Yıllık arşivler: 2025

Çocuklar ve aileleri için çağdaş bir masal “Don Kişot”

İzmir Şehir Tiyatroları minikler ve aileleri için çağdaş bir masal olarak adlandırılabilecek yeni bir tiyatro oyununu sahnelemeye hazırlanıyor. 7’den 70’e her yaştan izleyicinin ilgisini çekecek “Don Kişot”un provaları sürüyor.

2024-2025 sezonunu dolu dolu geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) çocuklar dâhil olmak üzere her yaştan izleyiciye çağdaş bir masal anlatmak için provalarını sürdürüyor. Dünyaca ünlü yazar Miguel de Cervantes’in aynı adlı eserinden uyarlanan “Don Kişot” Ahmet Ayaz Yılmaz’ın rejisiyle seyircisiyle buluşmak üzere gün sayıyor. Oyun, eski şövalye romanlarından etkilenerek kendini şövalye ilan edip birçok maceraya giren Alonso’nun öyküsü aracılığıyla çocuklara “Kahraman kim, bu çağda kahramana, krallara, imparatorlara ihtiyaç var mı?” sorularını düşündürmeyi hedefliyor.

Eğlenceli ve öğretici 

Cervantes’in eserini günümüze uyarlayan ve oyunun yönetmen koltuğunda oturan İzBBŞT sanatçısı Ahmet Ayaz Yılmaz, oyunda kahraman olmak ya da kurtarıcı aramak yerine, bireysel erdem ve ahlakın önemine vurgu yapıldığının altını çizerek, “Çocuklar ve ailelerinin birlikte keyif alarak izleyebileceği bir çağdaş masal sahnelemeyi hedefliyoruz. Alonso’nun yolculuğuna eşlik eden dostlarıyla olan serüvenine tanıklık edeceğiz. 2025’in ilk aylarında İzmirli minik tiyatroseverlerimizi ve her yaştan izleyicimizi bu serüveni seyretmeye davet edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Don Kişot’un oyuncu kadrosunda Mehmet Onur Atbaş, Cengiz Eşiyok, Dine Altıok, Başak Akbay, Ercan Erdil ve Yiğit Aksütlü yer alacak. Ayrıca oyunun müzikleri Yavuz Cingöz’e, dramaturjisi Halil Ünsal’a, koreografisi Serenay Oğuz’a, dekor tasarımı Anıl Ateş Işık’a, kostüm tasarımı Deniz Bilgili’ye, ışık tasarımı da Can Tangal’a ait olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Omurga tümörünün tipi tedavi seçeneğini belirliyor

Omurga tümörlerinin hem kemik yapıyı hem de sinir dokusunu etkileyebileceğini belirten Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, iyi huylu ve kötü huylu tümörler arasındaki farklara dikkat çekti. Cerrahi tedavi seçeneklerinin tümörün türüne ve yerleşimine göre değiştiğini ifade eden Dr. Avcı, cerrahi sonrası iyileşme sürecinde hasta uyumunun önemine vurgu yaptı. Tümörlerin sinir yapılarına baskı yaparak ciddi semptomlara yol açabileceğini belirten Dr. Avcı, hem iyi huylu hem de kötü huylu tümörlerin tedavi gerektirebileceğini sözlerine ekledi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, omurga tümörleri, iyi ve kötü huylu tümörler arasındaki farklar, cerrahi tedavi seçenekleri ve iyileşme sürecinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Omurga tümörleri, hem kemik yapıyı hem de sinir dokusunu etkileyebilir!

Omurga tümörlerinin, omurga kemiklerinde veya omurilik çevresindeki dokularda oluşan anormal hücre büyümeleri olduğunu dile getiren Op. Dr. İdris Avcı, “Bu tümörler, omurganın kendisinde (primer tümör) gelişebilir veya vücuttaki başka bir bölgeden (metastatik tümör) omurgaya yayılabilir.” dedi.

Omurga tümörlerinin, omurilik ve sinir köklerine baskı yaparak ağrı, fonksiyon kaybı ve sinir hasarına yol açabileceğine dikkat çeken Op. Dr. İdris Avcı, “Omurga tümörleri, omurganın farklı bölümlerinde gelişebilir ve hem kemik yapıyı hem de sinir dokusunu etkileyebilir. Omurga tümörleri primer veya metastatik olabilir.” şeklinde konuştu.

Omuriliğe baskı yapan tümörler ciddi semptomlara yol açabilir!

Primer omurga tümörlerinin, omurga kemiklerinde veya omurilik çevresinde direkt olarak gelişen, metastatik omurga tümörlerinin ise vücudun başka bir yerindeki kanserin omurgaya yayılmasıyla oluşan tümörler olduğunu aktaran Op. Dr. İdris Avcı, “Primer omurga tümörleri osteoid osteoma, osteoblastom gibi iyi huylu tümörler veya kordoma gibi nadir kötü huylu tümörler primer tümörler arasında sayılabilir. Metastatik omurga tümörleri de omurgada en sık karşılaşılan kötü huylu tümörlerdir.” dedi.

Omurga tümörlerinin, omuriliğe baskı yaparak ağrı, duyu kaybı, güçsüzlük ve hareket kısıtlılığı gibi ciddi semptomlara yol açabileceğini de sözlerine ekleyen Op. Dr. İdris Avcı, bu semptomların, tümörün büyüklüğüne, yerleşim yerine ve sinir yapıları üzerindeki etkisine göre değişiklik gösterebileceğine vurgu yaptı.

Omurga tümörleri, iyi veya kötü huylu olsalar da tedavi gerektirebilir…

İyi huylu ve kötü huylu tümörler arasındaki farklara değinen Op. Dr. İdris Avcı, şunları söyledi:

“İyi huylu tümörler genellikle yavaş büyür ve çevre dokulara zarar verme olasılığı daha düşüktür. Kötü huylu tümörler ise daha hızlı büyüyebilir ve çevre dokulara saldırma eğilimindedir. İyi huylu tümörler yayılmazken, kötü huylu tümörler vücudun diğer bölgelerine yayılma potansiyeline sahiptir. İyi huylu tümörlerin cerrahi olarak çıkarılması genellikle yeterli olurken, kötü huylu tümörlerde ek olarak kemoterapi veya radyoterapi gerekebilir. İyi huylu tümörler genellikle yaşamı tehdit etmez, ancak kötü huylu tümörler metastaz yaparak hayati tehlike oluşturabilir.

Omurga tümörleri, iyi veya kötü huylu olsalar da sinir yapılarına baskı yaparak sinirsel semptomlara neden olabileceğinden tedavi gerektirebilir.”

Cerrahi, karmaşık bir işlem olabilir!

Omurga tümörlerinin cerrahi tedavisinin, tümörün türüne, büyüklüğüne, yerleşim yerine ve hastanın genel sağlık durumuna göre planlandığını ifade eden Op. Dr. İdris Avcı, “Omurga cerrahisinde amaç, tümörün tamamen çıkarılması ve sinir yapılarına olan baskının azaltılmasıdır.” dedi.

Omurga tümörlerinin çıkarılmasının, tümörün omurga üzerindeki yerleşimine göre karmaşık bir işlem olabileceğinin altını çizen Op. Dr. İdris Avcı, kullanılabilecek cerrahi yöntemleri şöyle açıkladı:

“Kapsamlı tümörlerde ‘en blok rezeksiyon’ denilen tümörün etrafındaki doku ile birlikte çıkarılması yöntemi kullanılır. Daha küçük tümörlerde ise kısmi rezeksiyon yeterli olabilir.

Spinal Stabilizasyon: Büyük bir tümör çıkarıldığında omurgada stabilite kaybı yaşanabilir. Bu durumda, omurga füzyonu veya metal implantlar kullanılarak omurganın yeniden desteklenmesi sağlanır. Bu işlemler hastanın mobilitesini korumak ve ağrıyı azaltmak için yapılır.

Minimal İnvaziv Teknikler: Omurga cerrahisinde kullanılan minimal invaziv teknikler, doku hasarını en aza indirir, iyileşme süresini kısaltır ve enfeksiyon riskini azaltır.”

İyileşme sürecinde hasta uyumu, yaşam kalitesinin artmasında önemli 

Omurga tümörü cerrahisi geçiren hastalarda yaşam kalitesinin genellikle arttığını aktaran Op. Dr. İdris Avcı, “Hastalar, tümörün sinirlere yaptığı baskının azalması sayesinde ağrılarından kurtulurlar ve hareket kabiliyetlerini geri kazanırlar. Ancak cerrahinin büyüklüğü ve sinir yapıları üzerindeki hasarın derecesi, hastaların yaşam kalitesindeki değişiklikleri etkileyebilir.” dedi.

Omurga cerrahisi sonrasında iyileşme sürecinin, cerrahinin kapsamına ve hastanın durumuna göre değişiklik gösterdiğine de değinen Op. Dr. İdris Avcı, sözlerinin şöyle tamamladı:

“Hastaların omurga stabilitesini koruyacak şekilde düzenlenmiş bir egzersiz programına uymaları önemli. Fizik tedavi, omurga destek kaslarının güçlenmesine yardımcı olur. Fazla kilolar omurga üzerindeki baskıyı artırabilir. Bu nedenle hastaların sağlıklı bir kilo aralığında kalması omurga sağlığını korur. Kemik ve doku iyileşmesini destekleyen vitaminler ve mineraller içeren dengeli bir beslenme programı iyileşme sürecine katkı sağlar. Özellikle kötü huylu tümörlerde, cerrahi sonrası hastaların düzenli kontrollerle takip edilmesi, nüks riskinin erken teşhisi açısından önemlidir.

Omurga cerrahisi geçiren hastalar, hekimleri tarafından verilen talimatlara uyarak ve yaşam tarzı değişikliklerine dikkat ederek daha kaliteli bir yaşam sürebilirler. İyileşme sürecinde hasta uyumu, yaşam kalitesinin artması ve sağlıklı bir omurga yapısının korunmasında büyük önem taşır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şehrin Tiyatrosu “Uçurtmanın Kuyruğu” Oyunu ile Ataşehir’de

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 110. yıl etkinlikleri kapsamında “Uçurtmanın Kuyruğu” oyununu Ataşehir seyircisiyle buluşturuyor.

 

Savaş Dinçel’in yazdığı, Barış Dinçel’in yönettiği “Uçurtmanın Kuyruğu” 7 Ocak 2025 Salı günü saat 15.00 ve 20.30’da İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi Şener Şen Sahnesi’nde seyirci karşısına çıkıyor.

 

İstanbul’un her noktasına oyunlarını götürmeyi hedefleyen İBB Şehir Tiyatroları, klasik ve çağdaş oyunlarını İstanbul’un birçok ilçesinde seyirciyle buluşturmaya devam edecek.

 

UÇURTMANIN KUYRUĞU

Çocukluğu babası tarafından otoriteyle bezenmiş, sıkı bir disiplinle yetiştirilmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adam, hayatına son vermeye karar verir. İntihar mektubunu yazıp bitirdiği an kapı çalar. Karşısında ilk defa gördüğü, tanımadığı bir misafir vardır. Gelen adam hayatına ve tüm çocukluğuna dair her şeye hakimdir. Zaman geçtikçe sohbet ilgi çekici bir hal alır. Etkileyici bir iç hesaplaşma başlar. Oyunda Gün Koper, Ali Yoğurtçuoğlu rol alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sıla Türkoğlu ve Signal bembeyaz gülüşte buluştu

Sıla Türkoğlu, Signal’in dijital yüzü olarak bembeyaz gülüşün sırlarını ekranlara taşıyor.

Başarılı oyuncu Sıla Türkoğlu, Signal White Now Color Correct için kamera karşısına geçti. Signal ile yaptığı özel iş birliğiyle markanın dijital yüzü olan Türkoğlu, reklam filminde Signal’in yılların sararma etkisini dişlerden silen yenilikçi teknolojisiyle bir araya geldi. 

Reklam çekimleri sırasında gülüşüyle ve enerjisiyle dikkat çeken Sıla Türkoğlu, pozitif tavırlarıyla sete neşe kattı. Set boyunca yaşanan renkli anlar, kamera arkasındaki görüntülere de yansıdı.

Yeni Signal White Now Color Correct, ilk fırçalamadan itibaren 4 yılın sararma etkisini geri çevirerek* bembeyaz bir gülüş vadediyor. Anında beyazlama etkisiyle** kullanıcılarını bembeyaz gülüşlere bir adım daha yaklaştırıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Süperstar Ajda Pekkan yeni yılda büyüledi!

İstanbul Marriott Hotel Şişli, yeni yıla Süperstar Ajda Pekkan’ın muhteşem sahne performansıyla merhaba dedi. Gece boyunca en sevilen şarkılarını seslendiren ünlü sanatçı, bitmeyen enerjisiyle misafirleri adeta büyüledi. Hafızalardan silinmeyecek bir gece ile yeni yılı karşılayan Ajda Pekkan hayranları, yılbaşı heyecanını doyasıya yaşadı.

Marriott International Türkiye bünyesinde yer alan Marriott Istanbul Hotel Şişli, yeni yılı muhteşem bir yılbaşı programıyla karşıladı. En’vivo organizasyonunda gerçekleşen yılbaşı gecesinde, Türkiye’nin süperstarı Ajda Pekkan sahne aldı.

Türk pop müziğinin efsane ismi, bitmeyen enerjisi ve müthiş performansıyla misafirlere unutulmaz bir yılbaşı gecesi yaşattı. Yaklaşık iki saat sahnede kalan sanatçı, en sevilen ve hit olmuş şarkılarını seslendirirken, hayranlarını adeta büyüledi. Pekkan enerjisi, güçlü sesi ve sahne performansıyla izleyenlerden tam not aldı.

İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin usta şeflerinin dokunuşuyla hazırlanan birbirinden özel lezzetlerin yer aldığı bu muhteşem gece, trio eşliğinde şık bir kokteyl ile başladı. Gül Çetin & Orkestrası’nın canlı müzik ziyafetinin yaşattığı programda perküsyon ve büyüleyici oryantal şovlarla eğlence doruğa çıktı. Hakan Bilgin’in eğlenceli sunumuyla renk kattığı yılbaşı programında sürpriz çekilişler de yer aldı. Gece, süperstar Ajda Pekkan’ın ardından Dj performans ve Ramiz Özbay ile doludizgin devam etti.

Yüzlerce Ajda Pekkan hayranının unutulmaz bir gece yaşadığı bu özel yılbaşı programına, iş ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri de eşlik etti. İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin sahibi Uyanoğlu ailesi, Beyza Uyanoğlu ve Tuba Uyanoğlu Gültekin’in yanı sıra Marriott International İş Konseyi Başkanı ve Istanbul Marriott Hotel Şişli Genel Müdürü Recep Özdemir de geceye katıldı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbank’tan Eczacılara 50.000 TL’ye Varan Nakit Promosyon Fırsatı

Akbank, farklı meslek gruplarına yönelik sunduğu ürün ve hizmetlerle fark yaratmaya devam ediyor. Yeni ‘Akbank Eczacım Kazansın Paketi’ ile 2 yıllık protokol imzalayan eczacılara özel, Akbank aracılığı ile alınan SGK ödeme taahhüdü üzerinden 50.000 TL’ye varan nakit promosyon fırsatı sunuyor. Paket kapsamında eczacılar aynı zamanda ücretsiz işlemlerden özel komisyon oranlarına ve chip-para hediyelerine kadar pek çok ayrıcalığın sahibi oluyor. 

 

‘Akbank Eczacım Kazansın Paketi’nin Akbank’ın müşterilerinin ihtiyaçlarına özel çözümler geliştirme hedefinin bir yansıması olduğunu belirten Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz; “Akbank olarak, KOBİ’lerimizin ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiğimiz yenilikçi ürün ve hizmetlerle, işletmelerimizin büyüme hedeflerine katkı sağlıyoruz. Bu kapsamda hazırlamış olduğumuz ‘Akbank Eczacım Kazansın Paketi’ ile birlikte pos, çek, ticari kredi kartı ve para transferlerinde farklılaştırılmış avantajlarla eczacılarımızın maliyetlerini düşürmelerine katkı sağlıyor, aynı zamanda SGK tahsilatlarına aracılık ederek, 50 Bin TL’ye varan promosyon ödemesi fırsatını da eczacılarımızla buluşturuyoruz. İşletmelerin rekabetçi piyasa koşullarında daha güçlü bir şekilde varlık göstermeleri için yeni ürün ve hizmetler sunmaya devam edeceğiz” dedi.

Eczacılara Özel Ayrıcalıklar

‘Akbank Eczacım Kazansın Paketi’ ile 50.000 TL’ye varan nakit promosyon fırsatının yanı sıra eczacılar, iş süreçlerini daha verimli hale getirmelerini sağlayacak pek çok avantajdan faydalanabilecekler. Bu ayrıcalıklardan hem mevcut hem de yeni eczacı müşteriler yararlanabilecek.

  • Masrafsız EFT ve havale işlemleri
  • Ücretsiz çek karnesi: Yılda 2 adet, 10 yapraklı çek karnesi hediye
  • Avantajlı ticari kredi faiz oranları
  • POS kampanyaları:
    • İlk kez Akbank POS sahibi olacak eczacı müşterilere, 6 ay boyunca %1,99 POS komisyon oranı (Aylık 2.500.000 TL ciroya kadar)
    • 6 ay boyunca %50 ücret indirimi
  • Ticari kredi kartı avantajları: İlk kez ticari kredi kartı başvurusunda bulunan eczacılara 1 yıl boyunca kart ücreti muafiyeti
  • Özel taksit fırsatları:
    • Aralık 2024, Ocak 2025 ve Şubat 2025 aylarında 20.000 TL-500.000 TL arasındaki peşin alışverişler için, ayda maksimum 500.000 TL işlem için geçerli olmak üzere 4 taksit imkanı

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kâmil Koç 2024 yılı seyahat verilerini açıkladı: 2024’ün en yoğun rotası Bursa–İstanbul oldu

Türkiye karayolu seyahat sektörünün lider markası Kâmil koç, 2024 yılında yine milyonlarca yolcusu için uzakları yakın etmeye ve insanları sevdikleriyle buluşturmaya devam etti.

2024 yılına ve yılın önemli dönemlerine ilişkin şehirlerarası otobüsle seyahat rakamlarını açıklayan Kâmil Koç göre, geçen yılın en çok tercih edilen rotası Bursa- İstanbul oldu. Burayı Ankara–İstanbul ve İstanbul–Ankara izledi. Bursa–İstanbul, aynı zamanda Ramazan ve Kurban Bayramlarında da yolcuların en çok tercih ettiği güzergâh olarak ilk sırada yer aldı. Sömestr Tatilinin favori rotası Ankara–İstanbul olurken, 2024’ün en çok seyahat edilen illeri ise İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Eskişehir şeklinde sıralandı.

Türkiye’nin en çok tercih edilen lider seyahat markası Kâmil Koç, 2024 yılına ilişkin verileri açıkladı. 99 yıldır seyahat sektöründe modern araç filosu, profesyonel ekipleri ve güçlü organizasyon yapısı ile yol arkadaşlarına kesintisiz en iyi hizmeti sunan firma, 2024 yılının yanı sıra Ramazan ve Kurban bayramları ile Sömestr tatilinde yolcuların en çok tercih ettiği rotaları derledi. Şirketin şehirlerarası sefer ve yolcu sayılarına göre yaptığı derlemede 2024 yılı içerisinde İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Eskişehir en fazla gidilen iller olarak öne çıktı.

En çok tercih edilen ilk üç rotada da megakent İstanbul var

Kâmil Koç’un 1 Ocak-31 Aralık 2024 dönemini kapsayan yıllık verilerine göre, yıl genelinde yolcuların en çok kullandığı rota Bursa–İstanbul oldu. Burayı Ankara–İstanbul ve İstanbul–Ankara güzergahları izledi. Megakent İstanbul’un yılın on çok tercih edilen üç rotasında da yer aldığı listenin geri kalanı ise şöyle oluştu: İstanbul–Bursa, Bursa–Ankara, İstanbul–İzmir, İzmir–İstanbul, Ankara–Bursa, Ankara–İzmir ve Kayseri–Ankara.

Yılın favori rotası Ramazan ve Kurban Bayramlarında da değişmedi

2024 yılının en çok yolcu taşınan favori rotası Ramazan ve Kurban Bayramlarında değişmedi. Bursa–İstanbul arası her iki bayramda da yolcular tarafından en çok kullanılan rota oldu. 9-12 Nisan tarihlerini kapsayan Ramazan Bayramı’nda en çok tercih edilen ilk 10 rota da şöyle oldu; İlk sırada yer alan Bursa–İstanbul’u sırasıyla İstanbul–Ankara, Ankara–İstanbul, İstanbul–Bursa, İstanbul–İzmir, Bursa–Ankara, Ankara–Bursa, İzmir–Ankara, Ankara–İzmir ve İzmir–İstanbul izledi.

15- 19 Haziran tarihlerini kapsayan Kurban Bayramı tatilinde de ilk sırada yine yılın favori rotası Bursa–İstanbul yer aldı. Burayı sırasıyla şu güzergahlar izledi; İstanbul–Bursa, İstanbul–Ankara, Ankara–İstanbul, İstanbul–İzmir, Bursa–Ankara,  Ankara–İzmir, Ankara–Bursa, İzmir–Ankara ve Bursa–Eskişehir.

Sömestr Tatilinin favori rotası Ankara- İstanbul oldu

Bayramlarla birlikte yolcu hareketliliğinin en fazla olduğu dönemlerden biri olan Sömestr Tatilinde ise en çok Ankara–İstanbul güzergahı tercih edildi. 22 Ocak-2 Şubat 2024 arasını kapsayan tatil döneminde en fazla yolcu da başkent Ankara ile megakent İstanbul arasında taşındı. Burayı sırasıyla şu güzergahlar izledi; Bursa–İstanbul, İstanbul–Ankara, İstanbul–Bursa, Karabük–Ankara, Ankara–Adana, Bursa–Ankara, İstanbul–İzmir, Ankara–Bursa ve Eskişehir–Ankara.

“Türkiye’nin lider seyahat markası olarak 100. yıl hedeflerimize adım adım ilerliyoruz”

Koç Genel Müdürü Çağatay Kepek, yıl genelindeki performanslarına ilişkin şunları söyledi:

“2024 yılı ekonomik olarak hedeflerimize ulaştığımız, yeni yatırımlarla araç ve seyahat ağımızı daha da büyüttüğümüz bir yıl oldu. Ödüller, yurtdışı bağlantılar ve müşteri memnuniyetini daha iler seviye çıkardığımız 2024 yılında, başarımızı da ‘The ONE Awards’, ‘Brandverse Awards’ ve ‘Outdoor Awards 2024’ gibi prestijli ödüllerle taçlandırdık. Bugün ise Cumhuriyetin ilk seyahat markası olarak 100. yılımıza adım adım ilerlemenin heyecanını yaşıyoruz. 1926 yılından bu yana kesintisiz bir şekilde devam eden yolculuğumuzda artık ‘100. Yıla 1 Kaldı’ diyoruz. Kâmil Koç olarak geride bıraktığımız 99 yıla şimdiye kadar pek çok ilki ve yeniliği sığdırdık. Sektörde yeniliklerin öncülüğünü yapmanın yanında, hizmet kalitesini sürekli yukarı taşıyarak, konforlu seyahati herkes için ulaşılabilir hale getirdik. Bu yolculukta boyunca yol arkadaşlarımızın memnuniyetini odak alarak, nesilden nesille, 7’den 77’ye hizmet verdiğimiz her yolcumuz için ‘Güvenilir Marka’ olduk. Bizi, Türkiye’nin en çok tercih edilen firması yapan halkımızın oylarıyla son üç yılda üstü sektörün en itibarlı markası seçildik. 

Sınırlarımızı da aşan başarımızla bugün ise Avrupa’nın en büyük şehirlerarası otobüs ağını kuran iş ortağımız Flixbus ile birlikte hedeflerimize daha sağlam ve güçlü adımlarla ilerliyoruz. Özellikle ailemize katılan yeni iş ortaklarımızla hizmet kalitemizi ülkemizin dört bir yanına taşımanın yanında, Avrupa’da da yeni duraklarla bayrağı hep daha ileriye taşımaya gayret ediyoruz. 

Ülkemizin en çok tercih edilen markası olarak 2025 yılı için de dijitalleşme başta olmak üzere 100 yılımıza yaraşır projeler hedefliyoruz. Geniş seyahat ağımız, güçlü araç filomuz, bir asra yaklaşan köklü tecrübemiz ve profesyonel kadromuz ile yeni yılda yine müşteri memnuniyetinden dijitalleşmeye, verimlilikten hizmet kalitesine farklı alanlarda sektöre öncü projelerimizle yol almaya devam edeceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prostat Büyümesinde Ameliyatsız Yöntem: Rezum (Su Buharı) Tedavisi

İyi huylu prostat büyümesinin belirtileri arasında; sık idrara çıkma, ani gelen idrar hissi, idrar kaçırma, idrar yapmaya başlarken zorlanma, ıkınarak idrar yapma, kesik kesik idrar yapma, idrar akım hızında azalma, idrar yaptıktan sonra idrar torbasının boşaltılmamış gibi hissedilmesi, idrar bitiminde damlama gibi şikâyetlerin yer aldığını belirten Prof. Dr. Murat, ‘Rezum (su buharı) tedavisi son yıllarda uygulanan etkili ve güncel tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır’ dedi.

 

Cinsel Fonksiyonu Etkilemez

 

Prostat büyümesinin cerrahi tedavisinde Amerika, İngiltere ve Kanada gibi gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan rezum (su buharı) yönteminin özellikle genç erkeklerde ereksiyon ve ejakülasyon denilen meni çıkışı ve sertleşme problemlerine yol açmaması nedeniyle oldukça revaçta bir yöntem olduğunu söyleyen Prof. Dr. Murat Arslan, ‘Son yıllarda prostat büyümesinde kullandığımız lazer, TUR ve diğer cerrahi yöntemlere göre rezum (su buharı) tedavisinin en büyük avantajı cinsel fonksiyonları neredeyse hiç etkilememesi, meni çıkışını bozmaması ve ereksiyon fonksiyonun ameliyat sonrası da devam etmesidir. Bu açıdan rezum tedavisi özellikle genç erkeklerde prostat cerrahisinde öncelikle sunduğumuz bir yöntemdir’ şeklinde konuştu. 

 

Tedavi Süreci ve Sonrası

 

Rezum su buharı tedavisinin nasıl uygulandığı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Murat Arslan, Rezum (su buharı) tedavisi lokal anestezi ile ortalama 10-15 dakika kadar sürmektedir.

Sistoskopi ile idrar yolundan girerek prostatın uzunluğu ölçülür. Prostatın her 1 ve 1.5 santimetresine sağ ve sol olmak üzere içeriye 120 dereceye kadar ısıtılmış su buharı enjeksiyonu yapılır. Bu şekilde 3 hafta içerisinde prostatın içerisindeki hücreler yok olarak prostat denatüre olur ve oradan idrarın daha rahat akacağı bir alan meydana gelmiş olur. Yaklaşık 10-15 dakika kadar süren bu işlemin ardından hasta aynı gün içerisinde taburcu edilerek normal hayatına dönebilir. Tam iyileşme semptomlarının tamamen düzelmesi birkaç hafta sürebilir. Bu süre zarfında doktorun önerdiği ilaçlar kullanılmalı ve ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bağışıklık sistemini güçlendiren 7 önemli beslenme önerisi

Kış aylarında havaların soğumasıyla beraber grip, larenjit ve farenjit gibi solunum yolu hastalıklarına yakalanma riskimiz artıyor. Zira, bu dönemde, yeteri kadar havalandırma veya temiz hava sirkülasyonu sağlanamayan kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirmemiz mikropların hızlıca   bulaşmasına neden oluyor.

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, dolayısıyla kış aylarında hastalıklara karşı en etkili silahımız olan bağışıklık sistemimizi güçlü tutmanın oldukça önem kazandığına dikkat çekerek, “Bağışıklık sistemimizin güçlü kalabilmesi için yeterli ve dengeli beslenmemiz önem kazanmaktadır. Kış aylarında tek bir besin grubuna odaklanmak yerine,  her besin grubundan ve mevsimine uygun beslendiğimizden emin olmamız gerekmektedir” diyor. 

Taze sebze – meyve tüketimine özen gösterin

Taze sebze ve meyveler çoğunlukla vitamin, mineral ile antioksidanlar bakımından oldukça zenginler. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, bağışıklık sistemimizin güçlü kalması için çok çeşitli vitamin ve minerallere ihtiyaç duyduğumuzu belirterek, “Tümünü yeterli ve dengeli alabilmek için çeşitli gıdalarla beslenmek önemlidir. Diyabet hastalığı veya meyve alımına engel başka bir hastalık yoksa, günde 2 porsiyon meyve tüketilmelidir. Bir porsiyon meyve yaklaşık bir yumruk büyüklüğüdür. Sebzeler ise her öğüne mutlaka eklenmelidir” diyor. 

Vitamin ve mineral kaybını önleyin 

Taze sebze ve meyveler farklı türlerde vitamin ve mineral içeriyorlar. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, ancak ısı ve havayla temas ettiğinde ya da hatalı pişirme teknikleri kullanıldığında vitamin-mineral kaybı yaşanabildiğine işaret ederek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu nedenle, örneğin tahıllarda bulunan B grubu vitaminlerinin kaybolmaması için makarna ve kuskus gibi tahılları, suyunu çektirerek pişirmek gerekir. Bu sayede suya geçen ve suyu döktüğümüzde kaybedebileceğimiz vitaminler korunmuş olacaktır. Brokoli C vitamininden zengin bir sebzedir ve C vitamini kayıplarını minimuma indirmek için buharda pişirme yöntemi tercih edilmelidir. Portakal, mandalina veya taze yeşil sebzelerde bulunan C vitamini de ısı ve hava temasına karşı hassastır. Dolayısıyla çiğ tüketilmesi mümkün olan besinleri iyice yıkayarak temizliğinden emin olduktan sonra hemen tüketmek faydalı olacaktır. Yine C   vitamininden zengin portakal ve mandalina gibi meyveler de kabuğu soyulduktan sonra havayla temasını azaltmak için bekletmeden yenilmelidir” 

Bağırsak sağlığını önemseyin

Probiyotikler sağlığı olumlu yönde etkileyen ve vücuda alındıklarında bağırsağa canlı şekilde ulaşabilen mikroorganizmalardır. Bağırsak duvarı normalde patojen ve toksik mikroorganizmaların vücuda girmelerini engelliyor. Bağırsaktaki sağlıklı bakterilerin sayısının artması bağırsakların bu koruyucu görevini destekliyor.  Kötü beslenme alışkanlıkları veya diğer faktörlerden ötürü bağırsak florasının bozulması ise bağırsağın geçirgen hale gelmesine, dolayısıyla koruyucu görevini yerine getirememesine yol açabiliyor. Bu nedenle kefir veya probiyotik yoğurt gibi besinlerle bağırsak sağlığınızı, dolayısıyla bağışıklık sisteminizi desteklemeyi ihmal etmeyin.

Makro besin gruplarını dengeli şekilde alın

Protein, yağ ve karbonhidrat gibi makro besin grupları bağışıklık sistemini güçlü tutmak için bir uyum halinde çalışıyorlar. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, bu nedenle herhangi birinin eksikliğinin bağışıklık sisteminin çalışmasını olumsuz yönde etkileyebileceğine dikkat çekerek, “Kilo kontrolü veya başka sebeplerden ötürü ekmek ve makarna gibi karbonhidrat içeren besinlerden kaçınmak büyük bir hata. Zira bu davranış primer enerji kaynağı olan karbonhidratların eksikliğine neden olup, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebiliyor. Bağışıklık sistemi hücreleri farklı dönemlerde farklı makro besin gruplarını öncelikli olarak kullanabiliyorlar. Bu nedenle tüm makro besin gruplarını düzenli ve dengeli olarak almak önemlidir” diyor.  

Renklerin gücünden faydalanın

Renkli meyve ve sebzelerdeki vitaminler ile antioksidanlar bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyorlar.  Beslenmenizde farklı renkte besinler tüketmeye özen gösterin. Örneğin, ayvada bulunan C vitamini, balkabağında bulunan A vitamini, narda bulunan antosiyanin gibi maddeler antioksidan etkileriyle bağışıklık sisteminin güçlenmesinde rol oynuyorlar.  

Haftada iki kez balık çok önemli, çünkü… 

Omega 3 ve balıkta bulunan taurin ile triptofan gibi   diğer bileşenler bağışıklık sistemini düzenliyorlar. Ayrıca balık düzenli olarak tüketildiğinde bağırsaktaki yararlı bakteri sayısının artışına ve bu sayede de bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olabiliyorBeslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, balık mevsiminde olmanın avantajını kullanarak haftada 2 kez balık tüketmeye özen göstermemiz gerektiğini söylüyor. 

Su içmek için susamayı beklemeyin

Yeterli su tüketimi toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmasına  destek olarak bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde etkili oluyor. Bu nedenle gün içerisinde su içmeyi ihmal etmemelisiniz. Ancak su içmek için susamayı beklemeyin, zira susama refleksi vücudun su kaybetmeye başladığına işaret ediyor.  Günlük içmeniz gereken su miktarınızı kilonuzu 30 ml ile çarparak bulabilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

The Never Game Romanından Uyarlanan “Tracker” 2. Sezonuyla 5 Ocak Pazar FX Ekranlarında!

Justin Hartley’in gizemli bir ödül arayıcısı ve uzman iz sürücü Colter Shaw rolünde yer aldığı, The Never Game romanından uyarlanan ‘Tracker’ın 2. sezonu 5 Ocak Pazar saat 20.30’da başlıyor.

The Never Game romanından uyarlanan ‘Tracker’ heyecanı hız kesmeden devam ediyor. Justin Hartley’i gizemli bir ödül arayıcısı ve uzman iz sürücü Colter Shaw rolünde izlediğimiz ‘Tracker’da, Colter Shaw polislere ve özel vatandaşlara suçları çözmede ve kayıp kişileri bulmada yardımcı olmak için eski tip karavanıyla ülkeyi dolaşıyor, ta ki son vakası her şeyi değiştirene kadar. 

‘Tracker’ 2. sezonuyla 5 Ocak Pazar günü saat 20.30’da FX ekranlarında başlıyor!

Dramadan korkuya, animasyondan bilim kurgu ve fantastiğe, polisiyeden aksiyondan ve komediye kadar birçok farklı kategoride yapıma ev sahipliği yapan FX; renkli ve çeşitli bir dünyanın kapılarını aralıyor. FX kanalı; D-Smart, KabloTV, S Sport Plus, Tivibu ve TV+ platformlarından izlenebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı