Aylık arşivler: Mayıs 2025

National Geographic NOW Seç-İzle Servisi Haziran Ayında ‘Dalgaların Ardında’ Teması ile İzleyicilerle Buluşuyor!

Nefes kesen yapımların ve soluksuz izlenen belgesellerin yer aldığı, National Geographic’in zengin arşivini her ay meraklılarıyla buluşturan National Geographic NOW seç-izle servisi haziran ayında ‘Dalgaların Ardında’ teması ile izleyicilerle buluşuyor. 

Gezegenin en etkileyici su altı yaşam alanlarında hayatta kalan canlıları keşfedeceğiniz, su altı yaşamına dair en merak uyandırıcı ve bilgilendirici hikayelerin, “Dalgaların Ardında” teması altında bir araya geldiği  en beğenilen belgeseller Haziran ayı boyunca National Geographic NOW’da!

National Geographic NOW ile National Geographic’in zengin içerik arşivine TOD, KabloTV, KabloWebTV ve S Sport Plus platformları üzerinden erişebilirsiniz.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç G20 Din Forumu R20 Yönetim Kurulu’na seçildi

Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü öğretim üyesi ve İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, dünyanın en büyük ekonomilerini bir araya getiren G20’nin Din Forumu (R20) Yönetim Kurulu’na seçildi.

Bu önemli gelişme, Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın hem akademik alandaki derin birikiminin hem de IRCICA bünyesinde yürüttüğü uluslararası kültürel diplomasi çalışmalarının bir takdiri olarak değerlendiriliyor.

Medeniyetlerarası diyaloğun güçlendirilmesi konularında önemli katkılar sunması bekleniyor

G20’nin Din Forumu R20, 21. yüzyılda dinin sorunlardan ziyade çözümlerin dinamik bir kaynağı olarak işlev görmesini sağlamak amacıyla kurulmuş, dünyanın jeopolitik ve ekonomik güç yapılarının en yüksek ahlaki ve manevi değerlerle uyumlu hale getirilmesini hedefleyen küresel bir platform.

Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın R20 Yönetim Kurulu’ndaki varlığının, özellikle forumun öncelikli alanlarından biri olan sanat ve kültürün geleneksel rolünün canlandırılması ve medeniyetlerarası diyaloğun güçlendirilmesi konularında önemli katkılar sunması bekleniyor.

Endonezya Nahdlatul Ulema İslam Teşkilatı başkanı aday gösterdi

IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, Endonezya Nahdlatul Ulema İslam Teşkilatı başkanının aday göstermesi üzerine, G20’nin Din Forumu olan R20’nin Yönetim Kurulu’na katıldı.

IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın R20 Yönetim Kurulu’na, uzun yıllardır İslam kültürü, sanatı ve tarihi alanlarında önemli çalışmalar yapan ve medeniyetlerarası diyaloğu geliştiren bir kuruluşun lideri olarak davet edildiği de öğrenildi.

R20 neden kuruldu?

R20, 21. yüzyılda dinin sorun kaynağı değil, hakiki ve dinamik bir çözüm kaynağı olarak işlemesini sağlamak amacıyla kuruldu. Forumdan beklenen, dünya çapında jeopolitik ve ekonomik güç yapılarını en yüksek ahlaki ve manevi değerlerle uyumlu hale getirmeyi amaçlayan küresel bir harekete öncülük etmesi. Hedefi; farklı inanç ve milletlerden önemli dini liderlerin küresel meseleleri dile getirebildiği ve ortak medeniyet değerlerini savunabildiği bir platform oluşturmak. R20’nin hedefi, her inançtan ve milletten önemli dini liderlerin küresel meseleleri dile getirebileceği ve ortak medeniyet değerlerini savunabileceği küresel bir platform sağlamak.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Tracker”ın 2. Sezonundan Yeni Bölümler Haziran Ayı Boyunca Pazar Günleri 20.30’da FX Ekranlarında İzleyicilerle Buluşuyor!

Justin Hartley, geçmişte yaşadığı sorunlardan dolayı içgüdülerini geliştirmiş ve bu yeteneklerini kayıp insanları bulup ödülleri toplamak için kullanan Colter Shaw karakteriyle geri dönüyor. Hukuk danışmanı Reenie Green (Fiona Rene), iş yöneticisi Velma Bruin (Abby McEnany) ve teknoloji uzmanı Bobby Exley (Eric Graise) tarafından desteklenen Colter, bu sezon da işi tamamlamak için her yolu deneyecek.

Tracker ikinci sezonu yeni bölümleriyle Haziran ayı boyunca Pazar günleri saat 20.30’da FX’te!

Dramadan korkuya, animasyondan bilim kurgu ve fantastiğe, polisiyeden aksiyondan ve komediye kadar birçok farklı kategoride yapıma ev sahipliği yapan FX; renkli ve çeşitli bir dünyanın kapılarını aralıyor. FX kanalı; D-Smart, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izlenebiliyor.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Levent Üzümcü, Çeşme’de ‘sanat ve yaşam’ üzerine konuştu

Başkan Denizli, İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni ve usta tiyatrocu Levent Üzümcü’ye, “Hem bilgi birikiminizi hem hayata, mesleğinize ve topluma bakışınızı bu kısa süre zarfında bizlerle paylaştığınız için teşekkür ediyorum” dedi. 

Çeşme Belediyesi, Çeşme Kent Konseyi ve Ilıca Kültür ve Sanat Derneği iş birliği ile düzenlenen söyleşide, İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) Genel Sanat Yönetmeni ve usta tiyatrocu Levent Üzümcü, Çeşmelilerle buluştu. Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’nin moderatörlüğünde “Sanat ve Hayata Dair Dolu Dolu Bir Sohbet” başlığı ile düzenlenen söyleşi, yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. 

“Dilerim, bugün bu söyleşi dediğiniz gibi bir başlangıç olur”

Denizli, “Bugün sizi burada misafir etmekten büyük mutluluk duyduk. Gülmeye, düşünmeye en çok ihtiyacımız olan zamanlardan geçiyoruz. Sizin gibi mesleğine aşık ve hayran, adanmış bir sanatçıya İzmir’imizde tiyatronun emanet edilmiş olmasından ben bir vatandaş olarak büyük mutluluk duydum. Hem bilgi birikiminizi hem hayata, mesleğinize ve topluma bakışınızı bu kısa süre zarfında bizlerle paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Dilerim, bugün bu söyleşi dediğiniz gibi bir başlangıç olur” dedi. 

“Annelerimizin babalarımızın bizim üzerimizdeki emeği gibi bir şey”

Söyleşide, Başkan Denizli’nin, İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni ve usta tiyatrocu Levent Üzümcü’nün, İzmir’e gelme kararına ilişkin yöneltilen soruya Üzümcü şöyle yanıt verdi: 

“Geldiğim yerin önemini fark ettiğim için buraları yönlendirebilmek, yaşatabilmek, kıymetini paylaşabilmek, belki bir maya gibi yayabilmek peşinden koşuyorum. Kaderin bir İzmirli için yapabileceği en kötü şey sanıyorum ekmeğini İzmir dışında aratıp bir de üstüne buldurmak. O zaman düşünüyorsun. Seni yetiştiren bu şehre, bu insanlara, senin içinde olduğun bu komşuluğa, mahalleye, dostluğa bir borcum var mı? Bence var. Çünkü annelerimizin babalarımızın bizim üzerimizdeki emeği gibi bir şey. Siz bir şey biliyorsanız onu göstermelisiniz. Ben 2 tiyatro kurdum. Şehir Tiyatrosu’nda çalıştım. Hep bir şeyleri biriktirdim. İstedim ki onları bu şehre verebileyim. O yüzden buraya geldim. Benim için bir tür belki de final olabilmesi için bunu yaptım.” 

“Ekim ayında perdemizi açacağız”

İzmir’de vatandaşları yeni sezonda hangi oyunların beklediğine ilişkin gelen soruya ise Üzümcü, “Cadı Kazanı ilk oyun. İlk prömiyerimizi onunla yapacağız. Yakın zamanda prömiyerim var; ‘Yollar, İnsanlar ve Hikayeler”. Dünyada tüm insanların konuştuğu tek ortak dil beden dili ile yaptık o oyunu. Genç arkadaşlarımla hazırlıyoruz bu oyunu. Yasin Yürekli yönetiyor. Çok uzun süre İrlanda’da beden hareket tiyatrosu üzerine çalışmış bir isim. Bu bizim dördündü prömiyerimiz olacak. Ardından, Ekim ayında Cadı Kazanı ile perdemizi açacağız. Fairfly diye Katalan oyunu var” dedi. 

“Umuyorum sizlerde tutku olabilecek bir kültür sanat hayatını burada kurarsınız”

Üzümcü, “Hepiniz geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Fikrimi önemsediğiniz, bu kadar uzun süre ilgiyle dinlediğiniz için teşekkür ediyorum. Ben hayatımın 35 yılı buradan size baktım. İlgi ile izlerler mi izlemezler mi biliyorum. Farklı hissediyor insan her şeyini bildiğin bir yerde, artık oraların çehresini değiştirebilecek yetkilere sahip insanlarla bir araya geldiğimiz zaman. Lal Denizli böyle biri. Buranın çehresini değiştirebilecek biri. Sizler zaten her zaman buranın çehresini sizin istediğiniz gibi değiştirebilecek insanları destekliyorsunuz. Umuyorum sizlerde tutku olabilecek bir kültür sanat hayatını burada kurabilirsiniz. Burada bu hayatı hep birlikte paylaşabiliriz. Ben kiminizin kuzeni, kiminizin kardeşi, kiminizin arkadaşı Levent olarak elimden gelen her şeyi yaparım. Beni neresi çağırsa bunu yaparım” dedi. 

Söyleşinin ardından, Başkan Denizli, Üzümcü’ye sakız fidanı takdim etti. Etkinlik, Üzümcü’nün misafirler ile “selfie” fotoğrafı ile sona erdi.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Digiturk ve Varan Turizm’den Stratejik İş Birliği beIN CONNECT Artık Varan Turizm Otobüslerinde!

Varan Turizm otobüslerinde sunulacak bu yeni hizmet ile yolcular; mobil cihazlarında beIN CONNECT uygulamasını indirerek veya halihazırda yüklü uygulama üzerinden, Varan Turizm otobüslerindeki Wi-Fi ağına bağlandıklarında yolculukları boyunca platformun tüm içeriklerine ücretsiz olarak erişebilecekler. Otobüs Wi-Fi ağına bağlı kalındığı sürece, Trendyol Süper Lig maçlarının canlı yayınları, Formula 1 yarışları, filmler, diziler, belgeseller ve çocuk içerikleri gibi geniş bir dijital içerik yelpazesi yolcuların hizmetinde olacak.

Seyahat ve Eğlenceyi Birleştiren Anlaşma Yolculuğun Geleceği Şekilleniyor

Dijital yayıncılık ve ulaşım sektörleri arasındaki sinerjinin ne kadar güçlü bir potansiyele sahip olduğunu gözler önüne seren bu stratejik iş birliğiyle Digiturk, zengin içerik yelpazesiyle her yerde ve her an kaliteli dijital eğlence sunma vizyonunu sürdürürken aynı zamanda dijital yayıncılıkta yenilikçi hizmet alanlarını da genişletmeye devam ediyor. Varan Turizm ise teknoloji yatırımlarıyla yolcu konforunu artırarak sektördeki güçlü konumunu daha da pekiştiriyor.

Eğlenceli Yolculuklar Artık Bir Tık Uzağınızda

Digiturk ve Varan Turizm’in bu güçlü iş birliği sayesinde, yolcular artık uzun otobüs yolculuklarını beIN CONNECT ile daha keyifli hale getirecek. Sınırsız eğlence, yüksek kaliteli yayınlar ve sporun heyecanı Varan Turizm yolcularını bekliyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vodafone Business, Bulut Alanında Yüzde 111’lik Büyümeyle Ekosisteme Yön Veriyor

İşletmelerin dijital çağda daha verimli, daha sürdürülebilir çalışması için ivmelenen dijital dönüşümlerine öncülük eden Vodafone Business, dijitalleşmeyi mümkün kılan en önemli altyapı olan bulut bilişim alanında yaptığı yatırımlarla kurumları geleceğe taşıyor. Bu paralelde son dönemde bulut servisleri ve çözümlerine yapmış olduğu yatırımlarla bu alanda fark yaratan şirket, yerli ve global düzeyde sunduğu güvenli, esnek ve ölçeklenebilir altyapılarla işletmelerin verimli şekilde büyümelerine destek sağlıyor. 

Yeni veri merkezleri yatırımları, yerli ve güvenli bulut çözümleriyle şirketlerin büyümesine hız kazandıran Vodafone Business, KOBİ’ler için özel tasarlanmış daha ekonomik bulut altyapısı, finans sektörü gibi özel regülasyona tabi uygun topluluk modelleri geliştirirken, işletmelere özel kurgulanan bu esnek yapıyla, şirketlerin dijital dönüşüm yolculuğunu kolaylaştırıyor. Sunduğu genel ve özel bulut çözümleri, yedekleme ve kurtarma hizmetleri, hibrit altyapılar ve yönetilen servisleriyle şirketlerin hem bugünkü operasyonlarını güçlendiren hem de geleceğe hazırlayan Vodafone Business, bulutta sadece teknoloji altyapısı değil 250’nin üzerinde uzman teknik kadrosuyla 7 gün 24 saat teknik ekipleriyle uçtan uca yönetilen hizmetler servisleri sunuyor. 

Son üç yılda bulut bilişim ve siber güvenlikte yüzde 443’lük büyüme

Son bir yılda bulut teknolojileri özelinde yüzde 111’lik bir büyüme yakaladıklarını ve bulut ve yedekleme çözümlerimizi sadece bir teknoloji hizmeti olarak değil, iş sürekliliğini ve veri güvenliğini garanti altına alan stratejik bir iş ortağı yaklaşımıyla sunduklarını aktaran Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, bulut bilişim vizyonlarını şu sözlerle özetledi:

“Bulut bilişim verilerin güvenle yönetildiği bir katman olarak zekâ çağını mümkün kılan veriyi işleyecek, büyütecek, dönüştürecek stratejik bir katman olarak görüyoruz. Bu doğrultuda kurumlara uçtan uca dijitalleşme çözümleri sunarken, Türkiye’nin dijital egemenliğini güçlendirecek yatırımlarla hareket ediyoruz. Biz de bu vizyonla hareket ederken hem altyapımıza hem de kesintisiz ve güvenli şekilde en iyi hizmeti verecek ekiplerimize yatırım yapıyoruz. Kurumların operasyonel esnekliğini artıran, veri güvenliğini güçlendiren ve rekabetçiliklerini sürdürülebilir kılan çözümler sunuyoruz. Ana odak noktamız, müşterilerimize en iyi deneyimi sunmak, teknolojiyi hızlı bir şekilde ihtiyaçları olduğunda anında onlara sunacak, her an ulaşabilecekleri online dijital bir platform ile kesintisiz bir deneyim sunmak. Müşterilerimiz için teknoloji iş ortağı olarak onların yanlarında yer alırken, uçtan uca destek sunan bir yaklaşım benimsiyoruz. İzmir’de inşa ettiğimiz yeni veri merkezimiz, KOBİ’lere yönelik dizayn ettiğimiz ekonomik bulut altyapımız ve finans sektörüne özel topluluk bulutu modellerimiz, bu stratejimizin somut örnekleri. Müşterilerimizin en nitelikli ve en hızlı servis alabilmesi en önemli önceliğimiz. Son üç yılda bulut bilişim ve siber güvenlik tarafında ise yüzde 443’lük büyümeye imza atan bir teknoloji şirketi olarak Türkiye’nin dijital egemenliğini güçlendirecek yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.”

Yeni nesil platformlarla en iyi müşteri deneyimi

Bulut bilişim hizmetlerini bir teknoloji sağlayıcısı gibi değil, stratejik bir iş ortağı yaklaşımıyla sunduklarına özellikle dikkat çeken Özlem Kestioğlu, en iyi müşteri deneyimini online dijital arayüzleri olan ve self-servis hizmet yönetimi imkânı tanıyan Red Konsol’la müşterilerine sağladıklarını ifade etti. Bunun yanında TechBot gibi müşterilerin teknik taleplerine hızlı ve otomatik çözümler sunarak destek süreçlerini sadeleştiren yapay zekâ destekli platformlarıyla da en nitelikli hizmeti sunduklarını belirten Kestioğlu, RobinHood AI ile de yazılım tabanlı ağ çözümleri üzerinde öğrenme ve analiz yetenekleriyle çalıştığını ve müşteri ağlarını insan müdahalesine gerek kalmadan proaktif şekilde yönettiklerini söyledi. 

“Bununla beraber kurumsal müşterilerimizin çeşitli iş çözümlerini dijital olarak tek bir platformdan satın almasını sağlayacak bir dijital market oluşturmayı hedefliyoruz. Bu sayede dijital olarak çeşitli uygulamaları ve çözümleri tek bir platform üzerinden satın alınabilecek. İlk olarak Microsoft 365, Microsoft Azure, Google Workspace, Trend Micro ile 2025 yılı içerisinde açılacak bu platform üzerinden kurumsal müşterilerinin dijital satın alma yapılabilecek” diyen Kestioğlu, kurumlara tek fatura ve tek sorumluluk anlayışıyla çözüm sunarken, yerli ve global iş ortaklıklarıyla bu yapıyı desteklediklerine de vurgu yaptı. 

Siber güvenlik ve yönetilen hizmetler ile uçtan uca koruma

Vodafone Business olarak 15 milyon dolarlık yatırımla Ankara’da faaliyete geçirdikleri ve ayrıca İstanbul’da yer alan Siber Güvenlik Operasyon Merkezleri (SoC) ile 7/24 kesintisiz koruma sağladıklarını söyleyen Kestioğlu, SoC 2.0 yaklaşımıyla otomasyon destekli sistemler üzerinden siber tehditlere sadece anlık koruma değil, önleyici güvenlik önlemleri sunduklarını ifade etti. “Türkiye’nin teknolojiyi en doğru zamanda uluslararası kalitede alması için en iyi servisleri üretmek için canla başla çalışıyoruz. Sunmuş olduğumuz servislerimiz ve çözümlerimizin temelinde müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak yatıyor. Yapmış olduğumuz yatırımlar ve kurduğumuz yerli ve global partnerlikler ile Vodafone Business’lı kurumsal müşterilerimizin dijital dönüşüm yolculuklarında en güvenilir iş ortağı ve en iyi müşteri deneyimini sunma misyonumuzu geçmişte olduğu gibi önümüzdeki dönemde de artırarak devam ettireceğiz” diyerek sözlerine son verdi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Oyuncu Uğur Uzunel, Marmarabirlik işçileriyle Rıfat Ilgaz’ı konuştu

Nilüfer Belediyesi’nin “2025 Yılın Yazarı Rıfat Ilgaz” etkinlikleri kapsamında oyuncu ve yönetmen Uğur Uzunel, Marmarabirlik çalışanları ile bir araya geldi. Ilgaz’ın edebi yönü ve yazarlığı hakkında konuşan Uzunel, “Radarın Anahtarı” isimli eserinden de bir öykü okudu.  
Nilüfer Belediyesi’nin “2025 Yılın Yazarı Rıfat Ilgaz” etkinlikleri bu defa “Fabrika Okumaları” söyleşisi ile devam etti. Oyuncu ve yönetmen Uğur Uzunel’in de yar aldığı program Marmarabirlik Zeytin Tarım Satış Kooperatif Birliği’nde gerçekleşti. Marmarabirlik Genel Müdürlük Binası’nda düzenlenen etkinliğe kooperatifin Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, Genel Müdürü Mehmet Ertaş ve Nilüfer Belediye Meclisi Üyesi Resul Tarman da eşlik etti.  

Türk edebiyatının önemli isimlerinden olan Rıfat Ilgaz’ı anlatan kısa filmin ardından oyuncu ve yönetmen Uğur Uzunel, işçilerle söyleşi gerçekleştirdi. Konuşmasında Rıfat Ilgaz’ın öğretmen ve edebiyatçı kimliğinden bahseden Uzunel, “Onu tanımama, okumama sebep olan yayınlardan birisi ‘Markopaşa’ isimli mizah dergisidir. Döneminde haftalık yayın yapıyordu. Başyazarı Sabahattin Ali ile Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz da burada yer alıyordu. Derginin içeriği zengindi. Okuduğumda epey güldürüyordu” dedi.   

Ilgaz’ın yazdığı şiirleri yüzünden başının belaya girdiğini söyleyen Uzunel, “Ciddi işsizlik yaşıyordu. Verem hastalığı ve sert hayata rağmen mizah duygusunu kaybetmiyordu. Hababam Sınıfı, önemli eserlerinden birisiydi. Beyaz perdeye de aktarıldı. Sinemamız, Türk komedi filmlerinde henüz bunun üzerine çıkamadı. Gişelerde patlama yaşatan, rekorlar kıran, izdiham yaratan bir film oldu. Sinemaya taşınması onu çok daha ünlü bir yazar hale gelmesine neden oldu” diye konuştu.  

Etkinlikte emeği geçenlere teşekkür eden Uzunel, yazarların böyle etkinliklerle anılmasının çok değerli olduğunu kaydetti. Uzunel, daha sonra yazarın “Radarın Anahtarı” isimli eserinden “Kurban Kanı” isimli öyküyü okudu ve öyküye ilişkin çalışanlarla sohbet etti.  
Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, programın gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, bu tarz etkinliklerin gerçekleşmesine katkı sağlamaya devam edeceklerini dile getirdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Halk Müziği Liseler Arası Solo Ses İcra Yarışmasında Final Heyecanı

İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen kültür-sanat faaliyetleri kapsamında, geleneksel hale gelen ‘Türk Halk Müziği Liseler Arası Solo Ses İcra Yarışması’nda final heyecanı yaşandı. Genç yeteneklerin sahne aldığı yarışmanın finali, Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programa; Narlıdere Kaymakamı Suat Dervişoğlu, İzmir İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, İzmir İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı İlker Eraslan, Narlıdere İlçe Millî Eğitim Müdürü Zeynep Başdaş, eğitim yöneticileri, öğretmenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.  Bunun yanı sıra jüri üyeleri arasında Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Öğretim Görevlileri Doç. Dr. Hale Yamaner Okdan, Salih Sütoğlu, Atabey Aydın ve Fikret Döğücü ile TRT Sanatçısı Makbule Kaya yer aldı.

Gençlerin sanata olan ilgisini artırmak ve Türk halk müziğini yeni kuşaklara tanıtmak amacıyla düzenlenen solo ses yarışmasının final programı, İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan sinevizyon gösterimiyle başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencisi Asım İnan’ın ‘Leyla’ adlı eseriyle sahne alması, programa duygusal bir başlangıç kattı. İlçe elemeleri ve yarı final aşamalarını başarıyla tamamlayan 8 lise öğrencisi finalist, Türk halk müziği performanslarıyla izleyenlere unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu. Program, ‘Anadolu Rüyası Halk Oyunları’ grubunun gösterisiyle devam etti. Öğrenci ve öğretmenlerden oluşan halk oyunları ekibi, sergiledikleri performansla büyük beğeni topladı.

Bu Toprakların Binlerce Yıllık Kültürünü Gençlerle Yaşatıyoruz

Programda konuşan İzmir İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, müziğin birleştirici gücüne ve türkülerin kültürel değerine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Bugün burada, gönül telimize dokunan, ruhumuza ince ince işleyen türkülerimizi; her biri birbirinden yetenekli öğrencilerimizin sesinden dinlemenin tarifsiz mutluluğunu yaşıyorum. Müziğin evrensel diliyle aynı ezgide buluştuk, aynı duyguda da birleşiyoruz. Çünkü biz türkülerle büyüdük; çocukluğumuzun ninnilerinde, gençliğimizin arayışında, hayat yolculuğumuzun her durağında bize eşlik eden türküler. Türk halk müziğinin yaşatılması ve daha geniş kitlelere ulaştırılması noktasında, evlatlarımızın gösterdiği çaba bizleri gururlandırıyor. Onların azmi ve sanatla kurdukları bu güçlü bağ, geleceğimize ışık tutuyor. İzmir eğitim ailesi olarak kültürümüzü layıkıyla yaşatmak ve bu eşsiz mirası istikbale aktarmak amacıyla sanata gönül veren tüm öğrencilerimizin yanında olmaya, onları desteklemeye devam edeceğiz. Bu anlamlı yolculukta, emeği geçen tüm öğretmenlerimize, okul yöneticilerimize, değerli velilerimize ve en önemlisi; siz değerli öğrencilerimize gönülden teşekkür ediyorum.”

Sanatla iç içe bir atmosferde gerçekleşen, gençlerin yeteneklerini sergilediği ve kültürel mirasımızın yaşatıldığı bu özel etkinlik, ödül töreni ve plaket takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Enerjisa Dağıtım Çağrı Merkezlerinden rekor hızda hizmet: 6,2 milyon çağrı, saniyeler içinde yanıtlandı

‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla sürdürülebilir projelerini hayata geçiren Enerjisa Dağıtım Şirketleri, 2025 yılının ilk dört ayında toplamda 6,2 milyon çağrıya yanıt vererek müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışını sürdürdü. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %7’lik artış gösteren çağrı sayısı, dijitalleşmeye yapılan yatırımlar sayesinde %100 ulaşılabilirlik oranı ile karşılandı. Üç büyük dağıtım bölgesindeki faaliyet alanında kesintisiz müşteri iletişimi sağlayan şirket, özellikle Toroslar bölgesinde artan çağrı hacmine etkin şekilde cevap verirken, Ayedaş ve Başkent EDAŞ bölgelerinde de yüksek cevaplama oranlarına ulaştı.

Müşteri hizmetlerinde yeni dönem: Sesli Yanıt Sistemi (IVR) Teknolojisi

Müşteri odaklı yaklaşımı ile kesintisiz ve kaliteli enerji için çalışmalarını yürüten şirket 6 Mart 2025’te sesli yanıt sistemi (IVR) teknolojisinde yaptığımız geliştirmeler ile müşterilerine önemli bir kolaylık sağladı. Bu geliştirmeler ile müşteriler çağrı merkezi temsilcisine ulaşmayı beklemeden işlemlerini başlatabilirken, yeni uygulamanın yaygınlaşmasıyla yalnızca iki ayda tüm başvuruların %3’ünün IVR üzerinden alınmaya başlandı. Müşteriler bir tuş ve bir sesli komutla hizmete ulaşabilirken, IVR kanalı kısa sürede telefon ve dağıtım web sitelerinin ardından en çok tercih edilen üçüncü iletişim kanalı oldu. Çağrı merkezlerinin yükünü azaltan yeni uygulama acil veya rutin taleplerde müşterilere daha hızlı bir deneyim hizmeti sağlamayı da başardı.

 Özsürekci ‘’Müşterilerimiz ile temas süremizi dakikalardan saniyelere indirdik’’

İnsan odaklı dönüşüm için dijitalleşmenin şart olduğunu belirten Enerjisa Dağıtım Şirketleri Genel Müdürü Oğuzhan Özsürekci: “Enerjisa Dağıtım Şirketleri olarak 14 ilde 22 milyonu aşkın kişiye hizmet sunuyoruz. Bu büyük sorumluluğu yerine getirirken temel önceliğimiz, her temas noktasında güvenilir, hızlı ve erişilebilir çözümler sunmak. 2025’te yeni geliştirmelerini devreye aldığımız IVR sistemi ve ChatVolt gibi akıllı uygulamalar, müşterilerimize sadece bir tuş ya da sesli komutla işlem yapma imkânı tanıdı. Temas süresini dakikalardan saniyelere indirerek hizmet kalitemizi yeni bir seviyeye taşıdık. Dijital dönüşüm yatırımlarımızı sadece teknolojiyle değil, insan odaklı dönüşümle birlikte yürütüyoruz. Enerjinin sadece bir kaynak değil, yaşamın sürekliliği için güvenilir bir hizmet olduğunun bilinciyle ilerliyoruz.” dedi.

 Dijitalleşme Yatırımıyla Güçlenen Hizmet Ağı 

Enerjisa Dağıtım Şirketleri, dijital çözümleri müşteri deneyiminin merkezine alarak daha erişilebilir, hızlı ve güvenilir bir hizmet altyapısı sunmaya devam ediyor. Sadece elektrik değil; çözüm, memnuniyet ve güven de sunan şirket, geleceğin hizmet anlayışını bugünden inşa ediyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de çoğunluk inek sütü tercih ediyor

Ülkemizdeki yaygın ve yanlış algının aksine, süt sadece çocuklar için değil yetişkinler için de oldukça önemli bir besin kaynağı. Süt ve süt ürünleri, her yaşta ihtiyaç duyulan kalsiyumu sağlar. Ayrıca gelişim çağındaki çocuklar ve gençler için güçlü kasların oluşması açısından da vazgeçilmez. Sütün küçük yaşlarda büyüme ve gelişmeyi desteklerken diş çürüklerini de önlediğinden bahseden Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “Yetişkinlerdeki süt tüketimi ise kemik erimesini önleme veya ilerlemesini durdurma anlamında çok önemli. Günlük ideal süt tüketimi yetişkinlerde 400 ml yani 2 porsiyon; çocuklar, ergenler, emzikliler ve menopoz sonrası kadınlarda ise 600-800 ml yani 3-4 porsiyon şeklinde olmalı” dedi. 

 

Türkiye’de süt tüketim alışkanlıkları, geleneksel tercihler ve modern beslenme eğilimleri arasında çeşitlilik gösteriyor. Araştırmalara göre Türk halkının yüzde 83,9’unun inek sütü tercih ettiğini açıklayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “Aynı araştırmaya göre ülkemizdeki bitkisel süt tüketimi yüzde 7,8 oranında. Üniversite öğrencileri arasında yapılan bir başka araştırmada, katılımcıların yüzde 59,1’i süt içme alışkanlığını 0-6 yaş döneminde kazandığını belirtirken, yüzde 44,5’i üniversite hayatının süt ve süt ürünleri tercihlerini azalttığını ifade ediyor. Tüm bu veriler ışığında süt tüketiminin yaş, eğitim düzeyi ve yaşam tarzı gibi faktörlerden etkilendiğini söyleyebiliriz” şeklinde konuştu. 

 

UHT sütlerin raf ömrü daha uzun

Sütün, patojen mikroorganizmalardan arındırılırken aynı zamanda besin değerinin korunabilmesi için uluslararası normlarda kabul gören pastörizasyon ve UHT gibi ısıl işlemler uygulandığını dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “Pastörize sütler, çiğ sütlerin özel tesislerde ve cihazlarda 12-16 saniye boyunca 72-80 derecede ısıtılıp soğutulmasıyla elde edilir ve raf ömürleri 3 ile 10 gün arasında değişir. Bu işlem çiğ sütün, insan sağlığına zararlı organizmalardan temizlenmesini sağlar. UHT işlemlerde ise derece 35-150’lere yükselir ve ısıtma soğutma süresi 2-6 saniyeye düşer. UHT sütlerin raf ömürleri daha uzundur, oda ısısında ambalajı hiç açılmadan 4 ay saklanabilir. Paketi açılan sütlerin ise buzdolabında en fazla 3 gün muhafaza edilebileceği bilinmeli” dedi.

 

Şişkinlik laktoz toleransı belirtisi olabilir

Süt şekeri olarak bilinen laktozun glikoz ve galaktozdan oluştuğunu, laktozun süt ve süt ürünlerinin ana karbonhidratı olduğunu ifade eden Derya Eren, “İnce bağırsaklarımızda bu şekeri sindiren laktaz enzimi üretilir. Bu enzim, parçalayarak şekerin vücut tarafından emilmesini sağlar. Vücudumuzda bu enzim yeteri miktarda bulunmazsa laktoz emilmez ve sindirim sağlanamaz. Sindirilemeyen laktoz ise kalın bağırsağa geçerek burada bakteriler tarafından fermente olur ve gaz, şişkinlik, kramp, mide bulantısı, ishal ve çocuklarda kilo kaybına yol açar. Laktoz intoleransı olarak adlandırılan bu duruma karşı alınabilecek önlem, laktoz içeren gıdaların beslenme planından azaltılması ya da gerekli durumlarda tamamen çıkarılmasıdır. Laktoz içeren ve sık tüketilen besinler; süt, yoğurt, ayran, peynir olarak sıralanabilir. Laktoz intoleransı olan kişiler kalsiyum ihtiyaçlarını laktozsuz süt ve yoğurt çeşitlerinden ya da soya, badem gibi bitki bazlı süt ürünlerinden karşılayabilir. Süt içermeyen ama kalsiyumdan zengin besinlere ise; sardalya, badem, keten tohumu, ıspanak, semizotu, brokoli, marul ve barbunya örnek verilebilir” dedi.

 

Bitkisel süt ürünleri popülerleşiyor

Laktoz intoleransına sahip kişiler için bitki bazlı süt ürünlerinin iyi bir alternatif olduğunu vurgulayan Eren, “Badem, soya, yulaf, pirinç gibi bitkisel kaynaklardan elde edilen süt ürünleri laktoz içermez, genellikle kolesterol oranları düşüktür ve vegan beslenmeye uygundur. İnek sütüne göre daha az protein içerirler buna karşın kalsiyum, D vitamini ve B12 ile zenginleştirilmiş çeşitleri tercih edilebilir. Buradaki önemli nokta, ürünün şeker ilavesi veya katkı maddesi içermemesidir. Bu kontrolün sağlanabilmesi için de etiket okuma alışkanlığı şart” dedi. 

Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, sütün en önemli 5 faydasını sıraladı:

  1. Kalsiyum ve D vitamini açısından zengindir, kemik ve diş sağlığını olumlu yönde etkiler.
  2. İçerdiği yüksek kaliteli protein sayesinde kas gelişimine katkı sağlar.
  3. B12 ve riboflavin gibi B vitaminleri sayesinde enerji üretimine yardımcı olur.
  4. İçeriğindeki çinko ve selenyum gibi minerallerle bağışıklık sistemi güçlendirir.
  5. Özellikle yoğurt ve kefir gibi fermente süt ürünleri probiyotik içeriğiyle sindirim sistemini düzenler, bağışıklığı destekler.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı