Renault Group, 2025’in ilk yarısında toplam satışlarını %1,3 artırarak, 1.169.773 adet araca ulaştı.
• Renault markası, uluslararası pazarlarda %16,3 büyüyerek pazarın üç katı hızında ilerledi. Bu güçlü performans, Uluslararası Oyun Planı kapsamında pazara sunulan yeni modellerin başarısıyla desteklendi.
• Avrupa’da %1 oranında daralan binek otomobil (PC) pazarında, Group satışlarını %5,4 artırarak, 708.106 adet aracı tescil ettirdi. Sandero ve Clio en çok satan iki araç oldu.
• Renault, Avrupa’da bir sıra yükselerek PC+LCV pazarında ikinci sıraya yerleşti.
• Clio, Avrupa genelinde tüm kanallarda en çok satan otomobil oldu.
• Elektrikli araç satışlarının toplam içindeki oranı 15 puanlık artışla yaklaşık %44’e ulaştı.
• Renault markası dünya genelinde %2,7 büyüyerek 808.413 adetlik satışa ulaştı.
 • Avrupa hafif ticari araç (LCV) pazarı %13 küçülürken, Renault’nun satışları %29 geriledi. Haziran ayında %19 daralan pazarda Renault %40’lık düşüş yaşadı.

Değer odaklı strateji ve güçlü sipariş portföyü
 
 Renault Group, 2025’in ilk yarısında da ticari stratejisini hacimden çok değer yaratmaya odaklanarak sürdürdü. Group, en kârlı kanal olan perakende satışlara öncelik vererek, bu alandaki payını %56’nın üzerine çıkardı. Pazarın ticari baskı altında olduğu bu dönemde bile Renault Group’un satış karması, sektör ortalamasının 15 puan üzerinde gerçekleşti. Ayrıca Avrupa’da perakende kanalında en çok satan 10 model arasında dört Renault Group aracı yer aldı. Group, ikinci el araç değerini korumak amacıyla da titiz bir politika izlemeye devam etti. Bu yaklaşım sayesinde, Avrupa’daki rakiplerine kıyasla ikinci el değerlerinde 4 ila 13 puan arasında avantaj sağladı. Haziran 2025 itibarıyla, Avrupa’da yaklaşık iki aylık tahmini satışa denk gelen güçlü bir sipariş portföyü oluşturuldu.

Elektrikli mobilitede kararlı ilerleyiş
 
 Renault Group, enerji dönüşümüne yönelik piyasa ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla geniş ve çeşitlendirilmiş bir ürün gamına güveniyor. 2025’in ilk yarısında elektrikli araçların toplam satışlardaki payı, 15 puanı aşkın artışla yaklaşık %44 seviyesine ulaştı. Bu oranın %12,3’ü tamamen elektrikli (BEV) araçlardan oluştu. Renault markası özelinde elektrifikasyon oranı %59’a yükseldi. Marka, sattığı her iki araçtan birinin hibrit (HEV) olmasıyla dikkat çekerken, bu alanda %36,2’lik bir büyüme kaydetti. Renault, hibrit pazarında Avrupa’nın ikinci büyük markası konumuna ulaştı. Yüzde 100 elektrikli araçlar ise Renault satışlarının %16’sını oluşturdu (+%57, 2024 yılının ilk yarısına kıyasla). Bu artışta, B segmenti elektrikli araç kategorisinde Avrupa lideri olan Renault 5 E-Tech’in etkisi belirleyici oldu.

Renault markası globalde büyüdü, Avrupa’da ikinci sıraya yükseldi

 Renault markası, 2025’in ilk yarısında dünya genelinde 808.413 araç satarak, 2024’ün aynı dönemine göre %2,7 oranında küresel büyüme elde etti. Avrupa dışındaki pazarlarda %16,3 büyüme gösteren marka, bu performansla pazarın yaklaşık üç katı hızla ilerledi. Bu başarıda, Renault International Game Plan 2027 kapsamında geliştirilen yeni modellerin etkisi belirleyici oldu. Renault, bugün itibarıyla satışlarının %36’sı Avrupa dışı pazarlardan gelen, en büyük Fransız otomobil markası konumunda yer alıyor.

Avrupa’da PC+LCV pazarı %2,6 daralırken Renault %3,7 oranında düşüş gösterdi. Ancak bu gerilemeye rağmen, marka bir sıra yükselerek %6,7 pazar payı ile Avrupa’nın en çok satan ikinci markası oldu. Clio, Avrupa’da tüm satış kanalları dikkate alındığında en çok satan model unvanını elde etti. Sadece binek otomobil (PC) pazarında ise %1’lik daralmaya karşın Renault %8,4 büyüyerek, ilk 15 marka arasında en güçlü satış artışını gerçekleştirdi. Hafif ticari araç (LCV) satışlarında ise marka %29 oranında düşüş yaşadı.

Elektrifikasyon stratejisi Renault’a liderlik kazandırıyor

 Renault, elektrifikasyon stratejisini hem tamamen elektrikli hem de hibrit motor seçenekleriyle genişleterek sürdürdü. Avrupa’da %23 büyüyen elektrikli araç pazarında marka, satışlarını %57 artırdı. Hibrit segmentte de güçlü konumunu sürdüren marka, Avrupa hibrit araç (HEV) pazarında ikinci sıradaki yerini korudu. 2025’in ilk yarısında hibrit satışlarını %36’dan oranından fazla artıran Renault, E-Tech tam hibrit teknolojisiyle binek araç satışlarının %41’inden fazlasını oluşturdu. Marka, toplamda 1 milyon adetlik E-Tech hibrit satış hedefine yaklaşmış durumda.

Bu dönemde, Renault’nun C ve üst segmentlerdeki satış karması %40,1’e ulaştı. C-SUV ve D-SUV segmentlerinde ise %52 oranında büyüme kaydedildi. 

Yeni modellerle büyüme sürüyor

 2025’in ikinci yarısında Renault, güçlü ürün temelleri üzerine inşa edilen yeni lansmanlarla büyümesini sürdürecek. Avrupa’da, Renault 5 E-Tech’in 25.000 avro fiyatlı versiyonu ile Renault 4 E-Tech’in ticari lansmanı gerçekleştirilecek. Hibrit segmentte ise yaz aylarında tanıtılan yeni nesil 160 hp E-Tech motoru, Yeni Captur ve Yeni Symbioz modellerinde kullanılacak.

Uluslararası pazarda ise 10 Temmuz’da tanıtımı yapılan Renault Boreal, 2025 yılı sonundan itibaren 70’ten fazla ülkede satışa sunulacak; ilk olarak Brezilya pazarına giriş yapacak. 

Dacia, Avrupa perakende pazarındaki güçlü konumunu korudu

Dacia markası, 2025 yılının ilk yarısında dünya genelinde 356.084 adet satış gerçekleştirerek, geçen yılın aynı dönemine göre %0,7 oranında sınırlı bir düşüş yaşadı. Bu düşüşte, Duster modelinin artık Türkiye’de Renault markası altında satılması etkili oldu. Buna rağmen Dacia, PC+LCV segmentinde %4,1’lik pazar payını korudu. Avrupa binek otomobil (PC) pazarındaki satışlar ise %1,1 artarak 308.957 adede ulaştı ve marka %4,5 pazar payı elde etti. Dacia, PC pazarında 9. ve PC+LCV pazarında 10. sıradaki konumunu sürdürdü.

Dacia Sandero, pazarın gerilemesinden olumsuz etkilendi ancak 2017’den bu yana Avrupa’da perakende müşterilere en çok satan araç olmaya devam etti. Sandero, 2025’in ilk yarısında dünya genelinde 151.948 adetlik satışla, Avrupa’nın en çok satan binek otomobili olmaya devam etti. Bu başarı, tüm satış kanallarında sağlandı. Sandero, 2017 yılından bu yana Avrupa’da perakende müşterilere en çok satılan model unvanını elinde tutuyor. Dacia Duster da 108.510 adetlik satışla, Avrupa perakende pazarının en çok tercih edilen SUV modeli olmayı sürdürdü. Lansmanından bu yana 200.000’e yakın sipariş alan 3. nesil Duster, markanın hibrit satış başarısında önemli rol oynadı.

Dacia’nın tamamen elektrikli modeli Spring, 2025’in ilk yarısında 19.452 adetlik satışla geçen yılın aynı dönemine göre %62,5 oranında artış gösterdi. Bugüne kadar toplam 180.000’i aşkın kullanıcı Spring modelini tercih etti. Jogger modeli ise küresel ölçekte 42.381 adetlik satışla segmentindeki genel daralmaya paralel olarak düşüş yaşadı.

2025 yılı itibarıyla pazara sunulan yeni modellerden biri olan Dacia Bigster, Ocak ayından bu yana 17.329 tescil gerçekleştirdi. Satışların %69’u hibrit motorlu versiyonlardan, %88’i ise en yüksek donanım paketlerinden oluştu. Özellikle Fransa pazarında dikkat çeken Bigster, bu ülkedeki kullanıcılarının %80’ini rakip markalardan kazandı.

Dacia, elektrifikasyon stratejisini kararlılıkla sürdürüyor. 2025’in ilk yarısında markanın tüm tescillerinin %23,5’i elektrikli motorlu araçlardan oluştu. Bu oran, geçen yılın aynı dönemine göre 14,4 puanlık artış anlamına geliyor. Satışların %17,2’si hibrit modellerden oluşurken, bu alanda 11,8 puanlık bir büyüme sağlandı. Bu artışın en büyük nedeni ise başarılı Duster hibrit modeli oldu. Bahar satışları artarak elektrikli araçların Dacia’nın toplam satışları içindeki payı %6,2’ye ulaştı (+2,6 puan, 2024 yılının ilk yarısına kıyasla).

Alpine, A290 modeliyle büyümesini hızlandırdı

Alpine markası, 2025’in ilk yarısında 5.015 adetlik tescil ile %85’lik büyüme kaydetti. Bu artışta en büyük katkıyı, 3.699 adetlik satışa ulaşan A290 modeli sağladı. Markanın ilk şehir otomobili olan A290, “2025 Yılının Otomobili” unvanını alarak başarısını perçinledi ve yalnızca Fransa’da 2.327 tescil sayısına ulaştı. İki koltuklu spor coupé segmentinde ise Alpine A110, 1.181 adetlik satışla Avrupa pazar liderliğini %46’lık payla sürdürdü. 2025 yılı itibarıyla Alpine Store sayısının 200’e ulaşması planlanırken, yaz aylarında İrlanda’da yeni bir mağaza daha açılacak.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de doğal taş ihracatının lideri olan Ege Maden İhracatçıları Birliği, yıllık doğal taş ihracatını 1 milyar dolara çıkarmak için 29 firmanın katılımıyla “Doğal Taş Sektöründe Sürdürülebilirlik Odaklı Yurtdışı Pazarlama” URGE Projesi’ne start verdi.

Firmaların kümelenerek uluslararası pazarlarda rekabet güçlerini ve ihracat yeteneklerini artırmayı hedeflediklerini dile getiren Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, Ticaret Bakanlığı’nın yüzde 75 desteklediği URGE Projesi’yle firmalar için maliyet ve rekabet açısından pozitif fayda sağlamayı, sürdürülebilir bir pazarlama stratejisi hedeflediklerinin altını çizdi.

URGE Projesiyle Türk doğal taşları 10 ülkede pazarlanacak

“Doğal Taş Sektöründe Sürdürülebilirlik Odaklı Yurtdışı Pazarlama” URGE Projesi’nin Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin bugüne kadar hayata geçirdiği 4. URGE Projesi olacağı bilgisini veren Alimoğlu, “Her URGE projesinde firmalarımızın yetkinliklerini artırıyoruz. Bu proje kapsamında firmalar için yeşil dönüşüm odaklı bir yol haritası oluşturulacak. Bu doğrultuda ihtiyaç olarak belirlenen konulara yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetlerimiz olacak. Ağustos itibariyle eğitim faaliyetlerine de başlayacağız. Yurtdışı pazarlama faaliyetlerinde hedef ülkeler olarak; Suudi Arabistan, ABD, Meksika, Avustralya, Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri, Singapur, Brezilya, Nijerya, Çin ve Rusya olarak planlandı. 150 desen ve 650 renk çeşitliliğine sahip olan Türk doğal taşlarını 11 ülkede URGE Projesi kapsamında pazarlayacağız ve URGE Projemizin sonunda ihracatta 1 milyar dolar hedefimize ulaşacağız” şeklinde konuştu.

Türkiye, 2025 yılının ocak – haziran döneminde doğal taş ihracatını yüzde 4’lük artışla 895 milyon dolardan 931 milyon dolara çıkarırken, Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin doğal taş ihracatı yüzde 11’lik artışla 329 milyon dolardan 364 milyon dolara çıktı. Ege Maden İhracatçıları Birliği orta vadede doğal taş ihracatını 1 milyar doların üzerine taşımak için URGE Projeleri yanında; Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yaparken, sektörel ticaret heyetleri, alım heyetleri gerçekleştiriyor. AMORF Doğal Taş Tasarım ve Üretim Yarışmasıyla sektörün tasarım kasının gelişmesi için çalışıyor.

Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin “Doğal Taş Sektöründe Sürdürülebilirlik Odaklı Yurtdışı Pazarlama” URGE Projesine katılan firmalar; “Aldur Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Alimoğlu Madencilik Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi, Ayyıldız Maden Mermer İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi, Başaranlar İnşaat Malzemeleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi, Bostone İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, Cobanexport Madencilik İthalat İhracat Limited Şirketi, Çelikkol Marble Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Çobanlar Mermer Madencilik Turizm Ticaret ve İnşaat Anonim Şirketi, Ege Doğaltaş Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Egece Doğal Taş Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, Ermaş Madencilik Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Fudem Mermer Sanayi Ticaret Limited Şirketi, Güngör Mermer Maden ve Yan Ürünleri Otomotiv İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, Hakan Şen Mermer İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi, Haz Mermer Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, İz Granit Madencilik Lojistik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Karahisar Madencilik Dış Ticaret Nakliyat Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Kaymin Mermer Madencilik İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Lion Marble Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Mabella Marble Madencilik Yapı Elemanları ve Teknolojileri Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, Marbleous Doğaltaş İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, Masstone Madencilik Anonim Şirketi, MST Maden Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, Özçınar Elektrik Malzemeleri Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Sezgin Mermer Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Sinoplu Kardeşler Mermer Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Stone Index İthalat İhracat ve Ticaret Limited Şirketi, Stonext Yapıtaşı Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Şentaş Marble Madencilik Sanayi Ticaret Limited Şirketi” oldu.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Klimaların neden olduğu hastalıklardan en önemlisi kuşkusuz atipik pnömoni olarak da bilinen zatürre. Ancak sadece bu değil; baş ağrısı, kas tutulmaları, yüz felci ve bazı alerjik sorunlarda da klimaların etkisi büyük. Oysa klimaların doğru kullanımı, olası hastalık risklerinin düşürülmesini sağlıyor. 

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Fidan Yıldız Ünal, klimaların periyodik bakımlarının ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, olası klima hastalıklarına yönelik belirtiler olduğunda mutlaka doktora başvurulması gerektiğine dikkat çekti. 

Uzun Süre Çok Düşük Isıda Kullanmayın

İnsan vücudu, ani ısı değişikliklerinden kolaylıkla etkilenebilir. Örneğin soğuk bir ortam, vücudun direncini düşürür, bakterilerin varlıklarını göstermesine neden olur. Özellikle sıcak ortamdan soğuk ortama geçiş, hiç istediğimiz bir durum değildir. Bu yüzden klima ısı derecelerinin çok iyi ayarlanması ve düşük ısılarda kullanılmaması gerekir.

Yüz Felci Geçirme İhtimalini Unutmayın 

Çocukları, yaşlılar, üst ve alt solunum yolu ile ilgili rahatsızlığı olan kişiler klima kullanımı konusunda daha dikkatli davranmalı. Klimalardan yüze direkt gelen soğuk hava üflemesi, yüzün sinir kılıfına etki edebilir, ödem ve yüz felçleri ile sonuçlanabilir.

Alerjik Rahatsızlığı Bulunan Kişiler Dikkat!

Klimalar üflediği soğuk hava ile beraber ortama toz da yayar. Bu durum özellikle, alerjisi olan kişilerin şikayetlerini artırır ve krizlerini tetikler. Şiddetli kuru öksürükler, yaşamayı istemeyeceğimiz bir durum. Bu nedenle alerjik bir bünyeniz varsa, ani ısı değişimlerine karşı dikkatli olmanız ve çok soğuk ortamlarda bulunmamanız gerekir.

Sigara Kullananlar Risk Altında

Büyük otellerde çalışan kişiler, havalandırma görevlileri ve sağlık personelleri risk altında olan gruplardır. Bebek, çocuk ve yaşlılar, diyabet hastaları, alkol kullananlar, kortizon tedavisi görenler, kemoterapi tedavisi alanlar, böbrek yetmezliği ve KOAH hastalığı olan kişiler çok dikkat etmeli ve sigara kullanımından kaçınmalıdırlar. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı