Aylık arşivler: Mayıs 2024

Diablo IV ve Diablo Immortal Yıl Dönümü Kutlamaları

DIABLO IV’ün 1. YIL DÖNÜMÜ

  • 6-12 Haziran tarihleri arasında yapılacak kutlamalar, Mağazadan ücretsiz bir hediyeyle başlayacak. Tüm hediyeleri almak için 20 Haziran’a kadar vaktin olacak.
  • Goblin Marşı, 6-13 Haziran tarihleri arasında Hazine Goblini etkinliğini artıracak. Zindanlarda Hırs Mabedi belirme sıklığı da artacak ve Goblinler, ikili gruplar hâlinde bulunabilecek.
  • Anne’nin Kutsaması; Tecrübe için %25, Altın için %50 (çarpımsal) artırılmış oranla dönecek. Anne’nin Kutsaması’nın bu sürümü 10 gün devam edecek.

DIABLO IMMORTAL’IN 2. YIL DÖNÜMÜ

  • Goblin Marşı, Diablo Immortal’a da geliyor. 6-20 Haziran tarihleri arasında yerel sunucu saatiyle 03.00’te yıl dönümü kutlaması vazifelerinde yer alıp üretim malzemeleri, altın, Efsanevi Öğeler ve çok daha fazlasını kazanabilirsin.
  • Altın Lanetli Avarice, zenginliğine göz dikmeye cüret edecek kadar ahmak olanları yok etme tehdidiyle geliyor. Gün içerisinde Avarice’i ilk kez alt etmek, 1 Efsanevi öğe kazandırır ve normal Mücevher düşürebilir.
  • Sürülerin Sınaması’nın gelişmiş bir sürümü olan Ganimet Sınamaları’nda artık karşılaşma sırasında rastgele Hazine Goblinleri ortaya çıkacak.
  • 6-13 Haziran tarihleri arasında yerel sunucu saatiyle 03.00’te Goblin Ganimeti; Horadrim Yaratık Ansiklopedisi, Helliquary Baskını, Mücadele Yarığı ve daha fazlasında 36 saatliğine iki kat ödül kazandıracak.

Yıl dönümü kutlamalarında seni bekleyen tüm içerikler hakkında daha fazla ayrıntı için blog’umuzu ziyaret et.

Diablo IV ile ilgili her şey için resmî web sitemizi ziyaret edebilir ve Gamespress’te basın materyallerimizi bulabilirsin. 

Diablo Immortal, ile ilgili her şey için resmî website ziyaret edebilir ve Gamespress’te basın materyallerimizi bulabilirsin. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mitoloji Film Festivali’nden sürpriz işbirliği

İlk yılında T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle düzenlenen festival, bu sene 3 günü İzmir’de olmak üzere toplam 6 gün sürecek.

Uluslararası Mitoloji Film Festivali, alanında yerli ve yabancı filmleri bir araya getiren, söyleşi, panel, gastronomi etkinliği, sergi ve müzik dinletisi ile sanatseverlerle buluşacak. Festival Direktörü Gülşah Elikbank sürpriz bir işbirliğinin haberini paylaştı.

Gain Tv Yönetim Kurulu Başkanı Ferat Bilgin ile yaptıkları görüşme neticesinde festivalin bu yıl vereceği Senaryo Ödülünü Gain Tv’nin üstlendiğini açıkladı ve “Festivalimizin ikinci yılının çok daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşması için çalışmalara başladık.

Bu sene özellikle Türk mitolojisine ağırlık vereceğiz. Sinemanın en önemli ayağı olan senaryoları güçlendirmek ve mitoloji temalı filmler üretilmesini teşvik etmek istiyoruz bu yıl. Gain Tv’nin bu ödülü verecek olması alana önemli bir katkı sağlamış olacak” dedi. 

Gülşah Elikbank, “Festival, mitolojinin insanlığın geçmişinden bugününe -İnsanlığın Ortak Hikayesi- sloganıyla ışık tutacak. Bu sene Türkiye ve Anadolu prömiyerleri yapılacak filmlerle buluşacağız, açık havada, yıldızlar altında sanatın her disiplini bizimle olacak” diye ekledi.  

Prof. Dr. Pınar Fedakar, Prof. Dr. Akın Ersoy, Doç. Dr. Yasemin Polat gibi akademinin çok önemli isimlerinin festivale danışmanlık yaptığını anlatan Elikbank şunları söyledi: “Bizim ödüllerimiz de farklı. Ödül olarak, Ülgen (Türk mitolojisinde İyilik Tanrısı) ve Mergen (Türk mitolojisinde Bilgelik Tanrısı) Ödülleri verilerek yerel kültürel bilinç desteklenecektir. Festivalin ilk yılında Ülgen ödülünü Ezel Akay, Mergen Ödülünü ise Muazzez İlmiye Çığ aldı. 

Elikbank, Yarışma seçkisinin yönetmenleri/konukları da şehre gelerek mitolojik fon önünde bizimle olacaklar. İzmir’in bu festivale her açıdan sahip çıkacağından eminim. Festivalimiz İzmir’den İstanbul’a yolculuk yaparak farklı bir etki bırakacak, diyerek festivalin yolculuğunu paylaştı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Özgürlüklerini gökyüzüne balon uçurarak kutladılar

Suça sürüklenen çocukların rehabilitasyonu ve tekrar suç işlemelerinin önlenmesi amacıyla Nilüfer Belediyesi ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü birlikte, 2023 yılı Haziran ayında “Artık Bağımlı Değilim Projesi” başlattı. Denetimli serbestlikten faydalanan 15-18 yaş arasındaki çocukların katıldığı projede Nilüfer Belediyesi Bağımlılıkla Mücadele Birimi, denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan ve madde kullanımı olan çocukların rehabilitasyonuna yönelik çalışmalar yürüttü. Bu kapsamda bireysel mentörlük hizmeti ve psiko-sosyal danışmanlık hizmeti verilen çocukların, sorun çözme becerileri ve madde kullanımı ile baş edebilme stratejilerine yönelik becerileri gelişti. Kültürel geziler, tiyatro, ritim atölyesi gibi sosyal ve kültürel etkinliklerle boş zamanlarını yapılandıran çocuklar, alternatif yaşam becerilerini geliştirerek, madde kullanımından uzaklaştı.

Yaklaşık bir yıllık sürecin ardından tamamlanan proje için Gölyazı Mahallesi’nde kapanış programı düzenlendi. Programa Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, Denetimli Serbestlikten Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Tuncay Sümbül,  Denetimli Serbestlik Müdürü Cihat Çanak, Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Emrah Arslan, Nilüfer İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden Dr. Deniz Arıkan, Dr. Elif Soyer, kurum personelleri, Nilüfer Belediyesi Bağımlılıkla Mücadele Birimi çalışanları ve suça sürüklenen çocuklar ile aileleri katıldı.

Programda konuşan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, madde kullanımı ve bağımlılığın başta gençler arasında olmak üzere herkesi etkileyebilen psikolojik, biyolojik ve sosyal boyutları olan bir sağlık sorunu olduğunu belirtti. Bu sorunla etkili mücadele edebilmek için, öncelikle kişi ve çevre bilincinin yükseltmenin önemini vurgulayan Şahin, “Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bireyler olarak hepimize büyük görevler düşüyor. Bağımlılıkla mücadele eden bireylere destek olmak, rehabilitasyon süreçlerinde onlara yardımcı olmak ve toplumda yeniden yer bulmalarını sağlamak, toplumsal bir sorumluluktur” dedi.

Konuşmanın ardından desteklerinden dolayı Denetimli Serbestlikten Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Tuncay Sümbül, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Okan Şahin’e; Denetimli Serbestlik Müdürü Cihat Çanak da Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Emrah Arslan’a suça sürüklenen çocukların yaptıkları Türk Bayrağı motifli filografi eserleri hediye etti. Konuklar da çocuklara Nilüfer Belediyesi’nin hediyelerini verdi. Kahvaltı sonrası balonlar eşliğinde kortej yapan katılımcılar, Gölyazı Köprüsü’ne yürüdü. Çocuklar,  köprü üzerine geldiklerinde de bağımlılıktan kurtulmanın ve özgürlüğün temsili olarak balonları gökyüzüne uçurdu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ekrem İmamoğlu, Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir’e tebrik ziyaretinde bulundu

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir’i makamında tebrik etti. “Abdullah Başkanımıza, Bağcılar’da başarılı bir dönem geçirmesini diliyorum” diyen İmamoğlu, “İnşallah Bağcılar halkıyla birlikte, kendi yol arkadaşlarıyla üretecekleri hizmetlerin hem Bağcılar’a hem de İstanbul’a değer katmasını tabii ki istiyoruz ve diliyoruz. 39 ilçemizi tek tek gezerek, kurum hafızamızı onların gözünden tazeliyoruz ve ilçe ilçe aslında beslediğimiz verilerle, güçlü bir stratejik planı, ilk kez 39 ilçenin heyetleriyle yapma arzusundayız. Bu yönde çok verimli bir gezi turumuz var. Büyük bir çoğunluğunu tamamladık. İnşallah bugün itibariyle 7-8 belediyemiz kalacak” şeklinde konuştu. 

“UYUMLU BİR DÖNEMİ GEÇİRECEĞİMİZE İNANIYORUM”

“Arzumuz o ki; temmuz ayında kurumumuz, bütün İstanbul’un özetini ve önümüzdeki 5 yıl süresince, eşitlikçi ve adil bir biçimde bütün ilçelere dağılan hizmetlerini öngörü olarak tasarlanmış olacak” diyen İmamoğlu, “Tabii hem ayağımızı yorganımıza göre uzatarak hem vatandaşımızın temel ihtiyaçlarını gözeterek bunu yapacağız. Bu konuda da Bağcılar, İstanbul’umuzun en önemli ilçelerinden birisi hem nüfusu bakımıyla hem demografik özellikleriyle. Ve bu çeşitliliğinin yanı sıra; çocukların, gençlerin ciddi bir nüfusa sahip olduğu bu ilçemizde, meseleyi çok önemle ele alıyoruz. Bu bakımdan, uyumlu bir dönemi Abdullah Özdemir Başkanımızla Bağcılar’da geçireceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı. 

“KAZANÇLI ÇIKACAK OLAN MİLLETİMİZDİR”

Seçim sonrasında herkesin temel amacının, vatandaşa hizmet ve iyi diyalog olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, şunları söyledi:  “İstişareyi, iyi diyaloğu, müzakereyi toplum net olarak bütün siyasetçilerden, bütün belediye başkanlarından, bütün yöneticilerinden net olarak istemiştir. Hatta seçmen talimat vermiştir, ‘Böyle yapın’ diye hepimize. Bu yönüyle bu sesi duymak ve yeni nesil bir dönemi, yeni nesil bir ilişkiyi, yeni nesil bir siyaseti hep beraber ortaya koymak zorundayız. Ben, bu iyi niyeti birçok ilçede şöyle de tarifledim: Genç bir belediye başkanımız olarak Abdullah Başkanımızın da huzurunda tariflemek isterim. Dilerim ve isterim ki; bu dönem, Bağcılar yerel yönetim tarihinin en başarılı 5 yılı olsun. Bir sonraki talipli, bundan daha başarılısını arzu ederek ve iddia koyarak vatandaşın huzuruna çıksın. Bundan kazançlı çıkacak olan milletimizdir. Bu niyetle ve bu duyguyla 39 ilçemizi geziyorum. İnşallah sonuçları da hayırlara vesile olsun hem Bağcılar’ımız hem İstanbul’umuz topyekun kazançlı çıksın. Başarılar diliyoruz.”

ÖZDEMİR: “VATANDAŞLARIMIZIN HEPİMİZE YÜKLEMİŞ OLDUĞU SORUMLULUKLAR VAR”

Bağcılar Belediye Başkanı Özdemir de İmamoğlu ve beraberindeki heyetin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi: “Teşekkür ediyoruz nazik ziyaretiniz için. Yeni dönem inşallah İstanbul’umuza da ilçelerimize de hayırlı uğurlu olsun. Vatandaşlarımızın hem sizlere hem bizlere yüklemiş olduğu önemli bir sorumluluk söz konusu. Bu anlamda ilçe belediyelerimizin, Büyükşehir Belediyemizin ortak çalışmalar yapması çok önemli ve kıymetli. Bağcılar halkımızın bize yüklediği sorumluluk özelinde büyük beklentileri var. Bir diğer taraftan da tabii ki Büyükşehir Belediyemiz nezdinde de sizlerden önemli beklentileri söz konusu. İnşallah bu toplantılarımızın sonuçları hayata geçeceğini ve Bağcılar halkına katkı sunacağını temenni ediyoruz. Teşekkür ediyoruz. Ayaklarınıza sağlık.”

Konuşmaların ardından İmamoğlu ve Özdemir, kurum kurmaylarının karşılıklı katılımıyla, Bağcılar’ın sorunlarına ve çözüm yollarına dönük, ortak masa toplantısı gerçekleştirdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aroma’nın resmi su sponsoru olduğu AquaChallenge’ın Marmaris etabı başarıyla tamamlandı

Aroma’nın vizyon partneri ve resmi su sponsoru olarak desteklediği 21. Arena AquaChallenge Açık Su Yüzme Şampiyonası’nın ilk etabı 24-26 Mayıs 2024 tarihleri arasında Marmaris’te büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi.

Marmaris’in turkuaz sularında gerçekleştirilen şampiyona, yüzlerce sporcunun kıyasıya mücadelesine sahne oldu. Üç gün boyunca heyecan ve coşkunun zirveye çıktığı şampiyonada, 18 ülkeden yaklaşık 2 bin 758 sporcu, farklı parkurlarda yarıştı. Şampiyonanın ilk günü, Açık Su Yüzme Şampiyonası 10 K’nın startı Bozburun Yat Kulübü’nden verildi. Bu heyecan verici yarışmanın ardından 1K, 2K, 3K, 5K ve 10K parkurlarda kıyasıya mücadeleler yaşandı. Son gününde; 5K Açık Su Yüzme Şampiyonası, Açık Su Yüzme Şampiyonası 1K, Aroma AquaKids, Kadınlar 4x400m Bayrak ve Erkekler 4x400m Bayrak yarışları ile tamamlandı. Gece Yüzmesi ve Bayrak Yarışları kategorileri izleyicilere nefes kesici anlar yaşatırken, en küçük sporcuların da keyifli bir şekilde yarıştığı Aroma AquaKids kategorisi ise şampiyonaya ayrı bir renk kattı.  

En küçük sporcuların da büyük bir coşkuyla katıldığı (9-11 Yaş) Yüzme Etkinliği Aroma AquaKids 200 metre olarak gerçekleşti. Bu kategoride yer alan tüm çocuklara madalya verilerek başarıları kutlandı. AquaYoungsstars (11-13 Yaş) kategorisinde ise 1K yüzen sporculardan ilk 3’e giren kadın ve erkek sporculara Aroma tarafından özel teşvik ödülleri takdim edildi. Bu ödüller, genç sporcuların azimlerini ve başarılarını takdir etmenin bir göstergesi olarak veriliyor. 

Aroma, eski yönetim kurulu başkanı merhum Ali Metin Duruk anısına 2.yılında da  Sportmenlik ve Başarı Ödülleri’ni sahipleriyle buluşturdu. Ali Metin Duruk Sportmenlik ve Başarı Ödülleri’ne bu yıl, sporcu olarak sahip oldukları olumlu değerler ve yüzme sporuna pozitif katkıları dolayısıyla Hilal Zeynep Saraç ve Celal Altunbaş layık görüldü.

“Sağlıklı ve mutlu nesillerin yetişmesine katkıda bulunmayı sürdüreceğiz”

Organizasyon tarafından takdim edilen plaketi alan Aroma Pazarlama & İş Geliştirme Müdürü İrem Özerden yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Aroma olarak, 10 yılı geride bırakan, böylesine anlamlı ve heyecan verici bir organizasyonun bir parçası olmanın gururunu yaşıyoruz. Öncelikle, bu uzun süreli ortaklığımız için tüm AquaChallenge ailesine ve şampiyonanın diğer destekçilerine teşekkürlerimizi iletiyorum. Biz Aroma olarak spora olan tutkumuzla geleceğin yıldızlarının, sağlıklı ve mutlu nesillerin yetişmesine katkıda bulunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Çocuklarımızın fiziksel ve ruhsal gelişimleri için sporun önemine inanıyor ve her yaştan sporcuya destek olmayı, onları spor yapmaya teşvik etmeyi her zaman görev biliyoruz. Eğitimden spor ve sanata her alanda gençleri desteklemeye, onların çabalarını ve başarılarını kutlamaya devam edeceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Egeli TEKNOFEST Ekibi ALS hastalığına dikkat çekti

ALS hastalığına ilişkin farkındalık yaratmak ve hastaları yakından tanıtmak amacıyla çevrimiçi düzenlenen ve moderatörlüğünü EHA Takım Kaptanı Elif Kalyoncu’nun üstlendiği “ALS Farkındalık Sempozyumu”na EÜ Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dinçer Ayaz, Biyoloji Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kerim Çiçek, ALS-MNH Derneği Başkanı Alper Kaya, konunun uzmanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Dekan Prof. Dr. Dinçer Ayaz, “ALS-MNH Derneği ve Biyoloji Bölümü öğrencilerimizin ortak düzenlediği bu etkinliği çok değerli buluyorum. Öğrencilerimizin sadece derslerle değil, toplumla ve sosyal hayatla da içe içe olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda Biyoloji Bölümümüzden üç öğrencimizin oluşturduğu EHA takımının TEKNOFEST yarışmasına ALS hastalığı ile ilgili projeyle katılmasını ayrıca anlamlı buluyorum. Proje şu anda yarı finalde yarışıyor. Bugün bu sempozyumu yapıyor olmamız projenin önemini daha da artırıyor. Bu projenin üç amacı var; birincisi farkındalığı artırmak; ikincisi ALS hastalarının, ebeveynlerinin ve yakınlarının çektiği zorluklara dikkat çekmek; üçüncüsü ise olası bir maddi kaynak sağlamak. Hem bilimsel, hem de sosyal sorumluluk açışından oldukça önemli bir proje.  Fakülte olarak TEKNOFEST’te çok fazla proje ile katılıyoruz. Geçen yıl Türkiye derecelerimiz vardı. Bu sene 29 takımımız TEKNOFEST’te yarışacak. EHA takımının projesi de dereceye girme potansiyeli yüksek projelerimizden bir tanesi. Takım kaptanımıza, danışman hocamıza, bölüm başkanımıza ve projede yer alan öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Biz, dekanlık olarak kendilerine maddi-manevi her zaman destek olmaya hazırız” dedi.  

Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kerim Çiçek, “Sempozyum kapsamında önemli konuşmacılarımız var ve dinleyicilerimizin ALS hastalığı hakkında pek çok bilgiye sahip olacağını düşünüyorum. EHA takımımız toplumda farkındalık yaratmak adına özverili bir çalışma sergiliyor. Bu sempozyuma da önemli katkılar sağladılar, hepsine teşekkür ediyorum. Değerli konuşmacılarımıza da katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Verimli ve keyifli bir sempozyum olmasını diliyorum” diye konuştu.

“Her 90 dakikada bir kişinin ALS sebebiyle hayatını kaybediyor”

ALS-MNH Derneği Başkanı Alper Kaya, “Böyle bir sempozyumun, pırıl pırıl öğrencilerimiz tarafından organize edilmesi çok mutluluk verici” diye konuştu. Alper Kaya, gerçekleştirdiği “ALS ile Yaşamak” başlıklı sunumuyla hastalığa karşı verdiği mücadeleyi katılımcılara aktardı. Kaya, dünyada şu anda yaklaşık 450 bin kişide ALS hastalığının görüldüğünü ifade ederek, her 90 dakikada bir kişinin ALS sebebiyle hayatını kaybettiğini, yılda bu sayının 100 bine ulaştığını söyledi.

Sempozyum kapsamında; EÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı ve Klinik Nörofizyoloji Bilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Bademkıran, “ALS Hastalığı-Tanı ve Tedavi”, New York Genome Center’dan Dr. Güney Akbalık “ALS’de RNA Lokalizasyonundaki Bozuklukların Araştırılması”, Nuticia Kategori Eğitim Müdürü Nihal Odabaşı Aksoy “ALS hastalığında beslenme”; hasta yakını Fatih Şen ” ALS Hastalığını Yakından Tanımak ve Tecrübeler” ve ALS hemşiresi Yasemin Çırak “ALS Hastalarında Bakım”  başlıklı sunumlarıyla katılımcıları bilgilendirdi.

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğrencilerinin oluşturduğu 5 takım;  Stubplast-eam, QD-Silicate, Bt-eam, AntiMikro Mellonella ve EHA  TEKNOFEST 2024’te yarı finalde yarışacaklar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sınavın “Köprüden Önce Son Çıkış’’ Olmadığı Çocuğa Hissettirilmeli!

Ancak bu dönemi hem ebeveynlerin hem de çocukların daha sağlıklı ve verimli geçirmeleri adına bazı önemli noktalara dikkat etmek gerekiyor. Bu dönemde belirli bir dozda sınav kaygısının doğal olduğunu hatırlatan Uzm. Psikolog Zeynep Göktuna, kaygısı artan, sınava olduğundan farklı anlamlar yükleyen öğrenciler için her sınavın bir kriz olduğuna işaret etti. Bunu önlemek adına da sınava çok az zaman kala özellikle ebeveynler için önemli uyarılarda bulundu. 

 

LGS yaklaştıkça çocuklarda kaygının arttığını anlatan Uzm. Psikolog Zeynep Göktuna “Kaygının en önemli nedeni belirsizliktir. Sınav sonucunun nasıl olacağı; dolayısıyla geleceğinin nasıl etkileneceği, yaşanacakların net olmayışı kaygı yaşanmasına neden olmaktadır” dedi. 

“Çocuklar; hayatlarının akışını etkileyecek bir yarışa girecekler, bu ‘yarışta’  belirli dozda yaşanan kaygı normaldir” diyen Yeditepe Üniversitesi Bağdat Caddesi Polikliniğinden Uzm. Psikolog Zeynep Göktuna, “ çocuk sınava farklı anlamlar yüklediğinde, sınavı mutlaka kazanılması gereken bir ‘savaş’ olarak algılamaya başladığında; her bir çalışma testini, hatta her bir soruyu da bir savaş olarak görmeye başlar ve böylelikle kaygı gün geçtikçe artar ve sınav dönemi atlatılması çok zor olan bir ‘kriz’ haline dönüşür. ” diye konuştu. 

Zeynep Göktuna, yanlış anne baba tutumları, çocuğun ‘ailemi hayal kırıklığına’ uğratırsam korkusu, huzursuz aile ortamı, sürekli ders çalış baskısı,  ailenin sınav ve sınav sonuçlarıyla aşırı ilgilenmesi, ailenin sınavı çocuğun hayatının en önemli olayı olarak görmesi, çocuğa sınavı mutlaka kazanması gerektiği mesajının verilmesi, çocuğun sınava farklı anlamlar yüklemesi,  ailenin beklentisinin çocuğun kapasitesinin üstünde olması, çocuğun başkalarıyla kıyaslanması, çocuğun sınavla ilgili korkularının yeterince önemsenmemesinin  kaygıyı attıran nedenler olarak sıraladı. 

ÇOCUĞUN PSİKOLOJİSİ NEYİ ANLATIYOR?

Sınava hazırlanan öğrencinin içinde bulunduğu psikolojiyi iyi anlamak gerektiğini söyleyen Uzm. Psikolog Göktuna, “Bu dönemde çocuklar sınavı mutlaka kazanmak zorunda oldukları bir yarış olarak algılarlar. Aile, arkadaşlar ve yakın çevrenin sadece alacakları puanla ilgilendiklerini, sınavı kazanırsa etrafındaki herkesin kendisine daha çok değer vereceğini düşünürler bununla birlikte sınav döneminde ailelerin kendileri için yaptıkları fedakarlıklar nedeniyle ailelerine karşı borçlu ve suçlu hissederler. Bunun sonucunda da kendilerini daha çaresiz hissedebilirler.   Bu hissettikleri de sınav döneminde davranış değişiklerinin baş göstermesine neden olur. Bunun sonucunda da kız öğrencilerde alınganlık, kolay ağlama, içe dönüklük, erkek öğrencilerde ise kolay öfkelenme gibi davranış değişiklikleri baş gösterebilir.” Diye konuştu. 

SINAV ÖNCESİ ÇOCUKLARA NASIL DAVRANILMALI?

Öncelikle çocuğunuza, insanın her zaman kazanmasının ve başarılı olmasının mümkün olmadığını, kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğunu ve hayatın sonu olmadığını anlatın” diyen Zeynep Göktuna, bu konuda ailelerin tutum ve davranışlarının nasıl olması gerektiğine dair şunları anlattı: “Çocuğunuza, O’nun başarısından çok önemli olanın ‘elinden gelenin en iyisini yapması’ olduğunu, sınavın O’nun kaderi olmadığını, sınavın O’ndan daha değerli olmadığını, sınavda başarısız olsa da O’na karşı sevginizin devam edeceğini, sevginizden hiçbir şeyin eksilmeyeceğini, O’nu destekleyeceğinizi ve olumsuz bir yaklaşım sergilemeyeceğinizi ve O’nu her koşulda seveceğinizin mesajını verin. ‘Sınav bizim için önemli değil’, ‘Kazanamazsan da Olur’ gibi sözler söylerken, ağzınızdan çıkanla beden dilinizin birbiri ile uyumlu olmasına da her zaman özen gösterin ve dikkat edin. Unutmayın ki birbiri ile çelişkili mesajlar verdiğinizde çocuğunuz daha çok beden dilinize dikkat edecek ve bunun sonucunda da ailenin kaygılı hali çocuğa yansıyacaktır.”

“ÇOCUĞUNUZLA EMPATİ KURUN!”

“Sınava hazırlanma sürecinde ve sınav sırasında yaşayacakları tüm zorlukları hayal edip, kendinizi çocuğunuzun yerine koymaya çalışıp, O’nun yaşadığı zorlukları anlamaya çalışın” diyen Göktuna, sözlerine şöyle devam etti: “Sınava hazırlanma sürecinde, kendinizi çocuğunuzun yerine koyup, O’nun yaşadığı zorlukları, sınavla ilgili korkularını anlamaya çalışın. Söylediği ve hissettiği şeyler için O’nu sorgulamayın, korkularını görmezden gelmeyin. ‘Bu şekilde hissetmemelisin’ diyerek duygularını düzeltmeyin ve küçümsemeyin. Her koşulda O’nu anladığınızı ve her koşulda yanında olup O’na destek olacağınızı hissettirin.”

SINAVIN ONDAN DAHA DEĞERLİ OLMADIĞINI ANLAMASINI SAĞLAYIN

“Çocuğunuzun ergenlik döneminde olduğunu unutmayın. Bu dönem çalkantılı ve ikilemli bir dönemdir.  Çocuğunuza önerilerde bulunmak istediğinizde onun sizinle aynı şeyleri göremeyeceğini bilin” diyen Göktuna sözlerine şöyle devam etti: “Bunun yanında beden dili ve ses tonu ile verdiğiniz mesajlara dikkat edin. “Sınav bizim için önemli değil, ‘Kazanamazsan da olur’ gibi sözler söylerken; ağzınızdan çıkanla bedeninizin söylediği çelişiyorsa çocuğunuz daha çok beden diline dikkat edecek ve ailenin kaygılı hali çocuğa yansıyacaktır.”

ÇOCUĞUNUZLA İLGİLİ GERÇEKÇİ BEKLENTİLER İÇİNDE OLUN

Ebeveynlerin beklentileri ile çocuğun yapabileceklerinin birbiriyle uyumlu olması gerektiğinin altını çizen Göktuna, “Her anne baba çocuğunun özel olduğunu düşünür, her çocuk belli alanlarda kuvvetli olabildiği gibi belli alanlarda da zayıf olabilir. Beklentileriniz ile çocuğunuzun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa, çocuğunuz daha az kaygı yaşayacaktır. Yapabileceklerinin çok daha fazlasını çocuktan beklemeyin sınırlarının üstünde zorlamayın” dedi. 

ÇALIŞMA GAYRETİNİ TAKDİR EDİN! 

Çocuğun sürekli olumsuz yanlarını vurgulamak yerine, olumlu yanlarını görmenin kendisine olumlu bakmasını kolaylaştıracağını hatırlatan Göktuna, sözlerine şöyle devam etti: “Sık sık eleştirmek yerine, geçmişteki başarılarını onaylayın. Olumlu yanlarını ve çabalarını tespit ederek övmeyi deneyin. Çocuklarınıza, başarı ve başarısızlık durumunda, onları destekleyeceğinizi ve olumsuz bir yaklaşım sergilemeyeceğinize inandırın. Bunun için de olabildiğince normal ve her zamanki gibi davranın. Çok fazla hoşgörülü, çok yumuşak davranmaktan kaçının. Çocuğu rahatlatayım diye abartılı davranışlara girişmeyin! Çünkü bu tutum karşısında çocuk, ‘evet gerçekten çok kötü bir durumla karşı karşıyayım bu nedenle bana çok hoş görülü davranılıyor’ gibi bir düşünceye kapılabilir.”

ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN

Çocuğunuzun bu süreçte neleri yapmadığına  ve yapamadığına değil, neleri yapabildiğine odaklanmak gerektiğini anlatan Göktuna, “Özellikle sınava az bir zaman kala çocuklarınıza, işlerinize ayırdığınız kadar zaman ayırmaya, onlarla birlikte keyif alabileceğiniz etkinlik ve faaliyetlere katılmaya özen gösterin. Sınav önemli olmakla birlikte, çocuğunuza sınavın onun kaderi olmadığını hissettirin.” Dedi. 

AİLE SORUNLARINI KONUŞARAK HALLEDİN! 

Gençlere aile ortamında kendilerini ifade etme imkanı sağlayarak O’na güvenildiği ve birey olduğu hissettirmenin her zaman çok önemli olduğunu söyleyen Göktuna, “Ancak bu  dönemde çocuk ve ebeveynler arasındaki anlaşmazlıkları konuşarak halletmeye çalışmak, bu dönemde çocuklara ağır cezalar vermemek, aile içinde huzurlu ve sakin bir ortam yaratmak sınava hazırlanan çocuğun psikolojisi açısından oldukça önemlidir” dedi. 

Bir diğer önemli konunun da ebeveynlerin gelecekle ilgili kaygılarını, kendi gerginliğini, stresini ve çocuğa yansıtmaması gerektiğinin altını çizen Göktuna, “Kaygının bulaşıcı bir duygu’’ olduğu hatırlanmalı.  Unutulmamalıdır ki ; Çocuğunuzun geleceği konusundaki endişeleriniz çocuğa yansır. Çocuğunuza yansıtmadığınızı düşündüğünüz her olumsuz duygu ve düşünce çocuk tarafından hissedilir bu nedenle aileler kaygılarını azaltmaya çalışmalıdır diye konuştu. 

ENERJİSİNİ YÜKSELTECEK ETKİNLİKLER YAPIN

Çocuğunuzun bunaldığını, keyifsiz, yorgun ve umutsuz olduğunu hissettiğinizde, O’nu dinleyip anlamaya çalışın,  ‘sınav  odaklı’ olmayan konuşmalar yapın, neşeli olun, sık sık espri yapın, O’nu rahatlatacak, enerjisini tazeleyecek etkinlikler yapın, O’nu mutlu etmek için küçük hediyeler alın ve  çocuğunuzla hoş ve keyifli vakit geçirin. 

Sınav öncesinde O’nu mutlu etmek için küçük bir hediye alabilirsiniz.  O’nun başarısı ile O’na duyduğunuz sevginin hiçbir bağlantısı olmadığını her   fırsatta dile getirin. 

SINAVDAN BİR GÜN ÖNCE ÇOCUKLARA NASIL DAVRANILMALI ? 

Sınava bir gün kala, olağanüstü davranışlar sergilememek gerektiğinin altını çizen Zeynep Göktuna, şu bilgileri aktardı: “Akşamınızı rutin olarak sürdürün. Sınavdan bir önceki akşam, çok fazla yorucu aktivitelerden kaçının, belki küçük bir gezi veya havadar bir alanda keyifli etkinlikler yapabilirsiniz. Bu tür zamanlarda çocuklar genellikle konuşmak istemezler, bu nedenle konuşmak istemediği için O’na kızmayın ve bu isteğine saygı gösterin. Kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte son gün ders çalışmak kaygıyı arttıracağından çocuğunuza bir gün öncesinden ders çalışmayı bırakmasını tavsiye edebilirsiniz. Bir gün öncesinde sınavla ilgili haberler duymak, görsel ve yazılı basında çıkan haberleri görmek ve takip etmek zorunda kalmak çocuğunuzun kaygısını attıracağından sınavla ilgili haberler verebilecek televizyon, bilgisayar, gazete gibi kitle iletişim araçlarından uzak durun benzer bir şekilde yakınlarından gelebilecek olan ‘Başarı’ telefonları için de önlem alın.  Çocuğunuzun sınav evraklarını önceden hazırlayın ve çocuğunuza her şeyin tam olduğunu önceden söyleyin. Sınav öncesi en geç 22.30- 23.00 gibi yatmasına özen gösterin, gece uyumakta zorlanıyorsa, ılık bir duş ve dinlendirici bir müzik uyumasına yardımcı olabilir.”

“SINAV GÜNÜNÜ ÇOCUKLARIN EN ÖNEMLİ ANI GİBİ DAVRANMAYIN”

Sınav sabahında da özellikle sakin kalmak, kaygımızı çocuğumuza yansıtmamak  ve ‘ normal bir günmüş’ gibi;  hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Zeynep Göktuna, sınav günü önerilerini şöyle sıraladı: “Çocuğunuza, O’nun ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde normal bir kahvaltı hazırlayın ve sınavda rahat edeceği kifayetler giymesini sağlayın. Sınav günü, çocuğun ‘en önemli anı’ymış gibi’ davranmayın, sıradan bir gün gibi davranın ve asla rutininizi bozmayın. Benzer bir şekilde çocuğunuzu törenle, okunmuş şekerle, cümbür cemaat tüm aile sınava yollamayın. Sınava çok erken gitmek çocuğunuzun kaygısını arttırabileceği gibi çok geç gitmek de hem sizde hem de çocuğunuzda stres yaratabilir. Bu nedenle sınav saatine 45 dakika kala okulunuzda olun. 

AİLELER ‘SINAV ANI İÇİN ÇOCUKLARA NELER ÖNEREBİLİR?

Çocuklar için en büyük tehlike sınav anında sınavla ilgili düşünmek olduğuna dikkat çeken Zeynep Göktuna, ailelerin sınav anı için çocuklara verebileceği önerileri şöyle sıraladı: “ Ailelerimiz çocuklarına sınav anında sınavı değil, sorular üzerinde odaklanmasını; heyecanlandığı zamanlarda üçe kadar sayıp nefesini tutup bırakmasını, sınav geçişlerinde birer ikişer dakika mola vermesini öğütleyebilirler. Sınav bittikten sonra, çocuk sınav hakkında konuşmak istemiyor ise O’na saygı gösterilmeli ve sınavla ilgili sorular sorulmaması gerektiği akıldan çıkartılmamalıdır buna ek olarak çocuğunuza beslediğinizin sevginin sınavla ilişkili olmadığını göstermek amacıyla, sınav sonrasında tüm aile üyeleri hep birlikte eğlenceli şeyler yapılması, çocuğunun gerçekten sevildiğini hissetmesini sağlayacaktır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Londra’daki finalin hafta sonu harcamalarında yüzde 40 artış getirmesi bekleniyor

Önceki yıllarda oynanan final maçlar için kartlar üzerinden yapılan harcamaların verileri analiz edilerek hazırlanan çalışmaya göre; Şampiyonlar Ligi final maçı, ev sahipliği yapan kente ortalama 2 günde normal döneme kıyasla ekonomik açıdan yaklaşık yüzde 40 artış etkisi bekleniyor.

 UEFA Şampiyonlar Ligi’nin final heyecanı bu yıl 1 Haziran’da İngiltere’de yaşanacak. Ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren öncü global teknoloji şirketi Mastercard, Real Madrid ile Borussia Dortmund arasında Londra’daki Wembley Stadı’nda oynanacak final maçının ekonomik açıdan kente katkısına ilişkin bir analiz paylaştı. 

Analiz, Mastercard’ın daha önceki finallerdeki kart harcamalarının verileri kullanılarak yapıldı. Çalışmaya göre 1 Haziran’da oynanacak maçın, İngiltere’ye cumartesi-pazar günlerini kapsayan hafta sonu dönemdeki yaklaşık getirisinde yüzde 40 artış göstermesi bekleniyor.

Mastercard tarafından hazırlanan verilere göre; geçen yıl İstanbul’daki finalin oynandığı günü kapsayan 9-11 Haziran hafta sonunda bir önceki yılın aynı hafta sonuna kıyasla yüzde 72, bir önceki haftaya kıyasla ise yüzde 39 daha fazla turist harcaması gerçekleşti. Buradaki harcama artışında final maçını oynayan takımların ülkeleri olan İtalya ve İngiltere’den gelen turistlerin ise bir önceki yılın aynı hafta sonuna göre harcamalarını yaklaşık 4 katına, bir önceki hafta sonuna göre ise 2.3 katına çıkardığı dikkat çekiyor.

Kartlı harcamalarda yüzde 39 artış

Araştırmada, turistlerin ev sahibi şehirlerdeki kartlı harcama tutarında bir önceki hafta sonuna kıyasla yüzde 39, bir sonraki hafta sonuna kıyasla yüzde 32 artış gözlendiğine yer verildi. Ortalama olarak finaller, ev sahibi şehirlerde turistlerin kartlı harcamalarını ortalama yüzde 40 artırıyor. Kartlı yapılan işlem adetlerinde olan artış ise bir önceki hafta sonuna kıyasla yüzde 60 bir sonraki hafta sonuna göre kıyasla yüzde 52 olarak artış gösteriyor.

İspanyol ve Alman turistlerin harcama davranışları analiz edildiğinde; İspanyol ve Alman taraftarların harcamalarının yılın geneline yayıldığı görülürken temmuz ve ağustos aylarında zirveye çıktığı gözlemleniyor. İspanyol turistlerin İngiltere’de yaptığı harcamaların yüzde 42’si Londra’da geçerken Alman turistlerin İngiltere’de yaptığı harcamaların yüzde 33’ü Londra’dan geçiyor. Almanların ortalama işlem hacmi İspanyollara göre yaklaşık yüzde 29 daha fazla gerçekleşiyor. Turistlerin en fazla harcama yaptığı sektörlerin başında konaklama, yemek, giyim ve sağlık sektörleri geliyor.

En çok harcama artışı yeme-içme sektöründe bekleniyor

Finalin oynandığı hafta sonunda ev sahibi şehirde çeşitli gıda ve restoran harcamaları gibi alanlarda iki katına yakın artışlar gözlemlenirken, konaklama ve hava ulaşımı harcamaları da yaklaşık olarak yüzde 70 artışlarla bu noktada öne çıkıyor. 

Dünyada futbol ekonomisinin büyüklüğü 800 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Yapılan araştırmalarda dünya futbolunda en yüksek gelir elde eden kulüpler sıralamasında genel olarak Real Madrid, Manchester City, Liverpool, Manchester United, Paris Saint-Germain ve Barcelona gibi külüpler ilk sıralarda yer alıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aktif Tech’ten büyüme adımı

Finansal teknolojiler, ödeme ve biletleme sistemleri yazılımı alanlarında faaliyet gösteren Aktif Tech, Dijitalpark Teknokent’teki yeni ofisine taşındı. Aktif Tech Genel Müdürü Özgür Bilgin, “Gücünü teknolojiden alan bir anlayışla hareket ediyoruz. Yeni ofisimiz hedeflere ulaşma yolculuğumuzda bize daha özgür bir hareket alanı sağlayacak” dedi.

İşinin kalbine teknolojiyi konumlandıran Aktif Bank’ın yüzde 100 iştiraki olarak faaliyet gösteren Aktif Tech; gerçekleştirdiği iş birlikleri ile finansal teknolojiler, ödeme sistemleri ve biletleme sistemleri yazılımlarına yenilikçi bir yaklaşım getiriyor. Yaklaşık iki yıldır sunduğu teknoloji altyapılı hizmetlerini geliştirmek adına bir adım atan Aktif Tech, Çekmeköy’deki Dijitalpark Teknokent’teki yeni ofisinin kapılarını açtı. Faaliyetlerini artık 260 kişi kapasiteli 1700 m2’lik ofiste sürdürecek olan Aktif Tech, bu hamlesiyle sektörün önde gelen yeteneklerine daha konforlu bir çalışma ortamı sunmayı hedefliyor.

Özgür Bilgin: Yurt dışı planlarımız bulunuyor

Yaklaşık iki yıldır her büyüklükten holding ve finans kuruluşuna, özellikle yurt dışındaki ödeme kuruluşları ve e-para kuruluşlarına, biletleme yazılım ürünlerine ihtiyaç duyan tüm kurumlara yüksek katma değerli yazılım çözümleri sunduklarını belirten Aktif Tech Genel Müdürü Özgür Bilgin, “Yeni ofisimiz belirlediğimiz uzun vadeli hedeflere ulaşma yolculuğumuzda bize daha özgür bir hareket alanı sağlayacak. Bir merkez olarak konumlandırdığımız bu ofisimizin yanında Türkiye’nin finansal teknoloji ekosisteminin yer aldığı teknoparklarda daha mikro ofisler konumlandırarak ülkemizin yetenek havuzundan faydalanmayı, ardından yurt dışına açılmayı planlıyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Turzimin Alman Lideri Bodrum’da

HolidayCheck etkinlikte 100’ün üzerinde turizm yöneticisi ile buluştu.

HolidayCheck Türkiye Bölge Satış Yöneticisi Sinan İçten, Satış Direktörü Stefan Velte, İçerik Ortaklığı Uzmanı Julian Hehmann, Otel Tedarik Müdürü Nurten Demirbaş ve Teknik Uzman Jonas Weinz’in konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, Bodrum ve Ege Bölgesi’nin geçen seneye göre %60 büyüme gösterdiği ve bölgenin potansiyelinin her geçen gün arttığı bilgisi verildi.

Almanya ve Almanca konuşulan ülkelerde, daha fazla potansiyel rezervasyon oluşturma, pazar trendlerini ve yaklaşan yenilikleri değerlendirmek için işletme ve pazar bilgileri, yorumların gücünü artırmak için içerik ortaklığı fırsatları hakkında HolidayCheck Satış Direktörü Stefan Velte bilgi verdi. Ayrıca, 5 yıl sonra yeniden Bodrum’da bu etkinliği gerçekleştirmiş olmaktan mutluluk duyduklarını ve olası işbirliklerinin artan potansiyeli daha da yukarıya taşıyacağını paylaştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı