Aylık arşivler: Mayıs 2025

Aliağalılar 19 Mayıs’ı Atatürk Stadında Kutlayacak

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Aliağa’da da büyük bir coşkuyla kutlanacak. Kutlamalar; kortej yürüyüşü, resmi tören ve stadyum gösterileri ile taçlanacak.

Aliağa’da 19 Mayıs kutlamaları,18 Mayıs Pazar günü saat 21.00’de Ulaş Bayam Açık Hava Tiyatrosu’nda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ALOSBİ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından düzenlenen “Türkiye Benim” isimli danslı anlatım gösterisi ile başlayacak.  Kutlamalar, 19 Mayıs sabahı düzenlenecek kortej ile devam edecek.

ALİAĞALILAR 19 MAYIS’TA KORTEJ VE STADYUM KUTLAMALARINDA BULUŞUYOR
Resmi tören programı, 19 Mayıs Pazartesi günü sabah saat 10.00’da Atatürk Ortaokulu bahçesinde kortej için toplanılmasıyla başlayacak. Aliağalılar kortej eşliğinde resmi törenin yapılacağı Cumhuriyet Meydanı’na yürüyecek. Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtına çelenk sunumu yapılacak. Resmi törenin ardından kutlamalar, Aliağa Atatürk Stadyumu’ndaki gösterilerle devam edecek. Öğrenciler tarafından gerçekleştirilecek gösteriler 19 Mayıs coşkusunu doyasıya yaşatacak. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kenevir yeşil dönüşümde Türkiye için stratejik bir fırsat sunuyor

Kullanım alanlarının genişliği ve çevre dostu özellikleriyle öne çıkan kenevir, geleceğin stratejik hammaddeleri arasında gösteriliyor. Ege İhracatçı Birlikleri ve Tekstil Mühendisleri Odası (TMO) İzmir Şubesi tarafından EİB hizmet binasında gerçekleştirilen Sürdürülebilir Gelecek İçin Kenevir Çalıştayında, 2050 yılı itibarıyla 100 milyar dolara ulaşması beklenen küresel kenevir pazarında Türkiye’nin önemli bir aktör olabileceği vurgulandı.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Çağlar Bağcı, “Uzun yıllar ihmal edilmiş olsa da, kenevir; düşük su ihtiyacı, toprağı zenginleştirme özelliği, geri dönüştürülebilir yapısı ve ekolojik dengeye katkısıyla yalnızca çevreci değil, aynı zamanda ekonomik ve stratejik anlamda da yüksek potansiyele sahip bir üründür. Aynı zamanda kenevir; hafifliği, dayanıklılığı ve yanmaya karşı dirençli yapısıyla sadece tekstilde değil, otomotivden yapı malzemelerine, kağıt endüstrisinden kompozit ürünlere kadar birçok sektörde de tercih edilebilecek niteliktedir. Kenevir, kullanım çeşitliliği ve çevreci özellikleri sayesinde geleceğin parlayan hammaddelerinden biri olmaya adaydır. Bu yönüyle sadece bir ürün değil, aynı zamanda sürdürülebilir sanayi politikalarının yapı taşlarından biri olma potansiyeli taşımaktadır. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü olarak artık sürdürülebilirlik yalnızca bir tercih değil, kaçınılmaz bir gerekliliktir. Özellikle 2026 yılında yürürlüğe girecek Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı regülasyonları, sektörümüzün doğal elyaflara yönelmesini kaçınılmaz hale getirmektedir. Bu bağlamda kenevir, yalnızca çevre dostu bir alternatif değil, aynı zamanda yeni regülasyonlara uyum sürecinde de sektörümüz için kritik bir çözüm olacaktır.” dedi.

Sektörümüz için ve sürdürülebilirlik için önemli bir hammadde

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Muzaffer Kayhan, “Kenevir, çok yönlü kullanımı, çevre dostu üretim özellikleri ve yüksek ekonomik potansiyeli ile öne çıkan bir bitkidir. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinde ise dayanıklı ve uzun ömürlü olması, UV ışınlarına karşı yüksek direnç, geri dönüştürülebilir ve biyolojik olarak parçalanabilir ve doğal antibakteriyel özelliği sayesinde tercih edilmektedir. Sektörümüz için ve sürdürülebilirlik için önemli bir hammadde olan kenevirin yaygınlaşması amacıyla Birliğimiz desteğine devam edeceğiz. Kenevirin başlıca çevreci özellikleri; pamuk gibi geleneksel liflere kıyasla %50–70 daha az suyla büyür. Doğal olarak zararlılara karşı dayanıklı olup, pestisit ve herbisit kullanımını en aza indirir. Yılda birden fazla hasat imkânı sunarak toprağı verimli kullanır. Fitoremediasyon özelliği sayesinde kirli toprakları temizler, organik madde birikimini arttırır. En önemlisi, karbon yutak özelliğiyle atmosferdeki CO₂’yi emerek iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlaması, fotosentez yoluyla atmosfere salınan karbondioksiti hızla bünyesinde depolamasıdır. Bu özellikler, keneviri sadece ekonomik değil, ekolojik açıdan da stratejik bir ürün haline getiriyor.” diye konuştu.

Biobozunur özelliği ile çevre dostu bir alternatif

Tekstil Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Tuğrul Tamtürk, “Sürdürülebilirlik kavramı da tüm sektörler için vazgeçilmez bir pusula haline geldi. Tekstil sektörü de bu dönüşümün bir parçası olmak zorunda. Geleceğin lifi olarak adlandırılan kenevirde potansiyel çok fazla. Hızlı büyümesi sayesinde atmosferden önemli miktarda karbondioksit emen bu bitki, aynı zamanda biobozunur özelliği ile çevre dostu bir alternatif. Kenevirden elde edilen lifler dayanıklılığı ve doğal yapısıyla tekstil ürünlerine üstün nitelikler kazandırıyor. Tohumları da gıda ve kozmetik sanayinde, sapları ise biyokompozit malzeme ve enerji üretiminde değerlendiriliyor. Bu özellikleri keneviri döngüsel ekonomiye mükemmel şekilde uyum sağlayan bir hammadde haline getiriyor” dedi.

100 milyar doları aşacak

Marka Tekstil Danışmanlık Şirketi Firma Kurucusu Nebahat Kılıç, “Uluslararası Enerji Ajansı’na göre 2050’ye kadar kenevirin dahil olduğu ürün pazarının büyüklüğü 100 milyar doları aşacak. Şu an bu pazarda Çin ve Fransa en etkili ülkeler olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin bundan pay alma potansiyeli büyük. Kenevir, biyoplastik, tekstil, yapı malzemeleri, gıda, kağıt, kompost, enerji sektörlerine entegre edilebilecek bir ürün. Bu konudaki farkındalığı artırmamız lazım” diye konuştu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnegöl’de 19 Mayıs Coşkusu Sokaklara Taştı

İnegöl’de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında düzenlenen etkinlikler kapsamında Cuma günü eski belediye binası önünden başlayan ve Heykel Meydanında sona eren “Atatürk’ü Anma ve Gençlik Yürüyüşü” halkın yoğun katılımıyla gerçekleşti. Yürüyüşe protokol üyeleri, öğrenciler, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Bando takımının çaldığı marşlar eşliğinde ilerleyen kortejde, ellerinde Türk bayrakları ve renkli pankartlar taşıyan vatandaşlar bayram sevincini hep birlikte yaşadı.

HOBABÜS SOKAKLARDA

Gençlerin coşkulu ve enerjik katılımı yürüyüşe renk katarken, İnegöl Belediyesi tarafından hayata geçirilen HOBABÜS (Hareketli Yaşam, Oyun ve Beceri Aktiviteleri) aracı da gençlerin eğlencesine katkı sağladı.

BİRLİK VE BERABERLİK MESAJI

Yürüyüşün son durağı olan Heykel Meydanında bir konuşma yapan İnegöl Kaymakamı Eren Arslan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Kurtuluş Mücadelesi’ni başlattığı 19 Mayıs’ın, gençliğe armağan edilen en özel günlerden biri olduğunu vurguladı. Arslan, tüm gençlerin ve milletin bayramını kutlayarak, birlik ve beraberlik mesajı verdi.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Keçiören’de 19 Mayıs Coşkusu Erken Başladı

Keçiören’de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları erken başladı. İlçedeki Kalaba Kent Meydanı’nda düzenlenen Gençlik Festivali gençleri bir araya getirirken düzenlenen etkinlikler birbirinden eğlenceli gösterilere sahne oldu. Keçiören’de 19 Mayıs’ın coşkuyla kutlandığını söyleyen Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Emir Can Tunç, “19 Mayıs, milletimizin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir dönüm noktasıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün Samsun’a çıkarak Milli Mücadele’yi başlatmasını gençlerimiz coşkuyla kutluyor. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun” dedi.  

Kutlamaya erken başladılar, doyasıya eğlendiler

Keçiören Belediyesi tarafından Kalaba Kent Meydanı’nda düzenlenen Gençlik Festivali, genç sporcuları ve vatandaşları birbirinden eğlenceli etkinlikler ve spor gösterileriyle buluşturdu. Meydana kurulan müsabaka alanları ve parkurlarda karate, güreş ve taekwondo gösterileri, kareoke, sanal gerçeklik ve zumba etkinlikleri, dart, çuval ve kaşık yarışmaları düzenlendi. 19 Mayıs coşkusunu arkadaşları ve aileleriyle birlikte coşkuyla yaşayan gençler doyasıya eğlendi.

Keçiören, özlem duyulan kutlamalara ev sahipliği yapacak

Keçiören Belediyesi, özlem duyulan büyük 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarını pazartesi günü ilçedeki Fatih Stadyumu’nda yapılacak geleneksel etkinliklerle gerçekleştirecek.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karaman Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği Kitap Günleri başlıyor.

23 Mayıs – 1 Haziran 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek Karaman Belediyesi Kitap Günleri her yıl olduğu gibi bu yılda kapılarını okurlarına açıyor. Birbirinden değerli yazar ve şairlerin katılacağı Kitap Günlerinde çeşitli gösteriler ve eğitici sunumlarda yer alacak. Ünlü yazarların ve şairlerin konferans vereceği, kitaplarını imzalayacağı imza günleri gerçekleştirilecek. Kitapseverler okuru olduğu yazarlarla tanışma fırsatı bulacak. Tanınmış yayınevlerinin kitaplarını sergileyeceği Kitap Günleri kitapseverleri ağırlayacak.

Kitap Günlerine katılacak olan ünlü şair ve yazarların tarihleri şu şekilde:

*23 MAYIS CUMA / 15.00

ORHAN KARAAĞAÇ / İMZA – SÖYLEŞİ

*24 MAYIS CUMARTESİ / 14.00

MİRAÇ ÇAĞRI AKTAŞ / İMZA – SÖYLEŞİ

*25 MAYIS PAZAR / 14.00

SITKI ASLANHAN / İMZA – SÖYLEŞİ

*26 MAYIS PAZARTESİ / 14.00

DYT. HATİCE NUR EGE / İMZA – SÖYLEŞİ

*27 MAYIS SALI / 14.00

GÖKHAN MÜFTÜOĞLU / İMZA – SÖYLEŞİ

*28 MAYIS ÇARŞAMBA / 14.00

DİLEK CESUR / İMZA – SÖYLEŞİ

*29 MAYIS PERŞEMBE / 14.00

ŞENGÜL YİĞİT / SÖYLEŞİ

*30 MAYIS CUMA / 14.30

PROF. DR. TUFAN GÜNDÜZ / İMZA – SÖYLEŞİ

*31 MAYIS CUMARTESİ / 14.00

TARIK TUFAN / İMZA – SÖYLEŞİ

*31 MAYIS CUMARTESİ / 16.00

SELİM KÜÇÜKFOSFORLU / İMZA – SÖYLEŞİ

*1 HAZİRAN PAZAR / 15.00

SERHAT YABANCI / İMZA – SÖYLEŞİ

Lütfi Elvan Fuar ve Kongre Merkezinde 23 Mayıs Cuma günü saat: 11.00’de açılacak olan Kitap Günleri 09.00 – 20.00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Azı kararsızlık, fazlası kibir!

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, sağlıklı özgüvenin ne olduğu, nasıl geliştiği, düşük veya aşırı özgüvenin etkileri ve özgüveni güçlendirmek için uygulanabilecek psikolojik yaklaşımlardan bahsetti.

Sağlıklı öz güvenin bazı temel bileşenleri var!

Özgüvenin, bireyin kendisi hakkında sahip olduğu genel değerlendirme olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Özgüven, kendi değerini bilme, yeteneklerine inanma ve hayatın getirdiği zorluklarla başa çıkabilme kapasitesidir.” dedi.

Sağlıklı özgüvenin temel bileşenlerini açıklayan Demir, “Gerçekçi öz-değerlendirme, yani ne çok yüceltmek ne de küçümsemek. Kendi değerini kabul etmek, başarıdan bağımsız olarak kendini sevmek. Hata yapmaya açık olmak, hatalardan ders çıkarmak, pes etmemek. Bağımsızlık ve sosyal uyum, kendi kararlarını alırken başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilmek.” şeklinde konuştu. 

Özgüvenin azı da fazlası da hayat kalitemizi etkileyebilir 

Özgüvenin genetik yatkınlıkla ilişkili olabileceğini, ancak büyük oranda çevresel faktörler ve yaşam deneyimleriyle şekillendiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Çocuklukta bakım verenlerin tutumu, başarının ve başarısızlığın nasıl karşılandığı, sosyal etkileşimler özgüvenin temelini atar.” dedi.

Düşük özgüven ve aşırı özgüven kavramlarına değinen Demir, şunları söyledi:

“Düşük özgüven, sosyal kaygı, depresyon ve çekingenlik, karar verme zorlukları ve kendini sürekli sorgulama, başarı korkusu, erteleme ve risk almaktan kaçınma, başkalarının onayına aşırı bağımlı olma gibi durumlara neden olabilir. Aşırı özgüven ise bazen narsistik eğilimler olarak yorumlanabilecek davranışlarla kendini gösterebilir. Kendi hatalarını fark etmeme, eleştiriyi kabul etmeme, empati eksikliği gibi durumlar kibirli veya gerçeklikten kopuk bir izlenim yaratabilir.

Özgüvenin azı da fazlası da hayat kalitemizi etkileyebilir. Düşük özgüven bizi sürekli sorgulamaya iterken, aşırı özgüven bazen gerçekleri görmemizi engelleyebilir.”

Hataları deneyim olarak değerlendirmek öz güveni artırabilir! 

Sağlıklı bir özgüven dengesinin kurulabilmesi için önerilerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Kendi güçlü ve zayıf yönlerinizi objektif bir şekilde değerlendirmek önemlidir. Kendinizi olduğunuz gibi kabul etmek, eksiklerinizi görüp geliştirmeye açık olmak sağlıklı bir özgüvenin temelidir. ‘Her konuda mükemmel olmalıyım’ yerine, ‘Ben elimden gelenin en iyisini yapıyorum ve gelişmeye açığım’ bakış açısını benimsemek, özgüveni dengede tutar.” dedi.

Hata yapmanın kaçınılmaz ve aslında öğrenmenin en güçlü yollarından biri olduğunun da altını çizen Demir, “Hataları başarısızlık olarak görmek yerine, birer deneyim olarak değerlendirirseniz hem daha cesur hareket edebilir hem de kendinize olan güveninizi artırabilirsiniz. Örneğin, bir hata yaptığınızda kendinize ‘Bundan ne öğrenebilirim?’ diye sormak, gelişiminizi destekleyen sağlıklı bir özgüven geliştirmenize yardımcı olur.” açıklamasını yaptı.

Sağlıklı bir özgüven için kendi değerimizi dış faktörlerden bağımsız olarak kabul etmeliyiz

Başkalarının onayına bağımlı olmanın, özgüvenimizi dalgalı hale getirebildiğini kaydeden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğer kendimizi sürekli başkalarının beğenisine göre değerlendiriyorsak, eleştiriyle sarsılabilir veya ilgi görmediğimizde özgüvensiz hissedebiliriz. Sağlıklı bir özgüven için kendi değerimizi dış faktörlerden bağımsız olarak kabul etmeyi öğrenmeliyiz. Kendi kararlarınıza güvenmek ve içinizdeki sesi duymak bu süreci destekler.

Hayat sürekli değişiyor ve bazen planlarımız istediğimiz gibi gitmeyebilir. Sağlıklı bir özgüvene sahip bireyler, bu değişimlere uyum sağlayabilen, alternatif çözümler üretebilen ve belirsizlikle baş edebilen kişilerdir. ‘Planım işlemedi, demek ki ben başarısızım’ yerine ‘bu beklediğim gibi olmadı ama farklı yollar deneyebilirim’ diyebilmek, özgüvenin sağlıklı bir temele oturmasını sağlar.”

Büyük hedefler yerine küçük ve ulaşılabilir hedeflerle özgüven gelişimi desteklenebilir!

Özgüvenin, doğuştan gelen sabit bir özellik değil, zamanla geliştirilebilen bir beceri olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Bilişsel davranışçı terapi (BDT) yaklaşımlarına göre, bireyin kendisi hakkında oluşturduğu içsel inançlar ve öğrenilmiş deneyimler, özgüven seviyesini belirler. Beyin nöroplastisite özelliği sayesinde, düşünce ve davranış alışkanlıklarımızı değiştirerek özgüvenimizi güçlendirmek mümkündür.” dedi.

Davranışsal psikolojiye göre, bireyler küçük başarılar elde ettikçe kendilerine olan güvenleri arttığına işaret eden Demir, “Albert Bandura’nın ‘öz yeterlilik’ kavramına göre, bir alanda başarılı deneyimler yaşamak, bireyin o alanda kendine güvenmesini sağlar. Örneğin, büyük hedefler yerine küçük ve ulaşılabilir hedefler koyarak özgüven gelişimi desteklenebilir.” önerisinde bulundu.

Olumlu iç konuşmalar yapın…

Bilişsel psikolojinin, bireyin kendi iç sesiyle kurduğu diyalogların duygusal durumunu etkilediğini gösterdiğini dile getiren Demir, “‘Ben bunu yapamam’, ‘yeterince iyi değilim’ gibi olumsuz iç konuşmalar zamanla düşük özgüvene yol açarken, ‘elimden gelenin en iyisini yapıyorum’, ‘bu bir öğrenme süreci’ gibi destekleyici ve olumlu iç konuşmalar bireyin kendine olan güvenini artırabilir.” dedi.

“Psikolojik araştırmalar, beden dilinin sadece başkalarına değil, kişinin kendisine olan algısını da etkilediğini ortaya koymuştur.” diyen Demir,  yapılan bir çalışmada, dik duruş ve geniş beden hareketleri gibi ‘güç pozlarının’ stres seviyesini düşürdüğü ve bireyin kendini daha güçlü hissetmesine katkı sağladığının bulunduğunu söyledi. 

“Özgüven bir kas gibidir, ne kadar çalıştırırsanız, o kadar güçlenir!”

Öğrenilmiş çaresizlik kavramına göre, bireyin sürekli rahat olduğu bir alanda kalmasının, yeni ve bilinmez durumlara karşı korku geliştirmesine neden olabileceğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Özgüveni artırmanın en etkili yollarından biri, yeni deneyimlere açık olmak ve küçük adımlarla alışılmışın dışına çıkmaktır. Yeni beceriler öğrenmek, sosyal ortamlara girmek veya yeni sorumluluklar almak, bireyin kendine duyduğu güveni artırabilir.” dedi.

Sosyal karşılaştırma teorisine göre, insanların kendilerini başkalarıyla kıyaslayarak özgüvenlerini şekillendirdiğini aktaran Demir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ancak sürekli olarak daha başarılı veya daha yetenekli görülen bireylerle kıyas yapmak, özgüvenin azalmasına neden olabilir. Bunun yerine, kişinin kendi ilerlemesine odaklanması ve kendi gelişimini geçmişteki durumuyla kıyaslaması daha sağlıklı bir özgüven geliştirmesini sağlar. Özgüven bir kas gibidir, ne kadar çalıştırırsanız, o kadar güçlenir!”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Efes Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinden Kültürel Miras Alanlarında Temizlik Farkındalığı

Dokuz Eylül Üniversitesi Efes Meslek Yüksekokulu öğrencileri gönüllülük çalışmaları kapsamında Öğretim Görevlisi Murat Ekici önderliğinde Efes Selçuk Belediyesi Selçuk Efes Kent Belleği iş birliğiyle Kültürel Miras alanlarında farkındalık yaratmak için temizlik çalışmaları gerçekleştirdiler.

Su Kemerlerinden, Artemis Tapınağı’na, Ayasuluk Kalesi çevresinden 14. yüzyıl Aydınoğlu Beyliği Dönemi yapılarının çevresine kadar kentin dört bir yanında gönüllülük esasıyla temizlik yapan öğrenciler, kültürel miras alanlarının ziyaretçiler tarafından sağlıklı bir şekilde ziyaret edilmesi açısından çevre temizliğinin önemine de dikkat çektirler.

Kültürel Miras alanları açısından önemli bir destinasyon olan Efes Selçuk’u her yıl yurt içi ve yurt dışından binlerce ziyaretçiyi ağırladığını belirten Efes Meslek Yüksekokulu öğrencileri; “Çevre gibi kültürel alanlar da aslında insanlığın ortak mirası olan yerler. Biz bu alanları gezerken olduğu gibi temizlik yaparken de aslında Efes Selçuk’un ne kadar önemli bir destinasyon olduğunu daha iyi anlıyoruz. Farklı dönemlerden farklı uygarlıklara ait böylesine önemli eserler Efes Selçuk’ta yer alıyorken bize de bu zengin mirası tanımak kadar korumak da düşüyor. Bu sebeple biz de Kültürel Miras alanları çevresinde kısa bir süre önce temizlik çalışmalarına başladık. Gönüllü olarak başladığımız ve devam ettireceğimiz bu çalışmalar ile hem temiz bir çevre hem de kültürel miras alanlarının zenginliği konusunda farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz” dediler.

Dokuz Eylül Üniversitesi Efes Meslek Yüksekokulu öğrencilerine gönüllülük çalışmaları için teşekkür eden Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; “Kültürel Miras alanlarımız ülkemizin yanı sıra dünya için de büyük bir zenginliğe sahip. Bu alanları tanımak, korumak, sahip çıkmak anlamında yükseköğrenimini kentimizde yapan öğrencilerimize özverili çalışmaları ve oluşturdukları farkındalık için teşekkür ediyorum. Çevremize, tarihimize ve topraklarımızın tüm zenginliklerine sahip çıkmak adına hayata geçirilen bu gönüllülük çalışması için ayrıca Efes Meslek Yüksekokulu’nun tüm kadrolarını da tebrik ediyorum” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gemilerin Yolculuğu Çankaya’da Sergilendi

Reşat Demirci’nin 15 yıllık emeğiyle hazırladığı Gemilerle Türkiye sergisi, Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde ziyaretçilerle buluştu.

Osmanlı’dan günümüze, tarihi olaylara yön veren gemilerin bire bir maketlerini büyük bir ustalıkla üreten Reşat Demirci, her bir eseri konuklarına tek tek anlatarak yapım süreçleri hakkında bilgi verdi.

Aralarında Ertuğrul Fırkateyni, Barbaros Zırhlısı, Midilli, Bandırma, Kurtuluş Vapuru, Sirius 1876 ve Marmaris Tırhandili gibi önemli gemilerin de yer aldığı toplam 27 maketin sergilendiği etkinlik, ziyaretçilerine adeta tarihsel bir yolculuk yaşatıyor.

Türkiye’nin denizcilik tarihine ve geçmişine de ışık tutan sergi, 25 Mayıs’a kadar Çankaya Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gezilebilecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vestel, Türk gençliğinin gücünü ve umudunu anlatıyor

Vestel, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı için her yıl olduğu gibi bu yıl da spor çatısı altında, ilham veren iki gerçek hikâyeden yola çıkan özel reklam filmleri hazırladı. Filmlerde Türkiye’nin yeni nesil spor yıldızlarından Aysu Türkoğlu ve Kuzey Tunçelli’nin başarı hikâyelerine yer veriliyor.

Gerçek bir hikâyeden esinlenerek tasarlanan projede, gençliğe duyulan güven ve inanç etkileyici bir görsel anlatımla izleyicilere aktarılıyor.

Vestel Pazarlama Genel Müdürü Duygu Badem Uylukçuoğlu yaptığı açıklamada, “Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Bütün ümidim gençliktedir’ sözüyle bizlere emanet ettiği vizyonu geleceğe taşımak en büyük ilham kaynağımız. Vestel olarak uzun yıllardır Türk sporuna ve sporcularına kesintisiz destek veriyor, gençliğin taşıdığı umut ve potansiyelin ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de ötesine taşıyacağına yürekten inanıyoruz. Aysu Türkoğlu ve Kuzey Tunçelli, kendi alanlarında cesaretleri, azimleri ve kararlılıklarıyla dikkat çeken iki genç sporcu. Aysu, okyanusları aşan iradesiyle; Kuzey ise rekorlara uzanan disipliniyle, yalnızca bireysel başarı öykülerine değil, aynı zamanda Türkiye’nin gençlerine dair daha büyük bir umuda işaret ediyor.” şeklinde konuştu.

Okyanusları aşan cesaret

İlk filmde, ilklere ve rekorlara adını yazdıran genç sporcu Aysu Türkoğlu’nun eşsiz mücadelesi ekrana taşınıyor. Vestel, Aysu’nun ‘hiç durmadan, tek başına, engin okyanusları geçme cesaretini sergileyen başarısını Mustafa Kemal Atatürk’ün “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” sözleriyle buluşturuyor. Film, genç kadınların ilham veren hikâyeleriyle Atatürk’ün gençliğe olan inancını vurguluyor.

Dalga dalga yayılan enerji

İkinci filmde ise, henüz 17 yaşında dünya rekorları kıran genç yüzücü Kuzey Tunçelli’nin azmi ve enerjisi anlatılıyor. Kuzey’in dalga dalga yayılan enerjisi ve hiç bitmeyen azmi, Atatürk’ün “Bütün ümidim gençliktedir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yüceltecek ve yaşatacak sizlersiniz” sözüyle güç buluyor.

Her iki film de siyah ekrana düşen “Gerçek bir hikâyeden esinlenmiştir” sözüyle başlıyor ve genç kahramanların kırmızı tonlarda işlenen görselleri eşliğinde Atatürk’ün sözleriyle bütünleşiyor. 

Genç sporcularının ilham veren hikâyelerden esinlenerek hazırladığı bu reklam filmleri ile Vestel, Cumhuriyet’in gençliğe duyduğu güveni ve Atatürk’ün ideallerini günümüze taşıyor. Kuzey Tunçelli ve Aysu Türkoğlu’nun hikayesinde olduğu gibi yalnızca başarıyı değil, mücadeleyi, vazgeçmemeyi ve gençlerin içindeki gücü görünür kılan bu filmler; Türkiye’nin dört bir yanındaki gençlerin hayallerine ayna tutuyor.

Bu yönüyle kampanya, Atatürk’ün “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” ve “Bütün ümidim gençliktedir” sözlerini yalnızca bir alıntı olarak değil, yaşayan birer değer olarak yeniden hatırlatıyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Küçükçekmece Belediyesi, Bi’Mola Engelsiz Yaşam Merkezi’nde Bahar Şenliği Düzenledi

Küçükçekmece Belediyesi bünyesinde hizmet veren ‘Bi’Mola Engelsiz Yaşam Merkezi’nin açılışının birinci yıl dönümü, düzenlenen Bahar Şenliği ile kutlandı. Etkinlik kapsamında düzenlenen; eğitici atölyeler, oyunlar, müzik dinletisi, tiyatro ve jonglör gösterisiyle özel gereksinimli çocuklar gün boyunca eğlendi.

Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Bi’Mola Engelsiz Yaşam Merkezi 1. Yaş Bahar Şenliği’ne katılan Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, özel çocuklarla ve aileleriyle tek tek ilgilendi. Ayrıca etkinliğin Engelliler Haftası’nda yapılmasıyla da farkındalık oluşturmak amaçlandı.

Kemal Çebi: Engelleri ortadan kaldırmak için çalışmaya devam edeceğiz

Programda konuşan Belediye Başkanı  Kemal Çebi  ‘’Geçtiğimiz yıl tam da bugünlerde büyük bir umutla açtığımız Bi’ Mola Engelsiz Yaşam Merkezimiz, kısa zamanda ilçemizin örnek projelerinden biri haline geldi. Burada sadece bir merkez değil, bir sevgi ve dayanışma evi kurduk. Eşitlik anlayışımızın gereği olarak hayata geçirdiğimiz bu merkezle, ailelerimize bir mola verin dedik, özel gereksinimli çocuklarımıza ise sosyal hayata katılımın kapılarını araladık. Engelliler Haftası dolayısıyla bir kez daha altını çizmek isterim ki; engelleri kaldırmayı ve her özel gereksinimli bireyin hayatın tam içinde yer aldığı bir kenti hedefliyoruz ve bu hedefi gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz’’ dedi.

Birbirinden eğlenceli etkinlikler düzenlendi

Festival havasında geçen etkinlikte çocuklar; Parlak Suratlar, Minik Sanat Taşları, Minik Kaşifler, Çiçek Ekimi, Yapboz ve Merak Kutuları gibi eğitici atölyelerin yanı sıra balon partisi, topla bakalım, hopla zıpla geç, şekilleri takip et, halat çekme, tren, sandalye kapmaca, heykel, köpük balon patlatma gibi birbirinden farklı ve eğlenceli oyunları oynadı. Ayrıca çocuklar ünlü Cambaz Mithat Bar’ın nefes kesen jonglör gösterisine büyük ilgi gösterdi.

Merkez’den bir yılda 336 özel çocuk faydalandı

Marmara Belediyeler Birliği tarafından Altın Karınca ödülüne layık görülen Bi’ Mola Engelsiz Yaşam Merkezi’nden bir yılda 336 çocuk, 2875 defa yararlandı. Ayrıca İstanbul’un ünlü oyun ve  eğlence merkezlerine düzenlenen gezilere ise 1055 öğrenci katılarak sosyalleşme fırsatı yakaladı.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı