Aylık arşivler: Ekim 2024

‘Yetenekli Dr. Pol’ün Final Sezonu Yeni Bölümleri 4 Kasım Pazartesi Günü 23.45’te National Geographic WILD Ekranlarında Başlıyor!

Kışın kar fırtınalarından ilkbaharda yaşanan bebek doğumlarına kadar, her mevsim yoğun olan kliniğe gelen yeni veteriner yeni bir taya hoş geldin diyor. “Yetenekli Dr. Pol”ün final sezonu yeni bölümleriyle 4 Kasım itibarıyla ay boyunca her Pazartesi saat 23.45’te National Geographic WILD ekranlarında…

Ödüllü yönetmenlerden nefes kesen belgeselleri, vahşi yaşamın gözler önüne serildiği kaliteli yapımları Türk izleyicisi ile buluşturan National Geographic WILD kanalını 

D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çelebi Platinum Lounge, Çukurova Havalimanı’nda açıldı

Türkiye’nin ilk özel yer hizmetleri şirketi Çelebi Havacılık, Çukurova Havalimanı’ndaki yeni Platinum Lounge’unu 25 Ekim 2024 tarihinde düzenlenen özel bir lansmanla tanıttı. Çelebi Havacılık’a ait 3’üncü Çelebi Platinum Lounge’un açılışı, Çelebi Havacılık yöneticilerini, hükümet yetkililerini, sektör liderlerini, iş ortaklarını ve medya mensuplarını bir araya getirdi.

Çelebi Havacılık, kurulduğu 1958 yılından bu yana üç kıtada, altı ülkede ve 60’tan fazla istasyonda faaliyetlerini genişleterek yer hizmetleri alanında küresel bir lider haline geldi. Macaristan, Hindistan, Almanya, Tanzanya ve Endonezya gibi stratejik pazarlardaki varlığını güçlendirmeye devam eden şirket, yer hizmetleri, kargo hizmetleri, depo yönetimi ve VIP yolcu hizmetleri de dahil olmak üzere geniş bir yelpazede hizmet sunuyor.

Platinum Lounge Deneyimi

Çelebi Havacılık’ın Çukurova Havalimanı’nda açtığı 3’üncü Platinum Lounge, modern tasarımı üstün konforla birleştirerek seyahat deneyimini üst düzeye çıkarıyor. İç ve dış hatlar terminalinde yer alan salon, toplam 788 m²’lik bir alana yayılıyor. İç hatlar salonu 446 m²’lik alanıyla 96 yolcuya, dış hatlar salonu ise 342 m²’lik alanıyla 86 yolcuya hizmet veriyor. Her iki salonda da sınırsız Wi-Fi, özel çalışma alanları, engelli tuvaletleri, çocuk bakım üniteleri, uçuş bilgi ekranları ve premium alkollü içecek seçenekleri gibi olanaklar bulunuyor. Ayrıca, geniş yiyecek ve içecek yelpazesiyle misafirlere gün boyu lezzetli seçenekler sunuluyor.

Çelebi Platinum Lounge, Çukurova Havalimanı’nın modern ve yenilikçi altyapısını geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda ekstra bir konfor ve keyif katmanı ekleyerek yolcu deneyimini zenginleştirmeyi amaçlıyor.

Çelebi Hava Servisi Genel Müdürü Osman Yılmaz, lansmandaki açılış konuşmasında şirketin 65 yıllık deneyimine ve yenilikçi yaklaşımına vurgu yaptı. “Platinum Lounge, Çelebi Havacılık’ın yolcu memnuniyetini ön planda tutan premium hizmetler sunma konusundaki kararlılığının en son örneğidir. Bu yatırım sadece Çukurova Havalimanı’nın potansiyelini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgedeki havacılık sektörüne de yeni bir soluk getirecektir. Çukurova Havalimanı’ndaki hem İç Hatlar hem de Dış Hatlar Çelebi Platinum Lounge’larımızda günde ortalama 250 yolcuya hizmet vermeyi hedefliyoruz.” dedi.

Çelebi Platinum Lounge: Çukurova Havalimanı’nın Yeni Gözdesi

Budapeşte ve Diyarbakır’dan sonra Çukurova Havalimanı ile 3’e ulaşan Çelebi Platinum Lounge’lar, iç ve dış hat yolcularının seyahat deneyimini bir üst seviyeye taşıyor. Yolcular hem iş seyahatlerinde hem de tatil amaçlı uçuşlarında lounge’un sunduğu premium hizmetlerden faydalanarak daha rahat bir bekleme süresi geçiriyorlar. Ayrıca Çelebi Havacılık, en yüksek güvenlik ve kalite standartlarına bağlı kalarak yenilikler yapmaya devam ediyor. İleri teknolojiye yaptığı yatırımlar ve sürekli çalışan eğitimi ile şirket, operasyonlarının her alanında güvenlik, inovasyon, operasyonel mükemmellik, müşteri odaklılık ve yenilikçilik gibi temel değerlerini koruyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de Yetenek Dönüşümü: 2030’a Kadar 8,9 Milyon Yeni İş Fırsatı Bekleniyor

Otomasyon, yapay zeka ve gelişen dijital teknolojilerle birlikte işgücü piyasasında görev tanımları, çalışma şekilleri ve başarılı olmak için ihtiyaç duyulan yetkinlikler sürekli değişiyor. Küresel çaptaki bu gelişmeler 2015 yılından bu yana iş gücü için gerekli becerilerin yaklaşık dörtte bir oranında değişmesine neden oldu. Dahası, iş piyasasında ihtiyaç duyulan becerilerdeki değişimin, 2030 yılına gelindiğinde, yapay zekanın da etkisiyle, 2015 yılına kıyasla %65’e ulaşacağı öngörülüyor. Şirketler ve iş kolları, okullardaki eğitimin yetişemeyeceği bir hızla ilerliyor. Bu durum sürekli öğrenme ve gelişimi zorunlu kılarak, çalışanların kariyerlerinin ileriki aşamalarında bile yeni beceriler edinmeleri gerektiği anlamına geliyor. Bu yeni düzende başarılı olmak için, çalışanların, bilişsel ve bilişsel olmayan becerilerden oluşan daha karmaşık ‘beceri setlerine’ sahip olmaları gerekiyor. Öğrenme ve gelişim profesyonelleri, çalışan becerilerinin geliştirilmesinin ve yetkinliklerin artırılmasının iş dünyasının geleceği ve şirketlerin sürdürülebilir başarı sağlaması için kritik önemde olduğunu vurguluyor. 

Teknoloji ve otomasyonun hızla geliştiği dünyada, bireylerin, mesleki becerilerini kaybetmemeleri ve iş dünyasında rekabet avantajını koruyabilmeleri için sürekli kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Profesyonellerin yeni beceriler ve teknolojiler öğrenerek, mevcut rollerinde daha verimli ve etkili hale gelmesi gerekiyor. Yeni beceriler öğrenmeye istekli olmak, beraberinde daha hızlı kariyer ilerlemesi getiriyor. Online eğitimler ile becerilerini geliştiren veya yeni becerilen kazanan çalışanlar, daha geniş kariyer seçeneklerine sahip oluyor ve iş dünyasındaki rekabette öne çıkıyor.

STEM alanlarına talep artacak

McKinsey & Company Global Institute’un Mayıs 2024 tarihli ‘İşimizin Geleceği’ raporuna göre, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri, yapay zeka ve otomasyonun tetiklediği işgücü talebindeki değişimlerle karşı karşıya. Analizde, STEM yani Fen Bilimleri, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik ile ilgili alanların yanı sıra sağlık ve diğer yüksek beceri gerektiren mesleklerdeki çalışanlara olan talebin artacağı; buna karşın ofis çalışanları, üretimdeki işçiler ve müşteri hizmetleri temsilcileri gibi mesleklere olan talebin ise azalacağı belirtiliyor. Avrupa’da meslek değiştirenlerin sayısı 2030 yılına kadar 12 milyona yaklaşabilir, ki bu rakam pandemi öncesi hızın iki katına işaret ediyor. Benzer sayıda bir değişimin ABD’de için de söz konusu olabileceği öngörülüyor. 

Türkiye’de de yetenek dönüşümü gerekiyor

McKinsey & Company Türkiye’nin “İşimizin Geleceği: Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü” başlıklı çalışmasına göre, otomasyon ve dijitalleşmenin etkisiyle 7,6 milyon iş kaybolarak yeni işlere dönüşebilir ve 2030 yılına kadar 8,9 milyon yeni iş oluşabilir. Türkiye’de işgücünün yetkinliklerini geliştirmesi ve yeni meslekler için yetkinlik kazanması, yetenek dönüşümü için önemli bir rol oynuyor. Bu dönüşümü gerçekleştirebilmek için işgücünde bulunan 21,1 milyon kişinin mevcut mesleğine devam ederken teknolojiden yararlanarak yeni yetkinlikler geliştirmesi gerekecek. Bu kişilere ek olarak otomasyon ve dijitalleşmenin etkisi 7,6 milyon çalışan üzerinde daha fazla görülecek. Bu grup içerisinde 5,6 milyon kişinin farklı yetkinlikler geliştirerek rolünü değiştirmesi ve 2 milyon kişinin farklı sektörlerde çalışmak ya da yeni meslekler edinmek için yetkinlikler kazanması gerekecek. İşgücüne katılacak 7,7 milyon çalışanın gerekli yetkinliklerle donatılması önem taşıyacak. 

Online eğitim, açığı kapatıyor

Beceri setleri hızla değiştiği için, özellikle pratiğe yönelik ve zengin içeriğe sahip kariyer odaklı online eğitimler her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Şirketlerin, sürekli gelişimi destekleyen eğitim paketleri ile çalışanlarına beceri geliştirme fırsatları sağlaması yeteneğin elde tutulması için kritik bir rol oynuyor. Ayrıca geleceğin işgücü piyasası için yetenek dönüşümüne yatırım yapması, şirketlerin uzun vadeli büyümesini ve sürdürülebilirliğini garantiliyor. Eğitim ve gelişim programlarına önem veren firmalar, rekabet avantajı elde ediyor.

Bu noktada zengin konu çeşitliliği, uzaktan erişilebilirlik, esneklik, zaman ve maliyet efektifliği gibi faktörlerin etkisiyle online eğitime olan talep de artıyor. Beyaz yakalı profesyonellerin kariyerlerine artı değer katan Teedo Online Eğitim Platformu hem mevcut mesleki yetkinlikleri geliştiren hem de yeni beceriler edindiren kariyer odaklı, canlı ve online eğitimleriyle bireylerin kariyer, şirketlerin ise çalışan yatırımlarını destekliyor. 

Online eğitim tercihlerinin başında yapay zeka geliyor

Teedo’nun önderliğinde FikriMühim tarafından 600 beyaz yakalı çalışanla hayata geçirilen ‘Kariyer Odaklı Online Eğitim Araştırması’ beyaz yakalıların hangi alanlardaki eğitimlere ilgi gösterdiğine dair önemli ipuçları veriyor. Araştırmaya göre önümüzdeki 2 yıl içinde mesleki eğitim almak isteyenlerin en fazla eğitim almak istedikleri konuların başında %36 ile Yapay Zeka geliyor. Onu ise, E-ticaret, Yazılım/IT, Veri Analizi ve Proje Yönetimi gibi alanlar takip ediyor. Bu sonuçlar çalışanların, yapay zekaya, otomasyona ve dijital teknolojilere “yenilmemek” ve yeni dünyada “eskimemek” için kariyerlerine yatırım yapmaları gerektiğine dair inançlarını kanıtlıyor. 

Ömür boyu öğrenmeye destek

Teedo Genel Müdürü Selçuk Aytekin, “Günümüzde gerekli becerilere sahip çalışanları bulmak, iş dünyasının en büyük zorluklarından biri. Tüm şirketlerin, geleceğin iş ortamında yetenek gelişimine yatırım yapması çok önemli. Bunun farkında olan şirketler bu noktada diplomalar ve notlar yerine, gerçek beceri ve yeterliliklere daha fazla odaklanmaya başladı.

Teedo olarak biz de hem mevcut mesleki yetkinlikleri geliştiren hem de yeni beceriler edindiren canlı ve online eğitimlerimizle; bireylerin kariyer yatırımlarını, şirketlerin ise çalışan yatırımlarını destekliyoruz. Değişen iş gücü piyasasının nabzını tutarak, araştırma ve raporlardan da yola çıkarak eğitim alanlarımızı sürekli güncelliyor, konu yelpazemizi genişletiyoruz. Yazılım ve Teknoloji kategorisindeki eğitimlerimize son 3 ayda 10’a yakın başlıkta yeni eğitim ekledik. Teknolojideki yetenek açığı şu an tüm dünyanın sorunu. 2030 yılında, öngörülen yetenek dönüşümü gerçekleştiği takdirde, en büyük yetkinlik değişiminin yüzde 63 oranı ile teknoloji yetkinliklerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu anlamda ülkemizin güçlü işgücü potansiyeline ulaşması için yetenek dönüşümünü destekliyoruz” diye konuştu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Meme Kanserinde Erken Evrede Tam Şifa Mümkün!

Meme kanseri dünya genelinde kadınlarda en sık görülen ve ölüme neden olan kanserler arasında ilk sırada yer alıyor. Dünyada her yıl 2 milyon 300 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor.  Ülkemizde de her 8 kadından 1’i, yani kadınların yüzde 13’ü meme kanserine yakalanıyor. Görülme sıklığının hızla artması ve giderek daha genç yaşlarda görülmesi endişe verici olsa da, tedavide çığır açan gelişmeler sayesinde, erken tanı konulduğunda meme kanserinde tam şifa sağlanabiliyor. Daha ileri evrede ve nüks etmiş hastalarda ise hastalık kontrol altında tutulabiliyor. Acıbadem Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu (SHMYO) Tıbbi Görüntüleme Teknikleri Programı ve Acıbadem Sağlık Grubu’nun işbirliğiyle geçtiğimiz günlerde Acıbadem Üniversitesi’nde 8’incisi düzenlenen “Meme Sağlığı Farkındalık” etkinliğinde hekimler erken tanı için kadınların her yıl düzenli yaptırmaları gereken tarama programlarına dikkat çektiler ve tedavide yaşanan son gelişmeleri aktardılar.

40 yaşından itibaren her yıl mamografi şart! 

Günümüzde, özellikle akıllı ilaçlar ve radyasyon onkolojisi alanında yaşanan gelişmeler, meme kanserinin tedavisinde yüksek başarı oranları elde edilmesini sağlıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Meme Radyolojisi Bölüm Başkanı, Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, özellikle erken tanı ve tedavideki yeni gelişmeler sayesinde meme kanserinden ölüm oranlarının hızla azaldığını vurgulayarak, “Erken tanı için her kadınının meme kanseri görülme sıklığının artmaya başladığı 40 yaşından itibaren yılda bir kez mamografi çektirmeleri çok önemli. Aile öyküsü, özellikle de genetik yatkınlık varsa,  tarama programı 25 yaşına kadar inebiliyor ve mamografinin yanı sıra MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) gibi farklı yöntemler  de kullanabiliyor” dedi.

Aile öyküsü varsa “genetik test” yaptırmalı! 

Aile öyküsünün varlığı meme kanserinde önemli bir risk oluşturuyor. Dolayısıyla, ailesinde bir veya birden fazla meme kanseri öyküsü olan hastalarda, hekimin önerisi doğrultusunda çeşitli genler için genetik analiz yapılması gerekebildiğini belirten Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkin Arıbal, “BRCA1 ve BARCA2 genleri, genetik değişimler açısından araştırılan genlerin başında yer alıyor. Bu testlerin sonucunda, hastaların ve ailedeki diğer kadınların nasıl takip edileceği belirleniyor. Örneğin ailesel yatkınlığı olan ailelerde taramalara daha erken yaşlarda başlanabiliyor veya mamografinin yanı sıra MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) yöntemine de başvurulabiliyor. Bu sayede hastalığın ortaya çıkması önlenebiliyor veya kanser çok erken dönemde yakalanarak tedavi edilebiliyor” bilgisini verdi.

Ayna karşısında kendi kendine meme muayenesi önemli! 

Hekim kontrolü ve radyolojik muayenelerin yanı sıra kadınların memelerini elle muayene etmeleri de erken teşhis imkanı sağlayabiliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Aykut Soyder, her kadınının 25 yaşından itibaren ayda bir kez ayna karşısında kendi kendine elle meme muayenesi yapması gerektiğini belirterek, “Aile öyküsü olan kadınlarda ise muayenenin daha erken, örneğin 18 yaşından itibaren başlanması öneriliyor. Adet dönemi dışında, her ayın belirli bir gününde, ayna karşısında elle yapılan muayene ile memede veya koltuk altında gelişen kitleler erken dönemde fark edilebiliyor ve bu sayede tedavinin başarı şansı yükseliyor” diye konuştu. 

Risk grubundaki her kadına “mastektomi” ameliyatı yapılmaz!

Meme kanseri açısından riskli grupta yer alan ya da bir memesinde kanser tanısı alan pek çok kadın “Ya ben de meme kanserine yakalanırsam?”  veya “Diğer memede de kanser oluşursa?” kaygısıyla mastektomi ameliyatı olmak istiyor. Prof. Dr. Aykut Soyder, mastektomi ameliyatlarının genetik alt yapıya dayanmadan, sadece aile öyküsü olan her kadına uygulanmasının doğru olmadığına işaret ederek, “Örneğin, BRCA 1 ve BRCA 2 gibi genlerinin mutasyonuna uğramış kadınların hayatı boyunca meme kanserine yakalanma riskleri yüzde 70 gibi ciddi oranları bulurken, her iki meme dokusunun boşaltılması sonrasında risk yüzde 3’lere düşebiliyor.  Bu tür ciddi risk altında olan kadınlara mastektomi ameliyatı yapılabilir. Ancak hastaların mastektomi ameliyatı için uygun olup olmadıklarına meme sağlığı merkezinde multidisipliner olarak değerlendirilerek karar verilmesi gerekiyor” dedi. 

 

Yeni nesil ilaçlarla yüksek başarı!

Son yıllarda akıllı ilaçların ve immünoterapi tedavilerinin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte meme kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğu belirtiliyor. Acıbadem Altunizade ve Ataşehir Hastaneleri Tıbbi Onkoloji Uzmanı Pof. Dr. Özge Gümüşay,  meme kanseri tanısı alan kadınların artık korkmamaları gerektiğini belirterek, “Meme kanseri en sık görülen kanser olması nedeniyle tedavisinde de en çok gelişmenin yaşandığı bir hastalık olarak karşımıza çıkmakta.  Meme kanseri tedavisinde hastalığın alt tipine yönelik pek çok yeni gelişmeler yaşanıyor. Son yıllarda, hedefe yönelik olan akıllı ilaçlar ve immünoterapi tedavileri gündemde. Örneğin, üçlü negatif meme kanserinde, hem erken hem ileri evrede immünoterapi tedavi seçeneğini kullanıyoruz. Bu yöntemle hastanın bağışıklık sistemine tümör hücresini tanıtıp tümöre karşı daha uzun soluklu sonuçlar alabiliyoruz. Bu sayede daha az yan etki ile tedavide daha fazla etkinlik sağlayabiliyoruz”  dedi. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özge Gümüşay, son yıllarda kemoterapinin yan etkilerinde de çok yol kat edildiğini vurgulayarak, bulantı ile kusma gibi hastanın yaşam kalitesini ciddi boyutlarda düşürebilen sorunların çok daha az görüldüğünü ve kontrol altında tutulabildiğini söyledi. 

Tümörlü dokuya maksimum doz! 

Meme kanserinin tedavisine yönelik radyasyon onkolojisi alanında da hayat kurtaran pek çok gelişme yaşanıyor. Acıbadem Altunizade ve Ataşehir Hastaneleri Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Evrim Kadriye Tezcanlı, son yıllarda radyasyon onkolojisinde çığır açan yöntemler geliştirildiğine işaret ederek, “Örneğin, MR LINAC yöntemi tümörün hareketini algılarken, hızlı ve net görüntü alabiliyor.  İşlem sırasında, tümörün hareketine göre yeni planlama yapılmasını sağlıyor. Böylece ışınlama sırasında sağlıklı dokular korunurken, tümörlü dokuya maksimum dozu verebilmek, dolayısıyla tedaviden yüksek başarı elde etmek mümkün hale geliyor” diye konuştu. Radyasyon onkojisindeki gelişmelerin yanı sıra tedavinin başarısını etkileyen faktörlere de değinen Prof. Dr. Evrim Kadriye Tezcanlı, bilinçsizce alınan gıda takviyeleri konusunda önemli uyarılarda bulundu! Meme kanserinde “supplement” olarak adlandırılan takviyelerin hekime danışılmadan asla alınmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Evrim Kadriye Tezcanlı, “Zira, etkileşim nedeniyle bazen alınan takviyeler ilaçların seviyesini yükselterek toksik hale getiriyor veya tam aksine tedavinin etkinliğini düşürebiliyor” uyarısında bulundu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hande Yener, Cumhuriyet Coşkusunu Küçükçekmece’de Zirveye Taşıdı


Küçükçekmece’de Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yıl dönümü kutlamaları kapsamında, ünlü sanatçı Hande Yener sahne aldı. Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilen konserde, Hande Yener ve dansçıları enerjik sahne performanslarıyla Cumhuriyet coşkusunu zirveye taşıdı.

Küçükçekmece Belediyesi’nin düzenlediği Cumhuriyet bayramı kutlamaları, Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi önünden konserin gerçekleştirileceği Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’ne düzenlenen cumhuriyet yürüyüşüyle başladı.

Yürüyüşe CHP Milletvekili Engin Altay, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi,  Cumhuriyet Halk Partisi PM üyesi Turgay Özcan ve yüzlerce vatandaş ellerinde Türk bayraklarıyla eşlik etti. Hep bir ağızdan söylenen marşlar ve şarkılarla, cumhuriyet coşkusuyla dolup taşan Küçükçekmece sokakları, Küçükçekmece Belediyesi tarafından bayrama özel Türk Bayrağı ve Atatürk afişleriyle donatıldı. 

Başkan Çebi: Cumhuriyet bana belediye başkanı seçilme fırsatı verdi

Konser alanında sona eren yürüyüşün ardından vatandaşlara seslenen Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi de Cumhuriyet Bayramı mesajında,  “Ne mutlu ki bize bugün cumhuriyetimizin 101. yıl dönümünü büyük bir gurur ve coşkuyla kutluyoruz. Bugün, sadece bir yönetim biçimini değil, aynı zamanda halkımızın iradesini, eşitliğimizi, özgürlüğümüzü ve haklarımızı kutluyoruz.  Cumhuriyet bize fırsat eşitliği tanıyor. Örneğin bana müthiş bir fırsat eşitliği tanıdı. Ben Cumhuriyet ile gözlerimi açtım. Ondan sonra bana devlet okullarında okuma fırsatını verdi. Daha sonra yaşadığım kentin bir milyona yaklaşmış olan nüfusu ile belediye başkanı seçilme fırsatını bana cumhuriyet verdi. Bu sebeple cumhuriyete borçlu hissediyorum. Bizler, zorlu zamanlardan geçtiğimiz bu günlerde birlik ve beraberliğimize daha sıkı sarılarak, cumhuriyetimizin temel ilkelerine ve Atatürk’ün çizdiği yola sadık kalarak, demokrasimizi güçlendirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Hande Yener’den unutulmaz Cumhuriyet konseri

Ardından sahne alan Hande Yener, şarkılarıyla hayranlarına unutulmaz bir bayram anısı bıraktı. Sahne performansı ve danslarıyla gece boyunca keyifli anlar yaşatan Hande Yener’i YKB’de yaklaşık 20 bine yakın kişi dinleyerek, şarkılarına hep bir ağızdan eşlik etti. Ünlü sanatçı Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak, hayranlarına  “Bugün bütün dünya bizi izliyor. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Ben de her Türk vatandaşı gibi Türkiye Cumhuriyeti aşkıyla yanıyorum. Ve bizlerle gurur duyuyorum. Bugün milyonlar sokakta. Hepimizin ayağına, kalbine sağlık. Gurursunuz”sözleriyle seslendi.

Konser sonunda Başkan Çebi, ünlü sanatçı Hande Yener’e teşekkür ederek, günün anısına plak ve Atatürk portresinden oluşan bir karakalem tablo çalışması takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Güzelbahçe’de 101. Yıl coşkusu; ‘Sen Cumhuriyet’ tiyatro Oyunu Sergilendi

Güzelbahçe Belediyesi, Cumhuriyet’in 101.yılı coşkusu dolu dolu yaşandı. 

Güzelbahçe Maltepe Mahallesi Tabaoğlu Parkı’nda toplanan Cumhuriyet sevdalısı yüzlerce Güzelbahçeli, ellerinde meşale ve Türk Bayrakları’yla yaklaşık iki kilometre sahil boyunca yürüdü. Düşünür koleji  Bando takımının çaldığı marşlar eşliğinde yürüyen ve sık sık  “Yaşasın Cumhuriyet”, “Mustafa Kemalin Askerleriyiz” sloganı atan Güzelbahçeliler,  Güzelbahçe Atatürk Kültür Merkezi önünde yürüyüşlerini tamamladı. Yürüyüşün ardından salonu dolduran Güzelbahçeliler ‘Sen Cumhuriyet’ adlı tiyatroyu izlediler. Zaman zaman duygusal anlara sahne olan tiyatro oyunu seyircilerden büyük alkış topladı. 

‘Cumhuriyet eşitliğin, kardeşliğin ve çağdaşlığın teminatı’

Bugün, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. yıl dönümünü büyük bir coşku ve gururla kutlamak için bir arada olduklarını söyleyen Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, “Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bizlere miras bıraktığı Cumhuriyet, bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün simgesi olmuştur. Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim şekli değil; eşitliğin, kardeşliğin ve çağdaşlığın teminatıdır. 101 yıl önce milletimizin azmi ve inancıyla kazanılan bu zafer, bizlere bağımsız bir ülkenin vatandaşları olma onurunu bahşetti. Güçlü, çağdaş ve demokratik bir ülkenin temelini atan Cumhuriyetimizi, bugün hep birlikte daha ileri taşımak için çalışıyoruz. Güzelbahçe Belediyesi olarak, Cumhuriyet değerlerini her alanda yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Eğitimde, sanatta, sporda ve yaşamın her alanında bu değerleri yaşatarak Güzelbahçemizi aydınlık bir geleceğe taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bugün CHP Güzelbahçe İlçe Başkanımız Devrim Seyrek’in yazıp ve oynadığı ‘Sen Cumhuriyet’ adlı oyunu büyük bir beğeniyle izledik. Cumhuriyetin ne kadar büyük bir bedel ödenerek kazanıldığını izledik.  Bu vesileyle, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu vatan uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlu olsun! Yaşasın Cumhuriyet!” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Doğuma Hazırlık: Yeni Annelerin Mutlaka Bilmesi Gerekenler

Doğum sancısını nasıl anlarım?

Doğum sancısı ritmik bir ağrıdır. Belli aralıklarla (10 dakika, 2 dakika gibi) gelir şiddeti kişiye göre değişen adet sancısını andıran, ağrı süresi geçtiği an tamamen rahatlama hissinin olduğu bir ağrıdır. Hiç ara vermeyen ağrılar genelde doğum sancısı değildir.

 

Doğum ağrısının ne kadarını evde çekmeyelim?

Ağrı sıklığınız 5 dakika ya düşene kadar, su gelişi, kanama gibi bir durum yoksa evde bekleyebilirsiniz. Ev ortamında ağrı çekmek, sık duş alabilmek ve dinlenebilmek açısından çok daha konforludur.

Ağrı dışında hangi bulgularda doğum için hastaneye gelmeliyim?

Su gelişi, vajinal kanama, bebek hareketlerini hissetmeme. Su gelir gelmez eylem yine de gerçekleşmez ama bazen göbek kordonunun su gelişi ile sıkışması, bebekte sıkıntı yaratabilir. Bu nedenle hastaneye gelinmeli ve takipte olunmalıdır.

Özellikle aktif kırmızı kanama mutlaka ve acil olarak hastaneye gelinmesi gereken bir durumdur.

 

Normal doğum için aç mı kalmalıyım?

Hayır, normal doğumda aç olmanız gerekmiyor ama ağır gıdalar ve katı gıdalar bulantı yapması ve de acil bir sezaryen sırasında anestezi riski olabileceğinden daha çok sıvı hafif gıdalar tercih edilmelidir.

Doğum ağrısı sırasında rahatlayabileceğim yöntemler var mı?

Yürümek, çömelip kalkmak, pilates topu üzerinde zıplamak, duş almak rahatlamanızı sağlar.

 

Doğumda suyum gelmeye başlarsa ne kadar devam eder, Bu sırada az miktarda kanamanın olması normal mi?

Doğumda su keseniz açıldığında, su gelişiniz siz doğum yapana kadar devam eder. Miktarının az veya çok olması önemli değildir. Korkmayın. Rahim ağzınızın açılması sırasında az miktarda kanama olması normaldir.

 

Doğumda suyum gelmeye başlarsa ne kadar devam eder, kanamamın olması normal mi?

Doğumda su keseniz açıldığında su gelişiniz siz doğum yapana kadar devam eder. Miktarının az veya çok olması önemli değildir. Korkmayın. Eylem sırasında rahim ağzınızın açılması sırasında az miktarda kanamaların olması sık görülür. Ama çok yoğun kanama bir problem var anlamına gelir.

 

Doğum masasına ne zaman geçeceğim, kaç cm açıklıkta doğuracağım?

Rahim ağzı açıklığınız 10 cm’e ulaştığında tam açılmıştır. Genelde bu açıklıkta doğum masasına alınırsınız. Ama başın çok yüksekte olduğu durumlar da bazen yatakta takibe devam edilebilir. Bazen de tıbbi başka sebeplerden dolayı daha uzun doğum masasına alınabilirsiniz.(kanamanın artışı gibi.)

 

Bebeğimin kordonunu ne zaman keseceksiniz ve ten tene temas olacak mı?

Eğer bebeğiniz hemen ağlarsa, engel sağlık problemi yoksa bebeğinizle ten tene temasınız yapılır ve göbek kordonu eş ayrılmayana kadar beklenip kesilebilir. Ama bu arada bebekte ağlamama ve morarma gibi bir durum varsa bebeğe hızlı müdahale etmek gerektiğinde hızlıca kesilebilir.

 

Doğumdan sonra ne zaman bebeğimi emzirebilir?

Hemen emzirebilirsiniz. Hatta bebeğinizin durumu uygunsa daha bebeğin eşi ayrılmadan ve kordonu kesilmeden bile başlayabilirsiniz.

 

Doğumdan sonra ne zaman ayağa kalkabilirim?

İlk iki saatte çok rahatlıkla ayağa kalkabilirsiniz. Bazen doğum masasından kalkıp odanıza kadar bile çok rahat yürüyebilirsiniz. Ama doğum anında hızlı bir kan kaybı olduğundan ve yorgun olduğunuzdan ilk kalkışta baygınlık ve baş dönmesi olabilir. Bu nedenle ilk kalkışı doğum hemşireniz eşliğinde yapmanız uygundur.

 

 

Normal doğumdan sonra ne zaman eve gidebilirim?

Sizde ve bebekte herhangi bir sorun yok ise 24 saat sonra evinize gidebilirsiniz.

 

Dikişlerim ne zaman düşer ya da alınır?

Genelde doğum için atılan dikişler üç hafta içinde kendiliğinde düşer alınması gerekmez. 

 

Dikişlerimi ne ile temizleyebilirim?

Bol su ile yıkamanız genelde yeterlidir. Ama bazen hekimiz size temizlemeniz için solüsyon verebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya’da Cumhuriyet’in 101’inci yılında on binler Cumhuriyet için yürüdü

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Cumhuriyet’in 101. yılını muhteşem bir coşkuyla kutladı. On binlerce Antalyalı ellerinde Türk bayraklarıyla fener alayında buluşurken, Konyaaltı Varyan’tan başlayan yürüyüş, Cumhuriyet Meydanı’nda son buldu. Cumhuriyet Meydanı’nı tıklım tıklım dolduran Antalyalılar, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı ünlü pop sanatçısı Kenan Doğulu’nun muhteşem bir konseriyle büyük coşku içinde kutladı. 

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 101. yılı Antalya’da büyük bir coşkuyla kutlandı. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Cumhuriyet’in kuruluşunun 101. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde fener alayı düzenledi. Konyaaltı Varyant’ta toplanan on binler ellerinde Türk bayrakları ve meşalelerle fener alayına katıldı. Fener alayında Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve on binlerce Antalyalı yürüdü.

ON BİNLER FENER ALAYINDA

Yaklaşık 400 metre uzunluğunda Türk bayrağını taşıyan Antalyalılar, muhteşem bir görüntü oluşturdu. Ellerinde Türk bayrakları ve Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün posteri ile yürüyen vatandaşlar yürüyüş boyunca marşlar söyledi. Konyaaltı Caddesi tıklım tıklım dolarken, birçok vatandaş da evlerinin balkonundan alkışlarıyla fener alayına katılan vatandaşlara eşlik etti. Fener alayının coşkusu Cumhuriyet Meydanı’na ulaşılmasıyla zirveye ulaştı. 

CUMHURİYET MEYDANI DOLDU TAŞTI

Cumhuriyet Meydanı’na dolup taşarken, on binler Cumhuriyet coşkusunu birlikte yaşadı. Konser öncesinde sahne alan ‘Ersin Show’ Antalyalıları coşturdu. Telefon ışıklarıyla ve birbirinden güzel showlar ile Cumhuriyet Meydanı’nda görsel şölen yaşandı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, elinde Türk bayrağıyla alanı dolduran on binleri selamladı. 

CUMHURİYET’İN 101. YILI KUTLU OLSUN

Cumhuriyet Meydanı’nda on binlere seslenen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 31 Mart seçimlerinde Antalyalılara Cumhuriyetten, özgürlüklerden, milli bayramları cesurca kutlamaktan vazgeçmeyeceğinin sözünü verdiğini hatırlatarak, “Sevgili Gençler; Atamızın dediği gibi; “Ey yükselen yeni nesil, İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk onu yüceltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz.” Elbet olacak karşı çıkanlar, baskı kuranlar. Elbet olacak vazgeçenler, hainler, sözünden dönenler. Elbet olacak Cumhuriyetimizi, Ata’mızı unutturmaya çalışanlar. Ama biz asla pes etmeyeceğiz, yılmayacağiz, yıkılmayacağız, bir gün bile vazgeçmeyeceğiz. Teröre, gericiliğe geçit vermeyeceğiz. Ata’mızın izinde, barışın, kardeşliğin, özgürlüğün ve demokrasinin hüküm süreceği bir ülke için hiç durmadan azimle gururla yürüyeceğiz. Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlu olsun” dedi. 

KENAN DOĞULU’DAN MUHTEŞEM PERFORMANS 

Başkan Muhittin Böcek’in konuşmasından sonra sahne alan ünlü pop sanatçısı Kenan Doğulu, Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran vatandaşların karşısında Cumhuriyet’in 100. yılına özel bestelediği ‘İkinci Yüzyıl’ marşı ile çıktı. 40 kişilik özel bir koro ile sahne alan Kenan Doğulu’nun seslendirdiği 10. Yıl Marşı ve İzmir Marşı ile Cumhuriyet Meydanı’nda büyük bir coşku yaşandı. Kenan Doğulu, muhteşem ışık şovlarıyla rengarenk olan Cumhuriyet Meydanı’nda sahne performansı ve söylediği birbirinden güzel parçalarla Antalyalılara unutulmaz bir konser yaşattı. Başkan Muhittin Böcek, konserde ünlü sanatçı Kenan Doğulu’ya gecenin anısına Atatürk portesi hediye etti. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cumhuriyet Bayramı Kemer’de Selda Bağcan ile coşkuyla kutlandı

Kemer Belediyesi önünden başlayan fener alayına, Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer Cumhuriyet Başsavcısı Gamze Almalı, Kemer Jandarma Komutanı Ömer Seyhan, Kemer Emniyet Müdür Vekili Yıldırım Ünal, Kemer Sahil Güvenlik Komutanı Soner Tuna, Kemer Belediye Başkan Yardımcıları Emin Gül ile Mehmet Derya Baytekin, Kemer Belediye Meclis Üyeleri Mustafa Bilici, Semih Top, Mehmet Akın, Hüseyin Çelik, Ali Akar, Cansın Efir, Mustafa Çelik, Sema Özdemir, siyasi parti temsilcileri, Kemer Belediyesi Beldibi Mahalle Sorumlusu Cumali Akdağ, Kemer Belediyesi Göynük Mahalle Sorumlusu Halit Canevi, Kemer Belediyesi Kuzdere Mahalle Sorumlusu Ayhan Yıldırım, Kemer Belediyesi Çamyuva Mahalle Sorumlusu Uğur Keskin, Kemer Belediyesi Tekirova Mahalle Sorumlusu Recep Yılmaz, belediye birim müdürleri, muhtarlar, Kemer Belediyesi Gençlik Meclisi Başkanı Mehmet Yalın Erdal ve meclis üyeleri, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

 

Belediye önünden başlayan fener alayı, Kemer Liman Caddesi’nden geçerek Kemer Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi. Fener alayına, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu öncülüğünde kurulan Kemer Belediyesi Gençlik Bando ve Orkestrası Furkan Üstündağ şefliğinde eşlik etti.

 

Fener alayına katılanlar, ellerinde Türk bayrakları ve meşalelerle yürüyerek, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan attı.

 

430 dansçı fener alayında

 

Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında 30 Ekim akşamı düzenlenecek olan 2. Uluslararası Barış Festivali için Kemer’e gelen 6 ülkeden 430 dansçı da fener alayına katıldı.

 

Cumhuriyet Meydanı’ndaki kutlama programı, saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşının okunması ile devam etti. İstiklal Marşı’nı Kemer Belediyesi Gençlik Bandosu şef Furkan Üstündağ eşliğinde seslendirdi.

 

Öğrencilerden Andımız

 

Kemer Belediyesi Ahmet Erkal Destek Eğitim Kursu öğrencileri Ceren Sünersoy ve Mehmet Çetinkaya konser alanını dolduran vatandaşlarla birlikte andımızı okudu.

 

Selda Bağcan Kemer’i coşturdu

 

Kutlama programı kapsamında ünlü sanatçı Selda Bağcan sahne aldı. Sanatçı Bağcan, sevilen türkülerini seslendirerek, alanı dolduran vatandaşlara unutamayacakları bir akşam yaşattı.

 

Konseri izlemeye gelenler, sanatçının seslendirdiği türkülere zaman zaman eşlik etti. Yaklaşık 3 saat sahnede kalan sanatçı, vatandaşlarla birlikte Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.

 

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, programda yaptığı konuşmada, öğrencilik yıllarını Selda Bağcan’ın türkülerini dinleyerek geçirdiklerini belirterek, sanatçı Bağcan’ı Kemer’de ağırlamaktan dolayı büyük mutluluk duyduklarını söyledi.

 

Tüm Kemerlilerin Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak sözlerine devam eden Başkan Topaloğlu, “Cumhuriyet Meydanı’nda Cumhuriyet’i Selda Bağcan ile kutluyoruz. Bize bugünleri bırakmak için canlarını feda eden şehitlerimiz var. Sadece Çanakkale’de 250 bin şehit verdik. 1915’de Türkiye’nin bazı liseleri mezun veremedi. Çünkü hepsi askere gitti ve şehit oldular. Bu vatan bu şekilde kurtuldu. Bizim geçmişimizi bilmemiz lazım ki geleceğimizi planlayabilelim. Etrafımız hep mayın döşeli. Cumhuriyet sevgidir, hoşgörüdür, kardeşliktir, üretmektir, paylaşmaktır, bir arada acıyı ve tasayı yaşamaktır. Biz bugün burada Selda Hanımın türkülerini dinliyorsak Cumhuriyet sayesindedir. Daha önce padişahlıkla yönetiliyorduk ve babadan oğula geçiyordu. Ama Cumhuriyet ile vatandaş getiriyor, beğenmiyorsa gönderiyor. Eğer Cumhuriyet olmasaydı rahmetli Süleyman Demirel Isparta’nın İslamköy’ünden çıkıp hem başbakan hem de Cumhurbaşkanı olamazdı. Fatma hanım doktor, Gamze hanım başsavcı olamazdı. Seki’den gelen “Necati Hoca” Kemer’de belediye başkanı olamazdı. Bunların hepsi Cumhuriyet’in nimetleridir. Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizle gazilerimizin ruhları şad olsun, mekanları cennet olsun. Bize pırıl pırıl bir vatan bıraktılar. Bu vatanın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk gençlere çok güvenirdi. Cumhuriyeti onlara emanet etti. Yaşasın Cumhuriyet.” dedi.

 

Kutlama programı, havai fişek gösterisiyle sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Üsküdar’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkuyla kutlandı

ÜSKÜDAR BELEDİYESİ TARAFINDAN 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI ETKİNLİKLERİ KAPSAMINDA “DUMAN” VE “EKİN BERİL” SAHNE ALDI

 

Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş:

“Biz gücümüzü Cumhuriyetimizden alıyoruz. Ülkemizin ve Cumhuriyetimizin tüm değerlerini dimdik ayakta durarak, birlikte savunacağız”

 

Üsküdar Belediyesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Duman grubu ve Ekin Beril konserlerinin yanı sıra çeşitli etkinliklerle Cumhuriyet coşkusunu yaşattı. 

 

Harem Etkinlik Alanı’nda gün boyu süren etkinliklerde kapsamında çocuk eğlence alanları, panayır, atölyeler, yeme-içme alanları yer aldı.

                    

Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’ın da katılımıyla gerçekleşen etkinlikler, saygı duruşu ve İstiklal marşı ile başladı.

DJ performansı ve Ekin Beril konserlerinin ardından sahneyi Duman grubu aldı.

 

Etkinlikte konuşma yapan Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, sözlerine “Merhaba Üsküdar” diyerek başladı.

 

“Cumhuriyetimize kast etmek isteyenlere karşı güçlü duracağız”

Ülkece üst üste çok acı haberler alındığını ve canımızı sıkan olaylar yaşandığını dile getiren Dedetaş, “Ankara’da TUSAŞ yerleşkesine yapılan hain terör saldırısında beş canımızı şehit verdik. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz ve biliyoruz ki; bize, vatanımıza, bayrağımıza, Cumhuriyetimize kastetmek isteyenlere karşı hiç olmadığı kadar güçlü bir şekilde duracağız.” ifadelerini kullandı.

“Gücümüzü Cumhuriyetimizden alıyoruz”

Henüz Narin’in yasını tutarken, yeni doğan çetesinin sadece para için küçücük bebeklere kıydığını kaydeden Dedetaş, şöyle devam etti:

“Bu gerçek benim canımı çok yaktı. Yaşanan pek çok acı gibi bu da geçer diyemiyorum. Demeyelim lütfen. Tüm yetkililerin, en yüksek vicdan ve merhamet duyguları ile bu olayların tekrar etmemesi için ne gerekiyor ise yapmalarını canı gönülden talep ediyoruz bunun takipçisi oluyoruz. Tüm yaşananlara rağmen vazgeçmeyeceğiz. Biz gücümüzü Cumhuriyetimizden alıyoruz. Ülkemizin ve Cumhuriyetimizin tüm değerlerini dimdik ayakta durarak, birlikte savunacağız. Sahipsiz canların, çocukların, kadınların gördüğü şiddete karşı sesimizi hep birlikte yükselttik. Çünkü, Üsküdar yaşatmaktan, özgürlükten bağımsızlıktan yana.“

“Bizler, Cumhuriyet’in ta kendisiyiz”

“Cumhuriyetin 101. yıl dönümünde, başta ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ olmak üzere silah arkadaşlarını ve tüm kahramanlarımızı saygıyla, minnetle, şükranla ve özlemle anıyoruz.” diyen Başkan Dedetaş, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Bizler, Cumhuriyet’in ta kendisiyiz. Bizler, bu toprakların bağımsızlığı için atılan her adımın, dökülen her kanın bir parçasıyız. Bağımsızlık ateşinin ilk duraklarından Üsküdar’da, Cumhuriyet sayesinde karşınızda olan bir Türk kadını olarak diyorum ki: Cumhuriyet’in ışığında Üsküdar’ın geleceğini hep birlikte var edeceğiz. Sesleri duyulmayanların sesi olmaya,  birleştirmeye, güzelleştirmeye devam edeceğiz. Cumhuriyet bizimle; biz, Cumhuriyet’le varız. Bayramımız kutlu olsun.”

 

“Her Şeyi Yak”, “Senden Daha Güzel”, “Kufi” gibi birçok sevilen şarkısını Cumhuriyet Bayramı’nda seslendiren Duman grubu izleyenlerden yoğun alkış aldı.

 

Etkinlik alanı kırmızı beyaz Türk bayraklarıyla donatıldı. Seyirciler hep birlikte şarkılara eşlik etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı