Aylık arşivler: Eylül 2025

Türkiye’de İtibar Yönetimi Uygulamaları Nasıl Başladı?

Türkiye’de Kurumsal İtibar Yönetimi alanındaki ilk çalışmaların içerisinde yer alan ve Kurumsal İtibar konusunun duayenlerinden Salim Kadıbeşegil, Türkiye’deki ilk Kurumsal İtibar Yönetimi uygulaması olan ve 1999 yılında Koç Topluluğu için geliştirilen KOÇSİM modelini (KOÇ Topluluğu Stratejik İletişim Modeli) ayrıntılarını İstanbul Aydın Üniversitesi dönemsel yayını PR ATÖLYE dergisine anlattı. Aynı zamanda internet üzerinden de erişilebilen yazıda Kadıbeşegil Türkiye Halkla İlişkiler sektörünün dönüşümünde bir kilometre taşı olan uygulamayı fotoğraflarlar eşliğinde günümüz iletişimcileri ve gençlerine aktarıyor.    

Modelin “Yeşil Kitap” adı ile dağıtılan bir strateji belgesi ile sunulduğunu belirten Salim Kadıbeşegil , meslektaşları Ali Saydam ve Selim Oktar  ile  birlikte hazırladıkları bu belgedeki temel yaklaşımın Koç Topluluğu üst düzey yöneticilerinin aktif desteği ile hayata geçtiğinin altını çizdi.

Kadıbeşegil yazısında modelin Koç topluluğunun Şirketler, Grup başkanlıkları, Holding ve Aile üyelerini kapsadığını ve 11 paydaş nezdinde uluslararası araştırmalarla desteklendiğini vurguladı. Salim Kadıbeşegil stratejik entegre iletişim modeli olan KOÇSİM’in kesintisiz dört yıl CEO liderliğinde uygulandığını ve ülkemizde itibar yönetimi anlayışının bu çalışma ile başladığına değinerek özetle modelin aşağıdaki özelliklerini hatırlattı.

  • Projenin CEO’nun başkanlığında düzenli aralıklarla toplanan ve Yönetim Kuruluna üç ayda bir rapor veren bir formatta yönetilmesi gerektiğini söylüyordu.
  • Koç Holding tepe yönetimi çalışmaların Can Çağdaş’ın koordinatörlüğünde yapılmasına karar verdi ve önerilerimiz doğrultusunda yayınlanan bir tamim ile koordinatörlüğün adı KURUMSAL İLETİŞİM’e dönüştürüldü.
  • Türkiye’de daha yeni yeni kulağımıza gelmekte olan sosyal paydaş kavramı (Stakeholder) ile 11 paydaşlık bir araştırma yapılması ve araştırmanın iki yılda bir tekrarlanarak paydaşlar nezdinde Koç itibarının izlenmesi modelimizin omurgası oldu. Böylece yapacağımız çalışmanın sonuçları dinamik takip edilerek gerekli düzeltmeler paydaş özelinde yapılabilecekti.
  • Şeffaflık, sorumluluk, etik ve adil yönetim ve hesap verebilirlik uygulamalarının başlangıcı olarak yılda üç kez CEO’nun ve ilgili başkanların katılımı ile kamuoyunu ve medyayı bilgilendirme toplantılarının yerel medyayı da dahil ederek yapılması fikrini benimsedik. (Çalışma dönemimiz boyunca eksiksiz bir şekilde gerçekleştirildi bu toplantılar.)
  • Vehbi Koç Vakfı sosyal markası ile ilgili özel bir stratejik içerik oluşturulması yoluna gidildi. Birçok VKV projesi KOÇSİM katkısı ile yönetildi. (75. yıl nedeniyle 13 Koç İlköğretim Okulu “Yap, Devret, Sahip Çık” projesi dahil) Türkiye’nin en itibarlı ödülü Vehbi Koç Ödülü bu yaklaşımın içinden doğdu.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ödemiş’te Kurtuluş Coşkusu!

Ödemiş’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yılı ve 41. Milli Fuar açılışı kent genelinde düzenlenen etkinliklerle büyük bir coşkuyla kutlanacak.

3 Eylül Çarşamba günü saat 10:00’da  Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayacak resmi tören, saat 20:00’de 41. Milli Fuarı’n açılmasıyla devam edecek.

90’lar esintisi

Fuarın ilk akşamı Ödemiş’te 90’ların unutulmaz şarkıcılarının yer aldığı konser düzenlenecek. 125. Yıl Külrpark’ta saat 20:30’da  yapılacak konserde; Çelik, Reyhan Karaca, Ümit Sayın, Mansur Ark ve Dj Fikret Kocamaz yer alacak.

Fuar’da maç keyfi

Dünya Kupası elemelerinde ülkemizin futbol karşılaşmalarını izlemek, o coşkuyu hep birlikte yaşamak ve destek olmak amacıyla fuar alanına dev ekran kurulacak. Ülkemiz ilk olarak 4 Eylül  Perşembe akşamı saat 19:00’da  Gürcistan ile 7 Eylül Pazar günü saat 21:45’de ise İspanya ile karşılaşacak.

İlçemizdeki  futbol severler arasında düzenlenen Master Futbol Turnuvası final karşılaşmaları  5 Eylül  Cuma akşamı saat 20:00’de Zafer Mahallesi Futbol Sahası’nda yapılacak

Minik dâhiler bu etkinlikte buluşacak!

5 Eylül Cuma akşam saat 21:30’da Fuar Alanı’nda çocuklarımız için özel olarak hazırlanan Bilim Şenliği etkinliği yapılacak. Çocuklarımızın merak duygusunu, bilime olan ilgilerini artırmak ve öğrenmeyi keyifli hale getirmek için  hazırlanan Bilim Şenliği’nde birbirinden güzel sürprizler çocukları bekliyor olacak.

Yöremizin geleneksel el işlerinden olan iğne oyasının gelecek nesillere aktarılması amacıyla iğne oyası işleme etkinliği 6 Eylül Cumartesi günü Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi’nde saat 15:00’de yapılacak.

İmza günü ve söyleşi

2009-2014 yılları arasında  Ödemiş Belediye Başkanlığı yapan Bekir Keskin’ın “Ödemiş Yazıları- III” kitabının imza günü ve söyleşisi saat 17:30’da Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi’nde gerçekleşecek. Söyleşinin ardından İl Genel Meclisi Üyeliği, esnaf kişiliği, siyasi kimliği, gazeteciliği gibi birçok yönüyle Ödemişlilerin yakından tanıdığı Adnan Saygılıer tarafından hazırlanan “Şerbet ve Dondurma” sergisinin açılışı yapılacak.

Veteran Hentbol Turnuvası

Geçmiş yıllarda hentbol takımlarının başarılarıyla adından söz ettiren   Ödemiş, ilçedeki  hentbolun heyecanını yeniden sahalara taşıyor. Yılların tecrübesiyle mücadele edecek takımlar, centilmenlik ve dostluk ruhunu sporla buluşturmak amacıyla 7 Eylül Pazar günü saat 13:00’de İlkkurşun Kapalı Spor Salonu’nda  Veteran Hentbol Turnuvası’nı gerçekleştirecek.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, II. Çeyrek: Nisan-Haziran, 2025

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2025 yılı ikinci çeyreğinde %4,8 arttı

GSYH 2025 yılı ikinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %4,8 arttı.

İnşaat sektörü 2025 yılının ikinci çeyreğinde %10,9 arttı

GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2025 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; inşaat sektörü toplam katma değeri %10,9, bilgi ve iletişim faaliyetleri %7,1, sanayi sektörü %6,1, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri %5,6, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri %5,4, ürün üzerindeki vergiler eksi sübvansiyonlar %3,0, finans ve sigorta faaliyetleri %2,6, gayrimenkul faaliyetleri %2,6 ve diğer hizmet faaliyetleri %2,1 arttı. Tarım sektörü %3,5, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri ise %1,2 azaldı.

GSYH, iktisadi faaliyet kollarına göre A10(1) düzeyinde büyüme hızları, II. Çeyrek: Nisan-Haziran, 2025

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre %1,6 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2025 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %4,6 arttı.

GSYH büyüme hızları, II. Çeyrek: Nisan-Haziran, 2025

GSYH 2025 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla 14 trilyon 578 milyar 556 milyon TL oldu

Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2025 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %43,7 artarak 14 trilyon 578 milyar 556 milyon TL oldu. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 377 milyar 622 milyon olarak gerçekleşti.

GSYH sonuçları, II. Çeyrek: Nisan-Haziran, 2025

Hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2025 yılının ikinci çeyreğinde %5,1 arttı

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2025 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %5,1 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları %5,2 azalırken gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %8,8 arttı.

Mal ve hizmet ihracatı 2025 yılı ikinci çeyreğinde %1,7, ithalatı ise %8,8 arttı

Mal ve hizmet ihracatı, 2025 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %1,7, ithalatı ise %8,8 arttı.

Harcama yöntemiyle GSYH bileşenlerinin büyüme hızları, II. Çeyrek: Nisan-Haziran, 2025

İşgücü ödemeleri 2025 yılı ikinci çeyreğinde %42,0 arttı

İşgücü ödemeleri, 2025 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %42,0 arttı. Net işletme artığı/karma gelir %46,3 arttı.

İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı %38,4 oldu

İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın ikinci çeyreğinde %38,8 iken, bu oran 2025 yılında %38,4 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise %39,5 iken %40,2 oldu.

Gelir yöntemiyle GSYH bileşenlerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payları, II. Çeyrek: Nisan-Haziran, 2025

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yıllık Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, 2024

Yıllık verilere dayalı olarak hesaplanan bağımsız yıllık gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), zincirlenmiş hacim endeksiyle 2024 yılında bir önceki yıla göre %3,3 arttı.

Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2024 yılında bir önceki yıla göre %64,6 artarak 44 trilyon 587 milyar 225 milyon TL oldu. Gayrisafi yurt içi hasılada en yüksek payı 2024 yılında %16,8 ile imalat sanayi aldı. İmalatı, %13,0 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve %8,2 ile ulaştırma ve depolama sektörü izledi. Yıllık gayrisafi yurt içi hasılada en düşük pay hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri için gerçekleşti.
 

Kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla 2024 yılında 503 bin 076 TL oldu

Kişi başına GSYH, 2024 yılında cari fiyatlarla 503 bin 76 TL, ABD doları cinsinden 15 bin 325 dolar oldu.

Üretim yöntemine göre GSYH hesabında sektörlerin payları, cari fiyatlarla, 2023, 2024

İnşaat %9,9 ile en çok büyüyen sektör oldu

F-İnşaat %9,9, E-Su temini; kanalizasyon, atık yönetimi %6,5 ve G-Toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı %6,2 ile 2024 yılında en çok büyüyen sektörler oldu. T-Hanehalklarının işveren olarak faaliyetleri %0,8, C-İmalat sanayi %0,5 ve H-Ulaştırma ve depolama  %0,5 ile en çok küçülen sektörler oldu.

Sektörel büyüme oranları, zincirlenmiş hacim endeks değişim oranları, 2024

Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2024 yılında bir önceki yıla göre %4,3 arttı

Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2024 yılında bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre %4,3 arttı. Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamalarının cari değerlerle GSYH içindeki payı %54,0 oldu. Hanehalkı harcamalarında en yüksek payı alan harcama grupları sırasıyla, %21,7 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %15,9 ile ulaştırma ve %15,9 ile konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar oldu.

Devletin nihai tüketim harcamaları 2024 yılında bir önceki yıla göre %0,8 azaldı

Devletin nihai tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı 2024 yılında %14,5 olurken, gayrisafi sabit sermaye oluşumunun payı %31,3 olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre, devletin nihai tüketim harcamaları %0,8 azalırken, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %2,7 arttı.

Mal ve hizmet ihracatı 2024 yılında %0,1 artarken ithalatı %4,4 azaldı

Mal ve hizmet ihracatı 2024 yılında zincirlenmiş hacim endeksi olarak %0,1 artarken ithalatı ise %4,4 azaldı. Harcama yöntemine göre cari GSYH ana bileşenleri içerisinde toplam mal ve hizmet ihracatının payı %27,6, ithalatın payı ise %27,0 oldu.

Harcama yöntemiyle GSYH ana bileşenlerinin payları, 2020-2024

İşgücü ödemeleri 2024 yılında %89,2 arttı

Gelir yöntemiyle gayrisafi yurt içi hasıla hesaplamalarına göre işgücü ödemeleri, 2024 yılında bir önceki yıla göre %89,2 artarken, brüt işletme artığı/karma gelir %54,1 arttı.

İşgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payı %37,0 oldu

İşgücüne yapılan ödemelerin cari gayrisafi katma değer içindeki payı 2023 yılında %32,2 iken bu oran 2024 yılında %37,0 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise 2023 yılında %47,0 iken 2024 yılında %43,1 oldu.

Gelir yöntemiyle gayrisafi katma değerin ana bileşenleri, 2020-2024

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Doç. Dr. Aydoğdu Karaaslan gençlerde dijital yorgunluğa ve ekran bağımlılığına dikkat çekti

 Günümüzde genç nüfus, dijital çağın en yoğun kullanıcıları arasında yer alıyor. Akıllı telefonlar, sosyal medya platformları ve çevrimiçi oyunlar, gündelik yaşamın adeta vazgeçilmez parçaları haline geldi. Ancak ekran başında geçirilen uzun saatler, gençlerin hem psikolojik hem zihinsel hem de fiziksel sağlığını tehdit ediyor. Teknolojinin gelişimi ve kullanımın yaygınlaşması ile ortaya çıkan  “dijital yorgunluk” kavramı olarak tanımlanan bu durum, son yıllarda bireylerde sıklıkla görülüyor. Dijital yorgunluk, özellikle öğrencilerde dikkat dağınıklığı yaratarak öğrenme motivasyonlarının düşmesine ve dolayısıyla akademik başarılarının etkilenmesine neden oluyor. Ege Üniversitesi Gazetecilik Bölüm Başkan Yardımcısı ve Bilişim Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan, gençlerde dijital yorgunluğa ve ekran bağımlılığına dikkat çekti.

         Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre, “18-24” yaş arası gençlerin günde ortalama 9 saat ekran karşısında zaman geçirdiğini ve bunun ideal sınırın çok üstünde olduğunu ifade eden Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan “Uzun süre ekran karşısında zaman geçirmek sosyal hayatımızı ciddi anlamda etkilemektedir. Bu durum bireylerin sosyal yaşamdan uzaklaşmasını sağlayarak yalnızlık hissinin oluşmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla bireyler giderek iletişimden uzaklaşarak yalnızlaşmaktadır. Bunların yanı sıra baş ağrısı, boyun ağrısı, bel ağrısı, obezite gibi fiziksel sağlık sorunlarına da yol açmaktadır. Dijital araçları hayatımızın birçok alanında kullandığımızdan ötürü dijital yorgunluk kavramından kurtulmak mümkün değildir. Gençlerin uzun saatler boyunca tablet, telefon gibi diğer dijital araçlardan uzak kalamaması ‘dijital yorgunluk’ olarak tanımlanmaktadır. Dijital yorgunluk kavramı teknoloji bağımlılığı kavramı ile içi içedir. Dijitalleşme ile birlikte iletişim,  sosyal medya platformları,  oyun, alışveriş, eğitim, finans uygulamaları gibi birçok alanda hayatımız kolaylaşmıştır. Dijitalleşme denince anlatacak çok şey var tabi ki. Bu nedenle dijitalleşmenin avantaj ve dezavantajlarını bilerek, kontrollü kullanmamız gerekir” dedi.

Dijital yorgunluğun azaltılması ile ilgili öneriler sunan Doç. Dr. Aydoğdu Karaaslan, “Gençler dijital ortamlarda fazla vakit geçirmek yerine yüz yüze iletişim kurarak gerçek sosyal etkileşimleri artırabilirler. Zaman zaman dijital detoks yapabilirler, bildirimlerini sınırlayabilirler. Gençlerin dijital platformları daha verimli kullanabilmeleri için, gündelik yaşamlarındaki zaman yönetimini bilinçli bir şekilde planlamaları, bu platformları kullanırken belirli bir amaç için kullanmaları, dijital ortamları eğitim ve özellikle dil öğrenmek için kullanmaları gerekir” diye konuştu.

         “Dijital dünyada kaybedilen zaman akademik başarıyı etkiliyor”

         Doç. Dr. Aydoğdu Karaaslan, “Her geçen gün daha fazla ekran karşısında vakit geçiren gençler, farkında olmadan en değerli kaynaklarını; yani zamanlarını kaybediyorlar. Ders çalışmaya, kitap okumaya, aile ve arkadaşlarla yüzyüze vakit geçirmeye ayrılabilecek saatler, çoğunlukla sosyal medya akışında veya oyun ekranında tükeniyor. Bu durum yalnızca akademik başarıyı değil, aynı zamanda gençlerin kişisel gelişimini ve sosyal ilişkilerini de olumsuz etkiliyor. Dijital yorgunluğun en somut yansımalarından biri, derslere ve akademik çalışmalara odaklanmada yaşanan güçlükler. Uzun süreli ekran kullanımı, dikkat süresini kısaltıyor ve öğrenme verimliliğini düşürüyor. Bu da gençlerin eğitim hayatında önemli kayıplara yol açıyor” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Arz ve Kullanım Tabloları, Girdi-Çıktı Tabloları, 2023

2023 Arz ve Kullanım Tabloları ile Simetrik Girdi-Çıktı Tabloları, Ulusal Hesaplar Sistemi (SNA-2008) ve Avrupa Hesaplar Sistemi (ESA-2010) standartlarına uygun olarak hazırlandı.

Temel ve alıcı fiyatlarla derlenen 2023 Arz ve Kullanım Tabloları, 64 sanayi ve 64 ürün grubuna göre oluşturuldu. Bu tablolar temel alınarak, 64 ürün grubuna göre üründen-ürüne 2023 Girdi-Çıktı Tabloları oluşturuldu.

Tablolarda, sanayi grupları için Avrupa Topluluğu’nda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması (NACE Rev. 2), ürün grupları için ise Avrupa Ekonomik Topluluğu’nda Faaliyete Göre Ürünlerin İstatistiki Sınıflaması (CPA Rev. 2.1) kullanıldı.

Yurt içinde üretilen ve ithal edilen mal ve hizmetlerin arzı hesaplandı

Ekonomide toplam arzın %81,1’i sanayi üretiminden oluşurken, ithalat %14,3 ve net vergiler (vergiler eksi sübvansiyonlar) %4,6 pay aldı.

Toplam üretimde, imalat sanayi (C) %33,0 ile en büyük paya sahip olurken, bu sektörü, %11,1 ile Toptan ve Perakende Ticaret (G) ve %9,1 ile İnşaat (F) izledi.

Sanayilerin ara tüketimleri hesaplandı

2023 Arz ve Kullanım Tablolarına göre, her sanayinin üretimi ve ara tüketimi kullanılarak girdi-çıktı oranları hesaplandı. Buna göre, üretim sürecinde ara tüketim harcaması en yüksek olan sektör, 0,83 girdi-çıktı oranı ile Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı (D) oldu. Bunu sırasıyla, 0,70 ile İmalat sanayi (C) ve 0,69 ile İnşaat (F) izledi.

Ekonomik faaliyetlere göre girdi-çıktı oranları, 2023

Simetrik girdi-çıktı tabloları hazırlandı

Sanayilerden bağımsız olarak, ürün teknoloji varsayımı kullanılarak üründen-ürüne yurtiçi, ithalat ve toplam girdi-çıktı tabloları A64 düzeyinde oluşturuldu.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

30 Ağustos Zafer Bayramı Didim’de Coşkuyla Kutlandı

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 103. yıl dönümü, Didim’de büyük bir coşkuyla kutlandı. Didim Belediyesi önünden başlayan Fener Alayı’na binlerce kişi ellerinde bayraklar ve meşalelerle katıldı. Cumhuriyet Caddesi boyunca marşlarla ilerleyen kortej, Cumhuriyet Kent Meydanı’nda buluştu.

Fener Alayı’nın ardından meydanda sahneye çıkan Umut Kuzey, seslendirdiği eserlerle kalabalığa unutulmaz anlar yaşattı.

Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, meydanı dolduran halkın coşkulu alkışları eşliğinde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

⁠“Bu akşam burada, 30 Ağustos Zaferi’nin 103. yılını kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Bu zafer kolay kazanılmadı; bağımsızlık, bir halkın yüreğiyle, inancıyla, dik duruşuyla kazanıldı.

Bugün bu meydanda sadece bir zaferi değil, bir ülkeyi, bir geleceği kutluyoruz. Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyet’i koruyacak, aydınlık yarınlara birlikte yürüyeceğiz.

Cumhuriyete sahip çıkacak mıyız? – Evet!
Atatürk’ün izinden yürümeye devam edecek miyiz? – Evet!
Umudumuzu kaybedecek miyiz? – Hayır!
Karanlığa teslim olacak mıyız? – Hayır!

Biz yolumuzu biliyoruz: O yol, halkın yolu. O yol, Cumhuriyet’in yolu. O yol, Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği aydınlık yoldur.”

Başkan Gençay’ın sözleri meydanı dolduran binlerce kişinin hep bir ağızdan verdiği yanıtlarla kesilirken, zafer ruhu Didim’de adeta yeniden yaşandı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Doğum Günü Hediyesi Hayat Oldu: 20 Yıllık Eşinden Böbrek Bağışı

Sakaryada yaşayan 42 yaşındaki ev hanımı Deniz Ağca, eşinin verdiği anlamlı doğum günü hediyesiyle hayata tutundu. Gebeliğinde tanı konan diyabet ve hipertansiyona bağlı olarak böbrekleri iflas eden Ağcaya, 20 yıllık eşi polis memuru eşi İsmail Ağca böbreğini bağışladığı. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Veysel Umman ve ekibinin Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesinde gerçekleştirdiği başarılı operasyonun ardından Ağca ailesi sağlığına kavuştu. 

16 yıl önce hamileliği sırasında diyabet teşhisi konulan iki çocuk annesi Deniz Ağca, yıllar içinde hipertansiyon, görmede azalma ve kilo problemleriyle mücadele etti. Tüp mide ve katarakt ameliyatları geçirdi. Ancak takipleri yapılırken bir kontrolde, böbreklerinin artık tamamen iflas ettiği anlaşılan Deniz Ağca için böbrek nakli gerekliliği ortaya çıktı. 

HAMİLELİKTE BAŞLAYAN SAĞLIK SORUNLARI BÖBREK YETMEZLİĞİNE DÖNÜŞTÜ

Deniz Ağca yaşadıklarını şu cümlelerle aktardı: “Hamile kaldığımda diyabet tanısı kondu. O günden beri insülin kullanıyorum. Zaten annemde, ablamda ve abimde de vardı; yani genetik bir durumdu. Doğumdan sonra da insülin kullanmaya devam ettim. Ancak uzun yıllar devam eden kilo problemim de vardı ve bu nedenle iki yıl önce tüp mide ameliyatı olmaya karar verdim. Ameliyat sonrası 30 kilo verdim ve diyabetim kontrol altına alındı. Ama herhalde genetik kaynaklı olduğu için tamamen geçmedi; sadece değerlerim düşüktü.”

Zamanla görme problemleri yaşamaya başlayan Ağca, “Gözlerim de bulanık görme başladı. Doktora gittiğimde katarakt olduğunu öğrendim. Ameliyat oldum, ardından kanamalar başladı. Gözlerime lazer tedavileri uygulandı. Bu arada göz dibi muayenesi yapan doktorum tansiyonumu düzenli kontrol etmemi önerdi. Eve gidip ölçtüğümde 19 çıkınca çok şaşırdım. Çünkü hiçbir belirtim yoktu, ağrım da yoktu. Vücudumdan başka hiçbir sinyal almamıştım.”

DİYALİZLE TANIŞMAM, HER ŞEYİN DEĞİŞTİĞİ ANDI”

Yükselen tansiyonun ardından yapılan tetkikler, Deniz Ağca’nın böbreklerinin artık görevini yapamadığını ortaya koydu. Yaşadığı şaşkınlığı ve bu sürecin kendisinde yarattığı etkiyi şu sözlerle aktardı: “Devlet hastanesinde dahiliyeye gittim. Doktor sonuçlara baktıktan sonra, ‘Senin böbreklerin iflas etmiş. Nakil olman gerekli’ dedi. Dünyam başıma yıkıldı. Çünkü bugüne kadar hiç böbrek ağrım olmamıştı ve idrarımı yapabildiğim için iyiyim sanıyordum. Sonra Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Gülçin Kantarcı ardından nakil sürecini yürüten Doç. Dr. Veysel Umman ile tanıştım. Her ne kadar iyi ellerde olduğumu bilsem de çok korkuyordum. Bu süreçte diyalize başlamam gerekti. Yaklaşık iki ay boyunca haftada üç gün, dörder saat diyalize girdim.”

EŞİM DOĞUM GÜNÜ HEDİYEM OLARAK BÖBREĞİNİ VERDİ’

Nakil gerektiği söylendiğinde ise aklından geçen ilk cümle, onu hayata bağlayacak bir gelişmenin kapısını aralayan Deniz Ağca, duygularını şöyle aktardı: “Bana böbrek nakli olmam gerektiğini söylediklerinde aklıma gelen tek şey; ‘Ben kimseye, bana böbreğini ver diyemem’ olmuştu. Eşim bu sözümü telefonda konuşurken duymuş. ‘Senin böbrek aramana gerek yok. Ben sana doğum günü hediyesi olarak böbreğimi veririm.” Dedi. 

VERİCİ OLMANIN İŞİMİ ETKİLEMEYECEĞİNİ ÖĞRENİNCE İÇİM RAHATLADI”

Deniz Ağca’nın eşi, polis memuru İsmail Ağca, eşinin böbrek yetmezliği haberini aldığında yaşadığı duyguları ve verici olma kararını şu sözlerle anlattı: “Eşim, ‘Ben kimden böbrek alacağım?’ dediğinde içimden dedim ki: ‘Hiç canını sıkma, ben bağış yaparım sana.’ Onun üzülmesini istemedim. Tahlil ve tetkik sürecimiz başladı, doku uyumlarımız da uygun çıkınca kesin kararımı verdim.” Ağca, bu karar öncesinde aklındaki en büyük sorunun mesleğini etkileyip etkilemeyeceği olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “İşimi etkiler mi diye kaygılarım vardı. Hocalarımız, herhangi bir kısıtlama olmayacağını, görevime devam edebileceğimi söyledi. Bu güvenceyle rahatladım. Ayrıca nakil sürecinde herhangi bir ücret ödemediğimizi, her şeyin devlet tarafından karşılandığını öğrenince içimiz daha da rahatladı.”

DOÇ.DR. UMMAN NAKİL, BU HASTA İÇİN TEK ÇÖZÜMDÜ”

Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Organ Nakli Sorumlusu, Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Veysel Umman, Deniz Ağca’nın böbrek fonksiyonlarının artık geri dönülmez biçimde bozulduğunu ve naklin kaçınılmaz hale geldiğini ifade ederek şu bilgileri verdi: “Deniz Hanım bize geldiğinde oldukça yorgun, bitkin ve hem fiziksel hem psikolojik olarak dirençsizdi. Birkaç aydır devam eden böbrek yetmezliği şikayeti sebebiyle takip altındaydı ve böbrek nakli araştırması içerisindeydi. Deniz Hanım’ın durumu biraz özel bir durumdu. Diyabete ek olarak obezite cerrahisi geçirmiş, hipertansiyonu vardı. Bu hastalıklar, böbrek damar yapısına zarar vererek zamanla fonksiyon kaybına yol açmıştı. Artık böbrekler çalışmıyordu, diyaliz sürecine girmişti ve nakil tek çareydi.”

NAKİL KARARI KONSEY TARAFINDAN ALINDI

Hastanın, hastane bünyesindeki multidisipliner nakil konseyi tarafından ayrıntılı değerlendirmelerden geçirildiğini belirten Doç. Dr. Umman, operasyon sürecini anlattı: “Nefroloji, cerrahi ve diğer ilgili branşlardan uzmanların katılımıyla hasta ve verici adayı detaylıca değerlendirildi. Alıcı-verici uyum testleri yapıldı. Hem alıcı, hem verici tarafın da ameliyata uygun olduğuna karar verildikten sonra yaklaşık 5-6 saat süren başarılı bir operasyonla nakli gerçekleştirdik.”

Bu vakanın cerrahi anlamda da zorlu bir vaka olduğunun altını çizen Doç. Dr. Umman şunları anlattı: “Deniz Hanım’ın ameliyatını normalden daha güç hale getiren iki önemli etken vardı. İlki, hastamızın vücut kitle indeksinin yüksek olmasıydı. Bu durum, böbreği yerleştirirken ve yeni damar bağlantılarını yaparken daha derin bir alanda çalışmamızı gerektiriyor, bu da cerrahiye erişimi oldukça zorlaştırıyordu. Ancak esas zorluk, böbreğin bağlanacağı damarların hem diyabet hem de hipertansiyon nedeniyle zarar görmüş ve plaklarla kaplı olmasıydı. Bu durumda uygun damar alanını bulmak, damar içindeki plakları temizlemek ve kan akışının kesintisiz sağlanmasını garanti etmek için titiz bir çalışma gerekiyordu.’’  

 HEM HASTAMIZ HEM VERİCİMİZİN GENEL DURUMU İYİ”

Doç. Dr. Umman, ameliyat sonrası dönemin sorunsuz geçtiğini ve hem hasta hem vericinin  günlük yaşantılarına sağlıklı şekilde döndüğünü söyledi: “İsmail Bey şu anda istirahat döneminde, yakında işine dönecek. Deniz Hanım ise günlük hayatına adapte oldu, herhangi bir komplikasyon yaşanmadı.”

ERKEN TANI, BÖBREK YETMEZLİĞİNİ ÖNLEYEBİLİR

Doç. Dr. Veysel Umman, böbrek yetmezliğine yol açan hastalıkların erken dönemde kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıklar, zamanında kontrol altına alınmazsa organ yetmezliğiyle sonuçlanabilir. Şeker hastalığı sanki kronik ve ailmde de vardı ve uzun süre bununla yaşayabilirim gibi düşünülüp ihmal edilebilen aslında gizli gizli gözden böbrek damarlarına kadar tüm vücut damar ağını bozan bir hastalık. Hastamız obezite cerrahisi geçirmesine rağmen tekrar kilo alımı olmuş ve diyabeti devam etmiştir. Bu hasta grubunun diyabetinin tüm hasarlarının ve özelikle de böbrek hasarının farkında olmaları çok önemlidir. Erken tanı, bu tür dramatik sonuçların önüne geçilmesi açısından çok değerli. Ancak böbrek yetmezliği gelişmişse ve verici uyumu sağlanabiliyorsa, nakil hastanın hayatını kurtarabilecek bir çözümdür.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

National Geographic NOW Seç-İzle Servisi Eylül Ayında ‘Sırlar ve Efsaneler’ Teması ile İlgi Çekici İçeriklerini İzleyicilerle Buluşturuyor!

Nefes kesen yapımların ve soluksuz izlenen belgesellerin yer aldığı, National Geographic’in zengin arşivini her ay meraklılarıyla buluşturan National Geographic NOW seç-izle servisi eylül ayında ‘Sırlar ve Efsaneler’ teması ile izleyicilerle buluşuyor. 

Modern ve antik tarihin en ilgi çekici hikayelerinden bazıları sırlarla dolu gizemini sürdürmeye devam ediyor. Zamanda geri dönerek dünyanın en merak uyandıran yapbozunun parçalarını bir araya getiriyoruz.

Gizli kalmış tüm hikayelerin “Sırlar ve Efsaneler” teması altında bir araya geldiği en beğenilen belgeseller, Eylül ayı boyunca National Geographic NOW’da!

National Geographic NOW ile National Geographic’in zengin içerik arşivine TOD, KabloTV, KabloWebTV ve S Sport Plus platformları üzerinden erişebilirsiniz.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İEF’de Yıldız Tilbe rüzgarı

94’üncü İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) kapsamında bu kez ünlü sanatçı Yıldız Tilbe sahne aldı. İzmirlilerin büyük ilgi gösterdiği sanatçıyı dinleyenler arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve eşi Öznur Tugay da vardı. 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, eşi Öznur Tugay ile 94’üncü İEF kapsamında, çim konserlerinde sahne alan ünlü sanatçı Yıldız Tilbe’yi dinledi. Binlerce İzmirlinin akın ettiği fuarda konsere de büyük ilgi vardı. Tugay çifti Yıldız Tilbe’nin sevilen şarkılarına eşlik etti. Konsere katılanlar da cep telefonları ile çekim yaparak o anları ölümsüzleştirdi. Yıldız Tilbe hayranları, dansıyla göz dolduran sanatçıya hep bir ağızdan eşik etti. 
Daha çok dans etmek istediğini ancak yaşlandığını söyleyen Tilbe, “Ne güzel görünüyorsunuz. Maşallah size. Ben nasıl görünüyorum? Güzel görünüyor muyum? Hepinize çok teşekkür ediyorum. Canım İzmir. İzmir’i çok seviyorum. Aslan memleketim. Gönlümün yâri İzmir” dedi. 
Dillerden düşmeyen parçalarını İzmirliler için seslendiren Tilbe’nin konseri unutulmaz anlar yaşattı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı