Aylık arşivler: Eylül 2024

The Platform 2’nin fragmanı yayınlandı

Netflix, The Platform’un merakla beklenen devam filmi The Platform 2’nin tanıtım fragmanını paylaştı. 

Başrollerini Milena Smit ve Hovik Keuchkerian’ın paylaştığı, yönetmenliğini Galder Gaztelu-Urrutia, yapımını ise Basque Films’den Carlos Juárez, Galder Gaztelu-Urrutia ve Raquel Perea’nın üstlendiği  filmin oyuncu kadrosunda Natalia Tena ve Óscar Jaenada gibi isimler de yer alıyor. The Platform 24 Ekim’de Netflix’te yayınlanacak.

The Platform 2 Hakkında:

Gizemli bir lider Platform’da kendi düzenini kurarken acımasız beslenme sistemine karşı tartışmaya açık yöntemlerle verilen mücadeleye yeni bir üye katılır. Peki, yanlış tabaktan yemenin ölümle cezalandırıldığı bir yerde, hayatınızı kurtarabilmek için ne kadar ileri gidebilirsiniz?

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ses yarışmasında yarı final heyecanı yaşandı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Anadolu İlleri Dernekleri Federasyonu (KAİDEF) ve Kocaeli Kent Konseyi iş birliği ile düzenlenen Ödüllü Türk Halk Müziği Ses Yarışmasının yarı final elemeleri yapıldı. Köseköy Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde düzenlenen yarı final, büyük bir heyecana sahne oldu. Yarışmacıların özgünlüğü ve birbirinden güzel sesleri jüri üyelerini mest etti.

 

18 YARIŞMACI KATILDI

Jüriliğini Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat ve Konservatuvar Şube Müdürlüğü eğitmenlerinin oluşturduğu yarışmaya 18 yarı finalist katıldı. Türk Halk Müziğine gönül vermiş yarışmacılar birbirinden değerli eserleri başarıyla seslendirdi. Jüri tarafından titizlikle değerlendirilen yarışmacılar arasından 5 kişi finale kaldı. Finalistler 24 Eylül Salı günü saat 17.00’de http://www.kaidef.org/  web sitesinde yayınlanacak.

 

FİNAL HALKA AÇIK OLACAK

KAİDEF Başkanı Ali Can Kazgan yarı final seçmelerinin ardından açıklamada bulundu. Kazgan, “Yarışmaya katılan yarışmacılarımızın her biri birbirinden değerli ve heyecanlı arkadaşlarımız. Yarışmamıza güzel bir katılım oldu. Ev hanımı da katıldı, gencimizde katıldı amatörce bu işleri yapan arkadaşlarımız da katıldı. İnanıyorum ki finale güzel bir atmosferde gireceğiz. Finalimiz halkımıza açık olacak. Bu süreç içerisinde başta jüri hocalarımıza, müzisyen hocalarımıza, federasyonumuzun komisyon ekibine, federasyon paydaşlarımızdan Kocaeli Büyükşehir Belediyemize, Kocaeli Kent Konseyimize teşekkür ediyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Anti-inflamatuar beslenme, bağışıklığı güçlendiriyor

Bağışıklığı güçlendiren aminoasit, mineral ve vitaminler doğal besinlerden alınmalı

Bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasında beslenmenin önemli bir rolü olduğunu vurgulayan İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, bağışıklığı güçlendiren aminoasit, mineral ve vitamin gibi besin öğelerinin ve antioksidanların doğal besinlerle alınmasının önemini vurguladı. Sonbahar ve kış döneminde sıklıkla görülen gribal enfeksiyon, soğuk algınlığı gibi insanları çok hırpalayan ve rahatsız eden hastalıkların nedeninin bir çeşit inflamatuar durum olduğunu belirten Alphan, inflamatuar bir hastalıkta uygulanacak diyetin de anti-inflamatuar özellikleri taşıması gerektiğini vurguladı. Alphan, anti-inflamatuar beslenme planı içinde meyve ve sebze, posadan zengin tam tahıllar, kuru baklagiller, çoklu doymamış omega-3 yağ asitlerini içeren yağlı balıklar ve kuruyemişin yer almasını tavsiye etti.

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, bağışıklık sistemi (immün sistem) ve beslenme arasındaki ilişkinin önemini değerlendirdi.

Bağışıklık sisteminin tanımını yapan Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Vücudumuzda enfeksiyonların yanı sıra vücuda giren virüs, bakteri ve mikrop gibi yabancı yapılara karşı direnci sağlayan hücrelerin, dokuların ve moleküllerin oluşturduğu bütün sistem bağışıklık sistemi yani immün sistem olarak tanımlanır. Bu hücrelerin ve moleküllerin oluşturdukları koordineli reaksiyonlara ‘immün yanıt’ denir” diye konuştu.

Bağışıklığı artıran beslenme nedir?

“Bağışıklığı artıran beslenme” ve “bağışıklığı güçlendiren besin öğeleri” kavramlarına değinen Alphan, şunları söyledi: “Vücuda giren konakçının ya da virüs, bakteri ve mikrop vb. yabancı yapılara karşı oluşan bağışıklık (immün) yanıtını koruyan ve güçlendiren ve/veya abartılı ve zararlı inflamatuar (iltihabi) yanıtı baskılayan beslenmeyeİmmünonütrisyon’ (bağışıklığı arttıran beslenme), immün fonksiyonları düzenleyen besin öğelerine de ‘İmmünonütrientler’  (bağışıklığı güçlendiren besin öğeleri) denir.”

Bağışıklığı güçlendiren besin öğeleri aminoasit, mineral ve vitaminler…

Bağışıklığı güçlendiren besin öğelerinin aminoasitler, yağ asitleri, mineral ve vitaminler olduğunu kaydeden Alphan, “Bağışıklığı güçlendiren besin öğeleri; proteinlerin en küçük birimleri olan aminoasitlerden arjinin ve glutamin, DNA ve RNA’nın yapı taşı olan nükleotidler, omega-3 yağ asitleri ile selenyum, çinko gibi mineraller, sebze ve meyvelerde bulunan A, C ve E vitaminleri gibi antioksidan vitaminlerdir” diye konuştu. 

Besin takviyelerine göre daha etkili

Bağışıklığı güçlendiren besin öğelerinin doğal besinlerle almanın önemini vurgulayan Alphan, “Bütün bu besin öğelerini ve besin öğesi olmayan bileşenlerden olan antioksidanları, doğal besinlerle almak son derece önemlidir. Yapılan çalışmalarda alınan besin takviyelerine göre doğal besinlerle alınan bağışıklığı güçlendiren besin öğelerinin çok daha etkili olduğu bulunmuştur” diye konuştu.

Hastalıkların nedeni bir çeşit inflamatuar durum

Sonbahar ve kış mevsimlerinde sıklıkla görülen gribal enfeksiyon ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların nedeninin bir çeşit inflamatuar durum olduğunu belirten Alphan, “Aslında inflamasyon (iltihabi durum), bağışıklık sisteminin yaralanma veya enfeksiyona karşı oluşan doğal tepkisidir. Özellikle sonbahar ve kış döneminde sıklıkla görülen gripal enfeksiyon, soğuk algınlığı gibi insanları çok hırpalayan ve rahatsız eden hastalıkların nedeni bir çeşit inflamatuar durumdur. İnflamatuar bir hastalıkta uygulanacak diyetin de anti-inflamatuar özellikleri taşıması gerekir” dedi. 

Hapşırık, ağrı, ateşlenme sağlıklı birer tepki…

İnflamasyonun bağışıklık sisteminin güçlü bir tepkisi olduğunu belirten Alphan, “İnflamasyonun kötü olduğu yönünde yaygın bir inanış vardır. İnflamasyonun olumsuz yan etkileri olsa da aslında inflamasyon bağışıklık sisteminin sağlıklı bir tepkisidir. Vücuda bakteriler, virüsler veya alerjenler gibi yabancı bir istilacı girdiğinde veya vücutta bir yaralanma oluştuğunda, bağışıklık hücreleri hızla harekete geçerler. Hapşırmak, öksürmek, ağrı, ateşlenme veya şişlik gibi belirtiler bağışıklık sisteminin hasarlı dokuyu tamir ettiğini veya vücuda giren yabancı istilacılarla savaştığını gösterir” diye konuştu.

Egzersiz eksikliği, sağlıksız beslenme inflamasyonu tetikleyebilir

İyileşme gerçekleştikçe inflamasyonun yavaş yavaş azaldığını kaydeden Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Ancak inflamasyon uzadığında (tedavi edilmediğinde), istilacılar sağlıklı hücrelere de zarar vermeye başlarlar. Bazen egzersiz eksikliği, yüksek stres ile bazı popüler diyetler ve yüksek enerjili Batı tarzı diyetlerden (bol proteinli, yağdan zengin ketojenik diyetler ile Fast-food tarzı beslenme gibi sağlıksız diyetler) kaynaklanan sağlıksız bir yaşam tarzı, tüm vücutta kronik olarak düşük seviyelerde inflamasyonu tetikleyebilir. Özellikle ketojenik diyetler ve glütensiz diyetlerle posalı besinler alınmadığı için oluşan sağlıksız bağırsak mikrobiyotası (zararlı mikropların artmasına yararlı mikropların da azalması) bağışıklığın azalmasına ve yorgunluğa neden olabilir. Bu da inflamatuar hastalıkların sık sık tekrarlanmasına yol açabilir” uyarısında bulundu. 

Kronik hastalıklara zemin hazırlayabilir

Kronik düşük dereceli inflamasyonda genellikle belirtilerin fark edilemeyebileceğini ancak bu inflamasyonun uzun sürmesinin önemli riskleri beraberinde getirebileceğini kaydeden Alphan, zamanla kardiyovasküler hastalıklar, tip 2 diyabet, yağlı karaciğer hastalığı, Alzheimer ve kanser gibi bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların oluşumuna da zemin hazırlayabileceğini söyledi.

Bağışıklığı arttıran anti-inflamatuar beslenme vücut direncini artırıyor

Batı tarzı diyetler kadar, diyet bileşenlerinin de inflamasyonda önemli bir role sahip olduğunu kaydeden Alphan, “Çeşitli besinlerden alınan anti-inflamatuar ve proinflamatuar bileşenler, insanlardaki inflamatuar durumun derecesini belirleyebilir. Bağışıklığı arttıran anti-inflamatuar beslenme uygulandığında virüsler, bakteriler, mikroplar gibi vücuda giren yabancı maddelere karşı direnç oluşur ve koruma işlevi artar, inflamasyonda (iltihabi durum) azalma oluşur ve yara iyileşmesindeki düzelme hızlanır” dedi. 

Anti-inflamatuar beslenmede neler olmalı?

Anti-inflamatuar beslenme planı için tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Meyve ve sebzeler günde 5-10 porsiyon tüketilmelidir. Tekli doymamış yağ asitlerini içeren avokado, zeytinyağı, fındık yağı ile fındık, fındık ezmesi, fıstık, badem ve ceviz gibi sert kabuklu yemişlerden haftada 4-5 avuç yenilebilir. (günde 1 avuç) Tam buğday ekmeği, bulgur vb. posadan zengin tam tahıllar her gün, kuru baklagiller de haftada en az 3-5 porsiyon tüketilmelidir. Çoklu doymamış omega-3 yağ asitlerini içeren sardalya, uskumru, çipura, mezgit, somon, ringa balığı gibi yağlı balıklar haftada en az 2 porsiyon şeklinde beslenme planına dahil edilmelidir. Su ürünleri ile ceviz ve keten tohumu, çay, kahve, otlar, baharatlar özellikle zerdeçal ve zencefil anti-inflamatuar besinler arasında sayılabilir” diye konuştu.

Bu yiyecek ve içecekler inflamatuar durumu tetikliyor

İnflamatuar durumu tetikleyen besinler ve içeceklerin tüketimine de dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Alphan, “Meşrubatlar, meyve suyu ve meyveli içecekler, buzlu çay gibi şekerli içecekler inflamatuar durumu tetikler. Beyaz ekmek, makarna, pirinç gibi rafine karbonhidratlı besinler, kızarmış yiyecekler, pastırma, salam, sosis ve sosisli sandviç gibi işlenmiş yüksek yağlı etlerle yapılan yiyecekler aynı şekilde inflamasyonu tetikler. Krema ve tereyağı, tam yağlı süt ürünleri, kısmen hidrojene edilmiş yağlar, doymuş yağ içeren yağlı et, tavuk ve aşırı alkol inflamatuar durumu tetikleyen besinler arasında yer almaktadır” dedi.

Akdeniz ve DASH diyetleri bağışıklık sistemini güçlendiriyor

Akdeniz diyeti ve hipertansiyona özgü bir diyet yaklaşımı olan DASH diyetinin birçok anti-inflamatuar besin öğesini de içeren, tüm dünyada sağlıklı olduğu kabul edilmiş en önemli öğün planlama yaklaşımlarından olduğunu belirten Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Bu diyetlerle bağışıklık sistemi güçlenir, hastalıklara karşı direnç artar. Diyet dışındaki diğer faktörler; düzenli egzersiz yapmak, stresi kontrol etmek ve yeterince uyumak inflamasyonu kontrol etmeye yardımcı olabilir” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Misi’de lezzet dolu şenlik

16. Misi Yerel Lezzetler Şenliği bu yıl da ilgi büyük ilgiyle gerçekleştirildi. Türkiye’nin farklı bölgelerine ait birbirinden lezzetli yöresel tatların yarıştığı şenlikte düzenlenen, konser, dans gösterileri ve atölyeler, katılımcılara güzel bir gün yaşattı. 

Nilüfer Belediyesi’nin kırsal mahallelerin ve yerel ürünlerin tanıtımı amacıyla düzenlediği 16. Misi Yerel Lezzetler Şenliği, Gümüştepe (Misi) Mahallesi’nde gerçekleştirildi. Şenlik, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, CHP Parti Meclis Üyesi Canan Taşer, Gümüştepe Mahalle Muhtarı Haluk Balta’nın da katıldığı kortej yürüyüşüyle başladı. Nilüfer Belediyesi Roman Orkestrası’nın eşlik ettiği kortejin sonunda, Halk Dansları Topluluğu’nun sunduğu gösteri ilgiyle izlendi. 

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir açılışta yaptığı konuşmada, bu tür şenliklerle unutulan yerel tatların yeniden hatırlandığına ve kırsal mahallelerin tanıtıldığına vurgu yaptı. Başkan Şadi Özdemir, kırsal mahalleleri turizm konusunda desteklemek gerektiğine dikkat çekerek, “Tarım alanlarını koruyarak ve doğayı bozmadan da hayatımızı sürdürebiliriz. Bizler de bu konuda elimizden geleni yapıyoruz. Nilüfer Belediye Başkanı iken Misi Yerel Lezzetler Şenliği’nin yolculuğunu başlatan Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’e de teşekkür ederiz. Bu şenliği daha ileriye taşımak bize düşüyor” dedi.

 

Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Misi Mahalle Muhtarı Haluk Balta da şenliğin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. 

CHP Parti Meclis Üyesi Canan Taşer ise, “Amacımız sadece yerel mutfakları keşfetmek değil, bu toprakların değerini, Misi’nin adını geniş kitlelere duyurmak” dedi. 

 

YEMEKLER YARIŞTI

Misi Yerel Lezzetler Şenliği’nin bu yıl da heyecanla beklenen yarışmalarında kazanan tarifler ödüllendirildi. Jürisinde ünlü şef Ebru Baybara Demir’in de yer aldığı “Misi Yemek Yarışması”nda astarlı sütlaç ile Gülçin Başaran birinci, tahinli helvalı çıtır ile İrem Nur Kiraz ikinci, patlıcanlı köfte sarması ile Ayşenur Bayram üçüncü oldu. 

Nilüfer Kadın Dernekleri yemek yarışmasında ise Görükle Kadın Dayanışma Kalkındırma ve Kültür Derneği bulgur pilavı ile birinciliğe hak kazandı. Ürünlü Kadın Dayanışma Derneği perde kebabı ile ikinci olurken, 23 Nisan Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği ise tepsi kebabı ile üçüncü oldu. Yemek yarışmasında dereceye girenler ödüllendirildi. 

 

ÖDÜLLÜ ŞEFTEN ATÖLYE

Gastronomi dünyasının Nobel’i olarak adlandırılan Basque Culinary World Prize 2023’ün kazananı Şef Ebru Baybara Demir, şenlikte “Yerel Lezzetler Mutfağı” isimli bir atölye de düzenledi. Hayat hikayesini ve yaptığı çalışmaları anlatan Demir, farklı tariflerini de izleyicilerle paylaştı.

 

Şenlikte çocuklar da unutulmadı. Kitap ayracı, seramik broş, sokak oyunları atölyeleri ile çocuklar hem eğlendi hem de öğrendi. Yetişkinler için de makrome peçetelik atölyesi gerçekleştirildi. 16. Misi Yerel Lezzetler Şenliği, “Uzun Lafın Kısası” grubunun keyifli performansıyla son buldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Tugay’dan “Yanık Yurt” ziyareti

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, küratörlüğünü Aybala Yentürk ve Nejat Yentürk’ün yaptığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nde (APİKAM) açılan Yanık Yurt – Kurtuluş Savaşı’nda İzmir ve Batı Anadolu Yangınları Sergisi’ni ziyaret etti.

Büyük İzmir Yangını’nı odağına alarak Kurtuluş Savaşı sürecinde Batı Anadolu’da büyük tahribata yol açan yangınları ele alan Yanık Yurt – Kurtuluş Savaşı’nda İzmir ve Batı Anadolu Yangınları Sergisi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nde (APİKAM) açıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 101. İtfaiye Haftası’nda pek çok arşivin ilk kez gün yüzüne çıktığı sergiyi ziyaret ederek küratörler Aybala Yentürk ve Nejat Yentürk’ten sergi hakkında bilgi aldı. Sergi, 20 Haziran 2025 tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.

Büyük İzmir Yangını
Sergi, başta 1922 yılında çıkan Büyük İzmir Yangını olmak üzere Kurtuluş Savaşı süresince Batı Anadolu’da büyük tahribata yol açan yangınları geniş perspektifle ele alıyor. Yanık Yurt – Kurtuluş Savaşı’nda İzmir ve Batı Anadolu Yangınları Sergisi’nde APİKAM Arşivi, özel koleksiyonlar ve birçok yerli ve yabancı kurumdan derlenen film, fotoğraf, belge ve objeler sergileniyor. Görsel ve işitsel kompozisyonların yanı sıra koku alma duyusunu da kapsayan sergileme tekniklerinin kullanıldığı sergide, Büyük İzmir Yangını sırasında kullanılan ve İzmir İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda muhafaza edilen itfaiye araçları da sergilendi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cinsel istismarın izleri hayat boyu kalıyor!

İstismarın etkilerinin çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine göre farklılık gösterdiğine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Davranış değişiklikleri en sık rastlanan etkilerden biri.” dedi. Çocuğun bu durumla başa çıkabilmesi için öncelikle aile tarafından koşulsuz kabule ve sevgiye ihtiyaç duyduğunu, sonrasında profesyonel destek almaları gerektiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, bu süreçte çocuğa sağlıklı ve tutarlı bir davranış ve söylem içerisinde olmaları gerektiğinden ailelerin de psikolojik destek almaları gerektiğini vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, cinsel istismara maruz kalan çocukların karşılaşabileceği zorluklar hakkında açıklamalarda bulundu.

Erken dönemde düzenli psikoterapi desteği önemli

Cinsel istismara maruz kalan çocuklarda görülen olumsuz etkilerin çocuğun yaşamı boyunca izini silmekte zorlanacağı bir durum haline geldiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “İstismarın türüne, şiddetine, sıklığına ve kim tarafından gerçekleştiğine göre her kişide farklı yoğunlukta belirtiler görülebilir.” dedi.

İstismara maruz kalan çocuklarda, travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete, düşük özgüven, akademik ve mesleki başarıda düşüklük, madde bağımlılığı, öfke kontrol zorluğu, sağlıksız cinsel davranışlar ve ilişki sorunları görülebildiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Bu durumlar bireysel farklılıklar göstermekle birlikte erken dönemde alınacak düzenli psikoterapi desteği sayesinde kişinin yaşadığı bu zorluklar ile güçlendirilerek baş etmesi sağlanabilmektedir.” şeklinde konuştu.

İstismarın etkileri yaşa göre değişir mi?

İstismarın etkilerinin çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine göre farklılık gösterdiğine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Bu durum çocuğun olayı algılamasına, fark etmesine ve kendisini ifade etmesine göre değişmektedir.” dedi. 

Davranış değişikliklerinin en sık rastlanan etkilerden biri olduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, şöyle devam etti:

“Aniden içe kapanma, ağlama krizleri, korkunun günlük hayat içerisinde yayılması, gerileme dediğimiz daha bebeksi davranışlar, alt ıslatma, kaka kaçırma veya parmak emme gibi davranışlar görülebilir. Okul döneminde akademik performansın düşmesi, arkadaşlık ilişkilerinden kaçınma veya saldırgan davranışlar öne çıkabilir. Ergenlik döneminde ise kimlik gelişiminde ve yapılanmasında güçlüklerin olması, depresyon, anksiyete, kendine zarar verme davranışları gibi riskli davranışlarda artış görülebilmektedir.”

Tedavi sürecinde aileler de psikolojik destek almalı 

Çocuğun tüm bu etkilerle başa çıkabilmesi için öncelikle aile tarafından koşulsuz kabule ve sevgiye ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Aile tarafından suçlanmadan aldığı sevgi ve sosyal desteğin çocuğun baş edebilmesinde oldukça önemli rol oynadığı bilinse de; ruh sağlığı uzmanı tarafından düzenli bir destek alması oldukça önemlidir.” uyarısında bulundu.

Bu süreçte ailelerin öncelikle kendileri için de psikolojik destek almaları gerektiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Aile iyi olmazsa çocuğa da sağlıklı ve tutarlı bir davranış ve söylem içerisinde olmaları güçleşecektir. Bununla birlikte; çocuğa ihtiyaç duyduğu anlayışı, kabulü ve sevgiyi koşulsuz ve tutarlı bir şekilde sunmaları çocuğun bu süreci atlatabilmesi için elzemdir. Bu süreç içerisinde belki de ailelerin en çok zorlandığı durumlardan bir tanesi çocuğun istediği ve ihtiyaç duyduğu mesafeyi ve alanı açmak olabiliyor. Tüm bu adımlar çocuğa ve aileye özgü bir şekilde bir ruh sağlığı profesyoneli tarafından yapılandırılmalıdır.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Songül Torbaoğlu ile Sadece’ Bu Haftanın Konuğu Pınar Aylin ile Ege TV’de!

Ege TV, gündüz kuşağında fark yaratacak yeni programı “Songül Torbaoğlu ile Sadece” ile izleyicilerini buluşturmaya devam ediyor. Girişimci ve başarılı iş kadını Songül Torbaoğlu’nun yapımcı ve sunuculuğunu üstlendiği bu özel program, yaşam tarzı, sağlık, güzellik, estetik ve moda gibi kadınların ilgi duyduğu konuları ele alarak dikkat çekiyor. 

Her hafta farklı bir ünlü ismi konuk eden program, bu hafta müzik dünyasının sevilen isimlerinden Pınar Aylin’i ağırlıyor. İzleyiciler, Pınar Aylin’in kendi evinde yapılan bu samimi ve keyifli çekimle sanatçının hayatına dair özel detaylara ve ilham verici paylaşımlarına tanıklık edecek. 

Songül Torbaoğlu ile Sadece, sağlıklı yaşam, güzellik ve estetik dünyasındaki en yeni trendlerden modanın vazgeçilmez ipuçlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi ve deneyim sunuyor. Songül Torbaoğlu’nun enerjisi ve uzman konukların katkılarıyla zenginleştirilen bu program, her Pazar 13.15-13.55 saatleri arasında Ege TV ekranlarında izleyicilerle buluşuyor.

Bu hafta Pınar Aylin’in evinde çekilen özel bölümde, sağlıklı, güzel ve şık bir yaşamın kapılarını aralamak isteyen izleyiciler için ilham verici içerikler yer alacak. Program, kadınların yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen özgün içeriğiyle Ege TV’nin gündüz kuşağında fark yaratmaya devam ediyor.

İzleyicilerimizi bu keyifli ve ilham dolu bölümü izlemeye davet ediyoruz.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bybit Türkiye, SPK tarafından “Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcısı” olarak listelendi

Bybit ortak sitesi Bybit Türkiye, Türkiye Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından resmi olarak Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcısı olarak listelenerek önemli bir kilometre taşına ulaştı.

Bybit Türkiye, yerel olarak kurulmuş bir kuruluş olan Narkasa Yazılım Ticaret Anonim Şirketi altında faaliyet göstermekte ve SPK düzenlemelerine tam uyum sağlamaktadır. Bu liste, Bybit Türkiye’nin ülkenin kripto endüstrisinde yenilik ve büyümeyi teşvik ederken Türkiye’nin düzenleyici çerçevesi içinde çalışmaya olan bağlılığının altını çiziyor.

Türkiye’deki varlığını güçlendiriyor

Bybit Türkiye, haziran ayında Narkasa ile yaptığı ortaklıktan bu yana kendisini pazar lideri olarak konumlandırmayı amaçlayan stratejik girişimlere öncelik verdi. Borsa, Türk kullanıcılara ihtiyaçlarına göre uyarlanmış güvenli ve verimli bir platform sunmak için küresel uzmanlığından, gelişmiş teknolojilerinden ve deneyimli ekibinden yararlanıyor.

Türkiye pazarına bağlılığın gösterilmesi

Bybit Türkiye, Türkiye’de kripto kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılamak için kararlı adımlar attı:

•⁠  ⁠Eylül 2024 başları: Kullanıcıların doğrudan TL ile rahatça kripto para alıp satmalarına olanak tanıyan Türk Lirası (TL) işlem çiftleri tanıtıldı.
•⁠  ⁠Tek Tıkla Satın Alma Özelliği: Yeni kullanıcılar için kripto para satın alma süreci basitleştirildi.
•⁠  ⁠Ziraat Bankası ve Vakıfbank Entegrasyonu: Kullanıcıların güvenilir yerel bankalar aracılığıyla sorunsuz bir şekilde TL yatırmalarını ve çekmelerini sağladı.

Bybit Türkiye, hem deneyimli hem de yeni yatırımcılara hitap eden olağanüstü bir kullanıcı deneyimi sağlamaya kendini adamıştır. Platform, deneyimli kullanıcılar için gelişmiş alım satım araçları, sorunsuz ve rahat alım satım için kullanıcı dostu bir arayüz ve 7/24 yerelleştirilmiş Türkçe müşteri desteği sunmaktadır.

Bybit Türkiye Ülke Müdürü Kutluhan Akçın yaptığı açıklamada:

“SPK’nın faaliyet gösteren borsalar listesine girmiş olmaktan mutluluk duyuyoruz. Listede yer alarak Türkiye pazarına olan bağlılığımızı daha da sağlamlaştırmamızı sağlıyor. Yerel düzenlemelere bağlı kalarak, kullanıcılarımız için güvenli ve yerelleştirilmiş bir kripto ticareti deneyimi sağlayacağız. Türk kripto sektöründe lider ve öncü olmayı, kullanıcılara Türk Lirası entegrasyonu ve olağanüstü müşteri desteği ile benzersiz Bybit deneyimi sunmayı hedefliyoruz.” sözlerine yer verdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Plaklar sekizinci kez Kadıköy’de döndü

Kadıköy Belediyesi’nin bu yıl sekizincisini düzenlediği Kadıköy Plak Günleri 21-22 Eylül tarihlerinde Kadıköy Kalamış Atatürk Parkı’nda plakseverlerle buluştu. İstanbul’un en önemli plak dükkanlarını, plak koleksiyonerlerini ve müdavimlerini buluşturan Kadıköy Belediyesi, iki gün boyunca söyleşiler, imza günleri ve DJ performanslarına da ev sahipliği yaptı. Festivalin sonunda ise BaBa ZuLa konseriyle Kadıköylüler ve plakseverler muhteşem bir müzik şöleni yaşadı.

KADIKÖY PLAK GÜNLERİ’NDE İKİ ÖNEMLİ SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİ

Radyo programcısı Osmantan Erkır’ın moderatörlüğünde plak günlerinin ilk söyleşisini gerçekleştiren yazar ve plak koleksiyoneri Gökhan Akçura, “Plak olayının böylesine güçlü olarak ele alınması ve katılımın bu denli yoğun olması bence çok hoş bir şey. Türkiye’de daha önceki yıllarda ufak tefek böyle plak günlerini mekanlarda yapardık ama bu kadar geniş, bu kadar güçlü olmuyordu hiçbiri. O yüzden benim için çok keyifliydi. Söyleşim de gayet güzel geçti” şeklinde konuştu.
Kadıköy Plak Günleri’nin ikinci günü ise müzik yazarı Murat Beşer’in moderatörlüğünde “Yerli ve Milli Bir Prog-Rock Hikayesi: Paralel” başlıklı söyleşi etkinliği gerçekleşti. Konuşmacılar arasında ise Paralel grubunun üyelerinden Eril Tekeli, Koray Diker ve Cihan Solak yer aldı. Grup üyelerinden Koray Diker “Ortam şahane, muhteşem bir ortam. Çok beğendim kendimi rüyada gibi hissediyorum” dedi. Erin Tekeli ise “Ortam çok güzel mekân çok güzel, hava çok güzel insanlar çok güzel” dedi.

“FESTİVALİ GEÇEN YIL HABERLERE ÇIKINCA ÖĞRENDİM”
Kadıköy Plak Günleri’ne Eskişehir’den gelen Halim Yüksel, “Kadıköy Plak Günleri’ne ilk defa geliyorum, daha önce Hollanda’da da plak festivallerine gitmiştim. Burayı çok beğendim oldukça yeterli, birkaç plak aldım. Festivali geçen yıl haberlere çıkınca öğrendim, bu yıl sosyal medyadan takip ettim” dedi.

Bostancı mahallesinden gelen Gülin Acar, “Festival ortamı çok güzel, dört yıldır geliyorum. Bugün bir tane ikinci el ‘Dirty Dancing’ plağı aldım. Bu yıl festivalin Kalamış Parkı’nda olması çok güzel, daha önce belediyenin konserlerine de gelmiştim. Ortam çok güzel, deniz çok güzel” şeklinde konuştu.

 “YILLARDIR ÖZLEMİMDİ”
Yıllardır yurt dışındaki plak fuarlarına gittiğini söyleyen Rainbow 45 Plak dükkanının sahibi Salih Karagöz, “Yıllardır özlemimdi benim, Türkiye’de İstanbul’da güzel İstanbul’umuzda böyle plak fuarlarının olması. Kadıköy Belediyesi sağ olsun bu işe el attı, vizyonu çok gelişmiş. Sekizincisi düzenleniyor, inşallah çocuklarımız 18’incisini, 28’incisini görür” şeklinde konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Edremit Belediyesi Avrupa Hareketlilik Haftası’nı etkinliklerle kutladı

Edremit Belediyesi, sürdürülebilir ulaşım, çevre bilinci ve sağlıklı yaşamı teşvik etmek amacıyla her yıl 16-22 Eylül tarihleri arasında kutlanan Avrupa Hareketlilik Haftası’nı bu yıl da bir dizi etkinlik ile kutladı. Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen etkinlikler, şehrin farklı bölgelerinde vatandaşları hareketli yaşama ve çevre koruma bilincine davet etti.

 

Etkinlikler, Avrupa Hareketlilik Haftası boyunca şehrin çeşitli noktalarında gerçekleştirilen sportif ve çevreci aktivitelerden oluştu. Özellikle bireysel ve toplu katılıma yönelik aktiviteler, vatandaşların yoğun ilgisini çekti.

 

“Matını Kap Gel” etkinlikleri ile spora davet

Hafta boyunca Pınar Akın eşliğinde gerçekleştirilen “Matını Kap Gel” etkinlikleri, şehrin üç farklı noktasında düzenlendi. Akçay merkez, Altınkum ve Güre Atatürk Spor Salonu’nda organize edilen bu etkinlikler, doğayla iç içe spor yapmayı teşvik etti. Katılımcılar, günün erken saatlerinde matlarını alarak açık hava spor aktivitelerine katıldı ve sağlıklı bir yaşam için harekete geçti. Bu etkinliklerle birlikte sporu günlük hayatın bir parçası haline getirmenin önemine vurgu yapıldı.

 

Bisiklet yollarında tamir hizmetleri

Edremit Belediyesi, Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında bisiklet kullanımını teşvik etmek amacıyla Edremit Bisiklet Yolu, Altınkum Bisiklet Yolu ve Altınoluk Bisiklet Yolu’nda ücretsiz bisiklet tamiri hizmeti sundu. Etkinlik alanlarında oluşturulan stantlarda uzman ekipler, vatandaşların bisikletlerini onararak bisiklet sürüşlerini daha güvenli hale getirdi. Böylece bisiklet kullanımı daha cazip hale getirilirken, çevreci bir ulaşım aracı olarak bisikletin daha geniş kitleler tarafından benimsenmesi için broşür dağıtıldı.

 

Altınkum Sahili’nde “Orijinal Yoga Sistemi” ile sağlıklı Yaşam

Avrupa Hareketlilik Haftası’na bir diğer renk katan etkinlik, Altınkum sahilinde düzenlenen “Orijinal Yoga Sistemi” oldu. Sema Gümüş tarafından yönetilen bu etkinlik, katılımcılara doğanın dinginliğiyle birleşen bir yoga deneyimi sundu. Sağlıklı yaşam ve fiziksel farkındalık kazandırmayı amaçlayan etkinlik, deniz manzarası eşliğinde katılımcıların ruhsal ve bedensel dinçliğine katkıda bulundu. Sahilde yoga yapmak, katılımcılara fiziksel aktivitenin aynı zamanda ruhsal dengeyle birleştiği bir yaşam tarzını hatırlattı.

 

Dünya Temizlik Günü: Altınkum Dalyan sahilinde temizlik seferberliği

Let’s Do It Türkiye iş birliğiyle düzenlenen Dünya Temizlik Günü etkinliği, Edremit’in doğal güzelliklerinin korunmasına yönelik önemli bir adım oldu. Altınkum Mahallesi Dalyan Sahili’nde toplanan gönüllüler, sahil temizliği yaparak çevre bilincini artırmaya yönelik anlamlı bir etkinliğe katıldı. Çöp toplama etkinliğiyle sahiller daha temiz ve yaşanabilir hale getirilirken, katılımcılar çevre kirliliği konusunda farkındalık kazandı.

 

Dans etkinliği ile hareketin gücü

Hafta boyunca gerçekleştirilen etkinlikler arasında Melda Gündoğdu ile yapılan dans etkinliği de yer aldı. Katılımcılar, müzik eşliğinde dans ederek hem eğlendi hem de hareket etmenin önemine dikkat çekti. Bu etkinlik, Avrupa Hareketlilik Haftası’nın coşkusunu arttıran renkli anlara sahne oldu.

 

Başkan Ertaş’tan sürdürülebilir yaşam için destek

Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, hafta boyunca düzenlenen etkinliklere katılarak halkla bir araya geldi. Başkan Ertaş, hem bisiklet tamiri hizmetlerinde hem de Dünya Temizlik Günü sahil temizliği etkinliğinde bulunarak, Edremit Belediyesi’nin çevre duyarlılığı ve sürdürülebilir yaşam için attığı adımları pekiştirdi. Etkinliklere katılan vatandaşlarla sohbet eden Ertaş, belediyenin bu tür organizasyonlarla sürdürülebilir şehircilik anlayışını desteklemeye devam edeceğini belirtti.

Başkan Ertaş yaptığı açıklamada, “Avrupa Hareketlilik Haftası, sadece bir hafta boyunca düzenlenen etkinliklerle sınırlı kalmamalı, hayatımızın her alanında sürdürülebilir hareketliliği ve çevre bilincini benimsemeliyiz. Edremit Belediyesi olarak çevreyi koruyan, sağlıklı bir yaşam tarzını destekleyen projelere her zaman öncelik vermeye devam edeceğiz” dedi.

 

Yoğun katılım ve çevre bilinci

Avrupa Hareketlilik Haftası etkinlikleri, Edremit halkının büyük ilgisiyle karşılandı. Özellikle bisiklet tamiri, yoga ve sahil temizliği etkinlikleri, her yaştan katılımcıyı bir araya getirdi. Şehir genelinde çevre bilinci ve hareketliliği artırmaya yönelik bu adımlar, halkın da beğenisiyle karşılandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı