Aylık arşivler: Mayıs 2025

NIKE ve The LEGO Group, Aktif ve Yaratıcı Oyuna Dayalı Yeni Ürünler ve Etkileyici Deneyimlerle Bu Yaz Tüm Dünyada Başlayacak Çok Yıllı Ortaklıklarını Kutluyor

NIKE ve the LEGO Group, nerede olurlarsa olsunlar çocukların aktif ve yaratıcı oyunun neşesini benimsemeye teşvik etmek üzere tasarlanan ortak markalı ürünler ve sürükleyici deneyimlerden oluşan bir seriyle, 2025 yılının yaz döneminde tüm dünyada başlayacak çok yıllı iş birliğini duyurdu. 

NIKE’ın “Just Do It” ruhunu LEGO yapım parçalarının yaratıcı gücüyle bir araya getiren bu iş birliği, bütün çocukları spora ve oyuna davet ediyor. Gelecek aylarda çocuklar, dünyanın farklı şehirlerinde sürükleyici deneyimlere katılma fırsatının yanı sıra, LEGO setleri ile Nike ayakkabı, giyim ve aksesuarlarından oluşan kapsamlı bir ürün koleksiyonunu da keşfetme imkanı bulacak. 

Buna ek olarak, üç kez WNBA En Değerli Oyuncu (MVP) seçilen A’ja Wilson, dijital kanallar üzerinden hayata geçirilecek yeniden tasarlanmış bir oyun dünyası aracılığıyla çocukların bu iş birliğine dahil olmasına destek verecek. Konuya ilişkin daha fazla bilgi gelecek haftalarda paylaşılacak.

A’ja Wilson konuya ilişkin açıklamasında: “Çocukluğumdan bu yana LEGO yapım parçalarıyla oynamayı çok seviyorum. Yaratıcılığımın ve oyunun bana spor alanındaki kariyerimin yanı sıra, okul ve kişisel hayatımda da yol gösterdiğini biliyorum. Nike ve the LEGO Group ile bu iş birliğinin bir parçası olmaktan büyük heyecan duyuyorum. Çocuklar ve yetişkinler üzerinde olumlu bir etki yaratacağımıza eminim” dedi.

ÇOCUKLARIN FAVORİSİ OLACAK SETLER  

 İlk LEGO ürünü, 1 Temmuz’da satışa çıkması planlanan LEGO® Nike Dunk seti olacak. 10 yaş ve üzeri LEGO tutkunlarına hitap eden, 1180 parçalık bu set; bir Nike Dunk sneaker modelini, LEGO yapım parçalarından oluşacak döndürülebilir oyuncak bir basketbol topunu ve spor tutkunlarının inşa edip sergileyebileceği ikonik “Dunk” sloganını içeriyor. Nike Dunk modelinin içinde, şampiyonluk yüzükleri ya da diğer kişisel eşyaların güvenle saklanabileceği gizli bölmelerin yanı sıra, ayakkabının renklerini kişiselleştirmek üzere ekstra bağcıklar da yer alıyor. İlk olarak 40 yılı aşkın bir süre önce tasarlanarak sneaker tutkunları ile buluşan bu ikonik spor ayakkabısından ilham alan LEGO seti, sneaker kültürünü ve LEGO yaratıcılığını buluşturarak inşa ve basketbol dünyalarını bir araya getiriyor. Setle birlikte, benzersiz bir basketbol minifigürü olan B’Ball Head de geliyor. Bu kapsamda eylül ayında satışa sunulacak diğer LEGO setlerine dair detaylı bilgiler de yaz boyunca paylaşılacak.

İş birliği kapsamında tasarlanan ilk Nike ürünleri ise, 1 Ağustos’ta satışa çıkması planlanan Nike Air Max Dn x LEGO® Koleksiyonu kapsamında kıyafet ve aksesuar serisiyle birlikte pazara sunulacak. Bu lansmanı, 1 Eylül’de satışa çıkacak Nike Dunk Low x LEGO® Koleksiyonu ve diğer ürünler takip edecek. Spor ve oyunun yaşam tarzı olarak kutlanmasını merkezine alan tüm bu koleksiyonlardaki ürünlerin tasarımında; LEGO’nun ikonik karakteristik çıkıntı (stud) detayından, özgünleştirilmiş LEGO minifigürüne kadar uzanan eşsiz LEGO tasarım estetiği, Nike’ın spor kültüründen gelen güçlü DNA’sıyla buluşuyor. Nike’ın iş birliği kapsamında çıkacak diğer ayakkabı ve giyim ürünleri sonbahar boyunca tanıtılmaya devam ederken konuya dair daha fazla bilgi ilerleyen tarihlerde paylaşılacak.

AKTİF VE YARATICI OYUNLA ŞEKİLLENEN BİR DENEYİM DÜNYASI 

 Dünya genelinde herkesin aktif ve yaratıcı oyun deneyimlerine erişimini desteklemeye kararlı olan her iki marka da Birleşmiş Milletler’in 11 Haziran’ı, Uluslararası Oyun Günü olarak ilan etme motivasyonuna destek veriyor. 

Yaklaşan aylarda Nike ve the LEGO Group, unutulmaz ve deneyim odaklı etkinliklerle oyun ve eğlenceyi hem spor hem oyun tutkunları ile buluşturacak. 7-11 Haziran 2025 tarihleri arasında, LEGOLAND® California Resort’ta halka açılacak Nike ve LEGO Play Arena’da; basketbol temalı bir deneyimle çocuklar ve aileler kendi LEGO Minifigür sporcu kartlarını tasarlayabilecek, yaratıcılıklarını mini basketbol formalarını inşa ederek ortaya koyabilecek ve 3 sayılık atış denemeleri yaparak yeteneklerini test edebilecek. Play Arena’ya erişim, LEGOLAND California Resort genel giriş bileti kapsamında sunulacak.

 

The LEGO Group Yeni İş Kollarından Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Federico Begher, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Oyun, her çocuğu ilhamla buluşturma ve onların yaratıcılığına ilham verme konusunda inanılmaz bir güce sahip. The LEGO Group olarak biz de bu güce yürekten inanıyoruz. Nike ile olan iş birliğimizin ilk bölümünü başlatmaktan büyük heyecan duyarken; basketbolun neşesini hayal gücünün büyüsüyle birleştirmenin mutluluğu içerisindeyiz.”

NIKE, Inc. Global Çocuk Kategorisi Başkan Yardımcısı Cal Dowers ise konuya ilişkin açıklamasında şu noktalara değindi: “Nike olarak, çocukların potansiyelini oyun aracılığıyla açığa çıkarmaya kendimizi adadık. Nike’ın sporculardan tutkulu tüketicilerimize uzanan tüm gücünü harekete geçirmek; çocukların sporu yaşam boyu sürecek bir keyif olarak deneyimlemeleri için onlara ilham vermemize ve onları bu sürece dahil etmemize yardımcı oluyor. The LEGO Group ile olan iş birliğimiz, tüm çocukları oyuna davet etme konusundaki kararlılığımızı pekiştiriyor.”

Avrupa’da yaz aylarında yaşanacak futbol heyecanı eşliğinde, 19-27 Temmuz tarihleri arasında Londra’daki Nike ve the LEGO Group iş birliğiyle gerçekleşecek futbol temalı etkinliği ile tüm spor ve oyun tutkunları, yaratıcı bir oyun dünyasına davet ediliyor. Aileler, çocuklara yönelik olarak futbol etrafında şekillenen ve bu sporu kutlayan çeşitli programları izleyip katılım sağlayabilecekken, sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde düzenlenecek enerji günleri aracılığıyla, kız çocuklarının özgüvenini desteklemeye odaklanan özel içerikler de sunulacak.

Nike, Büyük Çin bölgesinde iş birliğinin enerjisini Şanghay, Pekin ve diğer önemli şehirlerde düzenlenecek ortak markalı topluluk etkinlikleri, mağaza içi sergiler ve Şanghay House of Innovation’daki aktivasyonlarla artıracak. Sonbaharda ise Nike, Şanghay’da geri dönüştürülmüş ayakkabılardan yapılmış çok işlevli bir oyun alanını tanıtacak. Çocuklarda aktif oyunu teşvik etmeyi amaçlayan bu saha, Nike’ın Büyük Çin bölgesinde 100 adet Nike Grind oyun sahası inşa etme taahhüdünün bir parçası olup, bu yıl itibarıyla 42’si tamamlandı. Bu proje, hem gezegenin hem de sporun geleceğini güvence altına alırken somut sosyal etki yaratmayı hedefliyor. Etkinliğe dair daha fazla bilgi ileri bir tarihte paylaşılacak.

NIKE, Inc. Global Sosyal Etki Başkanı ve Başkan Yardımcısı Vanessa Garcia-Brito şunları söyledi: “Nike olarak tüm gençlere ilham veren aktif ve kapsayıcı bir dünya yaratma hedefiyle gençlik sporunun geleceğine yön veriyoruz. Eğitmenlik aracılığıyla, sporu yeniden eğlenceli hale getirebileceğimize ve tüm gençleri katılıma teşvik edebileceğimize inanıyoruz. Amacımız, gelecek nesle hayat boyu sürecek bir spor ve hareket sevgisi kazandırmak ve hayallerini gerçeğe dönüştürmeleri için onlara fırsat sunmak.”

Nike ve LEGO ortak markalı ürünlerin, sporcu içeriklerinin ve etkileşimli deneyimlerin tanıtımı, Nike ve the LEGO Group’un tüm kanallarında desteklenecek ve entegre pazarlama çalışmalarıyla güçlendirilecektir.

LEGO Nike Dunk seti, 29 Mayıs itibarıyla LEGO.com/Nike üzerinden ön siparişe açılacak; 1 Temmuz itibarıyla ise LEGO.com/Nike ve LEGO mağazalarından herkesin erişimine sunulacak. Ürünler, dünya genelindeki seçili Nike mağazaları ve Nike.com dahil olmak üzere Nike kanalları üzerinden de satışa sunulacaktır.

Nike Dunk Low x LEGO Koleksiyonu ile Nike Air Max Dn x LEGO® Koleksiyonu ise Nike.com ve seçili perakende iş ortakları dahil olmak üzere Nike kanalları üzerinden erişilebilir olacak. 

Daha fazla bilgi için www.lego.com/nike ya da www.nike.com/lego web sitelerini ziyaret edebilirsiniz.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rosatom Kırgızistan’a Teknesyum-99M Jeneratörleri Tedarik Edecek

Kırgızitsan-Rosatom iş birliği ülkedeki nükleer tıp altyapısını iyileştirmeyi ve kanser tedavilerinin etkinliğini artırmayı amaçlıyor   

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un Bilimsel Bölümü’ne bağlı Isotope A.Ş., Kırgızistan’a düzenli olarak teknesyum-99m jeneratör setleri tedarik edecek. Rosatom,  Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) “Kırgızistan’da Nükleer Tıbbın Restorasyonu” teknik iş birliği programının ulusal projesi çerçevesinde ve IAEA’nın “Umut Işınları programının bir parçası olarak Bişkek’teki Ulusal Onkoloji ve Hematoloji Merkezi’ne radyofarmasötik ürünler sağlayacak.   

GT-5K tipi teknesyum-99 jeneratörleri, nükleer tıpta yüksek talep gören bir radyonüklid olan teknesyum-99 üretiyor. Teknesyum-99, kanser, kalp, nöroendokrin ve diğer hastalıklar dahil olmak üzere çok çeşitli rahatsızlıkları teşhis etmek için tek foton emisyonlu bilgisayarlı tomografi (SPECT) prosedürlerinin %80’inde kullanılıyor. SPECT, tiroid, kalp, kemikler, akciğerler, böbrekler ve gastrointestinal sistemin görüntülenmesini mümkün kılarak metastazların ve diğer anormalliklerin erken aşamada tespit edilmesini sağlıyor. Bu, teşhislerin doğruluğunu ve tedavilerinin etkinliğini önemli ölçüde iyileştirmeye ve hayatta kalma oranlarını artırmaya yardımcı oluyor.  

Isotope A.Ş. Genel Müdürü Maxim Kushnarev, “Kırgızistan ile nükleer tıp alanında iş birliğinin geliştirilmesi, ileri teknolojilere erişiminin iyileştirilmesi ve çeşitli sağlık sorunlarının erken teşhis edilmesine yönelik önemli bir adım. Ortak çabalarımızla, hastaların yaşam kalitesini iyileştirmeyi ve kanserden kaynaklanan ölüm sayısını azaltmayı hedefliyoruz” dedi.  

GT-5K teknesyum-99 jeneratörü, Rosatom’un Bilimsel Bölümü’ne bağlı Karpov Fiziksel Kimya Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü A.Ş. (KIPC A.Ş.) tarafından üretiliyor. Enstitü, Rusya’da bu tıbbi ürünün önde gelen üreticilerinden biri.  

KIPC A.Ş. Genel Müdürü Oleg Kononov da, “Molibden-99 ve teknesyum-99 radyoizotop çifti nükleer tıpta hayati öneme sahip. Bu radyoizotoplar, her yıl çok sayıda tanısal testin yapılmasını mümkün kılarak, hekimlerin hastaların organ ve dokularının sağlığını doğru şekilde değerlendirmelerine olanak tanıyor. GT-5K tipi teknesyum-99’un üretimi, yüksek kaliteli tanı hizmetlerine olan ihtiyacın artması nedeniyle özellikle önemli” ifadelerini kullandı.   

Ulusal Onkoloji ve Hematoloji Merkezi Nükleer Tıp Bölümü Başkanı Gulnara Ryspaeva, “IAEA programı kapsamında Isotope A.Ş. ile olan iş birliğimiz, Kırgızistan’da nükleer tıp altyapısının geliştirilmesinde önemli bir dönüm noktası ve ulusal sağlık sistemi için önemli bir olay olacak. Bu, Rusya ve Kırgızistan arasındaki atom tıbbı iş birliğinin daha da geliştirilmesinde olumlu bir etki yaratacak ve şüphesiz hastalığın daha erken teşhisi, daha iyi tedavi sonuçları ve artan sağ kalım oranları gibi daha iyi çıktıları olacak” dedi. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ailede sigara kullanımı, bağımlılık riskini 2-3 kat artırıyor

Dünya Sağlık Örgütü tarafından “dünyanın en hızlı yayılan ve en uzun süren salgını” olarak tanımlanan sigara bağımlılığının tedavi gerektiren bir hastalık olduğunu belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Toprak, “Nikotin 10 saniyede beyne ulaşarak dopamin salgılatır ve bu yolla daha fazla keyif vererek daha fazla içme isteği uyandırır” dedi. Sigara bağımlılığında ailenin önemli bir faktör olduğunu ifade eden Prof. Dr. Toprak, “Araştırmalar ailesi sigara içen çocukların ileride sigara kullanma ihtimalinin içmeyenlere göre 2-3 kat fazla olduğunu söylüyor” uyarısında bulundu.

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Toprak, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen 31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, sigara bağımlılığının bir hastalık olduğunu söyledi.

Sigara, en hızlı yayılan ve en uzun süren salgın

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), sigarayı “dünyanın en hızlı yayılan ve en uzun süren salgını” olarak tanımladığını kaydeden Prof. Dr. Dilek Toprak, “Bağımlılık, kullanım üzerinde kontrol kaybı ile karakterizedir. Durmadan kullanmak değildir, kullanmaya başlayınca bırakamamaktır ve bir hastalıktır. Sigara bağımlılığı, tedavi gerektiren, relapslarla seyreden, mortalitesi yüksek, kronik, salgın bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü, sigarayı ‘dünyanın en hızlı yayılan ve en uzun süren salgını’ olarak tanımlamaktadır. Sigara içimi/bağımlılığı, DSÖ tanımıyla bir hastalık olan sigara bağımlılığının tedavisi hekimin görevleri arasındadır” dedi.

Sigaraya bağımlılığı, özel testle belirleniyor

Sigara içiminin sosyal, fiziksel ve psikolojik bağımlılık boyutları olduğunu kaydeden Prof. Dr. Toprak, “Yani kişi sadece ruhsal olarak sigara içme bağımlısı değildir. Aynı zamanda sigara içinde bulunan nikotin, kişiyi biyolojik olarak da sigaraya bağımlı yapar. Nikotin, bağımlılık yapıcı, psikoaktif yani uyarıcı bir maddedir. Biz sigara bağımlılığını değerlendirirken özel bir test kullanırız. Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi (FBNT) Sigara bağımlılığının değerlendirilmesinde oldukça yaygın kullanılan 6 soruluk bir testtir. Bu testte aşağıda belirtilen durumlar göz önüne alınarak puanlama yapılır. Kişinin aldığı puan ne kadar yüksekse bağımlılığı da o kadar fazla olarak değerlendirilir.

  • Günde içilen sigara miktarı
  • Sabah uyanınca 30 dakika içinde ilk sigaranın içilmesi;
  • Sabah saatlerinde daha fazla sigara içilmesi;
  • Sigara içmenin yasak olduğu toplu yerlerde sıkıntı yaşanması;
  • Kişiyi yatağa bağlayan hastalık durumlarında bile sigara içiminin sürdürülmesidir

 

Nikotin 10 saniyede beyne ulaşıyor

Sigara bağımlılığının esas nedeninin sigara içindeki nikotin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Toprak, “Nikotin çok güçlü bir uyarıcı, bağımlılık yapıcı maddedir. 10 saniyede beyne ulaşarak dopamin salgılatır ve bu yolla daha fazla keyif vererek daha fazla içme isteği uyandırır. Nikotin yani sigara, kolay ulaşılabilir ve ucuzdur” dedi.

Ailesinde sigara kullanan çocukta risk 2-3 kat fazla

Sigara bağımlılığında ailenin önemli bir faktör olduğunu ifade eden Prof. Dr. Toprak, “Araştırmalar ailesi sigara içen çocukların ileride sigara kullanma ihtimalinin içmeyenlere göre 2-3 kat fazla olduğunu söylüyor. Ailedeki problemler, aile içi iletişim ve bağların zayıf olması, düşük özgüven, stresle başa çıkmada zorlanma, hayır diyememe gibi faktörler de gençlerin sigaraya yönelmesinde etkili. Eğer arkadaşları sigara kullanıyorsa, çocuğunuza sigara teklif edilmiş veya edilecek olma ihtimali yüksek” uyarısında bulundu.

Kardeşler arasında farklılık görülebiliyor

Sigara bağımlılığında kimi zaman iki kardeş arasında bile farklılık görülebildiğini, bunda çevresel faktörlerin etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Toprak, “Sigara bağımlılığında aile çok önemlidir. Anne ve/veya babanın sigara içmesi, çocuklara rol model olması elbette önemli. Ancak özellikle ergenlik dönemi ve daha sonrasında kişinin çevresi, arkadaşları, sosyoekonomik durumu, stresle baş etme gücü, yalnız yaşayıp yaşamaması gibi faktörler önem taşır. Bu faktörler de iki kardeş arasında bile fark yaratabilir” dedi.

Genetik geçiş, yüzde 56 etkili

Sigara bağımlılığının diğer birçok bağımlılık gibi hem genetik hem de çevresel yönleri olan kompleks bir davranış olduğunu kaydeden Prof. Dr. Toprak, “Sigara bağımlılığında genetik geçiş; aile çalışmaları, ikiz çalışmaları ve moleküler genetik çalışmalar ile araştırılmıştır. Sigara bağımlılığının genetiğinde klasik kalıtım örüntüsü izlenmemektedir. İkizlerle yapılmış 14 farklı çalışmanın değerlendirildiği bir gözden geçirme çalışmasında nikotin bağımlılığının yüzde 56 genetik, yüzde 24 ailesel, yüzde 29 çevresel faktörlerden kaynaklandığı ifade edilmiştir.  Yapılan çalışmalar sigara bağımlılığının gelişiminde çevresel faktörlerin sigara içmeye başlama ile, genetik faktörlerin ise düzenli içicilikten bağımlılığa geçişte daha belirgin bir rol oynadığını göstermiştir. Farklı çevresel faktörlere ek olarak, küçük etkiye sahip birçok genin nikotin bağımlılığına olan genetik yatkınlıktan sorumlu olduğuna inanılmaktadır” dedi.

Sigarayı bırakmak mümkündür

Sigara bağımlılığının tedavi edilebildiğini belirten Prof. Dr. Toprak, “Sigarayı elbette bırakmak mümkündür. Sigaranın bıraktırılması, en az sigaranın neden olduğu hastalıkları tedavi etmek kadar (hatta daha fazla) önemlidir. Tedavide amaç, sigara kullanımın azaltılması değil tümden bırakılmasıdır. Sigara alışkanlığından vazgeçmek için her şeyden önce kişinin sigarayı bırakma konusunda istekli olması gerekir. Her hastaya etkin tedavilerin varlığı anlatılmalı ve tedavi önerilmelidir. Tek tek, grup ya da telefon görüşmeleri tedavi etkinliğini artırır” dedi.

Sigara bırakmada iki tedavi yöntemi var

Sigaranın bırakılmasına yardımcı olmak için birçok yöntem geliştirildiğini kaydeden Prof. Dr. Toprak, “Bütün sigara bırakma yöntemlerinin sigaranın bırakılmasındaki başarıları farklı olmakla birlikte amaçları kişide sigara içimine bağlı gelişen psikolojik bağımlılığın ve fiziksel bağımlılığının üstesinden gelmektir. Sigara bırakmada kullandığımız, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış yöntemleri ruhsal (davranışsal) tedavi ve ilaç tedavisi olarak iki ana başlıkta toplayabiliriz. En başarılı sonuçlar ruhsal tedavilerin ilaç tedavileriyle birlikte kullanımı ile elde edilmektedir. Bunların başlıcaları bilişsel davranışçı terapi, bireysel ya da grup terapileri, hipnoz, ruhsal eğitim ve bilgilendirme yaklaşımlarını içerir” dedi.

Bilimsel olarak kanıtlanmamış yöntemlere başvurulmamalı

Sigara kullanımında etkili olduğu iddia edilen ancak bilimsel olarak kanıtlanmamış yöntemler konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Dilek Toprak, “Bilimsel olmayan yöntemlerin, kulaktan dolma önerilerle denenmemesi gerekir.  Özellikle internetten ne olduğu bilinmeyen bitki ve macun gibi öneriler son derece tehlikeli olabilmektedir” uyarısında bulundu.

Özellikle Sağlık Bakanlığı destekli, Türkiye genelinde 400’den fazla sigara bırakma polikliniklerinin bu konuda en önemli ve güvenilir merkezler olduğunu ifade eden Prof. Dr,. Toprak, “Bakanlık kontrolünde sıkı bir eğitim sonrası verilen sertifika ile bu merkezlerde çalışan hekimlerimize vatandaşlarımız güvenle başvurabilirler. Bilimsel olarak henüz kanıtlanmamış, evrensel kabul görmemiş yöntemlere karşı dikkatli olunmalıdır. Yüksek derecede nikotin bağımlılığı, düşük sosyoekonomik ve eğitim düzeyi, genç yaş grubu, yalnız yaşayanlar, sigara içenler ile birlikte yaşayanlar ve fazla zaman geçirenler, sigara bağımlılığında yüksek riskli olarak  tanımlanan grupta yer alırlar. Bu gruptaki bireylere daha yoğun yardım, daha sıkı takip, daha uzun süreli takip gerekebilir” diye konuştu.

Elektronik sigara ile daha fazla nikotin alınıyor

Elektronik sigaranın Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı’nca önerilmeyen, zararlı olarak bildirilen bir ürün olmasına rağmen kullanımının giderek yaygınlaştığını kaydeden Prof. Dr. Toprak, elektronik sigara ile daha fazla nikotin alındığına dikkat çekti:

“Elektronik sigara, nikotin bağımlılığını ortadan kaldırmadığı gibi bağımlılık yapıcı bir üründür. Sigaraya alternatif olarak pazarlanmaya çalışılan elektronik sigarayla birlikte nikotin bağımlılığı tekrar artmıştır. Son yıllarda giderek yaygınlaşan elektronik sigara, görünüşü, hareketi ve dumanı ile sigarayı taklit etmek üzere tasarlanmıştır. Genellikle nikotin, aroma maddeleri ve diğer kimyasalların aerosolünü çekmesini sağlarken, solunabilir nikotin buharı salmaktadır. Elektronik sigara ile her nefeste 0-36 mg/mL arasında nikotin alınır. Böylece 30 puf çekildiğinde bir sigaradan alınan miktar kadar nikotin alınmaktadır. Bu nedenle elektronik sigara, sigaraya göre daha fazla nikotin alınmasına neden oluyor. Elektronik sigaranın kartuşunun içindeki sıvıda ayrıca propilen glikol, etanol, nitrozamin, tütün çiçeği, nane, kahve, çikolata, meyve aromaları gibi tat ve koku içeren farklı kimyasallar bulunabiliyor.”

Sigara kullanımı ve sigara bağımlılığının önlenebilir bir sorun olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dilek Toprak, “Sigarayı bırakmasına yardımcı olduğunuz her iki kullanıcı için bir erken ölüm önlenir. Sağlık kuruluşlarına başvuran olguların hangi nedenle gelmiş olursa olsun sigara içme durumları kesinlikle sorgulanmalı ve hastanın hazır olduğu, kabul ettiği zaman da bıraktırma tedavisinde destek olunmalıdır.  Anne-babalar da sigara içmeyerek çocuklarına örnek olmalıdır. Bir nefes ve merak ile başlayan bu bağımlılık sürecinde önemli olan hiç başlamamaktır. Sigara bağımlılığı ile mücadelede en önemli konu tedavi değil, sigaraya başlamayı önlemedir” dedi.

 

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BİFO, başarılarla dolu 25. sezonunu yeni albümüyle taçlandırıyor

Türkiye’nin önde gelen senfonik topluluklarından Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), yurt içi ve yurt dışındaki müzik sahnelerinde nice başarılara imza attığı 25. sanat sezonunu şef Carlo Tenan yönetiminde kaydettiği yeni albümü “Bartók, Enescu, Kodály, Martinů” ile kutluyor. Onyx etiketiyle yayımlanan BİFO’nun 9. albümü bugün tüm dijital platformlarda dinleyicilerle buluşuyor.

Köklerden evrensele: BİFO’dan çokkültürlü bir orkestra yolculuğu

BİFO’nun son albümü, 20. yüzyıl müziğine damga vuran dört büyük bestecinin eserlerini bir araya getiriyor: Béla Bartók, George Enescu, Zoltán Kodály ve Bohuslav Martinů. Carlo Tenan’ın dinamik yorumu ve BİFO’nun teknik ustalığıyla şekillenen albüm, dinleyicilere hem sanatsal hem de duygusal derinlik vaat ediyor. 

Albüm bu dört bestecinin, geleneklerine bağlılıklarından ve çokkültürlü geçmişlerinden izler taşıyan eserlerinden oluşuyor. Halk müziğinin özgün dilini orkestral bir zenginlikle yeniden yorumlayan bu albümde; vurmalı çalgılarla yaylıların dinamik birlikteliği, zarif piyano düzenlemeleri ve canlı dans ritimleri ön planda çıkıyor. BİFO’nun kayıt külliyatında yerini alan bu albüm, halk danslarının neşesini ve enerjisini, tarihsel derinliği olan anlatılarla bir araya getirerek dinleyiciyi müzikal bir yolculuğa davet ediyor.

BİFO’nun dijital arşivi yeni kayıtlarla genişliyor

BİFO, 25. yaşını kutladığı bu sezonu dopdolu geçiriyor. Birleşik Krallık’ta gerçekleştirdiği ve etkileyici performansıyla dakikalarca ayakta alkışlandığı turnesinin ardından, yalnızca konserleriyle değil, kayıt çalışmalarıyla da başarısını aynı şekilde korumaya devam ediyor. 

Geçtiğimiz yıl “Richard” albümüyle de adından söz ettiren topluluk; klasik müzik arşivine düzenli olarak katkı sağlayamaya ve albüm külliyatını genişletmeye devam ediyor. Avrupa’nın klasik müzik haritasında yerini almak üzere koyduğu hedefler doğrultusunda BİFO, 2010’dan bu yana 8 albüm yayımladı ve her biri Avrupa müzik basınından övgü dolu eleştiriler aldı.

Her yeni albüm yalnızca sezon konserleri ve turnelerde değil, dijital platformlarda da BİFO’nun adını duyurmayı ve görünürlüğünü artırmayı hedefliyor.

  

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dini tur şirketleriyle ilgili şikayetler yüzde 182 arttı

Çözüm platformu Şikayetvar, dini tur şirketlerine yönelik verilerini açıkladı. Platform tarafından yapılan açıklamaya göre şikayetler geçen yıla kıyasla yüzde 182 arttı. Vatandaşlar, IBAN yoluyla ödeme yaptıktan sonra firmalara ulaşamadıklarını, dolandırıldıklarını ve hem maddi hem de manevi zarara uğradıklarını belirtiyor.

Çözüm platformu Şikayetvar’ın verilerine göre, dini tur operatörleriyle ilgili şikayetler bir önceki yıla kıyasla yüzde 182 arttı. Vatandaşların büyük kısmı, tam da umreye gidecekleri kısa aralıklarda dolandırıldıklarını, ödedikleri paralara rağmen firmalara ulaşamadıklarını, bu yüzden hem maddi hem de manevi olarak yıpranarak ibadet fırsatını kaçırdıklarını ifade ediyor.

Şikayetvar mağduriyetin nasıl önleneceğine dair şu bilgilendirmelerde bulundu:

Sadece yetkili firmalarla anlaşın: Umre ve hac turları yalnızca Diyanet İşleri Başkanlığı ve TÜRSAB onaylı firmalarla gerçekleştirilmeli. Yetkili firma listesi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi web sitesinde yayımlanıyor. Kaynağı belirsiz sosyal medya ilanları ve şahsi yönlendirmelerden uzak durulmalı.

IBAN ile şahsa değil, şirkete ödeme yapın: Ödeme yapılacak hesabın şirket adına olmasına dikkat edin. Şahıs isimlerine gönderilen ücretler, geri alınması güç mağduriyetlere yol açabilir.

Yazılı belgeleri ihmal etmeyin: Katılım sözleşmesi, ödeme makbuzu ve tur programı gibi belgeler talep edilmeli. Tüm süreç yazılı güvenceye alınmalı.

Firma hakkında ön araştırma yapın: İnternet üzerinden, firmanın geçmiş organizasyonları, şikayet geçmişi ve kullanıcı yorumları mutlaka incelenmeli. Karar verme sürecinde Şikayetvar’dan firmalar hakkında yapılan değerlendirmeleri dikkate alın.

Diyanet ve TÜRSAB’a bildirin: Şüpheli işlem veya dolandırıcılık girişimiyle karşılaşan vatandaşlar, Diyanet İşleri Başkanlığına ve TÜRSAB’a derhal bildirimde bulunmalı. Böylece hem önleyici tedbirler alınabilir hem de diğer vatandaşlar uyarılmış olur.

Platforma yansıyan şikayetlerden bazıları ise şöyle belirtildi:

Paramı aldı ortadan kayboldu

“Kampanyalı umre adı altında, 4 kişilik odada 14 gün için 38 bin TL istediler. Parayı IBAN üzerinden gönderdim. Maalesef H.D. isimli kişiye ulaşamıyorum. Kayseri’de insanları mağdur ettiği ve paraları alıp ortadan kaybolduğu söylentisini duydum. Paramı geri istiyorum, yetkili kimse varsa lütfen ilgilensin. Zor zahmet biriktirdiğimiz paramızı aldı ve kayboldu.”

Zararım 189 bin TL

“Ben dahil 6 kişi için umre ziyareti amacıyla bir şirketle anlaştık. Aramızda bir WhatsApp grubu kurduk. İsmini H.D. olarak tanıtan şahısla 6 kişi için toplam 189 bin TL’ye anlaştık. Paranın 10 bin TL’sini 27.03.2025 tarihinde H.D. adına gönderdim. Sözleşme istedim. Şahıs banka dekontunun yeterli olacağını söyledi. Erken rezervasyon olduğu için fiyatın düşük olduğunu belirtti. Kasım ayında gideceğimizi söyledi. Ben de paranın kalan kısmı olan 179 bin TL’yi 07.04.2025 tarihinde aynı banka hesabına yatırdım. Daha sonra şahıs ve şirket adına birtakım yanıltma haberlerini duydum. Şahsı aradığımda ulaşamadım ve dolandırılmış olduğumu anladım. Zararım 189 bin TL. Beni dolandıran ve mağdur edenlerden şikayetçiyim.”

Paramızı nasıl geri alacağımızı bilmiyoruz

“Bu firma ile eşim ve ben, 12 Eylül’de umreye gitmek için Karaman’dan bir şirket temsilcisiyle anlaştık. IBAN ile 86 bin lira ödeme yaptık. Paramızı nasıl geri alacağımızı bilmiyoruz. Lütfen yardımcı olursanız seviniriz. Savcılığa veya karakola başvurmalı mıyız, ne yapacağımızı bilemiyoruz.”

Allah yoluna giden insanların hayalleriyle oynadılar

“Bu firma ile annemi, anneannemi ve yengemi umre kaydı yaptırdık. Zor şartlarda, ölümlü dünya deyip hayallerini gerçekleştirmek için niyetlendik. Yazık, günah değil mi? Allah yoluna giden insanların hayalleriyle oynamak; hem maddi hem manevi olarak mağdur olduk.”

Bizim gibi binlerce insan var

“Bu firma ile annemi hem hac kaydı hem de umre kaydı yaptırdım. Paraları IBAN üzerinden gönderdik, bizi 15 gün sonra olacak diye oyaladılar. Şu an mağduriyetimiz ortada. Bizim gibi binlerce insan var. Yazık değil mi, hangi durumlarda yatırdık o paraları?”

65 bin TL yatırdık ama firmaya ulaşılamıyor

“Bu firmayla annemi ve babamı umreye gönderecektik. 65 bin TL yatırdık, ancak firmaya ulaşılamıyor. Firmanın kaçtığı söyleniyor. Lütfen bir çözüm bulunsun; zaten çok zor şartlarda para bir araya getirildi. Yetkililere duyurulsun lütfen. Bir çözüm yolu bulunsun.”

Dini duyguları kullanarak insanları mağdur ediyorlar

“Umreye götüreceklerini söyleyen bir firmaya 200 bin TL para yatırdık ancak firma ortadan kayboldu ve hiçbir şekilde ulaşamıyoruz. Dini duyguları kullanarak insanları mağdur ediyorlar. Yaşadığım mağduriyetin giderilmesini istiyorum.”

Firmanın kaçtığı söyleniyor

“H.D. firması ile annemi ve babamı umreye gönderecektik. 70 bin lira para yatırıldı, ancak firmaya ulaşılamıyor. Firmanın kaçtığı söyleniyor. Lütfen bir çözüm bulunsun; zaten çok zor şartlarda para bir araya getirildi. Yetkililere duyurulsun lütfen. Çevremizden çok kişi gidecekti.”

30 bin TL’den 104 bin TL’ye: aynı umre turuna farklı fiyatlandırma

“20.01.2025-02.02.2025 tarihleri arasında iki kişi umreye gittik. Hiç memnun kalmadık; hocalar ve yetkililer hiç kimse ilgilenmedi, devamlı yalnız bırakıldık. Konaklama yerlerinden hiç memnun kalmadık ve aynı grupta yaklaşık 40 kişi seyahat ettik. Bunların içinde 30 bin TL fiyat ödeyen de var, benim gibi 104 bin TL ödeyen de var. Bu kadar fiyat farklılığı neden oluyor, çok merak ediyorum.”

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

4. Uluslararası Yörük Türkmen Festivali başladı

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 4.’sü düzenlenen Uluslararası Yörük Türkmen Festivali, renkli görüntülere sahne olan temsili Yörük göçüyle başladı. Birbirinden renkli ve geleneksel kıyafetleri, atları, deve kervanları ve davul zurna eşliğinde Antalya sokaklarında temsili Yörük Göçü gerçekleşirken, yerli ve yabancı ziyaretçiler meraklı gözlerle izledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Yörük Göç’ünü tarihi belediye binası önünde karşılarken, davul zurna eşliğinde oyunlar oynayan Yörüklere eşlik etti.

Antalya’da 3 gün boyunca Yörük kültürünün tüm yönleriyle tanıtılıp yaşatılacağı 4. Uluslararası Antalya Yörük Türkmen Festivali başladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen festival, geleneksel temsili Yörük göçü ile şenlendi. Yörük göçünde Türkiye’nin dört bir yanından gelen Yörük derneklerinin temsilcileri, Türki Cumhuriyetleri’nden gelen misafirler geleneksel kıyafetleri ile develer ve atlar eşliğinde renkli görüntüler oluşturdu.

GÖÇ DUASIYLA BAŞLADI

4. Uluslararası Antalya Yörük Türkmen Festivali için Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk sunma töreni düzenlendi. Törene Antalya Valisi Hulusi Şahin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) TBMM Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek,  CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, İl Genel Koordinatörü PM Üyesi Ali Abbas Ertürk, CHP Antalya Milletvekilleri Cavit Arı, Mustafa Erdem, CHP İl Başkanı Nail Kamacı, ilçe belediye başkanları, Yörük-Türkmen dernek temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

ANTALYA SOKAKLARINDA DEVE KERVANLARI

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasıyla başlayan törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. İsmail Baha Sürelsan Halk oyunları ekibi ve Ankara seğmen grubu gösteri yaptı. Daha sonra göç duasının okunmasıyla Yörük göçü başladı. Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan Yörük göçünde Başkan Muhittin Böcek, beraberindekilerle birlikte Karaalioğlu Parkı’na kadar yürüdü. Yörük kültürüne has kıyafetleri ile Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen Yörükler, Antalya Büyükşehir Belediyesi Bando ve Orkestrası eşliğinde temsili göç yaptı. Yörükler, Cumhuriyet Meydanı’ndan Karaalioğlu Parkı’na kadar süren güzergah boyunca büyük ilgi çekti. Yerli ve yabancı ziyaretçiler develer, atlar ve yöresel kıyafetleriyle Yörük göçünü meraklı gözlerle izlerken, bol bol fotoğraf çekti. Antalyalılar da temsili göçe alkışlarla destek verdi.

BAŞKAN BÖCEK OYUN HAVALARINA EŞLİK ETTİ

Temsili Yörük Göçü yürüyüşü, Karaalioğlu Parkı’ndaki Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı önünde sona erdi. Başkan Muhittin Böcek, belediye önünde korteje katılan misafirleri tek tek selamlayarak fotoğraf çektirdi. Başkan Muhittin Böcek, yörüklerin davul zurna eşliğinde oyun havalarına da eşlik etti. Yurt dışında gelen misafirlerde yöresel kıyafetleriyle renkli görüntüler oluştururken, dans ve müzikleriyle festivale renk kattı.

ÜÇ GÜN BOYUNCA KÜLTÜREL ETKİNLİKLER

Bir Yörük çocuğu olarak, Yörük Türkmen Festivalini başlatmaktan ve ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Bugün festivalimizin dördüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Yörük Göçü’nün duasını yaptık, yurtiçi ve yurt dışından gelen bütün belediye başkanlarıma, Türki Cumhuriyetlerden Orta Asya’dan gelen Yörük kardeşlerime teşekkür ediyorum. Sayın Valimiz, Kaymakamlarımız, CHP Grup Başkanvekilimiz Ali Mahir Başarır, milletvekillerimiz, siyasi partilerimiz herkes burada. Türkiye’den 17 belediye, yurtdışından 15 belediyenin katılımıyla Yörük Türkmen Belediyeleri Forumunu düzenledik. Gelecek nesillere yörük kültürünü anlatmaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. Festivalimiz çok renkli görüntülerle başladı. 3 gün boyunca Döşemealtı Piknik Alanı’nda yörüklerin kültürlerini tanıtacak, etkinlik ve gösterilerle vatandaşlarımızla birlikte olacağız” dedi. 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mastercard ve Starbucks, Perakende Günleri’nde Buluştu

Veriyi anlamlandırarak, hiperkişiselleştirme stratejisini hem global ölçekte hem yerel pazarlara uyarlayarak güçlendiren Mastercard, Türkiye’nin en büyük perakende etkinliklerinden biri olan Perakende Günleri’nde yer aldı. Mastercard’ın, köklü iş ortağı Starbucks ile özel bir oturumda buluştuğu etkinlikte, dijitalleşen perakende dünyasında müşteri deneyiminin nasıl kişiselleştirildiği, veri odaklı stratejilerin nasıl uygulandığı ve sadakat programlarının bu dönüşümdeki rolü detaylı şekilde ele alındı.

Mastercard Turkiye ve Azerbaycan Hizmetlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Gülez, günümüz tüketicisinin alışveriş ve marka etkileşim süreçlerinin artık omnichannel yapıya evrildiğini ifade ederek sürdürülebilir ve bütüncül deneyimin önemine değindi. Veriye dayalı, içgörü odaklı, kişiye özel ve anlık etkileşimlerle şekillenen iletişim anlayışının yükselen trend olduğunu belirten Gülez, “Günümüzde mesele sadece doğru mesajı vermek değil; doğru kişiye, doğru zamanda, doğru kanaldan ve tam da istediği tonda ulaşmak. Bu da ancak veriyi analiz eden, ihtiyaç ve beklentileri öngörebilen, çevik stratejilerle mümkün. Mastercard olarak müşteriyi gerçek zamanlı tanıyarak segmente eden ve özelleştirilmiş  tavsiyeler sunan ürün ve çözümlere yatırımımızı sürdürüyoruz. Yapay zeka ve derin öğrenme ile geliştirdiğimiz bu süreçler; müşteri ihtiyaçlarını en doğru şekilde anlamamızı sağlıyor” dedi.

Kişiselleştirmenin artık pazarlamanın merkezine yerleştiğini vurgulayan Alshaya Starbucks Avrasya Dijital ve Pazarlama Direktörü Murat Buyurgan ise: “Starbucks olarak, her gün milyonlarca misafirimize benzersiz deneyimler sunmak için çalışıyoruz. Dolayısıyla bu süreci teknolojik dönüşümden öte insan odaklı bir dönüşüm olarak görüyoruz. Menülerimize hem global kahve standartlarını hem de yerel tatları ekleyerek misafirlerimizin damak zevkine hitap etmeye özen gösteriyoruz. Mağazalarımızı ise sadece kahve içilen yerlerden çok daha fazlası olarak tasarlıyoruz. Bu değişimin bir parçası olmak bizim için heyecan verici. Gelecekte de misafirlerimizin kahve yolculuğunu daha da anlamlı hale getirmek için yenilikçi adımlar atmaya devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Digiturk Kurban Bayramı’nda Spor, Dizi ve Film Kanallarını Tüm Üyelerine Açıyor!

Digiturk, Kurban Bayramı’na özel olarak 2 – 9 Haziran tarihleri arasında film, dizi ve spor kanallarını tüm üyelerine açarak aksiyon, komedi, dram ve fantastik yapımlardan animasyonlara kadar her yaştan izleyiciye hitap eden geniş bir yelpazede yayın seçkisini izleyicisinin beğenisine sunuyor. Ailece keyifle izlenebilecek filmler, çocuklara yönelik yapımların yanı sıra spor kanallarına da erişim imkânı sunan Digiturk, bayram haftasında tüm izleyicilerine kapsamlı bir izleme ayrıcalığı yaşatacak. Üstelik izleyiciler, bu dönemde tüm içeriklere beIN CONNECT üzerinden de erişebilecek. Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi play-off heyecanı da bayram süresince beIN SPORTS ekranlarında olacak.

Bu özel seçkide öne çıkan filmler arasında “Mission: Impossible – Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm” (Mission: Impossible – Dead Reckoning Part One), “Transformers: Başlangıç (Transformers One), “Büyü de Gel” (No Hard Feelings), “Örümcek-Adam: Örümcek Evrenine Geçiş (Spider-Man: Across the Spider-Verse), “Hayali Arkadaşlar” (If), “Sessiz Bir Yer: Birinci Gün” (A Quiet Place: Day One), “Ninja Kaplumbağalar: Mutant Kargaşası” (Teenage Mutant Ninja Turtles: Mutant Mayhem), “Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı” (Insidious: The Red Door) yer alıyor.

Her Yaşa ve Zevke Uygun Filmler!

 Christopher McQuarrie’nin yönettiği, başrolünde Tom Cruise’un yer aldığı ve insanlığı tehdit eden güçlü bir yapay zekaya karşı verilen mücadeleyi konu alan “Mission: Impossible – Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm (Mission: Impossible – Dead Reckoning Part One),

Josh Cooley’nin yönettiği, başrollerinde Chris Hemsworth ve Brian Tyree Henry’nin yer aldığı, Optimus Prime ile Megatron’un kardeşlikten düşmanlığa uzanan hikâyesini konu alan görsel efektleri ve duygusal anlatımıyla dikkat çeken animasyon film Transformers: Başlangıç” (Transformers One),

Otobotlarla Decepticonlar arasındaki mücadeleye dahil olan Predacon, Terrorconlar ve Maximal’ın hikayesini anlatan “Transformers: Canavarların Yükselişi” (Transformers: Rise of the Beasts)

Başrolünde Jennifer Lawrence’ın yer aldığı, üniversite için para biriktirmeye çalışan genç bir kadının içine kapanık bir genci sosyal hayata kazandırmak için başlattığı sıra dışı ilişkiyi mizahi bir dille işleyen “Büyü de Gel” (No Hard Feelings),

Oscar ödüllü animasyon serisinin devam halkası olan ve çoklu evrenden gelen Spider-Man’lerin daha önce karşılaşmadıkları kadar güçlü bir kötüye karşı mücadelesini konu alan “Örümcek-Adam: Örümcek Evrenine Geçiş” (Spider-Man: Across the Spider-Verse),

John Krasinski’nin yönetmenliğini üstlendiği, Ryan Reynolds’ın başrolünde yer aldığı, küçük bir kızın hayali arkadaşlarıyla kurduğu bağ üzerinden aile, dostluk ve hayal gücü temalarını işleyen fantastik aile filmi “Hayali Arkadaşlar” (If),

Sessizliğin hayatta kalmak anlamına geldiği bir dünyanın başlangıcını anlatan, istilanın ilk günlerinde New York’ta yaşanan dehşet dolu anlara odaklanan gerilim filmi “Sessiz Bir Yer: Birinci Gün” (A Quiet Place: Day One),

Ninja Kaplumbağalar serisinin heyecanla beklenen son filmi “Ninja Kaplumbağalar: Mutant Kargaşası” (Teenage Mutant Ninja Turtles: Mutant Mayhem),

Patrick Wilson’ın hem başrolünde yer aldığı hem de yönettiği “Ruhlar Bölgesi” film serisinin son halkası olan fantastik korku “Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı” (Insidious: The Red Door),

Steven Spielberg’in yönetmenliğinde sinema tarihine damga vuran, dört farklı kıtada geçen arkeolog ve maceraperest Indiana Jones’un efsane maceralarıyla kültleşen ilk dört film “Kutsal Hazine Avcıları” (Raiders of the Lost Ark), Kamçılı Adam (Indiana Jones and the Temple of Doom), “Indiana Jones: Son Macera” (Indiana Jones and the Last Crusade) ve “Indiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı” (Indiana Jones and the Kingdom of the Crystal Skull)” izleyicilerle buluşacak.  

Dünyanın Dört Bir Yanında İlgiyle İzlenen “Mobland”, “Dexter: Original Sin” ve “The Ageny” gibi Birbirinden İddialı Diziler Tüm Bölümleriyle TOD Ekranlarında

 Tom Hardy, Helen Mirren, Pierce Brosnan gibi yıldız isimleri kadrosunda buluşturan, Londra’nın yeraltı dünyasında kontrol için mücadele eden iki rakip suç ailesinin hikayesini konu edinen suç draması “Mobland” tüm bölümleriyle,

Efsanevi Dexter dizisinin öncesine odaklanan, Dexter Morgan’ın karanlık yönleriyle ilk kez tanıştığı dönemi konu alan, Michael C.Hall’ün genç Dexter’ın iç sesi olarak karşımıza çıktığı ve Patrick Gibson, Christian Slater’ın da yer aldığı “Dexter: Original Sin” tüm bölümleriyle,

2 kez Akademi Ödülü adaylığı bulunan Michael Fassbender‘ın da aralarında bulunduğu iddialı oyuncu kadrosuyla dikkat çeken, CIA ajanı Martian’ın görevini terk ederek Londra İstasyonu’na geri dönmesini konu alan siyasi gerilim dizisi “The Agency” tüm bölümleriyle,

Oscar’lı Kathy Bates’in başrolünde olduğu, alçakgönüllü tavırları ve kurnaz taktikleriyle tüm davaları çözen Matty Matlock’un hikayesini konu alan hukuk draması “Matlock” tüm bölümleriyle,

The Good Wife ve The Good Fight evreninden çıkma Elsbeth Tascioni karakterine Emmy ödüllü Carrie Preston’ın hayat verdiği, parlak bir hukuk zekasına sahip, alışılmadık bir avukat olan Elsbeth Tascioni’nin NYPD ile karmaşık suçları çözdüğü suç draması “Elsbeth” tüm bölümleriyle,

Prens Andrew’nun 2019’da Emily Maitlis ile yaptığı ve tüm dünyada büyük yankı uyandıran BBC röportajının perde arkasını anlatan, başrollerinde Michael Sheen ve Ruth Wilson’ın yer aldığı mini dizi “A Very Royal Scandal” tüm bölümleriyle,

Emmy ödüllü Amanda Seyfried’ın başrolünde yer aldığı, Liz Moore’un New York Times çok satanlar listesine giren romanından uyarlanan  ve Philadelphia’da bir polisin gizemli cinayetler ve karanlık geçmişiyle yüzleşmesini anlatan “Long Bright River” tüm bölümleriyle Digiturk ekranlarında yer alacak.

Digiturk, Kurban Bayramı’na özel olarak film, dizi ve spor kanallarını tüm üyelerine açarken aynı zamanda içeriklere beIN CONNECT üzerinden de erişim olanağı sunacakBayram haftasının keyfini doyasıya yaşamak isteyen herkes, 2 – 9 Haziran tarihleri arasında bu zengin seçkiye ulaşabilecek. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ENUYGUN.com’dan Kurban Bayramı karnesi

Yaklaşan Kurban Bayramı tatili öncesi tatilciler seyahat planları yapmaya devam ediyor. Türkiye’nin lider seyahat sitesi ENUYGUN.com’un verilerine göre uçak biletlerinde geçtiğimiz haftalara kıyasla yüzde 55 artış yaşanıyor. Otobüs, otel ve araç kiralama hizmetlerinde de yoğun talep var.

Geçtiğimiz haftalara göre uçak biletinde yüzde 55 artış, ortalama fiyat 3.285 TL

Uçak biletlerinde bayram dönemi uçuşları için geçtiğimiz haftalara kıyasla yüzde 55 artış yaşanıyor. Ortalama bilet fiyatı ise 3.285 TL. Bayram dönemi için en çok talep gören yerlerde ise Antalya, Muğla, Trabzon, Diyarbakır ve Adana gelirken yurt dışında ise Lefkoşa başta olmak üzere, Bakü, Dubai, Tiflis ve Saraybosna gibi vizesiz veya kolay vize alınabilen yerler öne çıkıyor.

Otobüs seferleri hızla doluyor, İzmir ve Ankara talep görüyor

Kurban Bayramı öncesinde otobüs bileti aramaları ve satışlarında da artış yaşanıyor. Otobüs biletlerinde sepet tutarı ortalama 1.460 TL olurken kullanıcıların yaptığı aramalarda ise  geçtiğimiz haftaya göre yüzde 20 artış yaşandığı görülüyor. Doluluk oranları 10 gün öncesine kadar yüzde 32.2, 1 ay öncesine göre ise yüzde 36.3 oranında artmış durumda. İstanbul kalkışlı seferlerde en çok talep gören şehirler İzmir, Ankara, Antalya ve Adana.

 Kuzey Kıbrıs ve her şey dahil oteller liste başı

ENUYGUN.com’un otel verilerine göre bayram dönemi için ortalama konaklama süresi 4 gün. 4 günlük bir konaklamanın ortalama maliyeti ise 26.000 TL civarında. Bu Kurban Bayramı’nda kullanıcıların otel tercihlerinde Akdeniz ve Ege bölgeleri zirvedeki yerini koruyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yoğun ilgi görürken, otel konseptlerinde tercih ağırlıklı olarak ultra her şey dahil ve her şey dahil otellerden yana oluyor.   

Bayramda ortalama araç kiralama fiyatı 9.200 TL

Bayram döneminde araç kiralama hizmetlerinde de yoğunluk yaşanıyor. Araç kiralamada günlük kiralama fiyatları ortalama 1.800 TL olurken, sepet tutarı yaklaşık 9.200 TL. Kullanıcıların araç kiralama aramaları da bir önceki haftaya göre %8 oranında artış gösteriyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere’de Sıfır Atık Anlatıldı, Doğa Sevgisi Aşılandı

Çevreye duyarlı nesillerin yetişmesine katkı sunmayı ve sıfır atık bilincini toplumun her kesimine yaymayı hedefleyen Narlıdere Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve Türkiye Çevre Haftası kapsamında anlamlı bir etkinlik düzenledi

Narlıdere Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve Türkiye Çevre Haftası kapsamında Ahmet Piriştina Demokrasi Meydanı’nda, Dünya Çevre Günü etkinliği düzenledi. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlikte, çevre bilincinin artırılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirildi. Etkinlik alanında açılan stantlarda, özellikle sıfır atık ve geri dönüşüm süreçlerine dair bilgilendirici sunumlar yapılırken, Narlıdereli vatandaşlara ambalaj atıkları, tekstil ürünleri, atık piller ve bitkisel atık yağların nasıl dönüştürüldüğü anlatıldı.

Etkinlik kapsamında, çocuklara çevre dostu hediyeler de dağıtıldı. Minik öğrencilere üzerinde bitki tohumları bulunan tohum kalemleri hediye edilirken, doğayla bağ kurmalarını sağlamak ve bitki yetiştirmeye teşvik etmek amacıyla saksıda çiçek de verildi. Etkinlikte çocuklara özel yüz boyama etkinlikleri ve yarışmalar da düzenlenerek keyifli bir gün geçirmeleri sağlandı. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı