Aylık arşivler: Mayıs 2024

Nilüfer Belediyespor'un yeni yönetiminden Başkan Özdemir'e ziyaret

Genel Kurul’da göreve gelen Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’i makamında ziyaret etti. Sporu tabana yayarak her yaştan insanı sporla buluşturmayı hedeflediklerini belirten Or, kulübün hedeflerini de Başkan Özdemir ile paylaştı.

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nisan ayında gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulun ardından göreve gelen Nilüfer Belediyespor Kulübü’nün yeni yönetimini, Halk Evi’ndeki makamında ağırladı.

Ziyarette, Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Mahmut Demiröz, Tezcan Öztürk, Okan Şahin ile Nilüfer Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürü Hülya Akgül yer aldı.

Kulübün genel durumu ve gelecekteki hedefleri hakkında Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’e bilgi veren Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or, genel kurulun ardından ilk yönetim kurulu toplantısını gerçekleştirerek, görev dağılımını yaptıklarını belirtti. Kulüp olarak sporu, tabana yayarak her yaştan insanı sporla buluşturmayı hedeflediklerini ifade eden Muharrem Or, “Amatör sporlara ağırlık vererek, halkı sporun birçok branşıyla buluşturmak istiyoruz. Kentte yaşayan her insana spor yapabilecekleri nitelikli ortamlar hazırlamak için çalışmalarımıza ilk günden başladık. Güçlü altyapıya sahip kulüplerden biriyiz. Farklı spor branşlarında başarılı sporcular yetiştirip, Milli takımlara ve profesyonel liglere göndereceğiz. Bunun yanı sıra profesyonel liglerde yer alan ve başarılarıyla Nilüfer’i gururlandıran hentbol ve voleybol takımlarımız var. Yeni sezonda da hem voleybolda hem de hentbolda başarılı takımlar oluşturarak, yeni başarılar elde etmek istiyoruz” diye konuştu.

Nilüfer Belediyespor yönetimine başarılar dileyen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, kentte yaşayan herkesin sporla buluşması adına amatör spor branşlarına yönelmenin önemine vurgu yaptı. Başkan Özdemir, “Nilüfer Belediyespor’un, herkesin faydalanabileceği bir konuma geleceğine inanıyorum. Amatör spor branşlarına yönelmek, gençlerin, çocukların, kadınların sporla buluştuğu ortamları oluşturmak, temel hedeflerden biri olmalı. Belediyemizin Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü ile iş birliği içinde güzel işler gerçekleştireceğinize inanıyorum. Kadın voleybol takımı ile erkek hentbol takımımızın yeni başarılarla bizleri gururlandıracağını umuyorum. Size güveniyoruz” diye konuştu.

Ziyaretinsonunda Nilüfer Belediyespor Başkanı Muharrem Or, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’e hentbol takımının formasını hediye etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Değirmencilik Sektörü 500 Milyon Dolarlık Hedefle İDMA İstanbul'da Buluştu

Türkiye’nin un üretiminde faaliyet gösteren tesislerin ihtiyaçlarını karşılamak için filizlenen un, tahıl, yem, bakliyat üretim ekipmanları ve değirmen makineleri sektörü, günümüzde üretiminin yüzde 90’ını ihraç eden dev bir endüstriye dönüştü. Sektöründe Türkiye’nin ilk ve tek, dünyanın ise en büyük fuarı olan İDMA ise yerli üreticilerin ihracat lokomotifi olmaya devam ediyor.

2 Mayıs 2024 tarihinde İstanbul Fuar Merkezinde kapılarını açan 10. İDMA İstanbul, 500 milyon dolarlık ihracat hedefiyle yerli üreticilerimize lokomotif olmaya devam ederken aynı zamanda fuar ile eşzamanlı olarak düzenlenen 5. Uluslararası TABADER Tahıl Zirvesi ve Kongresi’ne de ev sahipliği yaparak dünya tahıl, yem ve bakliyat endüstrisinin tüm temsilcilerini İstanbul’da bir araya getirdi.

Sektörün en büyük buluşmalarına imza atan İDMA, Rusya ve Endonezya duraklarından sonra anavatanına geri döndü. Yerli un, tahıl, yem, bakliyat üretim ekipmanları ve değirmen makineleri üreticileri, 500 milyon dolarlık ihracat hedefiyle yeni ürün ve teknolojilerini 2-4 Mayıs 2024 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen 10’uncu İDMA İstanbul’da beğeniye sundu. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Haluk Tezcan, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Başkanı Ülkü Karakuş, Değirmen ve Sektör Makineleri Üreticileri Derneği (DESMÜD) Başkanı Zeki Demirtaşoğlu, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Başkanı Aykut Göymen, Tahıl ve Bakliyat İşleme Teknolojileri, Depolama ve Analiz Sistemleri Derneği (TABADER) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bayram, ve İDMA Fuarlarının organizatörü HAGE Grup Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Ali Kalkan’ın açılış konuşmalarıyla kapılarını ziyaretçilerine açan İDMA İstanbul sektörün dünyadaki en büyük markalarını tek çatı altında buluşturdu. Mısır, Fas, Rusya, Ukrayna, Bolivya, Endonezya ve Sırbistan’ın sektör temsilcilerinin de yer aldığı 10. İDMA İstanbul; 5. Uluslararası TABADER Zirvesi, sertifikalı değirmencilik ödülleri ve BBM Mutfak gibi çeşitli eğitim, seminer ve renkli etkinliklere sahne oldu. 

Güldal: Un ihracatında dünya birincisi, makarna ihracatında dünya ikincisi, yem ihracatında Avrupa birincisiyiz:

10. İDMA İstanbul’un açılış töreninde konuşan TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal; “Değerli sektör dernekleri başkanlarımın söylediği gibi Türkiye tarım sektöründe önemli başarılara imza atıyor. Un ihracatında dünya birincisi, makarna ihracatında dünya ikincisi, yem ihracatında Avrupa birincisi sektörlerimizle ülkemizin tarım gelirleri önemli bir yükseliş ivmesi gösterdi. Tarım üreticilerimizin sigortası olan bu sektörlerimize ek olarak makine üretim sektörümüzün de başarılarından memnuniyet duyuyoruz. Bu vesileyle tahıl, yem, bakliyat sektörünün tüm temsilcilerini tek çatı altında bir araya getiren 10. İDMA İstanbul’a emeği geçen herkese teşekkür ederim” sözleriyle İDMA’nın sektöre katkısından övgüyle bahsetti.

İDMA artık tüm dünyada bilinen bir marka:

Un, tahıl, yem, bakliyat üretim ekipmanları ve değirmen makineleri üreticileri sektöründe düzenlediği başarılı uluslararası fuarlarla sektörün dünyadaki en büyük buluşmalarına imza atan İDMA fuarlarının organizatörü HAGE Grup Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Ali Kalkan açılış töreninde; ‘Farklı şehirlerde ve coğrafyalarda tahıl, bakliyat, yem sanayi paydaşları ile gündemi değerlendirdik, teknolojilerimizi konuştuk. Ama bugün medeniyetlerin buluşma noktası eşsiz İstanbul’umuzda 120 ülkeden gelen misafirlerimizle İDMA çatısı altında uluslararası bir buluşmaya ev sahipliği yapıyoruz. Bugün karşınızda hem bu sektörün bir gönüllüsü hem de Türk fuarcılık sektörünün bir temsilcisi ve neferi olarak bulunuyorum. Her iki sektör açısından büyük bir mutluluk ve heyecan taşıyorum. İDMA olarak sektörün tüm paydaşlarını aynı çatı altında toplayarak dünyanın sektöründeki en önemli organizasyonunu gerçekleştirmenin ve aynı zamanda Türk fuarcılığının bir temsilcisi olarak tüm dünyada tanınan marka bir fuar oluşturmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum. Bildiğiniz üzere İDMA’yı artık tam anlamıyla bir dünya markası haline getirdik ve farklı ülkelerde de gerçekleştirmeye başladık. Bu kapsamda ilk organizasyonlarını gerçekleştirdiğimiz Rusya ve Endonezya fuarlarımızla birlikte sektöre yeni pazarlar açma misyonumuzu yerine getirmeye devam ediyoruz. Yeni hedef pazarlarda İDMA fuarlarımızı gerçekleştirecek olmakla birlikte İDMA Rusya fuarımızın 2.sini 2025 yılı Nisan ayında yine Moskova’da gerçekleştireceğimizi burada sizlerle paylaşmaktan onur duyuyorum.” dedi. Sözlerine; “10’uncu İDMA İstanbul Fuarı’mızla binlerce uluslararası sektör profesyoneliyle ciddi bir ticari hacim yaratacağımıza yürekten inanıyorum. Fuar süresince yine bu salonlarda TABADER ile iş birliği içerisinde gerçekleştireceğimiz zirve, kongre ve sertifikalı değirmencilik eğitim programlarımız ile tüm İDMA’larda yaptığımız gibi sektörün gelişimine ve eğitimine katkı sağlayacağız” değerlendirmesiyle İDMA fuarlarının sektörün buluştuğu, yeni ürünlerin ve inovasyonların vizyona çıktığı bir platform olmasının yanı sıra, düzenlendiği ülkelerde gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik başlıklarında sektörün profesyonellerini bir araya getiren, ilgili sivil toplum örgütlerinin ve akademisyenlerin sorunları tartıştığı, çözüm önerilerini geliştirildiği organizasyonlar olmaya devam edeceğini vurguladı. 

2 Mayıs 2024 tarihinde kapılarını açan 10. İDMA İstanbul, un, tahıl, yem, bakliyat işleme endüstrisi ve değirmen makineleri üreticilerimizin Dünya liderliği yolcuğunu şahitlik etmek isteyen herkesi 4 Mayıs 2024 tarihine İstanbul Fuar Merkezi’nin 1, 2 ve 3 numaralı salonlarına bekliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geleceğin veteriner hekimlerine uygulamalı eğitim

Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi’nde hayvan sağlığı ve bakımı konusunda uygulamalı olarak eğitim alan Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi son sınıf öğrencileri, geleceğin veteriner hekimleri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi son sınıf öğrencileri, okulda teorik olarak öğrendiklerini, Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi’nde uygulamaya dökerek, veteriner hekimliği konusunda deneyim kazanıyor. Barınak yetkililerinden ‘Uygulamalı Veteriner Hekimlik ve Tedavi Yöntemleri’ konusunda bilgi alan geleceğin veteriner hekim adayları, eğitim sonunda kısırlaştırma operasyonu yapılan bir köpeğin ameliyatına katıldı. Yetkililer öğrencilere tedavi hakkında ayrıntılı açıklamalarda bulunurken, öğrenciler de operasyon hakkında merak ettikleri sorulara cevap bulma imkanı buldu.

Osmangazi Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Ahmet Oğuzalp, “Öğrencilerimiz, veteriner hekimlerimiz ile birlikte ameliyatlara katılarak mesleki bilgilerini yerinde gözlemliyorlar. Aynı zamanda uygulamalı eğitim alma imkanı bularak, barınağımızın tüm fırsatlarından yararlanıyor. Böylece geleceğin veteriner adaylarının yetişmesine katkı sunmuş oluyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Megastar Tarkan ve Ceza İle Unutulmaz Bir Fanta Fest Sizi Bekliyor

16 yılda yaklaşık 7 milyon seyirciyle ünlü sanatçıları bir araya getiren Türkiye’nin en büyük gezici müzik festivali Fanta Fest, bu yaz müzik ve eğlenceyi Türkiye’nin dört bir yanına Tarkan ve Ceza ile taşıyacak. Gençlerle festival kültürünü buluşturmayı hedefleyen Fanta Fest, 1 Ağustos’tan itibaren yaklaşık bir ay boyunca İstanbul’dan Adana’ya, İzmir’den Samsun’a kadar toplam 7 şehre konuk olacak.

Türk pop müziğinin Megastarı ve milyonların sevgilisi Tarkan, uzun bir aranın ardından bu yıl yine Fanta Fest sahnesinde sevenleriyle buluşacak.

Megastar Tarkan, en sevilen şarkıları ve şovlarıyla Fanta Fest’te benzersiz bir deneyim sunacak. Bu senenin diğer yıldızı ise geçtiğimiz sene unutulmaz performansıyla sahne alan, rap müziğinin efsane isimlerinden Ceza olacak.

Türkiye’nin en büyük gezici müzik festivali Fanta Fest 1 Ağustos’ta İstanbul’da başlayacak ve sonrasında Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Gaziantep ve Samsun illerine festival coşkusunu getirecek.  

Fanta Fest’te çeşitli dans ve müzik etkinliklerinin yapılacağı alternatif sahne, saç & makyaj alanları ve yemek alanlarının yanı sıra gün boyu birbirinden lezzetli atıştırmalıkların sunulacağı bir alan da yer alacak.

Fanta Fest bileti Daha Daha ve Mobilet’te

Daha Daha uygulamasında biriktirilen 2.000 Fanta puanla, uygulamadan biletini edinen herkese açık olan Fanta Fest; müzik, eğlence ve atıştırmalık dünyasını gençlerle interaktif şekilde buluşturacak. Fanta Fest’in bu seneki biletleri, eş zamanlı olarak Mobilet uygulamasında da ilerleyen günlerde satışa sunulacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Balkan Ruhunu Üfleyen Brass Canavarları Hıdırellez'de CRR'de!

Zece Prajini köyünden yola çıkan bu eşsiz topluluk, Osmanlı yönetimi altındayken geliştirdiklerini söyledikleri bakır üflemeli müzikal miraslarını; 30 yıldır, 5.000’in üzerinde konser ve sayısız albümle yaşatıyor. Fanfare Ciocarlia, Balkan üflemeli müziklerini caz, pop ve rock tınılarıyla harmanladığı neşeli repertuvarıyla -Hıdırellez’de- 5 Mayıs’ta, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) konser salonunda müzikseverlerle buluşacak. 

Küçük Köyden Dünya Sahnelerine

Zece Prajini’nin sisli vadilerinden çıkan Fanfare Ciocarlia, otuz yıldır dünya müziği sahnesinde bir fenomen olarak, Balkanların gizli kalmış köy hayatından alıp global festivallerin göz alıcı sahnelerine taşıdığı müzik mirasıyla tanınıyor. Romanya’nın kuzeydoğusunda, komünizmin gölgesinde kalmış bu küçük köy, seksen Çingene çiftçi ailesinin yaşamını sürdürdüğü, geleneksel yaşam tarzlarının korunduğu bir yer olarak, grubun müzikal köklerinin de merkez üssü olmuş.

Gezegeni Sarsan Brass Sesleri

Geleneksel Balkan melodilerini süratli ve keskin bir tempoda icra etmeleriyle tanınan Fanfare Ciocarlia, The Times of London tarafından “Ağır canavar sesi” olarak adlandırdıklarından beri dinleyicileri de onları bu tanımla tarif ediyor. Bu tarz, güçlü tuba ve bariton hornlar ile tekno etkisine varan bir atmosfer yaratıyor. Enerjik performanslarıyla öne çıkan topluluğun, Melbourne’den Tokyo’ya, Prag’dan Londra’ya dünya çapında hayranları bulunuyor. 

Bugüne kadar beş binin üzerinde konser veren topluluk, Sacha Baron Cohen’in Borat filmleri için “Born To Be Wild” ve “Just the 2 Of Us” gibi parçaları seslendirerek sinema dünyasına da adım atmıştı. Bu parçalar, hem DJ’ler hem de diğer müzik grupları tarafından keşfedilip, çeşitli formatlarda yeniden yorumlanmış.

İmza attıkları albümlerle Avrupa Dünya Müziği listelerinin zirvelerine yerleşen Fanfare Ciocarlia, Songlines dergisi tarafından “Müzik belgeselleri için yeni bir standart belirleyen” “Brass On Fire” çalışmasıyla da dikkatleri çekiyor. 

Fanfare Ciocărlia, Balkan üflemeli müziklerini caz, pop ve rock tınılarıyla harmanladığı neşeli repertuvarıyla 5 Mayıs Pazar akşamı saat 20.00’de CRR’de!

Konser biletleri 50-100-165 ve 200 TL kategorilerinde CRR gişesi ve Biletix’te satışta.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Emek turnuvasının galibi Borusan Boru

Kıyasıya geçen turnuvanın birincisi Borusan Boru olurken, ikinci Çimtaş, üçüncüsü Gemlik Gübre, dördüncüsü ise MKS oldu. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren Emek Turnuvasının gelecek yıllarda daha kapsamlı devam edeceğini ifade etti.

  Emek turnuvasının finali kıyasıya bir mücadeleye sahne oldu. Borusan Boru ve Çimtaş arasında geçen karşılaşmanın normal süresi 1 – 1 eşitlikle sona erdi. Penaltılarla devam eden maçın sonucunda Borusan 4 – 3 galip gelerek kupanın sahibi oldu. Borusan’a kupasını Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren takdim etti. Deviren yaptığı konuşmasında Gemlik’in Türkiye’nin ekonomisinde güçlü bir yeri olduğunu vurgularken,  bu tür organizasyonların dostluğu pekiştirdiğini ve turnuvanın gelecek yıl daha kapsamlı olarak yapılacağını ifade etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

LEAD Network Türkiye 2024-2026 Dönemi Strateji Lansmanı gerçekleşti

Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nigiz Ulak’ın liderliğinde yeni dönemde    takımlara liderlik edecek Yönetim Kurulu takım liderleri temsil ettikleri takımların stratejilerini ve yol haritalarını paylaştılar.

LEAD Network Türkiye Başkanı Neslihan Nigiz Ulak yaptığı açıklamada ‘4 Ocak tarihinde gerçekleşen Olağan Genel Kurulumuz ile 4. Dönem Yönetim ve Denetleme Kurullarımız belirlendi. Bu dönem Kuşak Araştırmacısı, Yazar ve Universum Türkiye Lideri Sevgili Evrim Kuran ve Egon Zehnder Türkiye Kıdemli Ortağı Sevgili Murat Yeşildere de Yönetim Kurulu Danışmanı olarak aramıza katıldılar.

Yeni Yönetim ekibi olarak 2024-2026 dönemi için heyecanla çalışmalarımızı başlattık. Bu çalışmalardan ilki de 4 Mart tarihinde yönetim ve denetim kurulu üyelerimizin katılımı ile gerçekleştirdiğimiz çalıştayımız oldu. Bu çalıştay ile çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcılığı misyonumuzun tam merkezine yerleştiren dinamik bir üç yıllık strateji oluşturduk ve 2024-2026 dönemine ilişkin yol haritamızı belirledik. LEAD Network Europe ile uyumlu bir şekilde entegre olan Türkiye vizyonumuz, küresel ölçekte yankı bulmaya hazırlanıyor. Eş zamanlı olarak kurumsallaşma yönünde de önemli adımlar atarak sürdürülebilir büyüme için birliğimizi güçlendirdik. Yönetim ve organizasyon yapımızı yeniden tasarlayarak, önceliklerimizi ilerletmek için sağlam bir temel oluşturmaya ve kadın liderlerin yükselmesini desteklemeye devam edeceğiz. Her düzeyde 50-50 temsiliyeti elde etmek için dernek olarak yeteneğimize güveniyoruz.’’ dedi.  Sözlerini bitirirken üyeleri Strateji doğrultusunda belirlenen 8 öncelikten kendilerine en uygun olanda gönüllü olmaya davet eden Ulak, ‘’ Yeni dönemde etki alanımızı gönüllü sayımızı da artırarak başarmak arzusundayız dolayısıyla değişimi yaratmak için lütfen gönüllü olun ve bu değişimin aktif destekçisi olun’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

21'inci 'Aydabir' Söyleşisi “Tasarım, Zanaat, Teknoloji" Temasıyla Gerçekleşti

Moderatörlüğünü iç mimar Çağatay Ekinci Bulut’un üstlendiği söyleşide, tasarımcı Kerem Ariş ve Merve Parnas konuşmacı olarak yer aldı.

İDEALİST ve Bien iş birliğiyle hayata geçirilen güncel, sosyal ve ilham veren sohbetler serisi Aydabir, 29 Nisan Pazartesi günü “Tasarım, Zanaat, Teknoloji” temasıyla gerçekleşti. İstanbul Şişli’de bulunan addresistanbul’daki İDEALİST Merkez’de düzenlenen ve İç mimar Çağatay Ekinci Bulut’un moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşinin konuşmacıları, Uniqka’nın kurucuları tasarımcı Kerem Ariş ve tasarımcı Merve Parnas oldu.  

“Tasarım, Zanaat ve Teknoloji” teması çerçevesinde yapılan bu söyleşide, tasarımcıların güncel deneyimleri ve malzemelerle olan ilişkileri ele alındı. Teknoloji dünyasında tamamen el işçiliği ile üretilen ürünlerin tasarımdaki yeri ve önemi vurgulandı. Ayrıca, geçmiş deneyimlerin güncel tasarımlara nasıl aktarıldığı üzerinde duruldu.

Teknolojik tasarım ve üretim tekniklerinin, tarihsel verilerden ilham alarak yarattıkları örnekler, konuklar ve dinleyicilerle birlikte değerlendirildi. Sanat ve zanaatın mekânsal unsurlara olan katkıları, tasarıma adaptasyonları ve teknolojinin sunduğu avantajlar örneklerle incelendi.

Farklı disiplinlerden gelen konuşmacıların yer aldığı Aydabir söyleşi dizisinde güncel, sosyal ve ilham veren konular özgür ve samimi bir ortamda ele alınıyor. 2022 yılından bu yana devam eden söyleşi dizisi ‘Aydabir’in bir sonraki etkinliği yeni temasıyla Mayıs ayında addresistanbul’daki İDEALİST Merkez’de gerçekleşecek. ‘Aydabir’ söyleşi serisinin tüm videolarına İDEALİST İç Mimarlık Derneği YouTube kanalından ulaşılabiliyor.

Çağlayan Ekinci Bulut

2006 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık bölümünden mezun oldu. Yurt içi ve yurtdışında ağırlıklı otel, konut ve ticari alanlar olmak üzere büyük ölçekli pek çok projede yer aldı, tasarım süreçlerini yürüttü. Farklı üniversitelerde konuk eğitmen olarak ders verdi. Kariyerine Arketipo Design iç mimarlık firmasında ortak olarak devam eden Bulut, iç mimari çalışmalarının yanı sıra çeşitli kişisel ve karma sergilerde yer aldı.

Kerem Ariş

Boğaziçi Üniversitesi İktisat bölümünden mezuniyetinin ardından 9 yıl kurumsal hayatta çalıştı. Kurumsal hayata veda edip kendini tasarım alanında eğitti ve el işçiliği deneyimini arttırdı. Bu sürecin sonunda Uniqka’yı yarattı. Ariş, şu anda markanın kreatif direktörlüğünü sürdürürken aynı zamanda marka için ürünler tasarlamakta ve tüm ürünlerin el işçiliğini yapıyor.

Merve Parnas

Uniqka’nın ardındaki diğer ikili. Marmara Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olduktan sonra tekstil, perakende ve lüks marka sektörlerinde iş deneyimi kazandı. Estetik hakkında çok iyi bir göz ve seziye sahip olan Parnas, Kerem Ariş ile birlikte Uniqka’yı kurdu. Parnas, üretim ve malzeme kalitesi, renk, doku ve detaylar konusundaki çalışmaları ile Uniqka’ya yüksek değer katıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MediaMarkt'ın Anneler Günü Kampanyası Başladı

Kampanya kapsamında 2 – 6 Mayıs tarihleri arasında airfryer, şarjlı süpürge, tablet ve akıllı telefon gibi birbirinden farklı ürünler çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.

Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, yaklaşan Anneler Günü’nde son teknoloji bir ürün hediye almak isteyenler için özel bir kampanya başlattı. 2-6 Mayıs tarihleri arasında geçerli olacak Anneler Günü kampanyası kapsamında airfryer, şarjlı süpürge, tablet ve akıllı telefon gibi birbirinden farklı ürünler çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.

2-6 Mayıs tarihleri arasında geçerli olacak kampanya kapsamında;

  • Philips HD9257/80 3000 Serisi Airfryer XL – 3.999 TL
  • Bosch BSS825FRSH Hızlı Şarjlı Süpürge – 12.499 TL
  • HUAWEI Matepad SE 4/64GB Tablet – 4.999 TL
  • APPLE iPhone 15 128 GB Akıllı Telefon – 50.499 TL’ye satışa sunulacak.

MediaMarkt’ın kampanyası Türkiye genelindeki 98 mağazasında ve online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aktif bir yaşam tarzı bilişsel yaşlanmayı ve demansı öteliyor!

Demans sendromu olmayan, sağlıklı yaşlanan kişilerde belli bir raddeye kadar bilişsel yaşlanma olduğunu dile getiren Psikoloji (İngilizce) Bölüm Başkanı Doç. Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, Demans vakalarının yüzde 35 kadarı değiştirilebilir risk faktörlerinden kaynaklanıyor. Sağlıklı bir yaşam tarzı belirleyerek, genetik yatkınlığımız olsa dahi bilişsel yaşlanma ve demans sendromunu önleyebiliriz ya da ortaya çıkmasını öteleyebiliriz.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji (İngilizce) Bölüm Başkanı Doç. Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, mutlu ve sağlıklı yaş almak konusunu değerlendirdi.

2050 yılında 150 milyon demanslı kişinin olması bekleniyor

Doç. Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, insanların yaş aldıkça bilişsel yaşlanma ve demans sendromundan kaçınmaya çalıştıklarını ifade ederek, dünyada mevcut tahminlere göre yaklaşık 47 milyon demans sendromundan muzdarip birey var olduğunu, 2050 yılında bu sayının üç katına çıkarak 150 milyon kişiyi bulması beklendiğini söyledi.

Demans sendromu olmayan sağlıklı yaşlanan kişilerde de belli bir raddeye kadar bilişsel yaşlanma olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Nasıl oluyor? Bilgi işleme hızında yavaşlık, hafif bellek problemleri ve dikkat problemleri olabiliyor. Bunlar belirli bir seviyeye kadar normal yaşlanma olarak kabul ediliyor. Peki böyle bir yaşlanma beynimizde neden oluyor? Sebebini çok fazla bilmemekle beraber nöronların azaldığını, nöronların arasındaki bağlantıların yani sinapsların azaldığını buna bağlı olarak korteksimizin inceldiğini ve beyin hacmimizin küçüldüğünü farklı beyin bölgeleri arasındaki bağlantısallığın azaldığını görüyoruz.” dedi.

Belli bir raddeye kadar normal yaşlanma sınırlarında kabul ediliyor 

Beyinde görülen bu değişikliklerin, nöron ölümlerinin, nöropatolojik değişimlerin zamansal ve mekânsal yayılımının belli bir raddeye kadar normal yaşlanma sınırlarında kabul edildiğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Belli bir raddeden sonra bunun bir patolojik yaşlanmaya, demans sendromuna evrildiğini görüyoruz. Temel olarak bu değişimler zihinsel işlevlerin yürütücüsü olan prefrontal korteks, uzun süreli bellek kaybından sorumlu olan hipokampus, karmaşık görsel algı, dil becerileri, semantik bellekten sorumlu olan temporal kortekste küçülme olarak görülüyor. Hipokampus yaşlılık dönemine girildiği an itibariyle yüzde bir iki oranında her yıl küçülüyor. Demans sendromunda, Alzheimer demansında özellikle bu oranın çok daha fazla olduğunu biliyoruz.” diye konuştu.

Demans vakalarının yüzde 35 kadarı değiştirilebilir risk faktörlerinden kaynaklanıyor

Neden yaşlanıldığına ilişkin pek çok biyolojik teorinin var olduğunu kaydeden Doç. Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Demans vakalarının yüzde 35 kadarı değiştirilebilir risk faktörlerinden kaynaklanıyor. Sağlıklı bir yaşam tarzı belirleyerek, genetik yatkınlığımız olsa dahi bilişsel yaşlanma ve demans sendromunu önleyebiliriz ya da ortaya çıkmasını öteleyebiliriz.” dedi. 

Elimizde olan faktörlerle beyin sağlımızı nasıl en iyi şekilde koruyabiliriz?

Nörodejeneratif hastalıklarının bilinen bir tedavi yöntemi olmadığına da dikkati çeken Doç. Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, şunları anlattı:

“Bütün stratejiler semptomları ötelemeye, semptomları yavaşlatmaya yönelik. Sonuç olarak bunu iyileştirmek gibi bir şansımız henüz yok. O zaman ne yapacağız? Nasıl bir sağlıklı yaşam tarzı belirleyebiliriz? Elimizde olan faktörlerle beyin sağlımızı nasıl en iyi şekilde koruyabiliriz? Bir hipotez ortaya atılmış. Bu hipoteze göre; aktif bir yaşam tarzı belirlemek ve belirli aktivitelere yaşam boyu düzenli katılım sağlamak bilişsel yaşlanmayı ve demansı öteliyor. 

Entelektüel ve fiziksel aktiviteler ile sosyal yaşam beyni genç tutuyor

Bu aktiviteler; bir entelektüel aktiviteler, iki fiziksel aktiviteler, üç sosyal yaşam… Entelektüel aktivite; yüksek bir eğitim düzeyi. Çok karmaşık zihinsel aktivite gerektiren, fiziksel aktivitede gerektiren yüksek bir kariyer. Zihnimizi yoran, zihnimizi zorlayan tartışmalar, zihinsel oyunlar, bulmacalar, okumalar, yeni şeyler öğrenmeler, enstrüman çalma, zihinsel performans gerektiren, zihinsel efor gerektiren, yeni nöral bağlar oluşturan beyinde bir entelektüel aktivite. İkincisi fiziksel egzersiz… Fiziksel aktiviteler özellikle kardiyovasküler sağlığı besleme. Kan akışını düzenleme. Sonuç olarak beyindeki nöronlar kan akışıyla besleniyor. Dans, bahçe işleriyle uğraşmak gibi fiziksel olarak bizi aktif tutan mobil tutan aktiviteler. Diğer kategori de sosyal yaşam… Olabildiğince fazla seyahat etmek, hayatımızdaki insanlarla kaliteli sosyal yaşama katılmak.”

Fiziksel olarak aktif olanların beyindeki nöron ölümü daha az görülüyor

Daha hareketsiz bir hayat yaşayan insanlarla fiziksel olarak aktif olan grubun karşılaştırıldığını ve fiziksel olarak aktif olanların beyindeki nöron ölümünün daha az olduğunun görüldüğünü kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, bilişsel yaşlanmanın ve hücre ölümünün kaçınılamaz olduğunu, bilişsel rezerve müdahale ederek yaşlanmanın etkilerinin azaltılabileceğini, bu bağlamda, eğitimler alarak entelektüel kapasitenin geliştirilebileceğini, sosyal etkileşimleri artırarak sosyal hayatın zenginleştirilebileceğini ve fiziksel aktivite düzeyini artırarak beyin sağlığının desteklenebileceğini anlattı.

Güçlü bir bilişsel rezerv deposu hastalıkların semptomlarıyla daha iyi başa çıkılmasını sağlıyor

Güçlü bir bilişsel rezerv deposunun Alzheimer demansı, Parkinson demansı, MS, inme gibi beyni hasarlayan nörolojik hastalıklarda, hastalıkların semptomlarıyla daha iyi başa çıkılmasını sağladığını ifade eden Doç. Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Alzheimer demansında ya da diğer demanslarda klinik semptomların daha geç ortaya çıkmasını sağlıyor. Nörodejeneratif hastalıklarda ya da nörolojik hastalıklarda değil beklenmeyen yaşam olaylarında, strese maruziyette, toksik maddelere maruz kalmada, kafa travmasında ve tüm bu yaşam olaylarında daha güçlü bir bilişsel rezerv, bu olaylarda daha kolay başa çıkmamızı ve aslında daha hızlı bir iyileşme sürecine girmemizi sağlıyor.” diye konuştu.

Yüksek eğitim düzeyiyle beyindeki fonksiyonel bağlantısallık arasında ilişki var

Yüksek eğitim düzeyiyle beyindeki fonksiyonel bağlantısallık arasında bir ilişkinin saptandığını da söyleyen Doç. Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Entelektüel kapasitemiz, zihinsel katılımımız, fiziksel aktivite düzeyimiz ve sosyal yaşamımız bilişsel yaşlanma ve demans konusunda bize hem beyin yapısı üzerinden hem de bilişsel rezerv hipotezinden yola çıkarak beynin bağlantısallığı üzerinden katkı sağlıyor.” dedi.

20’li yaşlarda 80’li yaşlarımızı düşünmeliyiz

Yaşlıların teknolojik aletleri kullanmayı öğrenmelerinin bilişsel rezerv kapasitesini arttırma açısından faydalı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Aslında çocukluktan itibaren zihnimizi ve bedenimizi aktif tutarak yaşlılık dönemine doğru ilerlememiz gerekiyor. Yirmili yaşlarda elbette seksen yaşımızı hiçbirimiz düşünmedik, düşünmüyoruz ama düşünmemiz gerekiyor. Şimdi düşünmezsek altmış yetmiş yaşına geldiğimizde beynimizin zaten belirli bir kısmını yitirmiş olacağız ve bunun geri dönüşü olmuyor.” şeklinde sözlerini tamamladı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı