Aylık arşivler: Mayıs 2024

Kontrolsüz Egzersiz Bu Sorunlara Yol Açabiliyor

Ancak dikkat! Gerek vücudumuzun genel sağlığı gerekse kilo vermek amacıyla yapılan çevrimiçi egzersizler, kontrolsüz olduğunda fayda yerine zarar verebiliyor! Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Işıl F. Kartaloğlu “Son zamanlarda çevrimiçi egzersiz, yoga ve pilates programları sonrası boyun, bel ağrısı ve kollarında/ bacaklarında uyuşukluk şikayetleriyle başvuran hastaların sayısında artış yaşanıyor.

Özellikle herhangi bir kas iskelet sistemi hastalığı ya da şikayeti olanların egzersiz programı için öncelikle hekime danışmaları hayati önem taşımaktadır” diyor.

Doç. Dr. Işıl F. Kartaloğlu çevrimiçi, kontrolsüz egzersizin yol açabildiği sorunları anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Modern hayatın yoğun koşuşturmacasında dışarıda spor yapmaya fırsat bulamayanlar teknolojinin nimetlerinden faydalanarak çevrimiçi egzersizlere yöneliyor. Ancak hastaların bulundukları mekandan kolaylıkla katılabildikleri denetimsiz sağlık kuruluşları ya da çevrimiçi grup egzersiz programları birçok ciddi sorunu da beraberinde getirebiliyor! Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Işıl F. Kartaloğlu “Sağlığımız için hareketsiz (sedanter) yaşamdan kaçınmak ve fiziksel aktivitelere, düzenli egzersize özen göstermek şüphesiz çok önemli ancak kontrolsüz yapıldığında en faydalı sporlar bile zarar verici bir hal alabiliyor. Özellikle son zamanlarda pilates ve yoga gibi çevrimiçi yapılabilen kontrolsüz egzersizler nedeniyle kas-iskelet sistemlerinde yaralanmayla başvuran hastalarla çok sık karşılaşıyoruz” diyor. Düzenli egzersiz yapmanın; aşırı kilo ve obeziteden diyabete, kalp damar hastalıklarından kas ve iskelet sistemine dek birçok hastalığa fayda sağladığını vurgulayan Doç. Dr. Kartaloğlu, buna karşın vücudumuzun ana destek yapılarından biri olan ve aynı zamanda oldukça karmaşık bir yapıya sahip bulunan omurgamızın en küçük bir yanlış hareketten bile büyük zarar görebildiğini vurguluyor.

Hem yapısal hem sinirsel iletişimi düzenliyor!

Özellikle pilates ve yoganın hem fiziksel, ruhsal ve zihinsel sağlığa iyi gelmesi hem de diğer egzersizlere göre uygulanabilirliğinin daha kolay olduğu düşüncesiyle bazı kurallara gerektiği kadar dikkat edilmeyebildiğini belirten Doç. Dr. Kartaloğlu, bu konuda toplumsal farkındalığın yeterli olmaması dolayısıyla çevrimiçi programlarda kontrolden uzak gelişigüzel uygulanabildiğini, bunun da omurgalara ciddi zararlar verebildiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Omurgamız kollarımızla ve bacaklarımızla sürekli bir iletişim halindedir.  Aynı zamanda omurilik adı verilen, beynimizden gelen emirleri vücudumuzun geri kalanına ileten ve oradan gelen bilgileri beyne taşıyan hayati bir yapıdır. Yani hem yapısal destek sağlar hem de sinirsel iletişimi düzenler. Omurgamızın sağlığı genel vücut sağlığımız için büyük önem taşır. Omurgamızı etkileyen herhangi bir sorun, genel hareket kabiliyetimizi, dengemizi ve koordinasyonumuzu doğrudan etkiler!”

Pilates ve yoga sağlığa faydalı, ama!

Özellikle son yıllarda ilginin giderek arttığı pilates, yoga vb egzersiz programlarının sağlık açısından birçok yararı olsa da, özellikle boyun ya da bel fıtığı gibi omurga problemleri olan kişiler üzerinde yapılacak detaylı bir değerlendirme ve kişiye özel planlama gerektirdiğini belirten Doç. Dr. Kartaloğlu “Yapılan çalışmalar; bu açıdan bakıldığında, boyun fıtığı olan hastalarda pilates, yoga vb esnasında yanlış yapılan hareketlerin boyun ağrısını artırabildiğini ortaya koymaktadır. Bulgular, kontrolsüz yapılan egzersizlerin, omurilik sinirlerinin geçtiği deliklerin boyutunu azaltarak sinir köklerini sıkılaştırabildiğini ve dolayısıyla boyun ağrısını tetikleyebildiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle mutlaka bir uzman eşliğinde kişiye özel şekilde programlama yapılmalıdır. Kemik erimesi, bel fıtığı, skolyoz, kireçlenme ve iltihaplı romatizma gibi hastalıkların tedavisi pilates, yoga veya herhangi bir egzersiz değildir. Herhangi bir kas iskelet sistemi hastalığınız veya şikayetiniz var ise tedavi ve egzersiz programı için öncelikle hekime danışmanız hayati önem taşımaktadır” diyor.

Boyun ve bel fıtığını tetikliyor!

Özellikle boyun fıtığı olan kişilerde yapılan çalışmaların, ileri doğru baş hareketi gibi hareketlerin boyun ağrısı ve diğer komplikasyonlara yol açabildiğini gösterdiğini vurgulayan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Işıl F. Kartaloğlu şöyle konuşuyor: “Yapılan çalışmalar; pilates, yoga ve kontrolsüz yapılan egzersiz programlarının, yanlış veya aşırı uygulanması durumunda özellikle mevcut boyun ve bel sorunları olan kişiler için risk oluşturabileceğini gösteriyor. Özellikle omurga ve kas iskelet sistemi sorunları olan kişilerin, herhangi bir fiziksel egzersiz programına başlamadan önce mutlaka Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hekimine danışmaları gerekir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaza Formda Girmek İçin Bu Önerilere Dikkat Edin!

Aslında bazı bilimsel çalışmalara bakıldığında yaz mevsiminde iştahsızlık ve buna bağlı kalori alımının kışa göre daha düşük olduğu bildirilse de yaz mevsimi ve beden algısı oldukça gündemde olan bir konu olmaktan çıkmıyor. Yaz mevsiminin çağrıştırdığı; hava sıcaklığı, deniz, tatil, yaz meyveleri, dondurma, serinletici içecekler ve yaz için daha birçok anımsatıcı kavram ortaya koyabiliriz.

İlkbahardan başlanarak yaz sezonu için sağlıklı beslenme ve vücut ağırlığı hedefleri oluşturulmaya başlanıyor. Beslenme uzmanları desteğiyle hem sağlıklı beslenmek hem de hedeflenen bir beden ağırlığıyla yazı karşılamak ilk amaçlar arasında. 

Bu yaz siz de sağlığınızı ve beden ağırlığınızı kontrol altına almak isterseniz bu önerilere bir göz atın!

Yeterince sıvı tüketin!

Yaz sıcaklarında yeterli sıvı alımının yapılmadığı ve daha fazla terleme gibi yollarla vücudun sıvı kaybettiği durumlarda gerçekleşebilen sıvı ve elektrolit kaybı beden sağlığı için çokça önemlidir. Hem serinlemek hem de sıvı kaybını önlemek amacıyla düşük kalorili içecekler tercih etmelisiniz. Örneğin; su, maden suyu, şeker içermeyen ev yapımı limonata veya meyve suları, şekersiz soğuk çay veya kahveler(kafein alımına dikkat edilerek) tüketilebilir. 

Kendinizi kısıtlamayın!

Kilo vermek ya da sağlıklı beslenmek amacıyla sevdiğiniz yaz meyveleri ve yiyeceklerinden kendinizi mahrum bırakmayın. Doğru zamanlama ve porsiyonlama ile hem kendinizi tatmin eder hem de aşırıya kaçmadığınız için sağlıklı beslenme hedefinizi sürdürmeye devam edebilirsiniz. 

Mevsim sebze ve meyvelerini tüketin!

Düşük kalorili, vitamin ve mineral deposu olan yaz meyve ve sebzeleri, hem yazın yayılan güneş ışınlarının zararlarından sağlığınızı korumak hem de beden ağırlığınızı yönetmek için diyetinizde mutlaka yer vermeniz gereken besinlerdendir. Ayrıca yaz meyvelerinin çok lezzetli olması porsiyon kontrolü yapmanızı unutturmasın.

Düzenli ve yeterli beslenin! 

Kilo vermek amacıyla kendinizi uzun süre aç bırakmayın. Metabolizma hızınızı olumsuz etkileyebilir, kan şekeri dengenizi bozabilirsiniz. Dolayısıyla yaz mevsiminde de ana ve ara öğünler için vakit ayırın. Öğünlerinizde dengeli ve yeterli halde proteinlere, sağlıklı yağlara ve kompleks karbonhidratlara yer verin. 

Ana öğünlerde tabağınızın yarısını salata veya taze sebzelerle, diğer yarısını da yeteri kadar protein ve tahıllarla doldurun. 

Ara öğünlerde ise, taze meyveler, çiğ kuruyemişler ve az yağlı süt ürünleri ile sağlıklı öğünler planlayın. 

Tatlı ihtiyaçlarınızı taze meyvelerle veya dondurma gibi sütlü tatlılarla karşılamaya çalışabilirsiniz. 

Yaz sıcaklarını bahane ederek fiziksel aktivitenizi ihmal etmeyin! Unutmayın ki sağlığınızı korumak ve istenmeyen kilolardan kurtulmak için egzersiz yapmak oldukça önemlidir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

8 maddede mezoterapinin yararları

Kozmetik sektörüne karşı duyulan ilginin giderek artması, bu alandaki uygulamalar ve tedavileri son hızla çeşitlendirmeye devam ediyor diyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Merve Genç, “Kozmetik dermatolojideki gelişmelerden biri de mezoterapi yöntemi. Mezoterapi, tedaviden daha yüksek verim almak için ilaç veya benzeri formülasyonların ince iğneler yardımıyla direkt sorunlu bölgeye veya normalden daha yakınına ulaştıran ve cerrahi olmayan bir uygulamadır.

Cilt problemlerinin giderilmesi, cildi gençleştirme, selülit tedavisi, saç dökülmesi veya vücut şekillendirme gibi farklı alanlarda bu yöntemden faydalanılır.

Örneğin deri altına enjekte edilen vitamin veya bitki özleri gibi maddelerle cilt hücreleri uyarılır, daha sağlıklı ve canlı bir görünüm çok hızlı bir şekilde elde edilebilir” açıklamasında bulundu.

Mezoterapinin ilk olarak damar sorunlarının tedavisi için kullanıldığını ancak zamanla kozmetik amaçlarla tercihinin daha çok yaygınlaştığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Merve Genç, “Mezoterapinin hızlı etki gösteren bir işlem olması ve bilinirliğinin artmasıyla birlikte bu işlem pek çok kurum ve kuruluş tarafından uygulanıyor. Ancak uygun olmayan ortamlarda veya uzman olmayan kişiler tarafından yapılan uygulamalar; bulantı, kusma, ağrı, ödem ve kaşıntı gibi yan etkilere yol açabilir. Hatta enfeksiyon, hiperpigmentasyon veya deri altı nodülleri gibi çok ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu yüzden mezoterapinin güvenilir ve alanında uzman kurumlarda yaptırılması gerekir” ifadelerini kullandı.

Tütün kullanımı yöntemin başarısını düşürüyor

Mezoterapi işlemine karar verilmeden önce hastanın cilt yapısının ve şikayetlerinin detaylıca incelendiğini hatırlatan Dr. Merve Genç, “Hasta oluşabilecek yan etkiler konusunda bilgilendirilir. İşlemin yapılacağı bölge ve uygulama yöntemine bağlı olarak lokal anestezi tercih edilebilir. Mezo-gun adı verilen özel cihazlar kullanılarak farklı teknikler yardımıyla mikroenjeksiyon gerçekleştirilir. İstenen sonuç ve mevcut şikayetlere bağlı olarak vitamin, hyaluronik asit, antioksidan gibi aktif içerikler tek başına veya karışım şeklinde uygulanır. Deri katmanının derinlerine ulaşan reaktifler yüksek düzeyde etki sağlar. Bu yöntemle cerrahi uygulama olmadan bağ dokusunun uyarılması, yağ dokusunda değişiklikler yapılması, kan ve lenf dolaşımının artırılması mümkün olur. Sık tütün ürünü kullanımı ve yeterli güneş korumasının sağlanamaması gibi durumlar mezoterapi tedavisinin etkisini azaltabilir. Bu nedenle bu gibi davranışlardan kaçmak önemlidir” dedi.

Emziren anneler için uygun bir yöntem değil

Mezoterapinin oldukça etkili bir tedavi yöntemi olduğunu ancak herkesin kullanımına uygun olmadığının altını çizen Dr. Merve Genç, “Diyabet hastaları, herpes yaraları da dahil olmak üzere açık yaraları bulunanlar, skleroderma ve deri kalınlaşması sorunu yaşayanlar, cilt kanseriyle mücadele edenler, deri üzerinde aktif enfeksiyon sorunu bulunanlar, otoimmün veya bağışıklık sistemini baskılayan herhangi bir hastalığa sahip olanlar, epilepsi veya herhangi bir nörolojik hastalığı bulunanlar, hemofili ve kan pıhtılaşma sorunları yaşayanlar, kalp ilaçları kullananlar ek olarak hamile ve emziren anneler için uygulanabilir bir yöntem değildir” uyarısında bulundu.

Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Merve Genç, mezoterapinin kullanıldığı alanları ve faydalarını 8 maddede sıralıyor:

  1. Daha genç bir görünüm isteyenler için: Yaşlanma etkilerini azaltır. Yüz, göğüs ve boyun bölgesine uygulandığında kolajen ve elastin liflerinin üretimini uyararak kırışıklıkları azaltır ve daha genç bir görünüm sağlar. Bağ dokularını uyarır ve daha gergin bir cilt elde edilir.
  2. Akne problemi olanlar için: Akneleri ve akne izlerini iyileştirir.
  3. Fazla kilosu ve selüliti olanlar için: Yüz, kalça, bacak gibi bölgelerde yağ dokularının cerrahi müdahale olmadan parçalanarak vücuttan atılmasını sağlar. Cildi sıkılaştırır, vücudu şekillendirir.
  4. Saçı dökülenler için: Vitamin enjeksiyonları ile saç dökülmesinin önüne geçer.
  5. Cilt lekesi ve ton farklılığı şikayetleri olanlar için: Cilt lekelerini azaltır, daha aydınlık bir cilt sağlar. Enjekte edilen A ve C vitamini, Hyaluronik asit gibi reaktifler sayesinde hiperpigmentasyonu azaltır ve renk tonunu eşitler.
  6. Çok terleyenler için: Fazla çalışan kasları gevşetebilme özelliğiyle aşırı terleme probleminin giderilmesine yardımcı olur.
  7. Kas ağrıları yaşayanlar için: Spor yaralanmaları, fibromiyalji veya gut gibi şikayetleri olan hastalarda kasları gevşeterek ağrıyı hafifletir.
  8. Kuru ciltliler için: Cildi nemlendirir, daha parlak bir görünüm sağlar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Dünyası Sineması İzmir'de Ege Üniversitesi ev sahipliğinde bir araya geldi

“Uluslararası Turan Film Festivali” Ege Üniversitesinde gerçekleşen açılış töreniyle başladı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen Uluslararası Turan Film Festivali açılış töreni Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin’in moderatörlüğünü üstelendiği törene, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Ersan ve  Prof. Dr. Banu Yücel, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Tasnif ve Araştırma Hizmetleri Dairesi Başkanı Ahmet Şahin, Devlet Sanatçısı Hülya Koçyiğit ve Sanatçı Sinan Akçıl, Azerbaycan Sığınmacılar ve Mülteciler Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov, EÜ üst yönetimi, yurt içi ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Program, saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve ‘Uluslararası Turan Film Festivali Tanıtım Filmi’nin izlenmesi ile başladı.

Törenin açılışında konuşan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Sinema, sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda derin duyguları ifade etmenin, toplumsal meselelere dikkat çekmenin ve insanlığın ortak deneyimlerini paylaşmanın bir yoludur. Sinema, sadece seyirciyle filmleri buluşturan bir araç değil, aynı zamanda birer sanat eseri olarak da önemlidir. Yaratıcı yönetmenlerin, yetenekli oyuncuların ve tutkulu yapımcıların emekleriyle hayat bulan bu eserler, izleyicilerde derin izler bırakır ve düşündürür” dedi.

“Türk kültürünü geniş kitlelere yaymayı amaçlıyoruz”

Festivalin amacından bahseden Prof. Dr. Ersan, “Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından markası koruma altına alınan Uluslararası Turan Film Festivalinin hedefleri ile ilgili olarak, Türk devletleri ve topluluklarının sinema sanatçılarının, yönetmenlerini ve yapımcılarını buluşturmayı,  Türk sinemasının uluslararası alanda daha görünür olmasına ve Türk kültürünün sinema aracılığıyla, sinema diliyle daha geniş kitlelere ulaşmasına katkı sağlamayı, kültürel mirasın karşılıklı olarak paylaşılmasını sağlamayı, ortak projeler üretilmesine vesile olmayı ilk akla gelenler olarak söyleyebilirim” diye konuştu.

Pek çok ülkeden festivale katılım sağlandığımı vurgulayan Prof. Dr. Ersan, “İlk olmasına rağmen bu uluslararası sanat şölenine; 77 ülkeden bin 57 başvuru yapıldı. Festivale; Türkiye’den 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı’na üye ülkelerden seçkin filmlerin, özel gösterimlerin yapılacağı uluslararası film festivalinde; 3 söyleşi, 2 fotoğraf sergisi, 5 gösterim seçkisi, 1 resim sergisi, 1 konser, 1 dans gösterisi de gerçekleştirilecek. Bu festival ile her zaman olduğu gibi Ege Üniversitesi olarak, sanatın ve kültürün önemini bir kez daha vurgulamış, bu değerlere olan bağlılığımızı yansıtmış ve sanatın birleştirici gücünü vurgulamış oluyoruz. Son olarak, başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak olmak üzere bu festivalin düzenlenmesinde emeği olan, katkı sunan akademik ve idari personelimize teşekkür ediyorum. Yine Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ve organizasyon ekiplerine, katılımcılara ve tabii ki filmlerini bizimle paylaşan yönetmenlere ve yapımcılara teşekkürlerimi sunarım” diyerek sözlerini noktaladı.

Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve festivalin Yönetim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, “Kızılelma teması ile gerçekleştirilen Turan Film Festivalinin ilk etkinliğini yapmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Yarın da festivalimizin ödül töreninin heyecanını yaşayacağız. Hepinizi ödül törenimize bekliyorum” dedi.

Konuşmaların ardından EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Ekin Dans Topluluğu’nun “Zeybek Gösterisi” ile devam eden etkinlikte, başarılı sanatçı Sinan Akçıl’a plaket takdim edilirken Türk sinemasının dört yapraklı yoncasından biri olan Yeşilçam’ın duayen ismi Devlet Sanatçısı Hülya Koçyiğit’e “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” verildi. Sanatçı Sinan Akçıl’ın seslendirdiği “Daima Yaşa Azerbaycan” şarkısı katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı.

“Yaşasın Türk Sineması!”

Devlet Sanatçısı Hülya Koçyiğit, “Türk filmleri, bizim hazinemiz, çünkü bizleri anlatıyor. Bizim sevinçlerimizi, korkularımızı, sevdalarımızı, beklentilerimizi, iletişim biçimimizi anlatıyor. Bu nedenle, Türk Sinemasını izlemeye devam edin. Bu filmler, kendi kültürümüzü sevmemiz, benimsememiz ve yaşatmamız için varlar. İyi ki sinemamız var, Yaşasın Türk Sineması!” diye konuştu.

Tören Azerbaycanlı yönetmen Zamin Mammadov’ın “Ses- Voice” kısa film gösterimi ile sona erdi.

         Festival kapsamında Türk Dünyası sinemasının en güncel ve seçkin örnekleri Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen kısa film seçkisi gösterimleriyle izleyicilerle buluştu. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından “Uluslararası Turan Film Festivali” ismi ile patent altına alınan ve  “Kızılelma” teması ile gerçekleştirilen festivalin ödül töreni ise Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde 3 Mayıs Cuma günü saat 19.00’da yapılacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesinde “26. Tanıtım Günleri" başladı

Ege Üniversitesi (EÜ) tarafından bu yıl 26’ncısı düzenlenen  “Ege Üniversitesi Tanıtım Günleri” etkinliği başladı. EÜ Büyük Spor Salonu’nda düzenlenen etkinliğin açılış törenine; EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, akademik birimlerin yöneticileri, Ege Bölgesi başta olmak üzere Türkiye’nin farklı illerinde eğitim öğretimlerine devam eden liselerin öğrencileri katıldı. Etkinlik kapsamında Ege Üniversitesinin fakülte ve yüksekokulları, sosyal ve spor tesisleri, akademik ve idari birimleri ile barınma ve beslenme olanakları tanıtıldı.

         Etkinliğe ilginin yoğun olduğunu belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan; “Üniversite adayı öğrencilerin stantlara yoğun ilgi gösterdiğini görüyoruz. Bu, öğrencilerin Ege Üniversitesine olan ilgilerini, okulumuzu daha yakından tanıma arzularını gösteriyor. Biz de üstyönetim olarak onların beklentilerini anlamak adına buradayız. Öğrencilerden aldığımız geri dönüşler ışığında üniversitemiz ailesine katılmayı ne kadar çok istediklerini gördük. Onların ilgisinden çok memnunuz, zannediyorum onlar da okulumuzdan memnun kaldılar” dedi.

         Çiğli Bilim Doğa Koleji öğrencilerinden Eylül Dolgun; “Ben 10.sınıf öğrencisiyim. Önümde iki yıl var. Diş Hekimliği istiyordum, buraya geldiğimde de bu konuda aklımda sorular vardı. Burada sorularıma yanıt buldum. Aklımdaki çoğu sorunun cevaplandığını söyleyebilirim. Artık geriye sadece kazanmak kaldı. Ayrıca bu etkinlikle birlikte burada okuma isteğim daha da arttı” diye konuştu.

Etkinlikte; Modern Danslar Topluluğu, Hip-Hop Topluluğu ve Türk Dansları Topluluğunun hazırlamış oldukları dans gösterileri sergilendi. Aday öğrencilerin keyifli vakit geçirdikleri etkinlik iki gün boyunca devam edecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Minycenter, anne ve anne adaylarına doğum danışmanı ile alışveriş deneyimi sunuyor

Annelerin güvenilir yol arkadaşı Minycenter’da doğum danışmanı ile eğitici ve öğretici bir alışveriş deneyimi sizleri bekliyor.  

Bebek, çocuk ve ebeveynlere yönelik, dünyanın sevilen çocuk markalarını kendi çatısı altında toplayan Minycenter; kaliteli, fonksiyonel ve şık tasarımlı ürünleri ile ebeveynlerin en büyük yardımcısı olmaya devam ediyor.

Anne ve anne adaylarının alışverişlerini daha da keyifli hale getiren Minycenter’da bu haftasonu Doğum ve Emzirme Danışmanı Fatma Feyzioğlu ile alışveriş yaparken dilediğiniz sorulara da yanıt bulabileceksiniz.

Haziran ayına dek belirlenen lokasyonlardaki mağazalarda olacak Fatma Feyzioğlu ebe hemşire danışma program takvimi Minycenter sosyal medya hesaplarından minycenter.com.tr adresinden takip edilebilecek.

Minycenter’da ayrıca doğum ve doğum öncesi tüm süreçlerde size yardımcı olabilecek ürünlerle ilgili detaylı bilgiyi de doğum ve emzirme danışmanından almanız mümkün olacak.

Hem alışveriş yapmak hem de doğum öncesi ve sonrası ile ilgili tüm sorularınıza yanıt almak için tek yapmanız gereken mağazaları arayarak randevu almak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ünlü oyuncu Burak Özçivit'in rol aldığı Türkiye'nin ilk dijital bankası Hayat Finans'ın Reklam Filmi ve Kamera Arkası Görüntüleri

Türkiye’nin lisanslı ilk dijital bankası Hayat Finans’ın “Banka ama Başka” temalı ilk reklam filmi yayınlandı. “Şube yoksa masraf yok, masraf yoksa fayda çok” diyen Hayat Finans, alışılmış bankalardan başka olduğunu dikkat çekici bir reklam kampanyasıyla izleyiciye aktarıyor. 

TV kanallarında ve dijital mecralarda yayına giren reklam filminin başrolünde ünlü oyuncu Burak Özçivit yer alıyor. Bankanın kampanya yüzü olan Özçivit, şubesiz ve masrafsız bir banka olan Hayat Finans’ın müşterisi olmanın verdiği özgürlük duygusunu, oyuncu Burak Özçivit’in gözünden izleyiciye aktarıyor. Özçivit, reklam filminde günlük hayatındaki koşuşturma ve yoğunluğa dijital olarak nasıl uyum sağladığını birbirinden farklı sahneler eşliğinde izleyiciyle paylaşıyor. Her an her yerden işlem yapabilme özgürlüğünden ilham alan oyuncu, bulunduğu her yeri bir Hayat Finans şubesine çeviriyor. 

Burak Özçivit’le birlikte “başka bir bankacılığın” mümkün olduğunu saniye saniye uygulamalı olarak gösteren Hayat Finans, bankacılığı dört duvar arasına sıkıştıran klişeleri de yerle bir ediyor. 

Yaratım sürecinde Güzel Sanatlar Reklam Ajansı imzası taşıyan kampanyanın prodüksiyon sürecini Kala Film üstlendi. Yönetmen koltuğunda ise İrem Kılıçal oturuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Magdeburger Sigorta İstanbul Anadolu Bölgesi'nde İş Ortaklarıyla Bir Araya Geldi

Buluşmada Magdeburger Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, göreve başlamasından bu yana geçen sürede neler yaptıklarını ve geleceğe yönelik neler hedeflediklerini anlattı. Nasıl Bir Ekonomi Medya Haber Basın A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ da katılımcılarla güncel ekonomi hakkında bilgiler paylaşarak, ekonomi alanında gelen soruları cevapladı. Bu toplantıyla birlikte Magdeburger Sigorta, yılın ilk yarısındaki toplantı serisini noktalamış oldu.

“Sektörün üzerinde büyüme gerçekleştirdik”

Magdeburger Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, büyüme stratejilerini detaylı bir şekilde aktarırken “Pazarın üzerinde büyümeye devam ediyoruz. Pazar yüzde 93 büyürken, aynı dönemde biz yüzde 265 büyüdük. Başarıya giden yoldaki en önemli katkıyı her zaman acentelerimiz sağlıyor. Sizlere sunduğumuz destek ve iş birliğine dair çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Sektörümüzdeki rekabetin kızışmasıyla birlikte müşteri memnuniyetini artırmak ve pazarda daha güçlü bir konum elde etmek için stratejik adımlar atmaya hep birlikte devam edeceğiz. Büyüme, yenilik ve verimlilik stratejimiz çerçevesinde acente sayımızı son 6 ayda eklenen yeni iş ortaklarımız ile güçlendirdik. Hedefimiz 5 yıl içinde Türkiye’de ilk 10 sigorta firması içerisinde olmayı zorlamaktır” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de güzel bir yatırım imkânı oluştu”

Magdeburger Sigorta “Bölgeler Buluşması” toplantısına katılarak bir konuşma yapan Nasıl Bir Ekonomi Medya Haber Basın A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ise “Döviz kurlarında yılbaşına kadar beklenen artışın yaşanmayacağını düşünüyorum. Yılbaşından itibaren faizlerde de indirimler başlayabilir. Yabancılar için Türkiye’de çok güzel bir yatırım imkânı oluştu. Türkiye’ye sıcak para girişi olabilir. En az aylık yüzde 4-5 faizle para kazanmak mümkün hale geldi. Bu çok güzel bir kazanç ve bu yüzden dışarıdan para gelmeye devam edecektir. Sigorta sektörüne baktığımızda ise bu dönemde eğer sorunları anlıyorsanız, çözüm üretebiliyorsunuz. Bu sene dostluğa yatırım yapmak, iyi ilişkilere, iletişime yatırım yapmak gerekir. Bugün burada gördüğüm kadarıyla siz bu iletişimi zaten kurmuşsunuz” şeklinde konuştu.

Magdeburger Sigorta: Güven ve Heyecan

“Bölgeler Buluşması” toplantıları sırasında acentelere “Magdeburger Sigorta’nın yeni yönetimi size ne hissettiriyor?” sorusu da iletildi. Yüzden fazla İstanbul Anadolu Bölgesi acentesi cevap olarak yoğunlukla “Güven ve Heyecan” görüşlerini öne çıkardı. Bu görüşler, iş ortaklarının Magdeburger Sigorta’nın yeniden yapılanma sürecine yönelik duydukları heyecanı ve yeni yönetime karşı hissettikleri güveni ortaya koydu. 

Yenilikçi ve avantajlı sigorta ürünü KaskolaMAG

Magdeburger Sigorta’nın İstanbul’da düzenlediği Bölgeler Buluşması’nda araç sahiplerinin hayatını kolaylaştıracak ve beklentilerini karşılayacak yeni “KaskolaMAG” ürünü de tanıtıldı.  Diğer ürünlere göre yüzde 30’a varan avantajlı prim imkânı sunan KaskolaMAG, aracın çekilmesi ve kurtarılması, yol yardım gibi birçok acil durum hizmetini de içeriyor. KaskolaMAG ürünü kapsamında MAG Servis’te yapılan tamirat işlemleri de Magdeburger Sigorta tarafından güvence altına alınıyor. 

Magdeburger Sigorta’nın yeni ürünü KaskolaMAG poliçesi sahipleri, özel anlaşma yapılan 47 ildeki 55 MAG Servisinin kullanılması durumunda hasarın tutarına bakılmaksızın hasarsızlık indiriminin korunmasına da olanak veriyor. MAG Servis’te onarım gören araçlara, tamir süresi boyunca ikame araç sağlanırken araç teslimatının aynı şehirde olması durumunda vale hizmeti de sunuluyor.

MAG Servis Ağı Ayrıcalıklı Hizmet Sunuyor

Magdeburger Sigorta Genişletilmiş Kasko veya KaskolaMAG ürününe sahip olan sigortalılar, MAG Servisi tercih ettiklerinde ayrıcalıklı hizmetlerin yanı sıra çeşitli indirim olanaklarından da yararlanacaklar.

Magdeburger Sigorta, bu yenilikçi ürün ve hizmetlerle sigortalılarının ihtiyaçlarına daha etkin ve avantajlı çözümler sunmayı da hedefliyor. Yenilikçi yaklaşımıyla sektördeki öncü konumunu pekiştirmeyi amaçlayan Magdeburger Sigorta, sigortalı memnuniyetini her zaman en üst seviyede sürdürmeyi amaçlıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Dünyası Sineması İzmir'de Ege Üniversitesi ev sahipliğinde bir araya geldi “Uluslararası Turan Film Festivali" başladı

“Uluslararası Turan Film Festivali” Ege Üniversitesinde gerçekleşen açılış töreniyle başladı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen Uluslararası Turan Film Festivali açılış töreni Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin’in moderatörlüğünü üstelendiği törene, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Ersan ve  Prof. Dr. Banu Yücel, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Tasnif ve Araştırma Hizmetleri Dairesi Başkanı Ahmet Şahin, Devlet Sanatçısı Hülya Koçyiğit ve Sanatçı Sinan Akçıl, Azerbaycan Sığınmacılar ve Mülteciler Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov, EÜ üst yönetimi, yurt içi ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Program, saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve ‘Uluslararası Turan Film Festivali Tanıtım Filmi’nin izlenmesi ile başladı.

Törenin açılışında konuşan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Sinema, sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda derin duyguları ifade etmenin, toplumsal meselelere dikkat çekmenin ve insanlığın ortak deneyimlerini paylaşmanın bir yoludur. Sinema, sadece seyirciyle filmleri buluşturan bir araç değil, aynı zamanda birer sanat eseri olarak da önemlidir. Yaratıcı yönetmenlerin, yetenekli oyuncuların ve tutkulu yapımcıların emekleriyle hayat bulan bu eserler, izleyicilerde derin izler bırakır ve düşündürür” dedi.

“Türk kültürünü geniş kitlelere yaymayı amaçlıyoruz”

Festivalin amacından bahseden Prof. Dr. Ersan, “Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından markası koruma altına alınan Uluslararası Turan Film Festivalinin hedefleri ile ilgili olarak, Türk devletleri ve topluluklarının sinema sanatçılarının, yönetmenlerini ve yapımcılarını buluşturmayı,  Türk sinemasının uluslararası alanda daha görünür olmasına ve Türk kültürünün sinema aracılığıyla, sinema diliyle daha geniş kitlelere ulaşmasına katkı sağlamayı, kültürel mirasın karşılıklı olarak paylaşılmasını sağlamayı, ortak projeler üretilmesine vesile olmayı ilk akla gelenler olarak söyleyebilirim” diye konuştu.

Pek çok ülkeden festivale katılım sağlandığımı vurgulayan Prof. Dr. Ersan, “İlk olmasına rağmen bu uluslararası sanat şölenine; 77 ülkeden bin 57 başvuru yapıldı. Festivale; Türkiye’den 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı’na üye ülkelerden seçkin filmlerin, özel gösterimlerin yapılacağı uluslararası film festivalinde; 3 söyleşi, 2 fotoğraf sergisi, 5 gösterim seçkisi, 1 resim sergisi, 1 konser, 1 dans gösterisi de gerçekleştirilecek. Bu festival ile her zaman olduğu gibi Ege Üniversitesi olarak, sanatın ve kültürün önemini bir kez daha vurgulamış, bu değerlere olan bağlılığımızı yansıtmış ve sanatın birleştirici gücünü vurgulamış oluyoruz. Son olarak, başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak olmak üzere bu festivalin düzenlenmesinde emeği olan, katkı sunan akademik ve idari personelimize teşekkür ediyorum. Yine Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ve organizasyon ekiplerine, katılımcılara ve tabii ki filmlerini bizimle paylaşan yönetmenlere ve yapımcılara teşekkürlerimi sunarım” diyerek sözlerini noktaladı.

Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve festivalin Yönetim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, “Kızılelma teması ile gerçekleştirilen Turan Film Festivalinin ilk etkinliğini yapmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Yarın da festivalimizin ödül töreninin heyecanını yaşayacağız. Hepinizi ödül törenimize bekliyorum” dedi.

Konuşmaların ardından EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Ekin Dans Topluluğu’nun “Zeybek Gösterisi” ile devam eden etkinlikte, başarılı sanatçı Sinan Akçıl’a plaket takdim edilirken Türk sinemasının dört yapraklı yoncasından biri olan Yeşilçam’ın duayen ismi Devlet Sanatçısı Hülya Koçyiğit’e “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” verildi. Sanatçı Sinan Akçıl’ın seslendirdiği “Daima Yaşa Azerbaycan” şarkısı katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı.

“Yaşasın Türk Sineması!”

Devlet Sanatçısı Hülya Koçyiğit, “Türk filmleri, bizim hazinemiz, çünkü bizleri anlatıyor. Bizim sevinçlerimizi, korkularımızı, sevdalarımızı, beklentilerimizi, iletişim biçimimizi anlatıyor. Bu nedenle, Türk Sinemasını izlemeye devam edin. Bu filmler, kendi kültürümüzü sevmemiz, benimsememiz ve yaşatmamız için varlar. İyi ki sinemamız var, Yaşasın Türk Sineması!” diye konuştu.

Tören Azerbaycanlı yönetmen Zamin Mammadov’ın “Ses- Voice” kısa film gösterimi ile sona erdi.

         Festival kapsamında Türk Dünyası sinemasının en güncel ve seçkin örnekleri Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen kısa film seçkisi gösterimleriyle izleyicilerle buluştu. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından “Uluslararası Turan Film Festivali” ismi ile patent altına alınan ve  “Kızılelma” teması ile gerçekleştirilen festivalin ödül töreni ise Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde 3 Mayıs Cuma günü saat 19.00’da yapılacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TOD'da mayıs heyecanı başlıyor!

TOD, mayıs ayında yepyeni ORIGINALS dizisi ‘Zamanın Kapıları’, başarılı filmleri ve çok özel içerikleriyle izleyicileri ekranlara bağlamaya hazırlanıyor. “Örümcek-Adam” serisinin en sevilen filmlerinden “Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde” (Spider-Man: Into the Spider-Verse) ve “Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok”un (Spider-Man: No Way Home) yanı sıra, bir Tarantino klasiği olan “Zincirsiz” (Django Unchained) gibi yapımlar mayısta TOD ekranlarında olacak.

TOD, mayıs ayını izleyicileri heyecanlandıran aksiyon ve macera dolu içeriklerle karşılayacak. Tüm dünyada ilgiyle izlenen ve birçok ödül alan yapımlar, ay boyunca TOD ekranlarında yer alacak. 

TOD ORIGINALS’dan yeni dizi “Zamanın Kapıları” ve yepyeni bir program “Türkiye’nin Fotoğraf Rotaları” 

  • Yepyeni TOD ORIGINALS içeriği “Zamanın Kapıları”, gizem dolu hikâyesiyle izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Ayşe Övür’ün “Zamanın Kapıları: İstanbul’un Öteki Yüzü” adlı kitabından uyarlanan dizinin başrollerini Birkan Sokullu ve Esra Bilgiç paylaşıyor. Tam bir bilgisayar dehası olan Sinan’ın, Türkiye’nin en büyük iş insanlarından birinin ilgi çekici güzellikteki kızı Nevra ile yollarının kesişmesiyle başlayan “Zamanın Kapıları” yakında TOD ekranlarında olacak.
  • ‘Türkiye’nin Fotoğraf Rotaları’, hayallerinin peşinde Nevşehir’e yerleşen fotoğraf sanatçısı Nuri Çorbacıoğlu’nun Türkiye’nin farklı şehirlerinde yerel fotoğrafçılar ile buluşarak yaşadığı deneyimlerine odaklanıyor. Kültürel mirasların farklı hikayelerinin izini süren İzzet Kehribar, Mustafa Seven, Vedat Atasoy, Mehmet Bedir, Ahmet Yavuklu, Seyit Konyalı, Cenk Gençdiş, Mithat Serçin gibi farklı fotoğraf sanatçılarının eşlik ettiği ‘Türkiye’nin Fotoğraf Rotaları’, 8 Mayıs’tan itibaren her Çarşamba bir bölümüyle TOD’da olacak.

Dünya ve Türk sinemasından ses getiren filmler  

  • Maceranın ve aksiyonun sınırlarını zorlayan, En İyi Animasyon dalında Oscar ve Altın Küre ödüllü “Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde” (Spider-Man: Into the Spider-Verse),
  • Aksiyon dolu sahneleri ve Oscar adayı görsel efektleriyle serinin devam filmi “Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok” (Spider-Man: No Way Home),
  • Hayaletlerin varlığını kanıtlamaya çalışan iki araştırmacının, doğaüstü güçler Manhattan’a musallat olunca ekip kurarak verdikleri mücadeleyi anlatan 2016 yapımı “Ghostbusters: Hayalet Avcıları” (Ghostbusters),
  • Bekâr bir annenin iki çocuğuyla beraber küçük bir kasabaya yerleşmesiyle başlarına gelen gizemli olayları konu alan “Hayalet Avcıları: Öteki Dünya” (Ghostbusters: Afterlife),
  • Ayrıca 2018 yapımı gişe rekortmeni “Tavşan Peter”in (Peter Rabbit) devamı “Peter Rabbit 2: Kaçak Tavşan” (Peter Rabbit 2: The Runaway), başrollerinde Tom Hardy, Woody Harrelson, Michelle Williams’ın yer aldığı aksiyon ve bilimkurgu filmi “Venom: Zehirli Öfke 2” (Venom: Let There Be Carnage) ve Yardımcı Erkek ve Özgün Senaryo dallarında Oscar ve Altın Küre ödüllerine sahip bir Tarantino klasiği olan “Zincirsiz” (Django Unchained) gibi yapımlar da mayıs ayında ekranlarda olacak.
  • Yerli yapımlardan “Gidersen Gitme”, “Cici Anne” ve “Torun Davası” Türkiye prömiyerini sinemalardan önce mayıs ayında TOD ekranlarında yapacak.

Dramdan maceraya her zevke hitap eden diziler 

  • Los Angeles Polis Departmanı’na transfer olan Dedektif Syd Burnett (Gabrielle Union), şehrin en tehlikeli suçlularını yakalamak için Los Angeles Polis Departmanı Dedektifi Nancy McKenna (Jessica Alba) ile iş birliği yapar. Başrollerini Jessica Alba ve Gabrielle Union’ın üstlendiği “L.A’s Finest” dizisi birinci sezonu ile 29 Mayıs’tan itibaren hafta içi her gün,

 

  • Philadelphia Polis Departmanı’nın “Kayıp Birimi”nde çalışan polis memurları Jason Grant (Scott Caan) ve eski eşi Nikki Batista’nın (Dania Ramirez) uzun süredir kayıp olan oğulları hakkındaki gerçeği bulmak için seri bir şekilde sürdürdükleri arayışı konu edinen “Alert: Missing Persons Unit”, ilk sezonuyla 27 Mayıs’tan itibaren hafta içi her gün,

 

  • Başrollerini Emmy Ödüllü Jean Smart ve Emmy adayı Hannah Einbinder’in paylaştığı “Hacks”ın yeni sezonunda, ayrılıklarının ardından stand-up gösterisinde başarısıyla yükselen Deborah Vance ile Los Angeles’ta yeni fırsatlar peşinde koşan Ava’nın hikâyesi işleniyor. “Hacks” yeni sezonuyla 17 Mayıs’tan itibaren her cuma iki bölüm üst üste TOD ekranlarında olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı