Yıllık arşivler: 2025

İnşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 26,61 arttı, aylık yüzde 9,10 arttı

İnşaat maliyet endeksi, 2025 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %9,10 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %26,61 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,96 arttı, işçilik endeksi %23,58 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %22,39 arttı, işçilik endeksi %34,37 arttı.

Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık %27,09 arttı, aylık %9,39 arttı

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre %9,39 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %27,09 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,91 arttı, işçilik endeksi %24,14 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %23,28 arttı, işçilik endeksi %33,76 arttı.

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi yıllık %25,05 arttı, aylık %8,13 artt

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre %8,13 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %25,05 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %2,14 arttı, işçilik endeksi %21,58 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %19,67 arttı, işçilik endeksi %36,65 arttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ticaret satış hacmi yıllık yüzde 5,3 arttı, perakende satış hacmi yıllık yüzde 12,5 arttı

Ticaret satış hacmi yıllık %5,3 arttı, perakende satış hacmi yıllık %12,5 arttı

Ticaret satış hacmi (2021=100) 2025 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %5,3 arttı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %5,0 azaldı, toptan ticaret satış hacmi %4,1 arttı, perakende ticaret satış hacmi ise %12,5 arttı.

Ticaret satış hacmi aylık %4,1 azaldı, perakende satış hacmi aylık %2,0 arttı

Ticaret satış hacmi (2021=100) 2025 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %4,1 azaldı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %3,3 azaldı, toptan ticaret satış hacmi %6,7 azaldı, perakende ticaret satış hacmi ise %2,0 arttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Richard Wagner’in büyüleyici müzikli dram serisinin devamı “Nibelung Yüzüğü II: Walküre” sizlerle

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), Nibelung Yüzüğü II: Walküre” isimli kitabı okurlarıyla buluşturuyor. Konusu itibariyle J.R.R Tolkien’in “Yüzüklerin Efendisi” romanına da ilham kaynağı olmuş eserler arasında gösterilen Alman besteci Richard Wagner tarafından bir opera olarak değil, müzikli bir dram olarak kurgulanan “Nibelung Yüzüğü I: Ren Altını”ndan sonra şimdi ikinci kısmı “Nibelung Yüzüğü II: Walküre” Gürkan Başay’ın çevirisiyle karşınızda.  

VBKY’nin sanat kitaplığı, Alman besteci Richard Wagner tarafından kaleme alınan “Nibelung Yüzüğü II: Walküre” kitabıyla genişlemeye devam ediyor. Yunan ve İskandinav mitolojilerinden ilham alan bu eser, Wagner’in felsefi eğilimlerini, Schopenhauer etkisini ve dramatik yenilikleri bir araya getirerek opera sanatına yepyeni bir soluk kazandırıyor. Walküre, kaderin kaçınılmazlığı, aile bağlarının trajedisi ve aşkın kurtarıcı gücü üzerine yoğunlaşan güçlü temalarıyla serinin en dokunaklı ve çarpıcı bölümlerinden biri. Wagner’in özenle işlediği leitmotifler, karakterlerin duygusal derinliğini açığa çıkarırken okuru adım adım kaçınılmaz bir sona doğru sürüklüyor. Yalnızca bir opera değil, zamanın ötesine geçen bir sanat eseri olan “Nibelung Yüzüğü II: Walküre”nin yüzlerce yıl boyunca sahnelenmeye devam edeceği ve gelecekte de büyüleyiciliğini koruyacağına şüphe yok.

 

Kitaptan: 

“Hafiftir yaralarım konuşmaya değmez; bedenim yine de tek parça kalabildi. Kolumun gücünün yarısı kadar güçlü olsaydı silahlarım, asla düşmanlarımdan kaçmak zorunda kalmazdım; fakat parçalandı mızrak ve kalkanım. Bitkin düşene kadar kovaladı beni düşmanlarım, Kırdı fırtına tüm direncimi; neyse ki düşmanlarımdan daha çabuk toparladım kendimi: Yorgunluk ve gece kapasa da gözlerimi, şimdi, benim için yeniden doğuyor günün güneşi.”

 

Yazar Hakkında;

Esas olarak operalarıyla tanınan Alman besteci, tiyatro yönetmeni, polemikçi ve orkestra şefi. Başlangıçta Carl Maria Von Weber ve Giacomo Meyerbeer’in Romantik tarzında eserlerin bestecisi olarak üne kavuşan Wagner, şiirsel, görsel, müzikal ve dramatik sanatları sentezlemeye çalıştığı Gesamtkunstwerk (Bütünsel Sanat Eseri) kavramıyla operada devrim yarattı. Başlıca opera eserleri şunlardır: Uçan Hollandalı, Lohengrin, Tannhäuser, Nibelung Yüzüğü, Tristan ve Isolde, Nürnbergli Usta Şarkıcılar, Parsifal.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Toplam ciro yıllık yüzde 35,4 arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2025 yılı Ocak ayında yıllık %35,4 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2025 yılı Ocak ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %25,6 arttı, inşaat ciro endeksi %54,2 arttı, ticaret ciro endeksi %35,9 arttı, hizmet ciro endeksi %47,6 arttı.

Toplam ciro aylık %1,6 arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2025 yılı Ocak ayında aylık %1,6 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2025 yılı Ocak ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %0,2 azaldı, inşaat ciro endeksi %10,2 arttı, ticaret ciro endeksi %0,6 arttı, hizmet ciro endeksi %5,0 arttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prime Video’da Yayınlanacak Holland Filminin Dünya Prömiyeri SXSW Festivali’nde Gerçekleşti

Prime Video yapımı Holland filmi, 9 Mart Pazar günü The Paramount Tiyatrosu’nda dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Etkinliğe katılan isimler arasında oyuncular Nicole Kidman, Matthew Macfadyen, Gael García Bernal ve Jude Hill yer aldı. Holland filmin yönetmenliğini Mimi Cave üstlenirken, yapımcı kadrosunda Kate Churchill, Per Saari ve Peter Dealbert bulunuyor. Filmin senaristi ve yürütücü yapımcısı ise Andrew Sodroski oldu.  Festival kapsamında düzenlenen etkinlikte filmin ekibi, izleyicilerle bir araya gelerek yapım süreci hakkında röportajlar verdi. Ayrıca filmden özel görüntüler de paylaşıldı.

Bu son derece öngörülemez gerilim filminde, Nicole Kidman titiz bir öğretmen ve ev hanımı olan Nancy Vandergroot’u canlandırıyor. Toplumun saygın bir üyesi olan kocası (Matthew Macfadyen) ve oğlu (Jude Hill) ile lale tarlalarıyla ünlü Holland, Michigan’da sürdürdüğü kusursuz hayatı, beklenmedik bir şekilde karanlık bir hikâyeye dönüşür. Nancy ve dostane meslektaşı (Gael García Bernal) bir sırrın peşine düşerken, hayatlarındaki hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını keşfeder.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Klinik Araştırmalar ve Gerçek Yaşam Verisi ile Yetişkin Sağlığı Alanında Öncü İş Birliği

Klinik Araştırmalar ve Gerçek Yaşam Verisi ile Yetişkin Sağlığı Alanında Öncü İş Birliği

İstinye Üniversitesi, MLP Care, Evideep ve GSK Türkiye yetişkin sağlığı ve kronik hastalıklar alanında hayata geçirilecek öncü bir iş birliğine imza attı. Bu kapsamda taraflar klinik araştırmalar başta olmak üzere, gerçek yaşam verisini oluşturmak ve analiz etmek amacıyla çalışmalar yapacak.

 

Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden İstinye Üniversitesi, Medical Park ve Liv Hospital markalarıyla ülkenin en yaygın özel sağlık grubu olan MLP Sağlık Hizmetleri (MLP Care), sağlık ve biyoteknoloji alanında küresel çapta faaliyet gösteren teknoloji ve klinik araştırmalar firması Evideep ve hem küresel çapta hem de Türkiye’de alanında öncü konumda bulunan global bir biyofarma şirketi olan GSK, halk sağlığına ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak bilimsel temelli bir işbirliğini hayata geçirdi. 

 

İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbişMLP Care Strateji ve Performans Grup Koordinatörü Dr. Hikmet ÇavuşEvideep Türkiye Ülke Müdürü Utku Ceylan ve GSK Türkiye Genel Müdürü Sriram Jambunathan’ın katılımlarıyla imza töreni gerçekleştirilen protokol kapsamında taraflar; başta klinik araştırmalar olmak üzere, anonim gerçek yaşam verisi alanında MLP Care Grubu bünyesindeki hastanelerde farklı endikasyonlarda ekosistemler oluşturma ve kronik hastalıklarla ilgili veri odaklı çalışmaların hayata geçirilmesi alanlarında iş birliği yapacak. 

 

“Araştırmaya gönül vermiş bir üniversiteyiz”

 

Bu projenin, üniversite – sanayi işbirliğinin güçlü bir örneği olacağına inancını dile getiren İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş konuşmasına şöyle devam etti: “İstinye Üniversitesi yalnızca eğitime değil araştırmaya da gönül vermiş bir üniversite. Kuruluşumuzun üzerinden henüz 10 yıl geçmiş olmasına rağmen üniversitemiz; Times Higher Education Uluslararası Dünya Sıralamaları’nda da ilk 1000 üniversite arasına girmeyi başarmış olan en genç vakıf üniversitesi olmanın gururunu yaşıyor. İstinye Üniversitesi’nin kısa sürede elde ettiği bu başarının kaynağı yalnızca MLP Care bünyesindeki Medical Park ve Liv Hospital markalarının gücünü yanına almasından değil, aynı zamanda sektörün önde gelen firmaları ile yaptığı katma değerli iş birliklerinden de kaynaklanıyor. Bu bağlamda bu iş birliğine çok önem veriyoruz. Hatta ömür boyu bir ortaklık olarak görüyoruz. Bu projenin bir ayağı olarak da hem üniversitemizi hem de GSK’yı destekleyecek çalışmalarımız da olacak. Üniversitemizde, öğrencilerimizin yararlanması adına markalı ders konseptini kurgulayacağız. Üniversite – sanayi iş birliği projeleri, Avrupa Birliği kapsamındaki uluslararası projeler ve makaleler başta olmak üzere araştırma noktasında da iş birliklerimiz olacak.”

“Anlaşmamız, Türkiye’de alanında öncü ve yenilikçi bir örnek”

Yapılan iş birliğinin Türkiye’ye klinik araştırmalar alanında çok önemli fırsatlar getireceğini belirten  MLP Care Strateji ve Performans Grup Koordinatörü Dr. Hikmet Çavuş, özellikle hastanelerde hekimler gözetiminde yapılacak çalışmaların hastalara yenilikçi ve etkili tedavi seçeneklerine erişim olanağı tanıyacağının ve kronik hastalıkların yönetimine yardımcı olarak toplum sağlığının genel olarak iyileştirilmesine katkıda bulunacağının altını çizdi.  Dr. Hikmet Çavuş, “Bilimselliği merkezine alan, dünyadaki tıbbi gelişmelere ayak uyduran, akademik camiada başarıları ile saygınlık kazanmış hekimlerle çalışmanın önemini biliyoruz. Bu sebeple grup olarak hekimlerimizin bilimsel derinliğini artırmak üzere akademik çalışmalar yapmalarını özendiriyor ve destekliyoruz. Bu bizim stratejik önceliklerimizden biri. Bu işbirliği sayesinde daha çok hekimimizin klinik çalışmalara dahil olmasını hedefliyoruz. İnanıyorum ki proje dahilinde hekimlerimizin liderliğinde kamu sağlığı açısından ülkemizi gururlandıracak klinik araştırma sonuçlarına ulaşabileceğiz” diye konuştu.    

 

“Tüm ekosistemi geliştirecek bir proje”

 

Evideep Türkiye Ülke Müdürü Utku Ceylan da “Proje, hastanelerde yapılacak çalışmalar sonucunda anonim gerçek yaşam verisinin yüksek teknolojiyi kullanılarak işlenmesine ve yenilikçi tedaviler oluşturabilmesine imkan vermesi konusunda iş birliklerini hedefliyor. Bu hasta yararı açısından çok heyecan verici. Ayrıca proje kapsamında yer alan hekimler, küresel yayınlarını artırabilecekler. Hem sağlık hizmetini üreten hem de sağlık hizmetini alan tüm tarafları kapsayan ekosistemi geliştiren ve büyüten bir proje olacak. Evideep olarak bu iş birliğinin bir parçası olmaktan çok mutluyuz” dedi.

 

“Yenilikçi sağlık çözümlerimizle erişkin bağışıklama alanında fark yaratmaya devam edeceğiz”

 

Konuyla ilgili GSK Türkiye Genel Müdürü Sriram Jambunathan ise şunları söyledi: “GSK olarak sektörümüzdeki teknolojik gelişmelere büyük önem veriyor, veri üretimi, gerçek dünya verileri ve klinik çalışmalar alanlarında Türkiye’nin öncelikli ülkeler arasında olması konusunda oldukça önemli adımlar atıyoruz. Kronik hastalıklar ve erişkin bağışıklama alanındaki uzmanlığımız doğrultusunda, sağlık hizmeti sağlayıcıları ve sağlık profesyonelleriyle iş birliği yaparak hayata geçirdiğimiz sağlık sektörüyle uyumlu ve tamamlayıcı projeler aracılığıyla, Türkiye’nin başta erişkin bağışıklama olmak üzere sağlık ekosisteminin gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Küresel araştırmalar, erişkin bağışıklamasına yatırılan her 1 doların, sağlık harcamalarının ötesine geçen 19 dolarlık bir ekonomik getiri sağladığını ortaya koyuyor1.” Yaşlanan nüfusun sağlık sorunlarını önlemek ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek için erişkin bağışıklamasının önemine dikkat çeken Jambunathan, “Erişkin bağışıklama ekosisteminde yapılacak her türlü iyileştirmenin Türkiye sağlık ekonomisi ve ekosistemine son derece olumlu katkılar sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Şehir Tiyatroları’nın “Yolcu” adlı oyunu Bursa’da sahnelendi

İzmir Şehir Tiyatroları’nın “Yolcu” adlı oyunu Bursa’da sahnelendi

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) ile Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu arasında imzalanan protokol ile iki tiyatro arasında “Oyun Değişim Programı” başlatıldı. Bu kapsamda İzBBŞT’nin “Yolcu” adlı oyunu Bursalı tiyatroseverlerle buluştu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) ile Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu arasında “Oyun Değişim Programı” protokolü imzalandı. İki tiyatronun sahnelediği oyunları belli bir takvim dahilinde karşılıklı olarak paylaşmayı kapsayan protokol kapsamında İzBBŞT’nin “Yolcu” adlı oyunu Bursa’da sahnelendi. Nâzım Hikmet’in yazdığı, Orhan Alkaya’nın yönettiği oyun, iki gün üst üste Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde seyirciyle buluştu. İzmir Şehir Tiyatroları oyuncularının performansı büyük beğeni topladı.

“Buluşmalarımız devam edecek”

Temsilin ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Ali Düşenkalkar oyunculara çiçek takdim etti. Düşenkalkar yaptığı konuşmada “Oyuncularımızın akıttığı bu alın terini ve iki tiyatromuzun ilk kez buluşmasını kutlayarak bu çiçeği takdim ediyorum. Tiyatro insanlarının sesi susmamalı; yüreğimiz, beraberken sımsıcak. Çoğalarak büyürüz, çoğalarak var oluruz… Bu nedenle İzmir Şehir Tiyatroları ile bir protokol imzaladık. Buluşmalarımız devam edecek. Biz de oyunlarımızı İzmir’e götüreceğiz, onlar da bizi sıkça ziyaret edecek. Yolcu ilk oyunları oldu, biz de nisan ayının ikinci haftasında İzmir’de sahne almayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yolcu oyunu hakkında

Kurtuluş Savaşı sürerken, hiçbir trenin durmadığı bir istasyonda, savaştan habersiz, “dünyaları yalnız kendilerinden ibaret olan” üç kişinin durumunu anlatan Nazım Hikmet’in Yolcu oyunu, Orhan Alkaya rejisiyle “Kuvayi Milliye” fonunda yorumlanıyor. Oyunda, Şirin Saraçoğlu, Ayhan Anıl, Efe Ünal ve Deniz Gürzumar rol alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu hatalar böbrek taşına yol açabiliyor!

Bu hatalar böbrek taşına yol açabiliyor!

‘Su içemiyorum’ diyenler dikkat!

 BÖBREK TAŞINA KARŞI 8 ETKİLİ YÖNTEM

 

Aniden başlayan ve dayanılmaz şiddette yan ağrısı, bulantı ve kusma gibi şikayetlerle kişinin acil servise kendini zor attığı böbrek taşı ‘ancak çeken bilir’ denilecek türden bir sorun! Yapılan araştırmalara göre,  ülkemizde her 12 kişiden birinde bulunan böbrek taşı son yıllarda hızla yaygınlaşıyor. Genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra, sağlıksız beslenme, yeterince su içmeme, fazla kilo ve hareketsizlik gibi günlük yaşantımızda bazı yanlış alışkanlıklarımız da böbrek taşı oluşumuna yol açıyor. Acıbadem Kartal Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Karabay “Taşın yer değiştirmesi ya da büyümesi, şiddetli ağrılara ve idrar yollarında tıkanmalara neden olabilir. Genellikle; şiddetli yan ağrısı, idrar yaparken yanma ve ağrı, idrarda kan görülmesi, bulantı, kusma ve sık idrara çıkmaya yol açar. Böbrek taşı tedavi edilmediğinde; idrar yolu enfeksiyonlarına, böbrek iltihaplanmalarına, böbrek fonksiyonlarında azalmaya ve hatta böbrek yetmezliğine dahi yol açabilir” diyor. Doğru beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı değişiklikleri ile böbrek taşı oluşumunun engellenebileceğini vurgulayan Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Karabay, 13 Mart Dünya Böbrek Günü kapsamında yaptığı açıklamada böbrek taşına karşı 8 etkili önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

  • Günde 2 litre su tüketin

Böbrek taşlarının oluşumunu önlemek için yeterli su içmek şarttır. Yapılan çalışmalara göre; günde 2-2,5 litre su içmek, vücudu toksinlerden arındırmaya yardımcı olurken, böbrek taşı oluşum riskini yüzde 40 azaltmaktadır. Suyu küçük yudumlarla ve gün içine yayarak tüketin. 

 

  • Tuz tüketimini azaltın

Aşırı tuz tüketimi, böbrek taşı oluşumunu tetikleyen en önemli faktörlerden biridir. Günde 2 gramın üzerinde tuz tüketimi böbrek taşı oluşum riskini yüzde 30 artırmaktadır. Bu nedenle, tuz tüketimini sınırlandırın, işlenmiş gıdalar tüketmeyin ve düşük sodyumlu gıdalar tercih edin.  

 

  • Düzenli egzersiz yapın

Düzenli egzersiz böbrek taşı riskini azaltır. Vücudun sıvı dengesini koruyarak taşların oluşmasını ve idrarda taş yapıcı maddelerin birikmesini engellemeye destek olur. Bu nedenle haftada en az 3-4 gün, 30-60 dakika yürüyüş veya bisiklet sürme gibi kardiyo egzersizleri yapın.

 

  • Meyve, sebze ve lifli gıdalar tüketin

Mevsim meyve ve sebzeleri ile lifli gıdalar tüketmeye özen gösterin. Meyve ve sebzeler yüksek su içerikleri sayesinde yeterli sıvı alımını sağlamaya katkı sağlar. Aynı zamanda alkali özelliklere sahip olduklarından idrar pH’ını artırarak taş oluşumunu engellemeye yardımcı olabilirler. 

 

  • Oksalat içerikli gıdalardan kaçının

Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Karabay “Oksalat açısından zengin gıdaların (Ispanak, pancar, kuruyemiş vb) aşırı tüketiminden kaçınmak gerekir. Yüksek oksalat seviyeleri kalsiyum oksalat taşlarının oluşumuna neden olabilir. Taş geçmişi veya yüksek oksalat atılımı olan bireylerin bu gıdalara dikkat etmeleri önemlidir” diyor.

 

  • Gelişigüzel C vitamini takviyesi almayın

Vitamin C, oksalatın bir öncüsüdür ve taş oluşumundaki rolü hala tartışmalıdır, ancak aşırı alımı kalsiyum oksalat taşlarının riskini artırabilmektedir. Kalsiyum oksalat taşı oluşumuna yatkın bireylerin yüksek dozda vitamin C takviyelerinden kaçınmaları önerilmektedir.

 

  • Hayvansal proteini kısıtlayın

Hayvansal proteinler, et, tavuk ve balık gibi gıdalar aşırı miktarda tüketilmemelidir. Yüksek protein alımı, taş oluşumunu artıran bazı metabolik değişikliklere yol açar. Bu nedenle hayvansal protein alımını vücut ağırlığınız başına 0,8-1,0 gram ile sınırlayın. 

 

  • Kalsiyum alımına dikkat edin

Kalsiyum alımının yetersiz olması, taş oluşumu riskini artırabilir. Bu nedenle diyetinizde yeterli kalsiyum almaya dikkat edin. Ancak doktor tavsiyesi olmadıkça kalsiyum takviyelerinden kaçının. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ramazan’da Ağız ve Diş Sağlığınızı Koruyun!

Ramazan’da Ağız ve Diş Sağlığınızı Koruyun!

Doç. Dr. Kayaaltı Yüksek, oruç süresince tükürük akışının azalması nedeniyle ağız içi doğal temizleme mekanizmasının yavaşladığını ve bu durumun bakteri plağı birikimini hızlandırdığını vurguluyor. Ayrıca, sahur ve iftarda tüketilen şekerli, asitli ve rafine karbonhidrat içeren gıdaların diş minesini zayıflatarak çürük oluşumuna zemin hazırlayabileceğini ifade ediyor.

 

Bu olumsuz etkilerin önüne geçebilmek için ağız ve diş sağlığını koruyacak önlemler alınması gerektiğini belirten Doç. Dr. Sibel Kayaaltı Yüksek, şu önerilerde bulunuyor:

            •          İftar ve sahur sonrası dişlerin en az iki dakika fırçalanması, diş ipi kullanımı ve dil temizliğinin ihmal edilmemesi,

            •          Şekerli ve asitli gıdaların sınırlandırılması, diş dostu besinler arasında yer alan lifli sebzeler ve süt ürünlerinin tercih edilmesi,

            •          İftar ve sahur arasında yeterli su tüketilmesi, bu sayede tükürük akışının artırılarak ağız içi asit dengesinin korunması.

 

Doç. Dr. Sibel Kayaaltı Yüksek, doğru ağız bakımı ve bilinçli beslenme ile Ramazan ayı boyunca diş ve diş eti sağlığının korunabileceğini belirterek, düzenli diş kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlatıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Abdi İbrahim’den Glokom Haftası’nda görme engelliler için anlamlı destek

Abdi İbrahim’den Glokom Haftası’nda görme engelliler için anlamlı destek

 

Hayatı ve geleceği iyileştirmek misyonuyla 113 yıldır faaliyet gösteren Abdi İbrahim, Oftalmoloji alanında farkındalık yaratmayı hedefleyen ‘Birlikte Renkli Adımlar’ projesi kapsamında, Türk Oftalmoloji Derneği’ne 400 akıllı baston bağışladı.

 

TÜRK ilaç sektöründe 23 yıldır lider konumda yer alan Abdi İbrahim, oftalmoloji alanında önemli bir farkındalık projesine imza atarak her yıl Mart ayının 2. haftasında kutlanan Glokom Farkındalık Haftası’nda anlamlı bir bağış gerçekleştirdi. “Birlikte Renkli Adımlar” projesi kapsamında, Türk Oftalmoloji Derneği’ne (TOD) 400 akıllı baston bağışlayan Abdi İbrahim, görme engelli bireylerin yaşamını kolaylaştırmayı ve oftalmoloji alanında hasta odaklı yaklaşıma dikkat çekmeyi amaçlıyor.

Proje kapsamında düzenlenen ve görme engelli bireylerin dünyasına dair farkındalık kazandırmayı hedefleyen “Karanlıkta Renkli Lezzetler” deneyimi gerçekleştirildi. Etkinliğe Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Kıvanç Güngör başta olmak üzere oftalmoloji alanında uzman birçok hekim katıldı.

 

Hasta odaklı yaklaşımlar sağlık sektörünün geleceğini şekillendiriyor

 

Türkiye’nin iyileştiren gücü Abdi İbrahim olarak görme engelli bireylerin hayatlarında farkındalık oluşturmayı amaçladıklarını belirten Abdi İbrahim Reçeteli Ürünler Pazarlama ve Satış Grup Başkanı Figen Bilgen, “Biz, yalnızca yenilikçi tedaviler geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda hasta odaklı yaklaşımlarla toplumda farkındalık yaratmayı da önemsiyoruz. Glokom Farkındalık Haftası’na özel olarak gerçekleştirdiğimiz bu bağışın, görme engelli bireylerin yaşamını kolaylaştıracağına inanıyoruz. ‘Birlikte Renkli Adımlar’ projemizle oftalmoloji alanındaki bilimsel iş birliklerini desteklemeye ve hasta deneyimini iyileştirmeye devam edeceğiz” dedi.

 

Glokom farkındalığını artırarak hastalar için daha iyi bir gelecek inşa ediyoruz

 

Türk Oftalmoloji Derneği Glokom Birim Başkanı Prof. Dr. Tekin Yaşar ise, “Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokom hastalığından Türkiye’de yaklaşık 1.5 milyon kişinin etkilendiği ve doktora başvurmadıkları için yaklaşık 1 milyonuna tanı konulamadığı hesaplanmaktadır. Tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına neden olan glokom hastalığı erken teşhis edilmesi durumunda kontrol altına alınabilmektedir.  Bu nedenle toplumda farkındalık yaratılması, hekimlerin ve toplumun bilinçlenmesi büyük önem taşıyor. Abdi İbrahim’in gerçekleştirdiği bu bağış, yalnızca görme engelli bireyler için değil, oftalmoloji alanındaki hastaların hayatlarını kolaylaştırmak adına da önemli bir adım. Bu değerli iş birliği için kendilerine teşekkür ederiz” diye konuştu. 

 

Abdi İbrahim geçtiğimiz senelerde, kuruluşunun 111. yılına özel olarak 111 adet WeWalk akıllı baston bağışında bulunmuştu. Türkiye’de geliştirilen bu bastonlar, akıllı telefonlarla entegre çalışarak görme engelli bireylere bağımsız hareket imkanı sunuyor. Bu yıl ise 400 yeni baston bağışıyla desteğini büyüten Abdi İbrahim, toplum sağlığına katkı sağlamaya ve farkındalık projelerine öncülük etmeye devam ediyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı