Aylık arşivler: Nisan 2025

İnegöl Belediyesi Halk Dansları Kazakistan’da ülkemizi temsil etti

İnegöl Belediyesi Halk Dansları Topluluğu, TÜRKSOY tarafından 2025 yılı için “Türk Dünyası Kültür Başkenti” ilan edilen Kazakistan’ın Aktau şehrinde Uluslararası Türk Dansının Ritmi festivaline katıldı. İnegöl ekibi, sundukları gösteriyle büyük beğeni topladı.

 

TÜRKSOY tarafından 2025 yılı için “Türk Dünyası Kültür Başkenti” ilan edilen Kazakistan’ın Aktau şehrinde, Uluslararası Türk Dansının Ritmi festivali gerçekleştirildi. Türk Dünyası’ndan gelen dans topluluklarını bir araya getirerek geleneksel dans kültürünü yaşatmayı ve gelecek nesillere aktarmayı hedefleyen festivale Türkiye’yi temsilen İnegöl Belediyesi Halk Dansları Topluluğu katıldı.

 

FESTİVALDE 1600 DANSÇI YER ALDI

Hazar Denizi’nin kıyısında yer alan stratejik ve tarihi şehir Aktau’da yapılan festivale 1600 dansçı katıldı. Festival kapsamındaki halk dansları yarışmasında ise 500 dansçı boy gösterdi. İnegöl Belediyesi’ni temsilen festivale halk dansları ekibi ile birlikte; Belediye Başkan Yardımcısı Emin Dündar, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Önder Kılıç, Kültür Bakanlığı Yerel Halk Sanatçısı ve İnegöl Belediyesi Kültür Sosyal İşler Müdürlüğü Şefi Rıdvan Sayın ile İnegöl Belediyesi Halk Dansları Genel Sanat Yönetmeni Fatih Oral katıldı.

 

TÜM EKİPLER 1’İNCİ İLAN EDİLDİ

Festival boyunca birbirinden güzel gösterilerle Kazakistan halkı ve diğer davetli ülkelerin temsilcilerinin büyük beğenisini toplayan İnegöl Belediyesi Halk Dansları Ekibi, halk dansları yarışmasında da yerini aldı. Yarışma neticesinde tüm grupların ortaya koyduğu özel performanslar nedeniyle derece açıklanmayarak tüm ekipler 1’inci ilan edildi.

 

BAŞKONSOLOSTAN İNEGÖL HEYETİNE ÖZEL İLGİ

Öte yandan, festival süresince ülkemizi Kazakistan’da temsil eden İnegöl Belediyesi heyetine Aktau Başkonsolosluğu özel ilgi gösterdi. Başkonsolos Sabri Alptekin, festival süresince İnegöl heyetiyle yakından ilgilendirerek bölgede çeşitli ziyaret ve temasların da yapılmasını sağladı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yazar Müge İplikçi Nilüferli kadınlarla buluştu

Nilüfer Belediyesi’nin kırsal mahallelerdeki kadınlara kitap okuma alışkanlığını artırmak amacıyla düzenlediği “Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın” etkinliğinin 39’uncu konuğu yazar, programcı ve eğitmen Müge İplikçi oldu.

Nilüfer Belediyesi, kadınların daha çok kitap okumalarını sağlamak amacıyla hayata geçirdiği “Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın” etkinliğinde bu kez yazar, programcı ve eğitmen Müge İplikçi’yi konuk etti. Kadınlar daha önce okudukları “Ah Be Melek” kitabının yazarı Müge İplikçi’den kitabını hikayesini dinleyip, kitap üzerine konuştular.
Nilüfer Belediyesi Nikahevi’nde gerçekleşen söyleşiye Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri ile birlikte Büyükbalıklı, Çatalağıl, Dağyenice, Demirci, Fadıllı, Gölyazı, Gümüştepe, Hasanağa, Işıktepe, Yaylacık ve Kurtuluş mahalleleri ile Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi’nden yaklaşık 450 kadın katıldı.
Etkinlikte konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer’in bir kadın kenti olduğunun altını çizdi. “Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın” etkinliklerinin 2010 yılında 50 kadının katılımıyla başladığını belirten Başkan Şadi Özdemir, bugüne kadar Buket Uzuner, Ayşe Kulin, Ece Temelkuran, Mine Soysal, Müjde Ar, Özlem Gürses, Ebru Cündübeyoğlu ve Aylin Balboa gibi Türk edebiyatının önde gelen ve sevilen yazarlarını Nilüferli kadınlarla buluşturduklarını ifade etti. Başkan Şadi Özdemir, “Belediyemizde en önemsediğim etkinliklerinden birisi bu. Her buluşmada yüzlerce kadın kendilerine önceden verilen bir kitabı okuyup buraya geliyor. Kadınlar, kitabın yazarıyla burada tanışıp, sohbet etme fırsatı buluyor. Çok kıymetli bir iş. Katılan herkese çok teşekkür ederim” dedi. 

“YERYÜZÜNDEKİ MELEKLERİN İZİNİ SÜRDÜM”
Söyleşide “Ah Be Melek” isimli kitabıyla Nilüferli kadınlarla bir araya gelen Müge İplikçi, kitabının ortaya çıkış hikayesini şu sözlerle anlattı: “Dünya çok kötüye gidiyor bari melekler bizi kurtarsın temennisiyle bu kitabı yazdım. Yeryüzünde sayısız melek var. Bu kitapta da o meleklerin izini sürmeye çalıştım. İyi insan olmaktan korkmayın. İyilikten zarar gelmez. Dünya bugün hala dönüyorsa, iyilikten ve onun getirdiği erdemden dolayı.”
Edebiyatın hayatında kurtarıcı bir rol oynadığını vurgulayan İplikçi, “Bugün karşınızda tek parça duruyorsam, bunun sebebi edebiyatla kendime çizdiğim o rotada ilerleyebilme çabam sayesindedir” ifadelerini kullandı. İnsanı insan kılan unsurun kitaplar olduğunun altını çizen İplikçi, “Kitap okuyan, kitapla, sözcüklerle buluşan bir insan ne bir insanı ne de yaşayan herhangi bir şeyi öldüremez” diye konuştu.
“Anlamak için kendinize zaman ve yer vermelisiniz” diyen Müge İplikçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle biz kadınların buna çok ihtiyacı var. Bu ülkede ve dünyada kadınlar daha fazla söz sahibi olsalar, bugün yaşananların çok azının yaşanacağına eminim. Çünkü kadınlar birbirini dinlemeyi başarabiliyor.”
Söyleşinin sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Müge İplikçi, okurları için kitaplarını imzaladı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de etkinliğin sonunda Müge İplikçi’ye günün anısına hediye takdim etti.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Havalimanı yeni terminal binaları açılıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı gerçekleştirilecek olan Antalya Havalimanı yeni terminal binaları hakkında açıklamada bulundu. Bakan Uraloğlu, “Yarın, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Antalya Havalimanı’mızın yeni terminal binalarının açılışını gerçekleştirerek, ülkemizin hem havacılık hem de turizm alanındaki önemli projelerinden birini daha milletimizin hizmetine sunmanın gururunu yaşayacağız. Tarihin izlerinin ve mavinin her tonunun birleştiği, portakal kokularının yükseldiği Antalya’mızda daha fazla hayale yer açacağız” ifadelerini kullandı.

Bakan Uraloğlu, bugünün dünyasında ulaşımın, sadece bir yerden bir yere gitmek olmadığını, aynı zamanda zamanı en verimli şekilde kullanmak anlamına geldiğini vurguladı. Uraloğlu, modern toplumların, hayatlarını hız odaklı bir yaklaşımla düzenlerken, havayolu ulaşımının da bu talebi karşılayan en güçlü araçlardan biri haline geldiğini anlattı.

“BUGÜNLERE KOLAY GELMEDİK”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak 2002’den beri sürdürdükleri sivil havacılık politikalarıyla sektörü özel işletmelere açarak rekabeti teşvik ettiklerini ve havacılıkta hızlı bir büyüme dönemi başlattıklarını söyleyen Uraloğlu, “Ülkemizi 23 yılda dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden biri haline getirdik. Ama elbette bugünlere kolay gelmedik. Bakın, sivil havacılık faaliyetlerimizin tarihi 20 Mayıs 1933’e uzanıyor. 4 uçaklı ilk filomuz Türk Hava Postaları adı altında faaliyete başladı. İlk uçuşunu 1933’te yaparak kanatlarını çırpmaya başlayan Türk Hava Postaları, bugün Türk Hava Yolları adıyla neredeyse tüm dünyayı kanatları altına almış bulunuyor.” diye konuştu.

Bakan Uraloğlu, ilk ticari havalimanı olarak bugün Ankara’da Güvercinlik olarak anılan alan olduğunu belirterek “Terminal olarak ise birkaç çadır dışında bir şey yoktu. Ama bugün son olarak geçen yılın ağustos ayında hizmete sunduğumuz Çukurova Uluslararası Havalimanıyla 58 havalimanımız bulunuyor.” dedi.

2002 yılında aktif havalimanı sayısının 26 olduğunu da belirten Uraloğlu, Adıyaman, Batman, Bursa Yenişehir, Çanakkale, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanları gibi 16 havalimanının sivil havacılık açısından pasif durumda olduğunu anımsattı. Söz konusu 16 pasif havalimanını çağın gerektirdiği şekilde yenileyip sivil havacılığa açtıklarını belirten Uraloğlu, “İstanbul, Rize-Artvin, Ordu-Giresun, Zafer, Hakkari Yüksekova Selahaddin Eyyubi, Hatay ve Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı gibi 16 yeni havalimanını daha sivil havacılığımıza kazandırdık. Yani son 23 yıl içerisinde her sene istatistiki olarak yaklaşık 1.4 havalimanını hizmete açtığımızı görüyoruz.” diye konuştu.

Tüm projelerde olduğu gibi havalimanı projelerini de hem hizmet odaklı hem de mimari estetikleriyle eşsiz yapılar olarak inşa ettiklerini söyleyen Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bu dev eserler ve simge yapılar ile aslında Türkiye’yi çok kıymetli bir markaya dönüştürüyoruz. Tüm havalimanlarımız estetik ve özgün mimarileri ile Türkiye’yi ilk kez gören yabancı ziyaretçiler üzerinde son derece olumlu etkiler bırakıyor. Örneğin Rize-Artvin Havalimanını bölgenin kültürel öğelerinden izler taşıyan yöresel mimarinin yansıtıldığı terminal binası ve çay bardağı formundan esinlenilen kulesiyle inşa ettik. Aynı şekilde son açılan yeni havalimanımız Çukurova Havalimanı da narenciyesinden esinlenen turuncu rengi ve bölgenin simgesi pamuk motifleri ile Çukurova Bölgesinin yöresel kültürünü yansıtan mimari dokunuşlarla muhteşem bir eser oldu. Ülkemizi uluslararası bir havacılık merkezine dönüştüren İstanbul Havalimanımız da modern mimarisi ve İstanbul’un simgelerinden biri olan lale formuyla her görenin hayran kaldığı bir havalimanı oldu.”

Bölgesel Havalimanları ile kaynakların verimli kullanılmasını sağladıklarını da belirten Bakan Uraloğlu, söz konuşu havalimanlarının her şehre ayrı bir havalimanı yapmak yerine, stratejik noktalara konumlandırılan tesislerle geniş bir bölgeyi kapsadığını da söyledi. Bakan Uraloğlu, “Böylece hem maliyet düşüyor hem de daha fazla insan hava ulaşımından faydalanabiliyor. Örneğin son havalimanımız Çukurova Uluslararası Havalimanımız başta Mersin ve Adana ile Osmaniye ve Niğde’ye de olan yakınlığıyla bu şehirlerde yaşayan 5 milyonun üstündeki vatandaşımıza hizmet ediyor.” açıklamasında bulundu.

“UÇAK PİSTLERİ EKONOMİYİ BÜYÜTÜR”

Uraloğlu, ayrıca yeniledikleri ve yeni inşa ettikleri havalimanları sayesinde uçakların iniş-kalkışlarını sağlayan pist uzunluklarında da dikkate değer bir yükseliş olduğunu belirterek “Uçak pistleri, bir ülkenin ekonomisi için olmazsa olmazıdır. Çünkü uçak pistleri ekonomiyi büyütür, ülkeyi zenginleştirir ve aynı zamanda savunmayı güçlü tutar. Hamdolsun yaptığımız yatırımlarla 2002 yılında Türk Sivil Havacılığına hizmet veren yaklaşık 149 kilometrelik pist uzunluğuna 73.5 kilometre daha ekleyerek bugün yaklaşık 222.5 kilometreye yükselttik. Yani bugün karayoluyla Ankara Kızılay’dan Eskişehir merkeze ya da Antalya Havalimanından Konya Akşehir’e uzanan bir mesafeden bahsediyoruz.” şeklinde konuştu.

Uraloğlu, aktif havalimanı sayısını yapımları devam eden Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane Havalimanlarıyla 58’den 60’a çıkaracaklarını da belirterek “Yakın bir zaman önce Kayseri Havalimanımızın yeni bir terminal binasının resmi açılışını yaptık ve Malatya Havalimanımıza da yeni bir terminal binası inşa ediyoruz. Trabzon yeni havalimanı ile ilgili çalışmalarımız da devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

230 MİLYON YOLCU İLE REKOR

Aktif havalimanı sayısının artışının bilet satışlarının ve havayolunu kullanan yolcu sayılarının artışına da yıl yıl yansıdığını kaydeden Uraloğlu, “Havayolu yolcu sayımızın 2002 yılından itibaren Kovid-19 salgının etkilerini yaşadığımız 2020 yılına kadar havacılık sektörümüzün gelişmesine paralel olarak düzenli olarak arttığını gözlemliyoruz. Tabi doğal olarak Kovid-19 salgın etkisiyle 2020-2021 yıllarında bir düşüş söz konusu. Ancak Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023 yılında 214 milyonun üstünde yolcu taşıyarak tüm zamanların rekorunu kırmıştık. 2024 yılında yani geçen yıl bu sayının da üzerine çıkarak 230 milyon yolcu ile rekorumuzu tazeledik. Dile kolay 2002 yılından bu yana yaklaşık 3 milyar biletli yolcuya ülkemiz havalimanlarında hizmet sunuldu. Dile kolay dünya nüfusunun neredeyse yarısına yakın bir sayıdan bahsediyoruz.” dedi.

Uraloğlu, bu yıl yolcu sayısının daha da artacağını ve yaklaşık 240 milyon yolcu taşınacağını öngördüklerini söyleyerek, bu yılın ilk 3 aylık döneminde; hava yolu ile seyahat eden yolcu sayısının 45 milyon 175 bin 946’ya ulaştığını kaydetti. Uraloğlu, bu sayının geçen yıl aynı dönemde yaklaşık 44 milyon olduğunu da anımsattı.

Kaynak: Habertürk

Başkan Muhittin Böcek ile Ukraynalı Bakan’dan anlamlı açılış

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğan Hızlan Kütüphanesi’nde oluşturulan Ukrayna Kitap Köşesi, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’nın katılımıyla açıldı. İki ülke arasındaki kültürel bağları güçlendirmeyi amaçlayan proje, ülkeler arasında kültürel köprü kurdu.

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğan Hızlan Kütüphanesi, uluslararası bir projeye ev sahipliği yaptı. Doğan Hızlan Kütüphanesi içerisinde Ukrayna Kitap Köşesi oluşturuldu. Ukrayna Kitap Köşesi’nin açılışına Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek,  Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha, Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Ukrayna’nın Antalya Başkonsolosu Oleksandr Voronin ve dernek temsilcileri katıldı.

ANTALYA BARIŞIN VE KÜLTÜRÜN ŞEHRİ

Açılışta konuşan Başkan Muhittin Böcek, Antalya’nın hem turizm hem kültür açısından önemli bir merkez olduğunu belirterek, “Antalya’mız dünyada en çok ziyaret edilen 4’üncü, Avrupa’da ise 3’üncü şehir. Türkiye’nin en büyük kitap fuarını düzenleyen belediyeyiz. Bu kütüphane 100 binden fazla dijital kitapla hizmet veriyor. Ukrayna Kitap Köşesi kütüphanemizde kültürel mozaiğe değer kattı. Bu yıl gerçekleştireceğimiz fuara Ukraynalı yazarları da davet ediyoruz” dedi.

KİMLİĞİMİZE SAHİP ÇIKMAK HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ise kültürel miraslarına sahip çıkmayı çok önemsediklerini belirterek, “Kütüphanelerimiz ve kitaplarımız çok zarar gördü. Bu yüzden kimliğimize ve kültürümüze sahip çıkmamız gerekiyor. Antalya ile Ukrayna’nın ayrı bir gönül bağı var. Antalya savaş döneminin ilk başlarında on binlerce vatandaşımızın ikinci yuvası oldu.  Bu gönül bağı Türkiye ve Ukrayna ilişkilerine güç katıyor” diye konuştu.

ANLAMLI HEDİYELER

Konuşmaların ardından Doğan Hızlan Kütüphanesi’nde oluşturulan Ukrayna Kitap Köşesi’nin açılış kurdelesi kesildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “İkinci Yaşam Siyaset ve İhanet” kitabını imzalayarak Andrii Sybiha’ya takdim etti. Bakan Sybiha da üzerinde “BOCEK” yazılı Ukrayna Milli Futbol Takımı formasını ve yanında getirdiği Ukraynaca kitapları Başkan Muhittin Böcek’e hediye etti.

SERGİ AÇILIŞI YAPTILAR

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha, Atatürk Kültür Merkezi fuaye alanında Ukraynalı çocukların yaptığı eserlerden oluşan resim sergisinin açılışını gerçekleştirdi. Başkan Muhittin Böcek, Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha ve beraberindeki heyetle birlikte sergiyi gezdi. Muhittin Böcek, daha sonra Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’ı makamında kabul ederek, bir süre görüştü.

 

   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Var Bunlar’ Üçüncü Sezonu İçin Geri Sayıma Başladı!

TOD’un büyük beğeniyle izlenen ve çok konuşulan dizisi Var Bunlar’ın 3. sezon çekimleri başladı. Gündelik hayatın içinden çıkılmaz tek düzeliğinde sürüklenen iki yakın arkadaş Samet ve Tufan’ın maceralarını konu alan ve ilk iki sezonuyla geniş bir hayran kitlesine ulaşan Var Bunlar, 3. sezonuyla herkesi bir kez daha ekran başına kilitlemeye hazırlanıyor. 

Yapımını Z Medya’nın, yapımcılığını Elif Yakarçelik’in üstlendiği TOD STUDIOS imzalı dizinin yönetmen koltuğunda Arif Gökdeniz Uslu oturuyor.

Yayınlandığı ilk günden itibaren her bölümüyle ses getiren ‘Var Bunlar’ın senaryosunu dizinin başrolünde yer alan Giray Altınok ve Kerem Özdoğan kaleme alıyor. Canlandırdıkları Samet ve Tufan karakterleriyle izleyiciyi kahkahaya boğan ikili, yeni sezonda da yepyeni hikayelerle zirveyi kimseye bırakmayacak!

Giray Altınok, Kerem Özdoğan ve Cansu Diktaş Altınok’un rol aldığı TOD STUDIOS imzalı Var Bunlar3. sezonuyla yakında TOD’da!

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Piyano, keman ve caz esintileriyle dolu unutulmayacak bir festival haftası

Piyano ve keman sesleri, Caz tınıları Sevda-Cenap And Müzik Vakfı tarafından düzenlenen 39. Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde bir kez daha buluşuyor. 

Haftanın ilk konseri günümüzün en ünlü piyano ikililerinden Katya Apekisheva ve Charles Owen tarafından veriliyor. Şef Tolga Atalay Ün yönetimindeki Orkestra Akademik Başkent’in solisti keman virtüözü Elvin Hoxha Ganiyev. Klasik müzik festivalinde bu hafta caz da var; Piero Odorici ve Roberto Rossi Quintet caz severleri coşturacak.

 

Başkent Ankara’nın sanat gündeminde bu hafta da müzik var. Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nın düzenlediği 39. Uluslararası Ankara Müzik Festivali, evrensel müziğin coşkusunu bu hafta üç konserle taçlandırıyor. Müzikseverler 15 Nisan Salı günü Katya Apekisheva – Charles Owen’ı Bilkent Konser Salonu’nda, 16 Nisan Çarşamba günü Orkestra Akademik Başkent’i CSO Ada İşletmeleri Bankkart ve 19 Nisan Cumartesi günü Piero Odorici & Roberto Rossi Quintet’i CSO Tarihi Salon’da dinleme fırsatı bulacak. 

İki el iki piyano dinletisi, keman ve cazın büyüsü

Kapsamlı solo kariyerlerine paralel olarak, 2001 yılından bu yana dünya çapında ve İngiltere’de birlikte konserler veren Katya Apekisheva – Charles Owen’in yakın işbirlikleri, her ikisinin de Royal College of Music’te birlikte çalıştıkları ilham verici eğitmenleri Irina Zaritskaya‘dan kaynaklanıyor. Stravinsky’nin Bahar Ayini, iki balesi ve Petrushka’yı içeren ve öğretmenlerinin anısına ithaf ettikleri ve Avie’den çıkan Rachmaninov kayıtları beğeni ile karşılandı. Charles ve Katya her yıl Kings Place’de düzenlenen Londra Piyano Festivali’nin sanat yönetmenleri ve kurucularıdır. Günümüzün dört el ve iki piyano repertuarının geniş yelpazesinin en tutkulu savunucularından olan ikili 39. Festival konserinde Mozart, Poulenc, Ravel, Milhaud, Dove, Lutoslawski’nin eserlerini yorumlayacaklar.

Türkiye’de ve Dünya’da ilk seslendirmeler ile Orkestra Akademik Başkent 16 Nisan Çarşamba günü CSO Ada Ankara Bankart Mavi Salon’da müzikseverlerle buluşacak. Konserde iki yaylı orkestra yapıtı seslendirilecek. İlk eser Türkiye’de ilk kez dinleyeceğimiz Vivaldi’nin yol açtığı mevsim izlenimlerine açıkça göz kırpan Philip Glass’ın solo keman ve yaylı orkestra için “American Four Seasons” adlı yapıtı. Orkestranın solisti, çok küçük yaşta başlayan kariyerini uluslararası başarılarla örmüş, geniş ve çeşitli bir repertuara sahip pek çok ödüle sahip bir keman virtüözü olan Elvin Hoxha Ganiyev. İkinci eser ise 1988 doğumlu bestecisi Ege Gür’ün zihninden, gönlünden, notalardan ve partitürden tınılara dönüşmesine tanıklık edeceğimiz, Gür’ün 2021 yılında pandemi esnasında yazdığı ve ilk seslendirilişi gerçekleştirilecek olan yaylı orkestra eseri “Sessizliğin Soğuk Sularında” olacak. Orkestrayı genç kuşak şeflerimizden Tolga Atalay Ün yönetiyor. Batı müziği ve barok müziği repertuvarındaki derin bilgisi yanı sıra modern Türk müziğiyle ilgisi ile tanınan şef, klavsenist ve piyanist Ün, Ankara DOP genel müzik direktörüdür. 

16 Nisan Çarşamba akşamı gerçekleşecek Piero Odorici & Roberto Rossi Quintet’in konseri Cedar Walton müzikleri konseri CSO Ada Ankara Tarihi Salon’da caz severleri bekliyor.  

Cedar Walton (1934-2013) 1950’lerin sonlarından günümüze kadar etkisini sürdüren çağdaş caz stilinin oluşumundaki en önemli caz piyanistlerinden ve bestecilerinden biriydi. Onu anmak üzere tenor saksafoncu Piero Odorici ve caz dünyasının önemli müzisyenleri bir araya geliyor. “Cedar Walton presents Piero Odorici” başlıklı bir CD de hazırladı. Odorici’ye trombonda Avrupa’da cazın en önemli temsilcilerinden biri olan Roberto Rossi, basta Josh Ginsburg, davulda Pasquele Fiore ve piyanoda bugün ABD cazının en ilginç piyanistlerinden ve Walton’ın müziğinin derin bir uzmanı olan Danny Grissett eşlik ediyor. 

Sıra dışı konserler gelecek hafta da sürecek 

Yerli orkestraların yanı sıra Türkiye’ye ilk kez gelen dünyaca ünlü 250’ye yakın sanatçı ve topluluğu ağırlayan 39. Uluslararası Ankara Müzik Festivali; 24 Nisan Perşembe günü 7 telli gitarıyla Yamandu Costa’nın solist olduğu Can Okan yönetimindeki Orkestra Akademik Başkent’in CSO’da Ada Ankara Ziraat Bankası Ana Salon’da, 26 Nisan Cumartesi günü Škampa Quartet’nun Devlet Resim ve Heykel Müzesi Konser Salonu’ndaki konserleriyle devam edecek.

Müzikseverler 30 Nisan’a kadar sürecek festivalin, kamu yararı için ve farklı kategorilerde düzenlenen konserlerinin biletlerini biletinial.com’dan satın alabilecek.

 

  • 15 Nisan Salı – Katya Apekisheva – Charles Owen Piyano İkilisi

Bilkent Konser Salonu – Saat 20.00

 

  • 16 Nisan Çarşamba – Orkestra Akademik Başkent

Şef: Tolga Atalay Ün, Keman: Elvin Hoxha Ganiyev 

CSO Ada Ankara Bankkart Mavi Salon – saat 20.00

 

  • 19 Nisan Cumartesi – Piero Odorici & Roberto Rossi Quintet

CSO Ada Ankara Tarihi Salon – saat 20.00

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kardeş şehir Peja’dan Nilüfer’e ziyaret

Nilüfer Belediyesi, Kosova’dan kardeş şehri Peja (İpek) Belediyesi’nden gelen heyeti ağırladı.

 

Kosova’dan kardeş şehri Peja (İpek) Belediyesi’nden bir heyet,  Nilüfer Belediyesi’ni ziyaret etti.  Halk Evi’ndeki ziyarette, Peja (İpek) Belediyesi Başkan Yardımcısı Fatmir Asllani, Peja İl Milli Eğitim Müdürü Naser Gega ve okul müdürleri ve Kosova Üsküp Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Recep Gündüz ile beraberlerindeki heyet yer aldı. Burada Kosova heyetini, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Mahmut Demiröz, Okan Şahin, Zerrin Güleş, Serpil Altun, Tezcan Öztürk karşıladı. Görüşmede, karşılıklı iş birlikleri konuşuldu.

Kosova heyeti, iki belediyenin kardeşliğinden çok memnun olduklarını belirterek, kendilerini evlerinde hissettiklerini dile getirdiler.

Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcıları da, kardeş şehir Peja ile daha çok bir araya gelerek, ortak çalışmalar yapmaya hazır olduklarını söyledi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sakıp Sabancı, Vefatının 21. Yılında Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri ile Anıldı

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri ve Anma Töreni, 10 Nisan 2025 tarihinde Sabancı Center’da gerçekleştirildi. Tören kapsamında Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı Merhum Sakıp Sabancı, vefatının 21’inci yılında anıldı. Bu yılki teması “Dönüşen Dünya Düzeninde Değerleri Yeniden Tasarlamak: Neler Korunmalı, Neler Yeniden Değerlendirilmeli ve Tanınmalı?” olan ödül programında Jüri Özel Ödülü, Siyaset Bilimi Profesörü Wendy Brown’ın oldu.

 

Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı Sakıp Sabancı, aramızdan ayrılışının 21’inci yılında törenle anıldı. Törende, Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine hayata geçirilen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında 2025 yılının makale ödülü kazananları da açıklandı. 10 Nisan 2025 tarihinde Sabancı Center’da düzenlenen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri ve Anma Töreni, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici ile yabancı misyon temsilcileri, akademi çevrelerinden temsilciler, iş, sanat, medya ve cemiyet dünyasının önde gelenleri, Sabancı Ailesi ve çok sayıda konuk katıldı. 

 Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı törende yaptığı konuşmada; vizyonu, değerli fikirleri ve liderliğiyle Sabancı Topluluğu’nun bugünlere gelmesinde büyük emeği olan Sakıp Sabancı’nın, eğitime, bilime ve toplumsal gelişime çok önem verdiğini vurguladı. Güler Sabancı şunları söyledi: “Sakıp Sabancı, Türkiye’nin kalkınmasının nitelikli eğitim ve özgür düşünen donanımlı bireylerin katkısıyla olacağına inanıyordu. Eğitimi, yalnızca bireysel başarıların anahtarı değil, aynı zamanda toplumların aydınlık yarınlara ulaşmasını sağlayan en güçlü araç olarak görüyordu. Ülkesine bağlı, birlik ve beraberliğe çok önem veren biri olarak Türkiye’nin hak ettiği gibi muasır medeniyetler hedefine ilerlemesi için büyük emek verdi. Onu, çalışmaktan ve üretmekten hiçbir şey alıkoyamadı. Fikirleri, değerleri bizlerin yoluna hep ışık oldu.”  

 

“Çalışmalarımıza bilimin ışığında tüm gücümüzle devam ediyoruz”

Sakıp Sabancı’yı vasiyeti doğrultusunda, topluma fayda sağlayan bilimsel araştırmalara destek vererek andıklarını ifade eden Güler Sabancı, “Sabancı Üniversitesi’nin kuruluş aşamasındaki ortak hayallerimiz arasında; yalnızca bilgiyi aktaran değil, aynı zamanda üreten, sorgulayan, araştıran ve meselelere çözüm öneren saygın bir kurum olması vardı. Bugün, geride bıraktığımız 25 yılda, ortak hayallerimizin gerçekleşmiş olduğunun gururunu ve çok daha iyisini yapabilecek olmanın inancını yaşıyoruz. Sabancı Üniversitesi, bilimde ve toplum üzerinde dönüştürücü etkileri olan öncü konumunu vurgulayan çalışmalara imza atıyor. “Birlikte Yaratmak ve Geliştirmek” felsefemizle çalışmalarımıza bilimin ışığında tüm gücümüzle devam ediyoruz. Disiplinlerarası eğitim yaklaşımımızla küresel ölçekte rekabetçi, katılımcı ve topluma katkı sağlayan bir üniversite olmayı sürdürüyoruz. Sabancı Üniversitesi, kurulduğu günden bu yana, kıymetli akademisyen ve araştırmacıların yayımladığı 9 bini aşan bilimsel yayın; akademi-sanayi iş birliklerinde ulusal ve uluslararası düzeyde yürüttüğü çok sayıda proje ve 19 bine yakın lisans mezunuyla genç ve itibarlı bir kurum olarak ilerleyişine devam ediyor” dedi.  

 

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri özgün ve yenilikçi çalışmaları teşvik ediyor 

Türkiye’de sosyal bilimler alanında uluslararası çapta verilen ilk ve tek ödül programı olan Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri için Merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyetinde ayrı bir fon oluşturulduğunu dile getiren Güler Sabancı, “Bu fon, sosyal bilimler alanında genç akademisyenleri ve araştırmaları destekliyor, özgün ve yenilikçi çalışmalar yapılmasını teşvik ediyor. Ödül programının başlangıcından bugüne, başvuru alınan 40 ülkeden 600’den fazla makale, değerli jüri başkanlarımız ve üyelerimiz tarafından dikkatlice incelendi. Ekonomiden sosyolojiye, Türk ve İslam sanatından Türkiye tarihine kadar, farklı birçok alanda genç araştırmacılar ve alanında dünya çapında tanınan bilim insanları desteklendi. Bilimin ve düşüncenin sınırlarını genişleten, geleceğe yön veren araştırmaların ödüllendirilmesi, Sabancı Üniversitesi’nin özgür akademik düşünceye verdiği değerin de bir göstergesidir” diye konuştu.  

 

2026 yılının konusu “Sınırlar Ötesi Yönetişimi Yeniden Düşünmek”  

Güler Sabancı, ödül programının bu yılki teması olan “Dönüşen Dünya Düzeninde Değerleri Yeniden Tasarlamak: Neler Korunmalı, Neler Yeniden Değerlendirilmeli ve Tanınmalı?” konusunda, “Yaşadığımız çağda değişimin her zamankinden daha hızlı gerçekleştiğini, değerlerin yeniden şekillendiği gözlemliyoruz. Bilim, siyaset, ekonomi, kültür ve toplumsal yapılar dönüşüm geçirirken hangi değerleri korumamız, hangilerini yeniden düşünmemiz gerektiği sorusu önem taşıyor” dedi. Ödül programının 2026 yılı için belirlenen araştırma konusunu da açıklayan Sabancı, şu ifadeleri kullandı: “Ulu Önder Atatürk’ün ‘Dünyada her şey için; maddiyat için, maneviyat için, hayat için, en hakiki mürşit ilimdir, fendir’, sözünün verdiği ilhamla temelleri bilim ve akıl üzerine inşa edilmiş Cumhuriyet mirasımıza sahip çıkıyor, bilimin ışığında yılmadan çok çalışmaya devam ediyoruz. Bu doğrultuda, 2026 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri konusunu, “Sınırlar Ötesi Yönetişimi Yeniden Düşünmek” olarak belirledik. Ödüle başvuracak, araştırmalarıyla özgün ve yenilikçi çalışmalara ilham olacak genç bilim insanlarına şimdiden başarılar dilerim.” 

 

Jüri Özel Ödülü’ne toplumsal kuramcı Wendy Brown layık görüldü 

2025 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında Jüri Özel Ödülü’ne bu yıl Institute Advanced Study’de UPS Foundation Kürsüsü Profesörü, akademisyen, siyaset teorisyeni ve toplumsal kuramcı Wendy Brown layık görüldü. Wendy Brown törende yaptığı konuşmada, “Bu ödül için Sabancı Vakfı ve Sabancı Üniversitesi’ne derin teşekkürlerimi sunuyorum. Sakıp Sabancı, gelişen bir demokrasi için açık entelektüel sorgulamayı ve vatandaşların eğitimle gelişimini anlamış ve bunları cömertçe desteklemiş bir insandı. Sabancı Araştırma Ödülleri ve Sabancı Üniversitesi bu değerleri korumak ve yüceltmek için çaba gösteriyor. Ödül kapsamında onurlandırılanlardan biri olmaktan gurur duyuyorum” dedi. 

Ödül programının bu yılki temasına da değinen Brown sözlerine şöyle devam etti: “Değerlerin insan yapımı olduğu gerçeğiyle yüzleşmeliyiz. Anlamı yaratanlar bizleriz. Değerleri keşfetmeyiz, ancak değerlere karar verir ve onları onaylarız.   Değerlerin insan yapımı olmaları hiçbir şekilde önemlerini azaltmaz. Değerler insan özgürlüğünün temelidir. Sakıp Sabancı değerlerin değerini ve bunları geliştirmede eğitimin değerini biliyordu. Bu anlayış, Sakıp Sabancı Araştırma Ödülleri’nde ve adını verdiği Sabancı Üniversitesi’nin niteliklerinde somutlaşıyor. Böyle kurumları korumak bize düşüyor. Bu kurumlar kelimenin tam anlamıyla yaşamdaki demokrasinin geleceğini barındırıyorlar.” 

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde 2025 yılının Makale Ödülü’ne ise Utrecht Üniversitesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü’nden Uğur Aytaç, Sabancı Üniversitesi, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nden Öğretim Üyesi Cenk Özbay ve Sydney Üniversitesi Sosyal ve Siyasal Bilimler Fakültesi’nden Vafa Ghazavi layık görüldü. 

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Roman kahramanlarını bildiler, kitapları kazandılar

Büyükşehir Belediyesi, her yıl birçok farklı etkinliklerle kutlanan Kütüphane Haftası’nda bu yıl da farklı ve eğlenceli etkinlikler düzenliyor. Bu kapsamda kostümlü roman karakterlerini bilen vatandaşlara kitap hediye edildi.

 

EĞLENCİ ANLAR YAŞANDI

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kütüphane Haftası’nı dolu dolu etkinliklerle geçiriyor. Bu kapsamda Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nın düzenlediği “Roman Kahramanları” etkinliğinde eğlenceli anlar yaşandı. İzmit Akçaray Tramvayı, Yürüyüş Yolu ve Millet Kütüphanesinde kostümlü roman kahramanları ile vatandaşlardan tahminler alındı, kitaplar hediye edildi.

 

KİTAPLAR HEDİYE EDİLDİ 

Büyükşehir Belediyesi, Kütüphaneler Haftası kapsamında roman karakterleri ve kitaplar üzerine eğlenceli ve anlamlı bir etkinlik gerçekleştirdi. “Raskolnikov”, “Yunus Emre”, “Halide Edip”, “Hamlet” ve “Mehmet Akif Ersoy” gibi karakterlerin kostümlerini giyen Büyükşehir personelleri; Tramvay, Yürüyüş Yolu ve Millet Kütüphanesinde karakterlerini tanıttı. Kostümlü roman karakterleri, kendilerini doğru tahmin eden vatandaşlara kitap hediye etti.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İsmail Baha Sürelsan ödül töreni ve konser ile anılacak

Antalya Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı kurucusu, bestekar ve devlet sanatçısı İsmail Baha Sürelsan vefatının 27. yılında unutmadı. Usta bestekar, adına düzenlenen ödül töreni ve konser programıyla anılacak.

 

Türk müziğine ömrünü adamış bir büyük bestekâr, müzikolog, binlerce öğrenci yetiştiren Devlet Sanatçısı İsmail Baha Sürelsan’ın anısını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından anma programı hazırlandı. Ünlü bestekarın adını taşıyan İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen İsmail Baha Sürelsan Türk Müziği Ödül Töreni ve Anma Programı ünlü bestekarın vefat yıldönümü olan 12 Nisan Cumartesi akşamı saat 20.00’de Antalya Atatürk Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nda gerçekleştirilecek.

ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULACAK

Gece, Şef Umut Murat Aytekin yönetimindeki İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Türk Sanat Müziği İcrâ Heyeti’nin sunacağı kısa bir dinletiyle başlayacak. Gecede ayrıca Prof. Dr. Murat Salim Tokaç, Reha Sağbaş, Elif Güreşçi, Münip Utandı ve Özgün Gürbüz’den oluşan seçici kurul tarafından belirlenen ve bu yıl ilk kez verilecek olan İsmail Baha Sürelsan Türk Müziği Ödülleri sahiplerini bulacak. Törenin sonunda Türk sanat müziğinin sevilen yorumcusu Bekir Ünlüataer, dinleyicilere özel bir konser verecek.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı