Aylık arşivler: Eylül 2024

Melisa Özmen’den Yeni Yaşına Renkli Kutlama

Cemiyet hayatının renkli isimlerinden Melisa Özmen yeni yaşını dostlarıyla İstinye’deki Zuma’da kutladı…

 Renkli yaşantısı, yer aldığı sosyal sorumluluk projeleri ve yakında hayata geçireceği markasıyla olduğu kadar tarzıyla da sık sık gündeme gelen Melisa Özmen doğum günlerine gösterişli kutlamalar yapma geleneğini bu yıl da sürdürdü.

Yeni yaşını kutlamak için cemiyet hayatının uğrak mekanlarından İstinye Zuma’yı tercih eden Melisa Özmen’e yakın dostları eşlik etti.

Bundan önceki doğum günü kutlamalarının tamamında pembe renk tercih eden Melisa Özmen bu yıl gümüş renk bir kıyafet tercih etti… Kıyafetini dikkat çekici yılan detayları ve şık gümüş çantasıyla tamamlayan Melisa Özmen yeni yaşının kendisine mutluluk ve başarı getirmesini diledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu gidişe dur denilmezse ihracatçı entübe olacak

2023 yılında açıklanan OVP’de 2024 yılı ortalaması 36,8 TL olacak denilen Amerikan doları, son açıklanan OVP’de 2024 yılı ortalaması 33,2 TL’ye aşağı yönlü revize edildi. Bu da Amerikan dolarının TL karşısında yüzde 9,8 kan kaybı anlamına geliyor.

2025-27 dönemi OVP hedeflerine göre; dolar kurunun TL karşısındaki kan kaybı 2025 ve 2026 yıllarında da devam edecek.

Bir önceki OVP’de 2025 yılı için yıl ortalaması 43,9 TL olacağı vurgulanan dolar kuru 2025/27 dönemini kapsayan OVP’de 42 TL’ye çekildi. 2026 yılı için ortalama 47,8 TL olan öngörü de 44 TL’ye düşürüldü.

2024 yılının 8 aylık döneminde enflasyon yüzde 32 olurken, dolar kurundaki artış yüzde 16’da kaldı.

Mevcut tabloyu ihracatçılar açısından vahim olarak nitelendiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “2024-26 yıllarını kapsayan OVP’de 2024 yılı için yıllık enflasyon yüzde 33 olarak öngörülmüştü. Bugün bu hedefin yüzde 41,5’a yükseltildiğini görüyoruz. Yıllık ihracat hedeflerinin 2024 yılı için 267 milyar dolardan 264 milyar dolara, 2025 yılı için 283,6 milyar dolardan 279,6 milyar dolara, 2026 yılı için 302,2 milyar dolardan 296,1 milyar dolara indirildiğini üzülerek görüyoruz. Türk lirasındaki aşırı değerlenmenin 3 yılda 13 milyar dolar ihracat kaybına yol açacağı programda yazılmış. Gerçekleşmenin daha da kötü olmasından endişe ediyoruz” diye konuştu.

Türkiye’deki enflasyonun 2021 Eylül ayından sonraki tırmanması sonrasında döviz kurlarının aynı oranda artmadığını, oluşan maliyet farklarını müşterilere aynı oranda yansıtamadıklarını vurgulayan Eskinazi sözlerini şöyle tamamladı; “Küresel pazarda rekabetçiliğimizi kaybettik. Dünya genelinde talebinde nazlı olduğu bir süreçten geçiyoruz. Rakiplerimize göre yüzde 40 civarında pahalı konumdayız. Türk ihracatçısı müşteri kaybetmemek için öz sermayesinin erimesini göze alarak kar etmeden ya da zararına işlerini sürdürüyor. Enflasyon rakamlarından düşük artan döviz kurlarıyla 3 yıl daha devam edemeyiz. Türk ihracatçısına cansuyu verilmediği takdirde bu ihracat hedefleri şaşar, ihracatçılarımız Pazar kaybeder bu da Türk ekonomisinde farklı noktalarda kötü gidişi domino etkisiyle artırır. İhracatçılara performansına göre yeni bir devlet destekleri hayata geçirilmeli. Aksi takdirde ihracat entübe olur. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın dolar kuru üzerindeki baskıyı kaldırmasını ve dolar kurunun serbest piyasada olması gerektiği noktaya gelmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EY: Şirketler, ESG konusunda hedeflerini belirlemek için 5 alana odaklanmalı

Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst&Young)’un 2024 Küresel Etik ve Uyum Raporu; dünya çapında ESG düzenlemeleri hızla gelişmeye devam ederken, sadece kurallara uyarak şartları yerine getirmenin orta ve uzun vadede pratik olmadığını ortaya koyuyor. Gerçekleştirilen ankette, katılımcıların %37’si, ESG uyumluluk yükümlülüklerini yerine getirmede karşılaştıkları en büyük zorluklardan birinin değişen ESG düzenlemelerine uyum sağlamak olduğunu söylüyor.

 Küresel çapta 2011’den 2023’e kadar 1.255’ten fazla ESG düzenlemesi yapıldığı belirtiliyor.

EY araştırmasında, CFO’ların, sürdürülebilirlik yöneticilerinin (CSO’lar) ve diğer üst düzey yöneticilerin ESG konusunda en çok zorlandıkları yedi alan şu şekilde tanımlanıyor:

1. Sürdürülebilirlik yolculuğunun haritalanması ve ölçülmesi: Araştırmaya katılanların neredeyse üçte biri (%34), performans hedeflerine yönelik ilerlemeyi ölçmek için sınırlı ve güvenilir veriye sahip olduklarını kabul ediyor. ESG amaç ve hedeflerine göre ölçümleme ve raporlama yapılması ise sektör bazında ve marka genelinde denetlenebilir verilere duyulan ihtiyacı artırıyor.

2. Sürdürülebilirlik liderlerinin önemli karar alma süreçlerine daha fazla katılımının sağlanması: Rapora katılanların %29’u, yeterli seviyede etki veya güce sahip olmadıkları için ESG girişimlerine istedikleri kaynak ve bütçeyi alamayacaklarından endişe duyuyor.

3. Mevzuat gerekliliklerinin yerine getirilmesi için sürdürülebilirlik çözümlerinin eklenmesi: ESG, kurum içinde ve dışında şirket stratejisinin ve kültürünün ayrılmaz bir parçası olması gerekirken, bunun sonradan düşünülmüş bir yaklaşım izlenimi oluştuğu belirtiliyor.

4. Şeffaflığı ve raporlamayı güçlendirmek için süreçlerin, sistemlerin ve iç kontrollerin doğru uygulanması: Şirketlerin ESG verilerini finansal raporlama düzeyine çıkarması ve bu konuda bir denetimi başarıyla geçebilmesi için Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) gibi ek düzenlemeleri dikkate almaları gerekiyor. Araştırmada, şirketler ESG’ye odaklanmayı giderek artırdıklarını ve ESG ile ilgili raporlama şartlarına uymak için halihazırda çeşitli girişimlerde bulunduklarını belirtiyor. Ancak, mevzuat ve yönetmelikler geliştikçe daha fazlasının yapılması gerekecektir.

5. Sağlam bir risk yönetimi programının oluşturulması: Şirketler, neyin raporlanacağı ve nasıl raporlanacağı konusuna daha fazla odaklanırken, bazen ESG faaliyetleri etrafında sağlam bir risk yönetimi programı oluşturmanın kritik ihtiyacını gözden kaçırıyor. ESG faaliyetlerinin yürütülmesinde hem çalışanların hem de üçüncü tarafların davranışları üzerinde bir risk yönetimi çerçevesinin geciktiği görülüyor. Şirketlerin, finansal raporlama konusunda olduğu kadar finansal olmayan raporlama konusunda da risk yönetimi için çaba sarf etmesi gerekiyor.

6. ESG faaliyetlerinde “greenwashing (yeşil aklama)” gizli tehlikesinden kaçınılması: Geleneksel olarak ESG raporlamasına dahil olmayan çalışanlar yeni bilgi talepleri, yeni kısaltmalar ve yeni standartlarla karşı karşıya kalabiliyor. Bu kişilerin çoğu hali hazırdaki rutin rolleri ve sorumluluklarıyla zaten bir yük taşırken, yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadıkları bir konuda ek roller üstlenmeleri üzerlerinde daha fazla baskı hissettiriyor.

7. Sürdürülebilirlik konusunda baskıların artması: Piyasa ve mevzuat denetiminin yanı sıra şirketlerin sürdürülebilirlik dönüşümünde anlamlı bir ilerleme kaydetmesi adına baskılar dikkat çekiyor.

 

Bu zorlukların tümü uygunsuz bir şekilde yönetilirse; yeşil aklama – greenwashing, yeşil saklama – greenhushing (ESG kimlik bilgilerinin eksik raporlanması veya kamudan gizlenmesi) ve hatta dolandırıcılık suçlamalarına yol açabiliyor.

 

Şirketlerin hedeflerini ve stratejik önceliklerini ESG etrafında belirlemeleri için beş temel alana odaklanması gerekiyor:

 

1. ESG’yi stratejik bir öncelik haline getirin ve önceliklere uyum konusunda fikir birliğine varın. 

2.  Şirket içinde ESG ile ilgili rolleri ve sorumlulukları açıklığa kavuşturun.

3. Düzenlemeler değiştikçe şirketin yön değiştirmesine olanak tanıyan bir ESG yönetim çerçevesi oluşturun ve süreçleri yeniden tasarlayarak uygulayın.

4. Veri bütünlüğünü sağlamak için sağlam bir raporlama süreci inşa edin.

5. Eğiten, fikir birliğine varılan ve güven oluşturan etkili bir iletişim planı oluşturun.

 

EY Türkiye İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ece Sevin, şirketlerin ESG düzenlemelerine uyumuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulunuyor:

“Gelişen ESG mevzuat ortamından kaynaklanan zorluklar ve riskler korkutucu gibi görünse de aslında bu, şirketlerin sürdürülebilirliğe nasıl odaklandıkları konusunda daha olgun bir yaklaşım benimsemelerine olanak tanıyor. Ayrıca, sadece mevzuat veya yasal zorunlulukları yerine getirmenin ötesine geçen şirketler, sürdürülebilirliği temel stratejilerine derinlemesine yerleştirmenin ticari faydasını da görüyorlar. Gerçekleştirdiğimiz araştırmada, küresel çapta katılımcıların %62’si kuruluşlarının ESG’yi bir öncelik haline getirdiğini kabul ediyor. Ancak, bunu yaptıklarına dair güven konusunda üst yönetim (%73) ile çalışanlar (%52) arasında bir algı farkı bulunuyor. Ayrıca, önceliklerin uyumu konusunda da bazı tutarsızlıklar olduğu görülüyor. Şirketlerin ESG etrafında hedeflerini ve stratejik önceliklerini belirlerken, kurum içinde ve dışında da bu öncelikleri doğru uygulamaları gerekiyor.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Metalürji Sektörünün Buluşma Noktası Ankiros, Yeni Alanında Yine Rekor Katılımla Kapılarını Açıyor

Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş. tarafından, 2 yılda bir düzenlenen fuarda, 421 yerli ve 716 yabancı firma temsil ediliyor. Bu yıl 42 ülkeden toplam 289 doğrudan yabancı firmanın katılım sağlaması ANKIROS Fuarının global metalürji sektöründeki önemini gösteriyor.

 

Toplam 1.137 katılımcı ile 70.000 m2 fuar alanında gerçekleşecek olan Ankiros Fuarı, yine sektörün tüm paydaşlarına ve metalürji sektöründeki en son teknolojilere ev sahipliği yapacak. Ayrıca, fuar alanının merkezi konumunun, tüm ticari ve sosyal merkezlere, otellere ve toplu ulaşıma yakın olması katılımcılar ve ziyaretçilere büyük kolaylık sunuyor.

 

Fuarın 2024 yılı ana teması “Sürdürülebilir Metalürji ve Yenilikçi Teknolojiler” olacak

 

ANKIROS Fuarları, sektörün önde gelen ulusal ve küresel kuruluş ve derneklerinden de büyük destek alıyor. İlgili tüm sanayi dalları için etkili ve kalıcı çözümler sunan vazgeçilmez bir iş platformu haline gelen fuarın 2024 yılı ana teması “Sürdürülebilir Metalürji ve Yenilikçi Teknolojiler” olacak. TÜDÖKSAD – Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği tarafından 12. Uluslararası Döküm Kongresi ve METEM – TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Eğitim Merkezi tarafından 22. Uluslararası Metalürji ve Malzeme Kongresi organize edilecek.

 

Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Anıl: “Bu yıl ANKIROS Fuarı her alanda yükseliş gösteriyor”

 

Fuar hazırlıklarıyla ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Anıl’ın fuara ilişkin açıklaması şöyle;

 “Bu yıl 16. kez düzenleyeceğimiz ANKIROS Fuarı için hazırlıklarımızı büyük bir heyecanla sürdürüyoruz. Fuarın yeni bir alana taşınması ve yoğun katılım talepleri bizleri oldukça motive ediyor. Pandemi sonrasında seyahat kısıtlamalarının kalkmasıyla yüz yüze gerçekleşen fuarların önemi arttı. İhtisas fuarları, firmalara zaman ve maliyet açısından büyük avantajlar sağlıyor. Örneğin, farklı ülkelerdeki beş küresel firma ile görüşmek yerine, bu firmaların katıldığı tek bir fuarda yetkililerle buluşmayı mümkün kılıyor. Bu yıl ANKIROS fuarında ciddi bir sıçrayış yaşayarak yurtdışı katılımı anlamında rekor kırdık. Fuarda temsil edilen firmaların %60’dan fazlası yabancı firmalardan oluşuyor ve bunların 289’u doğrudan katılım sağlamaktadır. Bu uluslararası katılım, ziyaretçi sayısına da yansıyacağı için bu yıl her zamankinden daha fazla yabancı ziyaretçi bekliyoruz.”

 

Fuarda 3 özel bölüm yer alacak

 

TURKCAST – Döküm Ürünleri Özel Bölümü * ANNOFER – Demir Dışı Metaller Özel Bölümü * Demir Çelik Özel Bölümü 

 

TURKCAST – Döküm Ürünleri Özel Bölümü / TURKCAST Özel Bölümü, tamamen döküm ürünleri üzerine odaklı ve gelişen sanayi için büyük önem taşıyan, ağır sanayi tezgâhlarından, tarım makinelerine, gemi inşasından, otomotive, inşaattan şehirciliğe, ulaştırmadan, ısıtma sanayi ve benzeri birçok değişik alanda farklı döküm yöntemleri ile üretilen malzemeler alıcılara sunulacak.

 

ANNOFER – Demir Dışı Metaller Özel Bölümü / Demir Dışı Metaller bölümünde, katılımcılar demir dışı metaller alanında en son makina, ekipman, ürün, hammadde ve sarf malzemelerini sergileyecekler. Bu bölüm, demir dışı metallerin üretimi ve şekillendirilmesi için gerekli tesis ve ekipmanlar üzerine odaklanacak, metalürji tesisleri, haddehaneler ve hammadde işlemesi için gerekli her türlü makina ve ekipman burada yer alacak.

 

Demir Çelik Özel Bölümü / Ülkemizin toplam ihracatı içinde büyük önem taşıyan çelik sektörü, TÇÜD Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’ nin de desteği ile daha geniş hollerde sergilenecek. Çelik endüstrisinin uluslararası tedarikçilerinin yanında Demir-çelik sektörünün önde gelen üreticileri ve çelik servis merkezleri, gelişen teknoloji, hizmet ve ürünlerini bu hollerde sergileme imkanı bulacaklar.

 

Fuara 20.000’i aşkın ziyaretçi bekleniyor

 

Mevcut ziyaretçi ön kayıtlarına bakıldığında, gelecek ziyaretçi profilini ağırlıklı olarak, Demir Çelik Üreticileri, Kullanıcıları ve Ticaretini Yapanlar, Dökümhaneler, Demir dışı Metal Üreticileri, Makina İmalatı, Savunma Sanayi, Belediyeler, Çimento, Otomotiv, Beyaz Eşya, İnşaat, Gemicilik sanayi sektörleri oluşturacak.

 

Fuar Etkinlikleri

  • METEM/TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Eğitim Merkezi 22. ULUSLARARASI METALURJİ VE MALZEME KONGRESİ
  • TÜDÖKSAD /Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği 12. ULUSLARARASI DÖKÜM KONGRESİ

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Masum görünen büyük tehlike: Uyku keki! Bağımlılığa giden yol masum görünen ürünlerle başlıyor!

Bilinçli bir tüketicinin ‘uyku keki’ adı altında satılan ürünün ne olduğunu araştırması gerektiğini söyleyen Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, “Bu ürün bildiğimiz kadarıyla THC içeriyor ve bunun da Türkiye’de kullanılması yasak. Yasak olan bir ürünün sağlıklı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.” dedi. Öte yandan okulların açılmasıyla gençleri daha büyük bir tehlikenin beklediğine vurgu yapan Prof. Dr. Onur Noyan, “Çocuklar yaz tatillerinde ne yaptıklarını, neler deneyimlediklerini birbirleriyle paylaşacaklar. Eğer uyku kekini deneyen, çevresinde alan bir arkadaşı olan birisi varsa bu, her çocukta bir merak uyandıracak. Bir şekilde bu ürüne ulaşabilirlerse bağımlılığa giden yol başlamış olacak.” uyarısında bulundu.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, okulların açılmasıyla çocuklar ve gençler arasında yaygınlaşabilecek ‘uyku keki’ olarak adlandırılan ve yasadışı olarak internet üzerinden satılan ürünlerin oluşturduğu tehlike hakkında açıklamalarda bulundu.

Bilinçli bir tüketicinin ürünlerin içeriğini araştırması gerekir

İnternet üzerinden ‘uyku keki’ olarak satılan ürünlerin ismine bakıldığında çok masum göründüğünü belirten Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, “Uyku ve kek, ikisi de gerçekten hayatımızda var olan iki kavram. Bununla ilgili bir uyaran veya bir ürün gördüğümüzde gerçekten merak uyandırıyor. Ve ‘sağlıklı mı’ diye sorduğunuz zaman zaten ana sorun ortaya çıkıyor demektir.” dedi.

Uyku için satılan bir ürünün sosyal medya üzerinden satılıyor olmasının bir problem olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Onur Noyan, “Bunun kek, külah, kornet diye satılması başka bir problem. Gelelim bundan sonraki sürece. Bilinçli bir tüketicinin uyku keki adı altında satılan ürünün ne olduğunu araştırması gerekiyor. Şu an piyasada popüler olan ‘uyku keki’ adı altında satılan ürünlerin içeriğini maalesef bilemiyoruz. Bilebildiğimiz ve sosyal medyadan görebildiğimiz kadarıyla içerisinde THC ürünleri bulunuyor. Bu ürünlerin Türkiye’de kullanılması zaten yasak. Yasak olan bir ürünün sağlıklı olduğunu söyleyebilmek çok mümkün olmadığından ‘uyku keki’ adı altında satılan ürünlerin sağlıklı olmadığını çok rahatlıkla söyleyebiliriz.” şeklinde konuştu.

‘Uyku keki’ni deneyen çocuklar, diğer çocukların da merak etmesine neden olabilir 

Okulların açılmasıyla birlikte çocuklar ve gençlerin yaz tatillerinde birbirleriyle ne yaptıklarını, ne kullandıklarını, neler deneyimlediklerini paylaşacaklarına vurgu yapan Prof. Dr. Onur Noyan, bu durumun çok büyük bir sorunu beraberinde getirebileceğini söyledi. “Eğer uyku kekini deneyen, bununla ilgili deneyimi olan, çevresinde alan bir arkadaşı olan birisi varsa bunu hemen paylaşacak ve her çocukta bir merak uyandıracak.” diyen Prof. Dr. Onur Noyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu merakla birlikte çocuklar anne babalarından gizli bir şekilde bunu almak için çaba sarf edebilirler ya da arkadaşlarıyla birlikte almak için bir plan yapabilirler. Eğer bunu yaparlarsa fark etmeden maddeyle tanışmış olacaklar ve bağımlılığa giden yol başlamış olacak.”

Ebeveynler, çocuklarını güçlü yönlerini ortaya çıkartacak şekilde desteklemeli

Ailelerin çocuklarına, kendilerini ifade ederken başkalarıyla kıyaslamak ve başkalarının yaptıklarını yapmaya çalışmak yerine, her bireyin kendi içerisinde var olan değerleri koruyarak, kendine özgü gelişmeleri gösterecek adımları atmaları ve bununla ilgili gelişim göstermeyi hedeflemeleri gerektiğini anlatmalarını öneren Prof. Dr. Onur Noyan, “Çocuklarımızın ‘başkası şunu yapmış ben de onu yapmak istiyorum’ şeklindeki düşünceleri hep olacak. Ancak özgüveni olan çocuklar kendilerini arkadaşlarıyla kıyaslamak, karşılaştırmak ve onların yaptıklarını yapmak istemek yerine, kendilerini başarılı oldukları bir alanda gösterme yolunu seçecekler. Bu alanda ebeveynlere düşen rol şu; çocuklarımızı kendi akranlarıyla kıyaslamasına izin vermeden onların daha ön planda oldukları, daha güçlü oldukları yönlerini ortaya çıkartacak şekilde desteklememiz gerekiyor.”

Çocukların merak ettikleri konuları ebeveynleriyle paylaşması sağlanmalı

Çocukları korumak için öncelikle çocuklara sosyal medya okur yazarlığının öğretilmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Onur Noyan, “Sosyal medyada gördüğü her ürüne, her reklama inanmaması gerektiğini birinci olarak öğretmeliyiz. İkincisi, içeriklerine bakmayı öğretmeliyiz. Üçüncüsü, bağımlılığa, madde kullanımına giden yola bu tarz masum görünen ürünlerle başlandığını bizim bilmemiz ve bunu çocuklarımıza aktarmamız gerekiyor.” uyarısında bulundu.

Çocukların bu tarz ürünleri görüp isteme ihtimalleri ve potansiyelleri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Onur Noyan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ebeveynler bu tür ürünlerin içeriğindeki uyuşturucu maddeyi, THC’yi bilmeden satın alabilirler. Bu büyük bir soruna tekabül ediyor ama bilinçli olarak almaları durumunda ise ciddi hayati tehlike oluşturan durumlarla karşılaşma ihtimalleri var. Ebeveynlerin, çocuklarının sosyal medyada nerede gezindiklerini, hangi konuları araştırdıklarını, neyi merak ettiklerini, neyle ilgili videolar seyrettikleri mutlaka takip etmeleri gerekiyor. Bu takiple birlikte çocukların merak ettikleri şeyleri aileleriyle paylaşmaları sağlanırsa ve aileler doğru, sağlıklı bilgiler verebilirse çocuklar çok büyük risklerden uzaklaştırılmış olur. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbank Caz Festivali’nin 34. Yılında 34 konser Şehrin Caz Hali için Geriye Sayım Başladı!

Festival, caz dünyasının önde gelen isimlerini ve en heyecan verici müzik projelerini bir araya getirerek, dinleyicilere unutulmaz bir deneyim sunacak.

 

Sanatın ve sanatçının daimi destekçisi Akbank’ın uzun soluklu kültür-sanat etkinliklerinden 34. Akbank Caz Festivali, 28 Eylül–13 Ekim tarihleri arasında müzikseverleri 200’den fazla müzisyenle ve özgün performanslarla buluşturacak.

 

Organizasyonu ve içerik planlaması Pozitif iş birliğiyle gerçekleştirilen 34. Akbank Caz Festivali, 28 Eylül’de Müze Gazhane’de Kenan Doğulu’nun klasik parçalarının caz düzenlemelerinin yanı sıra, ‘İhtimaller 2 – Konular var’ isimli yeni caz albümünden parçaları seslendireceği konseri ile başlayacak. Ücretsiz gerçekleşecek konserde müzisyene sahnede Ozan Musluoğlu, Ercüment Orkut, Bulut Gülen, Şenova Ülker, Mehmet İkiz, Ferit Odman ve Batu Şallıel eşlik edecek.

 

Festivalin son açıklanan isimleri ise şöyle: Yeni nesil cazın heyecan uyandıran iki vokalisti ve 19. Nardis Genç Caz Vokal Yarışması kazananları Güneş Cengiz ve Adar Geçimli, enstrümanının kendine has olanaklarını yansıtmaya çalışan ve müziği türlere ayırmaksızın yaşamın ahengiyle ilişkilendirerek üreten arp sanatçısı Meriç Dönük, farklı geçmişlere sahip müzisyenlerin bir araya gelmesiyle kurulan ve büyütülen bir müzik kolektifi İstanbul West Side Collective, caz müziğinin temel unsurlarından doğaçlama ve farklı ritmik yaklaşımlarıyla tanınan gitarist ve besteci Barış Arslan ve orkestrası,  Betty Carter’ın dünyasını keşfe çıkacak yetenekli müzisyen İpek Göztepe, müziğin iyileştirici ve dönüştürücü gücünden faydalandığı çalışmalar yapan müzisyen, besteci ve söz yazarı Asena Akan, güçlü ve duygusal caz vokallerinin derin ve zengin müzikal dokularla birleşeceği performanslarıyla Selût & Tuğçe Şenoğul, Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği ve Kore Kültür Merkezi’nin katkılarıyla Kore cazında öne çıkan çalışmalar yapan Sori Quartet sahne alacak.

 

‘Jazzy, Rocky, Funky’ konserleri ve sürprizli düzenlemeleriyle Ayşegül & Nezih Yeşilnil Quintet, Borusan Sanat iş birliği ile Londra’nın yeraltı müzik sahnesinin kilit ve merkezi figürlerinden İngiliz davulcu, besteci ve prodüktör Tom Skinner, Borusan Müzik Evi’nde festival izleyicisiyle buluşacak.

 

Mehmet Uluğ Gecesi’nde bu yıl, iki yaşayan efsane Burhan Öçal ve Jamaaladeen Tacuma’nın hayata geçirdiği Trakya Funk projesi ile konukları Gazapizm ve King Noli, Türkiye’nin mozaik kültüründen ve müziğinden de ilham alan besteleri ve değerli müzisyenlerden oluşan beşlisiyle Bilge Günaydın Quintet festivalde yer alacak.

 

Aynı zamanda caz ve dünya müziğinin başarılı isimlerini onlarca farklı mekanda ağırlayacak festivalde; 25 yıllık kariyerinde 16 kez aday gösterildiği Grammy Ödülü’nü 2 kez havaya kaldıran efsanevi caz vokalisti Kurt Elling, 2005’te Montreux Jazz Piano Yarışması’nı kazanan ve Latin caz müziğe kattığı yorumla adını duyuran Kübalı piyanist Harold López-Nussa, Vanity Fair’in “caz sahnesini silkeleyen milenyal” olarak tanımladığı Tatiana Eva-Marie ve modern klasik kompozisyon ve doğaçlamanın renkli kesişimini sahnesinde sunan Tomas Fujiwara 7 Poets Trio gibi isimler sahne alacak.   

 

Farklı disiplinlerden seslere yer veren zengin programıyla şehrin kültür ve sanat damarlarını besleyen 34. Akbank Caz Festivali’nde; çağdaş caz piyanosunun en lirik ve içten seslerinden biri olan Brad Mehldau, günümüzün heyecan yaratan virtüözlerinden biri olan Meksikalı davulcu Antonio Sánchez ve dörtlüsü Antonio Sánchez Quartet featuring Seamus Blake, Aydın Esen, Orlando le Fleming, Kanadalı caz trompetçisi, besteci, eğitmen ve orkestra lideri Daniel Hersog, Portico Quartet’in kurucusu, basçı Milo Fitzpatrick ile Mammal Hands grubuyla tanınan saksafoncu Jordan Smart’ın güç birliğinden oluşan Vega Trails, repertuarıyla zamansal ve tarz olarak geniş bir yelpazeye yayılan “Şarkı Projesi” ile Ayşe Tütüncü,  Tophane ve şehirlerin atıklarından ilham alarak gürültü ve sessizlik arasında özgün bir performans sergileyen Tophane Noise Band’e bu konserinde eşlik edecek iki etkileyici davulcu Berke Can Özcan ve Rana Uludağ, 2010’larda The Invisible grubuyla spot ışıklarını üzerine çeken Dave Okumu’nun müzikal soy ağacından farklı nesilleri anlatan son projesiyle Dave Okumu & 7 Generations, soul, funk ve R&B tınılarıyla dinleyiciyi ayağa kaldıran Adi Oasis, prodüktör NK-OK ve multi-enstrümanist Mr DM’in ortaklığıyla caz, hip-hop, Afrobeat, soul ve electronica’yı harmanlayarak dinleyicisini dansa davet eden Blue Lab Beats ve etkileyici duo performanslarıyla vokalist Aydın Kahya ile orkestra şefi, piyanist, besteci Rustam Rahmedov’un “The Best Movie Songs of All Time” projesi  ve daha birçok konser yer alıyor.  

 

KONUKLU PANELLER, ATÖLYELER VE DAHA FAZLASI

Caz müziği ile farklı müzik türlerinin bir araya geldiği 34. Akbank Caz Festivali’nde aynı zamanda çocuklar ve yetişkinler için atölyeler ve caz odağında özel etkinlikler de gerçekleşecek. 

 

Klasik müzik ile cazın kesişim serüvenine kapsamlı bir bakış sunacak ve Prof. Dr. Alper Maral ve Sedef Erçetin Atala’nın katılımıyla ve Hülya Tunçağ moderatörlüğünde yapılacak söyleşi Klasikten Caza, özgür caz tarihinin önemli anlarını ve bu hareketin Amerikan tarihindeki sosyopolitik etkilerini kayıtlarla inceleyecek olan Özgür Caz söyleşisi, müzisyen, yapımcı ve enstrüman tasarımcısı Berke Can Özcan konukluğunda fugamundi tarafından yürütülen Caz Dinleme Kulübü, müzik dinlemeye, ilham almaya ve üretmeye çağıran Kreşendo’nun düzenlediği Müzik Yolculuğunun Peşinde, akademiden, sahneden ve müzik sektörünün içinden gelen konukların katılımıyla, caz ve doğaçlama müziği eğitiminde akademi ve sahne konusunu ele alacak Caz Ağı Paneli: Akademiden Sahneye,  BAU Konservatuvar ve Zuhal Müzik iş birliğiyle yeni yeteneklere alan açmak ve genç müzisyenlerin desteklenmesini hedefleyen JAmZZ Masterclass programı düzenlenecek.

 

Çocukların müzik yeteneklerini geliştirmelerine ve yaratıcı bir deneyim yaşamalarına olanak tanımayı hedefleyen çocuk atölyesi Fantastik Seslerden Renkli Çizgilere, 7-12 yaş aralığındaki çocukları, içsel ve çevresel sesleri keşfetmeye, kendi müziklerini yaratmaya ve bir orkestra oluşturmak için harekete geçmeye teşvik edecek.

 

Festivalin bir diğer özel etkinliği, kurduğu büyük orkestraların yanı sıra 60’lar ve 70’lerde dünyaca ünlü müzisyenlerle konserler veren saksafon ustası İsmet Sıral’ı ve onun sıra dışı müzikal vizyonunu yeniden keşfetmeye davet eden Çağının Ötesinde Müzisyen İsmet Sıral ve “Belgeselin Belgeseli” ve belgesel sonrası Ayşe Tütüncü ve Meriç Demirkol dinletisi olacak.

 

 

“AKBANK OLARAK SANATIN TÜM RENKLERİNİ SAHİPLENİYORUZ”

 

Festival detaylarının anlatıldığı akşamda 34. Akbank Caz Festivali’nin kültür sanat dünyası için büyük bir önem taşıdığını belirten Akbank Genel Müdürü Kaan Gür; “Akbank olarak, sanatın tüm renklerini sahipleniyoruz ve sürdürülebilir projeler geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Caz festivalimiz de bu bağlamda bizim en uzun soluklu projelerimizin başında geliyor. Cazın birleştirici, özgürleştirici ve yaratıcı gücüne inanıyor, bunu geleceğe taşıyıp yeni nesillerle buluşturmak için çalışıyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da geniş ve zengin bir içerikle, hem ülkemizden hem de dünyadan pek çok değerli caz sanatçısını ağırlayacağımız için çok heyecanlıyız.” dedi. 

 

“AKBANK CAZ FESTİVALİ SADECE BİR MÜZİK ETKİNLİĞİ OLMANIN ÖTESİNDE, KÜLTÜREL VE SANATSAL BİR PLATFORM”

 

Sürdürülebilir bir festival yapmanın altını çizen Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı; “Akbank Caz Festivali’nin, 34. yılında da cazın farklı renklerini ve çeşitliliğini sunmak için kapsamlı bir program hazırladık. Festivalimizin hem yerli hem de uluslararası sanatçılardan oluşan zengin kadrosuyla, müzikseverlere ilham verici bir deneyim sunacağına inanıyoruz. Akbank Caz Festivali ile sadece bir müzik etkinliği olmanın ötesinde, toplumsal kültür gelişimine katkı sağlayan kültürel ve sanatsal bir platform olma misyonumuzu sürdürüyoruz.  Kültürel gelişimi odağına alan ‘insan için sürdürülebilirlik’ bakış açısıyla özel eğitim programlarına ve eğitici projelere yer veriyoruz.” dedi

 

“MEHMET ULUĞ’U VE İSTANBUL’UN MÜZİK HAYATINA BIRAKTIĞI DERİN İZLERİ ANMAK İÇİN YENİDEN BİR ARAYA GELECEĞİZ.” 

 

İş birliklerinin 34. senesinde Akbank Caz Festivali’nin şehir ve yaşam kültürüne öncülük etmeye, müzik ile kültür sanatın geliştirici ve dönüştürücü gücünden ilham almaya devam ettiğini belirten Pozitif Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Turfan Mumcuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her sene olduğu gibi, bu sene de kuruluşundan 2013’e kadar festivalin direktörlüğünü üstlenen Mehmet Uluğ’u ve onun İstanbul’un müzik hayatına bıraktığı derin izleri anmak için bir araya geleceğiz. Mehmet Uluğ Gecesi programında iki efsaneyi ve konuklarını ağırladığımız çok özel bir proje yer alacak. Burhan Öçal ve Jamaaladeen Tacuma’nın Trakya All Stars’a yeni bir soluk kazandırmak üzere hayata geçirdiği ‘Trakya Funk’ projesiyle birlikte King Noli ve Gazapizm de bu değerli gecede bir araya geliyor. 9 Ekim Çarşamba akşamı, Mehmet Uluğ Gecesi: Burhan Öçal & Jamaaladeen Tacuma ‘Trakya Funk’ featuring Gazapizm & King Noli ile Babylon’da buluşacağız.”

 

34. Akbank Caz Festivali konserlerinin biletlerini Biletix’ten alabilir, festival hakkında detaylı bilgi için akbanksanat.com’u ve Akbank Sanat sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.

 

 

FESTİVAL PROGRAMI

 

JAmZZ Masterclass Programı
 
21- 22 Eylül 2024 // BAU Pera Sahne

 

BAU Konservatuvar ve Zuhal Müzik iş birliğiyle yeni yeteneklere alan açmak ve genç müzisyenlerin desteklenmesi hedefleyen JAmZZ Masterclass programı, Baki Duyarlar, Yeşim Pekiner, Berke Özgümüş, Kağan Yıldız, Şevket Akıncı, Senova Ülker eğitmenliğinde ve Maya Muz, Oğuz Alp Erdoğmuş, Ömer Vatansever eşlikçiliğinde 21-22 Eylül tarihlerinde BAU Pera Sahne’de gerçekleşecek.

 

Kenan Doğulu “İhtimaller”
 
28 Eylül 2024 // Müze Gazhane

 

30 yılı aşkın kariyeriyle Türkçe müziğin en üretken figürlerinden biri olan Kenan Doğulu, renkli müzikal yolculuğunda janrlar arası geçişleri ustalıkla yapıyor. 2016’da yayımladığı ilk caz albümü İhtimaller de bu maceracı yaklaşımının en iyi örneklerinden biriydi. Doğulu’nun kayıtları Londra’daki meşhur Abbey Road Stüdyoları’nda gerçekleşen yeni albümü İhtimaller 2 – Konular Var ise 2024 sonbaharında dinleyiciyle buluşacak. Jamison Ross’tan Michael League’e, uluslararası caz sahnesinin heyecan uyandırıcı isimlerinin de bu koleksiyonda parmağı olduğunu da belirtmekte fayda var. 34. Akbank Caz Festivali’nin açılış konseri için 28 Eylül’de Müze Gazhane sahnesinde olacak Kenan Doğulu, klasik parçalarının caz düzenlemeleriyle birlikte yeni albümünden şarkılar da seslendirecek. Müzisyene sahnede Ozan Musluoğlu, Ercüment Orkut, Bulut Gülen, Şenova Ülker, Mehmet İkiz, Ferit Odman ve Batu Şallıel eşlik edecek. 

 

Şenova Ülker: Trompet

Bulut Gülen: Trombon

Batu Şallıel: Saksafon

Ercüment Orkut: Piyano

Ozan Musluoğlu: Kontrbas

Mehmet İkiz: Davul

Ferit Odman: Davul

 

fugamundi x Berke Can Özcan Caz Dinleme Kulübü

29 Eylül 2024 // Bant Mag. Havuz – Bina

 

34.⁠ ⁠Akbank Caz Festivali kapsamında, fugamundi tarafından yürütülen Caz Dinleme Kulübü’ne davetlisiniz! Bu özel oturumun konuğu müzisyen, yapımcı ve enstrüman tasarımcısı Berke Can Özcan. “Sesler Arası Mesafeler: Cazda Sessiz Anların Keşfi” teması etrafında şekillenen etkinlikte; müzikteki sessizliklerin, duraklamaların ve sesler arasındaki boşlukların yarattığı duygusal ve anlatısal derinliklere inilecek. İlk bölümde, Berke Can Özcan’ın seçtiği parçalar eşliğinde, bu sessizliklerin caz müziğindeki rolü ve bizde yarattığı hisleri tartışılacak. İkinci bölümde ise katılımcılar kendi seçtikleri parçaları paylaşacak ve bu eserler üzerinden müzikal bir diyalog gerçekleştirilecek. 29 Eylül günü Bant Mag. Havuz / Bina’da gerçekleşecek bu benzersiz müzikal buluşmada, cazın ve alternatif seslerin kesiştiği noktalarda yeni keşifler yapmaya hazır olun.

 

Ayşe Tütüncü “Şarkı Projesi”

29 Eylül 2024 // Yeldeğirmeni Sanat Merkezi

 

Mozaik, Piyano Perküsyon Grubu ve kendi adını taşıyan trio’suyla yayımladığı albümlerin yanı sıra çeşitli film ve oyunlar için de müzikler besteleyen; çeşitli toplumsal meseleler ile müziği bir araya getirdiği projelere imza atan Ayşe Tütüncü, 34. Akbank Caz Festivali’ne “Şarkı Projesi” ile konuk oluyor. 1985’ten bu yana çoğunluğu çok az icra edilmiş ve ağırlıkla kayıtlı olmayan şarkılarını seslendirecek Tütüncü’ye nefesliler ve geri vokalde Ezgi Daloğlu, kontrbasta Baran Say ve davulda Nihal Saruhanlı eşlik edecek. Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde 29 Eylül’de gerçekleşecek konsere ilişkin müzisyenin mesajı şöyle: “Şarkılarımı icra edeceğimiz bu repertuar, hem zamansal hem de tarz olarak bir yelpazeye yayılıyor; çeşitli zamanlarda yapmış olduğum ve en eskileri Mozaik döneminden başlayıp daha sonrasında kimisi tiyatro-vari, kimisi ‘jazzy’ olan şarkılarımla devam eden bir yelpaze bu.” 

 

Ayşe Tütüncü: Vokal, piyano

Ezgi Daloğlu: Geri vokal, saksafon, flüt

Baran Say: Kontrbas

Nihal Saruhanlı: Davul, perküsyon

 

 

Adar Geçimli & Güneş Cengiz 

29 Eylül 2024 // Yeldeğirmeni Sanat Merkezi

 

Yeni nesil cazın heyecan uyandıran iki vokalisti ve 19. Nardis Genç Caz Vokal Yarışması kazananları Güneş Cengiz ve Adar Geçimli, 34. Akbank Caz Festivali kapsamında 29 Eylül’de Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde. Müzik eğitimine dört yaşında piyano ile başlayan Güneş Cengiz, 15 yaşında bu ilgisini caz vokal müziğe yöneltti. 2023’te Bahçeşehir Üniversitesi Caz Sertifika Programı’nı başarıyla tamamladı. Caz standartlarını kendine has bir şekilde yorumlamaya devam eden genç müzisyen, çalışmalarına caz vokalisti Sibel Köse ile devam etmekte. Yakın zamanda 19. Nardis Vokal Yarışması’nda üçüncülük ödülüne layık görülen Güneş, caz müziğine olan tutkusunu ve öğrenme hevesini sahneye taşıyor. Müzisyen bir aileye doğan Adar Geçimli, yedi yaşında piyano ve solfej eğitimi almaya başladı. Aydın Doğan Güzel Sanatlar Lisesi’ndeki yıllarında piyanonun yanı sıra çeşitli enstrüman ve şan eğitimleri; özel olarak da Mutlu Ödemiş’ten aranjörlük dersleri aldı. 2023’te Sanat Deliorman ile caz vokal, caz tarihi ve sahne performans teknikleri üzerine çalışmaya başladı. 19. Nardis Genç Caz Vokal Yarışması’nda ikinci olan katılan Adar, yaklaşan kayıt ve performansları için caz repertuvar çalışmalarına devam etmekte.

 

Güneş Cengiz: Vokal

Adar Geçimli: Vokal

Hakan Başar: Piyano

Can Acar: Bas

Enes Yeldemir: Davul

 

 

Meriç Dönük 

29 Eylül 2024 // Sakıp Sabancı Müzesi

 

Arp sanatçısı Meriç Dönük, doğduğu şehir Mersin’de başladığı arp eğitimine 2003 yılında İstanbul’da, öğrencisi olduğu Şirin Pancaroğlu ile devam etti ve lisans eğitimini 2008 yılında tamamladı. Pancaroğlu ile birlikte türküleri arpla icra ettikleri Elişi albümü 2011’de; Türkiye’nin geleneksel müziklerinden çeşitli örnekler ve arp için yazılmış orijinal bestelerden oluşan ilk solo albümü Mahfuz ise 2016’de dinleyiciyle buluştu. 2022’de ise Keman sanatçısı Ertuğrul Erhan ile iş birliği yaptığı MusicAlly albümü dijital platformlarda yerini aldı. Müziği türlere ayırmaksızın, yaşam döngüsünün ahengi olarak hisseden Dönük, enstrümanının kendine has olanaklarını yansıtmaya ve bu fikirden yola çıkarak müzik üretmeye devam ediyor. Müzisyen, 34. Akbank Caz Festivali’nin açılış hafta sonunda Sakıp Sabancı Müzesi’nde sahne alacak.

 

Meriç Dönük: Arp

 

 

Daniel Hersog Quartet

1 Ekim 2024 // Akbank Sanat

 

Kanadalı caz trompetçisi, besteci, eğitmen ve orkestra lideri Daniel Hersog, 2020’de Jazz Times Magazine’in En İyi Besteci oylamasının kazananı olmuştu. Tenor saksafonda Noah Preminger ve piyanoda Frank Carlberg’in eşliğiyle kaydettiği ilk albümü Night Devoid of Stars ile övgüler toplayan müzisyen, 17 kişilik Daniel Hersog Jazz Orchestra’nın ikinci albümü Open Spaces – Folk Songs Reimagined’i 2023’te yayımladı. Jazz Times’ın albüm hakkında kaleme aldığı değerlendirme, Kanadalı müzisyenin besteciliğinin efsanelerle kıyaslanmaya başlandığının kanıtı aynı zamanda: “Daniel Hersog, orkestrası için ifadeli şeyler yazabilme yetisine sahip. Gil Evans gibi büyük caz bestecilerinin soyundan geldiğine şüphe yok. Harika bir yetenek ve etkileyici bir albüm.” Daniel Hersog Quartet, 34. Akbank Caz Festivali’nin konuğu olarak 1 Ekim’de Akbank Sanat sahnesinde olacak.

 

Daniel Hersog: Trompet, flugelhorn

Frank Carlberg: Piyano

Markus Schieferdecker: Bas

Silvio Morger: Davul 

 

Tophane Noise Band featuring Berke Can Özcan & Rana Uludağ
 
1 Ekim 2024 // Alan Kadıköy

Tophane Noise Band özünde Tophane’nin ve şehirlerin atıklarından beslenir. Gerek bulduğu, gerekse yılmadan depoladığı malzemeler, temel besin ve ilham kaynağıdır. Gürültüyle sessizlik arasına gerilmiş bir ipin üzerinde yürümek en sevdiği şeylerdendir, düşecek olursa bile moralini bozmaz ve düşüşün sesini dinler ve taklit eder. Ses çıkarmak için tasarlanmış onlarca objeyle yüklü bir kamyonun korna çalarak bir müzik okulunun önünden son sürat geçmesi gürültü sayılır mı? Sonuçta sessizliğe kıyasla her şey gürültüdür. 34. Akbank Caz Festivali kapsamında 1 Ekim akşamı Alan Kadıköy’de gerçekleşecek konserde ekibe müzisyen, performans sanatçısı, yapımcı, besteci, enstrüman yapımcısı Berke Can Özcan ile Palmiyeler davulcusu Rana Uludağ eşlik edecek.

 

Berke Can Özcan: Davul, elektronikler

Rana Uludağ: Davul, elektronikler

Tophane Noise Band: Ritim, ses

 

Vega Trails

2 Ekim 2024 // Akbank Sanat

 

Portico Quartet’in kurucusu, basçı ve besteci Milo Fitzpatrick ile Mammal Hands ve Sunda Arc gruplarıyla tanınan saksafoncu Jordan Smart’ın güç birliğinden oluşan Vega Trails, temelleri pandemi döneminde atılmış yeni bir proje. Fitzpatrick’in, Charlie Haden’ın düet albümü Closeness’ı dinlemesinin ardından bir duo kurmaya karar vermesi, canlı performanslarından çok etkilendiği Smart’ın kapısını çalmasına yol açmış. Tremors in the Static adlı ilk albümünü Gondwana Records etiketiyle Mayıs 2022’de yayımlayan ikili, çeşitlenen ses paletiyle farklı duygu durumlarını melodilere döküyor. İki açık fikirli ve iletişime açık müzik insanını ilk kez bir araya getiren Vega Trails, kompozisyonlarıyla dolambaçlı hikâyeler anlatıyor. Yeni nesil cazın heyecan uyandıran iki temsilcisinin ortaklığı, 2 Ekim akşamı Akbank Sanat sahnesinde olacak.

 

Jordan Smart: Saksafon, bariton saksafon, klarnet

Milo Fitzpatrick: Kontrbas

 

 

Isaiah Collier & The Chosen Few 

2 Ekim 2024 // Babylon 

 

25 yaşındaki Isaiah Collier, kelimenin tam anlamıyla bir virtüöz. 11 yaşında saksafon çalmaya başlayan müzisyen, sezgisel becerileriyle dikkatleri hızlıca üzerine çekmişti. Orkestrası The Chosen Few ile hem sahnede hem stüdyoda sürükleyici diyaloglar yaratarak dünya çapında büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Diyalog konusuna önem veren sanatçı, bunun altını; sahnedeyken kendini duymadığını, yalnızca ona eşlik eden müzisyenlere ve onların hikâyelerine dikkat kesildiğini anlatarak çiziyor. Collier, 2018’den bu yana; beşinci albümü The Almighty’yi Division 81 Records etiketiyle geçtiğimiz nisan ayında yayımladı. Bu koleksiyonda aynı zamanda uzun yıllar kendisine rehberlik etmiş Chicago sahnesinin yaşayan efsanesi Ari Brown ile bir düet de yer almakta. Bestelerinde gündelik hayatın derinlerinde kalan kimi ilkeler üzerine düşündürmek için müziği kullanan Isaiah Collier, grubu The Chosen Few ile 2 Ekim akşamı Babylon sahnesinde olacak.

 

Isaiah Collier: Saksafon

Ashley Henry: Piyano

Micah Collier: Bas

James Mtume Russel Sims: Davul

 

 

EABS, Öncesi: LoftCaz Session

3 Ekim 2024 // Frankhan

 

Polonya’nın Wroclaw şehrinde 2012’de kurulan EABS, temelleri artık aktif olmayan Puzzle isimli kulüpte Electro-Acoustic Beat Sessions adıyla atılmış çok yönlü bir caz kolektifi. Diskografisinde Krzysztof Komeda ve Sun Ra gibi ikonik isimlere saygı duruşu olarak hayat bulmuş albümlerin yanı sıra Tenderlonious, Ben Lamar Gay, Jaubi, Jeru The Damaja gibi dünya haritasının farklı uçlarından müzisyen ve gruplarla yapılmış iş birlikleri de yer alan EABS, “yapıbozumdan yeniden yapılanma” konseptiyle daimi bir üretim hâlinde. Pakistanlı grup Jaubi ile kaydettikleri In Search of a Better Tomorrow albümüyle The Guardian’ın 2023’ün En İyi Küresel Albümleri listesine adını yazdıran EABS, geçtiğimiz mayıs ayında Astigmatic Records etiketiyle altı parçadan oluşan Reflections of Purple Sun albümünü yayımladı. Caz geleneklerini modern yaklaşımlarla buluşturarak orijinal bir tını yaratan EABS, 3 Ekim akşamı Frankhan’da. Polonya İstanbul Başkonsolosluğu’nun değerli iş birliği ile gerçekleşecek gecenin açılışını, LoftCaz yazarlarından Eray Düzgünsoy ve Atilla Ayginin’in cazın yeni ve sıradışı örneklerine yer vereceği seti yapacak. 

 

Marek Pędziwiatr: Piyano, synth, vokal 

Paweł Stachowiak: Bas 

Jakub Kurek: Trompet 

Olaf Węgier: Tenor saksafon 

Marcin Rak: Davul

 

 

Caz Kulüpleri Gecesi

Barış Arslan “Zenith”
 
3 Ekim 2024 // Nardis 

 

İstanbul doğumlu Barış Arslan, 11 yaşında klasik gitar çalmaya başladı. Bir süre klasik repertuar; sonra da müzik teorisi üzerine çalışmalar yaptı. Bu çalışmaların devam ettiği sırada bir yandan hukuk fakültesine girip bir yandan da farklı gruplarla caz çalmaya, çeşitli kulüp ve festivallerde sahne almaya devam etti. 25 yaşında ABD’li gitarist Dave Allen ile yolları kesişti ve iki yıl boyunca kendisiyle birlikte çalışma şansı yakaladı. Özellikle caz müziğinin temel bir unsuru olan doğaçlamada, farklı ritmik yaklaşımları kendi çalış stiline uyarlamaya yoğunlaştı. Bugüne kadar Will Brahm ve Tom Ollendorff gibi müzisyenlerle aynı sahneyi paylaşan Barış Arslan, son olarak 2024 yılında Efe Oğur, Apostolos Sideris ve Tamer Temel eşliğinde; kendi bestelerinden oluşan Zenith adlı albümünü yayımladı. Barış Arslan ve orkestrası, Zenith parçalarını çalacağı performansıyla 34. Akbank Caz Festivali kapsamında 3 Ekim’de Nardis Caz Kulübü sahnesinde.

Barış Arslan: Gitar

Adem Gülşen: Piyano

Tamer Temel: Saksafon

Apostolos Sideris: Bas

Mehmet Ali Şimaylı: Davul

 

 

İstanbul West Side Collective

3 Ekim 2024 // Bova 

 

2019 yılında farklı geçmişlere sahip müzisyenlerin bir araya gelmesiyle kurulan ve büyütülen bir müzik kolektifi ya da başka bir deyişle, İstanbul’un batı yakasından genç ruhlu bir caz kalabalığı. Çeşitli caz formlarının yanı sıra funk, Türk halk müziği, psikedelia, afrobeat, ethio-jazz ve serbest doğaçlama unsurlarından ilham alan ekip, kapsayıcı bir stil yakalamayı amaçlıyor. 2022 yılında İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen Genç Caz yarışmasını kazanan İstanbul West Side Collective, yedi şarkılık ilk albümü Collection I ile keskin çizgilerin bulanıklaştığı, eklektik bir müzikal yelpaze yarattı. Şu sıralar yeni albümler üzerine çalışmalarını sürdüren ekip, 3 Ekim akşamı Bova sahnesinde vereceği konserle 34. Akbank Caz Festivali’ne konuk olacak.

 

Ural Durak: Vokal, perküsyon 

Utku Gürler: Trompet

Ali Ramiz Barut: Tenor saksafon

Kemal Ergün: Tenor saksafon

Sinan Cem Yücel: Piyano, flüt

Berke Can Agagündüz: Gitar

Doğukan Abuhanoğlu: Bas

Fırat Balkaya: Davul

 

 

İpek Göztepe – Betty Carter Songbook

3 Ekim 2024 // Pera 77

 

İstanbul doğumlu müzisyen İpek Göztepe, geçtiğimiz yıllarda Nardis Genç Caz Vokal ve İstanbul Caz Festivali’nin düzenlediği Genç Caz yarışmalarında elde ettiği derecelerle adından söz ettirmişti. Avusturya’nın Graz şehrinde caz vokal eğitimini 2024 yılında tamamlayan İpek Göztepe, dünyanın en prestijli caz yayınlarının başında gelen Downbeat’in geleneksel Öğrenci Müzik Ödülleri’nde (SMA) “Sıra Dışı Performans” kategorisinde ödüle layık görüldü. 34. Akbank Caz Festivali kapsamında en büyük ilham kaynaklarından biri olan Betty Carter’ın dünyasını keşfe çıkacak müzisyene; trompette Kaan Karadavut, saksafonda Barış Ertürk, piyanoda Selen Gülün, kontrbasta Anıl Deniz ve davulda Simon Shiriaev’den oluşan ekibi eşlik edecek. Konserde Carter’ın orijinal bestelerinin yanı sıra Inside Betty Carter ve The Modern Sound of Betty Carter gibi kült albümlerde yorumladığı standartlar da seslendirilecek.

 

İpek Göztepe: Vokal

Kaan Karadavut: Trompet

Barış Ertürk: Tenor saksafon

Selen Gülün: Piyano

Anıl Deniz: Kontrbas

Simon Shiriaev: Davul

 

Tomas Fujiwara 7 Poets Trio 

3 Ekim 2024 // Akbank Sanat 

 

Aralarında Anthony Braxton, Matana Roberts, Mary Halvorson gibi isimlerin olduğu pek çok müzisyenle çalışmış olan davulcu Tomas Fujiwara, 7 Poets Trio’ya Nisan 2018’de John Zorn’un New York’taki meşhur mekanı The Stone’daki residency programında hayat verdi. Patricia Brennan ve Tomeka Reid ile kurduğu üçlüsü, hiç birlikte çalmamış iki müzisyeni bir araya getirip ayrıksı müzikal kimlikler ile yeni kombinasyon yaratma motivasyonuyla kuruldu. Grupla aynı ismi taşıyan ilk albüm 2019’da altı parçalık ikinci albüm Pith ise 2023’te yayımlandı. 7 Poets Trio’nun ilk performansları sonrası All About Jazz’da yayımlanan değerlendirmede şu yorum yapılmıştı: “Fujiwara’nın müziğinin çoğu önceden iyi kurgulanmış gibi duyulsa da bu oda cazı, modern klasik kompozisyon ve doğaçlamanın bir karışımı. Her üç müzisyen de kendini duyarlı bir grup bilinci oluşturmaya adayarak büyük bir başarı elde ediyor.” Tomas Fujiwara 7 Poets Trio, 3 Ekim’de Akbank Sanat’ta.

 

Tomas Fujiwara: Davul

Tomeka Reid: Çello

Patricia Brennan: Vibrafon

 

 

Dave Okumu & 7 Generations

4 Ekim 2024 // Babylon

 

“İnsanlarla nasıl bağlar kurabileceğimi, nasıl iletişime geçebileceğimi öğrenmek istiyorum çünkü hayat bundan ibaret.” 2010’larda The Invisible grubuyla spot ışıklarını üzerine çeken Kenya asıllı İngiltere’de yerleşik müzisyen Dave Okumu, üretme motivasyonunu bu cümleyle tanımlıyor. Sekiz kardeşin en küçüğü olarak müzikle iç içe bir evde büyüyen Okumu, şarkılarıyla da geleneklerini ve köklerini yaşatmayı arzuluyor. Nitekim dünya çapında büyük yankı uyandıran son albümü I Came From Love; kendisinin, başkalarının, müzikal soy ağacının önceki ve sonraki jenerasyonlarını temsil etmesi amacıyla Dave Okumu & The 7 Generations adıyla yayımlandı. Bu nesiller arası deneyim; kahramanı Grace Jones’un yanı sıra Kwabs, Wesley Joseph, Robert Stillman ve Anthony Joseph gibi konukların katkılarını da içeriyor. Dave Okumu & 7 Generations, 4 Ekim akşamı Babylon sahnesinde olacak.

 

David Okumu: Vokal, gitar

Anthonia Edwards: Vokal

Nicholas Ramm: Klavye, synth

Yves Fernandez: Bas

Daniel See: Davul

 

 

Asena Akan Contempo “AŞIK”

4 Ekim 2024 // Akbank Sanat

 

Müzisyen, besteci, söz yazarı Asena Akan, 5 yaşında İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda klasik keman ile başladığı müzik eğitimine, İstanbul Devlet Konservatuvarı yarı zamanlı Opera Bölümü’nde devam ederek 1998 yılında mezun oldu. Sonrasındaki caz vokal ve teori çalışmalarının yanı sıra bas gitar ve piyano da çalan Akan; geride kalan on yılda söz ve müzikleri kendisine ait pek çok albüm ve single yayımladı. CultureCIVIC Kültür Sanat Destek Programı kapsamında, toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çeken proje albümü Duy Sesimi’yi 2023’te yayımlayan müzisyen; bir yandan farklı çeşitlilikte birey ve gruplarla müziğin iyileştirici ve dönüştürücü gücünden faydalandığı çalışmalar yapıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nin Müzikle Terapi Eğitim Programı koordinatörlüğünü de sürdüren Asena Akan, 34. Akbank Caz Festivali’nde, 4 Ekim Cuma akşamı Akbank Sanat’ta sahne alacak.

 

Asena Akan: Vokal, perdesiz bas

Barış Güvenenler: Çello

Barış Ünal: Klasik gitar

Tanju Eren: Elektro Gitar

İmer Demirer: Trompet

Uğur Erdoğan: Vokal

 

 

Kreşendo x Müzik Yolculuğunun Peşinde

5 Ekim 2024 // Hope Alkazar

 

Kreşendo’nun düzenlediği Müzik Yolculuğunun Peşinde, 34. Akbank Caz Festivali’ne özel etkinliğiyle birlikte dinlemeye, ilham almaya ve üretmeye çağırıyor. Müzik yolculuğunun peşine düşeceğimiz sanatçı, müzisyen ve besteci kimliklerinin yanı sıra çeşitli toplumsal meseleler ile müziği bir araya getirdiği projelere imza atan Ayşe Tütüncü. 5 Ekim Cumartesi günü saat 15:00’te Hope Alkazar ev sahipliğinde gerçekleşecek etkinliğin moderatörlüğünü ise Üretim Kaydı’nın kurucusu Esra Ece Kuleci üstleniyor. İlk oturumda Ayşe Tütüncü ile gerçekleşecek söyleşinin ardından ikinci oturumda dileyen katılımcıların demo kayıtlarını birlikte dinleyerek birbirimizden güç alacağız. Etkinlik, söyleşi ve demo dinletisi olmak üzere iki oturumdan oluşmaktadır.

 

 

Blue Lab Beats 

5 Ekim 2024 // Babylon

 

Prodüktör NK-OK ve multi-enstrümanist Mr DM’in jazztronica ortaklığı Blue Lab Beats, 2020’den bu yana köklü Blue Note Records ailesinin bir parçası. Angelique Kidjo’nun Mother Nature (2021) albümünde prodüksiyonunu üstlendikleri “Fired Up” parçasıyla Grammy Ödülü kazanan ikili, müziklerinin tarifini şöyle veriyor: “İlham havuzumuzda caz, hip hop, soul, funk, R&B gibi türler var. Hepsini karıştırdığınız zaman Blue Lab Beats’in sound’unu elde ediyorsunuz!” Grubun şimdiye kadarki en tutkulu işi olarak tanımlanan Blue Eclipse  adlı dördüncü albümü 2024’ün bahar aylarında yayımlandı. 12 parçalık akışta Kojey Radical, Amber Navran, Farah Audhali, Poppy Daniels gibi isimlerle düetlere yer verdikleri albümün turne rotasına İstanbul’u da ekleyen NK-OK ve Mr DM, 5 Ekim akşamı Babylon’da vereceği konserle 34. Akbank Caz Festivali’ne konuk olacak.

 

 

Özgür Caz

5 Ekim 2024 // Akbank Sanat

 

Free jazz, Amerikan yakın tarihini derinden etkileyen Afro-Amerikan toplumunun özgürlük ve adalet arayışının bir parçası olarak ortaya çıkmış ve müzikal anlamda cazın kısıtlayıcı sınırlarını esneterek ve kimi zaman silerek günümüze kadar gelmiştir. Özgür olmanın sadece bir isim ve kimlikle olmayacağını haykıran Afro-Amerikalılar gibi; caz müzisyenleri de tam ve sonsuz özgürlük için tempo, ton, kord gibi sınırlayıcı kavramlara bir nevi savaş açmışlardır. LaflıJazz programının yapımcılarından ve LoftCaz Gazetesi yazarlarından Atilla Ayginin, Lale Plak son sahibi ve caz programcısı Hakan Atala ile müzisyen, besteci ve akademisyen Şevket Akıncı’nın panelist olarak katılacağı bu söyleşide; free jazz tarihine göz atarken onun Amerikan tarihindeki sosyopolitik etkilerinin anlatılacağı ve efsane kayıtlarından örnekler dinleyeceğiz. 5 Ekim’de Akbank Sanat’ta gerçekleşecek söyleşinin moderatörü ise Hakan Rauf Tüfekçi. 

 

Moderatör: Hakan Rauf Tüfekçi

Panelistler: Şevket Akıncı, Hakan Atala, Atilla Ayginin

 

 

TÖZ & Hezarfen Ensemble “Töz II”

5 Ekim 2024 // Arter

 

Tamer Temel, Ercüment Orkut ve Cem Aksel’den oluşan TÖZ Trio, ilk albümünü 2018’de yayımlamıştı. Sonrasında kolektif üretimi önceliklendirerek çıktıkları yeni yolculukları, çağdaş müziğin üretken topluluğu Hezarfen Ensemble ile bir müzikal birlikteliğe evrildi. Üçlünün alışkın olduğumuz mükemmel dinamiğini Hezarfen Ensemble’ın geniş renk yelpazesiyle buluşturduğu Töz II albümü, caz ve klasik müzik unsurlarını bir araya getiriyor. Ulrich Mertin ve Michael Ellison’ın 2010’da Türkiye’de hayata geçirdiği Hezarfen Ensemble, kültürlerarası alışverişi çoğaltan sanatsal projeler ile çeşitli kültürel ve geleneksel kavramlara yöneliyor. Topluluk, uluslararası üne sahip şeflerle iş birliğiyle düzenlediği atölyeler aracılığıyla yeni nesil müzisyenlere yol gösterici olma misyonunu da üstleniyor. TÖZ & Hezarfen Ensemble, “Töz II” ile 34. Akbank Caz Festivali kapsamında 5 Ekim’de Arter sahnesinde.

 

Tamer Temel: Tenor ve soprano saksafon

Ercüment Orkut: Piyano

Cem Aksel: Davul

 

Hezarfen Ensemble

İmge Tilif: Keman

Ulrich Mertin: Viyola 

Mehmet Gökhan Bağcı: Çello

Kıvanç Fındıklı: Klarnet

Berke Hitay: Fagot

Amy Salsgiver: Perküsyon, marimba

 

 

Klasikten Caza
 
6 Ekim 2024 // Arter

 

Türkiye’de caz müziğinin tanıtılması ve sevilmesine büyük katkıda bulunan radyo program yapımcısı ve caz yazarı Hülya Tunçağ’ın moderatörlüğünü üstleneceği bu söyleşi, klasik müzik ve cazın kesişen serüvenine kapsamlı bir bakış atacak. 6 Ekim’de Arter’de, uluslararası sahnede üretimlerini sürdüren viyolonsel sanatçısı Sedef Erçetin Atala ile müzik-kimlik-politika ilişkilerine odaklı pek çok yayında da görevler alan besteci ve müzikolog Prof. Dr. Alper Maral katılımıyla gerçekleşecek söyleşiyi Tunçağ şu sözlerle anlatıyor: “Klasik müzikle cazın ilişkisi 1930’lu yıllara dek uzanır. Aslında klasikle caz besteleme ve yorumlama açısından iki farklı sanat… Bu nedenle iyi eğitim görmüş ya da virtüoz düzeyindeki bazı caz müzisyenleri, klasik müzik çalmaya heves etmişler ve başarılı olmuşlardır. Benny Goodman, Art Tatum, Bill Evans, Keith Jarrett, Brad Mehldau akla hemen gelen isimlerden birkaçı. Aynısı karşısı için de geçerli: Caz müziğinin geç de olsa sanat değerini kabul eden Andre Previn, Katia Lebeque, Nigel Kennedy, Emmanuel Pahud gibi bazı besteci ve yorumcular, doğaçlamaya dayanan bu müziği çalmayı denemişlerdir. Söyleşimizde caz müziğine onların açısından bakacağız. Klasik ile cazın günümüzdeki ilişkisini artı ve eksileriyle masaya yatıracağız.”

 

Moderatör: Hülya Tunçağ

Panelistler: Sedef Erçetin Atala, Prof. Dr Alper Maral 

 

 

Selût & Tuğçe Şenoğul
 6 Ekim 2024 // The Circle
 

6 Ekim Pazar günü The Circle’da gerçekleşecek bu özel performansta; Tuğçe Şenoğul’un güçlü ve duygusal caz vokalleri, Selût’ün derin ve zengin müzikal dokularıyla birleşecek. İkilinin, büyük beğeni toplayan ortaklığı “Dünyanın Kalanı”nı da sahneye taşıyacağı performansta; büyülü bir atmosfere ve sınırları aşan bir deneyime davetlisiniz. Müzisyen ve illüstratör kimlikleriyle çok yönlü bir sanatçı olan Selût’un deneysel müziğinde; ambient, akustik, caz ve küresel müzik unsurları, güçlü solo vokalleriyle birleşiyor. Müzikal performanslarını, Cosmicnutz adıyla ürettiği görsel eserlerine özgün dinletiler olarak tanımlayan Selût, iki disiplinde de sınırları zorlayan yenilikçi bir yaklaşım sergilemekte. İstanbullu besteci, şarkıcı ve söz yazarı ve bağımsız bir sanatçı Tuğçe Şenoğul’un, Kahinar ve Seni Görmem İmkansız isimli gruplarının ardından yöneldiği solo kariyerindeki üretimleri; kendi deyimiyle sevdiği, ilgisini çeken çok farklı türlerin kendi dünyasıyla buluşmuş hâli. Şenoğul, müziğinin yanı sıra sahne kostümleri ve canlı performansa karşı deneysel yaklaşımıyla da ilham verici işler ortaya koymaya devam ediyor. 

 

Selût: Vokal, akustik gitar

Tuğçe Şenoğul: Vokal

Zafer Sernikli: Klavye

 

 

Caz Ağı Paneli: Akademiden Sahneye

6 Ekim 2024 // Akbank Sanat 

 

Usta-çırak ilişkisi kuşaklar arası eğitimde ne derece önemli? Yurt dışı eğitimleri ve Türkiye caz sahnesiyle ilişkisi hayatımıza nasıl yansıyor? Caz Ağı Derneği, caz ve doğaçlama müziği eğitiminde akademi ve sahne odağını; akademiden, sahneden ve müzik sektörünün içinden gelen konuklar ile incelemek üzere, sizi Akademiden Sahneye paneline davet ediyor. Moderatörlüğünü Yeşim Pekiner’in üstleneceği söyleşi Ercüment Orkut, Ece Göksu ve Mehmet Ali Şimayli’nin katılımıyla, 34. Akbank Caz Festivali kapsamında 6 Ekim 2024 saat 13:00’te Akbank Sanat’ta gerçekleşecek.

 

Moderatör: Yeşim Pekiner 

Panelistler: Ercüment Orkut, Ece Göksu, Mehmet Ali Şimayli 

 

 

Kurt Elling

7 Ekim 2024 // Cemal Reşit Rey Konser Salonu

 

Turneler ve stüdyolarda geçen 25 yıllık kariyerinde tam 16 kez Grammy Ödülü’ne aday gösterilen ve 2 ödülün sahibi olan Kurt Elling, birçok prestijli yayın tarafından tüm zamanların özgün caz vokalistlerinden biri olarak anılıyor. Hatta The Guardian’ın Elling’i “süper güçlere sahip bir Sinatra” olarak tanımladığını hatırlamakta fayda var. Eşsiz çağdaş beat yazarlığı ile tanınan Chicago çıkışlı müzisyen, caz vokalinin parametrelerini ve kelime dağarcığını genişletti. Bugüne dek Branford Marsalis, Danilo Perez, Fred Hersch, Charlie Hunter ve Stefon Harris gibi caz dünyasının önemli figürleriyle çalışmalar yapan vokalistin diskografisinde; Blue Note, Concord Jazz, Okeh gibi köklü etiketlere rastlamak mümkün. Elling’in mirasına dair en güzel yorumlardan biri, ABD’li şair Robert Pinsky’den geliyor: “Kurt Elling’in sanatında şiir ve müzik arasındaki kadim, tatlı ve güçlü bağlara; cazın sesi aracılığıyla yeni bir spiritüel varlık katıyor.” Nefes kesen bariton sesi ve modern klasikleriyle Kurt Elling, 7 Ekim’de Cemal Reşit Rey sahnesinde.

 

Kurt Elling: Vokal

Tommy Smith: Saksafon

Pete Johnstone: Piyano

Calum Gourlay: Bas

Alyn Cosker: Davul

 

Tatiana Eva-Marie 

8 Ekim 2024 // Ses 1885 – Ortaoyuncular Tiyatrosu

 

New York Times’ın “Gypsy jazz’ın çalıbülbülü” yakıştırmasını yaptığı; Vanity Fair’in “caz sahnesini silkeleyen milenyal” olarak tanımladığı Tatiana Eva-Marie, 20. yüzyılın farklı aralıklarında farklı coğrafyalarda üretilmiş müziklerden ilham alıyor. Brooklyn’de yerleşik müzisyen; aile mirası Fransız ve Roman geleneklerinden, 1920’ler Paris’inin sanat dünyasından, Amerikan caz standartlarından nüansları kompozisyonlarında buluşturuyor. Django Reinhardt, Sidney Bechet ve Cole Porter gibi bestecilerden öğrendiklerini kendi kaleydoskopundan geçiren Eva-Marie, muhtemelen en çok kurucusu olduğu Avalon Jazz Band ile tanınıyor. Şarkıcılığı ve orkestra liderliğinin yanı sıra oyunculuk ve yazarlık da yapan Tatiana Eva-Marie, GroundUp Music etiketiyle yayımlanan yeni albümü Djangology’nin ardından, 9 Ekim’de Ses Tiyatrosu’nda.

 

Tatiana Eva-Marie: Vokal

Daniel Garlitsky: Keman

Charles Fréchette: Gitar

Jérémie Pellaz: Gitar

Jean-Baptiste Guerrier: Bas

 

 

Bilge Günaydın Quintet

8 Ekim 2024 // Akbank Sanat

 

Piyanist, besteci ve aranjör Bilge Günaydın, William Paterson University Caz Kompozisyon Yüksek Lisans Programı’ndan 2023’te mezun olmasının ardından eğitim hayatını tam burslu ve asistanlık statüsü ile sürdürdü; Bill Charlap, Pete McGuinness, Cecile Bridgewater, Steve Nelson ve Ed Neumeister gibi pek çok değerli isimle çalıştı. İlk albümü Daydreams (2020) Ada Müzik ve Japon plak şirketi Inpartmaint tarafından yayımlandı. All About Jazz Dergisi tarafından etkileyici bir çıkış olarak değerlendirildi ve övgüler topladı. Müzisyenin ikinci albümü Sketches of Green (2022) ise Drom NYC ve Innsbruck Records iş birliği ile dijital platformlarda yerini aldı. Uzun yıllardır kendi proje ve bestelerini üreten piyanist, aynı zamanda BMI Jazz Composers ve ISJAC (Uluslararası Caz Bestecileri Derneği) üyesi ve bu kurumlarla big band ve orkestra müziği üzerine olan ortak çalışmalarına aktif olarak devam etmekte. Bilge Günaydın; caz çatısı altında modern ve klasik müzik etkilerine sahip, Türkiye’nin mozaik kültüründen ve müziğinden de ilham alan besteleri ve değerli müzisyenlerden oluşan beşlisiyle 8 Ekim’de 34. Akbank Caz Festivali kapsamında Akbank Sanat’ta sahne alacak.

 

Bilge Günaydın: Piyano

Barış Doğukan Yazıcı: Trompet

Bulut Gülen: Trombon

Alper Yılmaz: Bas

Ekin Cengizkan: Davul

 

 

K-Jazz: Sori Quartet

9 Ekim 2024 // Ses 1885 – Ortaoyuncular Tiyatrosu

 

Kore cazının kapsama alanı, dünyanın dört bir yanında gördüğü ilgiyle genişlemeye devam ediyor. Sori Quartet de Avrupa’nın Amsterdam, Berlin, Londra ve Stuttgar kentlerinde ikamet eden dört maceracı Koreli doğaçlamacının birlikteliğiyle hayat bulmuş, heyecan uyandırıcı bir grup. Davulda Sun-Mi Hong, vokalde Song Yi Jeon, daegum’da (geleneksel bambu flüt) Hyelim Kim ve piyanoda Gee Hye Lee’den oluşan dörtlü, doğaçlama pratiklerini Kore’nin büyüsüyle buluşturduğu yeni materyalleriyle Avrupa’daki caz dinleyicilerinin favorilerinden birine dönüştü. Sori Quartet’in yaratıcı ve yenilikçi ifadesi; caz ve Kore müzik geleneklerinin renkli karışımına özgür doğaçlamayı da ekliyor. 34. Akbank Caz Festivali’nin konuğu olarak İstanbul’a gelecek dörtlü, 9 Ekim Çarşamba akşamı, Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği ve Kore Kültür Merkezi’nin katkılarıyla, Ses 1885 – Ortaoyuncular Tiyatrosu’nda dinlenebilir.

 

Sun-Mi Hong: Davul

Song Yi Jeon: Vokal

Hyelim Kim: Daegum 

GeeHye Lee: Piyano

 

 

Mehmet Uluğ Gecesi: Burhan Öçal & Jamaaladeen Tacuma 

Trakya Funk featuring Gazapizm & King Noli

9 Ekim 2024 // Babylon

 

Mehmet Uluğ’u ve şehrin müzik hayatına bıraktığı derin izleri, aramızdan ayrılışının 11. yılında anmak için 9 Ekim akşamı Babylon sahnesinde buluşacağız. Akbank Caz Festivali’nin her edisyonunda düzenlediği Mehmet Uluğ Gecesi’nde bu yıl sahne iki yaşayan efsane, Burhan Öçal ve Jamaaladeen Tacuma’nın hayata geçirdiği Trakya Funk projesi ve konuklarının. İki eski dost virtüöz, Öçal’ın Trakya bölgesinden usta müzisyenlerle iş birliği yaptığı ve doğum yeri olan Kırklareli’nin müzikal mirasına saygı duruşunda bulunduğu özel projesi Trakya All Stars’a yeni bir soluk kazandırıyor. 1998’de çıkardıkları Groove Alla Turca albümü sonrası, bu anlamlı gecede yeniden buluşacak Öçal ve Tacuma’ya, konukları King Noli ve Gazapizm de mikrofon başında eşlik edecek. Projenin adı Trakya Funk’ın da ima ettiği gibi, bu gece, dinleyicileri gelenek ve modernitenin dinamik bir birleşimine taşıyacak ve kültürel sınırları aşan unutulmaz bir müzik deneyimi sunacak.

 

Jamaaladeen Tacuma: Bas

Burhan Öçal: Perküsyon

King Noli: Klavye ve vokal

Gazapizm: Vokal

 

Trakya All Stars 

Ümit Adakale: Darbuka 

Yaşar Çakırlar: Klarnet 

İsmail Papis: Keman

Ahmet Demirkıran: Cümbüş

Recep: Zurna

 

 

Aydın Kahya & Rustam Rahmedov Duo 

9 Ekim 2024 // Akbank Sanat

 

Vokalist Aydın Kahya ve orkestra şefi, piyanist, besteci Rustam Rahmedov, duo performanslarıyla 34. Akbank Caz Festivali programında. Ankara doğumlu Aydın Kahya, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nda üstün başarı ile tamamladığı eğitiminin ardından Prof. İlhan Baran ve Keisha Brown ile kompozisyon ve vokal teknikleri üzerine çalıştı. Diskografisinde Önder Foçan’ın Blue Note etiketli ilk Türkçe caz albümü Vocalists (1999) ve Tony Jones’un İstanbul Party (2006) isimli R&B albümü bulunmakta. Aşkabat’ta opera sanatçılarından oluşan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Rustam Rahmedov ise Türkmenistan Ulusal Konservatuvarı Piyano Bölümü’nden Onur Öğrencisi olarak mezun olduktan sonra saygın piyano yarışmalarında elde ettiği derecelerle solist olarak başarısını perçinledi. 2023-2024 sezonu itibarıyla Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde orkestra şefliği görevini sürdürmekte. Aydın Kahya & Rustem Rahmedov Duo, “The Best Movie Songs Of All Time” projesiyle 9 Ekim akşamı Akbank Sanat sahnesinde.

 

Aydın Kahya: Vokal

Rustam Rahmedov: Piyano

 

 

Harold López Nussa Timba a la Americana” featuring Grégoire Maret with Thibaud Soulas & Ruy Adrian López-Nussa

10 Ekim 2024 //  Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi

 

2005’te Montreux Jazz Piano yarışmasını kazanan Kübalı piyanist Harold López-Nussa, yaklaşık 20 yıldır küresel müzik sahnesinde adından söz ettirmeye devam ediyor. Küba Ulusal Senfoni Orkestrası, Gilles Peterson ve Leo Brouwer gibileriyle yaptığı çalışmaların yanı sıra bir orkestra lideri olarak da daimi üretim hâlinde. 2023’te Timba a la Americana ile Blue Note Records kataloğunda yerini alan Harold López-Nussa, bu albümün prodüktör koltuğunu Snarky Puppy ile tanınan Michael League’e teslim etmişti. İlhamını ailesinin Küba’dan Fransa’ya taşındığı ilk kışta yaşadığı ev hasretinden alan albüm, Latin caza tam anlamıyla modern bir yorum getirirken; kışkırtıcı, alabildiğine renkli ve zahmetsizce bir bütün oluşturan 10 şarkıdan oluşuyor. 10 Ekim akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde dinleyeceğimiz López-Nussa’nın mesajı çok net: “Dans etmeyi ve insanların dans etmesini her zaman çok severim. Bu, bana müziğin canlı bir şey olduğunu söyler.”

 

Harold López-Nussa: Piyano

Grégoire Maret: Armonika

Luques Curtis: Bas

Ruy Adrian López-Nussa: Davul

 

 

Kahil El’Zabar’s Ethnic Heritage Ensemble

10 Ekim 2024 // Akbank Sanat

 

Amerikalı çok yönlü müzik insanı Kahil El’Zabar’ın 1974’te kurduğu Ethnic Heritage Ensemble, yıllar içinde değişen kadro ve formasyonlarla, hem Siyah müzik geleneklerinin köklerine temas ediyor hem de bu kanonda yeni patikalar inşa ediyor. Light Henry Huff, Kalaparusha Maurice Macintyre, Joseph Bowie ve Craig Harris gibi saygın müzisyenlerin de çeşitli dönemlerinde parçası olduğu Ethnic Heritage Ensemble, kuruluşunun 50. yılına denk gelen 2024’ü; Open Me, A Higher Consciousness of Sound and Spirit adlı albümle taçlandırdı. Koleksiyon, El’Zabar’ın orijinal kompozisyonlarını Miles Davis, McCoy Tyner ve Eugene McDaniels’ın zamanlar ötesi klasikleriyle birleştiriyor. Perküsyoncu, besteci, moda tasarımcısı ve Association of Creative Musicians’ın (AACM) eski başkanı Kahil El’Zabar, kariyerinin belki de en üretken dönemini geçiriyor ve 70’lerinde olmasına rağmen hiçbir yavaşlama belirtisi göstermiyor. Ethnic Heritage Ensemble’ın 50 yıllık birikimini sahneye taşıyacak konser, 10 Ekim’de Akbank Sanat’ta.

 

Kahil El’Zabar: Perküsyon, davul

Corey Wilkes: Trompet 

Alex Harding: Bariton saksafon

Ishmael Ali: Çello

 

 

Takuya Kuroda 

10 Ekim 2024 // Babylon

 

Japonya’nın Kobe şehrinde dünyaya gelen trompetçi Takuya Kuroda; caz, soul, funk, post-bop, fusion ve hip hop unsurlarını, her daim yenilikçi duyulan bir yaklaşımla tek potada eritiyor. New York’ta tamamladığı caz eğitiminin ardından Kuroda’nın yolu, vokalist ve besteci José James ile kesişti ve onunla beraber yaptığı kayıtların ardından şehrin müzik sahnesinin aranan figürlerinden birine dönüştü. DJ Premier’in BADDER grubu ve Akoya Afrobeat gibi oluşumların parçası olan Takuya Kuroda, 2010’dan bu yana yayımladığı yedi albümle Concord, Blue Note, P-Vine ve First Word gibi plak şirketlerinin kataloglarına adını yazdırdı. Altı parçadan oluşan son albümü Midnight Crisp, müzisyenin müzikal yolculuğunun çeşitliliğini bir kez daha ispatlayan sürükleyici bir kayıt. 34. Akbank Caz Festivali kapsamında 10 Ekim’de Babylon’da sahne alacak Takuya Kuroda’ya Corey King, Lawrence Fields, Rashaan Carter ve Adam Jackson’dan oluşan orkestrası eşlik edecek.

 

Takuya Kuroda: Trompet

Corey King: Trombon

Lawrence Fields: Piyano

Rashaan Carter: Bas

Adam Jackson: Davul

 

 

Ayşegül & Nezih Yeşilnil Quintet “Jazzy, Rocky, Funky”

11 Ekim 2024 // Akbank Sanat 

 

1980’lerden bu yana sahnede olan Ayşegül Yeşilnil ve Nezih Yeşilnil, müzisyen ve yorumculuğun yanı sıra akademi ile görsel ve plastik sanatlar üzerinden de caza temas ettikleri bir serüvene sahip. Kariyerleri boyunca Türkiye ve küresel caz sahnesinden pek çok müzisyenle birlikte çalışan Yeşilnil çifti, 35 yıl İstanbul’da yaşadıktan sonra İzmir’e döndü ve bugünlerde kendi orkestralarıyla konserler vermeye devam ediyor. 11 Ekim akşamı Akbank Sanat’ta gerçekleşecek Jazzy, Rocky, Funky konserleriyle 34. Akbank Caz Festivali’ne konuk olacak bu iki deneyimli müzisyen, performanslarını şu sözlerle özetliyor: “Yazıldıkları dönemde müzik listelerinin ilk sıralarında yer alan, kimi zaman başyapıt olan, dönemlerinin müzik stillerine yön vermiş şarkılardan oluşan bir repertuar Jazzy, Rocky, Funky. Müzikal birikimimiz ile tarzların ritmik, melodik, armonik yapısının fusion mantığıyla bir analizi. Ne çaldığın değil; nasıl çaldığından yola çıkan bir müzik anlayışı ve sürprizli düzenlemeler…” Bu özel projede; özlediğimiz parçalar, 55. sanat yılını kutladığımız ve “İKSV Yaşam Boyu Başarı Ödülü”ne sahip Nezih Yeşilnil’in sürpriz düzenlemeleriyle yeniden hayat buluyor.

 

Ayşegül Yeşilnil: Vokal 

Nezih Yeşilnil: Kontrbas

Önder Focan: Gitar

Yahya Dai: Saksafon

İzzet Hiçkalmaz: Davul

 

 

Rodrigo Amarante

11 Ekim 2024 // Babylon 

 

1976 yılında Rio de Janeiro’da doğan Rodrigo Amarante, müzikal serüveninin her durağı ilgi çekici anlarla dolu bir müzik insanı. Kendisini dünya çapında bir üne kavuşturan, Netflix’in meşhur dizisi Narcos’un tema müziği olan “Tuyo” adlı bestesiydi elbette ama Amarante diskografisi çok çeşitli harikalar barındırıyor. Orquestra Imperial ile samba, Los Hermanos ile ska alemlerine dalmış olan müzisyen, Fab Moretti (The Strokes) ve Binki Shapiro ile kurduğu Little Joy ile bir alternatif rock albümü de yayımlamıştı. Folk tınılarında gezindiği ilk albümü Cavalo’nun 2014’e tarihleniyor. “Hafızayı bir boyama kitabına benzetiyorum” diyerek içe dönük şarkılarla renklendirdiği ikinci solo işi Drama ise doğduğu toprakların sıcaklığını yaşatan bir koleksiyon. Brezilya müziğinin ikonları arasında yer alan Gal Costa ve Gilberto Gil ile de çalışmış olan Rodrigo Amarante, 11 Ekim akşamı Babylon’da.

 

Rodrigo Amarante: Gitar, piyano ve vokaller

 

 

Çocuk Atölyesi: Fantastik Seslerden Renkli Çizgilere

12 Ekim 2024 // Akbank Sanat

 

Hayal gücümüzü harekete geçirip çılgın bir orkestrayla eğlenmenin tam zamanı! Ama bu sıradan bir orkestra değil; burada ses, hareket, çizgiler ve renkler, en beklenmedik hâlleriyle karşınızda! İçimizdeki ve etrafımızdaki sesleri ve hareketleri keşfederek kendi bestelerimizi yaratacak; bu besteleri renklerle resmetmenin heyecanını yaşayacağız. Çok disiplinli bir işaret dili olan soundpainting aracılığıyla, doğaçlama sesler çıkaracak ve bu sesleri kâğıt üzerinde çizgilere dönüştüreceğiz. Hem sesin hem de çizginin doğaçlama yolculuğuna katılmak isteyen herkesi bu deneyime davet ediyoruz!

 

Yaş Grubu: 7-12

Süre: 75 dakika

 

 

Çağının Ötesinde Müzisyen İsmet Sıral ve “Belgeselin Belgeseli” 

12 Ekim 2024 // HuginveMunin Kültür ve Sanat Paylaşım Platformu

 

Kurduğu büyük orkestraların yanı sıra 60’lar ve 70’lerde dünyaca ünlü müzisyenlerle konserler veren saksafon ustası İsmet Sıral’ı ve onun sıra dışı müzikal vizyonunu yeniden keşfetmeye davetlisiniz. İsmet Sıral Creative Music Studio (ISCMS) direktörü ve araştırmacı Dost Kip tarafından hazırlanan ve 22 yıllık belgesel ve festival sürecine ışık tutan Belgeselin Belgeseli; İsmet Sıral’ın müziği, kişiliği ve vizyonunu derinlemesine inceleyen bir yolculuk sunuyor. Bu belgesel, söyleşi ve dinleti etkinliğinde, İsmet Sıral’ın müzik dünyasına bıraktığı derin izlerin yanı sıra yerleşik bir mekânda tüm bu mirası geleceğe taşıyacak uluslararası bir üretim merkezi kurmanın koşulları ve Türkiye’de yaratıcı müziğin ufku hakkında konuşulacak. Söyleşinin ardından Ayşe Tütüncü ve Meriç Demirkol, ISCMS 2010 “Seyyar Satıcılar Sahnede” konserine gönderme yapan doğaçlama performansıyla sahnede olacak.

 

Caz programcıları Leyla Diana Gücük ve Nazlı Toprak moderatörlüğünde düzenlenen söyleşi ve belgesel gösterimi, İsmet Sıral’ın yaşamı boyunca edindiği evrensel dostlukları, müzikal yolculuğunu ve ölümünden yıllar sonra düzenlenen ISCMS etkinlikleriyle bir kez daha ortaya konan uluslararası etkisini gözler önüne seriyor. HuginveMunin Kültür ve Sanat Paylaşım Platformu’nda gerçekleşecek iki saatlik oturumda Sıral’ın kişisel arşivlerinden, ses kayıtlarına ve yakın dostlarının tanıklıklarına kadar birçok değerli bilgiye değinilecek; İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında gerçekleşen ISCMS projesinin ilginç temalara sahip konser ve etkinliklerinden bölümler izlenecek. 

 

Moderatörler: Leyla Diana Gücük ve Nazlı Toprak

Konuk: ISCMS Direktörü Dost Kip

Sanatçılar: Ayşe Tütüncü (piyano) ve Meriç Demirkol (saksafon)

 

 

Adi Oasis

12 Ekim 2024 // Babylon

 

Bir koroya katıldığı 5 yaşından itibaren hayatının her aşamasında sahnede olan Adi Oasis’in parçaları soul, funk ve R&B tınılarıyla dinleyiciyi ayağa kaldırıyor. Karayipler göçmeni bir ailenin çocuğu olarak Paris’te dünyaya gelen müzisyen, öğrencilik yıllarının ardından New York’a yerleşti ve kariyerini burada şekillendirdi. Aralarında Gilles Peterson, Lenny Kravitz, Thundercat ve Anderson .Paak’ın yer aldığı pek çok müzisyenle dünyanın dört bir yanında sahne alan Adi Oasis, 2018’den beri solo üretimlerini sürdürüyor. Yüksekte uçan vokalleri, sımsıkı groove’a tutunan basları ve retro-fütüristik prodüksiyon anlayışıyla parlayan son albümü Lotus Glow’u şu sözlerle tanımlıyor: “Tematik olarak yeni albümüm korkusuz, ancak savunmasız ve bir yandan da daha politik. Çünkü ben bir Siyah kadın göçmenim ve bunlar benim gerçeklerim.” İlk İstanbul konserini Akbank Caz Festivali kapsamında verecek Adi Oasis, 12 Ekim’de Babylon’da.

 

Adi Oasis: Vokal, bas

Ben Hoffman: Klavye

Dru McLean: Davul

Aylwin Steele: Gitar

 

 

Brad Mehldau Trio

12 Ekim 2024 // Cemal Reşit Rey Konser Salonu

 

Çağdaş caz piyanosunun en lirik ve içten seslerinden biri olan Brad Mehldau, 1980’lerin sonlarından bu yana caz geleneklerini ayrıksı uçlarla buluşturduğu benzersiz bir yol çizdi. Kendisi her şeyden önce, spontane bir fikirden doğabilecek sürprizlere değer veren bir doğaçlamacı. Aynı zamanda müziğin biçimsel mimarisine karşı da derin bir hayranlık duyuyor ve bu da çaldığı her şeyi etkiliyor. The New York Times; Joshua Redman, Pat Metheny, Ambrose Akinmusire, Kurt Elling, Mark Guiliana gibi farklı ekol ve dönemlerden müzisyenlerle üretimler yapan Mehldau’yu “Geride kalan 20 yılın en etkili caz piyanisti” sözleriyle tanımlıyor. Basta Felix Moseholm ve davulda Jorge Rossi’nin yer aldığı trio’suyla Akbank Caz Festivali’ne konuk olacak Brad Mehldau, 12 Ekim akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda.

 

Brad Mehldau: Piyano

Felix Moseholm: Bas

Jorge Rossi: Davul

 

Antonio Sánchez Quartet ft. Seamus Blake, Aydın Esen, Orlando le Fleming

13 Ekim 2024 // Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi

 

Meksikalı davulcu Antonio Sánchez, gençlik yıllarından bu yana ülkesinin Latin, caz ve rock sahnesinde pek çok müzisyen ve grupla iş birlikleri yaptı. 18 yılda 9 albüme birlikte imza attığı Pat Metheny’nin orkestrasının en değerli üyelerinden biri olan Sánchez, bugüne dek dört Grammy Ödülü kazandı. Kariyerinin dönüm noktalarından biri, Alejandro González Iñárritu’nun 2014 tarihli Birdman filmi için bestelediği müzikler elbet. Bol konuklu son albümü SHIFT (Bad Hombre Vol. II) ise tüm enstrümanlarını çalıp prodüktörlüğünü de bizzat üstlendiği bir kayıt. Günümüzün heyecan yaratan virtüözlerinden biri olan Antonio Sánchez, Akbank Caz Festivali’ne saksafonda John Scofield’in “eşi benzeri yok” sözleriyle tanıttığı Seamus Blake, piyanoda solo kayıtlarının yanı sıra Pat Metheny, Miroslav Vitous, Dave Liebman, George Garzone gibi isimlerle de üreten Aydın Esen ve basta ABD doğaçlama sahnesinin gediklilerinden ve en özgün seslerinden biri olan Orlando le Fleming’den oluşan dörtlüsüyle konuk oluyor. Konser, 13 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde.

 

Antonio Sánchez: Davul 

Seamus Blake: Saksafon

Aydın Esen: Piyano

Orlando le Fleming: Bas

 

 

Tom Skinner

13 Ekim 2024 // Borusan Müzik Evi

 

İngiliz davulcu, besteci ve prodüktör Tom Skinner, son 20 yılda Londra’nın fokurdayan yeraltı müzik sahnesinin kilit ve merkezi figürlerinden biri oldu. Spiritüel caz geleneklerini günümüzde yeniden canlandıran Sons of Kemet’in davulcularından biri olan müzisyen, geçtiğimiz yıllarda Radiohead üyeleri Thom Yorke ve Jonny Greenwood ile The Smile grubunu hayata geçirdi. Geçmişte Hello Skinny mahlasıyla kimi kayıtlar paylaşmış olsa da diskografisinin kendi adıyla paylaştığı ilk solo albümü Voices of Bishara’yı da 2022’de yayımladı. Müzisyenin sihirli ritmik kurgularını, çello, saksafon ve basların kattığı derinlikle buluşturan albüm, stüdyodaki doğaçlama seanslarının Skinner tarafından kesip biçilmesiyle nihai hâline ulaşmış. Spesifik koleksiyonu şekillendiren ilham havuzu 60’lar ve 70’lere uzanıyor ama masa başındaki kurgu aşamasında Theo Parrish’in disco edit’leri onun için bir nevi kutup yıldızı işlevi görmüş. Çağdaş müzik sahnesinin en ilham verici ve en yenilikçi müzisyenlerinden biri olan Tom Skinner’ın Borusan Sanat’ın değerli iş birliği ile gerçekleşecek 34. Akbank Caz Festivali konseri, 13 Ekim Pazar akşamı Borusan Müzik Evi’nde.

 

Tom Skinner: Davul ve perküsyon

Tom Herbert: Akustik bas 

Kareem Dayes: Çello

Chelsea Carmichael: Tenor saksafon

Robert Stillman: Tenor saksafon

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB Finansbank Dijital Köprü’den Sürdürülebilirlik İçin Yeni Adım: “Azalt: ESG Yazılımı” İle Karbon Ayak İzi Yönetimi

Özellikle KOBİ’ler için dijitalleşme ve sürdürülebilirlik arasında güçlü bir köprü kuran QNB Finansbank Dijital Köprü, Dünyayla1 sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde, karbon ayak izi yönetimi ve ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) raporlaması alanlarında lider çözümler sunan teknoloji girişimi Erguvan’ın “Azalt: ESG Yazılımı” çözümü ile bir iş birliği yaptı. İş birliği kapsamında Azalt uygulaması Dijital Köprü Platformu’na dahil edilerek, firmalar için global anlamda rekabetçi bir sürdürülebilirlik aracı sunulmaya başlandı. 

 

Dijital Köprü dijitalleşmede olduğu gibi sürdürülebilirlikte de öncü rol üstleniyor

 

Finansal çözümlerden e-ticarete, insan kaynaklarından yönetimsel çözümlere kadar birbirinden farklı 5 kategoride 20’den fazla dijital çözüm sunan QNB Finansbank Dijital Köprü, KOBİ’lerin süper app’i olarak sürdürülebilirlik alanında iş birlikleri yapmaya devam ediyor. Dijital Köprü Platformu’nda yer alan Dünyayla1 çözümleri ile KOBİ’lerin sürdürülebilirlik çalışmaları desteklenirken, “Azalt”ın kolay arayüzü ve sunduğu hizmetlerle KOBİ’lerden büyük ölçekli şirketlere kadar her firmanın, karbon ayak izi yönetimi, ESG raporlaması ve performans takibi süreçlerini etkin bir şekilde yönetmelerine yardımcı olunması hedefleniyor. 

 

QNB Finansbank Dijital Köprü ve Servis Bankacılığı Managing Director & QNB eFinans Genel Müdürü Okay Yıldırım, yeni iş birliği ile ilgili olarak şunları söyledi:

 

“QNB Finansbank olarak, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik arasındaki dinamik ilişkiyi yeniden tanımlıyor, bu iki gücü birleştirerek işletmelerin çevresel performanslarını en üst düzeye çıkarmalarını sağlıyoruz. Erguvan’ın Azalt uygulaması, yalnızca kurumsal karbon ayak izi yönetiminde bir çözüm sunmakla kalmıyor, aynı zamanda firmalara global sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma yolunda rehberlik ediyor. Bu iş birliğimiz ile dijital dönüşümün sunduğu fırsatları sürdürülebilirlik ile birleştirerek, geleceğin iş dünyasında yer almak isteyen tüm firmalar için bir vizyon ve ilham kaynağı olmayı hedefliyoruz. Dijital Köprü ile firmaların dijitalleşme süreçlerini hızlandırırken, aynı zamanda onların çevresel ve sosyal sorumluluklarını global ölçekte yerine getirmelerine olanak tanıyoruz. Dijital Köprü ekibi olarak bugüne kadar hayata geçirdiğimiz projelerle Steive Awards tarafından verilen, Avrupa’da Yılın En Sürdürülebilir Hizmeti ödülüne layık görülmekten de mutluluk duyuyoruz.”

 

Sürdürülebilirliğin dijitalleşme ile kesiştiği noktada yer alan “Azalt”, firmaların karbon ayak izi yönetimi hesaplamasının yanısıra, karbon kredileri ve I-REC sertifikalarıyla karbon dengeleme seçeneğini de KOBİ’lerin kolay erişimine açıyor. Ek olarak karbon ayak izi azaltımı için verimlilik arttırıcı proje yönlendirmeleri yapıyor. Global standartlarla tamamen uyumlu olan Azalt, karbon hesaplama aracı olmanın ötesine geçerek, firmaların, sürdürülebilirlik stratejilerini bilimsel temellere dayandırarak, ESG performanslarını geliştirmelerini ve uzun vadeli karbon nötr hedeflerine ulaşmalarını sağlayan kapsamlı bir çözüm olarak öne çıkıyor. Azalt: ESG Yazılımı, Paris Anlaşması ve Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi global inisiyatiflerin işaret ettiği sürdürülebilirlik hedeflerine uyum sağlamak isteyen firmalar için de vazgeçilmez bir araç olarak sektörde ön plana çıkıyor.

 

Firmalar Dijital Köprü ile rekabette gücünü artıyor 

 

Dijital Köprü’nün yenilikçi iş birliği, QNB Finansbank’ın küresel sürdürülebilirlik hareketindeki rolünü bir kez daha vurgularken, firmalara yalnızca karbon ayak izlerini yönetmeleri için bir araç değil, aynı zamanda sürdürülebilirliğin geleceğini yeniden tanımlayabilecekleri güçlü bir platform sunuyor. Azalt uygulaması ile, firmalar sadece çevresel sorumluluklarını yerine getirmekle kalmayacak, aynı zamanda rekabet güçlerini artırarak, geleceğe yönelik sağlam adımlar atacaklar.

 

QNB Finansbank, Dijital Köprü‘ye dahil ettiği bu yenilikçi çözüm sayesinde, yalnızca Türkiye’de değil, küresel ölçekte sürdürülebilir bir gelecek inşa etme konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor. 

 

Daha fazla bilgi ve sürdürülebilirlik çözümleri hakkında detaylı bilgilere ulaşmak için QNB Finansbank Dijital Köprü web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

 

Karbon Ayak İzi Yönetimi | QNB Finansbank Dijital Köprü: Firmanız için Bankacılık İşlemleri

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Xiaomi’nin 2024 Yılı 2. Çeyrek Kârı 6,2 Milyar RMB’ye Yükseldi

Merkezinde Nesnelerin İnterneti (“IoT”) platformuyla bağlantılı akıllı telefonlar, akıllı donanımlar bulunan bir tüketici elektroniği ve akıllı üretim şirketi olan Xiaomi Corporation, 30 Haziran 2024’te sona eren üç aylık döneme ilişkin denetlenmemiş konsolide sonuçlarını açıkladı. Xiaomi, 2024 yılının ikinci çeyreğinde üst üste üçüncü kez yıllık çift haneli gelir artışı elde ederken gelirleri yıllık %32 artışla 88,9 milyar RMB’ye ulaştı. Düzeltilmiş net kârı 6,2 milyar RMB olarak gerçekleşerek bir önceki yıla göre %20,1 artış gösteren marka güçlü büyümesini de böylece kanıtlamış oldu. Genel brüt kâr marjı %20,7 ile performansını koruyan Xiaomi’nin üç temel iş kolu olan akıllı telefonlar, IoT ve yaşam tarzı ürünleri ve internet hizmetleri sırasıyla 46,5 milyar RMB, 26,8 milyar RMB ve 8,3 milyar RMB gelirle piyasa beklentilerinin üzerinde performans gösterdi. Akıllı elektrikli araç ve diğer yeni girişimlerden elde edilen gelir ise toplam 6,4 milyar RMB oldu. Grubun genel performansı beklentileri aşarak yeni bir hızlı büyüme aşamasına işaret etti.

 

2024 yılının ikinci çeyreğinde, Xiaomi’nin nakit kaynakları 30 Haziran itibarıyla 141 milyar RMB’ye yükseldi ve bu durum, hem temel hem de yeni iş alanlarının sürdürülebilir gelişimi için güçlü bir altyapı oluştururken, Xiaomi’nin devam eden hızlı büyümesini destekledi. Bu büyüme, temel teknolojilere yapılan istikrarlı yatırımlarla desteklendi. Xiaomi’nin yapay zeka alanındaki başarıları, akıllı telefonlar ve akıllı elektrikli araçlarında ürün yeteneklerini ve deneyimini geliştirdi. Ayrıca, akıllı fabrikasının operasyonel verimliliğini de büyük ölçüde artırmasını sağladı. “İnsan x Araba x Ev” akıllı ekosistemindeki ilerlemenin Xiaomi’nin faaliyetlerini daha da canlandırması ve gelecekteki büyümesinin sürdürülebilirliğini güçlendirmesi bekleniyor.

 

Xiaomi ilk beş akıllı telefon markası arasında büyümeye öncülük ediyor

İkinci çeyrekte Xiaomi’nin dünya genelinde akıllı telefon satışları 42,2 milyon adede yükselerek bir önceki yılın aynı dönemine göre %28,1 artış gösterdi. Canalys’e göre Xiaomi, %14,6 pazar payı ile 16 çeyrektir üst üste dünya çapında ilk üç akıllı telefon markası arasında yer alıyor. İlk beş akıllı telefon markası arasında Xiaomi, telefon satışlarında en hızlı büyüyen marka olarak öne çıkıyor.

 

Xiaomi’nin akıllı telefon iş kolu ikinci çeyrekte güçlü bir büyüme yaşadı ve bir önceki yılın aynı dönemine göre %27,1 artışla 46,5 milyar RMB gelir elde etti. Canalys’e göre, Xiaomi’nin akıllı telefon sevkiyatları küresel olarak 58 ülke ve bölgede ilk üç, 70 ülke ve bölgede ise ilk beş arasında yer aldı. Bu etkileyici büyüme, Latin Amerika, Güneydoğu Asya, Orta Doğu ve Afrika’da hızlanan ivme ile Xiaomi’nin uluslararası pazarlarda genişleyen etkisini ortaya koyuyor. Dikkat çekici bir şekilde Xiaomi, Latin Amerika’da akıllı telefon satışlarında ilk kez ikinci sırada yer aldı.

 

İkinci çeyrekte klima satışları %40’ın üzerinde artış gösterdi

Xiaomi’nin IoT ve yaşam tarzı ürünleri iş kolu 2. çeyrekte yükseliş ivmesini sürdürerek 26,8 milyar RMB’lik rekor bir gelir elde etti ve yıldan yıla %20,3’lük bir büyüme kaydetti. Akıllı büyük ev aletleri segmenti de etkileyici bir performans sergileyerek gelirini bir önceki yıla göre %38,7 oranında artırdı.

Canalys’e göre, Xiaomi’nin ikinci çeyrekte dünya genelindeki tablet satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre iki katına çıktı ve satış açısından ilk beş arasında en hızlı büyüyen marka oldu. Xiaomi ayrıca giyilebilir cihazlar pazarında da yerini sağlamlaştırdı ve dünya genelinde 3. ve Çin’de 2. sırada yer aldı. Diğer taraftan TWS kulaklık satışları ile dünya genelinde 3. ve Çin’de 1. sırada yer aldı.

 

Xiaomi’nin klima satışları ikinci çeyrekte 3,3 milyon adedi aşarak bir önceki yılın aynı dönemine göre %40’ın üzerinde bir artış gösterdi. Ayrıca, Xiaomi’nin buzdolapları ve çamaşır makineleri, sırasıyla 600.000 ve 400.000 adedi aşan satışlarla önemli bir büyüme kaydetti.

 

Dünya genelinde ve Çin’de aylık aktif kullanıcı sayısı %10 arttı ve İnternet Hizmetleri iş kolundaki büyüme hızlandı

Xiaomi’nin İnternet hizmetleri iş kolu ikinci çeyrekte de hızlı büyümesini sürdürdü ve bu segmentteki gelirleri %11 artışla 8,3 milyar RMB’ye yükseldi. Xiaomi, küresel iş ortaklığı ağını genişletmeye devam ederken, yurtdışı İnternet hizmetleri geliri bir önceki yıla göre %32,9’luk önemli bir artış göstererek ikinci çeyrekte 2,7 milyar RMB’ye ulaştı. Şu anda toplam İnternet hizmetleri gelirinin %32,1’ini oluşturuyor.

 

Grubun internet kullanıcı sayısı da artmayı sürdürdü ve aylık aktif kullanıcı sayısı (MAU) hem dünya genelinde hem de Çin’de rekor seviyelere ulaştı. Haziran 2024’te küresel aylık aktif kullanıcı sayısı bir önceki yıla göre %11,5 artışla 675,8 milyona ulaşırken, Çin’deki aylık aktif kullanıcı sayısı bir önceki yıla göre %10,1 artışla 164,4 milyona ulaştı.

 

İkinci çeyrekte 27.000’in üzerinde akıllı elektrikli araç teslim edildi 

Xiaomi’nin ilk akıllı elektrikli aracı olan Xiaomi SU7 Serisinin piyasaya sürülmesinden bu yana, pazar performansı beklentileri önemli ölçüde aştı. İkinci çeyrekte, akıllı elektrikli araç iş kolundan ve diğer yeni girişimlerden elde edilen gelir 6,4 milyar RMB’ye ulaştı. Grup, Xiaomi SU7 Serisinin üretimini artırıyor ve teslimatını hızlandırıyor. İkinci çeyrek teslimatları 27.307 araca ulaşırken aylık teslimatlar son iki ayda üst üste 10.000 adedi aştı. Xiaomi, üstün rekabet avantajını ortaya koyan bu yüksek ve hızlı üretim kapasitesiyle rakiplerini geride bırakıyor.

 

Xiaomi’nin Elektrikli Araç Fabrikası, Grubun Kasım ayına kadar 100.000 araç teslim etme hedefine planlanandan önce ulaşması için Haziran ayından bu yana operasyonlarını çift vardiyalı olarak sürdürüyor. Şirket ayrıca 2024 yılı sonuna kadar 120.000 Xiaomi SU7 Serisi araç teslim etmeyi hedefliyor. 30 Haziran 2024 itibariyle 87 adede ulaşan Xiaomi’nin Çin’deki akıllı elektrikli araç satış merkezi siparişlerin sürekli artmasını sağlıyor ve kullanıcılara kapsamlı profesyonel araç bakım hizmetleri sunuyor.

 

Grubun yüksek nakit rezervleri, Xiaomi’nin yaşanan yoğun rekabete rağmen teknoloji ve ürün geliştirmeye odaklanmasını sağlayarak elektrikli araç pazarında etkisini ve temel rekabet gücünü artırıyor. Xiaomi, ürün rekabetçiliğini önemli ölçüde artıran temel teknolojilerde yeni ilerlemeler ve atılımlar elde ederek kapsamlı kurum içi yetenekler oluşturmaya devam ediyor. 2024 yılının Temmuz ayında Grup, Xiaomi SU7 Ultra prototipini tanıttı ve önümüzdeki on yıl içinde pistteki en hızlı dört kapılı elektrikli araç olma hedefiyle Ekim ayında Nürburgring Nordschleife pistinde olağanüstü bir tur süresi elde etmeyi planladığını duyurdu.

Yapay zeka, Xiaomi’nin “İnsan x Araba x Ev” akıllı ekosistemini güçlendirerek premium pazarında büyümesine katkıda bulunuyor

Grup, “İnsan x Araba x Ev” akıllı ekosistemini güçlendirmek için yapay zekayı kullanmaya devam ediyor. İkinci çeyrekte, Xiaomi’nin Ar-Ge yatırımları artmaya devam etti ve harcamalar bir önceki yılın aynı dönemine göre %20,7 artışla 5,5 milyar RMB’ye ulaştı. Xiaomi, yapay zeka teknolojileriyle, başta akıllı elektrikli araç sektörü olmak üzere çeşitli alanlarda yenilikçi atılımlar gerçekleştirdi. Bu gelişmiş teknoloji artık çeşitli uygulamaların ayrılmaz bir parçası haline geldi ve Xiaomi’nin yapay zeka asistanı (Xiaomi AI) aracılığıyla Otopilot, otomatik park etme ve kesintisiz sesli etkileşim gibi işlevler için destek sağlıyor.

 

Akıllı telefon ürünleri alanında Xiaomi, yapay zeka asistanının çok modlu tanıma ve anlama yeteneklerini geliştirerek kullanıcılara yapay zeka belge analizi ve yapay zeka video oluşturma gibi bir dizi özellik sunuyor. Bu yenilikler Xiaomi’nin premium pazardaki büyümesini destekliyor.

 

Üçüncü taraf verilerine göre, 2024 yılının 2. çeyreğinde, Xiaomi’nin 3.000 RMB veya daha yüksek fiyatlı premium akıllı telefon modelleri, Çin’deki toplam akıllı telefon satışlarının %22,1’ini oluşturdu ve bir önceki yıla göre %2,0 puanlık bir artış gösterdi. 3.000 ila 4.000, 4.000 ila 5.000 ve 5.000 ila 6.000 RBM fiyat segmentlerindeki akıllı telefonların pazar payları sırasıyla %16,8, %20,1 ve %8,9 oldu ve tüm segmentlerde bir önceki yıla göre büyüme kaydedildi. 

 

Xiaomi, 19 Temmuz’da yeni nesil amiral gemisi katlanabilir cihazı Xiaomi MIX Fold 4’ü ve ilk kompakt katlanabilir cihazı Xiaomi MIX Flip’i Çin’de tanıttı. Her iki katlanabilir akıllı telefon modelinin performansı beklentileri önemli ölçüde aşarak Xiaomi’nin premium pazardaki itibarını daha da artırdı. Xiaomi MIX Flip, benzersiz katlanabilir tasarımı ve yenilikçi [yapay zeka destekli çevrimdışı çeviri özelliklerine sahip 4,01 inç dış ekranı] özellikleriyle büyük beğeni topladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kurtuluşun notaları Karşıyaka’da buluşuyor!

Karşıyaka Belediyesi, İzmir’in kurtuluşunun 102’nci yıl dönümünü coşku dolu bir konserle kutlayacak. 9 Eylül’de gerçekleştirilecek “Kurtuluşun Notaları Karşıyaka’da Buluşuyor” başlıklı etkinlik, Atatürk sevdalısı Karşıyakalılara unutulmaz bir akşam yaşatacak. Başkan Yıldız Ünsal “9 Eylül ruhuyla bir araya geleceğimiz bu anlamlı konsere tüm yurttaşlarımızı bekliyoruz” dedi.

 

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarının İzmir’i düşman işgalinden kurtardığı 9 Eylül 1922 tarihinin 102’nci yıl dönümü, Karşıyaka’da muhteşem bir konserle taçlanacak. Karşıyaka Belediyesi tarafından düzenlenen “Kurtuluşun Notaları Karşıyaka’da Buluşuyor” başlıklı etkinlik, 9 Eylül Pazartesi günü saat 20.00’da Suat Taşer Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

 

ŞARKILAR İZMİR İÇİN

Yüksel Ünal’ın sunumu ve kurtuluş destanına dair anlatılarıyla renklenecek gecede; sanatçılar Öznur Korkmaz, Hüseyin Tolu ve Belediye Orkestrası Şefi Şenol Şentürk sahne alacak. İzmir’i, Karşıyaka’yı ve milli mücadele dönemini anlatan eserler seslendirilirken, Karşıyaka Belediye Tiyatrosu’nun kısa canlandırmaları ve Halk Dansları Topluluğu’nun gösterisi de konuklara duygu dolu anlar yaşatacak. Finalde hep bir ağızdan İzmir Marşı okunacak. Etkinlik, herkese açık ve ücretsiz olacak.

 

“TEK SES TEK YÜREK OLACAĞIZ”

İzmir’in kurtuluşunun muhteşem bir coşkuyla kutlanacağı etkinliğe tüm vatandaşları davet eden Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal “Atatürk’ün kenti Karşıyaka’da, 9 Eylül’ün anlam ve önemine yakışır bir buluşmaya imza atacağız. Müzik şöleninin görsel anlatımlarla zenginleşeceği etkinliğimizde; Atatürk’ün çocukları olmanın onurunu, bağımsızlığı simgeleyen bu eşsiz topraklarda yaşamanın gururunu bir kez daha yüreklerimizde hissedeceğiz. Tüm yurttaşlarımızı bu coşku ve heyecana ortak olmak, 9 Eylül ruhunu hep birlikte yaşatmak için etkinliğimize davet ediyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Metro Türkiye, Şeflerle birlikte Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü’nün İzinde

 Yerel değerlerimizin profesyonel mutfaklarda daha fazla yer alması ve yerli üreticinin desteklenmesi amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında Manisa Çekirdeksiz Sultani Üzümü’nün topraktan tabağa tüm hikayesine tanıklık edildi. 

 

“Türk mutfağını değerleriyle birlikte koruma ve gelecek nesillere aktarma” misyonuyla yola çıkan Metro Türkiye; “Yerelin İzinde” projesinin yedinci durağında antik çağlardan bu yana önemli bir bağcılık merkezi olan Manisa’daydı. Yüzyıllar önce tadı, aroması ve çekirdeksiz yapısı nedeniyle “sultanlara layık” olarak görülmesinden adını alan ve 2019 yılında Coğrafi İşaret tesciline kavuşan “Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü”nün üretim aşamasından tabaklarımıza ulaşana kadarki yolculuğuna eşlik edildi. Kurusu, tazesi ve asma yaprağıyla Metro Türkiye raflarında yer bulan Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü’nü menüsünün odağına alan Şef Murat Deniz Temel, geleneksel lezzetleri modern tekniklerle buluşturarak gastronomik bir deneyim sundu.  

 

Metro Türkiye, yerel üretici ile tüketiciler arasında köprü kurmaya devam ediyor

Türk mutfak kültürünü koruyarak, değerleri ile geleceğe aktarma misyonu doğrultusunda Coğrafi İşaret tescilli ve aday ürünleri sektöre tanıtmayı ve profesyonel mutfaklarda daha fazla yer almasını sağlamayı amaçladıklarını belirten Metro Türkiye Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Müdürü  Dr. Aslı Duran, “Yerelin İzinde projemizde, yerel değerlerimizin mutfaklarda daha fazla kullanılması için sektörde farkındalık yaratmayı ve ülkemizin dört bir yanında yetişen eşsiz ürünleri geleceğe taşımayı amaçlıyoruz. 200’den fazla Coğrafi İşaret tescilli ve aday tüm ürünlerimiz gibi Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü’nün de mevsiminde tazesini, tüm yıl boyunca kurusunu yaklaşık 35 yıldır sektör profesyonelleri ve tüketicilerle buluşturuyoruz. Ayrıca Manisa’da Alaşehir sınırları içerisinde yetiştirilen Sultani Üzümün yaprağı olan Alaşehir Asma Yaprağı’nı da salamura olarak müşterilerimize sunuyoruz.” dedi.  

 

Manisa’nın günümüzde hem ülkemizin hem de dünyanın en önemli bağcılık bölgelerinden biri olduğuna dikkat çeken Metro Türkiye Gıda Kategorisi Grup Müdürü Tülay Öngel, “Burada 900 bin dekara yakın alanda bağcılık yapılıyor ve yaklaşık 50 bin aile geçimini bağcılıktan sağlıyor. Kurutmalık ve sofralık üzüm üretiminde ülke birincisi olan bu güzel şehrimizde, yıllık ortalama 1,5 milyon ton yaş ve 300 bin ton kuru üzüm üretimi gerçekleştiriliyor. Metro Türkiye olarak biz kuru olarak yıllık ortalama 100 tonluk bir alım miktarına sahibiz. Yaş olarak ise toplam 300 ton olan üzüm satışımızın yarısını Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzüm oluşturuyor. Ayrıca Alaşehir Asma Yaprağı için de yıllık yaklaşık 25 ton alım yapıyoruz.” dedi.

 

Etkinlikte menüsünü, bölge mutfağından aldığı ilhamla, Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü ve Alaşehir Asma Yaprağı odağında oluşturan Şef Murat Deniz Temel ise “ Metro Türkiye ile Yerelin İzinde projesinde bölgenin mutfak kültürünü keşfediyor, yerel yemeklerden aldığımız ilhamla kendi tekniklerimizi birleştiriyor ve yeni deneyimler yaratmak adına Coğrafi İşaret tescilli ürün odağında tasarımlar yapıyoruz. Bu gastronomik yolculukta da Ege Bölgesi’nin içlerine doğru ilerledikçe bölge teruarının bize sunduğu birbirinden değerli ürünleri tanıyıp, farklı lezzetler ve yepyeni tekniklerle karşılaştık. Coğrafi İşaret tescilli Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü’nü ve Alaşehir Asma Yaprağı’nı alışılagelmiş yollar dışında nasıl kullanabileceğimizi birlikte deneyimledik. Yaşadığımız keşif yolcuğunun ülkemizin yerel değerlerinin menülere daha çok taşınması için ilham olmasını diliyorum ve profesyonel mutfaklarda kullanımının artması için tüm meslektaşlarımı bu ürünleri sahiplenmeye davet ediyorum” diye konuştu. 

 

Topraktan tabağa uzanan ilham dolu bir keşif yaşandı

Yerelin izinde projesinin yedinci durağında davetliler, Coğrafi İşaret tescilli Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü’nün dalından menülere ulaşan yolculuğuna, bereketi sembolize eden ve adeta bir ritüel olarak gerçekleştirilen bağbozumu ile başladı. Ardından konunun uzmanı isimlerin katılımıyla onlarca medeniyetin etkisi ile şekillenen ve zenginleşen bölge ve şehir mutfağı üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirildi. 

 

Şef Murat Deniz Temel’in Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü ve Alaşehir Asma Yaprağı’nı odağına alarak bölgenin yerel malzemelerinden ve mutfak kültüründen aldığı ilhamla hazırladığı tadım menüsünü deneyimledi. Manisa’nın köklü mutfak kültüründen esinlenerek hazırlanan Manisa Sultani Çekirdeksiz Kuru Üzümlü Balkabağı Galle, Alaşehir Asma Yaprağı Cacığı ile Ülübü Dizmesi, Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzüm Turşusu ile Kuzu İşkembe Köftesi ve Alaşehir Asma Yaprağı Dondurması gibi lezzetler davetlilere ilham verdi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı