Yıllık arşivler: 2025

10 Bölümden Oluşan ‘Esrarengiz Adalar’ 12 Ocak Pazar 21.00’de National Geographic Ekranlarına Geliyor!

Dünyanın dört bir yanındaki izole edilmiş, kaynakları kısıtlı gizemli adaları keşfe hazır mısınız? Garip mezarlardan, ürkütücü seslere kadar uzman ekiplerin araştırdığı unutulmaz tarihi kalıntıların, tuhaf canlıların ve geçmişteki karanlık olayların araştırıldığı 10 bölümden oluşan “Esrarengiz Adalar”, 12 Ocak Pazar günü saat 21.00’de National Geographic ekranlarına geliyor.

 

Bilimin, keşfin ve hikâye anlatımının gücüne inanarak 130 yılı aşkın bir süredir dünyanın en güvenilir markalarından biri olmayı sürdüren National Geographic’in birbirinden iddialı yapımlarını D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2025’te Fintek ve Ödeme Dünyasında Büyük Dönüşüm: Türkiye Bölgesel Merkez Olmaya Hazırlanıyor

Finansal teknolojiler (fintek) ve ödeme sektörleri, hızla değişen kullanıcı beklentileri ve teknolojik yeniliklerle 2025’te de dönüşümüne hızla devam edecek. Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan, ödeme yöntemlerinin hem hız hem de güvenlik açısından önemli ölçüde gelişeceğini belirterek, bu ivmenin ülkenin bölgesel bir fintek merkezi olma hedefine güçlü destek sağlayacağını vurguluyor.

 

Yeni nesil ödeme çözümleri, yapay zekâ, davranışsal biyometri, dijital cüzdanlar ve anında ödeme sistemleri gibi teknolojiler, fintek ve ödeme endüstrilerinde köklü değişimleri beraberinde getiriyor. Tüketicilerin ödeme alışkanlıklarındaki dönüşüm, sektördeki tüm oyuncuları etkiliyor. Dijitalleşme ve teknolojik yeniliklerin hızlanmasıyla birlikte, 2025 yılı itibarıyla Türkiye’deki fintek ve ödeme ekosistemi daha da güçlü bir ivme yakalayacak. Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan, bu dönüşümün ana odağında küresel ve yerel gelişmelerin önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, 2025’te öne çıkacak dijital cüzdanlar, yapay zekâ çözümleri ve açık bankacılık gibi trendlerin hem kullanıcı deneyimini hem de işletmelerin iş modellerini yeniden tanımlayacağını söylüyor.

 

Ekemen Fidan’a göre, dijital cüzdanlar, yapay zekâ destekli çözümler, gömülü finans uygulamaları ve sürdürülebilir ödeme yöntemleri, özellikle genç ve teknolojiye yatkın nüfusu sayesinde Türkiye’de hem tüketici deneyimini hem de iş dünyasının rekabet avantajını artıracak.

 

Dijital Cüzdanlar ve Gömülü Finans, Ödeme Dünyasını Yeniden Şekillendiriyor

 

Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan, fintek sektöründeki dönüşümün 2025’te hız kazanacağını belirterek, dijital cüzdanlar ve entegre finansal çözümlerin sektördeki rolünün giderek arttığını vurguluyor: “Dijital cüzdanların ve gömülü finans uygulamalarının yaygınlaşması, kullanıcı deneyimlerini yeniden şekillendiriyor. Bu gelişme, tüketicilerin nakit ve fiziksel kart kullanımını azaltarak mobil ödeme sistemlerini ve dijital çözümleri merkezine almasını sağlıyor. Özellikle genç neslin bu çözümlere olan ilgisi, Türkiye’de dijital ödeme ekosisteminin hızlı büyümesinin önünü açıyor. Aynı zamanda dijitalleşme, işletmeler için operasyonel verimlilik kazandıran ve yeni iş modelleri oluşturma fırsatı sunan bir dönüşüm olarak öne çıkıyor.”

 

Yapay Zekâ ile Akıllı Finans, Rekabette Fark Yaratıyor

 

Yapay zekâ uygulamalarının müşteri davranışlarını analiz ederek kişiselleştirilmiş öneriler sunduğuna ve risk yönetimini daha etkin hale getirdiğine işaret eden Ekemen Fidan, özellikle KOBİ’lerin bu sayede rekabet gücü kazanacağını belirtiyor. Robo-danışmanlık teknolojileri de bireylerin yatırım kararlarını optimize ederek, finansal okuryazarlığı artırma potansiyeli taşıyor.

 

Açık Bankacılık ve Sürdürülebilir Ödemeler: Geleceğin Finans Ekosistemi

 

Gömülü finans çözümleri, şirketlerin finansal hizmetleri iş modellerine entegre etmesine olanak tanırken, açık bankacılık uygulamaları finansal verilerin güvenli şekilde paylaşılmasıyla inovasyonun önünü açıyor. 2025 ve sonrasında finans sektöründe açık bankacılık uygulamaları, önemli dönüşümlere yol açacak. Açık bankacılığın benimsenmesi, bankaların ve finansal hizmet sağlayıcıların müşteri deneyimini geliştirmek için daha kişiselleştirilmiş ve yenilikçi çözümler sunmasını sağlayacak. Yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojilerin entegrasyonu, risk yönetimi, müşteri hizmetleri ve dolandırıcılık tespiti alanlarında daha etkin uygulamaların geliştirilmesine katkı sağlayacak. Türkiye’de, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), dijital bankacılık ve açık bankacılık alanında önemli adımlar atıyor. 2025 yılına kadar denetim ve gözetim faaliyetlerinin artırılması planlanıyor, bu da sektördeki güvenliği ve düzenlemelere uyumu güçlendirecek. 

 

Sürdürülebilir finans çözümleri ve çevre dostu ödeme yöntemleri de 2025’te hem tüketiciler hem de işletmeler için öncelikli hale gelecek. Karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen yeşil finans girişimleri, çevresel sorumlulukların yerine getirilmesinin yanı sıra marka itibarını da güçlendirecek.

 

Türkiye’nin Küresel Fintek Atılımı: 2025 Vizyonuna Doğru

 

Sürdürülebilirlik ve regülasyon alanındaki yeniliklerin de 2025’in önemli gündem maddeleri arasında yer alacağını belirten Ekemen Fidan, fintek oyuncularının bu dönüşümlere hızla uyum sağlamalarının kritik olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’nin güçlü bankacılık altyapısının ve yenilikçi finansal çözümler üretme potansiyelinin, İstanbul’u küresel bir finans merkezi haline getirme hedefini desteklediğini söyleyen Ekemen Fidan, On İkinci Kalkınma Planı (2024-2028) kapsamında fintek sektörüne yönelik adımların da bu hedefe önemli katkı sağlayacağını ifade ediyor: “Finansal teknolojiler alanında uzmanlık sertifikası programlarının başlatılması, İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü’nün kurulması ve fintekler için teknoloji tedarik destek programlarının uygulanması gibi adımlar, sektörü daha da güçlendirecek. Ayrıca, Dijital Türk lirası Projesi’nin ikinci fazının tamamlanması, Türkiye’nin dijital finans dünyasında daha da güçlü bir konum elde etmesini sağlayacak.”

 

Ekemen Fidan konuyla ilgili olarak: “Dijitalleşme, sadece teknolojik bir değişim değil, aynı zamanda kullanıcı deneyimini yeniden tanımlayan bir süreç. Türkiye, genç ve yeniliklere açık nüfusuyla bu dönüşümün merkezinde yer alarak, küresel fintek dünyasında rekabet gücünü artıracak. 2025 ise fintek ve ödeme sistemleri için önemli bir yıl olacak. 2025 yılı, finansal teknolojilerde yeniliklerin sınırlarını zorlayacak bir dönem olarak öne çıkarken, Türkiye güçlü altyapısı ve dinamik pazarıyla bu dönüşümde önemli rol üstlenmeye hazır. İş dünyası, bu fırsatlardan yararlanarak geleceğin finansal çözümlerine öncülük etmek için şimdiden harekete geçmeli.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Soğuk Hava Çocuklarda Astımı Tetikliyor

Ülkemizde de okul çağındaki her 7 çocuktan 1’inde astım görüldüğü belirtiliyor. Kış aylarında soğuk hava, grip gibi viral enfeksiyonlar, hava kirliliği ile kapalı ortamlarda artan hayvan tüyü, toz ve küf gibi alerjenler astımı tetikliyor. Bu nedenle, kış aylarında okul çağındaki çocuklarda daha yaygın görülen astım tedavi edilmediğinde veya kontrol altına alınamadığında çocuğun fiziksel aktivitelerini kısıtlayabiliyor ve okul performansını olumsuz etkileyebiliyor. Ayrıca sürekli tedavi gerektiren durumlarda psikolojik sorunlara da neden olabiliyor. Çocuklarda okul kaybı ve hastane yatışlarının önemli bir sebebi olan astımın belirtileri ise tedaviyle kaybolabiliyor. Ancak,  bu durum tüm çocuklar için geçerli olmuyor, hastalık kontrol edilmezse yaşam boyu sürebiliyor.  Acıbadem International Hastanesi Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, astımın kontrol altına alınmasında hekim, ebeveyn ile çocuğun işbirliği ve düzenli yapılan takiplerin büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, “Doğru tedaviyle çocuklar yaşıtları gibi sosyal aktivitelere katılabilir ve okul hayatına sorunsuz devam edebilirler. Anne babaların dikkat etmeleri gereken en önemli nokta ise çocuk biraz düzelince ‘iyileşti’ düşüncesiyle hemen ilaçları bırakmamak olmalı. Aksi halde hastalık ilerleyip kalıcı bir iz bırakabilir” diyor.

 

Çocuklarda astımın 4 önemli sinyali! 

Astım, solunum   yollarının kronik bir   şekilde  yüzeysel olarak iltihaplanması sonucu daralması ve aşırı duyarlılık göstermesiyle ortaya çıkan bir solunum hastalığı. Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, solunum yolunda enfeksiyon gibi çeşitli  sebeplerle tahriş oluştuğunda gelişen belirtileri şöyle özetliyor: 

  • Düzelmeyen  öksürük
  • Sık sık nefes alma veya  nefes  alırken zorlanma
  • Hırıltılı solunum (vizing)
  • Efor sırasında ( özellikle koşarken veya spor yaparken) nefes almakta güçlük çekme veya hırıltı oluşması

Atakları önlemek için bu kurallara dikkat!Çocuklarda astım; atopi (yani  doğuştan  yatkınlık),   alerjenlere yoğun maruz kalma (ev tozu akarları, polenler, küf), evde sigara içilmesi, hava kirliliği ve sık geçirilen solunum yolu enfeksiyonları gibi etkenler nedeniyle oluşuyor. Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, astım ataklarının önlemesinde çocuğun ilaçlarını düzenli kullanmasının, sigara dumanından uzak kalmasının, okul ortamında ve servislerde toz ile hayvan tüyü gibi ortamlardan kaçınmasının ve kokulardan uzak kalmasının büyük bir önem taşıdığını söylüyor.

Okul yönetimini mutlaka bilgilendirin! 

Hafif astımı olan çocuklar dahi bazen çok ağır astım atakları yaşayabiliyorlar. Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, bu nedenle öğretmenlerin ve okul  yönetiminin   mutlaka bilgilendirilmesi gerektiğine işaret ederek, “Bu sayede okul yönetimi çocuğun sağlık durumu için acil müdahale gerektiğinde hazırlıklı olur ve doğru müdahalede bulunur. Ayrıca çocuğun tetikleyici ortamlardan kaçınabilmesi sağlanabilir. Bunların yanı sıra   çocuğa, örneğin spor derslerindeki aktivitelerin düzenlenmesi gibi özel düzenlemeler yapabilir” diyor. 

Yaşına uygun olarak eğitim şart!

Okulda oluşabilecek astımla ilgili sorunları öneyebilmek için çocuğa, yaşına uygun olarak astım hastalığı ve ilaçları hakkında bilgi vermenin son derece önemli olduğunu vurgulayan Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, “Çocuğa astım atağı geçirirse ne yapması gerektiği ve ilaçların doğru kullanımı mutlaka anlatılmalıdır. Bu bilgiler kendine olan güvenini artırır ve acil durumlarda paniğe kapılmasını önler” diye konuşuyor.

“Çocuğum iyileşti” düşüncesiyle ilacı asla bırakmayın! 

Okul çağındaki çocuklarda gelişen astımın tedavisinde, her yıl grip aşısı dahil olmak üzere, genel koruyucu önlemlerin alınması büyük bir önem taşıyor. Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, tedavinin çocuğun yaşı ve hastalığın seyri gibi etkenlere bağlı olarak planlandığını vurgulayarak, “Astımı uzun vadede kontrol altına almak için ‘kontrol edici’ ilaçlara başvurulmaktadır. Ayrıca atak sırasında semptomları hafifletmek amacıyla hızlı etki gösteren ilaçlar verilmektedir. Tedaviden etkin sonuç alınabilmesi için ilaçların doğru şekilde ve zamanında kullanılması, çocuğun hastalığı konusunda eğitilmesi, düzenli olarak doktor kontrolünden geçmesi, tetikleyici faktörlerden uzak durması gerekmektedir. Doktorun önerilerine uyulması çok önemlidir. Örneğin, çocuk biraz  düzelince, anne babalar ‘çocuğum iyileşti’ düşüncesiyle ilaçları asla bırakmamalıdır. Aksi halde hastalık ilerleyip kalıcı bir iz bırakabilir” diyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ormanın Ruhu Dile Geldi

Keçiören Belediyesi Mehmet Ali Şahin Çocuk Eğitim Merkezi ve Osman Hamdibey İlkokulu öğrencileri sıfır atık ve geri dönüşüm temalı bir tiyatro gösterisi hazırladı.

Çevre duyarlılığını artırmak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla hazırlanan oyun, özellikle çocukları eğlendirirken öğretti. Birinci sınıf öğrencileri tarafından sergilenen “Ormanın Sıfır Atık Seferberliği” adlı tiyatro gösterisini öğrenciler büyük ilgi ile izledi. Öğrencilerin üç hafta boyunca titizlikle hazırlandığı tiyatro gösterisinde birçok canlıya ev sahipliği yapan ormanların, insanlar tarafından nasıl kirletildiği, bu kirliliğin yarattığı sorunlar ve bu kirliliğin yaşanmaması için alınabilecek önlemler, mesajlar verilerek anlatıldı.

Desteğe hazırız

Oyunun hazırlık aşamasından itibaren ulaşım ve mekân, tiyatro gösterisinde kullanılacak materyal ve drama hocalarıyla her aşamada destek veren Keçiören Belediyesi Eğitim Birimi yetkilileri, “Böyle anlamlı projeler için her daim desteğe hazırız. Öğretmenlerimiz bizden bir talepte bulunduğunda mutlaka gereken desteği vermek için elimizden geleni yaparız” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

The Walt Disney Studios, Türkiye’de Ve Dünyada 2024’ün En Çok Gişe Yapan Stüdyosu Oldu

The Walt Disney Studios yapımları, 2024 yılında Türkiye’de yaklaşık 1 milyar TL gişe hasılatı ve 5.742.333 seyirciyle yaklaşık %46’lık pazar payına ulaştı. Bu başarı, Disney’i yabancı film stüdyoları arasında Türkiye’nin en başarılı stüdyosu konumuna taşıdı. Disney, aynı zamanda dünya genelinde 5,46 milyar dolar gelir elde ederek küresel anlamda da en başarılı stüdyo oldu. 2019’dan bu yana dünya çapında 5 milyar doları aşan ilk stüdyo olarak Disney, son 9 yılın 8’inde küresel gişe liderliğine ulaşmayı başardı.

Disney yapımları yıl boyunca sinemaseverleri salonlara topladı. Ters Yüz 2, yaklaşık 2,5 milyon izleyiciye ulaşarak Türkiye’de 2024 yılının en çok izlenen yabancı filmi olurken aynı zamanda Türkiye tarihinin en çok izlenen yabancı animasyon filmi ünvanını kazandı. Öte yandan, Deadpool ve Wolverine ise yaklaşık 1,5 milyon izleyiciyle 2024 yılında Ters Yüz 2’den sonra en çok izlenen yabancı film olmayı başardı. Bu başarıyla Deadpool ve Wolverine tüm zamanların en çok izlenen süper kahraman filmleri arasına girdi.

Türkiye’de büyük bir hayran kitlesine sahip olan Moana’nın yeni macerası Moana 2, 2024’ün en çok izlenen 3. yabancı animasyon filmi oldu. Moana 2, yaklaşık 1 milyon kişi tarafından sinemada izlenirken, 175 milyon TL’nin üzerinde bir gişe hasılatı elde etti. Bu başarıya katkı sağlayan filmler arasında, halen vizyonda olan Mufasa: Aslan Kral, 2024 yılında yaklaşık 110 bin seyirciyi sinema salonlarına çekti. Ayrıca, “Maymunlar Cehennemi: Yeni Krallık “417 bin, “Zavallılar” 213 bin ve “Alien: Romulus” 119 bin izleyiciye ulaşarak önemli bir başarı elde etti. 

Disney, 2024’te de sinema endüstrisindeki gücünü ve başarısını bir kez daha gösterdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gölcük Belediyesi, Türk müziğinin efsane ismi Zeki Müren’i anmak üzere özel bir gece düzenleyecek.

Gölcük Belediyesi, Zeki Müren’i vefatının 29’uncu yılında unutmadı. Bu kapsamda Gölcük Belediyesi; eserleri ve yaptığı bestelerle yaşadığı döneme damga vuran ve besteci, söz yazarı ve yorumcu Zeki Müren için 10 Ocak Cuma günü konser programı düzenleyecek. Kazıklı Kervansarayı Kültür Yapısı’nda düzenlenecek olan ‘Zeki Müren Şarkıları Konseri saat 20.00’da başlayacak. Programda “Sanat Güneşi” olarak tanınan sanatçının en güzel şarkıları, Gölcük Belediyesi Türk Sanat Müziği Gölcük Korosu tarafından seslendirilecek.

 

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, tüm hemşehrilerini ücretsiz olarak düzenlenecek konsere davet etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2025 ekonomik program ile “Kararlılık Yılı” İhracatçı döviz kurunda enflasyon kadar artış istiyor

Türkiye’ye 2024 yılında 18,4 milyar dolar döviz kazandıran Egeli ihracatçılar 2025 yılını ekonomik program ile “Kararlılık Yılı” olarak niteledi. Egeli ihracatçılar, rekabetçiliklerini koruyabilmek için enflasyon kadar artan döviz kuru taleplerini dillendirdiler.

 

“2024 yılı ihracat performansı değerlendirme ve 2025 yılı öngörüleri toplantısı”nda konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “2023 yılında hedefimiz mevcudu korumak hedefimiz olacak demiştim. 2024 yılına girerken de hedefimiz mevcudu korumaktı, bizim için “Bir Ümit Yılıydı” ancak “Ayakta Kalma yılı” oldu. 2025 ise ekonomik program ile “Kararlılık Yılı” olacak. 2024 yılını yüzde 1 artışla 18,4 milyar dolar ihracatla geride bıraktık. Bunu da tarım ve maden sektörlerinin ihracat başarısına borçluyuz. Sanayi ihracatımız 9,5 milyar dolar, tarım ürünleri ihracatımız yüzde 4 artışla 7,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Madencilik ihracatımız yüzde 23 artışla 1,3 milyar dolara ulaştı.” dedi. 

 

111 ülke ve bölgeye ihracatımızı artırdık

 

Başkan Eskinazi, “2024 yılında 216 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirirken 111’ine ihracatımızı artırdık. Almanya’ya 1,7 milyar dolar, ABD’ye yüzde 8 artışla 1,6 milyar dolar, İtalya’ya 1 milyar dolar, İspanya’ya 988 milyon dolar, Birleşik Krallık’a yüzde 7 artışla 939 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. 2024’de Avrupa Birliği 9,3 milyar dolarla ihracatımızın önemli bir bölümünü oluşturdu.” diye konuştu. 

 

2024 yılı bütün sektörlerimize ağır bir yük getirdi

 

Ticaret Bakanlığı’nın 2023 yılından beri açıklamaya başladığı faaliyet illeri istatistiğine göre Ege Bölgesinin ihracatı 2024 yılında 43 milyar dolara ulaştığını açıklayan Başkan Eskinazi, sözlerine şöyle devam etti:

 

“2024 yılında Türkiye geneli iller sıralamasında ise İzmir 23,8 milyar dolar ihracatla üçüncü sırada yer alıyor. Faaliyet istatistiği verileri, üretimi ve ihracatı İzmir’de olan ancak şirket merkezi farklı şehirde olan ihracat kayıtlarının tutulma kriterleri baz olarak oluşturuluyor.”

 

İstihdam üzerindeki yükler azaltılmazsa ve kur hedefi tutmazsa 280 milyar dolarlık OVP hedefi de tutturulamayacak

 

Jak Eskinazi, “Son yıllarda hedeflerde önemli sapmalar yaşandı. Daha önce 267 milyar dolar olan OVP hedeflerimiz, 264 milyar dolara çekildi ve bu rakam üzerinde de tekrar düşüşler yaşandı. Bu sene 262 milyar dolarda kaldık. İhracat hedeflerinde 3 milyar dolarlık bir geri çekilme var. Önümüzdeki dönemde OVP hedeflerinin gerçekçi bir çerçeveye oturtulup oturtulamayacağı da belirsiz. Merkez Bankası 22 ay sonra ilk kez faiz indirimine gitti. Bu küçük de olsa bizlerde bir moral etkisi yarattı.” dedi. 

 

Yeni şartlar ve zorlama tedbirler bu sıkışık zamanda ihracatçılarımıza kredileri kullanmakta engeller teşkil ediyor

 

Başkan Eskinazi, “Ülkemizin en önemli ekonomik sorunu yüksek enflasyon. Enflasyon normal seviyelere düşmeden faizlerin istediğimiz noktaya inmesi de mümkün değil. Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlerde reeskont kredisi faiz maliyetinin %29,93’e düşürüldüğünü açıkladı. Kurların düşük kaldığı bu dönemde, reeskont kredisi faizinin vade sonuna bırakılması da isabetli olacaktır. İhracatçıların krediye olan bağlılığı, sektörlerimizin ne kadar zorlandığının bir başka kanıtı. Ayrıca Merkez Bankasının bu kredileri verirken istemiş olduğu yeni şartlar ve zorlama tedbirler bu sıkışık zamanda ihracatçılarımıza bu kredileri kullanmakta engeller teşkil etmektedir.” diye konuştu. 

 

Üretim maliyetleri yüksek, krediler pahalı, finansman yok

 

Jak Eskinazi, “Enerji fiyatlarının yüksek olması, rekabetçi olamayışımızın önemli bir nedeni. Yenilenebilir enerji kaynaklarını etkin kullanmamız ve fabrikalarda öz-tüketim enerjisi üretiminin desteklenmesi gerekiyor. Ancak, mevzuat eksikliği nedeniyle bu konuda da geri kalıyoruz. Üretim maliyetleri yüksek, krediler pahalı, finansman yok. Kur düşük, kazanç da yok. Kârlılık olmayınca yatırımlardan çok uzak kalıyoruz.” dedi.   

 

Türkiye’de büyük fabrikalarda işçilik maliyeti 1500 dolardan aşağı değil 

 

Başkan Eskinazi, “Emek yoğun sektörlerdeki en büyük sıkıntı işçilik ücreti. Bugün Türkiye’de büyük fabrikalarda işçilik maliyeti 1500 dolardan aşağı değil. Dünyada rekabet ettiğimiz ülkelerde işçilik ücreti 200-300 dolarlarda. Onlar %50-60 randımanla çalışıyor, biz %85-90 randımanla çalışıyoruz. 2025 yılından itibaren faiz indirimleriyle ihracatçının finansmana erişebildiği bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Yüksek enflasyona giden yolda, en önemli sorun da verimlilik. Ülkemizde istihdamın önemli bir kısmı, ne yazık ki, verimsiz alanlarda yoğunlaşmış durumda. Katma değer yaratmayan faaliyetler, bireysel kısa vadeli kazançlar sağlasa da, uzun vadede toplumsal kalkınmayı destekleyemiyor.” diye konuştu. 

 

Tekstil sektörü hakkında da bilgi veren Başkan Eskinazi, “Türkiye geneli tekstil ihracatımız 9,4 milyar dolar olarak gerçekleşirken Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliğimizden yaptığımız ihracat ise 469 milyon dolar oldu. Bölgemizden yapılan tekstil ihracatında ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %8 azalma görüldü. Tekstil sektörü, hazır giyim sektörü ile birlikte istihdamın yoğun olduğu sektörler arasında oldukları için 2024 yılında, istihdam kaybının en yoğun hissedildiği sektörlerden oldular. 2024’te personel maliyetlerinin artışı, kurdaki artış ile enflasyondaki artış dengesizliği, sektörü mali olarak zor bir sürece soktu ve kapanmaların yoğun yaşandığı bir yıl oldu maalesef.” dedi. 

 

Ertan: 2 milyar 354 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik

 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, “Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak 2024 yılı ihracat hedefimiz olan 2,2 milyar {{tooLongContent}}rsquo;ı aşarak bölgemiz firmalarının üstün çabaları ile 2 milyar 354 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. 2024 yılı boyunca, global çapta yaşanan yavaşlama, savaşlar ve krizler göz önünde bulundurulduğunda, sektörel bazda karşılaşılan zorluklara rağmen, yeni pazar arayışlarımız, sürdürülebilir üretim konusunda attığımız adımlar ile ihracatçı firmalarımızın tecrübesi ve başarısı, hedeflerimize ulaşmamızda bize çok büyük katkı sağlamıştır.” dedi. 

 

Türkiye’deki iş gücü, enerji ve üretim maliyetleri Uzakdoğu ülkeleri ile rekabet edebilecek seviyede değil

 

Başkan Ertan, “2023 yılının ikinci yarısında enerji maliyetlerinde yapılan iyileştirmeler ve yeni devreye alınan kapasiteler ile artan üretim ve ihracat tonajlarımız üretimde bir canlanma yaratsa da ne yazık ki Türkiye’deki iş gücü, enerji ve üretim maliyetleri Uzakdoğu ülkeleri ile rekabet edebilecek seviyede değil. Uzakdoğu ülkeleri karşısında zayıflayan rekabet gücümüz ve küresel ekonomideki dalgalanmalar ile enflasyonun yarattığı küresel talep daralmasının etkilerini en büyük ihraç pazarımız olan Avrupa’ya ihracatımızda bariz bir şekilde hissediyoruz.” diye konuştu. 

 

Kapasite kullanım oranımız mevcut durumda %60’lar seviyesinde

 

Yalçın Ertan, “Türk üreticiler, özellikle iç piyasada düşük maliyetlerle sunulan ve geniş bir yayılım gösteren Çin menşeli çelik ürünlerinin etkisiyle ciddi zararlar yaşamakta. Çin’in devlet destekli üretim politikaları ve düşük iş gücü maliyetleri, bu ürünlerin Türkiye piyasasında yerli ürünlere kıyasla daha cazip fiyatlarla satılmasına neden olmakta. Sektördeki birçok firma küçülme eğiliminde, bazıları ise faaliyetlerini durdurma noktasına geldi. Kapasite kullanım oranımız mevcut durumda %60’lar seviyesinde. Bizler sektör olarak çok daha yüksek kapasite kullanım oranları ile çalışabilecekken, girdi maliyetlerinin artışı bu anlamda sektörü zorluyor. Avrupa, ABD bizim ana ihraç pazarlarımız ve bu pazarların ikamesi yok. Kapasite kullanım oranlarımızın bu kadar düşük seyrettiği bu zorlu dönemde devlet desteklerine ve finansmana erişimin kolaylaştırılmasına, ithalata karşı korunmacı önlemlerin hızla devreye alınmasına ihtiyacımız olduğunun da tekrar altını çizmek isterim.” dedi. 

 

ABD’nin korumacı önlemlerine devam edip etmeyeceğini yakından takip ediyoruz

 

Başkan Ertan, “Diğer taraftan, Orta Doğu küresel ticareti doğrudan etkileyen önemli bir kriz haline gelen İsrail-Filistin savaşı ve getirdiği belirsizlik, Süveyş Kanalı’ndan geçişlerde ciddi gecikmelere yol açmakta. Sevkiyat sürelerinin uzaması navlun maliyetlerinin artmasına neden olurken, bu durumu fırsata çeviren ülkelerden biri Türkiye oldu. Kriz ortamında, Süveyş Kanalı’ndaki sıkıntılar yüzünden alternatif arayan firmalar rotasını Türk üreticilerine yöneltti ve özellikle yassı mamul sektöründe ülkemizin yassı ürün ihracat artışına büyük etkisi oldu. ABD tarafına baktığımızda ise Donald Trump’ın ABD’nin 47. başkanı seçilmesinin ardından korumacı önlemlerine devam edip etmeyeceği konusunu da yakından takip ediyoruz. 2018 yılından beri ülkemize uygulanan ilave vergi uygulamasına alışkın olan Türk ihracatçıların Trump’ın yeni döneminin getireceklerine göre yatırım ve üretimlerini şekillendirerek ihracatlarına devam edeceklerine inanıyorum. 2025 yılı öngörülerimize dayanarak 2024’ün devamında bu yıl da oldukça zorlu bir yıl geçireceğimizi düşünüyoruz.” diye konuştu. 

 

Uçak: Tarihimizde ilk defa ihracatımız 6 milyar doları aştı

 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “2024 yılı ihracatçımız için gerçekten uzun ve zorlu bir yıl oldu. Tüm zorluklara rağmen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak ihracatımızı 1 milyar 314 milyon dolar olarak gerçekleştirmeyi başardık. 2024 yılında ihracatımızın bu seviyelerde kalmasını sağlayan Birliğimiz üyelerini üstün gayretlerinden ötürü kutlamak istiyorum. Türkiye genelinde de yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatımızın toplamı 2024 yılı sonunda tarihimizde ilk defa 6 milyar doları aşarak 6 milyar 131 milyon dolara ulaştı. Bu rakamlar hem bizleri gururlandırdı hem de 2025 yılına umutla bakmamızı sağladı. Son yıllarda ihracatımızın odak noktasını üretimin kalitesini iyileştirmek olarak belirlemiştik. 2025 yılında da ana hedefimiz üretim odaklı olacak.” dedi. 

 

Başkan Uçak, “2025 yılında hız kesmeden devam etmek istiyoruz. Bu hedefle 44 firmamızın katılımıyla başlattığımız yeni URGE projemiz 2025 yılı için bize ışık tutacak. Ticaret Bakanlığımızın da sağladığı destek ile projedeki firmalarımızın talepleri doğrultusunda yeni pazarlarda yeni müşteriler bulmayı hedefliyoruz. Yine 2024 yılında ilk defa İzmir’de gerçekleştirdiğimiz ve sektörümüzün göz bebeği olan Interfresh Fuarına bu yıl çok daha güçlü bir şekilde katılım sağlayarak hem İzmirimizin hem de sektörümüzün tanıtımını büyük bir gururla üstleneceğiz.” diye konuştu. 

 

Zandar: 2024’ün en çok kaybettiren sektörüyüz

 

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, “2024’ün en çok kaybettiren sektörüyüz. Türkiye geneli yüzde 18, Birliğimizden yüzde 9 kayıpla 2024 yılını kapattık. Ocak 2024’de bu sene sektör küçülür demiştim bu senede ya bu seviyelerde yada yüzde 10 aşağı kapatılır. 2024 yılında yaşanılan tüm negatifliğin 2025’de devam etmemesi için faaliyetlerimizi belirledik. Suudi Arabistan’da temaslarımıza devam edeceğiz.” dedi. 

 

Sertbaş: Sanayi istihdamındaki toplam kayıp 438.628 kişi

 

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Sene başında yaptığımız tahminlerde toparlanmanın yılın son çeyreğinde olmasını bekliyorduk. Ancak ana pazarımız Avrupa’daki durgunluğun beklenenden uzun sürmesi sonucu toparlanma beklentilerimizi 2026 başına ertelemek durumunda kaldık. Açıkçası pandemi sonrası açılma dönemindeki siparişleri şu an arıyoruz. Sektör gerileme döneminde. Pandemi sonrası sektörün artan ihracatı maalesef saydığımız etmenler nedeniyle son yıllarda düşüş trendinde. Türkiye geneli hazırgiyim ihracatımız 2023 yılında 19,2 milyar dolar olarak gerçekleşmişti, bu seneyi ise %7 düşüşle 17,9 milyar dolarla kapatıyoruz. EHKİB olarak geçen seneye göre ihracatımızı az da olsa artırdık, dolar bazında %4 artışla 1 milyar 388 milyon dolar ihracat yaptık. Her ne kadar toplam ihracatımızı korumaya başarabilsek de artan maliyetlerimiz nedeniyle sektörde karlılık düştü. Sektörümüz tekstil ile beraber bundan yaklaşık 2 yıl öncesinde 1,2 milyon kişiye istihdam sağlıyordu. En güncel SGK rakamlarına göreyse (Ağustos 2024) zirveyi gördüğümüz 2022 yılına kıyasla 233.789 kişilik istihdam kaybı yaşadık. Aynı dönemde sanayi istihdamındaki toplam kayıp 438.628 kişi. Yani, sanayide istihdam edilip ayrılan ya da işsiz kalan her 2 çalışandan 1’i tekstil ve konfeksiyon sektöründen ayrılmış.” dedi.

 

Rakiplerimize göre %40-50 daha pahalıyız

 

Başkan Sertbaş, “Üretim düşüşü şirket kapanmaları, konkordatoları artırdı. İhracatımızın düşmesiyle kapasite kullanım oranımız %84’lerden yüzde %77 seviyelerine gerilemiş durumda. Bildiğiniz üzere asgari ücret 22.104 TL olarak açıklandı. Bu rakamla ilgili farklı kesimlerden farklı yorumlar gelebilir ancak bunu tartışmanın manası yok. Her zaman savunduğumuz gibi burada önemli olan insanlarımızın alım gücünün korunması yoksa 2 ay sonra bu tutarda açlık sınırının altında kalması halinde başa dönmüş oluruz. Rakip ülkelerle kıyaslandığında son dönemde artan maliyetlerimiz nedeniyle rakiplerimize göre %40-50 daha pahalıyız. Aslında Ortadoğu’daki savaş nedeniyle Asya’dan Avrupa’ya tedarik zincirinde yaşanılan sıkıntılar bizim gibi Avrupa’ya yakın konumda bulunan ülkeler açısından avantaj yaratıyor fakat ülkemizdeki maliyetlerin rakiplerle kıyaslandığında yüksek olması bu avantajı tam manasıyla kullanmamıza engel oluyor. Burada en büyük rakibimiz ucuz işçilik gücü ve coğrafi konumundan ötürü Mısır. Son dönemde ülkemizden de Mısır’a çok sayıda yatırım yapan hazırgiyim/tekstil firmamız bulunuyor. Bu noktada hazırgiyim sektörünün potansiyeli ve ülkemiz için vazgeçilmez olduğunun altını çizmek istiyorum.” diye konuştu. 

 

Öztürk: 2024 yılında sektörümüz 11,9 milyar dolarlık ihracat ile gıda ihracatımızda %33’lük pay almıştır

 

Ege Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, “2024 yılında sektörümüz 11,9 milyar dolarlık ihracat ile gıda ihracatımızda %33’lük pay almıştır. Birliğimizin ihracatı 965 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2023 yılına göre sektör ihracatımız %10 düşüş göstermiştir. Bu düşüşün en önemli nedenleri; birçok hububat ve bakliyat ürününün ihracatına ve ayrıca buğday gibi sektörlerimizde hammadde olarak kullandığımız ürünlerin ithalatına getirilen kısıtlamalar ve döviz kurunun düşüklüğü olmuştur. Ayrıca, Hindistan ile yapılan Mutabakat Zaptı’na rağmen Hindistan’ın Türkiye’den beyaz haşhaş tohumu ithalat kotası ilan etmemesi nedeniyle ihracatımız beklenen seviyede gerçekleşmemiştir. Yukarıda bahsetmiş olduğum konuların çözümlenmesini umduğumuz 2025 yılında Birliğimiz ihracat hedefini 1,2 milyar dolar olarak belirledik ve bu hedefe ulaşmak adına yoğun bir pazarlama takvimi oluşturduk.” dedi. 

 

 

Işık: 1,8 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik

 

Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “2024 yılı, hepimiz için pek çok zorluğun yaşandığı bir yıl oldu. 2024 sezonu için Türkiye genelinde 1,8 milyar dolar hedef açıklamıştık. Ve bu hedef yaklaşık 1,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye genelinde geçen sene sezonu 1,6 milyar dolar ile kapatmıştık. Bu yıl, 417 bin tonluk ihracatımızla ülkemize 1,8 milyar dolarlık gelir kazandırdık ve dünya liderliğimizi koruduk. Çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı ihracatımız, bu başarının temel taşları oldu. Özellikle Avrupa’daki pazar payımız %44 gibi yüksek bir seviyede seyrederken, ABD, Avusturalya, İngiltere gibi pazarlarda da büyümeyi başardık.” dedi. 

 

Hindistan pazarlarını hedefleyen Turquality projemiz için Ticaret Bakanlığı onayımızı aldık

 

Başkan Işık, “Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatımız 180 bin ton olarak gerçekleşti ve değer bazında %15 artışla 534 milyon dolar gelir elde ettik. Dünya kuru üzüm ihracatının %32’si tek başına ülkemiz tarafından gerçekleştirildi. Kuru incir ihracatımız, 63 bin ton olarak gerçekleşti ve değer bazında %25 artışla 337 milyon dolarlık bir gelir sağladı. Bu ürün, Türkiye’nin prestij sembollerinden biri olmayı sürdürüyor. Kuru kayısı ihracatımız ise miktar olarak bir önceki yıla göre %9 artışla 77 bin ton olarak gerçekleşti. Bununla birlikte, ihracat geliri %2 artarak 411 milyon dolar seviyesinde kaldı. Tüm bu başarıların yanında, sürdürülebilirlik adına önemli adımlar attık. Üretim miktarının ve kalitesinin artırılması için ilgili bakanlıklarımızla iş birliği içinde çalıştık. Ayrıca Hindistan pazarlarını hedefleyen Turquality projemiz için Ticaret Bakanlığı onayımızı aldık. Ege İhracatçı Birlikleri olarak, 2018 yılında başlattığımız “Turkish Tastes” Turquality Projesi ile bugün önemli bir eşik aşılmış bulunmaktadır. ABD’deki pazar hedeflerimize adım adım yaklaşırken, bu ülkedeki faaliyetlerimizi daha da genişletmek için stratejik adımlar atmaktayız.” diye konuştu. 

 

 

Tokatlıoğlu: “Maden ihracatı 6 milyar dolara ulaştı”

 

2024 yılında Türkiye’nin maden ihracatının yüzde 5 artışla 6 milyar dolar olduğu bilgisini veren Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Faik Tokatlıoğlu, maden ihracatında doğal taş ihracatının 1,9 milyar dolar olduğunun altını çizdi. 

 

Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak ihracatlarını yüzde 23’lük artışla 1 milyar 300 milyon dolara taşıdıklarını aktaran Tokatlıoğlu, “Sektörel ihracatımızım büyük çoğunluğunu doğal taş oluşturdu. İhracat rakamları az da olsa olumlu bir tablo çizse de son günlerde maalesef sadece sektörün değil tüm ihracatçıların belini büken gelişmeler oluyor. Ekim ayı başında 37.80₺/€ olan kur bugün 36.50₺/€ idi. Bu sürede TL mevduat sahibi %10 kazanırken, ihracatçının dövizi %3,5 düştü maalesef. 2024 yılı boyunca %12-17 aralığında artış gösteren döviz kurları, Avrupa’daki resesyon göstergeleri, 2000€’ya ulaşan giydirilmiş asgari ücret maliyeti ile ihracatçı ve üreticiler için olumlu konuşmak pek mümkün görünmüyor. 2023 yılı KAR Yılı değil AR Yılı olacak demiştim. 2024 yılı da KAR Yılı değil DAR Yılı oldu. 2025 yılı bu gidişle KAR Yılı değil KOR ATEŞ yılı olacak” dedi. 

 

2024 yılında fuarlar, sektörel ticaret heyetleri ve alım heyetleriyle ihracatı artırma çabası içinde olduklarını paylaşan Tokatlıoğlu 2025 yılında da yoğun bir takvim oluşturduklarını söyledi. Tokatlıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na milli katılım organizasyonumuzu gerçekleştireceğiz. 2025 yılında ABD, Polonya, İngiltere, Romanya, Sırbistan, Avustralya ve Kazakistan’a heyet düzenlemeye yönelik hazırlıklarımıza da devam ediyoruz. 2024 yılında ara verdiğimiz Amorf Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışmasını beşincisini 2025 yılında gerçekleştireceğiz.”

 

Gürle: “ABD’de fuar, 7 ülkede sektörel ticaret heyeti yapacağız”

 

2023 yılında 906 milyon dolar olan ihracatlarını, 2024 yılında yüzde 4,25’lik bir artışla 946 milyon dolara yükselttikleri bilgisini veren Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, bu ihracatta kağıt sektörünün 576 milyon dolar, mobilya sektörünün 212 milyon dolar ve odundışı orman ürünleri sektörünün 122 milyon dolarlık payla temsil edildiklerini vurguladı. 

 

İhracatlarını artırmak için 2024 yılı içinde Fas, Suudi Arabistan, Hindistan’a yönelik sektörel ticaret heyetleri yaptıkları bilgisini veren Gürle, “2025 yılında da yoğun bir takvimimiz olacak. Şubat ayında mobilya sektörüne yönelik Irak’a, Mart ayında baharat sektörüne yönelik Brezilya’ya Sektörel Ticaret Heyetleri yapacağız. 2025 yılı içerisinde ayrıca, Suudi Arabistan, Fas-Tunus, Kazakistan ve Hindistan Sektörel Ticaret Heyetleri ile bir tanesi Modeko fuarıyla eş zamanlı olacak şekilde 3 adet Mobilya Sektörel Alım Heyeti düzenlemeyi planlıyoruz. ABD-Chicago’da 9-11 Haziran 2025 tarihleri arasında düzenlenecek olan NeoCon Show’25 mobilya fuarı Türkiye milli katılımını gerçekleştireceğiz. 2024 yılı içerisinde bu konuyla ilgili olarak fuar idaresiyle görüşmelerimizi tamamlayarak firmalarımıza duyuruya çıktık. Birliğimizin mobilya sektörüne yönelik ilk milli katılım organizasyonu olacak olması sebebiyle heyecanımız çok büyük. Ülkemizde endüstriyel tasarım kültürünün oluşturulması amacıyla düzenlediğimiz EzberBozan Mobilya Tasarım Yarışmasının hazırlıklarını sürdürüyoruz” şeklinde konuştu. 

 

 

Girit: Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü 1 milyar 724 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiştir

 

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Sektörü, 2024 yılında ihracatını 2023 yılına göre %12 artışla 1 milyar 724 milyon $ olarak gerçekleştirmiştir. Sektör, Genel Sekreterliğimizin toplam ihracatı 18 milyar 414 milyon $ ihracatımızda ise % 9’luk pay almıştır. 2024 yılında ihracat gerçekleştirilen alt sektörler sırasıyla, 1 milyar 293 milyon dolarla su ürünleri, 173 milyon dolarla yumurta, 149 milyon dolarla kümes hayvanları etleri, 63 milyon dolarla süt ve süt ürünleri, 17 milyon dolarla kırmızı et ve sakatat, 16,5 milyon dolarla bal, 13 milyon dolarla diğerleridir. 2024 yılında en çok ihracat gerçekleştirilen ilk 5 ülke sırasıyla, 196 milyon dolarla Rusya, 180 milyon dolarla İtalya, 153 milyon dolarla İngiltere, 151 milyon dolarla Yunanistan, 142 milyon dolarla Hollanda’dır.” dedi. 

 

Umur: 947 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik

 

Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur, “2024 yılında Türkiye genelinde toplam bir önceki yıla göre %6’lık bir artışla 978 milyon dolarlık yaprak tütün ve tütün mamulleri ihracatı gerçekleşmiştir. Ege Tütün İhracatçıları Birliği olarak bu rakamın %97’sini yani 947 milyon dolarını gerçekleştirmiş bulunuyoruz. 2024 yılında gerçekleştirilen toplam 978 milyon dolarlık ihracatın 327 milyon doları yaprak tütün ihracatı ve 651 milyon dolarlık kısmı tütün mamulü ihracatı olarak gerçekleşmiştir. Ülke bazında değerlendirecek olursak, yaprak tütün ihracatın en çok ihracat yaptığımız ilk 3 ülke sırasıyla İran, Belçika ve ABD olmuştur. Mamul ihracatında ise Irak, ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri ilk 3 ülkeyi oluşturmaktadır. Sektörümüz, yarattığı istihdam, ihracat geliri ve sağladığı katma değer ile Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Yaprak tütün, ticari değeri en yüksek tarım ürünlerimizden biri olarak öne çıkmaktadır.2025 yılı, ihracatın ön planda olduğu, dengeli ve sürdürülebilir büyümenin sağlandığı bir yıl olma potansiyeli taşımaktadır.” Diye konuştu. 

 

 

Uygun: “AB’den 30 bin ton kota istiyoruz”

 

 

Türkiye’nin 2024/25 sezonunda 475 bin ton zeytinyağı rekoltesiyle dünya ikincisi olacağını söyleyen Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Uygun, Avrupa Birliği’nin ülkemize tanıdığı yıllık 100 tonluk zeytinyağı kotasının çok yetersiz olduğunu, AB’den 30 bin ton kota alınması için çaba içinde olduklarını vurguladı. 

 

 

Türkiye’nin sofralık zeytin ihracatının yüzde16 artarak 192 milyon dolardan 224 milyon dolara yükseldi bilgisini veren Uygun, en fazla ihracat yaptıkları ilk 3 ülkenin Almanya, Irak ve Romanya olduğunu belirtti. Uygun, “2024 yılında dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlamalar nedeniyle zeytinyağı ihracatımız geçen yıla kıyasla yüzde 16 düşüş ile 535 milyon dolar olarak gerçekleştirildi. Eylül ayından itibaren kısıtlamaların tamamen kaldırılması, Türk zeytinyağımızın yurtdışında daha geniş bir erişime sahip olmasını ve rekabet gücümüzün artmasını sağladı. 750 bin ton sofralık zeytin ve 475 bin ton zeytinyağı rekoltesini ihraç edeceğimiz 2025 yılında 1 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. 2028’de ise 1,5 milyar dolar seviyesine çıkarmak için çalışacağız” dedi. 

 

Celep: “İhracat Türk ekonomisinin motoru”

 

İhracatı Türk ekonomisinin motoru olarak konumlayan Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, “Büyümemizin itici gücü ihracat. Orta Vadeli Programda ortaya konulan hedeflere ulaşmak için yoğun bir mesai yaptık. TİM ve Birlikler olarak 58 ülkeye 135 heyet düzenledik, 350’ye yakın fuara katıldık. Küresel ihracattaki payımızı yüzde 1,08’e çıkardık ve yeni rekorlara imza attık.

2024 yılını 262 milyar dolar ihracatla geride bıraktık. 2025 yılı için belirlenen 279,6 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için var gücümüzle çalışacağız” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kanlı Nigar Foça’dan Aydın’a

Foça Belediyesi Tiyatro Grubu Aydın Büyükşehir Belediyesi daveti üzerine geçtiğimiz hafta sonu ‘’Kanlı Nigar’’ oyununu Aydın Büyükşehir Belediyesi Şükran Güngör Yıldız Kenter Kültür Merkezi Tiyatro Salonunda oynadı.

Sadık Şendil, Hayali Küçük Ali’nin yazdığı modern karagöz oyunlarından biri olan ‘’Kanlı Nigar’’ Foça Belediye Tiyatrosu Oyuncuları tarafından geçtiğimiz yıl oynanmaya başlamıştı. Seyircisinden gelen olumlu yorumlar üzerine 3 kez Foça’da sahnelenen oyuna bu kez Aydın Büyükşehir Belediyesi talip oldu.

4 Ocak Cumartesi günü Foça’dan yola çıkan Foça Belediye Tiyatrosu oyuncuları akşamına Aydın seyircisine unutulmaz bir performansla sanat dolu bir akşam yaşattılar. Oyun sonunda seyircisinden tam not alan tiyatro oyunu için oyunculara yoğun ilgi vardı. Sahne sonrası oyunculara ve seyircilere yaptığı konuşmada Oyun Yönetmeni Erdal Dinçer ‘’ Davetiniz için Foça Belediyesi Tiyatrosu Oyuncuları ve Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı adına buradayız. Bizleri seyrettiğiniz için herkese çok teşekkürlerimi sunarım.’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şehrin Tiyatrosu Ataşehir Seyircisiyle İlk Kez Buluştu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 110. yıl etkinlikleri kapsamında “Uçurtmanın Kuyruğu” oyununu Ataşehir seyircisiyle ilk kez buluşturdu.

 

Savaş Dinçel’in yazdığı, Barış Dinçel’in yönettiği “Uçurtmanın Kuyruğu” 7 Ocak 2025 Salı günü İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi Şener Şen Sahnesi’nde seyirci karşısına çıktı.

 

Dekoru, kostümleri ve oyunculuklarıyla seyircisini büyüleyen “Uçurtmanın Kuyruğu”, ayakta alkışlandı.

 

İstanbul’un her noktasına oyunlarını götürmeyi hedefleyen İBB Şehir Tiyatroları, klasik ve çağdaş oyunlarını İstanbul’un birçok ilçesinde seyirciyle buluşturmaya devam edecek.

 

UÇURTMANIN KUYRUĞU

Çocukluğu babası tarafından otoriteyle bezenmiş, sıkı bir disiplinle yetiştirilmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adam, hayatına son vermeye karar verir. İntihar mektubunu yazıp bitirdiği an kapı çalar. Karşısında ilk defa gördüğü, tanımadığı bir misafir vardır. Gelen adam hayatına ve tüm çocukluğuna dair her şeye hakimdir. Zaman geçtikçe sohbet ilgi çekici bir hal alır. Etkileyici bir iç hesaplaşma başlar. Oyunda Gün Koper, Ali Yoğurtçuoğlu rol alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kuveyt Türk’ten Sarıkamış Allahuekber Dağı Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı’na destek!

120 kişinin katılım gösterdiği etkinlik, gençlerin tarih bilincini güçlendirmeyi ve vatan sevgisini pekiştirmeyi amaçlıyor.

 

Kuveyt Türk, Sarıkamış Harekatı’nın 110. yılında, Türkiye İzcilik Federasyonu (TİF) tarafından 19.’su düzenlenen “Allahuekber Dağı Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı”nın resmi sponsorluğunu üstlendi. Zorlu iklim koşullarında gerçekleştirilen anma ve milli bilinç kampına, 120 kişi katılım gösterdi. 2017 yılından bu yana kampa destek veren Kuveyt Türk de izcilik ve dağcılık tecrübesi olan çalışanlarından oluşan ekibiyle faaliyete katılım gösterdi. 

22 Aralık 2024’te Erzurum’da buluşan izciler, Yakutiye Medresesi’nden Havuzbaşı Kent Meydanı’na kadar süren bir fener alayı düzenledi. Aynı gün, Sarıkamış Şehitleri Fotoğraf Sergisi, Havuzbaşı Kent Meydanı önünde ziyarete açıldı. Sergide Sarıkamış Harekâtı’na dair görseller ile fotoğraf sanatçısı Bülent Bay’ın milli bilinç kamplarında çektiği kareler sergilendi.

 

109 yıl önceki zorluklar hissedildi, “Şehadetin Tefekkürü” uygulaması gerçekleştirildi

24 Aralık Salı günü Gaziler köyünde düzenlenen anma töreninde, şehitlerimizi onurlandırmak üzere Türk bayrağı törenle izcilere teslim edildi. Daha sonra izciler Allahuekber Dağları’nın Kaynakyayla bölgesine doğru yürüyüşe geçti. Hissedilen sıcaklığın -17 dereceye ulaştığı zorlu koşullarda, katılımcılar üç saatlik yürüyüşün ardından şehitliğe vardı. 25 Aralık Çarşamba günü izciler, askerlerimizin donarak şehit oldukları Fırıntepe Şehitliği’ne hareket etti. Karla kaplı patika yollarda ilerleyen izciler, yaklaşık 2,5 saatlik zorlu bir yürüyüşün ardından şehitliğe ulaştı. Şehitliğin çevresinde daire şeklinde konuşlanan katılımcılar, kar üzerine sırt üstü uzanarak ve gözlerini kapatarak 5 dakika boyunca “şehadetin tefekkürü” adı verilen anlamlı bir uygulama gerçekleştirdi. Daha sonra kamp alanına dönen izciler, yatsı namazının ardından Kaynakyayla Camii’nde düzenlenen mevlit ve hatim duasına katıldı.

 

 İzciler geceyi zorlu koşullarda geçirdi

İzciler, çetin hava koşullarında çadırlarında uyku tulumlarında geceyi geçirerek şehitlerin o dönem yaşadığı zorlukları daha derinden anlamaya çalıştı. Sabah olduğunda çadırlarını toplayan izciler, Kaynakyayla Şehitliği’ni ziyaret ederek dualar etti. Kaynakyayla’da düzenlenen törenin ardından tek sıra halinde dönüşe geçen grup, yaklaşık 3 saatlik bir yürüyüşle önce Kaynak köyüne, ardından Gaziler köyüne ulaştı. Kapanış töreni sonrası Erzurum’a doğru yola çıkan izciler, kampa katılmanın kendileri için unutulmaz bir onur kaynağı olduğunu dile getirdi. Altı gün süren bu anlamlı etkinliğin ardından izciler, 27 Aralık Cuma günü memleketlerine döndü.

 

Kuveyt Türk’ten milli değerlere destek

“Değerlerimizle büyüyoruz” yaklaşımıyla hareket eden Kuveyt Türk, Türkiye’nin yerel ve milli değerlerini korumak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak adına pek çok sosyal sorumluluk projesine destek veriyor. 2017 yılından bu yana Türkiye İzcilik Federasyonu’na sponsorluk desteği sağlayan Kuveyt Türk, sadece Sarıkamış Allahuekber Dağı Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı’na değil, aynı zamanda Çanakkale 57. Alay Milli Bilinç Kampı’na da hem sponsorluk desteği sağlıyor hem de çalışanlarıyla etkinliklerde aktif olarak yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı