Yıllık arşivler: 2025

Neova Sigorta, Tamamlayıcı Sağlık Sigortasını Hizmete Sundu

Sigorta sektörünün öncü markalarından Neova Sigorta, sağlık alanındaki güvence anlayışına yeni bir soluk getiriyor. Müşteri beklentilerini özenle analiz ederek tasarladığı Neova Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, standart uygulamaların ötesine geçen yenilikçi teminatlarıyla sigortalılara benzersiz bir sağlık güvencesi sunuyor. Yurt dışı muayene, vefa paketi ve sünnet teminatını da kapsayan geniş yelpazesiyle, sağlık sigortasında yeni bir standart oluşturuyor.

 

Son teknolojileri ve sektördeki en iyi uygulamaları hayata geçirme vizyonuyla hareket eden Neova Sigorta, tamamlayıcı sağlık sigortası alanında fark yaratıyor. Neova Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, yalnızca yatarak tedavi güvencesiyle sınırlı kalmıyor; ayakta tedavi ve ek teminatlarıyla her ihtiyaca uygun çözümler sunuyor. Sigortalılar için titizlikle hazırlanan 6 farklı plan seçeneği, bireylerin sağlık ihtiyaçlarına tam anlamıyla yanıt verecek şekilde tasarlandı.

 

Yurt Dışı Muayene ve Sünnet Güvencesiyle Sınırların Ötesinde Sağlık Hizmeti

Sağlık sigortasında yeni bir standart belirleyen Neova Sigorta, kapsamlı teminat seçenekleriyle sektörde fark yaratıyor. Yurt dışı muayene ve sünnet gibi yenilikçi teminatlarıyla sigortalılara geniş bir güvence sunan bu özel ürün, standart uygulamaların ötesine geçiyor. Yatarak tedavi paketi, sektördeki en yüksek teminatlardan biri olan 150 bin TL’ye kadar suni uzuv teminatını da kapsayarak koruma sağlıyor. Bunun yanı sıra doğum, ameliyat, hastane tedavileri, yoğun bakım, kemoterapi, radyoterapi, diyaliz ve koroner anjiyografi gibi kapsamlı hizmetlerle sigortalıların her türlü sağlık ihtiyacına yanıt veriyor.

 

Ayakta tedavi paketi ise sunduğu imkanlarla dikkat çekiyor. Görüntüleme, laboratuvar hizmetleri ve yılda 30 seansa kadar fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin yanı sıra yurt dışı muayene teminatını da içeriyor. Bu ayrıcalıklı teminatlar, sigortalılara hem yerel hem de uluslararası düzeyde güvence sağlıyor.

 

Geniş Ek Avantajlarla Sağlığınız Güvence Altında

Neova Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, ayakta ve yatarak tedavinin ötesine geçerek sigortalılara pek çok ek avantaj da sunuyor. Yılda bir kez check-up, diyetisyen, diş tedavisi, telefonla tıbbi danışma, psikolojik destek, ikinci doktor görüşü gibi hizmetlerin yanı sıra yılda iki kez online tıbbi danışmanlık imkanları da poliçe kapsamında sunuluyor.

 

Özellikle Vefa Paketi ile sigortalılar, anne ve babaları için yılda iki adet online doktor görüşmesine erişim sağlayabiliyor ve anlaşmalı sağlık kuruluşlarındaki özel avantajlardan yararlanabiliyor. Bu geniş kapsamlı teminat ve hizmetlerle Neova, sigortalılarına sağlık alanında en üst düzey güvenceyi sunmayı hedefliyor.

 

“Neova TSS’yi Müşteri Beklentilerine Göre Tasarladık”

 Neova Sigorta Genel Müdürü Neslihan Neciboğlu, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası alanındaki artan talebe yanıt verebilmek amacıyla detaylı bir müşteri deneyimi araştırması gerçekleştirdiklerini belirtti. Neciboğlu, yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Sağlık en önemli ihtiyaçlarımızın başında geliyor. Bu alanda müşterilerimizin beklentilerinden hareketle Tamamlayıcı Sağlık Sigortasını en doğru şekilde sunabilmek için araştırmalar yaptık. Müşteri deneyimi projesi başlatarak bu alandaki gerçek ihtiyaçları belirledik. Ürün geliştirme sürecine başlamadan önce, müşteri ve iş ortaklarımızın motivasyonlarını anlamaya odaklanan kapsamlı bir müşteri deneyimi çalışması gerçekleştirdik. Bu sayede, onların ihtiyaç ve beklentilerini doğru analiz ederek, en uygun ürünü sunmayı hedefledik. Sağlık sigortası alanındaki müşteri deneyiminin çok hassas olduğu bilinciyle hareket edip “Vatandaşlar sağlıkta sigorta şirketlerinden ne bekliyor?” sorusuna cevap aradık.  Türkiye’nin birçok yerinde yüz yüze mülakatlar yaparak beklentileri ortaya çıkardık. Bu araştırma sonunda ise müşterilerimizin ihtiyaçlarına aradıkları çözümleri sunan Neova TSS ile sektördeki geniş kapsamlı sigortamızı hizmete sunduk”.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tiroid hastalıkları riski kadınlarda 5-10 kat daha fazla

Boynun ön kısmında, gırtlağın hemen altında yer alan ve kelebek şeklinde bir bez olan tiroid; vücudun metabolizmasını, büyümesini ve gelişmesini düzenleyen hormonlar üretiyor.

Tiroid hastalıklarının kadınları 5-10 kat daha fazla etkilediğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Emre, “Tiroid hastalıklarının çoğunda genetik faktörlerin etkisi güçlü olmamakla beraber bu rahatsızlıklara sahip aile fertleri bulunanlarda, 40 yaş üstü kişilerde ve bağışıklık sistemi hastalıkları olanlarda diğer kişilere göre tiroid kaynaklı sağlık problemleri daha sık görülüyor” dedi.

Tiroid hastalığının türüne göre belirtilerin de farklılaştığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Emre, “Tiroid bezinin fazla çalışması; çarpıntı, aşırı terleme, sıcak basması, anksiyete, uyku sorunları, titreme, adet düzensizlikleri ve hızlı bağırsak hareketleri yani ishale yol açabiliyor. Buna karşın bu bezin daha az çalışması ise kilo artışı, halsizlik, depresyon, cilt kuruluğu, kabızlık ve ses kısıklığıyla kendini gösterebiliyor. Tiroid bezinin iltihaplanması boyun ağrısı veya boyun hassasiyetine yol açarken, nodül veya guatr varlığında ise boyunda şişlik, nefes darlığı, yutma güçlüğü, ses değişimi ve ağrı görülebiliyor” diye konuştu.

Kanser ve guatr tedavisinde cerrahi önemli

Tiroid bezi rahatsızlıklarının büyük bir bölümünde cerrahiye ihtiyaç duyulmadığını paylaşan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Emre, “Ancak biyopsi ile kanıtlanmış tiroid kanseri varlığı veya şüphesi durumunda tiroid bezinin tamamı veya bir kısmı alınır. Kanser dışında büyük ve semptomatik guatrlarda, Graves hastalığı veya toksik nodüler hastalık gibi hipertiroidi yaratan durumlarda da cerrahiye başvurulabilir. Cerrahi tedavinin boyutu; tiroid bezi hastalığının ne olduğuna, tipine ve yaygınlığına göre değişkenlik gösterebilir” açıklamasında bulundu. 

Geçici ses kısıklığı 6 ay sürebilir

Tiroid cerrahisi sonrasında geçici ses kısıklığının yüzde 1-10, kalıcı ses kısıklığının ise yüzde 1 civarında görülüğünü paylaşan Prof. Dr. Ali Uğur Emre, “Tecrübeli bir cerrah ve kullanılan sinir mönitörizasyon sistemleri, cerrahi sırasında ses kısıklığına yol açacak sinir hasarı riskini azaltmada etkili faktörlerdir. Tabii daha önce tiroid ameliyatı olmuş hastalara ilk operasyondan sonra tekrar cerrahi yapılması durumunda ses kısıklığı ihtimalinin daha yüksek olduğu bilinmeli. Bunun dışında cerrahiden sonra oluşan ve kalsiyum düşüklüğüne bağlı çoğu şikâyet normale döner ancak bazı durumlarda kalsiyum içeren ilaçlar ve aktif D vitamini ile takviye gerekebilir” dedi.

Tiroid ameliyatı esnasında ve sonrasında meydana gelebilecek en önemli komplikasyonların kanama, ses kısıklığı ve kalsiyum düşüklüğü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Uğur Emre, “Kalsiyum düşüklüğü, vücuttaki kalsiyum seviyelerini kontrol eden paratiroid bezlerin cerrahi sırasında etkilenmesinden dolayı ortaya çıkabilir. Tiroid bezinin yakınında bulunan sinirlerin zarar görmesi de geçici veya kalıcı ses kısıklığına neden olabilir ancak bu durum 6 ay içinde normale dönebilir” şeklinde konuştu.

Ameliyattan sonra 10 günde günlük yaşama dönülüyor

Tiroid cerrahisi öncesinde özel bir hazırlığa gerek olmadığını belirten Dr. Emre, “Ancak operasyona girmeden önce özellikle daha önce tiroid bölgesinde cerrahi uygulanmış hastalara, ses teli fonksiyonlarının değerlendirmesi önerilir. Hasta genellikle ameliyattan sonraki 10 gün içinde günlük işleri rahatlıkla yapacak duruma gelir. Cerrahi sonrası yara yerinde iz oluşumunu azaltmak için doğrudan güneş ışınından kaçınmak gerekir. İşlemden 6-8 hafta sonraki kan tahlillerinde her şey yolundaysa yapılabilecek boyun egzersizlerinin uygulanması da hareket serbestliğinin erkenden kazanılmasına yardımcı olur. İlerleyen dönemde ise yıllık ultrason ve kan testleri ile hastanın takip edilmesi gerekir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

World Medicine ve Bio-Thera’dan önemli iş birliği

Dünya çapında, ulaşılabilir ve etkili ürünler sunma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Türkiye’nin ilaç ihracatı şampiyonu World Medicine, Çin merkezli yenilikçi tedaviler ve biyobenzer ilaçlar geliştiren biyofarmasötik şirketi Bio-Thera Solutions ile önemli bir iş birliğine imza atarak münhasır lisans ve ticarileştirme anlaşması yaptı. World Medicine, bu anlaşma ile Çin’de üretilen ve Chron hastalığının tedavisinde kullanılan Ustekinumab etken maddeli ilacı Türkiye pazarına sunacak.

 

World Medicine, Bio-Thera Solutions ile gerçekleştirdiği iş birliği anlaşmasıyla, Crohn hastalığı başta olmak üzere diğer birçok otoimmün hastalığın tedavisinde daha gelişmiş çözümler sunarak hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. Bio-Thera, Çin’de Guangzhou tesislerinde Ustekinumab etken maddeli ilacın GMP standartlarına uygun şekilde üretimini gerçekleştirirken, World Medicine yapılan anlaşma kapsamında Türkiye’de ilacın pazarlama ruhsatına sahip olarak, ürünün tanıtımı ve satışını üstlenecek. 

 

Bu stratejik iş birliği sayesinde ülseratif kolit, plak psoriazis ve psoriatik artrit gibi hastalıklar için daha ileri ve etkili tedavi seçeneklerini Türkiye’deki hastaların kullanımına sunacak olan World Medicine, konvansiyonel tedavilere yanıt vermeyen, bu tedavilere toleransı olmayan veya kontrendikasyonları bulunan orta ila şiddetli Crohn hastalığı gibi otoimmün rahatsızlıklara sahip yetişkin hastalar için de yeni bir tedavi seçeneği sunmayı hedefliyor.

 

Yaptıkları önemli ortaklık ile yüksek tıbbi kalitede etkili tedavi seçenekleri sunmayı hedeflediklerini belirten World Medicine Yönetim Kurulu Başkanı Ruşen Kalender, “World Medicine olarak ilk günden itibaren geniş ürün yelpazemizle insanları iyileştirmek için çalışıyoruz. Bio-Thera Solutions ortaklığımız da bu hedefimizin bir sonucu. Bu ortaklık sayesinde, sağlık alanında sürdürülebilir çözümler sunarak Ustekinumab gibi çok önemli bir tedaviyi Türkiye pazarındaki hastalara ulaştırmak için önemli bir adım attık.” dedi.

 

Bio-Thera CEO’su Dr. Shengfeng Li ise,”Bio-Thera, Ustekinumab biyobenzer ürünümüzü Türkiye’de ticarileştirmek için World Medicine ile ortaklık kurmaktan çok mutluyuz. Bu önemli eşdeğer jenerik ilacı Türkiye’deki hastalarla buluşturmak için World Medicine ile çalışmaktan heyacan duyuyoruz.” açıklamasında bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbank’tan “Ticari Yeşil Büyüme Kredisi” ile Sürdürülebilir Büyümeye Destek

Akbank, 2030 sürdürülebilir finansman hedefleri doğrultusunda ticari işletmeler için yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyor. Bankanın geliştirdiği “Ticari Yeşil Büyüme Kredisi” yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve temiz ulaşım projelerini destekleyerek firmaların karbon ayak izini azaltmalarına ve net sıfır hedeflerine daha hızlı ulaşmalarına imkan tanıyor. Bu finansman modeli, enerji yoğun sektörlerde çevresel sürdürülebilirlik çalışmalarını hızlandırırken Türkiye’nin yeşil ekonomiye geçiş sürecini de güçlendiriyor.

 

Akbank, 2030 yılına kadar 800 milyar TL sürdürülebilir finansman sağlama hedefi doğrultusunda çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Banka, segment bazlı geliştirdiği yenilikçi ürün ve hizmetlerle, müşterilerinin sürdürülebilirlik yolculuğunda stratejik bir iş ortağı olmayı hedefliyor. Bu kapsamda geliştirilen “Ticari Yeşil Büyüme Kredisi”, firmaların yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, kaynak verimliliği ve temiz ulaşım yatırımlarını destekliyor ve Türkiye’nin düşük karbon ekonomisine geçişine katkı sağlıyor. Akbank, bu krediyle firmaların karbon ayak izlerini azaltmalarına ve net sıfır hedeflerine doğru daha hızlı ilerlemelerine olanak tanıyor.

 

Hedeflerinin işletmelerin ticarette güçlenirken yeşil dönüşüm süreçlerini de hızlandırmalarını desteklemek olduğunu belirten Akbank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Çetin Düz “Düşük karbon ekonomisine geçiş süreci, sektörlerimizin sürdürülebilir büyüme sağlaması ve ülkemizin gelişimi için kritik öneme sahip. Bu bilinçle Akbank olarak tüm işletmeleri sürdürülebilir finansman ürünlerimizle destekliyor, firmaların enerji verimliliğini artıracak ve karbon ayak izlerini azaltacak yatırımları hayata geçirmelerine katkı sunuyoruz. Bu kapsamda geliştirdiğimiz Ticari Yeşil Büyüme Kredisi, müşterilerimizin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarında önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Ayrıca, sürdürülebilir finansman ekosistemimizdeki güçlü iş ortaklıklarımızla müşterilerimizin yeşil dönüşüm yolculuklarının her aşamasında yanlarında yer alıyoruz” dedi.

 

Sektörlere Özel Çözümler 

Akbank’ın yeni Ticari Yeşil Büyüme Kredisi, enerji tüketimi nispeten yüksek olan tekstil, otomotiv, çimento, metal, makine, kimya, plastik, kağıt ürünleri, gıda ve gayrimenkul gibi sektörlerde faaliyet gösteren firmalar başta olmak üzere, talebe göre tüm firmalar için tasarlandı. Bu sektörlerde enerji etüdü yapılması, enerji tasarrufu projelerine öncelik verilmesi ve karbon ayak izinin düzenli olarak hesaplanarak takibi büyük önem taşıyor. 

 

Akbank, aynı zamanda sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik projeler geliştirmek isteyen firmalara iş birlikleri ve uzman desteği de sunuyor. Akbank’ın sürdürülebilir finansman ekosistemi sayesinde enerji ve kaynak verimliliği projelerine yatırım yapmayı planlayan şirketler, bu krediden yararlanarak dönüşümlerini hızlandırabilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir’den üç aylar için anlamlı program

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, mübarek üç aylar vesilesiyle Gebze’de anlamlı bir programa imza attı. Büyükşehir Belediyesi Dini Musiki Topluluğu tarafından seslendirilen ilahiler gönüllere taht kurdu.

 

ÜÇ AYLARIN RUHUNA YOLCULUK

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, üç aylar vesilesiyle anlamlı bir programa imza attı. Gebze Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programda Büyükşehir Belediyesi Dini Musiki Topluluğu Şefi ve aynı zamanda Amasya Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi ile Prof. Dr. Fatih Koca’nın eşsiz sohbeti geceyi taçlanırdı. Etkinlikte söylenen ilahiler ise gönüllere taht kurdu. “Üç Aylar’ın Ruhuna Yolculuk: İlahiler ve Sohbetler” adındaki etkinlikte Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, vatandaşların mübarek üç aylarını kutlayarak Ramazan-ı Şerife kavuşma dileklerini iletti.

 

“ALLAH’IN YARATTIĞI HER VAKİT MÜBAREKTİR”

Konuşmasında Hocası Prof. Dr. Mahmut Esen’in, “Her halükarda ve her vakitte Cenabı Allah’a hamdü senalar olsun” sözünü hatırlatan Prof. Dr. Turabi, “Allah’ın yarattığı her vakit mübarektir. Maksatsız hiçbir şey yaratmamıştır. Allah, yarattığı günü, haftayı, ayı, seneyi bir maksat üzere yaratmıştır” dedi. Yüce Allah’ın bazı vakitleri Kur’an-ı Kerim’de bildirdiğini kaydeden Prof. Dr. Turabi, “Recep, Şaban ve Ramazan ayları bize mübarek aylar olarak bildirilmiştir. Kısa bir süre önce ise mübarek Regaip gecesini idrak ettik. Önümüzdeki günlerde Miraç ve bizi Ramazan’a ulaştıracak Berat Gecesi’ne kavuşacağız. Ve bildiğiniz gibi yine bizler için önemli vakitlerden bayramlarımız var. Zamanın mübarekliğini böyle görebiliriz” şeklinde konuştu.

 

BERAT GECESİ VE ELHAMDÜLİLLAH İLAHİLERİ

Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi gerçekleştirilen sohbetin ardından gecenin ilk ilahisini seslendirdi. Kendi bestesi olan “Berat Gecesi” adlı eseri seslendiren Prof. Dr. Turabi hemen ardından Ramazan’a kavuşma sevincini en güzel şekilde yansıtan “Elhamdülillah” ilahisini icra etti. Programın konuğu olan Prof. Dr. Fatih Koca ise mübarek üç ayların önemini dile getirdiği konuşmasında gençlik dönemlerinde Elazığ ve Diyarbakır camilerinde duyduğu salavatı şeriflerin duygusunu konuklarla paylaştı. Anlamlı programda birbirinden güzel ilahilere ses veren Prof. Dr. Koca vatandaşlardan büyük beğeni topladı.

 

PROF. DR. KOCA’DAN BÜYÜKŞEHİR’E TEŞEKKÜR

Prof. Dr. Koca, kendisini böylesine anlamlı ve manevi atmosferi yüksek bir gecede konuk ettiği için Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Programa eşlik eden Büyükşehir Belediyesi Dini Musiki Topluluğu’na da teşekkür eden Prof. Dr. Koca, topluluğun şefi Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi’nin başarılarının devamını diledi. Gebze Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi Sorumlusu Ufur Eser de programa katılımlarından dolayı Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi ve Prof. Dr. Fatih Koca’ya teşekkür çiçeği takdim etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hikmet’in Oğlu ayakta alkışlandı

Antalya Büyükşehir Belediyesi, edebiyat ve sanatseverler için unutulmaz bir geceye ev sahipliği yaptı. Türk şiirinin evrensel sesi Nazım Hikmet, doğumunun 123. yılında “Hikmet’in Oğlu” gösterisiyle anıldı.  Nazım Hikmet hayranları müzikli şiir programında duygu dolu anlar yaşadı.

 

Türk şiirinin evrensel sesi, Dünya ve Türk Edebiyatına sayısız eserler kazandıran büyük şair Nâzım Hikmet, doğumunun 123. yılında Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos salonunda düzenlenen etkinlikle anıldı. Sanat yönetmenliğini Alpdoğan Esenoğlu’nun üstlendiği “Hikmet’in Oğlu” adlı müzikli gösterisi şairin yaşamını, aşklarını, devrimci ruhunu, mücadelesini ve umut dolu dizelerini sahneye taşıdı. Salonu dolduran Nazım Hikmet hayranlarına unutulmaz bir akşam yaşadı. 

MUHTEŞEM PERFORMANS

Esenoğlu’nun muhteşem sahne performansı Nazım Hikmet’i adeta yaşattı. Gecede ünlü şairin, edebiyat literatürüne giren birbirinden özel şiirleri müzik, dans ve tiyatral bir şekilde harmanlanarak sahnelendi. Şairin memleket hasreti ve aşklarına dair şiirlerinde duygu dolu anlar yaşayan seyirciler gözyaşlarını tutamadı. Nazım Hikmet’in bestelenen şiirleri arasında yer alan ‘Karlı Kayın’ ve ‘Gülhane Parkı’ eserlerine hep bir ağızdan eşlik eden seyirciler gösteriyi ayakta alkışladı.

SANAT ŞEHRİ ANTALYA

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Akkoyun, gecenin sonunda muhteşem bir gösteri sunan oyunculara teşekkür etti. Başkan Vekili Hasan Akkoyun, “Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından birisi kopmuş demektir’ sözünün ışığında Muhittin Böcek başkanımızın önderliğinde Antalya’mızı sadece tarımın ve turizmin başkenti değil, aynı zamanda bir sanat şehri yapmak için canla başla çalışmaktayız. Hürriyet, memleket ve sevda kalemi Nazım Hikmet’i böylesine güzel bir günde andık. Bu güzel gösteride emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %37,01 arttı, aylık %0,39 azaldı

Tarım-ÜFE’de (2020=100), 2024 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre %0,39 azalış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %37,01 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %37,01 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %46,90 artış gerçekleşti.

Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %0,41 azalış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %2,16 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetlerde %2,17 azalış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre, tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerde %1,68 artış, çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerde %5,87 azalış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %0,77 artış gerçekleşti.

Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup %212,94 artış ile turunçgiller, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup %6,49 azalış ile yağlı meyveler oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tatilde de çocuğunuzun uyku saati ve ekran süresindeki sınırlar korunmalı…

Notlar karşısında cezalandırıcı ve suçlayıcı bir yaklaşım sergilemek yerine destekleyici olmanın önemine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Çocukla ‘Daha iyi anlaman için nasıl bir yol izleyebiliriz?’ gibi cümlelerle yapıcı bir diyalog başlatabilirsiniz. Böylece çocuğunuzu yargılamak, eleştirmek yerine anladığınızı ve desteklemek istediğinizi göstermiş olursunuz.” dedi. Tatilde aile içi iletişimi güçlendiren etkinliklerin, çocukların ilgi alanlarına yönelik aktivitelerin ve öğrenme sürecini destekleyen faaliyetlerin yapılabileceğini aktaran Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü ayrıca, uyku düzeni ve ekran süresi gibi konularda esneklik sağlarken sınırların korunması gerektiği vurgulandı ve özellikle DEHB’li çocukların düzenli bir programa ihtiyaç duyduklarını hatırlattı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının ilk yarısının sona ermesiyle ebeveynlerin, çocukların notlarına yaklaşımları ve tatil boyunca verimli vakit geçirmeleri hakkında önerilerde bulundu.

Notlara odaklanmak yerine süreci anlamaya çalışmak önemli!

Yorucu bir dönemin ardından çocuklar için dinlenme ve yenilenme zamanının geldiğini aktaran Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Sömestr tatili, sadece dinlenmek için değil, aynı zamanda bireysel gelişim, aile içi bağları güçlendirme ve öğrenme fırsatlarını keşfetmek için de değerlendirilebilir.” dedi.

Bu süreçte ebeveynlerin dikkat etmesi gereken noktalara değinen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü “Karne dönemi, çocukların çabalarının sonuçlarını gördüğü bir zaman olsa da, yalnızca notlara odaklanmak yerine süreci anlamaya çalışmak daha önemlidir. Çocuğunuzun karnesi beklentilerinizin altında olabilir. Bu durumda onu yargılamak ya da cezalandırmak yerine, nedenlerini anlamaya yönelik bir yaklaşım benimseyin.” önerisinde bulundu.

Ebeveynler, notlar karşısında destekleyici ve yapıcı olmalı… 

Çocuğun çabalarının aile bireyleri tarafından takdir edilmesi ve güçlü yönlerinin ön plana çıkarılması gerektiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Karnesiyle ilgili onun düşüncelerini ve duygularını ifade etmesine fırsat tanıyın.” dedi.

Çocukla konuşurken onu yargılamadan düşük notların nedenini bulmasına yardımcı olunmasının önemli olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Matematik dersinde düşük not alan çocuğunuza ‘Türkçe notların konuyu anladığını gösteriyor ancak Matematik dersinde biraz zorlandığını düşünüyorum. Sen ne düşünüyorsun? Çalışma sistemini gözden geçirmek ister misin?’ diye sorabilirsiniz. ‘Daha iyi anlaman için nasıl bir yol izleyebiliriz?’ gibi cümlelerle yapıcı bir diyalog başlatabilirsiniz. Böylece çocuğunuzu yargılamak, eleştirmek yerine anladığınızı ve desteklemek istediğinizi göstermiş olursunuz.

Kardeşler ya da çevredeki diğer çocuklarla kıyaslamaktan kaçının. Her çocuğun kendi hızında ve farklı alanlarda başarılı olabileceğini unutmayın.”

Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü ayrıca, çocuğun başarılı olduğu alanları ödüllendirmek isteyen ebeveynlere, bu ödüllerin maddi değerinden çok, çocuğun kişisel gelişimini destekleyecek etkinliklere yönelik olmasına özen göstermelerini önerdi.

Sömestr tatili, aile içi iletişim ve bağları güçlendirmek için ideal bir fırsat

Ara tatil boyunca çocuklarla evde öğretici etkinler yapılabileceğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Evde basit malzemelerle yapılan bilim deneyleri, çocukların öğrenmeye olan ilgisini artırabilir. Eğlenceli ve eğitici aktivitelerle öğrenme sürecini destekleyin.” dedi.

Ailece belirlenen bir saatte kitap okumanın, hem bir rutin oluşturacağına hem de okuma alışkanlığını pekiştireceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, diğer önerilerini şöyle sıraladı:

“Çocuklarla birlikte yemek yapmak, hem eğlenceli bir aktivite hem de pratik bir öğrenme fırsatıdır. Resim yapmak ya da el işi projeleri gibi faaliyetlerle çocukların yaratıcılığını geliştirebilirsiniz. Tatil boyunca çocuğunuzun eksik olduğu dersleri belirli saatlerde çalışmasını teşvik edin. Çocuğunuzun ilgi alanlarına yönelik aktiviteler planlayın. Spor, sanat ya da müzik gibi alanlar, hem özgüvenlerini artırır hem de yeni beceriler kazanmalarını sağlar.

Sömestr tatili, yoğun okul döneminde ihmal edilen aile içi iletişim ve bağları güçlendirmek için ideal bir zamandır. Çocuğunuzla açık havada vakit geçirin. Doğa yürüyüşleri, tarihi yer gezileri ya da birlikte yapılacak spor aktiviteleri hem fiziksel hem de duygusal olarak fayda sağlar. Sinema ve tiyatro gibi etkinlikler, çocukların yaratıcılıklarını geliştirmelerine yardımcı olabilir.”

Tatilde uyku saatleri ve ekran süresi dengeli bir şekilde yönetilmeli!

Tatil boyunca çocukların televizyon, tablet ve bilgisayar kullanımının artabileceği uyarısını yapan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Ancak, bu süreyi sınırlandırmak ve dengeli bir şekilde yönetmek önemlidir. Teknoloji kullanım süresini çocuklarınızla birlikte belirleyin. Tatiller, çocuklar için kurallardan tamamen uzaklaşma dönemi gibi algılanabilir. Ancak belli sınırların korunması, hem çocukların güven duygusunu artırır hem de tatilin daha verimli geçmesini sağlar.” dedi.

Uyku saatleri ve ekran süresi gibi konularda esneklik sağlanabileceğini ancak tamamen kuralsızlığın çocuğun günlük düzenini bozabileceğini hatırlatan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, bu kuralları çocuklarla birlikte belirlemenin, onların da sürece katılımını sağlayacağını söyledi.

DEHB’li çocuklar, düzenli bir programa ihtiyaç duyar…

Dikkat eksikliği be hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocuklar için tatilin, rutinlerini kaybetmeleri nedeniyle zorlayıcı bir dönem olabileceğinin altını çizen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Ancak bu süreç, onların ihtiyaçlarına göre düzenlenirse oldukça verimli hale getirilebilir.” dedi.

DEHB’li çocukların, düzenli bir programa ihtiyaç duyduklarını yineleyen Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, sözlerini şöyle tamamladı:

“Tatil boyunca yapacakları aktivitelerin sıralandığı bir plan oluşturabilirsiniz. Bu plan, eğlenceli ve öğretici etkinlikler arasında dengeli bir geçiş sunmalı. Uzun süreli etkinlikler yerine, daha kısa ve ilgi çekici etkinlikler tercih edilmeli. DEHB’li çocukların enerjilerini atabilecekleri spor aktiviteleri veya açık hava oyunları, hem fiziksel hem de zihinsel sağlıkları için faydalıdır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sömestr Tatili: Aile Bağlarını Güçlendirmek İçin Eşsiz Bir Fırsat

Neden Aile İçi İletişime Odaklanmalıyız?

Uzm. Kln. Psikolog Nadide Demiral, aile içi sağlıklı iletişimin çocukların özgüven gelişimi, sosyal becerileri ve stresle başa çıkma yetenekleri üzerinde büyük bir etkisi olduğunu vurguluyor: “Tatil dönemleri, ebeveynlerin yoğun iş temposundan ve çocukların akademik sorumluluklarından uzaklaştığı, birlikte kaliteli vakit geçirebilecekleri nadir zaman dilimleridir. Bu süreç, çocukların kendilerini güvende hissetmelerine, ailelerine daha çok bağlanmalarına ve daha sağlıklı bireyler olarak yetişmelerine olanak tanır.”

 

Sömestr Tatilinde Aile Bağlarını Güçlendirecek Öneriler 

  1. Ailece Birlikte Plan Yapın: Tatil başlangıcında çocuklarınızla oturup bir “tatil takvimi” oluşturun. Çocukların fikirlerini almak, onların sürece dahil olduğunu hissetmelerini sağlar ve sorumluluk duygularını geliştirir.
  2. Eğlenceli ve Eğitici Etkinliklere Katılın: Bir bilim müzesini ziyaret etmek, açık hava tiyatrosuna gitmek ya da bir atölye çalışmasına katılmak, hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim sunar. Bu tür aktiviteler, çocukların yeni şeyler öğrenirken aileleriyle bağ kurmalarına olanak tanır.
  3. Evde Ortak Projeler Üzerinde Çalışın:

Birlikte yemek tarifleri deneyin, el işi projeleri yapın ya da eski fotoğraflardan bir aile albümü hazırlayın. Bu tür etkinlikler, hem yaratıcılığı teşvik eder hem de ortak bir başarı duygusu yaratır.

  1. Doğayla Bütünleşin: Ailece doğa yürüyüşlerine çıkın, bir piknik organize edin ya da bir kamp macerası planlayın. Doğada geçirilen zaman, stres seviyesini düşürür ve çocuklarla daha samimi sohbetler yapma fırsatı sunar.
  2. Oyun Saatleri Düzenleyin: Masa oyunları, bulmacalar veya geleneksel aile oyunları, hem eğlenceli hem de öğreticidir. Bu tür oyunlar, problem çözme becerilerini geliştirirken ekip çalışmasını da teşvik eder.
  3. Film ve Kitap Günleri Düzenleyin: Her hafta bir aile filmi izleyip ardından tartışabilir ya da birlikte bir kitap okuyarak üzerine sohbet edebilirsiniz. Bu tür aktiviteler, çocukların eleştirel düşünme ve ifade becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.

 

 

‘’Sevgi ve İlgi En Güçlü Bağdır” 

 

Uzman Klinik Psikolog Nadide Demiral, ebeveynlerin çocuklarına gösterdiği sevgi ve ilginin, uzun vadede aile ilişkilerine büyük katkı sağladığını belirtiyor: “Bir çocuğun en büyük ihtiyacı, kendini sevildiğini ve değerli hissettiğini bilmektir. Tatil dönemlerinde aile bireyleri arasında kurulan bu bağ, yalnızca bugün değil, gelecekte de güçlü ilişkilerin temelini oluşturur.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Manisa’nın Sanat Vizyonu Uluslararası Arenaya Taşındı

Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, yurt içi ve yurt dışı turnelerdeki başarılı performanslarıyla Manisa’nın sanat vizyonunu uluslararası arenaya taşıyor.

Şehir Tiyatroları, sömestr tatilinde çocukları tiyatroyla buluşturacak ilçe turnesiyle sanatı her yaştan vatandaşın ayağına götürmeye hazırlanıyor.

 

Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Başkan Ferdi Zeyrek’in, sosyal yaşamı sanatla harmanlayarak şehri bir kültür ve sanat merkezi haline getirme hedefi doğrultusunda, çalışmalarını sürdürüyor. Şehir Tiyatroları, 2024 yılının son çeyreğinde hem Adana’da hem de Berlin’de düzenlenen prestijli festivallerde sahne aldı. 9. Adana Şehir Tiyatroları Buluşması’nda William Shakespeare’in “Bir Yaz Gecesi Rüyası” adlı oyunu 600 tiyatroseverin yoğun ilgisiyle karşılanırken Berlin Türk-Alman Tiyatro Festivali’nde sahnelenen “Biraz Daha Çikolata” adlı oyun da 300 izleyiciye unutulmaz anlar yaşattı. Bu başarılar, Manisa’yı sanatın evrensel diliyle buluşturma vizyonunun önemli adımları arasında yer aldı.

 

Sömestr Tatilinde İlçelerde Çocuklar Sanatla Buluşuyor

 

Manisa Şehir Tiyatroları, sanat herkes içindir anlayışıyla sosyal yaşamı sanatla bütünleştiren projelerine bir yenisini ekliyor. Sömestr tatilinde, çocuklar için hazırlanan “Bay Pati’nin Mutfağı” adlı oyun, Alaşehir, Akhisar, Gölmarmara, Kırkağaç, Köprübaşı, Salihli, Saruhanlı ve Selendi ilçelerinde sahnelenecek. 2025 yılında, hem yetişkin hem de çocuk oyunlarıyla yurt içi ve yurt dışı turnelerine devam edecek ekip, tiyatro sevgisini geniş kitlelere ulaştırmayı sürdürecek.

 

“Manisa’yı Bir Kültür ve Sanat Şehri Yapma Yolunda Kararlılıkla İlerliyoruz”

 

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, sanatın bir şehri dönüştüren en güçlü araçlardan biri olduğunu vurgulayarak, “Manisa’yı bir kültür ve sanat kenti yapma hedefimiz doğrultusunda kararlılıkla ilerlemeye devam ediyoruz. Şehir Tiyatrolarımızın Adana ve Berlin’deki başarıları, bu vizyonumuzun hem ulusal hem de evrensel ölçekte de değer gördüğünün bir göstergesi. Ancak bizim için en büyük mutluluk, sanatı halkımızın ayağına götürmek. Sömestr tatilinde gerçekleştireceğimiz ilçe turnesi ve 2025 yılına yönelik projelerimizle, sanatın her yaştan vatandaşımıza ulaşmasını sağlayacağız. Sanatın ışığını Manisa’nın her köşesine taşımaktan büyük gurur duyuyoruz. Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak, sosyal yaşamı sanatla birleştirerek şehrin kültürel kimliğini zenginleştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı