Üstün Başarı Ödüllü Serdar Karan: 

“Engelim ödül almama engel olmadı!”

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Serdar Karan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Aydın Doğan Vakfı iş birliğiyle düzenlenen 34’üncü Genç İletişimciler Yarışması’nda ödüle layık görüldü.

 İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Sadettin Demirel danışmanlığında hazırladığı “Görme Engelliler Üzerinde Oluşmuş Gereksiz Hassasiyet” isimli podcast projesiyle internet yayıncılığı kategorisinde “Üstün Başarı Ödülü” nü kazanan Karan, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı’nın elinden aldığı ödülle görme engelinin başarıya engel olmadığını bir kez daha kanıtladı.

Dr. Öğr. Üyesi Sadettin Demirel: “Serdar bu ödülü sonuna kadar hak etti.”

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Serdar Karan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Aydın Doğan Vakfı iş birliğiyle düzenlenen 34’üncü Genç İletişimciler Yarışması’nda ödüle layık görüldü. 

İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Sadettin Demirel danışmanlığında hazırladığı “Görme Engelliler Üzerinde Oluşmuş Gereksiz Hassasiyet” isimli podcast projesiyle internet yayıncılığı kategorisinde “Üstün Başarı Ödülü” nü kazanan Karan, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı’nın elinden aldığı ödülle görme engelinin başarıya engel olmadığını bir kez daha kanıtladı.

“Projem yayınlandığında toplum içinde de büyük yankı uyandırdı.”

Üstün Başarı Ödülü’ne layık görülen Yeni Medya ve İletişim Bölümü öğrencisi Serdar Karan, podcast projesinin çıkış noktasını ve sürecini anlattı.

Projesinde görme engellilere yönelik önyargılara dikkat çekmek istediğini belirten Karan, şunları söyledi:

“Bu proje mezuniyet ödevi olarak başladı. Başlangıçta video içerikler üretiyordum ancak danışman hocam Sadettin Hoca podcast formatının daha etkili olacağını söyledi. Ben de podcasti seçtim ve toplumun yarattığı engellerle mücadele eden bir topluluğu ele almak istedim. Konuklarımı belirledim ve proje fikrimi oluşturdukça daha fazla ilgi çektiğini fark ettim. İlk olarak ders ortamında olumlu geri dönüşler aldım, ardından projem yayınlandığında toplum içinde de büyük yankı uyandırdı.”

“Bu ödül, başarılarımızın gölgede kalmadığını gösteriyor”

Ödül kazanmanın kendisi için büyük bir anlam taşıdığını belirten Karan; “Başarılarımızın gölgede kalmadığını ve toplumda karşılık bulduğunu görmek beni çok mutlu etti. Projeyi değerlendiren akademisyenlerin, arkadaşlarımın ve toplumun gösterdiği ilgi bu ödülün bir taçlandırma olduğunu gösteriyor. Bu tür projelerin ödüllendirilebileceğini görmek beni daha da motive etti. Medyanın en prestijli ödüllerinden birini kazandım. 34 yıldır düzenlenen bu yarışmada ödül almak hem üniversitem hem de içinde bulunduğum topluluk adına gurur verici. Bu ödül, başarılarımızın gölgede kalmadığını gösteriyor. Görme engellilerin karşılaştığı ön yargıları ele almak ve bu konuyu gündeme taşımak benim için çok kıymetliydi.” ifadelerini kullandı.

“Engelim ödül almama engel olmadı”

Ödülün tamamen yapılan çalışmanın niteliğiyle değerlendirildiğini vurgulayan Karan; “Bu ödülün engele indirgenmemesi ve tamamen proje üzerinden değerlendirilmesi çok önemli. Jüri, okul yönetimi ve yarışma organizasyonu, ödülün bir engelle bağlantılı olmadığını tamamen projenin başarısı doğrultusunda verildiğini gösterdi. Engelim ödül almama engel olmadı. Önemli olan yapılan işin niteliği ve kişinin kendi potansiyeline inanması. Benim en çok duyduğum geri bildirimlerden biri de özgüven. İnsan bir şeyleri başarabileceğine inanmalı. Podcast yapmayı başaramayacağımı düşünseydim belki hiç başlamayacaktım ama inandım gerektiğinde destek aldım ve bu ödüle ulaştım. Engelleri bir sorun olarak görmek yerine onlarla nasıl başa çıkabileceğimize odaklanmalıyız. Eğer kişi bu bakış açısını benimserse karşısındaki tüm engelleri aşabilir.” şeklinde konuştu.

Dr. Öğr. Üyesi Sadettin Demirel: “Serdar bu ödülü sonuna kadar hak etti”

Karan’ın danışman hocası Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Sadettin Demirel, öğrencisinin başarısından gurur duyduğunu belirtti.

Demirel; “Serdar daha önce video kurgu çalışmaları yapıyordu. Podcast formatını önermemin nedeni bu konunun podcaste daha uygun olmasıydı. Projesi sadece teknik açıdan değil içeriğiyle de dikkat çekici bir çalışma oldu. Jüri üyeleri de bunu açıkça ifade etti. Podcastin açılışında kullanılan ‘Serdar Karan sunar…’ ifadesi bile profesyonel bir yaklaşımı gösteriyor. Ayrıca proje boyunca aldığı geri bildirimleri dikkate alarak çalışmasını geliştirdi. Serdar bu ödülü sonuna kadar hak etti. Beni en çok mutlu eden şeylerden biri de iletişim camiasında belli bir seviyeye ulaşmış ödüller tarafından böyle önemli bir konunun takdir edilmesi oldu.” diye konuştu. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Birbirinden İddialı İçerikler Nisan Ayında da Eğlencenin Adresi TOD Ekranlarında!

 

Nisan ayında TOD, sinemaseverlere adeta bir şölen sunuyor. En yeni filmler, dünya çapında büyük ilgi gören ve merakla beklenen diziler, dikkat çekici programlar ve çok daha fazlasıyla TOD, nisan ayında da yine dopdolu!

 

Tüm dünyada dikkat çeken ve büyük beğeni toplayan birbirinden başarılı filmler:

 

• Başrolünde Nicholas Cage’in rol aldığı, sıradan aile babası olan Paul’un milyonlarca yabancının rüyalarında kendisini görmeye başlamasıyla altüst olan hayatının anlatıldığı fantastik komedi “Rüya Senaryo” (Dream Scenario),

 

• En İyi Animasyon Oscar’ına aday gösterilen, çoklu evrenlerin karmaşıklığına adım atan Spider-Man’in Gwen Stacy ve bir grup Örümcek- insan ekibi ile çok güçlü bir düşmanla mücadelesini anlatan aksiyon & bilim kurgu “Örümcek-Adam: Örümcek Evrenine Geçiş” (Spider-Man: Across the Spider-Verse),

 

• Başrollerini Ryan Reynolds ve Brad Bitt’in paylaştığı, herkesin çocukluktaki hayali arkadaşını görebildiğini keşfeden genç kızın hikayesini anlatan fantastik komedi “Hayali Arkadaşlar” (If),

 

• Yönetmenliğini Michael Sarnoski’nin yaptığı, dünyanın sessizliğe gömülmesine neden olan yaratıkların yeryüzüne indiği gün yaşananların ele aldındığı kült serinin üçüncü ve merakla beklenen yeni halkası “Sessiz Bir Yer: Birinci Gün” (A Quiet Place: Day One),

 

• Başrollerini Tom Hanks ve Robin Wright’ın paylaştığı, Richard McGuire’ın çığır açan çizgi romanından uyarlanan ve izleyicileri zaman içinde bir yolculuğa çıkararak yüzyıllar boyunca aynı mekânı paylaşan bireylerin hayatlarını keşfe davet eden hikayesiyle “Burada” (Here),

 

• Arnold Wesker’ın aynı adlı tiyatro oyunundan uyarlanan, kadrosunda Rooney Mara, Anna Diaz, Motell Gyn Foster’ı buluşturan dram “Mutfak” (La Cocina),

 

• Başrolünde Dwayne Johnson’ın yer aldığı, oyuncuların dünyadaki en tehlikeli oyundan kaçmak ve ekip arkadaşlarını kurtarmak için bambaşka bir oyunda bilinmeyen yerleri cesaretle keşfetmek zorunda kalacaklarını konu alan fantastik macera “Jumanji: Yeni Seviye” (Jumanji: The Next Level) TOD ekranlarında yer alacak.

 

TOD, dünyanın dört bir yanında ilgiyle takip edilen dizilerin yanı sıra birbirinden iddialı yepyeni dizilerle Nisan ayında da dopdolu!

• Tom Hardy, Helen Mirren, Pierce Brosnan gibi yıldız isimleri kadrosunda buluşturan Londra’nın yeraltı dünyasında kontrol için mücadele eden iki rakip suç ailesinin hikayesini konu edinen yepyeni suç draması “Mobland” her pazartesi ABD’den 24 saat sonra,

 

• Emmy ödüllü Amanda Seyfried’ın başrolünde yer aldığı, Liz Moore’un New York Times çok satanlar listesine giren romanından uyarlanan ve Philadelphia’da bir polisin gizemli cinayetler ve karanlık geçmişiyle yüzleşmesini anlatan “Long Bright River” her cuma,

 

• Geçirdiği trafik kazası sebebiyle hafızasını kaybedip son sekiz yılını unutan ve kaybettiği bilgiyle tıbbı yeniden öğrenmeye çalışan bir doktorun, geçmişiyle yüzleşirken mesleğini sürdürme mücadelesini anlatan, Molly Parker, Omar Metwally, Amirah Vann gibi başarılı oyuncuları kadrosunda buluşturan “DOC” 7 Nisan’dan itibaren her pazartesi,

 

• Babasının “Happy Face” isimli bir seri katili olduğunu 15 yaşında öğrenen Melissa’nın, yıllar sonra babasının tekrar hayatına girmesiyle onun suçlarının sonucunda masum bir adamın idam edilmesini engellemeye çalışırken kimliği ve geçmişiyle yüzleşmesini konu alan Annaleigh Ashford ve Dennis Quaid’in başrollerinde olduğu “Happy Face” 4 Nisan’da ilk 3 bölümüyle, ardından her cuma 1 yeni bölümüyle,

 

• Yeni sezonunda Deborah Vance ve genç yazarı Ava’nın, Deborah’nın yeni talk şovunu başlatırken artan gerilimle tarihe geçme çabalarını konu alan Emmy® ve Golden Globe® ödüllü “Hacks” 4. Sezonuyla 11 Nisan’dan itibaren her cuma, ABD yayınından 24 saat sonra,

 

• “The Good Wife” ve “The Good Fight” evreninden çıkma Elsbeth Tascioni karakterine Emmy ödüllü Carrie Preston’ın hayat verdiği, parlak bir hukuk zekasına sahip alışılmadık bir avukat olan Elsbeth Tascioni’nin NYPD ile karmaşık suçları çözdüğü suç draması “Elsbeth” 2. sezonuyla 22 Nisan’dan itibaren her salı ve perşembe TOD ekranlarında izleyicisiyle buluşyor!

 

Yepyeni programlar ve TOD STUDIOS imzalı yapımlar Nisan Ayında TOD’da! 

 

• Başarılı oyuncu ve tiyatrocu Uraz Kaygılaroğlu’nun hiç kimsenin bilmediği mutfak tutkusu ve yemek konusundaki yetenekleri, “10 Şef 10 Tabak”la ortaya çıkıyor. 11 Nisan’dan itibaren her cuma yeni bölümüyle TOD ekranlarında yer alacak TOD STUDIOS imzalı 10 Şef 10 Tabak’ın her bölümünde gastronomi dünyasının profesyonel şeflerinden biri Kaygılaroğlu’nun mutfağına misafir oluyor ve profesyonel malzemelerle hazırladığı bir yemeği başarılı oyuncunun günlük malzemeler ve her evde bulunan gereçlerle yeniden yorumlamasını puanlıyor. Her bölümde İdil Yazar, Claudio Chinali, Murat Bozok, Hazer Amani gibi başarılı şeflerin konuk olacağı 10 Şef 10 Tabak kahkahaların eksik olmayacağı, yemek kültürlerine dair ilginç bilgilerin de paylaşılacağı birbirinden eğlenceli bölümleriyle TOD ekranlarında izleyicileriyle buluşacak.

 

• 1900’lü yıllardan bugüne, değişen gündelik yaşam kültürünün izlerini süren yepyeni belgesel serisi “Yaşamın Mirası”, 9 Nisan’dan itibaren her çarşamba yeni bölümleriyle TOD’da izleyicilerini bekliyor. TOD STUDIOS imzalı yepyeni programda Merin Sever bu değişimlerin izini sürerken siyasal, toplumsal, tarihî olayların sıradan insanların hayatına moda, müzik, yeme-içme, sinema, sanat, edebiyat, eğlence hayatı gibi alanlarda nasıl etki ettiğini her bölümde konunun uzman konuklarıyla araştırıyor. İstiklal Caddesi, Pera, Karaköy, Sirkeci, Sultanahmet, Suriçi, Boğaziçi ve Moda gibi İstanbul’un tarihî semtlerinde ve eşsiz güzellikteki mekanlarda çekilen bu belgesel, her bölümünde bir semti ve bir dönemi anlatırken seyir zevki yüksek bir izleme de vaad ediyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ülkü Tamer’in eserleri Nilüfer’de sergileniyor

 

Türk edebiyatının usta ismi Ülkü Tamer’in eserlerine ve hayatından kesitlere yer verilen sergi Misi’deki Edebiyat Müzesi’nde izlenime açıldı.

 

 

Nilüfer Belediyesi’nin 2018 yılında faaliyete geçirdiği Edebiyat Müzesi ve Arşivi, Türk edebiyat tarihine ışık tutmaya devam ediyor. Müze, 185’i aşkın şair ve yazarın el yazmaları, kitap eskizleri ve kişisel eşyalarını içeren zengin koleksiyonuyla ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler yaşatıyor. Müzede ayrıca özel sergilerde edebiyatseverlerle buluşuyor. Bu sergilerden biri daha meraklıları ile buluştu.

İkinci Yeni akımının usta şairi Ülkü Tamer’i anmak ve onun edebiyat dünyasına katkılarını tanıtmak amacıyla hazırlanan “Şairlerden Bir Şair: Ülkü Tamer” isimli sergi Edebiyat Müzesi ve Arşivi’nde ziyarete açıldı.

Sergide, “Soğuk Otlar Altında”, “İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür” ve “Yanardağın Üstündeki Kuş” gibi önemli eserleriyle Türk şiirine damgasını vuran Ülkü Tamer’in el yazmaları, kitapları, mektupları ve aldığı ödüller yer alıyor. Ziyaretçiler, sadece şiirleriyle değil, çevirileri ve yazılarıyla da edebiyat dünyasına önemli katkılarda bulunan yazarı yakından tanıma fırsatı buluyor.

“Şairlerden Bir Şair: Ülkü Tamer” sergisi, 31 Aralık 2025 tarihine kadar Nilüfer Belediyesi Edebiyat Müzesi ve Arşivi’nde ziyaret edilebilecek.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı