Yıllık arşivler: 2025

Rosatom’un yakıt bölümü, implant eğitim merkezleri açmak için harekete geçti

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un Yakıt Bölümü’nün “Metalurji” alanındaki entegratör şirketi MetalTech LLC, Rusya’nın Essentuki kentinde gerçekleştirilen Ortopedik Bilimsel ve Eğitim Forumu Güney Rusya Ortopedi Travmatologları Kongresi’ne katıldı. 

MetalTech kongerede, travmatolog-ortopedistlere travmatoloji ve ortopedide kullanılan implant ve tıbbi aletleri tanıttı. 

Rosatom MetalTech, sağlık sektörünün travmatoloji ve ortopedi alanındaki tıbbi ürün ihtiyacını karşılayacak. Bu kapsamda 2023 yılında, kemik üstü ve kemik içi osteosentez için implantlar ile bunların implantasyonu için aletlerin üretimini gerçekleştirecek olan Rosatom İmplantat LLC adlı bir yan kuruluş oluşturulmuştu. Ürün yelpazesinde osteosentez için 3000’den fazla tıbbi ürün kalemi bulunan fabrika, her yıl en az 140 bin adet implant üretecek. 

Rosatom MetallTech LLC Tıbbi Malzemeler ve Teknolojileri Bölüm Başkanı Semyon Slezov, şirketin kendi ürettiği yüksek kaliteli implantları yurt içi sağlık pazarına sunma görevinin yanı sıra, başlangıç ve meslekte olan travmatolog-ortopedi uzmanları için eğitim merkezleri kurma gibi iddialı bir hedef koyduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Görevimiz sadece yüksek kaliteli tıbbi ürünler üretmek değil, aynı zamanda yerli cerrahların yeterliliklerini kapsamlı bir şekilde geliştirmektir. Bu amaçla, teorik bilgi ve son gelişmelerle çalışma konusunda pratik becerileri kapsayan kapsamlı bir eğitim ve tıp uzmanları için ileri eğitim sistemi geliştirilmesi planlanmaktadır. Olası risklerin önlenmesine ve ameliyat sonrası komplikasyonlar durumunda sorunların doğru çözümüne özel dikkat gösterilecektir.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer’de öğrenciler çevre için yarıştı

Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen ve eğitim dönemi boyunca devam eden Bitkisel Atık Yağ ve Atık Pil Toplama yarışmalarına öğrenciler büyük katılım sağladı. Öğrenciler, 2024-2025 eğitim döneminde toplam 10 bin 955 kilogram bitkisel atık yağ ve bin 263 kilogram atık pil toplayarak çevrenin korunmasına önemli katkı sağladılar.

Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile çocuklarda çevre bilinci oluşturmak amacıyla düzenlenen Bitkisel Atık Yağ ve Atık Pil Toplama yarışmalarında kazanan okullar belli oldu. Nilüfer Barış Meclisi’nde gerçekleştirilen ödül töreninde dereceye giren okullara ödülleri verildi.

Törene Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer İlçe Milli Eğitim Şube Müdürleri Sadrettin Çelik ve Aydın Narin, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Zerrin Güleş, Şirin Arıbaş ve Serpil Altun ile yarışmanın paydaşları Kolza Biodizel Güney Marmara Sorumlusu Haydar Eroğlu ve Atıksa Entegre Atık Yönetimi Firma Sahibi Erhan Akkuş katıldı.

“DAHA TEMİZ BİR DÜNYA İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Törende konuşan Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüferlilerin doğaya, çevreye, hayvanlara ve insanlara saygı duyan bir anlayışa sahip olduğunu vurguladı. “Çocuklarımızın çevre bilincini geliştirmek önceliklerimizden bir tanesi. Geleceğe daha temiz bir dünya bırakmak için bu yarışmaları düzenliyoruz” diyen Başkan Şadi Özdemir, 2012 yılından beri sürdürdükleri bu etkinliğin önemine dikkat çekti.

Nilüfer’deki 64 mahalle muhtarlığında, okullarda, sitelerde ve belediye hizmet binalarında atık yağ bidonları bulunduğunu hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, toplanan atık yağların çevreci yakıt olan biodizele dönüştürüleceğini belirterek, “Bu yağlar biodizele dönüşecek. Böylece atık yağların tekrar kullanımının önüne geçerek, insan sağlığını koruyacağız” ifadelerini kullandı.

Atık pillerin gelişigüzel atılmasının hem çevreye hem de insan sağlığına büyük zarar verdiğini söyleyen Başkan Şadi Özdemir, “Gençlerimiz bu eğitim döneminde bin 263 kilogram atık pil toplayarak önemli bir başarı gösterdi” dedi. Başkan Özdemir, toplanan atık yağ ve pil oranlarının önümüzdeki yıllarda daha da artması temennisinde bulundu.

Nilüfer İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Sadrettin Çelik de, yarışmaya katılan öğrencilerle gurur duyduklarını belirterek, “Onlar geleceğin örnekleri olacak” dedi.

Yarışmanın paydaşlarından Kolza Biodizel firmasının Güney Marmara Sorumlusu Haydar Eroğlu da, öğrencilerin topladığı 10 bin 955 litre bitkisel atık yağın 165 bin kişinin bir yılda kullanacağı suyu kurtardığını açıkladı. Atıksa Entegre Atık Yönetimi Firma Sahibi Erhan Akkuş ise bir atık pilin doğada 4 metrekarelik toprağı kirlettiğine dikkat çekerek, öğrencilerin bu pilleri toplama kutusuna atarak birer kahraman olduğunu ifade etti.

KAZANAN OKULLAR AÇIKLANDI

Bitkisel Atık Yağ Toplama Yarışması’nda devlet okulları kategorisinde birincilik Hasanağa Şehit Piyade Er Kadir Çavuşoğlu İlkokulu ve Ortaokulu’nun oldu. İkinciliği Çalı İlkokulu, üçüncülüğü ise Zekai Gümüşdiş Ortaokulu aldı. Özel okullar kategorisinde ise birincilik Çağdaş Öncü Okulları’nın olurken, Özel 3 Mart Azizoğlu İlkokulu ve Ortaokulu ikinci, Bursa Özel Final Okulları üçüncü oldu.

Atık Pil Toplama Yarışması’nda ise birincilik Koç Ortaokulu’nun oldu. Hasanağa Şehit Piyade Er Kadir Çavuşoğlu İlkokulu ve Ortaokulu ikinci, Ali Karasu İlkokulu üçüncü sırada yer aldı.

Tören sonunda Belediye Başkanı Şadi Özdemir, yarışmanın paydaşları olan Kolza Biodizel ve Atıksa Entegre Atık Yönetimi temsilcilerine günün anısına hediye takdim etti.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nazım Hikmet Manisa’da Şiir ve Müzikle Anıldı

Manisa Büyükşehir Belediyesi, Türk edebiyatının en büyük şairlerinden Nazım Hikmet Ran’ı ölümünün 62. yılında düzenlediği etkinlikle andı. Atatürk Kent Parkı’ndaki etkinlikte Nazım’ın şiirleri, onun dizelerinden bestelenmiş şarkılar ve doğanın sesiyle buluştu.

Harun Ümit Yılmaz’ın anlatıcılığında, Piyanist Dengin Ceyhan ve Tenor Fatih Kayhan’ın müzikleri ile gerçekleştirilen etkinliğe, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Ali Kılıç ve Ulaş Aydın’ın yanı sıra belediye bürokratları, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinlikte, Nazım Hikmet’in yaşamı ve eserleri, Harun Ümit Yılmaz’ın anlatımıyla bir kez daha hafızalarda yer etti. Nazım’ın unutulmaz şiirleri müzikle harmanlanarak dinleyicilere duygusal anlar yaşattı. Sanatçılar, şairin yalnızca kelimeleriyle değil, melodilere dönüşen dizeleriyle de halkla nasıl bütünleştiğini bir kez daha gösterdi.

Etkinlik boyunca okunan şiirler, anlatım ve müzikle birlikte, şairin mücadele dolu hayatı, barışa, özgürlüğe ve insana olan inancı vurgulandı. Program, Piyanist Dengin Ceyhan eşliğinde, Tenor Fatih Kayhan tarafından seslendirilip hep birlikte söylenen Nazım şarkılarıyla son buldu.

“Şiirler, şairler yaşıyor, Nazım da yaşıyor, hep yaşayacak”

Program sonunda konuşan Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın, “Nazım’ı böyle sıcak serin bir yaz akşamında çiçekler, çocuk sesleri, kuş sesleri, şiirle, müzikle anmak bizim için mutluluk verici. Nazım’la büyüdük ve büyümeye devam ediyoruz. Şiirler yaşıyor, şairler yaşıyor; Nazım da yaşıyor, hep yaşayacak” diyerek sanatçılara ve katılımcılara teşekkür etti.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Şehir Tiyatroları’ndan Nazım Hikmet’in ölüm yıl dönümüne özel etkinlik

İzmir Şehir Tiyatroları, çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerinden Nazım Hikmet Ran’ın ölüm yıl dönümü nedeniyle sahnesinde özel bir etkinlik yaptı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT), Türk edebiyatının evrensel değeri Nazım Hikmet Ran’ı ölümünün 62’nci yıl dönümünde özel bir etkinlik ile andı. İzBBŞT İsmet İnönü Sahnesi’nde gerçekleşen etkinliğe İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Cemil Tugay’a vekaleten İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Elvin Sönmez Güler, İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Yener Ceylan, İzBBŞT Şube Müdürü İlayda Akbıyık, İzBBŞT Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Semih Çelenk, bürokratlar ve sanatseverler katıldı.

Nazım Hikmet’in edebi mirasını yaşatmak için
Etkinlikte şairin önemli eserlerinden Kuvâyi Milliye Destanı, dinleti formatında sanatseverlerle buluştu. İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Harun Özer’in yönettiği performans, Nazım Hikmet’in edebi mirasını yaşatmak ve ulusal mücadele ruhunu sanat aracılığıyla gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla sahneye taşındı. Nazım Hikmet’in güçlü anlatımının oyuncuların yorumlarıyla birleştiği etkinlikte İzmir Şehir Tiyatroları sanatçılarının performansı alkışlarla sıkça kesildi.

Karikatürist Nuri Kurt Cebe’nin “Kuvâyi Milliye” adlı eserinde yer alan çizimlerinin de kullanıldığı performansta dramaturji Duygu Kankaytsın Çelenk, ışık tasarımı da Kaan Burmaoğlu tarafından gerçekleştirildi. Etkinlikte Buket Özkat, Devrim Karakoyun, Dine Altıok, Elçin Erdem, Işıl Keskin, Murat Sönmez, Müge Kızılbağlı, Okan Kam, Selen Şeşen ve Yasin Erol yer aldı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemer’de “Çevre Haftası” etkinlikleri

5 Haziran Dünya Çevre Günü ve Çevre Haftası dolayısıyla Kemer’de çeşitli etkinlikler düzenlendi. 

Kemer Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından Mustafa Ertuğrul Aker Parkı’nda yer alan Kemer Belediyesi Deniz Kafe yanında organize edilen etkinliğe, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer Belediye Başkan Yardımcıları Semih Top, Mehmet Derya Baytekin, Kemer Belediye Meclis Üyeleri Mehmet Akın ve Hüseyin Çelik, Kemer Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Serap Minta, Çevre Mühendisleri Antalya Oda Başkanı Hakkı Dikmen, Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) Antalya İl Koordinatör Yardımcısı Gözde Gönültaş, Antalya Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri, Kemer bölgesine yer alan otellerin temsilcileri ve öğrenciler katıldı. 

Etkinlik alanında bir konuşma yapan Başkan Topaloğlu, 5 Haziran Türkiye Çevre Haftasını kutlayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“En çok kullandığımız şeylerin başında pet şişeler geliyor. Dünya üzerinde bir dakikada 1 milyon adet pet şişe satılıyor. Bunları biz ne yazık ki çevreye atıyoruz. Bunun yanında kullandığımız poşetler yaklaşık 5 trilyon adet alınıp kullanılıyor ve sokağa atılıyor. Bunların doğada kaybolması yaklaşık bin yıl sürüyor. Okyanusa atılan bu plastik atıklar, dünya etrafında dört tur dönüyor. Bunları insanlar ayrıştırarak çöpe atmış olsa geri dönüşüme girmiş olacak. ‘Ağaç yaş iken eğilir.’ Çocuklarımızı çevreci olarak yetiştirmemiz lazım. Bizim çocukluğumuzda sınıflarda okullar dağıldıktan sonra nöbetçi öğrencilere çevre temizliği yaptırılırdı ve bu alışkanlık çocuklara küçük yaşlarda aşılanırdı. Ama artık bu işler bitti. Sigara izmaritini, cam şişeleri ve pet şişeleri yol kenarlarına ve ormanlık alanlara atıyoruz. Çocuklarımızı çevreci yetiştirebilirsek onlar da bize bu konuda engel olabilir. Etkinlikte emeği geçen tüm arkadaşlarımıza ve turizmcilere teşekkür ediyor ve çevre haftamızı kutluyorum.” dedi. 

Etkinlikte Başkan Topaloğlu, Eko okul ödülüne sahip Kemer Belediyesi Ülker – Orduvar Akman Kreş ve Gündüz Bakımevi öğrencileriyle tek tek selamlaşarak sohbet etti. 

Başkan Topaloğlu ve öğrenciler daha sonra geri dönüşüm malzemelerinden tasarlanan sanatsal atölye çalışmalarını gezerek bilgi aldı. 

Etkinlikte, Kemer Belediyesi Ülker – Orduvar Akman Kreş ve Gündüz Bakımevi öğrencileri, öğretmenleri Gülçin Yılmaz eşliğinde çevre temalı şarkılar söyledi. Minik öğrencilerin söylediği şarkılar, etkinliğe katılanlardan büyük alkış topladı. 

Etkinlikte, Kemer yöresine ait fidan dikiminin önemi, iklim değişikliğinin hayvanlar üzerindeki etkisiyle ilgili bilgilendirmeler yapıldı. 

Sualtı Fotoğraf Sanatçısı Adnan Büyük ise öğrencilere, Kemer ve çevresindeki sualtı canlılarının fotoğraflarını göstererek sualtı canlıları hakkında bilgiler verdi. 

Öğrencilerin, çevre farkındalığını artırmaya yönelik oyunlar ile eğlenceli anlar yaşadığı etkinliğe, Kemer bölgesindeki oteller de destek verdi. 

Başkan Topaloğlu ve beraberindekiler, etkinliğe destek veren turistik otellerin temsilcilerine katılım sertifikası vererek hatıra fotoğrafı çektirdi. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Logo Yazılım’dan Dünya KOBİ Günü’ne özel kampanya

Logo Yazılım, Logo Netsis Wings Entegre ve Logo GO Wings çözümlerinin e-Dönüşüm modülleriyle birlikte alımlarında KOBİ’lere özel % 45’e indirim ve 500 kontör hediye kampanyası başlattı. Kampanya, 27 Haziran Dünya KOBİ Günü’ne kadar devam edecek.

Ekonominin belkemiği olan KOBİ’lerin rekabet avantajı için ihtiyaç duyduğu verimlilik, dijital dönüşümle mümkün hale geliyor. Kârlılığı ve verimliliği artıran çözümleriyle KOBİ’lerin yanında olan Türkiye’nin en büyük yerli iş yazılımı şirketi Logo Yazılım, Dünya KOBİ Günü yaklaşırken özel bir kampanya başlattı. 

Kampanya kapsamında Logo Netsis Wings Entegre ve Logo GO Wings çözümlerinin e-Dönüşüm modülleriyle birlikte alımlarında toplam ilk yıl abonelik bedeli üzerinden %45 indirim ve 500 hediye kontör fırsatı sunuluyor. e-Dönüşüm paketi, hem Logo Netsis Wings Entegre hem de Logo GO Wings için e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-İrsaliye’yi kapsıyor. Yeni KOBİ müşterileri için geçerli olan kampanyaya, e-Defter modülü de eklenebiliyor.

Logo Esnek Ödeme Planı avantajlarıyla

Logo Yazılım’ın sunduğu Esnek Ödeme Modeli kapsamında 3 farklı ödeme planından kendileri için en uygun olanı seçebilen işletmeler, bütçe planlamalarını yaparken dijitalleşmeye ayırdıkları payı en verimli şekilde kullanarak gider yönetiminde rahatlık elde ediyor.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlimtepe’nin geleceği için 9 bin 134 metre yeni kanalizasyon hattı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, kentin gelişen bölgelerinde altyapı yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda, Körfez ilçesi İlimtepe Mahallesi’nde başlatılan 9.134 metrelik yeni kanalizasyon hattı projesinde sona yaklaşıldı.

BÜYÜYEN BÖLGELERE PLANLI YATIRIM
Kent genelinde yeni imar alanlarının ihtiyaçlarını önceden analiz ederek projelerini hayata geçiren İSU Genel Müdürlüğü, İlimtepe Mahallesi’nde yürüttüğü çalışmalarda şu ana kadar 8 bin metrelik kanalizasyon hattı imalatını tamamladı. 300 mm çapındaki betonarme borularla yapılan bu altyapı çalışmasının kalan 1.134 metrelik kısmı için saha ekipleri yoğun şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Proje kapsamında, 250 kişilik kapasiteye sahip 2 adet foseptik yapımının da tamamlanmasıyla, bölgenin artan nüfusuna uygun altyapı çözümleri hayata geçirildi. Böylece çevresel riskler en aza indirilirken altyapı hizmetleri de daha güçlü ve sürdürülebilir hale getiriliyor.

GELECEĞE YATIRIM
İSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, İlimtepe Mahallesi’nde hayata geçirilen bu altyapı yatırımlarının bölgenin hızla artan nüfusuna ve gelişen yapılaşmasına uygun çözümler sunduğunu belirtti. “Altyapı projelerimizle yalnızca bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde planlama yapıyoruz. Körfez İlimtepe’de yürüttüğümüz bu çalışmalar, çevre koruma ve sürdürülebilir şehircilik hedeflerimizin önemli bir parçasıdır.” açıklaması yapıldı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Çocuğun en ciddi işi oyundur!”

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü ev sahipliğinde düzenlenen “Her Yerde ve Herkes İçin Oyun” temalı “Uluslararası Oyun Kongresi” 1-3 Haziran 2025 tarihlerinde Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi ve Çarşı Yerleşke’de gerçekleştirildi.

Kongrenin açılış konuşmaları Kongre Başkanı Prof. Dr. Nurper Ülküer, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Amerikan düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nden Sweta Shah, İstanbul Milletvekili ve Çocuk Hareketi Danışma Kurulu Başkanı Elif Esen tarafından yapıldı.

Tarhan: “Yaşadığımız olayları bir çocuğun oyunu ele alışı gibi ele almayı başarmalıyız”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, oyunun çocuk gelişimi ve toplumsal yaşam için taşıdığı hayati öneme dikkat çekerek, “Türkiye’nin şu anda en çok önemli ihtiyaçlarından birisi de hayatı anlayış yaklaşımımızdır. Anadolu irfanı olan bu coğrafyada, Mevlana yetiştirmiş bu coğrafyada daha mutlu, daha huzurlu yaşamayı başarmamız gerekiyor. Yaşadığımız olayları, en ciddi olayı bile bir insanın eğlenceli bir şekilde, soğukkanlı bir şekilde, bir çocuğun oyunu ele alışı gibi ele almayı başarabilirsek birçok problemimiz çok daha kolay düzelir. Her olaya bir savaş stratejisiyle yaklaşmayız.” dedi.

Konuşmasında nörobilimin oyunun faydalarını kanıtladığını aktaran Prof. Dr. Tarhan, “Bir çocuk, çocukluk döneminde iyi oyun oynayarak, her şeyi deneyimleyerek büyürse bir akış duygusu yakalıyor. Bu akış duygusu, pozitif psikolojide insanın bir iş yaparken saatlerin nasıl geçtiğini anlamadığı duygudur. Çocuğun en ciddi işi oyundur. Erişkinlerin de en ciddi işi, bir işi oyun kolaylığında ve tadında başarabilmesidir. Bu böyle olduğu zaman insan yaşlanmıyor, Alzheimer’a bile iyi gelir.” diye konuştu.

 Oyunun antidepresan etkisi var!

“Oyun oynarken beynin mutlulukla ilişkili bölgeleri aktif hale gelir. Bu süreçte haz duygusuyla bağlantılı olan dopamin ve anlam duygusuyla ilişkilendirilen serotonin hormonları salgılanır. Eğer oynanan oyun anlamlı bir içeriğe sahipse, sadece geçici bir haz değil, sürdürülebilir bir mutluluk da ortaya çıkar.” diye konuşan Prof. Dr. Tarhan, “Serotonin antidepresandır. Oyunun antidepresan etkisi var. Bunu söyleyebiliriz. Çocuklar için olduğu gibi erişkinler için de aynı. Ama erişkinin yaptığı işi o akış duygusuyla yapabilmesi önemli.” şeklinde konuştu.

Oyun sırasında çocukların gelişimi değerlendiriliyor

Günümüzde çocuk gelişimiyle ilgili teoriler arasında öne çıkan yaklaşımlardan birinin de çocuğun, oyun yoluyla otonom sinir sisteminin işleyişini öğrendiği ve deneyimleyerek geliştirdiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Oyun sırasında çocukların gelişimi farklı alanlarda değerlendirilir. Bazı testlerle çocukların özellikle ince motor becerileri ölçülür. Aynı zamanda çocuk ve ergen psikiyatrisinde sıklıkla kullanılan duyu bütünleme profili sayesinde çocuğun; ince motor becerileri, kaba motor becerileri, dil gelişimi, sosyal becerileri ve duyusal becerileri gibi çok yönlü gelişim alanları değerlendirilir. Tüm bu beceriler ise oyun sırasında doğal olarak gelişir.”

Duygusal zekâ açısından da oyun çok kritik

Oyunun aynı zamanda değerler eğitiminin bir parçası olduğunu, çocuğun oyun oynarken; emek vermeyi, sabırlı olmayı (sebat etmeyi), bir gruba ait olma duygusunu öğrendiğini anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Bu da onun sosyal zekasını geliştirir. Aynı zamanda oyun, mantıksal zekanın da gelişimine katkı sağlar. Çocuk oyun sırasında; sıralama yapmayı, zamanlamayı ve neden-sonuç ilişkisi kurmayı öğrenir. Bu süreçte beyinde farklı nöral ağlar (networkler) gelişir. Duygusal zekâ açısından da oyun çok kritiktir. Özellikle duyguların düzenlenmesinden sorumlu olan anterior singulat korteks bölgesi – ki bu bölge beynin ‘vites kutusu’ olarak da adlandırılır – oyun esnasında aktif olur. Bu bölge, duyguların hızını ayarlamada (yavaşlatma/hızlandırma) önemli bir rol oynar.” dedi.

Çocuğun gelişimi açısından en kritik dönem 4-6 yaş aralığı

Tüm bu nedenlerle oyunun, sadece eğlence değil; çocuğun nörobiyolojik, sosyal, duygusal ve bilişsel gelişiminde hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Çocuğun gelişimi açısından en kritik dönem 4-6 yaş aralığıdır. Bu dönemde çocuğa teorik bilgi yüklemek yerine onunla birlikte oynamak, hoplamak, yazmak, çizmek gereklidir. Çünkü çocuk bu yaşlarda sadece bilgi değil, aynı zamanda kurallı yaşamayı, disiplini, empatiyi ve başkalarının hakkına saygı duymayı oyun yoluyla öğrenir. Oyun, çocuğun hem zihinsel hem duygusal hem de sosyal gelişimini destekler. Oyun sırasında kurallar vardır, bu da çocuğa kurallara uymayı ve sınır koymayı öğretir. Oyunun içerisinde empati, paylaşım, bekleme, anlayış gibi sosyal beceriler gelişir. Ancak günümüzde birçok çocuk yalnızca dijital oyunlarla vakit geçiriyor.”

Bedeli ağır oluyor…

Dijital oyunların çocuğun gelişimini sekteye uğrattığını ve çocuklarda ‘klip sendromu’ da denilen otizm belirtileri görülebildiğini anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Ne zaman ki tableti elinden alıp, anne-baba çocukla aktif oyun oynamaya başlıyor; o zaman çocuktaki gelişme hızlanıyor. Ancak bu dönüşümün sağlanabilmesi için de çok geç kalmamak gerek. Özellikle dil gelişimi, 4 yaşından sonra çok zor ilerliyor. Bu yaşlardan sonra çocuklarda kalıcı dil bozuklukları gelişebiliyor. Anne babalar bazen tableti bir tür ‘ucuz bakıcı’ gibi görüyor. Tableti veriyor, çocuk saatlerce sessizce oynuyor. Bu ebeveynin de işine geliyor. Ama bunun bedeli ağır oluyor. Çocuğun gelişimi duruyor. Unutmayalım, çocuk için oyun, en ciddi iştir.”

“Öyle sera çiçeği gibi çocuk yetiştiremeyiz”

Oyunun, çocukların eleştirilme, üzülme, canının yanması gibi durumlarla karşılaşarak stres yönetmeyi öğrendiği bir alan olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, “Öyle sera çiçeği gibi çocuk yetiştiremeyiz. Öğrenecek. Bu da oyun esnasında, arkadaşlar arasında oluyor.” diye konuştu.

Modernizmin getirdiği hızlı yaşamın çocukların sokağa çıkıp oynama imkanlarını kısıtladığını ifade eden Prof. Dr. Tarhan, akrabalık bağlarının zayıflamasıyla çocukların apartmanda dahi arkadaş bulmakta zorlandığını, bu nedenle, en azından 3 yaşına gelen çocukların kreşe gönderilmesini tavsiye ederek, “Kreşe gittiği zaman çocuk orada sosyalleşmeye başlıyor. Birçok korkuları gidiyor, ihtiyaçlarını karşılıyor. Aslında hayatı öğreniyor, her şeyi öğreniyor.” dedi.

Kurtuluş Savaşı’nda oyun

İstanbul Milletvekili ve Çocuk Hareketi Danışma Kurulu Başkanı Elif Esen, babaannesinin Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşadığı bir anıyı paylaşarak, o dönemde Bursa Gemlik’ten İstanbul’a göç etmek zorunda kalan ailesinin Haydarpaşa Garı’nda Kızılay çadırlarında kaldığını anlattı.

Elif Esen, “Babaannem, Kızılay görevlilerinin kendilerine oyunlar oynattığını anlatırdı. Savaş döneminde, o travmatik ortamda çocuklara savaş hissiyatını daha az hissettirmek için ‘ağızlarında yumurta taşıma oyunu’ oynatmışlar.” diyerek oyunun en zor zamanlarda bile bir hayata tutunma ve dayanışma aracı olduğunu belirtti.

“Çocuk siyasetten büyüktür”

Siyasetten önce de sivil toplumda çocuklar için çalıştığını belirten Esen, “Umudum ve derdim her daim çocukların umut dolu olmaları ve geleceklerine güvenle hayal kurabilmeleri için onlara destek olmaktır.” ifadesinde bulundu.

“Çocuk siyasetten büyüktür” anlayışıyla fikir annesi olduğu “Çocuk Hareketi”nin doğuşunu anlatan Elif Esen, bu sivil inisiyatifin Meclis’teki farklı partilerden milletvekillerini bir araya getirdiğini söyledi.

“Çok kısa bir zamanda 5 ayrı partiden 10 milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin basın salonunda ‘Gazzeli çocuklar yaşamalı’ diye bir basın toplantısı düzenledik.,” diyerek hareketin başarısına dikkat çeken Esen, partiler üstü bir bakışla kurulan bu inisiyatifin, Türkiye’nin dört bir yanından sivil toplum kuruluşlarını, akademisyenleri, hukukçuları, sağlıkçıları, eğitimcileri ve iş insanlarını bir araya getirdiğini ve Prof. Dr. Nurper Ülküer’in bu sürecin en büyük destekçisi olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin: “Oyun aslında yaşamın bütününde var”

Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, “Oyun aslında yaşamın bütününde var. Daha dünyaya gelmeden önce anne karnında oynamaya başlıyor çocuklar. Oynamadığı zaman orada bir aksilik oluyor. Oynadıkları zaman biz onların oynamasından mutlu oluyoruz. Demek ki her şey yolunda gidiyor diyoruz. Doğduktan sonra yine oynuyorlar. Büyüdükçe devam ediyor. Aslında ölene kadar devam ediyor. Oynadıkça iletişim kuruyoruz. Oynadıkça öğreniyoruz. Oynadıkça ekip halinde çalışmayı öğreniyoruz. Oynadıkça birbirimize dokunmayı görüyoruz. Oynadıkça insani değerlerimizin farkına varıyoruz. Hayat hep bir oyun. Yaşamımızdan hiç çıkarmamız gereken en büyük değerlerimizden biri oyun.” diye konuştu.

Prof. Dr. Nurper Ülküer: “Oyunun yaşamın her alanına entegre edilmesi gerek”

Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Nurper Ülküer, oyunun yeniden hatırlanması ve yaşamın her alanına entegre edilmesi gerektiğini belirterek, bu kongrenin temel amaçlarından birinin de bu olduğunu ifade etti.

Birleşmiş Milletler’in geçtiğimiz yıl 11 Haziran’ı “Dünya Oyun Günü” ilan etmesine değinen Prof. Dr. Ülküer, “Bu karar, oyunu tekrar günlük yaşamımıza getirmek için atılmış önemli bir adım. Çünkü oyun; kültürleri, gelenekleri ve ekonomik problemleri aşan, herkesin ortak kullandığı evrensel bir dildir.” dedi.

Oyunun nörobiyolojik ve psikolojik olarak geliştirici, değiştirici ve rahatlatıcı bir araç olduğunun bilimsel çalışmalarla kanıtlandığını vurgulayan Prof. Dr. Ülküer, bu kongrede oyunun bilimsel yönlerinin detaylıca ele alınacağını belirtti.

Ebeveynler oyun oynamayı bilmiyorlar, unutmuşlar

Haziran ayının “Ebeveynlik Ayı” olarak da kabul edildiğini hatırlatan Prof. Dr. Ülküer, ebeveynlerin çocukların hayatındaki ve oyun süreçlerindeki rolüne dikkat çekti.

Prof. Dr. Ülküer, “Yıllardır ebeveynlere ‘Çocuklarınızla oynayın’ diyoruz. Ancak fark ettim ki, ebeveynler oyun oynamayı bilmiyorlar, unutmuşlar. ‘Mış gibi’ oynuyorlar ve çocuklar bunun farkında. Çünkü biz oyun oynamayı unuttuk. Oyunbazlığı geri getirmemiz gerekiyor.” diyerek ebeveynlerin de oyun sürecine aktif ve içten katılımının önemini vurguladı.

Kriz durumlarında, afetlerde ve deprem sonrasında oyunun rahatlatıcı ve rehabilite edici gücüne dikkat çeken Prof. Dr. Ülküer, “Oyun bir haktır. Sadece çocuğun değil, yetişkinin de hakkıdır.” dedi.

Sweta Shah: “Oyun, insanlar beceri geliştirdiklerini fark etmeden pek çok beceriyi geliştirebilir”

Amerikan düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nden Sweta Shah, kongrede bulunmaktan duyduğu heyecanı dile getirerek, “Umarım bugün ortaya çıkan bazı araştırmalar, İstanbul için, Türkiye için, ülke için bir sonraki aşamanın ne olması gerektiğini düşünmenize yardımcı olabilir.” ifadelerini kullandı.

Brookings Enstitüsü olarak herkes için, her yerde oyunun gücüne inandıklarını vurgulayan Shah, “Oyun, insanlar beceri geliştirdiklerini fark etmeden pek çok beceriyi geliştirebilir çünkü çok eğlenceli ve neşelidir. İnsanlar oyun oynarken öğrendiklerini düşünmezler. Ancak araştırmalar gösteriyor ki, oyun günlük deneyimlere, pazar, mağaza, sokak ve sınıf tartışmalarına entegre edildiğinde, sadece küçük çocukların değil, yetişkinlerin de beynini yavaş yavaş ve sürekli olarak geliştirir. Çünkü beyinlerimiz yavaşlasa da büyümeye devam ediyor.” diye konuştu.

Açılışın ardından Çocuk ve ergen psikoterapisinde uzmanlaşmış bir psikoterapist olan Dr. Joanna Fortune “Why We Play?” (Neden Oynarız?) başlıklı bir konferans verdi.

Kongre 3 gün sürdü

3 gün süren kongre boyunca alanında öncü birçok yerli ve yabancı akademisyen ve uzman, panelist, moderatör ve atölye yürütücüsü olarak değerli bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Kongrede, nesiller arası oyun, oyun ve yaratıcılık, doğada oyun, dijital oyunlar, erken çocukluk (bebeklik, okul öncesi ve ilkokulun ilk yılları) dönemi ve oyun, okul dönemi ve oyun, ergenlik dönemi ve oyun, ebeveynlik ve oyun (oyuncu anne babalar, oyuncu kişilikler), yetişkinlik dönemi ve oyun, yaşlılık dönemi ve oyun (oyuncu büyükanne ve büyükbabalar) gibi konular ele alındı.  Kongre kapsamında katılımcılara çeşitli ve zengin içerikli atölye çalışmaları sunuldu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Özel bireyler yaptıklarıyla anılmak istiyor

Fatih Ortaokulu özel eğitim sınıfı öğrencileri tarafından 10’uncusu düzenlenen yıl sonu sergisinde özel öğrenciler yaptıklarıyla anılmak istediklerini ifade ettiler.

Kahramankazan Belediyesi Engelsiz Kafe’de gerçekleştirilen sergiye Kahramankazan Belediye Başkan Yardımcısı Ali İhsan Baykurt, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kemal Yıldırım, İlçe Müftüsü Abdullah Yalman, İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Mustafa Albayrak, İlçe Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Osman Demirel, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

YAPMAK İSTEDİKLERİMİZLE DEĞİL YAPTIKLARIMIZLA ANILMAK İSTİYORUZ

Özel eğitim öğrencilerinin hazırladıkları oyun havası koreografisi ile başlayan yıl sonu sergisinde saz ve kaşık sesleri alkışlarla karşılık buldu. Koreografi gösterisinin ardından özel bireylerle yıl sonu sergisinin açılış kurdelesini kesen Başkan Yardımcısı Baykurt ve protokol üyeleri, hem veliler, öğretmenler ve öğrenciler işbirliği ile yapılan ürünleri inceledi hem de sadece özel eğitim öğrencilerinin elleriyle hazırlanan, farklı boyama tekniklerinin kullanıldığı resim sergisini ziyaret ettiler. Örgü çanta, sepet ve aksesuarların yanı sıra taş tozundan oluşan ürünleri de kendi imkanlarıyla üreterek tanıtımını gerçekleştiren Fatih Ortaokulu özel eğitim sınıfı öğrencileri, farkındalık yaratmaktan daha çok “Yapmak istediklerimizle değil, yaptıklarımızla anılmak istiyoruz” mesajını verdiler.

FARKLILIKLARIMIZ BİZİM İTİCİ GÜCÜMÜZ

Özel bireylerin hayatın her aşamasında ayrı bir değer görmesi gerektiğini dile getiren Başkan Yardımcısı Baykurt: “Öğretmenlerin çabaları, özel yavrularımızın başarılı çalışmaları sonucunda gerçekleştirilen bu sergi bizlere gösterdi ki farklılıklarımız aslında bizim itici gücümüz. Ortaya çıkarmış oldukları eserlerden dolayı özel öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Başarılarınız daim olsun inşallah. ” dedi.

Fatih Ortaokulu özel eğitim sınıfı öğretmenleri Tuğba Yılmaz ve Gizem Çoşkun da sergiye katılımlarından dolayı Başkan Yardımcısı Baykurt’a teşekkür ettiler.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

11. Güneşin Evi Türkiye Festivali’nin ilk etabı yapıldı

Kemer’de bu yıl 12’incisi düzenlenen Uluslararası Güneşin Evi Türkiye Festivali’nin ilk etabı gerçekleştirildi.

Kemer Belediyesi’nin destekleriyle Bağımsız Devletler Topluluğu Eğitim, Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (FİLİZ) tarafından Mustafa Ertuğrul Aker Parkı’nda yer alan Kemer Belediyesi Deniz Kafe yanında düzenlenen festivalin ilk etabına, Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Derya Baytekin, FİLİZ Derneği Başkanı Yana Balta, FİLİZ Derneği Başkan Yardımcısı Hasan Balta, çok sayıda vatandaş ile yerli ve yabancı misafir katıldı.

Gece’de Gürcistan’dan gelen 190 kişilik Saukune dans grubu, geleneksel kıyafetlerle dans gösterileri sundu.

Yaklaşık iki saat süren programda dansçılar izleyenlere hem eğlenceli hem de güzel bir akşam yaşattı. Dansçıların sunduğu dans performansı izleyenlerden büyük alkış topladı.

Festivalin ilk etabının açılışında konuşan Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Derya Baytekin, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun selamını ileterek, “Kemer Belediyesi olarak sanata ve sanatsal faaliyetlere önem veriyoruz. Bu yıl 11’incisi düzenlenen festival hem sanat hem de turizme büyük katkı sağlıyor. Organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi.

Program sonrası Başkan Yardımcısı Baytekin, festivale katılan dansçılara hediyeler verirken dansçılar da çeşitli hediyeler takdim etti.

Festivalin ikinci etabının 7 Haziran Cumartesi günü son etabının ise 5 Ağustos Salı günü yapılacağı belirtildi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı