Aylık arşivler: Mart 2025

Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı 153 Otele Dubai Sürdürülebilir Turizm Belgesi Verdi

Dubai’nin temiz enerji hedeflerine ve Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (UNSDGs) katkıda bulunan Dubai Sürdürülebilir Turizm Belgesi (DST), bu yıl ikinci kez sahiplerini buldu.  2023 yılında 70 otele verilen belge sayısı, bu yıl %118’lik artışla 153 otele yükseldi. Dubai’de 18 otel altın kategori belgesi alırken, 64’ü gümüş ve 71’i bronz belge aldı. DST belgesi, Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı’nın “19 Sürdürülebilirlik Gerekliliği” ne en yüksek düzeyde uyum sağlayan otellerine verildi.

 

Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı (DET), 153 otele Dubai Sürdürülebilir Turizm (DST) Belgesi verdi. Geçen yıl 70 otele verilen belge, bu yıl %118 artışla 153 otele verildi. Bu artış, Dubai’nin konaklama sektöründe sürdürülebilirliği önceliklendirme konusundaki kararlılığını ve şehrin sürdürülebilir bir destinasyon olarak artan itibarını pekiştiriyor.

 

İlki Temmuz 2023’te verilen DST Belgesi, Dubai’nin iddialı çevresel hedefleri ve yeşil gelecek vizyonu ile uyumlu olarak sürdürülebilir uygulamalara olağanüstü bağlılık gösteren otelleri kapsıyor. Oteller, enerji verimliliği, su tasarrufu, atık yönetimi ve çalışan katılımı gibi alanları kapsayan kapsamlı ’19 Sürdürülebilirlik Gerekliliği’ çerçevesinde değerlendiriliyor. Altın, gümüş ve bronz kategorilerinde üç aşamalı bir ödül sistemi sunan sertifikalar, 26 Şubat’ta Atlantis The Royal’de düzenlenen özel bir törenle sahiplerini buldu.

 

DST belgesi girişimi, temiz enerji hedeflerine ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (UNSDGs) 2030’a katkıda bulunurken, aynı zamanda Dubai Ekonomi Ajandası D33’ün hedefleriyle de uyumlanıyor. Bu belge, Dubai’yi iş ve eğlence için küresel bir merkez haline getirme hedefini de destekliyor.

 

2024 yılı performanslarına göre değerlendirilen oteller arasında Atlantis, The Palm; Atlantis The Royal; Jumeirah Al Qasr; Jumeirah Dar Al Masyaf; Le Royal Méridien Beach Resort & Spa ve Grosvenor House, a Luxury Collection Hotel Dubai’nin arasında olduğu 18 otel, altın kategoride ödüllendirilirken, 64 otel gümüş ve 71 otel bronz ödül aldı. Bu oteller, Dubai Hükümeti Mükemmellik Programı kapsamında bağımsız denetçiler tarafından titizlikle değerlendirilirken sürdürülebilirlik girişimlerinin DET’in ’19 Sürdürülebilirlik Gerekliliği’ çerçevesinde en yüksek standartları karşıladığı belgelendi.

 

DET Kurumsal Strateji ve Performans CEO’su ve DET Çevresel Sürdürülebilirlik ve Sosyal Sorumluluk Komitesi Başkanı Yousuf Lootah“Dubai Sürdürülebilir Turizm Belgesi ile ödüllendirilen otel sayısının giderek artmasından gurur duyuyoruz. Bu girişimin başarısı, şehrimizin vizyoner liderliğinin bir kanıtı olurken, konaklama sektörünü sürdürülebilir turizm için küresel bir referans noktası haline getirme stratejik taahhüdümüzü pekiştiriyor. Paydaşlarımızın ve ortaklarımızın desteği, bu değişimi yönlendirmede hayati bir rol oynuyor ve sürdürülebilirlik hedeflerimize önemli adımlar atmamıza olanak sağlıyor. Tüm kazananları tebrik eder, sürdürülebilirliğe olan bağlılıkları için diğer tüm adaylara da teşekkür ederiz. Bu, Dubai’nin daha geniş çevresel hedefleri ve D33 Ajandası ile uyumlu olarak şehri ziyaret etmek, yaşamak ve çalışmak için en iyi yer haline getirme yolunda önemli bir adım. Birlikte, daha yeşil, daha dirençli bir Dubai inşa ediyoruz ve bu şehrin gelecek nesiller için canlı, yaşanabilir ve cazip bir destinasyon olarak kalmasını sağlıyoruz” dedi.

 

 

Atlantis Dubai Sürdürülebilirlik ve Deniz Hayvanları Operasyonları İcra Direktörü Kelly Timmins ise konuyla ilgili açıklamasında; “Atlantis, The Palm ve Atlantis The Royal’in Altın DST Belgesi ile ödüllendirilmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu ödül, sorumlu ve sürdürülebilir konaklamaya olan bağlılığımızın bir göstergesi. Sürdürülebilirlik, faaliyetlerimizin merkezinde yer alıyor ve 2021’de başlatılan Atlantis Atlas Projesi aracılığıyla hem insanlara hem de gezegene fayda sağlayacak şekilde iş yapmaya çalışıyoruz. Atlantis Atlas Projesi’nin dört temel ayağı olan “Sorumlu İşletme”, “Eğitim & Farkındalık”, “Koruma & Hayvan Refahı” ve “İnsan & Kültür” ile çalışanlarımızı ve misafirlerimizi anlamlı sürdürülebilirlik çabalarına katılmaya teşvik ediyoruz. Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı tarafından belirlenen ‘19 Sürdürülebilirlik Gerekliliği’, çevresel uygulamalarımızı sürekli geliştirmemiz için sağlam bir çerçeve sağlıyor.”

 

Jumeirah Al Qasr ve Jumeirah Dar Al Masyaf Genel Müdürü Peter Roth“Sürdürülebilirlik, operasyonlarımızın merkezinde yer alıyor. Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı tarafından verilen Altın DST Belgesi’ni almaktan dolayı gurur duyuyoruz. Bu ödül, Dubai’nin sürdürülebilir turizmde küresel çabalarda ön sıralarda yer almasına yönelik taahhüdümüzü yansıtıyor.”

 

Grosvenor House ve Le Royal Méridien Beach Resort & Spa’nın Çoklu Tesis Genel Müdürü Pam Wilby“Altın DST Belgesi’ni aldığımız için çok mutluyuz. Misafirlerimize unutulmaz deneyimler yaşatırken, daha fazla sürdürülebilirlik odaklı hizmetler sunmaya odaklanıyoruz. Bu belge, sürdürülebilir uygulamaları operasyonlarımızın her alanına entegre etme taahhüdümüzü doğruluyor.”

 

Bir yıl boyunca geçerli olan DST Belgesi, otellerin sürdürülebilirlik alanındaki çabalarını sürekli olarak geliştirmelerinin önemini vurguluyor. Bu sertifikaya sahip oteller, yeşil konaklama konusunda öncü olurken, aynı zamanda diğer oteller için de örnek oluyor. 

 

DST Belgesi, BAE’nin Net Zero 2050 Stratejisi ile uyumlu, karbon nötrlüğe ulaşma, inovasyonu teşvik etme ve karbon emisyonlarını azaltma hedeflerine katkıda bulunuyor. Karbon Hesaplayıcı platformu, Dubai Can gibi sürdürülebilirlik girişimleri ve Dubai 2040 Kentsel Ana Planı gibi projelerle destekleniyor. DST, Şubat 2022’den bu yana Refill for Life girişimiyle, 500 ml’lik tek kullanımlık plastik su şişelerinin kullanımını 30 milyondan fazla azaltan Dubai Can gibi sürdürülebilirlik hareketlerine destek veriyor. Bunun yanı sıra, DUBAI REEF projesiyle dünyanın en büyük tek amaçlı yapay resif geliştirme girişimini başlattı. Sürdürülebilir turizm stratejisi aynı zamanda, yeşil ve rekreasyon alanlarının boyutunu iki katına çıkarmayı, doğa rezervleri ve kırsal doğal alanların emirliğin toplam alanının %60’ını oluşturmasını sağlamayı ve halka açık plajların toplam uzunluğunu %400 artırmayı hedefleyen Dubai 2040 Kentsel Ana Planı tarafından yönlendiriliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Diyetisyen Gargin, Ramazan’da sağlıklı beslenmeye yönelik tavsiyelerde bulundu

Ramazan ayında beslenme alışkanlıklarında önemli değişiklikler meydana geliyor. Yemek saatlerinin değişmesiyle birlikte tüketilen yiyeceklerin çeşitleri ve miktarları da farklılaşıyor. İftar sofralarında sağlıklı ve dengeli beslenmeye dikkat etmek büyük önem taşıyor. Ege Üniversitesi Hastanesi Sorumlu Mutfak Diyetisyeni Seylan Gargin, Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için sahur öğününün atlanmaması gerektiğini söyledi. İftarda aşırı yemek tüketiminden kaçınılması ve besin çeşitliliğinin sağlanması gerektiğine değinen Diyetisyen Seylan Gargin, sağlıklı bir beslenme düzeni için Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’ye özel olarak hazırladığı “Sağlıklı Yemek Tabağı” modelinin dikkate alınmasının altını çizdi.

“Sahura kalkmamak, halsizlik ve isteksizlik hissine neden olabilir”

Ramazan ayında sağlıklı beslenmenin en önemli adımlarından birinin sahur öğünü olduğunu vurgulayan Diyetisyen Gargin, “Sahura kalkmamak ya da sadece su içmek, kan şekerinin erken saatlerde düşmesine, gün içinde halsizlik ve isteksizlik hissine neden olabilir. Uzun süre bu şekilde beslenmek sağlık açısından risk oluşturur.  Metabolizma hızı gece saatlerinde düştüğü için sahurda aşırı yağlı ve ağır yemeklerden kaçınmak gerekir. Bunun yerine süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmekler, çiğ sebze ve meyve gibi hafif bir kahvaltı tercih edilebilir. Alternatif olarak çorba, zeytinyağlı sebzeler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün de tüketilebilir” dedi.

İftar öğünlerinde aşırı yemek tüketiminin sindirim sorunlarına yol açabileceğini belirten Diyetisyen Gargin, “Büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra küçük porsiyonlarla beslenmek daha sağlıklıdır. Izgara, haşlama, fırında pişirme gibi sağlıklı yöntemleri tercih edin. Kavrulmuş ve kızartılmış yemeklerden kaçının. Orucu, su, hurma veya zeytinle açtıktan sonra bir miktar çorba ve salata ile başlamak, ardından 10-15 dakika sonra hafif bir et yemeği, etli sebze yemeği veya zeytinyağlı sebzelerle devam etmek sağlıklı bir seçim olacaktır. Ekmek tüketiminde ise pide yerine tam tahıllı ekmek tercih edilebilir. İftar ve sahur arasında sık sık su içmek, susama hissini engeller. Ayrıca yemekleri yeterince çiğnemek ve çok hızlı yememek sindirim problemlerini önlemek açısından önemlidir” diye konuştu.

 “ Hamur işinden sakının”

Oruç tutarken rafine ürünlerden ve şekerli gıdalardan kaçınılması gerektiğini söyleyen Gargin, beyaz undan yapılan kek, poğaça, beyaz ekmek, pirinç pilavı ve kızarmış patates gibi kan şekerini hızlıca yükselten yiyeceklerin yerine, bulgur pilavı, tam buğday ekmeği ve kepekli makarnanın tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, çiğ ya da az pişmiş hayvan ürünlerinden kaçınılması gerektiğini belirtti. İftardan sonra tatlı olarak sütlü tatlılar, meyve tatlıları, kabak tatlısı, hoşaf ve kompostoların tercih edilmesini öneren Gargin, “Bağışıklık sistemini güçlendiren A ve C vitamini açısından zengin sebzelerin (havuç, brokoli, kabak, lahana) ve meyvelerin (portakal, mandalina, elma) tüketimi önemlidir. Günlük 3 porsiyon sebze, 15-20 fındık veya 5-6 ceviz ve haftada 2-3 kez kuru baklagil tüketilmeli” dedi. Diyetisyen Gargin, D vitamininin bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynadığını belirterek, “D vitamini güneş ışınlarıyla üretilir ve besinlerde sınırlı bulunur, bu yüzden güneşten faydalanılamayan durumlarda takviye alınabilir” dedi.

“Günlük sıvı tüketimi 2500-3000 ml arasında olmalıdır”

Spor yapan kişilerin oruç tutmadıkları dönemde su tüketimlerine dikkat etmeleri gerektiğini belirten Gargin, “Günlük sıvı tüketimi 2500-3000 ml arasında olmalıdır. Spor yapan bireylerin protein ve su ihtiyacı daha fazla olduğu için, oruç tutmadıkları zaman diliminde su alımlarını artırmaları gerekir. Özellikle sadece su ya da mineralli su içmeleri önerilir. Çay, yeşil çay ve benzeri bitki çaylarının tüketilmesi, idrarla sıvı kaybına yol açabilir ve bu durum vücutta susuzluk hissi oluşturabilir. Bu tür içecekler, sıvı kaybını artırdığı için böbrek ve kalp gibi organlarda sorunlara yol açabilir. Bu nedenle spor yapan kişilerin dikkatli olmaları gerekir” dedi. Diyetisyen Seylan Gargin, oruç tutarken sindirimi kolaylaştırmak için iftardan 1-2 saat sonra kısa yürüyüşler yapılmasını tavsiye etti. “Tütün ve tütün ürünlerinden uzak durmalıyız” diyen Gargin, diş sağlığını korumak için de iftar ve sahur sonrası diş fırçalamanın ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Oruç Tutarken Dikkat Etmeniz Gereken 8 Önemli Kural!

Fırından yeni çıkmış sıcak pide yemek… Bolca şerbetli tatlılar tüketmek… İftar yemeğini hızlıca bitirmek… Kimi zaman uzun saatler aç kalmamız kimi zamansa cezbedici lezzetleri nedeniyle veya daha enerjik olmamızı sağladığını düşündüğümüz için Ramazan’da bu tür beslenme hatalarına sıkça düşebiliyoruz. Oruç tutmak aslında son derece sağlıklı olsa da yaptığımız beslenme hataları nedeniyle kilo alımının yanı sıra halsizlik, hazımsızlık, hipoglisemi, uyuklama hali, baş ağrısı ve vücutta sıvı kaybı gibi yaşam kalitemizi düşüren pek çok sağlık problemiyle karşılaşabiliyoruz. Dolayısıyla Ramazan’ı sağlıklı geçirmek için beslenmemizde bazı kurallara dikkat etmemiz çok önemli. Acıbadem Fulya Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik,  vücudun yorulmaması, kan basıncı ile kan şekeri gibi parametlerde ani değişimler  oluşmaması için bazı kurallara özen göstermemiz gerektiğini belirterek, “Ramazan’ı sağlıklı geçirmek için yeterli miktarda su içmek, iftarda çok hızlı ve büyük porsiyonlarda yemek yememek, iftar sonrasında tatlılardan uzak durmak üç temel kuraldır” diyor.  Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik, oruç tutarken atlanmaması gereken 8 kuralı anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. 

 

 

Bol bol su için!

 

İftar ve sahur arasında mümkün olduğunca bol su içmeniz çok  önemli. Zira susuz kalmak; baş ağrısı, huzursuzluk ve açlığı çok daha şiddetli hissetmemize sebep olabiliyor. Bu nedenle iftar ile sahur arasında ortalama 2 litre su içmeye özen gösterin. Ayrıca susuzluğu artırabilecek olan çok tuzlu, çok şekerli ve kafein içeren içecekleri tüketmemeye dikkat etmeniz gerekiyor. Sıvı ihtiyacını karşılayabilmek için bol miktarda suyun yanı sıra iftar sonrasında açık çay içebilirsiniz.

 

 

Çorbadan sonra 15 dakika bekleyin

 

İftar sofralarında sıklıkla yapılan önemli hatalardan biri,  tüm yemekleri aynı anda ve hızlıca yemek oluyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik, gün boyunca boş olan midenin  aniden fazla çalışmaya zorlanmasının hazımsızlık ve gaz gibi sindirim bozukluklarına ve kalp atışının hızlanmasına yol açabileceği uyarısında bulunarak, sözlerine şöyle devam ediyor: “Hatta bu durum kalp krizine varacak derecede ciddi sonuçlar oluşturabileceği için iftarda mümkün olduğunca yavaş yemeye özen gösterilmesi gerekiyor” Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik, orucunuzu hurma veya zeytinle açmanızın kan şekeri regülasyonuna yardımcı olacağını belirterek, “Ardından, yemeğe çorba ve salatayla devam ederek, mümkünse 15 dakika kadar ara verip, sonra ana yemeğe geçmek iştah kontrolünü sağlayacaktır” diyor. 

 

 

Sahura mutlaka kalkın

 

Ertesi gün uyku problemi yaşamamak için sahura kalkmadan oruç tutmak isteyebilirsiniz, ancak iftarda dolan mide henüz sindirimini tamamlamadan gece yemek yiyip yatmak sindirim sistemini zorlayabiliyor. Bunun sonucunda; gaz, şişkinlik, ağza acı su ve/veya gıdaların geri gelmesi gibi problemler yaşanabiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik, bu nedenle oruç tutarken mutlaka sahura kalkmak gerektiğini belirterek, “Sahurda uzun sürecek olan açlık nedeniyle protein ağırlıklı kahvaltı şeklinde sindirimi kolay yiyecekleri tercih etmek gün boyu tok kalmaya yardım edeceği gibi sindirim problemini de önleyecektir. Eğer sahura kalkmadan oruç tutulacaksa; iftar yemeği sonrasında yoğurt, ayran, peynir ve tuzsuz kuru yemiş gibi yiyeceklerle ara öğün yapılması daha sağlıklı olacaktır” diye konuşuyor.

 

 

İftar yemeğinizde eksik olmasın!

 

Oruç tutarken su tüketiminin, hareketin ve öğün sayısının azalması  kabızlığa neden olabiliyor. Bolca su içmeye özen göstermek, iftar yemeğinde mutlaka çorba, salata ve sebzeye yer vermek kabızlığın önlenmesinde büyük bir önem taşıyor.

 

 

Tatlı yerine meyve tercih edin

 

Genel olarak iftar sonralarının vazgeçilmezi olan tatlıları mümkün olduğu kadar az tercih etmeniz gerekiyor.  Zira, yemek sonrasında tüketilen tatlı fazla kalori ve şeker içerdiği için kilo artışına ve karaciğer yağlanmasına sebep olabiliyor.   Tatlı yerine iftardan 1-2 saat sonra tüketeceğiniz bir porsiyon meyve vitamin desteği sağlayarak bağışıklığın güçlenmesine yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra sebze ve meyvelerin içeriğindeki posa kabızlığın önlenmesinde ve tokluk süresinin uzamasında da büyük rol oynuyor.

 

 

Pideyi bir avuç içi kadar tüketin!

 

Beyaz undan yapılan ekmek ve pide gibi karbonhidrat içeren besinler kan şekerinde ani yükselmeye ve ardından ani düşüşlere sebep olacağı için daha erken  acıkmanıza yol açabiliyor.  Dolayısıyla sahurda pide yerine tam tahıllı ekmekleri tercih etmeniz gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik, “İftar yemeğinde ise pideyi bir avuç içi ile sınırlamak gereksiz karbonhidrat ve kalori alımının önüne geçecektir. Ayrıca hazımsızlığa neden olabileceği için pideyi sıcak yemekten de mutlaka kaçınmak gerekiyor” diyor.

 

 

Hurmayı 1-2 adetle sınırlayın!

 

Hurma lif oranı yüksek olması sayesinde tokluk hissi sağlamayı kolaylaştıran  bir meyve.  Ancak tüm meyveler gibi fazla tüketildiğinde meyve şekerinin tüketiminin artmasıyla birlikte kan şekeri yüksekliğine sebep olabiliyor. Bu nedenle hurmayı iftar yemeğinde 1-2 adetle sınırlamaya dikkat etmenizde fayda var. 

 

 

Sahurda tokluk süresini bu besinlerle uzatın

 

Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik, tokluk süresini uzatan besinleri şöyle sıralıyor:

Yumurta: İçeriğindeki yüksek kaliteli protein ve yağ asitleri sayesinde hem tok tutan hem de sindirimi kolay besinlerin başında geliyor.

Mevsim sebzeleri: Yüksek miktarda posa içeriğiyle mide ve bağırsak sağlığını destekleyerek tokluk süresini uzatıyor.

Tam tahıllı karbonhidratlar: Tam buğday ekmeği, bulgur, yulaf, çavdar ekmeği, karabuğday ve esmer pirinç gibi tam tahıllı karbonhidratları tüketmek kan şekeri regülasyonu sağlayacağından daha uzun süre tok kalmaya yardımcı oluyor.

Çiğ kuruyemişler: Ceviz, badem ve fındık gibi çiğ kuruyemişler içeriğindeki sağlıklı yağlar veya lif oranıyla tokluk süresini uzatabilecek bir diğer besin grubu. Tuz oranının yüksek olması ve susuzluğu artırabilmesi nedeniyle kavrulmuş kuruyemişlerden Ramazan’da uzak durmanız gerekiyor.

Süt ürünleri: Yoğurt, kefir ve tuzsuz peynir gibi protein açısından oldukça zengin olan süt ürünleri hem tokluk süresini uzatıyor hem de bağırsak sağlığına oldukça fayda sağlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tamer Gürsoy müzik listelerine hızlı giriş yaptı

Geçtiğimiz aylarda Esma Er ile yayınladığı ortak projesi ‘Ayrılmayalım’ ile büyük beğeni toplayan başarılı sanatçı Tamer Gürsoy, ilk solo projesi “Kendime Yaşayacağım” ı dinleyicilerle buluşturdu. İzel’in yıllar önce seslendirdiği, sözü ve müziği Ayhan Çakar’a ait şarkıya yeni bir soluk getiren Gürsoy’un, seslendirdiği eserin düzenlemesini Sezgin Gezgin üstlendi. 

 

MÜZİK LİSTESİNE HIZLI GİRDİ

Tamer Gürsoy’un “Kendime Yaşayacağım” şarkısı kısa sürede Apple Müzik Türkçe Akustik listesinde zirvenin ortağı oldu. Şarkının akustik versiyonu, radyocular tarafından da tam not aldı.

Tamer Gürsoy, geçtiğimiz yıllarda Yeliz, Yonca Evcimik, Hepsi Grubu, Betül Demir, Spondeo gibi yıldızlara sözü ve müziği kendisine ait şarkılar verdi. Şarkı üretimi devam eden Gürsoy, önümüzdeki dönemde ünlü isimlere yeni eserler vermeye hazırlanıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeni Mevsime Merhaba: Titanic Deluxe Golf Belek’te unutulmaz anlar

Yeni bir mevsimin başlangıcı, yeni bir hikâyenin ilk satırlarını yazmak gibidir. Titanic Deluxe Golf Belek, Akdeniz’in eşsiz doğasıyla baharın taze nefesini bir araya getirerek misafirlerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Baharın tüm renklerini ve enerjisini hissettiren bu özel destinasyon, sevdiklerinizle birlikte yenilenme ve huzur dolu anlar yaşamanız için kapılarını aralıyor.

 

Doğa Sporları Tutkunları İçin Unutulmaz Bir Deneyim

Titanic Deluxe Golf Belek, doğa sporlarına ilgi duyanlar için eşsiz bir deneyim sunuyor. Beşgöz Nehri’nin dingin sularında Sup Board ve Paddle Board yapma imkânı ile misafirler, doğanın büyüleyici atmosferinde hem eğleniyor hem de ruhlarını dinlendiriyor. Bu aktiviteler, nehrin sakin akışıyla birleşerek hem heyecan hem de huzur dolu anlar yaşatıyor.

Nehir kenarında yapabileceğiniz yürüyüş ve koşu gibi aktiviteler, doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarmanızı sağlarken, aynı zamanda formunuzu korumanıza da yardımcı oluyor.

Titanic Deluxe Golf Belek’in 620 m² alan üzerine kurulu 2 kattan oluşan fitness salonu, gün ışığıyla aydınlanan ve yeşil manzaraya sahip bir ortamda hizmet veriyor. Gün ışığı ve yeşil manzara eşliğinde gerçekleştireceğiniz antrenmanlar, hem bedeninizi hem de zihninizi yenilemenizi sağlıyor. Ayrıca sahildeki Wood Fitness alanında, doğal malzemelerle tasarlanmış ekipmanlarla spor yapma imkânı sunuluyor.

Tüm bu aktiviteler, modern konforla birleşerek misafirlere unutulmaz bir tatil deneyimi vaat ediyor. Beşgöz Nehri’nin kenarında geçirilen zaman, doğayla tam bir uyum içinde olmanın ve ruhunuzu yenilemenin en keyifli yollarından birini sunuyor.

 

Golf Tutkunları İçin Benzersiz Bir Deneyim

Golf tutkunları için ise baharın enerjisini doyasıya yaşayacakları, özenle tasarlanmış bir saha sunuluyor. Titanic Deluxe Golf Belek, profesyonel ekipler eşliğinde hazırlanan programlarla hem deneyimli oyuncular hem de yeni başlayanlar için unutulmaz bir golf deneyimi sunuyor.

 

Gastronominin Bahar Dokunuşu

Titanic Deluxe Golf Belek, baharın tazeliğini ve bereketini, usta şeflerin maharetli ellerinde unutulmaz bir gastronomi deneyimine dönüştürüyor. Yerel ve uluslararası lezzetlerden oluşan bahar menüleri, misafirleri tat ve estetik açısından benzersiz bir yolculuğa çıkarıyor. Günün ilk ışıklarıyla başlayan kahvaltı seremonileri, doğal güzelliklerle süslenmiş masalarda keyifle sunuluyor. Akşam saatlerinde ise zarif kokteyller eşliğinde Akdeniz’in büyüleyici gün batımını izlemek mümkün.

 

Bahar Esintisiyle Yenilenin

Baharın getirdiği tazelik, Titanic Deluxe Golf Belek’in özel spa merkezi BeFine’de benzersiz bir deneyime dönüşüyor. Aromatik yağlarla yapılan masajlar, yenileyici terapiler ve huzur veren termal havuzlarla misafirler, bedenlerini ve ruhlarını yeniden keşfetme fırsatı buluyor.

 

Baharı Titanic Deluxe Golf Belek’te Karşılayın

Titanic Deluxe Golf Belek, yalnızca bir tatil değil, yeni mevsimi karşılamak için benzersiz bir davet sunuyor. Baharın coşkusunu ve dinginliğini aynı anda hissetmek isteyen herkesi bu eşsiz deneyimin bir parçası olmaya davet ediyor.

Baharı Titanic Deluxe Golf Belek’te karşılayın ve unutulmaz anılar biriktirin.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dr. Şeyda Atabay ile “kapaktakalmasın” Etkinliğine Yoğun İlgi

Dora Magazin kapak yıldızımız Dr. Şeyda Atabay’ın etkileyici röportajı ve yayın başarısını kutlamak amacıyla düzenlenen özel etkinlikte, basın mensupları, sektörün önde gelen influencer’ları ve VIP davetliler bir araya geldi.

Dora Magazin, kapak yıldızımız Dr. Şeyda Atabay’ın etkileyici röportajı ve yayın başarısını kutlamak amacıyla, geçtiğimiz günlerde Yorgo’da düzenlediği #kapaktakalmasın etkinliği kapsamında, basın mensupları, sektörün önde gelen influencer’ları ve VIP davetlilerle bir araya geldi.

Dr. Şeyda Atabay’ın kapak yıldızı olarak öne çıktığı bu anlamlı organizasyonda, katılımcılar kendisini yakından tanıma fırsatı buldu. Yorgo’nun sıcak ve zarif atmosferinde gerçekleşen etkinlikte, Dr. Şeyda Atabay, röportajının perde arkasını ve mesleki deneyimlerini samimi bir dille paylaştı. Etkinlik boyunca sunulan özenle hazırlanmış lezzetli yemekler, unutulmaz anlara eşlik etti.

Dr. Şeyda Atabay, misafirlerle birebir etkileşim sağlayarak kendisini ve mesleki vizyonunu detaylı biçimde tanıttı. Basın mensupları, influencer’lar ve VIP davetliler arasında kurulan sıcak iletişim ortamında, Dora Magazin’in yayın kalitesi ve vizyonu da vurgulandı. Ayrıca, Urla Yorgo’nun özenle hazırlanan yemekleri etkinliğe ayrı bir tat kattı ve katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı.

Dora Magazin’in başarılı genç kuşağı temsilcisi Hira Güngör, “Dr. Şeyda Atabay gibi başarılı isimlerin katkılarıyla, toplumsal ve kültürel etkileşimi artırmayı hedefleyen yayınımız, her daim yenilikçi ve kaliteli içeriklere imza atmaktadır” ifadelerini kullandı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mezitli’ye yeni bir soluk

Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, “Mezitli’de güzel şeyler oluyor” sloganıyla hayata geçirdiği projelerle Mezitli’ye değer katmaya devam ediyor.

Göreve geldiği günden bu yana vatandaşların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak pek çok projeyi hayata geçiren  Başkan Tuncer, son olarak 11 farklı noktada daha yeni hizmetleri halkın kullanımına sundu. Başkan Tuncer’in ilk noktası yıllardır hizmetlerden mahrum bırakılan Tece bölgesi oldu. 

Bölgede hizmete açılan Mezitli Atölyem, ücretsiz İngilizce ve yoga kursları ile dikkat çekerken, aynı zamanda çeşitli atölyelerle vatandaşların sosyalleşerek kendini geliştirmesine olanak sunuyor. Davultepe Mahallesi’nde açılan kuaför salonu ve dayanışma evi ise özellikle kadınların ve ihtiyaç sahibi vatandaşların sosyal yaşamına katkı sağlayarak büyük beğeni topluyor.

Merkezler vatandaşların isteğine göre şekilleniyor

Başkan Tuncer’in mahalle ziyaretleri esnasında taleplere göre şekillenen merkezler, vatandaşlar tarafından büyük beğeniyle karşılanıyor. Akdeniz Mahallesi’nde emeklilere yönelik bir emekli evi ve resim ile matematik kurslarının yer aldığı bir Mezitli Atölyem daha vatandaşların kullanımına sunuldu. Ayrıca, aynı mahallede biçki dikiş kurslarının düzenlendiği bir diğer Mezitli Atölyem hizmete açıldı. Menderes Mahallesi’nde ise ücretsiz biçki dikiş kurslarının verildiği ve örgü evi olarak tasarlanan Mezitli Atölyem faaliyete geçti. Bu mahallede ayrıca ücretsiz satranç eğitimleri verilecek olan Şah-hane Satranç Evi de vatandaşların hizmetine sunuluyor. 

Her alanda açılan hizmet noktaları gün geçtikçe çoğalıyor!

Fatih Mahallesi’nde açılan organizasyon evi, vatandaşlara uygun fiyatlı organizasyon hizmetleri sunarak vatandaşların ceplerini rahatlatmayı hedefliyor. Atatürk Mahallesi’nde ise sanat evi ve koro salonu vatandaşların sosyal ve kültürel etkinlikler için yeni bir buluşma noktası oldu. Merkez Mahallesi Mehmet Altunören Gençlik Merkezi içinde hizmete giren Reformer Pilates Stüdyo ise spora ilgi duyan vatandaşlar tarafından büyük ilgi görüyor. Yeni Mahalle’de açılan Kadın ve Aile Atölyesi, kadınların eğitim ve üretim faaliyetlerinde bulunabileceği bir merkez olarak tasarlandı. Çamlıca Mahallesi’nde faaliyete geçen Etüt Merkezi, öğrencilerin eğitimine katkı sağlamayı amaçlarken, Viranşehir Mahallesi’nde açılan Kadın ve Aile Atölyesi kadınların sosyal hayatını destekliyor. Son olarak, Fındıkpınarı Mahallesi’nde hizmete giren Kıyafet Evi ise vatandaşlara adeta yardım eli uzatıyor. Başkan Tuncer tarafından Mezitli’nin farklı noktalarında hayata geçirilen projeler, Mezitli’de vatandaşlar tarafından büyük bir beğeniyle karşılandı. Başkan Tuncer, Mezitli’de yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarının hız kesmeden devam edeceğini ifade ederek sözlerini noktaladı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ressam akademisyen Prof. Dr. Karayağmurlar’dan Egeli öğrencilere “Canlı Performans”

Ege Üniversitesinin (EÜ) kuruluşunun 70. yılı kapsamında düzenlenen Uluslararası Sergi  etkinliğimde,  Ressam Akademisyen Prof. Dr. Bedri Karayağmurlar, EÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü öğrencileri ile bir araya gelerek canlı performans sergiledi. Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Merih Tekin Bender, bölüm öğretim elemanları ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen performansta ortaya çıkan eser, bölüm koleksiyonuna bağışlandı.

         EÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Merih Tekin Bender, “Prof. Dr. Bedri Karayağmurlar, Dokuz Eylül Üniversitesinde ve özel üniversitelerde çalışarak sanat hayatında 50 yılık bir deneyime sahip olmuştur. Sanatçı hocamız, üniversitemizde gerçekleştirdiği performansta canlı bir eser yarattı. Bu etkinlik sonucunda ortaya çıkan sanat eseri, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünün koleksiyonuna dahil olarak koleksiyonumuzu zenginleştirecek. Bağış niteliğinde olan bu esere sahip olmak, bölümümüz için çok değerli. Hocamız bize bir eserini bağışlayabilirdi ancak o, bunu sanat eğitimi öğrencileriyle bir araya geldiği bir performansa dönüştürdü.  4 Mart’ta açılışını yapacağımız Uluslararası Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Koleksiyonu sergimizde Prof. Dr. Bedri Karayağmurlar’ın bizim için yaptığı bu eser de yer alacak. Hocamıza minnettarız” diye konuştu.

         Etkinliğin sonunda Prof. Dr. Merih Tekin Bender, Prof. Dr. Bedri Karayağmurlar’a günün anısına “Teşekkür Belgesi” takdim etti. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Heyecan Dolu Dizi ‘High Potential’ın Yeni Bölümleri 4 ve 11 Mart’ta 21.30’da FX Ekranlarında!

Heyecan dolu dizi High Potential, yüksek IQ’ya sahip üç çocuklu bekâr bir anne olan Morgan’ın, temizlikçi olarak çalıştığı polis departmanında çözülemeyen bir suçun çözülmesine yardımcı olması ardından, deneyimli dedektif Karadec ile birlikte çalışması için danışman olarak görevlendirilmesini konu alıyor. 

‘High Potential’ın yeni bölümleri, 4 ve 11 Mart Salı günleri saat 21.30’da FX ekranlarında izleyicilerle buluşuyor.

Dramadan korkuya, animasyondan bilim kurgu ve fantastiğe, polisiyeden aksiyondan ve komediye kadar birçok farklı kategoride yapıma ev sahipliği yapan FX; renkli ve çeşitli bir dünyanın kapılarını aralıyor. FX kanalı; D-Smart, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izlenebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vegan derilerin konfeksiyon sektöründe kullanımı araştırılacak

Ege Üniversitesi Emel Akın Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Doç. Dr. Okşan Oral’ın yürütücülüğünü yaptığı “Farklı Özelliklerdeki Vegan Derilerin Konfeksiyon Sürecindeki Performanslarının Değerlendirilmesi” projesi, “TUBİTAK 1002-A Hızlı Destek Modülü” kapsamında desteklenmeye uygun görüldü. Proje ile vegan derilerin hayvan derilerine bir alternatif oluşturup oluşturamayacağı incelenecek.

Proje ekibini tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemizde oluşturduğumuz bilim ekosistemi, meyvelerini vermeyi sürdürüyor. Tam akredite, araştırma üniversitemiz bünyesindeki akademisyenlerimiz tarafından gerçekleştirilen projeler, TÜBİTAK nezdinde kabul görmeye devam ediyor. Emel Akın Meslek Yüksekokulu öğretim üyesi Doç. Dr. Okşan Oral hocamızın hayvan derisine alternatif olarak vegan deri kullanımı ile ilgili projesi de kabul gören projeler arasında yerini aldı. Hocamızı ve ekibini tebrik ediyorum” diye konuştu.

Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Okşan Oral, “Projenin amacı, fiziksel özellik ve dikilebilirlik açısından yenilikçi malzemelerin hayvan derisinin karşısında bir alternatif yaratıp yaratmayacağını belirlemektir. Proje kapsamında öncelikle hayvansal esaslı deri, sentetik esaslı deri ve bu derilere alternatif olarak düşünülen vegan derilerin fiziksel özelliklerinin karşılaştırılması, materyallerin dikim süreçlerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu çalışmadan elde edilecek sonuçlar, sürdürülebilir ürün tasarımı için malzeme seçimi konusunda tasarımcılara ve üreticilere yol göstermesi açısından önemlidir” dedi.

Yürütücülüğünü Doç. Dr. Okşan Oral’ın yaptığı proje ekibinde; Prof. Dr. Esra Dirgar, Prof. Dr. Hüseyin Ata Karavana, Doç. Dr. Serkan Boz ve Dr. Öğr. Üyesi Alime Aslı İlleez yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı