Aylık arşivler: Nisan 2025

Hayatın her anında oyuna giren Rexona, Hakan Çalhanoğlu’nun yanında; yeni reklam filmi yayında!

Hayatın her anında hareketin destekçisi olan Rexona, vücut ısısıyla aktifleşerek ter kokusu ve ıslaklığı devre dışı bırakan üstün koruma teknolojisiyle deodorant kategorisinde bir kez daha oyuna giriyor. Hakan Çalhanoğlu’nu ikinci kez Rexona ile buluşturan yeni reklam filminde yıldız oyuncu; futbol sahasında, havalimanında, dans pistinde kısacası hareketin olduğu her yerde, markanın vücut ısısıyla aktifleşen yeni koruma teknolojisi sayesinde 72 saat süren kesintisiz bir performans sergiliyor.

 

Vücut Isısıyla Aktifleşen Rexona, Her Hareketinde Yanında!

İnovasyon yatırımları ve üstün koruma sağlayan patentli teknolojileriyle deodorant kategorisinde her zaman öncü rol oynayan Rexona’nın vücut ısısıyla aktifleşen aerosol, roll on ve stick serisi, 72 saat kesintisiz koruma sağlayarak günlük hayatın her anında özgüven vadediyor. 

 

Bazen keyifli bazen telaşlı anlarla sadece spora değil; günlük hayatın içindeki performansa da vurgu yapan Rexona’nın yeni reklam filminde; sahalardaki performansıyla hafızalara kazınan Hakan Çalhanoğlu, maçın son anlarında attığı serbest vuruşla heyecan yaşatıyor. İşte tam bu anlarda ünlü oyuncunun vücut ısısı artıyor, terlemenin başlamasıyla üstün Rexona koruması aktifleşiyor ve 72 saat boyunca da kesintisiz devam ediyor. Havalimanında uçağa yetişmeye çalıştığı tempolu anlar ve dans pistinde sergilediği enerjik ve özgüven dolu performans, yıldız futbolcunun farklı yönlerini izleyiciyle buluşturuyor. 

 

Vücut ısısının arttığı anlarda Hakan Çalhanoğlu’nun yenilenmiş versiyonu, 3D modelleme ile Rexona tikinden oluşan termal bir portaldan çıkıyor; böylece kendisinin en iyi hâline dönüşerek hayat koşuşturmasına özgüvenle devam ediyor. Termal kameralarla Hakan Çalhanoğlu’nun ısındığı anlar çarpıcı bir görsellikle yansıtılırken, özel çekim teknikleri sayesinde serin portaldan adım adım çıkışı ve önceki haliyle bütünleştiği sahneler etkileyici bir kurgu ile seyircinin beğenisine sunuluyor.

 

 

Ünlü futbolcudan eğlenceli dans performansı 

 

Reklam filminde kullanılan ve gerçek bir havalimanını andıran özel dekorlar, özenle işlenmiş detaylar, filme etkileyici bir atmosfer katıyor. Bu güçlü görsel dünyanın içinde enerjisi yüksek ve reklam filmine özel olarak çalışılan dans koreografisiyle Hakan Çalhanoğlu sahneye çıkıyor, profesyonel dansçıların eşlik etmesiyle tempo zirveye taşınıyor. Başarılı orta saha oyuncusunun geçtiğimiz yıl gündem yaratan şampiyonluk dansının ardından Rexona, Hakan Çalhanoğlu’nun performans gerektiren dans yeteneğini de vücut ısısıyla aktifleşen koruma teknolojisi eşliğinde reklam filmine taşıyor.  

 

Hakan Çalhanoğlu yeni reklam filmi hakkında şunları söyledi: “Rexona ile ikinci kez kamera karşısına geçmek çok keyifliydi. Reklam dünyasında farklı teknikler ve özel çekimler deneyen bir marka, o nedenle her defasında farklı bir deneyim yaşıyorum. Gerçekten ter döktüğümüz bir çekim oldu ama enerjimiz hep yüksekti, ne de olsa vücut ısısıyla aktifleşen Rexona, her anımda tere karşı üstün bir koruma sağlıyor. Sahalara ilaveten bir de kampanya özelinde çalıştığımız bir dans koreografisi ile yer almam da ayrıca keyifliydi. Amacımız aslında tam da bunu göstermek, hayatın her anında performansıma güç katan bir yol arkadaşım, Rexona var.”

 

Dünyaca ünlü isimlerle çalışan Danimarkalı yönetmen Adam Hashemi tarafından çekilen kampanya filmi, PunchBBDO imzası taşıyor. TV, digital, açık hava ve mağazalar dahil olmak üzere pek çok kanaldan tüketiciyle buluşan reklam filmini buradan izleyebilirsiniz. 

 

Filmin Künyesi:

Reklamveren: Rexona / Unilever

Reklamveren Yetkilileri: Kerem Dıramca, İpek Aslanel, Dilara Sayıcı, Kaan Hollosy, Hakan Onursal, Tuğçe Tuğ

Reklam Ajansı: PUNCH BBDO

Yaratıcı Ortak: Ali Musa Paça

Genel Müdür Yardımcıları: Gülin Erdoğan, Koray Öztürk 

CCO: Arkın Kahyaoğlu 

CSO: Yelda Aktuna 

ECD: Erçin Sadıkoğlu 

Kreatif Direktör: Tolga Özbakır

Kreatif Ekip Lideri: Tuğçe Kadıoğlu, Demeter Dinler

Reklam Yazarı: Öykü Avaroğlu

Sanat Yönetmeni: Bengüsu Alemdar, Barış Onur Deniz, Betül Şimşek

Strateji Direktörü: Selin Aktaş Çam

Strateji: Aysu Abdula

Müşteri Grup Direktörü: Aylin Acar

Marka Direktörü: Tunca Karcı, Özge Mandacıoğlu

Marka Süpervizörü: Meltem Sünnetçi

Marka Temsilcisi: Simay Tekin

Grafik Operatör: Ozan Küme

Ajans Prodüktörü: Nurcan Habip Gök, Begüm Kaptanoğlu

Prodüksiyon Şirketi: Depo Film

Yönetmen: Adam Hashemi

Müzik: Jingle Jackson

Yapımevi Prodüktörü: Melisa Divanoğlu

Markanın Ünlü Yönetimi Ajansı: Portal Rights Management

PR Ajansı: PR House İletişim ve Danışmanlık 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmanlı başkentleri Osmangazi’de buluştu

Osmangazi Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Osmanlı Başkentleri Osmangazi’de Buluşuyor” adlı programda, Osmanlı Devleti’nin temellerinin atıldığı iki önemli şehir olan Bursa ve Bilecik arasındaki tarihi dostluk bağları kuvvetlendirildi.

 

Osmangazi Belediyesi, Bilecik Belediyesi, Bursa Bilecikliler Derneği ve Osmangazi Kent Konseyi işbirliğinde düzenlenen “Osmanlı Başkentleri Osmangazi’de Buluşuyor” programı, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde gerçekleşti. Programa, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, Bursa Büyükşehir Başkanvekili Zafer Milli, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bilecik İl Başkanı Ali Özdemir, Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Mutlu Çınar, Bursa Bilecikliler Derneği Başkanı Erdoğan Mısırlı, siyasi partilerin temsilcileri, meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 

“Bursa ve Bilecik’in tarihsel yolculuğuna şahitlik ediyoruz”

 

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, program öncesinde Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı ve protokol üyelerine, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’ni gezdirdi. Başkan Aydın, dünyanın tam panoramik en büyük müzesinin sanatsal ve teknik özellikleri hakkında protokol üyelerine bilgiler verdi. Başkan Aydın, daha sonra programın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış olan Bursa ve Bilecik’in tarihsel yolculuğuna bir kez daha şahitlik ettiklerini ifade eden Başkan Aydın, “Bu yıl, Bursa’nın fethinin 699’uncu yıldönümünü kutladık. Osmangazi Belediyesi olarak 20 yıldır Bursa’nın fethi kutlamaları kapsamında Osman Gazi’yi Anma ve Bursa’nın Fetih Günü Etkinlikleri’ni düzenliyoruz. Sempozyum, fetih yürüyüşü, köy düğünü, rahvan at koşusu ve uluslararası tarihi kent koşusu gibi birbirinden özel etkinlikler ile Nisan ayı boyunca fetih coşkusunu tüm kente yayıyoruz” dedi.

 

“Ülkemizin barış, hoşgörü ve adalet içerisinde yönetilmesi için çaba sarf ediyoruz”

 

Bursa’nın 23 yıl süren bir kuşatma sonunda kan dökülmeden fethedildiğini hatırlatan Başkan Aydın, “Atalarımız yurt edindikleri bu toprakları, adalet, barış ve hoşgörü ile yönetmiş. Bizler de bugün aynı şekilde, ülkemizin ve Bursa’mızın barış, hoşgörü ve adalet içerisinde yönetilmesi için çaba sarf ediyoruz. Bursa’nın fethi kadar kurtuluşu da çok önemli. 11 Eylül 1922’de Bursa’nın düşman işgalinden kurtulmasını sağlayan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Şükrü Naili Paşa’yı, Keles Kıranışıklar Köyü’nden Saadettin Efe’yi, Harmancık’tan Canım Efe’yi ve tüm dağ müfrezesini de sevgi saygı ve rahmet ile anıyoruz. Bu güzel etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese de ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

“Bilecik’te doğan kıvılcım Bursa’da büyüdü”

 

Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı da yaptığı konuşmada, Bilecik ve Bursa’nın tarih boyunca kaderleri birbirine bağlanmış, iki kadim şehir olduğunu ifade etti. Bilecik’in büyük bir medeniyetin ilk adımı olduğunu kaydeden Subaşı, “Osman Gazi’nin cesareti, Şeyh Edebali’nin bilgeliğiyle yoğurulan bu topraklar, bir devletin değil; aynı zamanda bir inancın, bir anlayışın, bir yaşam biçiminin de temelini attı. Kısa süre sonra bu yürüyüşün bayrağı Bursa’ya geçti. Bursa, Osmanlı Devleti’nin başkenti olarak yalnızca yönetim merkezi değil, aynı zamanda mimarisiyle, kültürüyle, ticaretiyle ve ilim irfan ocaklarıyla bir uygarlığın simgesi haline geldi. Bilecik’te doğan kıvılcım, Bursa’da büyüdü. Anadolu’dan Rumeli’ye uzanan büyük bir çınara dönüştü. Bu iki şehir yüzyıllar boyunca sadece Osmanlı Devleti’nin değil, insanların ortak değerlerini de taşıdı. Hoşgörü, üretim, ilim ve adalet; işte bu miras hepimize yol gösteren bir pusula oldu” dedi.

 

“Yerelden yükselen dayanışma, ülkemizin geleceğini aydınlatacak en büyük ışıktır”

 

Tarih yalnızca geçmişte yaşananlar değildir, aynı zamanda geleceğe de duyulan sorumluluktur diyerek sözlerini sürdüren Subaşı, “Bu nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Cumhuriyetimiz, bu kadim mirası halk iradesi ile taçlandırarak yeni bir sayfa açtı. Milletimiz adına medeniyet seviyesini aşacak yeni bir anlayış belirledi. Bizler de bu yeni tarihsel sorumluluğumuzu demokrasiyle, toplumsal eşitlikle, çevre duyarlılığıyla, eğitimle ve sanatla bütünleştiriyoruz. Daha yaşanabilir, daha adil şehirler kurmanın da mücadelesini veriyoruz. Bu buluşmanın en kıymetli yönü, iki şehir arasında geçmişten bu güne uzanan köprünün, aynı zamanda geleceğe de umutla bakan bir işbirliğine dönüşmesidir. Biz bu birlikteliği ortak projelere ve ortak çözümlere dönüştürmeyi çok önemsiyoruz. Çünkü inanıyoruz ki yerelden yükselen dayanışma, ülkemizin geleceğini aydınlatacak en büyük ışıktır. Bu güzel organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

 

Bursa Bilecikliler Derneği Başkanı Erdoğan Mısırlı ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bilecik ve Bursa, sadece komşu şehirler değil; aynı zamanda köklü bir tarihin, ortak kültürün ve güçlü bağların temsilcileridir. Osmanlı’nın doğduğu topraklardan, imparatorluğun ilk başkentine uzanan bu yolculuk bizleri birbirimize daha da yakınlaştırıyor. Ecdadımızın mirasını yaşatmak, kültürel ve ekonomik işbirliğimizi arttırmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bugünkü buluşmamız sadece bir dostluk buluşması değil, aynı zamanda geleceğe dönük bir birliktelik mesajıdır. Bilecik ve Bursa’nın dostluğu daim olsun, birliğimiz ve beraberliğimiz her zaman güçlü olsun.”

 

Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Mutlu Çınar da, Bursa’nın fethinin 700’üncü yıldönümü kutlamaları için hazırlıklara başladıkları bir dönemde, bu etkinliğe ev sahipliği yapıyor olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını söyledi.

 

Konuşmaların ardından program, Türk Sanat Müziği konseri ile devam etti. Koro tarafından söylenen birbirinden güzel şarkılar eşliğinde gerçekleşen yöresel dans gösterileri de geceye renk kattı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Marport karbon nötr liman yolunda

Türkiye’nin öncü konteyner limanlarından biri olan Marport, “Sürdürülebilirlik Raporu”nu yayımladı. Rapor, şirketin çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki kararlılığını ve bu doğrultuda attığı somut adımları gözler önüne seriyor. Marport, sürdürülebilirlik alanında fark yaratmayı hedefleyen kapsamlı stratejileriyle sektörde örnek olmaya devam ediyor.

 

Marport, hem çevreye duyarlı altyapısı hem de çalışanlarına ve topluma verdiği değerle sürdürülebilir liman işletmeciliğinde öncü bir rol üstleniyor. “Marport Sürdürülebilirlik Raporu” bu yaklaşımın en somut göstergesi olarak öne çıkarken şirketin sürdürülebilirliğe bütüncül bir bakışla yaklaştığını da ortaya koyuyor. Enerji verimliliği ve atık yönetimi gibi alanlarda sürekli iyileştirme çalışmaları yürüten Marport; etik, şeffaf ve hesap verilebilir yönetişim ilkeleri doğrultusunda kurumsal yapısını da güçlendiriyor.

 

Marport karbon nötr liman hedefiyle ilerliyor!

Marport, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli adımlar atarak karbon nötr liman olma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Yapılan ölçümlere göre Marport’un doğrudan sera gazı emisyonu 7.977 ton, dolaylı emisyonu ise 84.684 ton karbondioksit eşdeğer sera gazı emisyonu olarak hesaplandı. Limanda elleçlenen her bir konteyner (TEU) başına düşen sera gazı emisyonu da ayrıca belirlendi. Marport, teknolojik yatırımlar ve operasyonel verimlilik sayesinde emisyonlarını düşürmeyi başararak; her bir konteyner başına düşen sera gazı emisyonunda bir önceki yıla göre %5 azalma sağladı.

 

Verimli atık yönetimi sağlandı

Tehlikeli atık miktarı ise bir önceki yıla göre %39 azaltıldı. Bu önemli düşüş, hem çevresel etkiyi azaltma yönünde atılan adımların hem de daha güvenli ve verimli atık sınıflandırma süreçlerinin bir yansıması oldu. Öte yandan evsel atık miktarında %8 azalma sağlandı. 2019’dan bu yana Sıfır Atık Belgesi’ne de sahip olan Marport, atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri kazanımı için örnek teşkil eden uygulamalar yürütüyor.

 

Enerji verimliliğinde istikrarlı başarı

Marport, sürdürülebilirlik alanında çevresel, sosyal ve yönetişim boyutlarını kapsayan birçok önemli adım attı. Enerji verimliliği çalışmaları kapsamında liman genelinde LED dönüşümleri ile %14 enerji tasarrufu sağlandı. Ayrıca operasyonel süreçlerde kullanılan dijital sistemler sayesinde yılda %4’lük bir oranda yakıt tasarrufu elde edildi.

 

Marport’ta insan odaklı yaklaşım ve etik yönetişim güçleniyor

Marport, çalışan memnuniyetini ve etik yönetişimi önceliklendiren insan odaklı yaklaşımıyla sektörde fark yaratıyor. 900 kişilik çalışan kadrosunun %70’ini saha çalışanlarının oluşturduğu şirkette, tüm çalışanlara 2023 yılında toplam 24.300 saat eğitim verildi. Çalışan bağlılığına yönelik yapılan anketlerde beyaz yaka çalışanın bağlılık skoru %77,2, mavi yaka çalışanın skoru ise %76,2 olarak gerçekleşti. Çalışan memnuniyeti skoru beyaz yakada %70,1 olurken mavi yakada ise %65,7 olarak belirlendi. Kurumsal yönetişim alanında ise Etik Davranış Kuralları güncellenerek farkındalık eğitimleri düzenlendi; iç denetim ve risk yönetimi süreçleri daha bütüncül ve etkin bir yapıya kavuşturuldu. Ayrıca, hayata geçirilen Tedarikçi Davranış Kuralları ile etik iş uygulamalarına olan bağlılık yazılı hale getirilerek tüm operasyonlarda şeffaflık, dürüstlük ve uluslararası sorumluluk standartlarına uyum güçlendirildi. Marport, sürdürülebilir değer yaratma hedefi doğrultusunda hem çalışanları hem de iş ortaklarıyla güçlü ve güvenilir bir yapı inşa etmeye devam ediyor.

 

Alp Çapa:

“İlk sürdürülebilirlik raporumuz, attığımız adımların ve bağlılığımızın bir göstergesi”

Sürdürülebilirlik vizyonunu şu sözlerle ifade eden Arkas Holding Liman ve Terminal İşletmeleri Grubu Başkan Yardımcısı Alp Çapa; “Sadece bir liman işletmecisi olmanın ötesine geçerek, sahip olduğumuz operasyonel yetkinlikleri, ileri teknolojiyle donatılmış altyapı ve modern ekipmanlarımızla birleştiriyor, iş ortaklarımıza mükemmel hizmet sunuyoruz. Bu ilk sürdürülebilirlik raporumuzda ortaya koyduğumuz hedef ve sürdürülebilirlik yolculuğunun ilk yılında gerçekleştirdiğimiz faaliyetler ile bu konulara olan bağlılığımızı gösterdiğimize inanıyoruz. Hedefimiz; gezegenimiz için daha iyisini yaparken tüm paydaşlarımıza fayda sağlamak ve somut hedeflere doğru performans göstergeleri belirlemek. Uzun vadeli değer yaratma yolculuğumuzda paydaşlarımızla birlikte daha iyi bir gelecek inşa etmeye devam edeceğiz” dedi. 

 

İklim riskine karşı ortak mücadele

İklim risklerimizi global senaryoları dikkate alarak değerlendirirken, kabul edilebilir risk seviyelerinde operasyonlarımıza kesintisiz devam ediyoruz. Adaptasyon planlarımız içerisinde iklim değişkenlerini sürekli takip ederek, olası senaryolara karşı proaktif bir yaklaşım sergiliyoruz. Sadece şirket içi önlemlerle sınırlı kalmayarak, liman otoriteleri, sektör paydaşları ve diğer limanlarla iş birliği içinde hareket etme anlayışı benimsendi. Marport’un yaklaşımı, iklim değişikliğiyle mücadelede yalnızca bireysel değil, kolektif bir sorumluluk anlayışını yansıtmaktadır.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kut’ül Amare Zaferi oratoryo gösterisiyle kutlandı

Kahramankazan Kaymakamlığı ve Kahramankazan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Kut’ül Amare Zaferi Kutlama Programı’na Kahramankazan Kaymakamı Abdullah Selim Parlar, Kahramankazan Belediye Başkan Yardımcısı Ali İhsan Baykurt, Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Onurkan Gülderen, Kahramankazan İlçe Emniyet Müdürü Erol Yavuz, Kahramankazan İlçe Milli Eğitim Müdürü Kemal Yıldırım, ilçe protokolü, okul müdürleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

 

 

 

KUT’ÜL AMARE ZAFERİ ÖĞRENCİLER TARAFINDAN CANLANDIRILDI

 

 

Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı yıllarında Çanakkale Zaferi’nin ardından kazandığı büyük savaşlardan bir tanesi olan Kut’ül Amare Zaferi, 109. yıl dönümünde Şahin Ortaokulu öğrencilerinin düzenlediği programla kutlandı. Program saygı duruşu, İstiklal Marşı okunması ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Açılış konuşmaları ile devam eden kutlama programında Şahin Ortaokulu öğrencileri “Bir Destandır Kut’ül Amare” isimli oratoryo gösterisi sergiledi. Halil Kut Paşa’nın İngiliz askerlerine karşı aldığı zaferi tarih dersi konseptinde izleyicilere anlatan öğrenciler, döneme ait unutulmaz olayları sahnede sergiledikleri performansla canlandırdılar. Seyircilerin zaman zaman duygusal anlar yaşadığı oratoryo gösterisine öğrencilerden oluşan müzik korosu da eşlik etti. Eledim Eledim Höllük Eledim, Plevne Marşı eserlerini ve Salâvat-ı Şerifler okuyan müzik korosu, oratoryo gösterisindeki duygu dolu sahneleri seyirciye yansıtmayı başardı.

 

 

 

Alkışlarla birlikte sona eren oratoryo gösterisi sonrasında protokol üyeleri, öğrencilerin hazırladığı resim sergisini gezdi. Kut’ül Amare Zaferi ve tüm aziz şehitlerin adına dağıtılan ikramların ardından program sona erdi.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Salone del Mobile Milano 2025’te Bir Türk İmzası

1961 yılından bu yana düzenlenen ve her yıl dünyanın dört bir yanından tasarım profesyonellerini, mimarları ve yaratıcı markaları bir araya getiren Salone del Mobile Milano, küresel mobilya ve iç mekan tasarımı sahnesinde sektör için önemli bir yer tutuyor. 2025 yılında da 190’dan fazla ülkeden binlerce ziyaretçiyi ağırlayan fuar, aynı zamanda 38 ülkeden 2000’in üzerinde markaya ev sahipliği yapıyor. Uluslararası tasarım dünyası tarafından büyük bir ilgiyle takip edilen Salone del Mobile Milano’da Türkiye’yi ise ByKepi temsil ediyor. 2022 yılından bu yana düzenli olarak katılım sağlayan ByKepi, bu yıl da fuarın en seçkin salonlarından birinde yer alarak sektördeki güçlü pozisyonunu bir kez daha perçinledi. Ziyaretçilerden yoğun ilgi gören marka, 2025 edisyonunda modern lüksün yeni simgesi haline gelen Legacy is Black koleksiyonunu da ilk kez Milano’da sergiledi.

 Milano’da Türk Zanaatkarlığına Vurgu… 

 2022 yılından bu yana Salone del Mobile Milano’da düzenli olarak yer alan ByKepi, bu yılki fuarda “Legacy is Black” adını taşıyan yeni koleksiyonunu ilk kez sektör profesyonellerinin ve tasarım dünyasının beğenisine sundu. Art Deco etkileri taşıyan bu koleksiyon, yüksek parlaklıktaki piano black lake yüzeyler, titiz el işçiliği ve zamansız tasarımlarıyla ByKepi’nin sofistike ve karakter sahibi marka dilini yansıtıyor. Modern detaylarla harmanlanan tasarımlar, markanın özgün estetik anlayışını global ölçekte yansıtırken, Türk zanaatkârlığının titiz işçiliğini ve kültürel mirasını da taşıyor.

 

Fuarda ayrıca, ByKepi’nin yaratıcı iş birliklerine de yer verildi. İtalyan tasarımcı Maurizio Manzoni’nin marka için özel olarak tasarladığı yeni koleksiyondan 6 seçkin ürün sergilenirken, Türk tasarımcı Leyla Uluhanlı’nın özgün çizgilerini yansıtan tasarımlar da fuar ziyaretçileriyle buluştu. 30 yılı aşkın deneyimi ile kişiye özel mobilya ve dekorasyon hizmeti sunarak sektöründe özgün bir yer edinen ve 4 yıldır aralıksız olarak Milano’daki varlığını istikrarlı şekilde sürdüren ByKepi, lokal üretim gücünü ve el işçiliğini küresel tasarım diliyle buluşturarak, Türkiye merkezli bir markanın dünya sahnesinde nasıl kalıcı bir yer edinebileceğinin en etkileyici örneklerinden birini sundu. 

 

“ByKepi, Küresel Tasarım Ekosistemin Bir Parçası”

 Salone del Mobile Milano ile uluslararası tasarım dünyasındaki lider Türk markası konumunu bir kez daha teyit eden ByKepi’nin kurucusu Mustafa Kepi, fuara dair değerlendirmelerde bulunarak; “Salone del Mobile, yalnızca bir fuar değil, aynı zamanda küresel tasarım dilinin şekillendiği bir merkez. Her yıl bu platformda yer almak, markamızın hem tasarım yaklaşımını hem de Türk zanaatkârlığının ustalığını uluslararası sahnede anlatmak için büyük bir fırsat. Bu yıl ‘Legacy is Black’ koleksiyonumuzla hem çağdaş estetik anlayışımızı hem de üretimdeki detaycılığımızı en rafine haliyle sunma şansı yakaladık. Aldığımız geri bildirimler, ByKepi’nin artık sadece Türkiye’yi temsil eden bir marka değil, aynı zamanda küresel tasarım ekosisteminin doğal bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Bu bizim için büyük bir gurur. Milano’da, kendi çizgimizi koruyarak dünya markalarıyla aynı zeminde buluşmak, sürdürülebilir ve etkileyici bir tasarım vizyonunun mümkün olduğunu kanıtlıyor.” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kontrol edilemeyen kıskançlık ilişkiyi yıkıma sürükler!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, kıskançlık duygusunun psikolojik, biyolojik ve toplumsal nedenleri ile sağlıksız hale geldiğinde bireyler ve ilişkiler üzerindeki yıkıcı etkileri hakkında bilgi verdi ve bu durumla başa çıkmak için önerilerde bulundu.

Birçok faktör kıskançlık duygusunu tetikleyebiliyor

Kıskançlığın insan doğasının en karmaşık ve en ilkel duygularından birisi olduğunu aktaran Dr. Mert Sinan Bingöl, “Normalde ‘olağan’ bir duygu olarak hissedilmesine rağmen, eğer kontrolsüz bir hal alırsa, hem bizi hem de ilişkimizi yıpratmaya başlayabilir.” dedi.

Sağlıksız kıskançlığın pek çok sebebi olabileceğini ifade eden Bingöl, “Özellikle kişide özgüven eksikliği olması, partnerini aşırı sahiplenmesi, değersizlik ve yetersizlik hissi nedeniyle kendisini güzel veya çekici bulmaması, ‘partnerimi ne kadar çok kontrol edersem, aldatılma olasılığımı o kadar çok azaltırım’ yanılgısı, yoğun terk edilme korkularının olması, sürekli başkalarının ilişkileriyle kendi ilişkisini kıyaslaması, son yıllarda artan sosyal medya etkileşimleri, partnerin tutarsız davranışlarının olması veya bir başkasına ilgi göstermesi gibi sebepler kıskançlığı ortaya çıkarabilir. Ayrıca kültürel değerler, inançlar ve ataerkil söylemler, kıskançlığın günümüzde daha sık yaşanmasına sebep olabilmekte.” açıklamasını yaptı.

Erkekler cinsellik, kadınlar duygusal temelli kıskançlık yaşıyor 

Psikoloji dünyasında Freud’un, kıskançlığı çocukluk dönemine ait olan çözülmemiş travmalara bağladığı, Klein’ın ise babaya karşı hissedilen kuşku ve rekabet duygusuna dayandırdığının gözlendiğini dile getiren Dr. Mert Sinan Bingöl, şunları söyledi:

“Bilişsel yaklaşımda kıskançlık, öğrenilen bir tepki olarak ele alınırken, sosyo-kültürel yaklaşımda, kültürel etkileşimlerin ve söylemlerin önemi vurgulanır. Evrim teorisyenleri ise, kıskançlık hissinin doğuştan geldiğini, hem erkeklerde hem kadınlarda benzer düzeyde görüldüğünü, fakat erkeklerin daha çok ‘cinsellik’ temelli, kadınların ise daha çok ‘duygusal’ temelli kıskançlık yaşadığını vurgulamıştır.”

Biyolojik nedenler kıskançlığı artırabiliyor!

“Biyolojik açıdan bakıldığında, araştırmalar hem obsesif kişilerde, hem aşıklarda, hem de patolojik kıskançlığı olanlarda ‘serotonin’ düzeylerinin aşırı miktarda azaldığını ve ‘dopamin’ dengesizlikleri olduğunu göstermiştir.” diyen Dr. Mert Sinan Bingöl, bu nedenle, kişide patolojik kıskançlık varsa, tedavi amacıyla serotonin veya dopamin düzenleyici ilaçların önerilebildiğini kaydetti.

Bunun dışında, beynin sağ lobunda gözlenen kanamaların ve diğer olası hasarların, kişide aşırı güvensizlik ve şüpheciliğe yol açtığını da sözlerine ekleyen Bingöl, buna bağlı olarak da bazı bireylerde aşırı kıskançlık duygularının tespit edildiğini vurguladı.

Kıskançlık duygusu, kontrol edilemediğinde ilişkiyi yıkıma sürükleyen bir zehir gibi…

İlişkilerde, sahiplenici, korumacı veya aşırı hassas tavırların, bazı partnerler tarafından yanlışlıkla ‘sevgi’ olarak değerlendirebildiğine dikkat çeken Dr. Mert Sinan Bingöl, “Özellikle medyada, ‘seven insan kıskanır, ya benimsin ya kara toprağın’ gibi klişe söylemlerin yer alması, ciddi bir sorundur. Seven insan, tabi ki kıskanır, fakat bu kıskançlık sağlıklı ölçülerde olmalıdır.” dedi.

Kıskançlık duygusunun, kontrol edilemediğinde ilişkiyi yıkıma sürükleyen bir zehir gibi olduğunun altını çizen Bingöl, ancak doğru miktarda yer aldığında, ilişkiyi geliştirici ve canlandırıcı bir rehbere de dönüşebilir dedi.

Kıskançlık sorun haline geldiğinde önlem alınmazsa partnere yönelik fiziksel şiddet başlayabilir

Sağlıksız kıskançlığın yıpratıcı bir süreç olduğuna işaret eden Dr. Mert Sinan Bingöl, şöyle devam etti:

“Sürekli partnerini takip etmek, mesajlarını okumak, sosyal medya hesaplarını kontrol etmek gibi özgürlüğü kısıtlayıcı davranışlara sebep olur. ‘Kiminle görüştün? Neredeydin? Neden geç kaldın?’ sorularının sonu gelmez. Yersiz şüpheciliğin ve alınganlıkların yoğunlaşarak devam etmesi, kıskançlığın ciddi bir ruhsal sorun haline geldiğinin net göstergesidir. Bu aşamaya gelindiğinde, önlem alınmazsa maalesef partnere yönelik fiziksel şiddete de sebep olabilmektedir. 

Kıskançlık cinayetlerinin çoğunun gerçek bir aldatma vakasından değil, kişinin kendi şüphe, korku ve kuruntularından kaynaklandığı bilinmektedir, bu nedenle gerektiğinde uzman desteği almak ihmal edilmemelidir. Öte yandan, kadın cinayetlerinin bir kısmının, medyada ‘kıskanç eş, kıskanç koca, kıskanç sevgili’ başlığı altında normalleştirilerek yansıtılması, ülkemizde kıskançlığın algılanma biçimlerini olumsuz etkilemektedir.”

İlişki, kıskançlık ve kontrol üzerine değil, güven ve anlayış üzerine kurulmalı

Sağlıksız kıskançlıkla nasıl başa çıkılabileceği konusunda önerilerde bulunan Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, sözlerini şöyle tamamladı:

“Yoğun kıskançlık duygularıyla mücadele edebilmek için, ilk olarak bu duygunun varlığı fark edilmeli ve nereden kaynaklandığı anlaşılmalı. Yani bizim kendimizden mi, partnerimizden mi, yoksa diğer insanlardan mı kaynaklandığı tespit edilmeli. Partnerle daha açık ve şeffaf iletişim kurulmalı. İlişki, kıskançlık ve kontrol üzerine değil, güven ve anlayış üzerine kurulmalı. Mevcut ilişkinin, diğer ilişkilerle kıyaslanmasına son verilmeli. Eğer kıskançlık duygusu ilişkiyi yıpratmaya başladıysa, bir uzman desteği almak çok faydalı olabilir.”

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun Oyun Yazma Programı’na başvurular başlıyor

Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun yerli tiyatro repertuvarına yeni eserler kazandırmak amacıyla düzenlediği NKT Oyun Yazma Programı’nın 2025 dönemi için başvurular 30 Nisan’da başlıyor.

Nilüfer Kent Tiyatrosu (NKT), Türk tiyatrosuna yeni yazarlar ve nitelikli eserler kazandırmak amacıyla 2022 yılında başlattığı NKT Oyun Yazma Programı’nın yeni dönemini duyurdu. Tiyatro yazarlığını desteklemek ve çağdaş fikirlerin sahneye taşınmasını sağlamak amacıyla düzenlenen programa başvurular 30 Nisan’da başlayacak ve 6 Haziran tarihine kadar devam edecek.

Programa kabul edilecek adaylar; Doç. Dr. Oğuz Arıcı, Dr. Öğr. Üyesi Pınar Arık, Cengiz Bozkurt, Y. Emir Çiçek ve Kazım Güçlü’den oluşan Oyun Yazma Programı Seçici Kurulu tarafından belirlenecek. Ön seçki sonuçları 25 Ağustos tarihinde açıklanacak.

Programa seçilen yazarlar, 1 Eylül 2025 – 27 Şubat 2026 tarihleri arasında gerçekleştirilecek atölye sürecine katılacaklar.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Global Finance’ten Aktif Bank’a “En İnovatif Banka” ödülü

Türkiye’nin en büyük özel sermayeli yatırım bankası Aktif Bank, yapay zekâ odaklı Ar-Ge projeleri ile Global Finance Ödülleri’nde Orta ve Doğu Avrupa’nın en inovatif bankası seçildi. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren iştirakleriyle 20 milyondan fazla insanın yaşamına dokunan Aktif Bank, müşteri ve çalışan deneyimini iyileştirmeye odaklanan Psikometrik Test, Smile Detection, Digiview ve Chatbot projeleriyle ödüle ulaştı.

 

Dijital ve basılı yayınlarıyla 163 ülkeye ulaşan uluslararası finans dergisi Global Finance’in her yıl düzenlediği Global Finance Ödülleri sahiplerini buldu. Türkiye’nin en büyük özel sermayeli yatırım bankası Aktif Bank, 2025 Global Finance Innovators Awards kapsamında Orta ve Doğu Avrupa’nın en inovatif Bankası ödülüne layık görüldü.

 

Farklı sektörlerde faaliyet gösteren iştirakleriyle her gün yaklaşık 20 milyon insanın yaşamını kolaylaştıran Aktif Bank ekosistemi, inovatif çözüm projeleriyle ödüle ulaştı. Aktif Bank, sürdürülebilir çözümler hedefiyle hayata geçirdiği Ar-Ge alanındaki müşteri ve çalışan deneyimini iyileştirmeye odaklanan yapay zekâ destekli Psikometrik Test, Smile Detection, Digiview ve Chatbot projeleriyle Global Finance Ödülleri’nde Orta ve Doğu Avrupa’nın en inovatif bankası seçildi.

 

 

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Manisa’nın altyapısı için 2 milyar TL’lik dev yatırım

Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük yatırımlarından olacak dev altyapı projesinin ihalesi gerçekleştirildi.

 

Manisa’nın en fazla nüfusa sahip mahallesi olan Yunusemre İlçesi’ne bağlı Muradiye Mahallesi’nde yapılacak altyapı yatırımı için büyük adım atıldı. 2 milyar TL’lik Dünya Bankası kredisi ile hayata geçirilecek yatırım kapsamında, ilk olarak 65 kilometre içme suyu, 65 kilometre kanalizasyon ve 10 kilometre de yağmur suyu hattı için ihaleye çıkıldı. 

 

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, “Muradiyeli hemşehrilerimizin yaşadığı mağduriyeti gidermek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Yıllardır ihmal edilen, adeta unutulan Muradiye, artık hak ettiği yatırımlarla anılan bir mahalle olacak. Çok istediğim bir projeydi. Bugün ihalesine çıkmanın mutluluğunu yaşıyorum. Manisa için çalışmaya ve çözüm üretmeye devam edeceğiz” dedi.

 

Dünya Bankası kredisi ile Yunusemre Muradiye Mahallesi’nde yapılacak altyapı dönüşümü için ihale, Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü binasında düzenlendi. 13 firmanın teklif verdiği ihale, şeffaflık açısından canlı olarak yayınlandı. Muradiye’nin altyapısının tamamen yenileneceği proje kapsamında; 65 kilometre içme suyu, 65 kilometre kanalizasyon ve 10 kilometre de yağmur suyu hattı döşenecek. Önümüzdeki aylarda proje içerisinde yer alan atık su arıtma tesisi, içme suyu deposu ve Kırkağaç Gelenbe Mahallesi altyapı çalışması için de ayrı ayrı ihaleye çıkılacak.

 

İhalede alınan teklifler, ön değerlendirmenin ardından onay için Dünya Bankası’na gönderilecek. Dünya Bankası’nın kararı ile ihale sonuçlarının kesinleşmesinin ardından en kısa sürede ilk kazma vurulacak.

 

“Bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyorum”

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Muradiye’de, 6 bin kişilik nüfusa göre yıllar önce yapılan mevcut altyapının, günümüzde gece 57 bin, gündüz ise 100 binlere yaklaşan nüfusa hizmet veremediğini hatırlatarak, “Üst katlara su çıkamaz, altyapı bu yoğunluğu kaldıramaz haldeydi. Biz bunu görmezden gelemezdik. Göreve geldiğimiz ilk gün proje için kolları sıvadık. Bugün de yapım ihalesine çıktık. Söz verdiğimiz gibi attığımız her adımı hemşehrilerimiz ile paylaşacağız. Bu kapsamda, ihalemizi de canlı olarak yayınladık. İhalemizin hayırlısı ile sonuçlanmasını bekleyeceğiz. Muradiyelilerin yaşadığı mağduriyeti gidermek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu benim çok istediğim, çok arzuladığım bir projeydi. Bugün ihalesine çıkmanın, Muradiyelilerin uzun süredir dile getirdiği sorunları çözmek için seçim döneminde verdiğim sözü yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Muradiye’mize hayırlı olsun” diye konuştu.

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Dünyanın Bütün İsimleri” son kez izleyici ile buluştu

Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun sevilen oyunlarından “Dünyanın Bütün İsimleri” üç sezonu arkasında bırakarak, Nâzım Hikmet Kültürevi’nde son kez sahnelendi.

Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu’nun üç sezondur sergilediği “Dünyanın Bütün İsimleri” oyunu üç sezonluk başarılı bir yolculuğun ardından son kez seyirci ile buluştu.
Prömiyerini 2023 yılının Şubat ayında yapan oyun, sahnelendiği süre boyunca hem güçlü oyuculukları hem de etkileyici sahne tasarımıyla adından söz ettirdi. David Harrower tarafından yazılan Erdem Avşar tarafından çevirisi yapılan oyunda, bir çiftliğe sıkışıp kalmış genç bir kadının hikâyesi izleyiciyle buluştu. “Dünyanın Bütün İsimleri”, Nâzım Hikmet Kültürevi’nde 3 sezon boyunca 37 temsille, 7 bin 40 kişi tarafından izlendi.
Batuhan Pamukçu tarafından yönetilen oyunda; Ayşe Gülerman Kum, Gökhan Kum ve Oğuz Han Ayaz sahnedeki performanslarıyla izleyicilerden tam not alırken, final gösteriminde de ayakta alkışlandılar.           

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı