Alice The Final Weapon” dizilerini mart ayında dizi klasöründe seyircilerinin beğenisine sunuyor. “Alert: Missing Persons Unit”isimli Amerikan polisiye suç dramasında; Nikki Batista’nın, kayıp oğlunu ararken diğer insanlara sevdiklerini bulmalarında yardımcı olmak amacıyla Philadelphia Polis Departmanı’nın Kayıp Şahıslar Birimi’ne katılmasını anlatıyor. 

Tivibu Dizi klasöründe yer alan bir başka yapım olan “Alice The Final Weapon” isimli Kore dramasında ise suç örgütleri tarafından kovalanan lise öğrencilerinin hikâyesini ele almaktadır.  

Türk sanatçıları ve büyüleyici eserleri Tivilife’da

Tivibu’nun yeni yaşam kanalı Tivilife’da ise yeni programlar yayınlanmaya devam ediyor. Mart ayında ilk kez Tivilife’da yayınlanacak olan “Perspektif” isimli yapımda; alışılmışın dışında eserler üreten ve sanata yeni bir perspektif katan çağdaş sanatçılar ekrana geliyor. Kinetik heykel, pointilist resim, diorama, doodle, cam heykel, pop minyatür, kâğıt, kukla, su altı manzara, mural ve yapay zekâ sanatçıları, sanatsal yolculuklarını izleyici ile paylaşıyor. Sanatı farklı perspektiflerden yorumlayan çağdaş sanatçıların hikâyeleri “Perspektif” mart ayında izleyicilerle olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Depremzedelerle dayanışma sürüyor

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 6 Şubat’taki deprem felaketinden etkilenen Onur Polat’ın açtığı, geliri bölgeye yardım olarak gidecek çizgili sırtlan fotoğraf sergisini ziyaret etti.

6 Şubat deprem felaketinden etkilenen Adıyamanlı depremzede ve tanınmış fotoğraf sanatçısı Onur Polat, Kemeraltı Antikacılar Çarşısı  Ayzeradant Galeri’de çizgili sırtlanların dünyasını keşfe çağıran fotoğraf sergisi açtı. “Sırtlan Bilgisi” başlığı altında Onur Polat’ın çektiği fotoğraflardan oluşan sergi ile yazar Nihat Özdal’ın aynı adı taşıyan kitabının tanıtımının yapıldığı etkinliğe katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Hepsi birbirinden güzel, tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

Polat: “2 senedir peşindeyim”

Sergi sahibi Onur Polat, “2 senedir bu hayvanın peşindeydim. 6 Şubat depreminden önce 5 Şubat sabahı çekimlerini yapmıştım. Depremden dolayı sergiyi açamadığımız için bugüne kaldı. Bu fotoğraflar satıldıktan sonra deprem bölgesine yardım etmeyi düşünüyoruz. Ufak da olsa yardım yapacağız. Sergide 21 fotoğraf mevcut” diye konuştu. Sergi, 15 Nisan tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başarılı Yönetmen Zeki Demirkubuz Küçükçekmece'ye Konuk Oldu

Zeki Demirkubuz: Masa başında tezgâhlanan filmler, günümüz insanını daha çok karşılıyor

Küçükçekmece Belediyesi ve Film Ofisi tarafından ilki düzenlenen ‘Yönetmen Söyleşileri’ne Türk sinemasının başarılı yönetmeni Zeki Demirkubuz konuk oldu. Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen söyleşiye, sinema tutkunlarının yanı sıra Demirkubuz’un hayranları büyük ilgi gösterdi. Usta yönetmen;  filmlerinden, hayatına ve sinemaya dair merak edilen soruları yanıtlayarak, önemli açıklamalarda bulundu. Söyleşide, bir hayranının sorduğu soruya cevap olarak, ‘Netflix’e göndermede bulunan ünlü yönetmen, yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi.

Demirkubuz: Senaryo yazmak bir yol, yöntem, metot meselesi değil

Uzun bir aradan sonra “Hayat” adlı filmiyle yeniden beyazperdede boy gösteren Zeki Demirkubuz, senaryo yazma sürecini anlattığı söyleşide, “Benim için bu bir yol, yöntem, metot meselesi değil. Son derece duygu serüvenlerine açık şekilde yazmaya çalışıyorum. Bu bir iş değil, teknik olarak öyle olsa da. Büyük yöntemler, matematik, kimyası falan yok. Ben böyle yapmıyorum. Duygumdan emin oluyorum. Yıllarca insan olarak biriktirdiğim meseleleri anlatmanın yolunu arıyorum. Bunun en etkileyicisi insan doğasının karanlık yüzü. Benim aşağı yukarı 12 filmimden bu çıkar: akıldışılık. Bunların çoğu da felsefeciler, büyük edebiyat yazarlarından besleniyorum. Nietzche ve Camus gibi. Bu çok özel bir şey gibi düşünmeyin. Birine mektup yazmak gibi… Basit düşünün.  Eğer duygular provoke olmuş, bir yanınızda  çaresizlik varsa, çok duygu varsa içinizde uzun uzun yazarsanız. Yazdıklarınızla yetmeye yetmeye ilerlersiniz” diye konuştu.

Masa başında tezgahlanan, duygudan uzak filmler, günümüz insanını daha çok karşılıyor

Sinemanın da artık postmodern zamanlardan nasibini aldığını dile getiren Demirkubuz, “Artık sinemada masa başında tezgâhlanan Ressam Bob gibi şu araya bilmem ne lazım diyerek, hesapla kitapla yapılan, duygudan uzak filmler günümüz insanını daha çok karşılıyor. Bunlar öz ve ateşten yoksun filmler. Sadece ticari anlamda değil, sanat filmlerinde de böyle olmaya başladı. Kendinize sadık kalarak, dışarıya dönük nedenlerden çok içe dönük, kendinize ait, sizi dertlendiren meselelere uygun temaları, canınızı acıtan hikâyeleri, emek vererek, çalışarak, bıkmadan, kendinizden şüphe ederek, yenilikçi olmaya çalışarak, arayış insanı olarak bu işi yapmak benim için önemli. Özü ve ateşi olan insanlar olmak çok önemli… Lütfü Akad, Yılmaz Güney, Tarkovski gibi… Öz ve ateşin bir arada olmasının önemi de orijinal olabilmektir” dedi.

Zeki Demirkubuz’dan Netflix’e gönderme: Kimlerin filmlerini alacağını biliyoruz

Ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz, bir hayranının “Son filminiz ‘Hayat’ korsana veya dijital platformlara ne zaman düşecek?” sorusu üzerine, uzun yıllardır tartışmalı olduğu Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi “Kuru Otlar Üstüne”yi geçtiğimiz günlerde yayınlayan Netflix’e göndermede bulunarak, “ Hayat’ın korsana ne zamana düşeceği ben değil korsancıların becerisine bağlı. Dijital platformlara ise birkaç ay içinde gelir, Netflix’e gelmez ama Netflix’in kimlerin filmini alacağını biliyoruz” sözüyle cevap verdi.

Demirkubuz’dan oyuncu adaylarına: Kimse kendinde özgün olanı ortaya çıkarmıyor

Oyuncu adaylarına da tavsiyede bulunan Demirkubuz, “Bu ülkede sorun; oyunculuk adına öğretilen klişeler ve saçmalıklar, oyunculuk adına öğretilen yalanlardır. Al Paçino ve Nicholson bu ikisi de hiçbir karakterin kılığına girmezler, büyük makyajlar yapmazlar, şekil değiştirmezler ki bunlar Hollywood adamları. Al Paçino oynayacağı karakterin duygusunu edinerek, oynuyor. Buradaki mesele anlatacağımız şeyin duygusunu edinebilmek. Bunu sağlam şekilde edinebilirsek, sonrasında süsler, yalanlarla besler, ilgi çekici hale getirebiliriz. Oyuncu olacaklar; oyunculuğun Türkiye’deki karşılıkları, adalet duyguları, seçmelerde yapılan eşitsizlikler, sektörün sorunlarını falan öne çıkararak, bahanelerini bulup, hiç kendilerine neden oyunculuk yapıyorum, bana fırsat verilirse ne yaparım diye sorgulamadan, öğrendiklerini papağan gibi tekrar ediyorlar. Kimse kendindeki özgün olanı ortaya çıkarmıyor” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sanatçı Heyecan Şahin'den Karya'lı kadınlara İthaf “Athena'dan Çomakdağ'a Karyaditler"

Sanatçı Heyecan Şahin son çalışmalarını Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde Bodrum Heradot Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve 101 eserin yer aldığı, Fark Yaratan Karyalı Kadınlar sergisinde sanatseverlerle buluşturdu. “Athena’dan Çomakdağ’a Karyatditler başlıklı üç çalışmasıyla sergiye katılan Heyecan Şahin,  Karya bölgesi kadınlarının,  Egeden Akdeniz’e uzanan bu güzel coğrafyayı hem daha yaşanılabilir kıldıklarını hem de düşman karşısında dik duran her çağın amazonları olduklarını söylüyor.

Çomakdağ’ın Karyalı kadınlarının dokumacılığın tanrıçası Athena’dan aldıkları mirası dokudukları halı ve kilimin yanı sıra başlarına taç yaptıklarını söyleyen Heyecan Şahin, sergide yer alan Athena’nın Armağanı, Zırhlı Kadınlar ve  Çomakdağ Kadınları adlı üç çalışmasıyla ilgili şu bilgileri verdi:

Athena’nın Armağanı 

Atkı renklendirmelerini topraktan gökyüzüne doğru yaptım ki, zeytin ağacının dalları güneşe ulaşsın. Ağacın gövdesini ve dallarını hayatımızı ışıldayan boncuklarla donattım. Seramikten zeytin ve zeytin yapraklarını parmaklarımı delme pahasına diktim. Yeter ki çalışmamı gören zeytin ağacına tekrar tekrar aşık olsun ve sarılmak istesin ayrılmamacasına.

Zırhlı Kadınlar

Benim çalışmalarımda kadınlarım hayat enerjisiyle kıpkırmızı bedenlerinin içine metal çubukları birleştirerek yaptığım zırhları giyerler sessizce. Siz Egeli kadınların öyle şen şakrak umursamaz görüntüsüne kanmayın. Tarih boyunca yaptığı gibi en zorlu zamanlarda zırhını içinden çıkarır kalbini ortaya koyar.

Çomakdağ Kadınları

Kilim dokumasında seçtiğim koyu zemini Çomakdağ’ın gülleriyle bir gül bahçesine çevirmek   istedim. İstedim ki her karanlığın ardında bir ışık, bir güzellik olsun.

Zırhları insanlar üzerine giyer diye düşünürüz canımızı acıtacak nesnelerden korunmak için. Yumuşacık, beyaz tenli, sevgi dolu gözleri ışıl ışıl, barışçıl Karya’lı kadınlar ise, gerektiğinde kendini ve sevdiklerini koruyabilmek için en görünmez yerlerinde saklarlar zırhlarını.

Hatice Hanımla köy sokaklarında

Sanatçı, yaşadığı, gördüğü, öğrendiği pek çok durumu, geçmişten süzülen bilgilerin, deneyimlerin günümüze yansıması olarak değerlendiriyor ve Karya topraklarında yıllar boyunca olanları içselleştirdiğini belirtiyor. Heyecan Şahin bu duygularla da, Ege kasabalarının hemen her evinden yükselen dokuma tezgahı seslerinin çağrısına uyarak Bodrum’un şirin bir köyünde Hatice hanımla birlikte sergide yer alan kilimlerin çözgülerini köy sokaklarında çözüyor.

“Fark yaratan Karya’lı Kadınlar” sergisi hiç bir güçlükten yılmayan, üretmekten, gerekirse savaşmaktan kaçınmayan tüm yükü bir Karyadit gibi başı üzerinde taşıyan, fark yaratan  Karya’lı kadınlara ithaf edildi.

Heyecan Şahin

Çalışmalarında kadınlar, çocuklar ve dezavantajlı bireylere ait meselelere dikkat çekmek ve onlarla ilgili duygularını bir başka anlatımla sanatseverlerle paylaşmayı rehber edinen Heyecan Şahin, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kimya Bölümü’yle, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra,  çocukluk hayalini gerçekleştirmek üzere üçüncü kariyerine başladı ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu.  

Şahin’in ayrıca, mevsimlik tarım işçilerinin eğitimde dezavantajlı çocuklarına, kırsalda kendi yaşam alanlarında resim ve seramik çalışmaları yaptırmak için de girişimleri var.

Sergiler:

– Enaniyet Zinciri… Kişisel

– Mülkiyeli ressamlar sergisi… Karma

– Stratonikeia sergisi… Karma

– 100. Yılda Atatürk… Karma

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediye tarafından düzenlenen Türk Sanat Müziği konseri büyük bir ilgiyle izlendi

Kartepe Belediyesi tarafından Aysel Demircan şefliğinde Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kartepe Türk Sanat Müziği Korosu eşsiz eserlerden oluşan kulakların pasını silen bir konser verdi.

TSM KONSERİ

Etkinliğe Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, birim müdürleri, muhtarlar ve Kartepeliler katıldı. Türk Sanat Müziği konserinde seslendirilen eserlere Kartepeliler da coşkuyla eşlik etti.

KOCAMAN’A TEŞEKKÜR

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, “Sizlerle bir arada olmak keyif ve heyecan vermektedir. Birçok etkinliği birlikte yaptık. Bu etkinlik insana huzur ve mutluluk vermektedir. Burada emeği geçen başta Aysel Demircan olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Her zaman yanınızdayız. İnşallah bir gün aranızda olacağım” teşekkür ederim. Koro Şefi Aysel Demircan, Kartepe Belediye Başkanı Kocaman’a desteklerinden dolayı teşekkür etti. Toplu ve solo şarkılardan oluşan TSM konseri coşku ve keyifle izlenirken, alkışlarla son buldu.     

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Özel çocuklarımızdan Yeşilay'a engelsiz nağmeler

Türkiye’nin bağımlılıkla mücadelede önder kuruluşu Yeşilay, 104. yaşını kutluyor.

Bu kapsamda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Cemil Meriç Engelsiz Yaşam Merkezi öğrencileri, Yeşilay’ın yıldönümünü özel bir konser hazırladı. Sivil Toplum Dairesi Başkanlığı Konferans Salonunda gerçekleşen konserde öğrenciler, Armoni Ritim ve Koro Grubu olarak sahne aldı. Bu anlamlı konsere Yeşilay Kocaeli Şube Başkanı Salih Işık, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Şube Müdürü Sezer Ceyhan ve çok sayıda Yeşilay ve Kızılay gönüllüsü katıldı.

Ritim şovun ardından sevilen şarkıları seslendiren özel öğrenciler hem eğlendi hem de eğlendirdi. Müzik öğretmeni Mustafa İşitmezoğlu ile hafif ve orta düzeyde zihinsel engelli 7 özel öğrencinin performansı katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı.

Türkiye’nin en saygın sivil toplum kuruluşlarından biri olan Yeşilay’ın yıldönümü için düzenlenen konserden sonra konuşan Işık, Yeşilay ve Yeşilay’da gönüllülüğe değindi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Belediyesi'nin düzenlediği Nilüfer Tiyatro Festivali'nde sahnelenen 'Şirreti Evcilleştirmek' oyunu, sanatseverlerden tam not aldı

İzleyenler, gösterinin sonunda oyuncuları dakikalarca alkışladı.

Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun (NKT) organize ettiği 9. Nilüfer Tiyatro Festivali, seçkin oyunlarla sanatseverleri buluşturmaya devam ediyor. “1984” oyunuyla başlayan Festival kapsamında, “Cadı Kazanı” oyunundan sonra Moda Sahnesi’nin “Şirreti evcilleştirmek” oyunu seyirci ile buluştu.

Nazım Hikmet Kültürevi’nde sahnelenen oyun büyük ilgi gördü.

William Shakespeare’nin yazdığı eserin çevirmenliğini Emine Ayhan, yönetmenliğini ise Kemal Aydoğan yaptı. Güçlü oyuncu kadrosuna sahip oyunda; Melis Birkan, Timur Acar, Uluç Esen, Sedat Küçükay, Elif Gizem Aykul, Gürsu Gür, Çağlar Yalçınkaya, Ali Büyükkartal ve Cenk Dost Verdi rol aldı. İki perdelik oyunu izleyenler büyük keyif aldı. İzleyenler, gösterinin sonunda oyuncuları, dakikalarca alkışladı. Oyunun ardından oyuncu kadrosu, seyircilerle bir söyleşi gerçekleştirdi.

16 Mart’a kadar sürecek Nilüfer Tiyatro Festivali, birbirinden değerli tiyatro oyunlarının yanısıra çeşitli atölye çalışmaları ve söyleşilerle devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeni Zirvelere Yolculuk İçin “Dönüşüm" Şart

Dünya çapında vergi uyumluluğu ve vergi yazılımları konusunda lider konumdaki Sovos’un ev sahipliği yaptığı “Yeni Zirvelere Yolculuk” temalı buluşmada, iş dünyası dönüşümün “neden gerekli” ve “nasıl mümkün” olduğunu tartıştı…

Global vergi yazılımları lideri Sovos’un ev sahipliğinde 5 Mart’ta Hilton Bosphorus İstanbul’da gerçekleşen Yeni Zirvelere Yolculuk Buluşması’na farklı sektörlerden 200’ü aşkın kişi katıldı. Özellikle şirket kurucularının, finans ve IT profesyonellerinin yoğun ilgi gösterdiği etkinliğin ilk bölümünde, verginin dijital dönüşümünü temsil eden “e-dönüşüm” alanında mevcut durum, şirketleri gelecek dönemde neler beklediği ve yeni regülasyonlar hakkında bilgiler paylaşılırken; ikinci bölümde şirketler için rekabetin yoğunluğu ve dönüşümün gerekliliği değerlendirildi. 

“Sıra Dışı Düşünecek Zemin Hazırlamak Gerekiyor”

Sovos EMEA Bölgesinden Sorumlu Satış Başkan Yardımcısı Elçim Sirek, etkinliğin açılış konuşmasında pek çok şirketin hızla değişen ve gelişen sektörlere ayak uydurmakta zorluk yaşadığına, bunun da çoğunlukla dijital sistemleri istenilen zamanda istenilen seviyede kullanamamaktan kaynaklandığına dikkat çekti. Sirek şöyle konuştu: “Trendleri yakalamak ve yeniliklerin ardında kalmamak için ilerlemek; şirketi bir üst versiyona geçirerek yeni zirvelere yükselmek şart. Ancak bunun için en iyi yazılımlara, en iyi çalışan sistemlere sahip olmak; işlerin günlük akışını bir düzene oturtarak kutunun dışına çıkabilmek, sıra dışı düşünebilecek ve bu yolda adımlar atabilecek zemin hazırlamak gerekiyor.”

Sovos Müşteri ve İş Ortaklarından Deneyim Paylaşımı

Etkinlikte gerçekleşen iki panelde Sovos müşteri ve iş ortakları konuşmacı olarak yer aldı. Sovos Pazarlama Müdürü Nihan Benli Ertan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Sovos ile Büyüyen İş Ortaklıkları” panelinde, 3E İnovasyon CEO’su Erdal Özel, Apps Akademi Danışmanlık Yönetici Ortağı Emre Özeren, Dopigo Kurucusu Engin Şatana, ING Türkiye Tüzel Bankacılık Nakit Yönetimi Bölüm Müdürü Doğucan Arslan ve Rega Trade Yönetici Ortağı Serbülent Bengitöz deneyim ve fikirlerini paylaştı.

İkinci panelde, Sovos EMEA Bölgesinden Sorumlu Satış Başkan Yardımcısı Elçim Sirek’in moderatörlüğünde; Çimentaş Group Cementir Holding IT Müdürü Gökhan Yurtesen, Eczacıbaşı Bilişim Kurumsal Çözümler Direktörü İskender Günüşen, Samsung Türkiye MIS/IT Direktörü Aleksi Komorosano ve Yıldız Holding Kurumsal Çözümler Kıdemli Direktörü Bülent Çetin’in katılımıyla “Karmaşık E-Dönüşüm Projelerini Yönetmek” için izlenen yollar konuşuldu. 

Yeni Zirvelere Yolculuk buluşmasının kapanış oturumda ise Teknoloji Yazarı/Trend Avcısı Serdar Kuzuloğlu sahnedeydi. Ürün, hizmet ve iş yapış şekillerinin sadece dönüşerek ayakta kalabileceğine dikkat çeken Kuzuloğlu, bu konuda katılımcılarla ilgi çekici ve ilham verici örnekler paylaştı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Radyonüklid tedaviler" doğrudan tümöre ulaşıyor

Kanserle ilgili her geçen gün yeni tanı ve tedavi yöntemleri gündeme geliyor.

“Radyonüklid tedaviler” olarak adlandırılan akıllı tedavi yöntemi ile damar yoluyla vücuda verilen radyasyonun doğrudan kanserli tümörlere ulaşarak hedefe odaklı bir tedavi imkânı sunduğunu vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Nükleer Tıp Bölümü Direktörü Doç. Dr. Kezban Berberoğlu, “Radyonüklid tedaviler, prostat kanseri ve nöroendokrin tümörler gibi hastalıkların tedavisinde önemli bir fark yaratıyor. Hastalara, kemoterapi ve radyoterapiden farklı olarak ekstra bir tedavi yöntemi sunuyor. Bunlara ‘akıllı radyasyon tedavileri’ de diyebiliriz” açıklamasında bulundu.

 

Damar yoluyla hastaya verilen, tümör dokusunu hedef alan madde ile işaretlenmiş radyasyon, vücuttaki tüm tümör hücrelerini buluyor. Tıpkı bir radyoterapi gibi ancak tümöre içeriden, iç radyasyonla ulaşıyor. Üstelik adı üzerinde, hedefe yönelik bir tedavi ve bu sayede vücuttaki sağlıklı hücreler de zarar görmüyor. Hastanın yaşam kalitesi bozulmadığı gibi, yaşam süresi de uzuyor. Diğer sağlıklı doku ve organlara dokunmadan sadece tümörlere odaklanan bu tedavi “akıllı radyasyon tedavileri” olarak da adlandırılıyor.

Radyonüklid tedavilerin özellikle tiroit kanserleri, metastatik nöroendokrin tümörler ve metastatik prostat kanserlerinde uygulandığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Nükleer Tıp Bölümü Direktörü Doç. Dr. Kezban Berberoğlu, “Ayrıca semptomatik kemik metastazlarında da uygun hastalarda kullanılıyor. Hastalara, kemoterapi ve radyoterapiden farklı olarak ekstra bir tedavi yöntemi sunuyor. Bilindiği gibi nükleer tıp bölümlerinde hastalıkların tanısı için bazı radyoaktif maddeler kullanılıyor. Bu radyoaktif olan kısma, organa özel ya da yapılmak istenen uygulamaya özel maddeler ekleniyor” dedi.

Radyoterapi ve kemoterapiye ek yöntem

Radyonüklid tedavilere, genellikle radyoterapi ve kemoterapi tedavilerinin pek etkili olmadığı zamanlarda başvurulduğunun altını çizen Doç. Dr. Kezban Berberoğlu, “Aslında çoğu zaman tedaviler birbirini tamamlıyor. Pek çok branşın bir arada olduğu, birbirinden destek aldığı bir ortamda ise tedavinin ne zaman uygulanması gerektiği ekipçe değerlendirilerek belirleniyor” açıklamasında bulundu.

Özellikle prostat kanseri ve nöroendokrin tümörlerde radyonüklid tedavilerin önemli bir fark yarattığını vurgulayan Nükleer Tıp Bölümü Direktörü Doç. Dr. Kezban Berberoğlu, “Hastalara, kemoterapi ve radyoterapiden farklı olarak ekstra bir tedavi yöntemi sunuyor. Yöntem özellikle hormona dirençli metastatik prostat kanseri ve nöroendokrin tümör tanısı almış hastalarda kullanılıyor. Metastatik prostat kanseri olan ve tedaviye yanıtı olmayan hastaların tedaviye yanıt verdiği ve ağrılarının azaldığı söylenebilir. Bu esnada yan etki ortaya çıkmadığı için bu dönemde rahat bir zaman geçiriyorlar. Özellikle de yaşlı hastalar için bu çok önemli bir unsur” diye konuştu.

 

Multidisipliner çalışma gerektiriyor

Prostat kanserinin tedavisinde multidisipliner çalışmanın öneminin her geçen gün daha da arttığını belirten Doç. Dr. Kezban Berberoğlu, “Nükleer tıp uzmanları olarak, prostat kanseri tanısı alan hastalar için diğer tüm disiplinlerle ortak hareket ediyor ve hasta için en ideal olacak tedavi seçeneğine ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

 

Radyonüklid tedaviler 2 ayda bir uygulanıyor

Kanserin tamamını yok etmek için verilmesi gereken radyasyon dozunun çok yüksek olduğunun altını çizen Doç. Dr. Kezban Berberoğlu, “Bunun tek seferde uygulanması doğru değil çünkü radyasyon yüksek dozda verildiğinde sağlıklı hücreler de ölüyor. Dolayısıyla bu tedaviler 2 ayda bir, 4-6 kür olacak şekilde uygulanmalı. Tedavi sırasında yan etki olasılığının az olması ve tedaviye alınan iyi yanıtlar sayesinde hastalara oldukça konforlu bir tedavi olanağı sunulmuş oluyor” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Soğuk içecekler dişlerinizi sızlatıyor mu? Uzmanı anlattı! Diş hassasiyeti tedavisi oldukça basit!

Diş hassasiyetinin rutin yeme içme düzeninde ani sızlama olarak tanımlanabildiğini ifade eden uzmanlar, genellikle diş yüzeylerinde aşınma sonucu oluştuğunu söylüyor. Diş hassasiyetine sebep olan bölgelerin kapanmasına yarayan maddeler diş yüzeyine uygulanarak tedavinin yapıldığını kaydeden Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Diş hassasiyeti tedavisi oldukça basittir.” dedi.

Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, diş hassasiyeti konusu hakkında bilgi verdi.

“Diş hassasiyeti rutin yeme içme düzeninde ani sızlama olarak tanımlanabiliyor.”

Diş hassasiyetinin rutin yeme içme düzeninde ani sızlama olarak tanımlanabildiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Genellikle diş yüzeylerinde aşınma sonucu oluşur. Kişide broksinim diş gıcırdatması varsa bu dişlerin üst yüzeylerinin aşınmasına ve dişin iç kısmında dentin dediğimiz hassasiyetin ortaya çıkmasına neden olur. Dentin boşluklu bir yapıdadır bu boşluklardan soğuğu sıcağı algılayıp dişin iç kısmı canlı kısmına uyarı gitmesine sebep olur. Başka bir neden ise dişin sert fırçalanması sonucu diş eti çekilmesi olur. Bunun sonucunda kök yüzey ortaya çıkar, kök yüzeyde pürüzlüdür ve hassasiyet hissedilmesine sebep olur.” dedi.

Diş hassasiyeti, hangi yaş gruplarını etkileyebiliyor? 

Diş hassasiyetinin çocuklarda çok rastlanan bir durum olmadığını da dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Özellikle stresli dönemlerde diş gıcırdatan insanlar diş yüzeylerinin aşınmasına sebep olur hassasiyet artar. Yapılan diş eti tedavileri detertraj gibi tedaviler de diş hassasiyeti artabilir.” diye konuştu.

Diş hassasiyeti tedavisi oldukça basittir

Tedaviye ilişkin de Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, şunları anlattı: 

“Diş hassasiyetine sebep olan bölgelerin kapanmasına yarayan maddeler diş yüzeyine uygulanarak ve o boşluklar kapatılarak tedavi yapılır. Diş hassasiyeti tedavisi oldukça basittir. Ancak diş gıcırdatması, sert fırçalaması devam ediyorsa bu tedaviler anlık olarak işe yarar fakat kısa bir süre içerisinde tekrardan diş hassasiyeti oluşur.” bilgisini verdi.

Flor içerikli diş macunları hassasiyetin giderilmesini sağlayabilir

Diş hassasiyetinin, sadece ağız bakımının ihmal edilmesiyle ilgili olmadığını da dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Diş eti enfeksiyonu varsa diş eti çekilmesine sebep olur. Bu da hassasiyetin artmasına neden olabilir. Dönemsel hassasiyetler varsa flor içerikli diş macunları da hassasiyetin giderilmesini sağlayabilir.” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı