Aylık arşivler: Eylül 2024

Prostat Kanseri Hakkında En Çok Merak Edilen 10 Soru!

Günümüzde her 7 erkekten birinde rastlanan prostat kanseri, 70 yaş üstündeki her 2 kişiden birinde görülüyor. Prostat kanseri erkeklerde kansere bağlı ölümler arasında 2. sırada yer alsa da erken tanı konulduğunda neredeyse tamamen tedavi edilebiliyor. Erken tanı için de düzenli olarak 40-45 yaşları itibarıyla üroloji muayenesi ve PSA testi yapılması gerekiyor.

 

Acıbadem Maslak Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Kural “Prostat kanseri erken evrede belirti vermediği için ailede kanser öyküsü varsa 40, yoksa 45 yaşından itibaren tarama testi önerilmektedir. En önemli tarama testi PSA denilen kan testidir. Bununla birlikte bazı saldırgan türde kanserler PSA az ürettikleri için parmakla rektal muayene de mutlaka yapılmalıdır. Tedavi aşamasında ise günümüzde robotik cerrahi yöntemi giderek daha çok tercih edilmektedir. Bu yöntemle komplikasyon oranları azalmakta, ameliyat süresi kısalmakta ve hasta daha çabuk iyileşmektedir. Robotik ameliyat sonrasında ise cinsel fonksiyon kaybı ve idrar kaçırma gibi sorunlar daha az görülmektedir” diyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Kural, Eylül ayı Prostat Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında, prostat kanseri hakkında en çok merak edilen 10 soruyu yanıtladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

 

SORU: Hangi belirtilerle ortaya çıkar?

 

CEVAP: Prostat kanseri erken evrede belirti vermez. Lokal ileri evre yani bulunduğu yerde büyüyüp çapı birkaç cm’yi geçen kanser varlığı halinde idrar yolunu tıkamaya başlar ve hastalar zor idrar yaptıklarını ifade eder. Ender de olsa idrarda yanma, meniden kan gelmesi gibi şikayetler de görülebilir. Prostat kanseri kemiklere yayılmış yani metastaz yapmışsa o zaman da hastalar sırt, bel bölgesi, kalça ve bacaklarda ağrı şikayetleriyle hekime başvururlar.

 

SORU: En önemli risk faktörleri nelerdir?

 

CEVAP: Çalışmalar hastaların yaklaşık yüzde 10’unda kalıtsal faktörlerin rol oynadığını göstermektedir. Anne ve babadan gelen bazı genlerin mutasyona yani değişime uğraması, prostat kanseri riskini artırabilir. Genetik mutasyon, sigara, obezite ya da ultraviyole ışınlarına maruz kalma gibi çevresel faktörlere bağlı olarak sonradan da gelişebilir. Bu nedenle ailede meme kanseri, kolorektal kanser, over kanseri, pankreas kanseri ve prostat kanseri olup olmadığı iyice sorgulanmalıdır.

 

SORU: Kimler, ne zaman tarama testi yaptırmalı?

 

CEVAP: Ailesinde meme kanseri, kolorektal kanser, over kanseri, pankreas kanseri ve prostat kanseri öyküsü olanların tarama testlerine 40 yaşından itibaren; olmayanların ise 45 yaşından itibaren başlamaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Ali Rıza Kural “Yaş ilerledikçe prostat kanseri görülme sıklığı artmaktadır. Hastaların yüzde 60’ını 65 yaş ve üzerindeki yaş grubu oluşturmaktadır. Prostat kanseri gelişme riski, ailede bir kişide bu hastalık varsa 2 kat; ailede iki kişide varsa 4 kat artmaktadır” diyor.

 

SORU: Erken tanının önemi nedir?

 

CEVAP: Prostat kanseri erken teşhis edilirse neredeyse tamamen tedavi edilebilir. Bunun için de tarama testleri büyük önem taşımaktadır. Prostat Spesifik Antijen (PSA) olarak bilinen kan testi, en önemli tarama testi olarak kabul görmektedir. Ayrıca günümüzde BRCA 1, BRCA 2 genetik testlerle ailesel riski olan hastalarda genetik mutasyon olup olmadığı saptanabilmektedir.

 

SORU: Hangi tarama testleri yapılabilir?

 

CEVAP: En önemli tarama testinin Prostat Spesifik Antijen (PBA) olarak bilinen kan testi olduğunu belirten Prof. Dr. Kural şöyle konuşuyor: “PSA değerlerinin yüksek olması kesin kanser anlamına gelmediği gibi düşük bulunması da kanserin olmadığı anlamına gelmez. PSA Velocity (Psa Değerinin yıllık artış hızı ), f/t PSA yani serbest PSA’nın total PSA’ya oranı, 4K testi, idrarda PCa 3 testi, Phi skoru testi gibi yüzde yüz sonuç vermeyen ancak anormal olduğunda şüphemizi artıran testler de vardır. Şüphe arttığında Multiparametrik Prostat MR’ı çekilmeli ve ardından gerekli görülürse MR görüntüleri eşliğinde Prostat Biyopsisi- MR-TRUS füzyon biyopsi yapılmalıdır.”

 

SORU: Parmakla muayene yapılması şart mı?

 

CEVAP: PSA değerlerine baktırmak önemli olsa da PSA üretmeyen veya az üreten saldırgan kanser tiplerini de araştırmak gerekiyor. Parmakla muayenenin önemini vurgulayan Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Kural “Ayrıca PSA kanserden başka nedenlerle de yükselebildiği için parmakla prostat muayenesi büyük önem taşır. PSA değeri ne olursa olsun parmakla muayenede sertlik bulunması prostat kanseri şüphesi oluşturur” diyor.

 

SORU: Kanser tanısı konulduğunda ne yapılmalı?

 

CEVAP: Hastalığın “Klinik Önemli” mi “Klinik Önemsiz” mi olduğuna bakmak gerekiyor. Patologlar, biyopsi materyalini inceleyerek tümörün saldırganlık derecesine göre “Gleason skoru” denilen bir sonuç verirler. Gleason skoru düşük ve tümör uzunluğu da küçük ise yani “Klinik Önemsiz Prostat Kanseri” ise aralıklı PSA kontrolü ile takip yani Aktif İzlem önerilir. Gleason skor yüksekse yani “Klinik Önemli Prostat Kanseri” saptanırsa tedaviden önce sadece prostat kanserinde kullanılan ve hastalığın evresi hakkında bilgi veren “Ga 68 PSMA pet” taraması yapılmalıdır.

 

SORU: Nasıl tedavi ediliyor?

 

CEVAP: Prostat kanseri organa sınırlıysa ve hastanın yaşı, genel sağlık durumu uygunsa en geçerli tedavi yöntemi cerrahidir. Radikal Prostatektomi denilen ameliyatta prostatla birlikte meni keseleri ve bölgesel lenf düğümleri çıkartılır. Prostatın her iki tarafında yerleşik sinir-damar demetleri korunarak ameliyat sonrası ereksiyonun devam etmesi sağlanabilir. Geçici idrar kaçırma olsa da 4-6 hafta içerisinde düzelir. Hastanın sağlık koşulları ameliyat için uygun değilse veya hasta ameliyat istemiyorsa radyoterapi yani ışın tedavisi uygulanabilir. Hastalık ileri evrede ise vücuttaki erkeklik hormonunu baskılayan hormon tedavisi veya kemoterapi uygulanmaktadır. Bazı hastalarda da sadece tümörlü bölgenin tedavi edildiği “Fokal Tedavi” yöntemine başvurulabilir. Bu tedavilerde ilk 2 yılda nüks oranları yüzde 25 civarındadır.

 

SORU: Robotik cerrahinin açık ameliyattan farkı nedir?

 

CEVAP: Açık ameliyatın geç iyileşme, uzun süre hastanede kalma, enfeksiyon riski ve büyük yara izi gibi dezavantajları olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Rıza Kural “Robotik cerrahide Da Vinci adlı robot, konsol cerrahı tarafından kullanılmaktadır. Robot enstrümanlarının 7 derece serbest hareket kabiliyeti, eldeki en ufak titremenin aletlere iletilmesini engelleyen sistemin varlığı, görüntünün 12 misli büyük ve 3 boyutlu olarak konsola iletilmesi ameliyatı çok hassas ve çok az bir kan kaybıyla yapmamıza imkan verir. Bunun sonucu olarak da açık cerrahiye oranla daha hızlı bir iyileşme sağlanrken kan transfüzyonuna çok düşük oranda (yüzde 1’den az) gerek duyulur. İdrar tutmanın geri dönüş süresi ve oranları, ereksiyon geri dönüş süresi ve oranları açık ameliyata oranla daha iyidir” diyor.

 

 

SORU: Prostat kanserinden korunmak mümkün mü?

 

CEVAP: Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Kural bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Prostat kanserinden korunmak için süt ve süt ürünlerinin fazla tüketilmemesi, aşırı derecede kalsiyum alınmaması önerilmektedir. Ayrıca obezitenin de prostat kanseri riskini artırdığı belirtilmektedir. Bunun yanı sıra düzenli egzersiz yapılması, bol sıvı tüketilmesi, D vitamini kullanılması, sigara içilmemesi, içenlerin de bırakması tavsiye edilmektedir. Aşırı miktarda E vitamini alınmasının veya Folik asit kullanımının da prostat kanseri riskini artırdığı bilinmektedir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sağlıklı Bir Okul Sezonu İçin Bunlara Dikkat!

Çocuklarımızın sağlıklı ve başarılı bir eğitim yılı geçirmeleri için okulların başlamasına az bir zamanın kaldığı bu günlerde aileler de stresli günler yaşıyor. Ebeveynler; okul ve servis kayıtları, çanta ve kırtasiye eksikleri gibi telaşlar ile koşturup duruyor. Tüm bunların yanı sıra okullar başlamadan oluşabilecek sağlık sorunlarının erken teşhis edilebilmesi ve gerekli önlemlerin alınması da büyük önem taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Çocuk Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Hüseyin Cem Öcal, okul öncesi yapılacaklar hakkında detaylı bilgi verdi.

Sağlıklı bir eğitim yılı için “Beslenme” olmazsa olmaz   

Okul çağı çocuklarında yeterli ve dengeli beslenme hem çocukların büyüme ve gelişmesinde hem bağışıklığın güçlü olmasında hem de okul başarısında çok önemli yer tutmaktadır. Çocukların protein, karbonhidrat, sağlıklı yağlar, lif, vitaminler ve mineraller içeren dengeli öğünleri güne yaymaları önem taşımaktadır. Yeterli sıvı alımı da özellikle bunaltıcı sıcakların olduğu yaz mevsiminde kritik derecede öneme sahiptir. Aynı zamanda çocukluk ve ergenlik döneminde fazlaca tüketilen fast food ve çöp gıdalar dediğimiz abur cuburlardan kesinlikle uzak durulmalıdır. Bu tarz zararlı yiyecekler bağırsak florasını bozarak hem bağışıklığı düşürür hem de alerjiye zemin hazırlarlar.

Kahvaltı ile güne başlayan çocukların okul başarısının ve odaklanmalarının kahvaltı etmeyenlere göre daha yüksek olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Özellikle proteinden zengin yumurta ve peynir, Omega 3 yağ asidi bakımından zengin ceviz, ayrıca zeytin, tam buğday ekmeği ve mevsim sebze-meyveleri içeren bir kahvaltı çocuklar için idealdir. Mor renkli meyveler de yüksek antioksidan özelliği taşımaktadır.(Örneğin yaban mersini, mor erik, mor üzüm, incir vb.) O nedenle beslenme çantalarına börek ve poğaça gibi karbonhidrattan zengin besinler koymak yerine kuruyemiş, mevsim sebze ve meyveleri gibi sağlıklı yiyeceklerin koyulması çocukların dersler sırasında odaklanmalarına katkı sağlayabilecektir.   Mevsiminde tüketilecek meyve seçeneklerinden biri olarak narı örnek vermek gerekirse; içinde bulunan ellagik asit nedeniyle bağışıklıkta önemli rol oynar. Beraberinde hem saklanması hem de çocukların tüketmesi için de oldukça idealdir.

Kaliteli uyku okul başarısını bile etkileyebiliyor

Uyku; güçlü bağışıklık sistemi, beyin fonksiyonlarının etkili bir şekilde gelişmesi ve vücudun büyümesi için çocuklarda olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır. Özellikle yaz tatilinde çocukların uyku rutinleri fazlasıyla değişiklik göstermekte ve tüm düzenleri değişmektedir. Dışarıda geçirilen vakitlerin artması, havanın geç kararması, arkadaşlar ile yapılacak aktiviteler derken çocukların yatış zamanları geç saatleri bulabilmektedir. Bilhassa ergenlik çağında olan gençlerin gerek sosyal medya gerek bilgisayar oyunları nedeniyle çoğu zaman geç vakitlere kadar uyanık kalıp, ertesi gün öğlen saatlerine kadar uyumaları oldukça sık yapılan bir durumdur. Tatilin bitmesine ve okulların başlamasına en az 15 gün kala uyku saatlerinin olması gereken aralığa çekilmesi büyük önem taşımaktadır. Okula başlayacak çocukların ve gençlerin minimum yatmadan 1 saat önce elektronik aletlerden uzaklaşılması gerekmektedir. Sağlıklı bir uyku için büyük öneme sahip olan melatonin hormonunun salgılanması ortalama 21.00-22.00 saatleri arasında başlamakta ve gece saat 02.00 civarında zirveye ulaşmaktadır. Bu nedenle belirtilen saatlerde uykuya geçilmesi ve uyku sırasında odanın ışıklarının kapalı olması da melatonin hormonunun maksimum seviyelerde salgılanmasında kritik öneme sahiptir. Çocukluk çağında sık görülen geniz eti ve burun tıkanıklığına yol açan alerjik durumlar da uyku kalitesini bozmakta ve yeterli uyku alımına engel oluşturmaktadır. Geniz eti olan çocuklar, gece kaliteli bir uyku uyuyamadığı için okulda konsantrasyonları düşebilmekte ve dersleri algılamakta güçlük çekebilmektedir.   Özellikle horlayan ve ağzı açık uyuyan çocukların bir hekim tarafından muayene edilmesi ve geniz eti tanısı konulmuş ise tedavi edilmesi, uyku kalitesinin yanı sıra okul başarısı açısından da büyük önem taşımaktadır. 

Sporun okul başarısına bile etkisi büyük

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.”  diyerek sporun önemini belirttiğinden yaklaşık 1 asır sonra bile biliyoruz ki; sadece güçlü bir bağışıklık için değil ruh ve zihin sağlığı için de spor oldukça önemli bir yere sahip. Sporu mümkün olduğunca çocuklarımızın hayatına dahil etmemiz gerekmektedir. Günümüzde en önemli problemlerden biri teknoloji bağımlılığı; fiziksel aktivitenin azalmasına ve buna bağlı olarak çocuklarda obezitediyabet, dikkat eksikliği gibi rahatsızlıkların artmasına yol açmaktadır. Uzun süre ekrana maruz kalan çocukların sadece bedensel sağlıklarının değil sosyal ilişkilerinin de zayıfladığı bilinen gerçeklerdendir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi günümüz şartlarının olumsuz etkilerinden spor ile koruyabiliriz. Yapılan araştırmalara göre çocukluk döneminde yapılan sporun, fiziksel, bilişsel ve psikolojik gelişime büyük katkıları olduğu görülmüştür. Küçük yaşlardan itibaren spor dallarından herhangi birine yönelen çocukların kas ve iskelet sistemi gelişimlerinin daha iyi olduğu ve daha zinde bir vücuda sahip oldukları aşikardır.

Sağlık kontrolleri ihmal edilmemeli

Özellikle okulların açılacağı bugünlerde çocukların gelişimlerinin takip edilmesi, fiziksel ve bilişsel yönden değerlendirilmesi ve eksiklikler varsa saptanıp desteklenmesi okul başarısı için oldukça kritik bir öneme sahiptir. Çocuğumuzun okul başarında önemli rolü olan anemi (kansızlık) tespiti ve tedavisi oldukça önemlidir. Çocuklarda kansızlık; halsizlik, çabuk yorulma, solukluk ve daha birçok bulgu ile kendini gösterebilmektedir. Tanısı oldukça kolay konulabilen kansızlığın tedavi edilmesi çocukta gözle görülür etkiler yaratabilmektedir. Yine tiroid hormonları tüm vücut fonksiyonlarında rol oynar, tabi ki zihinsel performans için de tiroid hormonlarının normal seviyelerde olması gerekmektedir. Çocuklardaki sistemik hastalıkların saptanması için muayene ve gerekli durumlarda tetkiklerin yapılması erken tanı için büyük önem taşımaktadır. Kandaki B12 vitamini seviyelerinin optimal sınırlarda tutulması da sağlıklı beyin gelişimi ve nörolojik fonksiyonların aktif kalabilmesi için çok önemlidir. D vitamini düzeylerinin kontrolü ve eksikliğinde tedavisi de hem bağışıklık hem kemik sağlığı açısından oldukça kritiktir. Çinko da yine immün sistem sağlığında önemli rol oynamaktadır. Özellikle lise ve üniversitesi sınavlarına hazırlanmakta olan çocuklarda, fosfotidil serin ve sitikolin gibi beyin hücre zarları yapısına destek verecek takviyeler doktor önerisi ile başlanabilir. Balık gibi zengin omega 3 kaynağı tüketimi yeterli olmayan çocuklara hem zihinsel fonksiyonları iyileştirmede hem genel vücut sağlığı için çok önemli olan omega 3 takviyeleri de verilebilir.

Sık hastalanmamın önlenmesinde, çocuklara tuvalet temizliği ve el hijyenini öğretmek gerekmektedir. Aşıların takibi ve eksik aşılarının tamamlanması da etkin bir bağışıklığın elde edilmesinde önemli bir yeri vardır. Son olarak çocukların okul başarısına büyük katkı sağlayacak olan görme ve işitme fonksiyonları değerlendirilmeli ve ağız ve diş kontrolleri de aksatılmamalıdır.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Zafer Bayramı Coşkusu Mustafa Ceceli ile Taçlandı

Ünlü sanatçı Mustafa Ceceli, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Saray Belediyesi 7.Uluslararası 14. Geleneksel Kültür, Sanat ve Barış Festivali kapsamında Saray’da konser verdi. Ceceli, muhteşem performansıyla on binlerce vatandaşa unutulmaz bir akşam yaşatırken, Saray Belediye Başkanı Abdül Taşyasan’ın yaptığı konuşma geceye damga vurdu.

 

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. yıldönümü, Saray Belediyesi tarafından düzenlenen “Zafer Yürüyüşü ve Mustafa Ceceli Konseri” ile kutlandı. Saat 20.00’da Atatürk Alanı’nda toplanan Saray halkı, ellerinde bayraklarla coşkulu bir kortej yürüyüşü gerçekleştirdi. Fener alayı ve Zafer Yürüyüşü ile başlayan 30 Ağustos Zafer coşkusu, Mustafa Ceceli konseri ile zirve yaptı.
BAŞKAN TAŞYASAN: “BUGÜN BİR DİRİLİŞİN, BİR VAROLUŞUN HİKAYESİ”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda Saray Belediye Başkanı Abdül Taşyasan, günün anlam ve önemine dair coşkulu bir konuşma yaptı. Başkan Taşyasan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün bir dirilişin, bir uyanışın, bir varoluşun hikayesi… Bugün büyük bir Anadolu Zaferi’nin 102.yıldönümüdür. Yüzyıllarca dünyaya hükmetmiş atalarımızın mirasına sahip çıkma adına; İngiliz’in, Fransız’ın ülkeye el koymaya çalıştığı bu dönemde bu yüce Türk Milleti’ni ayağa kaldıran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bir destanın yazıldığı gündür 30 Ağustos.

Bildiğiniz gibi Ağustos ayı Türk Ulusunun zafer ayıdır.
Anadolu’nun kapılarını açan Malazgirt Zaferi,
Sınırlarımızı Doğu Anadolu’ya ulaştıran Otlukbeli Zaferi,
Türk-İslam Birliğini kurduğumuz Çaldıran Zaferi
Türk Dünyasının lideri haline geldiğimiz Mercidabık Zaferi,
Balkanların kilidini açtığımız Belgrad Zaferi,
Batı Avrupa’nın kapılarını açtığımız Mohaç Meydan Zaferi,
ve ezilen halkımıza moral katan tarihten silinmek istenen milletimizin birçok ulusa ışık tuttuğu Büyük Taarruz ’da tıpkı diğerleri gibi Ağustos ayının zaferlerindendir.
Tarih 26 Ağustos 1922; Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile birlikte muharebeyi idare etmek üzere Kocatepe’deki yerlerini alıp taarruz emrini vermiştir.
Tarih 27 Ağustos 1922; taarruz, süngü hücumları ve insanüstü çabalarıyla devam etmiştir. Afyon ele geçirilmiş ve karargah yapılmıştır.
Tarih 28-29 Ağustos; Düşmanın çekilme yolları kapatılmış, çarpışmaya zorlanmış hatta teslim olunması gerektiği kanıtlanmıştır.
ve tarih 30 Ağustos 1922
Düşman ordusunun büyük bir kısmı dört taraftan sarılarak Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ateş hatları arasında bizzat Zafertepe’den idare ettiği savaşta tamamen yok edilmiştir. Son düşman askerini denize döken süreci tamamlayan o meşhur sözü Kütahya Çalköy’de yıkık bir evin avlusundan söylemiştir. “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri. “emrini vermiştir.
30 Ağustos nedir biliyor musun annem?
30 Ağustos nedir biliyor musun babam?
30 Ağustos nedir biliyor musun kardeşim?
30 Ağustos nedir biliyor musun boncuk gözlüm?
30 Ağustos olmasa; İstiklal Marşımız olmazdı…
30 Ağustos olmasa; şanlı bayrağımız dalgalanmazdı…
30 Ağustos olmasa; 5 vakit ezan sesi minarelerimizden yükselmezdi…
30 Ağustos olmasa; Türkiye olmazdı, Tekirdağ olmazdı, Saray olmazdı, siz olmadınız, biz olmazdık…
Anamızla, kardaşımızla, komşumuzla bir olduğumuz gündür 30 Ağustos…
Bir olduğumuz, birlikte olduğumuz gündür 30 Ağustos…
Bir başlangıca, bir devrime imza attığımız gündür 30 Ağustos…
Onurla, gururla ve özgürce söylüyorum ki
Ne mutlu Türküm diyene!
Ne mutlu ki bu vatan uğruna canlarını vermiş aziz şehitlerimize, gazilerimize… Selam olsun, selam olsun, selam olsun…
Ne mutlu ki onu hayata getiren Zübeyde annemize, Ali Rıza Babamıza ve ömrünü bu vatan için harcamış olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e selam olsun, selam olsun…”
MUSTAFA CECELİ SARAY’I YIKTI GEÇTİ
Başkan Abdül Taşyasan’ın konuşmasının ardından sahne alan DJ Berkay Salas performansı ile Saray’ı coşturdu.
Saray, son yılların en büyük konserine sahne oldu. Ünlü sanatçı Mustafa Ceceli 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Saray Belediyesi 7. Uluslararası 14. Geleneksel Kültür Sanat ve Barış Festivali kapsamında 30 Ağustos Cuma günü Saray Atatürk Kültür Merkezi önünde konser verdi. Sahne performansıyla Saray’a unutulmaz bir akşam yaşatan Mustafa Ceceli, izleyenlerden büyük alkış aldı. Yaklaşık iki saat sahnede kalan Ceceli, en güzel şarkılarını Saray halkı için seslendirerek 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkusuna ortak oldu.
BAŞKAN TAŞYASAN TEŞEKKÜR ETTİ
Konser sonunda Saray’a unutulmaz bir akşam yaşatan Mustafa Ceceli’ye teşekkür eden Saray Belediye Başkanı Abdül Taşyasan, kendisine çiçek ve plaket takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünya Barış Günü Çankaya’da Türkülerle Kutlandı

Çankaya Belediyesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü türkülerle kutladı. 14 sanatçının katkılarıyla hazırlanan ve 2 Temmuz Parkı’nda gerçekleşen “Barış Türküleri” gecesine Çankayalılar, büyük ilgi gösterdi.

Çankaya Belediyesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Aşık Veysel Kültür Derneği, An-Der, Ozan-Der ve Toy-Der iş birliğinde 14 sanatçı ve ozanın katılımıyla gerçekleşen Barış Türküleri etkinliğine Çankayalılar büyük ilgi gösterdi. Yağmura aldırmadan 2 Temmuz Parkı’nı dolduran vatandaşlar, türküleri barış için söyledi.

BARIŞ İÇİN TÜRKÜLER 

Etkinlikte, Aşık Mesti, Ozan Berdari, Mecnun Sayılır, Ali Eren Çınar, Gülseren Kılıç, Yılmaz Tosun, Mehmet Kundak, Barış Özcan, Muzaffer Şahin, Ali Baştuğ, Deyiş Budak, Ümit Özdizlekli, Hakan Erol, Yöresel Otantik Çifte Grubu, Ersin Perçin, Gökhan Kılıç, Caner Gülsüm, Deniz Arslanbaş, Akansel Öz sahne aldı. Barış ve demokrasi temasının ön plana çıktığı gecede türküleri bir ağızdan söyleyen Çankayalılar, gecenin sonunda hep birlikte halay çekerek anlamlı günü kutladı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şarkılar barış dolu bir dünya için söylendi

Osmangazi Belediyesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne özel konser düzenledi.  Osmangazi Dünya Müzikleri Orkestrası’nın sahne aldığı konserde, müziğin evrensel dili ile barış ve kardeşlik mesajları verildi. 

 

Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen 1 Eylül Dünya Barış Günü konserinde, Osmangazi Dünya Müzikleri Orkestrası sahne aldı. ‘Barış Şarkıları’ adını taşıyan konserde, Türkçe’nin yanı sıra İngilizce, Boşnakça, Lübnanca ve Azerice şarkılar barış dolu bir dünya için seslendirildi. Ördekli Kültür Merkezi’nin ev sahipliği yaptığı konsere, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcıları Mutlu Esendemir ve Tolga Kornoşor, belediye meclis üyeleri ve davetliler katıldı. 

 

Osmangazililerin yoğun ilgi gösterdiği konserde, savaş acısını çeken ve savaşın hüznünü yaşayan ülkeleri anlatan Li Beirut, We Will Not Go Down (Song for Gaza), Ederlezi, Güzel Türkistan, Srebrenitsa, Karabağ adlı şarkıların yanı sıra, Neşet Ertaş, Aşık Veysel, Aşık Mahzuni Şerif, Nesimi Çimen ve Zülfü Livaneli gibi birbirinden değerli sanatçılarımıza ait olan ve içerisinde barış, dostluk, kardeşlik mesajlarının yer aldığı Bir İnsan Ömrünü Neye Vermeli, Parsel Parsel Eylemişler Dünyayı, Beni Hor Görme Gardaşım, Sevgidir Sevgi, Gel Sevelim ve Barış Güvercini adlı türküler, barış dolu bir gelecek için seslendirildi. Konser sırasında sahneye kurulan ekranda, Gazze, Doğu Türkistan ve Bosna Hersek’teki savaşlarda yaşanan zulüm ve katliamlara ait görüntülere yer verildi. Birbirinden değerli saz ve söz sanatçılarından oluşan Osmangazi Dünya Müzikleri Orkestrası, konser sonunda, uzun süre ayakta alkışlandı.  

 

“Dünyanın her bölgesi yangın yeri”

 

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, konser sonunda yaptığı konuşmada, “Bugün, 1 Eylül  Dünya Barış Günü. Ancak maalesef hemen yanı başımızdaki Gazze’de bir yıla yakın süredir, masum insanlara yönelik katliam yapılıyor.  40 bine yakın insan bebek, çocuk, kadın demeden katledildi. Dünyanın gözü önünde bu katliam hala devam ediyor. Aynı şekilde Doğu Türkistan, yıllardır zulüm altında. Yakın zamanda Srebrenistsa’da binlerce masum insan, acımasızca soykırıma uğradı. Günümüzde ise Rusya-Ukrayna savaşında insanlar ölmeye devam ediyor. Dünyanın her bölgesi yangın yeri. Barışa tüm dünyada ihtiyaç var. Bu anlamlı günde Osmangazi’nin sesini barışla, sevgiyle, kardeşlikle duyurdukları için Dünya Müzikleri Orkestrası’na çok teşekkür ediyorum. Bu güzel konserin düzenlenmesinde emeği gecen herkesi kutluyorum” dedi.

 

Başkan Aydın, konuşmasının ardından Osmangazi Dünya Müzikleri Orkestrası üyelerine, teşekkür plaketi ve çiçek takdim etti. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kerem İçyer’den Duygusal Performans: “Dedemin Gözyaşları” Vizyona Giriyor

Türk sinemasının usta isimlerinden Kerem İçyer, duygu yüklü hikayesiyle dikkat çeken “Dedemin Gözyaşları” filmiyle 20 Eylül’de sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

Filmde, lösemi hastası bir torun ve onun fedakar dedesi arasındaki sıcak bağı anlatan etkileyici hikaye, seyirciyi derinden etkilemeyi vaat ediyor. Başrolde yer alan Halil Ergün’ün hayat verdiği dede karakterinin komşusu Mehmet’i canlandıran Kerem İçyer, filmdeki performansıyla büyük beğeni topladı.

Film hakkında duygularını paylaşan başarılı oyuncu Kerem İçyer, “Çok güzel bir film oldu… Biz üstümüze düşeni yaptık, artık takdir izleyenlerin… Filmin bahtı da, gişesi de açık olsun inşallah” diyerek, projenin başarısına olan inancını dile getirdi.

“Dedemin Gözyaşları” insan ruhunun derinliklerine dokunan bu dokunaklı öyküsüyle, Türk sinemasına yeni bir soluk getirecek…

 

HABER: KADER YILDIZ

 

Genç Yıldız Melis Fis Sevenleriyle Beylikdüzü’nde Buluştu

 Konserler, spor etkinlikleri ve açık alan aktiviteleri coşkuyla sürerken, Çardak Altı Sohbetleri’nde ise bu kez “Yarının Öncüsü Kadınlar” konuşuldu. Gecenin sonunda ise sahneye çıkan genç yıldız Melis Fis, performansıyla izleyicileri büyüledi. Fis’in enerjik sahne performansı, festivalin coşkusunu artırdı. Gün boyunca devam eden etkinlikler arasında, 30 Ağustos Zafer Bayramı’na özel kitap mezatı da düzenlendi. Cumhuriyet’in kuruluşunu ve Atatürk’ün yaşamını anlatan birçok kitap açık artırma usulü ile satışa sunuldu.

Beylikdüzü 11. Barış ve Sevgi Buluşmaları tüm hızıyla devam ederken, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle verilen bir günlük aranın ardından Çardak Altı Sohbetleri, “Yarının Öncüsü Kadınlar” başlıklı söyleşiyle yeniden başladı. Pelin Batu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide, yazar Ayşe Övür ve Yanındayız Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Selen Okay Akçalı, kadın hakları ve kadınların geçmişten günümüze yaşadığı sorunları ele aldı. Barış ve Sevgi Buluşmaları çerçevesinde düzenlenen etkinlikte, kadınların toplumsal hayatta ve iş dünyasında karşılaştıkları zorluklar ve bu zorlukların üstesinden gelme yolları konuşuldu. Selen Okay Akçalı, kadınların geleceğin öncüsü olma yolunda attıkları adımları vurgularken, Ayşe Övür de kadın haklarının tarihsel gelişimini anlattı. Söyleşinin ardından festival, DJ performansıyla devam etti. Daha sonra sahneye çıkan genç yıldız Melis Fis, performansıyla izleyicileri büyüledi. Fis’in enerjik sahne performansı, festivalin coşkusunu artırdı.

“Çocuklara ve sanata yatırım yapmak zorundayız”

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, konserde sahneye çıkarak genç sanatçı Melis Fis’e övgü dolu sözler söyledi. Başkan Çalık, yaptığı konuşmada günün enerjisinden ve Melis Fis’in performansından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Çalık, Melis Fis’in çocuklarla olan etkileyici ilişkisine dikkat çekerek, “Melis o kadar güzel şarkılar söyledi ki bugün. Bu ülkenin geleceğini kurtarmak istiyorsak çocuklara ve sanata yatırım yapmak zorundayız. Melis’e bu güzel enerjisi için çok teşekkür ediyoruz ve onu Beylikdüzü’nde ağırlamaktan dolayı çok mutlu olduk” ifadelerini kullandı.

30 Ağustos Zafer Bayramı’na özel kitap mezatı 

Gün boyunca devam eden etkinlikler arasında, 30 Ağustos Zafer Bayramı’na özel kitap mezatı da düzenlendi. Cumhuriyet ve Atatürk temalı kitapların yer aldığı özel etkinliğe Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve eşi Zehra Çalık da katılarak destek verdi. Nadide eserlerin yer aldığı mezatta, Cumhuriyet’in kuruluşunu ve Atatürk’ün yaşamını anlatan birçok kitap açık artırma usulü ile satışa sunuldu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

3. İzmit Körfezi Deniz Festivali dolu dolu geçti

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Gölcük Belediyesi ve Kocaeli Sportif Olta Balıkçıları Derneğinin ortaklaşa düzenlediği ve Kıyasıya yarışların yaşandığı, birçok eğlenceli aktivitelerin gerçekleştiği 3. İzmit Körfezi Deniz Festivali, Gölcük Yüzbaşılar Sahilinde gerçekleştirildi. Yarışmalardan önce özellikle çocuklara yönelik birçok farklı etkinliklerin düzenlendiği festivale vatandaşların ilgisi oldukça yüksekti.

 

YARIŞMAYA VE ETKİNLİKLERE YOĞUN İLGİ

3. İzmit Körfezi Deniz Festivali kapsamında profesyonel sporcular ile çocuklu ailelerin katılımı ile iki ayrı Balık Yakalama Yarışması, çocuklara yönelik tiyatro gösterisi, KOMEK usta öğreticiler müzikali, atölyeler, iklim değişikliğine dikkat çekmeye yönelik stant ve etkinlikler, deniz ve çevre duyarlılığına yönelik bilgilendirmeler, sıfır atığı özendirmeye yönelik faaliyetler, özellikle çocuklu ailelerin katılım sağladığı çocuk oyun grupları, palyaço, animasyon, yüz boyama, şekilli balon yapma, çocuklara/gençlere yönelik yarışmalar, resim yarışması, survivor parkuru gibi etkinlikler gerçekleştirildi. Festivalde yarışma öncesi gerçekleştirilen açılış programına Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şahin Talus, AK Parti Gölcük İlçe Başkanı Kemal Yavuz, vatandaşlar, çocuklar ve basın mensupları katıldı.

 

“BELEDİYE İNSANLARI MUTLU ETMEK İÇİN VAR”

Balık Yakalama Yarışması öncesinde gerçekleşen açılış programında vatandaşlara hitap eden Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Bu sene üçüncüsü düzenlediğimiz etkinliğin bundan önceki seneden ve ondan önceki seneden daha da iyi olduğunu görmekten de daha büyük keyif alıyorum. Deniz güzelleşiyor. Denizin etrafında gerçekleşen etkinliklerin sayısı artıyor. Bu da bizim şehrimize güzellikler katmaya devam ediyor. Bizim varlık sebebimiz de bu zaten her seferinde bunu söylüyoruz. Belediye ne için var ? Yaşadığı bölgede, hizmet ettiği bölgede insanları mutlu etmek için var. Varlık sebebimiz bu şehirde yaşayan insanların yüzünün gülmesi ve mutlu olmaları, çocuğundan gencine, kadınından yaşlısına, engellisine bu şehirde yaşayan herkesin yüzü gülsün diye uğraşıyoruz” dedi.

 

 

“ÇAMUR ALINDIKÇA DENİZİN OKSİJEN SEVİYESİ ARTACAK”

Başkan Büyükakın, “Deniz uç kısmında yıllardır biriken bir çamur var. Tam 3.8 milyon metreküp, yaklaşık 8 milyon ton civarında çamur var. 8 milyon ton çamur, 533 bin adet kamyon çamur demek. Biz şuan oradan o çamuru çekiyoruz. Böylelikle o deniz temizlenecek. O çamuru oradan aldıkça balıkların yumurtalarını bırakabilecekleri yerlerin genişlediği göreceğiz. Denizin oksijen seviyesinin arttığını göreceğiz. Bu zararlı türlerin buraya gelmesini caydırdığı gibi faydalı türlerin artmasını ve çeşidinin artmasını sağlayacak. 23 adet arıtma tesisi çalıştırıyoruz. Arıtma tesisleri evsel atıklardaki suları toplar ve o suların denize gitmesini engeller. Maalesef Marmara Denizine her gün 4.5 milyon metreküp evsel atıksu denize deşarj ediliyor. Yani Marmara Denizi fosseptik gibi kullanılıyor. Şununla gurur duyabilirsiniz Kocaeli’de bir damla evsel atıksu bile denize bırakılmıyor. Tamamını arıtıyoruz. Arıtmalarımızın yüzde 73’ü ileri biyolojik arıtma, yüzde 27’si biyolojik arıtmadır” şeklinde konuştu. Başkan Büyükakın, konuşmasından sonra festival kapsamında çocuklara yönelik gerçekleştirilen yarışmalarda, dereceye giren çocuklara ödüllerini takdim etti.

 

“ÇEVRE PROJELERİNİN FAYDALARINI SOMUT OLARAK GÖRÜYORUZ”

Açılış programında konuşan Gölcük Belediye Başkanı, Ali Yıldırım Sezer “Kocaeli Büyükşehir Belediyemiz tarafından Türkiye’deki en büyük çevre hareketi eylemi ve projesi şehrimizde gerçekleştiriliyor. Şimdi bazı çalışmalar, üstyapı da yaptıklarınız anında gözükür ancak çok daha büyük maliyetli olmasına rağmen faydalı zaman içerisinde görülmeye başlanır. Sualtında büyük bir maliyetle yapılan bu çalışmalar ve yine büyükşehir belediyemizin yapmış olduğu biyolojik arıtma tesislerinin faydalarını şuan biz burada gerçekleştirebildiğimiz etkinliklerle somut olarak görüyoruz” dedi.

 

İLK OLTAYI BAŞKAN BÜYÜKAKIN ATTI

Festival kapsamında açılış programı sonrasında başlayan balık tutma yarışmasını ilk oltayı denize atarak Başkan Büyükakın başlattı. Farklı illerden 77 profesyonel sporcunun ve 60 ailenin katıldığı, profesyonel ve ailelerin yarıştığı iki farklı kategori de balık tutma yarışması gerçekleştirildi. Profesyonel kategorisinde Birinci olan sporcu Özkan Kınalı, ikinci Bursa Surfcasting Spor Kulübü’den Naci Demirci, üçüncü Adana ASB ‘den Gürhan Yazıcıoğlu oldu. Aile kategorisinde ise birinci Esila Kalkan ve ailesi, ikinci Eymen Ay ve ailesi, üçüncü Yusuf Köse ve ailesi ilk üç derecede yerini aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Burhaniye’de Festival Heyecanına Devam

Her hafta sonu kültür, sanat, edebiyat, müzik, sinema, tiyatro ve felsefe alanlarında konuları işleyen, Serhan Asker ile Görkemli Hatıralar programı bugünkü canlı yayını Ören’den yaptı.

34. Burhaniye-Ören Turizm Kültür ve Sanat Festivali kapsamında, Serhan Asker canlı yayınını Ören’den yaptı. Kutsal Evcimen, Hüseyin Turan,Sinan Güngör, Haluk Tolga İlhan’ın türküleri ile güzelleşen yayında kültür-sanat ve Burhaniye konuşuldu. Ev sahibi Burhaniye Başkanı Ali Kemal Deveciler ve  CHP Genel Başkan Yardımcısı-İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’ın da eşlik ettiği yayın sohbetler ve türküler eşliğinde keyifli bir şekilde gerçekleşti. 

GAZETECİ YAZAR MERDAN YANARDAĞ “TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR” ANLATTI

Gazeteci, yazar ve televizyon programcısı Merdan Yanardağ, Festivalin 4. Gününde “Türkiye Nereye Gidiyor” konulu söyleşide sevenleriyle buluştu. Batı toplumu, İslam Dünyası ve Türkiye’nin bu süreçte ki rolü ile Cumhuriyet dönemi üzerine konuşan Yanardağ’ın söyleşisi büyük ilgi gördü.

İSİMSİZ ORKESTRA İLE SENFONİK TÜRKÜLER’DEN ÖREN’DE MÜZİK ŞÖLENİ

Kutsal Evcimen, Hüseyin Turan, Zeynep Bakşi Karatağ, Haluk Tolga İlhan ile İsimsiz Orkestra’nın “Senfonik Türküler” konseri Ören’de unutulmaz bir gece yaşattı.

34. Burhaniye-Ören Turizm Kültür ve Sanat Festivali’nin merakla beklenen konseri, halkın yoğun ilgisi ile Ören Meydan’ında gerçekleştirildi. Ah Sensiz, Edremit’în Gelini, Derdim Gizli, Kalktı Havalandı, Pınar Başından Bulanır ve bir çok türkünün hep bir ağızdan söylendiği konser İzmir Marşı ile taçlandı. Ören Meydan’ı yüzlerce müziksever ile uzun süre akıllardan çıkmayacak güzellikteki bir senfonik konsere ev sahipliği yapmış oldu.

İSKELE SAHNESİ’NDE DE KONSER VARDI

Festivalin 4. Gününde İskele Programında Tayfun Uzun sahne aldı. Şarkıcı Tayfun Uzun ve ekibi, hareketli şarkıylarıyla izleyicilere keyifli bir gece yaşattı. 

 

 FESTİVALİN 4. GÜNÜNDE 4. TİYATRO 

15 yıllık sahne geçmişlerinde yaşadıkları gerçek hikayeleri ile turne maceralarını eğlenceli bir dille anlatan ve tiyatro oyunlarından kesitler sunan, Tuğçe Karabayır ve Erkan Karadeniz, kahkaha dolu İki Kişilik İnteraktif Sahne Gösterisi ‘İte Kaka’ ile Ören Amfi Tiyatro sahnesinde tiyatroseverler ile buluştu. Erkan Karadeniz’in yazıp-yönettiği ve oynadığı, Finitolar Tiyatrosu’nun yüzlerce kez seyirciyle buluşan İki Kişilik Komedi Oyunu ‘İTE KAKA’ ; Tuğçe Karabayır’ın harika performansıyla izleyicilerinden tam not aldı.

FERİDUN DÜZAĞAÇ’TAN BURHANİYE’DE UNUTULMAZ GECE

“Alev Alev”, “Beni Bırakma” ve “Dipteyim Sondayım Depresyondayım” gibi şarkılarla efsaneleşen şarkıcı Feridun Düzağaç, Festival kapsamında Taylıeli Amfi Tiyatro’da sevenleri ile buluştu.

 Şarkılarına getirdiği kendine has yorumuyla, uzun yıllardır müzik dünyasının sevilen isimlerinden olan ünlü sanatçı şarkılarını 34.Burhaniye-Ören Turizm, Kültür ve Sanat Festivali’nde sevenleri için söyledi. Yaklaşık iki saat sahnede kalan sanatçının tüm şarkılarında eşlik eden katılımcılar, büyük bir koro oluşturarak muhteşem gece yaşadılar. Feridun Düzağaç’a plaketi etkinliğin mimarı Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler sundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Moda Endüstrisi Almanya Yolcusu

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, 3-4 Eylül 2024 tarihlerinde en güçlü pazarı Almanya’da ikinci edisyonu gerçekleşecek Munich Fabric Start the Source fuarına Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu gerçekleştirecek.

 

Tekstil pazarının en tanınmış fuarlarından olan ve dünya çapında tekstil alıcıları ve tedarikçilerini ağırlayan Munich Fabric Start Fuarı yılda iki defa düzenleniyor.

 

Fuar EHKİB’in 2024’te yapacağı 4’üncü ve son milli katılım fuarı olacak. Milli katılım organizasyonuna 11 hazırgiyim üreticisi firma katılım sağlayacak.

 

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “2024 yılı Ocak ayında 58 farklı ülkeden 1.100 firmanın katılım sağladığı fuarı 14.700 uluslararası katılımcı ziyaret etti. Almanya en büyük hazırgiyim ihraç pazarımız. MFS the Source fuarına EHKİB olarak düzenli katılım sağlanması çok önemli. Almanya’nın 2023 yılındaki toplam hazır giyim ithalatı 46 milyar dolar seviyesinde. Almanya, dünya genelinde ABD’den sonra ikinci büyük giyim ithalatçısı. Türkiye genelinde 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde Almanya’ya hazırgiyim ihracatımız geçen yıla göre yüzde 10 azalarak 1,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. EHKİB ihracatında ise İspanya’nın ardından 2.sırada bulunan Almanya’ya yapılan giyim ihracatı 2024 yılı ilk yedi ayında geçen yıla göre %13 azalarak 170 milyon dolar olarak gerçekleşti. Firmalarımız “The Source” alanında iki gün boyunca sonbahar-kış 2025/2026 koleksiyonlarını sergileyecek.” dedi.   

 

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Dış Pazar Stratejileri Geliştirme Komitesi Başkanı Tala Uğuz, “Türkiye, Çin ve Bangladeş’in ardından Almanya’nın 3.büyük giyim tedarikçisi konumunda. Milli katılım organizasyonu ile ülkemizin Almanya pazarından aldığı payın artırılmasını hedefliyoruz. 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde içerideki işçilik/enerji maliyetlerindeki artış ve dış talebin henüz istenilen seviyede olmaması nedeniyle yılın ilk yedi ayı Türkiye geneli hazırgiyim ihracatı için zor geçti. Geçen yıl aynı döneme göre %10 kayıp var. EHKİB ihracatı ise aynı dönemde geçen yıla göre %2 artışla 826 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu fuarla birlikte EHKİB tarafından dış pazarlama faaliyetleri kapsamında 2024 yılında 4 adet milli katılım fuarı organize edilmiş olacak.” diye konuştu.

 

MFS the Source Eylül 2024 Fuarı katılımcısı firmaların listesi:

 

1          AVANSTEKS DIŞ TİCARET VE TEKSTİL SAN. LTD. ŞTİ.

2          EVOTEKS TEKSTİL KONF.SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ

3          İYA TEKSTİL SANAYI VE TICARET LTD. ŞTİ.

4          JS TEXTILE LEATHER TEKSTİL İTH. İHR. SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.

5          KREATEKS TEKSTİL A.Ş.

6          MD TEKSTİL KONF.TUR.SAN. VE TİC.A.Ş.

7          MEBA GİYİM SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.

8          ORİMPEX TEKSTİL ANONİM ŞİRKETİ

9          SEYFELİ DIŞ TICARET LTD STI

10        TAYRA TEKSTİL SAN.TİC.LTD.ŞTİ.

11        TEX BOX TEKSTİL SANAYİ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı