Aylık arşivler: Nisan 2025

Çocuklar Geleceğin Şehirlerini Çiziyor: Hayaller Renklerle Buluşuyor!

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı çocukların hayal gücüyle kutluyor! “Senin Çizimlerinle Geleceğin Şehirleri” temasıyla düzenlenen resim yarışması, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencileri geleceğin şehirlerini hayal etmeye ve bu hayalleri resimle ifade etmeye davet ediyor.

 

Geleceğin Şehirlerini Çocuklar Tasarlıyor, Hayaller Renklerle Buluşuyor

Milli ve özgün teknolojilerin gelişimini desteklemeyi amaçlayan T3 Vakfı, çocukların teknolojik farkındalığını artırmak ve geleceğin dünyasına hazırlamak amacıyla “Senin Çizimlerinle Geleceğin Şehirleri Akıllı Şehirler” resim yarışmasını hayata geçiriyor. Çocuklar; uçan arabalar, doğayla uyumlu akıllı binalar, robotlarla dolu caddeler ve kendi kendine yeten ekolojik alanlar gibi geleceğin şehirlerine dair fikirlerini sanata dökecek. Katılımcılar, çalışmalarını istedikleri resim tekniğiyle hazırlayabilecek. Sulu boya, pastel, akrilik gibi farklı malzemelerle hayal dünyalarını tuvale yansıtabilecek olan öğrenciler, tamamladıkları eserlerin görsellerini başvuru formu ile birlikte sisteme yükleyerek yarışmaya katılım sağlayabilecek.

 

Minik Ellerle Büyük Hayallerin Şekilleneceği Yarışmaya Son Başvuru Tarihi 16 Nisan!

Yarışmaya gönderilen eserler, belirlenen değerlendirme kriterleri doğrultusunda jüri tarafından değerlendirilecek. Seçilen en başarılı üç çalışma ödüllendirilirken birinci olan katılımcıya elektrikli bisiklet, ikinci olan katılımcıya bisiklet, üçüncü olan katılımcıya ise akıllı saat hediye edilecek.

Yarışmaya katılmak isteyen öğrenciler için son başvuru tarihi 16 Nisan’da sona erecek. Çocukların hayal gücünü yaratıcı çalışmalara dönüştürmesini teşvik eden bu özel yarışma, katılımcılara geleceğin şehirlerini kendi perspektifleriyle resmetme imkanı sunuyor. Yarışmaya dair tüm ayrıntılara ve başvuru formuna www.t3vakfi.org internet adresi üzerinden erişim sağlanabiliyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Tugay’ın güvenilir ve uygun fiyatlı market sözü gerçek oldu Tanzim satış ruhu İZMAR ile küllerinden doğdu

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 43 yıl kente hizmet veren tanzim satış mağazalarını İZMAR adıyla yeniden İzmirlilerin hizmetine sundu. Karabağlar, Menemen ve Gaziemir’de üç şubeyle hizmete açılacak mağazaların ilki olan Bozyaka şubesi, Başkan Dr. Cemil Tugay’ın ilk alışverişiyle hizmete başladı. Güvenilir gıda ve temel tüketim ürünlerinin uygun fiyatla satışa sunulduğu İZMAR’ların piyasa fiyatının yüzde 20 altında satış yapacağını açıklayan Başkan Tugay, vatandaşın yaptığı 5 bin liralık bir market alışverişinin bin lirasının cebinde kalacağını söyledi. 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın İzmirlilere müjdesini verdiği ve 1973-2016 yılları arasında Tansaş Tanzim Satışları AŞ olarak kentte hizmet veren market zinciri, “İZMAR” adıyla yeniden hizmete açıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki İZTARIM bünyesinde işletilecek İZMAR mağazaları Karabağlar, Menemen ve Gaziemir’de olacak. Şubelerin ilki olan Karabağlar Bozyaka Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ilk alışverişiyle hizmete başladı. Bozyaka’nın ardından Menemen Ulukent Şubesi’nin açılış töreni önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek. İzmirlilere güvenli gıdanın yanı sıra temizlik ürünlerinden kişisel bakıma kadar temel tüketim ürünlerini kâr amacı gütmeden satışa sunan İZMAR’da, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından üretilen süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri, Halk Ekmek ile Şaşal Su, Badem Su ve İzmir Su tek çatı altında uygun fiyatla satışa sunuldu.

“Biz halktan yana olan insanlar olarak mecburen bu işe girdik”

Ziyarette konuşan Başkan Tugay, İZMAR projesinin detayları hakkında bilgi verdi. Başkan Tugay, önemli bir karar verdiklerini belirterek “Bu kararın ilk uygulamasını bugün burada hayata geçiriyoruz. Bizler Tansaş’larla büyüdük. Belediyenin marketlerinin güvenilirliği ve fiyatlarının uygunluğunu yaşayarak öğrendik. Bir süre önce Tansaş’lar devredildi. Birçok belediyemiz sosyal market uygulamaları yapmaya çalıştı. Bunlar istenildiği kadar güçlü uygulamalara dönüştürülemedi. Tekrar tanzim satış marketlerini hayata geçireceğiz derken bize ‘marketçilik belediyenin işi değil’ denildi. Bence de değil. Zaten yapmaya çalıştığımız da bildiğimiz anlamda marketçilik değil. Biz bir market açalım, buradan para kazanalım, birilerine paralar kazandıralım diye bu işlerle ilgilenmiyoruz. Biz halktan yana olan insanlar olarak mecburen bu işe girdik. İnsanlarımız gün yüzü görsün, adil olarak ülkenin olanaklarından faydalansın diye bu görevlerdeyiz” diye konuştu.

“Üreticiye ve tüketiciye yapılan haksızlıklara karşı adım atmak zorundayız”

Türkiye’de ve İzmir’de yurttaşların alım gücünün düştüğüne dikkat çeken Başkan Tugay, “Zincir marketlerin fiyat politikalarına herkes mahkûm durumda. İşin öbür tarafında üreticilerin de mağduriyetleri var. Üreticilerden çok düşük rakamlara alıyor zincir marketler, tüketiciye ne kadara satılacağını da kendi aralarında belirliyorlar. Dolayısıyla hem üreticiye hem tüketiciye yapılan haksızlıklara karşı da bazı adımlar atmak zorundayız” dedi.

“Vatandaşın 5 bin liralık alışverişinin bin 250 lirası cebinde kalacak”

Başkan Tugay, İZMAR marketlerinde ürünlerin piyasadaki en ucuz fiyatlarından yüzde 20-25 daha indirimli satılacağını vurguladı. Başkan Tugay, “Her ay 5 bin lira mutfak masrafı olan bir vatandaşımızın normal markette yapacağı alışverişe göre bin lirası, bin 250 lirası cebinde kalacak. Sıkıntılı durumlarda baktık, bazı ürünlerin fiyatları çok yükseliyor, onları dengeleyecek şekilde üretim ve alım yaptıracağız. İnsanlarımıza o ürünleri de ulaştıracağız. İnsanların temel ihtiyaçlarında mağdur olmaması için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı. 

Halkın öneri ve talepleri doğrultusunda projenin geliştirileceğini ifade eden Tugay, “Sizlerin önerileri, dilekleri bizim için yol gösterici olacak. Ekmeğimiz var, suyumuz var, etimiz, süt ürünlerimiz, tarladan gelen ürünlerimiz var. Hepsi piyasadan yüzde 20-25 daha ucuza satılacak.  Herhangi bir yerde bir yanlış görürseniz lütfen beni uyarın” şeklinde konuştu.

15 Halkın Bakkalı şubesi İZMAR’a dönüşecek

İZMAR projesinin kısa sürede İzmir geneline yayılması hedefleniyor. İzmir genelinde 15 market ve 1 gezici market olmak üzere hizmet veren Halkın Bakkalı şubeleri kısa sürede İZMAR mağazalarına dönüşecek. Bozyaka Şubesi’nin ardından ikinci şube Menemen Ulukent’te, ardından Gaziemir’de hizmete açılacak.

İZMAR’da sadece güvenilir ürünler yer alacak

İZTARIM AŞ, İZMAR’da satışa sunulacak ürünleri belirlerken Türkiye genelinde üretim standartlarına uygun, sadece güvenilir ürünlerin market raflarında yer alması için özel çalışma yürüttü. Gıda ürünlerinin yanı sıra temizlik, kişisel bakım gibi temel tüketim ürünlerinin de markette yer alacağını İZMAR’da markaya dayalı değil, güvene dayalı bir ürün gamı oluşturulacak. İlk etapta İZMAR’larda 21 kategoride 581 ürün yer alacak.

Büyükşehir’in et, süt ürünleri ve tüm suları tek çatı altında

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait 100. Yıl Bayındır Süt İşleme Fabrikası ve Ödemiş Et Entegre Tesisi’nde üretilen et ve süt ürünleri İZMAR’da uygun fiyatla halkla buluşacak. Et ve süt ürünlerinin yanı sıra Şaşal Su, Badem Su ve İzmir Su ürünlerini tek çatı altında, İZMAR’da satışa sunulacak. Belirli mağazalarda su satışı için “gel al” noktaları oluşturulacak.

Halk Ekmek büfesi olarak da hizmet verecek

İZMAR mağazaları açıldığı her yerde Halk Ekmek büfesi olarak da hizmet verecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ürettiği ve uygun fiyatla yurttaşa sunduğu sağlıklı ve güvenilir ekmeğe artık İZMAR’da da ulaşılabilecek.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

30 yılda hem fuar büyüdü hem firmalar

Türk doğal taşının dünyaya açılan kapısı Marble İzmir – Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı 30. kez dünyayla buluştu. 150 bin metrekareyi aşan alanda yerli ve yabancı katılımcıların yer aldığı fuara kurulduğu ilk günden bu yana, tam 30 yıldır katılan firmalar da hem bu istikrardan hem de fuarın kendilerine sağladığı ticaret hacminden mutlu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, sağladığı ekonomik katkının yanında 30 yıllık istikrarıyla da sektörün nabzını tutuyor. Alacakaya Mermer, bu yıl 30. kez kurduğu standı ile dikkat çeken firmalardan biri. Türkiye’nin en özel doğal taşlarından olan ve sadece Elazığ bölgesinde çıkarılan üzerindeki kaplama “Elazığ Vişnesi” adını verdikleri doğal taşın görünümünü taşıyan son model bir otomobili standında sergiliyor.

Alacakaya Mermer Yönetim Kurulu Üyesi Mertcan Yaşlı, 100 ülkeye ihracat yaptıklarını ve bunda Marble İzmir Fuarı’nın önemli katkısı olduğunu belirtti. Mertcan Yaşlı, “İzmir Mermer Fuarı’na 30 yıldır katılan nadir firmalardan biriyiz. 41 yıllık bir firmayız. Ben şirketin üçüncü jenerasyon yöneticilerindenim. 10 mermer ocağımız, 20’ye yakın taşımız var. Bugün yaklaşık 100 ülkeye ihracat yapıyoruz. Dünyada mermer sektörünü simgeleyen fuarlardan biri olan Marble İzmir’in, ihracatımızın 100 ülkeye ulaşmasında katkısı büyük. Dünya çapından misafirlerimiz fuara geliyor ve bizleri ziyaret ediyor. Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Avrupa ülkeleri, Suudi Arabistan gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. Bizim taşlarımız Beyaz Saray’da, Çankaya Köşkü’nde var. Dünya genelinde Victoria’s Secret’larda, Starbucks’larda, Dolce Gabbana, Fendi olmak üzere birçok prestijli yapı ve mekanda taşlarımız mevcut. Türk mermerini dünyada tanıtmak, istihdam sağlamak, ülke ekonomisine döviz kazandırmak ve hep birlikte daha güzel yerlere gelmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

“Elazığ Vişnesi” desenli Porsche 911 stantta

“Elazığ Vişnesi” mermerinin firmalarının doğuş hikayesi olduğunu belirten Mertcan Yaşlı, Elazığ Vişnesi’nin Elazığ’ın Alacakaya ilçesinden çıktığını kendilerinin de Alacakayalı olduğunu söyledi. Elazığ Vişnesi mermerinin dünyada eşi ve benzeri olmadığını anlatan Yaşlı, “Rengiyle, dokusuyla mermer sektöründe çok öncü taşlardan birisidir. Hatta bir milli değer bile diyebiliriz” dedi.

Stantta dikkatleri üzerine çeken mermer desenli otomobilin hikayesini ise şöyle anlattı: “Porsche 911’in Elazığ Vişnesi rengi ile kaplandığına yönelik haberler çıktı. Ben de 911 sahibiydim, genç nesil olarak aklımıza böyle bir proje geldi. Hem dünyada eşi ve benzeri olmayan taşımız var hem böyle bir aracımız var. ‘Neden bu taşımızı böyle bir proje ile İzmir fuarında sergilemiyoruz’ dedim. Bu şekilde bir proje ürettik. Özel bir baskı yaptırdık. Japonya’dan gelen makinalarla taşın projesi çizildi. Aynı görünüm, aynı deseni sağlayabileceğimiz bir kaplama yaptık. Özel bir işçilikle bu projeyi aracımıza uyguladık ve standımıza yerleştirdik.”

İlk fuara pikapla katılıp dünyaya açılan firma: Çekiçler

Eskişehir’de üretim yapan Çekiçler Mermer de 30 yıldır fuarda stant açan firmalardan bir diğeri. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çekiç ilk fuara arkası açık pikapla geldiklerini, bugün fuarın kendilerine büyük bir heyecan verdiğini anlattı.

Hasan Çekiç, “Ülkemizin her tarafında gerek mermer ocakları gerekse ebatlı ürün üretiyoruz. Ürettiğimiz ürünleri de ülkemize katma değer yaratıp ihraç ediyoruz. 30 yıldır mermer fuarına katılıyoruz. 30 yıl deyince çok heyecan verici bir durum oluşuyor çünkü ilk katıldığımız günlerde arkası açık küçük bir pikapla geldik. Küçük bir alanda mallarımızı teşhir ettik. O günden bu güne baktığımız zaman İzmir çok büyük bir gelişme gösterdi. Bu gelişmede de tabi herkesin payı var. Biz şirket olarak bir yerlere geldik ama gerek sivil toplum kuruluşları gerek İZFAŞ fuarın ana düzenleyicisi, belediye, İzmir halkı hepsinin bu işlerde katkısı var ve bu alanda ülke olarak da iyi bir yerlere gittiğimiz kanaatindeyim. İlk zamanlarda fuarın çok katkısı olmaz diye düşünmüştük. Bu fuarların merkezi yurtdışı, özellikle İtalya diye düşünmüştük ama zaman içinde gördük ki ülkemiz de, İzmir de bir marka oldu. Her geçen gün değerini, katkısını yükseltti. Bu sektörde marka şehirlerden birisi oldu İzmir ve dolayısıyla İZFAŞ” diye konuştu.

Sertel: Marble sektöre çok şey kattı

Başaranlar Mermer, Marble Fuarı’ndan önce İzmir Enternasyonal Fuarı’na katılarak İzmir’de tam 33 yıldır stant açan Denizli merkezli bir firma. Denizli Madenciler ve Mermerciler Derneği Başkanı, Denizli Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Başaranlar Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sertel, fuarın sektöre çok şey kattığını belirterek şunları söyledi:

“Marble Fuarı’ndan önce de İzmir Enternasyonal Fuarı Sevgi Yolu’nda stant açan 10-15 firmadan biriyiz. 33 yıldır katılıyoruz. Fuar bizim sektörümüze çok şey kattı. Sektör olarak biz de fuara çok şey kattığımıza inanıyoruz. İzmir’i doğal taş sektörü olarak seviyoruz. Karşılıklı bir iş birliği içinde olduk. Belediye başkanlarımız fuarı büyütmek için çaba gösterdi. Bu fuar alanı da Marble Fuarı sayesinde kuruldu, güzel bir fuar alanımız oldu. Sektör olarak bunlardan memnunuz. Büyükşehir Belediyemizin de çok büyük hizmetleri var. Karşılıklı istifade ile fuarı güzel yerlere getirdiğimize inanıyoruz. Sektör olarak geçen sene çok başarılı bir sene geçirmedik buna rağmen 1000’in üzerinde yerli ve yabancı katılımcıyla güzel bir fuar organizasyonu oldu bu sene. Katılan firmaların beklentilerini karşılayan, siparişlerini aldıkları güzel bir fuar geçirmelerini umut ediyorum.”

Saraçoğlu: Yeni pazarlar bulmada büyük kolaylık sağladı

Ankara merkezli Set Makina’nın ortaklarından ve Genel Müdürü Ayşe Saraçoğlu da fuara 30 yıldır katılan beş firmadan biri olduklarını söyledi. Geçen yıllar içinde doğal taş makinaları teknolojisinin de çok fazla geliştiğini aktaran Saraçoğlu, “Bu da bizi ayrıca mutlu ediyor. Aynı zamanda İzmir’in mermer fuarı konusunda ihtisaslaşması bizim açımızdan oldukça önemli. İzmir Mermer Fuarı dünyanın en büyük ikinci mermer fuarı olarak geçiyordu ve bunu bütün dünya böyle biliyordu. Onun için geçmişten beri çok fazla yurtdışından firmalar, heyetler geliyor. Bu da bizim gibi üretici firmalara ihracatı artırma ve yeni pazarlar bulma konusunda büyük bir kolaylık sağlamıştır. Daha fazla iş birliklerinin artırılıp daha fazla yurtdışı heyetlerinin getirilmesi ve farklı organizasyonların yapılmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bornova’da yerel reform buluşması

Murat Karayalçın’ın katılımıyla “Sürdürülebilir Konut Politikaları ve Konut Hakkı” ele alınacak

 

Türkiye siyasetinin duayen isimlerinden Murat Karayalçın’ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Yerel Reform Girişimi Derneği’nin düzenlediği “Konut Hakkı ve Belediyelerin Sürdürülebilir Konut Politikaları” başlıklı Yerel Reform Buluşması, Bornova Belediyesi ve Bornova Kent Konseyi’nin katkıları ile Bornova’da gerçekleşecek.

 

14 Nisan Pazartesi günü saat 14.00’te, Bornova Belediyesi Nevzat Kavalar Kültür Merkezi’nde düzenlenecek etkinliğin açılış konuşmalarını Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki ile Bornova Kent Konseyi Başkanı Av. Dr. Doğan Baran Mengüş yapacak. Ardından Yerel Reform Girişimi Derneği Yönetim Başkanı Murat Karayalçın, konut hakkı ve sürdürülebilir konut politikalarına dair bir sunuş gerçekleştirecek.

 

Tartışmalar ve katılım fırsatı

 

Sosyolog Dr. Engin Önen’in kolaylaştırıcılığında gerçekleşecek tartışmada, İzmir İleri Teknoloji Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Doç. Dr. Adile Arslan Avar ve Şehir Plancısı Ali Faruk Göksu, sürdürülebilir konut politikalarını ele alacak. Katılımcılar, uzmanlarla birlikte bu önemli konuda görüşlerini paylaşabilecek.

 

Kapanış değerlendirmesi

 

Etkinliğin sonunda, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Prof. Dr. Ruşen Keleş, yerel reformların etkileri ve sürdürülebilir konut politikalarının önemi üzerine bir değerlendirme yapacak.

 

Ömer Eşki’den davet

 

Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, tüm vatandaşları, Konut Hakkı ve Sürdürülebilir Konut Politikaları hakkında fikir alışverişi yapmak üzere bu önemli etkinliğe davet etti. Eşki, “Bu buluşma, Bornova için geleceğe yönelik önemli bir adım olacak. Herkesi, fikirlerini paylaşmaya ve bu süreçte yer almaya davet ediyorum” diye konuştu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbank’ta Değer Zinciri Yönetimi Dönemi Başlıyor

Müşterilerine bütünsel değer önerileri sunmayı hedefleyen Akbank, sektörde öncü bir adım atarak Değer Zinciri Yönetimi Bölümü’nü kurdu.

Akbank, bankacılık sektöründe öncü bir adım atarak Değer Zinciri Yönetimi Bölümü’nü hayata geçirdi. KOBİ Bankacılığı İş Birimi çatısı altında faaliyet gösterecek bu yeni yapılanmayla banka; Kurumsal, Ticari ve KOBİ segmentlerinin yanı sıra Bireysel ve Özel Bankacılık müşterilerini de kapsayan çok katmanlı bir hizmet modeline geçiş yapıyor.

Akbank, bu yeni yapılanmasıyla müşterilerinin bulunduğu ekosistemleri bütüncül bir yaklaşımla ele alarak, tedarikçilerden bayilere, çalışanlardan son kullanıcılara kadar tüm paydaşları kapsayan uçtan uca çözümler geliştirmeyi hedefliyor. Dijitalleşmenin sağladığı verimlilik artışıyla birlikte finansmana erişimin kolaylaşması ve işletmelere hem maliyet avantajı hem de operasyonel verimlilik sunulması da bu yeniliğin artıları olarak öne çıkıyor. Değer Zinciri Yönetimi Bölümü’nün özellikle KOBİ’lerin rekabet gücünü artırarak finansal kapsayıcılık açısından da önemli katkılar sağlaması bekleniyor. Yeni yapılanma, müşterilerin ticari ilişkilerinden doğan tüm fırsatları analiz ederek katma değer yaratmayı ve tüm ekosistem genelinde sürdürülebilir fayda sağlamayı amaçlıyor.

Bankacılık ilişkilerinde derinleşmeyi ve farklılaştırılmış değer önerileriyle yeni faaliyet alanları yaratmayı hedeflediklerini vurgulayan Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, “Değer Zinciri Yönetimi Bölümümüz, sadece Akbank için değil, sektörümüz için de organizasyonel bir inovasyon örneği olarak öne çıkıyor. Bu yeni yapıyla birlikte müşterilerimizin iş yapma biçimlerine uyumlu, entegre çözümler sunarak ekosistem genelinde katma değer yaratmayı amaçlıyoruz. Böylece müşteri ilişkilerinde derinleşirken; dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odağında da önemli ilerlemeler sağlamayı hedefliyoruz. Sektörde yeni bir yaklaşımın öncüsü olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Akbank’ın yeni yapılanması, geleneksel segment bazlı bankacılık yaklaşımından bütüncül bir yaklaşıma geçişe de işaret ediyor. Bankaların yalnızca finansal işlemlerle sınırlı kalmayıp; işletmelere, bireylere ve paydaşlara çözüm odaklı, entegre platformlar sunmasının önünü açıyor. Bütünsel yapıyı aktif olarak yöneten ve teknolojiyle destekleyen öncü bankalardan biri olan Akbank, değer zinciri yaklaşımını benimseyerek müşterilerine sağladığı değeri en üst düzeye taşırken, sektöre örnek olabilecek uygulamaları hayata geçirmeye devam ediyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ciro Endeksleri, Şubat 2025

 

Toplam ciro yıllık %32,0 arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2025 yılı Şubat ayında yıllık %32,0 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2025 yılı Şubat ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %21,0 arttı, inşaat ciro endeksi %49,1 arttı, ticaret ciro endeksi %34,4 arttı, hizmet ciro endeksi %39,6 arttı.

Toplam ciro yıllık değişim oranı(%), Şubat 2025

Ciro endeksleri yıllık değişim oranları(%), Şubat 2025

Toplam ciro aylık %3,4 arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2025 yılı Şubat ayında aylık %3,4 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2025 yılı Şubat ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %2,0 arttı, inşaat ciro endeksi %6,0 arttı, ticaret ciro endeksi %4,0 arttı, hizmet ciro endeksi %2,4 arttı.

Toplam ciro aylık değişim oranı(%), Şubat 2025

Ciro endeksleri aylık değişim oranları(%), Şubat 2025

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akyapı en büyük ‘Ticarethane’ projesini Dudullu’da hayata geçiriyor

27 yıldan bu yana ürettiği konut ve sanayi projeleriile gayrimenkul sektörüne yön veren Akyapı, üç yıl önce başlattığı Ticarethane projelerinin en büyüğünü Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nin merkezinde hayata geçiriyor.
310 bin metrekarelik inşaat alanında başlanan projede 555 adet bağımsız bölüm, bugün satışa çıkarıldı.Proje, yaklaşık 8 bin kişiye tek başına istihdam sağlayacak.
 

Gerçekleştirdiği pek çok konut, ofis, alışveriş, yaşam merkezi, üretim ve lojistik tesisi ile gayrimenkul sektörüne 27 yıldır yön veren Akyapı, 3 yıl önce sanayi konseptiyle geliştirdiği Ticarethane projelerinin en büyüğünü şimdi Dudullu’da satışa çıkarıyor. Ticarethane Metkap, Ticarethane Hadımköy ve Ticarethane Başakşehir projelerinin ardından alıcılarına sunulmaya hazırlanan Ticarethane Dudullu, Türkiye’nin en önemli üretim üslerinden biri olan Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nin(OSB) merkezindeki tek parselde hayata geçirilecek. 

Kooperatifleri, fabrika alanları ve bağımsız firmalarıyla yıllık 2 Milyar Doları aşan ihracata sahip Dudullu OSB’nin kalbinde yer alan 555 adet bağımsız bölümün yer alacağı Ticarethane Dudullu’nun lansmanı, 10 Nisan Perşembe günü projenin satış ofisinde gerçekleştirildi. Akyapı Yönetim Kurulu Başkanları Mahmut Asmalı ve Hüseyin Dinçel’in katılımlarıyla düzenlenen lansman ile birlikte projenin satışları da başladı.

“Üretimi yeni teknolojilerle artırarak ekonomiye katkıda bulunma zamanı”

Bugüne kadar yatırım yaptıkları 4 sanayi konseptli Ticarethane projesi ile yaklaşık 21 bin kişiye istihdam sağlamayı ve bu önemli yatırımlarla ekonomiye büyük katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydeden Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Asmalı, içinde bulunduğumuz konjonktürde ülkemizin ekonomisine, üretim ve istihdamına önemli katkılar sunacak projelerin artmasında sektör liderlerinin sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekti. 

Seçimlerin ve savaşların damga vurduğu 2024 yılında her şeye rağmen ekonomimizin yüzde 3,2 büyüme kaydettiğini ve kişi başına düşen gelirin 15 bin Doları aşarak rekor seviyeye çıktığını hatırlatan Asmalı, “İnşaat sektörümüz yüzde 9,3 büyüyerek bu büyümeye en fazla katkı veren sektör oldu. Hükümetimizin ekosistemi güçlendirecek politikalar yürüterek ekonomik toparlanmanın güçlü sinyallerini almaya başladığı bugünlerde, bu çalışmalara sektör olarak katkıda bulunmamız gereken bir dönemdeyiz. Türk iş dünyasının temsilcileri olarak bize düşen görev; her zamankinden daha rekabetçi bir vizyonla çalışarak mevcut üretim ve ihracat gücümüzü artırmaktır. Bundan hareketle, ülkemizin üretim kapasitesini yükselterek yaklaşık 8 bin kişiye istihdam, ekonomimize büyük katkı sağlayacak dördüncü Ticarethane projemiz olan Ticarethane Dudullu’yu sanayimize kazandırmaktan onur duyuyoruz” değerlendirmesini yaptı. 

“Kapasitelerini artırmak isteyen sanayicilerimizin talebini dikkate aldık”

4 Ticarethane projesinde toplam 625 bin metrekare inşaat alanı ve 1.313 adet bağımsız bölüm yer aldığını kaydeden Asmalı,İstanbul’un en önemli lojistik ve üretim merkezlerinde bulunan bu projelerin son teknolojiye sahip alanlarda işini büyütmek isteyen şirket, imalathane, mağaza ve yatırımcılara hitap ettiğini kaydetti. 

Projelerin sadece günümüz koşulları ile değil, gelecekte de aynı verimlilikle faaliyetgöstermeye olanak tanıdığına dikkat çeken Asmalı, “Ticarethane projelerini hayatageçirirken, üretim hatlarını genişletmeye ve kapasitelerini arttırmaya ihtiyaç duyansanayicilerimizin taleplerini dikkate aldık.Çeyrek asırı geride bıraktığımız sektörde,sanayicilerimizin daha iyi imkanlarla üretim yapmalarını destekleyerek üretime, teknoloji ve inovasyon odaklı daha güçlü bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

 

“Sanayi merkezlerinin yeni ihtiyaç ve teknolojilerle dönüştürülmesi şart”

Türkiye’deki sanayi bölgelerinin 45-50 yıl öncesinin ihtiyaçlarıyla yapıldığını ve bu bölgelerin özellikle deprem dayanıklılığı açısından ciddi sıkıntılar taşıdığını kaydeden Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçelise “Konutlar için bugün nasıl dönüşüm gerekiyorsa,bugünün ihtiyaçlarına ve teknolojik beklentilerine cevap veremeyensanayi bölgelerimizin de dönüşümü şart. Bu ihtiyacı da görerek Ticarethane projelerine başladık.Ticarethane Dudullu; üreticilere her olanağı sunan, modern ve donanımlıbir sanayi kompleksi olacak” dedi. 

Dinçel, şöyle devam etti: “Net 68 bin metrekare arazide310 bin metrekarelik inşaat alanlıprojemizde,3 blokta 555 adet bağımsız bölüm yer alacak. Blokların her katta sirkülasyon sistemi ve köprüler ile birbirine bağlı olacağı projede bölümler, 200m2’den başlayıp 32.000 m2’ye kadar birleştirilebilecek. 8 metreye varan kat yüksekliği ve 13 metreye varan kolon açıklığı ile tır geçişlerine uygunolanprojede‘Ticarethane Dinamik’ adında bir de sosyal tesis planladık. Burada dinlenme alanları, ortak çalışma ve toplantı alanları, kafe ve yeme-içme alanları,fitness merkezi, oyun salonu ve mescit yer alacak. İmalathane, özel teknik alan, sığınak, elektrikli araç ve scooter üniteleri, depo alanları, jeneratör, 7/24 güvenlik ve her bağımsız bölüme özel otopark bulunan proje, ayrıca ‘Yeşil Bina Sertifikası’na da sahip. “Yeşil Bina Sertifikası” ile Ticarethane projelerinde işyeri sahibi olanların, Avrupa Ekonomik Topluluğu (AB) gibi dünyanın en önemli ekonomik bölgelerine düşük vergi avantajı ve ihracat kolaylığı bulunuyor. Buna ek olarak düşük enerji ve su tüketimi, sürdürülebilirlik ve düşük maliyetler gibi birçok avantajı da bulunuyor. Ticarethane Dudullu, OSB içinde yer alması sebebiyle alıcılarına uygun enerji maliyeti, yatırım teşvikleri ve vergi muafiyeti gibi ekstra avantajlar ve kolaylıklar da sağlıyor.”

“Ticarethanekonsepti,getiri ve geri dönüş süresi açısından da avantajlı” 

Gayrimenkulün döviz, altın, borsa gibi diğer yatırım araçlarıyla kıyaslandığında her zaman en fazla kazandıran, en az riski olan yatırım aracı olduğunu kaydeden Dinçel, 2025’in ilk çeyreğinden itibaren yatırımların gayrimenkule yöneleceğini düşündüğünü dile getirdi. Ticarethanelerin ise bugün konuta kıyasla getiri ve değerlenme bakımından yüksek olmasıyladikkat çektiğini belirten Dinçel, “Ticari yatırım, konuta göre %25 daha yüksek getiri elde etme imkanı sağlıyor. Yatırımın geri dönüş süreleri ise konutta ortalama 18yıl iken ticari gayrimenkulde 15 yıl civarında. Hatta lokasyonuna göre 15 yılın altında olan bölgeler de var. Ticari gayrimenkulde lokasyon, yatırımın değerini artıran bir faktör. İstanbul Havalimanı’na 75 km, Sabiha Gökçen’e 20 km uzaklıkta bulunan Ticarethane Dudullu, önünde metro istasyonu bulunması veE-5, TEM, Kuzey Marmara Otoyolu gibi ana akslara olan yakınlığıyla yatırımcı açısından büyük değer sağlayacak” dedi. 

2025 Yılına Teslim Projeleriyle Damga Vuruyor

Akyapı, 2023 ve 2024 yıllarında hayata geçirdiği projelerle inşaat sektöründeki güvenilirliğini bir kez daha kanıtladı. 2023 yılında teslim edilen projeler arasında 706 konut ve 128 ticari alanla Türkiye’nin deprem izolatörlü ilk toplu konut projesi olan Mavera Comfort yer alırken, 2024’te teslim edilen projeler arasında ise 179 konut ve 10 ticari alanla Mavera Homes, 21 adet villadan oluşan Mavera Villaları ile 485 adet konut ve 11 ticari alanla Mavera Residence yer alıyor. 2025 yılında ise Akyapı, Anadolu Yakası’nın ve Ümraniye’nin en değerli lokasyonunda yer alan, 509 konut ve 148 ticari alandan oluşan Limonlu Bahçe Konakları, Büyükçekmece’de göl ve deniz manzaralı, 128 adet prestijli villadan oluşan Big Country ve kendi bünyesinde yer alan arıtma tesisi ile sektörü için büyük bir yenilik getiren, 137 adet bağımsız bölümden oluşan Ticarethane METKAP sanayi projelerini teslim ediyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gıda İsrafıyla Mücadelede Bilimsel Tarımın Gücünü Vurguladı

Barilla Türkiye, bu yıl 5’incisi düzenlenen Gıda Bankacılığı Zirvesi’nde gıda israfı ve tarımda verimlilik alanlarında yürüttüğü sürdürülebilir uygulamaları aktardı. Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) tarafından İstanbul Şişli’de gerçekleştirilen zirvede Barilla Gıda Satınalma ve Lojistik Kıdemli Müdürü Aytaç Köksal, “Gıda ve Tarım Değer Zincirinde Kayıplar ve İsrafın Önlenmesi” oturumunda konuşmacı olarak yer aldı.

Dünyada üretilen gıdanın üçte biri israf olurken, gıda talebi hızla artıyor. Tarım uygulamalarındaki eksiklikler, iklim değişikliği, tahıl üretiminin sürdürülebilirliğini tehdit etmeye devam ediyor. Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) tarafından “İsraf ile Mücadelenin Parçası Ol” temasıyla 5’inci kez düzenlenen Gıda Bankacılığı Zirvesi’nde gıda israfı ve gıdaya adil erişimdeki sorunlar ile çözüm önerileri ele alındı.

Barilla Türkiye’nin de destek verdiği etkinlikte, israf ile mücadelenin önemine dikkat çekildi. Moderatörlüğünü tarım yazarı Mine Ataman’ın üstlendiği “Gıda ve Tarım Değer Zincirinde Kayıplar ve İsrafın Önlenmesi” oturumunda konuşan Barilla Gıda Satınalma ve Lojistik Kıdemli Müdürü Aytaç Köksal, buğday özelinde sürdürülebilir tarım uygulamalarını katılımcılarla paylaştı.

Konuşmasında Türkiye’de Barilla’nın 30 yılı aşkın süredir sözleşmeli tarım yaptığını belirten Aytaç Köksal, israfın tohumun tarlaya atılmasından önce başladığına dikkat çekerek, doğru tarım uygulamalarının her aşamasının planlanmasını ve tüm sürecin bilimsel yaklaşımla yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Barilla’nın Türkiye’de son 10 yıldır sözleşmeli tarım uygulamasını sürdürülebilir tarımla birleştirdiğini belirten Köksal; “Hem Trakya’da hem Güneydoğu Anadolu’da bölgedeki üniversiteler, enstitüler, akademisyenler ve ziraat mühendisleriyle iş birliği içindeyiz. Hayata geçirdiğimiz sistem, tarımsal verimliliği artırırken kaynak kullanımını da optimize ediyor” dedi.

Bilimsel tarım yöntemlerinin sağladığı tasarrufa dikkat çeken Aytaç Köksal, “Türkiye’de yıllık 7 milyon hektar buğday ekiliyor ve ortalamada hektara 300 kilo buğday tohumu atılıyor. Bilimsel yöntemlerle bu oranlarda yüzde 15-20 arasında iyileşme sağlanabilir. Bu da 300-400 bin ton buğdaya tekabül ediyor. Bir insanın yıllık 150-160 kilo buğday tükettiğini düşünürsek, 2,5 milyon insanın yıllık buğday ihtiyacını daha tohum aşamasında kaybediyoruz. Bunu tersine çevirebiliriz” açıklamasını yaptı.

Barilla’nın tarımsal üretim politikalarında bölgesel planlamaya önem verdiğini vurgulayan Köksal, sürdürülebilir bir tarım ekosistemi için kamunun, özel sektörün ve çiftçi örgütlerinin birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Su kaynaklarımız azalıyor, toprak verimliliği tehdit altında. Çiftçilerimizin yıllık planlamaya ihtiyacı var. Bu planlamada toprağı ne zaman dinlendireceğinden ne zaman hangi yöntemlerle hangi mahsulü ekeceğine kadar detaylıca çalışılmalı. Bilimi sahaya taşımalıyız. Barilla olarak aynı tarlada geleneksel ve bilimsel yöntemlerle ekim yaptırıyoruz. Geleneksel yöntem daha verimli sonuç verirse ekonomik kaybı bizim karşılayacağımızı taahhüt ediyoruz. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Şanlıurfa ve Mardin, İç Anadolu Bölgesi’nde Konya, Trakya’da Tekirdağ ve Kırklareli merkezli olarak, ilgili bölgelerin akademik kuruluşlarının iş birliği ve danışmanlığında, küçük çiftçilere yönelik eğitimden maddi desteğe kadar geniş kapsamlı bir programla makarnalık durum buğdayı üretimi gerçekleştirdik. Oluşturduğumuz bu entegre model sayesinde tarımsal verimliliği yüzde 13 oranında artırırken, karbon emisyonunu yüzde 30’a yaklaşan oranlarda azalttık.”

TİDER’in 15. kuruluş yıldönümünün de kutlandığı zirvede, Küresel Gıda Bankacılığı ağının başlattığı “Gıdadan Fazlası” kampanyasının detayları da paylaşıldı. Zirvede, “Gıdanın Sürdürülebilirliği ve Tüketici Alışkanlıkları”, “Dönüşüm Yıldızları”, “Sokak Hayvanları için Projeler” ve “İnsana Yakışır Ekonomik Büyüme ve Yoksulluğa Karşı Önlemler” görüşüldü.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çin’den ABD’ye yeni misilleme

Çin hükümeti, ABD mallarının ithalatına uygulanan yüzde 84’lük tarifenin yüzde 125’e çıkarıldığını duyurdu.

Çin Gümrük Tarifesi Komisyonu tarafından yapılan açıklamada “ABD’nin Çin’e yönelik aşırı yüksek gümrük vergileri uygulaması, uluslararası ekonomik ve ticari kuralları ciddi şekilde ihlal etmekte, temel ekonomik ilkeler ve akılcı yaklaşımlarla çelişmekte olup tamamen tek taraflı zorbalık ve baskı eylemidir” ifadeleri kullanıldı.

“DAHA FAZLASI DİKKATE ALINMAYACAK”

Daha önce açıklanan yüzde 84’lük ek gümrük vergisinin yüzde 125’e yükseltildiği belirtilen açıklama şöyle devam etti:

“Mevcut gümrük vergisi seviyesinde, ABD’den Çin’e ihraç edilen ürünlerin pazarda kabul görmesi mümkün olmadığından, ABD tarafının Çin’e yönelik daha yüksek gümrük vergileri uygulaması durumunda, Çin tarafı bunu dikkate almayacaktır.”

ABD YÜZDE 145’E YÜKSELTMİŞTİ

ABD Başkanı Trump önceki gün Truth Social sosyal medya hesabından dün yaptığı paylaşımda, ticaret, ticaret engelleri, tarifeler, kur manipülasyonu ve parasal olmayan tarifeler gibi konularda çözüm bulmak için 75’ten fazla ülkenin kendileriyle iletişime geçtiğini bildirmişti. Bu ülkelerin ABD’ye karşı hiçbir şekilde misillemede bulunmadığını belirten Trump, ek tarifelerin 90 gün süreyle durdurulmasını, bu sürede yüzde 10’luk temel tarife oranının uygulanmasını onayladığını kaydetmişti. Ancak Trump, Çin’e uyguladığı tarifeyi ise yüzde 125’e çıkardığını açıklamıştı.

Daha sonra Beyaz Saray yetkilileri Trump’ın yüzde 125’ten bahsederken, yalnızca karşılıklı tarifelere atıfta bulunduğunu aktardı ve yüzde 20’lik fentanil tarifeleri dahil edildiğinde toplam tarife oranının yüzde 145’e çıktığını kaydetti.

Kaynak: Habertürk

Küresel piyasalar değişen tarifelerin gölgesinde karışık

ABD yönetiminin tarifelere ilişkin adımları ve bunların ekonomi üzerindeki olası etkileri, piyasalarda en büyük belirsizlik kaynağı olmayı sürdürüyor.

Trump’ın, ABD’nin bazı ticaret ortaklarına yönelik tarifeleri 90 gün süreyle askıya almasına rağmen, Çin ile “tarife düellosu”nu sürdürmesi, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki restleşmenin nereye varacağına dair soru işaretlerini derinleştiriyor.

Öte yandan, dünya genelinde enflasyonla mücadele devam ederken, tarifelerin küresel büyümeyi baskılaması ve durgunluk endişelerini artırması, yatırımcıları güvenli liman arayışına yöneltiyor.

Analistler, Trump’ın, Çin hariç diğer ticaret ortakları için ek tarifeleri ertelemesiyle resesyon endişelerinin hafiflediğini ancak sona ermediğini söyledi.

ABD’de enflasyonda yavaşlama olmasına karşın tarifelerin etkilerinin daha sonra görülebileceğini aktaran analistler, nisan ayına ilişkin enflasyonun hızlanabileceğine dair öngörülerin öne çıktığını kaydetti.

ÇİN İLE BİR ANLAŞMA YAPABİLMEYİ ÇOK İSTERİZ

Bu gelişmelerle birlikte, dün, Beyaz Saray, Çin’e uygulanacak tarife oranına açıklık getirdi. Beyaz Saray, toplam tarife oranının fentanil krizi dolayısıyla uygulananlar dahil edildiğinde yüzde 145’e ulaştığını bildirdi.

Trump ise kabine toplantısında, Çin’in uzun süre gümrük tarifeleri dolayısıyla ABD’den çok faydalandığını öne sürerek, “Çin ile ne olacağını göreceğiz, (onlarla) bir anlaşma yapabilmeyi çok isteriz” dedi.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile doğrudan görüşme yapıp yapmayacağıyla ilgili soruya net yanıt vermeyen Trump, Pekin ile temasa her zaman açık olduklarının mesajını verdi.

2020’DEN BU YANA İLK KEZ TÜFE’DE AYLIK BAZDA AZALIŞ GÖRÜLDÜ

ABD’nin tarife adımlarının ülkede enflasyonist baskıları canlandıracağına dair endişeler hala devam ederken, ABD’de dün açıklanan veriler enflasyonun hız kesmeye devam ettiğini gösterdi.

Buna göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), martta aylık bazda yüzde 0,1 azalırken, yıllık bazda ise yüzde 2,4 ile beklentilerin altında gerçekleşti. Böylelikle, Mayıs 2020’den bu yana ilk kez TÜFE’de aylık bazda azalış görüldü. Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE de martta aylık yüzde 0,1 ve yıllık 2,8 ile beklentilerin altında arttı.

ABD federal hükümetinin bütçe açığı, martta geçen yılın aynı ayına kıyasla yaklaşık yüzde 32 azalarak 161 milyar dolara geriledi.

ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin de açıklamaları takip edilirken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, tarifelerin stagflasyonist bir şok olduğunu, Fed’in fiyat istikrarı ve maksimum istihdam hedeflerini karşı karşıya getirdiğini ifade etti.

Dallas Fed Başkanı Lorie Logan, beklenenden daha yüksek tarifelerin büyük olasılıkla hem işsizliği hem de enflasyonu artıracağını aktarırken, Boston Fed Başkanı Susan Collins da büyük gümrük vergilerinin yakın vadede enflasyonu kesin yükselteceğini ve büyümeyi baskılayacağını söyledi.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in yılın ilk faiz indirimi haziran ayında yapacağına ilişkin tahminler güçlenirken, Bankanın yıl genelinde toplamda 4 faiz indirimine gideceği fiyatlanıyor.

Bu gelişmeler ışığında ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,44’e yükselirken, 2 yıllık ve 5 yıllık tahvil faizlerinde gerileme oldu.

DOLAR ENDEKSİ YAKLAŞIK 2 YILIN EN DÜŞÜĞÜNDE

ABD’de büyüme endişeleri ve yakın zamanda enflasyonun yeniden yükseleceğine dair kaygılar, ABD ekonomisine güvenin azalması ve dolar endeksinde gerilemeye sebep olurken, Japon Yeni ve İsviçre Frangına yönelimi güçlendirdi.

Dolar/yen paritesi yüzde 1 değer kaybıyla 143,1’e gerileyerek Eylül 2024’ten bu tarafa en düşük seviyesini gördü. İsviçre frangı da, dolar karşısında 2011’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

Dolar endeksi Temmuz 2023’ten bu yana ilk kez 100’ün altını test ederken, şu sıralarda yüzde 0,3 düşüşle 100,1’de bulunuyor.

Artan küresel risklerin etkisiyle güvenli liman özelliği pekişen altının ons fiyatı ise rekor seviyelerde işlem görmeye devam ediyor. Son 3 iş gününde de yükselen altının ons fiyatı 3 bin 220 dolara çıkmasının ardından, 3 bin 213 dolarda dengelendi.

Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,6 azalışla 62,9 dolar seviyesinde bulunuyor.

New York Borsası’nda dün S&P 500 endeksi yüzde 3,46, Nasdaq endeksi yüzde 4,31 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,50 değer kaybetti. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne pozitif seyirle başladı.

AVRUPA BORSALARINDA “MÜZAKARE” DOPİNGİ

Avrupa borsalarında dün tarifelerin ertelenmesi yönündeki haber akışı gerilimlerin azalacağına yönelik iyimserlikler pay piyasalarını desteklerken, gözler bugün Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın konuşmasına çevrildi.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen dün sosyal medya hesabından, Trump’ın, Çin hariç diğer ticaret ortakları için ek tarifeleri 90 gün süreyle durdurduğunu duyurmasının ardından, paylaşımda bulundu.

Trump’ın, tarifeler konusundaki açıklamalarını dikkate aldıklarını ve müzakerelere bir şans vermek istediklerini vurgulayan von der Leyen, “Üye ülkelerimizin güçlü desteğini gördüğümüz AB karşı önlemlerinin kabulünü tamamlarken bunları 90 gün süreyle askıya alacağız.” ifadelerini kullandı.

Müzakerelerin tatmin edici sonuç ortaya çıkarmaması halinde karşı önlemlerin devreye gireceğini bildiren von der Leyen, “Daha fazla karşı önlem için hazırlık çalışmaları devam ediyor. Bütün seçenekler masada.” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, AB ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) serbest ticaret anlaşması müzakerelerine başlama kararı alması da yatırımcı iştahının artmasında etkili oldu.

Dün, Almanya’da DAX 40 yüzde 4,53, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 3,83, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 3,04 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 4,72 değer kazandı. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne pozitif bir seyirle başladı.

ÇİN’DEN TİCARETİ HIZLANDIRMA ADIMLARI

Asya borsalarında karışık bir seyir hakimken, bölgede ABD ile Çin arasındaki tarife restleşmelerine ilişkin gelişmeler yakından takip ediliyor.

ABD’nin Çin’e yönelik uygulanan tarifelerin aslında yüzde 145 olduğunu bildirmesinin ardından Çin hükümetinin küresel ticareti canlandırmak amacıyla görüşmelerde bulunması piyasalarda olumlu karşılandı.

Çin Ticaret Bakanı Vang Vıntao, AB Komisyonunun Ticaretten Sorumlu Üyesi Maros Sefcovic ve ASEAN dönem başkanı Malezya’nın Yatırım, Ticaret ve Sanayi Bakanı Tengku Zafrul Aziz ile görüşmeler yaptı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Vang, AB Komisyonu Üyesi Sefcovic ile yaptığı video konferans görüşmesinde, elektrikli araçların fiyatlandırılmasına ilişkin görüşmelerin derhal başlatılması ve otomobil sektöründe yatırım bağlarının güçlendirilmesi konusunda anlaşma sağladı.

Piyasaya erişim konusunda müzakereleri başlatmaya hazır olduklarını vurgulayan taraflar, dış ticaret açığının azaltılmasına yönelik diyaloğun sürdürülmesini desteklediklerini bildirdi.

Görüşmede, AB’nin, ABD’nin yaptığı tarife artışı sonrası bu ülkeye satılamayan Çin mallarının Avrupa’ya yöneltilmesi ve ucuz imalat ürünlerinin kıta pazarlarını istila etme olasılığına ilişkin endişeler de ele alındı.

Bununla birlikte, Japonya hükümeti, ABD Başkanı Donald Trump’ın misilleme yapmayan ülkeler için gümrük tarifelerini 90 gün süreyle durdurma kararını “olumlu bir gelişme” olarak değerlendirdi.

Bu gelişmelerle, kapanışa yakın, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 4,3, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1 gerilerken, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,9 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,3 yükseldi.

ŞİMŞEK: “ENFLASYONU DÜŞÜRMEYİ BAŞARACAĞIZ”

Yurt içinde dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,68 değer kazanarak 9.338,58 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,1 düşüşle 37,9200’dan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışının yüzde 0,3 üzerinde 38,0680 seviyesinden işlem görüyor.

Öte yandan, dün Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından İstanbul’da düzenlenen “Yükselen Pazarlar Forumu” kapsamında OECD Türkiye İnceleme Raporu’nun tanıtım etkinliğine katılan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel alanda yaşanan dalgalanmaların büyüme üzerinde aşağı yönlü riskler oluşturabileceğini belirtti.

Şimşek “Buna rağmen kamu maliyesinde harcama disiplini sağlayacağız, enflasyonu düşürmeyi başaracağız. Gelir üzerinde doğrudan kontrolümüz yok, ancak büyüme beklentisi düşük olsa da bu durum iç talebi ve dolayısıyla enflasyonu aşağı çekecektir. Yani sonuç olarak enflasyonu düşürmeyi başaracağız” dedi.

Petrol fiyatlarındaki gelişmeleri de değerlendiren Şimşek, “Brent petrol 65 doların altında kalırsa yıl sonu enflasyonu, hedefin yaklaşık 1 ile 1,6 puan altında olur. Petrol fiyatları bu seviyede devam ederse cari açık da milli gelire oranla yüzde 1,5 seviyesinin altına düşebilir” ifadelerini kullandı.

Analistler, bugün yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) piyasa katılımcıları anketi, yurt dışında ise ABD’de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesi’nde Lagarde’ın konuşması, Almanya’da enflasyon ve İngiltere’de sanayi üretimi verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.500 ve 9.600 puanın direnç, 9.200 ve 9.100 seviyesinin destek konumunda olduğunu kaydetti.

Kaynak: Habertürk