Aylık arşivler: Mayıs 2024

Almanya, Türkiye ile organik ürünlerde ticaretini geliştirmek istiyor

100 yılı aşkın bir süredir devam eden Türk Alman ticari ilişkilerinin güçlendirilmesi ve yeni işbirliği fırsatlarının yaratılması amacıyla Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği ve Ege İhracatçı Birlikleri ortaklığında Gıda Konulu Alman-Türk Ekonomi Günü etkinliği düzenlendi.

Etkinliğin ardından Türk ve Alman firmaların katılımları ile ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi.

AB’nin en büyük alıcısı Almanya, Türkiye ile organik ürünlerde ticareti geliştirmeye ilgi duyuyor

Avrupa’da Türk gıdalarına büyük talep olduğunu dikkat çeken Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ralf Schröer, “Türkiye tarım üretiminde güçlü bir Pazar. Özellikle, meyve ve sebzede. 2024 yılında sebzede yüzde 5.6, meyvede yüzde 3.4 büyüme bekleniyor. Organik ürünler AB pazarı için çok önemli. Türkiye ile ihracatımızda un, fındık, ayçiçek yağı öne çıkıyor. Ancak Ege Bölgesinde üretilen gıda ürünlerine yönelmek istiyoruz. AB’nin en büyük alıcısı Almanya, Türkiye ile organik ürünlerde ticareti geliştirmeye ilgi duyuyor. Sadece gıda üretimi değil, gıda işleme, lojistik alanlarında da tedarik zincirinin tüm aşamalarında işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Türk gıda pazarı yeni fırsatlar yaratıyor. Glütensiz gıdalar ve şekersiz ürünlere Almanya’dan büyük talep var. Türkiye glütensiz gıdalar ve şekersiz ürünlerde önemli bir pazar. Almanya’da yeni bir uygulama başlatıldı. 250 metrekareden büyük olan işletmelere menülerinde glutensiz gıda sunma zorunluluğu getirildi. Bu Türkiye için bir fırsat olabilir.” dedi.

Türkiye ile Almanya arasındaki dış ticaret hacmi 50 milyar dolar seviyesinde

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Birliğimiz 12 farklı sektör ve 7 bin 500‘ün üzerinde üyemizle 215 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiren dinamik ve her geçen gün gelişen büyüyen bir birliktir.   Türkiye, 2023 yılında yüzde 2,8 artışla 35 milyar dolarlık tarım ürünleri ihraç ederken, Ege İhracatçı Birlikleri yüzde 8,8 artışla 7,3 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının yüzde 20’sini tek başına gerçekleştirerek Türkiye şampiyonu oldu. Dünyanın tarım ambarı Ege Bölgesi olarak 2023 yılında da liderliğimizi koruduk. 2024 yılında da bu olumlu eğilim devam ediyor. Önümüzdeki süreçte yüksek teknoloji yatırımlar ve sürdürülebilirlik vizyonuyla Türkiye’de 10 milyar dolarlık tarım ihracatına ulaşacağımızı öngörüyoruz. Türkiye, 2023 yılında 255 milyar 800 milyon dolarlık ihracata imza atarken, Avrupa’nın ekonomik motoru Almanya’ya 21 milyar 79 milyon dolarlık ihracat yaptık.” dedi.  

Başkan Eskinazi, “Türkiye, 2023 yılında Almanya’dan 28,6 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Türkiye ile Almanya arasındaki dış ticaret hacmi 50 milyar dolar seviyesinde. Almanya’da gıda kalemlerinde ülkenin kendine yetme oranlarına baktığımızda; Almanya’da ihtiyaç duyulan meyvenin sadece %13’ü, balık/deniz ürünlerinin %27’si, bitkisel yağların %28’i, sebzelerin %38’i Almanya’da üretilirken, şekerin %153’ü, patatesin %148’i, peynirin %126’sı Almanya’da üretiliyor. Almanya’ya yıllık 2 milyar dolarlık gıda ihracatımız var. Bu rakamın gerçek potansiyelimizi yansıttığını düşünmüyorum. İki ülke arasındaki potansiyelin daha fazla olduğunu biliyor ve adımlarımızı bu çerçevede atıyoruz. Almanya’nın Nürnberg şehrinde düzenlenen BioFach Fuarı’na çeyrek asırdır Türkiye Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştiriyoruz.” Diye konuştu.

Jak Eskinazi, “Almanya’ya 2023 yılında gıda ihracatımızda yaş meyve sebze sektöründe yüzde 43,2’lik, zeytin ve zeytinyağı sektöründe yüzde 24’lük, hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamullerinde yüzde 21’lik, su ürünleri ve hayvancılık mamullerinde yüzde 17’lik, kuru meyve ve mamullerinde yüzde 9’luk, meyve sebze mamullerinde yüzde 8’lik, fındık ve mamulleri yüzde 2’lik artış sağladık. 2024’ün ilk dört ayında ise Türkiye’nin Almanya ile ticaretinde gerileme yaşandı. Almanya’ya yüzde 5 azalışla 6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Gıda ihracatımız yüzde 10 artışla 748 milyon dolar oldu. Özellikle İzmir sektörel çeşitliliğin ve zenginliğin zirvede olduğu bir şehir. Kuru meyve, mamul, zeytin-zeytinyağı, su ürünleri, baharat, tütün, odundışı orman ürünlerinde, organik üretimde dünyada güçlü bir oyuncuyuz.” dedi.

İzmir’de kurulan Ulusal Tohum Gen Bankası dünyadaki ilk gen bankalarından biri

Başkan Eskinazi, “Türkiye’nin en önemli tohum bankası Ulusal Tohum Gen Bankası Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde 1964 yılında tarım kenti ve ihracat kenti İzmir’de kurulmuştur. Bu gen bankası dünyadaki ilk gen bankalarından biri olma niteliğini de taşıyor. Ulusal Tohum Gen Bankasında 3 bin 339 türe ait 55 binden fazla tohum örneği günümüz ve gelecekteki bitkisel araştırmaların kullanımına hazır bir şekilde kaybolmadan saklanmaktadır. Tarımda lider bir bölge olan İzmir’e her geçen sene Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na hizmet eden yeni yatırımlar yapılıyor. Paydaşı olduğumuz Avrupa ve Türkiye’nin en büyük modern sera ve tarımsal sanayi kümelenmesi Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, aynı zamanda Bayındır’da kurulan Tarıma Dayalı İhtisas Çiçekçilik Organize Sanayi Bölgesi önemli bir potansiyeli ortaya çıkaracak.” Diye konuştu.

Avrupa Birliği’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 7’inci sıradayız

Eskinazi, “Bergama’da kurulan Tarıma Dayalı İhtisas Süt Organize Sanayi Bölgesi, tohum fide tıbbi aromatik bitkilerle ilgili Kınık’ta kurulan Bitkisel Üretim Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi bütün dünyada gıdayla ilgili endişelerin arttığı bu dönemde, ülkemiz için büyük bir avantajımız. Türkiye’nin organik ürün ihracatının yüzde 75’i Ege Bölgesi’nden gerçekleştiriliyor. Yıllık 3 milyon tona yakın organik ürün ithal eden Avrupa Birliği’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 7’inci sıradayız, hedefimiz bu listede ilk üçe girmek. Türk organik sektörü Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine uyum sağlamış bir sektör. Türkiye’nin organik sektöründe yaklaşık 35 yıllık bir deneyimi var. Bu yüzden Türk organik ihracatçıları olarak, Avrupa’nın bir numaralı tedarikçisi olmaya talibiz.” dedi.

Biz organik tarıma Alman disipliniyle başladık

Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Organik tarım ihracatımızı her geçen gün artırıyoruz. En önemli konu gıda güvenliğinin sağlandığı ticaret zincirinin oluşturulmasıdır. Biz organik tarıma Alman disipliniyle başladık. Alman kontrol firmalarının disipliniyle başladık. Bizim Almanya ile işbirliğimizin başarılı olmasının temeli buradan geliyor. Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir, pandemi sonrasında Almanya ve Avrupa Birliği organik üretimi yüzde 30 artırma kararı aldığını net bir şekilde dünya kamuoyuna iletti. Bu karar ülkenin dinamiklerinin kökten değişmesidir. Bizim de önceliğimiz topraklarımızı koruyarak, sağlıklı gıda üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak olacak.” dedi.  

Avrupa’nın ve dünyanın sağlıklı ürün tedarikçisi olmaktan gurur duyuyoruz

Başkan Işık, “Organik tarım; sürdürülebilirliğin tarladan rafa kadar izlenebilirliğin ve gıda güvenliğinin sağlandığı tarım şeklidir. Ülkemizde bütün paydaşlarımızla çok önemli çalışmalar yürütüyoruz. Avrupa’nın ve dünyanın sağlıklı ürün tedarikçisi olmaktan gurur duyuyoruz. Bunu uluslararası sertifikalarla devam ettireceğiz. Sürdürülebilirlikte koordinatör birliğiz. Organik tarımın başlangıcı Ege Bölgesi ve İzmir’dir. Ege Bölgesi organiğin merkezidir. Türkiye’nin kapsamlı bir organik altyapısı var. Çiftçilere eğitimler veriyoruz. Kooperatifçilik için denetleme mekanizmaları oluşturulmalı. AB’de bağımsız yüzlerce danışmanlık firmaları var. Bizde bunu firmalar üstlenmiş durumda. Bunun organize edilmesi gerek. Kuru meyveler Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlıklı ürünler kategorisine alındı. EİB olarak biz Türkiye’de tarımın dinamiğiyiz, merkeziyiz. Organik tarım bizim için büyük bir adanmışlık, 35 yıllık geçmişimiz var.” diye konuştu.  

Yeni sistemde Organik Tarım Bilgi Sistemi üzerinden kontrol raporları girildikten sonra dijital sertifikalar basılacak

Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı, Ekolojik Tarım Dairesi Başkanı Dr. Başak Egesel, “Türkiye’nin yurtdışında ilk ticaret odası Almanya’da kurulmuş. Almanya ile bağlarımız çok kuvvetli. Organik ürünler her geçen yıl daha önemseniyor. Ticaretimizde Almanya ilk sırada yer alıyor. Son dönemde dünyada gıda, iklim krizi, su, enerji konuları çok kıymetli hale geldi. Türkiye’de üretim planlaması yapıyoruz. Profesyonel şekilde tarımı yönetiyoruz. Organik tarım bizim için öncelikli. Avrupa Yeşil Mutabakatı sürecinde ülkemizin ciddi tedbirleri var. Tarım ve Orman Bakanlığımızın hedefi; planlı üretim, üretimin sürdürülebilirliği, verimlilikle birlikte kalitenin artırılması, diğer ülkelerin isteklerini göz önünde bulundurarak ülkemizdeki gıda arz güvenliğini sağlamak, boş tarım arazilerinin değerlendirilmesi, atık yönetimi. Yeni bir destekleme modeli geliştirdik. Kalkınma planları ve stratejik planlarımızın hepsi Avrupa Yeşil Mutabakatı süreci dikkate alınarak gerçekleştiriliyor. Organik tarımı kanun çerçevesinde yürütüyoruz. Bakanlığımızın uhdesinde, denetimler yapıyoruz. Yetkiyi verirken akreditasyon şartı var. Yüzde yüz kontrol zorunluluğu var. Yeni sistemde Organik Tarım Bilgi Sistemi üzerinden kontrol raporları girildikten sonra dijital sertifikalar basılacak ve tarım cebimde app uygulamasına sertifikalar gelecek. Karekodlarla ürünler yurtdışında nerede satılabiliyorsa görülecek ve izlenebilirlik tesis edilecek. Organik tarım üreticilerine hibe desteği sağlıyoruz. Almanya ile ticaretimizde ihracatta söz sahibi olduğumuz ürünler; kurutulmuş meyveler, fındık, üzüm, incir öne çıkıyor, diğer öne çıkan ürünler ise meyve suyu, buğday, soya hariç yağlı tohumlar.” dedi.

Gümrük Birliğinin güncellenmesi gerekiyor

Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) Genel Sekreteri Okan Özoğlu, “Almanya ve Türkiye’nin ticaretini artırması için Gümrük Birliğinin güncellenmesi gerekiyor. Lojistikteki sorunlar aşılmalı. Özellikle gümrüklerde bekleme süreleri ürünlerin raf ömrünü etkiliyor. Kimyasal kalıntılara dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri. Sahada kontrol kontrollü tarıma yönelinmesi için kooperatifleşme çok önemli. İtalya’daki toptancılar kooperatifleşerek, tarladan başlayan soğuk zincirde kontrollü olarak dünyaya ürünlerini satıyorlar. Türkiye olarak kooperatifleşmede daha güçlü bir altyapı oluşturmalıyız.” diye konuştu.

Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası AHK İzmir Temsilcisi Deniz Eriten, Türkiye Almanya arasında karşılıklı ticaretin artırılması için networking çalışmaları yaptıklarını, sektörlerin öncülerini bir araya getirdiklerini söyledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rumeli Hisarı’nda devam eden restorasyon çalışmaları sırasında heyecan verici bir keşfe imza attı

Başka yapıların yol açma çalışmalarında tahrip edilmiş; bir defa görülmüş ama üstüne bilimsel çalışma yapılmamış ya da belirli tanıklıklarla tevatüren söylenmiş meselelerin tamamını ilk defa ayrıntılı bir şekilde ortaya çıkmış, çıkarmış bir restorasyonu sizinle paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı’nın kente kazandırdığı İBB Miras, yaklaşık 600 yıllık tanıklığıyla İstanbul’un eşsiz güzelliklerinden olan; Fatih Sultan Mehmet’in şehre yadigarı Rumeli Hisarı’ndaki restorasyon çalışmasında heyecan verici bir keşfe imza attı. Büyük fethin 571. yılı olan 29 Mayıs 2024’te yer altında tünel yapısı buldu.

FARKLI TÜNELLER BULABİLİRİZ

Keşfi kamuoyuyla paylaşmak için Rumeli Hisarı şantiyesinde açıklama yapan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, tünelin 125 metre uzunluğunda ve yer yer 1-1,5 metre ile 3-4 metreye ulaşan yüksekliğe sahip olduğu bilgisi paylaştı. Farklı kollarla başka kanallara bağlantı emareleri tespit ettiklerini kaydeden Polat, tünelin Hisar’ı boydan boya geçerek Doğatepe yönüne doğru uzandığını belirtti.

“İÇERİSİNDE FARKLI BULUNTULARIMIZ DA VAR”

Yeraltı geçidinin arkeometri çalışma metoduyla harç analizleri, malzeme analizleri, yapım tekniği analizleriyle aydınlatacağını söyleyen Polat, “En son onarımı fethin 500. yılı olması sebebiyle 1953 yılında yapıldı. Ondan sonra gerçekten esaslı bir onarım ihtiyacı hep vardı. Fakat İBB Miras’a nasip oldu. Şimdi bu restorasyonda bugüne kadar ortaya çıkmamış noktalar tek tek bu gibi örneklerle ortaya çıkıyor. İçerisinde farklı buluntularımız da var. Kamuoyuyla daha sonraki günlerde bunu paylaşacağız. Çünkü fonksiyon olarak kullanımında bir dönem burada farklı fonksiyonların verdiği izleri de açığa çıkarmaya başladık” dedi.

BİLİMSEL İLK YER ALTI GEÇİDİ KEŞFİ

Halk tevatüründe İstanbul’daki yer altı geçitlerinin sıkça yer aldığını anımsatan Polat, “Biz ilk defa bu bölgede yoğun yeraltı geçiş noktalarının olduğunu bilimsel olarak bir restorasyon çalışmasında ortaya koyduk. Başka yapıların yol açma çalışmalarında tahrip edilmiş; bir defa görülmüş ama üstüne bilimsel çalışma yapılmamış ya da belirli tanıklıklarla tevatüren söylenmiş meselelerin tamamını ilk defa ayrıntılı bir şekilde ortaya çıkmış, çıkarmış bir restorasyonu sizinle paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

ZİYARETE AÇILACAK

“Keşif İstanbul’a hayırlı olsun “diyen Polat, açıklamasını, “Çok özel bir buluş olduğunu biliyoruz, hissediyoruz. Restorasyon bittiğinde de insanların gezmesini, ziyaret etmesine uygun hale getireceğiz” cümleleriyle tamamladı.

HİSAR’DA ÇALIŞMALAR HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR

Rumeli Hisarı, son olarak 1953-55 yılları arasında kapsamlı bir restorasyon görmüştü. Cahide Tamer, Selma Emler ve Mualla Eyüboğlu Anhegger gibi Cumhuriyet tarihinin önemli kadın mimarlarıyla anılan bu restorasyondan sonra, 2021 yılında İBB Miras’ın sarı brandasıyla kuşatıldı.

Prof. Dr. Can Şakir Binan, Prof. Dr. Alper İlki, Prof. Dr. Erol Gürdal gibi alanın saygın isimlerinden oluşan Bilim Kurulu’nca onaylı projede Hisar için konservasyon ve bakım çalışmalarını içeren bir restorasyon süreci planlandı. Çandarlı Halil Paşa, Saruca Paşa ve Zağanos Kuleleri, deniz cephesindeki duvarlar, kara tarafındaki kuleler ve duvarlar evrensel koruma ilkeleri doğrultusunda özgün malzeme ve geleneksel tekniklerle restore ediliyor.

Bugüne kadar sadece müze alanıyla ziyaret edilebilen Rumeli Hisarı’nın yeni döneminde, Fatih Sultan Mehmed döneminin önemli isimleri Çandarlı Halil Paşa, Zağanos Paşa ve Saruca Paşa ile anılan üç görkemli kulenin kapıları, ilk kez İstanbullulara açılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan İbrahim Sandıkçı: “Ülkemizdeki kan stoklarını yüksek tutmalıyız”

Canik Belediyesi’nin katkılarıyla ilçede hayata geçirilen “İyilik Kanımızda Var!” kan bağışı toplama yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, ilçede kan bağışı yapılmasına katkıda bulunan öğrencilerin hediyelerine kavuştuğu ödül töreninde, onları insanlığa umut olmak adına verdikleri emeklerden dolayı kutladı. Vatandaşların ihtiyaç duydukları anda herhangi bir sorunla karşılaşmadan kana ulaşmasını sağlamanın önemine değinen Başkan İbrahim Sandıkçı, “Kan ihtiyacının acil değil, sürekli bir ihtiyaç olduğunu unutmamalıyız” dedi.

 

“Üç farklı hastaya umut oluyor”

Öğrencileri anlamlı bir iyilik yarışı içerisinde yer aldıkları için tebrik eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Bir ünite kan bağışı, üç farklı hastaya umut oluyor. İhtiyaç duyulduğu anda ve tedavi süreçlerinde, insanımızın sorunsuz bir şekilde kana ulaşması adına ülkemizdeki kan stoklarını yüksek tutmalıyız. Kan bağışçısı yönlendirmeleriyle, kan bağışı yapılmasına katkılarda bulunan tüm öğrencilerimizi canıgönülden tebrik ediyor, yarışmamızın organizasyonunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Öğrencilerden Kan Bağışına Katkı

Canik Kaymakamlığı, Canik Belediyesi, Türk Kızılay ve Canik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle ilçedeki okullarda düzenlenen “İyilik Kanımızda Var!” kan bağışı toplama yarışmasında öğrenciler, en yüksek sayıda kan bağışı yapılmasına katkı sağlamak için birbirleriyle kıyasıya yarıştı. Öğrencilerin yoğun bir ilgiyle katılım sağladığı yarışmada ise yüzlerce ünite kan toplandı. Canik İnönü İlkokulu’nda düzenlenen ödül törenine Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, Türk Kızılay Orta Karadeniz Kan Merkezi Bölge Müdürü Dr. Muhsin Yıldırım, Canik İlçe Milli Eğitim Müdürü Zahit Köseoğlu, Samsun Kan Bağışı Merkezi Müdürü Dr. Engin Erdoğan, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı. Tören, öğrencilere hediyelerinin teslim edilmesinin ardından son buldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir ve Meram Belediyesi İş Birliğiyle Şehre Kazandırılan Konevi Sosyal Tesisleri Açıldı

Buranın ilçemize kazandırılmasında en büyük pay sahibi olan Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a hemşehrilerim adına şükranlarımı sunuyorum” dedi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, AK Parti belediyeleri olarak her zaman eser siyaseti yaptıklarını belirterek, “Bakın seçimlerden iki ay geçmiş böyle önemli bir tesisin açılışını yapıyoruz. Durmadan, dinlenmeden şehrimize yeni bir eser kazandırmak için yoğun gayret içerisindeyiz ve bunu birlikte yapıyoruz” diye konuştu. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı ve MHP Konya İl Başkanı Remzi Karaarslan’ın da bulunduğu programda konuşan Konya Valisi Vahdettin Özkan, projede emeği geçenlere teşekkür ederek, “Konya’da sadece binalar yapılmıyor; gerek Büyükşehir gerek üç merkez ilçe belediyemiz bu binaların içini nitelikli şekilde dolduruyor” ifadelerini kullandı.

Konya Büyükşehir Belediyesi ve Meram Belediyesi tarafından şehre kazandırılan Konevi Sosyal Tesisleri’nin açılışı yapıldı.

Programda konuşan Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, tesisin Konya’daki birlik-beraberlik, istişare ve koordinasyonun en güzel örneklerinden biri ve Konya Modeli Belediyecilik çatısı altında yakalanan başarının tesadüfi olmadığının en güzel örneği olduğunu ifade etti. 

“BURANIN KAZANDIRILMASINDA EN BÜYÜK PAY SAHİBİ KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ OLDU”

Konevi Sosyal Tesisi’nin vatandaşlarla yapılan istişareler sonucu doğduğunu kaydeden Başkan Kavuş, “Bir sosyal tesisten beklenen neyse hepsini içinde karşılayacak şekilde projelendirildi. 10 bin metrekare kapalı alana sahip olan tesis, bu bölgeye sosyal, kültürel ve ekonomik alanda değer katacak. Konevi Sosyal Tesisi’nde; Bilgehane, Emekliler Lokali, yüzme havuzu, spor salonu, bay-bayan fitness salonu, sauna, hamam, kapalı ve açık otopark alanlar ile ticari alanlar bulunuyor. Bu özellikleriyle farkını ortaya koyacak ve buradan yararlanan herkesin inşallah beğenisini kazanacak. Buranın ilçemize kazandırılmasında en büyük pay sahibi olan Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a hemşehrilerim adına şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

KARAARSLAN HAYIRLI OLMASINI DİLEDİ

MHP Konya İl Başkanı Remzi Karaarslan, açılışı yapılan Konevi Sosyal Tesisi’nin hayırlı olmasını dileyerek, “Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz insanlarımızın rahatlığı için böyle tesisleri şehrimize kazandırıyor. Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve Meram Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

“GÜZEL BİR İŞ BİRLİĞİ, BEREKETLE SONUÇLANAN BİR ESER”

AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, “Kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımızın ve Meram Belediye Başkanımızın birlikte emek verip örnek modelleri gerçekleştirmek adına yaptıkları çalışmaların, gayretlerinin bir ürünü. Büyükşehir Belediye Başkanımızın ve Meram Belediye Başkanımızın şahsında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Güzel bir iş birliği, bereketle sonuçlanan bir eser. Hem mahallemizin hem de bu yörenin pek çok faaliyetinin, 7’den 77’ye herkesin hizmet alacağı, hanım kardeşlerimizin, beylerin istifade edeceği, yörenin ihtiyacı olan ticari alanların olduğu tesis takdire şayan” diye konuştu.

“SEÇİMLERDEN İKİ AY SONRA BÖYLE ÖNEMLİ BİR TESİSİN AÇILIŞINI YAPIYORUZ”

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, AK Parti belediyeleri olarak her zaman eser siyaseti yaptıklarını vurgularayarak, “Bakın seçimlerden iki ay geçmiş böyle önemli bir tesisin açılışını yapıyoruz. Durmadan, dinlenmeden şehrimize yeni bir eser kazandırmak için yoğun gayret içerisindeyiz ve bunu birlikte yapıyoruz. Bu iş yıllarca sürüncemede kalmıştı ama Meram Belediyemizle birlikte böyle güzel bir tesis ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.

BİLGEHANE SAYISI 25’E ULAŞTI

Tesiste yer alacak Bilgehaneyle birlikte Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Bilgehane sayısının 25’e ulaştığını kaydeden Başkan Altay, “Bilgehaneler artık Konya’nın en önemli markalarından birisi haline geldi. Bilgehanelerde 15 bin çocuğumuza eğitim veriyoruz. Önceki gün Cumhurbaşkanımızın ülkemize kazandırdığı Hafızlık İmam Hatip sınavını kazanan çocuklarımızla bir araya gelmiştim. Konya’da çok güzel örnekleri var. Başta Mustafa Kaplan İmam Hatip Ortaokulu olmak üzere çocuklarımız temel dersleri alırken bir taraftan da hafızlıklarını tamamlıyor. Elhamdülillah ki Bilgehanelerimizdeki hafızlık okuluna başvuran 251 çocuğumuzun 249’u bu sınavda başarılı oldu” açıklamasını yaptı.

“İNŞALLAH İÇİNDE ÇOK GÜZEL NESİLLER YETİŞECEK”

Son dönemde yaşanan süreçlerin Türkiye’nin güçlü ve bölgesinde lider olması gerekliliğini gösterdiğini vurgulayan Başkan Altay konuşmasına şu sözlerle devam etti: 
“Bunu yapmanın yolu da imanlı bir nesle sahip olmak. Onun için İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle birlikte Sayın Valimizin liderliğinde biz de Bilgehanelerde çocuklarımızın eksiklerini tamamlamaya, milli-manevi duygularını beslemeye, vatanını, milletini seven bir nesil yetiştirmeye gayret ediyoruz. Bu bilgehanemiz en güzel bilgehanelerimizden biri oldu. İnşallah içinde çok güzel nesillerin yetiştirileceği bir alan olacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Özellikle Meram Belediye Başkanımız Mustafa Kavuş’a birlikte çalışma kültürüne verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum. Böyle bir eser çıkarmak çok kolay değildi ve hep birlikte bunu başarmış olduk. Hayırlı olsun.”

“BELEDİYELERİMİZ YAPILAN BİNALARIN İÇİNİ DOLDURUYOR”

Konya Valisi Vahdettin Özkan ise projede emeği geçenlere teşekkür ederek, “Konya’da sadece binalar yapılmıyor; gerek Büyükşehir gerek üç merkez ilçe belediyemiz bu binaların içini nitelikli şekilde dolduruyor. Sosyal olarak, kültürel olarak, manevi olarak insanlarımızın yetişmesine rehberlik eden çok fonksiyonlu merkezler olarak icrai faaliyette bulunuyor. Bu bizim en kıymetli hizmet alanımız. Bilgehaneler veya çok amaçlı bu tür merkezler, medeniyet değerlerimizin, kültürel değerlerimizin oluşması noktasında faaliyet icra ediyorlar. Büyükşehir Belediye Başkanımız başta olmak üzere ilçe belediyelerimize, destek veren tüm kurum kuruluşlarımıza nitelikli hizmetleri için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi ile Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı’nın da katıldığı programda konuşmaların ardından Konevi Sosyal Tesisi’nin açılışı dualarla yapıldı.
Kurdele kesiminden sonra programa katılan protokol tesiste incelemelerde bulundu.
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnegöl Belediyesi Umuteli Yetim Çocuklar Ve İhtiyaç Sahipleri İçin Kermes Düzenleyecek

İnegöl Belediyesi ile Umuteli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği organizasyonuyla yetim çocuklar ve ihtiyaç sahibi aileler için kermes düzenleneceği açıklandı. 3 gün sürecek kermeste bayan ve çocuk giyimi üzerine ürünler yer alacak.

4-6 HAZİRAN ARASINDA DÜZENLENECEK

Konuya ilişkin İnegöl Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğünden yapılan açıklamada, tüm ilçe halkı kermese davet edildi. Kermes hakkında şu ifadelere yer verildi: “Dayanışma ve yardımlaşmanın önemini vurgulamak amacıyla yetim çocuklarımız ve ihtiyaç sahibi ailelerimiz için İnegöl Belediyesi ile Umuteli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği iş birliğinde kermes düzenlenecek. 4 Haziran Salı günü başlayacak kermes 3 gün sürecek ve 6 Haziran Perşembe günü son bulacak. Sani Konukoğlu Konferans Salonu Fuaye Alanı yapılacak kermesimiz 10.00-17.00 saatleri arasında açık olacak. Çocuk ve bayan giyim üzerine ürünlerin yer alacağı kermesten elde edilecek gelir ise yetim çocuklar ile ihtiyaç sahibi ailelerimiz için kullanılacak. Tüm ilçe halkımızı kermesimize davet ediyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karabağlar Ailesi’nin yeni üyesi: Yonca

Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, Veteriner İşleri Müdürlüğü’ne bağlı Uzundere Hayvan Sağlığı Merkezi’ni ziyaret etti. Sokağa terkedilmiş can dostlarıyla buluşan Başkan Kınay, onlarla vakit geçirerek bakım ve sağlıkları hakkında personelle görüştü.

Karabağlar’ın yeni minik üyesi
Personelle görüşmesinin ardından Başkan Kınay, sokağa terkedilen ve belediyenin veterinerlik ekipleri tarafından Uzundere Hayvan Sağlığı Merkezi’ne götürülerek bakımı yapılan köpeklerden birini Karabağlar Belediyesi adına sahiplendi. Minik köpeğe “Yonca” ismini verdiklerini belirten Başkan Kınay, can dostlarının satın alınmak yerine barınak ve sokaklardan sahiplenilmesine dikkat çekti. Sokaktaki can dostlarının sağlığı ve güvenliği için veterinerlik ekiplerinin tüm güçleriyle çalıştıklarını ifade eden Başkan Kınay, bu çalışmaların daha da büyütülmesi için yeni projeler de gerçekleştirmek istediklerinin altını çizdi.  

Rehabilitasyon çalışmaları da sürüyor
Sokakta yaşayan patili dostların bakımları için çalışmalarının yanı sıra vatandaşlara zorluk yaşatan hayvanlar için de önlem aldıklarını vurgulayan Başkan Kınay, “Bu durumu iki yönüyle de ele alıyoruz. Bakıma ihtiyacı olan can dostlarımızın ihtiyaçlarını karşılarken, zorluk yaşanan bölgelerimizdeki sokaktaki canlarımızın rehabilite çalışmalarını sürdürüyoruz” dedi.  

Yonca, Temizlik İşleri Şantiyesine emanet
Karabağlar Ailesi’nin yeni minik üyesinin Veteriner İşleri’ne yakınlığı ve açık alanı bulunması sebebiyle Temizlik İşleri Şantiyesinde bakılacağını belirten Başkan Kınay, Yonca’yı ve bakımlarını yürüttükleri tüm canları düzenli olarak ziyaret edeceğini ve dışarıda alanı bulunan müdürlüğe bunu yayarak daha fazla canın sahiplenilmesi sağlayacaklarının altını çizdi.

Başkan Kınay’dan vatandaşlara çağrı
Satın almak yerine sahiplenmenin önemini vurgulayan Başkan Kınay, barınaklarda yeni ailesini bekleyen sokak canlarının sahiplenilmesi için çağrıda bulundu. İmkanı olan vatandaşları barınaklara davet eden Başkan Kınay, Karabağlar’da yaşayan sokak canlarıyla birlikte kocaman bir aile olduklarını ifade etti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konak’ta Psikososyal Destek Merkezi açıldı

Çok büyük sorunlardan bahsetmek mümkün;  ekonomik krizin, işsizliğin getirdiği psikolojik sorunlarla yaşamak zor. Konaklıların bu sıkıntıları tek başına yaşamasını, tek başına aşmaya çalışmasını istemedik. On beş yaşını geçmiş herkesin randevu alarak gelebileceği bir merkezi oluşturduk” dedi.

 

Konak Belediyesi’nin Konaklılara ücretsiz olarak psikolojik, sosyolojik ve hukuki destek vereceği Psikososyal Destek Merkezi açıldı. Akın Simav Mahallesi 269 Sokak’taki tarihi binada hizmet verecek merkezin açılışına ev sahibi Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’yla birlikte CHP Konak İlçe Başkanı Ozan Ali İlgazi, CHP İzmir İl ve Konak İlçe yöneticileri, gençlik ve kadın kolları üyeleri, Konak Belediyesi bürokratları ve meclis üyeleri, Konak Kent Konseyi yöneticileri, sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 

Başkan Mutlu: Bu hizmetin Konak’taki herkese dokunmasını istiyoruz

Konak Belediyesi’nin Sağlık İşleri Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet verecek merkezin açılış konuşmasını yapan Başkan Mutlu,  sosyal belediyecilik vurgusu yaptı. Başkan Mutlu, açılan merkezin sağlık alanındaki çalışmalarının ilk adımı olduğunu ve ilçenin diğer noktalarına da yayılacağını belirterek şunları söyledi:

“Sosyal belediyecilik, toplumcu, halkçı belediyecilik diyerek çıktığımız yolda bu amacımıza uygun bir mekan açılışı için beraberiz bugün. Psikososyal Destek Merkezimiz, bundan sonra yapacağımız sağlıkla ilgili çalışmaların ilk adımı.  Öncelikle bu bölgede ama aslında bütün Konak’ta yaşayanlara her türlü psikolojik desteği, sosyal desteği vermek üzere merkezimiz bugün hizmete giriyor. İlk etapta dört psikologla başladığımız bu yolda talebe göre uzman sayısını ve bu merkezlerin sayısını farklı mahallelerde de artırarak bir hizmet başlatmış oluyoruz. Bu hizmeti anlatmak için büyük bir duyuru yapacağız. Çünkü bu tip hizmetlerin sadece bir açılışla, bir basın bülteniyle kalmamasını, bu merkezin gerçekten çok canlı olarak yaşamasını ve Konak’taki herkese dokunmasını istiyoruz.”

 

 

Sorunlar birlikte aşılacak

Psikososyal Destek Merkezi’nin nasıl çalışacağı hakkında da bilgi veren Başkan Mutlu, merkezde ilk etapta dört psikolog olacağını, sosyal hizmetlerde yardımcı olmak adına sosyolog ve hukukçuların da yer alacağını ifade etti. Bundan sonra açılacak merkezlerin niteliğini ileri yaş bakım evleri olarak, Alzheimer hastalarının gelip gününü geçirebileceği merkezler olarak, bağımlıların tedavi alabileceği psikolojik merkezler olarak hizmet vereceğini belirten Başkan Mutlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok büyük sorunlardan bahsetmek mümkün;  ekonomik krizin, işsizliğin getirdiği psikolojik sorunlarla yaşamak zor. Birlikte yaşamak, kentte bir kentli olarak yaşamak, bu ekonomik krizde bir genç olarak yaşamak, bir emekli olarak yaşamak hakikaten kolay değil. Konaklıların bu sıkıntıları tek başına yaşamasını, tek başına aşmaya çalışmasını istemedik. On beş yaşını geçmiş herkesin randevu alarak gelebileceği bir merkezi oluşturduk.”

 

Kapsamlı hizmet

Konak Belediyesi Psikososyal Destek Merkezi’nde ilk etapta dört psikolog görev yapacak.  Merkezde bireysel psikoterapi, çift terapisi, cinsel terapi ve travma terapisi yapılacak. 15 yaş üstü Konaklılara ücretsiz hizmet verecek merkezde hukuki desteğe ihtiyacı olan danışmanlara hukuki destek de sağlanacak. İlk randevuda ise sosyologlar da danışan ile görüşme yapacak. Sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel değerlendirme sonrası ihtiyaç tespiti yapılarak ev ziyareti, ihtiyacı olan kişilere eşya ve gıda desteği, ev içinde küçük onarım gereken kişilerin onarımlarının fen işleri tarafından gerçekleştirilmesi gibi hizmetler de yer alacak.

Randevu sistemiyle çalışacak merkezden randevu almak için (0232) 484 22 91 numaralı telefondan mesai saatleri içinde başvuru yapılabilecek. Randevular 09.00-12.00 ile 13.00-16.00 saatleri arasında birer saatlik randevular olarak verilecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Renault Group ve Geely, öncü bir Güç Aktarma Teknoloji Şirketi olan “HORSE Powertrain Limited”in kurulduğunu duyurdu

Renault Group ile Geely Holding Group (Geely Holding) ve Geely Automobile Holdings Limited (Geely Auto) şirketleri geçtiğimiz 11 Temmuz tarihinde imzalanan ortak girişim anlaşmasının ardından gerekli onayların alınmasıyla merkezi Londra’da olan HORSE Powertrain Limited’i resmen kurdu. 

Renault Group CEO’su Luca de Meo konuyla ilgili şunları söyledi: “Bugün, otomotiv sektörünün karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biri olan karayolu taşımacılığının karbondan arındırılması konusunda önemli bir adım atılmıştır. Geely gibi lider bir şirketle ortaklık kurarak ultra düşük emisyonlu içten yanmalı motorlar ve yüksek ekonomili hibrit teknolojileri geliştirme kabiliyetine ve uzmanlığına sahip yeni bir oyuncu yaratmak gelecek için kilit önem taşıyor. HORSE Powertrain sayesinde Renault Group, işinin %80’inden fazlasını temsil eden bir sektörde dünya çapında liderlik elde edebilir. Birlikte, öncelikli faaliyetlerimizin içinde yer alan inovasyon ile karbondan arındırma zorluğunun üstesinden geleceğiz.

Geely Holding Yönetim Kurulu Başkanı Eric Li ise şöyle konuştu: “Sektörün önümüzdeki yıllarda net sıfır emisyona ulaşabilmesi için küresel sinerjiler, çoklu teknolojiler ve uzmanlık paylaşımı büyük önem taşıyor. Bu nedenle Renault Group ile ortaklığımızın bugün ticari gerçekliğe ulaşmasından memnuniyet duyuyoruz. HORSE Powertrain Limited, yarının otomotiv endüstrisinin talep ettiği düşük emisyonlu çözümleri sunacak portföye, ölçeğe ve kapasiteye sahip olacak. Bugünkü lansman, sürdürülebilir mobilite alanında yeni bir sayfa açıyor ve Geely olarak biz de bunun bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz.

Renault Group ve Geely, 2040 yılına kadar üretilen araçların yarısından fazlasının hala içten yanmalı motorlara dayanmasının beklendiği bir dünyada başarılı bir karbonsuzlaştırma için yüksek verimli içten yanmalı motorlar (ICE), daha düşük karbonlu e-yakıtlar ve hidrojen dahil olmak üzere çeşitli güç aktarma teknolojilerinin bir kombinasyonunun gerekli olduğuna inanıyor.

Oyunun şeklini değiştirecek ve ultra düşük emisyonlu hibrit ve içten yanmalı teknolojilerin önünü açacak yeni bir oyuncu.

HORSE Powertrain Limited, motorlar, şanzımanlar, hibrit sistemler ve aküler de dahil olmak üzere en son teknolojilere sahip tüm hibrit ve yanmalı güç aktarım sistemi çözümlerini ve sistemlerini tasarlayacak, geliştirecek, üretecek ve satacak.

Bu proje sayesinde, hem Renault Group hem de Geely anında ölçek etkisinden ve pazar kapsamının genişletilmesinden yararlanacak. Fikri mülkiyetin Renault Group ve Geely’den devredilmesiyle desteklenen HORSE Powertrain Limited, özellikle yeşil metanol, etanol ve hidrojen gibi alternatif yakıtlar alanında tüm pazar beklentilerini karşılayabilecek şekilde geleceğin güç aktarma organları teknolojilerini geliştirmede artık tamamen özerk. Ortak girişimin tamamlayıcı ürün portföyü ve bölgesel ayak izi, büyüyen küresel hibrit ve içten yanmalı güç aktarma organları pazarının %80’i için çözümler sunabilir.

HORSE Powertrain, Renault Group, Geely Auto, Volvo Cars, Proton, Nissan ve Mitsubishi Motors Company dahil olmak üzere çok sayıda endüstriyel müşteriye tedarik sağlayacak. Şirket, güç aktarım teknolojilerinde uçtan uca çözümlerle destek olmak için dünyanın dört bir yanındaki müşterileri ve ortaklarıyla iş birlikleri kurarak değer zincirini daha da güçlendirecek ortaklıklara hazır.

HORSE Powertrain Limited, kurulduğu ilk günden itibaren hibrit ve yanmalı güç aktarma organları çözümlerinde dünya lideri oldu:

  • 17 küresel tesis
  • 130 ülkede 9 müşteri
  • 5 AR-GE merkezi
  • Yaklaşık 19.000 çalışan
  • Yıllık yaklaşık 15 milyar avro gelir
  • Yılda yaklaşık 5 milyon adet güç aktarma organı üretimi
  • Tam hibritler ve uzun menzilli plug-in hibritlerin yanı sıra etanol, metanol, LPG, CNG, H2 vb. alternatif yakıtlar kullanan içten yanmalı motorlar gibi tüm hibrit çözüm türlerini kapsamaktadır.

 

Yönetim yapısı: 

Renault Group ve Geely, güç aktarım şirketinin fon sağlayan hissedarları olarak, HORSE Powertrain Limited’in küresel yönetim planını ve stratejik atamalarını onayladı. 

Matias Giannini, HORSE Powertrain Limited’ın CEO’su oldu.

Lee Ma ve Juan Ferrera sırasıyla HORSE Powertrain Limited’ın CFO’su ve CHRO’su olarak atandı.

Aurobay ve Horse’un oluşturduğu iki alt grubun yönetimi, her iki şirketin endüstriyel bilgi birikimini ve varlıklarını bir araya getirecek şekilde değişmeden kalacak. 

Her iki şirketin endüstriyel know-how’ını ve varlıklarını bir araya getiren iki alt grup olan Aurobay ve Horse’un yönetimi değişmeden aynı kaldı: Aurobay’ın CEO’su olan Ruiping Wang, Hangzhou Körfezi’nde (Çin) bulunan merkezinde, Horse’un CEO’su olan Patrice Haettel ise Madrid’de (İspanya) bulunan merkezinde görevlerine devam edecek. Her ikisi de doğrudan Matias Giannini’ye rapor verecek.

HORSE Powertrain Limited’in yönetim kurulu 6 üyeden oluşuyor:

  • Geely’den üç direktör: Daniel Li (Geely Auto Genel Başkan Yardımcısı ve Geely Holding CEO’su) Yönetim Kurulu Başkanı olacak, Jerry Gan (Geely Auto Group CEO’su) ve Joe Zhang (Geely Holding CFO’su).
  • Renault Group’tan üç direktör: François Provost (Satın Alma, Ortaklıklar ve Halkla İlişkiler Direktörü), Gilles Le Borgne (CTO) ve Denis Le Vot (Dacia CEO’su ve Tedarik Zinciri Sorumlusu).

31 Mayıs 2024 tarihinden itibaren HORSE Powertrain Limited’in ilgili işletme birimleri olan Horse ve Aurobay, sırasıyla Renault Group ve Geely’den ayrıştırılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Ünsal’ın kısırlaştırma seferberliği çağrısı gündem yarattı

Çalıştayda söz konusu tasarının kabul edilemez olduğunu ifade eden Belediye Başkanı Yıldız Ünsal’ın kısırlaştırma seferberliği çağrısı da gündem yarattı. Ünsal’a ilk destek, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’den geldi.

ÖZGENER’DEN DESTEK AÇIKLAMASI

Türkiye’de yerel yönetimler arasında veterinerlik hizmetleriyle öne çıkan Karşıyaka Belediyesi, sokak hayvanlarının yaşam haklarının konuşulduğu Can Dostlar Çalıştayı’nı, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve hayvanseverlerin katılımıyla gerçekleştirdi. Çalıştayda konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, sokak hayvanlarının uyutulmasını öngören yasa tasarısına karşı olduklarını ifade ederek, “Kentin ticaret hayatına yön veren odalarla, meslek kuruluşlarıyla iş birliği yapıp kısırlaştırma seferberliği başlatalım ve çözüme yönelik adımlar atalım” dedi. Ünsal’ın bu çağrısına İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’den destek geldi. Özgener meclis toplantısında yaptığı konuşmada İzmir’de birçok kurumun ortak çalıştığı çok sayıda proje olduğunu, sokak hayvanları için de birlikteliğin sağlanabileceğini söyledi. 

SÖZ HAYVAN HAKLARI SAVUNUCULARINDA

Öte yandan, Can Dostlar Çalıştayı’nın ikinci kısmı Karşıyaka Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Çağlayan İnanlı moderatörlüğünde, konuşmacılar HAYKONFED Başkan Yardımcısı ve EgeFed Yönetim Kurulu Başkanı Funda Ersoy, HAYTAP İzmir Temsilcileri Esin Önder ve Meral Örüç, HAYTAP Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Av. Senem Demirel Acar, Gönüllü Veteriner Hekimler ve Teknikerler Derneği Basın Sözcüsü Şule Baylan ile köpek eğitmeni Volkan Akdeniz’in katılımı ile yapıldı. Tüm konuşmacılar yasa tasarısına yönelik tepkilerini ifade ederken, sokak hayvanları konusunda yapılması gerekenler ifade edildi.

FARKINDALIK EĞİTİMİ ÖNERİSİ

Köpek eğitmeni Volkan Akdeniz ve HAYTAP İzmir Temsilcisi Meral Örüç’ün anlattığı eğitim faaliyetlerini ilgiyle dinleyen Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, iş birliği içinde halka yönelik eğitim programları düzenlemeyi teklif etti. HAYKONFED Başkan Yardımcısı ve EgeFed Yönetim Kurulu Başkanı Funda Ersoy ile Gönüllü Veteriner Hekimler ve Teknikerler Derneği Basın Sözcüsü Şule Baylan gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Av. Senem Demirel Acar ise ilgili yasalardan kaynaklanan sorunları ve çözüm önerilerini anlattı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ), ‘Çocuk Oyunları Şenliği’ düzenlendi

 Kurulan stantlardan kendileri için hazırlanan hediyeleri alabilmek için kitap bağışında bulunan çocuklar, köy okullarına gönderilmek üzere yaklaşık 500 kitap toplanmasını sağladılar.

Türkiye’nin köklü yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), bu yıl ilk kez düzenlenen ‘Çocuk Oyunları Şenliği’ne ev sahipliği yaptı. DEÜ’nün Buca Yerleşkesinde Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (DEÇEM), Buca Eğitim Fakültesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu ve Dış İlişkiler Koordinatörlüğü iş birliğiyle gerçekleşen şenlik programına; Buca ve çevre ilçelerde öğrenim gören okul öncesi, ilkokul ve ortaokul düzeyindeki yaklaşık 150 öğrenci, öğretmenler, veliler, DEÜ akademik ve idari kadrosu ile DEÜ’lü öğrenciler katıldılar.

KÖY OKULLARI İÇİN KİTAP BAĞIŞLADILAR

Şenlik programında birbirinden eğlenceli etkinlikler, masa oyunları, geleneksel oyunlar, yüz boyama, dans ve atölye çalışmaları ile öğrenciler unutulmaz anlar yaşarken, DEÜ’nün uluslararası öğrencileri de ülkelerinin geleneksel oyunlarını çocuklara tanıttı. Farklı ülkelerin kültürlerini tanıma fırsatı bulan çocuklar, kurulan stantlardan kendileri için hazırlanan hediyeleri alabilmek için kitap bağışında bulundu. Toplanan kitapların köy okullarındaki öğrencilere gönderileceği şenlik programı kapsamında yaklaşık 500 kitap toplandı.

EĞLENİRKEN ÖĞRENDİLER

Etkinliği değerlendiren DEÜ Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Güzin Özyılmaz, bu tür etkinliklerin öğrencilerin kültürel farkındalığını artırmak ve sosyal sorumluluk bilincini geliştirmek için büyük fırsat sunduğunu kaydetti. Özyılmaz, “Örneğin toplanan kitapların köy okullarındaki çocuklara ulaştırılacak olması, şenliğimizin en anlamlı yönlerinden biriydi. Öte yandan şenlik boyunca öğrenciler, farklı ülkelerin kültürlerini tanıma fırsatı buldu. Çocukların eğlenerek öğrendiği, kitap bağışıyla anlam kazanan bu güzel organizasyon, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin topluma katkı misyonunun güzel bir yansımasıydı. Etkinliğimiz tüm katılımcılara kültürel zenginliklerin ve eğitimin önemini bir kez daha hatırlattı. Programın düzenlenmesinde emeği geçen DEÜ Rektörlüğümüz başta olmak üzere tüm fakülte ve birimlerimize, hocalarımıza teşekkür ediyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı