Yıllık arşivler: 2025

Torbalı Belediyesi’nden Camilerde Gül Suyu ve Lokum İkramı

Torbalı Belediyesi’nden Camilerde Gül Suyu ve Lokum İkramı

 

İslam dininde ‘Bin aydan daha hayırlı olduğu’ kabul edilen Kadir Gecesi, Torbalı’daki tüm camilerde yoğun katılımla idrak edildi. On binlerce vatandaş camilere akın ederken Torbalı Belediyesi de Kadir Gecesi programına katılan vatandaşlara gül suyu ve lokum başta olmak üzere çeşitli ikramlarda bulundu. Torbalı Belediyesi’nden Camilerde Gül Suyu ve Lokum İkramı Torbalı’da Kadir Gecesi dualarla idrak edildi İslam dininde ‘Bin aydan daha hayırlı olduğu’ kabul edilen Kadir Gecesi, Torbalı’daki tüm camilerde yoğun katılımla idrak edildi. Torbalı ve Ayrancılar camileri başta olmak üzere tüm camilere akın eden vatandaşlar, Kadir Gecesi’ni idrak etmek için saf tuttu. On binlerce vatandaş camilere akın ederken Torbalı Belediyesi de Kadir Gecesi programına katılan vatandaşlara gül suyu ve lokum başta olmak üzere çeşitli ikramlarda bulundu. İlçedeki bütün camilerde yapılan ikram, cemaat tarafından memnuniyetle karşılandı. DEMİR: “KADİR GECEMİZ MÜBAREK OLSUN” Torbalılılar, Kur’an-ı Kerim tilavetleri, dualar ve ilahilerle manevi atmosferin doruğa çıktığı bu mübarek gecede, camileri doldurdu. Torbalı Belediyesi de bu anlamlı gecede vatandaşları yalnız bırakmadı. Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir de yaptığı açıklamada “Bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi vesilesiyle camilerimizde ibadetlerini yerine getiren hemşehrilerimize ikramlarda bulunduk. Bu hayırlı gecede edilen dualarımızın kabul olmasını temenni ediyoruz. Kadir Gecemiz mübarek olsun” ifadelerini kullandı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sanovel, epilepsiyle mücadelede dikkatleri mor noktaya çekiyor.

Sanovel, epilepsiyle mücadelede dikkatleri mor noktaya çekiyor.

 

Toplum sağlığı için farkındalık çalışmalarına imza atmayı sürdüren Türk ilaç sektörünün lider şirketlerinden Sanovel, bu kez Mor Gün için harekete geçti. Tüm dünyada kabul gören 26 Mart Dünya Epilepsi Farkındalık Günü önemiyle anlamlı bir çalışmayı hayata geçiren Sanovel, Mor Nokta projesiyle 81 ilde epilepsi farkındalığına dikkat çekmeyi hedefliyor.

Mor Nokta projesi ile epilepsi hastalığına ve epilepsi hastalarının, yaşamın her alanında karşılaştıkları zorluklara dikkat çeken Sanovel, ses getirecek yeni projesi için start verdi. Türkiye genelindeki sağlık profesyonelleriyle toplum arasında destek zinciri oluşturan Sanovel, Mor Nokta gönüllüleriyle sokaktan sosyal medyaya, eczanelerden hastanelere kadar birçok alanda epilepsi farkındalığını artırmak için hummalı bir çalışma gerçekleştiriyor.

Epilepsiyle mücadele için seferberlik başlatıldı

Dünya genelinde yaklaşık 50 milyon epilepsi hastasının varlığına işaret eden ve farkındalık alarmı veren Mor Nokta projesine Türkiye’nin dört bir yanından katılım bekleniyor. Sağlık profesyonellerinin de katkılarıyla şimdiden adını duyuran gönüllülük çalışması, kısa zamanda geniş bir kitleye ulaşmayı hedefliyor. Proje kapsamında sokağın nabzını tutan Mor Nokta ekibi ise vatandaşa uzattığı mor mikrofonla, farkındalığın ve epilepsi bilincinin yaygınlaşmasının önemini vurguluyor. “Epilepsi ile mücadeleye bir noktadan başlamak gerek” diyerek açılan Mornokta.tr’ye doğudan batıya farklı şehirlerden katılımcıların yoğun ilgisi bekleniyor.

Epilepsiyle ilgili ciddi önyargıların olduğuna ve hastalığın yeterince anlaşılmadığına dikkat çeken Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Karadaş, “Epilepsi, dünya nüfusunun yaklaşık %1’ini etkilemektedir. Ülkemizde ise yaklaşık 800-850 bin epilepsi hastası olduğu tahmin ediliyor. Hastalık, erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta görülüyor. Epilepsi nöbetleri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte, çocukluk ve yaşlılık döneminde daha sık görülüyor. Epilepsinin, hastaların yaşamında neden olduğu olumsuzluklar göz ardı edilemez. Hastalar, günümüzde hala nöbetlerin yol açtığı risklerin yanı sıra toplumsal önyargılarla ve damgalanma ile karşı karşıya kalabiliyor. Bu sebeple hastalığın doğru yönetimi kadar epilepsiye yönelik toplumsal bilinçlendirme çalışmaları da hastaların yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynuyor” dedi.

 

Doğru müdahale hayat kurtarır

Epilepsi tanısı ve tedavisine başlama konusunda, hasta ve yakınlarının ciddi bir direncinin söz konusu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ömer Karadaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Hastanın kendisinde, ailesinde ve toplumun genelindeki önyargıları ortadan kaldırabilmek için herkes elini taşın altına koymalıdır. Epilepsinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Uygun ilaçların yeterli dozlarda kullanılması ile hastaların %75 – 80’inde nöbetler kontrol altına alınabilmektedir. Ayrıca ilaç tedavisine dirençli vakalarda cerrahi ve yeni girişimsel tedavi yöntemleri de başarıyla uygulanmaktadır. Son yıllarda, genetik araştırmalardaki ve görüntüleme tekniklerindeki gelişmeler ile kişiselleştirilmiş tıp yaklaşımları kullanılarak ilaç tedavisine dirençli hastaların tedavisinde de önemli ilerlemeler kaydedilmiştir” diyerek nöbet anında ilk müdahalenin önemine de dikkat çekti:  “Nöbet anında doğru müdahalenin hayati önem taşıdığını unutmamak lazım. Bu durumda ilk yapılması gereken, hastanın öncelikle güvenli bir yere alıp yatırılmasıdır. Nöbet geçiren hastanın hareketleri engellenmeye çalışılmamalı ve nöbet esnasında yaralanmaya neden olabilecek keskin-sert cisimlerden hasta uzaklaştırılmalıdır. Sağa ya da sola yatırılması gereken hastanın tükürüğünün akması sağlanmalı ve solunum yolu açık tutulmalıdır. Nöbet 5 dakikadan uzun sürüyor ya da tamamen sonlanmadan tekrar nöbet başlıyorsa hızlıca 112 aranmalı, hastanın en yakın sağlık merkezine ulaştırılması sağlanmalıdır.”

Bahadır Kıncal: “Farkındalık hepimize emanet.”

Sanovel Satış & Pazarlama Direktörü Bahadır Kıncal ise Mor Gün’ün önemine dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu:

Sanovel olarak, tüm faaliyetlerimizi çevreye ve topluma saygı çerçevesinde yürütüyor, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmeyi en temel görevimiz olarak görüyoruz. Aynı yaklaşımla bugüne kadar birçok sosyal sorumluluk ve farkındalık projesine imzamızı attık. Sanovel’in koşulsuz desteğiyle gerçekleşen Mor Nokta projesiyle bu kez “epilepside farkındalık hepimize emanet” diyoruz. Epilepsiyle mücadelemize ülkemizin dört bir yanından destek veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Bu topraklarda doğan ve bu toprakların gücünden beslenen Sanovel olarak, insana ve insan yaşamına değer katacak faaliyetlerimizi hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.”

Epilepsi nöbetlerini tetikleyebilen faktörler:

• Uykusuzluk

• Stres

• Alkol ve madde kullanımı

• Parlak ışıklar

• Hormonal değişiklikler

Alınabilecek önlemler:

• Düzenli uyku alışkanlığı edinmek

• Stres yönetimi teknikleri kullanmak

• Alkol ve uyarıcı maddelerden kaçınmak

• Fotosensitif epilepsisi olanlar için önlemler almak

• Sağlıklı yaşam tarzı benimsemek

• Düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek ve yeterli sıvı almak

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Burhaniyeliler bu akşam iftarda buluşacak

Burhaniyeliler bu akşam iftarda buluşacak

Ramazan ayı boyunca Burhaniye Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından Ahmet Akın Kültür Merkezi’nde verilen iftar yemeği, bu akşam Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilecek. Tüm Burhaniyelilerin davet edildiği Kadir Gecesi İftarına katılımın geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da yoğun olması bekleniyor. Ramazanın bereketini birlikte paylaşmanın güzelliğini vurgulayan Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, “Mübarek Kadir Gecesi’nin birlik ve beraberliğimizi artırması; Ülkemizde barış, huzur ve kardeşliğe vesile olması temennisiyle, Kadir Gecemizi kutluyorum. Bu akşam Cumhuriyet Meydanı’nda kuracağımız, Ramazan bereketini birlikte paylaşacağımız İftar yemeğine tüm halkımız davetlidir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

147 Durakları! İETT 147 Otobüs Durakları İsimleri, 147 Hat Güzergahı…

KAYNAKCnnturk.com

147 Durakları!

Yoğun bir şekilde yolcu taşıyan 147, İstanbul’un en işlek semtlerinden geçer. Bir seferinde tam 72 durağa uğrayan 147, normal şartlar altında 68 dakikada tek yönlü seferini tamamlamaktadır. 

İETT 147 Otobüs Durakları İsimleri

İETT 147 otobüs durakları Başakşehir kalkış yönü ve Avcılar kalkış yönü olarak gidiş geliş güzergahında bulunur. Gidiş ve dönüş durakları hemen hemen aynıdır. Başakşehir’den kalkan 147, Başakşehir’de 19, Avcılar’da 33, Esenyurt’ta 20 olmak üzere toplam 72 durağa uğramaktadır.

147 Hat Güzergahı…

Başakşehir Kalkış

1- İgtot 

 2- İbrahim Koçaslan Ortaokulu 

 3- Muratdere Caddesi 

 4- Garipcan Sokak 

 Avcılar Kalkış 

 5- Şahintepesi 

 6- Kiraz Sokak 

 7- Şahin Sokak 

 Başakşehir Kalkış

 8- Türker Sokak 

 Avcılar Kalkış 

 9- Akpınar Sokak 

 10- Yoluç Caddesi 

 11- Mehmetçik Sokak 

 12- Merkez Camii 

 13- Necdet Semker İlkokulu 

 14- Tahtakale 

 15- Işık Okulları Ispartakule Kampüsü 

 16- Abdi İpekçi Caddesi 

 17- Şehit Şerife Bacı Çok Programlı Anadolu Lisesi 

 18- Şehit Tahsin Gerekli 

 19- Ispartakule Blokları 

 20- Bizimevler 1 

 Başakşehir Kalkış

 21- Fırat Caddesi 

 22- Çoruh Sokak 

 23- Ispartakule 

 24- Gölyaka 

 25- Karşıyaka 

 26- Alaçayır 

 27- Gölet 

 28- Bahçeşehir Camii 

 29- Gül 

 30- Kızlı Havuz 

 31- Funda 

 32- Batı Kapısı 

 33- Kuzey Batı Kapısı 

 34- Yeşiltepe 

 Esenyurt Kalkış

 35- Esenkent 

 36- Talatpaşa Caddesi 

 37- Esenkent Camii 

 38- Esenkent Giriş 

 39- Ardıçlıevler 

 40- Fabrikalar 

 41- Örnek Mahallesi 

 42- Kiptaş Esenyurt 

 43- Sağlık Ocağı 

 44- Doğan Araslı Bulvarı 

 45- Cumhuriyet Meydanı 

 46- Esenyurt Belediyesi Kültür Merkezi 

 47- Fatih Mahallesi 

 48- İncirtepe 

 49- Belediye Alt Geçidi 

 50- Park 

 51- Sonevler 

 52- Fevzi Çakmak Caddesi 

 53- Su Deposu 

 54- Turgut Özal Mahallesi 

 Avcılar Kalkış

 55- Firuzköy Sapağı 

 56- Mustafa Kemalpaşa Mahallesi 

 57- Yıldırım Beyazıt Caddesi 

 58- Avcılar E5 

 59- Türksan 

 60- Avcılar Anadolu Lisesi 

 61- Cihangir Mahallesi

 62- İgs 

 63- Çarşı 

 64- Cami Sokak

 65- Park 

 66- Avcılar 

 67- Ambarlı İlkokulu 

 68- Ambarlı 

 69- Fevzi Çakmak Caddesi 

 70- Harmantepe 

 71- Ambarlı Siteler 

 72- Cihangir Mahallesi

Kaynak: cnnturk

Dünya Bankası destekli projede önemli adım

Dünya Bankası destekli projede önemli adım

Muradiye’nin altyapı hamlesinde firmalara proje sunumu yapıldı

Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından, Dünya Bankası kredisiyle finanse edilen altyapı projesinin hızlı bir şekilde hayata geçmesi için çalışmalar devam ediyor. Manisa’nın nüfus olarak en büyük mahallesi olan Muradiye’nin tamamını kapsayan altyapı çalışmaları, atıksu arıtma tesisi ve Kırkağaç Gelenbe Mahallesi kanalizasyon, içme suyu hattı ve içme suyu deposu projesi için çalışmalar devam ediyor.

Projeye ilgi gösteren firmalar için bilgilendirme toplantısı düzenlendi ve çalışma yapılacak alanlarda incelemeler gerçekleştirildi. Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen toplantıda, projelerin teknik detayları firma yetkilileri ile paylaşıldı. MASKİ Genel Müdür Yardımcısı Bircan Kaynak ile Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanı Dr. Orhan Gökdemir’in de katıldığı toplantıda, projelerin nasıl ilerleyeceği ve yapılacak işlerin kapsamı hakkında detaylı bilgi verildi. Sunumun ardından, Muradiye bölgesinde incelemeler gerçekleştirildi.

PROJENİN HEDEFİ, YAŞANILABİLİR BİR MANİSA

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek’in Manisa’nın olmazsa olmaz projesi olarak nitelendirdiği proje ile şehrin altyapı sorunlarını çözmek ve bölge halkına daha yaşanabilir bir çevre sunmak hedefleniyor. Dünya Bankası iş birliğiyle hayata geçirilecek projenin, bölgedeki yaşam kalitesini önemli ölçüde artırması bekleniyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bayram sofraları hafif olmalı

Bayram sofraları hafif olmalı

Ağır yemekler ve bol çeşit sindirimde adaptasyonu güçleştiriyor Ramazan sonrasında normal beslenme düzenine geçişte sindirim sisteminin uyumunun sağlanması, önemli sağlık sorunlarının önlenmesinde etkili oluyor. Geleneklerin de etkisiyle bayramda çok çeşitli ve yoğun enerji içeren beslenme düzeninin etkili olduğunu belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Bayram yemeklerinin, günlük beslenme düzeninin dışında, çeşit olarak fazla ve içeriğinin ağır olması, bayram ziyaretlerindeki hamur tatlısı ağırlıklı ikramlar ve bu ikramların geleneklerimiz nedeniyle ısrarla yedirilmesi, sindirim sistemindeki adaptasyonu güçleştirir. Bu adaptasyonu sağlamak için bayramda hafif yiyecekler yenilmesi gerekir” uyarısında bulundu. Prof. Dr. M. Emel Alphan, güne hafif bir kahvaltı ile başlanmasını, gün içinde aşırı yağlı, çok tuzlu, kalori açısından yoğun hamur işlerinin ve hamur tatlılarının yenilmemesi gerektiğini söyledi. İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Emel Alphan, Ramazan sonrası doğru ve dengeli beslenmenin önemine dikkat çekerek tavsiyelerde bulundu. Normal düzene geçişte sindirim sisteminin uyumu sağlanmalı Ramazan ayı sonrasında normal beslenme düzenine geçişte sindirim sisteminin uyumunun sağlanmasının önemli olduğunu belirten Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Ramazan ayı oruç tutanlar için, günde iki öğün gibi özel bir beslenme uygulanan ve alışılmışın dışındaki saatlerde yemek yemeyi gerektiren bir dönemdir. Bu dönemden normal yemek düzenine geçişte, sindirim sisteminin de uyumunu sağlamak önemlidir. Oysa bir aylık oruç döneminden sonraki bayram günlerinde insanlar, genellikle psikolojik olarak aşırı yemek yeme eğilimindedirler” diye konuştu. Bayramda ağır ikramlara dikkat! Bayramda çok çeşitli ve yoğun enerji içeren beslenme düzeninin etkili olduğunu, bu durumun da önemli sağlık sorunlarına davet çıkarabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Geleneklerimize bağlı olarak, bayram yemeklerinin, günlük beslenme düzeninin dışında, çeşit olarak fazla ve içeriğinin ağır olması, bayram ziyaretlerindeki hamur tatlısı ağırlıklı ikramlar ve bu ikramların geleneklerimiz nedeniyle ısrarla yedirilmesi, sindirim sistemindeki adaptasyonu güçleştirir. Bu adaptasyonu sağlamak için bayramda hafif yiyecekler yenilmesi gerekir. Güne hafif bir kahvaltı ile başlamak, gün içinde aşırı yağlı, çok tuzlu, kalori açısından yoğun hamur işlerinin ve hamur tatlılarının yenilmemesi gerekir” diye konuştu. Bayram yemeğinde mutlaka sebze ve salata olmalı Prof. Dr. M. Emel Alphan, bayramda uygulanması gereken beslenme kurallarını aşağıdaki gibi sıraladı: Güne hafif bir kahvaltı ile başlanmalıdır. Öğüne çorba ve salata ile başlanmalı, çorba ile ekmek yenilmemelidir. Bu, o öğünde aşırı miktarda yemek yemeyi önler. Yemekler çok yağlı ve çok tuzlu yapılmamalıdır. Et ve tavuk yemeklerine pişerken ilave yağ konulmamalı, kızartılmış besinlerden kaçınılmalıdır. Bayram yemeğinde, börek, pilav, makarna, dolma, sarma gibi besinler bulunduğu takdirde yenilen ekmek miktarı azaltılmalıdır. Kalorisinin düşük olmasından dolayı, öğünde mutlaka sebze ve salata bulunmalıdır. Tatlı ve porsiyon ölçüleri az olmalı Tatlı yerine meyve tercih edilmelidir. Bayram ziyaretleri sırasında, ikram edilen tatlıların, porsiyon ölçülerinin az olması, misafirlerin de az yemesine neden olur. Mümkünse misafirlere seçenek olarak meyve de sunulmalıdır. Geleneksel Türk misafirperverliğinin bir sonucu olarak gelişen ikram edilen yiyeceklerin yenilmesi konusundaki ısrardan kaçınılmalıdır. Bayram günlerinde, çikolata, şeker, şekerlemeler ve tatlı gibi kalorisi yüksek olan yiyecekleri, herkesin, özellikle çocukların aşırı yemeleri önlenmelidir. Çay ve kahve tüketiminde aşırıya kaçılmamalı İkram edilen çay, kahve gibi kafeinli içeceklerin aşırı tüketiminden kaçınılması, açık ve limonlu çay, ıhlamur ve bitki çaylarının tercih edilmesi gerekir. Ramazan boyunca, su tüketiminin az olmasından dolayı oluşabilen su kaybının, yerine konulması için su ve kalori içermeyen içeceklerin tüketimine önem verilmesi gerekir. Diyabetlilerin (şeker hastalarının), kalp hastalarının, hipertansiyonu (yüksek tansiyon) olan kişilerin, diyetisyenleri tarafından önerilmiş olan diyetlerini bozmamaya özen göstermeleri ve aile çevresindekilerin de hastalara bu konuda yardımcı olmaları gerekir. Sindirim zorluklarıyla karşılaşılabilir Prof. Dr. M. Emel Alphan, belirtilen hususlara dikkat edilmediği takdirde sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon ve şeker yükselmesi gibi hastalıkların ortaya çıkabileceği, hastalarda ve yaşlılarda ise daha ağır sorunlar oluşabileceği uyarısında bulundu. Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Bayramınızı sağlıklı geçirmek ve kendinizi iyi hissetmek istiyorsanız bu hususlara dikkat etmeniz gerekir” diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Altay: “çiftçilerimiz için yeni tarım modelleri oluşturuyoruz”


Başkan Altay: “çiftçilerimiz için yeni tarım modelleri oluşturuyoruz”

Konya Büyükşehir Belediyesi Kent Tarımı için topraksız üretim üzerine Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiriyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya Bilim Merkezi bahçesinde faaliyet gösteren topraksız tarım alanında incelemelerde bulundu. Konya’nın büyük bir tarım şehir olmasına rağmen ciddi su sorunu yaşayan bir şehir olduğunu belirten Başkan Altay, “Dolayısıyla bir taraftan tarım alanlarımızda az su isteyen bitkileri tercih ederken bir taraftan da tüm dünyanın kullandığı modern yöntemleri ortaya çıkarmak adına çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmaları derleyerek çiftçilerimizin günlük hayatında daha çok kazanç elde edebilecekleri yeni tarım modelleri oluşturmaya gayret ediyoruz” dedi.


Kent Tarımı için topraksız üretim üzerine Ar-Ge çalışmaları yapan Konya Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda Konya Bilim Merkezi bahçesinde topraksız tarım alanı oluşturdu.

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan TÜBİTAK destekli Türkiye’nin ilk ve en büyük bilim merkezi Konya Bilim Merkezi bahçesinde oluşturulan topraksız tarım alanı Konya tarımı için önemli bir model oluşturuyor. 

Topraksız tarım alanında Ar-Ge çalışmaları yapılan merkezde incelemelerde bulunan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tarım şehri Konya’da kırsalda yaşayan vatandaşların gelirinin artırılması ve sürdürülebilir bir tarım yapmalarıyla ilgili önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.

SADECE SU KULLANILARAK OTOMASYONLA DENEME YAPILIYOR

Bilim Merkezi bahçesinde kurdukları topraksız tarım alanında sadece su kullanarak otomasyonla bir deneme gerçekleştirdiklerini kaydeden Başkan Altay, “Çiftçilikte temel esas; anlatmak değil, görerek üretim çeşitliliğini değiştirebilmek. Dolayısıyla yapmış olduğumuz bu çalışmalar neticesinde oluşturacağımız eğitim alanlarında çiftçilerimize bu işin ne kadar verimli olduğunu ve sürdürülebilirliğiyle ilgili çalışmaları anlatmak imkanı sunarak Konya’da bu tür uygulamaların gelişmesini arzu ediyoruz” diye konuştu.

“TÜM DÜNYANIN KULLANDIĞI MODERN YÖNTEMLERİ ORTAYA ÇIKARMAK ADINA ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ”

Konya’nın büyük bir tarım şehir olmasına rağmen aynı zamanda ciddi su sorunu yaşayan bir şehir olduğuna da dikkati çeken Başkan Altay, “Dolayısıyla bir taraftan tarım alanlarımızda az su isteyen bitkileri tercih ederken bir taraftan da tüm dünyanın kullandığı modern yöntemleri ortaya çıkarmak adına çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmaları derleyerek çiftçilerimizin günlük hayatında daha çok kazanç elde edebilecekleri yeni tarım modelleri oluşturmaya gayret ediyoruz” dedi. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeşilova Mahallesi’nde 1000 kişilik iftar sofrası

Yeşilova Mahallesi’nde 1000 kişilik iftar sofrası

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmangazi Belediyesi tarafından Yeşilova Mahallesi’nde düzenlenen iftar programında yaklaşık 1000 kişi ile aynı sofrayı paylaştı. Osmangazi Belediyesi, mahallelerde kurduğu iftar sofraları ile Ramazan ayının birlik ve beraberlik ruhunu tüm ilçede yaşatmayı sürdürüyor. Osmangazi Belediyesi tarafından Yeşilova Mahallesi’nde düzenlenen iftar programında yaklaşık 1000 kişi aynı sofra etrafında buluştu. Sönmez İlkoklu’nun bahçesinde düzenlenen iftar yemeğine Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmangazi CHP İlçe Başkanı Raşit Gürbüz, meclis üyeleri, belediye başkan yardımcıları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ve mahalle sakinleri katıldı. Yapılan duaya hep birlikte amin diyen Yeşilova sakinleri, akşam ezanının okunmasıyla birlikte oruçlarını açtı. İftar sofralarını tek tek dolaşıp vatandaşlarla sohbet eden Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Ramazan ayında yurttaşlarımız ile aynı sofrada buluşmaya önem veriyoruz. Ramazan’ın bolluk ve bereketini paylaşmak adına mahallelerimizde iftar sofraları kuruyoruz. Düzenlemiş olduğumuz iftar yemeğine yoğun katılım gösterdiğiniz için siz değerli Yeşilova sakinlerine çok teşekkür ediyorum. Allah tutuğumuz oruçları kabul etsin. Ramazan ayının son haftasına girdik. İnşallah Ramazan Bayramı’nı da hep birlikte karşılayacağız. Şimdiden tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı kutluyorum. Rabbim bizleri nice Ramazan aylarına ve bayramlara eriştirsin” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Down sendromu bir hastalık değil, farklılık!


Down sendromu bir hastalık değil, farklılık!

Down sendromunun, bir hastalık değil, kromozomal bir farklılık olduğunu vurgulayan uzmanlar doğru eğitim ve terapilerle Down sendromlu bireylerin önemli gelişimler gösterebileceğini söylüyor. 

Down sendromunun konuşma gecikmesi, sosyal etkileşim farklılıkları ve bazı sağlık risklerini beraberinde getirdiğini aktaran Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Neriman Kilit, “Down sendromlular doğru bir eğitim, ergoterapinin de içinde yer aldığı terapilerle beraber daha yavaş olsa da son derece güzel bir gelişim sağlayabiliyorlar.” dedi. İleri anne yaşının, en büyük risk faktörlerinden biri olduğuna dikkat çeken Kilit, 35 yaş sonrası Down sendromlu bebek doğurma olasılığının arttığını ifade etti.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Neriman Kilit, Down sendromunun bir hastalık değil, kromozomal bir farklılık olduğunu vurgulayarak, genetik sebepleri, etkileri ve uygun eğitim ile Down sendromlu bireylerin gelişim gösterebileceğini anlattı.

Artı bir kromozomun etkileri… 

Down sendromunun kromozomal bir durum olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Neriman Kilit, “Aslında Down sendromundan bir hastalık olarak bahsetmek istemiyorum. Kromozomal bir farklılık olarak bahsetmek istiyorum.” dedi.

Normalde bir insanda 46 tane kromozom bulunduğunu, Down sendromlu bireylerde ise 21’inci kromozomda bir anneden bir babadan gelen 2 değil 3 kromozom olduğunu aktaran Kilit, “Yani artı bir kromozomun söz konusu olduğu bir kromozomal farklılıktır. Down sendromlu bireylerde yüz görünümü olarak farklılıklar bulunabilmekle birlikte maalesef kalp hastalıklarına daha fazla yatkınlık olabiliyor. Konuşma ve işitme konusunda problemler yaşayabiliyor ve ilerleyen zamanlarda Alzheimer riskinde bir artış söz konusu olabiliyor. Gelişim ve psikiyatrik olarak bakıldığında Down sendromlular doğru bir eğitim, ergoterapinin de içinde yer aldığı terapilerle beraber daha yavaş olsa da son derece güzel bir gelişim sağlayabiliyorlar.” şeklinde konuştu.

Uygun eğitim ve terapilerle her şeyi yapabilecek bireyler haline gelebilirler…

Down sendromlularda bilişsel olarak sosyal alanlarda, yürütücü işlevlerde ve zihin kuramında bazı gerilikler görülebildiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Neriman Kilit, “Otizmli bireylerle kıyaslandığında Down sendromunda taklit, jest ve mimiklerin kullanımı, sosyal etkileşim çok daha fazla olabiliyor. Zihin kuramı bazında bakıldığında insanların duygu ve düşüncelerini anlama, kendininkinden farklı duygu ve düşüncelerin ayrımına varma, kendi duygu ve düşüncelerini ifade etme konusunda bazı gerilikler görülebiliyor.” dedi.

Down sendromunda konuşma gecikmesi ve konuşmada yaşanan problemlerin de bilindik gerçekler olduğuna değinen Kilit, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Erken yaşlarda özel eğitim başta olmak üzere, terapilere başlanırsa Down sendromlu bireylerin yazar olabildikleri, normal zekâ kapasitesine sahip bireyler haline bile gelebildikleri, okuma yazma alanı başta olmak üzere üniversiteler bitirebildikleri de bilinen gerçeklikler. O yüzden Down sendromunu bir hastalık olarak değil; kromozomal bir farklılık olarak görmek gerekir. Sabırla, onlara uygun bir eğitim stiliyle ve terapilerle her şeyi yapabilecek bireyler haline gelebilecekleri hiçbir zaman unutulmamalı.”

Annenin yaşı en büyük risk faktörü… 

Down sendromunun en büyük çevresel sebebinin, ileri anne yaşı olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Neriman Kilit, “Anne yaşı 35’i geçtikten sonra Down sendromlu birey doğum oranı artıyor. Özellikle 45 yaşından sonra her 60 çocuktan 1’inin Down sendromlu olduğu biliniyor.” dedi.

Hamilelikte sigara, alkol ve madde kullanımı, fazla radyasyona maruz kalmak gibi çevresel etmenlerin üzerinde de durulduğunu aktaran Kilit, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ailede Down sendromlu birey olması, riski arttırabilir ama de novo mutasyonlarla olabilecek bir durumdan bahsediyoruz. Yani ailede hiçbir Down sendromlu birey olmasa bile bu durum görülebilir. Hamilelikte yapılan testlerle, ense kalınlığı ve burun şekliyle ilgili ultrason görüntüleriyle bu konuda fikir sahibi olunabiliyor.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İSU, Avluburun İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artırıyor

İSU, Avluburun İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artırıyor

Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacını kesintisiz karşılayan İSU Genel Müdürlüğü, artan nüfus ve su tüketimi doğrultusunda yatırımlarına devam ediyor. Bu kapsamda, Kartepe Avluburun İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin kapasitesi artırılarak bölgedeki su ihtiyacının karşılanması için önemli bir adım atıldı.

GÜNLÜK KAPASİTE 30 BİN METREKÜPE ÇIKIYOR
2003 yılında devreye alınan ve günlük 22 bin 500 metreküp arıtma kapasitesine sahip olan Avluburun İçme Suyu Arıtma Tesisi, Kartepe Yanıkdere su kaynağı ve ihtiyaç halinde Sapanca Gölü’nden temin edilen ham suyu arıtarak, Kandıra, Kartepe ve İzmit ilçelerine bağlı 191 mahalleye içme suyu sağlamanın yanında Uzuntarla, Eşme bölgelerinin bir kısmı ile Kandıra Cezaevi’nin de içme suyu ihtiyacı, bu tesis üzerinden karşılanıyor. Bölgedeki nüfus artışıyla birlikte su talebinin yükselmesi üzerine harekete geçen İSU Genel Müdürlüğü, mevcut tesisin yanına günlük 8 bin metreküp kapasiteli konmodüler içme suyu arıtma tesisi inşa ediyor. Yaklaşık 93 milyon lira yatırım bedeliyle hayata geçirilen proje tamamlandığında, Avluburun İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin toplam kapasitesi 30 bin metreküpe ulaşacak.

İNŞA ÇALIŞMALARI HIZLA SÜRÜYOR
Aralık 2024’te inşasına başlanan konmodüler içme suyu arıtma tesisi için kazı çalışmaları tamamlanırken temel demir donatı imalatları ise devam ediyor. Ayrıca geri yıkama tanklarının bulunduğu alanda kazı çalışmaları sürüyor. İSU Genel Müdürlüğü, inşaat sürecini hızla tamamlayarak yeni arıtma tesisini önümüzdeki yaz aylarında devreye almayı planlıyor.

KESİNTİSİZ VE SAĞLIKLI İÇME SUYU İÇİN YATIRIMLAR SÜRECEK
Artan nüfus ve iklim değişikliği gibi faktörleri göz önünde bulundurarak su kaynaklarının verimli yönetilmesi ve içme suyu arzının sürdürülebilir kılınması için çalışmalarını sürdüren İSU Genel Müdürlüğü, hayata geçirdiği bu yatırımla bölgedeki içme suyu ihtiyacını güvence altına alırken Kocaeli’nin tüm ilçelerinde içme suyu ve altyapı yatırımlarına kararlılıkla devam edecek.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı