Yıllık arşivler: 2025

Şehrin Tiyatrosu Diyarbakır’da Seyirciyle Buluştu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın 110. yıl etkinliklerinin devamı olarak düzenlediği Büyük Türkiye Turnesi, Eskişehir ve Ankara’nın ardından Diyarbakır’la devam etti.

 

Haldun Taner’in yazdığı Yelda Baskın’ın yönettiği “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” 20 Nisan 2025 Pazar günü 15.00 ve 20.00’de Diyarbakır Sezai Karakoç Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda seyirciyle buluştu.

 

Oyunun sonunda söz alan Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever:

 

“Darülbedayi Güzellikler Evi 110 yaşında. Ve biz 110. Yılımız kapsamında, gerçekleştireceğimiz turne programı kapsamında Türkiye ile kucaklaşmak ve bu özel günü birlikte kutlamak istedik. Yolumuz buraya düştü. Çok kıymetli buluyorum bu buluşmayı. Çok uzun zaman önce gelmiştik. Tekrar burada olmanın keyfini yaşıyoruz. Arkadaşlarıma huzurunuzda çok teşekkür etmek istiyorum. Burada olmayı tercih ettiğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Biz de sizi İstanbul’a bekliyoruz.

Diyarbakır Şehir Tiyatrosu’na ve Diyarbakır Belediyesi’ne bu buluşmayı sağladıkları için çok teşekkür ediyorum. Eksik olmayın.” dedi.

 

Büyük Türkiye Turnesi Eskişehir, Ankara ve Diyarbakır’ın ardından Antalya, Gaziantep, Van… illerini kapsayacak şekilde devam edecek.

 

GÖZLERİMİ KAPARIM VAZİFEMİ YAPARIM

Epik Tiyatro’nun büyük ustası Haldun Taner, bu kült eserinde 31 Mart Vakası’ndan 71 Muhtırası’na kadar bireysel ve toplumsal anlamda yaşanan dönüşümlerin yanı sıra hiç değişmeyen şeylerin taşlamasını yapıyor. Oyunda yoksul bir aileden gelen, hayatı sorgulamadan yaşayan “dürüst” Vicdani ile varlıklı bir ailede doğan, servetine servet katarak yükselebilmek için her yolu mubah gören Efruz isimli iki zıt karakterin hayat hikâyesi aktarılıyor. Hiciv, mizah ve yer yer hazin hikâyelerle ilerleyen oyun, sınıfsal farklılıkların birey ve sosyal yaşam üzerindeki etkileri, insan tabiatı, vatan sevgisi, iyilik-kötülük gibi konulara dair sorular sorduruyor. Vicdani kendi gibi olanlara şöyle sesleniyor: “Ey benim kardeşlerim/ İbret olsun hayatım/ Açın ne olur gözünüzü,/ Sakın siz de benim gibi/ Safçasına/ Plak olmayın”

Oyunda Alp Tuğhan Taş, Aybar Taştekin, Cafer Alpsolay, Can Alibeyoğlu, Doğan Şirin, Emrecan Karakurum, Özgür Atkın, Özgür Dağ, Seda Çavdar, Yiğit Ali Uslu rol alıyor.

 

İyi seyirler…

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Belediyesi Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi Kuşadası’nda da Hizmete Başladı

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu tarafından kente kazandırılan ve vatandaşlar tarafından beğeniyle karşılanan Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi, Efeler’in ardından Kuşadası ilçesinde de hizmete başladı.
 
Büyükşehir Belediyesi Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi’nde her yaştan vatandaşa ücretsiz hizmet veriliyor. Uzman diyetisyenlerin sağlıklı yaşama adım atmak isteyen vatandaşlar ile buluştuğu birimde danışanlar için özel beslenme programları hazırlanıyor, detaylı vücut analizleri yapılıyor. Düzenli kontrol seansları ile sağlıklı yaşama atılan adımların takibinin de yapıldığı Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi’nde yağ ve kas ölçümü hizmetleri de gerçekleştiriliyor. Birim bünyesinde vatandaşların hastalıklarına uygun beslenme programların yanı sıra anne ve çocuklara yönelik programlar ile sporculara yönelik özel programlar da oluşturulabiliyor.
 
Kuşadalı vatandaşlardan Başkan Çerçioğlu’na teşekkür
Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi hizmetlerinin Kuşadası’nda da kendileri ile buluşmasından dolayı memnuniyet duyduklarını belirten Aliye Saraya, “Bugün ilk defa buraya geldim. Her şey çok güzeldi, güzel bilgiler aldık burada. Değerlerimizde gayet normal çıktı, beslenme programımız oluşturuldu. Çok iyiyim, daha da iyi olmak için devamlı geleceğim. Özlem Başkanımız her konuda faydalı şeyler yapıyor, biz her hafta pilates derslerine de geliyoruz. Çok teşekkür ederiz” dedi.
 
Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi’ne ilk defa geldiğini söyleyen Hatice Soylu, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti ve “Bu hizmeti Büyükşehir Belediyesi bizlere sağladığı için çok teşekkür ederiz. Diyetisyenimiz bize burada çok faydalı bilgiler anlattı, vücudumuz hakkında faydalı şeyler öğrendik. Ben şeker hastasıyım, ara öğün yemiyordum fakat diyetisyenimiz mutlaka ara öğünlerimi aksatmamam gerektiğini söyledi. Protein oranımın eksik olduğunu öğrendim mesela, bunu öğrenmek benim için çok değerli. Buraya gelmeye devam ederek de bunun üstesinden geleceğiz. İnşallah faydasını göreceğime inanıyorum. Özlem Başkanımıza bizleri bu hizmeti sağladığı için çok teşekkür ederiz” diye konuştu.
 
Sağlıklı Beslenme ve Diyet Birimi hakkında detaylı bilgiye 444 13 40 numaralı Büyükşehir Belediyesi Çağrı Merkezi’nden ulaşmak mümkün.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

39. Çocuk Şenliği, Hayal Eden Çocuklar İçin Başladı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın 39.’sunu düzenlediği Çocuk Şenliği, 20 Nisan 2025 Pazar günü tüm sahnelerde oynanan çocuk oyunlarıyla başladı.

Şehir Tiyatroları oyunları Sesler Ülkesi, Çöpsüz Dünya, Fındıkkıran ve Masal’ın sahnelendiği şenliğin ilk gününde çocuklar müzik aletleriyle hayal etmeyi, doğanın ve geri dönüşümün önemini öğrendiler, tüketim, yardımlaşma, adaletli paylaşım kavramlarını sahnede izleyerek tanıma fırsatı buldular.

Cumhuriyetimiz ve Tiyatromuz

İstanbul Şehir Tiyatrosu, kuruluşundan günümüze 110. yılını geride bıraktı. Bu yıl aynı zamanda tiyatromuzun ustamız Muhsin Ertuğrul öncülüğünde ilk çocuk tiyatrosunu sahnelemesinin üzerinden 90 yıl geçti. “Çocuklar İçin Tiyatro Dersi” başlıklı oyunun sahnelenmesi, çocuklarımızın tiyatro sanatıyla tanışmaları ve tiyatro sanatı hakkında bilgi edinmeleri için kurgulanmış eğlenceli bir oyundu. Bu pazar, 39. Çocuk Şenliği kapsamında bütün sahnelerimizde, 23 Nisan’ın anlam ve önemiyle İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun 90 yıllık çocuk oyunları tarihi kutlandı. Bütün sahnelerimizde oyuncu arkadaşımız Emre Şen’in hazırlamış olduğu, çocuk tiyatromuzun 90. yılına özel bir video gösterimiyle birlikte, hazırlanan ortak bir metinle, oyun öncesi bütün salonlarımızdaki çocuk seyircimize seslenildi:

“Sevgili Arkadaşlar!..

23 Nisan 1920!..

Günümüzden 105 yıl önceki bu tarih, bizim için çok önemli bir gün.

Ankara’da, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Türkiye Büyük Millet Meclisimiz açılmıştı.

Ankara’da yeni devletimiz kurulmuş, ülkemizi işgal eden düşmana karşı verdiğimiz milli mücadelenin kararlılığı dünyaya ilan edilmişti.

Sizlerin, bu milletin geleceği olduğunu bilen Atatürk, bu özel günü dünyada ilk kez bir bayram olarak siz çocuklara armağan etmişti. Bu tarihi, dünya çocuklarıyla birlikte, barışı, dostluğu, kardeşliği kutladığımız ve barış içinde bir geleceği hayal ettiğimiz bir bayram olarak kutluyoruz.

Atatürk, siz kıymetli çocuklara hitabında, “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk pırıltısısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz” demişti.

Sevgili Arkadaşlar!..

Bizim tiyatromuz, tam 110 yaşında!..

Biz, Cumhuriyet’in kuruluşunu görmüş bir tiyatroyuz. Aynı zamanda, ilk çocuk tiyatrosu oyununu sahneleyişimizin üzerinden tam 90 yıl geçmiş!..

Ustamız Muhsin Ertuğrul, 90 yıl önce Çocuk Tiyatrosu’nu kurarken “Bugünün çocuğu, yarının genci, ilerinin aydın seyircisidir” demişti.

23 Nisan, hepimiz için özel bir gün!..

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız kutlu olsun!..

Sevgili Arkadaşlar!..

Cumhuriyetimiz Size Emanet!..

Tiyatromuz Size Emanet!..

Gelecek, sizsiniz!..”

39. Çocuk Şenliği’nde Coşkulu Açılış

39. Çocuk Şenliği’nin açılış oyunu “Sesler Ülkesi” hem eğlenceli hem öğreticiydi. Çocuklar gitar, keman, piyano ve flüt gibi müzik enstrümanlarını tanıma fırsatı buldular. Seslerin ve müziğin önemini bir kez daha anladılar.

Oyun çıkışı açılış programına katılan çocuklar için hazırlanan şapka, dergi, karagöz figürleri ve sticker gibi hediyeler dağıtıldı. Hediye dağıtımının ardından açık alanda müzik eşliğinde eğlenceler başladı. Kağıt helva ve pamuk şeker dağıtımının yanı sıra, şenlik alanında yer alan maketleri özgürce boyayan çocuklar, müziğin ritmiyle eğlendiler, şiirler okudular, şarkılar söylediler. Kabile Çağdaş Sirk ve Sahne Sanatları ekibi, çocuklara akrobasiyle müziği buluşturdukları eğlenceli bir gösteri sundular.

Geleneksel 39. Çocuk Şenliği Atölyeleri Başlıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın bu yıl 39.’sunu düzenlediği Çocuk Şenliği, 21 Nisan, 22 Nisan 2025 tarihlerinde 13.30’da sahnelerimizde yapılacak çocuklara yönelik atölyelerle devam edecek.

Birbirinden Renkli Atölyeler Çocukları Bekliyor

Çocukların müzik bilgisini arttıracak, hayal dünyalarını genişletecek, kendi hikayelerini oluşturmasını sağlayacak atölyeler:

Doç. Dr. Bülent Sezgin’in düzenlediği “Oyun ve Tiyatroyla Düşlere Yolculuk”,

Yonca İnal, Ayris Ekşi’nin düzenlediği “Yer mi Gök mü, Deniz mi Dağ mı?”,

Nevin Köksal Yatman’ın düzenlediği “Renkli Maskelerle Geri Dönüşüm Atölyesi”,

Özgür Atkın’ın düzenlediği “Karagöz Atölyesi: Gölgenin Sihirli Dünyasına Katıl!”,

Hamit Erentürk’ün düzenlediği “Beden Perküsyon & Hareket Dramaturjisi”,

İlkem Ulugün’ün düzenlediği “Hareket ve Doğaçlama Atölyesi”,

Derya Yıldırım’ın düzenlediği “Bir Hikâye, Bin Dünya”,

Dilan Mine’nin düzenlediği “Mandal Kukla Atölyesi”.

Atölyelerin ücretsiz davetiyeleri için aşağıdaki linklerden kayıt yaptırılabilir:

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/hareketvedogaclama/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/oyun-ve-tiyatroyla-duslere-yolculuk/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/renkli-maskelerle-geri-donusum-atolyesi/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/golgenin-sihirli-dunyasina-katil/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/bir-hikaye-bin-dunya

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/oyun-kurma-atolyesi/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/bedenperkusyon/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/dilanmine/

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

23 Nisan coşkusu Kocaeli’nin dört bir yanında

Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı çocuklara unutamayacakları bir gün yaşatarak kutluyor. 19 Nisan Cumartesi günü Gebze Kent Meydanı’nda gerçekleştirilen “Bi Dünya Eğlence” temalı şenlik, bayram coşkusunu tüm kente yaydı.

 

GEBZE, ÇOCUKLARLA ŞENLENDİ

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı özel bir programla kutluyor. Müzik dinletisinden dans gösterilerine,  konserlerden geleneksel oyunlara kadar birbirinden özel etkinlikler bayram coşkusunu kentin dört bir yanına taşıyor. Bu bağlamda Gebze’de gerçekleşen 23 Nisan etkinliklerinde de büyük bir coşku yaşandı, çocuklar gönüllerince eğlendi.

 

ÜRETEN ELLER, NEŞELİ ANLAR

Gün boyu süren etkinliklerde çocuklar eğlenirken öğrenmenin, üretirken keşfetmenin keyfini yaşadı. Alanda kurulan gelişim atölyelerinde teraryumdan mozaik yapımına, kum boyamadan çömlek çalışmalarına kadar birçok etkinlik yer aldı. Küçük ellerin hayalleri bu atölyelerde şekillendi. Şişme oyun grupları ve geleneksel sokak oyunları çocukların gözdesi oldu. Miniklerin eğlenceli rekabetine sahne olan “Minik Adım Şampiyonası” ise bebeklerin yarıştığı eğlenceli bir bölümdü. Aileler bu tatlı rekabeti keyifli gözlerle izledi.

 

DİJİTAL DÜNYAYA EĞLENCELİ YOLCULUK

Etkinlik alanında yer alan dijital oyun istasyonları da çocukların ilgisini çekti. VR gözlük deneyimi, 360 derece selfie alanı, şeffaf balonlar, planetaryum, Kapadokya 3D balon simülasyonu ve Hado gibi birçok dijital deneyim, alanda eğlenceyi artırdı. Bu alanlarda çocukların keyfi görülmeye değerdi.

 

MİNİKLERDEN ETKİNLİKLERE TAM NOT

Etkinliklerin finalinde ise sahne gösterileri vardı. “Maysa ve Bulut” ile “Kaptan Pengu ve Arkadaşları” müzikalleri, “Marmelat” kukla gösterisi ve “Bedenden Oyuna” performansı çocuklara unutulmaz anlar yaşattı. Ayrıca Kocaeli Anne Şehir Manolya Merkezi öğrencileri halk oyunlarıyla izleyenlere keyifli anlar sundu. Kahkahaların, müziğin ve alkışların hiç susmadığı sahne programları günün coşkusunu zirveye taşıdı.

 

BAYRAM SEVİNCİ KESİNTİSİZ DEVAM EDİYOR

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 23 Nisan kutlamaları, 23 Nisan’a kadar her gün İzmit Milli İrade Meydanı’nda devam edecek. Bayramın neşesini doyasıya yaşamak isteyen tüm çocukları ve aileleri birbirinden renkli etkinlikler bekliyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnegöl Belediyesi’nden 23 Nisan’a Özel Etkinlikler

İnegöl Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında birbirinden özel etkinliklerle ilçe halkını buluşturmaya hazırlanıyor.

 

İnegöl Belediyesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesi hazırlıklarını tamamladı. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 105’inci yılında İnegöl’de 7’den 77’ye her yaştan vatandaşa hitap eden organizasyonlarla 23 Nisan coşkusu yaşanacak.

 

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE OYUNCAK SERGİSİ

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının resmi törenler haricinde yapılacak etkinliklerinin ilki 22 Nisan Salı günü 14.00’da İnegöl Kent Müzesinde açılışı yapılacak olan “Geçmişten Günümüze Oyuncak Sergisi”. 11 Mayıs tarihine kadar İnegöl Kent Müzesinde açık kalacak olan sergiyi ilçe protokolü açacak. Burada eski dönemlere ait oyuncalar sergilenecek.

 

23 NİSAN TÖRENLERİ AMFİ TİYATRODA

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının resmi törenleri 23 Nisan Çarşamba günü 09.30’da Atatürk Anıtında yapılacak çelenk töreniyle başlayacak. Akabinde 10.00’da Hikmet Şahin Kültür Parkı içerisinde bulunan Amfi Tiyatroda 23 Nisan kutlama programı gerçekleştirilecek.

 

İNEGÖL BELEDİYESİ’NDEN ÇOCUK ŞENLİĞİ

Resmi programların ardından 23 Nisan Çarşamba günü 13.00’da heykel arka kısmında bulunan Dörtçelik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bahçesinde İnegöl Belediyesi tarafından 23 Nisan Çocuk Şenliği düzenlenecek. Akşam 19.00’a kadar devam edecek şenlikte; çocuk sanat atölyeleri, sahne gösterileri, balon park oyun alanları, sürpriz yarışmalar, hediyeler ve ikramlar olacak.

 

İNEGÖL BELEDİYESİ’NDEN THM SIRA GECESİ KONSERİ

İnegöl Belediyesi Nisan ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında yetişkinler için de bu haftaya özel bir program hazırladı. 25 Nisan Cuma akşamı 20.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde İnegöl Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu Sıra Gecesi Konseri yapılacak.

 

BAŞKAN TABAN’DAN DAVET

Belediye Başkanı Alper Taban, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın da kutlandığı hafta içerisinde yapılacak etkinliklere ilişkin bir açıklama yaparak tüm ilçe halkını programlara davet etti. Özellikle 23 Nisan kapsamında düzenlenecek sergi ve çocuk şenliğinde çocukların gönüllerince eğlenmesi adına tüm hazırlıkların yapıldığını kaydeden Başkan Taban, “Tüm çocuklarımızı ve ailelerimizi programlarımıza bekliyoruz” dedi.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kişinin en çok önem verdiği konu neyse, vesvese oradan doğuyor!

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvese konusunu değerlendirdi.

Vesvese nedir?

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvesenin halk arasında yaygın olarak kullanıldığını, Arapça kökenli olan bu kelimenin genellikle dini bir anlam taşıdığını ancak psikolojiyle de kesişen birçok ortak yönü bulunduğunu ifade ederek, “Vesvese, halk arasında şeytandan gelen sözler veya içe doğuş anlamında kullanılırken, buna karşılık, Rahman’dan (Allah’tan) ya da meleklerden gelen düşünceler ise ilham olarak adlandırılmış.” dedi.

“Bir maddeyi anlamlı kılan nedir?” sorusu önemli bir kavram

Psikolojide “Bir maddeyi anlamlı kılan nedir?” sorusu önemli bir kavram olduğunu, bir nesneyi anlamlı kılanın şey, sadece fiziksel özellikleri olmadığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Bir kalemi değerli kılan süsü, rengi veya kalitesi değil, asıl işlevi olan yazma fonksiyonudur. Yani, bir nesnenin asıl anlamı, onun işlevsel ve manevi boyutunda gizlidir. Zaten maneviyat kelimesi de manasal ya da anlamsal demektir. Bir madde, ancak insan açısından anlamlıdır. İnsan, doğası gereği anlam arayışı içinde olan bir varlıktır ve bu nedenle maddedeki anlamı da araştırır. Vesvese de bu noktada ortaya çıkar. İnsan, anlam arayan bir varlık olduğu için beyni vesvese üretmeye müsaittir. Beynimiz, bu altyapıyla doğar ve sürekli düşünceler üretir.” diye konuştu.

Akıl yürütme ve sezgilerle elde edilen bilgiler zihnimizde vesvese olarak ortaya çıkıyor

Beynin sürekli düşünce ve duygu ürettiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Vesveseleri doğru analiz edebilmek için sadece görünen anlamları değil, görünmeyen anlamları da fark edebilmek gerekir. 360 derece düşünmek, yalnızca yüzeyde görünenlerle yetinmeyip, akıl yürütme ve sezgilerle görünmeyeni de algılamak anlamına gelir. Böyle durumlarda, akıl yürütme ve sezgilerle elde edilen bilgiler somut olmadığı için yoruma açık hale gelir ve bu da zihnimizde vesvese olarak ortaya çıkar.” şeklinde konuştu.

Obsesif vesvese, zamanla Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) haline dönüşebiliyor

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bazen insanın aklına “Elim kirli mi, temiz mi?” diye bir his veya düşünce gelebileceğini ve bu noktada beynin ön bölgesinde, frontal kortekste yer alan bir filtrenin devreye girip, temizlik ölçütlerini değerlendirerek karar verdiğini anlatarak, şöyle devam etti:

“Eğer bu mekanizma sağlıklı çalışıyorsa, kişi ‘Ben kendimi biliyorum, biraz önce ellerimi yıkamıştım. Temiz, tekrar yıkamama gerek yok’ diyerek yoluna devam eder. Ancak, beyindeki karar mekanizması bozulduğunda, ‘Belki yeterince temizlenmedi, garanti olsun diye bir daha yıkayayım’” düşüncesi devreye girer. Bu durum ilerlediğinde, kişi saatlerce yıkanabilir; hatta bazı vakalarda 3 saat boyunca banyo yapmak veya 8 saat tuvalette kalmak gibi aşırı durumlar görülebilir. Obsesif vesvese, zamanla Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) haline dönüşebilir.”

Neden büyüye inanılıyor?

Beyin haritalama yöntemleriyle yapılan incelemelerde, OKB hastalarının beyinlerindeki sinir yollarının aşırı gelişmiş olduğunun görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Normal bir bireyin karar verme mekanizmaları patika yollar gibiyken, OKB hastalarında bu yollar otobana dönüşmüş gibidir. Beyin, daha fazla düşünce ve tekrar ister hale gelir ve kişi, gününün büyük bir kısmını bu vesveselerle geçirir. Örneğin, 60 dakikalık bir sürenin 50 dakikasını bu düşüncelerle meşgul olarak geçirebilir. Vesvesenin halk arasındaki bir diğer boyutu da dinle ilgili vesveselerdir. İnsanlar bu tür vesveseleri ‘üç harfliler’, ‘şeytan’, ‘cin’ veya ‘büyü’ gibi kavramlarla ilişkilendirir. Avrupa’da da cadılarla bağlantılı görülen bu tür inançlar, görünmeyen varlıklara atfedilen vesveseler oluyor. İnsan beyni, belirsizliğe tahammül edemeyen bir yapıya sahiptir. Açıklayamadığı bir durumu anlamlandırmak için, toplumdan, aileden ve dini literatürden öğrendiği bilgileri kullanarak bir tanımlama yapıyor. ‘Bana büyü yapıldı’ gibi inançlarla kendini ikna eder. Bu inanç, zamanla kişinin ciddi şekilde etkilenmesine neden olur ve her şeyi buna yormaya başlar. Sonuç olarak, vesveseler kuşku ve obsesyonlara dönüşebilir.”

Vesvese denilince zihinsel geviş getirme de giriyor işin içine

Vesvesenin aslında insanın karar verme mekanizmasıyla ilgili bir durum olduğunu, Obsesif Kompulsif Bozukluğun (OKB) tıpta eskiden “psikasteni” olarak adlandırıldığını ve psikasteninin, psikolojik zayıflık veya irade zayıflığı anlamına geldiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Kişi karar veremez; bir konuya noktayı koyamaz ve yeni bir düşünceye geçemez.  Beyin bir düşünce üretir, ancak normalde bu düşünce tamamlanıp bir sonrakine geçmesi gerekir. Tik bozukluklarında nasıl motor tekrarlar görülüyorsa örneğin omuz tiki veya göz tiki gibi aynı şekilde OKB’de de düşünce tekrarları ortaya çıkar. Kişi, bu tekrarları durdurmaya çalıştıkça daha da sıklaşır. Hatta bazı tiklerde olduğu gibi, bir tiki gidermek için yapılan hareket yeni bir tiki tetikleyebilir. OKB’nin bir boyutu, kişinin rahatsız edici, istenmeyen düşünceleri (obsesyonları) sürekli olarak tekrar etmesidir. Ancak bir de kişinin bilinçli olarak düşündüğü ve tekrar etmekten hoşlandığı düşünceler vardır. Buna ‘ruminasyon’ denir, yani zihinsel geviş getirme. Vesvese denilince bu da giriyor işin içine.” dedi.

Düşünce, beynimizin ürettiği büyük bir sermayedir

Bazı insanların gerçeklerden koparak adeta hayal dünyasında yaşadıklarını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Zihinlerinde yağmurlar yağdırır, savaşlar çıkarır veya sürekli aynı şeyleri düşünürler. Üstelik düşündükleri şeyler negatif veya kaygı verici olmayabilir, ancak bu durum onların başka hiçbir şey yapamaz hale gelmesine neden olur. Hayal kurma süreci bir noktadan sonra şizofreni benzeri durumlara dönüşebilir. Bipolar bozukluk geliştirme riski de vardır. Çünkü insan düşüncelerini yönetebilen bir varlıktır. Düşünce, beynimizin ürettiği büyük bir sermayedir ve eğer bu sermayeyi iyi yönetebilirsek, vesvesenin etkisinde kalmayız. Bu durumu maddi sermaye yönetimine benzetebiliriz. Nasıl ki paranızı her isteyene dağıtmaz, yalnızca amacınıza uygun yatırım yaparsanız, aynı şekilde düşünce ve duygu sermayemizi de amaca yönelik kullanmalıyız.” şeklinde konuştu.

Mükemmeliyetçi ve ayrıntıcı kişilerin obsesyon ve vesveseye daha yatkın olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Kişinin en çok önem verdiği konu neyse, vesvese de genellikle oradan doğar.” dedi.

Doğuştan gelen 12 farklı kişilik yapısı var

Literatürde tanımlanmış 12 farklı doğuştan gelen kişilik yapısı bulunduğunu ve bu yapılarından birinin de obsesif kişilik yapısı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Obsesif kişilik yapısına sahip bireyler, doğuştan mükemmeliyetçiliğe ve ayrıntıcılığa daha yatkındır. Bu özellik belli bir sınıra kadar doğal bir eğilimdir ve iyi kullanıldığında kişiyi başarıya götürebilir. Ancak dozu kaçırıldığında, tam tersine, kişiyi zorlayan ve engelleyen bir özellik haline gelebilir. Her kişilik özelliğinden hepimizde biraz vardır. Kimi zaman hepimiz biraz kuşkucu, biraz bencil, biraz obsesif olmaya yatkınız ama hangisini beslersek, o dengeyi bozmuş oluyoruz.”

Kişi neye önem verirse obsesyon oradan başlıyor

Obsesyonun başlangıç aşamasında, kişi duygularını hangi alana yoğun şekilde yatırım yaptıysa obsesyonlar genellikle o noktadan başladığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Parayı çok seviyorsa insan, parayı kaybetme korkusuyla devamlı, 60 dakikanın 50 dakikası parayla ilgili yaşıyor. Araba alıyor, dışarıda bir korna çalsa hemen kapıya, pencereye koşuyor, acaba bir şey mi çarptı diye. Neye önem verirsek obsesyon oradan başlıyor. Bunu bilmek gerekir. Temizliğe önem veren kişilerde bulaşma obsesyonları oluyor. Beden sağlığına önem verenlerde sağlıkla ilgili obsesyonlar oluyor.” diye konuştu.

İnsanı diğer canlılardan ayıran beyin programı; zihinselleştirme!

İnsanı diğer canlılardan ayıranın beyin programı, zihin kuramı olarak adlandırılan bir mekanizma olduğunun altını çizen Prof. Dr. Tarhan, “Zihinselleştirme, yani bir şeye anlam yükleme ve her şeyin anlamını araştırma yetisi, insan beyninde doğal olarak bulunmaktadır. Bu durum nöropsikolojik olarak da kanıtlanmıştır. Mesela otistik çocuklarda, özellikle yüksek düzeyde otizm spektrumunda olan bireylerde, bu yeti eksik olabilir. Onlara bir nesneyi işaret ettiğinizde, işaret ettiğiniz nesneye değil, parmağınızın ucuna bakabilirler. Bunun nedeni, akıl yürütme ve zihinselleştirme süreçlerinde zorluk yaşamalarıdır. Belirsizliği giderme ve anlam yükleme mekanizmaları tam olarak gelişmediğinden, gösterilen nesne yerine işaret eden parmağa odaklanabilirler.” ifadesinde bulundu.

Vesvesede önemli olan düşünceyi yönetmek!

Erich Fromm’un “Her maddenin bir özü vardır. O öz de manadır, anlamdır.” Sözüne atıfta bulunan Prof. Dr. Tarhan, “Eğer insan, yaptığı her işin anlam boyutunu göz önüne alırsa, hayatına daha sağlıklı bir perspektiften bakabilir. Obsesyon yaşayan kişilerde de bu anlam kaybı gözlemlenir. Vesvese de insana özgü bir şey. Diğer canlılarda OKB diye, vesvese diye bir hastalık olmaz. Karnı doyunca biter. 15 saat uyurlar, 2 saat avlanırlar, 2 saat yavrularıyla ilgilenirler, o kadar. Ama insan öyle değil, anlam arıyor. Yalom’un meşhur dört temel korkusundan, anksiyetesi var insanın. Onu gidermeye çalışıyor insan. Anlam arayışı, yalnızlığı gidermek, özgürlük arayışı var. Bütün bunlar insandaki temel korkular. Bunları gidermek için devamlı anlam üretmeye çalışıyor. O zaman ne oluyor? Vesvese pat diye geliyor. Neye önem verirsek oradan bizi zorluyor. Vesvesede önemli olan düşünceyi yönetmek, düşünceye karşı alternatif düşünceler üretebilmek.” şeklinde sözlerini tamamladı.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Menenjit saatler içinde ölüme neden olabiliyor!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, son zamanlarda özellikle okullarda görülen ve aileleri tedirgin eden menenjit hastalığı hakkında bilgi verdi. 

Menenjit bütün yaş gruplarını etkileyebiliyor…

Menenjitin, beyin ve omuriliği saran zarların iltihaplanmasıyla karakterize olan bir hastalık olduğunu hatırlatan Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Bütün yaş gruplarında görülebilse de özellikle bebekler, küçük çocuklar, gençler ve yaşlılarda ağır seyreder.” dedi.

Hastalığın bulaş yolları hakkında bilgi veren Mamçu, “Enfekte kişinin burun ya da boğazından direkt temas ya da damlacık yolu ile bulaşır. Öksürme, hapşırma ile bulaşabilir. Sağlıklı kişiler taşıyıcı olabilir.” açıklamasını yaptı. 

Tedavide geç kalındığında ölüme bile yol açabiliyor!

Virüsler, bakteriler ve nadiren de mantarların menenjite neden olabildiğini aktaran Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Streptococcus pneumoniae (pnömokok), Haemophilus influenza tip B (Hıb) ve Neısseria meningitidis (menengokok) en sık görülen bakteriyel etkenlerdir. Zamanında teşhis edilerek acilen tedavi başlanmazsa hepsi ölümcül olabilir.” dedi.

Ulusal aşı takviminde çocukluk dönemi aşıları yapıldığı için pnömokok ve Hıb görülme sıklığının azaldığını kaydeden Mamçu, “Rutin aşılama yapılmayan menengokok menenjiti ülkemizde ve bazı ülkelerde önemini koruyor. Meningokoklar tedavide geç kalındığında hızla ilerleyerek işlev veya doku bozukluklarına ve hatta ölümlere yol açabilirler.” şeklinde konuştu.

Üst solunum yolu enfeksiyonlarına benzer belirtilere dikkat edilmeli!

Tüm menenjit etkenlerinin benzer belirtiler gösterdiğini ifade eden Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Baş ağrısı, boyunda ve ensede sertlik, ateş, kusma, bilişsel düzeyde değişme, ışığa karşı hassasiyet, iştahsızlık görülür. Bazı vakalarda epileptik nöbetler de görülebilir.” dedi.

Menenjitin ilk saatlerde üst solunum yolu enfeksiyonlarına benzer bulgular gösterip hızla ilerleyerek 24 saatte ölüme neden olabilen ciddi bir hastalık olduğunu vurgulayan Mamçu, şunları söyledi:

“Ateş, ense sertliği ve değişmiş mental durum gibi belirtilerin ilerlemesi ile beraber bilinç düzeyinde değişiklikler ve uykuya meyil   varlığında  acilen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Son zamanlarda menenjit vakalarında artış görülse de salgın olduğunu gösteren herhangi bir bulgu yoktur. Ancak aileler ve öğretmenler çocuğun okulunda, aile bireylerinde veya temas ettiği kişilerde meningokok hastalığı çıkması durumunda sağlık otoritelerinin önerilerine uymalı, temaslı kişide hastalığın gelişmesini önleyici ilaç veya aşıların uygulanmasını sağlamalıdırlar.”

Aşı karşıtlığı, toplumda enfeksiyon yayılma olasılığını artırıyor!

Ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın bebek ve çocuklarda uyguladığı aşı takviminde pnömokok aşısının 2’nci ve 4’üncü aylarda iki doz, Hıb aşısının da karma aşı içerisinde 2’nci, 4’üncü ve 6’ncı aylarda  üç doz şeklinde uygulandığını hatırlatan Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Menengokok aşısının beş alt tipi (serogrup ABCWY) vardır. Bunları birlikte veya ayrı içeren iki farklı aşı ülkemizde mevcuttur ve özel olarak uygulanmaktadır. Bebeklerin 2’nci ayından itibaren toplam iki doz halinde yapılır. Sadece bebeklere değil hac ve umreye gidenlere, askere gidenlere, toplu alanlarda bulunanlara, bağışıklık sistemi zayıf kişilere, HIV taşıyanlara, dalağı alınmış veya işlev görmeyen kişilere de menengokok aşısı yapılmalıdır.” dedi.

Aşı karşıtlığının menenjit gibi hastalıkların yayılmasını nasıl etkilediğine de açıklık getiren Mamçu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Aşı karşıtlığı, bazı bireylerin aşı olmaktan kaçınması nedeniyle toplumsal bağışıklığın zayıflamasına yol açabilir. Özellikle menenjit gibi hastalıklar, bulaşıcı özellikleri nedeniyle hızla yayılabilir. Aşılanma oranları düştüğünde, toplumda enfeksiyonun yayılma olasılığı artar. Sonuç olarak, aşının koruduğu hastalıklara yakalanma riski yükselir ve bu, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler için tehlikeli olabilir.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karaman Mahallesi modern Aile Sağlığı Merkezi kazanıyor

Nilüfer’in Karaman Mahallesi’ne, hayırsever desteği ile yeni bir aile sağlığı merkezi yapılacak. Yaklaşık 350 metrekare kapalı alanda inşa edilecek “Nilüfer Ertuğrul Akar Aile Sağlığı Merkezi”, 4 aile hekimi ile hizmet verecek şekilde planlandı.

Nilüfer’in Karaman Mahallesi’nde ihtiyaç duyulan Aile Sağlığı Merkezi için en önemli adım atıldı. Merkezin hayata geçirilmesi için Bursa Valiliği’nde bağış protokolü imzalandı.

Heykel’deki Valilik Binası’nda yapılan protokol imza törenine Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Nilüfer Kaymakamı Murat Süzen, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Çetin, Nilüfer İlçe Sağlık Müdürü Dr. İsmail Kaba, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Demiröz ve Batı Kurumsal Tedarik Çözümleri ve Satınalma İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına Ensar Akar katıldı.
Protokole imza atan taraflar, yeni yatırımın kente hayırlı olması dileğinde bulundular.  

Nilüfer’in Karaman Mahallesi’nde büyük bir ihtiyaca cevap vermesi planlanan Aile Sağlığı Merkezi, hayırsever Batı Kurumsal Tedarik Çözümleri ve Satınalma İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin katkılarıyla hayata geçirilecek. Merkez, bölge halkının sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıracak.

Mülkiyeti Nilüfer Belediyesi’ne ait olan ve Sağlık Bakanlığı’na tahsis edilen Karaman Mahallesi’ndeki 216 metrekarelik alanda inşa edilecek  olan “Nilüfer Ertuğrul Akar Aile Sağlığı Merkezi”nin inşaat alanı 350 metrekare olacak. Merkez, 4 aile hekimi hizmet verecek şekilde tasarlanacak.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Okur Yazar Buluşması

109 kütüphanesi ile Türkiye’de en çok kütüphaneye sahip belediye unvanını elinde bulunduran Selçuklu Belediyesi, geleceğin donanımlı bireylerinin yetişmesi amacıyla kitap ve kütüphanecilik faaliyetlerine ayrı bir önem veriyor. Bu kapsamda öğrencilerin ufkunu açan, onların kitaba olan ilgilerini arttıran faaliyetler yıl boyunca gerçekleştiriliyor.

“Okumadığın Gün Karanlıktasın” temasıyla bu yıl 3.’sü düzenlenen Okur Yazar Buluşmaları devam ediyor. Etkinlik Selçuklu’da yer alan ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilere yönelik olarak gerçekleştiriliyor. Selçuklu Belediyesi tarafından yazarların hediye edilen kitabını okuyan öğrenciler, kitapla ilgili düşüncelerini ve sorularını kitabın yazarına doğrudan iletme fırsatı buluyor.

Beyhekim İmam Hatip Ortaokulu’nda düzenlenen etkinlikte yazar Abdullah Harmancı  “Hışırtı Avcısı” kitabıyla ilgili söyleşi gerçekleştirdi. Etkinlikte öğrencilerin merak ettiği soruları yanıtlayan Yazar Abdullah Harmancı öğrencilere hedeflerinden vazgeçmemeleri doğrultusunda önemli bilgiler vererek yazarlık hayatında yaşadıklarından örnekler verdi. 

Başkan Pekyatırmacı: “Okur Yazar Buluşmaları ile çocuklarımızın kitaplara olan ilgisini arttırmayı hedefliyoruz”

Selçuklu’da kütüphanecilik faaliyetlerini kitap okuma farkındalığını arttıracak etkinliklerle de zenginleştirdiklerini ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı; ” Çocuklarımızın ufkunun açılması, hayata yeni pencerelerden bakabilmelerini önemsiyor, okumayı ve analiz yeteneklerini geliştirmelerini teşvik ediyoruz. Bu bağlamda geleneksel hale getirdiğimiz “Okur-Yazar Buluşmaları” ile okullarımızda tamamı Konyalı olan yazarlarımızı öğrencilerimizle buluşturuyoruz. Çocuklarımızın kitaplara olan ilgisini arttırmayı hedeflediğimiz bu etkinlik aynı zamanda onların kültür dünyasına zenginlik katarken yazma becerisi edinmelerine de imkan sağlıyor. Yazarlarımızın kıymetli birikimlerini öğrencilerimize aktarmaları noktasında köprü görevi görmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bu vesile ile kıymetli birikimlerini çocuklarımızla paylaşan değerli yazarlarımıza teşekkür ediyorum. Selçuklu Belediyesi olarak gelecek nesillerimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın donanımlı bireyler olarak yetişmesi için eğitim faaliyetlerine olan desteğimizi sürdüreceğiz” dedi.

Etkinliğe katılan öğrenciler, yazarlarla bir araya gelmekten dolayı mutlu olduklarını ifade ederek etkinlik dolayısıyla Selçuklu Belediyesi’ne teşekkür etti. 

Etkinlik yazar Abdullah Harmancı’nın kitaplarını öğrenciler için imzalamasıyla sona erdi. 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İZDENİZ’den Urla Enginar Festivali’ne özel sefer

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZDENİZ AŞ., bu yıl 11’incisi düzenlenecek Urla Enginar Festivali’ne özel 25 Nisan Cuma, 26 Nisan Cumartesi ve 27 Nisan Pazar günleri sefer yapacak. Karşıyaka ve Konak iskelelerinden düzenlenecek seferlerin bilet satışı sadece online olarak bilet.izdeniz.com.tr üzerinden yapılacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin denizcilik işletmesi İZDENİZ, 11. Urla Enginar Festivali’ne özel sefer düzenliyor. 25 Nisan Cuma, 26 Nisan Cumartesi ve 27 Nisan Pazar günleri yapılacak festival için düzenlenecek seferlerin bilet satışları başladı. Karşıyaka ve Konak iskelelerinden hareketle tek yön bilet 150 TL olarak belirlendi. Biletler sadece bilet.izdeniz.com.tr üzerinden online olarak satılıyor. Sefer günü ya da önce iskele gişelerinden veya turnikeden kart ile geçiş yapılmayacak. Seferlerde indirimli ve ücretsiz kartlar geçerli olmayacak.

Vapur seferleri nasıl olacak?

Urla’ya gidişte Karşıyaka’dan kalkış 09.00 olarak belirlendi. 09.20’de Konak’tan yolcularını alacak sefer, 10.30’da Urla’ya varacak. Dönüş seferi ise; 20.00’da Urla’dan kalkacak 21.10’da Konak’a varacak ve 21.30’da Karşıyaka’ya ulaşacak şekilde planlandı. Urla’ya yapılacak seferler, festival alanına ulaşım için ESHOT seferleri ile de desteklenecek.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı