Aylık arşivler: Temmuz 2025

Demre Marina Akdeniz’in parlayan yıldızı olmaya aday

Yarım asra yaklaşan köklü geçmişiyle Türkiye’nin alanında en deneyimli şirketlerinden olan Makyol İnşaat, Akdeniz Bölgesi’nin ekonomisini ve turizmini canlandıracak Demre Marina projesini Setur Marinaları ile eşit hissedar olarak kurmuş olduğu Demre Marina İşletmeciliği A.Ş. bünyesinde tamamladı. İşletmesi 23 yıl 3 ay süreyle Setur Marinaları’nın liderliğinde yine Setur Marinaları markası altında Demre Marina İşletmeciliği A.Ş. tarafından üstlenilecek marinanın açılışına Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve çok sayıda davetli katılıyor. 

Toplam 700 yat kapasitesiyle bölge turizmine ve ekonomisine önemli katkılar sağlayacak olan ve yap-işlet-devret modeliyle yatırımı tamamlanan Demre Marina, yüzde 100 özkaynak katkısı ile yaklaşık 790 milyon TL’lik bir yatırım tutarına sahip. Projenin yer teslimi Ağustos 2023’te yapıldı ve Mayıs 2025 itibarıyla da yatırım tamamlandı. 

Setur Marinaları ve Makyol proje ortaklığının Kaş’tan sonraki ikinci halkası olan Demre Marina’nın yatçılık potansiyeli yüksek olan bölgeye yeni bir soluk getireceğini söyleyen Makyol İnşaat Turizm Yatırımları Genel Koordinatörü Serdar Alp Turan; projeye ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: 

“Demre Marina, yalnızca yatçılara değil tüm bölgeye değer katacak şekilde tasarlandı. Projemiz sayesinde Demre ve çevresi, tüm yıla yayılan bir turizm potansiyeline kavuşacak. Bölge; bakir doğası, tarihi Likya Yolu’na yakınlığı ve Kekova Bölgesi’ndeki birbirinden güzel koyları ile yeni lokasyon arayan yatçılar için alternatif bir merkez olacak. Yat turizmi, 12 aya yayılabilen bir sektör olarak yat sahiplerinin kışlama, bakım ve uzun süreli konaklama ihtiyaçlarına yanıt vererek; kış aylarında da bölgeye canlılık katacak. Ayrıca, yabancı bayraklı teknelerin Türkiye’de uzun süreli konaklaması sayesinde doğrudan döviz girdisi getirerek, bölgesel kalkınmaya ve milli ekonomiye önemli bir katkı sağlanacak. Bu da hem doğrudan hem de dolaylı istihdamı artıracak. Bizler Makyol olarak, Kaş Marina’dan sonra bu bölgede bir kez daha sürdürülebilir ve çevreci bir yatırımı hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. Setur Marinaları’nın deneyimi ve Makyol’un inşaat uzmanlığı ile hayata geçirilen Demre Marina’nın kısa sürede Akdeniz Bölgesi’nin parlayan yeni yıldızı olacağına inanıyoruz.”

Bölgenin coğrafi avantajı, gelişmiş altyapısı ve cazip konaklama avantajı ile tüm yıla yayılan turizm, ticaret ve sosyal yaşam merkezi haline geleceğini söyleyen Setur Marinaları Genel Müdürü Emre Doruk ise şu değerlendirmede bulundu:

Kekova’da yepyeni bir dönemi başlatan Demre Marina, Setur Marinaları olarak vizyonumuzu bir adım daha ileri taşıyan ve bölge turizmine dinamizm kazandıracak çok boyutlu bir yatırım. Bu stratejik yatırım, yerel ekonomiye uzun vadeli bir canlılık katarken, Makyol İnşaat’ın üstün mühendislik deneyimi sayesinde sektörde örnek gösterilecek bir sürdürülebilirlik ve kalite standardı ortaya koyuyor.  Akdeniz’in parlayan yeni yıldızını Makyol ile birlikte inşa etmenin ve Setur Marinalar zincirimize bir halka daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Akdeniz sahilindeki hizmet ağımızı tamamlayan Demre marinamızla; Kaş’tan Antalya’ya uzanan sahil şeridinde misafirlerimize kusursuz konfor ve yüksek standartlarda hizmet vermeyi hedefliyoruz. Demre Marina aynı zamanda Setur Marinaları’nın kalite ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımının da en güzel örneklerinden birisi. Misafirlerimize yenilikçi, doğa dostu ve akıllı çözümlerle eşsiz bir marina deneyimi sunacağız.”

Bünyesinde 400 deniz ve 300 kara park kapasitesi bulunan Demre Marina, cazip fiyat politikası ve modern çekek sahası olanaklarıyla da dikkat çekiyor. 24 bin metrekarelik modern çekek sahasında 160 ton kapasiteli travel lift ve bakım atölyeleri yer alıyor. Sadece yat sahipleri için değil; yat kulübü etkinlikleri, restoranlar, sosyal tesisler ve fuarlar gibi etkinliklerle günübirlik ziyaretçilerin de uğrak noktası olmaya aday Demre Marina’nın içinde bir akaryakıt istasyonu da bulunuyor. Ayrıca; bölgeye yapılmış bağlantı yolu ve 169 araçlık otopark kapasitesiyle kolay erişim sağlanan marina, özellikle uygun fiyat arayan yat sahiplerinin yeni tercihi olmayı hedefliyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İZMAR halka halka büyüyor

İzmir’in tanzim satış mağazaları İZMAR, 8’inci şubesini Bornova Erzene Mahallesi’nde hizmete açtı. Açıldığı günden beri İzmirlilerin yoğun ilgi gösterdiği mağazalar, vatandaşları güvenli ve uygun fiyatlı alışverişle buluşturmaya devam ediyor. İlk şubesi nisan ayında açılan İZMAR mağazaları, ülke genelinde artan fiyatlara rağmen zam yapmadan yoluna devam ediyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaşı güvenli ve uygun fiyatlı alışverişle buluşturmak için kente kazandırdığı tanzim satış mağazaları İZMAR, 8’inci şubesini Bornova Erzene Mahallesi’nde hizmete açtı. Açıldığı günden beri İzmirlinin yoğun ilgisini gören İZMAR mağazaları, kâr amacı gütmeden satış politikasını sürdürüyor. Marketlerde güvenilir temel tüketim ürünlerinin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamen yerli besiden hazırlanan et ürünleri, İzmirli üreticilerden alınıp işlenerek üretilen süt ürünleri, su ve Halk Ekmek ürünleri de tek çatı altında satışa sunuluyor.

“Yeni İZMAR’lar açılacak”

Erzene Şubesi’nin açılışında konuşan İZMAR Marketler Şefi Uğur Selçuk, “Bornova Erzene Mahallesi’nde şubemizi açtık. 8’inci İZMAR mağazasına ulaşmış bulunmaktayız. Şubelerimizin daha hızlı çoğalması konusunda talepler hep geliyor. Buradan sonra Kemeraltı Balıkçılar şubesini açmayı planlıyoruz. Sonrasında Karşıyaka bölgesinde ve İzmir’in birçok yerinde yeni İZMAR’lar açılmaya devam edecek” dedi. 

“Fiyatlarda değişiklik olmadı”

İZMAR’ın nisan ayında açıldığı ilk günden beri Türkiye’nin yükselen enflasyon koşullarına rağmen, zam yapmadan yoluna devam ettiğini ifade eden Uğur Selçuk, “Fiyatlarda açtığımız günden beri hiç değişiklik olmadı diyebiliriz. Mümkün oldukça sonuna kadar bunu korumaya devam edeceğiz. Başkanımız Dr. Cemil Tugay’ın politikası da bu yönde. Amacımız, kar değil, vatandaşımıza en uygun ürünü güvenli ve ekonomik bir şekilde sunmak” ifadelerini kullandı.

“Belediyenin özellikle kooperatif ürünü satması çok güzel”

Yeni şubenin ilk müşterisi Çiçek Tarla, “Özellikle güvenilir et bulmakta çok zorluk çekiyoruz. Her yere güvenemiyoruz. Et reyonunun olmasına çok sevindim. Evime de çok yakın; iyi oldu. Vatandaşın güvenerek alışveriş yapabileceği bir yerin olması iyi. Belediyemize de güveniyoruz bu açıdan. Onun için çok memnun olduk. Kuru baklagillerden zeytinyağına, peynire kadar çok çeşit var. Zeytinyağının güvenilir olması da önemli. Çok ünlü markalarda bile sorun çıkıyor. Güvenilir yağ bulmak bizim için iyi oldu. Belediyenin özellikle kooperatif ürünü satması çok güzel. Bu arada kooperatifler de desteklenmiş oluyor” diye konuştu.

“Çocuklarımıza, hepimize güven veriyor”

Niyazi Sarıkaya, uzun süre böyle bir mağazanın eksikliğini hissettiğini belirterek “Böyle çok güzel oldu. Bilhassa et reyonu. Çok sıkıntı çekiyorduk. Çocuklarımıza, hepimize güven veriyor. Ben zaten kooperatif olunca ister istemez bir sıcaklık hissediyorum. Halkın birbiriyle dayanışması, belediyenin buna ortak olması çok önemli” şeklinde konuştu.

“Herkese öneririm”

İZMAR markalı süt ve et ürünlerini keyifle kullandığını ifade eden Mustafa İnceoğlu, “Ben açıkçası Tire, Ödemiş bölgesinin et ve süt ürünlerinin müptelası olduğum için ürünleri almaya oraya gidiyorduk. Artık gerek yok. Hem burada fiyatlar uygun, hem ayağımıza geldi. Evimize çok yakın. Umarım fiyatlar ve kalite bu şekilde devam eder. Buradaki fiyatlara baktım, kasaplarla, mandıralarla karşılaştırdığımızda daha uygun. Herkese öneririm” dedi.

“Uzun zamandır bekliyorduk açılmasını”

Sevinç Çelik ise daha önce de İZMAR’dan alışveriş yaptığını belirterek “Etler çok güzel, ürünler kaliteli. Daha uygun dışarıya göre. Uzun zamandır bekliyorduk açılmasını. Birkaç yerde açılmıştı, burada da açılır diye duymuştuk, çok mutlu olduk. İnsanlar çok zor durumda. Dışarıdaki fiyatları biliyorsunuz. İnsanlar et alamıyor. Diğer ürünler için de geçerli. Böyle bir yer olması çok önemli. Eskiden TANSAŞ’lar vardı, çok uygundu. Yine açılması çok iyi oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

8 mağazayla haftanın 6 günü hizmet veriyor

İZMAR mağazaları kent genelinde 8 noktada hizmet veriyor. Vatandaşlar, pazar günleri dışında haftanın 6 günü saat 09.00 – 20.00 arasında İZMAR’ın Bayraklı’daki Özkanlar, Bornova’daki Çamdibi, Doğanlar ve Erzene, Karabağlar’daki Bozyaka, Karşıyaka’daki Girne, Menemen’deki Ulukent ve Gaziemir şubelerinden güvenli alışveriş yapabiliyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Disney, Pixar ve Star Wars’tan yeni içerikler Samsung Art Store aracılığıyla 4K ekranlarda!

Samsung Electronics, Disney’in ikonik portföyünden yeni içeriklerin Samsung Art Store’a eklendiğini duyurdu. Dünyanın dört bir yanındaki TV kullanıcıları Disney, Pixar, Star Wars™ ve National Geographic’in sevilen görsel içeriklerini 4K çözünürlükte kristal netliğinde TV’lerine taşıyabiliyor. Samsung Electronics Görsel Ekran İş Birimi Başkan Yardımcısı Heeyeong Ahn, “İş birliğimizi genişlettiğimiz Disney’in ile en sevilen sanat eserlerini Art Store kullanıcılarından oluşan global topluluğumuza sunmanın heyecanını yaşıyoruz. Türlerden ve nesillerden bağımsız çok çeşitli sanatsal içeriklerle kullanıcılarımızın günlük yaşamlarını sanatla zenginleştirmeyi amaçlıyoruz” dedi.

Yeni Disney koleksiyonuyla sunulan klasik ve çağdaş hikaye anlatıcılığı, maceralar ve gezegenimizin güzelliğini taçlandıran eserler, yaşam alanlarını sürükleyici dijital galerilere dönüştürüyor. “Küçük Deniz Kızı”, “Pamuk Prenses” ve “Rapunzel” gibi Disney filmlerindeki prenseslerin heyecan verici hikayelerinden efsanevi “Yıldız Savaşları” serisine ve “Planet Earth” içeriklerindeki nefes kesici vahşi yaşama kadar birçok eserle zenginleşen koleksiyon, izleyicilere etkileyici dijital sanat dünyasından yeni favoriler keşfetme fırsatı sunuyor.

Samsung TV’lerde yer alan global dijital sanat abonelik platformu Samsung Art Store, aylık olarak 800’den fazla sanatçıyı ve dünya çapında 70 galeriden ve müzeden seçilmiş 3.500’den fazla sanat eserini kullanıcılarla buluşturuyor. İlk kez 2017 yılında The Frame ile sunulan Art Store deneyimi, şimdi 2025 serisi Samsung AI destekli Neo QLED ve QLED TV’lerde de kullanılabiliyor ve 4K çözünürlükte premium sanat eserlerini daha fazla izleyiciye sunuyor.

Samsung’un 2025 model yeni TV’lerinde ekranlara taşıdığı Vision AI yaklaşımı, akıllı, sezgisel ve kusursuz ekran deneyimleri sunma yolculuğunda bir sonraki adımı temsil ediyor. TV’leri çevresini algılayan bir konuma   getirirken, kullanıcı tercihlerine uyum sağlama ve sezgisel özellikler sunmada otonom olma yeteneğiyle öne çıkan Samsung Vision AI, ekranları eğlenceyi artıran, etkileşimleri basitleştiren ve bağlantılı yaşam tarzlarına kusursuz bir şekilde entegre olan akıllı arkadaşlara dönüştürüyor. Vision AI özelliklerini Neo QLED, OLED, QLED ve The Frame modelleri de dahil olmak üzere şimdiye kadarki en kapsamlı ürün yelpazesine entegre eden Samsung, AI destekli ekran teknolojisinde yeni bir çağ başlatıyor. Samsung Art Store’u yeni TV modellerine genişleten Samsung, daha fazla kullanıcının kişiselleştirilmiş dijital sanat deneyimine erişmesini sağlıyor.

Yeni Disney iş birliğine ek olarak, kullanıcılar evlerinin rahatlığında dünyaca ünlü müzelerin başyapıtlarını kolayca ve keyifle izleyebiliyor. Bunların arasında Modern Sanat Müzesi (MoMA), Metropolitan Sanat Müzesi ve Musée d’Orsay gibi müzelerin yanı sıra Art Basel’de sergilenen çeşitli çağdaş ve modern sanat eserleri de yer alıyor. Profesyonel sanat uzmanları tarafından her ay özenle seçilen eserleri sunan bu hizmet, TV deneyimini daha da zenginleştiriyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Afrika Egeli ihracatçıların yüzünü güldürdü

Türkiye’nin 2025 yılının ilk yarısındaki ihracatına 9 milyar 22 milyon dolarlık katkı sağlayan Ege İhracatçı Birlikleri, ihracatta en büyük artışı Afrika ülkelerine gerçekleştirdi. EİB ‘den Afrika ülkelerine yapılan ihracat yüzde 29’luk artışla 687 milyon dolardan 885 milyon dolara yükseldi. 

Ege İhracatçı Birlikleri’nin Afrika ülkelerine ihracatı 2024 yılı sonunda yüzde 7’lik artışla 1 milyar 375 milyon dolardan 1 milyar 466 milyon dolara çıkmıştı. Egeli ihracatçılar 2025 yılının ilk yarısındaki ihracat artış hızını korudukları takdirde Afrika’ya ihracatta 2025 yılı sonunda 2 milyar dolar seviyesine ulaşabileceklerinin sinyalini verdiler. 

Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü ihracatta zirvede

2025 yılının ilk yarısında Afrika’ya en çok ihracatı Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yaptı. 2024 yılının ocak – haziran döneminde Afrika’ya 198 milyon dolarlık ihracat yapan EHBYMİB, 2025 yılının ilk yarısında ihracatını yüzde 30’luk artışla 257 milyon dolara taşıdı. 

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği ise Afrika ülkelerine ihracatını yüzde 127’lik sıçramayla 102 milyon dolardan 232 milyon dolara ilerletti. 

Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, Afrika’ya 75 milyon dolarlık ihracatla en çok ihracat yapan üçüncü sektör olarak listeye adını yazdırdı.

Kuzey Afrika ülkeleri öne çıktı

Ege İhracatçı Birlikleri’nden Afrika kıtasına yapılan ihracatta Fas 200 milyon dolarlık tutarla ilk sırada yer aldı. 2024 yılının ilk yarısında EİB üyelerinden 91,8 milyon dolarlık ithalat yapan Fas 2025 yılının aynı döneminde talebini yüzde 118 artırdı. Fas bu talep artışıyla EİB’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında 26. sıradan 13. basamağa çıktı. 

Fas’a ihracatta aslan payını çelik sektörü aldı. Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin Fas’a çelik ihracatı yüzde 309’luk rekor artışla 34 milyon dolardan 140 milyon dolara çıktı. Çelik sektörünü 15 milyon dolarlık ihracatla Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği izledi. 

Ucuz iş gücü nedeniyle son yıllarda Türk ihracatçılarına her sektörde güçlü bir rakip haline gelen Mısır’a ihracat yüzde 40’lık artışla 121 milyon dolardan 169 milyon dolara ilerledi. 

Egeli çelik ihracatçıları Mısır’a ihracatlarını yüzde 53’lük artışla 30 milyon dolardan 46 milyon dolara çıkardılar. Ege Bölgesi’nden Mısır’a kimyevi maddeler ihracatı yüzde 94’lük artışla 18,6 milyon dolardan 36 milyon dolara ilerledi. Tekstil sektörünün ihracatıysa yüzde 200’lük sıçramayla 3,8 milyon dolardan 11,6 milyon dolara yükseldi. 

Ege İhracatçı Birlikleri’nden bir başka Kuzey Afrika ülkesi Cezayir’e yapılan ihracat yüzde 28’lik gelişimle 119 milyon dolardan 152 milyon dolara çıktı. 

Cezayir’e ihracatı 110 milyon dolarlık tutarla Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği domine etti. Cezayir, EHBYMİB’in ihracat yaptığı ülkeler listesinde de zirvede yer almayı başardı. Ege Bölgesi’ndeki kimya ihracatçıları 2024 yılının ilk yarısında Cezayir’e 4 milyon dolar olan ihracatlarını yüzde 255’lik artışla 14,5 milyon dolara yükselttiler. 

Ege İhracatçı Birlikleri’nden 2025 yılının ocak – haziran döneminde Afrika’ya ihracatta dördüncü sırada Libya yer aldı. Libya’ya ihracat yüzde 7,5’luk artışla 93,5 milyon dolardan 100,5 milyon dolara ilerledi. Libya’ya ihracatta 49,3 milyon dolarlık tutarla Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği öne çıktı. 

Tunus, 2024 yılının ilk yarısında Ege İhracatçı Birlikleri üyelerinden 54,5 milyon dolarlık ithalat yaparken, 2025 yılının aynı döneminde talebini yüzde 45 artırdı ve EİB üyelerinden 79 milyon dolarlık mal ithalatına imza attı. Tunus’a en çok ihracatı 25 milyon dolarla Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 18 milyon dolarlık ihracatla Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği yaptı. 

Görüş: 

Muhammet Öztürk – Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Başkanı

“Afrika toplam ihracatımızdan yüzde 45 pay alıyor”

“Afrika 54 ülke ve 1,5 milyara yaklaşan nüfusuyla dünyanın en büyük ikinci kıtası. İhracat pazarımızda ağırlığını her geçen gün artırıyor. Birliğimizin 2025 yılının ilk yarısında ihracatı yüzde 14’lük artışla 500 milyon dolardan 572 milyon dolara çıkarken, Afrika’ya ihracatımız yüzde 30’luk artışla 198 milyon dolardan 257 milyon dolara yükseldi. Afrika toplam ihracatımızdan tek başına yüzde 45 pay aldı. 2025 yılı sonunda Afrika’ya ihracatta 500 milyon doları geçeceğimize inanıyoruz. İhracatımızda öne çıkan ürünler bitkisel yağlar ve hayvansal yemler oldu. 2025 yılının ilk yarısında en çok ihracat yaptığımız ülkeler sıralamasındaki Cezayir, Libya ve Cibuti Afrika ülkeleri. Afrika’nın artan nüfusu ve gıda talebi, Türkiye için önemli bir ihracat potansiyeli sunuyor.” 

Yalçın Ertan – Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı

“Hedefimiz ihracatımızı tüm Afrika’ya yaymak”

“Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği üyelerimiz 2025 yılının ilk yarısında Afrika pazarında büyük bir başarıya imza attılar. Afrika ülkelerine ihracatımız yüzde 127’lik artışla 102 milyon dolardan 232 milyon dolara ilerledi. Afrika ülkeleri 2024 yılının ocak – haziran döneminde ihracatımızdan yüzde 8,5 pay alırken, 2025 yılının ilk yarısında yüzde 18 pay alır hale geldi. Kuzey Afrika ülkeleri uzun yıllardır geleneksel pazarlarımızdandır. İhraç pazarlarımızı çeşitlendirmek ve ihracatımızı daha da artırmak için tüm Afrika ülkelerine yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu bağlamda 2025 yılı sonunda Afrika’ya 500 milyon dolara yakın bir ihracat hedefliyoruz.”

Ali Fuat Gürle – Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı

“Ticaret heyetlerimizin meyvelerini topluyoruz”

Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Pazarlarda Büyüme Stratejisi doğrultusunda, Afrika kıtasına ihracatımızı artırmak için sektörel ticaret heyetleri düzenliyoruz. 2-5 Ağustos 2023 tarihlerinde Afrika’nın en büyük üçüncü ekonomisi olan Güney Afrika’ya Mobilya Ticaret Heyeti gerçekleştirdik18 Mobilya ihracatçısı firmamız 30 Güney Afrikalı Mobilya firması ile 150’ye yakın ikili iş görüşmesi yaptı. 20-24 Aralık 2023- tarihlerinde Fas Mobilya Ticaret Heyeti’nde Kazablanka ve Marakeş’te Türk mobilya ihracatçıları Faslı mobilya ithalatçılarıyla buluştu. 130 ikili iş görüşmesi yapıldı.  7-11 Ekim 2024 tarihleri arasında Fas’a ikinci mobilya ticaret heyetimizi yaptık. Fas, ayrıca Batı Afrika ülkeleri açısından kritik konumda. Fas’ın mobilya ithalatında yüzde 15’lik pazar payıyla Çin’den sonra ikinci büyük tedarikçiyiz. Türk şirketlerimizin Fas’ta çeşitli yatırımları var. İnşaat, enerji, lojistik ve turizm sektörlerinde Türk firmalarının önemli projeleri bulunuyor. Fas’ta çok sayıda Türk mobilya firmamız mağazalar açtı ve o coğrafyada Türk mobilya ihracatçıları İspanya, İtalya ve Fransa’yı geride bıraktı. Afrika’ya yönelik düzenlediğimiz sektörel ticaret heyetlerinin meyvelerini topluyoruz.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ayvalık Belediyesi Mahalleevleri’nde “Çocuk Takı Atölyesi” Yoğun İlgi Gördü

Ayvalık Belediyesi’nin çocuklara yönelik sosyal ve sanatsal etkinlikleri yaz sezonu boyunca tüm hızıyla sürüyor.  Bu kapsamda, Ali Çetinkaya Mahalleevi’nde düzenlenen “Çocuk Takı Atölyesi” miniklerin hem hayal güçlerini hem de el becerilerini ortaya koyduğu renkli bir etkinliğe dönüştü.
Atölyeye katılan çocuklar, kendi takı tasarımlarını yapma fırsatı bularak hem yaratıcılıklarını geliştirdi hem de eğlenceli ve öğretici bir gün geçirdi. Renkli boncuklar, ipler ve çeşitli malzemelerle kendi tarzlarını yansıtan takılar tasarlayan çocuklar, sürecin her anında büyük bir heyecan ve keyif yaşadı.
Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Mahalleevleri’nin çocuklara yönelik bu tür etkinliklerle hem kişisel gelişimlerine katkı sağladığını hem de güvenli ve destekleyici bir sosyal ortam sunduğunu belirtti. Baskan Mesut Ergin, Belediyenin sosyal projeleri arasında önemli bir yer tutan Mahalleevlerinin, her yaştan bireyin katılım sağlayabildiği atölye ve kurslarıyla ilgi odağı olduğunu hatırlattı.
Etkinlik sonunda kendi takılarını gururla sergileyen çocuklara küçük hediyeler de verildi. Ailelerin yoğun ilgisiyle karşılanan etkinliğin ilerleyen dönemlerde farklı mahallelerde de tekrarlanması planlanıyor.
Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, çocukların yaratıcı yönlerini desteklemeye, sosyal etkileşimlerini artırmaya ve kendilerini ifade edebilecekleri alanlar yaratmaya yönelik çalışmaların, mahalleevlerinin yanı sıra gençlik merkezinde de devam edeceğini söyledi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüferli çocuklar, okula kütüphanede hazırlandı

Nilüfer Belediyesi’nin 14’üncüsünü düzenlediği “Biz Bu Yaz Kütüphanedeyiz” etkinliği ebeveyn ve çocuklarının katılımıyla sona erdi. Kapanış şenliğinde konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Amacımız, her çocuğun bilgiye erişebildiği, hayal kurabildiği ve kendini özgürce ifade edebildiği bir Nilüfer inşa etmek” dedi.                                                         
Okuma kültürünün yaygınlaşmasını amaçlayan Nilüfer Belediyesi’nin bu yıl 14’üncü kez düzenlediği  “Biz Bu Yaz Kütüphanedeyiz” etkinliği kapanış şenliği ile sona erdi. Okul öncesi yaş grubundaki çocukların erken yaşta kitapla, kütüphaneyle ve kültürel etkinliklerle tanıştığı etkinlikte, ebeveynler de çeşitli atölyelere katılma fırsatı buldu.
“Biz Bu Yaz Kütüphanedeyiz” etkinliği renkli bir şenlikle sonlandı. Görükle Motormeşeler Parkı’ndaki kapanış şenliğine, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, Nilüfer Belediye Meclisi Üyeleri, muhtarlar, çocuklar ve ebeveynleri katıldı. Başkan Şadi Özdemir burada yaptığı konuşmada, “Çocuklarımız için bu etkinliğimiz aslında okul hayatına da bir hazırlık gibi. Gelip burada kitaplarla haşır neşir olmaları çeşitli etkinliklere katılmaları çok değerli. Anneleri de çocukları eğitimdeyken kendileri için verimli saatler geçiriyor. Bu nedenle 2011 yılından bu yana yani tam 14 yıldır projemizi sürdürüyoruz” diye konuştu.      
            
120 ÇOCUK VE EBEVEYN KATILDI  

Bu yıl, Üçevler, Kızılcıklı, Demirci, Kültür, Gümüştepe ve Görükle mahallelerinden 120 çocuk ve ebeveynin programa katıldığını ifade eden Başkan Şadi Özdemir, “Projemizi Üçevler, Demirci, Çocuk ve Koza kütüphaneleri olmak üzere 4 farklı kütüphanemizde yürüttük. Temmuz ayı boyunca çocuklarımız ve ebeveynleri, tanışma, drama, psikolog oturumu, yaratıcı okuma sanat ve yoga atölyeleri gibi etkinliklere katıldı. Bu çok yönlü yaklaşımın, çocuklarımızın hem akademik hem duygusal ve sosyal gelişimlerini desteklediğine inanıyorum” dedi.  

ZUMBA İLE FİNAL  

Başkan Şadi Özdemir, çocukların ve gençlerin iyi eğitim almalarını, bilim, spor ve sanat alanlarında faaliyet göstermelerini önemsediklerini dile getirerek, “Amacımız, her çocuğun bilgiye erişebildiği, hayal kurabildiği ve kendini özgürce ifade edebildiği bir Nilüfer inşa etmektir” dedi.
Etkinlik sonunda programa katılan çocuklara ve ebeveynlerine katılım sertifikaları verildi. Ardından çocuklar zumba ile eğlenceli vakit geçirdiler.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemer Belediyesi’nden Çamyuva’da aşure ikramı

Kemer Belediyesi’nin Muharrem ayı dolayısıyla düzenlediği aşure ikramları Çamyuva Mahallesi’nde yer alan kapalı pazar yerindeki etkinlikle sona erdi.

Aşure ikramı programına, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Semih Top, Kemer Belediye Meclis üyesi Ali Akar, Kemer Belediyesi Çamyuva Mahalle Sorumlusu Uğur Keskin, Kemer Belediyesi Kuzdere Mahalle Sorumlusu Ayhan Yıldırım, birim müdürleri ve belediye personeli katıldı.

Başkan Topaloğlu ve beraberindekiler vatandaşlara ve ilçede tatilini sürdüren turistlere aşure ikramında bulundu.

Başkan Topaloğlu, aşure ikramından sonra “Her mahalleye bir kapalı pazar yeri” projesi kapsamında Kemer’e kazandırılan Çamyuva kapalı pazar yerinde tezgah açan esnafı ziyaret ederek hayırlı işler temennisinde bulundu.

Muharrem ayının birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının pekiştiği aylardan olduğunu ifade eden Başkan Topaloğlu, belirlenen günlerde vatandaşlara aşure ikramında bulunduklarını söyledi. 

Başkan Topaloğlu, aşure ikramı etkinliklerinde emeği geçenlere teşekkür ettiğini kaydetti. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Karanlık Dünya” sergisi Salt Galata’da ziyarete açıldı.

Garanti BBVA tarafından kurulan Salt’ın yeni sergisi Karanlık Dünya, bir sanatçı ile bir senaristin disiplinlerarası araştırmasına dayanıyor. Sergi, Metin Erksan’ın yönettiği ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun senaryosunu yazdığı aynı adlı filmin yapım aşamasından itibaren karmaşıklaşmaya başlayan hikâyesini 1950’ler Türkiye’sinin kültürel iklimi içerisinde inceliyor. Değiştirilmiş versiyonlar, tartışmalar, söylentiler, çelişen tanıklıklar ve arşiv malzemeleriyle birçok soruyu gündeme getiren filmin etrafında gelişen anlatılara bakıyor.

Toplumsal gerçekçi bir yaklaşımla Sivrialan (Sivas) ve Ürgüp’te (Nevşehir) çekilen film, Âşık Veysel’in çocukluğundan tanınmış bir halk ozanı oluşuna uzanan öyküsünü, melodramatik bir gönül hikâyesi etrafında örer. Ancak dönemin tarımsal kalkınma ve kırsal modernleşme politikalarına uygun olarak yeniden kurgulanan filmin anlatısı beklenmedik şekilde yön değiştirir. Erksan’ın ifadesine göre United States Information Service’ten [Amerikan Haberler Merkezi] alınmış, Hudson tarlalarındaki biçerdöverlere ait görüntüler ile sonradan İstanbul’un çeperlerinde çekildiği söylenen okul ve dispanser sahneleri, idealleştirilmiş bir köy imgesi sunmak için kullanılır. Bu eklemeler, Veysel’in yaşam öyküsünü geri plana iterek filmi dönemin resmî ideolojisinin taşıyıcısı bir propaganda aracına dönüştürür. Değişikliklerin ardındaki nedenler arasında, Ankara’daki Merkez Film Kontrol Komisyonu’nun Aralık 1952–Kasım 1953 tarihli üç raporunda bildirdiği sansür kararları vardır. Raporlarda hangi sahnelerin sakıncalı görüldüğü açıkça belirtilmemekle birlikte, toplumun kusursuz bir şekilde temsil edilmesi kaygısı öne çıkar. Yapımcı Atlas Film’in kurguda yaptığı değişikliklerin ardından film, Âşık Veysel’in Hayatı adıyla 31 Aralık 1953’te vizyona girer. İsmiyle birlikte tüm atmosferi değişen filmin yaratım süreci, ticari kaygılar ve ideolojik gerilimler, filmi eklektik bir ürün hâline getirir. 

Bugün film ve filmin hikâyesi hâlâ eksik. Filmden geriye kalan; kopuk bir kurgu, silinmiş ya da eklenmiş sahneler, ses bandındaki bozulmalar, sessizlikler ve bunların çevresinde oluşmuş anlatılardan ibaret. Filmin sansüre uğramadan önceki kurgusu ve yapılan değişikliklerden sonra gösterime girmiş versiyonu bilinmiyor. Dolaşımda olan kopyalar arasında da ses, görüntü ve kurgu farklılıkları var. Serginin araştırma sürecinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Uygulama ve Araştırma Merkezi Arşivi’nde bulunan 35mm nitrat film ise bugüne dek gün yüzüne çıkmamış görüntüleri içeriyor.

Sanatçı Mike Bode ile senarist Caner Yalçın’ın uzun soluklu araştırmasını temel alan sergi, filme bütüncül bir anlatı olarak değil; kültürel, politik ve tarihsel süreçlerin şekillendirdiği bir nesne olarak yaklaşıyor. Sergide sunulan arşiv malzemeleri, sanatsal pratik aracılığıyla yeniden etkinleştirilebilecek birer unsur olarak ele alınıyor. Bu malzemelere, bir dizi video enstalasyonu ile filmin uğradığı müdahale ve dönüşümlerin, kopyalar arası farklılıkların izini süren bir senaryo eşlik ediyor. Karanlık Dünya’yı yeniden inşa etmek yerine katmanlarına ayıran sergi, filmin dolaşımına yön veren ideolojileri, sansür mekanizmalarını ve üretim koşullarını irdelemeye yönelik hatlar oluşturuyor.

Salt’tan Gülce Özkara tarafından programlanan Karanlık Dünya23 Temmuz–14 Aralık tarihlerinde Salt Galata Mastercard Sergi Mekânı’nda görülebilir. Sergiye bir dizi kamu programının yanı sıra Kasım ayında yayımlanacak bir e-yayın eşlik edecek. Programlarla ilgili ayrıntılı bilgi saltonline.org’da duyurulacak.

Mike Bode, sanatçı ve araştırmacı. Disiplinlerarası iş birliklerine dayalı pratiğinde toplumsal, tarihsel ve politik dönüşümlerle ilişkili olarak mekânsal ve görsel incelemelere odaklanıyor. Çalışmalarının sergilendiği kurumlar arasında Kunst-Werke, Berlin; Contemporary Art Centre, Vilnius; Nobel Prize Museum, Stockholm; Secession, Vienna; Institute of Contemporary Art, Miami ve Yokohama Trienali bulunuyor.

Caner Yalçın, senarist ve yönetmen. Lisansını Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nde, yüksek lisansını İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü’nde tamamladı. Çeşitli televizyon kanalları ve dijital platformlar için senaryolar yazan Yalçın, kısa film senaristliği ve yönetmenliği de yapmaktadır.

Sergi, Türk Tuborg A.Ş., Eureko Sigorta, Jotun, Hollanda Krallığı, Institut Français ve Türkiye’deki Meksika Büyükelçiliği’nin katkılarıyla gerçekleştirilmektedir.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Her diş kaybı implant gerektirir!

Üsküdar Üniversitesi Diş Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, diş implantlarının uygulanma süreci, ömrü, çene kemiği erimesi ve diş kaybı ile ilgili riskler hakkında bilgi verdi.

Uzun süre dişsiz kalan hastalarda ciddi çene kemiği erimesi meydana geliyor!

Çene kemiklerinin erimesinin farklı sebepleri olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “Basit bir diş çekiminden sonra bile beyin, ‘biz orayı artık kullanmıyoruz dolayısıyla yıkıma başlayabiliriz’ gibi bir komut veriyor. Bu nedenle uzun süre dişsiz kalan hastalarda ciddi anlamda bir çene kemiği erimesiyle karşılaşılıyor.” dedi.

İmplant yapım aşamalarından bahseden Altop, “Çene kemiğinin hacmi standart implant yapımı için uygun değilse o zaman zigomatik, kemikten ve bunun yan duvarından destek alacak şekilde bir tasarım yapılır.” şeklinde konuştu.

Ağız hijyeni ve sigara kullanımı, implant enfeksiyon riskini etkiler! 

Hareketli protezlerin implantın alternatifi değil, mecburiyet olduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “İnsan ömrü uzadığı için o hareketli ve konforsuz dişlerle de uzun yıllar yaşamak istemiyor insanlar. Dolayısıyla sabit bir protez beklentisi oluyor.” dedi.

Daha iyi bir çiğneme fonksiyonu isteyen ve estetik açıdan da daha yüksek beklentileri olan hastalara, kişiye özel tasarlanan implant tedavisi uygulandığını kaydeden Altop, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kanal tedavili dişlerde apse gibi bazı sorunlar görülebiliyor ama implantlar zaten sağlıklı kemiğin içerisine yapıldığı için rutin bir takip gerekli. Ancak hastanın ağız hijyeni çok kötüyse, çok yoğun sigara kullanımı varsa, bir takım başka faktörlerle birlikte nasıl diş kaybı meydana gelebiliyorsa implantta da yine o tipte bir enfeksiyon meydana gelebilir.”

İmplant tedavisi, kişiye özel uygulanır!

Çene kemiği erimesine genetik faktörler, kontrolsüz diyabet, erken yaşta diş kayıpları, sendromlar veya travmaların neden olabileceğine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “Bir tümör operasyonu ya da bir kist operasyonu da o bölgedeki kemik kaybına neden olabiliyor.” dedi.

İmplant uygulamasının 3 boyutlu bir tomografi analizi ile başladığını dile getiren Altop, “Kemik yüzeyi ile diş etinin arasına yerleştirilecek implantlar için 3 boyutlu bir tomografi analizi yapılır ve kemiğin en uygun olduğu noktalar analiz edilir. Yani en yoğun olduğu, anatomik oluşumlardan uzak olan ve vidaların en uygun nokta atışı yerleri tespit edilir. Sonrasında da kişiye özel olarak üretimi yapılır. Birkaç haftalık bekleme süresinin ardından genel anestezi altında bir operasyonla hastalara uygulanır. Aynı seansta geçici diş de yine aynı şekilde yapılabiliyor. 3 hafta sonrasında da yumuşak doku tamamen iyileştikten sonra da esas kalıcı dişler hastalara uygulanabiliyor.” açıklamasını yaptı.

Ciddi kemik yıkımı varsa standart implant yapılamaz, ileri cerrahi yöntemler gerekebilir!

Diş kaybının belirtisi olabilecek durumlara değinen Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “Bir dişin kaybına sebep olan şeyler, derin çürük gibi enfekte bir takım oluşumlar ve kırık dişler olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.

Her diş kaybının implant gerektirdiğine işaret eden Altop, “Ancak kırık dişle uzun süre yaşıyor olmak o bölgede bir enfeksiyonu da aynı zamanda başlatabilir ve kemikte bir yıkıma sebep olabilir. Konumuz aslında standart implant yapabiliyor olmak. Fakat bölgede çok ciddi bir yıkım oluştuysa o zaman mevcut haliyle implant yapılamıyor. Başka seçeneklerin değerlendirilmesi gerekiyor. Kemik ekleme ameliyatı, zigomatik implant gibi ya da bu tipte son 5 yıldır dünyada tekrar gündeme gelen subperiostal implant gibi daha ileri cerrahi işlemlere geçmek durumunda kalınabiliyor.” şeklinde konuştu.

İmplantların ömrü ortalama 20 yıl! 

İmplantların ömür boyu kullanılabileceğini söylemenin doğru olmadığının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Seda Altop, “Ortalama sağkalım süresi yaklaşık 20 yıl civarındadır. Ancak bu süre; hastanın yaşı, sistemik hastalıkları ve ağız bakımına gösterdiği özen gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.” dedi.

İmplant tedavisinin ilk bakışta maliyetli gibi görünse de, sağladığı çiğneme konforu, estetik katkısı ve psikolojik etkileri göz önüne alındığında uzun vadede değerli bir yatırım olduğunu kaydeden Altop, sözlerini şöyle tamamladı:

“Diş sıkmak, tek başına diş kaybına yol açmaz ancak mikro travmalara neden olarak diş yüzeylerinde aşınmalara yol açabilir. Bu nedenle diş sıkmak, diş kaybı için hazırlayıcı bir faktör olarak değerlendirilebilir.

Kök hücre ve genetik çalışmalar gibi biyoteknolojik gelişmeler hâlen araştırma aşamasındadır. Ancak önümüzdeki 20-25 yıl içinde, hastaların suya koyarak kullandığı hareketli protezlere ihtiyaç duymayacağı öngörülüyor.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar” 25 Temmuz 2025’te Sinemalarda!

Marvel Studios’un retro-fütüristik 1960’lar estetiğine sahip yeni filmi “Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar” yeni bir fragman ve afişi heyecanla bekleyen hayranlarının beğenisine sundu. Mr Fantastic, Invisible Woman, Human Torch ve The Thing’in yanı sıra H.E.R.B.I.E., Silver Surfer ve gezegenleri yutan kozmik varlık Galactus da bu retro-fütüristik aksiyon dolu macerada yerini alıyor.

    25 Temmuz’da sinemalarda izleyiciyle buluşacak olan “Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar”, Reed Richards/Mr Fantastic (Pedro Pascal), Sue Storm/Invisible Woman (Vanessa Kirby), Johnny Storm/Human Torch (Joseph Quinn) ve Ben Grimm/The Thing (Ebon Moss-Bachrach) ile Marvel Sinematik Evreni’ne heyecan dolu bir giriş yapıyor. Kahramanlıkları ile aile bağlarını dengelemeye çalışan ekip, dünyayı açgözlü bir uzay tanrısı olan Galactus’a (Ralph Ineson) ve onun gizemli habercisi Silver Surfer’a (Julia Garner) karşı savunmak zorunda kalıyor. Ancak Galactus’un dünyayı ve içindekileri yok etme planı zaten yeterince korkutucuyken, işler aniden çok daha kişisel bir hâl alıyor.

    Aksiyon ve macera dolu bu yapımda ayrıca Paul Walter Hauser, Natasha Lyonne ve Sarah Niles da yer alıyor. Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar filminin yönetmen koltuğunda Matt Shakman otururken, yapımcılığını Kevin Feige, yürütücü yapımcılığını ise Louis D’Esposito, Grant Curtis ve Tim Lewis üstleniyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı