Yıllık arşivler: 2025

Mahkeme Mahallesi’nde Kadınlar Buluşması Gerçekleştirildi

Burhaniye Belediyesi tarafından ilçe genelindeki tüm mahallelerde düzenlenen buluşmalar kapsamında Mahkeme Mahallesi sakinleriyle gerçekleştirilen kadınlar buluşması Mahkeme Mahallesi Boğalı Park’ta gerçekleşti.

 

Düzenlenen buluşma, Burhaniye Belediye Başkan Yardımcısı Ayten Tuna, Belediye meclis üyesi Çiğdem Karasakal Avcu, Sosyal Destek Hizmetleri Müdür Vekili Seda Taşkent, Muhtarlık İşleri Müdürü Zehra Yüce, Burhaniye Kent Konseyi Kadın Meclisi ve mahalle sakinleri katılımlarıyla gerçekleşti.

 

Düzenlenen buluşmada, Burhaniye Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nin yürüttüğü çalışmalar ve sağlanan hizmetler, halk meclislerinin önemi ve mahalledeki temsilcilerin çalışmaları hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Toplumda yaşanan sorunlar ile ilgili vatandaşlarla görüş ve önerileri alınarak fikir alışverişinde bulunuldu.

 

Toplantı kapsamında ayrıca kadınların sosyal ve psikolojik destek alma süreçleri değerlendirilerek toplumsal dayanışmayı artıracak çalışmalar ele alındı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Selçuklu’da Okullar Arası 2. Halk Oyunları Şenliği Coşkuyla Gerçekleştirildi

Selçuklu Belediyesi ve Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen  Selçuklu 2. Halk Oyunları Şenliği tamamlandı.  Mahmut Sami Ramazanoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi Spor Salonu’nda iki gün boyunca gerçekleşen etkinliğe 10 anaokulundan 218 öğrenci, 12 ilkokuldan 314 öğrenci, 2 ortaokuldan 45 öğrenci ve 23 mehter takımı öğrencisi olmak üzere toplam 24 okuldan 600 öğrenci katıldı.

Selçuklu Sanat, Eğitim, Teknoloji ve Atölye Programları (SETAP) kapsamında çocuklara kültürel değerleri yaşatmak, bu değerlerin halk oyunları ile içselleştirilmesini sağlamak ve onların bedensel, sosyal gelişmelerine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen şenlik bu yıl da coşku ile gerçekleştirildi. Şenlikte anaokulu, ilkokul ve ortaokul düzeyindeki öğrenciler çeşitli yörelere ait halk oyunları başarıyla sergiledi.  

Şenliğin kapanış programına Selçuklu Kaymakamı Eflatun Can Tortop, Selçuklu Belediyesi Başkan Yardımcı İlhan Atalay, Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürü Sami Sağdıç’ın yanı sıra okul idarecileri, öğretmenler ve veliler katıldı. Organizasyonda emeği geçenlere teşekkür eden protokol üyeleri gösterilerini sergileyen tüm öğrencilere madalya, öğretmenlere katılım sertifikası ve okullarına da plaket takdim etti.  

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Edirne, Çanakkale ve Bilecik Gezileri Başlıyor..!

Zeytinburnu Belediyesi’nin Zeytinburnu’nda ikamet eden hemşehrileri için düzenlediği ve gelenekselleşen Edirne, Çanakkale ve Bilecik gezileri başlıyor. Kültür Gezileri’ne katılmak için, başvuru ve kayıtlar 444 1984 numaralı Çözüm Merkezi’nden ya da https://zeytinburnu.istanbul/ adresinde yayınlanan gezi katılım linki üzerinden yapılabiliyor. Zeytinburnu Belediyesi’nin 2000 yılından bu yana düzenlediği kültür gezilerine bu güne kadar yaklaşık 45 bin kişi katıldı.
Zeytinburnu Belediyesi’nden yapılan açıklamada; Edirne Gezisi’ne 2024 yılında katılanlar hariç olmak üzere, Çanakkale ve Bilecik Kültür Gezileri’ne ise 2022 yılı öncesinde katılan ve Zeytinburnu’nda ikamet eden tüm vatandaşların kayıt yapabileceği belirtilirken, 11 yaşından küçük çocukların kabul edilmediği hatırlatılması yapıldı. Gezilere katılacak olan vatandaşlar için otobüs seferleri Zeytinburnu 15 Temmuz Meydanı’ndan düzenlenecek. Saat 07.00’de hareket edecek olan araçlara 30 dakika öncesinde hazır olunması çağrısında bulunuldu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Trump, Powell’ı gerçekten görevden alabilir mi?

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, ABD Başkanı Donald Trump döneminde göreve gelse de ikili son dönemde Fed politikaları nedeniyle sıklıkla geriliyor.

Powell, ilk olarak 2018 yılında Trump tarafından Fed başkanlığına atandı, daha sonra 2022 yılında eski Başkan Joe Biden tarafından yeniden göreve getirildi. Ancak Trump’ın Powell ile ilgili şikayetleri 2018 yılına kadar uzanıyor ve çoğunlukla bu Fed’in faiz oranlarını düşürmemesiyle ilgili.

ABD Başkanı sık sık faizleri indirmesi konusunda Fed’e baskı yaparken, dün yaptığı açıklama gerilime farklı bir boyut kattı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz oranlarını 7’nci kez düşürürken Powell’ın bu konuda ‘çok geç kaldığına’ işaret eden Trump, Fed Başkanı’nı “her zaman çok geç davranmak ve hatalı olmakla” suçladı.

Trump, Powell’ın dünkü açıklamalarının “tümüyle rezalet” olduğunu, ABD’nin tarifelerle “zenginleştiğini” ve birçok ürünün fiyatının düştüğünü savunurken “Powell’ın işine bir an önce son verilmeli” ifadelerini kullandı. Ardından ise seviyeyi daha da yükselterek “Eğer görevden ayrılmasını istersem ayrılır. İşini yaptığını sanmıyorum. Her zaman çok geç kalıyor, biraz yavaş ve ondan memnun değilim. Eğer gitmesini istersem, inanın bana hemen gider” dedi.

Peki Trump’ın bunu gerçekleştirmesi gerçekten mümkün mü? ABD’de bir başkan, Fed Başkanı’nı görevden alabilir mi?

“TRUMP UZUN ZAMANDIR UĞRAŞIYOR, YERİNE WARSH’I DÜŞÜNÜYOR”

Wall Street Journal’ın konuya yakın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Trump aylardır Fed Başkanı Powell’ı görevden almayı özel olarak görüşüyor. Ancak gelecek yıl sona erecek görev süresinden önce onu görevden almaya çalışıp çalışmayacağına dair nihai bir karar vermedi.

Kaynaklar, Trump’ın Florida’daki Mar-a-Lago malikanesinde yaptığı toplantılarda, 2006-2011 yılları arasında FED’in Yönetim Kurulu’nda görev yapan Kevin Warsh ile görüşüp Powell’ın yerine onu düşündüğünü belirtti. Ancak Warsh, Powell’ın kovulmasına karşı gelerek bir Fed başkanının görev süresinin herhangi bir müdahale olmadan tamamlamasına izin verilmesi gerektiğini savundu. Ancak Trump Mart ayına kadar konuya ilişkin görüşmelerini sürdürdü.

“PİYASALAR ÇÖKEBİLİR” ENDİŞESİ

Peki Trump bunu gerçekten yapabilir mi? Trump’ın Powell’ı kovma yönündeki herhangi bir çabası olayı kesin olarak Yüksek Mahkeme’ye götürecek.

Analistlere göre Powell’ın halefini bulmaya yönelik çabalar, Fed başkanının aslında politika anlaşmazlığı nedeniyle görevden alındığını ortaya koyabilir ve bu da finans piyasalarını çökertebilir.

Öte yandan Trump’ın “Görevden alabilirim” açıklamaları ABD’de Yüksek Mahkeme’nin ülkedeki iki bağımsız kurum üzerinde ilerleyen bir temyiz başvurusunu değerlendirdiği sırada geldi.

Trump’ın federal çalışanlar için önem taşıyan MSPB ile birlikte toplam iki bağımsız kurumdaki üst düzey yetkilileri kovması ve göreve iade edilmek için mücadele süreci bu süreç için oldukça önemli. Zira Trump’ın kazanması durumunda, Fed’de bir revizyon için kapı da aralanabilir.

DANIŞMANLARI İKİYE BÖLÜNDÜ

Tüm bunlara ek olarak Trump’ın danışmanları başkanın ne kadar ileri gitmesi gerektiği konusunda hemfikir değil.

Beyaz Saray’da, Hazine Bakanı Scott Bessent, Powell’ı değiştirmek isteyen Trump danışmanlarına karşı sürekli olarak bunun yüksek potansiyel maliyete kıyasla çok az fayda sağlayacağını savundu. Bu hafta ise Fed’in para politikasındaki bağımsızlığından “ABD’nin asla taviz vermemesi gereken bir mücevher kutusu” olarak bahsetti. Bessent, Beyaz Saray’ın Powell’ın görev süresinin sona ermesinden yaklaşık altı ay önce bu sonbaharda Fed başkanlığı adaylarıyla görüşmeye başlayacağını söyledi.

Geçtiğimiz yıl Warsh ile görüşen birkaç kişi ise Warsh’ın Powell’ın görev süresi sona erdiğinde Fed görevinin kendisine neredeyse doğrudan teklif edildiği izlenimini verdiğini söyledi.

Diğer danışmanlar ise kavga etmek için can atıyor ve Powell’a daha doğrudan meydan okumanın yollarını arıyor.

Hukukçular, Başkan Franklin Roosevelt’in Federal Ticaret Komisyonu’ndaki bir komisyon üyesini görevden alma yetkisine sahip olmadığına oy birliğiyle karar veren Yüksek Mahkeme kararının, Fed’in bağımsızlığını destekleyen en güçlü yasal bariyeri sunduğunu söylüyor. Bazı Beyaz Saray yetkilileri, Powell’a ilişkin başkanın bundan sonraki adımlarını değerlendirirken, Yüksek Mahkeme’nin “Humphrey’nin Vasiyeti” olarak bilinen davayı bozup bozmayacağını merakla bekliyor. Trump’ın kararını uygulamaya koyarsa sadece Powell değil, Biden yönetiminin tüm diğer atamalarını da görevden alabilir…

* Haberin görseli Associated Press’ten servis edilmiştir.

Kaynak: Habertürk

Merkez Bankasından “Katılım Bankaları Kar Payı İstatistikleri” analizi:

TCMB’de Veri Yönetişimi ve İstatistik Genel Müdürlüğünde Kıdemli Uzman Berrin Burcu Dügün, Uzman Numan Alanlı ve Uzman Onur Koca tarafından hazırlanan “Katılım Bankaları Kar Payı İstatistikleri” başlıklı analiz Bankanın blog sayfası Merkezin Güncesi’nde yayımlandı.

TCMB’nin katılım bankalarının katılma hesaplarına uyguladığı kar payı oranlarını ve finansman krediler için uyguladığı kâr oranlarını “Faiz ve Kâr Payı İstatistikleri” adıyla bugün ilk defa yayımlamaya başladığı aktarılan analizde, kar payı istatistiklerinin katılma hesapları için haftalık akım kar payı oranları, krediler için ise haftalık akım kar oranları ve aylık stok kar oranları olmak üzere üç farklı veri setinden oluştuğu bildirildi.

Yazıda söz konusu yeni seriler incelenerek ilgili bankacılık sektörü istatistikleri ile karşılaştırmalı bir analiz sunulduğu aktarılan analizde, Türk lirası (TL) cinsinden katılma hesaplarına uygulanan haftalık akım kar payı oranları ile mevduat bankalarının TL vadeli mevduatlara uyguladığı haftalık akım faiz oranlarının çoğunlukla birbirine yakın seyrettiği, ancak faiz oranlarının yükseldiği dönemlerde kar payı oranlarının faiz oranlarını gecikmeli takip ettiğinin görüldüğü vurgulandı.

Analizde, bu durumun piyasa koşullarındaki değişimlere bağlı olarak, ilgili hafta açılan yeni hesaplar ile daha önce açıldığı, o hafta kapanan hesapların getirileri arasındaki farklılaşmadan kaynaklandığı aktarıldı.

Aynı karşılaştırmanın ABD doları ve avro cinsinden açılan hesaplar için yapıldığında, ABD doları cinsi mevduat ve katılma hesapları için getiri oranlarının yakın seyrettiği vurgulanan analizde, avro cinsi hesaplarda ise kar payı oranlarının faiz oranlarının üzerinde gerçekleştiğinin gözlendiği kaydedildi.

Analizde, şu bilgilere yer verildi:

“Kredi kar oranı istatistikleri ise akım ve stok olmak üzere iki ayrı veri seti olarak yayımlanmakta. Akım kar oranları ilgili hafta içinde açılan yeni kredilere uygulanan oranları, stok kar oranları ise ilgili tarihte açık bulunan tüm kredilere uygulanan oranları gösteriyor. Katılma hesaplarından farklı olarak, kredi kar oranları kredinin açılış anında belirlendiğinden, kredi faiz oranlarıyla karşılaştırıldığında bir dönem uyumsuzluğu bulunmuyor. Katılım bankalarının TL kredi kâr oranları ile bankacılık sektörünün TL kredi faiz oranları karşılaştırıldığında, ticari kredilerde her iki banka grubunun uyguladığı oranların benzer olduğu görülüyor. Ancak tüketici kredilerinde, katılım bankalarının uyguladığı kâr oranlarının daha düşük olduğu ve bu farkın 2023 Ağustos ayından itibaren belirgin şekilde açıldığı gözleniyor.”

Benzer bir durumun stok kredi kar oranları ve stok kredi faizleri için de geçerli olduğu aktarılan analizde, “Vadesi dolmamış tüm kredileri kapsayan stok veriler incelendiğinde, ticari kredilerde iki banka grubunun uyguladığı oranlar birbirine yakın seyrederken, tüketici kredilerinde faiz oranlarının tarihsel olarak kar oranlarından daha yüksek olduğu ve bu farkın 2023 ortasından itibaren arttığı görülüyor.” değerlendirmesine yer verildi.

Analizde, konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerinden oluşan tüketici kredi oranlarında gözlemlenen bu farkın katılım bankalarının işleyişinin geleneksel bankacılıktan ayrışmasıyla açıklanabileceği vurgulandı.

Mevzuat gereği, katılım bankalarının mal veya hizmet alımı karşılığı olmaksızın doğrudan nakit finansman sağlamasının mümkün olmadığı belirtilen analizde, bu nedenle, ihtiyaç kredileri kapsamında yalnızca hac/umre, eğitim ödemeleri ve dayanıklı tüketim malları gibi belirli alanlara yönelik olan ve doğrudan satıcıya ödeme yapılan finansman modelleri sunulduğu bildirildi.

Analizde, dolayısıyla, ihtiyaç kredilerinin tüketici kredileri içerisindeki payının katılım bankalarında diğer bankalara göre daha düşük olduğu aktarıldı.

Bankacılık sektöründe ihtiyaç kredilerinin tüketici kredileri içindeki payı yüzde 74 iken, katılım bankalarında bu oranın yalnızca yüzde 17 seviyesinde olduğu bildirilen analizde, şunlar kaydedildi:

“Ayrıca, katılım bankalarında bu finansmanın yalnızca mal veya hizmet alımı karşılığı kullandırılması nedeniyle, katılım bankalarının satıcılarla yaptıkları anlaşmalar dolayısıyla ihtiyaç kredisi kar payı oranları ihtiyaç kredisi faiz oranlarının altında seyrediyor. Özetle, katılım bankaları ile geleneksel bankacılık arasındaki yapısal farklar, müşterilere sağlanan fon getirilerinin ve kredi maliyetlerinin iki banka türü arasında ayrışmasına neden oluyor. Özellikle mevduat ve katılma hesaplarında müşteriye sağlanan getirinin belirlenme zamanındaki farklılık, doğrudan bir karşılaştırmayı zorlaştırıyor. Bu durum, parasal sıkılık düzeyinin belirgin değişiklik gösterdiği dönemlerde daha görünür hale gelmekte. Kredi faizleri ile kar payı oranlarının ticari kredilerde daha uyumlu hareket ettiği, tüketici kredilerinde ise iki banka grubu arasındaki ihtiyaç kredisi uygulama farklılığı nedeniyle ayrıştığı gözleniyor.”

Kaynak: Habertürk

IMF: Enflasyon tahminlerinde artışlar görülecek

Georgieva, 21-26 Nisan’da düzenlenecek IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları öncesi “Daha Dengeli ve Daha Dirençli Bir Dünya Ekonomisine Doğru” başlıklı bir konuşma yaptı.

Konuşmasında küresel ekonomik görünüme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Georgieva, dünya ekonomisinin dayanıklılığının küresel ticaret sisteminin yeniden yapılandırılmasıyla tekrar sınandığını aktardı.

Georgieva, “Finansal piyasalarda dalgalanma arttı. Ticaret politikalarındaki belirsizlik kelimenin tam anlamıyla zirve yaptı.” dedi.

Ticaret gerilimleri tırmandıkça küresel hisse senedi fiyatlarının düştüğünü belirten Georgieva, bunun, ani ve kapsamlı değişimlerin yaşandığı bir dünyada yaşandığına dair bir hatırlatma olduğunu ifade etti.

“TİCARİ DENGESİZLİKLER TİCARİ GERİLİMLERİ KÖRÜKLÜYOR”

Ticaret gerilimlerini “uzun süredir fokurdayan bir tencerenin artık taşmasına” benzeten Georgieva, görülen şeyin büyük ölçüde güven erozyonunun bir sonucu olduğunu kaydetti.

Georgieva, “Ticaretteki bozulmalar, tarife ve tarife dışı engeller, eşit bir oyun alanı sunmakta başarısız olduğu düşünülen çok taraflı bir sisteme ilişkin olumsuz algıları besledi.” diye konuştu.

Tarife dışı engellerin yükselme eğiliminde olduğuna işaret eden Georgieva, şunları kaydetti:

“Ticari dengesizlikler ticari gerilimleri körüklüyor. Ardından ulusal güvenlik geliyor. Çok kutuplu bir dünyada, bir şeyin nerede üretildiği ne kadara mal olduğundan önemli olabiliyor. Ulusal güvenlik mantığı, bilgisayar çiplerinden çeliğe kadar geniş bir yelpazedeki stratejik malların yurt içinde üretilmesi gerektiğini ve bunun bedelinin ödenmeye değer olduğunu söylüyor. Kendi kendine yetme yaklaşımı yeniden canlanıyor. Tüm bu kaygılar bir araya geldiğinde, bizi sanayinin hizmet sektöründen daha fazla ilgi gördüğü, ulusal çıkarların küresel kaygıların önüne geçtiği ve iddialı eylemlerin iddialı tepkileri tetiklediği bir dünyada bıraktı.”

Bunun sonuçlarının önemli olduğunu vurgulayan Georgieva, son zamanlardaki tüm tarife artışları, duraklamalar, tırmanmalar ve muafiyetler bir araya getirildiğinde ABD’nin etkin gümrük tarifesi oranlarının çok uzun yıllar öncesine döndüğünü aktardı.

Georgieva, diğer ülkelerin de yanıt verdiğini ve ardından etkilerinin yayıldığını belirterek, “devler” karşı karşıya gelirken küçük ülkelerin arada kaldığını ifade etti.

Çin, AB ve ABD’nin eylemlerinin dünyanın geri kalanını etkilediğini kaydeden Georgieva, “Daha küçük gelişmiş ekonomiler ve gelişmekte olan piyasaların çoğu, büyümeleri için daha fazla ticarete bağımlı ve dolayısıyla daha sıkı finansal koşullar da dahil daha fazla etkilenmeye açık.” dedi.

Georgieva, düşük gelirli ülkelerin de bağışçı ülkelerin iç meselelerine yönelmesiyle yardım akışlarının azalması gibi ek bir zorlukla karşı karşıya olduğunu dile getirdi.

– “Belirsizlik ne kadar uzun sürerse, maliyet de o kadar büyük olur”

Bu gerilimlerin etkilerine değinen Georgieva, belirsizliğin maliyetli olduğunu, bir ürünün maliyetinin düzinelerce ülkedeki tarifelerden etkilenebileceğini, her biri aşağı veya yukarı yönlü hareket edebilen iki taraflı tarife oranlarının olduğu bir dünyada planlama yapmanın zorlaşacağını aktardı.

Georgieva, bunun sonucunda denizdeki gemilerin hangi limana gideceklerini bilemeyeceğini, yatırım kararlarının etkileneceğini, finansal piyasaların dalgalanacağını ve ihtiyati tasarrufların artacağını belirterek, “Belirsizlik ne kadar uzun sürerse, maliyet de o kadar büyük olur.” diye konuştu.

Artan ticaret engellerinin büyümeyi etkileyeceğini belirten Georgieva, korumacılığın özellikle küçük ekonomilerde uzun vadede üretkenliğe zarar verdiğini aktardı.

“BAZI ÜLKELER İÇİN ENFLASYON TAHMİNLRİNDE ARTIŞLAR GÖRECEĞİZ”

Georgieva, ülkelerin, tarifeler ve tarife dışı engellerle set koymalarıyla ticaretin akışının yön değiştireceğini belirterek, ticaretin devam edeceğini ancak aksamaların maliyetlere neden olacağını kaydetti.

Bu maliyetleri gelecek hafta başında yayımlayacakları Dünya Ekonomik Görünüm raporunda sayısallaştıracaklarını aktaran Georgieva, “Raporda, yeni büyüme projeksiyonlarımız önemli indirimleri içerecek, ancak resesyon olmayacak. Ayrıca bazı ülkeler için enflasyon tahminlerinde artışlar göreceğiz.” dedi.

Georgieva, uzun süreli yüksek belirsizliğin finansal piyasa stresi riskini artırdığı konusunda uyarıda bulunacaklarını belirterek, “Bu ayın başlarında, bazı önemli tahvil ve döviz piyasalarında alışılmadık hareketler gördük. Burada, artan belirsizliğe rağmen doların değer kaybettiğini ve ABD Hazine getirisi eğrilerinin ‘gülümsediğini’ görüyoruz, bu, görmek isteyeceğiniz türden bir gülümseme değil. Bu tür hareketler bir uyarı olarak alınmalı. Finansal koşullar kötüleşirse herkes zarar görür.” diye konuştu.

Ülkelerin ekonomik ve finansal istikrarı artırmak ve büyüme potansiyelini iyileştirmek için reformları hızlandırması gerektiğini vurgulayan Georgieva, yüksek kamu borçları nedeniyle çoğu ülkenin mali disiplin için kademeli düzenlemeler yapması gerektiğini aktardı.

Kaynak: Habertürk

Aliağa’da Bilimfest Heyecanı Başladı

Ülkenin en büyük 10 bilim festivalinden biri olarak kabul edilen, TÜBİTAK Destekli BilimFest Aliağa, Avcı Ramadan Çocuk Oyun ve Rekreasyon Alanı’nda kapılarını ziyaretçilerine açtı. Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün organizasyonunda, öğrenciler ve bölge halkı arasında bilime karşı farkındalık oluşturmak, bilime olan ilgiyi artırmak ve yeni kuşağı bilime özendirmek amacıyla düzenlenen Bilimfest Aliağa, 19 Nisan Cumartesi günü saat 17.00’ye kadar misafirlerini ağırlamaya devam edecek.  

Aliağa Kaymakamlığı, Aliağa Belediyesi ve SOCAR Türkiye’nin ana paydaşlığında yürütülen Festival, gerçekleştirilen geniş katılımlı açılış programıyla başladı. Açılış programına; Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Aliağa Cumhuriyet Başsavcısı Serkan Başaran, Aliağa İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Can, Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz, Aliağa Belediye Başkan Yardımcısı Mesut Öztürk, Aliağa Belediyesi Personel Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmedali Özkurt, kurum amirleri, öğretmenler, öğrenciler, gazi ve şehit yakınları, siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz: “BilimFest Aliağa, Öğrencilerimizin Bilimle Buluşması Adına Büyük Bir Fırsattır”
Açılış programında konuşan Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz, “Bilim, insanlık tarihinin en önemli yapı taşlarındandır. Bilimsel düşünme, genç nesilleri geleceğe hazırlamanın en etkili yollarındandır.  Bugün burada açılışını yaptığımız bilimsel atölye ve etkinlikler çocuklarımızın merakını artıracak, yaratıcılıklarını geliştirecek, bilimsel süreçleri deneyimlemelerini sağlayacaktır. Bu tür etkinlikler öğrencilerimizin bilimle buluşması, farklı alanlarda kendilerini ifade etmeleri adına büyük bir fırsattır. Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü adına yazılan TUBİTAK 4007 bilim şenlikleri destekleme programı bu yıl ülkemizde kabul edilen ve desteklenen 10 projeden birisidir” ifadelerini kullandı.

Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney: “ Bilimfest’in Tüm Öğrencilerimize Faydalı Olmasını Temenni Ediyorum”
Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney ise konuşmasında şunları söyledi:  “Bugün Aliağa’da çok önemli bir etkinliği gerçekleştirmek için bir araya geldik. Bilimfest Aliağa etkinliğinde çocuklarımızın projelerini göreceğiz. Gençlerimize maddi ve manevi fırsatlar tanındığında neler yapabileceklerini hep birlikte burada göreceğiz. Bu festivalin tüm öğrencilerimize faydalı olmasını temenni ediyorum”

Bilim Stantlarına Büyük İlgi
Protokol konuşmalarının ardından programın açılış kurdelesini protokol üyeleri ile öğrenciler birlikte kesti. Çocuklar için düzenlenen bilim gösterileri öğrencilere büyük heyecan yaşattı.  Açılış programı, Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney ile Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar beraberindeki heyetin bilim stantlarını gezmesiyle son buldu.  

Bilimfest Aliağa 19 Nisan’a Kadar Açık Kalacak
Festivalde, bilim gösterileri, robotik kodlama, tasarım ve boyama, bilim deneyleri, simülasyonlar, ritim deneylerini gibi çalışmalarda oluşan 65 atölye, bilim söyleşileri, Spor ve Bilim Oyunları Mobil Eğitim Tırları, Konya Bilim Merkezi ve Gaziantep Bilim Merkezi’nin etkinlikleri de yer alıyor. Etkinlikler;  18-19 Nisan tarihlerinde 09.00-17.00 saatleri arasında devam edecek.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İznik, köklü geçmişine yakışır anlamlı bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı.

İznik Belediyesi ile Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneği (UKİD) iş birliğinde düzenlenen “Sarı Saltuk Buluşması”, İznik Süleyman Paşa Medresesi’nde gerçekleştirildi. Etkinlik, hem akademik katkıları hem de kültürel boyutlarıyla büyük beğeni topladı.

Etkinliğe İznik Kaymakamı Arif Karaman, Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ali Çil, İznik Belediye Meclis Üyesi Zeliha Peşte, Belediye Başkanı, Belediye Başkan Yardımcısı Faruk Davarcı,Milli Eğitim Müdürü Muhammet Asil, UKİD Başkanı Zeki Çalışkan ve yöneticileri, akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Panelde, tasavvuf ve Türk-İslam tarihinde önemli bir yere sahip olan Sarı Saltuk’un hayatı, faaliyetleri ve Balkanlardaki etkileri ele alındı.

Panel konuşmacıları arasında yer alan Prof. Dr. H. Musa Taşdelen, Sarı Saltuk’un sufi kimliğini ve çok kültürlü yapısını vurgularken, Prof. Dr. Haşim Şahin ise Sarı Saltuk’un tarihsel bağlamda Anadolu ve Rumeli’deki etkilerine dikkat çekti. Araştırmacı-Yazar Şefik Kantar ise, halk kültüründe Sarı Saltuk’un nasıl yaşatıldığını ve anlatılagelen menkıbelerini dinleyicilerle paylaştı. Panelin ardından TRT Nağme program yapımcısı Hüseyin İpek tarafından ud eşliğinde tasavvuf müziği dinletisi gerçekleştirildi.

Sarı Saltuk Buluşması hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DESA’dan Dünya Günü’nde Sürdürülebilir Gelecek İçin Güçlü Taahhüt

Türkiye’nin lider deri moda markası ve deri mamulleri ihracatçısı DESA, 22 Nisan Dünya Günü kapsamında sürdürülebilirlik alanındaki başarılı uygulamalarını ve gelecek hedeflerini paylaştı. Yenilenebilir enerji yatırımlarından toplumsal projelere uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilirlik çalışmalarını sürdüren DESA, sektörde örnek oluşturan uygulamalarıyla dikkat çekiyor.

DESA CEO’su Burak Çelet, Dünya Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada DESA’nın sürdürülebilirlik vizyonu ile ilgili olarak “Dünyamızın karşı karşıya olduğu çevresel, ekonomik ve sosyal zorlukların daha güçlü bir şekilde hissedildiği bir dönemdeyiz. DESA olarak sürdürülebilirlik anlayışımızı yalnızca bir gereklilik olarak değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir yatırım ve toplumsal sorumluluk olarak görüyoruz.” dedi.

Yenilenebilir Enerji ile Sürdürülebilir Üretim

DESA’nın Düzce ve Çorlu fabrikalarının çatılarında yer alan toplam 10.800 metrekarelik güneş enerjisi santralleri, 1,6 mW güç üretim kapasitesine sahip. 2024 yılında bu tesislerden 1.185.555,25 kWh temiz enerji üreten şirket, üretilen enerjinin 814.820,08 kWh’ını kendi tesislerinde kullanarak karbon ayak izini önemli ölçüde azaltıyor.

Doğa İçin Somut Adımlar

Çevresel sürdürülebilirlik kapsamında ağaçlandırma çalışmalarına öncelik veren DESA, Orman Genel Müdürlüğü iş birliğiyle bugüne kadar 50.000 fidanı toprakla buluşturdu. Desa müşterilerinin adına her yıl binlerce fidanı toprakla buluşturmaya devam ediyor 

Üretimde Altın Standart

Leather Working Group (LWG) tarafından “Gold” (Altın) dereceyle ödüllendirilen DESA, hammadde temininden nihai ürüne kadar uzanan tüm üretim süreçlerinde uluslararası standartlarda izlenebilirlik sistemini başarıyla uyguluyor. Protokolde yer alan 17 farklı başlıkta değerlendirilerek Türkiye’de yalnızca 33 şirketin sahip olduğu bu en yüksek dereceye ulaşan DESA, üretimin her aşamasında Avrupa Birliği sağlık ve çevre standartlarına tam uyum sağladığını belgeliyor. 

Toplumsal Sürdürülebilirlik

“Her İlmek Bir Kadına Destek” projesi ile kadınların ekonomik özgürlüğüne katkı sağlayan DESA, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) iş birliğiyle kadınların üretim süreçlerine katılımını destekliyor. Projeden elde edilen gelirlerin bir kısmı KEDV’ye bağışlanarak toplumsal kalkınmaya destek sağlanıyor. 

 

DESA’dan Sürdürülebilirlik İçin Gelecek Hedefleri

DESA, Avrupa Birliği’nin 2050 karbon nötr hedefini benimseyerek sürdürülebilirlik stratejisini şekillendiriyor. Şirket, önümüzdeki dönemde emisyon şeffaflığını artırmayı hedefliyor. Bu kapsamda Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarının açıklanması planlanıyor. Ayrıca TSRS ile uyumlu sürdürülebilirlik raporunun yayınlanması için hazırlıklarını sürdüren DESA, ortaklık değer zincirini kapsayacak şekilde yeni hedefler belirleme çalışmalarına da devam ediyor.

 

DESA ile Yarınlara Değer

DESA, sürdürülebilirliği yalnızca bir ilke değil, aynı zamanda yarına değer katmanın bir yolu olarak görüyor. Bu bakış açısıyla şekillenen marka manifestosunda; “Yaklaş, keşfet, harekete geç. Bugün, yarına değer katmak için üret. Gelecek için iyi olanı seç. DESA’nın sürdürülebilir tasarımlarıyla sadece bugünü değil, yarını da yaşa.” mesajı öne çıkıyor. DESA, doğaya ve insana değer katmanın, modanın da ötesinde bir sorumluluk olduğuna inanıyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geleneksel 39. Çocuk Şenliği Atölyeleri Başlıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın bu yıl 39.’sunu düzenlediği Çocuk Şenliği, 21 Nisan, 22 Nisan 2025 tarihlerinde 13.30’da sahnelerimizde yapılacak çocuklara yönelik atölyelerle devam edecek.

Birbirinden Renkli Atölyeler Çocukları Bekliyor

Çocukların müzik bilgisini arttıracak, hayal dünyalarını genişletecek, kendi hikayelerini oluşturmasını sağlayacak atölyeler:

Doç. Dr. Bülent Sezgin’in düzenlediği “Oyun ve Tiyatroyla Düşlere Yolculuk”,

Yonca İnal, Ayris Ekşi’nin düzenlediği “Yer mi Gök mü, Deniz mi Dağ mı?”,

Nevin Köksal Yatman’ın düzenlediği “Renkli Maskelerle Geri Dönüşüm Atölyesi”,

Özgür Atkın’ın düzenlediği “Karagöz Atölyesi: Gölgenin Sihirli Dünyasına Katıl!”,

Hamit Erentürk’ün düzenlediği “Beden Perküsyon & Hareket Dramaturjisi”,

İlkem Ulugün’ün düzenlediği “Hareket ve Doğaçlama Atölyesi”,

Derya Yıldırım’ın düzenlediği “Bir Hikâye, Bin Dünya”,

Dilan Mine’nin düzenlediği “Mandal Kukla Atölyesi”.

Atölyelerin ücretsiz davetiyeleri için aşağıdaki linklerden kayıt yaptırılabilir:

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/hareketvedogaclama/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/oyun-ve-tiyatroyla-duslere-yolculuk/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/renkli-maskelerle-geri-donusum-atolyesi/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/golgenin-sihirli-dunyasina-katil/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/bir-hikaye-bin-dunya/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/oyun-kurma-atolyesi/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/bedenperkusyon/

https://forms.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari/dilanmine/

ATÖLYELER

Doç. Dr. Bülent Sezgin’in düzenlediği “Oyun ve Tiyatroyla Düşlere Yolculuk”(9-10 Yaş)

Gündelik yaşamda oyun oynarken ve sahnede tiyatro yaparken acaba hangi düşlerimiz gerçekleşir? Oyun ve tiyatro yoluyla düşlerimizi gerçeğe dönüştürebilir miyiz? Bu atölyede 9-10 yaş grubu çocuklarla birlikte oyun ve tiyatronun büyülü dünyasına adım atıyoruz! Yaratıcı drama, doğaçlama ve eğlenceli tiyatro oyunlarıyla hem kendimizi ifade etmeyi öğrenecek hem de hayallerimizi sahneye taşıyacağız. Eğlenceli oyunlarla hayal gücümüzü keşfedeceğiz. Tiyatro sayesinde beden dilimizi ve sesimizi nasıl kullanacağımızı öğreneceğiz. Takım çalışmasıyla birlikte üretmenin keyfini çıkaracağız. Hayal dünyasını sahneye taşımak isteyen tüm çocukları bu keyifli serüvene bekliyoruz!

Atölye, 22 Nisan 2025 Salı günü Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

Yonca İnal, Ayris Ekşi’nin düzenlediği “Yer mi Gök mü, Deniz mi Dağ mı?”(7-12 Yaş)

Önce mekânı, sonra zamanı, durumu, ne anlatmak istediğimizi, içindeki çatışmayı, karakterleri çocuklarla birlikte soru sorup sordurarak belirlediğimiz bir hikâye kuruyoruz.

 Oyunun kurallarını belirliyoruz. Sonra atölye yürütücüleri belirlenen koşullar üzerinden bir hikâye anlatmaya başlıyor eş anlı bir şekilde hikâyeyi birlikte oynuyoruz. Hikâyeyi kurar, anlatır ve oynarken tiyatronun temel kurallarını öğreniyoruz.

 Birlikte yarattığımız hikâyenin adına birlikte oylama yöntemiyle karar veriyoruz.

Yarattığımız hikâye tamamıyla bize ait, özel, tek ve biricik oluyor.

Her birimiz hikâyenin yazarı, yönetmeni, oyuncusu ve anlatıcısı oluyoruz.

Atölye, 22 Nisan 2025 tarihinde Ümraniye Sahnesi’nde.

 Nevin Köksal Yatman’nın düzenlediği “Renkli Maskelerle Geri Dönüşüm Atölyesi”(7+Yaş)

Hem eğlenelim hem de doğayı koruyalım. Bu atölyede kendi maskemizi tasarlayacağız, ama özel bir şekilde: Geri dönüşüm malzemelerini kullanarak renkli kartonlar, düğmeler, ipler, artık materyaller ve hayal gücümüzle çok özel maskeler tasarlayacağız. Hem doğaya nasıl yardım edebileceğimizi öğrenecek, hem de el becerilerimizi geliştireceğiz.

Bu atölyede çocuklarla;

Geri dönüşümün önemini öğrenerek, yaratıcı maskeler tasarlayarak, eğlenceli bir saat geçireceğiz!

Doğa dostu maskelerle eğlenceye hazır mısınız? Hepinizi Bekliyoruz!

Atölye, 22 Nisan 2025 tarihinde Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde

Özgür Atkın’ın düzenlediği “Karagöz Atölyesi: Gölgenin Sihirli Dünyasına Katıl!”(8+Yaş)

Karagöz ve Hacivat’la unutulmaz bir maceraya hazır mısınız? O halde perde açılıyor!

Hayali Özgür Atkın ile birlikte eğlence dolu bir Karagöz yapım atölyesine katılmaya ne dersiniz? Bu atölyede kendi Karagöz ve Hacivat figürlerinizi renklendirip canlandırarak; gölge oyununun büyülü dünyasına giriş yapacağız. Ama hepsi bu kadar değil! Atölyenin sonunda sahne sırası sizde olacak. Perdede kısa bir Karagöz oyununu birlikte oynatarak kahkahalarla dolu bir oyun oynayacağız!

Geleneksel Türk tiyatrosunun en eğlenceli karakterleriyle tanışmak ve kendi gölge oyununuzu yaratmak için sizi bekliyoruz.

Atölye, 21 Nisan 2025 tarihinde Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde

Hamit Erentürk’ün düzenlediği “Beden Perküsyon & Hareket Dramaturjisi”,(9+Yaş)

Bu atölye sonrasında katılımcı, önceden belirlenmiş müzik eşliğinde bedeninden çıkardığı seslerle belirli bir disipline girer. Çoğunlukla birlikte senkron duygusunu geliştirirken farklı duyguları gösterecek oyunculuk ifadeleri ile (jest & mimik) dans ederken duygu değişimlerini deneyimleme şansı bulur ve asıl amaç olan; etrafıyla uyum içine girmiş bedenindeki “kendini” fark eder. Ve tüm bunların hepsi eğlenerek deneyimlenir.

Atölye, 21 Nisan 2025 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde

 

İlkem Ulugün’ün düzenlediği “Hareket ve Doğaçlama Atölyesi”(8+Yaş)

Hareketin ve Tiyatronun sihrini birleştirmeye hazır mısın?

Tiyatro bizi bir anda kalabalık bir şehrin meydanına ya da doğa da bir nehrin kıyısına götürebilir, hayal gücü ve ekip çalışması ile tiyatronun sihrini beraber keşfedelim.

İlkem Ulugün ile birlikte eğlence dolu bir hareket ve doğaçlama atölyesine katılmaya ne dersiniz? Bu atölyede beraberce doğaçlama yaparak tiyatroda mekan – zaman ve karakter kavramlarını eğlenerek, hareket ederek araştıracağız. Birlikte mekanlar, objeler ve karakterler oluşturacağız.

Hareket ve doğaçlama ile dolu unutulmaz bir maceraya hazır ol!

Atölye, 21 Nisan 2025 tarihinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.

Derya Yıldırım’ın düzenlediği “Bir Hikâye, Bin Dünya”(7-9 Yaş)

Hikâyenin içinde geçen mekanların kokusunu, objelerin dokusunu, hikâyede yer alan karakterlerin duygularını, neler düşündüğünü hiç merak ettiniz mi?

İnteraktif oyunlarla birlikte bir çocuk hikayesini meraklı bir serüvenle okumaya, keşfetmeye, ona sorular sormaya ne dersiniz?

Derya Yıldırım’ın yürütücülüğünde gerçekleşecek olan yaratıcı hikâye okuma atölyesi katılımcılarına oyun, eğlence ve yaratıcı düşünme becerisi sunuyor.

Atölye, 21 Nisan 2025 tarihinde Ümraniye Sahnesi’nde.

Dilan Mine’nin düzenlediği “Mandal Kukla Atölyesi”.(7+Yaş)

Çocuklar, kukla üzerine çalışmalar yaparak hem çok keyifli vakit geçirecek hem de yeni şeyler öğrenme imkanı bulacak.

Atölye, 22 Nisan 2025 tarihinde Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi’nde.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı