Aylık arşivler: Eylül 2024

Boyun bölgesinde ameliyat izi olmamasını sağlayan “İzsiz Tiroidektomi” yöntemi İstinye Üniversitesi’nde hekimlere anlatıldı

Ulusal ve uluslararası birçok hekimin eğitmen ve kursiyer olarak katıldığı etkinlikte, teorik eğitimin yanı sıra taze donmuş kadavra ile uygulamalı eğitim gerçekleştirildi. Keyifli ve verimli bir eğitim gerçekleştirdiklerini belirten kursun direktörü İSÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Cem Dural, “Eğitmenler ve kursiyerler İtalya, Fransa, Avusturya, Almanya, İngiltere, İspanya, Yunanistan, Romanya gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra Panama, Nepal, Ürdün, Hindistan gibi uzak coğrafyalardan da gelerek etkinliğe katıldılar” dedi.

İstinye Üniversitesi (İSÜ) son yılların popüler cerrahi tekniği olan ve “İzsiz Tiroidektomi” olarak da anılan “Vestibüler Yaklaşım ile Transoral Endoskopik Tiroidektomi (TOETVA)” uygulamalı taze donmuş kadavra kursuna ev sahipliği yaptı. Başta Tayland ve Güney Kore Cumhuriyeti olmak üzere Uzakdoğu’da cerrahi pratiğinde geniş yer bulan, dünyada birçok ileri düzey merkezde benimsenen ve uygulaması yaygınlaşmaya başlayan bu teknikte tiroit bezine yönelik cerrahi işlem ağız içerisinden gerçekleştiriliyor ve boyun bölgesinde ameliyat izi olmamasına olanak veriyor. Endokrin Cerrahisi Derneği’nin ve Avrupa Endokrin Cerrahisi Derneği’nin (European Society of Endocrine Surgeons) destekleri, LIV Hospital Vadistanbul Hastanesi iş birliği ile düzenlenen kursa Türkiye’den ve dünyanın çeşitli ülkelerinden hekimler eğitmen ve kursiyer olarak katıldı. 31 Ağustos’ta düzenlenen kurs Liv Hospital Vadistanbul Seminer Salonu’ndaki teorik eğitimin ardından İSÜ Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Kadavra Laboratuvarı’nda eğitmenler eşliğinde pratik eğitimle devam etti.

 

“Yöntemin uygulanabileceği hastalarda belli kriterler bulunması gerekiyor”

 

Kursun direktörlüğünü üstlenen İSÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Cem Dural, “İzsiz Tiroidektomi” ile ilgili şu bilgileri verdi:

“İzsiz Tiroidektomi olarak adlandırılan TOETVA metodu endoskopik olarak tiroit bezinin boyundan bir kesi yerine ağız içerisinden ameliyat edilmesine olanak sağlar. Bu yöntemin bugün kullanılan hali 2016 yılında Tayland’lı bir genel cerrahi uzmanı olan Angkoon Anuwong tarafından geliştirilmiştir. Boyun bölgesi çok kanlanan ve genellikle güzel yara iyileşmesinin olduğu bir vücut bölgesi olmasına karşın kimi hastalarda ciddi izler kalmasına da neden olabilmektedir. Boyun izinin görece olarak daha önemli olduğu Uzakdoğu’da hızla popüler olmuş ve dünyaya yayılmıştır. Yöntemin barındırdığı teknik zorluklar hem endokrin cerrahisi hem de endoskopik cerrahi deneyimi gerektirmekte olup, yöntemin uygulanabileceği hastalarda belli kriterler bulunması gerekmektedir. Bunlar çene yapısı, boyun uzunluğu, ağız yapısı, ağız hijyeni, tiroit bezindeki hastalığın tipi, tiroit bezi ve modülün boyutu gibi bazı faktörlerdir. TOETVA yöntemi bugün ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok ülkede seçilmiş deneyimli merkezlerde artan sıklıkta uygulanmaktadır.”

 

“Bu yıl kursa İstinye Üniversitesi ev sahipliği yaptı”

 

Bu yöntemde eğitimin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dural, “Belirli bir deneyim gerektirmesi, aşina olunmayan bir yoldan tiroit bezine ulaşılması gibi nedenlerle, bu cerrahi yöntem uygulanmadan önce teorik ve pratik eğitim alınması gerekmekte, sonrasında bir süre deneyimli bir cerrahla birlikte ameliyatlara refakat edilip gözlem ve pratik yapılması, istenmeyen komplikasyonların önüne geçip cerrahi başarısını artırmaktadır. O nedenle bu eğitimlerin düzenlenmekte olduğu ülke ve merkezlerde deneyim artırmak önem arz etmektedir. Avrupa Endokrin Cerrahisi Derneği bünyesinde de Avrupa’da çeşitli merkezler bu kurslara ev sahipliği yapmaktadır” diyerek bu yıl Türkiye’de düzenlenen kursa İstinye Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığını belirtti.

 

“Keyifli ve verimli bir eğitim oldu”

 

Kursa dünyanın birçok farklı ülkesinden eğitmenin ve kursiyerin katıldığını belirten Prof. Dr. Dural, “Kursumuzda ülkemizden ve dünyanın farklı ülkelerinden kursiyerler yer aldı. Katılımcılar İtalya, Fransa, Avusturya, Almanya, İngiltere, İspanya, Yunanistan, Romanya gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra Panama, Nepal, Ürdün, Hindistan gibi uzak coğrafyalardan da gelerek etkinliğe katıldılar. Kendileri ve biz eğitimciler için verimli ve keyifli bir eğitim oldu. Belirli aralıklarla dünyanın çeşitli yerleri ve ülkemizde bu cerrahi yöntem için etkinlik ve kurslar düzenlenmeye devam edecektir” dedi.

 

Ulusal ve uluslararası pek çok eğitmen görev aldı

 

Kursun direktörlüğünü İSÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Cem Dural, Ege Üniversitesi eski öğretim üyesi Prof. Dr. Özer Makay; Sekreterlik görevini ise Ege Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Yiğit Türk üstlendi. Kursta İtalya’dan Roma Sacre Cuore Üniversitesi, Augustino Gemelli Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Marco Raffaelli, Verona Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Andrea Casaril, Avusturya’dan Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Philipp Riss, İstanbul Tıp Fakültesi eski öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Tunca, Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Atakan Sezer, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa’dan Prof. Dr. Serkan Teksöz, İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. İsmail Cem Sormaz, Ege Üniversitesi’nden Doç. Dr. Murat Özdemir ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Nurcihan Aygün ve  İSÜ Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ayberk Kurt eğitmen olarak görev aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kommagene Bienali, Sanko Holding Ana Sponsorluğunda “İyileşmek” Temasıyla Kapılarını Açtı

LAM Derneği koordinasyonunda, Adıyaman Valiliği ev sahipliğinde ve SANKO Holding ana sponsorluğunda gerçekleştirilen bienalin bu yılki teması, bölgeyi derinden etkileyen yıkıcı depremin ardından “iyileşmek” olarak belirlendi. 

 

Kommagene Bienali, sanatçılardan iyileşme ve yeniden doğuş temalarını ele alan eserler talep ederek, toplumsal ve bireysel iyileşmenin sanat aracılığıyla nasıl mümkün olabileceğini gözler önüne seriyor.

 

Bu yıl, Macaristan’dan Prof. Eros Istvan küratörlüğünde, bienale 20 farklı ülkeden 53 sanatçı katılıyor. Bu sanatçılar, bölgeyi sarsan zorlu bir dönemin ardından, iyileşmenin gücünü ve sanatın bu süreçteki rolünü farklı perspektiflerden irdeleyecek eserlerini sergiliyor. 

 

Adıyaman’ın tarihi ve kültürel zenginliklerini sanatla buluşturan 2. Kommagene Bienali kapsamında eserlerin sergilendiği mekanlar arasında Nemrut Dağı, Kahta Kalesi, Cendere Köprüsü, Karakuş Tümülüsü, Belören Köyü ve Perre Antik Kenti gibi hem doğa hem de arkeolojiyle iç içe geçmiş alanlar bulunuyor.  Bu tarihi mekanlar, sanat eserlerinin sergilendiği yerler olarak, geçmişin mirası ile sanatın iyileştirici gücünü bir araya getiriyor. 

 

Bu yıl ayrıca, 3 Adıyamanlı sanatçının yer aldığı paralel bir sergi de gerçekleştiriliyor. Sergi, yerel sanatçıların gözünden iyileşme temasını işleyerek bölgenin kültürel mirasını ve yaratıcı potansiyelini ön plana çıkaracak. 

 

Nemrut Dağı Zirvesi’nde açılışı gerçekleştirilen bienal, farklı ülkelerden gelen yazarların katılımıyla, güneşin ilk ışıkları eşliğinde iyileşme ve umut dolu bir başlangıç yaptı. Aynı gün, zirvede Moğolistan’dan gelen NEG-UUDEL Performance Art Group, izleyicilere eşsiz bir performans sundu. Kommagene Bienali, sanatın ve kültürün iyileştirici gücünü vurgulayan eserlerle dolu bir program sunuyor. 

 

SANKO Holding, üretim tesislerinin bulunduğu Adıyaman ilinde, şirketin 120.yılına ithafen desteklediği bienale, bu eşsiz deneyimi paylaşmak üzere tüm sanatseverleri davet ediyor.

 

 

KOMMAGENE BİENAL SANATÇI LİSTESİ 

 

Alhan Tanrıverdi – Türkiye

Amarsaikhan Namsraijav – Moğolistan

Başak Karakoyun – Türkiye

Burhan Yılmaz – Türkiye

Ceysu Ucan – Türkiye

Chrisel Attewell – Afrika

Çağla Meknuze & Mert Kamiller & Arda Gül / Lüksemburg – Türkiye

Danial İsmail & Türkan Sultan Yaşar / Malezya – Türkiye

Dora Moneti Faggin – Portekiz

Erdoğan Kaplan – Türkiye

Feng Feng & Xiao Li / Çin – Japonya

Gonca Dicle Akça Gonca – Türkiye

Guillermo Anselmo Vezzosi – Arjantin

Kahraman Turan – Türkiye

Karin van der Molen – Hollanda

Kinga Kovacs & Erno Endre Gergely – Romanya

Mahmut Aydın – Türkiye

Marisa Merlin – İtalya

Martin Fred – Fransa

Michael Chauvel – Fransa

Muhammet Bakır – Türkiye

Mustafa Duymaz – Türkiye

Narin Turanlı – Türkiye

NEG-UUDEL Performance Art Group / Moğolistan – İsviçre

Oya Yurt & Yaprak Deniz Yurt – Türkiye

Özgür Özcan – Türkiye

Patrick Jones & Kaori Jones – İngiltere

Rukiye Peyzo – Türkiye

Serpil Çetinkaya & Ilgın Özer – Türkiye

Sezen Ümitli – Türkiye

Shabir Mir – Pakistan

Strl_ – Danimarka

Sophy King – İngiltere

Şölen Kipöz & Hatice Gökçe – Türkiye

Taejin Hur – Kore

Takashi Ikezawa – Kore

Talha Demiral – Türkiye

Kolozsi Tiberiu – Romanya

Yiğit Türüdü & Tuba Emiroğlu – Türkiye

Yusuf Aktoprak – Türkiye

Zsofia Majorosi – Macaristan

PARALEL SERGİLER 

Onur Polat – Sırtlan Bilgisi

Birgül Tüfek – Çocuk Gelinler

Ali Osman Yanık – Kabuk

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İki yakanın barış ezgileri Efes Selçuk’ta yankılandı

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Efes Selçuk’ta barış ezgileri yankılandı. İzmir Rebetiko Korosu’nun Amfi Tiyatro’da düzenlenen konserinde Türkçe ve Yunanca şarkılar büyük beğeni topladı.

Ege müziğinin Türkiye’deki tek korosu olan, Berkant Atılgan yönetimindeki İzmir Rebetiko Korosu, geçmişten günümüze Türk ve Yunan halklarının belleklerinde yer edinen birçok şarkı ve türküyü seslendirdi. Dinleyicilerin de şarkılara eşlik ettiği konserde Koro Şefi Berkant Atılgan paylaştığı anılarla da dinleyicilere keyifli anlar yaşattı.

Halklar barış istiyor

Konser boyunca şarkılara eşlik eden Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel İzmir Rebetiko Korosu’na teşekkür ederek; “1 Eylül Dünya Barış Günü’nde siz biraz önce burada şarkılarınızı icra ederken bir sürü şey aklımdan geçti. Bundan birkaç gün önce Türkiye Belediyeler Birliği ile Adıyaman’da deprem bölgesindeydik. Türkiye Belediyeler Birliği encümeni olarak oradaydım. Adıyaman’da depremzedeler ile bir araya geldik. Hala daha aynı acıları çekiyorlar. Sizin ezgilerinizi dinlerken biraz duygulandım. Dünyanın neresinde olursa olsun bir çocuk ölüyorsa, bir insan acı çekiyorsa o acının milliyetçiliği yoktur. O yüzden işte barış bunun temsilidir. O yüzden işte biz her şeyden önce barış deriz. O yüzden işte biz her seferinde barış yankısını daha da fazla, daha da gür sesle söyleriz. Halklar barış istiyorlar, onlar birlikte yaşamak istiyorlar” dedi.

Barış her daim bizimle olsun

Sanatın ve sanatçının her zaman halklar arasında barışı güçlendirdiğini belirten Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel; “Aynı gökyüzüne, aynı denize bakarken anlamsız çatışmaları anlamıyorlar ve bir yurttaş olarak bende öyle hissediyorum. Haziran ayında sayın Yorgo Papandreu Efes Selçuk’taydı. Kendisini burada ağırlama fırsatı bulduk. Papandreu ziyaretinde rahmetli İsmail Cem ile dostluğundan bahsetti. İki gün önce de sayın Zülfü Livaneli ile birlikteydim.  Kendisi de Theodorakis ile olan dostluğundan bahsetti. O anda, sanat ve müziğin tüm geçmişiyle birlikte dostlukları izah etmenin en güzel kısmı olduğunu düşünüyorsunuz. Türküler kardeştir. O kardeş türkülerin ezgileri o yüzden içimizi ısıtır. Dünyayı kurtaracak olan, barışı sonuna kadar zikredecek olan insanlardır. Gelecek, barış türkülerini daha fazla söylediğimiz günlere gebe olsun. “Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir barıştır” der Yaşar Kemal. Barış her daim bizimle olsun” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Bağımsız yıllık gayrisafi yurt içi hasıla 2023 yılında %5,1 arttı

Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2023 yılında bir önceki yıla göre %76,8 artarak 26 trilyon 545  milyar 722 milyon TL oldu. Gayrisafi yurt içi hasılada en yüksek payı 2023 yılında %19,5 ile imalat sanayi aldı. İmalatı, %13,9 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve %9,5 ile ulaştırma ve depolama sektörü izledi. Yıllık gayrisafi yurt içi hasılada en düşük pay hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri için gerçekleşti.

Kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla 2023 yılında 311 bin 109 TL oldu

Kişi başına GSYH, 2023 yılında cari fiyatlarla 311 bin 109 TL, ABD doları cinsinden 13 bin 243 dolar oldu.

Diğer hizmet faaliyetleri %12,7 ile en çok büyüyen sektör oldu

S-Diğer hizmet faaliyetleri %12,7, G-Toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı %11,5 ve K-Finans ve sigorta faaliyetleri % 8,5 ile 2023 yılında en çok büyüyen sektörler oldu. B-Madencilik ve taş ocakçılığı %14,7,  E-Su temini; kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri %8,5 ve M- Mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler %2,5 ile en çok küçülen sektörler oldu.

Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2023 yılında bir önceki yıla göre %13,6 arttı

Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2023 yılında bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre %13,6 arttı. Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamalarının cari değerlerle GSYH içindeki payı %59,1 oldu. Hanehalkı harcamalarında en yüksek payı alan harcama grupları sırasıyla, %22,8 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %19,7 ile ulaştırma ve %11,1 ile konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar oldu.

Devletin nihai tüketim harcamaları 2023 yılında bir önceki yıla göre %2,4 arttı

Devletin nihai tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı 2023 yılında %13,1 olurken, gayrisafi sabit sermaye oluşumunun payı %31,9 olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre, devletin nihai tüketim harcamaları %2,4 artarken, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %8,4 arttı.

Mal ve hizmet ihracatı 2023 yılında %2,8 azalırken ithalatı %11,8 arttı

Mal ve hizmet ihracatı 2023 yılında zincirlenmiş hacim endeksi olarak %2,8 azalırken ithalatı ise %11,8 arttı. Harcama yöntemine göre cari GSYH ana bileşenleri içerisinde toplam mal ve hizmet ihracatının payı %31,9, ithalatın payı ise %34,4 oldu.

İşgücü ödemeleri 2023 yılında %116,7 arttı

Gelir yöntemiyle gayrisafi yurt içi hasıla hesaplamalarına göre işgücü ödemeleri, 2023 yılında bir önceki yıla göre %116,7 artarken, brüt işletme artığı/karma gelir %62,3 arttı.

İşgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payı %32,5 oldu

İşgücüne yapılan ödemelerin cari gayrisafi katma değer içindeki payı 2022 yılında %26,3 iken bu oran 2023 yılında %32,5 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise 2022 yılında %53,7 iken 2023 yılında %47,0 oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun Kurumsal İletişim Müdürü Başak Tanses oldu

Sürekli yenilenen eksiksiz teknolojisi, öğretim üyesi ve uzman doktorlardan oluşan 350 kişilik deneyimli medikal kadrosu, 3500’e yakın personeli ve çağdaş yönetim anlayışıyla kısa sürede dünyanın sayılı merkezleri arasında yerini alan Dünyagöz Hastaneler Grubu’nda üst düzey atama. Halkla ilişkiler sektörünün deneyimli isimlerinden Başak Tanses, grupta Kurumsal İletişim Müdürü olarak atandı. 

Yeditepe Üniversitesi, İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünden mezun olan Başak Tanses, profesyonel kariyerine 2011 yılında İşte İletişim’de Marka Temsilcisi olarak başladı. 

Kariyerine, 2013-2016 yılları arasında Team İletişim ve Danışmanlık ajansında Marka Direktörü olarak devam eden Tanses, 2016 yılında Contactplus İletişim Hizmetleri’nde Kıdemli Medya İlişkileri Direktörü olarak görev almaya başladı. 

Başak Tanses, Dünyagöz Hastaneler Grubu’nda Kurumsal İletişim Müdürü pozisyonuna atanmadan önce Contactplus İletişim Hizmetleri’nde Kıdemli Medya ve Dış İlişkiler İş Geliştirme Direktörü olarak çalışmaktaydı.

 

Dünyagöz Hastaneler Grubu Hakkında: 

1996 yılında hizmet vermeye başlayan Dünyagöz, gözün tüm branşlarında ve en gelişmiş teknolojilerle sunduğu yüzlerce farklı tedavi yöntemiyle göz ve göz çevresi sağlığına dair sorunlara çözüm getiriyor. Ülkemizde branş hastaneciliği ile yeni bir dönem başlatan Dünyagöz Hastaneler Grubu, günde 8.000 poliklinik ve 1.000 ameliyat kapasitesiyle yurt içi ve yurt dışında toplam 31 ayrı noktada ilkeli sağlık hizmeti veriyor. Dünyagöz; sürekli yenilenen eksiksiz teknolojisi, öğretim üyesi ve uzman doktorlardan oluşan 350 kişilik deneyimli medikal kadrosu, 3500’e yakın personeli ve çağdaş yönetim anlayışıyla kısa sürede dünyanın sayılı merkezleri arasında yerini aldı. Türkiye çapında İstanbul, Ankara, Antalya, İzmit, Adana, Samsun, Tekirdağ, Bursa, Konya, Sakarya, Gaziantep ve İzmir olmak üzere 12 ayrı ilde 21 şube ve yurt dışında Almanya’nın Frankfurt ve Köln, Gürcistan’ın Tiflis, Azerbaycan’ın Bakü, Kosova’nın Priştine, Kırgızistan’ın Bişkek, Saraybosna’nın Bosna Hersek, Bulgaristan’ın Haskovo, Romanya’nın Bükreş ve Özbekistan’ın Taşkent şehirlerinde olmak üzere 10 ayrı noktada hizmet vermektedir. Samsun, Bursa, Adana ve İstanbul Altunizade olmak üzere 4 ayrı noktada açacağı yeni merkezleri ile Türkiye’de daha geniş bir coğrafyaya yayılmayı hedefleyen Dünyagöz Hastaneler Grubu, hastaların tercihleri doğrultusunda Bodrum’da da yeni bir hastane ve butik otel kurmak için arsa arayışını sürdürüyor. Dünyagöz, Türkiye’de sağlık turizminin öncülüğünü üstlenerek dünyanın 167 ayrı yabancı ülkesinden yılda yaklaşık binlerce hastaya hizmet veriyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2024 yılı ikinci çeyreğinde %2,5 arttı

Diğer hizmet faaliyetleri 2024 yılı ikinci çeyreğinde %7,4 arttı

GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2024 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; diğer hizmet faaliyetleri %7,4, inşaat %6,5, tarım sektörü ile gayrimenkul faaliyetleri %3,7, bilgi ve iletişim faaliyetleri ile finans ve sigorta faaliyetleri %3,4, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri %3,2, hizmetler %2,9, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri %0,6 arttı. Sanayi sektörü ise %1,8 azaldı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre %0,1 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2024 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,8 arttı.

GSYH 2024 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla 9 trilyon 949 milyar 792 milyon TL oldu

Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2024 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %78,6 artarak 9 trilyon 949 milyar 792 milyon TL oldu. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 308 milyar 158 milyon olarak gerçekleşti.

Hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2024 yılının ikinci çeyreğinde %1,6 arttı

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2024 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %1,6 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları %0,7, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %0,5 arttı.

Mal ve hizmet ihracatı 2024 yılı ikinci çeyreğinde %0,04 artarken ithalatı %5,7 azaldı

Mal ve hizmet ihracatı, 2024 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %0,04 artarken ithalatı %5,7 azaldı.

İşgücü ödemeleri 2024 yılı ikinci çeyreğinde %112,4 arttı

İşgücü ödemeleri, 2024 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %112,4 arttı. Net işletme artığı/karma gelir %47,7 arttı.

İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı %40,8 oldu

İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın ikinci çeyreğinde %33,8 iken, bu oran 2024 yılında %40,8 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise %44,6 iken %37,4 oldu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hormon Bozuklukları Tedavi Edilmezse Sorun Kronikleşebiliyor

Birçok kadının yaşam kalitesini etkileyen önemli bir sağlık sorunu olan hormon bozuklukları altta yatan farklı birçok hastalığın göstergesi olabiliyor. Kadın Hastalıkları Doğum Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Zeki Salar, adet düzensizliklerinden aşırı kilo alımına, saç dökülmesinden cilt problemleri ve gebe kalamamaya kadar farklı belirtilerle kendini gösteren hormon bozukluklarının kadının fiziksel ve ruhsal sağlığını etkilemekle birlikte yaşam kalitesinin de düşmesine neden olduğunu söyledi. Op. Dr. Salar, zamanında tanı alan tüm hormonal bozuklukların tedavi edilebildiğini, buna karşın tedavi edilmediğinde sorunun kronikleştiğini söyledi. 

Hormonlar, vücudumuzdaki farklı organların uyum içinde çalışmasını sağlayan, yeme içme sindirim uyuma, öğrenme, hareket, üreme gibi tüm vücut işlevlerimizin sorunsuz ve kusursuz   sürdürülmesinde görev alan vazgeçilmez yapıtaşlarını oluşturuyor. Kadınların büyük bir kısmı hayatlarının bir döneminde hormon bozukluklarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Bu nedenle özellikle kadın sağlığı açısından daha da önem taşıyor.

Düzenli adet görme, gebe kalma, doğum, tüylenme, sivilcelenme, duygu durum bozukluğu, kilo değişiklikleri gibi birçok alanda hormonların etkili ve gerekli olduklarını anlatan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Zeki Salar, “Kadınlarda en yaygın görülen hormon bozukluklarından biri olan Polikistik Over Sendromu (PCOS), doğurganlık sorunlarına ve kronik hastalıklara yol açabilir. Öte yandan, tiroid hormonlarındaki dengesizliklerin ise metabolizmayı yavaşlatarak yorgunluk, depresyon ve kilo kontrolünde zorlanma gibi sorunlara neden olduğunu görüyoruz.” dedi. 

 

BU SORUNLAR HORMON BOZUKLUKLARINA İŞARET EDİYOR!

Altta yatan sorunun tespit ve tedavisi ve sağlıklı bir yaşam için hormon dengesinin kritik bir öneme sahip olduğunun altını çizen Op. Dr. Salar, kadınların dikkat etmesi gereken işaretler konusunda şu bilgileri verdi; 

“Kadınlarda hormon bozukluklarının belirtileri oldukça çeşitlidir ve vücudun farklı sistemlerini etkileyebilir. Yaygın şikayetler içinde adet düzensizlikleri ilk sırada yer alır. Normalden daha sık veya daha seyrek adet görme, uzun süre adet görmeme ya da ağrı veya kramp hissinin yoğun hissedildiğinde hormon bozuklukları düşünülmeli. Bunun yanında özellikle karın bölgesinden olmak üzere genel olarak hızlı kilo alınması ya da diyet ve egzersize rağmen kilo vereme, akne, saç dökülmesi ya da aşırı kıllanma, cinsel istekte belirgin azalma da işaretler arasında yer alır. Hormon bozukluklarının üreme sağlığı ile de yakın ilişkisi var. Bu nedenle gebe kalmakta zorlanan ya da tekrarlayan düşük sorunları yaşayan kadınlarda bu duruma neden olabilen bozukların tespiti ve tedavisi önemlidir. Ancak sözünü ettiğimiz belirtiler diyabet, yumurtalık kistleri gibi farklı nedenlerden kaynaklanabileceği için bu semptomlar mutlaka önemsenmeli ve altta yatan nedenler belirlenmelidir.”

 

“HORMON BOZUKLUĞU NEDENLERİ YAŞA BAĞLI DEĞİŞİR” 

Kadınlarda en sık görülen hormon bozukluklarına bakıldığında altta yatan nedenlerin yaşa bağlı olarak da değişebileceğini söyleyen Op. Dr. Salar, konuyla ilgili şunları anlattı: 

“Ergenlikle birlikte genç yaş kuşağında tüylenme sivilcelenme artışı ve  hamile kalamama şikayetleri, polikistik over sendromuna işaret edebilir. Kilo problemleri, saçlarda kırılma, uyku bozuklukları, çarpıntı ve gebelik kayıplarında tiroid hastalıklarından şüphelenmek gerekir. Adet düzensizlikleri, uzun süren adet kanamaları, hamile kalamama ve meme kistlerine neden olabilen hormon üreten yumurtalık kistleri, gebe kalmayı olumsuz etkileyen adet düzensizliklerine neden olabilen prolaktin hormonu bozuklukları da kadınlarda hormon bozukluklarına sebep olabilir.  Benzer şekilde diyabet hastalığı da tüm vücudu etkileyerek, kilo verememe, halsizlik ve gebelik kayıplarına dahi yol açabilir.”

 

KADIN ÜREME SAĞLIĞI İÇİN ÇOK KRİTİK!

Hormon bozukluğu sorunun kadının üreme sağlığını yakından ilgilendirdiğinin altını çizen Op. Dr. Salar, “Kadınların doğurganlık kapasitesi, hormonların düzenli ve dengeli bir şekilde çalışmasına bağlıdır. Dolayısıyla hormon bozuklukları, yumurtlamayı etkileyerek hamile kalmayı zorlaştırabilir. Örneğin, Polikistik Over Sendromu (PCOS), yumurtlamayı engelleyebilir ve kısırlığa yol açabilirken, çok sık karşılaşılan hipotiroidi ve hipertiroidi, adet düzensizlikleri, yumurtlama ve gebelik sorunlarına sebep olabilir. Hormonlar sadece gebe kalma sürecinde değil gebelik sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için de kritik rol oynamaktadır, aynı şekilde hormon bozuklukları, gebelik süresince düşük riski ya da gebelik diyabeti ve preeklampsi gibi çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Bunun yanında menopoz dönemi de hormonal değişikliklerin en yoğun yaşandığı dönemlerden biridir. Bu süreçte östrojen ve progesteron seviyelerindeki azalma, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir” diye konuştu. 

 

ERKEN TANIDA FARKINDALIK ÖNEMLİ

Hormon bozukluğu ve buna bağlı sorunların çözümü için öncelikle kadınların bu konudaki bilinç ve farkındalığının artması gerektiğini söyleyen Op. Dr. Salar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kronikleşen sorunların çözümü zor ve daha çok zaman alır. Bu nedenle şikayetler ortaya çıkar çıkmaz mutlaka kadın hastalıkları doğum uzmanına başvurarak sorunlar ilerlemeden önüne geçilmeli. Gerektiği durumlarda iç hastalıkları, endokrinoloji uzmanları ile birlikte hastanın tedavisi yürütülmektedir. Erken tanı sayesinde sorunların daha kolay ve hızlı bir şekilde çözümlenebildiği unutulmamalı.” 

 

“ZAMANINDA TANI ALAN TÜM HORMONAL BOZUKLUKLAR TEDAVİ EDİLEBİLİR”

Tüm hormonal bozuklukların zamanında ve doğru tanıyla tedavi edilebilir olduğunu söyleyen Op. Dr. Salar, “Uygun ilaç tedavisi ile hormonal sorunu olan kadınlar, cilt sorunlarından kurtulabilir, düzenli adet düzenine sahip olabilir, kilo problemleri ortadan kalkar ve kolay bir şekilde hamile kalarak sorunsuz bir şekilde doğum yapabilmektedir. Bununla birlikte tedavinin başarıya ulaşabilmesi için hastaların tedaviye uyumu da önemli. Ayrıca, sağlıklı beslenme, egzersiz ve yeterli uyku gibi yaşam tarzı değişikliklerine de gitmek gerekir.” Diye konuştu. 

 

TEDAVİ EDİLMEZSE FARKLI SORUNLARA ZEMİN HAZIRLAYABİLİYOR!

“Ancak tüm sağlık sorunlarında olduğu gibi zamanında ve doğru tedaviyi almayan hastaların altta yatan problemleri kronik hale gelecektir, beden ve ruh sağlığı ciddi olarak etkilenecektir” diyen Op. Dr. Zeki Salar sözlerini şöyle tamamladı: “Birçok kişinin merak ettiği konulardan biri hormon bozukluklarının kanserle ilişkisi olup olmadığı. Şöyle ki, hormonal bozukluklar çoğu zaman kanser gibi bir soruna neden olmamakla birlikte bazı kanserlerin hızlı ilerlemesine sebep olabilir. Örneğin sürekli östrojen hormonu üreten yumurtalık kistleri memedeki kistlerin büyümesine ve kanser hücreleri var ise kansere giden sürecin hızla ilerlemesine sebep olabilmektedir.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gülüşünüzü Etkileyen Gizli Tehdit: Diş Gelişim Bozuklukları

Bu bozukluklar, genetik faktörler, çevresel etkiler veya hormonal dengesizlikler gibi çeşitli nedenlerle oluşabilir. Çocukların büyüme döneminde meydana gelen bu sorunlar, zamanında fark edilip tedavi edilmediğinde uzun vadede ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Bu nedenle, diş gelişim bozukluklarının erken teşhisi ve tedavisi, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan büyük önem taşır.

 

Eksik Diş Durumu En Sık Karşılaşılanı 

Diş gelişim bozukluklarının en sık görülen türlerinden biri eksik diş durumudur. Bazı çocuklarda, dişlerin tamamı beklenen zamanda çıkmayabilir. Bu eksiklik, çene yapısında dengesizliklere ve ilerleyen yaşlarda çiğneme fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilir. Bunun yanı sıra, bazı kişilerde normalden fazla sayıda diş gelişebilir. Ağızda yer darlığına neden olan bu fazlalık, dişlerin üst üste binmesine ve düzgün hizalanmamasına yol açarak hem estetik hem de fonksiyonel sorunlar yaratabilir.

Dişlerin büyüklüğünde ve şeklinde de bozukluklar görülebilir. Ayrıca, dişlerin şekli de zaman zaman alışılmadık olabilir; bazı dişler normalden daha büyük ya da küçük olabilir, ya da dişler birleşip tek bir büyük diş oluşturabilir. Dişler normalden büyük olduğunda, bu durum diğer dişlerle uyumsuzluk yaratabilir ve ağız kapanışında problemler ortaya çıkarabilir. Benzer şekilde, dişlerin normalden küçük olması da estetik kaygılara ve dişlerin doğru bir şekilde temas etmemesine sebep olabilir. 

 

Çocukluk Döneminde Yapılan Kontrol Çok Önemli !

Diş gelişim bozukluklarının tespiti, düzenli diş hekimi kontrolleri ile mümkündür. Özellikle çocukluk döneminde yapılan bu kontroller, ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek sorunları önlemek adına büyük önem taşır. Erken teşhis edilen diş bozuklukları, genellikle ortodontik tedaviler, protez uygulamaları ya da cerrahi müdahalelerle düzeltilebilir. Her bireyin ihtiyacına göre planlanan bu tedaviler, hem estetik kaygıları gidermeye hem de ağız sağlığını korumaya yönelik olarak uygulanır.

Diş gelişim bozuklukları, sadece estetik bir sorun olarak görülmemelidir. Ağız sağlığı, genel sağlıkla doğrudan ilişkilidir ve dişlerdeki sorunlar, zamanla diğer sağlık problemlerine de yol açabilir. Bu nedenle, çocukların diş gelişimi dikkatle izlenmeli ve gerektiğinde erken müdahale edilmelidir. Diş hekimleri tarafından önerilen düzenli kontroller, çocukların sağlıklı bir diş yapısına sahip olmasını sağlamanın en etkili yoludur.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Enternasyonal Fuarı’nda müzik ve dans dolu gece

 Fuarın üçüncü gününde, ziyaretçiler müziğe ve dansa doydu. Çim Konserleri’nde Volkan Konak, Alternatif Sahne’de Melis Fis sahne alırken RedBullDanceYour Style yarışmasının Türkiye Finali de Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda yapıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde “Teknoloji” temasıyla ve “Zamanın Ötesine Geçiyoruz” sloganıyla 93’üncü kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamındaki Çim Konserleri’nde Kuzeyin Oğlu olarak bilinen sevilen sanatçı Volkan Konak sahne aldı.  Genellekli Karadeniz şarkılarıyla tanınan Konak, Fuar konserinde Ege şarkılarıyla İzmirlileri coşturdu ve “İzmir aşk şehridir ve bu akşam aşk şarkıları söyleyeceğim. Ege Bölgesi’nin insanı yetenekli ve müzik kültürü olan, denize yüzü dönük insanlardır” diyerek 2 buçuk saat boyunca sevilen şarkılarını ve İzmir Marşı’nı alanı dolduran binlerce kişi ile birlikte söyledi. Çim Konserleri sahnesinde Hande Yener, Semicenk, Motive, Mahsun Kırmızıgül, Hayko Cepkin ile devam edecek. Ayrıca Migros sponsorluğunda Derya Bedavacı ve Sakiler sahne alacak. Coşku, 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşunun 102’nci yılında Haluk Levent konseriyle zirveye çıkacak.

Alternatif sahnede müzik keyfi

Fuar’ın Alternatif Sahne konserlerinde, sahne alan Melis Fis, dinleyicilere müzik dolu bir gece sundu. Genç yetenek Melis Fis, özellikle çocukların, gençlerin ve ailelerin yoğun ilgi gösterdiği konserde  “Kara Kedi”, “Gülü Sevdim Dikeni Battı” gibi sevilen şarkılarını seslendirdi. Alternatif Sahne’de Fuar boyunca sırasıyla Anıl Piyancı, Perdenin Ardındakiler, Redd, Şanışer&SokratSt, Ceylan Ertem, Yedinci Ev ve Can Gox sahne alacak.

Dans dolu gece

Bu yıl 93. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen RedBullDanceYour Style Türkiye finalinde, izleyiciler, dans ve eğlence dolu bir gece yaşadı. Hip Hop, popping ve house dans gibi sokak dansı türlerinin en iyilerinin belirlendiği yarışmada finale kalan 16 dansçı, pistte yeteneklerini sergiledi. İzleyiciler tarafından birincinin belirlendiği yarışmayı kazanan Esila Mayadağ, 9 Kasım’da Hindistan Mumbai’de düzenlenecek RedBullDanceYour Style 2024 Dünya Finali’nde Türkiye’yi temsil edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

5 Bölümden Oluşan ‘Ulusal Parklar: Amerika’ İlk 2 Bölümüyle 3 Eylül Salı 20.00’de National Geographic WILD Ekranlarında!

Çarpıcı görselliğiyle izleyicilere ülkenin en değerli topraklarını vahşi yaşam, tarih ve kültürel değerleri bakımından inceleme fırsatı sunarak keyifli bir keşfe çıkaracak olan beş bölümden oluşan seri “Ulusal Parklar: Amerika”, ilk iki bölümüyle 3 Eylül Salı günü saat 20.00’de National Geographic WILD ekranlarında başlıyor.

Ödüllü yönetmenlerden nefes kesen belgeselleri, vahşi yaşamın gözler önüne serildiği kaliteli yapımları Türk izleyicisi ile buluşturan National Geographic WILD kanalını 

D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

(BYZHA) Beyaz Haber Ajansı