Aylık arşivler: Ocak 2025

Şehir Tiyatroları’nın “Çok Tuhaf Soruşturma” oyununa büyük ilgi

İzmir Şehir Tiyatroları’nın aralık ayında gösterime giren “Çok Tuhaf Soruşturma” oyunu büyük ilgi görüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile eşi Öznur Tugay da Ferhan Şensoy’un kaleme aldığı oyunu izledi. Sahne performansıyla göz dolduran oyuncular dakikalarca ayakta alkışlandı.

 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile eşi Öznur Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın (İzBBŞT) yeni oyunu “Çok Tuhaf Soruşturma”yı izledi. İzBBŞT İsmet İnönü Sahnesi’nde seyirciyle buluşan oyun salonu tamamen dolduran tiyatroseverler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.

 

Kapalı gişe oynuyor

Geçtiğmiz aralık ayında prömiyeri yapılan “Çok Tuhaf Soruşturma” oyunu ilk günden bu yana tüm gösterimlerinde kapalı gişe oynama başarısı gösterdi. Türkiye’deki adalet sisteminin işleyişine yönelik çarpıklık üzerine usta tiyatrocu Ferhan Şensoy’un yazdığı, İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Vekili Harun Özer’in yönettiği oyunda bir hata sonucu hapishaneye düşen üç arkadaşın başından geçenler kara komedi tarzında ele alınıyor. Oyunda Ayhan Anıl, Bahadır Buyruk, Ozan Çolak, Mustafa Can Yılmaz, Okan Kam ve Candaş Yılancı rol alıyor. Oyunun ışık tasarımını Kaan Burmaoğlu, sahne tasarımını Anıl Işık, giysi tasarımını Deniz Bilgili yaparken, müzik tasarımında ise Kıvanç Sarıkuş imzası bulunuyor.

 

Biletleri İzBBŞT Bilet Gişeleri ile kultursanat.izmir.bel.tr web sitesinden alınabilen “Çok Tuhaf Soruşturma”nın Ocak ayı takvimi ise şöyle:

 

23 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

24 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

25 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 15.00 ve 20.00

26 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 15.00

30 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

31 Ocak İsmet İnönü Sahnesi 20.00

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aynı köyde veya yakın köyden yapılan evlilikler genetik hastalık riskini arttırıyor.

Avrupa Tıp Uzmanları Birliği Nadir ve Tanısız Hastalıklar Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Serdar Ceylaner konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’de aynı köy ya da yakın köyden yapılan evliliklerin aynı popülasyondan yapılması sebebiyle genetik taşıyıcılık hastalık riskinin arttığını söyledi.

Prof. Dr. Serdar Ceylaner,   bir çok kişinin akraba evliliği yapmadığını düşünerek genetik hastalıklar için bir risk taşımadığını düşündüğüne dikkat çekerek,  “ Aynı köye yada yakın köyden yapılan evliliklerdeki genetik benzerlik bazen tahmin edemeyeceğiniz kadar yüksek olabilmektedir” dedi.

Aynı köyden evliliklere dikkat 

 Küçük kasabalarda veya köylerde yıllarca yaşayan toplumlarda aynı gen havuzundan gelen bireyler bulunduğunu ifade eden Prof. Ceylaner,  aynı köyden evlilik yapan bireylerde özellikle genetik hastalıkların bir grubu olan otozomal resesif hastalıkların riski artırdığını belirtti. Prof Ceylaner şöyle devam etti : “ Biz tüm genleri çift doz taşırız. Birisini annemizden diğerini babamızdan alırız. Her ikisinden de mutasyon olan gen alınması durumunda hastalık ortaya çıkar.  Bu sebeple normalde nadir görülen bu hastalıkların akraba evliliği yapan kişilerde riski artmaktadır. Aynı şekilde aynı köy veya yakın köyden evli kişilerde de risk artmaktadır.”

Resmi Verilerde Genetik Tehlike

Türkiye’de akraba evliliği oranlarına  bakıldığında tespit edilen rakamlar ve otozomal resesif hastalıkların Türkiye’de tahmin edilenden çok daha yüksek olduğunu vurgulayan Ceylaner,  “Aile’nin hasta bir çocuğu olduğunda “eşinizle akrabalığınız var mı?” sorusu daha detaylandırılmalıdır. “Uzaktan da olsa akrabalığınız var mı?” “aynı köylü müsünüz?” hatta “eşinizle yakın köylü müsünüz?” diye sorulmalı ve “evet” cevabı alınırsa otozomal resesif bir hastalık olabileceği akılda tutulmalıdır.” Dedi

Evlenmeden Önce Genetik Danışmanlık Alınmalı

Akraba evliliği yapan çiftlerin veya aynı köy ile yakın köyden evlilik yapan çiftlerin sağlıklı çocuklarının   olabileceği bilgisini veren Ceylaner,  genetik hastalık riskinin bu ailelerde çok arttığı için bu ailelerin çocuk sahibi olmadan bir genetik merkezine başvururlarsa taşıdıkları önemli hastalıkları tespit edilebileceklerini ve gebeliklerinde bu hastalıkların olmasının önlenebileceğini söyledi.  Ceylaner, “Neredeyse akraba evliliği yapan her üç aileden birisinde eşlerin her ikisi de önemli bir hastalık taşımaktadır. Bu ailelere gebelik öncesi bilgi verip gerekirse tüp bebek yöntemi uygulanarak preimplantasyon genetik tanı yapılabilmekte ve önceden saptanan riskli hastalığın çocuklarında çıkmaması sağlanabilmektedir.” Şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemer Belediyesi Türk Müziği Topluluğu’ndan sıra gecesi

Kemer Belediyesi Türk Müziği Topluluğu, Şef Furkan Üstündağ yönetiminde Anadolu’nun en köklü geleneklerinden birini yaşatmak ve vatandaşları keyifli bir akşamda buluşturmak amacıyla sıra gecesi düzenledi.
Kemer Belediyesi Kültür Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer Belediye Meclis Üyeleri Mustafa Bilici, Semih Top, Ali Akar, Sema Özdemir ve vatandaşlar katıldı.
En sevilen türkülerin hep birlikte söylendiği gecede çiğ köfte de unutulmadı ve sahnede çiğ köfte yoğruldu.
Kemer Belediyesi Gençlik Bando ve Orkestrası Şefi Furkan Üstündağ yönetimindeki Kemer Belediyesi Türk Müziği Topluluğu gecede en sevilen türküleri seslendirdi.
Yoğun katılımın olduğu gecede, davetliler güzel bir akşam yaşadı.
Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, gecede yaptığı konuşmada, sözlerine herkesin yeni yılını kutladığını söyleyerek başladı. Ferdi Tayfur’u rahmetle andıklarını ifade eden Başkan Topaloğlu, “Ferdi babanın şarkılarıyla Öğretmen Okulu’nda okuduk ve şarkılarını söyledik. Ruhu şad olsun.” dedi.
Başkan Topaloğlu, Kemer’de güzel bir koro oluşturulduğuna işaret ederek, “Bu koronun baş mimarı Furkan hocamdır. Furkan hoca Kemer’e geldiğinden beri Kemer’e bir heyecan ve zevk getirdi. Müzik ruhun gıdasıdır. Kemer’de çocuklarımız hem orkestra hem de bando ekibinde yer buluyor. Bunu başarmak çok zor. Yürüyüş sırasında çocuk yan flüt çalıyor. Bu bir başarıdır.” diye konuştu.
Çocukların geleceğin teminatı olduğuna dikkat çeken Başkan Topaloğlu, “Çocuklar bizim her şeyimiz. Onlara her konuda yardım etmek zorundayız. 2025-2026 eğitim öğretim yılının kırtasiye malzemelerini hazırlamaya başladık. Bu sene kırtasiye malzemeleri 15 milyon lira tutacak. Eğitim öğretim için yılda harcadığımız para 120 milyon lira. Sadece 50 milyon lira lise öğrencilerinin ücretsiz taşınmasına veriyoruz. Hayatın zor olduğu bu zamanlarda sizlere destek olmaya çalışıyoruz. Çocuklarımız bizi gördüğü zaman koşup sarılıyor. Bizim en büyük mutluluğumuz bu” ifadelerini kullandı.
Gecenin sonunda Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu adına Kemer Belediye Meclis Üyesi Sema Özdemir, Şef Furkan Üstündağ’a çiçek verdi.
Furkan Üstündağ ise Başkan Topaloğlu’na puşi hediye etti. Başkan Topaloğlu, meclis üyelerinin de katılımıyla koro üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Gecenin finalinde vatandaşlara çiğ köfte ikramında bulunuldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Marvel animation imzalı ‘your friendly neighborhood spider-man’ dizisinden afiş ve fragman yayınlandı

“Her mahallenin bir kahramana ihtiyacı var.” Marvel Animation imzalı yeni Disney+ dizisi ‘Your Friendly Neighborhood Spider-Man’in kahramanı ise popüler kültür ve çizgi roman dünyasının en kült kahramanlarının başında gelen Spider-Man. Peter Parker gündelik hayatta sakar olabilir ancak Spider-Man kimliğine büründüğü an, gücünü kötülere karşı savaşta ve zor durumda olanları kurtarmakta kullanarak muazzam bir süper kahramana dönüşüyor. 10 bölümden oluşan animasyon dizi, 29 Ocak’tan itibaren sadece Disney+’ta seyredilebilecek.

Marvel Animation’ın imzasını taşıyan ‘Your Friendly Neighborhood Spider-Man’ dizisi için geri sayım başladı. 2024’ün son günlerinde afişiyle birlikte fragmanı görücüye çıkan 10 bölümden oluşan komedi-drama türündeki animasyon dizi, 29 Ocak’tan itibaren heyecan dolu serüvenine Disney+’ta başlayacak. 

 

Özellikle çizgi roman severler ve süper kahramanımızın maceralarını takip edenler için hazine niteliğindeki dizi merkezine, Peter Parker’ın Spider-Man kimliğiyle bir kahramana dönüşümünü yerleştiriyor. Brad Winderbaum, Kevin Feige, Louis D’Esposito, Dana Vasquez-Eberhardt ve Jeff Trammell’in yapımcıları arasında olduğu dizi, karakterin erken dönem çizgi roman kökenlerine saygı duruşu niteliği taşıyor. 

 

Hudson Thames, Colman Domingo, Eugene Byrd, Grace Song, Zeno Robinson, Hugh Dancy ve Charlie Cox’un seslendirme kadrosunda yer aldığı ‘Your Friendly Neighborhood Spider-Man’, hem alt yazı hem de dublaj seçeneğiyle seyredilebilecek. Jeff Trammell’in baş yazar olduğu, Mel Zwyer’ın ise süpervizör yönetmen olarak yer aldığı dizi, 29 Ocak’tan itibaren sadece Disney+’ta izleyicilerle buluşacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan Contemporary’de çocuklar için eğlenceli ve eğitici sanat dolu bir Ocak ayı

Borusan Contemporary, yeni yılda da çocukları Perili Köşk’te sanatla dolu etkinliklerle buluşturmaya devam ediyor. Borusan Hikâye Evi ve atölyepikolo tarafından, Doug Aitken’in “İçimdeki Şehir” sergisi ve Borusan Contemporary Çağdaş Sanat Koleksiyonu seçkisi “Ebedi Prelüd”den ilhamla farklı yaş gruplarına yönelik hazırlanan atölyeler, 4, 5, 18, 25 ve 26 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilecek. Sömestr tatiline özel olarak ise 7-10 yaş grubu çocuklar 25 Ocak Cumartesi günü, Borusan Hikâye Evi’nin “Yolculuğun Penceresi” atölyesinde buluşacaklar.

Borusan Contemporary, yeni yılda da hafta sonları minik sanatseverleri çağdaş sanatın yaratıcı, merak ve deneyim dolu dünyasına davet ediyor. 4, 5, 18, 25 ve 26 Ocak tarihlerinde Perili Köşk’te gerçekleştirilecek bu etkinliklerde 4-6, 6-8, 7-10, 8-12 yaş aralığındaki çocuklar, sanat eserlerini incelerken, kendi yaratıcılıklarını özgürce ifade etme fırsatı bulacaklarBorusan Hikâye Evi’nin Borusan Contemporary için sömestr tatiline özel olarak hazırladığı “Yolculuğun Penceresi” atölyesi ise 7-10 yaş grubu çocuklara yönelik olarak hazırlandı. Borusan Hikâye Evi ve atölyepikolo tarafından, Borusan Contemporary sergileri ile Perili Köşk’ün ilham verici atmosferinden esinlenerek tasarlanan özgün atölyeler, çocukları unutmayacakları sanat dolu bir yolculuğa çıkaracak.

Borusan Hikâye Evi’nden çağdaş sanattan ilham alan atölyeler

Bu yıl Borusan Contemporary çocuk atölyelerine, Borusan Kocabıyık Vakfı’nın eğitim programı olan ve bugüne kadar binlerce çocuğa ulaşan Hikâye Evi de dâhil oldu. Çocukların kendilerini daha rahat ifade etmelerini ve özgüvenlerini geliştirmelerini hedefleyen Borusan Hikâye Evi, Borusan Contemporary’deki çocuk atölyelerinde 4-6 yaş grubuna odaklanıyor. Bu atölyeler, “Jeux dramatiques” alanının ülkemizdeki en önemli temsilcisi Bahar Gürey rehberliğinde, Borusan Contemporary’nin 2024-2025 sezonunda ağırladığı Amerikalı sanatçı Doug Aitken’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi “İçimdeki Şehir”den ilham alarak düzenleniyor. Etkinliklerde çocuklar, duygularını ifade etmenin, hikâyeler anlatmanın ve yeni dünyalar keşfetmenin keyfini çıkaracaklar. Sömestr tatiline özel 7-10 yaş grubu çocuklar hazırlanan “Yolculuğun Penceresi” atölyesi ise Doug Aitken’in “İçimdeki Şehir” sergisindeki “Pencereler” adlı fotoğraf serisinden ilham alıyor. 

atölyepikolo’nun geçici ve koleksiyon sergileriyle paralel olarak düzenlediği yaratıcı atölyelerde ise çocuklar, meraklarını keşfetmeye, araştırma yapmaya, soru sormaya, sorgulamaya, tasarlamaya ve bilgiyi yapılandırmaya teşvik ediliyor.

 

Borusan Contemporary Çocuk Atölyeleri Ocak Programı:

Şehri hareketlendir!

Borusan Hikâye Evi’nin geliştirdiği “Şehri hareketlendir!” başlıklı atölye, 4 Ocak Cumartesi ve 18 Ocak Cumartesi günü saat 11.00’de 4-6 yaş grubundaki çocuklar ve bakım verenleri ile buluşuyor. Bahar Gürey, Amerikalı sanatçı Doug Aitken’in “İçimdeki Şehir” adlı monografik sergisinde yer alan enstalasyonlarından esinlenerek, Perili Köşk’ün dingin atmosferinde okul öncesi çocuklar için “Şehri Hareketlendir!” isimli bir atölye tasarladı. Yaratıcı dans yönteminin kullanıldığı bu atölyede çocuklar, bakım verenleriyle birlikte bir şehre bakmayı, bazen yeniden tasarlamayı ve en önemlisi kendi bedenleriyle o şehrin hayalini kurmayı deneyimleyecekler.

Nefes Almayı Unutma

Borusan Hikâye Evi’nin geliştirdiği “Nefes Almayı Unutma” başlıklı atölye, 4 Ocak Cumartesi ve 18 Ocak Cumartesi günü saat 12.30’da 4-6 yaş çocuklar ve bakım verenleriyle birlikte Borusan Hikâye Evi’nin geliştirdiği özgün bir atölyede buluşuyor. Amerikalı sanatçı Doug Aitken’in İçimdeki Şehir (2024) adlı monografik sergisindeki enstalasyonlardan esinlenen atölyede Perili Köşk’ün dingin atmosferinde okul-öncesi çocuklar için “Şehri Hareketlendir!’’ atölyesi gerçekleştirilecek. Yaratıcı dans yönteminin kullanıldığı bu atölyede çocuklar, ebeveynleriyle birlikte bir şehre bakmayı, bazen yeniden tasarlamayı ve en önemlisi kendi bedenleriyle o şehrin hayalini kurmayı deneyimleyecekler.

Boğazın kıyısında 

5 Ocak Pazar günü, saat 11:00’de gerçekleştirilecek atölye, atölyepikolo tarafından 6-8 yaş grubu için hazırlandı. Borusan Contemporary Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan seçilmiş çalışmalardan oluşan Edebi Prelüd sergisinde yer alan sanatçı Jerry Zeniuk’un İstanbul Duvar Resmi (2007) isimli eseri, bu atölyeye ilham kaynağı oluyor. Yerleştirme sanatı üzerine eğlenceli bir sohbetle birlikte atölyenin üretim aşamasında çocuklar, Boğaz’ın renklerinden ilham alarak kendi renklendirecekleri mekan maketlerini tasarlayacaklar.

 Meraklı gözler 

5 Ocak Pazar günüsaat 13.00’te gerçekleştirilecek atölye, atölyepikolo tarafından 8-12 yaş grubu için hazırlandı. Bu atölye çalışmasında, Borusan Contemporary Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan seçilmiş çalışmalardan oluşan Edebi Prelüd sergisinde yer alan Brigitte Kowanz’ın Farklı Açıdan Bak (2020) isimli eseri, bu atölyeye ilham kaynağı oluyor. Işığın yansıma prensipleri ve görüntü oluşumu üzerine çocuklarla sohbet edilen atölyede, bilim, sanat ve tasarım bir araya gelecek. Üretim aşamasında ise çocuklar, boya, karton ve ayna gibi çeşitli malzemeler kullanarak kendi yaratıcı periskoplarını tasarlayacaklar.

Yolculuğun penceresi (Sömestr tatili özel atölyesi)

Borusan Hikâye Evi, sömestr tatiline özel olarak 7-10 yaş grubu çocuklar için “Yolculuğun Penceresi” adlı özgün bir atölye düzenliyor. 25 Ocak Cumartesi günü 11.00 ve 12.30 saatlerinde gerçekleştirilecek ve 10 çocuk kontenjanı bulunan bu atölyede, Jeux Dramatiques alanının ülkemizdeki temsilcisi ve Hikâye Evi eğitmeni Bahar Gürey rehberliğinde, Amerikalı sanatçı Doug Aitken’in “İçimdeki Şehir” sergisindeki “Pencereler” adlı fotoğraf serisinden ilham alınacak. Yolculuk temasını merkeze alan bu atölyede çocuklar, kendi pencerelerini tasarlayarak hayali bir yolculuğa çıkacaklar. Geçmiş yolculuk deneyimlerinden yola çıkarak bugünü ve geleceği kapsayan yeni bir yolculuk hikayesi yaratacak, yolculuk sırasında yaşananları, düşünceleri ve hisleri canlandıracaklar. Bu atölye ile çocuklar, varış noktasına odaklanmak yerine yolculuğun kendisinden keyif almayı deneyimleyecekler.

Müze albümü yapıyorum 

26 Ocak Pazar günü, saat 11.00’de gerçekleştirilecek atölye, atölyepikolo tarafından 6-8 yaş grubu için hazırlandı. Çocuklar, Borusan Contemporary Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan seçilmiş çalışmalardan oluşan Edebi Prelüd sergisinde yer alan sanatçıların eserlerini keşfe çıkıyor. Bu süreçte, klasik sanat üretim metotlarından farklı olarak çağdaş sanatçıların imge üretim biçimleri üzerine sohbet edilecek. Atölyenin üretim aşamasında ise çocuklar, resim çizme ve boyama gibi sanatsal ifade yöntemlerini kullanarak seçtikleri beş eser üzerinden kendi görsel müze albümlerini oluşturacaklar.

Bal peteği evim olsa 

26 Ocak Pazar günü, saat 13.00’te gerçekleştirilecek atölye, atölyepikolo tarafından 8-12 yaş grubu için hazırlandı. Bu çalışmada, sanatçı Engin Beyaz’ın Rabb; Arıya Vahyetti (2010 ve 2024) isimli eseri üzerinden heykel kavramına odaklanılıyor. Birey ve toplum kavramları üzerine sohbet edilen atölyenin üretim aşamasında ise çocuklar, gündelik yaşamlarını renkler ve kağıtlar yardımıyla görselleştirerek bal peteği formunda evlerini tasarlayacaklar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmangazi’de ayda ortalama 200 kedi kısırlaştırılıyor

Osmangazi Belediyesi, sahipsiz sokak hayvanlarının tedavisi ve rehabilitasyonunda olduğu gibi kısırlaştırılmalarına da büyük önem veriyor. Başıboş köpeklerin yanı sıra sokaklarda sayısı hızla artan kedi popülasyonunu kontrol altında tutmak için ‘Mutlu Patiler’ projesini hayata geçiren Osmangazi Belediyesi, ayda ortalama 200 kedi kısırlaştırıyor.

Osmangazi Belediyesi, sahipsiz sokak hayvanlarının kontrolsüz bir şekilde üremesinin önüne geçmek, sokaklarda artış gösteren hayvan popülasyonunu daha hızlı bir şekilde azaltmak adına yürüttüğü kısırlaştırma çalışmalarını başarıyla sürdürüyor. Hem toplum güvenliğini sağlamak hem de can dostların hayatını koruma altına almak için sokaklarda sayısı hızla artan kedilerin kısırlaştırılması adına 2024 yılının Ağustos ayında ‘Mutlu Patiler’ projesini hayata geçiren Osmangazi Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü, şuana kadar toplam 1050 kediyi kısırlaştırdı.

Osmangazi Belediyesi Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezi, sokak kedilerinin kısırlaştırılması için randevu sistemiyle çalışıyor. 241 41 04 numaralı iletişim hattını arayarak randevu alan vatandaşlar, Pazartesi, Çarşamba veya Cuma günlerinden birini seçerek randevu oluşturuyor. Her başvuruda bir kedi geçerli. Randevu gününde randevu yerinde bulunulmaması halinde randevu iptal ediliyor. Ayrıca sahipli hayvan veya bölge dışından hayvan getirenler de uygulama dışında tutuluyor. Kısırlaştırmanın yanı sıra kuduz aşısı, iç ve dış parazit işlemleri de yapılan kediler, sağlıklı bir şekilde doğaya bırakılıyor.

Popülasyon kontrolünün önemine değinen Osmangazi Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Kadir Özdemir, “Sokak hayvanlarının kontrolsüz şekilde üremesini engellemek, hem toplum güvenliğini sağlamak hem de can dostların hayatını koruma altına almak için kısırlaştırma yürütüyoruz. Sokak köpeklerinin kısırlaştırmanın yanı sıra geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte sokak kedilerinin kısırlaştırılması için ‘Mutlu Patiler’ projesini hayata geçirdik. Kedi popülasyonu çok hızlı artış gösteriyor. Popilasyonu kontrol altında tutmak adına ayda ortalama 200 kedi kısırlaştırıyoruz” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aydın Büyükşehir Belediyesi Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi Hizmete Başladı

Öncü proje ve çalışmaları vatandaşlar ile buluşturan Aydın Büyükşehir Belediyesi, bir hizmeti daha hayata geçirdi.

Aydın Büyükşehir Belediyesi Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi hizmete başladı. Aydınlıları sağlıklı hayat ile buluşturacak olan Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi’nde Büyükşehir Belediyesi’nin alanında uzman personelleri her yaştan vatandaş ile buluşuyor. Tamamıyla ücretsiz olan hizmet ile danışanların detaylı vücut analizi yapılarak en uygun beslenme programları kişiye özel olarak hazırlanıyor. Düzenli kontrol seansları ile sağlıklı hayata atılan adımların takibinin de yapıldığı Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi’nde detaylı vücut analizi ve takibi ile yağ ve kas ölçümü hizmetleri de gerçekleştiriliyor. Birim bünyesinde vatandaşların hastalıklarına uygun beslenme programların yanı sıra anne ve çocuklara yönelik programlar ile sporculara yönelik özel programlar da oluşturulabiliyor.

Başkan Çerçioğlu: Yeni hizmetlerimizi vatandaşlarımız ile buluşturmayı sürdüreceğiz
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, her yaştan vatandaşı sağlıklı hayata adım atmaya davet ederek, “Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimimiz danışan kabulüne başladı. Her yaştan hemşehrimize hizmet verecek olan birimimiz ile vatandaşlarımızı sağlıklı yaşam ile buluşturacağız. Tüm vatandaşlarımızı birimimizi ziyaret etmeye, alanında uzman diyetisyenlerimiz eşliğinde yeni, sağlıklı bir hayata adım atmaya davet ediyorum. Her yaştan hemşehrimiz için hizmetlerimiz devam edecek” ifadelerini kullandı.

Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi hakkında detaylı bilgiye 444 13 40 numaralı Büyükşehir Belediyesi Çağrı Merkezi’nden ulaşmak mümkün.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuklar ve aileleri için çağdaş bir masal “Don Kişot”

İzmir Şehir Tiyatroları minikler ve aileleri için çağdaş bir masal olarak adlandırılabilecek yeni bir tiyatro oyununu sahnelemeye hazırlanıyor. 7’den 70’e her yaştan izleyicinin ilgisini çekecek “Don Kişot”un provaları sürüyor.

2024-2025 sezonunu dolu dolu geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) çocuklar dâhil olmak üzere her yaştan izleyiciye çağdaş bir masal anlatmak için provalarını sürdürüyor. Dünyaca ünlü yazar Miguel de Cervantes’in aynı adlı eserinden uyarlanan “Don Kişot” Ahmet Ayaz Yılmaz’ın rejisiyle seyircisiyle buluşmak üzere gün sayıyor. Oyun, eski şövalye romanlarından etkilenerek kendini şövalye ilan edip birçok maceraya giren Alonso’nun öyküsü aracılığıyla çocuklara “Kahraman kim, bu çağda kahramana, krallara, imparatorlara ihtiyaç var mı?” sorularını düşündürmeyi hedefliyor.

Eğlenceli ve öğretici 

Cervantes’in eserini günümüze uyarlayan ve oyunun yönetmen koltuğunda oturan İzBBŞT sanatçısı Ahmet Ayaz Yılmaz, oyunda kahraman olmak ya da kurtarıcı aramak yerine, bireysel erdem ve ahlakın önemine vurgu yapıldığının altını çizerek, “Çocuklar ve ailelerinin birlikte keyif alarak izleyebileceği bir çağdaş masal sahnelemeyi hedefliyoruz. Alonso’nun yolculuğuna eşlik eden dostlarıyla olan serüvenine tanıklık edeceğiz. 2025’in ilk aylarında İzmirli minik tiyatroseverlerimizi ve her yaştan izleyicimizi bu serüveni seyretmeye davet edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Don Kişot’un oyuncu kadrosunda Mehmet Onur Atbaş, Cengiz Eşiyok, Dine Altıok, Başak Akbay, Ercan Erdil ve Yiğit Aksütlü yer alacak. Ayrıca oyunun müzikleri Yavuz Cingöz’e, dramaturjisi Halil Ünsal’a, koreografisi Serenay Oğuz’a, dekor tasarımı Anıl Ateş Işık’a, kostüm tasarımı Deniz Bilgili’ye, ışık tasarımı da Can Tangal’a ait olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Omurga tümörünün tipi tedavi seçeneğini belirliyor

Omurga tümörlerinin hem kemik yapıyı hem de sinir dokusunu etkileyebileceğini belirten Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, iyi huylu ve kötü huylu tümörler arasındaki farklara dikkat çekti. Cerrahi tedavi seçeneklerinin tümörün türüne ve yerleşimine göre değiştiğini ifade eden Dr. Avcı, cerrahi sonrası iyileşme sürecinde hasta uyumunun önemine vurgu yaptı. Tümörlerin sinir yapılarına baskı yaparak ciddi semptomlara yol açabileceğini belirten Dr. Avcı, hem iyi huylu hem de kötü huylu tümörlerin tedavi gerektirebileceğini sözlerine ekledi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, omurga tümörleri, iyi ve kötü huylu tümörler arasındaki farklar, cerrahi tedavi seçenekleri ve iyileşme sürecinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Omurga tümörleri, hem kemik yapıyı hem de sinir dokusunu etkileyebilir!

Omurga tümörlerinin, omurga kemiklerinde veya omurilik çevresindeki dokularda oluşan anormal hücre büyümeleri olduğunu dile getiren Op. Dr. İdris Avcı, “Bu tümörler, omurganın kendisinde (primer tümör) gelişebilir veya vücuttaki başka bir bölgeden (metastatik tümör) omurgaya yayılabilir.” dedi.

Omurga tümörlerinin, omurilik ve sinir köklerine baskı yaparak ağrı, fonksiyon kaybı ve sinir hasarına yol açabileceğine dikkat çeken Op. Dr. İdris Avcı, “Omurga tümörleri, omurganın farklı bölümlerinde gelişebilir ve hem kemik yapıyı hem de sinir dokusunu etkileyebilir. Omurga tümörleri primer veya metastatik olabilir.” şeklinde konuştu.

Omuriliğe baskı yapan tümörler ciddi semptomlara yol açabilir!

Primer omurga tümörlerinin, omurga kemiklerinde veya omurilik çevresinde direkt olarak gelişen, metastatik omurga tümörlerinin ise vücudun başka bir yerindeki kanserin omurgaya yayılmasıyla oluşan tümörler olduğunu aktaran Op. Dr. İdris Avcı, “Primer omurga tümörleri osteoid osteoma, osteoblastom gibi iyi huylu tümörler veya kordoma gibi nadir kötü huylu tümörler primer tümörler arasında sayılabilir. Metastatik omurga tümörleri de omurgada en sık karşılaşılan kötü huylu tümörlerdir.” dedi.

Omurga tümörlerinin, omuriliğe baskı yaparak ağrı, duyu kaybı, güçsüzlük ve hareket kısıtlılığı gibi ciddi semptomlara yol açabileceğini de sözlerine ekleyen Op. Dr. İdris Avcı, bu semptomların, tümörün büyüklüğüne, yerleşim yerine ve sinir yapıları üzerindeki etkisine göre değişiklik gösterebileceğine vurgu yaptı.

Omurga tümörleri, iyi veya kötü huylu olsalar da tedavi gerektirebilir…

İyi huylu ve kötü huylu tümörler arasındaki farklara değinen Op. Dr. İdris Avcı, şunları söyledi:

“İyi huylu tümörler genellikle yavaş büyür ve çevre dokulara zarar verme olasılığı daha düşüktür. Kötü huylu tümörler ise daha hızlı büyüyebilir ve çevre dokulara saldırma eğilimindedir. İyi huylu tümörler yayılmazken, kötü huylu tümörler vücudun diğer bölgelerine yayılma potansiyeline sahiptir. İyi huylu tümörlerin cerrahi olarak çıkarılması genellikle yeterli olurken, kötü huylu tümörlerde ek olarak kemoterapi veya radyoterapi gerekebilir. İyi huylu tümörler genellikle yaşamı tehdit etmez, ancak kötü huylu tümörler metastaz yaparak hayati tehlike oluşturabilir.

Omurga tümörleri, iyi veya kötü huylu olsalar da sinir yapılarına baskı yaparak sinirsel semptomlara neden olabileceğinden tedavi gerektirebilir.”

Cerrahi, karmaşık bir işlem olabilir!

Omurga tümörlerinin cerrahi tedavisinin, tümörün türüne, büyüklüğüne, yerleşim yerine ve hastanın genel sağlık durumuna göre planlandığını ifade eden Op. Dr. İdris Avcı, “Omurga cerrahisinde amaç, tümörün tamamen çıkarılması ve sinir yapılarına olan baskının azaltılmasıdır.” dedi.

Omurga tümörlerinin çıkarılmasının, tümörün omurga üzerindeki yerleşimine göre karmaşık bir işlem olabileceğinin altını çizen Op. Dr. İdris Avcı, kullanılabilecek cerrahi yöntemleri şöyle açıkladı:

“Kapsamlı tümörlerde ‘en blok rezeksiyon’ denilen tümörün etrafındaki doku ile birlikte çıkarılması yöntemi kullanılır. Daha küçük tümörlerde ise kısmi rezeksiyon yeterli olabilir.

Spinal Stabilizasyon: Büyük bir tümör çıkarıldığında omurgada stabilite kaybı yaşanabilir. Bu durumda, omurga füzyonu veya metal implantlar kullanılarak omurganın yeniden desteklenmesi sağlanır. Bu işlemler hastanın mobilitesini korumak ve ağrıyı azaltmak için yapılır.

Minimal İnvaziv Teknikler: Omurga cerrahisinde kullanılan minimal invaziv teknikler, doku hasarını en aza indirir, iyileşme süresini kısaltır ve enfeksiyon riskini azaltır.”

İyileşme sürecinde hasta uyumu, yaşam kalitesinin artmasında önemli 

Omurga tümörü cerrahisi geçiren hastalarda yaşam kalitesinin genellikle arttığını aktaran Op. Dr. İdris Avcı, “Hastalar, tümörün sinirlere yaptığı baskının azalması sayesinde ağrılarından kurtulurlar ve hareket kabiliyetlerini geri kazanırlar. Ancak cerrahinin büyüklüğü ve sinir yapıları üzerindeki hasarın derecesi, hastaların yaşam kalitesindeki değişiklikleri etkileyebilir.” dedi.

Omurga cerrahisi sonrasında iyileşme sürecinin, cerrahinin kapsamına ve hastanın durumuna göre değişiklik gösterdiğine de değinen Op. Dr. İdris Avcı, sözlerinin şöyle tamamladı:

“Hastaların omurga stabilitesini koruyacak şekilde düzenlenmiş bir egzersiz programına uymaları önemli. Fizik tedavi, omurga destek kaslarının güçlenmesine yardımcı olur. Fazla kilolar omurga üzerindeki baskıyı artırabilir. Bu nedenle hastaların sağlıklı bir kilo aralığında kalması omurga sağlığını korur. Kemik ve doku iyileşmesini destekleyen vitaminler ve mineraller içeren dengeli bir beslenme programı iyileşme sürecine katkı sağlar. Özellikle kötü huylu tümörlerde, cerrahi sonrası hastaların düzenli kontrollerle takip edilmesi, nüks riskinin erken teşhisi açısından önemlidir.

Omurga cerrahisi geçiren hastalar, hekimleri tarafından verilen talimatlara uyarak ve yaşam tarzı değişikliklerine dikkat ederek daha kaliteli bir yaşam sürebilirler. İyileşme sürecinde hasta uyumu, yaşam kalitesinin artması ve sağlıklı bir omurga yapısının korunmasında büyük önem taşır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şehrin Tiyatrosu “Uçurtmanın Kuyruğu” Oyunu ile Ataşehir’de

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 110. yıl etkinlikleri kapsamında “Uçurtmanın Kuyruğu” oyununu Ataşehir seyircisiyle buluşturuyor.

 

Savaş Dinçel’in yazdığı, Barış Dinçel’in yönettiği “Uçurtmanın Kuyruğu” 7 Ocak 2025 Salı günü saat 15.00 ve 20.30’da İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi Şener Şen Sahnesi’nde seyirci karşısına çıkıyor.

 

İstanbul’un her noktasına oyunlarını götürmeyi hedefleyen İBB Şehir Tiyatroları, klasik ve çağdaş oyunlarını İstanbul’un birçok ilçesinde seyirciyle buluşturmaya devam edecek.

 

UÇURTMANIN KUYRUĞU

Çocukluğu babası tarafından otoriteyle bezenmiş, sıkı bir disiplinle yetiştirilmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adam, hayatına son vermeye karar verir. İntihar mektubunu yazıp bitirdiği an kapı çalar. Karşısında ilk defa gördüğü, tanımadığı bir misafir vardır. Gelen adam hayatına ve tüm çocukluğuna dair her şeye hakimdir. Zaman geçtikçe sohbet ilgi çekici bir hal alır. Etkileyici bir iç hesaplaşma başlar. Oyunda Gün Koper, Ali Yoğurtçuoğlu rol alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı