Aylık arşivler: Eylül 2024

Now’ın reyting rekorları kıran dizisi ‘Kızıl Goncalar’ kanal yayınından hemen sonra Disney+’ta!

Bu akşamdan itibaren bölümü kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için dizi Disney+’ta yayında olacak.

Yapımını Gold Film’in, yapımcılığını Faruk Turgut’un üstlendiği, başrollerinde Özcan Deniz ve Özgü Namal yer aldığı, Mert Yazıcıoğlu, Erkan Avcı, Hazal Türesan, Mert Turak, Selen Öztürk, Şerif Erol, Tolga Tekin, Duygu Sarışın, Tuğrul Tülek, Yakup Turgut, Sitare Akbaş, Mina Demirtaş, Esma Yılmaz, Zehra Kelleci gibi birbirinden başarılı isimleri buluşturan ‘Kızıl Goncalar’ yeni sezonuyla bu akşam NOW’da seyircileri yeniden ekran başına kilitleyecek. Yönetmen koltuğunda Ömür Atay’ın oturduğu, senaryosunu Necati Şahin’in kaleme aldığı efsane dizi, kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için TV yayınının hemen ardından Disney+’ta ve NOWTV’de izlenebilecek. 

İlk sezonunun tüm bölümleriyle şu an yayında olan ‘Kızıl Goncalar’, yeni bölümleriyle TV yayınından hemen sonra Disney+’ta!

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaşar Kemal’in 1970 yılında yayımlanan, 13 dile çevrilerek dünyada yoğun ilgi gören romanı büyük bir prodüksiyonla 36 yıl aradan sonra Şehir Tiyatroları’nda

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Yaşar Kemal’in yazdığı, Yiğit Sertdemir’in uyarlayıp yönettiği “Ağrı Dağı Efsanesi”ni seyirciyle buluşturuyor. Ahmet ve Gülbahar’ın aşk hikâyesini konu alan oyun, 2 Ekim 2024 Çarşamba günü 20.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde ilk gösterimini yapıyor. 

Kapısına kadar gelen bir atı geri vermeyerek geleneğine sahip çıkma sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalan Ahmet’le, hem atın hem de bölgenin yönetiminde sözün sahibi olan Mahmut Han’ın kızı Gülbahar’ın hikâyesi, Yaşar Kemal’in usta kaleminde hem kültürün rengi, hem tarihin izi, hem halkın yükünü taşıyan Ağrı Dağı Efsanesi’ne dönüşmüştür.

 

36 Yıl Önce “Ağrı Dağı Efsanesi”

Yaşar Kemal’in destan, masal ve roman özelliklerini gösteren önemli eseri “Ağrı Dağı Efsanesi” yayımlanışının 18. yılında 1988-89 sezonunda seyircimizle buluşmuştu. Ali Taygun’un yönettiği oyunda dönemin genç ve usta oyuncuları olan Mustafa Alabora, Adnan Altay, Mustafa Aslan, Tuncay Atayata, Metin Çekmez, Nuri Ergün, Erdoğan Gemicioğlu, Saltuk Kaplangı, Gökhan Mete, Naşit Özcan, Ahmet Uz, Aliye Uzunatağan, Avni Yalçın, Erhan Yazıcıoğlu, Aytaç Yörükaslan rol almıştı.

“Belki Oluruz Masal. Kılıç Ortadan Bir Kalksa”

 

Oyunun yönetmeni Yiğit Sertdemir, “Ağrı Dağı Efsanesi”ni şöyle anlatıyor:

 

“Bir büyük ozanın, yazarın, aydının, gururun; eni konu bir baş dengbejin büyülü dilinden bize uzanan sonsuz bir nefes alma vesilesi. Tık nefes olmamızın sebeplerini tane tane, tüm zarafetiyle, bilgeliğiyle, yaşanmışlığıyla çıkarıyor Yaşar Kemal şu fani zihnimizin karşısına. Tüm olamamış aşklarımızın, kaybettiğimiz umutlarımızın, ayrılıklarımızın hikâyesi. Öyle bir ayrılık ki, sanki ortamıza kocaman bir kılıç saplanmış da, elimiz birbirine dokunamıyor. Dokunabilse, el ele tutuşacağız ama ne mümkün. Dokunabilse, masal olacağız. 

Dokunabilse… Ah bir dokunabilse…

Masal olamayanların ülkesinde, efsaneye mahkûm bir ahire adım adım gitmek…

Belki oluruz masal. Kılıç ortadan bir kalksa.

Kavuşuruz.

Dokunuruz.

Oyuna emek veren her bir kişinin yürekten, ciğerden, hevesle ve muazzam bir inançla sahip çıktığı seyirliğimiz; sizi masalla efsane arasında salınmaya çağırıyor.”

 

Dramaturgisini Sinem Özlek’in, müziğini Oğuzhan Balcı’nın, dekor tasarımını Barış Dinçel’in, kostüm ve kukla tasarımını Candan Seda Balaban’ın, ışık tasarımını Osman Aktan’ın, ses tasarımını Gökhan Suna’nın,  koreografisini Senem Oluz, Özge Midilli’nin, oyunun müzik direktörlüğünü Burçak Çöllü’nün yaptığı, fotoğraflarını Sadi Ayan’ın çektiği oyunda; Arda Alpkıray, Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Can Tarakçı, Cihan Kurtaran, Emrah Can Yaylı, Emre Yılmaz, Ertan Kılıç, Hakan Örge, Murat Üzen, Özge Midilli, Serkan Bacak, Uğur Dilbaz, Yeliz Şatıroğlu, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor.

Oyun, 2-5 Ekim, 9-12 Ekim 2024 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

 

İyi seyirler…

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Yüzde 30 Kulübü Türkiye” ve Yatırım Hizmetleri Sunan Kurumlardan, Yönetim Kurullarında Kadın Temsilinin Artırılmasına Güçlü Destek

Yatırım hizmetleri sunan kurumlar, Türkiye’nin kurumsal yönetimde, toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerine ulaşması için Yüzde 30 Kulübü Türkiye’nin liderliğinde, “Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz” bildirgesine imza attı. Bildirgeye imza atan 7 lider kurum, finansal hizmet verdikleri şirketleri ve paydaşlarını; yönetim kurullarında ve üst düzey pozisyonlarda kadın temsilinin artırılması konusunda bilgilendireceklerini ve sermaye piyasası mevzuatına uygun olarak şirket karar organlarında kadınların temsilinin artırılması için harekete geçmelerini destekleyeceklerini beyan ve taahhüt etti.

 

İş hayatının her seviyesinde toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmeyi amaçlayan Yüzde 30 Kulübü Türkiye, kadınların yönetim kurullarındaki temsilini artırmak amacıyla, yatırım hizmeti sunan piyasa etkinliği yüksek kurumlarla iş birliği gerçekleştirdi. Türkiye’nin önde gelen 7 yatırım şirketi, Yüzde 30 Kulübü Türkiye ve 7 şirket temsilcisinin yer aldığı çalışma grubu tarafından hazırlanan “Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz” başlıklı bildirgeye imza attı. Bildirge, çalışma grubunda yer alan; Ak Yatırım, Garanti BBVA Yatırım, İş Yatırım, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), QNB Finans Yatırım, ÜNLÜ Menkul Değerler ve Yapı Kredi Yatırım’ın katkılarıyla hazırlandı. 

 

İmzacı Kurumlar Ortak Açıklama Yaptı

İmza töreni, 30 Eylül 2024 tarihinde Borsa İstanbul’da gerçekleşti. Törene %30 Kulübü Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Melsa Ararat, Kulübün Yönetim Kurulu üyeleri ve proje çalışma grubu eş başkanları Nazan Somer Özelgin ve Ebru Dildar Edin ile bildirgenin hazırlığını da üstlenen çalışma grubu üyeleri; Ak Yatırım Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu (YK) Üyesi Mert Erdoğmuş, Garanti Yatırım Genel Müdürü ve YK Üyesi Sinem Edige, İş Yatırım Genel Müdürü ve YK Üyesi Kenan Ayvacı, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü ve YK Üyesi İbrahim Öztop, QNB Finans Yatırım Genel Müdürü ve YK Üyesi Pamir Karagöz, ÜNLÜ Menkul Değerler Genel Müdürü ve YK Üyesi Gamze Akgüney ve Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü ve YK Üyesi Yılmaz Arısoy ve bildirgeye destek verecek diğer aracı kurumlar katıldı ve yatırım bankaları katıldı. 

 

Kulübün Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Melsa Ararat, törenin açılışında yaptığı konuşmada “Araştırmalar yönetim kurulları ve üst yönetim ekiplerinde cinsiyet dengesinin finansal, çevresel ve sosyal performansla, insan haklarına, yasa ve düzenlemelere saygılı bir yönetimle ilişkili olduğunu göstermekte. Şirket yönetiminde kadınların anlamlı oranlarda yer alması ve cinsiyet eşitliği hedefine yönelik çabaların raporlanması yatırımcılar arasında güven oluşturulmasında bir katalizör görevi görmektedir.  Nitekim küresel olarak yeni halka arzlarda dengeli bir yönetim kuruluna sahip şirketlerin paylarına daha fazla talep geldiğini görüyoruz. Yatırımcılar cinsiyet eşitliği performansı düşük olan şirketlerin operasyonel risklere ve itibar risklerine daha açık olduklarını dikkate aldıklarından bu şirketler sermaye piyasaları tarafından daha düşük değerlenmektedir. Bu nedenle Yüzde 30 Kulübü faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde yatırımcı grupları ile yakın çalışmaktadır. Bugün açıklanan bildirge Türkiye şirketlerini, AB Cinsiyet Eşitliği Direktifi ve Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifinin belirlediği standartları en iyi uygulama örnekleri olarak dikkate almaya teşvik edecektir. Şirketleri bu yönde teşvik etmeyi, desteklemeyi ve bilgilendirmeyi taahhüt eden yatırım hizmetleri şirketlerine teşekkür ediyorum.” dedi.

 

Bildirgeye imza atan kurumlar tarafından ortak açıklama yapıldı. Açıklamada, “Yatırım hizmetleri sunan kurumlar olarak sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasındaki sorumluluğumuzun farkındayız. Yüzde 30 Kulübü Türkiye’nin liderliği ve içgörüsünden hareketle kadın yöneticilerin kurumsal yapılanma, yetkinlik ve verimlilik artışına sağladığı katkıya dikkat çekmek amacıyla önemli bir bildirgeye imza attık. Bu doğrultuda, yatırım hizmetleri ve bu hizmetlere bağlı yan hizmetler talebinde bulunan şirketleri yönetim kurullarında ve üst düzey pozisyonlarında kadın temsilinin artırılması ve kadın-erkek üye oranındaki dengeli yapılanmanın önemi konusunda bilgilendireceğimizi ve bu konuda harekete geçmelerini destekleyeceğimizi beyan ediyoruz.” denildi. Bildirgenin etkinliğini artırmak ve gerçekleştirilecek çalışmaları somut hale getirmek amacıyla takip mekanizmaları hayata geçirilecek. Bu doğrultuda belli dönemlerde, bilgilendirme ve destek taahhüdüne ne ölçüde uyulduğu konusunda açıklama yapılması, ayrıca çalışma grubu aracılığıyla bir raporlama mekanizmasının oluşturulması öngörülmekte. 

 

Yüzde 30 Kulübü Türkiye Yönetim Kurulu Üyeleri ve Yatırım Hizmetleri Sunan Kurumlarla İş Birliği Geliştirme Çalışma Grubu Eş Başkanları Nazan Somer Özelgin ile Ebru Dildar Edin konuyla ilgili; “Kadınların iş dünyasında güçlü bir şekilde yer almasının sadece toplumsal bir gereklilik değil, aynı zamanda kurumsal performans, inovasyon ve sürdürülebilirlik açısından da hayati öneme sahip olduğuna inanıyoruz. Bu bildirge, somut adımlar atmak için güçlü bir taahhüt özelliği taşıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği sadece etik bir sorumluluk değil, aynı zamanda rekabet gücünü artıran ve şirketlerimize uzun vadede değer katan bir strateji. Özellikle finans sektörü, bu tür inisiyatiflere dahil olarak sadece sektörlerinde değil, geniş kapsamlı ekonomik ve toplumsal dönüşümleri tetikleyebilecek güce sahip. Bu sektördeki liderler olarak bizler, iş dünyasında çeşitliliğin arttırılması için gerekli dönüşüme katkı sunacak ve çok önemli değişikliklerin hayata geçirilmesini sağlayacağız” ifadelerinin yer aldığı ortak bir açıklama yaptı.

 

Türkiye’de Kadınların Finansal Sisteme Dahil Olma Oranları Yetersiz

Yönetim kurullarında ve üst düzey pozisyonlarda kadınların temsilinin artması, finans sektörü ve sermaye piyasalarında daha güçlü ve çeşitlendirilmiş karar alma süreçlerine olanak tanıyor. Kadın liderlerin finansal stratejilere katkıları, şirketlerin farklı risklere karşı daha dayanıklı olmasını sağlarken, paydaşların beklentilerine daha etkin şekilde yanıt verilmesine de yardımcı oluyor. “Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz” bildirgesinde sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal refah için istihdamda kadın çalışan payının artırılmasıyla üretilecek katma değerin kaçınılmaz bir gereklilik olduğuna dikkat çekildi. 

 

Ülkemizde kadınların iş gücüne katılım, finansal sisteme dahil olma ve yönetim kadrolarında yer alma oranlarının yetersiz düzeyde olduğuna vurgu yapılan bildirgede; “Gelişmekte olan bir ekonomi olarak, ülkemize yönelen uluslararası sermayenin kalitesini ve miktarını artırmanın önemi gözetildiğinde, bu konuda önemli referanslardan biri olan ve aynı zamanda kurumsal yapılanma, nitelikli iş gücü, yetkinlik ve verimlilik artışına sağladığı katkı bakımından önem taşıyan, yönetim kurullarında kadın-erkek dağılımı konusunda yeterli rekabet gücüne sahip olmadığımız görülmektedir. Bu bilgiler ışığında, ülkemizde yönetim kurullarında kadın erkek eşitliğinin sağlanması konusunda etkin sonuçlar alınabilmesi için iş dünyasındaki diğer şirketleri de yönetim kurullarında kadın temsilinin artırılması konusunda müşteri ve paydaşlarımızı bilgilendirmeye ve harekete geçmelerini desteklemeye davet ediyoruz” ifadeleri yer aldı. 

 

Borsa İstanbul Şirketlerinin %34’ünün Yönetim Kurulunda Kadın Üye Bulunmuyor

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun “Türkiye’de Kadın Direktörler” raporuna göre, 2023 yılında Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin yönetim kurulunda ortalama %17,9 kadın üye olduğunu ve bu şirketlerin %34’ünün yönetim kurulunun tamamen erkeklerden oluştuğunu gösteriyor. 2023 yılında payları yeni halka arz olan şirketlerin yönetim kurulunda ise kadınların temsil oranı %13,5 ile bu ortalamanın da altında kalıyor. Avrupa Birliği Parlamentosu 2022 yılında yönetim kurullarında en az % 33 oranında kadın olmasını zorunlu kıldı. Bu direktifin halka açık şirketlere tanıdığı süre 2026’da sona eriyor. Yüzde 30 Kulübü Türkiye, yasa ve kural koyucuları bu konuda AB ile hizalanma konusunda çaba göstermeye davet ediyor.  

 

Yüzde 30 Kulübü’nün Hedefi Yönetim Kurulunda Kadın Olmayan Şirket Kalmaması 

Çeşitliliğin artması, şirketlerin finansal performansını olumlu yönde etkilerken, yatırımcı güvenini güçlendiren daha kapsayıcı ve etik bir iş kültürünün gelişmesini sağlıyor. Yüzde 30 Kulübü organizasyonların her seviyesinde toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmeyi amaçlayan şirketleri bir araya getiriyor. Küresel olarak, kadınların temsil hakkının tüm yönetim kurullarında ve üst düzey yönetim seviyesinde en az “%30” olması misyonu ile faaliyet gösteren Kulüp, 2010 yılında, İngiltere’de hayata geçirildi. Kampanya, 2023 itibarıyla 20’den fazla ülkede devam eden küresel bir misyona dönüştü. Yüzde 30 Kulübü, Türkiye’de 2017 yılında Borsa İstanbul’da lanse edildi. Çalışmalarını Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun ev sahipliğinde sürdüren kulübün Türkiye kampanyasının hedeflerinden biri; halka açık şirketler başta olmak üzere, yönetim kurulunda kadın olmayan şirket kalmaması. Türkiye’de toplamda 82 üyesi bulunan kulübün çalışmaları tüm gönüllülerin katkılarına açık.   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyaca ünlü beyin, sinir ve omurga cerrahisi uzmanları İstanbul’a geldi! WFNS Eğitim Kursu başarıyla tamamlandı!

Dünya Nöroşirürji Dernekleri Federasyonu (WFNS) Eğitim ve Öğretim Komitesi, WFNS Genç Beyin Cerrahları Forum Komitesi ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nin ortak ev sahipliğinde düzenlenen ‘WFNS Eğitim Kursu’, 27-29 Eylül 2024 tarihleri arasında Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi İbni Sina Oditoryumu’nda gerçekleştirildi.

 

WFNS Eğitim Kursu Düzenleme Komitesi Üyesi Prof. Dr. Onur Yaman: “Bu kursların önemi, asistan ve uzmanların insan anatomisine benzeyen yapılar üzerinde birebir pratik yapma fırsatı bulmalarıdır. Bu eğitimler, katılımcıların cerrahi deneyimlerini artırmaları için büyük bir fırsat sunmaktadır.”

 

Beyin, sinir ve omurga cerrahisi alanında dünyanın en prestijli etkinliklerinden biri olan Dünya Nöroşirürji Dernekleri Federasyonu (WFNS) Eğitim ve Öğretim Komitesi, WFNS Genç Beyin Cerrahları Forum Komitesi ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nin ortak ev sahipliğinde düzenlenen “WFNS Eğitim Kursu”, 27-29 Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi.

 

Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi İbni Sina Oditoryumu’nda düzenlenen kurs, uluslararası çapta tanınan uzmanların katılımıyla büyük ilgi gördü.

 

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte, beyin ve omurga cerrahisi alanında güncel gelişmeler masaya yatırıldı.

 

Bilim dünyasından seçkin akademisyen ve uzmanları bir araya getirdi

 

Dünya Nöroşirürji Dernekleri Federasyonu (WFNS) Eğitim ve Öğretim Komitesi, WFNS Genç Beyin Cerrahları Forum Komitesi ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi iş birliğiyle düzenlenen bu prestijli etkinlik, bilim dünyasından seçkin akademisyen ve uzmanları bir araya getirdi.

 

Etkinliğe katılan uzmanlar arasında Prof. Dr. Onur Yaman, Mehmet Zileli, Abuzer Güngör, Salman Şerif, Usame Muhammed, Eduardo Carvalhal Ribas, Bin Xu, Jun Muto, Sabino Luzzi gibi alanında önde gelen isimler yer aldı. Üç gün süren kurs boyunca, katılımcılar hem teorik bilgiler edindiler hem de interaktif vaka çalışmaları ile pratiklerini geliştirdiler.

 

Omurga cerrahisinin modern yaklaşımları ele alındı

 

WFNS Eğitim Kursu’nun ilk gününde kraniyoserebral cerrahi, ikinci gününde ise omurga cerrahisi odak noktası oldu. Son teknolojilerle desteklenen ameliyat teknikleri, minimal invaziv cerrahi ve omurga cerrahisinin modern yaklaşımları ele alındı. “Subaksiyel servikal travmanın yönetimi” başlıklı eğitim ve “Mikrovasküler diseksiyon” kursu gibi uygulamalı dersler, kursiyerlere gerçek cerrahi deneyim yaşattı.

 

“Mikrovasküler diseksiyon” kursu Bin Xu, Abuzer Güngör ve Mehmet Sabri Gürbüz, ameliyathanede gerçekleştirilen “Ön Servikal Teknikler” kursu da Prof. Dr. Mehmet Zileli, Prof. Dr. Onur Yaman ve Salman Sherif tarafından verildi.

Kurslar NPİSTANBUL Hastanesi akıllı ameliyathanesinde başarıyla gerçekleştirildi!

 

NPİSTANBUL Hastanesi akıllı ameliyathanesinde başarıyla gerçekleştirilen kurslar, son teknolojik modellerle eğitimleri pekiştirdi.

 

Kursun son gününde düzenlenen ameliyathane uygulamalı dersler büyük ilgi gördü. Katılımcılar, kadavra benzeri maketler üzerinde çalışarak, boyun fıtığı ve omurga patolojilerine yönelik ameliyat tekniklerini öğrenme fırsatı buldu.

 

Bu, Türkiye’de ilk kez yapılan maketler üzerinde gerçekleştirilen bir uygulamaydı. Katılımcılar, anatomik yapıları birebir simüle eden bu maketler üzerinde cerrahi müdahaleleri uygulayarak, tecrübelerini artırma imkânı buldular.

 

Dünyanın her yerinden beyin cerrahları bu etkinliğe katıldı

 

Etkinliğin sonunda konuşan WFNS Eğitim Kursu Düzenleme Komitesi Üyesi ve NPİSTANBUL Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Onur Yaman, WFNS tarafından düzenlenen bu önemli etkinliğin, Türkiye için önemini hem omurga cerrahlarının hem de beyin cerrahlarının bir araya gelmesi ve dünyanın dört bir yanından alanında uzman kişilerin burada eğitim vermesi olduğunu kaydederek, “Aynı zamanda, birçok farklı ülkeden katılımcılar bu eğitimlerden faydalanmaktadır. Dünyanın her yerinden beyin cerrahları bu etkinliğe katıldı. Japonya’dan Pakistan’a, Mısır’dan Almanya’ya kadar pek çok beyin cerrahı, katılımcılara eğitim vermek için buraya geldi. Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından beyin cerrahisi uzmanları ve asistanları da bu toplantıya katıldı.” dedi.

 

Kurs kapsamında boyun fıtıklarına önden yaklaşım yöntemleri de gösterildi

 

Etkinliğin son gününde düzenlenen kurslardan bir tanesinin ameliyathanede yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Onur Yaman, şöyle devam etti:

 

“Türkiye’de ilk kez yapılan bu kursta kadavra yerine maketler üzerinde çalışıldı. Bu maketler, kas ve cilt dahil tüm anatomik yapıları içeriyor ve boyun bölgesine önden ve arkadan nasıl yaklaşılması gerektiği öğretildi. Kurs kapsamında, laminoplasti (laminektomi ve arkadan sabitleme ameliyatları) ve boyun fıtıklarına önden yaklaşım yöntemleri de gösterildi.

 

Cerrahi işlemler kadavra yerine maketler üzerinde uygulandı

 

Bir diğer kursta ise, yine maketler üzerinde mikro diseksiyon eğitimi verildi. Bu kursların önemi, asistan ve uzmanların insan anatomisine benzeyen yapılar üzerinde birebir pratik yapma fırsatı bulmalarıdır. Bu eğitimler, katılımcıların cerrahi deneyimlerini artırmaları için büyük bir fırsat sunmaktadır. Anatomik yapılara uygun olarak, cerrahi işlemleri kadavra yerine maketler üzerinde uygulayarak tecrübe kazanma imkanı sağlandı.”

 

İstanbul’da gerçekleştirilen bu büyük organizasyon, dünya çapında beyin, sinir ve omurga cerrahisi alanında önemli bir buluşma noktası oldu

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

8 bin 554 Bakırköylü ücretsiz sağlık hizmetinden faydalandı.

Bakırköy Belediyesi Tıp Merkezi, Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu’nun göreve gelmesinin ardından halk sağlığı için gerçekleştirdiği çalışmaları artırdı. Çalışmalar kapsamında Nisan-Ekim ayları arasında 8 bin 554 kişi sağlık hizmetinden yararlandı.

 

“Önce halk sağlığı” anlayışıyla çalışmalara hız kazandıran Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu’nun göreve başladığı günden beri binlerce vatandaş sağlık hizmetiyle buluştu. Bakırköy Belediyesi Tıp Merkezi’nde ücretsiz bir şekilde verilen sağlık hizmetinden, Nisan-Ekim ayları arasında toplam 8 bin 554 kişi faydalandı. Aile hekimi, fizik tedavi, kadın hastalıkları ve doğum, göğüs hastalıkları, diyetisyen, psikolojik danışmanlık gibi branşlarda hizmet veren uzman doktorlar, Bakırköylülerin hayatına dokunmaya devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Selim Badur: “Grip aşısı Kasım’da olunmalı”

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen Grip Aşıları Sempozyumu’nda grip aşılarının önemi vurgulandı. İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, grip mevsiminin ötelendiğini, ülkemizde özellikle gribin Şubat sonu Mart ortasında pik yaptığını söyledi. Grip aşısının koruyuculuğunun ortalama 8 ay olduğunu vurgulayan Badur, özellikle yaşlılar, 65 yaş üzerinde ya da kronik hastalığı olan immün sistemi iyi çalışmayan kişilerin Kasım ayında aşı olması gerektiğini söyledi.

İstanbul Atlas Üniversitesi Dr. Ralph A. Defronzo Oditoryumu’nda düzenlenen sempozyumda grip virüsü, gripten korunmanın yolları ve grip aşılarına ilişkin bilgi verildi. 

Prof. Dr. Faruk Aydın: “Basit önlemler almak kritik bir yaklaşımdır”

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Aydın, mevsimsel grip sezonunun başladığını duyurmak ve nasıl önlemler alınması gerektiğini belirtmek amacıyla sempozyumu düzenlediklerini söyledi. Grip nedeniyle her yıl milyonlarca insanın etkilendiğini kaydeden Aydın, “Grip yaygın ve kolay bulaşan bir virüsün neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Kış aylarının gelmesiyle grip vakalarının artış gösterdiği bu dönemde hastalığın önlenmesi ve kontrol büyük önem taşımaktadır. Hepimizin bildiği gibi basit önlemler almak hem bireysel sağlığımızı korumak hem de toplumsal bağışıklığı güçlendirmek adına oldukça kritik bir yaklaşımdır. Bugün burada hem virüsü tanıyacağız hem de grip aşısının önemine, hijyen kurallarına ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarına dikkat çekilecektir” dedi.

Prof. Dr. Selim Badur, grip ve aşılarla ilgili merak edilenleri anlattı

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, “Grip ve Grip Aşıları Hakkında Merak Edilenler” başlıklı konuşmasında grip aşısının ne zaman olunması gerektiği, grip aşısının koruyuculuğunun süresi, grip aşılarının etkinliği gibi pek çok merak edilen sorulara ilişkin bilgi verdi. 

İnfluenza, virüslerin Lady Gagası’dır

Gripte çok değişken bir virüsle karşı karşıya olunduğunu belirten Prof. Dr. Selim Badur, “Genellikle çok bulaşıcı, hızlı bulaşan bir virüs. Dış koşullara dirençli, kolay kolay ölmüyor. Belirli patolojilerde ölümcül olabiliyor. Özellikle kronik hastalığı olanlarda o hastalığın ağırlaşmasına yol açıyor. Komplikasyonsalara yol açıyor. Bu önemli hastalık için Lady Gaga benzetmesi yapılıyor. Ben de bu benzetmeyi kullanıyorum. 2013 yılında Nature Medicine dergisinde yer alan bir yazıda ‘İnfluenza virüsü virüslerin Lady Gagası’dır deniyor. Gerçekten Lady Gaga gibi görüntüsü çok sık değişen bir virüsle karşı karşıyayız” dedi.

Grip virüsü bakteri enfeksiyonlarına zemin hazırlıyor

Grip virüsünün bakteri enfeksiyonlarına zemin hazırladığını belirten Badur, “Olguların çoğunda sekonder bakteri enfeksiyonları ortaya çıkıyor. Pnömokok bakterileri için akciğerde birtakım reseptörler var. Ama üstü örtülü. Grip gelince o örtüyü kaldırıyor ve reseptörler açığa çıkıyor ve böylece pnömokok bakterileri daha fazla enfeksiyon etkeni olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

Grip aşısının koruması ortalama 8 ay sürüyor

Her sene grip aşısı olunmasının nedenine vurgu yapan Badur, “Aslında bizim her sene grip aşısı olma nedenimiz, virüsün antijenik tip değişiminden çok, korumanın ortalama 8 ay olmasıyla ilgili. Özellikle basın organlarında, medyada, sosyal medyada ve kamuoyunda bu iddia edilse de asıl sebep virüsün değişikliği nedeniyle değil, korumanın kısıtlı olması. Bu nedenle biz her yıl grip aşısı oluyoruz” dedi.

Grip mevsimi ötelendi

Grip aşısının ne zaman olunması gerektiğini de belirten Badur, “2003-2012 arasındaki laboratuvar bulgularına göre büyük olasılıkla küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili olarak grip mevsimi ülkemizde bir parça ötelendi. İleriye doğru sarktı. Kasım ve aralık ayında grip görmüyoruz. Ne zaman görüyoruz? Ocakta artmaya başlıyor, Şubat’ta pik yapıyor, Mayıs sonuna kadar devam ediyor. Buradan çıkan sonuca göre grip mevsiminin tarihlerini bildiğimiz zaman grip aşısını ne zaman olmalıyız? 2014-2015 sezonu bulgularına göre ABD’de 51’inci hafta, Avrupa genelinde dördüncü hafta, Türkiye’de 8 ya da 10’uncu hafta yani Şubat sonu Mart ortasında pik yapıyor. En fazla bu dönemde grip aktivitesi görülüyor. 

Grip aşısı Kasım ayında yapılmalıdır

Grip aşısının koruyuculuğunun ortalama 8 ay olduğunu kaydeden Badur, “Grip aşısının koruyuculuğu ve antikor stresi düşüyor. Özellikle yaşlılar, 65 yaş üzerinde ya da kronik hastalığı olan immün sistemi iyi çalışmayan kişileri Eylül ayında grip aşısı yaptığınız zaman aktivitenin pik yaptığı zaman Ocak ayı sonunda antikorlar azalmakta. Bu nedenle grip aşısı yaptırma ayı Kasım olarak belirtilmelidir” dedi.

Doç. Dr. Özge Ünlü: “Grip aşısı kronik hastalığın ağırlaşmasına karşı önemli bir önleyici”

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özge Ünlü, “Grip Aşılarının Önemi” başlıklı konuşmasında influenzanın hastalık yükünün yanı sıra sağlık bakım maliyetleri ve iş gücü/üretkenlik kaybı nedeniyle ciddi bir finansal yük oluşturduğunu vurguladı. Çocukların gribin yayılmasında en önemli vektörlerin başında geldiğini belirten Ünlü, “Çocuklar birincil vektörlerdir ve yüksek riskli popülasyonlar da dahil olmak üzere toplumda influenzanın yayılmasında önemli rol oynar” dedi. Ünlü grip aşısının belirli kronik hastalıkları olan kişiler için kronik hastalığın ağırlaşmasına karşı önemli bir önleyici olduğunun da altını çizdi.

Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Eran: “Gribi önlemenin ve kontrol etmenin en etkili yöntemi aşı”

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Eran ise “Grip Aşılarının İçeriği ve Üretimi” başlıklı konuşmasında grip aşısının gribi önlemenin ve kontrol etmenin en etkili yöntemi olduğunu belirterek “2 yaş üstü çocuklarda ve sağlıklı yetişkinlerde en etkili yöntemdir. Mevsimsel grip aşısının etkinliği yüzde 10 ile yüzde 60 arasında değişmektedir. En düşük etkinlik aşı suşlarının dolaşımdaki suşlarla iyi eşleşmemeleriyle ortaya çıkar” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şehir Tiyatroları 10 Ekim’de perde açacak

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, yeni sezonda tiyatro severlerin karşısına çıkmak için gün sayıyor. 10 Ekim Perşembe günü perdelerini açacak olan Şehir Tiyatroları, ilk olarak 26. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödüllerinde 3 ödüle layık görülen “Yaşamak Mı Yoksa Ölmek Mi” ile seyirciyle buluşacak. Şehir Tiyatroları, bu sezonda da muhteşem performansıyla izleyenleri mest edecek.

 

REKORLARI KIRAN OYUNLAR

Yeni sezonda harika oyunları seyirciyle buluşturmaya hazırlanan şehrin tiyatrosu, “Yaşamak Mı Yoksa Ölmek Mi”, “Savaş ve Barış”, “Radyo-u Hümayun”, “Vişne Bahçesi”, “Kılıçarslan”, “Aradığın Seni Arayandır”, “Çöp Atlas”, “Evvel Zaman İçinde” gibi izlenme rekorları kıran ve hala satışa açıldığı gün biletleri tükenen oyunlarıyla yeni sezona merhaba diyor.

 

ÜÇ YENİ OYUN GELİYOR

Öte yandan Şehir Tiyatroları üç yeni oyunu daha izleyiciyle buluşturacak. “Üç Jokerli Konken” ve “Mimar Sinan” oyunları tiyatro severlerin beğenisine sunulacak. Diğer yandan “Şebo Müzikali” ile çocuklara hayvan sevgisi eğlenceli bir dille anlatılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

En güzel nağmeler gezek gecesinde yankılandı

Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen Bursa Dostluk Gezeği programı ile 650 yıllık ahilik geleneğini yaşatıldı.

 

650 yıl önce dönemin ahilerinin bir ahinin evinde toplanarak meşk etmesiyle başlayan asırlık Gezek Gecesi geleneği, Ördekli Kültür Merkezi’nde saz ve söz üstatlarının eserleriyle tekrar yaşatıldı. ‘Saz Başlayınca Söz Biter-Geleneksel Gezek Gecesi’nde Türk Sanat Müziği’nin unutulmaz eserleri hep bir ağızdan seslendirildi. Bursa Dostluk Gezeği Musiki Derneği sazende ve hanende ustalarının eserleriyle renk kattığı gecede, müzik severler keyifli vakit geçirdi. 

 

Serhande Ali Piliçer yönetimde gerçekleştirilen Bursa Dostluk Gezeği programı, gezek duası ve hicaz makamında meydan faslıyla başladı. Gecenin ikinci bölümü solo olarak seslendirilen şarkılar ile devam etti. Solo bölümde, ölüm yıl dönümü olması dolayısıyla Sanat Güneşi Zeki Müren’in eserleri seslendirildi. Programa katılan müzik severler böyle güzel bir gecede bir araya gelmelerini sağlayan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkür etti. 

 

Konserin sonunda Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Sefa Yılmaz,  Serhande Ali Piliçer’e çiçek takdim etti. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmangazi’de doğudan batıya caz yolculuğu

Osmangazi Belediyesi tarafından ‘Şadırvanlı Han Avlu Buluşmaları’ adı altında düzenlenen kültür sanat etkinlikleri, ‘Doğudan Batıya Etnik Caz Konseri’ ile devam etti. Doğu ile batı arasındaki seslerin çağdaş ritimlerle birleştirilerek izleyicilere sunulduğu konser,  caz severlerden büyük beğeni aldı.  

 

Osmangazi Belediyesi, Doğudan Batıya Etnik Caz Konseri ile müzik tutkunlarına coşkulu bir gece yaşattı. Şadırvanlı Han Eğitim Akademisi’nin bahçesinde gerçekleştirilen konser ile batının cazı ve doğunun etnik müzikleri gibi birbirinden farklı türler arasında kültürel bir köprü oluşturuldu. Katılımcılara yıldızların altında müzik dinleme imkanı sunan konsere, Bursalı sanat severler büyük ilgi gösterdi. Cazla etnik müziğin harmanlandığı konserde, ney/vokalde Sercan Peşan, piyanoda Görkem Ediz, kontrbasta Mert Kocamemiş ve davulda Emre Aydın sahne aldı. Bursalı müzikseverler, doğu-batı ezgilerini ustaca kullanan sanatçıları ilgiyle dinledi. Çok geniş bir yelpaze ile izleyiciye müzik ziyafeti sunan konser,  izleyicilerden tam not aldı ve ayakta alkışlandı. 

 

Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, konser sonunda sanatçılara çiçek takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ZEUS Karavan: Yenilikçi Tasarımlarla Mobil Yaşamın Öncüsü

Karavan sektöründe fark yaratan Zeus Karavan, yüksek kalite, inovatif tasarımlar ve müşteri odaklı çözümleriyle, doğayla iç içe olmayı seven macera tutkunlarına özgürlüğü yeniden tanımlıyor. Modern yaşamın hızına uygun, özgür ve konforlu seyahat deneyimleri sunan Zeus Karavan, mobil yaşama dair tüm beklentilere cevap verecek geniş ürün yelpazesiyle öne çıkıyor.

Firmanın temel misyonu, kullanıcılarına hem teknolojik olarak donanımlı hem de dayanıklı karavanlar sunarak, yolculuğun her anını keyifli kılmak. Zeus Karavan’ın üretim felsefesi, müşteri ihtiyaçlarını en ince detayına kadar analiz ederek, onların seyahat konforunu maksimize edecek çözümler üretmek üzerine kurulu. Bu bağlamda, her karavan modeli, yüksek kaliteli malzemelerle, titiz işçilikle ve estetik dokunuşlarla bir araya getiriliyor.

Karavan üretiminde teknoloji ve el işçiliğini birleştiren Zeus Karavan, çevre dostu üretim süreçleri ve yenilikçi AR-GE çalışmalarıyla sektörde fark yaratıyor. Her biri özelleştirilebilir özelliklere sahip karavanlar, kullanıcıların yaşam tarzına ve seyahat ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanıyor. İleri teknoloji donanımı, ergonomik iç tasarımı ve dayanıklılığıyla Zeus Karavan modelleri, hem bireysel hem de aile seyahatleri için ideal çözümler sunuyor.

Buca, İzmir’de konumlanan Zeus Karavan, yerli üretim gücüyle Avrupa standartlarında kalite sunarken, her karavanın dayanıklılık ve güvenlik açısından titizlikle test edildiği modern üretim tesisleriyle sektörde lider olma yolunda hızla ilerlemektedir.

Zeus Karavan, mobil yaşam alanlarına yenilik katmaya ve kullanıcılarına benzersiz bir seyahat deneyimi yaşatmaya devam ediyor. Mobil özgürlüğün ve doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarmak isteyen herkes, Zeus Karavan’ın sunduğu eşsiz çözümlerle yeni maceralara yelken açıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı