Aylık arşivler: Mayıs 2025

Üsküdar Üniversitesi, “Bilim Kafe Buluşmaları” ile bilimi halkla buluşturdu!

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) Mayıs ayının son haftasında Türkiye genelindeki üniversitelerde eş zamanlı olarak başlattığı “Bilim Kafe” etkinlikleri çerçevesinde Üsküdar Üniversitesi, bilim ile halkı bir araya getirdi.

Üsküdar Üniversitesi, Ümraniye Belediyesi iş birliğiyle Ümraniye Millet Bahçesi’nde keyifli ve bilgilendirici bir “Bilim Kafe Buluşmaları”na ev sahipliği yaptı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi ve Bilim İletişimi Ofisi Koordinatörü Doç. Dr. Cihan Becan, “Yükseköğretim Kurulumuzun öncülüğünde, Mayıs ayının son haftası itibarıyla üniversitelerimizin genelinde (81 ilimizde) başlatılması planlanan Bilim Kafe etkinliklerimizin Üsküdar Üniversitesi ayağını gerçekleştiriyoruz.” diye konuştu.

Bilim, adli bilimler ve uzayın sırları konuşuldu

Üsküdar Üniversitesi Kurumsal İletişim Daire Başkanlığı  Medya PR Birim Yöneticisi Şaban Özdemir’in moderatörlüğünü yaptığı etkinlikte Üsküdar Üniversitesi Ceza Adaleti Yüksek Lisans Programı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Yalçın Sarıbey, “Adaletin İzinde: Bir Damla Kanın Peşinde” başlıklı sunumuyla adli bilimlerin ve kanıtların gizemli dünyasına ışık tuttu.

Adli bilimlerin suç ve suçluyla mücadeledeki kritik rolünü çarpıcı örneklerle anlatan Prof. Dr. Aylin Yalçın Sarıbey, “Olay yerindeki sessiz tanıkları bilimsel yöntemlerle konuşturarak suçluyu yakalamaya çalışıyoruz, çünkü onlar yalan söylemez.” dedi.

Adli bilimlerin genellikle öldürme, yaralama ve cinayet gibi toplumun duymak istemeyeceği ancak hayatın bir realitesi olan konularla ilgilendiğini belirten Prof. Dr. Aylin Yalçın Sarıbey, “Bizim amacımız suçluyu bulmak. Suçlular her zaman bizden daha hızlılar, delilleri karartmaya çalışıyorlar. Biz ise bu sessiz tanıkları nasıl konuştururuz, suçluyu nasıl yakalarız diye çabalayan insanlarız.” ifadelerini kullandı.

Adli bilimlerin temel çıkış noktası “Her temas bir iz bırakır” ilkesi

Adli bilimlerin temel çıkış noktasının “Her temas bir iz bırakır” ilkesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sarıbey, “Dokunduğumuz her şeyde bir iz bırakırız. İçtiğimiz şişenin kenarında DNA’mız, masada parmak izlerimiz, yürüdüğümüz yerde ayakkabı izlerimiz kalır. Biz bu izlerden yola çıkarak tanıkları konuştururuz.” dedi.

Sessiz tanıkların, yani fiziksel delillerin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Sarıbey, “Onlar yalan söylemiyorlar, etki altında kalmıyorlar, objektifler. Yeter ki biz doğru bilimsel yöntemleri ve en yeni ileri teknolojik metodolojiyi uygulayalım.” diye konuştu.

Tanıkların korku, panik, baskı altında kalma veya bir yakınını koruma isteği gibi nedenlerle yanılabilme ihtimaline değinen Prof. Dr. Sarıbey, “Bilimsel olarak biliyoruz ki, bir kapkaç olayında görgü tanıklarının yüzde 70’i yanlış kişiyi gösterebiliyor. Bu her zaman kasıtlı olmuyor; panikle, korkuyla veya bir benzerlikle yanılabiliyorlar. Ancak olay yerindeki bir parmak izi veya kan lekesi yalan söylemez, yanılmaz. DNA analiziyle o şahsın kim olduğunu biliriz ve bu bizi yanıltmaz.” şeklinde konuştu.

Adli bilimlerin en temel amacı adaletin sağlanması

Adaletin sağlanmasının toplumdaki güven duygusunu güçlendirdiğini belirten Prof. Dr. Sarıbey, “Faili bulduğumuzda ve o kişi cezasını çektiğinde, hem herkes kendini güvende hisseder hem de zedelenen adalet duygusu onarılmış olur. Adli bilimlerin en temel amacı budur.” İfadesinde bulundu.

Prof. Dr. Sarıbey, en çok bilinen ve en sık kullanılan delilin parmak izi olduğunu belirterek, “Her yerde bırakıyoruz. Suçlular silseler de eldiven taksalar da yok etmeye çalışsalar da hala bugün en fazla olayı parmak iziyle aydınlatabiliyoruz.” dedi.

Kimliklendirme en hızlı parmak iziyle yapılabiliyor

Deprem gibi büyük felaketlerde de kimliklendirmenin en hızlı parmak iziyle yapılabildiğini, vücut bütünlüğü bozulmuş olsa bile parmak izine ulaşıldığında cenazelerin hızlıca kimliklendirilip ailelerine teslim edilebildiğini ifade eden Prof. Dr. Sarıbey, parmak izi bozulan durumlarda ise DNA örneklerinin alındığını ve akrabalardan alınan örneklerle karşılaştırılarak kimliklendirme yapıldığını ekledi.

Her ayakkabının izi de farklı!

Aynı marka ve numaradaki ayakkabıların desenleri aynı olsa da, kişilerin farklı yollarda yürümesi ve ayakkabıların farklı deformasyonlara uğraması nedeniyle her ayakkabı izinin kendine özgü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sarıbey, “Benim ayakkabıma bir çivi battı, sizinkini cam kesti. Öbürünün tabanı parçalandı. Farklı yollardan geçtik, hayat gibi. İşte onların izleri de ayakkabı tabanlarımızda kalıyor.” diye konuştu.

Aynı durumun araç lastik izleri için de geçerli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sarıbey, “Araçlar da aynı yollardan gitmedi, farklı aşınmaları oldu ve o aşınmalar lastikte kişiye özgü bir iz bıraktı. Tıpkı alnımızdaki kırışıklıklar gibi.” dedi.

MESSAGE Bilim Misyonu nasıl çıktı?

Üsküdar Üniversitesi Transgenik Hücre Teknolojileri ve Epigenetik Uygulama ve Araştırma Merkezi (TRGENMER) Müdürü ve MESSAGE deneyi Proje Yöneticisi Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan ise “Uzayda Keşfedilen Uzun Yaşamın Sırrı: Mikro Yerçekimi, Makro Keşifler” konulu konuşmasıyla Türkiye’nin ilk insanlı uzay misyonu MESSAGE’ın heyecan verici hikayesini paylaştı.

“Moleküler genetiği biraz uzaya doğru taşıma hikayesi bizim hep hayallerimizde olan hikayeydi.” diyerek sözlerine başlayan Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, insan DNA’sının dünyanın yer çekimini hissedip hissedemeyeceği ve buna karşı nasıl bir tepki verebileceği sorusunun MESSAGE (Microgravity Associated Genetics) Misyonu’nun temelini oluşturduğunu belirtti.

Projenin 2021 yılında, o dönem ikinci sınıfta olan üç kız öğrencisiyle başladığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, Türkiye’nin ilk genetik tedavilerini yapan bir ekibin parçası olarak, bu altyapıyla uzay çalışmasını başlattıklarını, Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’nin ilk uzay misyonunu duyurmasıyla birlikte, zaten fikir ve hipotezleri hazır olan MESSAGE projesinin Türkiye Uzay Ajansı ve TÜBİTAK Uzay tarafından Alper Gezeravcı’nın uzayda yapmasına uygun görüldüğünü anlattı.

Uzayda birçok keşifte bulunduk

Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, ilk uzay misyonunu Alper Gezeravcı, ikinci uzay misyonunu da Tuva Cihangir Atasever’in gerçekleştirdiğini hatırlatarak, “Her iki astronotumuz da toplamda 20 proje gerçekleştirdi ve biz böylelikle hem NASA’da hem Avrupa Uzay Ajansında özgün diyebileceğimiz birçok keşifte bulunduk.” dedi.

Bu keşiflerin şu anda öğrenciler tarafından yüksek lisans tezlerine ve makalelere dönüştürüldüğünü kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, “Bir bakıma benim moleküler biyoloji ve genetik hikayem, hep merak ettiğim, hepimizin evinde başladığı o küçük deneyleri merak ederek başladı, büyüdü ve şu an ilk defa uzaya kadar gitmiş bulundu” diye konuştu.

Yapay zekanın girmediği araştırma alanı kalmadı

Yapay zekanın girmediği hiçbir laboratuvar, ekipman veya araştırma alanı kalmadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, E-Nabız gibi uygulamalar üzerinden toplanan devasa sağlık verilerinin yapay zeka ile analiz edilerek gelecekte sağlık hizmetlerinde devrim yaratabileceğini söyledi.

“Milyonlarca insanın laboratuvar sonuçları, hastalık verileri ve ilaç bilgileri birikiyor. Yapay zeka sayesinde ileride hastaneye gitmeden, sadece semptomlarınızı yazarak, belki de E-Nabız GPT gibi bir uygulamayla etkileşime girerek ilacınızın otomatikman belirleneceği, ne kadar kullanacağınızın ortaya çıkacağı bir döneme girebiliriz.” diye konuşan Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, bu öngörünün hayal olmadığını, geçtiğimiz hafta Çin’de 42 yapay zeka doktoruyla kurulan bir hastanenin faaliyete geçtiğini anlattı.

“Artık deneylerimizi deney tüpünde değil, bilgisayar kodları arasında yapıyoruz, orada gizliler…”

Kendi laboratuvarlarında da yapay zekayı DNA’ları anlamak, insan vücudunun tepkilerini analiz etmek, kanser riskini ve tedavi yöntemlerini belirlemek gibi birçok alanda kullandıklarını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, “Bir bakıma artık deneylerimiz deney tüpünde değil, bilgisayar kodları arasında yapıyoruz, orada gizliler. Dünyada da bu yönde bir akış var.” dedi.

Robot ürettik, bu robot deneyleri gerçekleştirdi!

Yakın zamanda Nature dergisinde kabul edilen bilimsel yayınlarından örnek veren Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, “Bu deneyi yaklaşık 2 senedir tasarladık. Laboratuvarda hiçbir öğrenci çalışmadı. Robot ürettik, bu robot deneyleri gerçekleştirdi ve öğrencimiz hiç laboratuvara gelmeden evden robota komutlar girerek hücrenin genetiğini değiştirebildik. Buna yapay zeka entegre etmeye çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

“Uzayda telomer uzunluğunu artırabilirsek yaşam süremizi uzatabiliriz”

Türk astronot Alper Gezeravcı ve iki yabancı astronottan alınan örneklerde, DNA’nın uçlarındaki ve uzun yaşamla ilişkilendirilen “telomer” lerin uzayda bulundukları kısa süre içerisinde uzadığını tespit ettiklerini açıklayan Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, bu keşfin, astronotların daha uzun yaşamaya elverişli bir DNA izine sahip olduklarını gösterdiğini belirtti.

Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, “Hepimizin yaşam ömrü normalde 145 yıl. Ancak sigara, stres, sağlıksız beslenme gibi faktörler bu süreyi kısaltıyor. Uzayda telomer uzunluğunu artırabilirsek, yaşam süremizi uzatabiliriz.” diye konuştu.

Türkiye’nin uzayda yürüttüğü bu çalışmaların, Türkiye’nin uluslararası uzay arenasında konumunu güçlendirdiğini ve Türk bilim insanlarının ütopik hayaller kurmak yerine somut projelere imza attığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, gençlere “Sorunuz varsa oturun, o soruyu projeye, bir deneye çevirin.” mesajını verdi.

Programın kapanışını Üsküdar Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Cumhur Bakır yaptı. Katılımları için herkese teşekkür eden Bakır, YÖK’ün Bilim Kafe uygulamasının bilimi toplumla buluşturmasında güzel bir uygulama olduğunu, Üsküdar Üniversitesi olarak da toplumu bilimle buluşturma çalışmalarının süreceğini söyledi.

Samimi ortamda bilimsel sohbetler

Saat 17.00’den 19.00’a kadar süren etkinlikte, vatandaşlar merak ettikleri konular hakkında soru sorma imkanı buldu.

Çay ve Kahve ikramının da olduğu samimi sohbet ortamı, bilimin gündelik hayatın bir parçası olmasına önemli bir katkı sundu.

Buluşma, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mudanya, Turizmde Yol Haritasını Belirliyor

Mudanya, turizmde sürdürülebilir ve katılımcı bir modelle geleceğini şekillendirmek üzere ilk adımı attı. “Geçmişin İzleri, Geleceğin Turizmi” başlığıyla gerçekleştirilecek Turizm Çalıştayı’nın Danışma Kurulu toplandı. Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya’nın turizmle önemli bir çıkış yakalayabileceğini belirtti.

Mudanya’nın turizm alanında atılım yapması amacıyla hazırlanan Mudanya Turizm Stratejisi ve Master Planı için ilk adım atıldı. “Geçmişin İzleri, Geleceğin Turizmi” başlığıyla düzenlenen Turizm Çalıştayı Danışma Kurulu Toplantısı, tarihi Tirilye Taş Mektep’te gerçekleştirildi. Toplantıya akademisyenler, işletmeciler ve turizm profesyonelleri katıldı.

Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, açılış konuşmasında Mudanya’nın kültürel, doğal ve tarihi zenginliklerine dikkat çekerek, bu değerlerin turizm aracılığıyla değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Başkan Dalgıç, “Mudanya’nın turizmle önemli bir çıkış yakalayabileceğine inanıyoruz. Ancak bunun için öncelikle Mudanyalılık bilincinde birleşmeli, ortak bir cephe oluşturmalıyız.” dedi. Mudanya’nın tarih boyunca kültürel, ekonomik ve siyasi olarak önemli roller üstlendiğini ancak son 50 yılda sayfiye kasabası kimliğine büründüğünü belirten Dalgıç, “Bu kimlik kaybını geri kazanmak için yola çıktık. Sahip olduğumuz değerleri önce Mudanyalılar fark etmeli, ardından Türkiye’ye ve dünyaya anlatmalıyız.” dedi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR VE KATILIMCI TURİZM

Başkan Dalgıç, Mudanya’nın en önemli değerlerinden birinin Mudanya Mütarekesi olduğunu, bunun yanı sıra kentin sahilleri, arkeolojik alanları ve kültürel mirasıyla büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğunu ifade ederek, bu değerlerin yeterince değerlendirilemediğini söyledi.

Mudanya’nın geleceğini şekillendirmek için yerel yönetim olarak tek başlarına değil, ortak akılla ilerlemek istediklerini belirten Dalgıç, şöyle konuştu:

“Mudanya’nın çıkışının turizmle olacağını düşünüyoruz. Kültür, deniz, sanat, gastronomi gibi farklı konularda özel toplantılar düzenleyerek buralardaki stratejimizi belirlemek istiyoruz. Tabii sahip olduğu değerleri koruyarak… Bu bir yerel yönetimin tek başına yapabileceği bir şey değil. Biz yerel yönetim olarak paylaşıma, ortak akla inandığımız için de bu yolu birlikte yürümek istedik. Görmek istediğim Mudanya; insanıyla beraber canlı, talihine küsmemiş, ileriye daha umutla bakan, sokaklarda cıvıl cıvıl insanların olduğu, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren bir kent. Bunun yapılabileceğine çok inanıyorum. Beraber doğru bir yol haritası çizer, bu toplantıların sonunda ilk stratejimizi belirler, bunu da Turizm Master Planı haline getirsek Mudanya’nın önünün çok açık olduğunu düşünüyorum.”

TEMATİK ÇALIŞTAYLARLA YOL HARİTASI BELİRLENECEK

Açılış konuşmasının ardından “Mudanya’nın Turizm Potansiyeli ve Geleceği”, “Üretimden Tabağa, Sokaktan Pazara”, “Yerelden Küresele”, “Kente Saygılı Turizm, Geleceğe Kalıcı Miras”, “Pazarlama, Rehberlik ve Turizm Ağları” başlıklarında sunumlar yapıldı. Mevcut turizm potansiyeli değerlendirilerek, temel ilkeler ve uzun vadeli hedeflerin belirlenmesi konusunda görüş birliğine varıldı.

Mudanya Turizm Stratejisi ve Master Planı kapsamında her ay “Doğa ve Deniz Turizmi”, “Gastronomi”, “Kültürel Miras”, “Yerel Ekonomi ve Girişimcilik” gibi temalarla düzenlenecek çalıştaylarla sürecin ilerletilmesi hedefleniyor. Planın 2025 yılı sonunda tamamlanarak uygulamaya alınması planlanıyor.

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Zeyrek: “Zirvede ortaya çıkan fikirler, Manisa’nın geleceği için bir eylem rehberine dönüşecek”

Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir bir kent hedefi doğrultusunda düzenlediği ‘Sürdürülebilir Manisa Zirvesi’nin kapanış oturumunda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Zirvede ortaya çıkan fikirler, Manisa’nın geleceği için bir eylem rehberine dönüşecek” dedi.  

Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen, alanında uzman isimler ve akademisyenlerin ‘Sürdürülebilir Çevre’, ‘Sürdürülebilir Tarım’, ‘Sürdürülebilir Sanayi’ ve ‘Sürdürülebilir Şehirler’ konularını ele aldığı Sürdürülebilir Manisa Zirvesi, iki gün boyunca yoğun bir programla gerçekleşti. Oturumlarda çevresel sorunlardan kırsal kalkınmaya, enerji verimliliğinden iklim dostu kent tasarımlarına kadar pek çok başlık masaya yatırıldı. Zirvenin kapanış konuşmasını gerçekleştiren Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, sürdürülebilirliğin sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini vurguladı.

“Bu zirve ortak aklın oluştuğu değerli bir platform”

Başkan Ferdi Zeyrek, “Bu zirveyi, bilgi paylaşımının yanı sıra ortak aklın oluşması, iş birliğinin ve çözüm odaklı yaklaşımın ön plana çıktığı değerli bir platform olarak görüyorum. İlk gün düzenlenen oturumla çevresel sürdürülebilirliği hep birlikte masaya yatırdık. İklim değişikliğinin etkilerini, biyolojik çeşitliliğini, atık yönetiminden döngüsel ekonomiye kadar pek çok başlıkta yürütülen çalışmalar bize doğayı korumanın ne kadar önemli olduğunu ve hayati bir sorumluluğa sahip olduğumuzu bir kez gösterdi.  Aynı günün devamında tarımın dönüşümünü gündeme taşıdık. İklim değişikliğine uyum sağlayan üretim modellerinden, döngüsel tarım sistemlerine, enerji kaynaklarının tarıma entegrasyonundan kırsal kalkınma politikalarına kadar pek çok konuda önemli fikirler ortaya kondu. Sanayide sürdürülebilirlik oturumlarında ise dijitalleşmeden enerji verimliliğine, üretim teknolojilerinden temiz üretim modellerine kadar geniş bir çerçevede değerlendirmeler yapıldı. Bu oturumlar, üretimin artık yalnızca verimle değil, sorumlulukla da tanımlanması gerektiğini açıkça ortaya koydu” dedi.

“Kent yaşamını yeniden düşünmemiz gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlatıyor”

Sürdürülebilir kalkınma uzmanlığı sertifika töreninin bu bilgi paylaşım sürecinin somut bir çıktısı olduğunu kaydeden Başkan Ferdi Zeyrek, “Zirvemizin son bölümünde ise sürdürülebilir şehirler ele alınıyor. Kentlerimizin doğayla ilişkisini yeniden kurmanın, enerjiyi verimli kullanmanın, mahalleleri daha dirençli ve kapsayıcı hale getirmenin yolları tartışılıyor. Tüm bu başlıklar, kent yaşamını yeniden düşünmemiz gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlatıyor” diye konuştu.

“Manisa’nın her alanında karşılık bulması için hep birlikte çalışacağız”

Zirvede Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda Manisa ve ülke için atılabilecek somut adımların da ele alındığını söyleyen Başkan Zeyrek, “Ortaya çıkan fikirler bizim için yalnızca ilham değil, aynı zamanda bir eylem planı olacaktır. Bu zirve bir son değil, bir başlangıçtır. Burada dile getirilen görüşlerin sadece bu salonda kalmaması için yerel yönetimden kamuya, sanayiden sivil topluma kadar Manisa’mın her alanında karşılık bulması için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“Bilim insanları öncülüğünde yol haritasını oluşturmalıyız”

Sürdürülebilirliğin sadece çevre ile ilgili bir kavram olmadığının altını çizen Başkan Zeyrek, “Aynı zamanda ekonomik kalkınmayı, sosyal adaleti ve kapsayıcı büyümeyi içine alan bütüncül bir yaklaşımdır. Temiz bir çevre ve sağlıklı bir gelecek için atılan adımların kalıcı olabilmesinin, ancak ortak akıl ve ortak çalışmayla olabileceğinin farkındayız. Zirvede görüşlerini paylaşan değerli hocalarımızın fikirlerini tüm kamu kuruluşlarıyla birlikte eylem planı haline getirmek ve bu geleneğin sürdürülebilir olması bizim için gerçekten çok önemli. Çünkü şunu biliyoruz ki bilim insanlarının öncülüğünde bu yol haritasını hep birlikte oluşturmalıyız. 1922 yılında harabe olmuş, Yunan işgalinde yanmış bir kentte bir Manisa Tarzanı doğdu. Ahmet Bedevi’nin Manisa’yı yemyeşil hale döndürmek gibi bir hayali vardı. 1963 yılında kaybettik. Yeşili korumak ve yeşil bir Manisa’yı yarınlara aktarmak, onun bize bıraktığı en büyük mirastır. Yarın, kendisini mezarı başında anacağız. Onu anmak, Manisa’nın yeşilini, doğasını, sürdürülebilir enerjiyi, günümüz koşullarında sağlamak ve yarınlara aktarmak, benim en önemli vizyonlarımdan biridir” ifadelerini kullandı.

“Görev sürem boyunca çoğalarak devam edecek”

Sürdürülebilir Manisa Zirvesi’nde yer alan bilim insanları ve akademisyenler ile zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür eden Başkan Zeyrek, “Buradan çıkacak kararlar tıpkı Su Çalıştayı’nda olduğu gibi bizim için bir eylem planına dönüşecektir. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin artık hafızasına kazınan, sürdürülebilirlik olgusunu her şekilde yayabileceğimiz bu platformlardır. Bunların görev sürem boyunca çoğalarak devam edeceğinin sözünü veriyorum” şeklinde konuştu.

Sürdürülebilir Kalkınma Uzmanlığı Sertifikaları Takdim Edildi

Programın sonunda Sürdürülebilir Kalkınma Uzmanlığı Sertifika Töreni gerçekleştirildi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Genel Sekreter Burak Deste, Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Murat Pınar, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, İTÜ Sürdürülebilir Kalkınma Uzmanlık Sertifika Programı Koordinatörü Prof. Dr. Hatice Ayataç, sertifika alan Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına sertifikalarını takdim etti.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Faro İmzalı ‘Veliaht’tan İlk Tanıtım Yayınlandı…

Son dönemin en başarılı dijital dizilerinden Magarsus’un yapım şirketi ‘Faro’nun imzasını taşıyan, tecrübeli isim Yamaç Okur’un yapımcılığını üstlendiği, Show TV’nin merakla beklenen dizisi ‘Veliaht’ Eylül’de seyircilerle buluşmaya hazırlanıyor. Yeni sezonun çok konuşulacak projelerinden olmaya aday dizi, aile bağları, geçmiş sırlar, iktidar, aşk ve intikam temalarını sorgulatacak dikkat çekici senaryosu ve güçlü oyuncu kadrosuyla ekranlara damgasını vuracak. 

Özgün hikayesinde Tunahan Kurt imzası olan, senaryosunu Berrin Tekdemir, Necip Güleçer, Tunahan Kurt’un beraber yazdığı, yönetmenliğini Sinan Öztürk’ün üstlendiği ‘Veliaht’ın kadrosunda Akın Akınözü, Serra Arıtürk, Ercan Kesal, Erkan Kolçak Köstendil, Hazal Türesan, Derya Karadaş, Tansu Biçer, Bora Akkaş, Erdem Şenocak, Arif Pişkin, Burak Altay, Kayhan Açıkgöz, Sabahattin Yakut, Selin Köseoğlu, Selin Dumlugöl, Volkan Kıran ve Ufkum Kalaoğlu gibi usta ve genç isimler buluşuyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çevre Haftası’na coşkulu kutlama

Tüm yurtta olduğu gibi Kocaeli’nde de “Türkiye Çevre Haftası” coşkuyla kutlandı. Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen etkinlikler, Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen programla sona erdi.

ÖNEMLİ MESAJLAR VERİLDİ

Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için önemli mesajların verildiği Çevre Haftası kutlamaları Kocaeli’nde coşkuyla gerçekleşti. Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Koordinatörü Abdullah Köktürk, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ahmet Kırılmaz, İZAYDAŞ Genel Müdürü Vahit Balahorlu ve çok sayıda öğrenci katıldı. Çocukların çevre bilinci aldığı ve doyasıya eğlendiği programda müzik dinletisi, defile gösterisi ve çeşitli atölyeler düzenlendi. Etkinlikte “Geleneksel Atık Pil Toplama Kampanyası Ödülleri” öğrencilere takdim edildi.

“ÇOCUKLAR, YETİŞKİNLERİ UYARIN”

Programda konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Koordinatörü Abdullah Köktürk, çocuklara çevre bilinci konusunda önemli mesajlar verdi. Konuşmasında çevrenin korunmasında çocukların rolüne dikkat çeken Köktürk, “Dünyanın en güzel yerinde güzel insanlar oturur. Siz eve gittiğinizde dünya haritasını açtığınızda Türkiye’nin nerede olduğunu görüyor musunuz? Böyle toprakları bize vatan yapan, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Çevre sizsiniz çocuklar. Eviniz, okulunuz, sokağınız bir çevredir. Siz çevrenizi koruyor musunuz? Büyükleriniz çok yanlış yapıyor, onları siz yönlendireceksiniz” dedi.

“PLASTİK KİRLİLİĞİ KÜRESEL SORUN”

Programın devamında konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ahmet Kırılmaz, Türkiye’de bu yıl Dünya Çevre Günü’nün temasının “Plastik Kirliliği” olduğunu vurguladı. Kırılmaz, plastik kirliliğinin küresel boyutta ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirterek şunları söyledi: “Nüfus artışına bağlı olarak tüketim artmakta ve doğaya bırakılan plastik oranı da yükselmektedir. Plastik kirliliği, milyonlarca insanın refahını doğrudan etkileyen küresel bir sorundur. Her yıl 13 milyon ton teneke kutu doğaya karışarak ekosistemi tehdit ediyor. Dengeli politikalar ve sürdürülebilir çevre yönetimiyle bu sorunun üstesinden gelmeye çalışıyoruz.”

“3 MİLYON AĞACI KURTARDIK”

Sözlerine “Sıfır Atık Projesi” kapsamında Kocaeli’nde elde edilen başarıları da ekleyen Kırılmaz, “2018’den bu yana 203 bin 484 ton atık kağıt, 269 bin 574 kilogram cam ve 474 bin ton atık plastik geri kazanıldı. Böylece 3 milyon 459 bin ağacın kesilmesi önlenmiş oldu. Kocaeli, doğasıyla çok değerli bir bölge. Bu nedenle ilimizdeki hava kalitesini yüksek tutmaya büyük önem veriyoruz. Şu anda 12 hava izleme istasyonumuz aktif olarak çalışıyor. Ayrıca Kocaeli Büyükşehir Belediyemizin yürüttüğü ‘Dip Çamuru’ gibi önemli projelerimiz de var” ifadelerini kullandı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Atatürk Kent Parkı’nda Açık Havada Zumba Coşkusu

Manisa Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların sağlıklı ve aktif bir yaşam sürmelerini teşvik etmek amacıyla Atatürk Kent Parkı’nda açık hava zumba etkinliği düzenledi. Her hafta perşembe günü gerçekleştirilecek etkinliğin ilki, renkli görüntülere sahne oldu.

Manisa Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Mesleki Eğitim Kursları (MASMEK) Zumba Eğitmeni Merve Yılmaz eşliğinde yapılan etkinlikte, Manisalılar açık havada müziğin ritmine kendilerini bırakarak hem spor yaptı hem de doyasıya dans etti. Enerjik müzikler eşliğinde gerçekleştirilen etkinlik hem fiziksel aktivite hem de sosyal etkileşim açısından katılımcılara keyifli bir deneyim sunarken sağlıklı yaşam bilincinin yaygınlaşmasına da katkıda bulundu.

“Eğlence ve spor bir arada”

Etkinlik hakkında bilgi veren Eğitmen Merve Yılmaz, “10 yıldır zumba dersleri veriyorum. Zumba, spor yapanlar için hem eğlenceli hem de etkili bir alternatif sunuyor. Müziğin ritmine kapılarak bir saat boyunca yoğun bir kardiyo programı uyguluyoruz. En önemlisi bunu eğlenerek yapmış oluyoruz. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin bu güzel organizasyonu sayesinde katılımcılarla birlikte hem kalori yaktık hem de keyifli vakit geçirdik” dedi.

Etkinliğe arkadaşlarıyla birlikte katılan Hande Uyaroğlu ise “Yaklaşık üç yıldır Atatürk Gençlik Merkezi’ne zumba derslerine gidiyorum. İyi ki Merve hocayla yollarımız kesişti. Dans etmeyi çok seviyorum, bu yüzden etkinliğe katıldım. Bu güzel etkinlik için Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyorum. Kursta tanıştığım beş arkadaşımla birlikte geldim, çok heyecanlıyız” ifadelerini kullandı.

Etkinliğe katılan Ferda Sürün de “Bizlere bu güzel imkanları sağladığı için Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek’e teşekkür ediyorum. Her şeyden önce bu etkinlikler bizlere psikolojik rahatlık sağlıyor. Hocamızın enerjisi bizi motive ediyor. Hem zumba yapıyoruz hem de yeni arkadaşlıklar kuruyoruz. Belediyemizin hizmetlerinden son derece memnunuz” dedi.

Etkinlikler Yaz Boyunca Devam Edecek

Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından ücretsiz olarak düzenlenen açık hava zumba etkinlikleri, yaz boyunca her hafta perşembe günleri saat 19.00-20.30 arasında Atatürk Kent Parkı’nda gerçekleştirilecek. 24 Mayıs itibariyle başlayacak yoga dersleri de her cumartesi 09.00-10.30 saatleri arasında yapılacak.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yörük festivalinde Kıraç coşkusu yaşandı

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 4.’sü düzenlenen Uluslararası Antalya Yörük Türkmen Festivali’nin resmi açılış töreni yoğun bir katılımla gerçekleşti. Binlerce yıllık yörük kültürünün tanıtılıp yaşatıldığı festivalin açılış töreninde konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Yörüklük bizi biz yapan özümüzdür. Türkiye Cumhuriyeti’nin ruhunda yatan közdür. Yörüklük, Anadolu’nun kaybolan yüreğinde taşıdığı sırdır” dedi. 

Yörük kültürünün tanıtılması ve yaşatılması amacıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 4.’sü düzenlenen Uluslararası Antalya Yörük Türkmen Festivali’nin resmi açılış töreni, Düzlerçamı Karaman Piknik Alanı’nda yapıldı. Törene, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Milletvekilleri, CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, ilçe başkanları, Kırgız Cumhuriyeti Antalya Başkonsolosu Rustam Koshonov, Kazakistan Cumhuriyeti Antalya Konsolosu Kuat Kanafeev, ilçe belediye başkanları, Yörük Türkmen Dernekleri, Türk dünyasından konuklar, çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcileri, kadın kooperatifleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Başkan Muhittin Böcek, tören öncesinde çadırında konuk ülke heyetlerini kabul etti. Yurt içi ve yurt dışından gelen heyetler Başkan Böcek’e hediye takdiminde bulundu.
VALİ ŞAHİN’DEN BAŞKAN BÖCEK’E TEŞEKKÜR
Festival açılış töreni İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Halk Oyunları Ekibi’nin gösterisiyle başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış töreninde konuşan Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e Yörük festivali için teşekkür etti. Vali Hulusi Şahin, “Dört yıldır düzenlenen Yörük Türkmen festivali unutulmaya yüz tutmuş, Türklüğün yüksek vasfını burada hatırlatıyor. Atatürk’ün 10. yıl nutkunda özellikle vurguladığı atinin ufkunda bir güneş gibi doğacaktır dediği o yüksek medeniyet vasfı yine yükselecek ve dünyaya adalet, barış, hak, hakikat nedir öğretecek” dedi. Başkan Muhittin Böcek ve Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal konuşmasının ardından Antalya Valisi Hulusi Şahin’e Döşemealtı Halısı ve plaket hediye takdim etti.
KÜLTÜREL MİRASA SAHİP ÇIKIYORUZ
“Festivalimiz ile kültürel mirasımıza hep birlikte sahip çıkma hayalimin her yıl daha büyük bir coşkuyla gerçekleştiğini görmekten büyük mutluluk duyuyorum” diyerek konuşmasına başlayan Başkan Muhittin Böcek, “Bugün burada, Torosların eteğinde, dağların dilini bilen, doğayı dost edinen Yörüklerin, Türkmenlerin özüne, köklerine, yüreğine dokunuyoruz ve unutmayınız ki Yörük ateşi sönmez, Türkmen eli eğilmez. Bu söz sadece bir cümle değil; asırlardır süren bir yürüyüşün, bir direnişin, bir onurun adıdır”  dedi. 
YÖRÜKLÜK BİR KÜLTÜR
Yörüklüğün bir ırk ya da mezhep değil, bir kültür olduğunu vurgulayan Başkan Muhittin Böcek, “Bizler, at sırtında Orta Asya’nın engin bozkırlarından Toroslar’a, Altaylardan Tuna’ya uzanan kutlu bir yürüyüşün çocuklarıyız. Otağımızda kültür yoğurmuş, davuluyla toy kurmuş, sazıyla sevda yakmış Türk’ün Yörük Türkmen torunlarıyız. Bizim için yiğitlik, cesaret, azim ve çalışkanlık; sevgi ve hoşgörü, vefa dilimizden ve yüreğimizden türkülere, 

destanlara dönüşmüştür. Ne ezeriz, ne eziliriz, ne de eğiliriz. Zulmetmeyiz ve asla zulme boyun eğmeyiz. Zalimin karşısında, mazlumun her daim yanında oluruz” diye konuştu. 
Başkan Böcek, Festivale katılım sağlayan, destek ve emek verenlere teşekkür etti. Başkan Böcek konuşmasının ardından Sibel Gazen’e İl Hatun’u kılıcını takdim etti. 
KIRAÇ YÖRÜK FESTİVALİNİ COŞTURDU
Açılış töreninin ardından ise Anadolu Rock müziğinin sevilen ismi Kıraç sahne aldı. Şarkılarını konser alanını dolduran sevenleri ile seslendiren Kıraç, müzik ziyafeti sundu. Sevilen şarkılarını Antalyalılar ile birlikte seslendiren Kıraç, Antalya’da, Yörük Türkmen Festivali’nde olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Antalyalılar hep bir ağızdan Kıraç’ın şarkılarına eşlik etti. Başkan Muhittin Böcek de Kıraç’a festivale renk kattığı için teşekkür ederek Döşemealtı Halısı hediye etti.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Buca Belediyesi’nden kırsal turizmi canlandıracak proje

Buca Belediyesi, ilçenin kırsal mahallelerinde sahip olduğu kültürel zenginlikleri ve yerel üretim potansiyelini ön plana çıkaracak Kırsal Turizm Projesini hayata geçiriyor. Sekiz köyü kapsayacak bu kapsamlı projeyle birlikte, Buca’nın kırsalı sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda hem ekonomik hem de sosyal anlamda canlandırılacak. Turizmde alternatif bir rota oluşturacak proje, yerel değerleri tanıtarak Buca’yı İzmir’in ve Türkiye’nin yükselen kırsal turizm merkezlerinden biri haline getirmeyi amaçlıyor. Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, projenin hayata geçmesiyle birlikte Buca’nın Türkiye’deki turizm vizyonunu ortaya koyacaklarını ifade etti.

Buca Belediyesi, ilçenin kırsal mahallelerini ekonomik ve kültürel açıdan kalkındırmayı hedefleyen Buca Kırsal Turizm Projesi için çalışmalara başladı. Proje ile birlikte Buca’nın köyler bölgesinde yer alan mahallelerin sağlıklı ve düzenli gelişerek kırsal turizmde yer edinmesi amaçlanıyor.

Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, projenin hayata geçmesiyle birlikte Buca’nın İzmir’de ve Türkiye’deki turizm vizyonunu güçlü şekilde ortaya koyacağını belirterek, “Buca’nın kırsalı ne kadar sağlıklı ve düzenli bir şekilde gelişirse, Türkiye’deki vizyonunu o kadar net ortaya koymuş olur. Özellikle pandemi sonrasında tersine göç başladı. Yıllar önce nasıl kentte göç nedeniyle çarpık kentleşme yaşandıysa, bugün aynı tehlike kırsalda söz konusu. Bu tehlikenin önüne geçmek zorundayız” dedi.

Sekiz köyü kapsayan kapsamlı bir plan

Kültürel ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Buca’nın kırsal mahalleleri için başlatılan proje, sekiz köyü kapsayacak. Proje kapsamında Kırsal Turizm Koordinasyon Kurulu kuran Buca Belediyesi, köyler bölgesini turizm için alternatif bir rotaya dönüştürmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda kültürel değerlerin tanıtılması, yerel ürünlerin pazarlanması ve kırsal alanların yeni cazibe merkezleri hâline getirilmesi planlanıyor.

Hedef: “Sürdürülebilir kalkınma ve yerel canlanma”

Alternatif bir turizm modeli geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, projenin hayata geçmesiyle birlikte köyler bölgesinin kültürel ve ekonomik olarak kalkınacağını belirterek “Proje sayesinde istihdam artacak, kırsal ve kentsel alanlar arasındaki gelişmişlik farkı zamanla azalacak ve kentlere göçü önleyeceğiz. Bölgedeki turistik zenginlikler tanıtılacak, geleneksel zanaatlara ve el sanatlarına ilgi artacak. Kırsalda üretilen ürünler daha fazla talep görecek, değerini bulacak. Yerel sanat ve şenliklerin kalitesi yükselecek, özellikle üreten kadınların toplumdaki statüsü güçlenecek. Aynı zamanda doğal ve yapısal kaynakların korunması da sağlanacak” diye konuştu.

Projenin tanıtımı amacıyla Buca Belediyesi Meclis Salonu’nda bir toplantı düzenlendi. Toplantıda Buca Belediyesi Başkan danışmanı Abdullah Uluyurt projenin amaç ve hedeflerini paylaştı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu etkinlikte eğlence ve eğitim bir arada

Büyükşehir Belediyesi, hem çocukların sosyal-duygusal gelişimlerini desteklemeye hem de aile içi bağı güçlendirmeye yönelik projelerini sürdürüyor. Bu kapsamda düzenlenen “Minik Yürekler ile Değerli Anlar” etkinliği Alikahya Hayırsevenler Kur’an Kursu bahçesinde gerçekleştirildi.

KALİTELİ VE VERİMLİ VAKİT GEÇİRDİLER

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nün organizasyonuyla gerçekleşen etkinlik, anneler ve çocukların katılımıyla dopdolu geçti. Programda anne ve çocukların birlikte kaliteli ve verimli vakit geçirmesi hedeflenirken, çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyen etkinlikler büyük ilgi gördü. Hem eğlenen hem de el becerilerini geliştiren çocuklar, kendilerini böyle bir güzel etkinlikte buluşturduğu için Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

UNUTULMAZ BİR GÜN YAŞANDI

Etkinlikte kum boyama ve anahtarlık yapımı gibi atölyeler düzenlenirken, eğlenceli atletizm parkuru çocukların enerjisini sahaya yansıttı. Yüz boyama ve balon dağıtımı ile renklenen etkinlik; minik yüreklerde neşe, annelerin yüzünde ise mutluluk bıraktı. “Minik Yürekler ile Değerli Anlar” programı eğlence ve eğitimi bir araya getirerek unutulmaz bir gün yaşattı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bayraklı’da üreten kadınlar el sanatlarını sergiledi

Bayraklı Belediyesinin semt merkezleri ve kültür merkezlerinde hobi kurslarına katılan yaklaşık bin 200 kadın, sezon boyunca ürettikleri el emeği ürünleri yıl sonu sergisinde gururla sergiledi. Birbirinden değerli takı tasarımları, resimler, ahşap ürünler ve ev aksesuarları, ziyaretçilerden tam not aldı. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, kadınlara emekleri için teşekkür ederek, “Kadın isterse her şeyi başarır! Kadın isterse sadece evini değil, mahallesini, kentini ve dünyayı güzelleştirir, değiştirir. Bu inançla Bayraklı Belediyesi olarak kadınların üretimde, sanatta, kültürde ve ekonomide daha fazla yer alması için tüm gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

2 BİN 500 EL EMEĞİ ÜRÜNÜ
Bayraklı Belediyesinin semt ve kültür merkezlerinde düzenlediği hobi kurslarına katılan yaklaşık bin 200 kadın, yıl boyunca ürettikleri el emeği ürünleri yıl sonu sergisinde vatandaşların beğenisine sundu. Şehit Ümit Boz Spor Tesisi Düğün Salonu’nda açılan sergide, takı tasarımından resimlere, dikiş-nakıştan ahşap işlerine, ev aksesuarlarına kadar 2 bin 500’e yakın ürün ziyaretçiyle buluştu. Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüklerinin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte, 12 semt evi ve 3 kültür merkezinde yıl boyunca süren kursların ürünleri yer aldı. On iki farklı branşta hazırlanan el emeği eserler, ziyaretçilerden tam not aldı. Kültür Müdürlüğü bünyesindeki resim kursiyerlerinin tabloları ile Anne-Çocuk Atölyesi’nden çıkan geri dönüşüm, epoksi, ahşap boyama ve örgü çalışmaları dikkat çekti. Ayrıca, çocukların heykel atölyesinde yaptığı eserler de sergiye renk kattı. Açılışa Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, eşi Gökçe Pişkin Önal, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, kursiyer kadınlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

BİR KENTİ İNSANI GÜÇLENDİREREK İNŞA EDERSİNİZ

Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Bir kenti sadece yollar, binalar, parklar inşa ederek değil; insanı güçlendirerek, kadını destekleyerek, toplumu bir bütün olarak ayağa kaldırarak inşa edersiniz. Bu nedenle göreve gelirken söz verdik: Bayraklı’da kimse kendini yalnız hissetmeyecek. Herkesin kendini geliştirebileceği, yeni beceriler kazanabileceği, üretebileceği ve sosyalleşebileceği alanlar yaratacağız, dedik. İşte semt merkezlerimiz, bu sözümüzün hayat bulduğu en somut örneklerden biridir. Bu sergide gördüğümüz her ürün; bir emeğin, bir duruşun, bir dönüşümün ve kazanılan özgüvenin simgesidir. Kadın isterse her şeyi başarır! Kadın isterse sadece evini değil, mahallesini, kentini ve dünyayı güzelleştirir, değiştirir. Bu inançla Bayraklı Belediyesi olarak kadınların üretimde, sanatta, kültürde ve ekonomide daha fazla yer alması için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Kadınlar üretmeye devam ettikçe, biz de her zaman yanlarında olmaya devam edeceğiz. Tüm kursiyerlerimize, eğitmenlerimize, semt merkezlerinde emek veren çalışma arkadaşlarımıza ve bu sürece katkı sunan herkese gönülden teşekkür ediyorum” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı